Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

I. Finansal Operasyon Kavramı

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "I. Finansal Operasyon Kavramı"— Sunum transkripti:

0 FİNANSAL OPERASYONLAR
DOKUZUNCU BÖLÜM FİNANSAL OPERASYONLAR

1 I. Finansal Operasyon Kavramı
İşletmelerin varlığını sürdürebilmesi ve amaçlarına ulaşması, finansal yapıları ile yakından ilgilidir. Enflasyon Finansal Risk

2 *** BÜYÜME Günümüzde firmaların hedefleri;
Kar ve Karlılığın maksimizasyonu, Hissedarların refahını maksimize etmek, Hisse senetlerinin piyasa değerinin yükselmesi, Yapılan yatırımların ekonomik olması, Faaliyetleri sürekliliği. *** BÜYÜME

3 Devamlı olarak kendilerini yenilemeyen ve büyümeyen işletmeler yok olmaya mahkumdur. Bu amaçla işletmeler kendilerine bir finansal program hazırlamak zorundadırlar. Bu programın amaçları; Her an yeterli ölçüde nakit durumuna sahip olmak, yani ödemelerini yapabilmek için yeterli ölçüde likit değerlere sahip olmak (kredibilite), İşletmenin gelişmesi ve yeni yatırımlar için gereken finansmanı önceden tahmin etmek.

4 Zamanla işletme içi – işletme dışı faktörler nedeni ile işletmelerin finansal durumlarında olumlu yada olumsuz değişiklikler olabilir. İşletmelerin lehine olan gelişmeler titizlikle değerlendirilmeli, Eğer gelişmeler olumsuz ise, önce işletmenin yapısını bozan finansal sorunların ortaya çıkarılması ve daha sonrada tedavi edilmesi gerekir.

5 İşletmelerde görülen finansal sorunlar şöyle sıralanabilir :
Sürekli nakit sıkıntısı çekilmesi, Sürekli zarar edilmesi, Yeterli bir rantabilite sağlanamaması, Fazla stok, Atıl kapasite ve gereksiz donanım, Aşırı yayılma, Finansal denetim yetersizliği.

6 Bir işletmenin verimli bir şekilde çalışması ve bütün faaliyetlerinde verimli bir hale gelebilmesi için alınan tüm finansal amaçlı önlemlere ve girişilen yeni yapılanmalara finansal operasyonlar denir. Finansal operasyonların amacı, işletmeyi düştüğü olumsuz durumdan kurtarmak, yeniden verimli bir biçimde çalışmasını sağlamak ile bunu sürdürmek, işletmenin amaçları doğrultusunda kar etmesini ve büyümesini sağlamaktır. Kısaca finansal operasyonlar, özel durumlar nedeni ile alınan finansal önlemler ve yeniden yapılanmalardır.

7 Finansal operasyonların bir kısmı, yalnızca işletmelerin kendi iç yapısında, işletmenin kendi finansal dengelerini düzeltme ve iç büyüme şeklinde yapılır. Diğeri ise, başka işletmelerle birleşme yani dış büyüme şeklinde gerçekleştirilir.

8 II. Büyüme Günümüzde ekonomik koşullar, işletmeleri büyümeye zorlamaktadırlar. Küçük işletmelerin, devamlı olarak büyüyen ve hızlı teknolojik değişimlerin yaşandığı bir ortamda varlıklarını sürdürmeleri mümkün değildir. Büyüme, finansman olanaklarının genişletilmesi ve bazı finansal tekniklerin uygulanmasıyla gerçekleştirilebilir.

9 İşletmeleri büyümeye iten nedenler:
Hammadde teminindeki kolaylıklar; Büyük işletmeler daha kolay ve daha uygun koşullarda hammadde satın alabilmektedirler. Küçük işletmeler, küçük partiler halinde yüksek maliyetle hammaddeyi tedarik ederler.

10 İşletmeleri büyümeye iten nedenler:
Büyük işletmelerde birim maliyet daha düşüktür; Toplam sabit giderler üretilen mallara dağıtıldığından, küçük işletmelere oranla, büyük işletmeler çok daha küçük birim maliyetlerine ulaşırlar.

11 İşletmeleri büyümeye iten nedenler:
Büyük işletmeler teknolojideki yenilikleri izlemek, iş bölümü ve rasyonalizasyonu geliştirmek konusunda daha geniş olanaklara sahiptirler; Patent hakkı satın almak, piyasaların durumunu izlemek, yeni teknolojileri kullanmak için büyük işletmelerin geniş finansal olanakları vardır.

12 İşletmeleri büyümeye iten nedenler:
Büyük işletmeler üretim artıklarını satmak bakımından üstünlüğe sahiptirler; Üretim artıkları ve tali maddeler büyük ölçekte olduğu için, kolayca müşteri bulması mümkündür.

13 İşletmeleri büyümeye iten nedenler:
Satış işleminde sahip olunan avantajlar; Büyük işletmelerin piyasa hareketlerini izlemeleri ve fırsatlardan yararlanmaları, yurt içinde ve yurt dışında yeni pazarlar aramaları ve bulmaları kolaydır. Satış için aracılara ihtiyaç duyulmaz. Alıcılarla direkt yada alıcı acenteleri aracılığı ile iletişim kurabilirler.

14 İşletmeleri büyümeye iten nedenler:
Büyük işletmelerin resmi kuruluşlar ve yerel yönetimler karşısındaki durumları da güçlüdür; Hükümetlerle doğrudan iletişime geçebilirler, ekonomi politikalarını etkileyebilirler. Medyayı harekete geçirerek hükümet ya da yerel yönetimleri nüfuz altına alabilirler. OPTİMAL BÜYÜME !

15 Büyüme; 1. İç Büyüme: İşletmenin sermaye artırımı yolu ile yaptığı, işi genişletmesi şeklinde olan büyümedir. Bu çeşit büyüme zaman içinde gerçekleştiğinden, bunun planlaması ve işletmenin yeni duruma uyum sağlaması iyi yönetilmelidir. Bir işletmenin sermayesini artırma kararı, iş hacminin büyümesinden veya büyütülmesinden ya da finansal yapısının yeniden düzenlenmesi ihtiyacından doğar.

16 İşletmenin sermayesini arttırma yöntemleri;
İşletmeye yeni likit değerler getirilmesi, İşletmeye yeni ayni değerler getirilmesi, Yedeklerin ve dağıtılmamış karların öz sermayeye eklenmesi, Borçların konsolidasyonu, diğer bir deyişle, işletmeden alacaklı olanlara, alacaklarının karşılığı olarak hisse senedi verilmesi, Kar paylarının hisse senedine dönüştürülmesi (otofinansman).

17 Büyüme; 2. Dış büyüme ise; bir işletmenin başka bir işletme tarafından devir alınması veya işletmenin başka işletme ile birleşmesi sonucu yeni kuruluş şeklinde olan büyümedir. Bu durumda ani bir büyüme söz konusudur. İşletme kendi olanakları ile büyümeyi gerçekleştirmek yerine, başka işletmeleri tamamen veya kısmen satın alarak ya da yönetimlerini ele geçirerek büyüme sağlamayı tercih etmektedir.

18 III. Birleşme (Füzyon) Büyük bir işletmenin, bir ya da daha fazla küçük işletmeyi satın alması anlamına gelir. Füzyon olayını diğer birleşme şekillerinden ayıran temel ölçüt, işletme sahipliği birleşmesinin söz konusu olmasıdır. Füzyon yolu ile birleşen işletmelerin hukuki varlıkları tamamen ortadan kalkar ve yeni bir işletme doğar.

19 Birleşmeyi gerektiren nedenler üç kısımda düşünülebilir;
a - Üretim İle İlgili Nedenler b - Piyasa İle İlgili Nedenler c - Finansal Nedenler

20 Üretim İle İlgili Nedenler
Üretim ve yatırım planlarını uyumlaştırmak, Teknik donanımı teknolojik gelişmenin gereklerine uydurmak, Üretim konusunda elde edilen tecrübeleri birleştirmek ve geliştirmek, İşletmelerin ürettikleri ürünlerin birbirini tamamlar nitelikte olmasını sağlamak.

21 Piyasa İle İlgili Nedenler
Satış hacmini arttırarak, birim başına düşen satış giderlerini azaltmak, Geniş piyasa araştırmaları yapmak ve büyük reklam kampanyalarına girmek, Aynı üretim konusunda rekabeti ortadan kaldırmak.

22 Finansal Nedenler Sermaye yapısını güçlendirmek,
Yabancı sermaye tedarikinde finansal avantaj sağlamak, İflas ve sağlamlaştırma önlemlerine başvurmayı önlemek.

23 Yeni TTK’ ya göre şirketler iki şekilde birleşebilmektedirler;
Devralma şeklinde birleşme ve Yeni kuruluş yoluyla birleşme.

24 Devralma şeklinde bir birleşmede, birleşmek isteyen en az iki şirket bulunmakta; bunlardan birinin bünyesinde birleşme gerçekleşmektedir. Devrolunan şirketin tüzel kişiliği ortadan kalkmaktadır. Birleşmeyle, devralan şirket devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün halinde alır.

25 Yeni kuruluş yoluyla birleşmede ise, iki veya daha fazla şirket, yeni kurulacak bir şirket çatısı altında birleşmektedirler. Birleşen şirketlerin tüzel kişilikleri sona erer.

26 ÖRNEKLER Aviva ve Ak Emeklilik’i devraldı ve Avivasa oldu.
Yunan petrol şirketi Shell, Türk petrol şirketi Turcas’ı devraldı. 2004 yılından itibaren Aycell ve Aria’nın  Avea olarak faaliyetlerini sürdürmesi de yeni kuruluş yoluyla sinerji yaratan  bir diğer örnektir.

27 IV. Bölünme Bölünme, günümüz ekonomik ve ticari yaşamda sık sık ihtiyaç duyulan ve başvurulan bir yöntemdir. Bölünme sayesinde, aşırı derecede büyümüş olan şirketler, bu yapılarından kurtulmakta, ekonomik gelişmelere ve değişimlere ayak uydurabilmekte, uzmanlaşmaya gidebilmekte, iş bölümünü arttırabilmekte, dağıtım ve pazarlama birimlerini ayrı ayrı örgütleyebilmekte, vergi kolaylıklarından veya indirimlerinden faydalanabilmektedir.

28 Bölünme, bir ticaret şirketinin malvarlığının tamamen veya kısmen bir başka şirkete ayni olarak devredilmesidir. Bir ticaret şirketinin bölünmesi, tam bölünme veya kısmi bölünme şeklinde olabilir.

29 Tam bölünmede şirketin tüm malvarlığı bölümlere ayrılır ve bölünme ile ortaya çıkan yavru şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketin ortakları olurlar. Tam bölünen şirket sona erer ve ticaret sicilinden kaydı silinir. Kısmi bölünmede ise, bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları devrolan şirkette ortak olurlar. Ve ya bölünen şirket bölünen malvarlığı parçasını başka şirkete aynî sermaye olarak koyar ve yavru şirketi oluşturur.

30 V. Tür Değiştirme Bir ticaret şirketinin tasfiye edilmeden ekonomik varlığını koruyarak başka bir şirket türüne dönüşmesine tür değiştirme denir. TTK uyarınca tür değiştirme, bir şirketin tüzel kişiliğini kaybetmeden şekil değiştirerek yeni türe dönüşmesi şeklinde olmaktadır.

31 VI. Teşebbüsler Arası Anlaşmalar
Fiyatların serbest rekabet koşulları altında oluşması etkin kaynak dağılımını sağlar. Ancak ideal olan bu durum piyasa aksaklıkları nedeniyle gerçekleşmeyebilmektedir. Örneğin karteller, tekeller piyasa aksaklıklarına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Rekabet hukuku bu noktada piyasada serbest rekabet düzeyinin korunması ve rekabet düzeninin ihlal edilmeden işlerliğin sağlanması bakımından devreye girmektedir.

32 Teşebbüsler aralarında gizli veya açık anlaşmalarla veya uyumlu davranışlarla, aralarında oluşturacakları birlik kararıyla da rekabeti sınırlayabilirler. YATAY ANLAŞMALAR DİKEY ANLAŞMALAR

33 Aynı mal veya hizmet piyasasında rakip teşebbüsler arasında yapılan anlaşmalar yatay anlaşmalardır. Örneğin beyaz eşya sektöründe faaliyet gösteren rakip teşebbüslerin aralarında anlaşmaları bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Dikey anlaşmalar ise, aynı mal ve hizmet piyasasında bulunan ancak piyasanın farklı seviyelerindeki teşebbüsler arasında yapılan anlaşmalardır. İktisadi sürecin birbirini takip eden zincirleri arasında yapılan bu anlaşmalar ile teşebbüsler, hammadde tedarikini ve malların üretimini garanti altın almak, finansman sağlamak amaçlanmaktadır.

34 A. Şirketler Topluluğu Şirketler topluluğu bir veya birden fazla şirketin bir hakim şirketle doğrudan veya dolaylı olarak kanunda öngörülen hakimiyet ölçütü veya sözleşmeye uygun olarak oluşturduğu topluluğu ifade eder. Şirketler topluluğunun söz konusu olması için, bir ana şirketin yavru şirketleri üzerinde sermaye çoğunluğu veya oy çoğunluğu yada yönetim organında üye çoğunluğu aracılığıyla hakimiyet kurmuş olması gerekir.

35

36 B. Karşılıklı İştirak Birbirlerinin paylarının en az dörtte birine sahip bulunan sermaye şirketleri karşılıklı iştirak durumundadır. Anılan şirketlerden biri diğerine hakimse, ikincisi aynı zamanda bağlı şirket sayılır. Karşılıklı iştirak durumundaki şirketlerin her biri diğerine hakimse ikisi de bağlı ve hakim şirket kabul olunur.

37 C. Kartel Aynı iş kolunda çalışan çeşitli işletmelerin, çoğunlukla aralarındaki rekabeti kaldırmak amacıyla oluşturdukları birliğe kartel denir. Kartelde birleşen işletmelerin her biri hukuki bağımsızlığını korur. Ancak, kartele giren işletmeler, ortak bir üretim ve fiyat politikasını kabullenmek zorundadırlar. Kartelde birleşen işletmeler, anlaşmalarına belirli bir süre için uymak zorundadırlar.

38 Kartel, verimli ve etkin çalışan işletmelerin birbirleri ile teknik bilgi alış veriş yapmasını sağladığı gibi, malların kalitesini de garanti altına alır. Ancak kartel, serbest rekabete oranla daha farklı bir fiyat uygular ve kartele dahil olmayan işletmelere yaşama şansı tanımaz. Bu bakımdan karteller bağımsız çalışan küçük işletmeler için tehlikelidir. Bunun için ülkelerin kartellere karşı olan tutumu farklıdır. Ancak, dış ticaretle (ithalat-ihracat) ilgili karteller, genellikle bütün devletler tarafından korunmakta ve teşvik edilmektedir.

39 D. Konsorsiyum (Konzern)
Konzern, birden çok hukuken bağımsız olan işletme veya şirketin ekonomik bütünlük sağlamak amacı ile bir şirketin sevk ve yönetimine girerek oluşturdukları bir hukuki yapıdır. Konzerne giren işletmeler hukuki bağımsızlıklarını korurlar. Rekabeti azaltmak veya bir işletmenin yerine getiremediği büyük taahhütleri gerçekleştirmek için işletmeler böyle bir hukuki ve finansal yapılanmaya girerler. Amaç, karı arttırmaktır.

40 Konsern anlaşmaları belirli bir amaca yönelik olduğundan ve anlaşmanın süresi çoğu zaman kısa olduğundan diğer birleşme biçimleri kadar dikkati çekmemektedir. Çeşitli üretim alanlarındaki işletmeler, birbirlerinin hisse senetlerini satın alarak da konzern oluşturabilirler. Konserne dahil işletmeleri aralarındaki anlaşmadan dolayı, ekonomik bağımsızlıklarını yitirirler, fakat hukuki bağımsızlıları devam eder.

41 Yap-İşlet-Devret (YİD) yöntemiyle yaptırılacak İzmit Körfez Geçişi ve Bursa-Balıkesir-İzmir Otoyolu Projesi’nin (İzmir-İstanbul 3.5 saat) ihalesi 9 Nisan 2009 tarihinde gerçekleşti ve projenin en kısa yapım ve işletme süresini, 22 yıl 4 ay ile Nurol İnşaat-Özaltın İnşaat-Makyol İnşaat-Astaldi İnşaat-Yüksel İnşaat-Göçay İnşaat konsorsiyumu verdi.  Proje maliyeti: 10 milyar dolar – 406 km.

42 E. Tröst Tröst şeklindeki birleşmelerde, işletmelerin hukuki ve ekonomik bağımsızlıkları tamamen ortadan kalkar. İşletmeler, her bakımdan birbirleri ile bağımlı olarak tek yönetim altına girerler. Bu tek yönetim, onlara pazarlara diledikleri gibi egemen olma hakkını vermektedir. İşletmelerin dikey yada yatay bir araya toplanması ve bu işletmelerin tek bir yönetim altında gruplaşmaları sonucunda tröstler ortaya çıkar. Tröstler, pazarı kontrol edebilen ve etkileyebilen dev kuruluşlardır.

43

44 F. Holding Holding, bir anonim şirketin bir veya birden fazla anonim şirkete yönetim ve kontrol imkanı verecek oranda katılmasıdır. Herhangi bir mal veya hizmet üretmek amacı ile değil, mevcut olan işletmelerin yönetim veya denetimini ele geçirmek amacıyla kurulmuş olan bir şirket şeklidir. Holding kısaca “bir şirketin, başka bir şirket sermayesine iştirakidir.” şeklinde tanımlanabilir. Başka bir tanımda da ; “Bir ya da birden fazla şirketin hisselerini belirli bir miktarda elinde bulundurarak yönetimini denetleyen veya etkileyebilen şirkettir.” denilmektedir.

45 Holdingler yasal olarak kurulurlar.
Yani kartel ve tröstlerde olduğu gibi, gizli ve kanunlara aykırılığı söz konusu değildir. Bu bakımdan holdingler, kanunların da itibar ettikleri birleşme şeklidir. Holdinglerin esas amacı, rekabeti sınırlandırmaktan çok, bir şahsa veya şirkete ait çeşitli işlemlerin yönetimini kontrol altına almak, rasyonelleştirmek, bu işlemleri daha iyi denetlemektir. Holdinge dahil olan işletmeler, üretim teknikleri ve satış faaliyetlerinde serbesttir. Ancak iş programlarının kabulü, finansal yönetim ve denetim bakımından holdinge bağlıdırlar.

46 Holding şeklindeki birleşmelerde bir ana (merkez) şirket ve buna bağlı olarak diğer şirketler vardır. Diğer şirketlerin hukuki varlıkları ortadan kalkmaz hatta ekonomik yönden de bağımsızlıkları söz konusudur. Ancak bu şirketler, yönetim ve denetim bakımından ana şirkete bağlıdırlar. Ana şirket, bir mal veya hizmet üretiminde bulunabileceği gibi, sadece bağlı şirketlerin işletme politikalarını saptamak ve denetlemekle de yetinebilirler.

47


"I. Finansal Operasyon Kavramı" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları