Kapalı tohumlu bir bitkinin genel görünüşü

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BİTKİSEL ORGANLAR.
Advertisements

TOPRAĞIN HİKAYESİ HORİZON: Toprağı meydana getiren katmanlara horizon adı verilir. TOPRAK: Toprak taşların parçalanması ve ayrışmasıyla meydana gelen,
Prof. Dr. Ahmet Arıkan Gazi Ü niversitesi Gazi Eğitim Fakültesi OFMAE Bölümü Matematik Eğitimi Anabilim Dalı.
Mastarlar.
ÇOCUK GELİŞİMİNE GİRİŞ
Betonarme Yapılarda Deprem Hasarları
ORGANOGRAFİ Doç.Dr. Şükran Kültür.
SU HALDEN HALE GİRER. İŞTE YAĞMURUN OLUŞMASI! Yağmurun oluşmasında 2 işlem gerçekleşiyor. Yoğunlaşma ve buharlaşma. Güneş ışığının etkisi ile her gün.
1 Hücre nedir? Hücre, canlının en küçük yapı ve görev birimidir.
E R G E N L İ K ERGENLİK DÖNEMİ FİZİKSEL GELİŞİM
Doğadaki canlı varlık yaşam sürecini tamamladıktan sonra kompostlanarak tekrar yaşama katabilir.Şehirlerde evlerde uygulanacak bu sistem sayesinde şehir.
Türkiyedeki iklim çeşitleri Doğa Sever 10/F Coğrafya Performans.
Zihinsel engellilerin sınıflandırılması
Arş.Gör.İrfan DOĞAN.  Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım, özel eğitim ve davranış tedavileridir.  Tedavi planı kişiden kişiye değişmektedir,
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ.
Boşaltım sistemi.
ÜNİTE 1 HÜCRE BÖLÜNMESİ VE KALITIM MİTOZ BÖLÜNME.
Sözsüz İletişimin Özellikleri
BİTKİLER ATLIOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU 5-B SINIFI HAZIRLAYANLAR
Yaprak Yaprak, bitkilerde fotosentez, transprasyon ve solunumun gerçekleştiği, gövde ve dallara bağlı genel olarak geniş yassı ve yeşil organlardır. dal.
BİTKİLERDE ÜREME VE GELİŞME
Bitkiler damlama, terleme, yaprak dökümü ile boşaltım yaparlar.
MAYOZ BÖLÜNME. Mayoz bölünme bitki, insan ve hayvanlarda üreme hücrelerinin (sperm, yumurta ve polen) oluşturulmasını sağlar. Canlıların üreme organlarında.
MAYOZ BÖLÜNME. MAYOZ BÖLÜNME:Bitki, insan ve hayvanlarda üreme hücrelerinin (Sperm, Yumurta ve Polen) oluşturulmasını sağlar. Canlıların üreme organlarında.
YÜZEY :Cisimlerin hava ile temas eden bölümlerine yüzey denir.
BİTKİLER Kendi besinin kendi üretebilen çok hücreli canlılara bitki denir. Bitkiler Güneş ışığı ile fotosentez yaparlar ve besin üretirler. Bitkiler üreme.
YARIŞMADA 20 ADET FEN SORUSU SORULACAKTIR..
FEN ve TEKNOLOJİ BOŞALTIM SİSTEMİ
BİR BİTKİDE ÇİÇEKLİ ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
COĞRAFİ KONUM.
Yumurta Sperm Büyüme Gelişme Olgunlaşma.
HÜCRE NEDİR?.
Prof.Dr.Çiğdem ALTINSAAT
FNP GRUBU: fatma ışık, nagehan öztürk, pınar sevindik
PROGRAMLAMAYA GİRİŞ VE ALGORİTMA
MELEZ ÜÇGÜL ( Trifolium hybridum L.)
ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
Ünite- 1 Vücudumuz ve Sistemler
Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı
Bitki Sistemleri Kök Sistemi Sürgün Sistemi Kök Gövde ve Yaprak.
HALİM GÜNEŞ.
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YARATICILIK VE SANAT EĞİTİMİ
X-IŞINLARI KRİSTALOGRAFİSİ
Fluvyal Jeomorfoloji Yrd. Doç. Dr. Levent Uncu.
Kırınım, Girişim ve Müzik
YEM KÜLTÜRÜNÜN İLKELERİ
KALBİN ELEKTRİKSEL AKTİVİTESİ
Madde ve Maddenin Özellikleri
SİSMİK PROSPEKSİYON DERS-3
MADDEYİ TANIYALIM.
PROGRAMLAMAYA GİRİŞ VE ALGORİTMA
GYMNOSPERMAE Juniperus Phoenica finike ardıcı
Dişi organ Dişi organa pistil de denir.
HAYVANLARIN SINIFLANDIRILMASI.
KALITIM VE ÇEVRE I. Kalıtım II. Çevre
Ornittofili (=Ornitogam)
MAYOZ HÜCRE BÖLÜNMESİ.
Stolon (Göbek Bağı) Ana sap ile yumru arasında, yumruya yapraklarda asimile edilen besin maddelerini taşıyan organdır. Görünüşü sapa benzer. Stolonlar.
Gelişim ve Temel Kavramlar
2. Isının Işıma Yoluyla Yayılması
PATATES.
Eşleştirme Programı World Wide Mating Service (WMS)
Çiçekli Bitkilerde Üreme 2
HIYARDA GÖRÜLEN BESİN ELEMENT NOKSANLIĞI
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Beslenme İlkeleri - 5.
2) Çift Optik Eksenli Mineraller (ÇOE)
KOCA FİĞ (Vicia narbonensis L.)
CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
Hücre 1.Bölüm.
Sunum transkripti:

Kapalı tohumlu bir bitkinin genel görünüşü

1. Kök Bitkileri toprağa bağlayan ve topraktan su ve suda çözünmüş tuzları bitkiye sağlayan kısımlardır. Kökler, bitkilerin toprak altındaki kısımlarıdır. Resim Tipik bir kökün kısımları

Tohumlu Bitkilerin Genel Özellikleri Öğr. Gör. Tuğba KAMAN

Kökler çeşitleri bakımından 3 kısımda incelenebilir: Primer kök (ana kök), Sekonder kök (yan kök) ve Adventif kök (ek kök) Radikulanın gelişmesiyle meydana gelen ve bitkinin tüm yaşamı boyunca hâkim durumda kalan köke primer kök (ana kök) denir. Primer köklere belli bir açı altında çıkan köklerde sekonder kök (yan kök) denir. Genellikle monokotiledonlarda ana kök kısa ömürlü olur. Bunun ortadan kalkması neticesinde adventif kökler meydana gelirler. Adventif kökler genelde kökten başka bir organdan meydana gelirler.

Yer altında uzanan kök tipleri Kazık kök: Yer altında uzanan primer kök ilerde yan kökler verir. Saçak kök: Radikuladan gelişen kök kısa bir süre sonra işlevini yitirir ve bunun yerine gövdenin kaidesinden ek kökler gelişir.

Köklerin önemli işlevi vardır. Bitkinin toprağa tutunmasını sağlar. Kökler, toprak tanecikleri arasındaki boşluklardan su ve madensel tuzları emer. Köklerin emiş özelliği emici tüylerle artar. Emici tüyler kök ucunun hemen gerisinde büyür. Önemli maddelerin emilmesini sağlar. Kökler, bitkinin iletim sisteminin bir parçasıdır.

Odun borusu, su ve madensel tuzları köklerden gövde ve yapraklara taşır. Soymuk borusu, besin maddelerini yapraklardan kök sisteminin her tarafına taşır. Bazı bitkilerde kök besin deposu görevi yapar ( havuç ).

Resim İlk kök gelişmesinin mikroskopta görünüşü

2. Gövde Bitkinin yapraklarını ve çiçeklerini taşıyan organlardır. Bitkinin toprak üstünde büyüyen esas destekleyici ve üst kısmıdır. Gövde, bitkinin iletim sisteminin bir parçasıdır Resim : Genç odunsu bir gövdenin mikroskopta görünüşü

Gövde yandalların ve yaprakların çıktığı nodyum (düğüm) ve nodyumlar arasında kalan internodyum (düğümlerarası) adı verilen kısımlardan meydana gelmiştir.

Üzerinde taşıdığı çeşitli doğal organlar (yaprak ve çiçekler) tayin ve tasnifte çok önemlidir. Gövdenin dik, yatık, sürüngen, tüylü veya tüysüz olması sistematikte kullanılır. Çiçek durumları, çiçek yapısı, taç ve çanak yaprakların bitişik veya ayrı oluşu, sayıları, erkek organın diziliş sırası ve sayısı, dişi organın durumu, bitki gövdelerinin otsu ve odunsu oluşu da teşhiste önemlidir.

Gövde çeşitleri Dik: Yerden dikey olarak yükselir. Ascendens: Tabanda kavis yaptıktan sonra yükselen gövdeler. Decumbens: Sadece uç kısımlarda yükseltici olan yatık gövdeler. Procumbens: Toprak üstünde yatık olarak bulunan fakat nodyumları köklenmeyen gövdeler. Repens: Yatay olarak uzanan gövde nodyumlardan köklenen, sürünücü gövdeler. Stolon: Yatay olarak uzanan gövde nodyumlarda yeni bir bitki oluşur.

Gövde çeşitleri

Toprak altı gövde tipleri Rizom (Köksap): Toprak altında dik ve yatay uzanan kalın ve etli toprakaltı gövdesidir. Nodyumları çok sıktır, üzerinden bitkinin normal kökleri çıkar. Kormus (Gövde yumrusu): Zarımsı yapraklarla sarılmış olan ve dik olarak bulunan toprak altı gövdesi. Bulbus (Soğan): Çok sık dizilmiş ve etli yapıya sahip yapraklardan oluşmuş dik toprak altı gövdesi. Tuber (Yumru): Yedek besin depo etme işlevi gören etli ve şişkin bir toprak altı gövdesidir.

3. Yaprak Yapraklar bitkilerde özümlemenin (bitkilerin güneş ışığı, su ve karbondioksit kullanarak kendi besinlerini yapabilmeleri) ve transprasyonun (buharlaşma ile suyun yitirilmesi) yapıldığı esas yerlerdir

Bir yaprakta üç kısım bulunur: 1) Yaprak ayası (lamina) 2) Yaprak sapı (petiyol) 3) Yaprak tabanı (bazis) 1) Yaprak ayası (Lamina): Esas yaprağı meydana getiren geniş kısımdır. 2) Yaprak sapı (Petiol): Yaprak ayasını gövdeye bağlayan kısımdır. Yaprak sapı çok kısadır. 3) Yaprak tabanı (Bazis): Sapın gövde ile birleşen ve saptan daha geniş olan kısımdır.

Petiol bütün yapraklarda görülmeyebilir Petiol bütün yapraklarda görülmeyebilir. Bu nedenle petiole sahip yapraklara petiolat (saplı), petiolü olmayan yapraklara da sesil (sapsız) yapraklar adı verilir. Ayrıca yaprağın gövdeye bağlandığı yerde iki adet küçük yaprakçık bulunur ki bu yapıya stipula (kulakçık) denir.

Yaprak tipleri ikiye ayrılır: Basit yapraklar: Tam veya loplu tek bir yaprak olup, parçalanma ana eksene kadar değildir. Basit yapraklar kendi içlerinde tam ve parçalı olarak olmak üzere ikiye ayrılır. Bileşik yapraklar: Birçok yaprakçıktan meydana gelmiş bir yapraktır. Yaprakçıkların her biri pinnula (yaprakçık) adını alır. Bileşik yaprak Basit Yaprak

Basit yaprak şekilleri Linear: Şeritsi. Lanseolat: Mızraksı. Oblanseolat: Ters mızraksı. Spatulat: Spatula şeklinde. Subulat: Biz şeklinde. Eliptik: Elips şeklinde Ovat: Yumurta şeklinde. Oblong: Dikdörtgen şeklinde. Obovat: Ters yumurta şeklinde. Reniform: Böbrek şeklinde. Kordat: Kalp şeklinde. Orbikular: Daire şeklinde. Deltoid: Delta şeklinde. Lirat: Yaprak ayasının en uçtaki lobu; büyük kenar lopları aşağıya doğru gittikçe küçülen yaprak.

Parçalı yaprak şekilleri Palmatifid: Yaprak ayasının üçtebirinden az bir şekilde parçalanması. Palmat: Üçten fazla parçanın veya yaprakçığın yaprak sapındaki tek noktadan ışınsal olarak çıkması. Digitat: Elsi parçalanmış yaprağa benzer ancak parçalar daha dar ve tam ışınsı bir şekilde yayılmıştır. Padet: Elsi yaprak üç ana loptan meydana gelmiş olup yanlardaki iki lop tekrar loplara ayrılır. Rusinat: Yaprak ayası derin oymalı ve lobları yaprak tabanına doğru yönelmiş basit yaprak. Lirat: Yaprak ayasının en uçtaki lobu büyük kenar lopları aşağı doğru gittikçe küçülen yaprak. Pinnatifid: Yaprak ayasının orta damara doğru üçte birinden az bir şekilde parçalanması. Pinnatipartit: Tüysü parçalı yaprak ayasının orta damarına doğru yarıdan fazla bir şekilde parçalanması. Lasinat: Uzun keskin yarıklı çok sayıda dar, derin ve lobların uçları sivri olan parçalanmış yaprak. Laserat: Kenarları derin ve düzgün olmayan şekilde parçalanmış, yırtık kenarlı yaprak. Pektinat: Yaprak ayasının bir tarağın dişleri gibi karşılıklı olarak ince ve derin parçalanmış olması.

Yaprak kenar şekilleri Düz (Entire): Yaprak kenarları düz. Krenat: Yuvarlak dişli. Serrat: Testere dişli. Biserrat: Çift testere dişli. Dentat: İri ve keskin dişlerin eksenleri yaprağa dik. Dentikulat: Küçük dişli. Sinulat: Dalgalı. Siliat: Kirpiksi. Serrulat: İnce, küçük testere dişli. Serenulat: İnce yuvarlak dişli. Revolut: Yaprak kenarları geriye doğru kıvrımlı. İnvolut: Yaprak kenarları içe kıvrımlı. Pinnatsı: Kenarlar bileşik yaprak gibi, pinnat yaprakları varmış gibi görünen basit yaprak. Loblu

Yaprak uç şekilleri Akuminat: Uç kısma doğru aniden daralarak sivrilmiş olan. Akut: Sivri ve keskin uçlu Apikulat: Yaprağın uç kısmında ani daralma olan Aristat: Yaprak ucunda uzun, sert, dik duruşlu, kılçık gibi olan. Kaudat: Yaprak ucunda uzunca, yumuşak kuyruğa benzer yapı olan. Kuspidat: Yaprak ucunun birdenbire daralıp iç bükey bir durum alarak uzun ve uç sivri yapı olan. Emerginat: Yaprak ayası ucunda ortada az derin çentikli ve yayık girintili olan. Mukronat: Dikensi uçlu olan. Obtus: Küt uçlu olan. Retus: Yaprak ucunda kısa bir girinti bulunması.

Yaprak tabanı ve bağlantı şekilleri Atenuat: Dışbükey (konveks) kenarların yaprak sapına doğru yavaşça daralarak içbükey (konkav) duruma gelerek yaprak sapına birleşir. Aurikulat: Kulaklı. Yaprak, brakte ve petal tabanının iki yanında bulunan yuvarlak veya değişik şekillerde yapıları vardır. Amplexikaul: Gövdeyi tamamen saran şekildedir. Sapsız yapraklarda, yaprak tabanında kulakçıkların gövdeyi sarması şeklindedir. Kordat: Kalp şeklinde, yüreksi yaprak tabanı. Kuneat: Yaprak ayasının ve petalin kaideye doğru gittikçe incelerek dar üçgen biçimi olması, kamamsı. Hastat: Yaprak tabanı dışarıya doğru orta eksene dik olarak uzanmış olması. Oblik: Asimetrik. Peltat: Yaprak sapının yaprağın alt ortasına bağlanmış olması. Perfoliat: Sapsız yaprak ayası tabanının gövdeyi sararak gövdenin yaprak içinden geçiyormuş gibi görünmesi durumu. Rotundat: Dairemsi. Sagitat: Yaprak tabanının dışa doğru iki yana ve aşağıya doğru uzamış olması. Trunkat: Yaprak tabanının kesik, yassı olması.

Yaprak damarlanma şekilleri Palmat: Bir noktadan şemsiye telleri gibi eşdeğer damarlar çıkar. Paralel: Damarlar yaprak ayasının içinde, yaprak sapından damla ucuna doğru birbirlerine paralel olarak gelişler. Ana damar belirgin değildir. Pinnat: Ayanın bir orta damarı, bu orta damardan dallanan yan damarları vardır. Retikulat: Yaprak ayasında çoğunlukla bir ana damar olup, diğer damarlar düzensiz olarak bir ağ şeklinde bulunurlar.

Bileşik yapraklar şekillerine göre şu isimleri alırlar: Palmat: Elsi, el şeklinde bileşik yapraklar. Üçten fazla parçanın veya yaprakçığın yaprak sapındaki tek noktadan ışınsal olarak çıkan yapraklar. Örn: Aesculus Trifoliat: Bir ana sapın ucunda üç yaprakçığı bulunan bileşik yaprak. Örn: Trifolium Biternat: Ana yaprak sapının üç sapçığa ayrılması ve herbirinin ucunda üçer yaprakçık bulunan bileşik yaprak. Örn: Petroselinum crispum A. W. Hill (Maydonoz) İmparipinnat: Bileşik yaprak ekseninin ucunda tek yaprakçık bulunan bileşik yaprak. Örn: Ailanthus (Kokar ağaç) Paripinnat: Yaprakçık adedi çift sayı olan bileşik yaprak. Örn: Robinia (Akasya) Bipinnat: Birinci derecedeki yaprakçıkları pinnat olan ikincil yaprakları basit yaprak olan bileşik yaprak Örn: Pteridium (Eğrelti) Tripinnat: Bipinnat yaprağın yaprakçıklarının pinnat olması.

Gövde üzerindeki yaprak diziliş şekilleri Alternat: Almaşık dizilişte olan. Her nodyumda bir yaprak ve yapraklar arasında belirli bir açı bulunan yaprak dizilişi. Distikus: İki sıralı. Yaprak ve çiçekler aynı düzlem üzerinde birbirine ters yönde sıralı. Opposit: Her nodyumdan bir çift yaprağın karşılıklı olarak çıkması. Dekussat: Her nodyumda karşılıklı olarak bir çift yaprağın ve birbirini izleyen nodyumlardaki yaprak çiftleri birbirine dik durumda olan çevresel yaprak dizilişi. Vertisillat: Halkasal, dairesel, çevresel. Yaprak veya çiçek kümelerinin veya çiçeklerin bir eksen çevresine dizilmiş olması. Fasikulat: Küçük demet şeklinde.

a: Alternat, b: Distikus, c: Opposit, d: Dekussat, e: Vertisillat, f:Fasikulat, g: İmbrikat, h: Caulin, i: Rosulat (basal), j: Equitant, k: Equitant bitkinin kesiti

Tüy Çeşitleri Kanasent: Kısa, ince, sık tüyler. Lanatus: Yünsü, sık, kıvrık birbirine sarılmış gibi tüyler. Tomentos: Keçimsi, sık oldukça sağlam tüylü. Pilos: Yumuşak, ince zayıf tüyler. Velutinos: Kadifemsi sık yumuşak tüyler. Villos: Uzun yumuşak tüylü. Hirsut: Kaba, uzun dik ve yatık tüyler. Hispid: Sert kıllı veya tüylü, sağlam, elle dokununca acıtabilen tüyler. Sericeus: İpek gibi ince, sık ve basık bir yöne doğru tüylü. Skabros: Yatık kısa sert dalgalı tüyler. Puberulent: Seyrek, ince, kısa yumuşak tüyler. Lepidot: Pulsu tüyler. Glandular: Ucunda salgı bezi olan tüyler Unisat: Kanca, çengel şeklinde olan tüyler Tuberkulat: Pürtüklü, kısa, sert, sağlam siğile benzer yapılar. Stellat: Yıldızsı tüyler. Setos: Kalın sert yapıdaki kıllar, Echinat: Diken şeklinde yapılar Strigos: Sert yatık tüylü. Flokos: Kısa, sert gruplar halinde tüyler

Tüy Çeşitleri

4. Çiçek Tohumlu bitkilerin eşeysel üreme organlarına çiçek adı verilir. Başka bir deyimle çiçek, yaprakları eşeysel üremeye hizmet için özel bir değişime uğramış kısa sürgünlerdir. Çiçek, tohumlar aracılığıyla yeni bireylerin oluşmasını ve bitkinin devamını sağlar.

Tam bir çiçekte; çiçek sapı, çiçek tablası, çanak yaprak, taç yaprak, erkek ve dişi organlar vardır. Çiçek sapı çiçeği dala bağlar, çanak yaprak, taç yaprak, erkek ve dişi organlar dıştan içe doğru sırayla dört halka şeklinde çiçek tablası üzerine dizilirler. Resim : Kapalı tohumlu bir bitkinin çiçek yapısı

Resim :Bir iki çenekli bitkinin çiçeği

Bir Angiosperm’in çiçek yapısı (Bozcuk’dan)

ÇİÇEK ÖRTÜSÜ (PERİANT) Çiçeğin iki ayrı daireden meydana gelmiş çiçek örtü yaprakları vardır. Eğer örtü yaprakları renk, biçim ve büyüklük bakımından farklı olursa o zaman çiçek örtü yapraklarına periant denir. Çanak yaprak; (KALİKS, SEPAL) genelde yeşil renklidir. Çiçeğin en dış kısmını oluşturur; tomurcuk hâlindeyken çiçeği korur. Taç yaprak; (KOROLLA, PETAL) çiçeğin renkli ve kokulu kısmıdır. Tozlaşmada böcekleri çekerek bitkinin çoğalmasında önemli rol oynar.

ERKEK ORGAN (ANDREKEUM) Erkek organın bir diğer adı da Andrekeum’dur. Andrekeumun her bir parçasına stamen adı verilir. Bir stamen filament denen bir sap ve anter denilen bir başçıktan ibarettir. Başçıkta, içinde erkek üreme hücreleri (polen) bulunan çiçek tozu keseleri bulunur. Polenler olgunlaşınca keseler çatlar ve polenler etrafa yayılır.

DİŞİ ORGAN (GİNEKEUM) Dişi organ; yumurtalık, dişicik borusu ve tepecik olmak üzere üç kısımdan oluşur. Yumurtalıkta çok sayıda dişi üreme hücresi (yumurta) bulunur. Dişicik borusu, tepeciği yumurtalığa bağlayan dar kısımdır. Tepecikte çiçek tozlarının yapışmasını sağlayan yapışkan bir sıvı bulunur.

Resim : Kapalı tohumlu bir bitkinin çiçek yapısı

ÇİÇEKTE OVARYUM DURUMLARI Çiçekte ovaryum durumları üç şekilde görülmektedir. 1) Hipogin Çiçek: Bu halde dişi organ hepsinin üstünde, diğer bir değişle çiçeğin diğer kısımları dişi organın altında toplanır. Böyle durumlu ovaryumlara üst durumlu ovaryum veya hipogin çiçek denir. Örneğin: Ranunculaceae, Liliaceae, Magnoliaceae

2) Perigin Çiçek: Şayet reseptakulumun ortası biraz çukurlaşmış ve dolayısıyla çiçeğin bütün kısımları aynı yükseklikte sıralanmışlarsa bu tip çiçek durumlarına orta durumlu ovaryumlar veya perigin çiçek denir. Örneğin: Rosaceae

3) Epigin Çiçek: Çiçek ekseni ginekeum etrafında kapalı bir örtü yapar 3) Epigin Çiçek: Çiçek ekseni ginekeum etrafında kapalı bir örtü yapar. Çiçeğin diğer kısımları dişi organa hâkim duruma geçerler. Bu tip çiçeğe de alt durumlu ovaryum veya epigin çiçek denir. Örneğin: Compositae, İridaceae

ÇİÇEKLERDE SİMETRİ DURUMU Simetri durumlarına göre çiçekler şu adları alırlar: 1) Aktinomorf çiçek (Radier, Polysimetrik, ışınsal): Eğer çiçek her doğrultuda geçirilecek eksenle iki kısma ayrılırsa bu gibi çiçeklere Actinomorf çiçek veya Radier çiçek adı verilir. veya işaretleriyle gösterilir. Örn: Papaver sp. (Gelincik) 2) Zigomorf çiçek (Dorsiventral çiçek, monosimetrik): Çiçek ancak bir eksenle iki simetrik kısma ayrılır. , , veya işaretiyle gösterilir. Ör: Orchidaceae, Lamiaceae 3) Bilateral çiçek (Disimetrik): Çiçek eğer iki simetrik kısma ayrılıyorsa böyle çiçeklere Bilateral veya Disimetrik çiçek denir. Ör: Cruciferae 4) Asimetrik çiçek: Hiçbir eksenle simetrik kısma ayrılmayan çiçektir. Ör: Valeriana

ÇİÇEKLERDE EŞEYLİK DAĞILIŞI Erkek ve dişi organı bir arada bulunduran bitkilere “bir evcikli”, erkek ve dişi organları ayrı bulunduran bitkilere de “iki evcikli” bitki denir. Meşe, mısır, çam, kestane ve fındık bir evcikli, söğüt, Antep fıstığı, kenevir ve kavak iki evcikli bitkilerdir.

ANGİOSPERMLERDE ÇİÇEK DURUMLARI (INFLORESANS) Çiçek durumları dallanma tarzına göre iki kısma ayrılır. 1- Rasemoz çiçek durumu 2- Kimoz çiçek durumu

RASEMOZ ÇİÇEK DURUMU Eğer çiçek ekseni kendisinden çıkan bütün yan eksenlere hâkim durumda ise bu tip çiçek durumuna Rasemoz çiçek denir. Yan ekseni dallanmayan ve dallanan tipler diye ikiye ayrılır Yan ekseni dallanmayan Yan ekseni dallanan

KİMOZ ÇİÇEK DURUMLARI Ana eksen büyümesine kısa bir zamanda son verdiği halde yan eksenler büyümeye ve dallanmaya devam ederlerse buna kimoz çiçek durumu denir. Bu tipte hâkim durumda bir ana eksen söz konusu değildir. Kimoz çiçek durumu şu tiplere ayrılır: Monokazyum Dikazyum Pleiokazyum

Tozlaşma; Tozlaşma; erkek eşey hücrelerini içeren çiçek tozunun, erkek üreme organının bir parçası olan anterden, dişi üreme organının bir parçası olan stigmaya taşınmasıdır. Tozlanma döllenmeden önce meydana gelir. Tozlaşma böcek, rüzgâr yardımıyla olmaktadır. Bunun yanında tozlaşmaya kuşlar, yarasalar ve su da yardımcı olmaktadır. 1) Anemogami: Bu tipte tozlaşma rüzgâr ile olur. Örn: Populus (Kavak), Fagaceae, Gramineae, Betulaceae 2) Hidrogami: Su bitkilerinde görülen tozlanma biçimidir. Örn: Valisneria, Ceratophyllum, Elodea 3) Zoogami: Polen tanelerinin çeşitli hayvanlar tarafından dişi organa taşınmasıdır. Bu da üç şekilde olur. a)Entomogami (böceklerle tozlaşma): Ficus carica (İncir) b)Ornitogami (kuşlarla tozlaşma): Cactaceae c) Kripterogami (yarasalarla tozlaşma): Musaceae

Döllenme; erkek ve dişi eşey hücrelerin bir döllenmiş yumurta meydana getirmesidir. Tozlaşmayla çiçek tozu dişi tepecik üzerine taşınır. Eşey hücrelerinin bir araya gelmesi için, çiçek tozu çimlenir ve bir çiçek tozu tüpü meydana getirir. Bu tüp, aşağı doğru büyür ve embriyo kesesine girer. Tüpün ucunda taşınan iki erkek gamet de embriyo kesesine girer. Gametlerin biri yumurta ile birleşerek daha sonra embriyonu meydana getirecek olan zigotu oluşturur. Diğer erkek gamet, besin deposu görevi yapan endospermayı meydana getirir.

Döllenme sonunda farklılaşmış ovaryum ve bu ovaryumun etrafını çevirdiği tohumlardan meydana gelen topluluğa meyve denir. Tipik bir meyve başlıca üç kısımdan oluşmuştur. Dışta koruyucu görevi gören ekzokarp, Ortada mezokarp ve İçte endokarp Meyveler genel olarak üç grupta toplanır. Basit meyveler: Tek pistilli bir çiçekten meydana gelişmiş. Küme (agregat) meyveler: Çok pistilli bir çiçekten meydana gelişmiş. Bileşik meyveler: Çok çiçek içeren bir çiçek durumundan gelişmiş.

TOHUM

Tohumun asıl önemli kısmını oluşturan gelecekte yeni bitkiyi verecek olan embriyoda; kotiledonlar (çenekler), plumula (il vejetasyon noktası), radikula (kökçük) ve radikula ile plumula arasındaki kalan bölge, hipokotil bulunur. Tohum taslağı döllenme sonucu tohuma dönüşürken, içinde bulunduğu yumurtalıkta karpeller gelişir ve meyve oluşur.

Olgunlaşmış bir tohum dıştan içe doğru testa, nusellus, endosperm ve embriyodan oluşur.

1) Testa (Tohum kabuğu): İntegümentlerden meydana gelmiş dayanıklı bir dokudur. Hücre zarları süberin ve lignin içerir. Hatta kutikula ile örtülü olabilir. 2) Nusellus (Tohum taslağının merkezi kısmı): Olgunlaşmış bir tohumda endosperm ve embriyo, nusellusun büyük bir kısmını alınca bakiye halinde görülür. 3) Endosperm (Besi doku): Birçok halde embriyoyu sarar, hücreleri yedek besin maddesi, nişasta, alevron, yağ ile doludur. Çimlenmenin ilk fazında genç fideyi beslemeye yarar. 4) Embriyo: Döllenmiş her tohum küçük bir bitkicik içerir ki buna embriyo adı verilir. Embriyonun çim yaprakları sayısı, monokotiledonlarda tek, dikotiledonlarda iki ve çıplak tohumlularda ikiden fazladır.

KAYNAKLAR Tohumlu Bitkiler Sistematiği; Prof. Dr. Özcan SEÇMEN Tohumlu Bitkiler Sistematiği Ders Notları Prof. Dr. Memduh SERİN İstanbul, 2012 internetten son gelişmeler

TEŞEKKÜRLER..