TÜRKİYE MADENCİLİĞİNDE ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER ve KUZEYBATI ANADOLU BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ENDÜSTRİYEL HAMMADDE KAYNAKLARI Ergün ÇELİK Jeoloji Mühendisi 2009
Doğal kaynakların insan ve toplum yaşamında vazgeçilmez bir yeri vardır. Yaşamı fonksiyonel hale getiren araç ve gereçlerin tamamına yakını doğal kaynaklardan, özellikle de madenlerden sağlanmaktadır.
Jeolojik yapısının bir sonucu olarak ülkemiz önemli sayıda maden çeşitliliğine sahip ve maden kaynakları yönünden zengin bir ülkedir. Maden rezervlerimizin gerek Türkiye yüzölçümüne gerekse nüfusa oranı diğer ülkelerle kıyaslandığında dünyanın şanslı ülkelerden biri olduğumuz ortaya çıkmaktadır
Dünyada ticareti yapılan 90 çeşit maden ve mineral bulunmaktadır. Türk madencilik sektöründe 53 farklı maden ve mineralin üretimi yapılmaktadır. Türkiye’de madenciliğin yaklaşık %85’i kamu sektörü, %15’i ise özel sektör tarafından yapılmaktadır. Kamu sektörü mineral yakıtlar ve metalik cevher üretiminde ağırlıklı iken, özel sektör endüstriyel hammadde üretiminde yoğunlaşmıştır. Madenlerimiz; Endüstriyel Hammaddeler, Metalik Madenler ve Enerji Hammaddeleri olarak gruplandırılır.
ENDÜSTRİYEL HAMMADDE TANIMI Metalik cevherler, mineral yakıtlar ve süs taşları dışında, ekonomik değer ifade eden herhangi bir kayaç, bir mineral veya doğal oluşumlu herhangi bir maddedir. EHM sektörüne yaklaşık 50 mineral veya mineral grubu dahil edilebilir. İki uç örnek vermek gerekirse kum-çakıl ve endüstriyel elmas bu grubun iki üyesini temsil etmektedir
TÜRKİYE MADENCİLİĞİNDE ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER Ülkemiz metalik madenler yönünden kıt olan rezervlerine karşılık Endüstriyel Hammaddelerde daha önemli bir potansiyele sahiptir. Bu ürünlerde gerek hammadde ve gerekse işlenmiş ürün olarak önemli bir ihracat potansiyeli bulunmaktadır.
Türkiye’deki cam,seramik, çimento, alçı, hafif yapı malzemeleri, gübre, boya, tuğla-kiremit, mermer sanayileri ülkemizdeki endüstriyel hammaddelere dayalı olarak kurulan önemli sanayi dallarıdır ve özellikle son yıllarda hızlı bir şekilde gelişip büyümüştür. Bugün Türkiye, Avrupa’da üretim açısından, çimento sektöründe 1.,camda 2. ve seramikte 3. sıraya yükselmiş durumdadır.
Ülkemizdeki endüstriyel hammaddeleri 5 grupta toplamak mümkündür: 1) Yeterli rezervlere sahip olduğumuz ve ihtiyacımızı tümüyle yurtiçi kaynaklardan temin edebildiğimiz gibi bir kısmı da ihraç ettiğimiz (yeterince değerlendirdiğimiz) endüstriyel hammaddeler; Mermer ve doğal taşlar, bor tuzları, feldspat, çimento hammaddeleri, perlit, pomza, sodyum sülfat, sölestin, kaya tuzu, barit, manyezit, kaolin, lüle taşı, dolomit, jips, kuvars kumu, bentonit, zımpara, pirofillit, kalsit.
2) Yeterli kaynaklara sahip olmakla beraber yeterince değerlendiremediklerimiz. Trona, Asbest, Fluorit, Disten, Diyatomit, Zeolit, Olivin, Sepiolit, Vermikülit, Alunit ) 3) Rezervleri ve işletilmeleri normal ölçülerde bulunan mineraller. Kil, Halloysit, Nefelinsiyenit, Tras, Yapı Taşları, Kalker-marn, Kum-Çakıl, Tuğla Toprakları
4) Rezervleri yetersiz olan mineraller; Fosfat, kükürt, grafit, mika, Wollastonit, talk. 5) Ülkemizde bugüne kadar işletilebilir nitelik ve nicelikte hiçbir kaynağı bulunmayan mineraller; Potasyum tuzları, lityum, titan mineralleri, zirkon, andaluzit, silimanit, korindon, elmas, iyot, brom.
Dünya maden potansiyeli içinde ülkemizin payına bakıldığında; bor, mermer, manyezit, zeolit, trona, barit, feldspat, sodyum sülfat, perlit, pomza, sepiyolit, lületaşı gibi Endüstriyel Hammaddelerde önemli miktarda rezerve sahip olduğumuz ve rekabet gücümüzün yüksek olduğu görülmektedir
Endüstriyel Hammaddelerin ülkemiz genel maden üretimi ve ihracatı içindeki payına bakıldığında, madencilik sektörü içindeki önemi açıkça ortaya çıkmaktadır. 426,3 milyon ton olan 2007 yılı Türkiye maden üretiminin 324,3 milyon tonu EHM’ e aittir. (Tablo.1)
Tablo.1 2007 YILI TÜRKİYE MADEN ÜRETİMİNİN MADEN GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI MADEN GURUBU ÜRETİM (Ton) TOPLAM MADEN ÜRETİMİ İÇİNDEKİ PAYI (%) ENERJİ HAMMADDELERİ 85.937.378 20,16 METALİK MADENLER 16.019.187 3,76 ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER 59.974.977 14,07 MERMER-DOĞAL TAŞ 20.752.548 4,87 ÇİMENTO HAMMADDELERİ 238.802.918 56,01 TUĞLA-KİREMİT KİLİ 4.844.423 1,14 EHM + MERMER + ÇİMENTO HAM. 324.374.866 76,09 GENEL MADEN ÜRETİM TOPLAMI 426.331.431
2,71 milyar dolar olan 2007 yılı maden ihracatı içinde EHM’ in payı (mermer dahil) 1,59 milyar dolar ile %63,8 gibi yüksek bir orana ulaşmaktadır. (Tablo.2)
Tablo.2 2006-2007 YILI MADEN İHRACATININ MADEN GURUPLARINA GÖRE DAĞILIMI (ABD $) GRUBU İHRACAT MADEN İHRACATI İÇİNDEKİ PAYI (%) 2006 2.080.486.459 EHM 1.457.727.551 70,06 Metalik Maden 544.435.611 26,16 Diğer 78.323.295 3,76 2007 2.715.484.019 1.733.940.374 63,85 866.692.065 31,91 114.851.579 4,23
Tablo.3 2007 YILI MADEN İHRACATI İÇİNDE DEĞER OLARAK ÖNEMLİ PAYA SAHİP OLAN MADENLERİMİZ MADEN ADI İHRACAT DEĞERİ ( ABD $ ) MADEN İHRACATI İÇİNDEKİ PAYI (%) SIRASI MERMER-DOĞ.TAŞ. 1.242.460.490 45,75 1 BAKIR 325.856.537 12,00 2 KROM 262.022.284 9,65 3 ÇİNKO 184.965.929 6,81 4 BOR TUZLARI 137.959.895 5,08 5 FELDSPAT 125.979.496 4,64 6 ALÇI TAŞI 66.951.727 2,43 7 MANYEZİT 49.730.920 1,83 8 KURŞUN 39.748.380 1,46 9
KUZEYBATI ANADOLU ENDÜSTRİYEL HAMMADDE KAYNAKLARI
Kuzeybatı Anadolu bölgesi, rezerv ve üretim yönünden, ülkemizin madencilik sektöründe ve dış ticaretinde önemli yer tutan endüstriyel hammadde kaynaklarına sahiptir. Bunlar içerisinde; bor tuzları, mermer, manyezit, kaolin, bentonit, halloysit, seramik kili ve feldspat ön sıralarda yer almaktadır. 2005 yılı MİGEM verilerine göre Bölge Müdürlüğümüz sınırları içersinde mevcut maden işletme ruhsatlarının illere göre dağılımı Tablo.4 ’ de görülmektedir.
Tablo.4 2005 YILI BÖLGEMİZ MADEN İŞLETME RUHSATLARININ MADEN GURUBUNA GÖRE İLLERE DAĞILIMI İl Adı Maden İşletme Ruhsatı (Adet) EHM % Metalik Kömür BALIKESİR 281 241 85,7 16 5,69 24 8,54 BİLECİK 232 230 99,1 1 0,43 ÇANAKKALE 213 176 82,6 11,26 13 6,10 KÜTAHYA 150 104 69,3 8,66 33 22,00 TOPLAM 876 751 54 6,16 71 8,10
İŞLETME RUHSATI SAYISI ( Adet ) Tablo.5 BÖLGEDEKİ İŞLETME RUHSATLI BAZI ENDÜSTRİYEL HAMMADDELERİN İLLERE DAĞILIMI MADEN İŞLETME RUHSATI SAYISI ( Adet ) ADI BALIKESİR BİLECİK ÇANAKKALE KÜTAHYA TOPLAM Bentonit 6 – 1 3 10 Bor Tuzu 8 20 28 Feldspat 4 16 Kalsit 7 5 15 Kaolin 50 66 Kuvars Kuv. Kum Kil 31 35 Manyezit 24 Mermer 121 117 17 37 292 Perlit 2 Talk 9
BOR TUZLARI
Yıllarca Türkiye’de madencilik denilince akla ilk gelen Bor mineralleri olmuştur. Gerek rezerv büyüklüğü,gerek ihracat rakamları ile yıllarca ilk sıralarda yer alan bor, Türkiye’nin madencilik sektöründe ve dış ticaretinde her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Bor kimyasalları cam, seramik, deterjan, tarım başta olmak üzere daha birçok sektörde kullanılmaktadır.
Türkiye’nin bilinen borat yataklarının tümü Batı Anadolu’da yer almaktadır. Tüm bor yataklarımız genellikle Tersiyerde başlayan ve Kuvaterner’e kadar devam eden volkanik etkinliğin yoğun olduğu,kurak-yarı kurak iklim koşullarındaki karasal göl ortamlarında oluşmuştur. Günümüzde halen işletilen Bor yatakları; Kütahya-Emet, Balıkesir-Bigadiç, Bursa-Kestelek ve Eskişehir Kırka civarında bulunmaktadır. 1954 yılına kadar işletilen Balıkesir-Susurluk-Sultançayır yatağı günümüz Türkiye’si için ekonomik olmadığından işletilmemektedir.
B2O3 bazında ; Dünya bor rezervi,toplam 1 milyar 176 milyon ton , Türkiye bor rezervi ise toplam 851 milyon ton olarak bilinmektedir . Ülkemiz, dünya bor rezervindeki % 72,3’ lük pay ile, birinci sırada yer almaktadır. Türkiye bor rezervinin % 64,4’ünü Kolemanit, % 31,8’ ini Tinkal ve % 3,7’ sini Üleksit minerali oluşturmaktadır. Ülkemizin 2007 yılı bor tuzu üretimi 4,4 milyon ton civarındadır.
Türkiye bor tuzu rezervlerinin yaklaşık % 71’ i Bölgemiz sınırları içersinde yer alan Balıkesir-Bigadiç, Susurluk ve Kütahya-Emet bölgesinde bulunmaktadır.
Balıkesir-Susurluk-Sultançayırı Bor Yatakları Susurluk-Sultançayırı yatakları Türkiye’nin bilinen en eski borat yataklarıdır.1865-1950 yılları arasında İngiliz ve Fransız şirketleri tarafından kapalı ocak olarak işletilmiştir. Büyük borat yataklarının bulunması nedeniyle günümüz Türkiye’si için ekonomik olma özelliğini yitirmiştir.Ancak son yıllardaki sondajlı çalışmalar sonucu yeni rezervler belirlenmiştir. Yatak,volkanosedimenter Neojen istifi içersinde jipslerle birlikte bulunan merceksel ve nodüler şekilli pandermit ve havlit minerallerinden oluşmaktadır. Pandermitler % 46,5 B2O3 , Havlitler ise % 40,6 dolayında B2O3 içermektedir.
Balıkesir-Bigadiç Bor Yatakları Bigadiç bor yatakları Neojen yaşlı playa göl tortularından oluşan KD-GB uzanımlı bir havza içinde iki farklı zonda yer alırlar Yataklar tüf, tüfit, kil, marn ve kireçtaşları ile arakatkılıdır. Bigadiç borat yataklarında her iki borat zonunda da kolemanit ve üleksit egemendir.
Cevher Rezervi : 1.029.722.000 ton B2O3 Tenörü : % 30-35 B2O3 itibariyle rezerv : 360.403.000 ton. Türkiye bor rezervlerinin % 37 ‘si Bigadiç bölgesindedir. Halen 3 adet açık ocakta (Simav, Tülü, Acep) Kolemanit ve Üleksit cevherleri üretilmektedir.
Tülü açık ocağının genel görüntüsü
Kütahya-Emet Bor Yatakları Bor yatakları, Tersiyer yaşlı volkanosedimenter gölsel çökellerin kiltaşı, tüf, tüfit ve marndan oluşan birimi içersinde yer almaktadır. Borlu seviyelerde realgar ve orpimentten oluşan arsenik mineralleri sıkça gözlenir. Halen Hisarcık ve Espey Açık işletmelerinden üretim yapılmakta olup, üretilen bor cevheri kolemanittir.
Cevher Rezervi : 886.743.000 ton B2O3 Tenörü : % 35 B2O3 itibariyle rezerv : 310.360.000 ton. Türkiye bor rezervlerinin % 34 ‘ü Emet bölgesindedir.
Kütahya-Emet Espey Açık Ocağı
MERMER
Dünyanın en zengin doğal taş oluşumlarının bulunduğu Alp-Himalaya kuşağında yer alan ülkemiz 5,2 milyar m³ (13,9 milyar ton) toplam rezervi ile dünya mermer potansiyelinin yaklaşık %40’ına sahiptir. Ülkemizde 80’den fazla değişik yapıda ve 120’nin üzerinde değişik renk ve desende mermer rezervi bulunmaktadır. Ülkemizde mermer yatakları genellikle Paleozoyik yaşlı masiflerin bulunduğu alanlarda ve Mesozoyik yaşlı arazilerin yaygın olduğu alanlarda yer almaktadır.
Kuzeybatı Anadolu’nun mermer ve doğaltaş zenginliği antik dönemlerden beri bilinmektedir. Marmara Adası Saraylar beldesinde, çok sayıdaki antik mermer ocağının,özellikle Roma ve Bizans döneminde yoğun faaliyet gösterdiğini belgeleyen çok sayıda arkeolojik bulgu mevcuttur. Marmara Adası Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde bütün Akdeniz ülkelerine mermer ihraç eden önemli bir merkez konumundaydı. Marmara Denizi’nin ismi de Grekçe’de ‘Mermer’ anlamına gelen Marmora’dan türetilmiştir.
Ülkemizde en fazla mermer ocağı Balıkesir (%27,00) ilinde bulunmaktadır. Bunu %23,60 ile Afyon ve %11,14 ile Bilecik illeri izlemektedir.
BALIKESİR İLİ Balıkesir ilinde işletilebilir 1.3 milyar m³ mermer ,7.5 milyon m³ kireçtaşı ve 7 bin m³ oniks rezervi bulunmaktadır. Marmara adasından Marmara beyazı ,Bigadiç Çayüstü Köyünden Kumru tüyü ve Balıkesir Oniks mermeri ,Manyas-Koçoğlu, Işıklar ve Değirmenboğazı köyü civarından Manyas Beyazı adı altında üretim yapılmaktadır. Dursunbey-Hindikler, Sarısipahiler ve Alacagüney Köyü civarlarında ise traverten üretimi yapılmaktadır.
BİLECİK İLİ Bilecik ilinde mermer olarak işletilebilecek 640 milyon m³ kireçtaşı rezervi bulunmaktadır. Bilecik–Merkez–Taşçılar,Çukurören ve Gülümbe Köyü civarından Bilecik Pembe ve Beji , Gölpazarı-Şahinler köyü civarından Gölpazarı Beji ve Söğüt civarından Söğüt Beji adı altında üretim yapılmaktadır.
KÜTAHYA İLİ Kütahya ilinde 200 milyon m³ işletilebilir mermer rezervi vardır. Mermer üretimi özellikle Altıntaş civarında yoğunlaşmıştır. Son zamanlarda Antik Yeşil adıyla Kütahya-Tavşanlı yöresinde bazı diyabazlar işletilmeye başlanmıştır
ÇANAKKALE İLİ Çanakkale ilinde özellikle Ezine –Bergaz, Geyikli, Tavaklı sahalarında mermer olarak işletilebilecek rezervler mevcuttur.
MANYEZİT
Özellikle ısıya dayanıklı refrakter malzeme yapımında kullanılan manyezit, ülkemizin dünya maden sektöründe rekabet edebileceği önemli madenlerden biridir. Ülkemiz manyezitleri kriptokristalen tipte olup, düşük silisyum ve kalsiyum içerikleri nedeniyle dünya pazarlarında tercih edilmektedir. 168,4 milyon ton olarak hesaplanan ülkemiz manyezit varlığının yaklaşık % 20 si (34.469.080) Kütahya Bölgesinde bulunmaktadır. Ayrıca Bilecik-Bozüyük ve Balıkesir-Dursunbey-Gökçedağ civarında bulunan manyezit yataklarında da 500 bin tona yakın rezerv bulunmaktadır.
Kütahya bölgesi yurdumuzda aktif olarak manyezit madenciliğinin yapıldığı en önemli yörelerden biridir. Bölgedeki manyezit yatakları,genelde serpantinleşmiş ultrabazik kayaçların kırık ve çatlak sistemleri içinde, damar, yumru ve ağ yapısı (storkverk) şeklinde bulunmaktadır. Manyezitler serpantinlerin CO2’li termal ve atmosferik suların etkisiyle bozuşması sonucu oluşmuştur.
KAOLİN
Kaolinleşme bilindiği gibi alkali(K-Na) feldspatların atmosferik nedenler ve/veya hidrotermal eriyikler etkisiyle kil minerallerine dönüşmesidir. Alkali feldspatlarca zengin olan asidik ve nötr kayaçlar (granitik, siyenitik kayaçlar, andezit, dasit, riyodasit lav ve tüfleri) genelde hidrotermal kaolin oluşumlarının ana kayaçlarıdır.
Kuzeybatı Anadolu bölgesi de asit magmatik kayaçlar ile asit ve nötr volkanik kayaçların çok yaygın olarak bulunduğu, tektonik olarak da etkin bir bölgedir.Bu nedenle bölgede bir çok kaolin yatağı oluşmuştur. Ülkemizde işletilen kaolin ocaklarının büyük çoğunluğu Balıkesir, Çanakkale, Kütahya ve Bilecik illeri civarında bulunmaktadır. Bölgedeki kaolinler genelde andezit, riyolit ve dasit karakterli asit tüflerin kırık sistemleri boyunca alterasyonu sonucu meydana gelmişlerdir.
BALIKESİR-SINDIRGI-DÜVERTEPE OCAKLARI: Türkiye’nin bilinen ve 1970’li yıllardan beri yaygın olarak işletilen kaolin ocakları bu bölgededir. Rezerv olarak da en büyük bölgedir.Türkiye’deki seramik fabrika ve seramik madencilik firmalarının çoğunun bu bölgede kaolin ocağı vardır. Düvertepe bölgesindeki kaolinler çoğunlukla dasitlerin alterasyonu sonucu oluşmuştur.Al2O3 oranı %13-28 arasında değişir.
Balıkesir-Sındırgı–Düvertepe Bölgesinde çeşitli kalitelerde 60 milyon ton görünür rezerv bulunmaktadır. Bölgede yılda toplam 400–500 bin ton kaolin üretilmektedir. Türkiye kaolin üretiminin çok önemli bölümünü sağlayan Düvertepe, Türk seramik sektörü dışında Türkiye ve Akdeniz havzası çimento fabrikalarına da beyaz çimento kaolini sağlamaktadır.
SINDIRGI – DÜVERTEPE’DE KAOLİN OCAĞI
SINDIRGI – DÜVERTEPE’DE KAOLİN OCAĞI
BALIKESİR-SINDIRGI-ŞAPÇI BÖLGESİ Bu bölge ocakları 1990 yılından itibaren işletmeye açılan ocaklardır. Türkiye’nin seramik,vitrifiye ve çimento sektörü için en çok üretim yapılan ocakları bu bölgededir. Al2O3 oranı % 20-35 arasındadır.
BALIKESİR-SINDIRGI-SİNANDEDE BÖLGESİ Cevherleşme riyolitik ve dasitik tüflerin hidrotermal alterasyonu sonucu oluşmuştur.Ana minerali kaolinittir. Al2O3 oranı % 20-30 arasındadır. Bölgede 1990 yılından sonra üretime başlanmıştır.Seramik ve çimento kalitesinde üretim yapılmaktadır.
BALIKESİR-İVRİNDİ-KÜÇÜKYENİCE BÖLGESİ Bölgede bulunan kaolin yataklarının önemli bir bölümü pirit, alünit ve demir bileşikleri nedeniyle, bir diğer bölümüde kaolin içine saçılmış halde bulunan antimonit iğnecikleri nedeniyle kullanılamaz haldedir ya da ancak triyajla temizlenerek kullanılabilmektedir.. Balıkesir ilinde yukarıda anlatılanların dışında Gönen-Sebepli, Ilıcaoba, Söğüt; Ayvalık-Alibey Adası’nda da kaolin oluşumları bulunmaktadır.
ÇANAKKALE-ÇAN-TEPEKÖY BÖLGESİ Bölgedeki Kaolinler dasit ve andezitlerin alterasyonu sonucu oluşmuşlardır.Alterasyon tam gerçekleşmediği için Na2O + K2O oranı yüksek olup, bölgesel olarak alkali kaolinler olarak tanımlanmaktadır. %10-15 Al2O3 oranında seramik kalitesinde üretim yapılmaktadır. Çan-Tepeköy, Duman ve Çaltıkara Kaolen ocakları Kalemaden tarafından işletilmektedir.
Çan-Tepeköy Kaolin Ocağı
ÇANAKKALE-MERKEZ-SARIBEYLİ OCAKLARI: Ocaklarda mevcut olan kaolinler %16–30 Al2O3 içermektedir. Düşük demirli (< %0,5–0,7) kaolinler beyaz çimento kaolini olarak Yunanistan, Tunus, Lübnan gibi ülkelere ihraç edilir. Alkalisi çok düşük olan kaolinler yurtiçi çimento fabrikalarında “Düşük alkali çimento” yapımında tüketilir. Sarıbeyli ocağının tüm kalitelerde rezervi 2 milyon ton dolayındadır. Yıllık üretim 100–120 bin ton düzeyindedir. Çanakkale ilinde yukarıda anlatılanların dışında Bayramiç ve Yenice civarında da kaolin oluşumları vardır.
BİLECİK-SÖĞÜT-YEŞİLKÖY VE AŞAĞIKÖY OCAKLARI Seramik ve dolgu kaolini olarak Türkiye’nin bilinen ve işletilen en eski ocaklarındandır. Oligo-Miyosen yaşlı tüf ve tüfitlerin alterasyonu sonucu oluşmuştur.Yumuşak yapılı, serbest silisleri kolayca ayrılabilen bir özelliğe sahiptir. Bölgeden % 10-15 Al2O3 arasında üretim yapılmaktadır.
KÜTAHYA BÖLGESİ KAOLİN YATAKLARI Kütahya-Gevrekseydi, Allıören, Emet-Saklar, Ulaşlar, Kızılçukur ve Simav-Yağmurlar yöresinde bulunan yataklar küçük işletmeler şeklinde yıllardır işletilmektedir. Dasit ve andezitlerin alterasyonu sonucu oluşan yataklardır.Bölgeden % 13-30 Al2O3 arasında seramik ve dolgu kalitesinde üretim yapılmaktadır.
HALLOYSİT
Kuzeybatı Anadolu’daki halloysit oluşumlarının hemen hemen tümü Neojen yaşlı altere andezitik volkanitlerle Permiyen-Jura yaşlı kireç taşlarının faylı dokanaklarında, kireç taşlarının karstik boşluk veya çatlaklarında yerleşmiş oluşumlardır. Türkiye az da olsa dünyada halloysit üreten 4 ülke arasında yer almaktadır. Türk halloysiti doğal ve saf olması nedeniyle İngiltere’de üretilen yüksek kaliteli porselen ve seramik ürünlerinin yapımında tercihan kullanılmaktadır.
Günümüzde Çanakkale-Balıkesir bölgesinde yılda 3-4 bin ton dolayında halloysit üretilmekte ve çoğu ihraç edilmektedir. Bölgenin şu an için rezerv potansiyeli 50 bin ton dolayındadır. Balıkesir-Gönen çevresinde, Tabanköy, Ilıcaoba, Karasukabaklar ve Şahbaz ile Balıkesir-Balya arasındaki Turplu ocaklarından, halen faal olan Turplu ve Taban ocaklarıdır. Çanakkale Kırıklar, Kızıldam ve Soğucak ocaklarından halen sınırlı olarak işletilen Soğucak ocağıdır.
TURPLU HALLOYSİT OCAĞI
BENTONİT
BALIKESİR İLİ Balıkesir-Merkez-Çağış, Konakpınar-Bereketli, Bigadiç-Dereli ve Kepsut-Akçakertil Köyü çevresinde 10 milyon ton civarında işletilebilir bentonit (Ca-Bentonit) rezervi bulunmaktadır. Bentonitler, andezitik tüflerin hidrotermal alterasyonu sonucu oluşmuşlardır. Bu sahalardan üretilen bentonitler Avrupa, ABD, Japonya ve Tayland’a ihraç edilmektedir.
KÜTAHYA İLİ Kütahya-Başören ve Demirli köyleri civarında yer alan 3 bentonit zuhuru işletilmektedir. Buradaki bentonitler seramik ya da Cat litter niteliğinde bentonitlerdir. Tahmini rezerv 500 bin ton dolayındadır. Günümüzde 10 bin ton/yıl civarında üretim yapılmaktadır.
ÇANAKKALE İLİ Çanakkale-Ayvacık-Ahmetçe ve Misvak köyleri civarı ile Bayramiç-Koşuburnu ve Dağahmetçe Köyü civarında, ağartma toprağı niteliğinde olan küçük rezervli bentonitler zaman zaman işletilmektedir.
SERAMİK KİLLERİ
Söğüt havzası seramik kili açısından Türkiye'nin 2 büyük bölgesinden biridir. Bilecik-Söğüt yöresinde İnhisar,Küre, Yakacık ve Çaltı civarında toplam 16 milyon 390 bin ton seramik kili rezervi mevcuttur. Türkiye'de kil üretilen ilk bölgedir. Söğüt havzası killeri genelde %25 civarında Al2O3, %2 dolayında Fe2O3 içermektedir.Toplam alkalisi % 2-2,5 civarındadır. Söğüt havzasından yılda 400 bin ton dolayında kil üretilmektedir.
Bölgemizde ayrıca Balıkesir-Balya-Bengiler, Koyuneri ve Gönen-Söğüt-K Bölgemizde ayrıca Balıkesir-Balya-Bengiler, Koyuneri ve Gönen-Söğüt-K.Ilıcaoba; Çanakkale-Yayaköy, Yenice-Yarışköy ve Bayramiç civarında refrakter + seramik kil oluşumları mevcuttur.
FELDSPAT
Bölgemizde Potasyum feldspat kaynağı olarak Kütahya-Simav Bilecik-Söğüt ve Çanakkale-Bayramiç civarındaki pegmatit damarları işletilmektedir. Kütahya-Simav-Söğütçük ve Mahmutlar Köyü civarında işletilen pegmatit ocaklarından yılda 2 bin ton K2O’su %9’un üzerinde olan feldspat , 3–4 bin ton dolayında da %6–9 K2O’lu feldspat elde edilebilmektedir. Bölgede tüm ocaklardan 10–15 bin ton/yıl potasyum feldspat üretildiği tahmin edilmektedir.
Söğüt-Küre bölgesinde granitler içersinde bulunan ve toplam alkalisi % 6-7 , demiri ise % 0,7-1 olan bazı pegmatit damarları işletilmekte ve ucuz alkali kaynağı olarak Bozüyük çevresindeki karo seramik fabrikalarına satılmaktadır. Bayramiç-Yeşilköy civarında K2O’su %7 olan feldspatlarda işletilmektedir. Son yıllarda feldspat kaynağı olarak altere granitlerin seramik sanayinde değerlendirilmesi yönünde çalışmalarda yapılmaktadır.
KALSİT
Balıkesir-Erdek ve Manyas’ta iri kristalli mermer yataklarının bir kısmı kalsit ocağı olarak işletilmektedir. Çanakkale-Karabiga’daki Kalsit Oluşumları, Türkiye’de mevcut en iri kristalli kalsit oluşumlarından biridir. Granit dokanağında oluşan kalsit yatakları yüksek beyazlıktadır ve öğütülmesi kolaydır. 1999 yılından beri işletilmektedir Bayramiç, Biga ve Ezine civarında da kalsit olarak değerlendirilebilecek mermer yatakları bulunmakta ve bir kısmı kalsit ocağı olarak işletilmektedir.
KUVARS
Çanakkale-Ezine-Çamlıca,Ahlatoba ve Kayışlar köyleri civarında Paleozoyik yaşlı şistler içersinde bulunan kuvarslardan seramik ve cam sanayi için üretim yapılmaktadır. Kale Madencilik A.Ş.’nin Çanakkale-Biga, Bayramiç, Ezine yörelerinde 800 bin ton görünür kuvars rezervi mevcuttur.
KUVARS KUMU
Bilecik-Bayırköy civarında Alt Jura yaşlı Bayırköy Kumtaşı içerisinde büyük mercekler şeklinde beyaz kuvars kumu ve kuvarsit oluşumları yer alır. Bu kumlar Esan, Türk-Ytong ve Camiş tarafından işletilmektedir.Esan ocaklarından 100 bin ton dolayında üretim yapılmaktadır.
SİLEKS
Sileks; küçük ölçekli olarak, silisli eriyiklerin kireçtaşı boşluklarında çökelmesi sonucu oluşabildiği gibi, büyük kütleler halinde, andezitik volkanizma esnasında ortaya çıkan,SiO2 bakımından zengin, hidrotermal eriyiklerin bıraktığı, amorf ve masif yapıda gözlenebilmektedir. Bölgemizde başta Çanakkale olmak üzere, Balıkesir,Bilecik ve Kütahya’da bulunmaktadır. Değirmentaşı ve flint taşı amaçlı olarak, halen en yoğun üretim Çanakkale yöresinde yapılmaktadır. Kalemaden tarafından Çanakkale-Çan Bölgesi’nde işletilmekte olan Etili, Tepeköy ,Dedeler ve Muratlar sileks ocaklarının rezervleri 1,5 milyon tonu aşmaktadır.
Etili-Tepeköy Sileks Ocağı 300.000 Ton görünür + muhtemel rezerv vardır. Yıllık Üretim Miktarı 15.000 – 20.000 Ton dur. Dedeler Sileks Ocağı 400.000 Ton görünür + muhtemel rezerv vardır. Yıllık Üretim Miktarı 15.000 – 20.000 Ton dur. Her iki ocaktan da mikronize öğütme yapan sanayi tipi değirmenlerde astar kaplama taşı (değirmentaşı) ve öğütücü medya taşı (flint taşı) olarak sileks hammaddesi üretilmektedir.
Etili Tepeköy Sileks Ocağı
DOLOMİT
Bölgedeki en önemli yataklar Balıkesir Marmara Adası’ nda bulunmaktadır. Adadaki kalın mermer istifinin önemli bir bölümü dolomittir veya dolomitiktir. % 20-21 MgO tenörlüdür. Marmara Adası’nda birçok kişi ve kuruluş tarafından dolomit işletmesi yapılmaktadır. Kütahya Merkez Kumarı, Yaylababa köyü, Aslanapa-Çalköy Bilecik-Merkez Dereşemsettin Köyü ile Çanakkale-Ayvacık civarında bulunan dolomit ocaklarından da küçük miktarlar da üretim yapılmaktadır.
JİPS (ALÇITAŞI)
Balıkesir-Susurluk-Demirkapı civarında Neojen gölsel birimler içinde 10-15 m. arasında değişen kalınlıkta, tabakalı ve masif jipsler bulunmaktadır. Jipslerin SO3 oranları % 34’ ün üzerindedir. Özel şahıs ve şirketler tarafından işletilen jipsler, Balıkesir Çimento Fabrikasında katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Saha genelinde 100 bin ton görünür, 1 milyon ton mümkün jips rezervi vardır.
Yatakların bazıları geçmiş yıllarda işletilmiştir. Kütahya-Gediz civarında Neojen yaşlı birimler içinde birçok yerde jips zuhurları bulunmaktadır. Marnlı seviyeler içersinde 2-25 m. arasında değişen kalınlıklarda, beyaz renkli ve genelde lifsi yapıda olan jipslerin SO3 oranları %40-45 arasında değişmektedir. Yatakların bazıları geçmiş yıllarda işletilmiştir. Gediz Bölgesinde 5,5 milyon ton görünür ve 30 milyon tona yakın muhtemel jips rezervi bulunmaktadır.
ÇİMENTO HAMMADDELERİ
Bölgemizde çimento fabrikalarının gereksinimi olan kireçtaşı, marn, jips ve tras gibi hammaddeler yeteri kadar mevcuttur.
ALÜNİT
Alünit, genel olarak potasyum feldspat içeren riyolit, dasit ve andezit türü volkanik kayaçların sülfürik asit çözeltileri ile alterasyonu sonucu ikincil mineral olarak oluşmaktadır. Yakın zamana kadar Etimaden tarafından işletilen Kütahya-Şaphane alünit yatağı Türkiye’nin en önemli alünit yatağıdır. Riyolit ve riyolitik tüflerin içersinde, kırık,çatlak dolguları şeklinde ve masif olarak bulunmaktadır. % 7,54 K20 tenörlü 4 milyon ton rezerv (Gör+Muh) mevcuttur.Şu an üretim yapılmamaktadır.
DİYATOMİT
Kütahya-Merkez-Alayunt Köyü civarında bulunan ,% 84 Kütahya-Merkez-Alayunt Köyü civarında bulunan ,% 84.42 SiO2 tenörlü diyatomitler önceleri bir şirket tarafından işletilmiş, daha sonra iyi kalitede cevher alınamayınca ekonomik nedenlerle üretim durdurulmuştur.Bölgede halen işletilebilecek 15 milyon ton rezerv vardır. Kütahya-Merkez-Akçamescit Köyü civarında bulunan, 3-4 m. kalınlık ve yaklaşık 1 km uzunluğa sahip bir diyatomit yatağı da, zaman zaman işletilmiştir. Bunların dışında bölgemizde Çanakkale-Çan-Keçialan, Bayramiç-Hacıdervişler ve Balya-Bengiler civarında da diyatomit zuhurları bulunmaktadır.
BARİT
Bölgemizde, Çanakkale-Lapseki-Korudere, Balıkesir-Bigadiç-Davutlar Köyü-Alkaya Mevkii, Kütahya-Tavşanlı-Dudaş ve Kütahya-Merkez-Gümüşköy civarında barit cevherleşmeleri bilinmekte olup,bugün için ekonomik olabilecek bir cevherleşme sözkonusu değildir. GeçmişteKütahya-Merkez-Gümüşköy sahasında barit işletmesi yapılmış,daha sonra terkedilmiştir.
GRAFİT
Kütahya-Altıntaş-Saraycık, Oysu ve Keçiler köyü civarında bulunan grafitler zaman zaman işletilmektedir. Bunların dışında Kütahya-Gediz-Yağmurlar, Çanakkale-Biga-Yuvalar, Balıkesir-Gönen-Çığmış ve Susurluk civarında da grafit zuhurları bulunmaktadır.
PERLİT
Balıkesir-Savaştepe-Güvemköy, Sındırgı-Gözörenköy, Yaylabayır ve İvrindi-İncegedik, Bigadiç-Okçular Köyü civarında orta kalitede perlit rezervleri bulunmaktadır. Çanakkale-Biga İlçesi civarında da perlit yatakları bulunmaktadır. Türkiye’de ilk perlit ihracatı 1961 yılında Biga-Akkayrak bölgesinden yapılmıştır.
FLUORİT
Kütahya-Tavşanlı-Ovacık civarında Üst Kretase yaşlı allokton kireçtaşları içinde hidrotermal olarak oluşmuş bir fluorit yatağı bulunmaktadır. Ekonomik bir yataklanma değildir.
KÜKÜRT
Kütahya-Simav-Karacahisar, Semertepe ve Pulluca civarında bir kısmı yüksek tenörlü olan (%40-50) elementer kükürt oluşumları vardır.Toplam rezerv 20 bin ton civarındadır. Balıkesir-Merkez-Taşköy, Gönen-Alacaoluk, Havran-Kobaklar ve Musluk köyleri civarında ekonomik olmayan kükürt zuhurları mevcuttur. Taşköy zuhuru 1.Dünya Savaşı başlarında yabancılarca işletilmiştir.
TALK
Balıkesir-İvrindi Madra Dağı’nın Gümeli Köyü civarında Epimetamorfik-metasedimenter seriler içindeki talk oluşumları 6 milyon ton gör. + muh. Rezerve sahiptir. Balıkesir-Kepsut-Serçeören civarında bulunan küçük rezervli talk oluşumları geçmişte az da olsa işletilmiştir. Kütahya-Bilecik bölgesinde de serpantinlerin alterasyonu sonucu oluşmuş, yüksek demir içeren talk zuhurları bulunmaktadır.İyi kalitede olan kesimleri zaman zaman işletilmektedir.
VOLLASTONİT
Çanakkale ve Balıkesir illeri civarında, granitlerle mermer veya kireçtaşlarının dokanaklarında, kontakt metamorfizma etkisi ile oluşmuş, genelde düzensiz olan vollastonit yataklanmaları bulunmaktadır. Bunlar, Balıkesir-Kepsut-Serçeören, Susurluk-Yaylaçayır, Çanakkale-Bayramiç-Karaköy, Yenice-Hamdibey-Kireçlitepe ve Çan-Etili civarında olup, çok büyük rezervleri yoktur.
Kepsut-Serçeören yatağı geçmişte zaman zaman işletilmiş olup, şimdiye kadar yaklaşık 100 bin ton üretim yapılmıştır. Çanakkale-Bayramiç-Karaköy sahasından da yakın yıllara kadar küçük çapta da olsa üretim yapılmıştır..
ZEOLİT
Yüzyılımızın endüstriyel hammaddesi olarak da anılan doğal zeolit oluşumları ,ileri teknolojiye sahip ülkelerde değişik alanlarda kullanılmaktadır. Doğal zeolitler arasında özellikle klinoptilolit geniş bir uygulama alanına sahiptir. Özellikle çevre kirliliğinin kontrolü ile tarım ve hayvancılık sektöründeki uygulamaları çok gelişmiştir. Ancak yurdumuzda henüz yaygın bir kullanımı söz konusu değildir.
Bigadiç Neojen havzasında bulunan tüfler zeolit yönünden büyük bir potansiyel sunmaktadır. Zeolit mineralleri klinoptilolit ve höylandittir. Özellikle üst tüf birimindeki klinoptilolit içeriği ortalama % 82lere ulaşmaktadır. Bu klinoptilolitli tüflerin 1,2 milyar tonluk kesimi açık işletme madenciliğine uygun konumdadır. Ortalama Zeolit içeriği % 50 olan Alt tüf biriminde ise yaygın zeolit mineralleri klinoptilolit ve höylandittir. Bölgede bunların dışında Kütahya-Hisarcık, Gediz ve Şaphane bölgesinde de klinoptilolit içeren tüfler bulunmaktadır.
Son yıllarda Bigadiç civarında faaliyete geçen az sayıdaki zeolit ocaklarından Filtre malzemesi, tavuk altlığı, toprak düzenleyici, yem katkısı olarak zeolit üretilmektedir.
DOĞAL YAPI TAŞLARI
Ülkemiz doğal yapıtaşları yönünden oldukça zengin ve bir o kadar da çeşitlilik arz etmektedir. Rezerv açısından bir sıkıntı yoktur. Ülkemizde doğal yapıtaşlarının tarih boyunca hemen hemen her bölgede üretimi yapılmıştır. Günümüzde de bölgemizdeki granit, andezit, tüflerin bazıları yapı taşı olarak işletilmektedir.
GRANİT Kapıdağ Graniti Kapıdağ Yarımadası’nın batısındaki Ocaklar köyünden ve daha batıdaki Tavşan adasından çıkarılan gri renkli, ufak taneli, amfibollü granitler çok eskiden beri İstanbul ve civar illerde parke ve bordür taşı olarak kullanılmaktadır. Türkiye’nin en büyük granit ocakları burada bulunmaktadır. Günümüzde de Erdek-Ocaklar, Narlı ve Hamamlı köyleri civarındaki granitler işletilmektedir.
Kestanbol Graniti Çanakkale-Ezine kazasının batısında, Kestanbol, Bergaz ve Yaylacık köyleri arasında yayılım gösterir.. Buradaki granit iki tiptir. Biri gri renkli olup, bu tip granitten çok miktarda parke yapılmaktadır. Diğeri ise Koçali köyü civarında bulunan ve ortoklaslarının pembe rengi sayesinde halkın Pembe taş diye adlandırdıkları granittir. Bu granit porfiri bir yapıya sahip olduğundan görünüşü güzeldir. Bu porfiri yapılı granitlerden çok eski zamanlardan beri sütunlar yapılmaktadır. İstanbul camilerinin birçok sütunları bundan yapılıdır.
Ezine’nin 9 km GB’sında Çığır Dağı çevresindeki granit ocaklarından çıkarılan sütunlar, bölgedeki Roma dönemi eserlerinde kullanıldığı gibi, MS 2. yüzyıldan itibaren Yakındoğu, Kuzey Afrika ve Akdeniz’in diğer bölgelerine de gönderilmiştir. Halen bazı yarı işlenmiş sütunları Ezine – Koçali Köyü - Yedi Taşlar mevkiindeki eski ocaklarda görülür.
Granit ocaklarından en büyüğü, Koçali Köyü’nün 1 Granit ocaklarından en büyüğü, Koçali Köyü’nün 1.5 km batısında Yeditaşlar mevkiinde olup, ocak içinde halen yedi adet sütün bulunmaktadır.
Granitlerden çapları 160 cm, uzunlukları 10 - 12 metre ve yaklaşık ağırlığı 60 ton olan sütunlar üretilmiştir.
Binlerce yıllık antik taş ocağından çıkarılmış granit sütun Binlerce yıllık antik taş ocağından çıkarılmış granit sütun... Sütunların çıkarıldığı duvarlarda halen korunan işçilik izleri
Aleksandria Troas antik limanında granit sütun kalıntıları
ANDEZİT Bu kayaçlar tarihin hemen her döneminde, her medeniyetin taş ustalarının ilgisini çekmiş ve yapı taşı ve süsleme (tezyin) taşı olarak yoğun bir şekilde kullanılmıştır. Günümüzde de Andezitler kaldırım, bordür, parke taşı, kaplama taşları (yaya yolları, park ve bahçe düzenlemeleri v.b.), merdiven basamakları, istinat duvarları, tarihi bina ve alanların restorasyonunda giderek artan bir şekilde kullanılmaktadır.
Balıkesir Andezitleri Geçmiş yıllarda Kızpınarı Taşı ve Sütlüce Taşı adı altında şehrin inşaatında ve yollar için parke taşı olarak kullanılmıştır. Halen Ayvatlar Köyü civarındaki andezitler yapı taşı olarak işletilmektedir.
VOLKANİK TÜF Ayvalık Taşı ( Sarımsak taşı = Badavut Taşı ) : Ayvalık yöresinde bol miktarda bulunan volkanik tüfler dayanıklılığı, kolay işlenebilirliği ve rengi nedeniyle eskiden beri yapı taşı olarak özellikle tercih edilmiştir. Yöredeki kilise, manastır, okul ve resmi binaların inşaatında bu taşlar kullanılmıştır. Bölgenin en önemli yapı malzemesi olarak, Badavut Jandarma karakolunun bulunduğu bölgede yer alan Sarımsak Taşı ocağından, bugün de üretim yapılmakta ve kullanılmaktadır.
Çan Taşı ( Desenli Yapı Taşı) : Çanakkale- Çan bölgesindeki Riyolitik tüfler Çan taşı ya da desenli yapıtaşı adı altında yöredeki ocaklarda üretilmektedir. Çoğunlukla turizm yörelerinde ve sahil kenarlarındaki yapılarda dış cephe kaplama ile dekoratif amaçlı olarak duvar, şömine ve barbekü yapımında kullanılmaktadır. Ayvacık-Arıklı, Nusratlı ve Yeşilyurt köyleri civarındaki tüflerde yapı malzemesi olarak işletilmektedir.
KAYRAK TAŞI Balıkesir-Dursunbey civarında işletilen kırmızı rengin hakim olduğu kayrak taşı ocağından çıkarılan malzeme yörede özellikle dış cephe kaplamalarında kullanılmaktadır. Kütahya Akoluk Köyü civarında da işletilen bir kayrak taşı ocağı bulunmaktadır.
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM