Ders : 3 KTÜ – UZEM 2014-2015 1. Anayasa Kavramı Devlet iktidarı ortaya üç sorun çıkarmıştır. Bunlar, iktidarın kazanılması, kullanılması ve sınırlarının.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
Advertisements

KAZANIMLAR 5. Bir Türk vatandaşı olarak cumhuriyetin Türk milletine kazandırdığı vatandaşlık temel hak ve sorumlulukları bilincini kazanır.
C)CUMHURİYET'İN BEKÇİLERİNE...
AB HUKUKU DOÇ. DR. MUSTAFA ÇEKER.
İNSAN HAKLARI
TÜRK ANAYASALARININ “ÖZGÜRLÜKLER” YÖNÜNDEN MUKAYESESİ
HAKLARIMIZ Kazanım: Sahip olduğu haklarını belirtir.
KLASİK DEMOKRASİ Eski Yunan şehir devletlerine dayanır. En iyi uygulayıcısı ve o dönemde en güçlü şehir olan Atina’dan dolayı Atina demokrasisi olarak.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI & YASAMA VE YÜRÜTME İLE İLİŞKİLER
Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi.
1924 ANAYASASI.
HUKUKUN DALLARI Doç. Dr. Mustafa ÇEKER.
Hukukun Temel Kavramları
CUMHURİYET DÖNEMİNDE HUKUK
CUMHURİYET DÖNEMİNDE HUKUK Eskişehir Salih Zeki Anadolu Lisesi
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük CUMHURİYETÇİLİK
M. Ü ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ A. B
DÜNYA ÜZERİNDE VAR OLAN YÖNETİM BİÇİMLERİ.
ANAYASA HUKUKUNA GİRİŞ
ANAYASA.
1921 ANAYASASI.
MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI
TÜRK ANAYASALARININ “KUVVETLER AYRILIĞI” YÖNÜNDEN MUKAYESESİ
SOSYAL BİLGİLER 5. SINIF DERS KİTABI 7
SİYASİ HUKUKİ EĞİTİM ve KÜLTÜR TOPLUMSAL EKONOMİ
Mustafa ÖZÜNLÜ Kamu Yönetimi Bilim Uzmanı Mart 2015 Ürgüp/NEVŞEHİR
TBMM ‘NİN AÇILMASI 16 Mart 1920 –İstanbulun İşgali
ULS1040 Türk Sİyasal HayatI - I
TÜRK MODERNLEŞME TARİHİ
HUKUKTA BİLGİ YÖNETİMİ BBY Türk Yargı Sistemi
OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİNDE ANAYASAL GELİŞMELER
MEŞRUTİYET DÖNEMİ Meşrutiyetin ilan edilmesinde;
Kaynak: Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku Dersleri mutlaka okunacak
AİT ve 3. Ders - Çalışma Soruları. 1. Tanzimat Fermanı’nda, aşağıda verilenlerden hangisinde ıslahat yapılması öngörülmemiştir? A. Yargı B. Vergi.
Osmanlıcılık Nedir? Osmanlıcılık, Meşrutiyet veya Anayasal Monarşi rejimini benimseyen ve hükümdarın yetkilerinin anayasa ve halkoyuyla seçilen meclis.
AİT Ders - Çalışma Soruları. 1. I. Meşrutiyetle beraber Türk Tarihinin ilk anayasası olan Kanun-i Esasi ilan edilmiştir. Milletvekillerini halk.
AVRUPA BİRLİĞİ KURUMLARI
DOÇ.DR.ABDULLAH DEMİR ZİRVE ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku II.
2. Hafta sorusu: Lizbon Anlaşması AB’nin kurumsal yapısında nasıl bir değişikliğe neden olmuştur. AB Lizbon anlaşması sonrası Demokratik bir yapıya kavuşmuş.
Islahat Fermanı (1856) Islahat Fermanı,
2. Ders Sendika Kavramı, Kuruluş, Organlar Yönetici Güvencesi
Tanzimat Fermanı (3 Kasım 1839)
TBMM’NİN AÇILIŞI 23 NİSAN 1920
Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi MEŞRUTİYET Halk Meclisi (Meclis-i Mebusan) Anayasa (Kanun-i Esasi) Padişah (Saltanat ve Hilafet) MEŞRUTİYET.
19. YÜZYIL OSMANLI DEVLETİ ISLAHATLARI
TİCARET HUKUKU BİLGİSİ
Çocuk Hakları Konusunda Türkiye'de Yapılan Çalışmalar.
TOKİ TURGUT ÖZAL İMAM HATİP ORTAOKULU
GÜZ-VII: OSMANLI DEVLETİ’NDE YENİLEŞME HAREKETLERİ Tanzimat Dönemi İngilizlerden yardım istiyoruz, iki şart: 1- Balta Limanı Ticaret Anlaşması (1838) Osmanlı.
Temel HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA
YÖNETİM BİÇİMLERİ MONARŞİ OLİGARŞİ TEOKRASİ CUMHURİYET.
Türk Medeni Kanununun Kabulü (17 Şubat 1926): Evlenme, boşanma, miras ve aile hukuku ile ilgili kanunlar medeni hukuk kapsamındadır. Avrupa devletlerinde.
KURULTAYDAN MECLİSE “Egemenlik” kavramı
Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi
İNSAN HAKLARI. İNSAN HAKLARI İnsan hakları nedir? İnsanlar arasında ırk, din, renk, yaş, cinsiyet ayırımı yapmadan sevgi, saygı, dostluk duygularını.
Hukukun TEMEL kavamları
1982 ANAYASASINA GÖRE DEVLET ORGANLARI
MEDENİ HUKUK.
HUKUKUN KAYNAKLARI Hukukun kaynakları, asıl kaynaklar ve yardımcı kaynaklar olarak ikiye ayrılır. Asıl kaynaklar: Yazılı ve yazısız kaynaklar Yardımcı.
ATATÜRK İLKELERİ
TARİH PROJE ÖDEVİ KONU=TANZİMAT FERMANI KONU=TANZİMAT FERMANI HAZIRLAYAN=ABDULLAH İZCİ HAZIRLAYAN=ABDULLAH İZCİ.
Demokrasinin Temel İlkeleri Hazırlayanlar:M.Kerem GÜNGÖR Deniz ÇAPAR Kaan CANLI.
Anayasa Tanımları Geniş (maddi) anlamda: Dar (şekli) anlamda :
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
HUKUKUN DALLARI Doç. Dr. Mustafa ÇEKER.
1982 TARİHLİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI’NDA İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ Prof. Dr. Yasemin KARAMAN KEPENEKCİ Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi.
I. Anayasa Mahkemesi’nin Yapısı
VII. Yasama yetkisi Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.
II. «Aslî» ve «Tali» Kurucu İktidar ve Demokratik Anayasa Yapım Süreci
Sunum transkripti:

Ders : 3 KTÜ – UZEM

Anayasa Kavramı Devlet iktidarı ortaya üç sorun çıkarmıştır. Bunlar, iktidarın kazanılması, kullanılması ve sınırlarının tespit edilmesidir. Bu sorunların çözümlenmesi ve temel bir takım kurallara bağlanmasının gerekliliği de, modern devletlerin hemen hepsinde, anayasa diye adlandırılan ve özel bir niteliğe ve güce sahip bir metnin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Anayasa Kavramı Anayasa bir devletin yapısını, örgütlenişini, temel organların görev ve yetkilerini, bireylerin devlet iktidarı karşısında hak ve özgürlüklerini düzenleyen kuralların bütünü olarak tarif edilebilir. Anayasanın en önemli özelliklerinden biri de iktidarın bölünmesin sağlamaktır. Batı’daki anayasacılık akımı toplumlardaki bir takım sosyal ve ekonomik değişimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Anayasa Kavramı Maddî anlamda anayasa, devlet organlarının kuruluşunu, işleyişini ve bireylerin devlet karşısında sahip olduğu temel hak ve özgürlükleri belirleyen, yazılı veya teamülî, kuralların bütünüdür. Şeklî anlamda anayasa ise, normlar hiyerarşisinde en üst sırayı işgal eden ve kanunlardan farklı ve daha üstün bir usûlle konulan ve değiştirilebilen hukuk kurallarının bütünü olarak tanımlanmaktadır.

OSMANLI MODERNLEŞMESİ Osmanlı modernleşmesinde esas amaç devleti içine düştüğü bunalımdan kurtarıp eski gücüne kavuşturmak olmuştur. Fakat XVII. yüzyılda başlayıp XX. yüzyıla kadar devam eden bu süreç içinde yürütülen modernleşme çabaları gelenekçi tarzda ve Batı’yı örnek alan tarzda olmak üzere farklı şekillerde ortaya çıkmıştır. İlk dönemde devlet sisteminin mükemmeliğine duyulan inançla devletin ilk biçimine döndürülmesi amaçlanırken, bu deneyimlerin başarısızlığı sonrası Batı örnek alınarak birtakım yenilikler yapılma yolun gidilmiştir.

OSMANLI MODERNLEŞMESİ Batı örnek alınarak birtakım yeniliklerin yapılmaya başlanması Türk tarihinde modernleşme, batılılaşma veya çağdaşlaşma tarihi olarak nitelendirilmiştir. Bu süreçte Türkiye’de hukuk devleti olma ve demokrasiyi oluşturma mücadeleleri ile paralel olarak devam etmiş olan Osmanlı modernleşmesinin politik ve entelektüel sonuçları Türkiye’de demokrasinin de gelişim sürecini belirlemiştir.

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri Osmanlı’da Kanun-i Esasi’nin ilânına kadar mutlak yönetim anlayışı hakimdir. Batıdaki gibi sosyal ve ekonomik değişimler yaşanmamakla birlikte, XIX. Yüzyılın ortalarına doğru bir takım anayasacılık hareketlerinin başladığı görülür. Türkiye’de anayasal hareketlerin başlangıç noktası konusunda farklı yaklaşımlar olmakla birlikte, Tanzimat dönemi boyunca zaman zaman yayınlanan fermanlarda anayasal hareketlere bir basamak olma niteliği daha açık ve nettir.

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri Ülkemizde devlet iktidarının sınırlandırılması ve temel hak ve özgürlüklerin tanınması ve korunması fikri 1808’den bu yana vardır tarihli Sened-i İttifakta birçok temel hak ve özgürlük tanınmıştır. Yine bu belgede Hükümdarın yetkilerinin sınırlandırılması ilkesi benimsenmiştir. Her ne kadar Sened-i İttifak, “iki-taraflı ” bir belge, bir “misak”, bir “sözleşme” olsa da Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarının sınırlandırılabileceği, devlet iktidarının dokunamayacağı sahaların olduğu bu belgeyle kabul edilmiştir.

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri 1839 Tanzimat Fermanında temel hak ve özgürlükler konusunda oldukça ileri bir liste vardır. Tanzimat Fermanında tartışmasız bir şekilde devlet iktidarının sınırlandırılması olgusu vardır. Tanzimat Fermanı Osmanlı tebaasına birtakım temel hak ve özgürlükler de tanımaktadır. Bu itibarla Tanzimat Fermanı, tam bir anayasacılık hareketi olarak görülebilir.

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri Tanzimat Fermanının diğer fermanlardan bir farkı yoktur. Bu belge Padişahın ağzıyla kaleme alınmıştır. Sened-i İttifak gibi iki-yanlı bir işlem (misak, sözleşme) değil, tek-yanlı bir işlemdir. Şekli anlamda anayasa olarak kabul edilmemekle beraber Tanzimat Fermanı içeriği bakımından, yani maddî açıdan anayasal niteliktedir. Zira Tanzimat Fermanında bir yandan devlet iktidarı düzenlenmekte ve sınırlandırılmakta, diğer yandan halka birtakım hak ve özgürlükler verilmektedir.

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri 1856 Islahat Fermanı’nda Tanzimat Fermanı’ndaki haklar geliştirilmiş, özellikle din ve mezhep bakımından eşitlik ilkesi tanınmıştır. Islahat Fermanı’nın hukukî biçimi Tanzimat Fermanı’nınki gibidir. Yani hukukî biçimi bakımından Islahat Fermanı da bir “ferman”dır. Ancak içeriği bakımından, yani maddî açıdan anayasal niteliktedir.

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri Kanun-u Esasi II. Abdülhamit Kanun-u Esasîyi 23 Aralık 1876 günü bir ferman ile ısdar etmiştir. Kanun-u Esasî halkı temsil eden bir kurucu meclis tarafından değil, padişah tarafından atanan “Cemiyet-i Mahsusa” isimli bir kurul tarafından hazırlanmıştır. Keza Kanun-u Esasînin kabulü için bir kurucu referandum da yapılmamıştır. Kanun-u Esasî, hukukî olarak Padişahın tek yanlı bir işleminden doğmuştur. Kanun- u Esasî hukukî biçimi itibarıyla “ferman”dır.

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri Kanun-u Esasi Bir görüşe göre Kanun-u Esasî şekil olarak anayasa niteliğine sahip değildir. Çünkü Kanun-u Esasî millet tarafından, milletin tevkil eylediği kimseler tarafından, bağımsız bir yasama organı veya bir Kurucu Meclis tarafından tanzim ve kabul edilmiş değildir. Maddî anlamda anayasa kriterine göre Kanun-u Esasî tam olarak anayasal niteliktedir. Zira Kanun-u Esasî bir yandan devlet organları arasındaki ilişkileri, diğer yandan da vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini düzenlemektedir. Şeklî anlamda anayasa kriterine göre, Kanun-u Esasînin anayasal nitelikte olduğu açıktır. Zira, Kanun-u Esasî kendisinin üstünlüğünü ve bağlayıcılığını açıkça ilân etmektedir

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri Kanun-u Esasi Kanun-u Esasî 8 ilâ 26’ncı maddelerinde “Tebaa-i Devlet-i Osmaniye’nin Hukuku Umumîyesi” başlığı altında Osmanlı tebaasının temel hak ve özgürlüklerini düzenlemiştir. Kişi Hürriyeti, Kişi Güvenliği, İbadet Hürriyeti, Basın Hürriyeti, Dilekçe Hakkı, Öğretim Hürriyeti, Eşitlik İlkesi, Devlet Memurluğuna Girme Hakkı, Malî Güce Göre Vergi İlkesi, Konut Dokunulmazlığı, Müsadere ve Angarya Yasağı, Vergilerin Kanunîliği İlkesi, Şirket Kurma Hürriyeti, İşkence Yasağı, Kanunî Hâkim Güvencesi gibi çok temel haklar getirilmiştir.

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri Kanun-u Esasi Kanun-u Esasînin kurduğu yasama organının adı “Meclis-i Umumî”dir. Meclis-i Umumî, Heyet-i Âyan ve Heyet-i Mebusan isimli iki heyetten oluşmaktadır (m.42). Meclis-i Umumî azalarının yasama sorumsuzluğu (m.47) ve dokunulmazlığı (m.48, m.79) öngörülmüştür. Heyet-i Âyan günümüzün senatolarına tekabül eden bir ikinci meclistir. Heyet-i Âyan azası doğrudan doğruya Padişah tarafından atanır (m.60). Üye sayısı Heyet-i Mebusanın üye sayısını üçte birini geçmeyecektir (m.60). Heyet-i Âyan üyeliği ömür boyudur (kayd-ı hayat) (m.62).

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri Kanun-u Esasi Heyet-i Mebusan üyeleri ise Osmanlı tebaasından her ellibin erkek nüfusa bir temsilci seçilmesiyle kurulur (m.65). Seçimler dört yılda bir kere yapılır (m.69). Heyet-i Mebusan üyelerinin tekrar seçilmeleri mümkündür (m.69). Kanun-u Esasî’de seçim sistemine ilişkin tek hüküm, “gizli oy ilkesi (rey-i hafî kaidesi)” ile yapılacağıdır Kanun-u Esasî temsilî demokrasinin temel ilkelerinden biri olan “milletin temsili ilkesi”ni açıkça kabul etmiştir.

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri Kanun-u Esasi Yürütme Organı: Padişah yürütme organının başıdır. Kanun-u Esasîye göre saltanat Osmanlı sülalesine aittir (m.3). Bu sülalenin içinde saltanatın kime geçeceği konusunda da Kanun-u Esasî “ekber evlat)” sistemini kabul etmiştir. Kanun-u Esasînin 3’üncü maddesine göre saltanat hilafeti içermektedir. Tüm monarşilerde olduğu gibi hükümdarın mutlak sorumsuzluğu ilkesi Kanun-u Esasîde de öngörülmüştür. Bu sorumsuzluk, siyasî, cezaî ve hukukî açılardan tamdır. Padişahın yürütme organının başı olarak birçok yetkileri vardır. Kanun-u Esasînin 7’nci maddesinde Padişahın görev ve yetkileri sayılmıştır.

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri Kanun-u Esasi “Heyet-i Vükelâ” bir nevi bakanlar kuruludur. Heyet-i Vükelânın başkanı sadrazamdır. Sadrazam ve şeyhülislâm doğrudan Padişah tarafından atanır (m.27). Diğer vekiller de, sadrazam tarafından değil, Padişah tarafından atanırlar (m.7, m.27). Keza bunların azli de yine Padişaha ait bir yetkidir (m.7). Vekiller Padişaha karşı sorumludurlar. Heyet-i Vükelâ Meclis-i Mebusan karşısında sorumlu değildir.

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri Kanun-u Esasi Kanun-u Esasînin kurduğu Hükûmet sistemini “parlâmenter sistem” olarak nitelemek oldukça güçtür. O halde, Kanun-u Esasînin kurduğu sistemi kuvvetler ayrılığı esasına dayalı bir sistem olarak görmek pek doğru olmayabilir. Yukarıda Padişahın sahip olduğu olağanüstü yetkiler de göz önüne alınırsa, Kanun-u Esasînin bir “parlâmenter monarşi”, bir “sınırlı monarşi” kurduğunu söylemek oldukça güçtür.

Osmanlı Anayasal Gelişmeleri Kanun-u Esasi 1876 Kanun-u Esasîsinin yargı konusunda getirdiği güvenceler günümüz Anayasalarının güvencelerden hiç de az değildir. Yargılama faaliyeti önemli güvencelere bağlanmıştır. Hakimler azlolunamazlar (m.81). Özlük işlerinin özel bir kanun (kanun-ı mahsusa) ile düzenleneceği öngörülmektedir (m.81). Mahkemelerin bağımsızlığı ilkesi, 87’nci maddede “mahkemeler her türlü müdahalattan azâdedir” denilerek açıkça tanınmaktadır.