Gece yarısı parka bir baykuş geldi.Ağaçları tek tek dolaştı.Parkın en büyük, En yaşlı ağacını çok beğendi.
Yaşlı ağacın gövdesinde bir kovuk Vardı.Baykuş kovuğu iyice inceledi. Sonra: ‘Bu yuva tam bize göre.’dedi.
Ertesi gece eşi ve iki yavrusu ile birlikte parka geldiler. Yeni yuvalarına yerleştiler.
Baykuşların gelmesine parkta yaşayan Ağaçlar,kelebekler,çiçekler çok sevindi.
Ertesi gece anne baykuş,eşine seslendi: ‘Bey!Haydi kalk.Geç kalıyoruz.Avlanmaya gideceğiz. Sabah olmadan dönmeliyiz.’dedi.
Anne ve baba baykuş, çocuklarına Yuvadan ayrılmamalarını Söyleyerek avlanmaya gitti.
Aradan iki saat geçti.Anne ile baba baykuş çok sevinçli yuvaya döndü. İkisi de birer fare yakalamıştı. Çocuklarını uyandırdılar. Bir güzel karınlarını doyurdular.
Mutlulukları gözlerinden Okunuyordu Neşeli neşeli Sohbet ediyorlardı. Bu sırada yaşlı ağaç, baykuşların Sesine uyandı. Onların konuşmalarını duydu
Baba baykuş,eşine: ‘Gündüzler hiç olmasaydı. Ne güzel olurdu.Bizde avımızı kolayca Avlardık.Ama gündüzleri hiç avlanamıyoruz’ Dedi.
Anne baykuş: ‘Haklısın bey.Gündüzler olmasaydı, dünyanın en mutlu kuşları bizler olurduk.’dedi.
Yaşlı ağaç,söze karıştı: ‘Öhö!öhö! İyi geceler Komşularım. Sizin sesinizle uyandım
‘Sizler gündüzleri Göremediğiniz için Hep gece olmasını İstiyorsunuz. Bu biraz bencillik olmuyor mu? Sürekli gece olsa ; Dünyada avlanacak Bir tane bile Canlı kalmaz Dedi.
Baykuşlar,yaşlı ağacın sözlerine hak verdiler. ‘Bundan sonra bencil olmayacağız. ‘Bütün canlıları düşüneceğiz.’ dediler
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ TUBA CEYLAN E0301034 3-A OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ