Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ULUSLARARASI PROTOKOL ve ETİKET 2

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ULUSLARARASI PROTOKOL ve ETİKET 2"— Sunum transkripti:

1 ULUSLARARASI PROTOKOL ve ETİKET 2
İLET 321 Kültürlerarası İletişim ULUSLARARASI PROTOKOL ve ETİKET 2

2

3 Kuzey Kore'de yaygınlaşan cep telefonu kullanımı nedeniyle devlet medyası telefonda nasıl konuşulacağını anlatan görgü kılavuzları yayımladı. Güney Kore'nin Yonhap haber ajansının aktardığı habere göre, Kuzey Kore'de dört ayda bir çıkan bir kültür dergisinde, ''Cep telefonu kullanıcıları arttıkça telefonda doğru düzgün konuşma adabını kaybetme eğiliminin ortaya çıktığı'' yazılı.

4 Bu eleştiriler, İstanbul olsun Londra olsun toplu taşıma araçlarında karşılaşılabilecek davranışlardan çok farklı değil. Dergide, ''Çok sayıda kişinin toplandığı kamusal mekanlarda, cep telefonunda yüksek sesle konuşmak ya da münakaşa etmek düşüncesiz ve saygısızcadır.'' diye yazıyor. Gereksiz yere laflamamak için telefonu açar açmaz kendinizi tanıtmanız isteniyor.

5 Cep telefonlarında arayanın kim olduğunun önceden bilinmesine karşın kendini tanıtma adetinin sürdürülmesi gerektiği belirtilmiş. Arayanı tanıdığınızı da derhal açar açmaz belli etmenin yerinde olduğu vurgulanarak; ''Alo, merhaba. Yoldaş Yeong-çul, sen misin?'' türünden girizgahlardan kaçınılması isteniyor. Kuzey Kore'de ilk cep telefonu şebekesi 2008 yılında kamuya açıldı. Şu an kullanıcı sayısı 2 milyonu geçmiş bulunuyor. Fakat cep telefonlarında uluslararası arama yapmak yasak ve telefon sahipleri halen büyük ölçüde elit sınıfla sınırlı.

6 Teknolojik Adab-ı Muaşeret
Mektubun yerini , konuşmanın yerini mesajlaşma, bir araya gelip sohbet etmenin yerini sosyal medyadan paylaşımlar aldı. Kısaca, yepyeni bir iletişim çağı başladı. Nasıl klasik haberleşme ve sosyalleşme sırasında belli görgü kurallarına dikkat ediyorsak, bu yeni iletişim yöntemleriyle de benzer kurallara uymamız gerekli.

7 İş adabı konusunda Batı dünyasında ün salan Emily Post'a göre,
profesyonel başarı bir yapboz ise, en kritik parçası iş adabı. İş adabı iş hayatının her aşamasında kişiyi rezil veya vezir edecek güce sahip. İş görüşmesinden iş yemeklerine katılmaya veya organize etmeye, telefon konuşması yapmaktan satış kapatmaya her evrede iş adabına uygun davranmak kişinin profesyonel kimliğine ve markasını hakkını vererek temsil etmeye büyük katkı sağlıyor.

8 New Yorklu adab-ı muaşeret uzmanı Thomas P
New Yorklu adab-ı muaşeret uzmanı Thomas P. Farley'nin teknoloji kullanarak nelerin yapılması gerektiği nelerin yapılmaması gerektiği üzerine detaylı bir liste oluşturmuş. Teknoloji kullanımında iletişimsizlik veya yanlış anlamaya yol açacak durumları ortadan kaldırmak için nelere dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor. Çoğu zaman teknoloji kanalıyla iletişim kurulduğunda meydana gelen yanlış anlaşmaların iş ilişkilerinde gerginliklere yol açabildiğine işaret ediyor.

9 CEP TELEFONU YAPIN: Bir görüşme veya toplantı sırasında cep telefonunuzu kapatın veya sessize alın, görüşmedekilere tüm dikkatinizi verin. Eğer önemli bir telefon bekliyorsanız, toplantının başında söyleyin ve telefon gelene kadar cep telefonunuzu cebinizde tutun. Telefonunuzu masaya koymayın. 5 dakikada bir telefonunuza bakmayın. Sürekli aklınızın telefonda olduğunu göstermek karşınızdakilere saygısızlık olur.

10 YAPMAYIN: Cep telefonuna insanlardan fazla konsantre olmayın. Bu son derece kaba bir davranış şekli. İnsanlara önemli olmadıkları mesajını verirsiniz. Yüzyüze görüşme sırasında sürekli mesaj atıyor ve alıyorsanız, o an orada olmadığınızı, kafanızın çok uzaklarda olduğunu net bir biçimde karşınızdakilere gösteriyorsunuz demektir. Tüm toplantılarında bir sonraki toplantının planını yapan ve o anki toplantıdan hiçbirşey anlamayan biri durumuna düşersiniz.

11 CEP TELEFONU YAPIN: Sizinle telefonla iletişime giren bir kişiye gene telefonla veya yüzyüze görüşmeyle geri dönün. YAPMAYIN: Mesajlaşmayı telefon etmeye tercih etmeyin. Otobüste, vapurda hareket halindeyken veya sinemada, konserde mesajla kişilere hızla geri dönmenin etkin bir yöntem olduğunu düşünebilirsiniz ancak bu aynı zamanda karşınızdakiyle samimiyetinizi sınırlayan bir iletişim yoludur.

12 E-MAIL YAPIN: Size gönderilen emaillere 24 saat içinde cevap verin.
Yüzlerce alıyorsanız aynı gün içinde cevap yazmak çok zor olabilir ancak birkaç cümlelik hatta kelimelik bir cevap bile olsa, okuduğunuzu teyit etmek ve konuyla ilgilendiğinizi göstermek için cevap yazın. YAPMAYIN: Bugünün işini yarına bırakmayın. lerinize cevap vermekte gecikmeyin. Hergün 200 alıyorsanız, üç günde 600 e cevap vermeniz gerekecek. Dolayısıyla, yazışmalarınızı günü gününe yaparak sadece etkin bir iletişim sağlamakla kalmaz, kendi işinizi de kolaylaştırmış olursunuz.

13 YAPIN: Olumlu hatta oldukça samimi emailler yazın.
lerde duyguları göstermek zordur. Kelimeler, ünlem işaretleri genellikle in tonunu belirlemede yetersiz kalır. Uzmanlar yazışmalara önce formal bir dille başlayıp, zaman içinde daha samimi bir üslup kullanmanın iş ilişkilerinde yapıcı etkileri olduğuna inanıyor.

14 E-MAIL YAPMAYIN: Asla kötü bir haberi emaille vermeyin.
Bu tür hassas konuşmaların her zaman yüzyüze yapılması yerindedir. Aslında bu kural özel hayatımız için de geçerlidir. Başsağlığı dilemek veya bir ilişkimizi bitirmek için de veya SMS kullanmak yanlıştır. lerinizi hiçbir zaman büyük harfle yazmayın. Büyük harf kullandığınızda karşı tarafa bağırıyorsunuz anlamına gelir.

15 YAPIN: Gerek gerekse sosyal medyada yazılı iletişim  kurarken kendinizi net bir şekilde ifade etmeye çalışın. YAPMAYIN: Kısaltmalar kullanmaktan kaçının. Yazdıklarınızın imla hatalarından ve karmaşık kelimelerden arınmış olmasına dikkat edin. Hangi işi yapıyorsanız yapın, fikrinizi net ifade ediyor olmanız size avantaj kazandıracaktır.

16 SOSYAL MEDYA Patronunuz Facebook arkadaşlarınızdan biri olmalı mı?
Herhangi bir sebepten dolayı daha önceden arkadaşınız olan birini arkadaşlıktan çıkarmak kabul edilebilir bir hareket mi? Tüm bu soruların cevabı gri alanda kalabiliyor

17 SOSYAL MEDYA Uzmanlara göre, Facebook'ta patronunuzla arkadaş olmamak profesyonel ilişkinizi korumak adına daha uygun. Patronunuz size arkadaşlık teklifi gönderse de, kendisine iş ve özel yaşantınızı ayrı tutmanın önemini anlatabilir ve arkadaşlık teklifini geri çevirebilirsiniz. Patronunuzun özel hayatınızın detaylarını öğrenmesi, özel hayatınızdaki kişileri veya katıldığınız partileri görmesi uygunsuz olabileceği gibi, ofiste geçirdiğiniz kötü bir günü arkadaşlarınızla paylaşmanız yanlış anlaşılmalara yol açabilir.

18 SOSYAL MEDYA Birini arkadaş listenizden çıkarmak ise çok daha zor bir durumdur. Hiçbir zaman kimseyi kırmadan kibarca yapılabilecek birşey değildir. Böyle bir durumda kalmamak için, arkadaş davetlerini kabul ederken seçici davranmakta yarar vardır.

19 SOSYAL MEDYA YAPIN: Yakın arkadaşlarınıza zaman ve enerji ayırın.
YAPMAYIN: Sosyal medyada çok sayıda 'arkadaş', 'takipçi' veya 'bağlantı'nız olması için uzun saatler geçirip hem networking hem de iş geliştirme anlamında değer yarattığınızı düşünebilirsiniz. Ancak sanal arkadaşlarınız size hiçbir zaman gerçek dostlarınız kadar yakın olamaz. Yardıma ihtiyacınız olduğunda yanınıza koşacak, sizi iyi gününüzde de kötü gününüzde de yalnız bırakmayacak arkadaşlarınıza zaman ayırmayıp tüm enerjinizi sanal dünyada bağlantılar kurmaya ayırmak yanlış olacaktır.

20 SOSYAL MEDYA YAPIN: Bloglara veya forumlara yorum yazarken, yazdıklarınızın yapıcı eleştiriler olmasına özen gösterin. Farklı bir görüş beyan etmekten veya karşıt bir fikri savunmaktan kaçınmayın ancak üslubunuzun sert veya alaycı olmadığından emin olun. YAPMAYIN: Sanal kimliğinizin arkasına saklanıp normalde yüzyüze söyleyemeyeceğiniz şeyleri internet mecralarına yazmayın. Sert bir üslupla eleştirmek, kırıcı sözler veya hakaretler sarf etmek sizi konuları tartışmaktan uzaklaştırır, kolayca kişisel kavgalara dönüşür.

21 Teknoloji alanında kabul edilen görgü kuralları henüz yeni yazılmakta ve teknoloji kullanımı değiştikçe kurallar da paralel olarak değişmekte. İşin özü karşınızdakilere saygı göstermek ve önem vermek üzerine. Bu prensip hem online hem de offline görgü kurallarında ortak temel oluşturuyor. Özetle, tavsiyemiz çevrenizdekilere yüzyüze verdiğiniz önemi ve özeni teknolojik adab-ı muaşeret kurallarını benimseyerek yeni mecralarda da göstermeniz.

22 ULUSLARARASI SOFRA KÜLTÜRÜ
Dünyanın sayılı zengin mutfaklarından birisine sahibiz. Fakat yemek yemesini ve sofra kültürünü maalesef bilmiyoruz. Bu konuda eğitimli insanlarımız ile eğitim alamamış insanlarımız, kentlimiz ile köylümüz arasında önemli bir fark da yok. yeme ve sofra kültürünü en iyi bilen, konuya en titizlik gösteren, yemeyi bir maharet ve ritüel haline getiren ülke insanları; İngilizler, Fransızlar ve Japonlardır.

23 Eski adı ile; Adab-ı muaşeret, yeni adı ile; Görgü kuralları, uluslararası adı ile “Etiquette”
Sosyal hayat yaşantımızda yanlış hareket etmemek, sıkılmamak ve mahcup olmamak için, insanların bu eğitimi bir şekilde, bir kaynaktan, biran evvel alması bir çağdaş gereksinimdir. Kuralları bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır. Sosyal hayat içinde kompleksiz yer alabilmenin koşullarının en önemlisi, görgü kurallarını yeterince bilmektir.

24 Sofrada dikkat edilecek bazı uluslar arası kurallar:
Davet sahibinin veya en büyüğün sofraya davetinden önce sofraya oturulmaz. Davet sahibinin veya en büyüğün yemeğe başlamasından önce yemeğe başlanmaz. Bir hanım sandalyeye otururken, yan sandalyede oturan erkeğin, hanımın oturmasına yardımcı olması bir centilmenlik gereğidir. Sofraya oturduktan sonra takımlarla oynanmaz.

25 Sofraya oturanlar önceden tanışık olmasalar dahi birbirleri ile selamlaşmaları nezaket gereğidir.
Sofrada bulunan kumaş peçeteler tabak altına veya çene altına yerleştirilmez. Kumaş peçeteler diz üstüne yerleştirilir. Yerleştirilirken kumaşın mat tarafı veya dikişlerin kıvrık tarafı, alt tarafa denk getirilir. (Mat tarafın diz üstünden kayma olasılığı, kumaşın parlak, ön kısmına oranla daha zayıftır.) Peçeteler ile burun silinmez, hapşırma aracı olarak kullanılmaz. Peçeteler makyaj düzeltmek için kullanılmaz.

26 Sofradan kalkarken peçeteyi katlayarak bırakmak gereksiz bir işlemdir.
Davet sahibi veya en büyük (yaşça veya sıfatça) sofradan kalkmadan, sofradan kalkılmaz. Ancak, mazereti olanlar, mazeret beyan edip, kalkabilirler. Lavaboya gitme gereksinimi duyanların; “Affedersiniz” deyip kalkması anlaşılır bir mazerettir.

27 Sofrada şarap servisi varsa, önce davet sahibine tattırılır, davet sahibi onay verdikten sonra servis kurallarına uygun olarak şarap servisi yapılır. Sofrada içki içimine başlama, ancak davet sahibinin başlangıcı veya bir söyleminden sonra başlanır. (Sağlığınıza! veya Afiyet olsun! gibi) Sofrada fix mönü varsa, bir sağlık nedeni söz konusu olmadıkça beğenmezlik yapılmaz.

28 Bir sofrada kaşık ve bıçaklar; servis tabağı veya peçetenin sağında, çatallar; solunda bulunur.
Bardak seti; servis tabağı veya peçetenin sağ üst tarafında, ekmek tabağı; çatal setinin solunda, salata tabağı; ekmek tabağının hemen üst kısmında yer alır. Sofra adabını bilmeyen kişilerin, genelde birbirinin ekmek ve salata tabağını kullandıklarına rastlanmaktadır. Bazı restoranlarda sipariş sonrası, yemek öncesi, çekilmiş tereyağı ve “tost melba” servisi yapılır. Amaç; servisi beklerken oyalanmanız içindir.

29 Ziyafet ve toplantı yemeklerinde fix mönü söz konusudur.
Mönü daha önceden belirlendiğinden, masada bulunan bardak seti ve takım seti mönüde bulunan yemek servis sırasına göre dizilirler. Tüm içecekler kişilerin sağ tarafından servis edilir. Yemek servisleri kişilerin sol tarafından servis yapılıp, sağ tarafından boşlar toplanır.

30 Üç servis usulü vardır. İngiliz, Fransız ve Amerikan usulü servis.
İngiliz servisinde; Görevli tarafından servis tepsisinden kişilerin tabaklarına servis yapılır. Fransız servisinde; Görevli tarafından konuğun sol tarafından yanaştırılan servis tepsisinden, konuk servis maşasını kullanarak, kendi yiyeceğini, kendi tabağına alır. Amerikan servisinde; Görevliler tarafından, konuğun solundan tabak ile yapılan servistir. İngiliz ve Fransız servisleri resmi protokol yemeklerinde uygulanır. Amerikan servisi ise pratik ve hızlılığı nedeniyle dünyada en yaygın kullanılan usuldür. Günümüzde bu üç klasik servise ilaveten, toplu turizmde yaygın olarak kullanılan, açık büfe servisi de vardır.

31 Mönüde spagetti bulunuyorsa, çatal sağda, kaşık solda bulunur
Mönüde spagetti bulunuyorsa, çatal sağda, kaşık solda bulunur. Kaşığın görevi çatal ile küçük bir tutam alınan spagettinin çatala sarılmasında yardımcı olmaktır. Spagetti; asla yalnız çatal ile yenmez, asla ağız tarafından emilmez, asla dişlerle kesilip, tabağa bırakılmaz.

32 Bazı restoranlarda balık servisinde kullanılmak üzere, normal takım setinden daha farklı takım kullanılır. Karşılaştığınızda yadırgamamanız için bu seti önceden tanımanızda yarar vardır. Fix mönü servislerinde tabağın üst kenar altında küçük çatal-bıçak takımı veya küçük kaşık bulunuyor ise bu yemek sonrası alınacak “desert” (tatlı, meyve, dondurma v.s.) kullanımı içindir.

33 Diz üstüne yerleşmiş peçete ile zaman zaman ağızda oluşacak nemliliği kurulamak veya ekmek kırıntısını silmek doğal bir harekettir. Yemek esnasında servis takımlarını (çatal, bıçak, kaşık) tabağın yanlarına iskele gibi asla yaslamayınız. Kaşık, kasenin içinde veya kase tabağının üzerine bırakılır. Çatal-bıçak takımı ise daima tabağın içinde; Bıçağın keskin yüzü sola doğru bakar halde, çatalın ağza alınan çukur kısmının içinde çapraz olarak bırakılır.

34 Servis takımının tabak içinde çapraz olarak tutulmasının başka önemli bir görevi daha vardır, o da, servisi yapan hizmetlilere; “Yemeğime devam ediyorum, tabağımı kaldırmayın!” demektir. Çatal bıçak kullanırken, dirsekleriniz yere paralel olarak değil, vücudunuza yapışık olarak bulunmalıdır. Bir resmi davette veya bir protokol masasında dirsekler asla masaya konmaz. Yalnızca bilekler masaya yaslanabilir.

35 Kendi evinizdeki sofranın dışında, yemeğin sosuna elle ekmek bandırılmaz. İhtiyaç halinde bir parça ekmek koparıp, çatalınıza batırıp, sosa banabilirsiniz. Yemeğiniz bittiğinde, çatal bıçak takımını tabak içinde birbirine paralel olarak bırakınız. Yapacağınız bu hareket ile servis elemanlarına; “Yemeğim bitti”, “Daha fazla yemeyeceğim” veya “Tabağı kaldırabilirsiniz” mesajlarını vermiş olursunuz. Yemeğiniz henüz devam ederken, bıçağı kullanma gereksinimiz ortadan kalkarsa, bıçağınızı tabağın yanına yaslamayıp, tabağın üst kenarına, kendinize paralel bir şekilde bırakabilirsiniz.

36 Çatal bıçak takımını kendinize dikey ve birbirine paralel olarak bırakmanız İngiliz usulüdür.
Yatay olarak bırakmanız Fransız usulüdür. Tabak içinde kendinize paralel olarak bırakmanız ise Amerikan usulüdür. En yoğun kullanılan usul ise Fransız usulüdür. Bazı restoranlarda meyve servisinden sonra özel kase içinde su getirilir. Kase içinde taze nane yaprağı, gül yaprağı veya limon kabuğu konmuş olabilir. Kase içinde getirilen bu su, parmaklarınızı durulayıp, peçete ile kurulamanız içindir. Bazı restoranlarda ise servis bitiminde sıcak, ıslak ve hijyenik bez servisi yapılır. Bu bez, ağzınızı ve parmaklarınızı silmeniz içindir.

37 Sofrada burun silmeniz veya hapşırmanız gerekirse, kendi mendilinizi kullanıp, arkaya doğru dönerek gereksiniminizi gideriniz, ama asla sümkürmeyiniz! Hanımların sofrada makyaj tazelemeleri yanlıştır. Bu gereksinim lavaboda yerine getirilmelidir. Restoran veya davet salonunda yüksek sesle sohbet edip, diğer masaları rahatsız etmemeye özen gösterilmelidir.

38 Sofrada cep telefonu ile görüşme yapmak doğru değildir.
Telefonunuzu kapalı bulundurmanız nezaket gereğidir. Zorunlu durumlarda, özür dileyerek masadan ayrılıp, görüşmenizi kısaca yapıp, geri dönünüz. Genel salonlarda alkol aldıktan sonra rahatsız edici olmamak, gülünç durumlara düşmemek için, ölçülü içecek kullanmalısınız. Genel bir salonda, bir hanım lavaboya gitme gereksinimi duyarsa, kendisine birinci derecede yakın bulunan erkek veya en yakınındaki erkeğin refakat etmesi centilmenlik gereğidir.

39 Ağzınıza götürdüğünüz yemek veya ekmek lokmasının büyük olmamasına özen gösteriniz.
Ağzınızda yiyecek varken konuşmamaya özen gösteriniz. Hızlı ve koşarcasına yemek yemeyiniz. Hem ses çıkmasına neden olursunuz, hem hazım ve hem de şişkinlik sorununuz olur. Ekmeğinizi ısırarak koparmayıp, parmaklarınızla kopararak ağzınıza götürün.

40 Çorba, komposto gibi sulu yiyecek içerken, kaşığınızı silme doldurmayın.
Kasenin üst kenarına kaşığınızın altını sildikten sonra ağzınıza götürün. Kaşığınızı ağzınıza, fırına malzeme sokar gibi sokmayıp, içeceği kaşığın yan kısmından ağzınıza dökün. Bu işlemi yapakken ilginç sesler çıkarmamaya özen gösterin. Yemek öncesi likör veya kokteyl türü bir iştah açıcı aperatif içecek alınabilir. Yemek sonrası da, konyak veya kahve gibi bir dijestif içecek hazmettirici olarak alınabilir.

41 Servis elemanını çağırmanız gerektiğinde, kullandığınız takım ile tabak veya bardağa asla vurmayınız! Ayrıca; “Şef”, “Delikanlı”, “Aslanım”, “Koçum” veya “Garson” gibi kelimeler ile seslenmek yerine, göz teması kurmaya çalışın, bu hareketiniz daha seviyeli ve zarif olacaktır. Davet yeri bir ev ise, eve boş gitmemeye özen gösterin. Samimiyet ve yakınlık derecenize ve bütçenize uygun bir hediye götürün. Almanya ve Fransa’daki ailelerin birbirlerine yaptığı yemekli ve yemeksiz akşam ziyaretlerinde, tercihen şarap veya çiçek götürürler.

42 Sofraya manto, palto gibi giyeceklerle oturulmaz, vestiyere teslim edilir.
“Yıldızlı’ restoran, ziyafet salonu gibi yerlere çizme ve blucin ile girilmesi şık olmaz. Sofrada sigara, pipo, puro içmek doğru bir alışkanlık değildir. Ama sofradakilerin genel eğilimi dikkate alınarak veya izin istenerek kullanılabilir, ancak şık kaçmaz. Günümüzde kapalı genel salon ve lokallerde sigara ve benzer içeceklerin içimlerinin yasaklanmıştır. Özel bir mekan içinde yemek alıyorsanız, sigara içilip içilmeyeceğinin öğrenilmesi ve ona uygun davranılması gerekir.

43 Bir hanımın sigarası çakmak ile değil, kibrit ile yakılmalıdır.
Kibrit kullanımı ile hem şık bir reverans olur ve hem de çakmak kullanımı ile hanımın saçlarının tutuşması ihtimali önlenmiş olur. Purolar çakmakla değil, kibrit ile yakılır. Puro yalnızca içen tarafından yakılır, ikinci bir kişinin yakma çabası yanlıştır. Purolar için özel kibrit de üretilmektedir. Ancak, yemek ortamında kullanılmamasını öneririm.

44 Davet sahibine, davet veya yemek ile ilgili izleniminizi iletmeden, teşekkür etmeden ayrılmayınız!
Sofra görgüsüne sahip olmanın, çağdaş insan olmanın koşullarından yalnızca birisi olduğunu hatırdan çıkarmamalıyız.

45 FARKLI ÜLKELERDE FARKLI DAVRANIŞLAR
her ülkede hatta ülkenin kendi içindeki bölgelerde bile farklılık gösterebiliyor. Tayland : Yemeğinizi asla çatalla yemeyin Bizim kültürümüzde yemeği kaşıkla yemek ne kadar görgü dışı bir kuralsa Tayland’da da yemeği çatalla yemek o kadar görgü dışı bir kural. Çatalınızı sadece kaşığınıza yemeğinizi daha rahat koymak için kullanın. Japonya : Asla chopsticklerinizi pirincinize dik bir şekilde koymayın. Aman siz siz olun pirinç lokmalarınız arasında elinizdeki chopsticklerinizi asla dik bir şekilde kasenize koymayın. Son derece kibar olan Japonları bu davranışınız derinden yaralayacaktır.

46 Hindistan : Asla sol elinizle yemeyin
Hindistan’da bırakın sol elinizle yemeyi tabağınıza bile sol elinizle dokunmayın. Saçma bile olsa Hintliler nedense sol eli kirli işlerle özdeşleştirmişler. Hintlilerle iş yapıyorsanız önemli dokümanları bile sağ elinizle vermeniz daha şık olur. Gürcistan : Şerefe yapmadan asla şarabınızı içmeyin Yeme içme konusuna oldukça düşkün olan Gürcüler sofra kültürü ve adabı konusunda oldukça hassaslar. Özellikle Supra (Geleneksel Gürcü Yemek Bayramı) Bayramı’nda şerefe yapmadan şarap içmek de ayıpların en başında geliyor. Her seferinde şerefe yapılmasını beklemek biraz sıkıcı olsa da büyük yudumlar alarak bu durumu daha katlanılır hale getirilebilir.

47 Meksika : Taco’nuzu asla çatal bıçakla yemeyin
Taconuzu yerken salsa sosunun, kızarılmış Meksika fasulyesinin elinize bulaşmasını, üstünüze dökülmesini istemediğinizi tahmin edebiliyoruz ama ne yazıkki Meksika’da taconuzu çatal bıçakla yemek yanlış, aptalca hatta biraz burnu havadalık olarak görülüyor. Kibar olun ve elinizle yiyin. İtalya : Cappuccino’nuzu sadece öğleden önce için İtalyanlara göre günün geç saatlerinde içilen cappuccino mideyi ağrıtır. Genel olarak İtalyanlar arasında gündüz 3’ten ya da ağır akşam yemeklerinden sonra cappuccino içeni bulamazsınız. Zaten bunu yapanı gördüyseniz onlar da büyük olasılıkla turisttir. Tercih bu saatlerde espresso yönünde olmalıdır.

48 Fransa : Ekmeğinizi asla başlangıç olarak yemeyin.
Genel olarak bizim kültürümüzde ekmek yemeğin başında sonunda ortasında kısaca her anında yenebilen bir yiyecek ama Fransa’da bu durum biraz farklı. Ekmek genel olarak da yemeğin son servisi olarak gelen peynir servisinde yenmesi gereken bir refekatçi konumunda.

49 Çin : Asla balığınızı çevirmeyin
Birçoğumuz dilimlenmemiş bütün bir balık yerken bir tarafını yer sonra balığı çevirir diğer tarafını yeriz ama Çin’de durum böyle değil. Çünkü bu size kötü şans getirecektir. Bu ilginç yemek kuralına göre balığınız tabağınıza nasıl konduysa öyle yemelisiniz. İtalya : Asla pizzanız için parmesan sormayın Pizza üzerine parmesan peyniri koymak İtalya’da adeta bir günah. Hatta bu günah makarnalar için de geçerli. Eğer onlar servis etmiyorsa siz parmesan istemeyin.

50 Şili : Hiçbir şeyi elinizle yemeyin.
Yediğiniz şey patates kızartması bile olsa Şili’de asla ellerinizle birşeyler yemeyin. Yemek çatal bıçakla yenir. Kaba olmaya gerek yok. Kore : Eğer yaşça büyük biri size bir içki ikram ederse bardağı iki elinizle alın. Kore kültüründe büyüklere saygı çok önemlidir. Eğer size içki ikram ederlerse iki elinizle alın, başınızı eğin ve mütevazi bir yudum alın. Rusya : Asla geri çevirme, asla karıştırma Vodka denilince akla ilk gelen ülke tabiki RUSYA. Dolayısıyla diğer ülkelerde yemekle ilgili olan ayıplar bu ülkede Vodka ile ilgili. Eğer size Vodka ikram edilirse sakın geri çevirmeyin çok büyük kabalık sonrasında da kibar olup kabul ettiğiniz vodka ikramınıza buz bile koymayın. Çünkü ikinci büyük kabalıkta vodkanın saflığını bozmak.

51 Çin : Atış serbest Çin’de yemek yerken ağız şapırdatmak, hatta geğirmek son derece normal bir hareket sayılır. Bu ilginç yemek kuralları kimilerince yemeği beğenmenin başlıca göstergesidir. Orta Doğu : Kahveni sonunda çevir. Orta Doğu coğrafyasında kahvenin önemi çok büyük. Ama Bedevilerde daha da fazla. Eğer orta doğuya yolunuz düşerse, kahvenizi bitirdikten sonra mutlaka tıpkı Türk kahvesi finacını salladığımız gibi sallayın aksi takdirde size kahve koymaya devam edeceklerdir. Brezilya : Kartlarınızı akıllıca oynayın Brezilya yemek kültürnün en önemli parçası steak house’lar. Yanlız buradaki steak houselar bizim alışık olduklarımızdan biraz farklı. Masanızdaki kartlarla yemeğinize yön veriyorsunuz. Kartınız yeşilse yemeye devam ettiğinizi kırmızı ise durduğunuzu gösterir. Kaynak:

52 İngiliz görgü kuralları

53 İngiliz görgü kuralları
İngiltere’ye çalışmak, gezi yada eğitim amacı ile gittiğinizde kendinizi ‘sudan çıkmış balık’ gibi hissedebilirsiniz. Yerel kültüre alışmak zaman alabilir, ancak İngiltere’deki insanlar çok arkadaş canlısıdır. Aşağıdaki bazı ipuçlarımız da size yardımcı olabilir: •Dakik olmak Bir derse ve görüşmeye geç kalmak burada kötü bir davranış olarak algılanmaktadır. Bir görüşmeye geç gidiyorsanız, görüşeceğiniz insana mümkünse bunu önceden söylemeniz gerekir. Her zaman randevu saatinden yada ders başlamadan 5 dakika önce orada bulunmanız uygun bir davranıştır.

54 Kuyruğa girmek İngiltere’de HER ŞEY için kuyruğa girilir: trenler ve otobüsler için, marketlerde, tuvaletler için ve hatta bazen sınıflara veya toplantılara girmek için bile. Kuyruğa girmek kibar ve saygılı olmak olarak kabul edilir. •Bahşiş Vermek Hizmetlerinden memnun kaldıysanız garsonlara, kuaförlere ve taksi sürücülerine yaklaşık %5-10 oranında küçük bir bahşiş bırakmak kibar bir davranış olarak kabul edilir. Örneğin yediğiniz yemeğin tutarı £30 ise bahşiş olarak £1.50–£3 bırakın. Faturada ‘Servis dahil’ yazıyorsa, bahşiş bırakmanız gerekmez.

55 Sohbet Biriyle ilk defa tanıştığınızda kendisine yaşı, siyasi düşünceleri ve ne kadar para kazandıkları gibi kişisel bilgileri hakkında sorular sormak bazen saygısızca bir davranış olarak kabul edilir. En iyisi arkadaş olana kadar bu konulardan uzak durmaktır. •Partiler Partiler genellikle akşam saat 7, 8 veya 9’da başlar. Konukların yanlarında bir şişe meyve suyu, limonata, şarap veya birkaç kutu bira gibi içecekler getirmesi normaldir. Davetiyede ‘BYOB’ (kendi içkini getir) mesajı görebilirsiniz. Bu belirtilmemiş olsa bile, yine de bir şeyler götürmek kibarlık olarak kabul edilir.

56 Lütfen, teşekkürler ve özür dilerim
İngiltere’de yaşayan insanlar ‘lütfen’, ‘teşekkürler’ ve ‘özür dilerim’ sözcüklerini çok fazla kullanır! Yolda birine çarptığınızda ‘özür dilerim’ demek gayet normaldir, hatta kendi hatanız olmasa bile! Kaynak: South Wales Üniversitesi ‘Yabancı Öğrenci El Kitabı’

57 Telefonda Görgü ve Nezaket Kuralları
Telefon ettiğinizde, ilk konuşma hakkı karşı tarafındır. Bu sebeple ilk olarak karşı tarafın telefonu açıp kendisini tanıtmasını bekleyin. Ve bunun ardından konuşmanıza başlayın.. Tüm dünyada bu kural geçerlidir.

58 Telefonla Konuşmaya Başlamak
Tanımadığınız bir kimse ile konuşacak iseniz ilk olarak ” İyi günler ” veya ” İyi akşamlar ” demek gerekir. Eğer tanıdığınız biri ile konuşacaksanız ilk olarak selamlayıp sonra da çok kısa bir şekilde hal hatır sormak şarttır. Bundan sonra konuya giriş yapılır..

59 Telefon ile konuşurken dikkat edilecek hususlar
Yanlış numara çevirmeyiniz. Karşı tarafı rahatsız etmiş olursunuz. Yanlış numara çevirince mutlaka özür dilemelisiniz.. Çok önemli olmadıkça sabahları çok erken, akşamları çok geç ve yemek saatlerinde kimseye telefon etmeyin. Telefonla konuşurken ne çok kısık nede çok yüksek sesle konuşmayın. Hızlı bir tempo ile konuşmayın.

60 Kelimeleri açık ve anlaşılır bir şekilde söyleyin.
Nazik ve kibar konuşun. Telefonla uzun konuşmayın. Telefonu kimsenin yüzün kapatmayın. (karşı tarafa büyük bir hakarettir.) Konuşmanız bitince telefonu sert şekilde kapatmayın.

61 Telefonu kapatmadan önce mutlaka ;
” Tekrar görüşelim ” ” Sizi tekrar ararım ” ” Görüştüğümüze memnun oldum ” “Allahaısmarladık ” ” Güle Güle ” gibi bir-iki nazik söz ile vedalaşınız. Bir bayanla, amirinizle, sizden yaşça veya makamca büyük bir kimse ile telefon konuşması yaptığınızda telefonu ilk kapayan siz olmayın.

62 Telefona Cevap Vermek Telefona cevap vermek bir terbiye ve nezaket meselesidir. Bütün dünyada geçerli olan bir kuralı vardır; örf ve âdetlere göre değişen bir şey değildir. Peki nedir bu kural ? Evinizde telefon çaldığı zaman telefonu kulağınıza götürüp ilk yapacağınız iş; adınızı ve soyadınızı söyleyerek kendinizi tanıtmaktır. “Kenan BAŞARAN’ın evi, buyurun!” gibi. Diğer konuşmalar bundan sonra yapılır.

63 DİKKAT ! 1) Telefon çok fazla çaldırılmaz. ( En fazla üç-dört defa çaldırılır.) 2) Evinizdeki telefona bizzat kendiniz çıkmak mecburiyetindesiniz. 3) Çocuklar telefona çıkarılmaz. 4) Siz evde bulunduğunuz sürece hizmetçiler de telefona çıkarılmaz. 5) Hastalar ve kulağı ağır işiten kimseler de telefona çıkmaz. 6) Ve unutmayalım : Telefon, bir sohbet aracı değil, bir haberleşme aracıdır.

64 Cep telefonunun ses ayarları başkalarını rahatsız etmeyecek şekilde ayarlanmalıdır.
•Kutsal mekanlarda, sinema, tiyatro, opera gibi gösterimlerde; açık oturum, sempozyum gibi etkinliklerde cep telefonları kapalı veya sessiz tutulmalıdır. •Cep telefonu kullanma yasağı olan yerlerde kesinlikle bu yasağa uyulmalıdır.

65 Başkasının cep telefonuna yanıt vermek zorunda kalırsanız, önce telefonun sahibinin adı söylenmeli, ardından kendinizi tanıtıp telefon sahibinin neden telefona yanıt veremediğini açıklamalısınız: “Kenan BAŞARAN’ın’ın telefonu. Ben yardımcısıyım. Kendisi şuan meşgul Buyurun! ” gibi…

66 Hazır mesaj kulanmayın
Telefon zillerini özelleştirmeyin. Bu konuda özgün olmayı ergenlere bırakın Good Luck!


"ULUSLARARASI PROTOKOL ve ETİKET 2" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları