ANNE-BABA ÇOCUK İLİŞKİLERİ HIRKAİŞERİF İLKÖĞRETİM OKULU REHBERLİK SERVİSİ Hazırlayan Murat Kaya Rehber Öğretmen
“ Siz gül fidanı yetiştiren, her türlü hürmete layık bahçıvansınız “ Siz gül fidanı yetiştiren, her türlü hürmete layık bahçıvansınız. Olumlu çocuk yetiştirmenin ilk şartı, olumlu anne-babadır. Hiç birimiz mükemmel değiliz o zaman onlardan mükemmel olmalarını bekleyemeyiz.”
Anne Baba Tutumlarını 5 Ana Başlık Ta Toplayabiliriz ANNE ve BABA TUTUMLARI Anne Baba Tutumlarını 5 Ana Başlık Ta Toplayabiliriz Aşırı Baskılı ve Otoriter Tutum, Aşırı Hoşgörülü Tutum ( Çocuk Merkezci Aile ), Aşırı Koruyucu Tutum, Dengesiz ve Kararsız Tutum, Güven Verici Hoşgörülü Tutum..
1. Aşırı Baskılı ve Otoriter Tutum Aşırı baskılı, otoriter tutum, çocuğun kendine olan güvenini ortadan kaldıran, onun kişiliğini hiçe sayan bir tutumdur. Bu tutumda anne baba katı bir disiplin uygular, çocuk her kurala uymak zorundadır. Anne ve babanın birisi veya her ikisinin baskısı altında olan çocuk; sessiz, uslu, nazik, dürüst ve dikkatli olmasına karşılık; küskün, silik, çekingen, başkalarının etkisinde kolay kalan kalabilen, aşırı hassas bir yapıya sahip olabilir..
Otoriter, Eleştirici Anne - Babalar Çocukları üzerinde baskı kurarlar. Çocuklarının çabalarını göremezler. Çocuklarını dinlemezler. Sürekli eleştiren, yargılayan, suçlayan anne, babalardır. Sadece kendi kuralları, istekleri, duyguları ön plandadır. Her zaman hakimiyet anne – babadadır. Çocuk ne yaparsa yapsın hep eleştirilir, suçlanır.
Bu tarz anne – baba tutumu çocuklarda; Kendini, duygularını ifade edememe.. İçine kapanıklık, güvensizlik, isyankar tutumlar, aşağılık duygusu gelişebilir.. Saldırganlık ve davranış sorunları davranışlarını geliştirir. Suçlayan, cezalandıran ve sürekli karışan anne babaların çocuklarının, kolayca ağlayan çocuklar olduğu görülür..
Güç İstenmeyen, zorlayıcı şekilde kullanıldığında tüm insanlarda; korku öfke üzüntü pişmanlık çaresizlik acıma değersizlik gibi duyguların yaşanmasına neden olur. Güç - fiziksel, zihinsel, manevi, maddi v.b. - kişinin sahip olduğu bir şey olduğunda olumlu bir değer taşır. Bu açıdan bakıldığında güç istenen bir şeydir, ama bir diğer kişi - ya da kişiler üzerinde - güç kullanmak başka bir şeydir. Birinin üzerinde güç kullanmak, sahip olduğumuz güçlü yönlerimizi diğerlerini kıracak, zedeleyecek ve onları güçsüzleştirecek bir şekilde kullanmak demektir. Örneğin, bir konuda bilgili olmak, ekonomik, fiziksel, duygusal, olarak çeşitli becerilere sahip olmak maddi ve manevi bir güce sahip olmak demektir. Ama bu becerilere sahip olan kişi, diğerini kontrol etmek, yönetmek, incitmek için yani onları bu eksikliklerinden dolayı aşağılayacak şekilde kullanırsa, onlar üzerinde güç kullanıyor demektir. Güç, istenmeyen, zorlayıcı şekilde kullanıldığında tüm insanlarda, korku, öfke, üzüntü, pişmanlık, çaresizlik, acıma, değersizlik gibi duyguların yaşanmasına neden olur. Kimse kontrolü dışında olan, nedeni belli olmayan ve zarar gördüğü bir güç karşısında iyi hissetmez.
2. Aşırı Hoşgörülü Tutum ( Çocuk Merkezci Aile ) Çocuk merkezci aileye, genellikle orta yaşın üzerinde çocuk sahibi olan ailelerde ya da çocuğun kalabalık yetişkinler grubu içinde yetişen tek çocuk olması halinde sıklıkla rastlanır.. Böyle bir ortamda çocuk ailede insiyatif sahibi tek kişidir ve onun isteklerine diğer aile bireyleri kayıtsız şartsız uyarlar.. Anne baba ile çocuk arasında sağlıklı bir iletişim bulunmaması, çocuğun dengesiz bir ortam içinde abartılmış bir sevgi gösterisi içinde büyüyor olması, onun “ doyumsuz “ bir birey olmasına neden olur..
ANNE ve BABA TUTUMLARI Aşırı Hoşgörülü Tutum ( Çocuk Merkezci Aile ) Bu tür bir anlayışla yetişen çocuklar anne ve babalarına hükmeder ve onlara çok az saygı gösterirler.. Bu yönde aşırı şımartılmış çocuklar daha yaşamlarının ilk günlerinden itibaren her türlü ihtiyaçlarının karşılanacağı ve isteklerinin buyruk niteliği taşıdığı beklentisini geliştirmişlerdir.. Bu anlayışla yetişen çocuklar büyüdüklerinde toplum içinde ve okula başladıklarında kurallar karşısında hayal kırıklığına uğrarlar, kolay uyum sağlayamazlar..
3. Aşırı Koruyucu Tutum Ana babanın aşırı koruması, çocuğa gerektiğinden fazla kontrol ve özen göstermesi anlamına gelir.. Bunun sonucu olarak çocuk, diğer kimselere aşırı bağımlı, güvensiz, duygusal kırıklıkları olan bir kişi olabilir.. Bu bağımlılık çocuğun yaşamı boyunca sürebilir ve aynı koruyucu tutumu ilerde eşinden bekleyebilir..
Aşırı Koruyucu Anne - Babalar Çocuklarına hayat tecrübesi yaşama fırsatı tanımazlar, Çocuklarının büyüdüğünü fark etmeyip bebekmiş gibi davranırlar. Çocuklarına hiçbir iş ve sorumluluk vermezler, her şeyi kendileri yaparlar.
Bu anne – baba tutumunda çocuğun; Özgüven duygusu gelişemez. Sosyal gelişimini zedelenir.. Kendi başına hiçbir şey yapamaz, yapacağına inanmaz. Dolayısıyla huzursuz ve kaygılı olur. Anne – babaya bağımlı olur. Sorumluluk duygusu, bilinci gelişemez. İçe dönük yada saldırgan olur. Davranış bozukluğu (tırnak yeme, kekemelik, alt ıslatma, okul fobisi, yalan, ...vb.) görülür. Çocuk, kendini gruba kabul ettirmek için zaman zaman toplumdışı ve isyankar davranışlara başvurabilir..
Aşırı Koruyucu Tutum O halde çocuk gelişimi açısından belirli yeterliliklere sahip olmaya başladıkça ( örneğin yeterli kas gelişimi gibi.. ) onun kendine olan güvenini sağlayacak, özerk bir birey olmasını sağlayacak girişimlerine fırsat vermek gereklidir.. ( kendi başına yemek yemesine, kendi başına giyinmesine fırsat verme vb. gibi )
4. Dengesiz ve Kararsız Tutum Anne babanın çocukları ile ilişkilerinde görüş ayrılığında olabildiği veya çocuğun aynı davranışlarına farklı an ve zamanlarda farklı tepkiler göstermesi ile ortaya çıkan anne baba tutumudur.. Anne ile babanın çocuğun yanında “ çocuk konusunda “ birbirlerini eleştirmeleri, birinin olumlu yaklaşımına diğerinin olumsuz tutumu ya da taraflardan birinin çocuk kayırması çok sıklıkla rastlanan yanlış tutumlardandır..
Dengesiz ve Kararsız Tutum Bu tür anne baba tutumu ile karşılaşan çocuk hangi koşulda nasıl davranacağını bilemez, hangi davranışın uygun hangi davranışın uygun olmadığını kestiremez.. Bu da zamanla çocukta bazı iç çatışmalara, huzursuzluklara dolayısı ile tutarsız bir yapının oluşumuna sebep olur..
Mükemmeliyetçi Anne - Babalar Bu anne – babaları memnun etmek çocuklar için oldukça zordur. Çocuk çırpınıp çabaladıkça anne – baba daha fazlasını (en mükemmelini) ister. Zamanla çocuk aşırı kaygı, stres, tedirginlik, hayal kırıklığı gibi duyguları yaşamaya başlar. “Tırnak yeme, kekemelik, alt ıslatma, yalan, çalma, ...gibi” davranış sorunlarıyla kendini ifade eder. Anne – babadaki mükemmeliyetçilik sadece çocuğa yönelik değil tüm aile yaşantısında kendini gösterir (düzenli, titiz, katı, kuralcı, ...vb.).
TUTUMLAR Anne Baba Anne Baba Çocuk Çocuk Baskıcı Tutum Tavizkar Tutum Anne babalar çocuklarını yetiştirirken olumlu niyetlerle disiplin amacıyla çeşitli tutumlar sergilerler. İstenmeyen davranışlar yapıldığında kullanılan üç tutum: baskıcı, tavizkar ve ilgisiz aile tutumlarıdır. Baskıcı Tutum Tavizkar Tutum
DAVRANIŞLARINIZDA; AŞIRI KORUMA: Başkalarına bağımlı, kendine güveni olmayan. AŞIRI HOŞGÖRÜ: Çocuğu bencil yapar, çocuk kendisine hizmet edilmesini ister. AŞIRI BASKI: Nazik, dürüst, davranabilir ama çekingen ve aşırı hassas olur.
AŞIRI İLGİ: Kabiliyetlerinin ortaya çıkmasını engeller. SÜREKLİ KONTROL: Çocukta aileden ayrıldığında başına kötü bir şey gelecek düşüncesini oluşturur. ELEŞTİRME: Diğer insanlarla iletişiminde çocuğu zorlar.
AİLE İÇİ İLETİŞİM ORTAK İŞBİRLİĞİ (ANNE BABA) ***Tutarlı Davranışlar Sergileme*** ÇOCUĞUN TÜM ÇEVRESİNDEN, VE AİLESİNDEN BELLİ BİR ÇİZGİDE DAVRANIŞLAR GÖRMESİ GEREKİR YOKSA ÇOCUK NE YAPACAĞINA TAM KARAR VEREMEZ
ÇOCUKLA İLETİŞİM En güzel iletişim dili sevgidir. Sevginin ilk görevi dinlemektir. Aşağılamak, suçlamak yerine onu dinleyin, ona “sen dinlemeye değersin” deyin.
Çocuğu Dinlediğinizde; Derdini, sorununu (huysuzluk, saldırganlıkla değil) konuşarak anlatır. Konuşma yeteneği, kelime haznesi gelişir.
ÇOCUKLA İLETİŞİMİNİZDE Yüzünüz ona dönük olsun. Söylediklerini başınızla tekrar edin . Davranışlarınızda tutarlı olun, bir gün doğru dediğinize ertesi gün yanlış demeyin.
NASIL DAVRANMALIYIZ ! Davranışlarını takdir edin, takdir edilen çocuk; Kendini önemli hisseder. İtaatkâr ve üretken olur. Takdiri çocuğa değil davranışına yapın. Onlara inanın.
Ona zaman ayırın, pahalı oyuncaklardan iyidir. Ona güvendiğinizi gösterin, kendine güvenen çocuk davranışlarında da istekli olur.
ÇOCUĞUNUZU ELDE EDİN; Kabul ederek, değer vererek, onu elde edersiniz. Ona değer verirseniz; sizi sever ve destekler.
Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin. “takdir alırsan oğlum olursun” “şımarıklık yapma yoksa annen olmam” gibi yanlış davranışlara girmeyin.
HER ÇOCUK ÜZERİNDE GÖRÜNMEZ BİR LEVHA TAŞIR Çocuğunuzun ayağına taş batmış ve ağlıyorsa “sus bakalım erkek adam ağlamaz” yada ağlamalarına aldırış etmeme; “senin varlığını kabul etmiyorum” anlamına gelir. Ve söylediklerine aldırış edilmeyen, fikrini belirttiğinde eleştirilen çocuk içine kapanıp, güvensiz, huysuz ve saldırgan olur. “Ben önemliyim” “Ben değerliyim” “Beni kabul edin”
ÇOCUĞUN DUYGULARINI ANLAMAYA ÇALIŞIN Ne düşünüyorsun, nasıl hissediyorsun gibi sorularla anlamaya çalışın. Kıyaslama yapmayın. Sosyal ortamda bulunması için cesaretlendirin.
Aile içinde vazgeçilmez bir kişi olduğunun altını çizin. Nasihatlerinizi önce kendi davranışlarınızda gösterin.
Ona verdiğiniz sözleri mutlaka yerine getirin
Çocuğunuza hayatın bir yardımlaşma olduğunu öğretin..
Çocukları, bir iş yapmış olmak ve adam yerine konmak kadar memnun eden bir şey yoktur…………
KENDİNE GÜVENİ ZAYIF OLAN ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ
Duygusal Tepkiler Çekingenlik Utangaçlık İçe kapanıklık Umutsuzluk Karamsarlık
Davranışsal Tepkiler Hırsızlık Saldırganlık Okul korkusu Yalan söyleme
Vücutsal Tepkiler Alt ıslatma Kekeleme Tırnak yeme Karın ağrıları Kusmalar
Akademik Tepkiler Öğrenme güçlüğü Meraksızlık İsteksizlik Mücadeleden kaçma Başarısızlık