Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KADIN SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KADIN SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI"— Sunum transkripti:

1 KADIN SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI
KSEP BÜLTEN KADIN SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI Ekim 2014 Kadın Sağlığı ve Yasal Mevzuat KSEP Değerlendirme Toplantısı KSEP 11. Eğitici Eğitimi Meme Kanseri

2 KADIN SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI
KSEP BÜLTEN KADIN SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI 1 Merhaba Göçle gelen kadınların olası sağlık riskleri: - Sosyal güvenlik yetersizliği, kötü barınma ve çevre koşulları, yetersiz beslenme ve fiziksel tehlikelerin artması sonucu güvenli anneliğin mümkün olmaması, - Göç eden genç kız ve kadınların daha fazla cinsel şiddete maruz kalması, Göç eden kadının etkin gebeliği önleyici yöntemlerden yararlanmaması ve güvensiz koşullarda düşük yapması, Değişken ve hareketli nüfus yapısının CYBH’ın yayılmasında uygun bir ortam oluşturması Yerel yönetimler, kamu ve sivil toplum örgütleri bu göç-yoksulluk ve savaşın kadın üzerindeki bu etkilerini göz önüne alarak, bu duyarlılıkla planlarını yapmalıdırlar. Tüm KSEP eğitmenleri değişik kültür ve sosyo-ekonomik gruplardan oluşan kadınlara KSEP ile ulaşmaya devam edecektir. KSEP eğitim dönemi Ekim 2014 itibariyle başladı. KSEP, yeni kadınlar ve aramıza katılan yeni eğitmenlerle devam ediyor. Türkiye’de var olan iç göçe eklenen dış göçle birlikte KSEP’nın kadınların hayatındaki önemi artıyor. Günümüzde var olan savaş ve zorunlu göç önce kadın ve çocukları etkilemektedir. Kadınlar, erkeklerden farklı olarak bu süreçten daha fazla etkilenirler. Kadın olmalarından kaynaklı bedensel ve ruhsal sağlıklarını bozan, zarar verici uygulamalar, cinsel istismar, cinsel şiddet, aile içi şiddet gibi baskılar kadınların ülkelerini terk ederek başka bir ülkeye sığınmalarına neden olmaktadır. Kadın ve çocukların Türkiye’de kaldıkları/konakladıkları mekanlar , toplu yaşam, statüleri sağlık davranışlarını olumsuz etkilemekte, sağlık hizmetine ulaşımı zorlaştırmakta ve sağlık sorunlarını artırmaktadır. Kadınlar genel olarak kadın sağlığı, hijyen ve aile planlaması konusunda desteksiz durumdadırlar. Hamile kadınların sağlık hizmetlerine erişimi yok denecek kadar azdır ve doğum zamanı gelmiş olan kadınlar olumsuz şartlarda doğum yapmak zorunda kalmaktadırlar. Ayrıca var olan koşullar HIV/AIDS gibi ölümcül sonuçlara neden olabilecek hastalıkların bulaşması ve güvensiz koşullarda düşük yapma riskini arttırmaktadır. İstatistiklere göre dünyadaki mültecilerin yüzde 70’i kadın ve çocuk. Türkiye’de durum farklı değil.  Türkiye’ye gelen/kaçan Suriyelilerin sayısı üç yılda, resmi söylemle 1 milyon 600 bini, alanda çalışan sivil örgütlerin söylemi ile 2 milyonu  aşmış durumda. Türkiye’de mülteci, sığınmacı kadınların yaşadıkları sorunlar çeşitlilik göstermektedir. Sorunların niteliği kadının yalnız veya kocası ve çocuklarıyla beraber olması veya aile reisi olması vb. değişkenlere göre farklılık göstermektedir. Dikkat çekici unsur sığınmacı kadınların bütün durumlarda ciddi risklere açık durumda olduklarıdır. Sığınmacı kadınlar bütün sığınmacıların karşılaştıkları ekonomik, sosyal, psikososyal sorunların yanında cinsiyet ve toplumsal cinsiyet yüzünden çeşitli sorunlara maruz kalmaktadırlar.

3 KADIN SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI
2 KADIN SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI Eğitim dönemi için değişiklikler KSEP eğitim dönemi Ekim ayı itibariyle başladı. Kadın sağlığı ve kadın hakları için oluşturulmuş KSEP yeni eklenen eğiticileri ile bu dönemde de devam ediyor. Kadın, çocuk ve insan hakları temelinde oluşturulmuş KSEP eğitmenleri aynı temel ilkeler doğrultusunda kadınlarla bir araya gelmektedir. KSEP eğitmenleri ve kadınları ile birlikte oluşturulmuş bu ilkeler; Eğitimci programı yürütürken “uzman” değil, “eğitimci” rolünde olmalıdır. Eğitimci konuları “öğretmen” değil, “kolaylaştırıcı” olarak aktarmalıdır. Program kapalı grup çalışması şeklinde yürütülür ve 13 hafta sürer, 2. haftadan sonra gruba yeni katılımcı alınmaz. Katılımcılarla haftada 1 defa bir araya gelinir, her oturumda 1 konu paylaşılır, her konu 90 dakika sürer. Eğitimci modüllerdeki konuları, ana mesajları, malzemeleri ve aktiviteleri değiştiremez veya iptal edemez. Eğitimci kendi değer ve inanışlarına ters düştüğü gerekçesiyle modüldeki bazı konuları anlatmamazlık yapamaz. Eğitimci programı yürütürken kendi değerlerini, inançlarını, ideolojik görüşlerini ve fikirlerini gruba yansıtmamalı ve bunların savunuculuğunu yapmamalıdır. Eğitimci, programı uygularken dil, din, inanç, etnik köken, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, bedensel özellikler, eğitim durumu, ideolojik görüş, medeni hal, sosyoekonomik durum vb. özellikler bakımından ayrımcılık yapamaz. Eğitimci toplumsal cinsiyet eşitliğini göz önünde tutmalı, çocuk istismarını önleme ve engelleme konusunda bilgili olmalı, erkek yaş evliliklerine duyarlı olmalı ve her türlü ayrımcılık üzerinde durmalıdır. Yeni dönem eğitimlerine başlarken paylaşım ve değerlendirme toplantıları sonrasında program içinde bazı değişiklikler ve eklemeler yapıldı. Bunlar; Cinsel/Üreme Organları ve İşlevleri Modülü: Programın ikinci haftasında anlatılan bu konuda kadın bedeninin önemli bir işlevi olan “adet dönemi” nin daha detaylı konuşulması ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Kadınların adet dönemini “kirlilik, hastalık” olarak tanımlamalarının önüne geçmek, kendilerine ve adet kanamasına böyle sıfatlar vermemeleri için, oluşan bu algının nedeninin tartışılması gerekmektedir. Bu konuda adet konusunda kadınların adet ile ilgili alışkanlıkları ve düşünceleri öğrenilmeli ve doğru bilgiler verilmelidir. Temizlik- beslenme modülü: Geçmiş eğitim dönemlerinde ayrı haftalarda anlatılan temizlik ve beslenme konusu artık aynı hafta ve her biri 45 dakikalık oturumlar şeklinde gerçekleşecektir. Cinsellik modülü: Cinsellik KSEP kadınlarından gelen talep doğrultusunda iki haftaya çıkarılmış ve kadınların daha geniş tartışması için ek çalışmalar eklenmiştir. Namus - bekaret kavramları: İlk konu anlatımının gerçekleştiği ikinci haftadan itibaren katılımcı kadınların sık sık dile getirdikleri, soru sordukları namus-bekaret kavramları üzerinden kadın /insan hakları kapsamında, bilimsel dayanaklarla, kaynak çeşitliliğini artırarak , kadına zarar vermeden tartışmaların yürütülmesi gerekmektedir.    KSEP SEMİNERLERİ Kadın Sağlığı Eğitim Programında işbirliği yapılan kurum/ kuruluşlar ve KSEP eğitmenlerinden gelen talepler doğrultusunda kadın sağlığı konularında kadınlara yönelik seminer programı hazırlanmaktadır. Seminer programının amacı; kadınların bu bilgilere ulaşmalarını sağlamak, koruyucu sağlık konusunda farkındalıklarını yükseltmek, KSEP’e katılımlarını artırmak, yerel yönetim ve STK’ların kadın sağlığı konusunda daha fazla rol almalarını sağlamaktır. Öngörülen konularda her başlık için görsel sunum ve bilgi notu hazırlanmaktadır. KSEP Seminerlerinde yer alması öngörülen konu başlıkları: Kadın-Erkek Üreme Organları Kadın Sağlığı Sorunları Çocuk ve Ergenlere Cinsel Eğitim Gebeliği Önleyici Yöntemler Temizlik, beslenme Güvenli annelik 

4 KADIN SAĞLIĞI ve YASAL MEVZUATLAR - II
KSEP BÜLTEN 3 KADIN SAĞLIĞI ve YASAL MEVZUATLAR - II Kadın sağlığı ile ilgili hakların bilinirliğini artırmak, kadınları ve kadın merkezlerini bu konuda bilgilendirmek amacıyla Kadın Sağlığı alanında yasalar ile ilgili paylaşımlarımıza devam edeceğiz. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 74. Maddesi: "Gebe veya Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik" Gebe veya emziren çalışan günde 7 buçuk saatten fazla çalıştırılamayacak. 150 kadın çalışanı olan iş yerlerinde 0-6 yaşındaki çocuklar için yurtlar kurulacak. İşveren, gebe veya emziren çalışanın sağlık ve güvenliği için tehlikeli sayılan kimyasal, fiziksel, biyolojik etkenlerin ve çalışma süreçlerinin çalışanlar üzerindeki etkilerini değerlendirecek, sonuca göre gerekli önlemleri alacak. Sağlık raporu ile gerekli görüldüğü takdirde gebe çalışan, sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılacak. Bu halde çalışanın ücretinde bir kesinti yapılmayacak. Ancak çalışanın başka işe aktarılması mümkün değilse, sağlık ve güvenliğinin korunması için gerekli süre içinde, isteği halinde çalışanın tabi olduğu mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla ücretsiz izinli sayılması sağlanacak ve bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmayacak. Kadın çalışanlar, gebe olduklarının sağlık raporuyla tespitinden itibaren doğuma kadar geçen sürede gece çalışmaya zorlanamayacaklar. Doğum yapmış çalışanın doğumu izleyen bir yıl boyunca gece çalıştırılması yasak olacak. Gebe çalışanlara gebelikleri süresince, periyodik kontrolleri için ücretli izin verilecek. Emziren çalışanların, doğum izninin bitiminde ve işe başlamalarından önce, çalışmalarına engel durumları olmadığının raporla belirlenmesi gerekecek. Gebelik-lohusalık izinleri Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir. Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır. Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller için ücretli izin verilir. Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz. Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır. 

5 Sayı 6 4 Evlilik yaşı Madde 124: (1) Erkek veya kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemez. (2) Ancak, hakim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple 16 yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir. Madde 230: (1) Evliyken başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. (2) Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimseyle evlilik işlemi yaptıran kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (3) Gerçek kimliğini saklamak suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. (4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı zaman aşımı, evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. (5) Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini (dini nikah) yaptıranlar hakkında 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilir. Ancak, medeni nikah yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar. (6) Evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden bir evlenme için dinsel tören yapan kimse hakkında 2 aydan 6 aya kadar hapis cezası verilir. Kadının soyadı Madde 187: Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır, ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Cinsel saldırı Madde 102: (1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır. (3) Suçun; a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından, d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte, e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.  (4) Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. (5) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur. Türkiye genelinde 18 bin çocuğun cinsel istismara uğradığı belirtiliyor. Son 10 yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısının ise 250 bin. Türkiye'de tahmin edilen çocukluk çağı cinsel istismarı 3 kız çocuğundan biri, 5 erkek çocuğundan biri şeklinde. BM Nüfus Fonu Türkiye’deki araştırmalarında, 2011 yılında 20 bin ailenin, 16 yaşından küçük kızlarını evlendirebilmek için dava açtığını ve yine Türkiye’de 18 yaş altı 'Çocuk evlilik' oranı ortalaması %28 olduğunu bildirdi.

6 KSEP DEĞERLENDİRME TOPLANTISI 2013-2014
Kadın Sağlığı Eğitim Programı’nı uygulayan eğitmenleri bir araya getirerek, izlem çalışmalarından elde edilen sonuçlar ışığında programa ilişkin bilgilerini tazelemek, deneyim paylaşımı ve sosyal aktivitelerle motivasyonlarını arttırmak amacıyla her yıl değerlendirme toplantısı yapılmaktadır. 16-19 Eylül 2014 tarihleri arasında Diyarbakır’da gerçekleştirilen toplantıya 28 KSEP eğitmeni, 5 KSEP katılımcısı katıldı.  16 Eylül 2014 Salı günü değişik illerden gelen KSEP eğitimcileri ile birlikte akşam yemeğinin ardından tanışma oturumu yapıldı. KSEP eğitimcileri; geldikleri illeri, KSEP deneyimlerini grupla paylaştılar. 17 Eylül 2014 de değerlendirme toplantısının açılışını Program Koordinatörü Eylem Karakaya yaptı. Eylem Karakaya KSEP’nın gelişim sürecini paylaştıktan sonra Yenişehir Belediyesi Epidem Kadın Danışma Merkezi KSEP eğitimine katılan 5 kadın KSEP ile ilgili düşüncelerini ve yaşamlarını nasıl etkilediğini anlattılar. “Burada en önce haklarımızı öğrendik.” “Bazı bilgilerimizin doğru olduğunu, bazı bilgilerimizin ise ne kadar yanlış olduğunu fark ettik.” “Eğitimde konuştuklarımızı ben arkadaşlarıma da anlatıyorum. Onlarda bunları bilmiyorlar.” “Epidem de başka kursalara gelirken bu konular ilgimi çekti, ben de gelmeye devam ettim”. “Bizim buralarda kadınların hakları pek önemsenmiyor, neleri yapıp yapamayacağımı öğrendim.” KSEP eğitimcileri Feride Özdağ, Fatoş Eren, İlkay Tanyer ve Mükrüme Dursun KSEP grupları ile ilgili deneyimlerini paylaştılar. Bağlar Belediyesi Ana Çocuk Sağlık Merkezi sorumlu doktoru Özlem Anlı yerel yönetimlerin kadın sağlığı sorunlarına bakışını ve kendi belediyelerinin kadın sağlığı çalışmalarını anlattı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığına bağlı Sağlık merkezinde; 1 sorumlu,,1pratisyen Hekim,1 Diş Hekimi, 6 Hemşire, 4 laborant, 2 Röntgen teknikeri, 1 eczacı, 1 idari ve 3 hizmetli personel ile hizmet vermektedir yılında kurulan sağlık merkezinde herhangi bir ücret talep edilmeden sosyal güvencesi olsun olmasın tüm halka sağlık hizmeti verilmektedir. Kurulduğundan bu yana toplam kişinin Muayene, Laboratuar, Röntgen, Diş, Enjeksiyon, Ana Çocuk Sağlığı alanında hizmet verilmiş ve ilaçları imkanlar ölçüsünde karşılanmaktadır. Dr. Anlı sağlık tanımına siyasal iyilik halinin de eklenmesi gerektiğini belirtti. Anlı kendi belediyesinin kadın sağlığına önem verdiğini, kendi politikaları arasında yer aldığını buna karşın hala yetersiz olduğunu söyleyerek, şu soruların sorulması gerektiğini belirtti: Yerel yönetim bütçeleri kadın eksenli mi? Sağlığı ne kadar yer ayrılıyor? İzmir Kadın Dayanışma Derneği’nden Hale Kolay, Sarıyer Belediyesi’nden Çiğdem Algür, Yenişehir Belediye’nden Azize Kaya kendi bölgelerine ilişkin kadın sağlığı sorunlarını paylaştılar. İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’a ait kadın sağlığı verilerine illerin halk sağlığı müdürlüklerinden istendiği, fakat bilgilere ulaşamadıklarını belirttiler. Eğitmenlerin sunumlarının ardından aşağıdaki başlıklarda tüm grupla tartışma yürütüldü. Tartışmanın ardından iller bazında hastane, kürtaj yapılan merkezler, gebeliği önleyici yöntemleri uygulayan merkezlerin listesinin tüm eğitmenlerle paylaşılmasına karar verildi.

7 KSEP BÜLTEN İllerin yaptığı kadın sağlığına ilişkin durum saptama sunumundan sonra aşağıdaki sorular tartışıldı: Nüfus politikaları kadınları nasıl etkiliyor? Kürtaj tartışmaları aslında niye yapılıyor? Gebeliği önleyici yöntemler neden yok? Kadınların çalışma hayatında getirilmeye çalışılan kanunlar neyin göstergesi? Sağlıkta dönüşümün kadın sağlığı üzerine etkileri neler? Genel sağlık sigortası ve kadın sağlığını nasıl etkiliyor? Performans odaklı çalışmanın kadın sağlığı üzerine etkileri neler? Erken yaşta evlilikler ve gebelikler Kadın Sağlığı ve Yasal Süreçler ile ilgili bilgilendirmeyi Av. Nermin Kaplan yaptı. Kaplan, Analık sigortası, Cinsel taciz-tecavüz durumunda kürtaj, yasal kürtaj süresi, evlilik yaşı gibi konularda KSEP eğitmenlerinin sorularını yanıtladı. İstismar ile ilgili son yapılan yasal düzenlemenin Haklar modülüne yansıtılmasına karar verildi. KSEP katılımcı kadınlarından gelen sorunların cevaplanması, cinsellikle ilgili mitlerin tartışılması için Eylem Karakaya Kadın cinselliği/orgazmı konusunu paylaştı. KSEP modülleri içinde yapılan yeni bilgi güncellemeleri/değişiklikleri hakkında KSEP eğitmenlerine bilgi verildi. Akşam KSEP grubu ile Erdebil Köşkünde yemek yendi. 18 Eylül 2014, Perşembe KSEP eğitimcileri gruplara ayrılarak (İstanbul, İzmir, Diyarbakır-Batman-Mardin, Siirt-Şırnak-Kilis-Ağrı) “Kadın sağlığı sorunlarının çözümünde neler yapılabilir, kimlerle yapılabilir, nasıl yapılabilir”i tartıştılar ve önerilerini sıraladılar. KSEP seminer paketi hakkında bilgi paylaşımı yapıldıktan sonra, seminer uygulama becerileri, ppt sunumu yaparken uyulması gerekenler, seminerler ve kapalı grup arasındaki farklar eğitmenlerle çalışıldı. KSEP uygulamalarında karşılaşılan sorunlara ilişkin vaka çalışması yapıldı. Vaka çalışmaları Kadir Akbulut kolaylaştırıcılığında tüm eğitmenlerle birlikte gerçekleştirildi. KSEP ilkeleri ve KSEP gelecek dönem hedefleri konuşuldu. KSEP eğitmenleri ile Diyarbakır Ziya Gökalp ÇATOM’a ziyarete gidildi. Ziya Gökalp ÇATOM eğitmeni Fatoş Eren ÇATOM çalışmaları ve kadınlara yapılan etkinlikler hakkında KSEP eğitmenlerini bilgilendirdi. Öneriler; İllerde çalıştay düzenlenerek ; belediyeler, MEB, baro, sağlık müdürlüğü, emniyet gibi kurumlar çağırılıp, KSEP verileri ve ihtiyaçlar/sorunların paylaşımı Tanıtım, broşür, afiş, sosyal medya çalışmalarını, görselleri artırma Her yıl alana yönelik raporları daire başkanlıklarına sunmak Yıllık raporları basınla paylaşmak Üniversitelerin halk sağlığı bölümleri ile işbirliği yapmak Üniversite öğrencilerine, meslek odalarına, sendikalara seminerlere gitmek Lobicilik; YEEP stratejik planının uygulanması yönünde baskı, belediyelerin web sitelerine hastane-kurum bilgileri, kürtaj ve yöntem uygulanan yerlerin listesinin paylaşımı Kamu spotu-farkındalık videoları (tek, tek birkaç konuda)

8 Sayfa 2 - 3 KSEP 11. EĞİTİCİ EĞİTİMİ 11. KSEP Eğitici Eğitiminin ilk bölümü yine birbirinden farklı iller ve kurumlardan katılan 19 eğitici adayı ile Ekim tarihlerinde İzmir Bornova Öğretmen Evi’nde tamamlandı. İstanbul Avcılar Belediyesi’nde geçen yıl bir eğitici adayının katılımı ile KSEP çalışmaları başlatılmıştı. Bu yıl iki yeni eğitici adayının daha katılmasıyla Avcılar Belediyesi KSEP çalışmalarını arttırıyor. İstanbul’dan ilk defa bir eğitici adayını katan ASASEM- Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği, bu yıl KSEP ile daha fazla göçmen ve sığınmacılara ulaşacak. 10 eğitici adayı ile en fazla katılım İzmir ilinden oldu. Üst protokol anlaşması yaptığımız İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden 11. eğitime üç yeni eğitici daha katıldı. Bugünden itibaren Büyükşehir Belediyesi’nde toplamda 11 KSEP eğitici arkadaşımız grup çalışmalarına devam ediyor olacak. Daha önce 6 katılımcısı ile var olan Bornova Belediyesi bu sefer bir eğiticisini daha KSEP bünyesine katarak ortak çalışmamıza biraz daha güç katmış oldu. KSEP, yeni katılım talepleri ile her eğitici eğitiminde biraz daha büyüyor. 11. Eğitici eğitimine Çiğli Belediyesi’nden bir, Urla Belediyesi’nden iki, Karabağlar Belediyesi’nden iki, Gaziantep Belediyesi’nden bir,Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden iki, Şırnak’tan iki yeni eğitici adayı katıldı. Toplamda 11 eğitici eğitimine 191 KSEP eğitici adayı katıldı. Türkiye’nin her bölgesinden KSEP’na katılımda bulunan eğiticilerimiz var. Bu eğitimle aramıza yeni katılan eğitici adaylarımızdan bazıları dahil oldukları kurumlardaki KSEP eğiticilerinden KSEP sürecini uzaktan gözlemlediler ve aynı özveri ile KSEP çalışmalarına katılmak istediler. KSEP ile ilk kez işbirliği anlaşması yapan kurumlardan katılan arkadaşlar ise birlikte çalışacakları kadınlara kattıkları yeni eğitim süreci için heyecanlıydılar yılı yeni KSEP döneminde, eğiticiler arasında daha da güçlenen iletişim kanalları ile grup deneyimleri ve yeni bilgiler paylaşılmaya devam edecek. İSİMLER KURUMLAR İLLER Canan Mırık Avcılar Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü İstanbul Müge Giray Eda Yakıt ASASEM – Sığınmacılar Ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği Aslı Zeynep Gülçay Kılıç İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Çalışmaları Şube Md. Kadın Sığınmaevi İzmir Deniz İzbudak Özdemir İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Danışma Merkezi – Kadın Sığınma Evi Neşe Arslantaş Jülide Aslan Çiğli Belediyesi Arife Gökçeoğlu İzmir Kadın Danışma Merkezinde Zehra Bekişoğlu Bornova Belediyesi Kadın Konukevi Seda Salihoğlu Urla Belediyesi Ferda Yapıcı E. Zeynep Kürümoğlu Karabağlar Nuray KAYA Emine Akışık Bursa Büyükşehir Belediyesi/Sosyal Hizmetler Şube Md. Bursa Eda Abdullahoğlu Şükriye Hakiçi Silopi Belediyesi Viyan Kadın Danışma Merkezi Şırnak Yasemin İneç Cizre Belediyesi Sitiya-Zin Kadın Danışmanlık Merkezi Ayşe Yaşar Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kadın Sığınma evi Gaziantep Şule Dursun TAP Vakfı

9 İLLERDEN HABERLER KSEP Trabzon Kadın Sağlığı Çalıştayı
BÜLTEN Sayı 6 Mart 2014 İLLERDEN HABERLER Trabzon Kadın Sağlığı Çalıştayı Kadın sağlığı koşullarını ve verilerini paylaşmak; yerel yönetimler ve kadın çalışması yapan sivil toplum kuruluşlarını bu alana katkılarını arttırmak amacıyla TAP Vakfı 2014 yılında Nisan–Haziran aylarında Diyarbakır, Gaziantep ve Bursa illerinde “Kadın Sağlığı Çalıştayları” yapmaya başladı. 27 Ekim 2014 de Trabzon’da gerçekleştirilen çalıştaya yerel yönetimler, Halk Sağlığı Müdürlüğü, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve sivil toplum kuruluşları (40 kişi) katıldı. Toplantı açılışını TAP Vakfı Genel Koordinatörü Nurcan Müftüoğlu ve Halk Sağlığı Müdürü Dr. Köksal Hamzaoğlu yaptı. Müftüoğlu konuşmasında “Aile Planlaması” kavramından “Üreme Sağlığı” kavramına nasıl gelindiğini, 1994 – Kahire – Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda (ICPD)alınan kararları ve Türkiye’nin de kabul ettiği temel noktaları vurguladı. Müftüoğlu konuşmasını Türkiye deki üreme sağlığı verilerini 2008 TNSA verileri üzerinden paylaştı. Halk Sağlığı Müdürü Köksal Trabzon ili kadın sağlığı durumunu paylaştı. 2013 yılında yüz binde 9.9 (1 anne ölümü), 2014 ilk 9 ayda ise 0’dır. Hastanede yapılan doğum oranımız 2013’de %99.8, 2014 ilk 6 ayda ise %99.9'dur. 2014 ilk 9 ayda 113 bin kişiye üreme sağlığı hizmeti verilmiştir. Toplantının ikinci kısmında katılımcılar önce Tarbzon’da kadın sağlığı alanında gözlemledikleri sorunları sıraladılar: Karuyucu sağlık merkezleri Bilgiye ulaşım yetersizliği Hassas grupların üreme sağlığı sorunları Ergenlerin üreme/cinsel sağlık sorunları Uluslararası Erkekler ve Erkeklikler Sempozyumu Eleştirel Erkeklik İncelemeleri İnisiyatifi tarafından ilki düzenlenen sempozyum 11-13 Eylül'de İzmir'de Tepekule Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. Birçok meslek grubunun değişik alanlarda erkeklik üzerine yaptıkları çalışmaları sundukları ve tartışıldığı sempozyumda Eylem Karakaya ESEP’nın pilot çalışmasını sundu. Çalışma ve çalışma sonuçları katılımcılardan ilgi gördü. Hayat Televizyonu & Ekmek ve gül Programı Hayat televizyonu Ekmek ve Gül programında Kadın sağlığı sorunları ve kadın şiddeti arasındaki ilişkiyi tartıştık. Kadın sağlığı ile ilgili gerçekleşen hak ihlallerinin kadına yönelik şiddetten ayrı tutulamayacağını ifade eden KSEP program koordinatörü Eylem Karakaya, kadınların bilgilenmesi ile hizmet talebinin artacağını, sistem aksaklıklarına karşı kadınların daha duyarlı olacağını belirtti. Sorunların ardından çözümleri tartışıldı. Yerel yönetimin öncülüğünde kadın sağlığı merkezlerinin kurulması (sağlık, eğitim, spor desteği verilecek mekanlar) Okullarda ergenlere yönelik cinsel eğitimlerin verilmesi Milli eğitim il müdürlüğü işbirliğinde rehberlik birimleri ile çalışmalar düzenlemek İlçelerde bulunan gençlik danışmanlık merkezlerinin aktif hale getirilmesi Okullarda ailelere yönelik eğitimler verilmesi Belediyenin, kaymakamlığın ve valiliğin web sitelerinde yapılan çalışamaların duyurulması Bilgilenme hakkı ile ilgili kamu spotlarının oluşturulması Yapılan çalışmaları, kadınların ildeki başvuracakları yerleri anlatan basılı materyallerin olması ve kadınlara ulaştırılması Toplantıdan çıkan sonuçların YEEP nın revizyonunda kullanılmasına karar verildi.

10 ERKEK SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI (ESEP)
KSEP BÜLTEN Sayı 6 Mart 2014 ERKEK SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI (ESEP) Erkek Sağlığı Eğitim Programı (ESEP), erkeklerin üreme ve cinsel sağlık konusunda bilgilenmelerini sağlayarak koruyucu sağlık bilincinin yükseltilmesini desteklemek amacıyla oluşturulmuştur. Erkeklerin üreme sağlığı ve üreme organ hastalıkları da hayatlarında bir tabu olarak yerini almaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin erkek üzerine yüklediği roller ve beklentiler erkeklerin üreme sorunlarını, cinsel sorunlarını konuşmalarını ve sağlık hizmeti almalarını engellemektedir. Erkeklerin üreme ve cinsel sağlık konularında bilinç ve farkındalıklarının arttırılması, olumlu tutum ve davranışlar geliştirmesi için doğru bilgi kaynaklarına ihtiyacı vardır. Bu amaçla geliştirilen ESEP, 7 oturumdan oluşan ve 90’ar dakikalık 7 modülün, 18 yaş üstü erkeklerden oluşan kişilik kapalı grup çalışması şeklinde, görsel eğitim materyalleri eşliğinde uygulanır. Oturum başlıkları; İlişkiler ve İletişim, Bedeni tanımak, Cinsellik I, Cinsellik II, Üreme sağlığını korumak, Cinsel haklar, Değerlendirmedir. Program önce pilot çalışma ile test edilecek, ardından yaygınlaştırılacaktır. Pilot çalışmanın Eylül 2013 – Ağustos 2014 arasında İzmir ve İstanbul’da 5 belediye, 8 kurumsal işbirliği ile 15 kadın eğitici tarafından gerçekleştirilmesi planlandı. Kadın Sağlığı Eğitim Programı eğitmeni 15 eğitmenin ESEP’nı uygulayabilmesi için 5 günlük eğitici eğitimi verildi. Pilot çalışmada 3 kadın eğitmen tarafından 4 grup oluşturularak 50 erkeğe ulaşıldı. Eğitim programı; ön-son testlerle, gözlemci notları ve eğitim raporları ile değerlendirildi. “Burada eğitim için konuşuyoruz. Bunları kahvede konuşsak ‘ne edepsiz adamsın’ der, bizi kovarlar, aforoz ederler.” “Cinselliğimizin toplum baskısı altında yığılıp kaldığını fark ettim.” “…. ne kendi bedenimizi ne de kadınların bedenini tanımıyormuşuz.”

11 Türkiye’de oluşturulmuş ilk erkek sağlığı eğitim programı.
KSEP BÜLTEN Sayı 6 Mart 2014 İstanbul’da 23 erkeğin katılımı ile iki grup, İzmir’de 27 erkeğin katılımı ile iki grup eğitim yapıldı. ESEP’na katılan erkeklerin yarısı 35 yaş altı, %60’ı evli, %80’inin eğitim durumu lise ve üzeri, %84’ü çalışan ve çoğunluğu sosyal güvenceye sahipti. Tamamı aktif cinsel yaşama sahip olan erkeklerin %46’sı kondom kullanırken %40’ı geri çekme kullanmaktadır. Katılımcıların %88’i testis muayenesi yaptırmamış, %90’ı üreme organları kontrolü için sağlık kuruluşuna gitmemiş, %5’i ise üreme-cinsel yollarla ilgili sağlık sorunları yaşamışlardır. Eğitimden notlar Türkiye’de oluşturulmuş ilk erkek sağlığı eğitim programı. Eğitim uygulaması sırasında genellikle gruptan izin alınarak bir gözlemci grubun içinde yer aldı. Eğitimlerin sonunda gözlemci geri bildirimleri ve notları kullanılarak modüller revize edildi ve katılımcılarla olan diyaloglar gözden geçirildi. 7 haftalık eğitim programının eğitimcileri kadınlardı. Kadın eğitmenin olması çoğunluk açısından sorun olmazken, bazen bazı katılımcılar imalı (taciz olarak algılanabilecek) söz ve yaklaşımlarda bulundular. Eğitmenler gözlemcilerin geribildirimlerinden beslenerek bu yaklaşımlar üzerinde grupla konuştular ve bazı günler eğitim bu tartışmalarla beslenerek toplumsal cinsiyet mesajları verildi. Eğitmenlerin ve gruptaki katılımcıların bu konuları gündeme getirmesi diğer katılımcıların düşünce ve yaklaşımlarında olumlu değişikliklere neden oldu. Kadınlara yönelik eğitim programlarından farklı olarak her hafta program trafik, futbol veya siyaset konuşularak açılıyordu. Katılımcılar her hafta bu konuları bir arada ve bir kadınla konuşabilmenin şaşkınlığını dile getirdiler. Katılımcılar tarafından bilgi çok çabuk alınıyor ve analitik olarak diğer bilgilerle birleştiriliyorlardı. Himen hakkındaki gerçeklere çok çabuk sahip çıktılar ve bu bilgilerin yaygınlaşması gerektiğini ifade ettiler. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda uzun tartışmalar yaşandı. Özellikle kadınlara yapılan tacizlerde kadınların kıyafet ve hareketlerinin etkili olduğu inanışı bazı katılımcılarda daha hakimdi. Namus kavramı tartışması -ezberlenmiş kalıpların dışına çıkıldığında- katılımcıların kafalarının karışmasına neden oldu. Eğitimin yaygınlaşması fikrini sık sık dile getirdiler. Eğitim materyallerinin ve eğitim sonunda katılımcılara verilmek üzere kitapçık hazırlama ihtiyacı doğmuştur. “Kimse bize cinselliği öğretmedi. Biz kendi kendimize öğrendik. 14 yaşındaydım, babamın prezervatifini bulunca balon herhalde dedim. Öğreten yoktu ki..” “Akraba için ‘bacındır, kardeşindir’, komşu için de öyle.. Hiçbir şey yaşayamıyorduk ki, kimle ne yaşayacaksın? Herkes bacı, herkes kardeş. Hep böyle büyütüldük.” “…… hanım söyledi az önce.. Cinsellik sadece birleşme değil. Bakışarak yaşayacaktın o zaman..” “Abi şimdi bizim de kızlarımız var. Biz de etraftaki oğlanlara öyle söylemiyor muyuz? Kardeşindir, bacındır diye.. Bu işler böyle..”

12 KSEP UYGULAYAN KURUMLAR
BÜLTEN Sayı 6 Mart 2014 KSEP UYGULAYAN KURUMLAR AVCILAR BELEDİYESİ Yeni belediye başkanımızın İstanbul’daki tek kadın ve doktor başkan olmasından da güç alan ve desteklenen Avcılar Belediyesi kadın çalışmaları, özellikle 2014 yılının ikinci yarısından sonra hız kazanmıştır. 2014 yılı başında beş grupla açılan Ksep çalışmaları, üç mahalle ile devam etmiştir. Özellikle sosyo-ekonomik açıdan desteklenmesini ön planda tuttuğumuz bölgelerde açılmış olan 3 gruba, kısa sürede yoğun ilgi nedeniyle 2 grup daha eklenerek büyümüştür. Hem eğitim sürecinde, hem de sonunda gözlemlediğimiz temel fark kadınların bilgi almanın yanı sıra özgüven ve kişisel farkındalıklarında da önemli gelişmeler olduğu yönündedir. Çalıştığımız kadınlardaki özgüven gelişmesi; grup önünde konuşma, duygularını fark ve ifade etme gibi becerilerinin artmasının, hayatlarında belirgin değişimlere sebep olduğu geri bildirimlerini almak, bizlere gelecekteki çalışmaları organize ederken şevk ve güç verdi. KSEP eğitimleri ile beraber yürütülen sosyal çalışmalarda; toplumsal cinsiyet farkındalığı geliştirmelerine ve “kadın olma” nın gerek anne, sevgili, eş, kardeş… sıfatlarıyla toplumdaki dönüştürücü güç olduğunu görmelerini sağlamaya çabaladık. Tüm bunlarla beraber; Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü ve Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü kurulmasıyla artarak devam etmiş, yeni eğitimciler yetiştirilerek 2014 Aralık ayından itibaren yenilenerek kadın eğitimcilerle yeniden eğitimlere başlaması sağlanmış, planlamış ve karar verilmiştir.

13 KSEP EĞİTMENLERİ ANLATIYOR
BÜLTEN Sayı 6 Mart 2014 KSEP EĞİTMENLERİ ANLATIYOR İlkay Tanyer_Bornova Belediyesi Grupları açarken nasıl deneyimler yaşadık, oradan başlamak gerekirse; 1. grubumuzu kadın danışma merkezinin çevresine afişler asarak, daha önceden kadın danışmayla irtibat kurmuş danışanlarla iletişim kurarak eğitim programının duyurusu yaptık. Programa kayıt yaptıranlar 25 kişiye ulaştığında toplantı gününü belirledik ve 1. grubu 22 kişiyle açmış olduk. Aynı anda 2. grubun açılması için çalışmalara başladık. Hizmet içi eğitim olarak İnsan Kaynakları personeli ya da Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü personelinden bir grup oluşturmak istedik. Yaptığımız görüşmeler sonucu sosyal yardım işleri müdürlüğü personelinden 15 kişilik bir grup oluşturduk ancak grup ilk oturum gerçekleşemeden düştü. Sonrasında 2. gurubu Tıbbi Sekreterlik kursiyerleriyle 27 kişilik bir grup olarak yine kadın danışma merkezinde açtık. İlk oturum olan tanışmada katılımcılara kendimizi sevdirmek ve programı ciddiye aldırmak için baya çaba sarf ettik. İkinci grup genelde bekar ve yaş ortalaması arası olduğu için bu konularda 1. grup kadar rahat değildiler, ancak bu konuları konuşabilmeye, hakkında bilgiler edinebilmeye, sorular sorabilmeye çok ihtiyaçları olduğunu belirttiler. Eğitim boyunca katılımcıların tahtaya çıkıp sunumlar yaptığı aktiviteler çok sevildi. Özgüven açısından iyi bir deneyim oldu hepsi için. Biz de bazen eğitimciler olarak canlandırmalar (iletişim oyunu, ev kazalarında heimlich manevrası) yaptık o da grup için eğlenceli anlardan biriydi. Temizlik ve beslenmeyi bir güne sıkıştıramadık, o yüzden onu yine 2 ayrı haftada işledik. Eğitim süresince çok fazla sorun yaşamadık. Her iki grupta uyumluydu, herhangi bir iletişim sorunu yaşanmadı. Kadın danışma merkezinde açtığımız bu iki grubun katılımcılarını kadın danışmanın diğer aktivitelerine de katmaya devam ediyoruz. Film gösterimlerinde tekrar bir araya geldik. Tiyatro ve kurs kayıtlarına yönlendirmelerimiz oldu.

14 KSEP BÜLTEN Sayı 6 Mart 2014 MEME KANSERİ Her yıl 1 milyon kadın meme kanserine yakalanıyor. Meme kanseri, hem ülkemizde hem diğer ülkelerde kadınlarda en sık görülen tüm kanserlerin yaklaşık %30’unu oluşturmaktadır. Ülkemizde yapılan çalışmalarda da son 20 yıl içerisinde meme kanseri sıklığının 2 kattan fazla arttığı gözlemlenmiştir. Meme kanseri görülme yaşı 20’lere kadar düşmüştür ve nedeni olarak da organik beslenmenin azalması, bedenimizdeki hormonların değişen yaşam şeklinden etkilenmesi ve stresli yaşamın artması görülmektedir. Meme kanseri kadınlarda erkeklere göre 150 kat daha fazla görülmektedir. Tüm meme kanserlerinin %99’u kadınlarda ortaya çıkmaktadır. Peki kadınların memeleri ile ilişkisi nasıl? Kadınlar memeyi ne kadar tanıyorlar, memeleri ile kurdukları ilişki nedir? Kadın yaşamında büyük memeler, küçük memeler, sarkık memeler, dik memeler … her zaman önem arz etmiştir. Bir yandan cinsel bir organdır. Hem başka insanları cezbeder, hem de kendisi için erojendir, uyarılıp tatmin sağlayabilir. Diğer yandan bir üreme organıdır ve çocuğunu besler. Diriliği ve güzelliği ile gurur duygusu yanında hastalıkları nedeniyle de bir korku kaynağıdır. Kadının her açıdan uyanık olmasını gerektirir. Dolayısıyla, memeler, kadına pek çok şeyi ifade eder. Kadın yaşamında bu kadar önemli olan memelerin sahibi kimdir? Bir taraftan emzirme özelliği ile kutsal sıfatını alan memeler, özellikle cinsellikteki rolü ile de sex objesi olmuştur. Memenin sahibi onu emerek yaşama tutunan bebekler mi, onu okşayan kadın ve erkekler mi? Kültürden kültüre meme ile ilgili yaklaşım ve ritüeller değişiklik göstermektedir. Memelerin çekiciliği her zaman kadınlar için ön planda olmuş ve bunun için ne gerekiyorsa yapmışlardır. Türkiye’de ergenlik dönemi ile birlikte kız çocukları memelerinin görünür olmaması için giysi ve duruşları ile gizlerler. Kimi kültürler ise memelerin şekline müdahale etmek için kase yerleştirir, kimilerinde memelerin büyümesiyle birlikte kıza tokat atılır. Genç kadın olduktan sonra ise sutyenlerle birlikte memeler artık cinsel cazibe haline gelirler. Bu aşamadan sonra kadınlar için memeler artık içinde yaşadığı toplumun söylemleri ile anlam kazanır. Daha çok memeler başkaları için vardır. Kimi zaman erkekler için, kimi zaman emzirilecek çocuk için… Peki kanser ile karşılaştığında memenin sahibi kimdir? Kanseri, tedaviyi, ameliyatı ve sonrasını yaşayan kadın memesi ile başbaşa kalır. Ölüm kalım arasındaki kadın memenin yok olması ile kocanın, çevrenin nasıl karşılayacağı, nasıl göreceklerinin derdine düşer. Ameliyattan çıkan kadına daha hastane odasında mastektomi sütyeni satmaya çalışan satıcılar, yokluğuna alışamadım diyen kocalar… Kanserden kurtulmanın sevincini yaşayamadan kadın için görüntü merkezli bir baskı süreci başlar. Belki kadın tek memeli olmanın zevkli bir şey olduğunu düşünecek, belki artık sütyen takmak istemeyecek, belki artık kendi bedenine kendisinin sahip olduğunu düşünecek…. Memelerimizin sahibi biz olalım, onlara biz sahip çıkalım, her ay onlara dokunarak topluma onlar bizim diyelim. Nedeni tam olarak bilinmeyen kanserin erken tanı ve tedavisi için her yıl olduğu gibi Ekim ayında meme kanseri bilinçlendirme etkinlikleri yapılmaktadır. Meme kanserinde erken tanılama-tarama ve olumlu sağlık davranışlarının önemi büyüktür.

15 KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ
KSEP BÜLTEN Sayı 6 Mart 2014 KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ Kadınlarda en sık görülen kanser meme kanseridir. Her 8 kadından biri, hayatının herhangi bir döneminde meme kanseri olabilmektedir. Ancak, meme kanseri olan her 10 kadından 9,5’unun “sağ kalım“ süresi erken tanı ve tedavi sayesinde en az 5 yıl uzatılabilmektedir. Araştırmalar, meme kitlesi olan her 10 kadından 9’unun tümörü kendi kendine bulduğunu göstermektedir. Kadın memesindeki sorunu ne kadar erken fark ederse hayatta kalma şansı o kadar artar. Kendi kendine meme muayenesi, “gözle” ve “elle” olmak üzere 2 aşamalı yapılır. 1. Aşama: Gözle muayene  Memelerin iyi aydınlatılmış bir odada, ayakta ve ayna karşısında gözle muayene edilerek büyüklük, şişlik, çekilme, renk değişikliği, meme başında şekil değişikliği açısından değerlendirilmesidir.  4 aşamada şu şekilde yapılır:  1. Belden üst kısım çıplak, kollar yanlarda ve gevşek olacak şekilde aynada memeler incelenilir. 2. Kollar yukarı kaldırılarak aynada memeler incelenilir. 3. Eller bele yerleştirilip göğüs kasları kasılacak şekilde hafifçe bastırılarak aynada memeler incelenilir. 4. Kollar yanlarda, memeler bedenden ayrılacak kadar öne eğilerek aynada memeler incelenilir 2. Aşama: Elle muayane Memelerin yatar pozisyonda ve elle muayene edilerek sertlik, şişlik, kitle, akıntı açısından değerlendirilmesidir. 1. Gözle muayenenin ardından sert bir zemine sırt üstü yatılır. Muayene edilecek meme tarafındaki kol başın altına koyulur ve omzun altına ince bir yastık yerleştirilir. 2-3. orta, işaret ve yüzük parmaklarını birleştirilip meme başının yanına yerleştirilir. Muayene sırasında parmakların uçları değil, iç yüzü kullanılır. Meme başından başlayarak tüm meme dokusu (köprücük kemiğinden memenin altına gelen kaburga kemiğine kadar olan alan ve koltuk altı ile sınırlı) 1-1,5 cm aralıklarla ve dairesel hareketlerle muayene edilir. Memenin yapısında herhangi bir değişiklik olup olmadığına bakılır. Muayene ederken memelere fazla bastırılmamalıdır. 4. Dairesel işlem tamamlandıktan sonra kol yana indirilir. Diğer elin parmakları koltuk altının içine yerleştirilerek yukarıdan aşağıya doğru yoklanır. Ele gelen bir sertlik veya şişlik olup olmadığına bakılır. 20 yaşından itibaren her ay adet bitiminden sonraki hafta kendinize 5 dakika ayırarak meme kanserini erken dönemde saptayabilirsiniz. Kadınlarda yaşlar arasında 2 yılda bir mamografi çektirilmelidir. 20 yaşından itibaren her yıl klinik muayene olunmalıdır. 5. Son aşamada meme başı başparmak ve işaret parmağının arasına alınarak nazikçe sıkılır ve akıntı gelip gelmediğine bakılır.

16 KADIN SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI
KSEP BÜLTEN KADIN SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI Sayı 6 Mart 2014 1 ARALIK DÜNYA AİDS GÜNÜ Dünyadaki tahmini 35,3 milyon HIV ile enfekte kişinin %48 kadarını kadınlar ve % 7,5 kadarını ise çocuklar oluşturmaktadır. Dünyada HIV tanısı konulan her 10 kişiden 4’ü 20 ila 30 yaş arasında, Türkiye’de 01 Ekim 1985 – Aralık 2013 arasında kayıtlı HIV/AIDS vakası 7.050’dir. Vakaların %73’ünü erkekler oluşturmaktadır. Türkiye’de ki bulaşmaların %46’sı heteroseksüel ilişkide gerçekleşmiştir. Türkiye’deki 10 gençten 9’u HIV’in ne demek olduğunu bilmiyor. Güvenli seks hakkında düşünün, Sınırlarınızı belirleyin, partnerinizle bunu konuşun Her türlü cinsel ilişkide kondom kullanın Cinsel sıvı, kan ve kan ürünlerine direk temas etmeyin. Ortak kesici-delici alet kullanmayın Kadın Sağlığı Eğitim Programı Bültenidir. 4 ayda bir yayınlanır. TÜRKİYE AİLE SAĞLIĞI VE PLANLAMASI VAKFI Ulus Mahallesi Güzel Konutlar Sitesi A Blok D:3-4 Etiler İstanbul Telefon: Faks: vww.tapv.org.tr


"KADIN SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları