Müzikle izleyiniz.
Bir-bir uzaklaşmakta konaklanacak hanlar, Yolcular yoruldukça, yollara kar yağıyor... Heybedeki azığı kim düşünür, kim anlar? Eller nasırlandıkça, kollara kar yağıyor...
Nerde o doludizgin, gem azıda heyecan? Dev bedene yük oldu o kuş tüyü gibi can. Ne kırk yılın hatırı, ne sunulan bir fincan; Bize doğru uzanan ellere kar yağıyor...
Hayâl değirmeninde öğüttük öğütleri, Öldürdük içimizde dağ gibi yiğitleri, Bu serseri sokakta kanıksadık “git”leri; Bin ümitle beklenen “gel”lere kar yağıyor...
Gönlüme gergef olan yâr hayâli nerede? Gözlerimin izleri tül oldu pencerede... Düğümlendi türküler paslanan hançerede; Düştü mızrap, sustu saz, tellere kar yağıyor...
Gönlümden elvan-elvan nice hazlar geçiyor, Sevdâ sultanlığında imtiyazlar geçiyor, Nice bâkire bahar ve dul yazlar geçiyor; Dört mevsim gül açtığım dallara kar yağıyor... SADETTİN KAPLAN
Web: zuhal. weebly. com