İSLAMİ DÖNEM TÜRK EDEBİYATI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ŞİİR BİLGİSİ.
Advertisements

RUBAİ.
İSLAMİYETİN KABULÜNDEN SONRAKİ TÜRK EDEBİYATI
DİVAN EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ
İSLAMİ DÖNEM TÜRK EDEBİYATI
Dİnİ tasavvuFİ Türk şİİRİ İslamiyet‘in temel ilkelerine dayanarak nefsi arıtıp, ahlâkı güzelleştirerek dini yaşama ve bu yolla allah'a ulaşma düşüncesine.
DİVAN EDEBİYATI.
Mesnevilerin özellikleri
Divan Edebiyatı Şairleri
TÜRK HALK EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ.
AHMET YESEVİ ve DİVAN-I HİKMET
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA ŞİİR
DESTAN, HALK HİKAYESİ, MESNEVİ
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER
DİVAN EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ
Orhun abideleri / göktürk yazıtları
İSLAMİYET  ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI (GEÇİŞ DÖNEMİ EDEBİYATI ) ( yy)
Tanzimat dönemi öğretici metinler
Nedim’in Hayatı.
GAZEL Gazel divan edebiyatının en yaygın kullanılan nazım biçimidir. Önceleri Arap edebiyatında kasidenin tegaüzzül adı verilen bir bölümü iken sonra ayrı.
Türklerin İslam Medeniyetine Katkıları
HOCA DEHHANİ GAZEL-XIII. YÜZYIL SAYFA:
BESNİ ANADOLU İMAM HATİP VE İMAM HATİP LİSESİ TURK DİLİ VE EDEBİYAT DERSİ ÖĞRETMENİN ADI SOYADI:AHMET KURT HAZIRLAYANLAR; SEYDİ EMRE MEHMET SEVİNDİ.
Cumhuriyet Döneminde Halk Şiiri
DİNİ TASAVVUFİ (TEKKE) EDEBİYATI
GAZEL DİVAN EDEBİYATI.
ÖMER NASUHİ BİLMEN A.İ.H.L SENANUR BEKTAŞ 10/E ARSLAN KÖSE.
İslami Dönemde İlk Dil ve Edebiyat Ürünleri
ÖMER NASUHİ BİLMEN A.İ.H.L SENANUR BEKTAŞ 10/E ARSLAN KÖSE.
GEZİ YAZISI GEZİ YAZISI.
DİVAN ŞİİRİ-GAZEL 1.Gazel 2.Necati bey
RUBAİ Fars edebiyatından alınmış nazım biçimidir.
MESNEVİ Fars edebiyatından alınmıştır. "ikişer, ikişerlik" anlamına gelmektedir. Her beytin “aa, bb, cc…” şeklinde kendi arasında uyaklı olması yazım.
13 VE 14.YÜZYILDA ANADOLU’DA GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI
Hazırlayan Leyla DENİZ. Dilde biri nazım diğeri nesir olmak üzere iki anlatım biçimi vardır. Nazım, ölçülü ve uyaklı anlatım biçimidir. Manzume: Ölçü.
TANZİMAT EDEBİYATI 1. DÖNEM
Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri
HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR ( ) Naturalizm’in temsilcisidir. Ahmet Mithat geleneğini sürdürür. Dili sadedir. Kahramanlarını çevrelerinin.
HALK HİKAYELERİ. Gerçek ya da gerçeğe yakın olayların anlatıldığı uzun soluklu anlatım türüdür. Geleneksel bir içeriği olan, kuşaktan kuşağa sözlü olarak.
Servet-İ fünun edebİyatI
Erbaa | 2009 DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ Erbaa | 2009.
Garipçiler (1. Yeniçiler) Geleneksel şiir anlayışına tepki olarak doğdu Garip atıl kitapta görüşlerini ortaya koymuştur Şiirde her kurala karşı çıkmışlardır.
CUMHURİYET DÖNEMİ HALK ŞİİRİ
Nazım Biçimleri (Şekilleri)
AÖF 2016 Vize Eski Türk Edebiyatı 1 Soruları
ERBAA SINAV DERGİSİ DERSHANESİ. 1. SORU İstanbullu Hoca olarak da anılan Reşit Efendi hangi romanın kahramanıdır?
D İ VAN-I H İ KMET EDEBıYAT PROJE ÖDEVI. DIVAN- ı HIKMET NEDIR ? K ı SACA TAN ı YAL ı M -> Ahmed Yesevi’nin söyledigi “hikmet” adlı siirleri bir araya.
Oğuz Han Cerit 9-B / 150 Konu : Yunus Emre Araştırması.
DİNİ TASAVVUFİ HALK ŞİİRİ
RUBAİ Divan edebiyatında dört dizede tam bir anlam ifade eden, kendine özgü vezni olan nazım biçimidir.İran kaynaklıdır.
Kültürümüzde Hz. Muhammed Sevgisi
HALK EDEBİYATI ÖZELLİKLERİ
Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme almıştır. Sonraki yıllarda.
GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT GÜZEL SANATLAR İÇİNDE EDEBİYATIN YERİ
ÂŞIK TARZI HALK ŞİİRİ.
Müzik Nedir?.
Kültürümüzde Hz. Muhammed Sevgisi
   Halk edebiyatı -Halk edebiyatı adı üzerinde halkın yaşayışı,hayata bakışı,edebi zevkini yansıtan bir edebiyattır.
DİVAN EDEBİYATI.
İSLAMİ DÖNEM TÜRK EDEBİYATI
İBRAHİM ŞİNASİ.
Ziya Paşa (1825 – 1880).
TANZİMAT EDEBİYATI’NIN OLUŞUMU
Yunus Emre ŞENEL 9-C / 233 Konu : Yunus Emre Araştırması.
 Türkî-î basit, basit türkçe demektir. Sadece Türkçe kelimelerden oluşmuş ya da ağırlıklı olarak Türkçe kelimelerden oluşan unsurlara denir. Türkçe kelimelerle.
Edebiyat,sanat,siyaset,ticaret,spor gibi alanlarda başarılı olan; insanlık adına faydalı işlerde bulunan insanların hayatlarının.
 Divan edebiyatı, Türklerin İslamiyet’i kabulünden sonra meydana gelen yazılı edebiyattır. Arap ve Fars edebiyatı etkisi altında gelişmiştir. Bu etki,
EDEBİYAT FUZULİ NİN HAYETI (((OĞUZ GOLIJ)))
YAHYA KEMAL BEYATLI ( ). Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme.
ANONİM HALK EDEBİYATI Anonım halk edebiyatı, ilk söyleyeni unutulan ağızdan ağıza aktarılak, halkın ortak malı olmuş bır edebiyattır. Anonim edebiyat ürünleri,
Sunum transkripti:

İSLAMİ DÖNEM TÜRK EDEBİYATI HAZIRLAYAN VE SUNAN: İREM ÖZTAMEL 9-H DİVAN EDEBİYATI

Ö n e m l i Ö z e l l i k l e r i Şiirde aruz ölçüsü kullanılmış. Dil; Türkçe, Arapça ve Farsça sözcüklerden oluşan “Osmanlıca”dır Şairler anlatıma (üslup) çok önem vermişler . Her konuda kurallar vardır. Kendi içinde mazmunlardan oluşan bir mecaz sistemi vardır. Soyut kavramlar anlatılmıştır. Sosyal problemler anlatılmamıştır. Bir övgü edebiyatıdır. Sevgiliye ve Sultana sitem önemli bir yer tutar. Konular: Aşk, güzellik, güçlülük, yaşama sevinci, kadın, şarap, maddi ve manevi sarhoşluktur. Ö n e m l i Ö z e l l i k l e r i

Her şair sevgilisinden şikayetçidir. Hiçbir şair sevgilisine kavuşmak istemez. Şairler aşk acısı çekmekten mutludurlar. Bütün şairler aynı sevgili tipini çizer. Nazım birimi beyit ve benddir. Şiirlerin başlığı yoktur.( kaside ve mesnevi hariç ) Her şair divan hazırlamak için uğraşmıştır. Divan hazırlamayanlar şair sayılmamış. Nesir alanında da eserler verilmiştir. Divan şiirinde beyitler arasında konu bütünlüğü yoktur. Göz için kafiye anlayışı benimsenmiş. Ö n e m l i Ö z e l l i k l e r i

Ne can bedende gam-ı firkatinle rahat olur. Divan edebiyatı nazım biçimleri kullanılan nazım birimlerine göre iki bölümde incelenir Beyitlerle Kurulanlar Bendlerle Kurulanlar GAZEL KASİDE MESNEVİ KIT’A MÜSTEZAT Tek Bendden Oluşanlar Çok Bendden Oluşanlar MURABBA TERKİB-İ BEND TERCİ-İ BEND RUBAİ TUYUG Ne tende can ile sensiz ümid-i sıhhat olur. Ne can bedende gam-ı firkatinle rahat olur.

G A Z E L BEYİTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ Genellikle sevgi, aşk, güzellik, kadın ve içki konuları işlenir. ( Düşünceye yönelik felsefi ve öğretici konuları işleyenleri de vardır.) En az 5 en çok 15 beyitten oluşur. İlk beyitine “matla”, son beyitine “makta” denir. En güzel beyitine “beyt’ül gazel” , bütün beyitlerinde aynı konu işlenen- lere “yekahenk gazel” denir. Kafiyelenişi: ---- a ----b ----c ---- a ----a ----a Konu bakımından Halk şiirindeki “ koşma”ya benzer. En ünlü gazel şairleri: FUZULİ, BAKİ, NAİLİ, NEDİM… G A Z E L

K A S İ D E Gazel gibi kafiyelenir. Ünlü kişilerin övüldüğü şiirdir. Gazel gibi kafiyelenir. Sanatçıları: NEF’İ, BAKİ, FUZULİ, NEDİM Aşağıdaki gibi belli bir yazılış kuralı (bölümleri) vardır. Nesib-Teşbip : Tasvir yapılır. Girizgah : Asıl konuya girilir Methiye : Esere konu olan kişi övülür. Fahriye : Şairin kendini övdüğü bölümdür Tegazzül : Araya alınan gazeldir. Taç : Şairin adının geçtiği bölümdür. Dua : Allah’a, Peygamber’e dua edilir. K A S İ D E

K A S İ D E Kasideler işledikleri konulara göre şu adları alır: TEVHİD: Allah’ın bir olduğunu ve yüceliğini anlatır. MÜNACAAT: Allah’a yalvarıp yakarmak için yazılır. NAAT: Hz. Peygamberi ve dört halifeyi öven şiirler. MEDHİYE: Devrin önde gelen kişilerini öven şiir. HİCVİYE: Yöneticileri yermek için yazılan şiir. MERSİYE: Tanınmış birinin ölümüyle yazılan şiir. BAHARİYE: Baharın güzelliklerinin anlatıldığı şiir. IYDİYE: Bayramları anlatan şiir. CÜLUSİYE: Padişahın tahta çıkışını anlatan şiir. K A S İ D E

M E S N E V İ divan edebiyatındaki karşılığıdır. Bugünkü hikaye ve romanın, sözlü edebiyat dönemindeki destanın divan edebiyatındaki karşılığıdır. Divan edebiyatının en uzun nazım şeklidir. Savaş, aşk, din, ahlak, menkıbeler… gibi birçok konu işlenir. Her beyiti kendi arasında kafiyelenir : ---- a ---- b ---- c Divan şiirinde bir şairin beş mesnevisine “hamse” denir. ( Fuzuli, Ali Şir Nevai hamse sahibidir) En tanınmış mesnevilerimiz: Aşk konulu > Leyla vü Mecnun ( Fuzuli), Hüsn ü Aşk (Şeyh Galip) Mizahi > Harname ( Şeyhi) Bir şehri anlatan > Şehrengiz ( Taşlıcalı Yahya) Dini ve Tasavvufi > Mevlit ( Süleyman Çelebi) Ahlaki ve Öğretici > Hayriye ( Nabi ), Kutadgu Bilig M E S N E V İ

K I T’ A M Ü S T E Z A T En az iki en çok on iki beyitten oluşur. Bir nükte, bir yergi, bir düşünce gibi özel konular işlenir. En az iki en çok on iki beyitten oluşur. Beyitler arasında konu birliği vardır. Şair mahlasını kullanmaz. Kafiye düzeni: ……a ……c …….ç ……b ……b ….…b K I T’ A Uzun ve kısa mısralardan oluşan müstezat, gazelin özel bir biçimidir. Uzun mısradan sonra gelen kısa mısraya “ziyade” denir. Aşk, şarap konularının yanında din ve felsefe konularında da yazılır. Bülbül yetişir bağrımı hun etti figanın Zapt eyle dehanın Hançer gibi deldi yüreğim tiğ-ı zebanın Te’sir-i lisanın M Ü S T E Z A T

R U B A İ T U Y U G BENDLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ TEK BENDDEN OLUŞANLAR Tek dörtlükten oluşur. Aruzun özel kalıplarıyla yazılır. Kafiye düzeni:a-a-x-a Dizeler arasında anlam birliği vardır. Daha çok felsefi konular, aşk, şarap, din, tasavvufla ilgilidir. En büyük ustası İranlı Ömer Hayyam’ dır. Türk edebiyatında : Yahya Kemal, Arif Nihat Asya R U B A İ Türk şairleri tarafından bulunmuştur. Rubai’ye benzer. Önemli şairleri: Ali Şir Nevai, Kadı Burhanettin, Nesimi Halk şiirindeki “maniye” benzer. Azeri ve Çağatay edebiyatında gelişmiştir. T U Y U G

M U R A B B A Ş A R K I ÇOK BENDDEN OLUŞANLAR (MUSAMMATLAR) En az 3, en çok 7 bendden oluşur. Kafiye düzeni: a b c a a a Övgü, yergi, dini ve öğretici konular işlenir. Namık Kemal bu türde çok başarılıdır. M U R A B B A Aşk ve güzellik konusunu işler Bestelenmiş şiirlerdir. Halk edebiyatı etkisiyle özellikle koşmaya ve türküye benzetilerek oluşturulmuştur. Nedim öncülüğünü yapmıştır. Türklerin oluşturduğu bir türdür. Ş A R K I

TERKİB-İ BEND TERCİ-İ BEND Her bend 10-20 dizeden oluşur. Bend satısı 5-10 arasında değişir. Her bend 10-20 dizeden oluşur. Gazeldeki gibi kafiyelenir. Her bendin sonunda “vasıta beyiti” bulunur. Her bendin sonunda değişir. Bendler, beyitlere ayrılabilir. Felsefi ve sosyal düşünceler, zamandan yakınmalar, ağıtlar konusunu oluşturur. Bağdatlı Ruhi, Ziya Paşa bu türün ustalarıdır. TERKİB-İ BEND Biçim yönünden “terkib-i bend” e benzer. Vasıta beyiti bendlerin sonunda değişmez. Daha çok dini konular işlenir. Ziya Paşa bu türle tanınmıştır. TERCİ-İ BEND

DİVAN EDEBİYATINDA NESİR Divan edebiyatında nesir, şiirden daha az gelişmiştir. Bunda düzyazının edebi ürün sayılmaması nın etkisi büyüktür. Nesir Türleri Münşeat: Mektup ve düzyazı örnekleridir. 2. Tarih: Dönemin tarihi olayları anlatılır. 3. Siyer: Peygamberimizin hayatı ve savaşları anlatılır. 4. Tezkire: Çeşitli sınıflardan meşhur insanların biyografileri verilir. 5. Surname: Büyük düğün törenleri anlatılır. 6. Gazavatname: Büyük kahramanların savaş hikayeleri anlatılır. 7. Seyahatname: Gezi yazılarıdır.

Divan Nesri Üç Bölümde İncelenir Türkçe bir anlatımla halkı bilgilendirmek için yazılır. Genel olarak tefsir ve hadis kitapları, dini ve tasavvufi eserler, menakıpnameler, destan niteliği taşıyan eserler bu türde yazılır. Mercimek Ahmet > Kabusname Sehi Bey > Heşt Behişt Katip Çelebi, Evliya Çelebi 1. Sade Nesir: 2. Süslü Nesir: Ustalık göstermek amacıyla yazılmış, yabancı sözcük ve tamlamalarla yüklü, söz ve anlam sanatlarıyla yüklü,uzun ve zor anlaşılır bir nesirdir. Sinan Paşa > Tazarruname Fuzuli > Şikayetname Veysi, Nergisi, 3. Orta Nesir: Halkın konuştuğu dilden ayrılmış, yer yer süslü nesrin özelliklerini taşımakla beraber; amacı, anlatmak istenileni anlaşılır biçimde ortaya koymaktır. Ustalık göstermek düşünülmez Öğretici amaç taşıyan bilim ve kültür konularında yazılmış eserler bu türdendir. Aşıkpaşazade > Tevarih-i Al-i Osman Naima > Naima Tarihi Silahtar Mehmet Ağa, Mütercim Asım

DİVAN EDEBİYATI SANATÇILARI HOCA DEHHANİ SEYYİD NESİM 13.yy’da yaşamıştır.Horasan Türklerindendir. İran edebiyatı etkisiyle din dışı şiirler yazdı. Divan edebiyatının ilk şairi olarak kabul edilir. Şiirlerinin en önemli teması aşktır. Farsa’ça bir Selçuk Sehnamesi yazdığı da söylenir. 14.yy’da tasavvuf alanında şiirler yazan Seyyid Nesim’i görürüz. Eserlerinde Azeri Türkçesini kullanmıştır. Dili oldukça sadedir. Şiirleri son derece liriktir Divanı vardır.Tuyuğları önemlidir. Tasavvuf inancından yola çıkarak “enel hak” (ben Tanrıyım) dediği için Halep’te derisi yüzül- müştür. AŞIK PAŞA KADI BURHANETTİN Anadolu Türkleri arasında Tasavvufu yaymak için uğraşmıştır. Yunus’un etkisinde kalmış, hem aruzla hem de heceyle şiirler söylemiştir. En önemli eseri Türklere tasavvufu öğretmek için yazdığı “ GARİBNAME “ dir. Eğlenceye düşkün, adil, cömert,bilgin, şair bir hükümdardır. Dili Azeri Türkçesinin özelliklerini taşır. Aruz kusurlarına çokça rastlanır. “Divan”ı vardır. Gazel ve tuyuglarıyla tanınmış.

AHMEDİ ALİ ŞİR NEVAİ AHMET PAŞA NECATİ BEY MİZAN’ÜL EZVAN Din dışı şiirler yazmıştır. Şiirleri liriktir. Divan edebiyatını geliştiren şairdir. İran edebiyatının güzelliklerini edebiyatımıza aktar- maya çalışmıştır. Aruzu ustalıkla kullanmıştır. Büyük bir “DİVAN”ı, “İSKENDERNAME” ve “CEŞİD Ü HURŞİD” adlı eserleri vardır. Büyük bir devlet adamı ve büyük bir edebiyatçıdır. Muhakemet’ül Lügateyn adlı eserinde Türkçeyle Farsçayı karşılaştırarak Türkçenin daha üstün bir dil olduğunu söyler. Türk dilini yabancı kelimelerden koruma ister. Türk dil kurumunu kurmaya çalışmış ve bu amaçla şiirleri yazmıştır. Çağatay lehçesini kullanmıştı. 5 Mesneviden meydana gelen hamse sahibidir. Düz yazıları da vardır. MAHZEN’ÜL ESRAR ,MECALİS’ÜN NEFAİS, MİZAN’ÜL EZVAN AHMET PAŞA NECATİ BEY Fatih Sultan Mehmet’in öğretmenidir. Devrinde “şairler sultanı” olarak bilinir. Zarif söyleyişleri olan nüktedan biridir. Bir ara zindana atılmış yazdığı “kerem” redifli gazel oradan kurtulmasını sağlamış. Eserlerinde sağlam bir mısra yapısı vardır. Dili ve mecazları kullanışı devrinin şairlerinden üstündür. Günlük sorunları işlemiş, aruzu Türkçeye ustalıkla uyarlamış. Şiirlerinde atasözlerine yer vererek Divan edebiyatı- nda mahallileşme akımını başlatmış. Divan şiirine millilik ve ulusal zevk getirmiştir. Açık yapmacıksız bir Türkçeyle derin anlamlar söyle- miş. Kastamonu’da nakkaşlık yaparken tanınmış ve saraya çağrılmıştır.

SÜLEYMAN ÇELEBİ FUZULİ NEF’İ ŞEYHİ Bade, Leyla vü Mecnun Divan edebiyatının en büyük şairidir.Kerbela’ da yaşamıştır.Türbedarlık yapmış iyi bir eği- tim görmüştür. Şiirlerin Azeri Türkçesi ile yazılmıştır,Dönemine göre dili sadedir.Gazel şairi olarak bilinir. Şiiri bir ilim işi olarak görür.İlimsiz şiiri temasız duvara benzetir. Şiirde tasavvuf önemlidir. Diğer önemli konu aşktır..Günlük yaşamdan bahsetmemiştir. Şiirlerindeki aşk ilahi aşktır. Türkçe Divan, Farsça Divan, Şikayetname, Beng ü Bade, Leyla vü Mecnun İyi bir eğitim alarak yetiştiği eserlerinden anlaşılmaktadır. Yıldırım Beyazıt zamanında Ulu Cami’de imamlık yapmıştır. Şairin tek eseri Vesilet’ün Necat (Mevlid)’tır. Süleyman Çelebi Mevlidi Hz. Muhammed’in diğer peygam- berlerden üstün olduğunu ifade etmek için yazmıştır. Mevlid XV. yy Batı Türkçesinin gramer ve ses özelliklerini bütün yönleriyle göstermesi bakımından da önemli bir e- serdir. NEF’İ ŞEYHİ Padişahlara ve ileri gelenlere yazdığı kaside- leri ve hicivleriyle tanınır. Ölçüsüz biridir.Övdüğünü göklere çıkarır, kötülediğini yerin dibine sokar. Kasideleriyle tanınır. Dili süslü ve sanatlıdır.Dilini çok iyi kullanır. Hicivlerini “Siham-ı Kaza” isimli eserinde toplar . Şiirlerindeki ahenk ve musuki onu diğer şairlerden ayırır. Germiyanoğulları ve Osmanlı saraylarında bulunmuş devlet büyüklerine kasideler sunmuştur. Padişahtan aldığı tımarın verilmemesi üzerine” Harname”yi yazmıştır.İkinci Murat’a sunduğu söylenir. Harname dışında “Hüsrev ile Şirin” adlı mesnevisi vardır. Tasavvufun etkisindedir. Çağının Türkçesini büyük ustalıkla kullanmıştır.

BAKİ (ŞAİRLER SULTANI) SİNAN PAŞA BAKİ (ŞAİRLER SULTANI) İyi bir Medrese eğitimi görmüş ve çeşitli medreselerde müderrislik yapmıştır. Şiirlerde tasavvufa yer vermemiştir. Aşk,tabiat ve devrinin ihtişamı şiirlerinde yer alan başlıca konulardır. Gazel türünün tanınmış şairlerindendir Dili kullanmada başarılıdır. Ahenkli,akıcı,zevkli bir dili vardır. Söz sanatlarını başarıyla kullanır. İstanbul şivesini eserlerinde yansıtmış. Osmanlı şiir dili onunla zengin ve klasik bir dil haline gel- miştir. Divan, Fezail Mekke, Kanuni Mersiyesi Süslü nesir yazarıdır. En önemli eseri “Tazarruname”dir.(Tasavvufi bir eserdir.) KATİP ÇELEBİ NABİ Tanınmış tarih ve coğrafya bilginidir. “Mizanü'l-Hakk fi İhtiyari'l-Ahakk'da” da din bilgilerinin tartıştıkları konular hakkında düşüncelerini açıklar. Tarih alanındaki yapıtlarının ilki Arapça Fezleke'dir. Dört bölümden oluşan kitapta tarihin anlamı, konusu ve yararı anlatılır. Arapça Fezleke'nin devamı niteliğindeki Türkçe Fezleke 1591-1654 arasındaki olayları anlatan bir Osmanlı tarihidir. Tuhfetü'l-Kibar fi Esfari'l-Bihar'da kuruluş döne- minden 1656'ya kadar Osmanlı denizciliğini anlatır. Cihannüma, Batı kaynaklarını Osmanlı coğrafya- cılığına tanıtması bakımından büyük önem taşır. Şiir ile düşünceyi birleştiren şair olarak görülür. Şiirlerinde hikmetli sözlere atasözleri yer vermiştir. Kötülükleri, fakirliği ve mevki düşkünlüğünü eleştirir. Dili akıcıdır. Şiirlerde toplumun düzensizliklerini, hayatın; kişiyi kötülük- lere götüren yönlerini göstermeye çalışmıştır. Hayriye,Hayrabat adlı iki didaktik mesnevisinin yanında Tüfetül Haremyn ve Minşeat adlı kitapları da vardır. Divan edebiyatında hikmetli ve öğretici şiir devrini başlatmış.

EVLİYA ÇELEBİ NEDİM ŞEYH GALİP İzmit, Trabzon ve Girit yolculuklarına çıkan Evliya Çelebi, 50 yıl boyunca Avusturya, Hicaz, Mısır, Sudan, Habeşistan, Dağıstan gibi ülkelerde dolaştı. Seyahatname edebiyatımızın gezi türünden ilk ve en büyük eseridir. Evliya Çelebi, Seyahatnâme'sinde gezip gördüğü yerleri kendi üslûbu ile anlatmak- tadır. Olaylara çoğu defa alaycı bir tavırla yaklaşan Evliya Çelebi, bazen naklettiği olayları renklendirmek amacıyla uydurma haberler ve olaylar da ortaya atmış, okuyu- cunun ilgisini çekmek için aklın alamaya- cağı garip olaylara da yer vermiştir. Lale devrini yaşamış ve şiirlerinde yansıtmıştır. Şiirlerdeki zevk,sefa,eğlence,nükte,musiki bir aradadır. Şiirdeki inceliğe büyük önem verilir. Divan edebiyatının kuralları dışına çıkmıştır. Kendine özgü bir dil oluşturmuştur. Edebiyatımızda mahallileşme cereyanını geliştirmiştir. İstanbul Türkçesini şiire getirmiştir. Şiirde İstanbul’un Mesire yerlerini anlatır. Dini konulara hiç yer vermemiştir. Dili açık,yalın,ahenklidir Şarkı türünün önemli bir ismidir. Gazelleriyle ünlüdür, divanı vardır. Divanda hece vezniyle yazılmış bir türkü vardır. Mesnevisi yoktur. ŞEYH GALİP Divan edebiyatının son büyük şairidir. Süslü ve çeşitli söz sanatları ile yüklü,ağır bir dili vardır. Sebk-i Hindi adı verilen üslubun edebiyatımızdaki temsilcisidir. Düşünce ve tasvirlerle örülü yoğun bir hayal gücü vardır. Şiirinin anlaşıl- ması güçtür. Şiirlerinde musiki önemlidir. Divan ve Hüsn-i Aşk.

HAZIRLAYAN * METİN KÖKÇE

1681 yılında doğan Nedim, 18. yy’ın ilk çeyreğine kadar yaşamıştır 1681 yılında doğan Nedim, 18. yy’ın ilk çeyreğine kadar yaşamıştır.  Esas ismi Ahmed olarak bilinen Nedim, kazasker bir babanın oğlu olarak doğmuştur. Küçük yaşlarda aldığı medrese eğitimi sonrasında Arapça ve Farsça’yı öğrenen Nedim, ilerleyen dönemde ise fıkıh eğitimi almıştır.

NEDİM KİMDİR Bu dönemde elde edilen bilgiler, Nedim’in bir şair olma yolunda oldukça istekli olduğunu göstermektedir. Osmanlı devleti sadrazamı olan Ali Paşa’ya birkaç kaside yazan şair, Topkapı Sarayına Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’ya yazdığı kasideler ile giriş yapmıştır.

GAZEL Hele îd oldu ol gül-gonce handân olduğun gördük  Demâg-ı telh-kâmın şekkeristan olduğun gördük

O sîm endâmı aldık halka-î ağûuşa bir kerre  O elmâsın hele zîb-i nigin-dân olduğun gördük

Meh ü mihrin senin olsun felek biz îd-gehlerde  Hilâl ebrûların hurşîd-i tâbân olduğun gördük O kâfir-beççe bir peymâne sahbâ sundu kim alıp  Derûn-i lâleden âteş fürûzân olduğun gördük

Niyâz ü nâz ü nûş ü bahş ü ibrâm-ı kenâr ü bûs Niyâz ü nâz ü nûş ü bahş ü ibrâm-ı kenâr ü bûs...  Bugün meclisde zevkin böyle tûfân olduğun gördük Yalan olmaz o şûhun görmedik mey içtiğin ammâ  Bir iki kerrecik hem-bezm-i mestân olduğun gördük

Fuzuli Hayatı 1495 - Hille 1556Türk divan şairi. Hille'de doğduğu sanılmaktadır. Yaşamı konusundaki bilgiler çok azdır. Bağdat'ta Safevi valisi İbrahim Han tarafından korundu. Onun ölümü üzerine tekrar doğduğu kente döndü. Bağdat'ın Kanuni Sultan Süleyman tarafından alınması üzerine padişaha

ve yüksek dereceli devlet adamlarına kasideler sunarak dikkati çekti ve yüksek dereceli devlet adamlarına kasideler sunarak dikkati çekti. Kendisine evkaf dairesinden bir maaş bağlandı. Tüm yaşamı Bağdat ve dolaylarında geçti. Mezarı Kerbela'dadır. Eserlerini Arapça, Türkçe ve Farsça olarak yazdı. Türkçe şiirleri Azeri lehçesi iledir. Yüzyıllar boyunca Türk

şiirini, divan, tekke ve saz şairlerini etkiledi şiirini, divan, tekke ve saz şairlerini etkiledi. Hemen tüm eserlerinde büyük bir içtenlik, bir lirizm göze çarpar. Aldığı felsefi, sofiyane öğrenim sonucu gazellerinde, özellikle en büyük eseri Leyla ile Mecnun'da ölümsüz aşk üzerine en güzel mısraları vermiştir. Kasidelerinde ise büyük bir özentinin etkisi görülür.

ESERLERİ : Türkçe Divan, Arapça Divan, Leyla ile Mecnun, Bengü Bade, Sohbet-ül Esmar

BENİ CANDAN USANDIRDI CEFÂDAN YÂR USANMAZ MI? Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı? Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı? Kamu bîmârına cânan devâ-yı derd eder ihsan, Niçin kılmaz bana derman beni bîmâr sanmaz mı?

Şeb-i hicran yanar cânım töker kan çeşm-i giryânım, Uyarır halkı efgaanım kara bahtım uyanmaz mı? Gül-i ruhsârına karşu gözümden kanlı akar su, Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı?

Gamım pinhan dutardım ben dediler yâre kıl rûşen Disem ol bi-vefâ bilmem inanır mı inanmaz mı? Değilim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil. Bana ta’neyleyen gaafil seni görgeç utanmaz mı?

Fuzûlî rind-i şeydâdır hemişe halka rüsvâdır, Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı?

NEFİ’NİN HAYATI DİVAN EDEBİYATININ EN ÜNLÜ HİCİV  ŞAİRİDİR.İstanbul’da iyi bir öğrenim görmüş, bazı memurluklarda bulunmuştur.  IV. Murat döneminde sanatının ve ününün zirvesine ulaşmıştır.  Padişahlara ve devrin ileri

gelenlerine yazdığı kasidelerle, ayrıca hicivleriyle tanınmıştır gelenlerine yazdığı kasidelerle, ayrıca hicivleriyle tanınmıştır.  Padişahın, hiciv yazmasını yasaklamasına rağmen Sadrazam Bayram Paşa’yı hicvedince öldürülür.  Sağlam bir üslubu, ağır bir dili, cesur bir söyleyişi vardır. 

gelenlerine yazdığı kasidelerle, ayrıca hicivleriyle tanınmıştır gelenlerine yazdığı kasidelerle, ayrıca hicivleriyle tanınmıştır.  Padişahın, hiciv yazmasını yasaklamasına rağmen Sadrazam Bayram Paşa’yı hicvedince öldürülür.  Sağlam bir üslubu, ağır bir dili, cesur bir söyleyişi vardır. 

GAZEL Yoklamazsın hîç var mı dilde dâğın yâresin  Böyle mi gözler güzeller âşık-ı bîçâresin

Âh ile derdi bilinmez âşık-ı bîçârenin  Çâk çâk ede meğer âhı dil-i sad-pâresin Gördüğün öldürmedir kârı o hûnî gözlerin  Koymaz anınçün elinden gamzeler gaddâresin

Zülfüne bend etmesin yâ n'eylesin Mecnûn gibi  Zabta kâdir olmayan âşık-ı dil-âvâresin Halka-i zülfünden eyler dil temâşâ ruhların  Vermese hurşîde n'ola revzen-i nezzâresin

Derdin izhâr etmek ister dâ'imâ Nef'î sana  Sen de lutf et yokla bir gün dilde dâğın yâresin 

KELP Üstad Nef’iye, Tahir Efendi isiminde bir kadı kelp demiş ve bunu Nef’i duymuş ve aşağıdaki hicvi yazmış. Tahir efendi bana kelp demiş  İltifatı bu sözde zahirdir  Malikî benim mezhebim zira  İtikadımca kelp tahirdir.

Tahir efendi bana kelp (köpek) demiş  Tahir efendi bana kelp (köpek) demiş.  İltifatı bu sözde aşikârdır, bellidir, açıktır.  Benim mezhebim Malikîdir.  İnancıma göre, Malikî mezhebine göre  kelp (köpek) temizdir (Tahir: Temiz).