Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Hayatının Kıymetini Bil

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Hayatının Kıymetini Bil"— Sunum transkripti:

1 Hayatının Kıymetini Bil
Unutma Ölüm Var İdris YAVUZYİĞİT idrisyavuzyigit.com Idris Yavuzyigit /idrisyavuzyigit

2 Dünya gözüyle bakan yüzü, Gönül gözüyle bakan özü görür. Mevlana
Dünya ahrete nispetle rüya gibidir…

3 İNSAN ALLAHIN ÖZENE BEZENE YARATTIĞI YEGANE VARLIKTIR
Allah’ın En Güzel Şekilde Yarattığı Ve Bütün Organlarını Tastamam Yaptığı, لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ فٖى اَحْسَنِ تَقْوٖيمٍ(Tîn 4.) Tertemiz Rızıklar Verdiği, وَرَزَقَكُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ(Mü'min 64.) Ruhundan Üfleyerek Şereflendirdiği, ثُمَّ سَوّٰیهُ وَنَفَخَ فٖيهِ مِنْ رُوحِهٖ (Secde 9) Allah’ın Muhatap Aldığı Ve Yeryüzünde Halifesi Kabul Ettiği, Yaratılmışlara Üstün Kıldığı Ve Şan Şeref Sahibi Yaptığı, وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَنٖى اٰدَمَ …وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلٰى كَثٖيرٍ مِمَّنْ خَلَقْنَا تَفْضٖيلًا(İsrâ 70.) Yaratılan Her Şeyi İstifadesine Sunduğu, اَلَمْ تَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِى السَّمٰوَاتِ وَمَا فِى الْاَرْضِ (Lokman 20.) Akıl, İrade Ve Özgürlük Verdiği,  وَمَا يَذَّكَّرُ اِلَّا اُولُوا الْاَلْبَابِ(Bakara 269.) Peygamberler Ve Kitaplar Göndermek Suretiyle Doğru Yolu Gösterdiği,  فَاٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِهِ(A'raf 158.) İradeli Ve Bilinçli Olarak İman Ve İbadet Etmesini İstediği, وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ(Zâriyât 6.) İyilik Yapanları Mükâfatlandırıp Kötülük Yapanları Cezalandıracağı Ve Sorumlu Kıldığı Varlıktır وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ ﴿٨﴾ فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ ﴿٧﴾(Zilzâl 7-8) 11. Allah’ın tertemiz fıtrat üzere yarattığı ve Şah damarından daha yakın olduğunu bildirdiği varlıktır.

4 KÜÇÜK İYİLİKLER BÜYÜK ADIMLARA VESİLE OLUR
كلُّ سُلامَى من النّاسِ عليه صدقةٌ، كلَّ يومٍ تطلعُ فيه الشمسُ. قال: تَعْدِلُ بين اثْنَيْنِ صدقةٌ، وتُعينُ الرجلَ في دَابَّتِهِ فتَحْمِلُهُ عليها أو تَرْفَعُ لهُ عليها متاعَهُ صدقة، قال: والكَلِمةُ الطيبةُ صَدَقةٌ، وبِكُلِّ خَطوةٍ تَمشيهَا إلى الصَّلاةِ صَدَقةٌ، وتُميطُ الأذَى عن الطَّريقِ صَدَقَةٌ . "Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (a.s) şöyle buyurmuştur: "Güneşin doğduğu her yeni günde kişiye, her bir mafsalı için bir sadaka vermesi gerekir." Buyurdu ki: İki kişi arasında adâlet yapman bir sadakadır. Kişiye hayvanını yüklemede yardım etmen, onu hayvanına bindirmen ya da eşyasını hayvanının üzerine kaldırman bir sadakadır." Güzel söz (söylemen) sadakadır. Namaza gitmek üzere attığın her adım sadakadır. Yoldan rahatsız edici bir şeyi kaldırıp atman sadakadır." (Buhârî, Cihâd 72)

5 ALLAH VERDİĞİ NİMETİN HESABINI SORACAKTIR
Bizler bu dünyaya imtihan için gönderildik. Bazen nimetlerin çokça verilmesiyle imtihana tabi tutuluruz, bazen de nimetlerin eksiltilmesiyle imtihana tabi tutuluruz. وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِّنَ الْخَوفْ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِّنَ الأَمَوَالِ وَالأنفُسِ وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ    الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّـا إِلَيْهِ رَاجِعونَ “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele.  Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler.  (Bakara, )

6 İMTİHAN DÜNYASI مَا يُصِيبُ اْلمُسْلِمَ مِنْ نَصَبٍ وَ لاَ وَصَبٍ وَ لاَ هَمٍّ وَ لاَ حَزَنٍ وَ لاَ اَذًى حَتَّى الَّشوْكَةِ يُشَاكُهَا اِلاَّ كَفَرَ اللهُ بِهاَ مِنْ خَطَايَاهُ "Mümin kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık, bir üzüntü hatta küçük bir tasa hali isabet edecek olsa, bunlar müminin bir bölüm günahlarına kefâret olur” (Buhârî, Merda, 1. VII, 2. Müslim, Birr, 52) Sabır, Allah’a isyan etmemek, bir imtihan geçirdiğinin bilincinde olmak, hata ve kusurlarını gözden geçirebilmek, olayları metanetle karşılayabilmektir. Sabretmek; hastalanınca tedavi olmamak, bir musibete maruz kalınca tedbir almamak, maddî ve manevî sıkıntılardan kurtulmak için çarelere baş vurmamak anlamında değildir.

7 HASTALIK DA ŞİFA DA ALLAHTANDIR
Kur’an-ı kerim İbrahim aleyhisselamın diliyle bizlere bildiriyor: وَالَّذٖى هُوَ يُطْعِمُنٖى وَيَسْقٖينِ وَاِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفٖينِ “Beni yediren, içiren O'dur. Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur.” (şuara 79,80)

8 BULUNDUĞUN ANI DEĞERLENDİRMEK ÖNEMLİDİR
أخذ رسُولُ اللّهِ (صلعم) بِمَنْكِبِي وقالَ كُنْ في الدُّنْيَا كأنَّكَ غريبٌ أو عابرُ سبيلٍ .وكان ابن عمر رضى اللّه عنهُما يقولُ: إذَا أمْسَيْتَ فَلا َتَنْتَظِرِ الصَّبَاحَ، وإذَا أصْبَحْتَ فَلا تَنْتَظِرِ المسَاءَ، وخُذْ منْ صحّتِكَ لمرضِكَ، ومنْ حياتِكَ لموْتِكَ. " İbn Ömer (r.a.)'den rivayet edilmiştir: Rasûlullah (a.s) omuzumdan tuttu ve: "Sen dünyada bir garib veya bir yolcu gibi ol" buyurdu. İbn Ömer (r.a) şöyle diyordu: "Akşama erdin mi, sabahı bekleme, sabaha erdin mi akşamı bekleme. Sağlıklı olduğun sırada hastalık halin için hazırlık yap. Hayatta iken de ölüm için hazırlık yap." (Buhârî, Rikak 2; Tirmizî, Zühd 25, (2334).)

9 BEŞ ŞEY GELMEDEN, BEŞ ŞEYİ GANİMET BİL:
اِغْتَنِمْ خَمْسًا قَبْلَ خَمْسٍ: شَبَابَكَ قَبْلَ هَرَمِكَ وَصِحَّتَكَ قَبْلَ سَقَمِكَ وَغِنَاءَكَ قَبْلَ فَقْرِكَ وَفَرَاغَكَ قَبْلَ شُغْلِكَ وَحَيَاتَكَ قَبْلَ مَوْتِكَ 1-Yaşlılıktan önce gençliği, 2-Hastalıktan önce sağlığı, 3-Fakirlikten önce zenginliği, 4-Meşguliyetten önce boş vakti 5-Ölümden önce hayatı

10 Kardeşliği Zedeleyen Özelliklerden Kaçınalım
خَيْرُ النَّاسِ مَنْ اَنْفَعُهُمْ لِالنَّاسِ “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” (Buhari, Megazi, 35) لَا تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلَا تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا “Allah'a yemin ederim ki; sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek iman etmiş olamazsınız." (Müslim, İman, 81)

11 Allah Kalıplara Bakmayacak
إِنَّ اللّهَ لا َ يَنْظُرُ إِلَى صُوَرِكُمْ وَأَجْسَادِكُمْ، وَلَكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ وَأَعْمَالِكُمْ. التَّقْوَى هَهُنَا، التَّقْوَى هَهُنَا، التّقْوَى هَهُنَا، وَيُشِيرُ إِلَى صَدْرِهِ. “…Allah sizin suretlerinize ve kalıplarınıza bakmaz, fakat kalplerinize ve amellerinize bakar. Takva şuradadır -3 kez eliyle göğsünü işaret etti…”

12 إِنَّكَ مَيِّتٌ وَإِنَّهُم مَّيِّتُونَ
Müşriklerin, Peygamber Efendimizin ölümünü temenni etmeleri üzerine ölümün kimseye ayrıcalık yapmayacağını vurgulayan şu ayet inmiştir: إِنَّكَ مَيِّتٌ وَإِنَّهُم مَّيِّتُونَ “Muhakkak sen de öleceksin, onlar da ölecekler” (Zümer, 39/30). . وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَ اَفاَئِنْ مِتَّ فَهُمُ الْخَالِدُونَ “Biz senden önce de hiçbir beşer beşere ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar” (Enbiya, 21/34).

13 “Her nefis ölümü tadacaktır.
كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَنَبْلُوكُمْ بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً وَاِلَيْنَا تُرْجَعُونَ “Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz” (Enbiya 35)

14 Her nefis ölümü tadacaktır
وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللّهُ النَّاسَ بِظُلْمِهِمْ مَا تَرَكَ عَلَيْهَا مِنْ دَابَّةٍ وَلكِنْ يُؤَخِّرُهُمْ اِلى اَجَلٍ مُسَمًّى فَاِذَا جَاءَ يَسْتَاْخِرُونَ سَاعَةً وَلَا يَسْتَقْدِمُونَ اَجَلُهُمْ لَا “Eğer Allâh, insanları zulümleri yüzünden hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları belli bir süreye kadar erteler. Ecelleri geldiği zaman ise ne bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.” (Nahl,16/61)

15 Biz ise ona sizden daha yakınız.
ÖLÜM ANINI DÜŞÜNMEK GEREKİR فَلَوْلَا اِذَا بَلَغَتِ الْحُلْقُومَ. وَاَنْتُمْ حينَئِذٍ تَنْظُرُونَ. وَنَحْنُ اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْكُمْ وَلكِنْ لاَتبْصِرُون “Can boğaza geldiğinde, onu geri döndürsenize! Oysa siz o zaman bakıp durursunuz. Biz ise ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz.” (Vakıa,56/83-85)

16 bacakların birbirine dolandığı zaman,
ÖLÜM ANINI DÜŞÜNMEK GEREKİR Şu ayet de yine ölüm gerçeği ve ilahi kudret karşısında insan oğlunun aczini, bu gerçeği dikkate almayan bir hayat tarzı sürenlerin karşılaşacakları zor durumları dile getirmektedir: كَلَّا اِذَا بَلَغَتِ التَّرَاقِىَ . وَقيلَ مَنْ رَاقٍ . وَظَنَّ اَنَّهُ الْفِرَاقُ . وَالْتَفَّتِ السَّاقُ بِالسَّاقِ . اِلى رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ الْمَسَاقُ. “Hayır, can boğaza dayandığı, “Kimdir (bunu) iyi edecek?” dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş Rabb’inedir.” (Kıyame,75/ 26-30)

17 o mutlaka size ulaşacaktır.
ÖLÜMDEN KAÇAMAZSIN قُلْ اِنَّ الْمَوْتَ الَّذى تَفِرُّونَ مِنْهُ فَاِنَّهُ مُلَاقيكُمْ ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ “De ki; Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybıda, görünen alemi de bilen Allâh’a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta oluklarınızı haber verecektir.” (Cum’a, 62/8)

18 sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile,
ÖLÜMDEN KAÇAMAZSIN وَجَاءَتْ سَكْرَةُ الْمَوْتِ بِالْحَقِّ ذلِكَ مَاكُنْتَ مِنْهُ تَحيدُ “ Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona: ‘İşte bu senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir’ der” ( Kaf,50/19). اَيْنَ مَا تَكُونُوا يُدْرِكْكُمُ الْمَوْتُ وَلَوْ كُنْتُمْ فى بُرُوجٍ مُشَيَّدَةٍ ... “Nerede olursanız olun, sağlam ve tahkim edilmiş kaleler içinde bulunsanız bile, ölüm size ulaşacaktır...” (Nisa,4/78)

19 DÜNYA HAZIRLIKLI OLMA YERİMİZDİR
موتو قبل انت موتوا “Ölmeden önce ölünüz!” Ömür çok kısa. Göz açıp kapanıncaya kadar geçmektedir. Geçen sene beraber olduğumuz, kendisiyle muhabbet edip gülüp eğlendiğimiz nice insanlar aramızdan ayrıldı. Bizlerde bir gün sevdiklerimizden, bu dünyadan ayrılıp gideceğiz. Hiçbir insan dünya hayatında baki değildir.

20 "(Ahiretiniz için) azık edinin;
DÜNYA HAZIRLIKLI OLMA YERİMİZDİR كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ وَاِنَّمَا تُوَفَّوْنَ اُجُورَكُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ فَمَنْ زُحْزِحَ عَنِ النَّارِ وَاُدْخِلَ الْجَنَّةَ فَقَدْ فَازَ وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ “Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.” (Âli Imrân 185) وَتَزَوَّدُوا فَاِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوٰى وَاتَّقُونِ يَا اُولِى الْاَلْبَابِ "(Ahiretiniz için) azık edinin; kuşkusuz, azığın en hayırlısı takvadır”

21 Cenazenin bu feryadını insandan başka her şey işitir.
Dönüşü olmayan bu yolculuğa çıkan kimsenin bazı hallerini Peygamber Efendimiz şöyle açıklıyor: إِذَا وُضِعَتِ الْجِنَازَةُ فَاحْتَمَلَهَا الرِّجَالُ عَلَى أَعْنَاقِهِمْ فَإِنْ كَانَتْ صَالِحَةً قَالَتْ قَدِّمُونِي قَدِّمُونِي وَإِنْ كَانَتْ غَيْرَ صَالِحَةٍ قَالَتْ يَا وَيْلَهَا أَيْنَ يَذْهَبُونَ بِهَا يَسْمَعُ صَوْتَهَا كُلُّ شَيْءٍ إِلَّا الْإِنْسَانَ وَلَوْ سَمِعَهُ لصَعِق  "Cenaze tabuta konulup erkekler omuzlarına yüklendiklerinde o cenaze iyi bir kişi ise: Beni acele olarak gideceğim yere ulaştırınız, der. Eğer o cenaze kötü bir kişi ise: Eyvah! Bu cenazeyi nereye götürüyorsunuz, diye feryat eder. Cenazenin bu feryadını insandan başka her şey işitir. Eğer insan bu feryadı duysaydı, dayanamayarak bayılırdı”. (Buhârî, Cenâiz 91, II,103)

22 AKIL SAHİPLERİ Kıyamet gününde hesap, ancak
اَلْكَيِّسُ مَنْ دَانَ نَفْسَهُ وَعَمِلَ لِمَا بَعْدَ الْمَوْتِ “Akıllı kimse bu dünyada kendini sorgulayan ve ölüm sonrası için çalışandır.” Hz. Ömer (r.a.) in şu uyarısı da ölüme hazırlık konusunda bize yeni bir bakış açısı kazandıracak niteliktedir. حاسبوا انفسكم قبا ان تحاسبوا و تزينوا للعرض الاكبر و انما يخف الحساب يوم القيامة على من حاسب نفسه في الدنيا "Hesaba çekilmeden önce nefislerinizi hesaba çekiniz. Kendinizi en büyük buluşma için hazırlayınız. Kıyamet gününde hesap, ancak dünyada kendini sorgulayanlar için kolay olur." (Tirmizî, Kıyame 26, IV, 638)

23 Kendimizi Muhasebe Ederken De Şu Soruların Cevabını Arayalım:
Allah’a karşı görev ve sorumluluklarımı yerine getirebildim mi?Rızasını kazanabildim mi? Hz. Peygambere layık bir ümmet olabildim mi? Kur’anın ahkamıyla hayatımı sürdürebildim mi? Allahın yarattığı mahlukata karşı sorumluluklarımı yerine getirebildim mi? Sorumluluğunu üzerime aldığım kimselere karşı görevlerimi yerine getirebildim mi? İslam ahlakına uygun davranışlarım tam mı? Yediğim içtiğim nereden geliyor nereye gidiyor? Kazancınınnasıl olduğunun farkında mısın? Allah’in sana verdigi azaları (organları) O’nun adına kullanıp gözünü, kulağını ve diğer uzuvlarını haramlardan korudun mu? Şuan Azrail gelse can teslim etmeye hazır mıyım? Nereden geldim ve nereye gidiyorum? Bu dünyaya ben ne için geldim? Yaptığım yanlışların hesabını verebilecek gerekçelerim var mı? Hayatın anlamı nedir, ben ne için yaşıyorum? YAŞANTIM (GITTIGIM YOL) BENI NEREYE GÜTÜRÜR? Günahların dolayısıyla Gerçek bir tövbe ile Rabbinden özür diledin mi? Ölümü ve ölüm sonrasını, kabri, hesap için Allah’ın huzurunda durmayı, Allah’ın nimet ve azabını düşündün mü? Sahi hiç küs olduğum kimse varmı ? selam vermediğim ?

24 Kendimizi Muhasebe Ederken İyi Düşünelim
Yıl sonu olunca kurumlar, iş yerleri yıllık muhasebelerini yapıyorlar. Gelir gider hesapları yapılıyor. Vergiler hazırlanıyor. İnsan kar mı etmiş? Zarar mı ortaya konuyor. Dünyada karını da zararını da bilen insan eksikliklerini fark eder ve kendini zarara sokan tutum ve davranışlardan uzaklaşır. Kar edeceği noktaları artırmaya çalışır. Kendini muhasebe eden denetleyen kişi kurtulur. Bir işyeri sahibisiniz. Vergi memurunun geldiğini hayal edin. Nasıl mali kayıtları kontrol ediyorsa; Müfettişleri düşünün. Bir daireye, kuruma gelip nasıl denetliyorsa; Kaymakamımızı düşünün. Sevk ve idaresi altındaki bütün kurumları nasıl denetliyor işleyişinin tertip ve düzenli olmaını sağlıyorsa;

25 Kendimizi Muhasebe Ederken İyi Düşünelim
Unutmayalım ki Allah da Melekleri de bizi denetliyor ve kontrol ediyor. Onlarda haksızlık yok, eksiklik yok, zengin-fakir ayrımı yok, kadın-erkek, yaşlı-genç ayrımı yok, adam kayırma yok, işi boş verme yok… Aldığımız nefese varıncaya kadar, konuşmalarımız, duyduklarımız, gördüklerimiz, tv.de izlediklerimiz, her hal ve durumumuzu kayıt altına almaktadırlar… İyi düşünelim… Muhasebemizi nefsimize hoş geldiği şekliyle değil Allah’a hesap verir gibi dürüstçe yapalım.

26 Allah’ Hiçbir Şey Gizli Kalmaz “ Şüphesiz Rabbin gözetlemededir.”
وَهُوَ مَعَكُمْ أَيْنَ مَا كُنتُمْ وَاللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ “Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür. ” (Hadid, 57/4) إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ “ Şüphesiz Rabbin gözetlemededir.” (Fecr, 89/14) إِنَّ اللّهَ لاَ يَخْفَىَ عَلَيْهِ شَيْءٌ فِي الأَرْضِ وَلا فِي السَّمَاء “Şüphesiz yerde ve gökte Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz.” (Al-i İmran, 3/5)

27 Allah’ Hiçbir Şey Gizli Kalmaz
يَوْمَئِذٍ تُعْرَضُونَ لَا تَخْفٰى مِنْكُمْ خَافِيَةٌ فَاَمَّا مَنْ اُوتِىَ كِتَابَهُ بِيَمٖينِهٖ فَيَقُولُ هَاؤُمُ اقْرَؤُا كِتَابِيَهْ اِنّٖى ظَنَنْتُ اَنّٖى مُلَاقٍ حِسَابِيَهْ فَهُوَ فٖى عٖيشَةٍ رَاضِيَةٍ فٖى جَنَّةٍ عَالِيَةٍ “(Ey insanlar!) O gün (hesap için) huzura alınırsınız; size ait hiçbir sır gizli kalmaz. Kitabı sağ tarafından verilen: Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der. Artık o, meyveleri sarkmış yüce bir cennette hoşnut kalacağı bir hayat içindedir. (Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, âfiyetle yeyin, için.” (Hakka 18-24)

28 مَنْ كَانَ آخِرُ ﻛﻼمِهِ َﻻ اِلهَ اِّﻻ اللّه دَخَلَ الْجَنَّةَ
ARDIMIZDAN AMEL DEFTERİMİZİ KAPATMAYALIM يَتْبَعُ الْمَيِّتَ ﺛﻼﺛﺔ: أهْلُهُ، وَمَالُهُ، وَعَمَلُهُ؛ فَيَرْجِعُ اثْنَانِ وَيَبْقى وَاحِدٌ. يَرْجِعُ أهْلُهُ، وَمَالُهُ؛ وَيَبْقَى عَمَلُهُ. “ Cenazeyi, ehli, malı ve ameli olmak üzere üç şey uğurlar. Bunlardan ikisi geri döner, bir tanesi kalır. Ehli ve malı geri döner, ameli yanında kalır.” (Buhârî, Rikak 42) مَنْ كَانَ آخِرُ ﻛﻼمِهِ َﻻ اِلهَ اِّﻻ اللّه دَخَلَ الْجَنَّةَ “Kimin son sözü “ﻻ اِلهَ اِّﻻ اللّه” olursa, o kişi cennete girer.” (Ebu Davud; Cenaiz, 20. III, 48.)

29 kendisinden istifade edilen bir ilim ve
ARDIMIZDAN AMEL DEFTERİMİZİ KAPATMAYALIM إذَا مَاتَ اﻹنْسَانُ انْقَطَعَ عَمَلُهُ إَّﻻ مِنْ ﺛﻼﺛﺔ صَدَقَةٍ جَارِيَةٍ أوْ عِلْمٍ يُنْتَفَعُ بِهِ أوْ وَلَدٍ صَالِحٍ يَدْعُو لَهُ “İnsan öldüğü zaman ameli sona erer. Ancak üç sınıf insanın; sadaka-i cariye, kendisinden istifade edilen bir ilim ve kendisine hayır dua eden sâlih bir evlat bırakan kimsenin ölümünden sonra da amel defterine sevap yazılır.” Müslim, Vasıyyet 14.

30 HAYATI GEREĞİ GİBİ DEĞERLENDİRMEK İÇİN
Tevbe Ve İstiğfarı Çokca Yapalım Nafile Oruçlar Tutalım Kur’an-I Kerim Ve Mealini Okuyalım Namaz dua ve surelerini okuyuşumuzu (hocadan, cd, bilgisayar vb yararlanarak ) düzeltelim Peygamberimizin Hayatını Ve Hadislerini Okuyalım Peygamberimize Her Fırsatta Salâtü-Selâm Getirelim İlmihal Kitabı Okuyup Eksik Bilgilerimizi Giderelim Namazlarımızı Camilerde Cemaatle Kılmaya Çalışalım Kaza Veya Nafile Namaz Kılalım Allahı Bol Bol Zikredelim Kendimize, Aile Efradımıza ve Ümmeti Muhammed’e Dua Edelim Hayatımızın Muhasebesini Her Gece Yatmadan Yapalım Aile Büyüklerimizi, Hastalarımızı, Akrabalarımızı ve Kabirleri Ziyaret Edelim Çevremizde Küsler Varsa Barıştırmaya Çalışalım Hayır Ve Hasenatımızı Çoğaltma Gayretinde Olalım Çocuklara Hediyeler Verelim Ve Onları Camiye Getirip Manevi Hazzı Onlara Tattıralım

31 O “GÜN” FAYDA VERECEK ŞEYLER BİZE LAZIM
Öldükten sonra dirilip Allah'ın huzuruna getirileceğimiz bu güne, hesap günü, diyoruz. İşte o gün insanın en önemli günlerinden biridir. Peygamberler bile o günün dehşetinden Allah'a sığınmışlardır. Hz.İbrahim Allah'a dua ediyor: وَلَا تُخْزِنِي يَوْمَ يُبْعَثُونَ. يَوْمَ لَا يَنفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَ. إِلَّا مَنْ أَتَى اللَّهَ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ. "(Ey Rabbim) İnsanların dirilecekleri (ve huzuruna gelip hesap verecekleri) gün, beni utandırma. O gün ne mal fayda verir, ne evlat. Ancak Allah'a temiz bir kalb ile gelenler başka." (Şuarâ, 87-89) Hz.İbrahim bu duası ile bize örnek oluyor, yol gösteriyor. Ayette şu hususlara dikkatimiz çekiliyor: Ey insanlar, öleceksiniz, fakat sonradan dirilip Allah'ın huzurunda hesap vereceksiniz. Bunu hatırınızdan çıkarmayın, hazırlıklı olun. Hz.İbrahim, Allah'ın dostu olma şerefi ile şereflendiği halde hesap gününü unutmuyor ve o gün mahcup duruma düşmemesini Allah'tan niyaz ediyor. Allah'a yönelin, yalvarın ve o gün hesabınızın kolay geçmesini Allah'tan dileyin. Kimseye güvenmeyin, Allah'ın rızasını kazanmaya çalışın. O, razı olmadıkça kimsenin size bir iyilik yapamayacağını unutmayın. O halde göreviniz, Allah'ın rızasını kazanmaktır. Bu da ancak Onun emirlerine itaat etmek ve yasaklarından sakınmakla olur.

32 O GÜN MAL VE EVLADIN FAYDA VERMEYECEĞİ BİR GÜNDÜR.
يَا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمْ وَاخْشَوْا يَوْمًا لَا يَجْزٖى وَالِدٌ عَنْ وَلَدِهٖ وَلَا مَوْلُودٌ هُوَ جَازٍ عَنْ وَالِدِهٖ شَيْپًا اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُمْ بِاللّٰهِ الْغَرُورُ "Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Ne babanın evlâdı, ne evladın babası namına bir şey ödeyemeyeceği günden (kıyamet gününden) çekinin. Bilin ki, Allah'ın verdiği söz gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın ve şeytan Allah'ın affına güvendirerek sizi yanıltmasın." (Lokman, 33) O düşünmesi bile insana dehşet veren günde herkes kendisi ile meşgul olacak, başkası ile ilgilenmeye ayıracak zamanı olmayacaktır.

33 O GÜN BİRBİRİMİZDEN KAÇACAĞIMIZ GÜNDÜR.
يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ اَخٖيهِ ﴿٣٤﴾ وَاُمِّهٖ وَاَبٖيهِ ﴿٣٥﴾ وَصَاحِبَتِهٖ وَبَنٖيهِ ﴿٣٦﴾ لِكُلِّ مْرِئٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَاْنٌ يُغْنٖيهِ ﴿٣٧﴾ وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُسْفِرَةٌ ﴿٣٨﴾ ضَاحِكَةٌ مُسْتَبْشِرَةٌ ﴿٣٩﴾ وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ ﴿٤٠﴾ تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ ﴿٤١﴾ اُولٰئِكَ هُمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ ﴿٤٢﴾ " İşte o gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar. O gün, herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır. O gün bir takım yüzler parlak, güleç ve sevinçlidir. Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş, hüzünden kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kâfirlerdir, günahkârlardır." (Abese, 34-42)

34 KIYAMETİN DEHŞETLİ GÜNÜ
Ebû Ubeyde ve ibn Münzir'in rivayetlerine göre Katade şöyle demiştir: "Kıyamet günü insan tanıdığı bir kimseyi görmekten sıkıldığı kadar, hiçbir şeyden sıkılmaz. Çünkü yaptığı bir haksızlık sebebiyle peşine düşülmesinden korkar." (Âlûsi, Ruhu'l-Maani, Beyrut, c. 30, s. 48)

35 UYAN KARDEŞİM Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan Ömür bahçesinin gülü solmadan Uyan ey gözlerim gafletten uyan Azrail’in kasdı canadır, inan.

36 Hâtem-i Esamm -kuddise sirruh- şöyle buyurur:
"Muhteşem konaklara, verimli bağ ve bahçelere aldanma. Cennetten daha güzel bir yer yoktur. İbâdet ve taattinin çokluğuna aldanma. Zîrâ sâhib olduğu bunca keramete rağmen, Allah (c.c)'nun kendisine ism-i âzamı öğrettiği Bel'am bin Baura'nın (Bkz. A'raf Sûresi, âyet-i kerîmeler.) başına gelen hazîn akıbet, ne kadar ibretlidir. Sen, sen ol; ilim ve amel çokluğuna da aldanma. Çünkü onca ilim ve tâatine rağmen iblisin başına neler geldi, bilmiyor musun?! Nefs ve şeytanın iğvâsıyla aldananlardan olma! Âbidlerin, salihlerin yanında bulunuyorum diye de kendine güvenme. Zîrâ kuru kuruya bir beraberlik faydasızdır. Sâlebe yi hatırla.

37 AMEL DEFTERİMİZ AÇILACAK
Meleklerin kaleme aldıkları defterlerde kulun neyi ne zaman ve nerede yaptığı yazılmış bulunmaktadır. Bu defterler, kıyamet günü sahiplerine verilecek ve şöyle denecektir: اِقْرَاْ كِتَابَكَ كَفٰى بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسٖيبًا "Kitabını oku, bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter."( İsra, 17/14) Amel defterlerinde her şey yazılmış, hiçbir şey unutulmamıştır. وَوُضِعَ الْكِتَابُ فَتَرَى الْمُجْرِمٖينَ مُشْفِقٖينَ مِمَّا فٖيهِ وَيَقُولُونَ يَا وَيْلَتَنَا مَالِ هٰـذَا الْكِتَابِ لَا يُغَادِرُ صَغٖيرَةً وَلَا كَبٖيرَةً اِلَّا اَحْصٰیهَا وَوَجَدُوا مَا عَمِلُوا حَاضِرًا وَلَا يَظْلِمُ رَبُّكَ اَحَدًا "0 gün herkesin amel defteri ortaya konmuştur. Ey Muhammed! Suçluların, amel defterlerinden korktuklarını görürsün. "Eyvah, bu nasıl deftermiş ki, büyük küçük hiçbir şey bırakmadan hepsini saymış dökmüş" derler. Onlar (bu defterlerde) bütün yaptıklarını hazır bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye haksızlık etmez."( Kehf, 18/49)

38 Allah Kalıplara Bakmayacak
ÖLÜNCE YÜN ÇORABINI AYAĞIMA GİYDİRİN Yörede zengin ve çocukları olan biri bir gün evlatlarını toplamış ve “ben öldüğümde cenaze yıkanınca ayağıma bir çorap giydirin deyip birde zarf vermiş bunu da ölünce açıp okuyun” demiş. Bunu vasiyet olarak algılayan çocukları Babaları vefat edince işlemler başlamış ve cenaze yıkanıp kefenlenirken eline bir çift yeni çorap olan büyük evlat “hocam Babamın böyle bir vasiyeti vardı şu çorabı giydirelim demiş.” Hoca evladım dinimiz buna cevaz vermez mevtayı kefenleyip defin yapacağız diyerek dinen bunun mümkün olmadığını ifade etmiş ve bu konuda da geniş geniş açıklamalar yaparak çocukları ikna etmiş. Cenaze defin işlemi bitim taziyeleri kabul etme işlemleri bitince eve gelen çocuklar merak içinde Babalarının bıraktığı zarfı açarlar. “Evlatlarım bak gördünüz mü bu kadar servete rağmen bir çift çorap dahi giydiremediniz! Dünya malı dünyada kalacağını hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın. Bu benim size Baba nasihatim olsun yaşamınız boyunca kimseyi kırmayın ve servetine güvenmeyin. Zira Dünya malı Dünyada kalacağını hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın. Çevrenize iyilik yapın iyilikle anılın ya değilse hakkımı sizlere helal etmem” demiş. Mektubu okuyan çocuklar Babalarının son vasiyeti olan öğütleri kulaklarına küpe etmişler.

39 VÜCUT AZALARIMIZ ŞAHİTLİK EDECEK
Amel defterlerini inceleyenlerden bazıları orada yazılı günahlarından bir kısmını inkar edecekler -Bunları ben yapmadım, melekler yazdı diyecekler ama, bu konudaki şahitlere itiraz edemeyeceklerdir. Çünkü o gün vücutlarındaki organlar aleyhlerine şahitlik yapacaktır. يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ اَلْسِنَتُهُمْ وَاَيْدٖيهِمْ وَاَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ "0 gün onların dilleri, elleri ve ayakları işledikleri şeyler hakkında kendilerine şahitlik ederler."( Nur, 24/24

40 VÜCUT AZALARIMIZ ŞAHİTLİK EDECEK
وَيَوْمَ يُحْشَرُ اَعْدَاءُ اللّٰهِ اِلَى النَّارِ فَهُمْ يُوزَعُونَ ﴿١٩﴾ حَتّٰى اِذَا مَا جَاؤُهَا شَهِدَ عَلَيْهِمْ سَمْعُهُمْ وَاَبْصَارُهُمْ وَجُلُودُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ ﴿٢٠﴾ وَقَالُوا لِجُلُودِهِمْ لِمَ شَهِدْتُمْ عَلَيْنَا قَالُوا اَنْطَقَنَا اللّٰهُ الَّذٖى اَنْطَقَ كُلَّ شَیْءٍ وَهُوَ خَلَقَكُمْ اَوَّلَ مَرَّةٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ﴿٢١﴾ وَمَا كُنْتُمْ تَسْتَتِرُونَ اَنْ يَشْهَدَ عَلَيْكُمْ سَمْعُكُمْ وَلَا اَبْصَارُكُمْ وَلَا جُلُودُكُمْ وَلٰـكِنْ ظَنَنْتُمْ اَنَّ اللّٰهَ لَا يَعْلَمُ كَثٖيرًا مِمَّا تَعْمَلُونَ ﴿٢٢﴾ “Allah'ın düşmanları, ateşe sürülmek üzere toplandıkları gün, hepsi bir araya getirilirler. Nihayet oraya geldikleri zaman kulakları, gözleri ve derileri, işledikleri şeye karşı onların aleyhine şahitlik edecektir. Derilerine: Niçin aleyhimize şahitlik ettiniz? derler. Onlar da: Her şeyi konuşturan Allah, bizi de konuşturdu. İlk defa sizi o yaratmıştır. Yine O'na döndürülüyorsunuz, derler. Siz ne kulaklarınızın, ne gözlerinizin, ne de derilerinizin aleyhinize şahitlik etmesinden sakınmıyordunuz, yaptıklarınızdan çoğunu Allah'ın bilmeyeceğini sanıyordunuz.” (Fussılet, 19-22)

41 O GÜN HAKSIZLIK OLMAYACAK
Ameller tartılırken ise hiç kimseye haksızlık yapılmayacak, yaptığı her şey adalet terazisinde tartılacaktır. وَنَضَعُ الْمَوَازٖينَ الْقِسْطَ لِيَوْمِ الْقِيٰمَةِ فَلَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْپًا وَاِنْ كَانَ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ اَتَيْنَا بِهَا وَكَفٰى بِنَا حَاسِبٖينَ "Biz kıyamet günü için adâlet terazileri kurarız. Artık kimseye hiçbir şekilde haksızlık edilmez. (Yapılan iş) bir hardal tanesi kadar dahi olsa onu (adâlet terazisine) getiririz. Hesap gören olarak herkese yeteriz."( Enbiya, 21/47)

42 İYİLİĞİN KARŞILIĞI… يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ اَشْتَاتًا لِيُرَوْا اَعْمَالَهُمْ ﴿٦﴾ فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ ﴿٧﴾ وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ ﴿٨﴾ “O gün insanlar amellerini görmeleri (karşılığını almaları) için darmadağınık geri dönüp gelirler. Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” (Zilzal, 99/6-8) Tartıda iyilikleri kötülüklerinden ağır gelenlere ne mutlu. Onlar cennete girecekler ve cennetin sonsuz nimetlerine ereceklerdir.

43 SON PİŞMANLIK NEYE YARAR Size uyarıcı da gelmişti.
وَهُمْ يَصْطَرِخُونَ فيهَا رَبَّنَا اَخْرِجْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا غَيْرَ الَّذى كُنَّا نَعْمَلُ اَوَلَمْ نُعَمِّرْكُمْ مَا يَتَذَ كَّرُ فيهِ مَنْ تَذَ كَّرَ وَجَاءَكُمُ النذ يرُ فَذُ وقُوا فَمَا لِلظَّالِمينَ مِنْ نَصيرٍ "Onlar orada, 'Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim' diye bağrışırlar. (onlara şöyle denilir:) 'Sizi,düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur." (Fatır,35/37)

44 Keşke Allah'a itaat etseydik, Peygamber'e de itaat etseydik! derler”.
PİŞMANLIK… يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِى النَّارِ يَقُولُونَ يَا لَيْتَنَا اَطَعْنَا اللّٰهَ وَاَطَعْنَا الرَّسُولَا “Yüzleri ateşte evrilip çevrildiği gün: Eyvah bize! Keşke Allah'a itaat etseydik, Peygamber'e de itaat etseydik! derler”. (Ahzab 66)

45 ÖMRÜNÜ NEREDE TÜKETTİN…
لا تزول قدمُ بن ادم يوم القيامة من عند ربه حتى يُسئل عن خمس: عن عمره فيم افناه, وعن شبابه فيم أبْلاه, وماله من اين اكتسبه, وفيم انفقه, وماذا عمل فيما علم. "Kişi ömrünü ne yolda tükettiğinden, vücudunu nerede yıprattığından, malını nereden kazanıp nereye harcadığından, bildiği ile ne iş yaptığından sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılamayacaktır.“ ( Tirmizi, Kıyame, 1)


"Hayatının Kıymetini Bil" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları