L ŞİDDET ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI N MADDE BAĞIMLILIĞI

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
MADDE BAĞIMLILIĞINDA BİZE DÜŞENLER
Advertisements

Şİddet Muhammet GÜLER.
Çocuk İhmali ve İstismarı
Okullarda Suç ve Şiddeti Önleme
ADIYAMAN İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ RUH SAĞLIĞI VE SOSYAL HASTALIKLAR ŞUBESİ
ERGENLİK DÖNEMİ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ve AİLE İÇİ İLİŞKİLER
Anne Babalar İçin Madde Bağımlılığı Eğitimi
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Önemli Sorunlardan Biri Devamsızlık 1.Madde.
DEZAVANTAJLI VE RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR KİMLERDİR?NASIL TESPİT EDİLİR?
Çocuk İhmali ve İstismarı
CİNSEL İSTİSMAR.
AİLENİN OKUL BAŞARISINA KATKISI
RİSKLİ DAVRANIŞLAR NEDİR?
HAYIR DİYEBİLMEK LÜLEBURGAZ REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ.
AKRAN ZORBALIĞI.
YEDİEYLÜL İLKOKULU Kişisel Sınırlarımız
Kendimizi Koruma Yolları ve Güvenli Yaşam
ÇOCUK VE AİLE İÇİ ŞİDDET
Cİnsel İstİsmar (VELİ SUNUMU)
ŞİDDET NEDİR ? Şiddet, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümüdür.
ÇOCUK İHMAL ve İSTİSMARI
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
HACI KADRİYE ARSLAN REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
KIZLARDA GÖRÜLEN ERGENLİK DÖNEMİ DEGİŞİKLİKLERİ VE SORUNLARI
ÇOCUK İZLEM MERKEZİ DİYARBAKIR ERDAL KARALAR SOSYAL HİZMET UZMANI.
MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK YAPAN MADDELER RİSK YARATAN FAKTÖRLER
AİLE İÇİ ŞİDDET.
Çocuk İhmali ve İstismarı
ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI
ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI
ŞİDDET NEDİR???.
Çocuk İhmali ve İstismarı
ÇOCUK İHMAL ve İSTİSMARI
MADDE BAĞIMLILIĞI.
Çocuk İhmali ve İstismarı
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
Cinsel Kimlik & İhmal ve İstismar
ERGENLERDE MADDE KULLANIMI Sosyal Hizmet Uzmanı Ercan Mutlu
ŞİDDET eğilimi olan ve SUÇA itilen çocuk ve gençler
ÇOCUK İSTİSMARININ ÖNLENMESİ
ATATÜRK İLKOKULU REHBERLİK SERVİSİ
ÇOCUK İZLEM MERKEZİ DİYARBAKIR ERDAL KARALAR SOSYAL HİZMET UZMANI.
Çocuk İhmali ve İstismarı
Ailenin Çocuğun Başarısındaki Rolü ,Sağlıklı İletişim ve Aile Sağlığı
ÇOCUK VE SUÇ.
ÇOCUKLARDA CİNSEL GELİŞİM
SERVET AKAYDIN ORTAOKULU
Çocuk İhmali ve İstismarı
Çocuk İhmali ve İstismarı Bilge Soyak İlkokulu Rehberlik Servisi
HOŞGELDİNİZ.
HACI AHMET AKINCI ANADOLU LİSESİ
ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI
Çocuk İhmali ve İstismarı
ÇOCUK İSTİSMARI. RİSK FAKTÖRLERİ Cinsiyet K/E= 1.5-3/1Gelişmiş ülkelerde K/E= %57/43 Bizde Yaş Yaşla birlikte artar (0-3 yaşta %10, 4-7 yaşta %28.4, 8-11.
Çocuk İhmali ve İstismarı Veli Sunumu ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ.
Module 3. Child Abuse & Neglect
Çocuk İhmali ve İstismarı
Çocuk İhmali ve İstismarı
CİNSEL İSTİSMAR.
SALDIRIYA KARŞI DESTEK BİRİMİ
KİŞİSEL SINIRLARIMIZ.
Çocuk İhmal ve İstismarı
Sunum transkripti:

L ŞİDDET ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI N MADDE BAĞIMLILIĞI KONULARIMIZ L ŞİDDET ÇOCUK İHMALİ VE İSTİSMARI N MADDE BAĞIMLILIĞI

Şiddet, hayatın her alanında, her boyutuyla iç içe yaşanmaktadır. ŞİDDET: Güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan hareketlerin tümü olarak tanımlanabilir. Şiddet, hayatın her alanında, her boyutuyla iç içe yaşanmaktadır.

ŞİDDETİN NEDENLERİ Uyuşturucu ve alkol kullanımı Kendini kaybetme Patoloji Ailede şiddet görme Şiddet kullanmayı öğrenme Şiddetin bir eğitim aracı olarak kullanımı Güç ve Kontrol Sağlama isteği İletişim Ve Çatışma Çözme Becerisi kazanmamış olma

ŞİDDETİN ÇEŞİTLERİ Fiziksel şiddet Duygusal şiddet Cinsel şiddet

CİNSEL ŞİDDET DAVRANIŞLARI KİŞİNİN ; karşısındakinin istememesine,kabul etmemesine, farkında olmamasına (özellikle çocuklar) rağmen fiziksel, duygusal, sosyal, psikolojik güç kullanarak, birinden yararlanması CİNSEL ŞİDDET DAVRANIŞLARI Taciz (sözle ya da dokunma ile) Tecavüz Namus ve töre nedeniyle baskı uygulamak Cinsiyetinin aşağılanması (kadın, erkek ayrımı)

CİNSEL ŞİDDETİN SONUÇLARI Bedensel – cinsel sağlık sorunları Kişisel gelişim, kimlik ve Güven problemleri Çevreyle uyumla ilgili problemler Kişiler arası iletişim problemleri Davranış bozuklukları Karşı cinsle sorun Korkular , kaygılar Yetişkinliğe geçişte zorluk yaşama

PSİKO -SOSYAL KİŞİLİK GELİŞİMİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLER

AİLEDE ŞİDDETE MARUZ KALAN ÇOCUK Yalan söyler, devamsızlık yapar Öfkesini kontrol edemez; başkalarına ve kendisine zarar verir Arkadaşları ve çevresiyle alay eder Uyumsuz ve antisosyal davranışlar sergiler Zaman içinde psiko – somatik rahatsızlıklar ortaya çıkar Evden kaçma Suç işlemeye yatkın olur Kendine güvensiz bir birey Güveni, gücü şiddette bulabileceğine inanır Başkalarına güvenemez Düşünce ve duygularını ifade edemez Duyguların gücüne değil şiddetin gücüne inanır Kendi yaptığı olumsuz davranışlardan başkalarını suçlar Saldırgan, hırçın, isyankar davranır

ŞİDDETE KARŞI ALABİLECEĞİMİZ ÖNLEMLER ? ŞİDDETE KARŞI ALABİLECEĞİMİZ ÖNLEMLER

ŞİDDETE KARŞI AİLE ÖNLEMLERİ ÖNCE KENDİMİZDEN BAŞLAMALIYIZ Yaşantımızda şiddetin ne kadar yer aldığını gözden geçirmeli, tutum ve davranışlarımızı irdelemeliyiz Sağlıklı ilişkiler kurmaya özen göstermeliyiz Duygularımızı tanımalı, fark etmeli ve doğru ifade etmeli; özellikle kızgınlık ve saldırganlık duygularımızı kontrol edebilmeliyiz Sakin ve sabırlı olmalı, açık ve net bir tutum sergilemeli; davranışlarımızı kontrol edebilmeliyiz

ÇOCUĞUMUZA YÖNELİK Onları dinlemeli ve oldukları gibi kabul etmeliyiz Çocuğumuzun kendi duygularını tanıması, ve doğru ifade edebilmesi için olanak sağlamalıyız Baskıcı – otoriter ve aşırı serbest tutumlardan kaçınmalıyız Tutarlı olmaya, dürüst ve sözümüzü tutmaya özen göstermeliyiz Evde şiddetin hiçbir türüne yer vermemeliyiz Arkadaş çevresini tanımalı, evimize davet etmeliyiz Onu sokağa – dışarı itecek davranışlar yerine, sevgimizi yansıtan, paylaşımcı yaklaşımda bulunmalıyız Sorunlarıyla yakından ilgilenmeli; akılcı yollarla çözme becerisi kazandırmalıyız Çocuklarımızı eşler arasında denge unsuru olarak görmemeliyiz İzlediği programları, okuduğu kitapları yaşına uygun ayarlamalıyız.

155 Polis İmdat telefonunu arayın. Yakın bir karakola giderek şikayet edin. Karakolda şikayetinizin tutanağa geçmesini isteyerek, okuduktan sonra tutanağı imzalayıp mümkünse bir örneğini, değilse tarih ve numarasını alın. Karakol sizi hekime gönderecektir. Hekim ya Hükümet Tabibi ya da bir Adli Tıp’ta görevli olacaktır. Oradan da bir rapor alın. Herhangi bir Adliye’de Aile Mahkemesi’ne veya Cumhuriyet Savcılığı’na başvurup, Ailenin Korunmasına Dair Kanun uyarınca korunma talebinde bulunabilirsiniz. Yaşadığınız şiddete tanık olan veya şiddetten haberi olan aile dostu ya da aile üyesi kişiler de ailenin korunması için sizin adınıza Karakola, Aile Mahkemesi’ne veya Cumhuriyet Savcılığı’na telefonla veya şahsen başvurabilir. NE YAPABİLİRİM ?

Çocuk İhmali ve İstismarı

Çocuk İhmali nedir? İhmal, çocuğa bakmakla yükümlü kimsenin çocuğun gelişimi için gerekli ihtiyaçları karşılamaması veya bu ihtiyaçları dikkate almamasıdır. Bu ihtiyaçlar sağlık,eğitim,duygusal gelişim,beslenme,barınma ve güvenli yaşam şartlarıdır.

İhmal çeşitleri nelerdir? Fiziksel ihmal Eğitimsel ihmal Duygusal ihmal

Bir çocuğun ihmal edildiğini nasıl anlarız? Okul devamsızlığı çok fazlaysa Sürekli pis giyiniyor ve kötü kokuyorsa Vücudu aşırı derecede zayıf düşmüşse Yemek veya para için dilencilik yapıyor veya çalışıyorsa Tıbbi destekten mahrumsa Madde kullanımı,kendine zarar verme gibi alışkanlıkları varsa çocuğun ihmale maruz kaldığını düşünebiliriz.

İhmalin çocuk üzerindeki etkileri nelerdir? Gelişim geriliği Ölüme kadar varabilen sağlık problemleri Davranış problemleri İletişim problemleri Yalnızlık ve korunmasızlık hissi Madde bağımlılığı Suça yönelme riski

Çocuk istismarı nedir? 0-18 yaş grubundaki çocuğun; Sağlığını, Fiziksel gelişimini, Psiko-sosyal gelişimini bilerek veya bilmeyerek olumsuz etkileyen her türlü harekete “ÇOCUK İSTİSMARI” denir.

İstismar çeşitleri nelerdir? Fiziksel istismar Duygusal istismar Ekonomik istismar Cinsel istismar

Duygusal İstismar Çeşitleri Duygusal bakımdan gereksinimlerin karşılanmaması, Sık eleştirme, yaşının üstünde sorumluluklar bekleme, Kardeşler arasında ayrım yapma, değer vermeme,

Ekonomik İstismar Çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkileyen, yaşı ve gücü ile orantılı olmayan işlerde ucuz emek olarak çalıştırılmasıdır.

CİNSEL İSTİSMAR Bir kişinin, çocuğa yönelik cinsel haz duyma amacıyla; Cinsel organlarına dokunması ve/veya dokundurtması Irzına geçmesi Teşhircilik yapması Cinsel uyarı ve doyum için kullanılması, Fuhuşa zorlanması, suçlarda cinsel obje olarak kullanılması Çocuğun yanında uygun olmayan görüntüler izlenmesi ve izletilmesi.

Cinsel istismarcı kim olabilir? Yetişkin bir erkek, Yetişkin bir kadın Yaşıtı Yaş olarak kendinden büyük çocuk Aileden biri de olabilir.

Ensest Kanunen evlenmelerine izin verilmeyen iki kişi arasındaki cinsel ilişkiye verilen isimdir. Anne-oğul, baba-kız, erkek kardeş-kız kardeş Üvey baba ve üvey kardeş Amca Dayı gibi bir akraba ile Ensest, cinsel istismarın en çok görülen biçimidir.

%30’unun 2-5 %40’ının 6-10 %30’unun 11-17 CİNSEL İSTİSMARA MARUZ KALAN ÇOCUKLARIN YAŞA GÖRE DAĞILIMLARI İNCELENDİĞİNDE; %30’unun 2-5 %40’ının 6-10 %30’unun 11-17 Yaş grubunda olduğunu görüyoruz. Bir başka deyişle kurbanların %70’ini küçük yaş grubu oluşturmaktadır.

Cinsel istismar “Cinsel istismarda çocuğun rızasının olup olmadığına bakılmaz”

Çocuklar yaşadıklarını neden anlatmak istemezler… Kendilerine inanılmayacağından korkarlar. Başlarının belaya gireceğinden korkarlar. İstismarcının tehditlerinden korkarlar. İstismarcıyı korumak isteyebilir, sevebilir ama yaptıklarını sevmezler.

Çocuklar yaşadıklarını neden anlatmak istemezler… İyi çocukların cinsellikle ilgili sözcükleri kullanmasının doğru olmadığı söylenmiştir. Büyüklerle (otorite figürleriyle) cinsel konuları konuşmaktan utanırlar, korkarlar.

Cinsel İstismar İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar Doğrular Cinsel istismar yalnızca çocuğun hayal gücünün uydurmasıdır. Çocuklar hikayeler uydururlar Sadece çekici,tatlı,güzel, açık giyinen çocuklar;onay bekleyen kendine güveni olamayan pasif;yaramaz çocuklar İstismara maruz kalır Çocuklara uslu,akıllı,açıkgöz olmalarını söyleyerek onları korumuş oluruz. Çocuklar istismar hakkında yalan söylemezler. Bu konuda hikaye uyduranlara çok az rastlanır. Çocukların görünüşü yada davranışı istismara sebep olmaz. Anlamını dahi bilmedikleri olayları provoke etmekten dolayı çocuklar asla suçlanamazlar Çocukları bu konuda eğitmeliyiz. İstismarla karşılaştığında çocuk bağırarak yardım istemeli, koşarak kaçmalıdır.

Cinsel İstismar İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar Doğrular Doğru Bilinen Yanlışlar İstismarcının tercih ettiği yerler genellikle çocuğun tanıdığı, bildiği yerledir:Okul ve çevresi, evle okul arasındaki yol,bir arkadaş yada akrabanın evi, çocuğun kendi evidir. Çocuğun rahat ve gevşek olduğu zamanlarda,oyun zamanları , banyo zamanı yada yatma zamanı istismarcının tercih ettiği zamanlardır Genellikle tehlikeli yerler, özellikle karanlık bastıktan sonra,parklar, umumi tuvaletler ve boş sokaklardır

Cinsel İstismar İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar Doğrular Olguların %80-95’inde istismarcı çocuğun tanıdığı,normal görünüşlü biridir.Genellikle 20-45 yaş arası evli sosyal hayatı olan şüphe çekmeyen bir aile babasıdır. Cinsel istismara her kültürde,her ülkede ve her sosyo-ekonomik grupta rastlanmaktadır.Kız çocuklarda ensest, erkek çocuklarda ise pedofil diğer istismar türlerinden daha sık rastlanmaktadır. Çocuklar kötü görünümlü, yabancı kişilerden uzak durmalı çünkü onlar istismarcı kişilerdir. Cinsel istismar vakaları her yerde yaşanmaz, bazı kültürlerde, ülkelerde yaşanır.

Cinsel İstismar İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar Doğrular Çocuk; yaşadıklarını, cinsel istismarı bile, yakın zamanda ya da büyüyünce unutur. Fazla kurcalanmamalı. Çocuklar cinsel İstismarı asla unutmazlar… “Hayattaki en kötü şey hafızayı değiştirememenizdir.” sözleri,çocukluğunda cinsel istismara uğramış bir yetişkine aittir.

Çocuklarımızı cinsel istismardan korumak için nasıl güçlendirebiliriz?

1. Cinsellik konusunda çocuklarınızı bilgilendirin. Çocuğun muhtemel tacizlere karşı korunabilmesi için sağlıklı bir cinsel bilgiye ve aile içerisinde şartsız sevgiye ihtiyacı vardır. Cinsel konuları paylaşmaktan çocuklarınızın sorularını cevaplamaktan çekinmeyin. Gelişim dönemlerine uygun bilgiler verin. Birçok aile için çocuğuyla cinsel konuları paylaşımda bulunmak güç bir durumdur.Kimi aileler çocukları ile bu konuyu hiç konuşmazken kimi aileler de çocuğun cinsel konulara ait sorularını “Aa ne kadar ayıp!”diye nitelemelerle çocuğu kınamakta ve suçlamaktadır. Neticede çocuk cinsel öğeler içeren konularda aileden yardım için geride duracaktır. Okul öncesi dönemde aileler çocuğun cinselliğe ait merakını giderirken detaya inmeden,cinsel organların değerli olduğu,vücutta birtakım fonksiyonlarının olduğu ve bu sayede kız-erkek,anne-baba gibi özelliklerinin oluştuğu anlatılmalıdır

2-Güvenliklerini sağlamayı öğretin: Çocuklara güvende olma hakları olduğunu ve kimsenin bunu ellerinden alamayacağını söyleyin. Çocuklarınıza, güvenliklerini korumak için gerekirse kendilerine zarar veren kişiden kaçmak, yüksek sesle bağırmak ve onu tekmelemek gibi bazı kural dışı davranışlarda bulunabileceklerini anlatın.

Güvenliklerini sağlamayı öğretin: İnşaatlarda, boş, terk edilmiş evlerde, bodrumlarda, ailenin bilgisi olmadan oynamaması gerektiğini, ayrıca ailenden izinsiz arkadaş ve komşu evlerine gitmemesi gerektiğini öğretin. Çevrede kötü insanlar olabileceği ve kandırmak için çeşitli hikayeler anlatabileceklerini ama buna inanmaması gerektiğini öğretin. “Annen kaza geçirdi; ben doktorum,seni yanına götüreceğim” vb…

3-Bedenlerini korumayı öğretin; Çocuklarınıza bedenlerinin kendilerine ait olduğunu,özellikle iç çamaşırları ile kapatılan bölgelerin çok özel bölgeler olduğunu ve kimsenin bu bölgelere dokunma hakkının olmadığını anlatın.

İyi Dokunma Sevdiğin kişilerin sarılması ve öpmesi güzel bir şeydir Uyandığında annenin sana sarılması ve öpmesi Babanın iyi geceler dilemek için sarılması ve öpmesi Anneanne ve dedenin ziyarete geldiklerinde herkesin birbirini kucaklaması ve öpmesi

Kötü Dokunma Kendini rahatsız hissetmene neden olan dokunmalar genellikle kötü dokunmalardır. Birisi sana istemediğin bir şekilde dokunduğunda bunu gizlemek zorunda değilsin. Kendinin kötü olduğunu düşünme. Kötü olan sen değil, sana kötü bir şekilde dokunan kişidir. Bedenin sana aittir. Sen istemiyorsan kimse sana dokunmamalıdır. Kötü dokunmanın ne olduğunu bilmek ister misin?

Kötü Dokunma Canını acıtan dokunma kötü dokunmadır. Dokunulmasını istemediğin halde sana dokunulursa bu bir kötü dokunmadır. Dokunan kişi kendini rahatsız hissetmene neden oluyorsa, bu kötü bir dokunmadır. Dokunma seni korkutuyor ve sinirlendiriyorsa bu bir kötü dokunmadır. Dokunan kişi bunu hiç kimseye söylememeni istiyorsa bu bir kötü dokunmadır. Dokunan kişi bunu başkasına söylersen sana bir zarar vereceğini tehdidinde bulunuyorsa bu bir kötü dokunmadır.

Kötü Dokunma “Böyle bir durum ne olursa olsun sizin suçunuz olamaz. Yapılan şey kısa bir süre insanda hoş duygular uyandırabilir. Bir an bundan hoşlansanız, hatta size söylenenleri bilmediğiniz bir nedenle yapsanız dahi BU SİZİ ASLA SUÇ ORTAĞI YAPMAZ. Çünkü SİZ ÇOCUKSUNUZ VE BÖYLE DURUMLARDA ASLA SUÇLU OLAMAZSINIZ. BUNUN DIŞINDA BAŞKA BİR GERÇEK YOKTUR”

4-’Hayır’ demeyi öğretin: Çocuklara herhangi birisi onları incitmeye kalkarsa hayır demeleri gerektiğini söyleyin. Çünkü birçok çocuğa büyüklerin söylediklerine itaat etmeleri öğretilmiştir.

5-Yardım istemeyi öğretin: Biri onlara kötü,rahatsız edici bir şey yaparsa arkadaşlarından ya da büyüklerinden yardım istemeyi öğretin. Onlara sizinle her türlü sorunu paylaşabileceği inancını yerleştirin Etkili aile içi iletişim işinizi kolaylaştıracaktır.

6-Her zaman sır saklanmayacağını öğretin Çocuklarınıza bazı sırların hiçbir zaman saklanmaması gerektiğini öğretin.

Bu bilgileri çocuğa verirken çok dikkatli olmamız gerekmektedir. Çünkü panik havasında sıkça yapılan hatırlatmalarla verilen bilgiler çocukları insanlardan korkan, her şeye şüpheyle bakan saplantılı kişilikler haline getirebilmektedir.

Cinsel İstismara uğrayanlara nasıl yardım edebilirsiniz? Yapacağınız en iyi şey onu dinlemeye hazır olduğunuzu göstermeniz, Onu dinleyerek inandığınızı, Bunun onun suçu olmadığını, Olanlardan dolayı üzüldüğünüzü, Yardıma hazır olduğunuzu belirtmektir.

Cinsel İstismara uğrayanlara nasıl yardım edebilirsiniz? Cinsel istismar oluşmuşsa mutlaka önce ilgili kurumlara başvurulmalı vücutta ve giysilerde hiçbir temizlik yapılmadan muayeneye gidilmelidir. Deliller için ilk 72 saat çok önemlidir. Banyo yapmak, giysileri değiştirmek gibi davranışlar saldırganın ve suçun belirlenmesinde yardımcı olabilecek ipucu ve kanıtların yok olmasına yol açabilir.

Her vatandaş çocuğa karşı işlenmekte olan istismar suçunu bildirmekle yükümlüdür.

TCK Madde 96 Madde 96- (1) Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (2) Yukarıdaki fıkra kapsamına giren fiillerin; a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye ya da gebe kadına karşı, b) Üstsoy veya altsoya, babalık veya analığa ya da eşe karşı, İşlenmesi halinde, kişi hakkında üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

GÖRMEZDEN GELMEYİN SUÇA ORTAK OLMAYIN

MADDE BAĞIMLILIĞI

Bağımlılık Yapan Maddeler Sigara Esrar Eroin Kokain Kafein Alkol Uçucu maddeler Ecstasy Morfin Akineton Doğal olsun olmasın yeryüzünde bulunan pek çok madde bağımlılık yapar. Her maddenin etkisi farklıdır. Etki ne olursa olsun özünde hepsi insan sağlığına zarar verir.

Önleyici ve Risk Yaratan Faktörler Dinleyici gruba ilk önce “Sizce madde kullanma riskini arttıran faktörler neler olabilir?”sonra da “Peki sizce madde kullanmayı önleyecek etkenler nelerdir?”diye sorun.

Risk Yaratan Faktörler Ruhsal sorunları ya da bağımlılığı olan ebeveynin bulunduğu aileler, Doğru olmayan yetiştirme yolları, Ebeveyn-çocuk arasında bağlanma ve ilgi eksikliği, Sınıfta aşırı utangaçlık ya da şiddet içeren davranışlar, Okul başarısında düşüş, Sosyal becerilerin zayıf olması, Sapkın davranışlar sergileyen arkadaşlarla “takılma”, Okul, iş, aile ortamlarında uyuşturucu kullanımının onaylanması. Ailede alkol alan veya ruhsal sorunu olan birinin ailedeki sağlıklı iletişimi bozarak dengesizliğe sürüklemesi; Tutarsız, aşırı kontrolcü, yada aşırı ilgisiz aile tutumları, Şiddet içeren davranışların sık olması, Düzenli ders çalışma alışkanlığının olmaması sonucu okul başarısının düşmesi, Bir arkadaş grubuna girme, “hayır” diyebilme, sorunlarla başa çıkabilme gibi sosyal becerilerin yokluğu, Başkalarını rahatsız etmek, canını yakmak, zor kullanarak istediklerini elde etmek gibi davranışlar sergileyen gruplarla arkadaşlık etme, Gazete ve televizyonlarda bilinçsizce gösterilen ve uyuşturucuyu onaylar tarzdaki haberler çocukların kafasını karıştırdığından risk faktörleri olarak sayılmaktadır.

Önleyici Faktörler Güçlü ve pozitif aile bağları, Ebeveynlerin çocuklarının arkadaşlarından ve neler yaptıklarından haberdar olması, Aile içi kuralların açık olması ve herkesin bunlara uyması, Ebeveynlerin çocuklarının yaşamlarına ilgili olmaları, Okulda başarılı olma; okul, klüpler gibi kurumlarla kurulmuş güçlü bir bağ, Uyuşturucu kullanımı ile ilgili doğru bilgilenme. Aile üyelerinin birbirlerini yargılamadan dinlemeleri, sorun yaşandığında birbirlerine destek olmaları (sorunu kişinin adına çözmek değil!), günlerini nasıl geçirdiklerini paylaşarak yaşamlarına ortak etmeleri güçlü ve pozitif aile bağlarını destekler. Anne-babaların çocuklarına maddelerin etkileriyle ilgili doğru bilgiler aktarmaları gerektiğinden ilk önce kendileri bilgilenmelidir. Çocuklarının maddeler hakkındaki düşüncelerini öğrenmek ve onları bilgilendirmek için uygun zaman ve ortamlar yaratmalılar. Konuşmalar asla bir veya iki defa ile sınırlı kalmamalı. Okuldaki ya da çeşitli dernek ve vakıflarla bağlantılı faaliyetlere katılmalarına destek olmalıdırlar.

Sigaraya başlama nedenleri... Büyümenin bir sembolü olarak görülmesi Reklam ve filmlerin özendirici etkisi Kız çocuklarında erkeksi olma hevesi Meydan okuma tarzı Arkadaş grubuna ayak uydurma çabası Televizyon ve reklamlarda popüler kişilerin sigara kullandığının gösterilmesi “onlar gibi olmak” isteyen gençler tarafından taklit edilmektedirler. Kız çocukları sigarayı daha erkeksi ve bağımsız gözükmek amacıyla deneyebilmektedir. Sigara kullanan arkadaş gruplarındaki baskıya dayanamama ve “onlardan biri olma/gruba ait olma” isteğiyle sigara denemeye başlayabiliyorlar ve sonra sürekli kullanıcı haline geliyorlar. Aileden, filmlerden ya da arkadaşlardan alkol, kahve, çay ile sigara içmenin daha keyif verici olduğu izlenimini edinip daha fazla haz almak için başlayabiliyorlar.

Madde kullanmaya başlama nedenleri Arkadaş baskısı % 23.3 Merak % 29.4 Sorunlara çözüm aramak % 27.1 Sorunlardan kaçmak % 26.0 Beğeni toplamak % 24.3 Eğlenmek % 25.9 Bu alanda yapılan çalışmalarda kişinin madde kullanmaya başlamasının başta gelen nedeninin merak olduğu belirlenmiştir. Bunu sorunlardan kaçmak ya da onların üstesinden gelme isteği ile madde kullanmak takip etmiştir. Özellikle ergenler (arkadaşlıklar ve gruplar büyük önem kazandığından); arkadaşlarının beğenisini kazanmak, onların dikkatini çekmek ve eğlenmek için madde kullanmaya başlayabiliyorlar.

Bağımlı kişide... Madde kullanımını kontrol etmekte güçlük çekme, Giderek kullanılan maddenin dozunun artırma, Zarar vermesine rağmen madde kullanmaya devam etme, Aile, iş ve çevre ilişkilerinde bozulma, Başarısız bırakma girişimleri, Bıraktığı zaman ruhsal ya da fiziksel yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması (huzursuzluk, uykusuzluk vb) gözlenebilir. Kişi bir kadeh içip masadan kalkmayı hedeflerken kullanımını kontrol edemediğinden bir şişeyi bitirip kalkar. Vücut alınan maddeye tolerans geliştirdiğinden (alıştığından) aynı etkiyi elde edebilmek için zaman içinde alınan miktarın arttırılması gerekir. Okul başarısı düşmeye, arkadaşlarından uzaklaşmaya ya da sağlığı bozulmaya başlasa bile madde kullanmaya devam eder. Zamanının çoğunu madde arayarak ya da kullanarak geçirdiğinden aile, arkadaş ya da işe ayıracak vakit yoktur. Kullanımı saklamak için bu kişilerden kaçınması gerekir. Kendi kendine bırakmayı deneyip başarısız olurlar. Madde alımını bıraktığında ya da miktarı azalttığında kullandığı maddenin yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Yoksunluk döneminde madde alma isteği çok güçlüdür.

Madde kullanan kişiyi aile nasıl anlar? En kesin yöntem kan ve idrar testleridir. Aile ilişkilerini azaltır ve evde daha az vakit geçirir. Her zamankinden daha fazla para harcamaya başlar. Yeni arkadaşlar edinmeye başlar. Kendisine olan özeni azalır. Çevre ve arkadaşlar eski önemlerini yitirir. Hafif uykulu ve yorgun gözükebilir. Okula devamı azalmaya, başarısı düşmeye başlar. Sözel iletişiminde farklılaşma gözlenebilir. Yeme alışkanlıkları bozulur, kilo kaybedebilir. Daha sinirli olabilir. En kesin yöntem kan ve idrar testleri olmakla beraber, böyle bir durumdan şüphelendiğinizde ilk önce çocuğunuzu “çaktırmadan izlemek” ve bilgi toplamak, kendinizi hazır hissettikten sonra da oturup çocuğunuzla konuşmak gerekir. Bu yöntemi denedikten sonra testlere başvurmanız daha uygun olacaktır. Arkadaşlarıyla ilgili bilginizin olması, onun arkadaş çevresindeki farklılaşmalara karşı duyarlı hale gelmenize yardımcı olur. Dış görünüşüne özenmemesi, hareketlerinde yavaşlama ve sürekli yorgun olması, yemek yemesinde alışılmışın dışında değişiklikler meydana gelmesi ve aşırı sinirli olması sizin için ipucu niteliği taşımaktadır. Ancak ergenlik döneminin doğal özellikleriyle bu belirtilerin benzeşirler. İkisini karıştırmayı önlemek için en iyi yöntem, “ergenlik dönemi” özelliklerinin neler olduğunu bilmenizdir.

Çocuğunuzun Madde Kullanımını Önlemek İçin Ne Gerekli ? Madde kullanımını önlemek için neler yapabileceklerini dinleyici gruba sorun.

Yargılamayın “Sen zaten hep böylesin” İstediğiniz gibi davranmadığında bu sizde öfke yaratabilir ve buna engel olamadığınız anda aklınıza gelen şeyleri söylemeye başlarsınız; biraz düşündüğünüzde nasıl farkında olmadan bazen yargılayıcı bir dil kullandığınızı görebilirsiniz. Öfkenizi kontrol edebilirseniz olayın birden fazla sebebi olabileceğini görme şansınız artar. Bu sayede ne siz yaptığınızdan dolayı pişmanlık duyarsınız ne de çocuğunuz “Ama ben bunu hakketmedim” hissini yaşamaz. “Sen zaten hep böylesin”

Konferans vermeyin “Ben senin yaşındayken ne doğru dürüst oyuncağım vardı ne de böyle bilgisayar falan filan..Hiç kıymetini bilmiyorsun; halbuki biz....” En sevdiğimiz şeylerden biri kendi geçmişimizden bahsetmek: “Ben senin yaşındayken ne doğru dürüst oyuncağım vardı ne de böyle bilgisayar. Hiç kıymetini bilmiyorsun; halbuki biz....” Deneyimlerinizi çocuklarınızla paylaşmanız önemli ancak bunlar nasihat tarzında olduğu anda çocuğunuzun kapıları size kapanıyor ve iletişiminiz daha başlamadan bitmiş oluyor.

Tehdit etmeyin “Eğer dediğimi yapmazsan...” “Hele bir dediğimi yapma, ben bilirim yapacağımı sana!” ya da “Sınıfı geçmezsen tatil de yok!” veya “Dersini bitir yoksa televizyon yok!” gibi. Tehdit o an için çocuğunuzu sadece korkutmaya yarar; ama etkili olmaz çünkü “tehdit”tir. Söylediğiniz şeyi gerçekleştirmediğinizde de yaptığınız her türlü uyarının zamanla ciddiye alınma olasılığı düşer. En önemli nokta çocuğunuzla olan iletişim dilidir. Eğer ne istediğinizi ve bunu neden istediğinizi ona anlatır; beklentilerinizi onun potansiyeline göre belirlerseniz çocuğunuzun bunları yerine getirme olasılığı artar. “Eğer dediğimi yapmazsan...”

Sorgulamayın “Kim, nerede, nasıl, niçin, ne zaman, neden...” Onun hayatı hakkında bilgi sahibi olmanız çok önemli Arkadaşları kim; nerelere gider, neler yapmaktan hoşlanır? Ancak bunları öğrenmek için onu sorgulamamalısınız. Unutmayın niyetiniz “paylaşmak”. Eğer o anda size cevap vermiyorsa “Şu anda konuşmaya çok hazır değilsin; ama istediğin zaman ben seni dinlemeye hazırım” şeklinde karşılık vermeniz o anda hemen kapıları açmasa da ileride size geri dönecektir. “Kim, nerede, nasıl, niçin, ne zaman, neden...”

Teşhis koymayın “Bence sen...” Bir sıkıntısından, sorunundan bahsettiğinde hemen etiket koymayı, ne olduğunu bulmayı denemek yerine dinlemek ve kendisini ifade etmesine müsaade etmek daha uygun olacaktır. O anda ne hissediyor, ne yaşamış, neye ihtiyacı var, bunları anlamaya çalışın. “Bence sen...”

Ahlak derslerinden kaçının “Senin bu yaptığın çok ayıp.” “Bunlar hiç uygun davranışlar değil; ne yapıyorsun sen?” “Büyüklerine saygılı ol!” “Her istediğin olmaz, öğrenemedin mi daha bunu?” Yapılmaması gereken bir şeyi yapmış olsa bile bunu ahlak dersi verir tarzda değil; yaptığının olumsuz sonuçlarını (nelere yol açtığını) ve uyandırdığı duyguları dile getirmeniz yerinde olacaktır. “ “Bunun böyle olması gerek, bu olmazsa olmaz”

Emir vermeyin “Ne diyorsam onu yap, soru sorma” Siz kendinizi düşünün, biri size emir verdiğinde ya da o tarzda konuştuğunda neler hissediyorsunuz? İstediğiniz şeyin nedenini açıklamanız çok önemlidir. “Ne diyorsam onu yap, soru sorma”

KATILIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ… Gözde KAYGANA Psikolojik Danışman

SORULAR