Bak ışıklar yandı O küskün kasabanın Yorgun kaldırımlarına Kederlerini gömdü Şehrin asri mezarlığına Başucuna isimsiz bir kazık Ayağında kıvılcımdan serviler.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Alt tarafı bir fincan kahve deme!
Advertisements

MEKTUP SESLİ.

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer... Dayanılması o kadar da zor.
SON NEFESİME KADAR SEN…
UZAKTAN UZAĞA… Öyle gülüp harap etme içimi, İçimden bir şeyler düştü, düşecek.. Bilmem, nasıl aşık ettin ki beni, Ulaşamadığım, sen kaldın bir tek..
ŞİMDİ SEN YOKSUN YA…?! Sesli İzleyin..
Zaman Bırakır Seni Avuçlarıma Ben ne çabuk sen oldum, sarardı mevsimin tenindeki dokunuşu, Yağmurlarda üşüdüm, bekledim seni ey sevdiğim, Hasretine.
Kış arıyorsun karların arasındaki Şu anda işyerinde değilsin... Hadi durma hayal et, Bir dağ kulübesinde,
...Son bir gece ver bana Son bir gece ver bana...
Nazım Hikmet Abidin Dino ya şiirle bir soru sormuştur
AH YÜREĞİMİN SEGAH MAKAMI Ah be sevdalım Ah be belalım Ah Yüreğimin segah makamı! Yazlarım üşüyor yoksun! Kaçıncı koyduğum işaret takvimlere? Kaç sonbaharı.
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU’NDAN
Hüzünlü akşamlar düşüyor,sol yanımın sensizliğine Yoksul cümlelerim var, kuramadığım dilimde Ilığımsın,sıcağımsın,düşlerine yattığımsın Sevdalı sözlerim.
SLAYT GEÇİŞLERİ OTOMATİKTİR… LÜTFEN TIKLAMAYINIZ… SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER… Sesli İzleyiniz.
Ben bir Eylül sen bir Haziran
Kıl Beni Ey Namaz !.
SLAYT GEÇİŞLERİ OTOMATİKTİR… LÜTFEN TIKLAMAYINIZ… SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER… Sesli İzleyiniz.
KIL BENİ EY NAMAZ. ÇÖLLERDEN TOPLA HÜCRELERİMİ… RAHMETİNİN SERİNLİĞİNDE YIKA KALBİMİ…
Gelmeyişim sanma sendendir Sanma sevgisizliktendir Sanma sevgisizliktendir Korku denen şeytanın Korku denen şeytanın Yaşam denen tuzağın Yaşam denen tuzağın.
başka şehir yerin altında bir t ü nelde, bir ikindi vakti vagondayım; sorumlulukların y ü k ü ne eklenmiş g ü n ü n yorgunluğuyla oturuyorum ö ylece …
dünyanın “NEHİR”lerindeki her damla su...
♫ Sesi açıp tıklayınız! ♫ Sesi açıp tıklayınız! diye sordum Yunan Kültür ve Tarih profesörü olan yaşlı hocama. Her zamanki gibi salonda kahkahalar yükseldi.
AĞıTLaR YaKMaLıYıM Ağıtlar yakmalıyım,acılarımın üstüne Kokun gelmeli,puslu havalardan Bir nefes olmalı,şiirlerime Keder dolu bakışlarıma,yüzüme Siyahın.
AĞUSTOS GARİP BİR AĞUSTOS TADI DAMAKLARIMDA
TELAFFUZ ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Tasarım: magirbas © Sesli Akışında İzleyiniz Yüreğimin sürgün korkuları cebimde Gözlerimin şafaklarında iki büklümüm Hangi şamar acıtır özlemli gönlümü?
Cem Yurtsev
SeNi SeVMeK BiR GüL KoKuSuYDu..
Şiir : Şahabettin MERT.
Yağmurun bir gün dinmeyeceğinden, hiç bitmez görünen hayat ırmağının bir gün kurumayacağından, seni alıp diyardan diyara gezdiren rüzgârın bir gün duruvermeyeceğinden.
GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ
tövbe fatih5245 Google Grup Seslenme ardımdan gidiyorum Siyahlar içinde ayağım çıplak.
SENDEN GİTTİM Slayt otomatiktir kendi haline bırakınız
Seni Seviyorum.
ŞİMDİ SEN YOKSUN YA…?! Şiir..; Alişan Yılmaz
Kim bilir nerelerde,hangi gönüllerdesin
Sonbaharımsın Artık
AYDINLATMAYACAKTIN SABAHLARIMI... Tam da kara kışlara yakalanmışken, unutmuşken baharı. Tam da örselenmişken yüreğim acılarla, örslerde dövülmüşken...
BİRLİKTE BİR KAHVE İÇELİM Mİ?
Yalnızlık Çemberi Ruhumu Sardı
mavi Parlak, mavi bir sabah; sakin, sessiz...
BEŞ VAKTE BEŞ YAZI. BEŞ VAKTE BEŞ YAZI Sabah Namazı ; Vakit seher Sabah Namazı ; Vakit seher? Zamanın rahmine sabahın nutfesi düştü az önce. Gün doğuyor.
Yansımaları dünün güne Devasa aynalarda olabildiğine net
Sayfa no yok Cilt no yok Hane no yok
TEST SORULARI YAZIM KURALLARI.
Yaşa aşkını Yaşa aşkını ondan Ne kadar kaçarsan kaç Nafile Aşk gelip Aşk gelip Yerleşir yüreğine Yerleşir yüreğine.
Sevgiye hasret kalmış,zavallı sürgün yüreğim o gecelerin karanlığında kavrulur da kimseler bilmez. Sevdayı alıp ta mahvedenlere.
HASRETİM SANA ....
Kalbim şimdi bir sokak çocuğu Kelebekleri göç etti gönlümün
GÜNEŞİ İÇENLERİN TÜRKÜSÜ
Kendini tanıyınca; ağaçları, kuşları tanırsın, sonbaharları, altın sarısı yaprakları, uzaktan gelinliği giymiş kızlara benzeyen, karlar düşmüş dağları,
GiTTiĞiN YeR.
Ve avuçlarımdan dökülüyordu şehir ve avuçlarımdan dökülüyordu şehir ve ben gidiyordum. ve ben gidiyordum. Bir Pollyanna isyanı kadar küçük yüreklere Bir.
DOST DOSTUN   Dost, dostun sözlerinden değil, gözlerinden anlamalı susuzluğunu, açlığını-tokluğunu, varlığını-yokluğunu, derdini-sevincini…. Dost, dostun.
Sesi AçınızAkışına Bırakınız Önümde bir beyaz kağıt, Özlemini yazıyorum satırlara. Yokluğunda yanan bir ağıt, Gözyaşlarını asıyor duvarlara. Bugün.
ZORUMA GİDİYOR.
ZAMANSIZ….! Zamansız başlar her şey hayatımda, Aşık olurum zamansız , Yatarım zamansız, Kalkarım zamansız. Zamansız yer, zamansız içerim. Zamanlı şeyler.
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir,
Beyoğlundan Dolmabahçe'ye Taşınan Bir Aralık Akşamı,,, Sus pus olmuş puslu bir istanbulmuydu yüzün yoksa, çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne Dolmabahçe'de,
Ses Basınız.
Adı yok.
Karanlık bir geceye doğan aydınlıktın sen,
Bekle beni… hazırlayan : levent karakaş yazı:alıntı
SESLİDİR Sen Hiç..? MR CAN AKIN Sen; mehtaplı yaz gecelerinde sevginin coşkusuyla, yıldızlara dokunabildin mi hiç..? Sen; güneşli ılık bahar günlerinde.
Müzik Ağrı Dağı Efsanesi Dost, dostun sözlerinden değil, gözlerinden anlamalı susuzluğunu, açlığını-tokluğunu, varlığını-yokluğunu, derdini-sevincini….
Tel: işte gidiyorum İşte gidiyorum... Karşılıksız bir aşka kurban ettim ömrümü! İşte gidiyorum, Toprak alsın benim de bu hazin öykümü...
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir,
SLAYT.
Sunum transkripti:

Bak ışıklar yandı O küskün kasabanın Yorgun kaldırımlarına Kederlerini gömdü Şehrin asri mezarlığına Başucuna isimsiz bir kazık Ayağında kıvılcımdan serviler.

Son yudumu içti, kızıl kadehten şarabın Ve tövbe etti kayalığın serserisi Yakamozla soyundu, günahtan Köpükten alıp gusülü, Ezanla doğurdu şehri Yeniden…

Yeniden doğdum ben O nafile secdesinde iken Sarhoşluğunu çaldım Çirkefini salıp körfeze O eğildi Ben dikildim

Kaypak kahkalar attım Yüreğimi hibe edip güneşe Avuçlarımda öldü Delikanlı Eylül türküleri, Ben öldüm Aşkı öldürürken... Karanlığı kurşunladım Işık sürüp namluya,Zühre söndü Zühre söndü Kandillerini yaktım şehrin

Bak ışıklar yandı O küskün kasabanın Yorgun kaldırımlarına Karanlığımı gömdüm ben Şehrin asri mezarlığına. Şimdi ıslığımda Kendimi astığım oynak türküler Kaypak kahkahalar atıyorum Köpük renkli kayalarda Karanlığını kurşunluyorum Aydınlatıyorum körleşen gözlerimi

Kahpe şiirler yazıyorum Adını silip parşömenden Unuttturuyorum kaleme Zifri saklayıp sıvanaya Dumanlışıyorsun her nefeste Karışırken lacivert zamanlara. Dimağımda yosun renkli boşluklar İyot kokulu işgallere salıyorum ruhun sen hallerini Unutuyorum sevgili Şehir alkol akşamlarında unuturken beni...

Şiir ve Slayt : Tarık Tanış Fotoğraflar : GeMLiK ‘’ Böyle batar şehrimde güneş ‘’