Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Çocuklarda Uyum ve Davranış Sorunları Psi. Dan. FATMA ASLAN.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Çocuklarda Uyum ve Davranış Sorunları Psi. Dan. FATMA ASLAN."— Sunum transkripti:

1 Çocuklarda Uyum ve Davranış Sorunları Psi. Dan. FATMA ASLAN

2 Çocuğunuzun hangi davranışlarını ‘problem’ olarak görmektesiniz?

3 Öncelikle bir davranışın ‘problem davranış’ sayılabilmesi için çocuğun sekiz temel psikobiyolojik yoksunluk durumu olup olmadığı denetlenmelidir.

4 Ebeveynlerin, öğretmenlerin, diğer önemli yetişkinlerin ve yaşıtlarının veya oyun arkadaşlarının dikkatini çekme veya onlar tarafından fark edilme gereksinimi Meraklarının giderilme gereksinimi Fiziksel etkinlik gereksinimi Isı ve nem düzeylerini uygun bir düzeyde koruma gereksinimi

5 Besin ve su gereksinimi Yorgunluğun azaltılması veya giderilmesi gereksinimi Cinsel dürtülerin tatmini gereksinimi

6 PROBLEM DAVRANIŞI BELİRLEYEN KRİTERLER Çocuğun gelişim yaşı nedir? Bazı davranışlar gelişimin bir gereğidir ve engellenmemelidir. Örneğin nesneleri ağzına alma bebeklerde belli bir dönem için bir keşif davranışıdır. Çocuk yapmıyor mu? Yapamıyor mu? Çocuk davranışının normal – istenen halini yapmasını bilmiyor olabilir. Davranışı problem davranış olarak ele almak yerine doğru davranışın öğretimi hedeflenir.

7 Davranış çocuğun öğrenmesini etkiliyor mu? Örneğin çocuk sürekli bir şey fırlattığı için ders yapılamıyor veya sınıfta gezindiği için ders dinleyemiyor. Davranış çocuğa ve çevresine zarar veriyor mu? Kafasını bir yere vurma, saç çekme, ısırma…

8 Davranış, çocuğun var olan becerilerini kullanmasını engelliyor mu? Örneğin; çocuk kapıdan çıkarken sürekli ayaklarını yere vurur ve bağırır. Anne – baba aceleyle çocuğa, kendisi giyebildiği halde, ayakkabısını giydirir. Herkes davranışın problemli olduğunda hem fikir mi? Evin duvarına resim yapmak anne için bir problem olurken, baba için bir yaratıcılık olabilir.

9 Bu bir sorundur demeden önce… Kendinize, belli bir kötü davranışın hangi sıklıkla ortaya çıktığını sorun. Ardından kötü davranışın yoğunluğuna bakın. Örneğin çocuğunuz kolayca sinirleniyorsa, kızgınlık onun hayal kırıklığına karşı doğal bir tepkisi olabilir. Ancak çocuğunuz kendine ya da başkalarına zarar verebilecek bir yoğunlukta sinirleniyorsa en azından sinirin yoğunluğunu azaltmak için dikkat göstermeniz gerekir.

10 Çocuğunuzun kötü davranışı konusunda gösterdiğiniz hoşgörüye dikkat edin. Örneğin kendi anlayışınız, başka ana – babaların katlanılamaz bulduğu bazı davranışları, hoş görüyle karşılama ve hatta eğlendirici bulma eğilimi içinde olabilirsiniz. Ya da okul öncesi dönemdeki bir erkek çocuğun cinsel organını sürtmesi baba için ‘oğlum erkek oldu’ anlamına gelirken anne için ‘problem’ olabilir.

11 Çocuklarının davranış sorunlarını halletmek için ana babaların kendilerinin daha disiplinli olmaları gerekir. Çocuğun davranışından önce ana babanın davranışı değişmelidir ve çocuklarının disiplinli olmaları için önce ana babaların ‘disiplinli’ olmaları gerekir.

12 Uyum; bireyin sahip olduğu özelliklerin kendi benliği ile içinde bulunduğu çevre arasında dengeli bir ilişki kurabilme ve sürdürebilmesidir. Uyumsuz çocuk; kendi benliği ve çevresiyle dengeli ve etkili ilişki kurma, geliştirme ve sürdürebilme de güçlük çeken ve bu yüzden gelişimleri sekteye uğrayan, çevresindekilerin olağan çabalarıyla düzelmeyen davranış kalıpları olan çocuklardır.

13 En Sık Karşılaşılan Uyum Sorunları Öğrenme Güçlükleri Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Alt Islatma Depresyon Davranım Bozuklukları

14 Öğrenme Bozukluğu ÇOCUĞUN kronolojik yaşı ölçülen zeka düzeyi aldığı eğitim Okuma matematik yazılı anlatım

15 Öğrenme Bozukluğu Öğrenme güçlüklerinin görünümü, çocuğun zeka seviyesi normal olmasına rağmen bahsedilen alanlarda gerekli performansı – başka bir psikiyatrik ya da organik neden olmadan – gösterememesidir.

16 İleri derecede öğrenme bozuklukları sıklıkla ruhsal sorunlarla birliktedir. Öğrenme bozukluğu daha önce ortaya çıkan bir ruhsal bozukluğun veya duygusal ve davranışsal bozuklukların nedeni olabilir. Ancak, öğrenme bozukluğu ile aynı zamanda ortaya çıkan bir ruhsal bozukluğun nedensel ilişkisini ortaya koymak her zaman olası değildir.

17 Okuma bozukluğu olan birçok çocuk okumaktan ve yazmaktan hoşlanmaz ve kaçınır. Bu gibi işleri yaparken kaygıları artar. Bu çocuklar iyileştirici eğitim almazlarsa utanma ve küçük düşme duygularından dolayı başarısız olmaya ve dolayısıyla engellenmeye devam ederler. Zaman içerisinde bu duygular daha da artar. Büyük çocuklar kızgın ve depresif olabilir ve düşük benlik saygısı gösterebilirler.

18 Yazılı ifade bozukluğu olan birçok çocuk akademik performanslarındaki başarısızlık ve yetersizlik hislerinden dolayı engellenmiş ve kızgındır. Gittikçe artan yalnızlık (izolasyon), soğuma ve umutsuzluktan dolayı kronik depresif bozuklukları olabilir.

19 Eğitimsel yardım almayan yazılı ifade bozukluğu olan erişkinlerde yazma yeteneğini gerektiren alanlarda sosyal uyumsuzluk, yetersizlik, aşağılık, yalnızlık ve yabancılaşma hisleri devam eder. Hatta bazıları yazma yetersizliklerinin ortaya çıkacağı korkusuyla mektup veya kutlama kartı yazmaktan sakınır. Bu bozukluğu olan birçok erişkin çok az yazma yeteneği isteyen ticaret, güvenlik ve diğer hizmet işlerini seçerler.

20 Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite DEHB’nin temel özelliği, kalıcı ve sürekli olan dikkat süresinin kısalığı, engellemeye yönelik denetim eksikliği nedeniyle, davranışlarda ya da bilişte ortaya çıkan ataklık ve huzursuzluktur.

21 Kısa dikkat süresi Yetersiz dürtü kontrolü Aşırı hareketlilik

22 Belirtileri Çoğu zaman elleri,ayakları kıpır kıpırdır ya da oturduğu yerde kıpırdanıp durur. Çoğu zaman oturması beklenen durumlarda oturduğu yerden kalkar. Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da tırmanır. Çoğu zaman sakin bir biçimde,boş zamanları geçirme etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır.

23 Çoğu zaman hareket halindedir ya da motor tarafından sürülüyormuş gibi davranır. Çoğu zaman çok konuşur. Çoğu zaman sorulan soruların soru tamamlanmadan önce cevabını yapıştırır. Çoğu zaman sırasını beklememe güçlüğü vardır.

24 Çoğu zaman başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer. Aşırı hareketlilik veya kıvranma Yerinde oturmada güçlük Dikkatin kolay dağılması Sıklıkla bir şeyler kaybetme

25 Kuralları takip etmede güçlük Sessizce oynamada güçlük Oyunlarda sırasını beklemekte güçlük Bir aktiviteden diğer aktiviteye kayma Sıklıkla tehlikeli aktivitelerle uğraşma

26 Tanının konulabilmesi için belirtilerin; En azından 6 ay devam etmesi 7 yaşından önce başlaması En az iki ortamda (ev – okul) oluşması gerekmektedir.

27 Alt Islatma (Enürezis) Normal gelişimleri sırasında çocuklar, genellikle 2-3 yaşları arasında mesane kontrolünü kazanmaya başlarlar. Gece kontrolü ise genellikle üçüncü ya da dördüncü yıllar arasında tamamlanmaktadır.

28 5 yaşından büyük çocukların, uyku sırasında, tekrarlayıcı nitelikte, istemsiz idrar kaçırması, bu davranışın üç ay süre ile en az haftada iki kez ortaya çıkması, okul ya da sosyal yaşantı ile ilgili bir sıkıntı nedeni olması ve durumun tıbbi bir hastalığa bağlı olmaması olarak tanımlanır.

29 Altını ıslatma ve altını kirletme zamanında tedavi edilmez ise, çocuğun yaşına uygun normal psikososyal gelişimi bozulur, anne baba -çocuk ilişkilerinde problemler yaşanır, çocuğun sosyal çevresinde (okul, arkadaş vb ) uyum problemlerine yol açar, çocuğun stres olayına uygun tepki ortaya koymamasını pekiştirir, ikincil olarak bazı bedensel problemlerin gelişmesine yol açar.

30 DEPRESYON Çocuklardaki depresyonun görünümü; aşırı sinirlilik içe çekilme üzgün bakış daha öncesinden zevk aldığı uğraşlardan zevk alamama kazanılmış işlevsellikte geriye dönüş

31 çabuk sinirlenme gün içerisinde ara sıra ağlama aşırı hareketlilik okul başarısındaki düşüş uyku ve iştah problemleri kendine güvensizlik olayları olumsuz değerlendirme

32 olaylar karşısında kendini suçlama ara sıra ölüm düşünceleri içe çekilme arkadaş ve sosyal çevresinde uyum güçlükleri okul ve ailede bazı problemler şeklinde görülebilir.

33 Özellikle çocuğu etkileyen stres etkenleri araştırılmalıdır. Bu stres etkenleri arasında; yakın veya arkadaş ölümü, göç, anne baba geçimsizliği, çocuğa yönelik cinsel ve fiziksel istismar, tabii afetler, çocukta veya aile üyelerinde bulunan tıbbi bir hastalık, anne baba veya aile üyelerinden birinde madde bağımlılığı, ekonomik sorunlar, anne veya babada psikiyatrik bir rahatsızlık sayılabilir.

34 Çocukluk çağı depresyonları çocuğun kişilik ve sosyal gelişimini doğrudan etkileyeceğinden tedavisi çok önemli olmaktadır.

35 Davranım Bozukluğu Davranım bozukluğu olan çocuklarda görülen başlıca belirtiler şunlardır; insanlara zarar verme hayvanlara zarar verme hırsızlık yalan söyleme başkalarını tehdit etme başkalarına karşı kabadayılık etme çoğu zaman kavga dövüş başlatma

36 birisini cinsel etkinlikte bulunması için zorlama isteyerek yangın çıkarma isteyerek başkalarının mülküne zarar verme ailenin yasaklarına karşı gelme toplum kurallarına karşı gelme ve buna benzer belirtiler görülür.

37 Davranım bozukluğunda; bozuk arkadaş çevresi, anne baba ilgisizliği, okul -aile iletişim problemleri, aile içi anlaşmazlıklar, ailede madde bağımlılığı, çocuklar için uygun olmayan medyanın yayınları, düşük sosyoekonomik durum, anne veya babadan birinde sabıka durumu, çocuğun herhangi bir suçtan sabıka almış olması, anne babanın herhangi birinde psikiyatrik hastalıklar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite durumu gibi durumların eşlik etmesi mevcut tabloyu daha da artırır.

38 Davranış Değiştirmede Yapıcı Yollar Değiştirmek istediğiniz belli bir davranış üzerinde karar verin. Çocuğunuza yalnızca düzenli olmasını söylemekle yetinmeyip, dışarı oynamaya çıkmandan önce kalemlerini toplamasını istediğini açıklayın.

39 Ondan ne yapmasını istiyorsanız tam anlamıyla onu söyleyin ve nasıl yapacağını gösterin. Arzuladığınız davranışı çocuğunuza yaparak göstermeniz, ne istediğinizi tam anlamıyla anlamasına yardımcı olur.

40 Çocuğunuzun istenen davranışı uygulaması karşısında övgüde bulunun. Çocuğu değil, yaptığını övün. ‘Sakince oturduğun için iyi bir çocuksun’ yerine ‘Sakince oturman çok iyi’ deyin. Övgünüzü ya da eleştirinizi çocuğunuzun davranışına yöneltin, çünkü kontrol etmek istediğiniz onun davranışlarıdır. Çocuğunuzla güç çatışmasına girmekten kaçının.

41 Orada olun. Bu, ana babaların her gün, her dakika çocuklarıyla birlikte olması anlamına gelmez. Özellikle okul öncesi çocuklarının neredeyse sürekli olarak gözetime ihtiyaç duydukları anlamına geliyor.

42 Geçmiş hakkında söylenmeyin. Kötü davranışı geçmişte bırakın ve ikide bir o konuya girmeyin. Eğer çocuk hata yaparsa, ona sürekli olarak hatasını hatırlatmak yalnızca kızgınlığa yol açacak ve kötü davranışın tekrarlanma olasılığını artıracaktır.

43 Kızgınlıkları ifade edebilecekleri uygun yollar öğretin. Çoğu çocuk kızgınlığını uygun olmayan fiziki tepkilerle ifade eder (yumruk atma, başını duvara vurma, diğer çocuklara saldırma vb.) Bu çocuklara kızgınlıklarını fiziki olarak uygun yollarla ifade etmeleri öğretilmelidir. Örneğin kum torbasına vurmak, kağıt veya kumaş yırtmak, uygun bir mekanda duvara çamur atmak, suyla oynamak gibi.

44 Sözel olarak da küfretme yerine, çocuğa ‘kızgınım’, ‘beni delirtiyorsun’ demesi öğretilebilir veya bu amaçla düzenlenmiş ‘Kızgınlık Odası’ adı konmuş bir özel odaya çocuk tek başına alınır ve kum torbasına vururken istediği şekilde sözel tepkide bulunması sağlanır. Böyle bir oda aynı zamanda ağlamak, haykırmak, tepinmek, elindekileri fırlatmak gibi çocuğun hiddet nöbetleriyle baş etmesini sağlamak için de kullanılabilir.

45 Problem Davranışla Baş etme En Sık Kullanılan Yöntemler Görmezden gelme Mola verme Doyum Çevresel Düzenleme

46 Görmezden Gelme Çocuk dikkat çekmek için istenmeyen davranışa başvuruyorsa, çevredeki kişilerin bu davranışa ilgi göstermemesi halinde, çocuk o davranışı yavaş yavaş yapmamayı öğrenir.

47 Görmezden Gelme Unutulmamalıdır ki; Bu teknik, davranış dikkat çekmeye yönelikse uygulanmalıdır. Teknik davranışın her meydana gelişinde kararlı bir şekilde uygulanmalıdır. Görmezden gelmenin uygulanmaya başlanmasıyla uygun olmayan davranışın sayısında artış görülebilir. Dolayısıyla tolere edilemeyecek davranışlar için kullanılmamalıdır (Örneğin; çocuğun başını yere vurması, yanındakini ısırması vb.)

48 Görmezden Gelme İstenmeyen davranışı sürdüren pekiştireçleri her zaman denetim altına alamazsınız. Örneğin mastürbasyon olayını ele aldığımızda, sadece bu davranışı görmezden gelmek, sönmesi için yeterli olmayabilir, çünkü davranışın yapılması kendi başına çocukta bir tatmin duygusu yaratır. Davranış, kimin dikkatini çekmeye yönelikse o kişi tekniği mutlaka uygulamalıdır. Dolayısıyla tekniğin başkalarına öğretilmesi gerekecektir. Davranış ortaya çıkmadığında çocuk mutlaka ödüllendirilmelidir.

49 Mola (Ara) Verme Ara verme tekniği çocuğun o andaki çevresinden soyutlanarak, tek başına başka bir odada davranışlarının pekiştirilmesine son verme ile ilgilidir.

50 Mola (Ara) Verme Seçilecek oda veya yerin çocukta iz bırakıcı, ürkütücü bir yer olmamasına özen gösterilmesi gerekir. Ayrıca seçilen yer uyarıcılardan (oyuncak, televizyon, kalem vb.) mümkün olduğu kadar arındırılmalıdır

51 Mola (Ara) Verme Genellikle bu teknik 30 saniye ile 10 dakika arasında değişen sürelerde kullanılır. Çocuk ne kadar küçükse süre o kadar kısaltılmalıdır. Çocuk ara verme odasına sakin bir şekilde götürülmeli ve kendisine ara vermenin son bulma koşullarına ilişkin bilgi verilmeli, fakat asla tartışılmamalıdır.

52 Mola (Ara) Verme Çocuğun serbest bırakılması için önceden belirlenen zaman süresi içinde uyumsuz davranışı bırakmış olması gerekir. Örneğin hiddet nöbetleri nedeniyle çocuk soyutlandıysa, 5 dakikalık bu ara verme süresini izleyen 10 saniyelik bir sükunet devresinin takip etmesi beklenir. Bu sükunet devresinden sonra çocuk serbest bırakılır.

53 Doyum Çevresinden ilgi göremeyen bir çocuk sadece bunun gerçekleşmesi için daha fazla çaba göstermez, aynı zamanda bunu elde etmek için çok daha farklı yollar dener. Bunlardan bazıları istenmeyen davranış şeklinde ortaya çıkar.

54 Doyum İşte bu gibi durumlarda, çocuğun sadece olumlu davranışlarına yeterince ilgi gösterilip pekiştirilirse, çocuğun çevresinin dikkatini çekme konusunda duyduğu yoksunluk duygusu ortadan kalkar ve çocuğun olumsuz davranış göstermesine gerek kalmaz.

55 Doyum İstenmeyen herhangi bir davranışı ‘yapma’ demek yerine yapmasını teşvik ederek de çocuğun doyuma ulaşması sağlanabilir.

56 Doyum Bu tekniğin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için aşağıda verilen 3 koşulun karşılanmasına dikkat edilmelidir; Çocuğun pekiştirece ulaşımını zorlaştıran her türlü engel ortadan kaldırılmalıdır. Söz konusu pekiştireç sık aralarla uzun bir müddet, örneğin günler, haftalar boyunca sunulmalıdır. Çocuk reddetmeye başlayana kadar pekiştireci sunmaya devam etmelidir.

57 Çevresel Düzenleme Yapılan davranış analizi sonucunda bir ön uyaranın davranışı başlattığı görülürse davranışı başlatan uyaran ortadan kaldırılır. Örneğin ders çalışmaya başlandığında, etraftaki dağınık oyuncaklar çocuğun dikkatini dağıtıyorsa ve çocuk ders yapmayı reddediyorsa, önlem olarak ders çakışmaya başlamadan önce oda toparlanabilir.

58 TEŞEKKÜRLER…


"Çocuklarda Uyum ve Davranış Sorunları Psi. Dan. FATMA ASLAN." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları