KIRIM-KONGO KANAMALI ATEŞİ
Kanamalı Ateş virusları Viral Kanamalı Ateş, insanlarda farklı viruslar tarafından oluşturulan, ateş ve kanama ile karakterli bir klinik sendrom Kanamalı Ateş virusları Filoviridae: Ebola virus Arenaviridae: Lassa virus Bunyaviridae: Crimean-Congo hemorrhagic fever virus [CCHFV] Flaviviridae: Yellow fever virus, Dengue virus
Bunyaviridae Etken: Hantavirus grup Bunyavirus grup Nairovirus grup Phlebovirus grup Tospovirus grup Crimean-Congo hemorrhagic fever virus Etken: Tek sarmallı bir RNA virusu Ultravioleye dayanıksız 56° C’ de 30 dk.da inaktive %1 hipoklorit ve %2 gluteraldehite duyarlı Ribavirine invitro duyarlı
Bu viruslarla olan infeksiyonların seyri sırasında - İshal - Kas ağrıları - Öksürük - Baş ağrısı - Pnömoni - Ensefalopati - Hepatit görülür Hemoraji karakteristik, ama olmayabilir Günümüzde modern Yoğun Bakım Tekniklerine rağmen mortalite yüksek !
Tarihçe KKKA, ilk kez II. Dünya Savaşı yıllarında, 1944 ve 1945 yılı yaz aylarında Batı Kırım steplerinde çoğunlukla ürün toplamaya yardım eden Sovyet askerlerinde görülmüş. 200 kişi etkilemiş. Kırım Kanamalı Ateşi Fever adı verilmiş İlerleyen yıllarda hastalığın eski Sovyetler Birliği’ nin özellikle Orta Asya Cumhuriyetleri olmak üzere diğer bölgelerinde de uzun yıllardan bilindiği, yine eski Yugoslavya’ da ve Bulgaristan’ da da olduğu anlaşılmış İlerleyen yıllarda etken virus akut dönemde hasta kanından ve Hyalomma marginatum türü kene ve larvalarından izole edilmiş İzole edilen ajan muhtemelen kaybolmuş Kongo virus, 1956 yılında Zaire’ de ateşli bir hastadan izole edildi 1967’de 5’i lab. kaynaklı 12 olgudan virus YD farelere injeksiyonla soyutlandı 1969’da Kongo virus ve Kırım Kanamalı Ateşi viruslarının aynı virus olduğu gösterildi.
Bulaşma KKKA virusu, insanlara Hyalomma cinsi keneler ile bulaşır. 850 tür keneden sadece 30 kadarı bulaşta rol alır. Larva Nimf Erkek erişkin kene Dişi erişkin kene Nimf (deriye yapışmış) Erkek erişkin Hyalomma Dişi erişkin Hyalomma Dişi erişkin Hyalomma kan emmiş
Bulaşma Virus, kenelerin tüm formlarından izole edilebilir Larval ve nimf formu, Avrupa - Güney Afrika arasındaki göçmen kuşlarda bulunur Göçmen kuşlar virusun iki kıta arasında taşınmasına yol açabilir İnfekte keneler arasında trans-ovariyal geçiş var Virus, sığır ve koyun gibi büyük memeli ve tavşan ve kirpi gibi küçük memelilerde belirtisiz infeksiyon ve bir hafta kadar süren geçici viremi yapar İnsanlarda KKKA hastalığı oluşturur
I. Konak Yumurtalar III. Konak II. Konak Larva I.konakta beslenir Larva yeni konak arar Beslenen larva toprağa düşer Larva yumurtadan çıkar I. Konak Yumurtalar Larva nimfe dönüşür Beslenen dişi erişkin kene toprağa düşer III. Konak II. Konak Dişi erişkin kene III.konağa yapışır ve beslenir Nimf II.konağa yapışır ve beslenir Nimf erişkin keneye dönüşür
Bulaşma Erişkin kene, infekte hayvanlardan kan emerken virusu alır. Virus 36 saat içinde replike olmaya başlar. 3-5 gün sonunda virus maksimuma ulaşır. Titresi azalarak aylarca devam eder. İnfekte kene aylarca virusu bulaştırabilir. İnsanlara virus bulaşı; - İnfekte kenelerin ısırması - Viremik hayvanların kesilmesi sırasında kan ve dokularla temas İnfekte hastalardan (Nozokomiyal) - Direkt temas - İnfekte doku ve kan teması ile - Laboratuvar kaynaklı
Bulaşma Bir araştırmada 123 KKKA olgusunda predispozan faktörler; - Kene ısırık öyküsü 54 (%44) - Hayvan teması ile birlikte kene ısırığı 45 (%37) - KKKA hastası ile temas (nozokomiyal) 7 (%6) - Bilinmeyen 17 (%13)
Risk Grupları Tarım çalışanları Hayvancılık yapanlar - Çiftlik çalışanları - Çobanlar - Kasaplar - Mezbaha çalışanları - Et ürünleri market işçileri Veterinerler ve hasta hayvan ile teması olanlar Endemik bölgelerdeki sağlık personeli Askerler Kamp yapanlar Deri fabrikası çalışanları
Majör epidemilerin nedenleri KKKA, doğal dengenin değişimiyle (iklim, bitki örtüsü, yabani hayvan sayısındaki artış vb.) doğrudan ilgili bir hastalıktır. Majör epidemilerin nedenleri İlk epidemilerin nedeni insanlar? - Kırım’ daki ilk epidemide, II. Dünya Savaşı yıllarında kene ile infekte bölgelerin tarıma açılması - Eski Sovyetler Birliği ve Bulgaristan’ da olan diğer epidemilerde, Ziraatçılık ve hayvancılıktaki değişmeler Epidemilerde mevsimlerin rolü Mevsimsel özellik gösterir (kenelerin hareketleri sıcak iklimde artar). Genelde çoğu olgu Haziran-Eylül arasında görülür. Ocak ayında da görülebilir.
KKKA’ nın ülkelerde dağılımı Bulgaristan’ da ortalama yıllık 25 KKKA olgusu var. Irak’ ta insidansın en yüksek olduğu 1991 yılında 196 olgu bildirimi var. Çin’in kuzeybatısında 1997’de 26 olgu, 5’i exitus. Ülke adı Bölge Zaman Olgu sayısı (n) Mortalite n (%) Pakistan Rawalpindi 2002 100 En az 2 Suudi Arabistan Mekke 1989-90 40 12 (%30) Bileşik Arap Emirl. 1994-95 35 22 (%62) Afganistan 1998 Mart 19 12 (%64) Kazakistan 1999 Mart 10 2 Rusya Stavropol 1999 Temmuz 65 6 (%9) Kosova 2001 Haziran 69 İran 2000-2002 127 14 (%11) Moritanya 2003 Mart 35 6 (%17)
NOZOKOMİYAL KKKA EPİDEMİLERİ Ülke adı Bölge Zaman Sağ pers sayısı (n) Eksitus (n) Güney Afrika Cumh 1967 5 (Lab. kayn.) ? Pakistan Rawalpindi 1976 4 2 Irak Bağdat 1979 Birleşik Arab Emir. Dubai 1979 Kasım 5 Cape Town 1984 Eylül 7 1 Karaçi 1994 Aralık 3 Güney Afrika Cumhuriyeti’ nde Eylül 1984’de nozokomiyal KKKA epidemisinde bir indeks olguyu takiben 7 nozokomiyal sağlık personeli olgusu ve epidemi sonunda indeks olguyla 1 sağlık personeli eksitus. Epidemi bariyer yöntemleriyle durdurulmuş Epidemiyolojik bir araştırmada: 3’ ü iğne batması toplam 9 yaralanma saptanmış. 3’ ünde KKKA gelişmiş. İğne batmasının yarattığı morbidite 3/9 (%33). 46 hemorrajik hasta temasının 4’ünde KKKA gelişmiş. İnfektivite oranı 4/46 (%8.7). Toplam 459 KKKA hasta temas öyküsü saptanmış. İnfektivite oranı 7/459 (%1.5).
Ülkemizdeki durumu İlk kez 2002 ilkbahar - yaz aylarında Tokat, Çorum, Sivas, Amasya, Yozgat, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Erzincan gibi geniş alanda görülmüş ve tanısı 2003’de konmuş. Sonra Kastamonu, Bartın, Ankara, Balıkesir gibi illere doğru genişlemiş. Mayıs-Eylül arasında görülmekte ve Temmuz ayında pik yapmaktadır. Salgın halen devam etmektedir. Yıllar Vaka Sayısı Ölüm 2002-2003 150 6 2004 249 13 2005 266 2006 438 27 2007 717 33
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ Risk altındaki ülkeler CCHF virus izolasyonu
Klinik Özellikler İnkübasyon Süresi: Bulaş yolu ile ilişkili Kene ısırığı 1-9 gün İnfekte kan ile bulaş 4-13 gün Klinik Seyir: Hafif Orta derecede Ciddi ve Ağır
Başlangıç Bulgularını Takiben (Kanama Bulguları) Başlangıç Semptomları (Nonspesifik Bulgular) Sıklıkla ani başlayan Ateş Baş ağrısı, Boğaz ağrısı, Aşırı halsizlik, yorgunluk, Eklem ve kas ağrısı, Karın ağrısı, Bulantı, kusma ve ishal, Konjunktivit, Sarılık, Fotofobi, Duygu-durum değişik Deri altına kanama (Peteşi, Ekimoz), Burun kanaması, Diş eti kanaması, Hemoptizi, Hematemez, Melena, Hematüri, Metroraji, İç organlarda kanama.
Başlangıç Bulgularını Takiben Hepatomegali Lenfadenopati Konfüzyon Taşikardi Ciddi ve Ağır Seyreden Olgularda Hastalığın İlerleyen Dönemlerinde Şok SSS fonksiyon bozukluğu Koma Karaciğer yetmezliği Böbrek yetmezliği Solunum yetmezliği DIC
Klinik Tanımlama: Anamnezinde ates, ani baslayan basagrısı, miyalji-artralji, halsizlik, bulantı-kusma, karın agrısı, ishal Lab: Lökopeni, trombositopeni, ALT, AST, LDH, CK yüksekligi, hipoproteinemi, hiperbilirubinemi, PT-aPTT uzaması, proteinüri, hematüri Destekleyici Bulgular: Kanama belirtileri (purpura, burun kanaması, vb.) Epidemiyolojik Hikaye: Kene ısırıgı/kene ile temas, hayvanlarla yakın temas, Kırsal kesimde yasama, son iki hafta içinde kırsal alan ziyareti, Hayvan dokusu-kanı veya vücut sıvıları ile yakın temas, Hastaların kan veya vücut sıvıları ile temas veya lab’da çalısma, Hasta çevresinde benzer sikâyeti olan baska vakaların varlıgı.
Süpheli Vaka: Klinik tanımlamaya uyan ve başka bir nedenle açıklanamayan vaka Olası Vaka: Şüpheli vaka tanımlamasıyla epidemiyolojik hikayeye uyan ve destekleyici bulgulardan en az ikisinin bulunduğu vaka veya Bir bölgede herhangi bir nedenle açıklanamayan birden fazla vakanın görülmesi halinde, destekleyici bulgular olmasa da klinik tanımlamaya uyan vaka Kesin Vaka: Klinik tanımlamaya uyan ve **laboratuvar kriterlerinden en az birisi ile doğrulanmış vaka veya Kesin teşhis edilmiş bir vaka ile epidemiyolojik bağlantısı olan vaka **Kesin laboratuar tanısında, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Viroloji laboratuvarında ELISA yöntemi ile IgM ve IgG antikorlarının aranması ve RT-PCR ile virusa ait nükleik asitlerin aranması yöntemleri kullanılmaktadır.
TEDAVİ DESTEK TEDAVİSİ: Sıvı elektrolit izlenmesi ve gerekirse replasmanı Kan komponentlerinin izlenmesi ve gerekirse replasmanı (taze donmuş plazma ile faktör, trombosit süsp. ile trombosit verilmesi) Kanama takibi ve gerekirse tam kan replasmanı Şok durumunda vazopressörlerin kullanımı ETKENE YÖNELİK TEDAVİ: Antiserum kullanılması Ribavirin kullanılması ANTİSERUM İyileşen hastalardan elde edilen bağışık serum bazı durumlarda kullanılmış olmasına rağmen yararı gösterilememiştir.
RİBAVİRİN Etkene yönelik olarak Ribavirin kullanılmaktadır. Özgül antiviral tedavi yoktur. Kendiliğinden iyileşen (selflimited) özelliğe sahip bu infeksiyonda RNA viruslarına karşı geniş spektrumlu bir antiviral ajan olan ribavirinin in vitro çalışmalarda hücre kültüründe virus replikasyonunu durdurduğu saptanmıştır İlacın oral ve parenteral formları, hem tedavi hem de proflaksi amacıyla kullanılmıştır. Ribavirinin etkisi halen tartışmalıdır. Literatürde başarılı olduğu da, mortalitede değişiklik oluşturmadığı da belirtilmekte. Hastalar beyin, karaciğer, böbrek, kalp ve akciğer yetmezliğinden ölürler. Ölümler genellikle klinik bulguların ikinci haftasında görülür. Mortalite oranı %30 (%8-80). Hafif ve orta derecede klinik seyir gösterenler 9-10 günde iyileşir ( Tam iyileşme). İyileşen olgularda sekel görülmez.
ŞÜPHELİ YADA TANISI DOĞRULANMIŞ HASTA İÇİN ÖNERİLEN RİBAVİRİN İLE TEDAVİ ŞEMASI IV. kullanım : 2 gr (30 mg/kg) yükleme dozu, 4x1 gr (15 mg/kg) / 4 gün, 3x0.5 gr (7.5 mg/kg) /6 gün. Oral kullanım: 2 gr yükleme dozu, 4x1 gr / 4 gün, 4x0.5 gr /6 gün. Çocuklar için tedavi önerisi henüz yoktur. Ribavirin, embriyotoksik ve teratojeniktir. Gebelik ve laktasyonu bulunan ciddi durumdaki hastalara ribavirin tedavisi doz değişikliğine gidilmeden uygulanmalıdır. Tedavi sırasında emzirme işlemine son verilmelidir. En önemli yan etkisi; geri dönebilen ve tedavi edilebilen hemolitik anemidir.
KORUNMA Endemik bölgelerde kişisel korunma önlemleri : Kenenin aktif olduğu dönemlerde kenelerin bol bulunabileceği alanlardan kaçınılmalıdır. Kene ısırmasını önlemek için giysilere ve deriye repellent (sinek, böcek savar) uygulamalıdır. Vücut sık sık kontrol edilmeli, kene varsa bir pens veya cımbızla, kenenin deriye yapıstıgı yerden tutulup sağa sola oynatılarak çivi çıkarır gibi çıkarılmalıdır. Ne kadar kısa sürede çıkarılırsa hastalık riski o kadar azalmaktadır. Kimyasal madde kullanımı kenelerin kusmasına neden olacağından, keneler mekanik olarak yavaşça ve tek bir hareketle parçalanmadan çıkarılmalıdır. Uzun çorap, bot, uzun pantolon giyilmeli ve pantolon çorabın ya da botların içine, tişörtün alt kısmı da bele yerleştirilmelidir. Kene riski olan yerlerde bulunuldugunda, vücudu tamamen örtecek giysiler giyilmeli ve açık renkli elbiseler tercih edilmelidir. Çiftlik hayvanları ile uğraşanlar: Deriye (örn.DEET) ve giysilere (örn.permentin) repellent (böcek kovucu, itici sıvı) sürülmelidir. Derinin, infekte doku ve kanla temasını önlemek için eldiven ve koruyucu giysiler giyinmelidir.
Keneyi vücuttan uzaklaştırma konusunda bilgi sahibi olmayanlar dışında, vücuda yapışmış kenenin uzaklaştırılması için sağlık kuruluşuna başvurmaya gerek bulunmamaktadır. Vücuttan kene uzaklaştırmak usulünce yapıldığı takdirde kolayca ve risksiz yapılabilecek bir islemdir. Kene çıkarıldıktan sonra kenenin yapıştığı yere tentürdiyot gibi antiseptik maddeler sürülmelidir. Vücudundan kene yapışan kişiler 10 gün kadar ani başlayan ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, bulantı ve kusma gibi şikâyetler yönünden kendilerini izlemeli, böyle bir şikâyetin olması durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Vücuttan uzaklaştırılan keneler çamaşır suyu, alkol veya insektisit içine atılarak öldürülmelidir. Vücut üzerindeki keneler öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla üzerlerine sigara basmak veya kolonya ve gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır. İnsanların veya hayvanların kanlarına korunmasız temas edilmemelidir.
Sağlık çalışanları için korunma önlemleri: KKHA’nin nozokomiyal yayılım riski vardır. Tanı alan ya da şüphelenilen hastalar izole edilmelidir. Temas önlemleri alınmalıdır. Tanı amacıyla kan ve doku örnekleri alınırken ve laboratuvara yollanırken korunma önlemleri alınmalıdır. Lab. uygulamaları 4. derece emniyet düzeyi (biosafety level 4) özelliklerine sahip lab.larda yapılmalıdır. Kesici-delici aletler, vücut atıkları güvenli şekilde atılmalı, dekontamine edilmelidir. Sağlık çalışanları cerrahi prosedürler esnasında oluşabilecek kesici yaralanmalar nedeniyle de yüksek risk altındadırlar. İnfekte kan ve doku ile temas eden sağlık çalışanları temastan sonraki 14 gün boyunca ateş ve semptomlar yönünden günlük olarak izlenmelidir. Şüpheli veya doğrulanmış olgu ile temas sonrasında ribavirin ile proflaksi de uygulanmalıdır: 4 x 0.5 gr/ 7gün PO. Aşı: KKHA’ne karşı fare beyin derivesinden inaktif bir aşı elde edilmiş ve Doğu Avrupa’da küçük çapta kullanılmış olmasına rağmen insanlar için etkin ve emniyetli aşı henüz mevcut değildir. Akarisidler (akar ilaçları) ile kene kontrolü en etkin ve akılcı uygulamadır.
KKHA’DA ÜNİVERSAL ÖNLEMLER: El hijyenine dikkat edilmeli ve çift eldiven giyilmeli, Geçirgen olmayan giysi, koruyucu maske ve gözlük kullanılmalı Ziyaretçi kısıtlanmalı, gerekirse yasaklanmalı Tıbbi aletler odaya ait olmalı, hastalar aynı bölüm ve aynı odada yatırılmalı, hastanın kullandığı malzemeler ve kaldığı bölüm önce deterjanlı sularla yıkandıktan sonra 1/100'lük çamaşır suyu ile dezenfekte edilmeli Negatif basınç izolasyon odaları olmalı. Sağlık çalışanları risk altındadır. Delici batıcı yaralanmalar, kan-doku teması, inhalasyon, S.A.K. ya da iç organ kanaması nedeniyle operasyona alınan hastalar cerrahlar ve diğer personeller açısından nozokomial bulaş riski oluştururlar
HEMŞİRELİK BAKIMI Üniversal önlemler, Kanama takibi, Transfüzyon, kan grup kontrolü, kan ürünlerinin doğruluğundan emin olma, Elisa kontrolü, Ateş kontrolü, Enf. travma riski Transfüzyon reaksiyonları Şuur takibi, Şok belirtilerini takip Oral ilaç alımı takibi Ateş - AÇT takibi Hasta merkezli bakım
KENE SAYISININ AZALTILMASINA YÖNELİK TEDBİRLER Bulaşmadan birincil sorumlu olan kenelerin son konaklarının özellikle sığırlar başta olmak üzere çiftlik hayvanları olması dolayısıyla, bu hayvanlarda kene mücadelesi yapılması gerekir. Bu mücadelenin hayvancılıkla uğraşan vatandaşlara bırakılmadan, risk altındaki tüm bölgelerde kontrollü ve eş zamanlı bir sekilde, kampanya tarzında yapılması önemlidir. Kene sayısını kontrol altına almak amacıyla çevreye yönelik geniş ilaçlama yapılması gerekli görülen bir uygulama degildir. Keneleri doğadan tamamen yok etmek de mümkün degildir. Ayrıca, yoğun ilaçlamaların doğal dengelerin bozulmasına ve yeni problemlerin ortaya çıkmasına yol açabilecegi de unutulmamalıdır. Park ve mesire yerleri gibi dar alanlarda ise çok yoğun kene olması durumunda, çevreye ve halk sağlığına yönelik etkileri iyi bilinen insektisit ilaçların uzmanların kontrolünde yapılması faydalı olabilir.
KKKA ve DEZENFEKSİYON, ANTİSEPSİ, STERİLİZASYON (DAS) YÖNETİMİ Nozokomiyal bulaş olması nedeniyle, KKKA hasta kabul eden kliniklerde standart izolasyon önlemlerine uyulmalıdır. Üniversal önlemler kan, kan içeren vücut sıvıları, semen, vajinal sekresyonlar, dokular, beyin omurilik sıvısı (BOS), sinovyal, plevral, peritoneal, perikardiyal ve amniyotik sıvı ile temas riskine karşı uygulanmalıdır. “Kan içermedikçe tükürük, dışkı, nazal sekresyonlar, balgam, ter, idrar ve kusmuk için önlem almaya gerek yoktur” denilmektedir. Bu nedenle;
Sağlık personeli KKKA’lı hasta kanı ve vücut sıvıları ile temas riskine karşı uygun bariyer önlemlerini almalıdır. Eldiven ve maske kullanılmalı, önlük giyilmeli, eldiven çıkarıldıktan sonra eller yıkanmalıdır. Kan ve vücut sıvılarıyla kontamine olmuş eller veya deri hemen su ve sabun ile yıkanmalıdır. Delici-kesici alet yaralanmasına karşı önlem alınmalı, iğneler kullanıldıktan sonra kılıfına geçirilmemeli, iğne uçları delinmeye dirençli kaplarda biriktirilerek imha için gönderilmelidir. Eksüdatif deri lezyonu olan sağlık personeli iyileşene kadar, doğrudan hasta bakımı ile ilgilenmemeli. Kan-vücut sıvıları ile kirlenen çarşaflar özel torbalarda toplanıp direkt çamaşır makinesine atılmalıdır. Üniversal önlemlere uyum konusunda personel sürekli olarak eğitilmelidir.
KKKA tanısı ile bir hasta kabul edildiğinde: Hasta izole edilmelidir. Hasta izolasyon bölgesinde koruyucu ekipmanlar giyilmeli, temizlik personeli ve atık toplayıcı personel de uygulamalar sırasında koruyucu giysi giymelidir. Yere dökülen kirli materyal, çöp ve yeniden kullanılabilir malzemeler güvenle dezenfekte edilmelidir. Çarşaf ve kirli çamaşırlar güvenli bir şekilde dezenfekte edilmelidir. Mümkün olduğunca tek kullanımlık malzemeler kullanılmalıdır. Tüm sağlık personeli KKKA, bulaş yolları ve korunma konusunda yeniden eğitilmelidir. Hasta yakınlarına ve topluma hastalık ve korunma hakkında bilgi verilmelidir.
Dezenfektanlar tüm bakterileri, virüsleri, mantarları ve protozoonları öldürür. Dezenfektanlar ekipmanlardaki ve yüzeylerdeki mikroorganizma sayısını azaltarak bunların kullanımlarını daha güvenli hale getirir. KKKA’lı bir hasta hastane ye kabul edildikten sonra hastaya bakım veren tüm sağlık personeli, temizlik çalışanları ve hastanın tetkiklerini yapan laboratuvar çalışanları dezenfeksiyon ve korunma konusunda azami dikkati göstermeli, alınacak önlemler yeniden gözden geçirilmelidir. Her hastaya temastan önce eldiven giyilmeli, hastayla temastan sonra eldivenler çıkarılarak eller el antiseptikleri ile temizlenmelidir. Termometre, stetoskop, tansiyon aleti gibi ekipmanlar her hasta için ayrı olmalı ve/veya kullanıldıktan sonra dezenfekte edilmelidir. İnfekte vücut sıvılarının duvara veya yere sıçraması durumunda bu alanlar dezenfekte edilmelidir.
Hastanın çıkartıları ile infekte olmuş küvet, kova vb Hastanın çıkartıları ile infekte olmuş küvet, kova vb. taşıyıcılar temastan sonra dezenfekte edilmelidir. Önlük ve hasta yatağı, çarşafı gibi malzemeler dezenfekte edilmelidir. Kullanılmış iğneler ve enjektörler dezenfekte edilmelidir. Çamaşır, atık toplama ve temizlik personeli de hastaya bakım veren sağlık personeli gibi koruyucu giysiler giymeli, çalışırken çift eldiven kullanmalıdır. Virüs genellikle evlerde kullanılan su-sabun, çamaşır suyu (sodyum hipoklorit) gibi temizlik malzemelerine duyarlıdır. Virüsün duyarlı olması ve sodyum hipoklorit solüsyonunun ucuz ve kolay temin edilebilir olması önemli bir avantajdır. 1:10’luk ve 1:100’lük sulandırımlarda rahatlıkla dezenfektan etkiye sahiptir.
Dezenfektan solüsyonun hazırlanması: Genelde %5 konsantrasyonda klorin içerir. 1:10’luk konsantrasyonlardaki solüsyonu kuvvetli dezenfektan özelliğindedir. 1:100’lük solüsyonları; yüzey, medikal ekipman, hasta yatakları ve koruyucu önlüklerin yıkanmadan önceki dezenfeksiyonlarında, hatta kontamine atıkların dezenfeksiyonunda rahatlıkla kullanılabilir. Solüsyonlar günlük olarak hazırlanmalıdır. Aksi takdirde etkileri 24 saat içinde zayıflar. 1:10’luk konsantrasyondaki sodyum hipoklorit kostik etkiye sahiptir, havalandırması iyi olan yerlerde hazırlanmalıdır.
Medikal ekipmanların dezenfeksiyonu: Sağlık personeli her hastaya müdahaleden önce ellerini yıkamalı Hastadan hastaya geçişlerde tekrar ellerini yıkamalı Termometre, stetoskop gibi ekipmanlar dezenfekte edilmeli Dezenfeksiyon için alkol veya 1:100’lük sodyum hipoklorit kullanılabilir. Hasta odalarına %70’lik izopropil alkollü kaplar konmalı, termometreler ve stetoskoplar alkolle 30 saniye temas etmeli ve havada kuruduktan sonra tekrar kullanılmalı Dezenfeksiyon sodyum hipokloritle yapılacaksa solüsyon her gün yeniden hazırlanmalı
Sürgü ve çöp kovalarının temizliği: Önce 1:10’luk dezenfektan ile muamele edilen çöp kovaları ve sürgüler, sonra su ve deterjan ile temizlenmelidir. Arkasından 1:100’lük dezenfektan ile muameleye tabii tutulduktan sonra tekrar kullanılmalıdır. Yemek kaplarının temizliği: 1:100’lük sodyum hipoklorit solüsyonu, su ve sabun ile temizlendikten sonra tekrar 1:100’lük solüsyon ile dezenfekte edilerek yeniden kullanılması sağlanmalı
İnfekte vücut sıvılarının dezenfeksiyonu: Hasta izolasyon odalarında 1:100’lük sodyum hipoklorit solüsyonu hazırlanmış kovalar bulundurulmalıdır. Yere dökülmüş infekte materyaller tamamen kapatılacak şekilde üzerine bu solüsyondan dökülmelidir. Eğer yere dökülen materyal yoğun kontaminan materyal ise solüsyon 1:10’luk konsantrasyonda olabilir. Bu işlem sırasında sıçramalara ve inhalasyona dikkat edilmelidir. 15 dakika beklenmelidir. Materyal 1:100’lük dezenfektan emdirilmiş paspasla, ardından da su ve deterjanla temizlenmelidir.
Duvarlar ve diğer yüzeylerin temizliği: Duvarlar, masalar, yerler ve lavabolar genellikle bulaş açısından riskli değildir. Hasta odaları şu şekilde temizlenmelidir; 1:100’lük solüsyon sprey şeklinde veya sıvı şekilde kullanılır. Gözle görülür kirler su ve sabunla uzaklaştırılır. Ayakkabıların dezenfeksiyonu: Hasta odalarının çıkışında 1:100’lük sodyum hipoklorit solüsyonu içine ayakkabı ile basılarak ayakkabıların temizlenmesi ve dezenfeksiyonu sağlanır.
Koruyucu giysilerin temizlenmesi ve dezenfeksiyonu: Kirlileri toplayan personelin koruyucu ekipmanları kullanması ve çift eldiven kullanması gerekir. Kirliler, mümkün olduğunca hızlı bir şekilde diğer kirlilerin yanına taşınmalıdır. Kirliler içinde 1:100’lük sodyum hipoklorit bulunan kovalara bastırılmalıdır. Kirliler 30 dakika bu sıvı içinde bekletilmelidir. Buradan çıkarılan kirliler sabunlu suda bir gece bekletilmelidir. Kirler çıkana kadar ovulmalı, sonra sıkılmalı ve kurulanmalıdır. Temizlenmiş giysiler böylece yeniden kullanıma hazır hale gelir.
Hasta yataklarının temizlenmesi ve dezenfeksiyonu: Her hasta için ayrı plastik yatak örtüsü kullanılmalıdır. Bu örtüler 1:100’lük sodyum hipoklorit solüsyonunda bekletilerek dezenfekte edilmelidir. Plastik örtüler hastalar arasında değiştirilmelidir. Eğer değiştirilemeyecekse her hasta arasında 1:100’lük sodyum hipoklorit ile temizlenmelidir. Hastaların çarşafları plastik torbalarda toplanmalıdır. Kirli bölgesine taşınan kirli çarşaflar 1:100’lük sodyum hipoklorit içinde yarım saat bekletildikten sonra bir gece sabunlu suda bekletilmeli, yıkanıp kurulanmalı ve yeniden kullanılır hale getirilmelidir. Eğer yatak kirlenmişse dikkatli bir şekilde uygun mekana taşınmalı, 1:10’luk sodyum hipoklorit solüsyonu ile iyice ıslatılıp, sonra deterjanlı suda yıkanmalı ve günlerce kuruması sağlandıktan sonra tekrar kullanılır hale getirilmelidir.
İnfekte delici-kesici alet yaralanmalarında: Hemen yaralanan bölgeye %70’lik alkol dökülmeli 20-30 sn beklenmeli Sonra su ve sabunla yıkanmalı ve durulanmalı Gerekirse yara kapatılabilir. İnf. kontrol ekibine veya hekime müracaat edilmesi, bulaş açısından takibi gerekir.
İnfekte atıkların güvenli şekilde zararsız hale getirilmesi gerekir. İnfekte materyaller: İnfekte kan ve kusmuk, dışkı, idrar gibi diğer vücut sıvıları ve atıkları, Disposibl iğneler, şırıngalar, tek kullanımlık koruyucu giysiler, Tedavi materyalleri ve pansuman malzemeleri, Eldivenler, Laboratuvar atığı biyolojik materyaller, Kullanılmış dezenfektanlardır. Önerilen imha metodları: Hastanın sekresyonları dahil likid atıkların tuvalete dökülmesi, diğer kontamine katı atıkların yakılması önerilmektedir. Bu amaçla incineratör (fırınlar)’lerin kullanılması uygundur. Yeniden kullanılması gereken KKKA’lı hastanın infekte materyalleri ile kirlenmiş aletler otoklavda steril edilebilir. Acil kullanılması gereken aletler 20 dakika suda kaynatılmakla KKKA virüsü açısından güvenli hale gelir.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ