EMİNE ESER& İLKNUR DÖNER HOŞGELDİNİZ REHBERLİK SERVİSİ EMİNE ESER& İLKNUR DÖNER Rehberlik Servisi Özel Çağlayan Rehberlik Servisi

EĞİTİM ve AİLE

EKİP ÇALIŞMASI Gerekenleri ana hatları ile çocukların ruhlarına nakşeden anne-baba, geliştiren de öğretmendir.

Okul başarısı yüksek çocukların geçmişine baktığımızda, onlara sarılan, öpen, küçüklüğünde ilgilenen bir babayı görürüz.

Birinci sınıf çocuğunun anne babası olmak zor iştir. Sabır ve emek ister. «Çocuğum okula gelmek istemiyor sürekli ağlıyor, beni yanında istiyor. Benim çocuğum başaramıyor, diğerlerinden geri kalıyor…Ana sınıfına da gitmemişti…Yaşı da küçük diğerlerine göre» gibi bir çok soru kafanızı kurcalıyor olabilir. Okula başlama hem aile hem de çocuk için heyecan verici bir deneyimdir. Çünkü çocuk okulla; yeni arkadaşlarıyla öğretmeniyle bu evrede tanışır ve uzun okul hayatında okula karşı hissedeceği duygular bu evrede şekillenir.

Bir çok çocuk için okul daha önce hemen hiçbirini tanımadığı çok sayıda çocukla karşılaşma zorunluluğuyla, uyulması gereken kurallarıyla ve başarılması gereken öğrenim görevleriyle dolu yepyeni bir sosyal çevredir.

OKULA BAŞLAYAN ÇOCUKLARDA NE TİP SORUNLAR GÖRÜLEBİLİR? Okula yeni başlayan çocukların bazılarında okul korkusu diyebileceğimiz bir sorun ortaya çıkar. Çocuk okula gitme konusunda isteksiz görülebilir. Hatta kimi çocuklarda çok sık ağlamalar veya sabah okula giderken huysuzlaşmak, inatçılık yapmak gibi şikayetler görülebilir. Okul korkusu bazı çocuklarda bulantı, kusma. karın ağrısı, baş ağrısı, ishal yada uykuda huzursuzluk gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Anne babaların çocuklarında gördükleri bu tip belirtilerin okula uyum güçlüğü nedeniyle ortaya çıkabildiğinin farkında olmalıdır.

Bu süreçte öğrencinin okulu benimsemesi için başta anne ve babasının okula ve öğretmene saygı duyması önemlidir. Veli öğretmen ile sürekli iletişim halinde olmalı, Bu iletişim öğrenciye güven duygusu vermelidir. Öğretmeni ile etkili iletişim kurabilmeniz, yapabilecekleriniz konusunda sizi yönlendirmesini sağlayacaktır.

-Çocuğun okula karşı negatif duygular beslememesi için okulun ve okumanın kazandıracağı şeylerden bahsedilebilir. Örneğin okulda kuracağı arkadaşlıklardan yada anne babanın geçmişte arkadaşları ve öğretmeniyle olan olumlu yaşantılarından örnekler verilebilir. Okula gitmeyi zorunluluk yada ceza gibi algılamalarına sebep olacak konuşmalardan kaçınmalıdırlar.

“Okula gitmek, ödev yapmak” gibi kavramları çocuğunuz için korku imgeleri haline getirmeyin. “Ödevini yapmazsan öğretmenin sana kızar, öğretmenine söyleyeceğim yaramazlıklarını, öğretmen seni döver bak” vb cümleler çocuğun okuldan korkmasına ve dolayısıyla soğumasına neden olur. Böyle bir çocuğa öğretmek zorlaşır.

Okula gönderirken neşeli ve güler yüzlü olmanız, onun okul çalışmalarında uyumlu ve başarılı olmasında önemli bir etkendir.

ANNE BABA OLARAK ÇOCUĞUN ÖDEVLERİNE VE DERSLERİNE NE KADAR MÜDAHALE ETMENİZ DOĞRU OLUR? Anne-Baba olarak görevimizin çocuklarımızın ödevlerini yapmak değil onlara REHBERLİK ETMEK olduğunu unutmamalıyız.

Anne baba çocuğa ihtiyacı olduğunda yardım edebileceğini açık ve net biçimde ifade etmeli ama çocuğun yerine hiçbir şekilde sorumluluk olmayacağını da hissettirmeli. dolayısıyla çocuk verilen ödevleri kendisi yapmalı, anlayamadığı zaman ya da kontrol edilmesi aşamasında anne baba yardım etmelidir. Bu yaştaki çocukların dikkat süreleri kısa olduğu için, ders çalışma süresi 15- 20 dakika kadar olmalıdır. 15 dakika kadar ara verildikten sonra tekrar ders çalışılabilir.

Anne babanın ders konusundaki yaklaşımı mümkün olduğunca olumlu olmalıdır.Okul ve dersle ilgili konularda eleştirel ve baskıcı tutumlardan uzak durulmalıdır. Çocuğun ödevini zamanında yapmaması, derslerine çalışmaması durumunda sürekli yargılanması, sorgulanması ve eleştirilmesi çocuğun hem derslerinden soğumasına hem okula karşı olumsuz duygular beslemesine neden olabilir.

Ders çalışma konusunda aşırı baskı ters teper! Aşırı müdahaleci olmayın! Sosyal faaliyetlere ihtiyacı olduğunu da unutmayın.

BIRAKIN OYNASIN Oyun çocuğun gelişmesi ve kişilik kazanması için sevgiden sonra ki gıdadır.

Eğer anne-babalar çocukları ile şakalaşıp beraber eğlenirlerse, çocukları onların öğütlerini dinlemeye daha istekli olurlar.

MOTİVASYON

ANNE BABANIN ÇOCUĞUNDAN ÇOK ÜSTÜN BAŞARI BEKLEMESİ ONU GÜVENSİZLİĞE İTER VE KAYGILANDIRIR.

DERS ÇALIŞMA ALIŞKANLIĞI KAZANDIRMADA ANNE- BABALARA DÜŞEN GÖREVLER Temel özgüven duygusunu kazandırmak Sorumluluk bilinci aşılamak, Okul sevgisini oluşturmak Uygun çalışma ortamı hazırlamak, Ödev yapma alışkanlığını kazandırmak Kitap okuma alışkanlığı kazandırmak

Çocuklarımızın yapamadıklarına değil; yapabildiklerine odaklanmalıyız. Olumlu davranışlarını ortaya çıkararak onu yüreklendirmek gerekir.. Bu nedenle ondaki iyi tarafları görün ve ona da gösterin ki çalışma şevki kırılmasın, kendine güveni artsın. Çocuklarımızın yapamadıklarını çok dillendirmek onların kendine olan güvenlerini sarsar. Çocuğumuzu sürekli yıkıcı eleştirmek yerine, yapıcı eleştiri

Onun olumlu davranışlarını ön plana çıkarın. Gerekirse ödüllendirin. Çocuğunuzun olumsuz davranışlarını tamamen görmezden gelmek de yanlıştır. Ancak sabırla olumsuzlukları gidermeye çalışın. Bu davranışları sık sık dile getirmeyin. Daha gizliden ona hissettirmeden ama onunla birlikte çözmeye çalışın.

BU NEDENLE BAŞARILARINI ÖVMEKTEN KAÇINMAYIN. Önemli olan performans değil çabadır. Yani çocuğun başarmak için gösterdiği emektir. Çocuğun her konuda desteklenmeye yüreklendirilmeye ihtiyacı vardır. Bunu yaparsanız hem çocuğun kendine olan güveni artar hem de yeni başarılar elde etmek için heveslenir. Örneğin çocuk yaptığı resmi gösterdiğinde ‘Aferin çok güzel olmuş benim kızım ya da oğlum çok yetenekli’ gibi sözler söylenirse çocuğun yeni resim yapma konusunda cesareti artar.Çabası desteklenmezse cesareti kırılır. BU NEDENLE BAŞARILARINI ÖVMEKTEN KAÇINMAYIN.

EN ÖNEMLİ GÖREVLERİMİZDEN BİRİ ÇOCUĞA OKULU SEVDİRMEKTİR.

Kitapsız büyüyen çocuk susuz ağaca benzer.

Çalışma Ortamı Ayarlayın Çalışma ortamı iyi bir şekilde oluşturulmuş, düzenli bir yaşantıya sahip ailelerin çocukları diğerlerine göre daha başarılı olmaktadır.

Çalışma ortamı ayarlayın Mümkünse ayrı bir çalışma odası olsun, Masa ve diğer araç-gereci tam olsun Çocuğunuz ders çalışırken dikkatini dağıtacak davranışlardan kaçının. Çocuklarınızın çalışma odasında TV, bilgisayar ve internet olmamasına özen gösterin. Çalışma konusunda isteksiz olan çocukların dikkati kolayca dağılabilir

DÜZENLİ BİR AİLE HAYATI Çocuk uzlaşma içinde olan bir aile ortamı içinde değil ise; sağlığını koruması, kendini derslere verebilmesi, üretken ve başarılı olması güçleşmektedir.

Başkalarıyla kıyaslamayın Kendi başarısıyla kıyaslayın, başarabildiği işleri ön plana çıkarın Öneriler: Çocuğun başarısını değerlendirirken arkadaş ya da sınıfına göre değil, bir önceki durumuyla karşılaştırarak değerlendirin. -Örneğin: Bak oğlum/kızım arkadaşın okumayı söktü, sen daha yerinde sayıyorsun. Yerine; oğlum/kızım harfleri birleştirmede bugünlerde baya iyi duruma geldin, aferin.

Çocuklarımızın okul ve derslerini önemseyip ilgileniyor muyuz?”

MODEL OLMA ÇOCUKLAR AYNADIR BİZİ YANSITIR. ÇOCUKLAR BİLDİKLERİNE GÖRE DEĞİL, GÖRDÜKLERİNE GÖRE HAREKET EDERLER

ÇOCUKLAR BİLDİKLERİNE GÖRE DEĞİL, GÖRDÜKLERİNE GÖRE HAREKET EDERLER

İPLERİ ÇOCUKLARIN ELİNE VERMEYİN ailelerin düştüğü hatalardan biri de çocuğun her isteğinin yerine getirildiğinde mutlu olacağının düşünülmesidir.  İPLERİ ÇOCUKLARIN ELİNE VERMEYİN her isteği yerine getirilen çocuk doyumsuz ve saygısız  olur. “çocuk erkil aile” Yokluğu bilmek de insanı olgunlaştırır. Hayatta her istediğini elde edemeyeceğini bilmeli. Yokluğu bilmek de insanları olgunlaştırır. Farkındalıklar çocukların ihtiyacı olan ebeveyn rolüne daha rahat ulaştırır.

EMİNE ESER& İLKNUR DÖNER “Ailenin eksik bıraktığı sevgiyi ne okul ne de toplum verebilir.” Siz anne babalar, gül fidanı yetiştiren, her türlü hürmete layık bahçıvanlarsınız. TEŞEKKÜRLER… EMİNE ESER& İLKNUR DÖNER PDR SERVİSİ