VÜCUT PLETİSMOGRAFI VE HAVAYOLU DİRENCİ Doç. Dr. Gaye Ulubay Başkent Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD
Tanım Plethysm (yunanca)= basınç Pletismograf= bir vücut kısmının basıncını ölçen, kaydeden alet
Torasik Gaz Hacmi (TGV/VTG) Alveoler basıncın herhangi bir seviyesinde toraks kafesinde bulunan mutlak gaz hacmidir Nonspesifik bir terimdir FRC seviyesinde ölçülürse TGV=FRC Akciğer volümlerinin ölçümünde FRC anahtar rol oynar (FRC= ERV+RV) (TLC= VC+RV)
FRC ölçümü için kullanılan yöntemler Helyum dilüsyon (FRCHe) Nitrojen arındırma (FRCN2 ) Pletismograf (FRCpleth ) Görüntüleme yöntemleri Görüntüleme yöntemleri ile hesaplama (PA ve BT ile)
Vücut Pletismografisi ile FRC Ölçülmesi Sağlıklı bir bireyin FRC değerlerinde, bu üç yöntem arasında çok az fark vardır Hava hapsinin olduğu hastalıklarda ise FRCPleth, FRCHe ve FRCN2 ile ölçülene göre daha yüksektir (amfizem, bül, kist) He, ventilasyonu bozuk akciğer alanlarında iyi dağılamaz He, ventilasyonu bozuk akciğer alanlarına tam dağılamaz, bül içindeki nitrojen atılamaz
Ağız içi basıncı ve akımı ölçen bir ağız pnömotakografı, kabin pnömotakografı ve verileri alıp kaydeden hesaplayan bir bilgisayar ve monitör sisteminden oluşur.
Pletismografın Avantajları Havayolu obstrüksiyonu olan hastalarda sonuçları daha doğru Ventilasyonun dağılımından etkilenmez Uygulaması kolay ve çabuk Aynı seansta Raw ve Gaw ölçülebilir
Pletismografın Dezavantajları Pahalı Daha geniş alan gerekli Klostrofobik hastalarda kullanımı zor
Pletismografın Endikasyonları Hasta diğer yöntemlere uyum sağlayamıyorsa Hava hapsinin değerlendirilmesi Diğer SFT endikasyonları
Boyle Yasası “Sabit ısı altında, sabit bir gaz kütlesi komprese veya dekomprese olduğunda, bu gazın basıncı, HACİM x BASINÇ sonucu sabit tutulacak şekilde artar veya azalır” P1 x V1 = P2 x V2 Pletizmografik ölçümler Boyle Yasasını esas alır İzotermal koşullar Bu yasaya dayanarak, hızlı yüzeyel solunum manevraları (panting) sırasında toraks içi hacimde yani kabin içinde oluşan değişiklikler, vücut pletismografisi ile ölçülür
Neden Panting? Epiglotun sürekli açık kalmasını sağlar, alveoler basıncın daha doğru ölçülmesine imkan verir Küçük hızlı solunum az iş gücü gerektirir, termal kayma etkisini önler FRC’ye yakın noktada ölçüme kolaylık sağlar Trasedeki artefaktları azaltır
Ağız içi basınç = Alveol basıncı Mekanizma Toraks içi gaz hacmi bilinmeyen bir kişide izotermal koşulda FRC seviyesinde havayolu bir kapatıcı (shutter) ile kısa süre kapatılır Shutter kapatıldığı sırada kabin içinde akım değişikliği sıfırdır Ağız içi basınç = Alveol basıncı Kişiye panting manevrası yaptırılarak toraks içi gaz hacmi sıkıştırılır ve gevşetilir Bu sırada ağız içi ve kabin basınçlarında değişiklikler olur (Pkabin ve Pağıziçi) FRC veya FRC’ye yakın seviyede VTG havayolları ile bağlantılı olan ve olmayan tüm gaz volümünü ölçer (abdominal, vs) VTG (FRC seviyesinde)
VTG1 = - (V / P) x PB P1 x V1 = P2 x V2 Palv1 x VTG1 = Palv 2 x VTG2 (Palv1- PH2O)x VTG1 = (Palv 2- PH2O)x VTG2 Palv1 ve VTG1: Kompresyon öncesi mutlak akciğer volüm ve basıncı Palv2 ve VTG2: Gevşetme öncesi mutlak akciğer volüm ve basıncı VTG1 = - (V / P) x PB Boyle Yasası
FRC elde edildikten sonra, spirometrik ölçümden elde edilen IC ve ERV manevraları yardımıyla (FRC= ERV+RV) (TLC= VC+RV)
Uygulama Pletismograf çalıştırılır Kalibrasyon Cihaz, hastanın uygun oturabileceği şekilde (boyun defleksiyonu/ ekstansiyonu olmadan ağızlığa erişebilecek şekilde) ayarlanır İşlem anlatılır, burun mandalı kullanılır ve hasta, yanaklarını elleri ile destekler Yanakların olumsuz katkısını gidermek amacı ile
Genellikle 3-10 stabil tidal solunum sonrası shutter kapatılır ve ‘panting’ manevrası (2 soluk/sn, 0.5- 1.0 Hz’ lik frekansda ve ±10 cmH2O) başlatılır, bu sırada ağız içi basınç ve kabinde oluşan basınç değişiklikleri ölçülür 3-5 uygun panting manevrası (%5’den fazla değişim göstermeyen) kaydedilir ve ortalaması VTG= FRC olarak alınır Genellikle 3-10 stabil tidal solunum sonrası end-ekspiratuar düzey (FRC) sağlanır Bir metronom kullanılabilir
İkinci öncelikli olarak önce IC, sonra ERV manevraları yaptırılabilir Ciddi dispnesi olan hastalar hemen ERV manevrasını yapmakta zorlanabilir İkinci öncelikli olarak önce IC, sonra ERV manevraları yaptırılabilir Panting sonrası 2-3 kez tidal solunum, ardından ERV ve IVC manevraları yaptırılabilir Belirgin dispnesi olan hastalar TGV ölçümünün hemen ardından tercih edilen, ERV manevrasını yapmakta zorlanabilir. Bu durumda, panting sonrası 2-3 kez tidal solunum yaptırılır, ardından ERV ve IVC manevraları yaptırılır Panting yapamayan hastalar ? (çocuklar)
Panting yapamayan hastalar ? Kapalı shuttera karşı hızlı ve derin inspiryum yaptırılır TGV ölçümü panting
Pletismograf Çeşitleri BASINÇ PLETİSMOGRAFI VOLÜM PLETİSMOGRAFI AKIM PLETİSMOGRAFI
1. Basınç Pletismografı Kabin içi volüm sabit, basınç değişkendir Shutter kapalı iken, P mouth = P alv ölçülür (1) Hava akımı (2) Pletismograf basıncı (3) Isı artışı nedeniyle oluşan pozitif basınç valv aracılığıyla dışarı verilir
2. Volüm Pletismografı Kabin içi basınç sabit, volüm değişkendir Shutter ve pnömotograf kabin dışındadır Shutter kapalı iken, P mouth = P alv (1) hava akımı (2) ölçer Sinyaller bilgisayara taşınır ve veri analizi yapılır
3. Akım Pletismografı 3 P ve V pletismograflarının özelliklerini birleştirir Shutter kapalı iken, Pmouth= Palv (3) Hava akımı (1) Kabin volümü (2) ölçülür Tidal solunum, rezistans, spirometri sırasında shutter açık, VTG ölçümü sırasında kapalıdır
Donanım Ağız transduseri, 5 kPa ( 50 cm H2O) ağız basınçlarına ve 8 Hz’lik frekanslara duyarlı olmalı Kabin basınç transduseri, 0.02 kPa (0.2 cm H2O) büyüklüğündeki değişiklikleri ayırt edebilmeli Pletismograf tipinden bağımsız olarak
Kalite-kontrol Ağız basınç transduser kalibrasyonu günlük yapılmalı Pletismograf sinyalleri her gün kontrol edilmeli Periyodik olarak bilinen bir hacimle ölçüm denenerek, ölçümler kontrol edilmeli (bir akciğer modeli veya hacmi bilinen bir kutu vb) Biyolojik kontrol olgularla (2 kişi), en az ayda bir ölçüm yapılmalı (FRC ve TLC > %10 ; RV > %20 değişmiş ise Cihaz Kontrolü!!) Genellikle pletizmograf içinde koltuk altında saklı
Havayolu direnci ve ölçülmesi
Solunum Sistemi Direnci Gaz moleküllerinin birbiri ile sürtünmesi Gaz moleküllerinin hava yolu duvarı ile sürtünmesi (Raw) Dokuların genişler yada daralırken sürtünmesi sonucu meydana gelir
Havayolu Direnci (Raw) Akciğerlerden dışarı/ içeri doğru akan gaz akım hızının her bir ünitesine karşılık uygulanan basınçtır gaz akım hızı = atmosferik basınç ve alveol basıncı arasındaki farktır Raw, ventilasyonu etkileyen önemli bir unsurdur Sürücü basınç (∆P=Patm- Palv)
Hava Yolu Direncini Etkileyen Faktörler Solunan gazın fiziksel özellikleri Hava akımının şekli, hızı Hava yollarının total kesit alanı 1- Solunan gazın fiziksel özellikleri: Hava yolu direnci, gaz moleküllerinin birbirleri arasındaki ve bu moleküller ile hava yolu duvarı arasındaki sürtünmeden kaynaklanır. Bir gazın viskositesi ve ya dansitesi ne kadar fazla ise, hava yolu direncine katkısı o kadar fazladır. 2- Hava akımının şekli: Küçük hava yollarındaki akımın şekli olan laminer akım, çapı uniform olan ve içinde hiç bir tıkanıklık bulunmayan bir tüp içinde gazın düzgün bir şekilde çok küçük yön değişiklikleri ile akmasıdır. Laminer akım düşük akım hızlarında oluşur, akım aksiyel yöndedir ve bronşun merkezine doğru artar. Bu tür akımda basınç ile akım hızı arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Poiseuille kanununa göre laminer akım hava yolu çapının dört üssü ile doğru orantılıdır (79) (Şekil 2.3.) Yani akım hızı, hava yolu yarıçapının daralması halinde dördüncü kuvveti şeklinde azalmaktadır. Yarıçap yarıyarıya azalırsa, direnç 16 kat artmaktadır. Bu durum sadece basıncın sabit kaldığı durumlarda geçerlidir. Şekil 2.3. Poiseuille denklemi (79) Bronş çapındaki en küçük değişiklik, alveollere belirli bir zaman içinde erişen hava miktarını büyük ölçüde değiştirebilir. Yani; hava yolu darlığı varlığında sabit bir ventilasyonun sağlanabilmesi için itici basıncın büyük ölçüde artması gerekir. Bronş duvarında kalınlaşma, bronş düz kas kontraksiyonu, intraluminal mukus ve hücre artıkları hava yolu lümeninin daralmasına neden olur. Ayrıca, amfizemde ortaya çıkan doku harabiyeti sonucunda destek dokusunu kaybeden hava yolu kollabe olur. Poiseuille kanununa göre hava yolundaki bu daralma daha büyük direnç artışına neden olmaktadır (79). Türbülan akım ise, akım hızının fazla olduğu büyük hava yollarındaki akımın şeklidir ve büyük hava yolları direncinde önemli rol oynar. Türbülan akım, akım yönünün ani değişiklikler ve hava yolu çapının ani daralmaları sonucu ortaya çıkar. Bu tür bir akımı sağlamak için gerekli basınç, laminer akıma göre daha fazladır. Türbülan akımda basınç ile akım arasında doğrusal bir ilişki bulunmaz. Basınç, akım hızının karesi ile doğru orantılıdır. Türbülan akımın oluşturduğu direnç, gazın yoğunluğu ile ilişkilidir. Yoğunluk azaldıkça türbülan akımın meydana getirdiği direnç azalır dolayısıyla akım hızı artar (79). 3-Hava yollarının total kesit alanı: Tek küçük bir hava yolunda, tek geniş bir hava yolundan daha yüksek direnç oluşurken, hava akımına direnç mevcut paralel yollara bağlıdır (total kesit alanı=çapların toplamı). Bu nedenle, geniş ve özellikle orta hacimli hava yollarında, akıma direnç çok sayıdaki küçük hava yollarından daha yüksektir. Deneysel çalışmalar trakeobronşiyal ağaçta esas direncin, çapı 4-8mm arasında olan santral hava yollarında olduğunu göstermiştir. Çapı 2mm’nin altındaki periferik hava yollarının ise toplam pulmoner dirence katkısının sadece %10-20 arasında olduğu bulunmuştur. Bu yüzden periferik direnç toplam direncin çok küçük bir bileşenini oluşturur ve hava yollarındaki büyük bir obstrüksiyon bile toplam hava yolu direnci ölçümlerinde saptanamayabilir (80).
Solunan Gazın Fiziksel Özellikleri Bir gazın viskositesi /dansitesi ne kadar fazla ise, hava yolu direncine katkısı o kadar fazladır
Hava Yolu Direncini Etkileyen Faktörler Solunan gazın fiziksel özellikleri Hava akımının şekli, hızı Hava yollarının total kesit alanı 1- Solunan gazın fiziksel özellikleri: Hava yolu direnci, gaz moleküllerinin birbirleri arasındaki ve bu moleküller ile hava yolu duvarı arasındaki sürtünmeden kaynaklanır. Bir gazın viskositesi ve ya dansitesi ne kadar fazla ise, hava yolu direncine katkısı o kadar fazladır. 2- Hava akımının şekli: Küçük hava yollarındaki akımın şekli olan laminer akım, çapı uniform olan ve içinde hiç bir tıkanıklık bulunmayan bir tüp içinde gazın düzgün bir şekilde çok küçük yön değişiklikleri ile akmasıdır. Laminer akım düşük akım hızlarında oluşur, akım aksiyel yöndedir ve bronşun merkezine doğru artar. Bu tür akımda basınç ile akım hızı arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Poiseuille kanununa göre laminer akım hava yolu çapının dört üssü ile doğru orantılıdır (79) (Şekil 2.3.) Yani akım hızı, hava yolu yarıçapının daralması halinde dördüncü kuvveti şeklinde azalmaktadır. Yarıçap yarıyarıya azalırsa, direnç 16 kat artmaktadır. Bu durum sadece basıncın sabit kaldığı durumlarda geçerlidir. Şekil 2.3. Poiseuille denklemi (79) Bronş çapındaki en küçük değişiklik, alveollere belirli bir zaman içinde erişen hava miktarını büyük ölçüde değiştirebilir. Yani; hava yolu darlığı varlığında sabit bir ventilasyonun sağlanabilmesi için itici basıncın büyük ölçüde artması gerekir. Bronş duvarında kalınlaşma, bronş düz kas kontraksiyonu, intraluminal mukus ve hücre artıkları hava yolu lümeninin daralmasına neden olur. Ayrıca, amfizemde ortaya çıkan doku harabiyeti sonucunda destek dokusunu kaybeden hava yolu kollabe olur. Poiseuille kanununa göre hava yolundaki bu daralma daha büyük direnç artışına neden olmaktadır (79). Türbülan akım ise, akım hızının fazla olduğu büyük hava yollarındaki akımın şeklidir ve büyük hava yolları direncinde önemli rol oynar. Türbülan akım, akım yönünün ani değişiklikler ve hava yolu çapının ani daralmaları sonucu ortaya çıkar. Bu tür bir akımı sağlamak için gerekli basınç, laminer akıma göre daha fazladır. Türbülan akımda basınç ile akım arasında doğrusal bir ilişki bulunmaz. Basınç, akım hızının karesi ile doğru orantılıdır. Türbülan akımın oluşturduğu direnç, gazın yoğunluğu ile ilişkilidir. Yoğunluk azaldıkça türbülan akımın meydana getirdiği direnç azalır dolayısıyla akım hızı artar (79). 3-Hava yollarının total kesit alanı: Tek küçük bir hava yolunda, tek geniş bir hava yolundan daha yüksek direnç oluşurken, hava akımına direnç mevcut paralel yollara bağlıdır (total kesit alanı=çapların toplamı). Bu nedenle, geniş ve özellikle orta hacimli hava yollarında, akıma direnç çok sayıdaki küçük hava yollarından daha yüksektir. Deneysel çalışmalar trakeobronşiyal ağaçta esas direncin, çapı 4-8mm arasında olan santral hava yollarında olduğunu göstermiştir. Çapı 2mm’nin altındaki periferik hava yollarının ise toplam pulmoner dirence katkısının sadece %10-20 arasında olduğu bulunmuştur. Bu yüzden periferik direnç toplam direncin çok küçük bir bileşenini oluşturur ve hava yollarındaki büyük bir obstrüksiyon bile toplam hava yolu direnci ölçümlerinde saptanamayabilir (80).
Hava Akımının Şekli, Hızı Havayollarımızdaki akım şekli her yerde aynı mıdır?
Havayollarında Akım 3 Şekilde Olabilir Laminer akım Türbülan akım Bozulmuş laminer akım
Laminer Akım Özellikleri Sessiz, yavaş parabolik akım Akım merkeze doğru <2 mm havayollarında Laminer akımda direnç düşüktür Yarıçap yarı yarıya azalırsa, direnç 16 kat artar Poisseuille Kanunu
Türbülan Akım Yüksek akımda ortaya çıkar Moleküllerin zigzag çizerek çarpışması sonucunda olur Gürültülüdür Geniş havayollarında (trakea, ana bronşlar) Havayolu direnci yüksektir Akım hem aksiyal, hem de radyal yönde
Bozulmuş Laminer Akım Trakeabronşial ağacın çoğunda gözlenir Oluşumu için enerji gereklidir Egzersizde ve öksürük sırasında oluşur Laminer ve türbülan akım arasındaki akım şeklidir
Trakeobronş sisteminde akım çeşitleri Türbülan akım Trakeobronş sisteminde akım çeşitleri Laminar akım
Hava Akımının Şekli, Hızı Hava akım hızı Gaz moleküllerinin geçiş hızı ile belirlenir Akım hızı alveollere gelince yavaşlar En yüksek direnç daha yüksek hız nedeniyle orta boylu bronşlardadır
Havayollarının dallanması Düşük akım hızı , düşük direnç oluşturan laminer akım veçoklu dallanma nedeni ile distal havayollarında direnç santrale göre daha düşüktür. Çap 1/2 azalırsa direnç 16 kat artar
Havayollarının Dirence Katkısı Burun, ağız, yukarı hava yolları → %50 Trakea, bronşlar → %30 Periferik hava yolları → %20 Poiseuille Denklemi. Total dirence doku direncinin katkısı %10 civarındadır. Airway Radius or diameter is KEY. radius by 1/2 resistance by 16 FOLD - think bronchodilator here!!
Hava Yolu Direncini Etkileyen Faktörler Solunan gazın fiziksel özellikleri Hava akımının şekli, hızı Hava yollarının total kesit alanı 1- Solunan gazın fiziksel özellikleri: Hava yolu direnci, gaz moleküllerinin birbirleri arasındaki ve bu moleküller ile hava yolu duvarı arasındaki sürtünmeden kaynaklanır. Bir gazın viskositesi ve ya dansitesi ne kadar fazla ise, hava yolu direncine katkısı o kadar fazladır. 2- Hava akımının şekli: Küçük hava yollarındaki akımın şekli olan laminer akım, çapı uniform olan ve içinde hiç bir tıkanıklık bulunmayan bir tüp içinde gazın düzgün bir şekilde çok küçük yön değişiklikleri ile akmasıdır. Laminer akım düşük akım hızlarında oluşur, akım aksiyel yöndedir ve bronşun merkezine doğru artar. Bu tür akımda basınç ile akım hızı arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Poiseuille kanununa göre laminer akım hava yolu çapının dört üssü ile doğru orantılıdır (79) (Şekil 2.3.) Yani akım hızı, hava yolu yarıçapının daralması halinde dördüncü kuvveti şeklinde azalmaktadır. Yarıçap yarıyarıya azalırsa, direnç 16 kat artmaktadır. Bu durum sadece basıncın sabit kaldığı durumlarda geçerlidir. Şekil 2.3. Poiseuille denklemi (79) Bronş çapındaki en küçük değişiklik, alveollere belirli bir zaman içinde erişen hava miktarını büyük ölçüde değiştirebilir. Yani; hava yolu darlığı varlığında sabit bir ventilasyonun sağlanabilmesi için itici basıncın büyük ölçüde artması gerekir. Bronş duvarında kalınlaşma, bronş düz kas kontraksiyonu, intraluminal mukus ve hücre artıkları hava yolu lümeninin daralmasına neden olur. Ayrıca, amfizemde ortaya çıkan doku harabiyeti sonucunda destek dokusunu kaybeden hava yolu kollabe olur. Poiseuille kanununa göre hava yolundaki bu daralma daha büyük direnç artışına neden olmaktadır (79). Türbülan akım ise, akım hızının fazla olduğu büyük hava yollarındaki akımın şeklidir ve büyük hava yolları direncinde önemli rol oynar. Türbülan akım, akım yönünün ani değişiklikler ve hava yolu çapının ani daralmaları sonucu ortaya çıkar. Bu tür bir akımı sağlamak için gerekli basınç, laminer akıma göre daha fazladır. Türbülan akımda basınç ile akım arasında doğrusal bir ilişki bulunmaz. Basınç, akım hızının karesi ile doğru orantılıdır. Türbülan akımın oluşturduğu direnç, gazın yoğunluğu ile ilişkilidir. Yoğunluk azaldıkça türbülan akımın meydana getirdiği direnç azalır dolayısıyla akım hızı artar (79). 3-Hava yollarının total kesit alanı: Tek küçük bir hava yolunda, tek geniş bir hava yolundan daha yüksek direnç oluşurken, hava akımına direnç mevcut paralel yollara bağlıdır (total kesit alanı=çapların toplamı). Bu nedenle, geniş ve özellikle orta hacimli hava yollarında, akıma direnç çok sayıdaki küçük hava yollarından daha yüksektir. Deneysel çalışmalar trakeobronşiyal ağaçta esas direncin, çapı 4-8mm arasında olan santral hava yollarında olduğunu göstermiştir. Çapı 2mm’nin altındaki periferik hava yollarının ise toplam pulmoner dirence katkısının sadece %10-20 arasında olduğu bulunmuştur. Bu yüzden periferik direnç toplam direncin çok küçük bir bileşenini oluşturur ve hava yollarındaki büyük bir obstrüksiyon bile toplam hava yolu direnci ölçümlerinde saptanamayabilir (80).
Raw’ın Etkilendiği Durumlar KOAH, akut astım atağı Amfizem Havayolunda tümör, mukus tıkaçlar, yabancı cisim aspirasyonu Erken ya da hafif KOAH’da Raw genellikle normaldir Helyum+oksijen inhalasyonu Raw’ı azaltır. Büyük havayollarında akım türbülandır, buralarda tıkanıklık olduğunda hasta aşırı efor gösterir ve bu da Raw’ın daha da artmasına n.o.
Amfizem, KOAH, Astım Amfizem ve İAH’da komşu havayollarına lateral traksiyonun artması sonucunda havayolu direnci artar
Havayolu Direnci Ölçüm Yöntemleri Özefagus balon kateter metodu Zorlu osilasyon tekniği Hava akımı kesilme (interrupter) tekniği (Rint) Vücut pletismografisi
Vücut Pletismografı Direk olarak havayolu direncini ölçen tek yöntem Aynı manevrada AC volümleri ve iletkenlik de ölçülür Shutter açık iken akım, kapalı iken basınç ölçümü yapılır.
Direnç = Basınç / Akım (cm/H2O/sn) Poiseuille Kanunu Direnç = Basınç / Akım (cm/H2O/sn) V = ΔPπr4 8ηl . ΔP : İlerletici basınç η : Viskozite katsayısı l : Tüpün uzunluğu : Gaz akım hızı V . ΔP = V8ηl . π r4 Direnç = ΔP V . Patm- Palv = Ağız içi akım Akım = Basınç Direnç Ağızlık ve pnömotakografın direnci hastanın total direncinden çıkarılır
Yöntem Cihaz hastanın uygun oturabileceği şekilde ayarlanır Ölçüm sırasında burun mandalı kullanılır ve hasta yanaklarını elleri ile destekler Kapı kapanır, shutter açıkken panting yaptırılırak ağız içi akım hızı pnömotakograf ile ölçülür TV sonunda shutter kapatılır Ağız içi basınç ölçülür Akım ile basınç arasında S biçiminde eğri elde edilir Ağız basıncı/ pletizmograf basıncı oranı elde edilir (boyun fleksiyonu/ ekstansiyonu olmadan ağızlığa erişebilecek şekilde) Panting sırasında ısının değişmediği kabul edilerek, body box basıncında oluşan değişikliğin, manevra sırasında alveollerde sıkışan gazın hacim değişikliğine bağlı olduğu kabul edilir Bu basınç farkı alveol basıncı olarak kabul edilir
Cihaz, hastanın uygun oturabileceği şekilde (boyun fleksiyonu/ ekstansiyonu olmadan ağızlığa erişebilecek şekilde) ayarlandı. Ölçüm sırasında burun mandalı kullanıldı ve hasta yanaklarını elleri ile destekledi. Kapı kapanıp hasta ağız parçasını ağzına aldıktan sonra shutter (hava yolu kapatıcı) açık olarak hastaya saniyede 2 kez ve yüzeyel solunumla (tidal volümden düşük volümde) kısa kesik soluma manevrası (panting) yaptırıldı. Raw ölçülürken 0.5- 1.0 Hz’ lik frekansda ve ±1 kPa (±10 cmH2O) yapılmalı Hava akımı direkt olarak pnömotakograf aracılığıyla ağızdan ölçüldü ve akım ile pletismograf basıncı arasında S biçiminde bir eğri elde edildi. Daha sonra shutter kapatıldı ve hasta normal nefes alıp vermeye devam ettirildi. Shutter 3- 5 saniye sonra otomatik açıldığında hastaya güçlü bir ekspiryum yaptırıldı. Ekspiryum sonunda FVC manevrasıda yaptırılıp test sonlandırıldı. Bu manevralar sırasında ölçülen hava yolu akımı, alveoler basınç, ağız içi basınç kullanılarak hava yolu direnci sistem tarafından aşağıda verilen formül ile otomatik olarak hesaplandı (84-86).
Raw Kabul Edilebilirlik Kriterleri Basınç-akım/ volüm-akım eğrisi kapalı olmalı Termal kayma olmamalı Panting 1- 1.5 Hz’ lik frekansda ve ±1 kPa (±10 cmH2O) yapılmalı Her manevra için Raw ve Gaw hesaplanmalı Kabul edilebilir 3 ya da daha fazla manevranın ortalaması rapor edilmeli Ortalamadan %10’dan fazla değişim göstermemeli
Raw İçin Normal Değer 0.6-2.4cmH2O/L/sn Tüm laboratuarların kullanımı için uygun bir aralık mı?
sRaw (spesifik havayolu direnci) Raw’ın 1 litrelik akciğer volümü için ifade edilmesidir sRaw = Raw / akciğer volümü (L) Farklı akciğer volümleri olan bireylerin karşılaştırılabilmesine olanak verir Aynı bireyin yıllar içinde akciğer volümleri değiştiğinde kendi içinde karşılaştırılabilmesine olanak verir
Değerlendirme Algoritması Manevralar kabul edilebilir mi? Basınç volüm eğrisi kapalı mı? Termal kayma var mı? Raw manevraları %10’un içinde mi? Raw 2.4cmH2O/L/sn’nin üzerinde mi? FEV1, FVC ile korele et İntratorasik/ekstratorasik mi? Obstrüksiyon?
Önerilen Kaynaklar ATS/ERS Task FORCE: Standardisation of the measurement of lung volumes. Eur Respir J 2005; 26: 511-522. Coates A.L, Peslin R., Measurement of lung volumes by plethysmography. Eur Respir J 1997; 10, 1415-27. Rupple GL. Spirometry and Related Test. In:Manuel of Pulmonary Function Testing.Mosby Elsevier 9th ed. China, 2009:36-89. Cotes JE, Chinn DJ, Miller R. Theory and Measurement of Respiratory Resistance. In: Lung Fonction Physiology, Measurement and Application in Medicine. 6th edition. UK, Blackwell Publishing Ltd 2006:150-163. Pride NB. Airflow resistance. In: Hughes JMB, Pride NB. Lung Function Tests. Physiological Principles and Clinical Applications. London WB Saunders, 1999: 27-43.