Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Ş ÜKR İ YE DEM İ RAL İ L SA Ğ LIK MÜDÜRLÜ Ğ Ü KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Ş ÜKR İ YE DEM İ RAL İ L SA Ğ LIK MÜDÜRLÜ Ğ Ü KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ."— Sunum transkripti:

1 Ş ÜKR İ YE DEM İ RAL İ L SA Ğ LIK MÜDÜRLÜ Ğ Ü KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ

2 Geleneksel Toplumsal Cinsiyet Rolü Stereotipleri Do ğ dukları andan itibaren o ğ lanlar ve kızlar oldukça farklı muamele görür. Kızlar pembe battaniye sarılır ve ebeveynleri ş imdi “küçük güzel bir kızları” oldu ğ unu söyler. Öte yandan o ğ lanlar, mavi battaniyelere sarılır ve ebeveynleri “gürbüz bir o ğ lan bebe ğ in” gururlu ebeveynleri olduklarını söyler. Toplumsal cinsiyet stereotiple ş tirme süreci çocukluk, ergenlik ve yeti ş kinlik dönemlerinde sürer. Toplumsal cinsiyet stereotiple ş tirmesi insanların toplumsal cinsiyetleri temelinde nasıl davranmaları gerekti ğ i konusundaki beklentileri içerir. Kadınlara ili ş kin stereotipler “ ş efkatli, destekleyici, sezgisel, duygusal, …, gerekeni yapan, ba ğ ımlı, hassas, çekingen, kırılgan, …, çocuk gibi, …, pasif, …, itaatkar, … [ve] …boyun e ğ en” olmayı içerir; Yalın bir kar ş ıtlıkta erkeklere ili ş kin stereotipler “güçlü, yaratıcı, akıllı, ussal, ba ğ ımsız, kendine yeten, dirençli, cesur, cüretkar, sorumluluk sahibi, …, zorlu, …, otoriter, … [ve] ba ş arılı” olmayı içerir

3 Yetenek Düzeyi Entelektüel yetenekler ya da IQ ba ğ lamında erkeklerle kadınlar arasında farklılık yoksa da, erkekler ve kadınların sözel yeteneklerindeki farklılık üzerine uzun yıllardır ate ş li bir tartı ş ma bulunmaktadır. Geleneksel olarak, erkeklerin daha iyi matematik yetene ğ i ve kadınların daha iyi sözel yetene ğ i oldu ğ u dü ş ünülür. Bununla beraber yakın zamanda yapılan ara ş tırmalar bu farklılıkların boyutu ve hatta önemli farklılıkların bulunup bulunmadı ğ ı konusunda ciddi sorular gündeme getirdi.

4 Bireyler Olarak İnsanlar Erkekler ve kadınlar benzemez olmaktan çok benzerdir. İş aret etti ğ imiz farklılıklar gördükleri muamelelerdeki ve insanların ö ğ rendi ğ i ş eylerdeki farklılıklardır. Cinsiyetçilik adil olmadı ğ ı için ele alınmalıdır. Cinsiyetçilik, farklı muamele için hiçbir nesnel neden yokken, toplumsal cinsiyetleri nedeniyle insanların farklı ş ekilde muamele görmesine neden olur. Erkek ya da kadın, her bir birey seçim yapma hakkına sahiptir. Toplumsal cinsiyet stereotiplerini ve cinsiyetçili ğ i ortadan kaldırmak ve a ş ındırmak bireyler olarak insanlara daha fazla özgürlük verecektir. Her birey var olmakta rahat etti ğ i yoldan var olmak için daha iyi bir ş ansa sahip olacaktır. Bundan böyle kadınlar saldırgan olmaksızın iddialı olabilir. Erkekler her zaman güçlü olmak zorunda olmaz ve duygularını daha özgürce ifade eder. Liderli ğ in görevleri ve yükleri payla ş ılabilir ya da ortak karar alma temelinde bölünebilir. Her bireyin en iyi ki ş ilik özellikleri bundan böyle filizlenebilir ve geli ş ebilir.

5 Kadinlarin Hayatlarindaki Önemli Sorunlar Ve Olaylar Kadınlar birçok çarpıcı ve somut biçimiyle cinsiyetçili ğ in kurbanıdır. Kadınlar geçmi ş te daha az hakka sahipti ve malî anlamda hatırı sayılır ölçüde daha az varlıklıydı. Onlar erkeklerin ya ş amına neredeyse hiç dokunmayan (tecavüz ve haneiçi ş iddet gibi) ya ş amsal olayların kurbanıdır. Burada de ğ inilen sorunlar yaygınlı ğ ı, ş iddeti ve konuyla ilgisi temelinde seçildi. Bu konular ekonomik e ş itsizlik, cinsel taciz, cinsiyetçi dil, cinsel saldırı, kadınları dövülmesi ve kadınların güçlendirilmesidir.

6 Ekonomik Eşitsizlik Genel olarak kadınların erkeklere göre daha az kazandı ğ ı iyi bilinen bir olgudur. Günümüzde tam zamanlı çalı ş an kadınların ortalama geliri, erkeklerin kazancının %78,7’sidir (U.S. Census Bureau, 2010). Erkekler ve kadınlar arasındaki ücret uçurumu ırk dikkate alındı ğ ında daha da kötüle ş ir(ABD). Yani, beyaz olmayan kadınlar beyaz kadınlara göre önemli ölçüde dezavantajlıdır (ABD). Ayrıntılı Bakı ş 9.3 Hispanik kadınların Afromerikan kadınlardan daha az kazandı ğ ını ve her iki grubun da beyaz kadınlara göre daha az kazandı ğ ını belirtir. Ayrıca her e ğ itim düzeyindeki farklı ırklardan kadınların, erkeklere göre önemli ölçüde daha az kazandı ğ ını göz önünde bulundurun. Üniversite ya da daha üst e ğ itim almı ş kadınların ortalama geliri aynı düzeyde e ğ itim almı ş erkeklerin %64’üdür; benzer bir ş ekilde lise e ğ itimi almı ş kadınların yıllık ortalama geliri benzer durumdaki erkeklerin kazancının %73’ünden azdır. Bureau, 2010). Bu çalı ş ma geçim için, ve birçok durumda da benlik algısı için, can alıcı öneme haizdir. Daha önce de belirtildi ğ i gibi, kadınlar, erkeklerin kazandı ğ ının %78,7’sini kazanmaktadır. Toplumsal cinsiyet temelli ücret farklılıkları için bir dizi neden sunulmaktadır. Öncelikle kadınlar dü ş ük ücretli, yardımcı mesleklerde kümelenmi ş tir.

7 Birçok kadın ve beyaz olmayan insan hizmet sektöründe, [garsonluk, hizmetçilik ve di ş çi asistanlı ğ ı gibi], hem ş ireler ve ö ğ retmenler gibi bir dizi i ş te hâlâ birikmi ş durumdadır” (National Committee on PayEquality/Ücret E ş itli ğ i Ulusal Komitesi, 2007, s. 185). Erkekler yüksek ücretli mesleklerde bulunma e ğ ilimindedir. Örne ğ in onların doktor, di ş çi ya da avukat olması daha olasıdır (U.S. Census Bureau, 2010). (Bakınız Tablo 9.1) Erkekler bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik içeren mesleklere de hâkimdir. Hill, Corbin, ve St. Rose (2010) Amerikan Üniversiteli Kadınlar Derne ğ i (AAUW) için hazırladıkları raporda:

8 . Bilim ve mühendislik alanlarındaki kadınların sayısı artmaktadır ancak erkeklerin, özellikle bu mesleklerin üst kademelerindeki, sayısal üstünlü ğ ü devam etmektedir. İ lk, orta ve liselerde erkekler ve kızlar neredeyse e ş it sayıda matematik ve bilim dersi almaktadır ve neredeyse erkekler aynı sayıda kız ö ğ renci üniversitede bilim ve mühendislik bran ş larına devam etmeye hazırlanmı ş olarak liseden ayrılır. Ancak erkeklerden daha az sayıda kadın bu bran ş lara devam eder. Üniversitenin ilk yılındaki ö ğ renciler arasında, erkeklere göre çok daha az sayıda kadının, bilim, teknoloji, mühendislik, ya da matematik alanlarında uzmanla ş mak niyetinde oldu ğ unu söylemesi olasıdır. Mezuniyetle birlikte erkekler neredeyse tüm bilim ve mühendislik alanlarında sayıca kadınları geride bırakmaktadır ve fizik, mühendislik ve bilgisayar bilimlerinde fark dramatiktir; kadınlar lisans derecelerinin sadece %20’sini elde etmektedir. Kadınların bilim ve mühendislik alanlarındaki temsili mezuniyet ve ardından da çalı ş ma alanlarına geçi ş te daha da dü ş mektedir (s.xiv).

9 Belki de daha da çarpıcı olan bulgu kadınların erkeklerle aynı meslekte oldukları zaman bile onlardan daha az kazanmalarıdır. Bu uçurum mezuniyetten bir yıl sonra belirir ve on yıllık bir dönemden sonra açılır (Dey & Hill, 2007). Örne ğ in, kadınlar, kadınların hâkimiyetindeki e ğ itim alanında erkeklerin kazandı ğ ının %95’i kadar kazanmaktadır; onlar, (erkeklerin hâkimiyetindeki) matematik içeren alanlarda erkeklerin kazandı ğ ının sadece %76’sı kadar kazanmaktadır; bu oran, (her ikisi de karma toplumsal cinsiyet alanları olan) biyoloji ve insan bilimleri alanlarında sırasıyla %75’i ve %73’ü kadardır (Dey & Hill, 2007). Nüfus sayımı verileri kazançlardaki toplumsal cinsiyet uçurumunu desteklemektedir (U.S. Census Bureau, 2010). Yönetim, i ş letme ve finans mesleklerindeki kadınlar, erkek muadillerinin ortalama, tam-zamanlı, yıllık kazancının %72’si kadar kazanmaktadır. Benzer bir biçimde kadınlar profesyonel ve ili ş kili mesleklerde erkeklerin kazandı ğ ının %70’inden daha azını kazanmaktadır. Kadın hekimler “pediatri, dermatoloji ve kamu sa ğ lı ğ ı gibi belirli uzmanlık alanlarında ezici bir ço ğ unlukta ve cerrahi uzmanlıklar, ortopedi ve daha giri ş imci konumlarda daha az bulunmaktadır… Kadın hekimler erkek hekimlerin kazandı ğ ının ortalama %60’ı-70’i arasında kazandı… Benzer ş ekilde, ceza hukuku alanında olmaları daha az, ve medenî hukuk icra etmeleri daha olası olan kadın avukatlar, erkek avukatların ücretinin yakla ş ık %70’ini kazanmaktadır” (Shaw & Lee, 2009, s. 443).

10

11

12 . Genel olarak konum yükseldikçe o konumun bir kadın tarafından doldurulması daha az olasıdır. West ve Curtis (2006) yüksek ö ğ retimdeki erkek ve kadın akademisyenler hakkında bazı ilginç olgular sunmaktadır: Kadınlar ABD’deki yüksekokul ve üniversitelerdeki profesörlerin sadece %24,4’ünü olu ş turmaktadır; üniversitelerdeki tüm konumlar bir arada de ğ erlendirildi ğ inde kadınlar erkeklerin kazandı ğ ının %80,7’sini kazanmaktadır (West & Curtis, 2006). Kadınlar ellerinde bulundurdukları siyasî makamların gerçek sayısı ba ğ lamında daha az siyasî iktidara sahiptir. Bu kitap yazılırken, ABD Kongresi’nde, neredeyse kongrenin %16,5’ini olu ş turarak, 88 kadın görev yapıyordu (Centre for American Women and Politics, 2010). Ulusal siyasî makamları elinde bulundan kadınların sayısı toplam nüfus içindeki oranlarına (neredeyse %51) (U.S. Census Bureau, 2010) yakla ş masa bile, kadınlar son birkaç on yılda önemli bir ilerleme kaydetmi ş tir.

13 . Kadınlar eyalet hükümetlerinde biraz daha iyi durumdadır. Örne ğ in, 2011 yılında, 50 eyalet valisinden %12’si, sadece 6’sı kadınken, kadınlar, rekor seviyeye ula ş arak eyalet meclis üyelerinin %23,4’ünü olu ş turur. (Centre for American Women and Politics, 2010). İ statistikler toplumumuzda kadınların dezavantajlı oldu ğ u ve küçümsendi ğ i alanları yansıtır. Önemli siyasî konumları elinde bulunduranlar di ğ er insanların ya ş amları üzerinde önemli bir güce ve denetime sahiptir.

14 Cinsel Taciz EEOC (2010a) cinsel tacizi ş u ş ekilde tanımlar: “cinsel teklifler, cinsel lütuf talepleri ve cinsel bir do ğ aya sahip bireyin çalı ş ma ya ş amını do ğ rudan ya da dolaylı yoldan etkiledi ğ i zaman cinsel taciz olu ş turan di ğ er sözlü ve fiziksel davranı ş ların tümü Cinsel taciz neredeyse her zaman e ş itsiz güç ve baskı unsurlarını içerir. Kimi zaman kurbanın cinsel i ş birli ğ i temelinde kurbana ödül vaat edilmesini ya da bir cezalandırmayla tehdit edilmesini içerir. Di ğ er zamanlarda bir kurbanın mahremiyetini payla ş arak ya da ki ş isel ya ş amını gözetleyerek a ş ırı ve uygunsuz bir biçimde kurbanla yakınla ş mayı içerir.

15 Cinsiyetçi Dil Cinsel tacizin bir biçimi i ş ya da akademi ortamını saldırgan ya da bo ğ ucu kılan sözlü yorumları kapsar. Bu tür bir dil uygunsuz cinsel yan anlamları olan ş akaları içerir. Ayrıca toplumsal cinsiyet temelli beceriler hakkında a ş a ğ ılayıcı yorumları da içerebilir. Örne ğ in bir erkek profesör ö ğ rencilerine “bu akademik dalda kızlar genelde çok ba ş arılı olmaz. Onlar genellikle erkekler kadar akıllı de ğ ildir. Onlar kaçar ve bir ş ekilde evlenir” diyebilir. Bu tür bir yorum ayrımcıdır. Profesör temelsiz ve adil olmayan bir öngörüde bulunmaktadır. Her ö ğ rencinin bireysel temeldeki performans becerisini dikkate almamaktadır. Ço ğ u zaman İ ngilizce sözcüklerin kendisi de cinsiyetçili ğ i ve adaletsizli ğ i yansıtır. Örne ğ in erkek [man] sözcü ğ ü her yerde ortaya çıkıyormu ş gibi görünür. Mankind (insano ğ lu), chairman(erkek kurul ba ş kanı), salesman(satı ş elemanı), congressman (kongre üyesi milletvekili) ve i ş için en iyi adam gibi sözcükleri ve ifadeleri dü ş ünün. Ço ğ u zaman bu tür terimler kadınları da içerdi ğ ini ima eder ama tali olarak. Cinsiyetçili ğ in İ ngilizceye nasıl sızdı ğ ının bir ba ş ka örne ğ i erkekler ve kadınlar için kullanılan uygun ba ş lıklarıdır. Yeti ş kinli ğ e ula ş masıyla birlikte bir erkek ya ş amının geri kalanı için “Mr” haline gelir. Bu bir erke ğ in ki ş isel ya ş amının statüsüne göndermede bulunmayan nazik bir terimdir. Bununla beraber bir kadın geleneksel olarak bir “Miss” olarak ba ş lar. Gelene ğ i takip ederek evlilikle, medenî durumunu açıkça ortaya koyan bir “Mrs.” haline gelir. Kız ve kadın kelimelerine yüklenen mana gibi..(:

16


"Ş ÜKR İ YE DEM İ RAL İ L SA Ğ LIK MÜDÜRLÜ Ğ Ü KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları