Bir zamanlar bir ağaç varmış
Ve bu ağaç küçük bir çocuğa aşık olmuş
her gün ağacın yanına gelmeye Ve küçük çocuk her gün ağacın yanına gelmeye başlamış
Ağaç çocuğa yapraklarını uzatmış sevgi ile… verebileceği ilk şeymiş sevgi
Küçük çocuk kendini ormanın kralı ilan etmiş
Küçük çocuk ağaca tırmanmış ve…
Dallarında sallanmış ağacın
Küçük çocuk lezzetli elmalardan da yemiş
Ve küçük çocuk ile ağaç saklambaç bile oynamışlar
Küçük çocuk yorulunca gölgesinde uyumuş ağacın
Ve küçük çocuk da ağaca aşık olmuş
O kadar ki, en sonunda
Ağaç artık Çok mutluymuş
Fakat acımasız zaman hızla geçiyormuş
Ve küçük çocuk artık çok büyümüş ve başkasını bile bulmuş
Ve sonunda ağaç yalnız başına kalmış
Sonra bir gün, küçük çocuk geri gelmiş ağaç: “haydi gel dallarımda sallan, elmalarımdan ye, saklambaç oynayalım, gölgemde bile uyursun“ demiş. “Ben artık büyüdüm o dediklerini yapamam. Bana biraz para verir misin?” Bunları sana söylemek istemezdim ama… O zaman sen de benim elmalarımı al ve onları kasabada sat, böylece sana para vermiş olurum
Ve küçük çocuk tüm elmaları toplamış tek tek Ağaç ise mutluymuş
Bana bir ev verebilir misin?” demiş. Çocuk “Artık ben büyüdüm o dediklerini yapamam ve evlendim bir eşim ve bir çocuğum var artık onları düşünmeliyim… Bana bir ev verebilir misin?” demiş. “Benim evim yok ama, orman benim evim, istersen dallarımı kes ve kendine bir ev yap“ demiş… Ağaç hala onu seviyormuş… Küçük çocuk uzun süre gelmemiş tabi ağaç etkilenmiş ve onu görür görmez hemen “haydi gel dallarımda sallan, elmalarımdan ye, saklambaç oynayalım, gölgemde bile uyursun” demiş.
Ve o kesmiş bir çok dalı hiç sormadan kuru mu yaş mı diye. Ev yapmak için hepsini götürmüş.
Ama ağaç hala mutluymuş
Fakat bu sefer çocuk uzun bir süre gelmemiş ve geldiğinde ise “O zaman benim gövdemi kes ve kayık yap git buralardan artık“ demiş. Ağaç anlamış ki o artık onu sevmiyor ve ağaç kendini feda etmek istemiş Fakat bu sefer çocuk uzun bir süre gelmemiş ve geldiğinde ise “haydi oynayalım demeyeceğim; biraz sohbet edelim hiç olmazsa, mutlu olurum“ demiş ağaç… Ama çocuk artık yaşlı bir adammış ve ”Bana bir kayık verebilir misin? buralardan gideceğim” demiş
Sonra adam ağacı kesmiş Ve bir kayık yapmak için götürmüş
Ağaç hala mutluymuş.
Fakat aslında Değil
Çok, ama çok uzun bir süre sonra adam geri dönmüş ve “senden çok şey almama rağmen sana bir şey veremedim, ben hep vefasızlık yaptım” demiş
dişlerimde artık elma yiyemiyorum. Dalların da gitti. Elmalar gitti dişlerimde artık elma yiyemiyorum. Dalların da gitti. Kolarımda artık birşey kaldıramıyorum. Gövden gitti Benim gövdemde artık birşey yapamıyorum Evet zavallı kök bu dediklerimden sonra seni ben, beni de yıllar öldürdü.
Ağaç hala onu seviyormuş hem de daha çok “Çok yorgunum ama çok… nasıl anlatayım keşke burada ağaç olsaydın da gölgende dinlenseydim” demiş yaşlı adam. Kök ise seslenmiş “gel otur üstüme hiç olmazsa bu ormanda hala dinlenip de oturabileceğin bir yer var“ demiş Ağaç hala onu seviyormuş hem de daha çok Ve yaşlı adam oturmuş ve başlamış düşünmeye…
Ve SON Ağaç, tekrar bana döndü diye mutluymuş; çünkü o artık hiç bir yere gidemezmiş… Ve SON