Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Orucun Önemi ve Fıkhî Yönü

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Orucun Önemi ve Fıkhî Yönü"— Sunum transkripti:

1 Orucun Önemi ve Fıkhî Yönü
İdris YAVUZYİĞİT Idris Yavuzyigit /idrisyavuzyigit

2 ORUCUN FARZ KILINMASININ DELİLLERİ
فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ “Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. ” (Bakara 185)  يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ “Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz..” (Bakara, 2/183)

3 ORUCUN FARZ KILINMASININ DELİLLERİ
بُنِيَ الْإِسْلَامُ عَلَى خَمْسٍ شَهَادَةِ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ وَالْحَجِّ وَصَوْمِ رَمَضَانَ “İslam beş temel üzerine kurulmuştur. Allah’tan başka ilah olmadığına ve kendisinin O’nun kulu ve elçisi olduğuna tanıklık etmek, namaz kılmak, zekat vermek, ramazan orucunu tutmak ve gücü yetenler için hacca gitmektir.” (Buhari, İman, 34-40; İlim, 25)

4 ORUCUN TANIMI VE TARİHİ SÜRECİ
Oruç, tutmaya ehil kimselerin niyet ederek imsak’tan (fecrin doğuşundan) akşam vaktine (güneşin batışına) kadar orucu bozan şeylerden korunmalarıdır. Dinî terim olarak “savm” kelimesi; Müminin “ibadet niyetiyle imsak vaktinden iftar vaktine kadar kendisini yeme, içme ve cinsel ilişkiden alıkoyması” demektir. İnsanın hem ruh hem beden dengesini sağlayan “Oruç” ibadeti biz Müslümanlara hicretin 2. yılında İslam’ın beş erkânından biri olarak farz kılınmıştır.

5 Orucu Kimler Tutar? Bir kimseye orucun farz olması için kendisinde üç şartın bulunması gerekir: 1. Müslüman 2. Akıllı 3. Erginlik çağına gelmiş bulunmak. Bu şartları taşımayanlara oruç tutmak farz değildir. Ancak erginlik çağına gelmeyen çocukları, bünyelerine zarar vermeyecek şekilde oruç tutmaya alıştırmak gerekir.

6 Orucun Edasının Şartları
Oruç ibadetinin yerine getirilebilmesi için bazı şartların bulunması gerekir. 1. Sağlıklı olmak Mukim olmak (yani misafir olmamak). Oruç tutamayacak kadar hasta olanlarla, dinî ölçülere göre yolcu olanlar oruçlarını erteleyebilirler. Hastalar iyileşince, yolcular da ikamet ettikleri yere dönünce tutamadıkları günler sayısınca oruçlarını tutarlar.

7 Orucun Sıhhatinin Şartları
Oruç tutma şartlarını taşıyan bir kimsenin tutacağı orucun sahih, yani geçerli olabilmesinin şartları da şunlardır: Oruç tutmaya niyet etmek. İmsaktan iftara kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden (orucu bozacak şeylerden) uzak durmak. Orucu vaktinde tutmak. Kadınların ay hali ve lohusa halinde bulunmaması. Ayhali ve lohusa olan kadınlar, bu hallerinin devam ettiği günlerde oruç tutamaz, namaz kılamazlar. Bu haller sona erince tutamadıkları günlerin oruçlarını kaza ederler. Fakat kılamadıkları namazları kaza etmezler.

8 RAMAZANDA ORUÇ TUTMANIN ZAMANI
وَكُلُوا وَاشْرَبُوا حَتّٰى يَتَبَيَّنَ لَكُمُ الْخَيْطُ الْاَبْيَضُ مِنَ الْخَيْطِ الْاَسْوَدِ مِنَ الْفَجْرِ ثُمَّ اَتِمُّوا الصِّيَامَ اِلَى الَّيْلِ “Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın.” (Bakara 187) Oruç tutma vakti: takvimlerde imsak denen vakitle başlayıp, akşam ezanıyla biten zaman aralığıdır.

9 Oruç Çeşitleri 1- Farz Olan Oruçlar: Ramazan ayında oruç tutmak Ramazanda tutulamayan orucu başka günlerde kaza etmek ve keffaret oruçları 2- Vacip Olan oruçlar: Adak oruçları, bozulan nafile oruçların kazası 3- Sünnet Olan Oruçlar: Muharrem ayının 9. gününü 10. günü ile veya 10. gününü 11. günü ile birlikte oruç tutmak 4- Müstehab Olan Oruçlar: Kamerî ayların 13, 14 ve 15. günleri ile haftanın Pazartesi ve Perşembe günleri ve Ramazandan sonra Şevval ayında altı gün oruç tutmak

10 5- Mekruh Olan Oruçlar: a) Tenzihen Mekruh Olan Oruçlar: Muharrem ayının sadece onuncu günü ile yalnız cuma ve yalnız cumartesi günlerinde oruç tutmak, akşamdan iftar etmiyerek bir günün orucunu ertesi güne birleştirmek mekruh olduğu gibi, kişiyi zayıf düşürmesi ve orucu âdet haline getireceği için senenin tamamını oruç tutmak da mekruhtur. b) Tahrimen Mekruh Olan Oruçlar: Ramazan bayramının birinci günü ile kurban bayramının dört günü oruç tutmak tahrimen mekruhtur. Bu günler, Allah'ın kullarına birer ziyafet günleridir. Oruç tutarak Allah'ın ziyafetinden kaçmak doğru değildir.

11 İMAM GAZALİ ORUÇ TUTANLARI ÜÇ MERTEBEYE AYIRMIŞTIR
Avamın Orucu: Bu oruç, mide ve tenâsül uzvunu şehvetlerden sakındırmaktır. Yani yemek, içmek ve cinsî münasebette bulunmaktan sakınmaktır. Havass Orucu (Özel Kişiler): Kulak, göz, dil, el, ayak ve sâir âzaları günahlardan uzak tutmaktan ibarettir. Ahass'ul-Havass'ın Orucu (Daha Özel Kişiler): Kalbi, dünyevî düşüncelerden tamamen arındırıp Allah'tan başka her şeyi kalpten uzaklaştırmaktır. (Gazali, İhya-u Ulumi’d-Din, c.1/Diyanet Vakfı İslam İlmihali, C.I, S. 380)

12 Oruca Ne Zaman ve Nasıl Niyet Edilir?
Niyet zamanı itibariyle oruçlar ikiye ayrılır: 1- Akşamdan itibaren gündüz kuşluk vaktine kadar (Öğlen ezanına 1 saat kalana kadar ki vakti içerir) niyet edilebilen oruçlar; Ramazan ayında tutulan, belirli günlerde tutulması adanan oruçlar ile nafile oruçlardır. Normal olarak oruca sahur yemeğini yedikten sonra niyet edilir. Gece niyet etmek daha faziletlidir. Niyet esasen kalb ile olur. Yani geceleyin, yarın oruç tutacağını kalbinden geçiren kimse niyet etmiş demektir. Oruç tutmak düşüncesi ile sahur yemeğine kalkan kimsenin bu düşüncesi de niyettir. Ancak kalb ile yapılan bu niyeti dil ile söylemek daha iyidir. "Niyet ettim Ramazan-ı şerifin yarınki orucuna" Her günün orucuna ayrı niyet etmek lâzımdır.

13 2- İmsak vaktinden önce geceleyin niyet edilmesi gereken oruçlar:
Ramazanda tutulamayıp başka zamanda kaza edilen ramazan orucu ile Her çeşit keffaret oruçları, Başlanıp ta bozulan nafile oruçların kazası ve Mutlak olarak adanan (zamanı belirlenmeyen) oruçlardır. Bu oruçlar için belirlenen bir vakit olmadığından bunlar için imsaktan önce geceleyin niyet etmek lâzımdır. Bu oruçlara tan yeri ağardıktan yani imsak vakti geçtikten sonra niyet edilmez.

14 Oruç’un sünnetleri 4. Oruçlulara iftar ettirmek
1. Sahura kalkmak. 2. İftara Dua ile başlamak. 3. Güneş battığı iyice anlaşıldıktan sonra iftarda acele etmek. 4. Oruçlulara iftar ettirmek 5. Bedeni zayıf düşürecek davranışlardan sakınmak “Allahümme leke sumtû ve bike âmentü ve a’leyke tevekkeltü ve a’lâ rızgıke efdartü ve savme'l-Ğadi min şehri Ramazane neveytü, feğfirlî mâ kaddemtü ve mâ ahhartü.” "Allah'ım! Senin rızan için oruç tuttum, sana inandım ve sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açtım ve Ramazan ayının yarınki orucuna da niyet ettim. Benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla!”

15 Fidye Oruç tutmaya gücü yetmeyen düşkün ve yaşlı kimseler ile iyileşme ümidi olmayan hastalar, Ramazan ayının her günü için birer fidye verirler. اَيَّامًا مَعْدُودَاتٍ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرٖيضًا اَوْ عَلٰى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِنْ اَيَّامٍ اُخَرَ وَعَلَى الَّذٖينَ يُطٖيقُونَهُ فِدْيَةٌ طَعَامُ مِسْكٖينٍ فَمَنْ تَطَوَّعَ خَيْرًا فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ وَاَنْ تَصُومُوا خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ “Sayılı günlerde olmak üzere (oruç size farz kılındı). Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakiri doyuracak fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğüne rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara 184)

16 Fidye Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Fidyenin tutarı aynen fitre kadardır. (11.50 TL) bu fidyenin en alt sınırıdır. Herkes bütçesine göre vermelidir. Bu fidyeler Ramazanın başlangıcında verilebileceği gibi, Ramazanın içinde veya sonunda da verilebilir. İsterlerse fidyenin hepsini bir fakire topluca verir, ayrı ayrı fakirlere de verebilir. Bu durumda olan kimseler, fidye vermeye gücü yetmiyorsa Allah'tan bağışlanmalarını isterler.

17 Kaza ve Keffaret Kaza: Bozulan orucun yerine gününe gün oruç tutmaktır. Keffaret: Ramazanda bile bile bozulan bir gün orucun yerine iki kameri ay veya altmış gün peş peşe oruç tutmak demektir. Ayrıca bozulan orucun da kaza edilmesi gerekir. Keffaret, sadece Ramazan ayında tutulan orucun bile bile bozulmasının cezasıdır. Diğer oruçların bozulması halinde yalnız kaza, yani gününe gün oruç tutmak yeterli olur. Ramazan orucu Ramazan dışında kaza edilirken bilerek bozulsa yine kaza edilir, ancak keffaret gerektirmez. Keffaret orucu, ara verilmeden peş peşe tutulacağı için Ramazan ayına ve oruç tutulması haram olan günlere rastlamaması lâzımdır.

18 ORUCU BOZUP KAZA VE KEFFARETİ GEREKTİREN ŞEYLER
1. Oruçlu olduğunu bilerek yemek ve içmek (yenilip içilen şey ister gıda, ister ilâç olsun). 2. Oruçlu olduğunu bile bile cinsel ilişkide bulunmak. 3. Ağza giren yağmur, kar ve doluyu kendi isteğiyle yutmak 4. Sigara içmek, öd ağacı veya anber ile tütsülenip dumanını içeri çekmek. 5. Enfiye çekmek 6. Buğday ve arpa tanesi yutmak. 7. Dışardan bir susam tanesi kadar bir şeyi alıp yutmak. 8. Yenmesi alışılmış olan çamur, kil ve kömür gibi şeyleri yemek. 9. Az miktarda tuz yemek. 10. Kan aldırdıktan veya sadece karısını öptükten sonra orucu bozulduğu kanaatiyle bile bile orucunu bozmak.

19 Orucu Bozup Yalnız Kazayı Gerektiren Şeyler
Pamuk ve kağıt gibi yenmesi mutad olmayan bir şey yutmak, Bir defada çok miktarda tuz yemek, Yenmesi alışılmış olmayan zeytin çekirdeği yemek (Yenmesi alışılmış olan çekirdeği yemek ise keffareti gerektirir.) Taş, toprak, demir, altın ve gümüş gibi şeyleri yutmak. İçi olmayan ceviz ve badem yutmak (Bunların içi olanları yenildiği takdirde keffaret gerekir) Burnuna ilaç çekmek. Ağzına aldığı boyalı iplik gibi şeylerin boyası ile rengi değişen tükürüğü yutmak. Boğazına kaçan kar veya yağmuru kendi isteği olmayarak yutmak. Zorlama ile oruç bozmak. Dişleri arasında nohut tanesi kadar kalan yemek kırıntısını yutmak. Abdest esnasında ağzına ve burnuna su alırken kendi elinde olmayarak boğazına su kaçmak.

20 Orucu Bozup Yalnız Kazayı Gerektiren Şeyler
Unutarak yeyip içtikten sonra orucunun bozulduğunu zannederek yeyip içmek. Ağız dolusu kusmak. (Kendi isteği ile). Ağız dolusu gelen veya kendi isteğiyle getirdiği kusuntuyu mideye geri çevirmek. Kendi isteği ile içine veya genzine duman çekmek. Kendi isteği ile olmazsa oruç bozulmaz. (İçeri çekilen duman sigara dumanı olursa keffaret gerekir.) Güneş batmadığı halde-battı zannederek-iftar etmek. İmsak vakti geçtiği halde daha vakit vardır zannederek yemek. Cinsel ilişki dışında kadına dokunmak veya öpmek sonucu boşalmak. Ramazan orucundan başka bir orucu bozmak. (Ramazan orucundan başka bir orucu bozmak sadece kazayı gerektirir.) Ramazan orucuna niyet etmeyerek yiyip içmek. (Keffaret, niyet edilerek başlanan orucu bilerek bozmaktan lâzım gelir. Oruca niyet edilmeyerek yiyip içtiği takdirde sadece o günün orucunu kaza eder.) Ancak mazaretsiz olarak ramazan orucunu tutmamak büyük günahtır. Misafir iken oruca başlayıp ikamete niyet ettikten sonra yemek. Mukim iken oruca başlayıp sefer mesafesi yolculuğa niyet ederek bulunduğu yerin sınırlarını geçtikten sonra orucu bozmak.

21 Orucu Bozmayan Şeyler Oruçlu olduğunu unutarak; yemek ve içmek.
Bir suya dalıp kulağına su kaçmak. Kendi isteği olmayarak boğazına toz ve duman girmek. Kendi isteği olmayarak kusmak. Kendiliğinden içeriden gelen kusuntunun kendiliğinden içeriye gitmesi. Uyurken ihtilâm olmak Dokunma ve öpme olmadan sadece bakmak veya düşünmek sebebiyle boşalmak. Karısını sadece öpmek. Geceleyin cünüp olduğu halde sabaha kadar yıkanmayıp gündüz yıkanmak.

22 Orucu Bozmayan Şeyler 10. Dişleri arasında sahur yemeğinden kalan nohut miktarından az olan kırıntıyı yutmak. 11. Ağzındaki tükrüğü yutmak. (Ağzından dışarı çıkıp tamamen ayrılan tükrüğü tekrar yutmak orucu bozar.) 12. Ağzına gelen balgamı yutmak. 13. Kafasından burnuna gelen akıntıyı içine çekip yutmak. 14. Ağzına aldığı (meselâ dişine koyduğu) ilâcın tadı boğazına varmak. 15. Göze ilâç damlatmak. 16. Kan aldırmak. 17. Gözlerine sürme çekmek.

23 ORUÇ İBADETİNİN FAZİLET VE HİKMETLERİ
1. ORUÇ, SEVABI ALLAH’A AİT OLAN İBADETTİR 2. ORUÇ, GÜNAHLARIMIZA KEFFARETTİR 3. ORUÇ TUTANLAR CENNETE “REYYAN” KAPISINDAN GİRECEKLER 4. ORUÇU MAZERETSİZ TUTMAK BÜYÜK GÜNAHLARDANDIR 5. ORUÇ, CEHENNEM ATEŞİNE KARŞI KALKANDIR 6. ORUÇ, KİŞİYİ HARAMLARDAN ALIKOYAR 7. ORUÇ, SABIR VE İRADEMİZİ GÜÇLENDİRİR 8. ORUÇ, SAĞLIK AÇISINDAN DA ÖNEMLİ BİR İBADETTİR 9. ORUÇ, TUTANIN DUASI KABUL EDİLİR

24 كل عمل ابن ادم يضاعف الحسنة بعشر امثالها الى سبعمائة ضعف
1. ORUÇ, SEVABI ALLAH’A AİT OLAN İBADETTİR Peygamberimiz (a.s.): كل عمل ابن ادم يضاعف الحسنة بعشر امثالها الى سبعمائة ضعف “Adem oğlunun her ameline kat kat sevap verilir Bir iyilik on mislinden yedi yüz misline katlanır” buyurmuş, Yüce Allah da الا الصوم فانه لي و انا اجزي به يدع شهوةه و طعامه من اجلى “Oruç hariç, çünkü oruç benim içindir, onun mükâfatını da ben vereceğim, oruç tutan kimse şehvetini ve yemesin-içmesini benim için terk etmektedir” (Müslim, Sıyâm, 165, I, 807. Tirmizî, Savam, 55. III, 136.)

25 1. ORUÇ, SEVABI ALLAH’A AİT OLAN İBADETTİR
قال اللَّه عَزَّ وجلَّ : كُلُّ عملِ ابْنِ آدم لهُ إِلاَّ الصِّيام ، فَإِنَّهُ لي وأَنَا أَجْزِي بِهِ . والصِّيام جُنَّةٌ فَإِذا كَانَ يوْمُ صوْمِ أَحدِكُمْ فلا يرْفُثْ ولا يَصْخَبْ ، فَإِنْ سابَّهُ أَحدٌ أَوْ قاتَلَهُ ، فَلْيقُلْ : إِنِّي صَائمٌ . والَّذِي نَفْس محَمَّدٍ بِيدِهِ لَخُلُوفُ فَمِ الصَّائمِ أَطْيبُ عِنْد اللَّهِ مِنْ رِيحِ المِسْكِ . للصَّائمِ فَرْحَتَانِ يفْرحُهُما : إِذا أَفْطرَ فَرِحَ بفِطْرِهِ ، وإذَا لَقي ربَّهُ فرِح بِصوْمِهِ “Aziz ve celîl olan Allah "İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim" buyurmuştur. Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin. Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, Diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır.” (Hadis No: 1218)

26 onu cehennem ateşinden uzaklaştırır”
1. ORUÇ, SEVABI ALLAH’A AİT OLAN İBADETTİR مَا مِنْ عَبْدٍ يَصُومُ يَوْماً فِي سَبِيلِ اللَّهِ إِلاَّ بَاعَدَ اللَّهُ بِذَلِكَ الْيَوْمِ وَجْهَهُ عَنِ النَّارِ سَبْعِينَ خَرِيفاً “Kim Allah için bir gün oruç tutarsa Allah yetmiş yıllık bir mesafe kadar onu cehennem ateşinden uzaklaştırır” (Müslim, Sıyâm, 168, I, 808.)

27 karşılığını Allah'tan bekleyerek
2. ORUÇ, GÜNAHLARIMIZA KEFFARETTİR « مَنْ صَامَ رَمَضَانَ إِيمَاناً وَاحْتِسَاباً ، غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ » "Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır. " Buhârî, Îmân 28, Savm 6; Müslim, Sıyâm 203, Müsâfirîn 175.

28 Oradan sadece oruçlular girer.
3. ORUÇ TUTANLAR CENNETE “REYYAN” KAPISINDAN GİRECEKLER إِنَّ فِي الْجَنَّةِ بَابًا يُقَالُ لَهُ الرَّيَّانُ يَدْخُلُ مِنْهُ الصَّائِمُونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ لَا يَدْخُلُ مِنْهُ أَحَدٌ غَيْرُهُمْ يُقَالُ أَيْنَ الصَّائِمُونَ فَيَقُومُونَ لَا يَدْخُلُ مِنْهُ أَحَدٌ غَيْرُهُمْ فَإِذَا دَخَلُوا أُغْلِقَ فَلَمْ يَدْخُلْ مِنْهُ أَحَدٌ Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır. Oradan sadece oruçlular girer. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez. Cennet kapılarında oruç tutanlar nerede diye seslenilir. Oruç tutanlar gelir bu kapıdan cennete girerler, sonuncuları girdiği zaman kapı kapanır. Artık bu kapıdan kimse cennete giremez.” (Buhari, Savm, 4); Tirmizi, Savm, 55; müslim, sıyam,166)

29 bütün günleri oruç tutsa yine
4. ORUÇU MAZERETSİZ TUTMAK BÜYÜK GÜNAHLARDANDIR مَنْ اَفْطَرَ يَوْمَا مِنْ رَمَضَانَ مِنْ غَيرِ رُخْصَةٍ وَ لاَ مَرَضٍ لمْ يَقْضِ عَنْهُ صَوْمُ الدَّهْرِ كُلِّهِ وَ اِنْ صَامَهُ “Kim hastalığı ve bir ruhsatı olmaksızın Ramazan ayından bir gün oruç tutmasa bütün günleri oruç tutsa yine bu orucu yerine getiremez” (Ebû Dâvûd, Savm, 38. I, 789. Tirmizî, Savm, 27. III, 101. İbn Mâce, Savm, 14. I, 535)

30 ORUCU, RAMAZANDAN SONRA ERTELEMEYİ MÜBAH KILAN ÖZÜRLER
Özürsüz olarak Ramazan ayında oruç tutmamak günahtır. Bir kimsenin Ramazan orucunu sonraya bırakabilmesi için geçerli sayılan özürler şunlardır: 1) Hastalık: Bir hasta oruç tuttuğu takdirde hastalığının artmasından veya uzamasından korkarsa oruç tutmayabilir. Hastalığı iyileşince tutamadığı oruçları kaza eder. Hastaya bakan kimse de böyledir. 2) Yolculuk: Ramazan ayında İkamet ettiği yerden en az 90 km. veya daha fazla mesafeye yolculuk yapan ve gittiği yerde 15 günden az bir süre kalmaya niyet eden kimse dinen misafirdir. Bu kimse yolculuk süresince oruç tutmayabilir. Yolculuk hali bitince tutmadığı günleri kaza eder. Oruç tutmasında bir güçlük yoksa yolcunun oruç tutması daha hayırlıdır.

31 3) Zor Görmek: Orucu bozmak için ölümle veya vücuduna bir zarar verilmekle tehdit edilen kimse orucunu bozabilir. Bozduğu orucu sonra tutar. 4) Gebe ve Emzikli Olmak: Gebe veya emzikli olan bir kadın, oruç tuttuğu takdirde kendisine veya çocuğuna bir zarar geleceğinden korkarsa oruç tutmayabilir. Gebelik ve emziklilik hali sona erince tutamadığı günleri kaza eder. 5) Şiddetli Açlık ve Susuzluk: Oruçlu bir kimse açlık veya susuzluk sebebiyle aklının bozulmasından veya vücuduna ciddî bir zarar geleceğinden korkarsa, orucunu bozabilir. Sonra uygun bir zamanda tutamadığı oruçları kaza eder. 6) Yaşlılık ve Düşkünlük: Vücudu günden güne düşen ve oruca dayanamayan iyice ihtiyarlamış olan kimseler oruç tutmayabilir. Bunlar sonradan da orucu kaza edemeyecekleri için tutamadıkları her günün orucunun yerine fidye verirler.

32 5. ORUÇ, CEHENNEM ATEŞİNE KARŞI KALKANDIR
الصِّيَامُ جُنَّةٌ فَلَا يَرْفُثْ وَلَا يَجْهَلْ وَإِنْ امْرُؤٌ قَاتَلَهُ أَوْ شَاتَمَهُ فَلْيَقُلْ إِنِّي صَائِمٌ مَرَّتَيْنِ وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَخُلُوفُ فَمِ الصَّائِمِ أَطْيَبُ عِنْدَ اللَّهِ تَعَالَى مِنْ رِيحِ الْمِسْكِ يَتْرُكُ طَعَامَهُ وَشَرَابَهُ وَشَهْوَتَهُ مِنْ أَجْلِي الصِّيَامُ لِي وَأَنَا أَجْزِي بِهِ  “Oruç kötülüklere karşı kalkandır. Sizden biriniz oruçlu iken cahillik yapmasın, hanımına yaklaşmasın, biri onunla dövüşür ve ona söverse iki kez ben oruçluyum desin. Nefsimi yed-i kudretinde bulundurana yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu Allah’ın indinde misk kokusundan daha hayırlıdır. O benim için yemeği, içmeği ve şehvetini terk ediyor. Oruç benim içindir ve onu ancak ben mükafatlandırırım.” (Buhari, Savm, 2)

33 اَلصِّيَامُ جُنَّةٌ مَالَمْ يَخْرِقْهَا بِالْكَذِبَ اَوْ غِيبَةٍ
5. ORUÇ, CEHENNEM ATEŞİNE KARŞI KALKANDIR  اَلصِّيَامُ جُنَّةٌ وَهُوَ حِصْنٌ مِنْ حُصُونِ الْمُؤْمِنِ   “Oruç bir kalkandır / perdedir, mü'minin sığınacağı kalelerden bir kaledir…” اَلصِّيَامُ جُنَّةٌ مَالَمْ يَخْرِقْهَا بِالْكَذِبَ اَوْ غِيبَةٍ "Oruç ateşe karşı (sağlam) bir perdedir, yeter ki yalanla, gıybetle kişi onu yırtmamış olsun."

34 ORUÇ İNSANI KORUYAN BİR KALKANDIR
Kalkanda delikler olur veya çok zayıf bir kalkan nasıl ki kişiyi koruyamaz ise, oruç kalkanını, ahlaken eksik olmak zayıflatmaktadır. Oruç kişiyi Cehennem ateşinden korur. Mükafatını yalnız Allah’tan bekleyenler, sadece bedenine değil Ruhuna oruç tutturanlar, Dilini kötü sözlerden, Aklını yanlış düşüncelerden, Kulağını hatalı şeyleri dinlemekten, Gözü yanlışa bakmaktan, Eli yanlışı tutmaktan, Ayağı yanlışa gitmekten, Mideyi haram lokma yemekten koruyanlar Cennete Reyyan kapısından gireceklerdir.

35 6. ORUÇ, KİŞİYİ HARAMLARDAN ALIKOYAR
الصِّيَامُ جُنَّةٌ فَلَا يَرْفُثْ وَلَا يَجْهَلْ وَإِنْ امْرُؤٌ قَاتَلَهُ أَوْ شَاتَمَهُ فَلْيَقُلْ إِنِّي صَائِمٌ مَرَّتَيْنِ “Oruç kötülüklere karşı kalkandır. Sizden biriniz oruçlu iken cahillik yapmasın, hanımına yaklaşmasın, biri onunla dövüşür ve ona söverse iki kez ben oruçluyum desin.” (Buhari, Savm, 2)

36 yalanı, dedikoduyu, yalanla iş görmeyi bırakmazsa
BÜTÜN AZALARIMIZLA ORUÇ TUTMALIYIZ مَنْ لَمْ يَدَعْ قَوْلَ الزٌّورِ وَالْعَمَلَ بِهِ فَلَيْسَ للّهِ حَاجَةً فِي اَنْ يَدعَ طَعَامَهُ وَشَرَابَهُ "Bir kimse oruçlu olduğu halde yalanı, dedikoduyu, yalanla iş görmeyi bırakmazsa Allah'ın, onun yemesini, içmesini terk etmesine ihtiyacı yoktur.” (Buhârî, Savm 8, Edeb 51. Ayrıca bkz. Ebû Davud, Savm 25, Tirmizî, Savm 16; İbn Mace, Sıyâm 21)

37 BÜTÜN AZALARIMIZLA ORUÇ TUTMALIYIZ
إذا أَصْبح ابْنُ آدم ، فَإنَّ الأعْضَاءَ كُلَّهَا تُكَفِّرُ اللِّسانَ ، تَقُولُ : اتِّقِ اللَّه فينَا ، فَإنَّما نحنُ بِكَ: فَإنِ اسْتَقَمْتَ اسَتقَمْنا وإنِ اعْوججت اعْوَججْنَا "İnsan sabahlayınca, bütün organları dil'e baş vurur ve (âdeta ona) şöyle derler: Bizim haklarımızı korumakta Allah’tan kork. Biz ancak senin söyleyeceklerinle ceza görürüz. Biz, sana bağlıyız. Eğer sen doğru olursan, biz de doğru oluruz. Eğer sen eğrilir, yoldan çıkarsan biz de sana uyar, senin gibi oluruz.“ (Riyazü’s-Salihin Hadis No: 1524)

38 “Nice oruç tutanlar vardır ki onların oruçtan nasipleri
GEREĞİ GİBİ ORUÇ TUTMAK رُبَّ صَائِمٍ لَيْسَ لَهُ مِنْ صِيَامِهِ اِلاَّ الجُوعُ وَ رُبَّ قَائِمٍ لَيْسَ لَهُ مِنْ قِيَامِهِ اِلاَّ السَّهَرُ “Nice oruç tutanlar vardır ki onların oruçtan nasipleri sadece aç (ve susuz) kalmalarıdır. Nice geceleri namaz kılanlar vardır ki onların namazdan nasipleri sadece uykusuz kalmaktır” (İbn Mâce, 21. I, 539.)

39 اَلصِّيَامُ نِصْفُ الصَّبْرِ
7. ORUÇ, SABIR VE İRADEMİZİ GÜÇLENDİRİR اَلصِّيَامُ نِصْفُ الصَّبْرِ "Oruç sabrın yarısıdır." (İbn Mâce, Sıyâm 44) اِنَّمَا يُوَفَّى الصَّابِرُونَ اَجْرَهُمْ بِغَيْرِ حِسَابٍ "Şüphesiz sabredenlere mükâfatları hesapsız olarak ödenecektir." (Zümer 10) İnsan devamlı rahat, konfor ve bolluk içerisinde bulunamayabilir. Hayat aynı şekilde devam etmeyebilir.

40 “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız”
8. ORUÇ, SAĞLIK AÇISINDAN DA ÖNEMLİ BİR İBADETTİR صُومُوا تَصِحُّوا “Oruç tutunuz ki sıhhat bulasınız” (et-Tergîb, II, 83) Oruç, sıhhatın anahtarıdır. Bir yıl çeşitli yemeklerle ve içilen meşrubatla yorulan, yıpranan sindirim organlarımıza dinlenme, toparlanma, güç ve kuvvet kazanma imkânları hazırlar. Devamlı çalışan bir makinanın muayyen zamanlarda nasıl bakıma ihtiyacı var ise, bunun gibi yorulan sindirim organlarımızın da hiç olmazsa senede bir ay dinlenmeye ve bakıma ihtiyacı vardır. Bunu da en iyi şekilde oruç ibâdeti yapmaktadır.

41 ORUÇ BEDENİN ZEKATIDIR
لِكُلِّ شَيْئٍ زَكَاةٌ وَزَكَاةُ الْجَسَدِ اَلصَّوْمُ "Her şey'in bir zekâtı vardır. Vücudun zekâtı da oruçtur.” (Münziri 579)

42 "Oruçlunun uykusu ibadettir, amelleri misliyle kabul edilir,
9. ORUÇ, TUTANIN DUASI KABUL EDİLİR نَوْمُ الصَّائِمِ عِبَادَةٌ وَصَمْتُهُ تَسْبِيحٌ وَعَمَلُهُ مُضَاعَف وَدُعَاءهُ مُسْتَجَابٌ وَذَنْببُهُ مَغْفُورٌ "Oruçlunun uykusu ibadettir, susması tesbihtir, amelleri misliyle kabul edilir, duası makbul, günahı affedilir." “Üç kişinin duası geri çevrilmez. İftar edinceye kadar oruçlunun, adaletle hükmeden devlet başkanının, zulme uğrayanın duası.” (Müsned, II, 445)


"Orucun Önemi ve Fıkhî Yönü" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları