SULTANIN SÖZÜNE SADAKATİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
TÜRKAN YÜKSEL Tıkır Top.
Advertisements

Aşk, Dostluk ve Güven... Lütfen sesli izleyiniz.
Bir yönetim ne zaman çöker?
İŞTE ADALET VE DOĞRULUK
Vay aslanım!.. Vay yiğidim!.. Vay ki vay!..
KÜÇÜK İTFAİYECİ lütfen sesi açıp Tıklayınız..
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
5 EKİM Bu gün var edildim, buradayım, varım. Müthiş bir
SEYYİD SALİH ÖZCAN HOCAMIZ, BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ’NİN EN ÇOK SEVDİĞİ,
Sabır Örneği: Hz. Eyüp Hz. Eyüp denince akla hemen sabır gelir. Eyüp a.s. çok zengin idi. Sayısız malı-mülkü, birçok oğlu kızı bulunuyordu. Bu zenginliği.
Sabır Örneği: Hz. Eyüp Hz. Eyüp denince akla hemen sabır gelir. Eyüp a.s. çok zengin idi. Sayısız malı-mülkü, bir çok oğlu kızı bulunuyordu. Bu zenginliği.
Değerli Dostlar, İznik hep çinileri ile anılır. Ben ise Size İznik’in kapılarını göstermek istiyorum.
İSTANBUL 'da Gün Doğumu Tayfun AVINCA.
HAZRETİ ALİ’NİN VASİYETNAMESİ (Hazreti Ali’den oğlu Hasan’a)
Yavrum ve ben.
Meslekleri Tanıyalım.
TIKANDI BABA Seval KEMERTAŞ tarafından düzenlenmiştir.
9. Sınıf Dil ve Anlatım MART
Sevgili günlük, Bugün çok yoruldum. Neden mi bugün hem eğlendik hem öğrendik… Merak mı ediyorsun? Peki anlatayım…
11-14 yaş arasına yöneliktir. AYŞE GÜL 2010
Bir yönetim ne zaman çöker? Bir ibret vesikası.
İSTANBUL ŞİİRLERİ.
BAYKUŞ KARDEŞİN PARTİSİ.
ÜÇ İHTİYAR MİSAFİR ÖYKÜSÜ
İP HİKAYESİ.
GÜLÜCÜK-6 DERGİSİ YARIŞMASINA HOŞ GELDİNİZ.
Zıt Anlamlı Kelimeler Kelime(Sözcük)
HİKAYEMDEKİ SEN Bir hikayem var Adını hayat koyduğum sayfalar Hiç kimsenin bilmediği, duymadığı Her sayfada iki gözün ağladığı Gözyaşlarıyla sayfaların.
BİR MİLLETİN KURTULUŞ MÜCADELESİ
OSMANLIDA DEVLET YÖNETİMİ
Osmanlı Devleti Ho ş görü Anlayı ş ı II. BAYEZiT Yahudilerin Osmanlı’ya Sığınması 1492’de İspanya tarafında sürgün edilen 200 binden fazla Sefarad Yahudisinin.
Bu Slayt gösterisi www. varolmak. com sitesi tarafından hazırlanmıştır
Sen hangisini seçerdin?
FİİLDE KİP (ANLAM) KAYMASI
HAYIR DEMEYİ ÖĞRENELİM Erkan İLGÜN Rehber Öğretmen
FARKINDA MISIN? ''Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz, iyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışırsınız.. Çünkü Allah’a inanıyorsunuz.”
SAKAL ÜZERİNE Atatürk Amasya ziyaretinde
KAZANIM: 10. SINIF 2.ÜNİTE 3.KAZANIM
Günü Sevgiyle Başlat.
KÜÇÜK KAPLUMBAĞA.
HABİB BABA HAZIRLAYAN: ELİF ÖZDEMİR
Hazırlayan:Ozan Doruk YAVUZ
Tıkır Top
TANZİMAT VE ISLAHAT FERMANLARI
AĞLATAN TEVEKKÜL Sesli İzleyiniz.
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
DÜRÜSTLÜK BİR ERDEMDİR…
KRAL VE HALKI. Yıllar yıllar önce çok güzel bir ormanda kral ve halkı yaşarmış.
KONTROL İZLEYİCİDE HAZIRLAYAN ÇETİN İMİR Süleymaniye; yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman tarafından imparatorluğun gücünü ve görkemini.
Birazdan okuyacağınız yazılar bir Kızılderili kitabesinden alınmıştır.
BU SUNUDAKİ TÜM FOTOĞRAFLAR CEM YURTSEV’E AİTTİR. İZİNSİZ KULLANIMI TELİF HAKLARI GEREĞİNCE YASAKTIR. HER TÜRLÜ BİLGİ VE BAŞVURU İÇİN
SEVDALILARIN.
YENİ CAMİ.
SULTAN AHMET CAMİİ.
2. Çocukların Anne Babaya Karşı Sorumlulukları
Modern hukuk literatüründe; haksız iktisab, sebepsiz zenginleşme, sebepsiz iktisab tabirleriyle de ifade edilen haksız kazanç, hukuki bir sebebe dayanmaksızın,
4. Küçükleri Sevmek, Büyükleri Saymak
İSTANBUL’ UN FETHİ.
MİSAFİRLİKTENEZAKET ve GÖRGÜ KURALLARI
Duyar, koklar, tadarım. Görür, dokunur, anlarım. Bunları nasıl yaparım?
KURABİYE HIRSIZI.
CÜMLENİN ÖGELERİ.
NİCE YAŞLARA – Anneye Doğum Günü Hediyeleri.
Kültürümüzde Hz. Muhammed Sevgisi
Kültürümüzde Hz. Muhammed Sevgisi
UNUTULAN OSMANLI ADETLERI. 1. Zimem Defteri  Ramazan günlerinde zenginler bakkal, manav gibi dükkânlara giderdi ve zimem defterini çıkarmalarını isterdi.
OSMANLI’DA HOŞGÖRÜ SUNU
Atatürk İstasyon'dan şehre doğru, bir süre yaya olarak yürüdü
Sunum transkripti:

SULTANIN SÖZÜNE SADAKATİ

1453 senesi yaz aylarıydı. İstanbul’un henüz yeni fethedildiği zamanlar yani. İstanbul, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilince şehirde bazı düzenlemeler yapılmış, birtakım kanunlar konarak şehir hayatına bir nizam verilmişti. İnsanlar, bu nizamlara uyarak huzur ve güven dolu bu yeni hayata alışmaya çalışıyorlardı.

Bu kanunlardan biri de yatsı namazı kılındıktan sonra kale içindeki şehir kapıları kapatılacak ve dışarıdan kimse şehre sokulmayacak, içeridekilerin de dışarı çıkmasına müsaade edilmeyecekti. Kanunî izni olanlar, tabi ki bu uygulamanın dışındaydı.

Şehirde dolaşan tellallar, “Duyduk duymadık demeyin Şehirde dolaşan tellallar, “Duyduk duymadık demeyin!” naralarıyla bütün ahaliye bunu haber vermişlerdi. Kale kapılarındaki nöbetçilere de kesin talimatlar verilerek, “Aman haa! Sakın kimseyi dışarı çıkarmayın, içeriye de kimseyi almayın. Gözünüzü dört açın!” denmişti.

Bir gün Sultan Fatih, vezirini de yanına aldı ve tanınmamak için tebdil-i kıyafet ile halkın durumunu anlamak gayesiyle şehir dışına çıktı. Eyüp taraflarını ziyaret ettikten sonra Galata’yı da teftiş ettiler. Fakat şehre dönmekte geç kaldıkları için kapanmış kapılarla yüz yüze geldiler. Sultan Fatih çok sevindi. Koymuş olduğu kanunun uygulanıp uygulanmadığını deneme fırsatı bulmuştu. Bakalım nöbetçiler görevlerini suiistimal edecekler miydi?

Yanındaki veziri nöbetçiye seslendi: -Nöbetçi dışarıda kaldık, kapıyı açar mısın? Yiğit bir Osmanlı askerinin kendinden emin tok sesi, kendilerine cevap verdi: -Padişah efendimizin kesin emri var. Bu saatten sonra kapılar kimseye açılamaz! Geç kaldınız!

Sultan Fatih sesini yumuşatarak yalvarırcasına cevap verir. - Yapma be kardaşlık! Bizi gecenin bu saatinde dışarıda mı bırakacaksın? Açıp kapıyı bizi alıversen sultanın bu saatte nereden haberi olacak?

Karşılarındaki kuleden daha yüksek, surların koca koca taşlarından belki yüz kat daha sert bir cevap gelir. Zannederler ki, Sultan Fatih’in toplarından biri o an ateşleniverdi de bu gürleme odur adeta:

Söylediğin sözü kulakların duyar da mı söylersin bree Söylediğin sözü kulakların duyar da mı söylersin bree? Padişah uyuyorsa , o görmüyorsa Allah da mı görmeyecek, bilmeyecek efendi?

Fatih aldığı bu cevapla İstanbul’u almış gibi sevinir Fatih aldığı bu cevapla İstanbul’u almış gibi sevinir. Sultanın yüzünde en güzel tebessümler gül gibi açılır. Ordusundaki askerlerin her birine duyduğu sevgi daha da artar. İmtihandan yüzünün akıyla çıktığına şükürler eden sultan, sonunda kendilerinin kim olduklarını söyler:

Güzel cevap verdin yiğidim. Fakat bu gördüğün, vezir paşadır Güzel cevap verdin yiğidim! Fakat bu gördüğün, vezir paşadır. Ben de Sultan Mehmet’im. Haydi, kapıyı aç da girelim gayrı! O sırada ay bulutların arasından yeni sıyrılmış tatlı bir mehtap aydınlığıyla etrafı hafiften aydınlatmıştır. Yiğit asker biraz dikkat edince Sultan Mehmet’i ve vezirini tanımakta zorlanmaz. Tam kapıyı açacakken Sultan Fatih’e şöyle söyler:

-Peki sultanım siz kendi koyduğunuz kanuna kendiniz uymayacak olduktan, sözünüzün gereğini yerine getirmeyecek olduktan sonra bana da kapıyı açmak düşer. Bu ikaz ile birden irkilen sultan, hafif aralanmış olan kapıyı var gücüyle iterek kapar ve nöbetçiye yeni emrini verir:

-Tamam asker. Kapıyı açma. Fakat bana adını bağışlar mısın yiğidim -Tamam asker! Kapıyı açma! Fakat bana adını bağışlar mısın yiğidim? -Adım Sinan’dır Hünkarım. -Yavuz ermişsin Sinan! Var mı bizden bir dileğin? -Cenab-ı Haktan sağlık ve sıhhatinizin devamını niyaz ederim sultanım! Ben fakir bir kulunuzum! Gönlümde yatan bir arzum vardır ki, gerçekleştirmeye imkanım elvermez!

-Gönlünün arzusu nedir. Söyle bakalım -Gönlünün arzusu nedir? Söyle bakalım! - Sultanım ölmeden bir cami yaptırmak dilerim; ama yeterli malım mülküm yok. Benim adıma buraya bir cami inşa ettirirseniz ebediyen size duacı olurum padişahım. Askerinin bu arzusundan da son derece memnun olan Sultan Fatih, kendi koyduğu kanunu kendisi çiğnemez, sözünden geri dönmekten ar eder ve o geceyi dışarıda geçirir. Şehrin kapılarını padişaha bile açmayan o yiğit asker adına da bir cami yaptırır: Yavuz Er Sinan Camî.