Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Uluslar arası Kültürel farklILIKLAR

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Uluslar arası Kültürel farklILIKLAR"— Sunum transkripti:

1 Uluslar arası Kültürel farklILIKLAR
Kültürün Uluslar arası İşletmeciliğe Etkisi

2 İçerik Kültürün Tanımı Kültürün Fonksiyonları Kültürün Özellikleri
Kültürün Bileşenleri Kültürel Farklılıklara ilişkin Hofstede Bileşke Boyutlar Teorisi Yakınsama-Iraksama Yaklaşımları Kültürel Çeşitlilik Kültürel Görelilik

3 KÜLTÜR... “Bir grup insanı diğerlerinden ayıran zihinsel programlamadır.” G. Hofstede “Bir toplumun üyesi olarak insanın kazandığı bilgi, sanat, gelenek- göreneklerle, beceri ve alışkanlıkları içeren karmaşık bir bütündür. “ F. Taylor “Bir toplumun tüm hayat biçimidir.” R. Linton

4 Bireyin kazandığı bilgi,
Türk Dil Kurumuna göre kültür Tarihi, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin, Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü, Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi, Bireyin kazandığı bilgi,

5 Daha kapsamlı bir tanımla KÜLTÜR...
Kültür insanın ortaya koyduğu, içinde insanın varolduğu tüm gerçekliktir. Kuşbakışı bir yaklaşımla, "kültür": insanın ortaya koyduğu, içinde insanın varolduğu tüm gerçeklik demektir. Öyleyse "kültür" deyimiyle insan dünyasını taşıyan, yani insan varlığını gördüğümüz herşey anlaşılabilir. Kültür, doğanın insanlaştırılma biçimi, bu insanlaştırmaya özgü süreç ve verimdir. Kültür, insanın kendini kendi evinde duymasını sağlayacak bir dünya ortaya koymasıdır. İnsanın nasıl düşündüğü, duyduğu, yaptığı, istediği; insanın kendisine nasıl baktığı, özünü nasıl gördüğü; değerlerini, ülkülerini, isteklerini nasıl düzenlediği, -- bütün bunlar hep kültürün ögeleridir. İnsanın ne tür bir yaşama-biçemi, ne tür bir varolma programı, ne tür bir eylem-kalıbı benimsediği kültürdür hep. Teknik, ekonomi, hukuk, estetik, bilim, devlet, yöntem -- insanın meydana getirdiği herşey kültüre girer. Örgütler, dernekler, kurumlar, okullar, tüm kendilerine ilişkin şeylerle birlikte kültürden sayılırlar. İnsanlar arasındaki her çeşit karşılıklı etki-leşmelere, her türlü yapıp yaratma alışkanlıklarına, bütün "manevi" ve "maddesel" yapıt ve ürünlere kültür denir.

6

7 Kültürün Fonksiyonları
-İletişim aracı (motive etmek, ikna etmek) -Çalışma ilişkilerinin belirleyicisi (yönetim biçimi, çalışma saatleri, bayan-erkek çalışan); -Firma ve ürün tanıtımında belirleyici; -Toplumsal ilişkilerde belirleyici; -Ürün geliştirme, iyileştirmede belirleyici -Ekonomik kalkınmada belirleyici -Tüketici tutum ve davranışlarında belirleyici

8 Kültürün Özellikleri ÖĞRENİLİR (İnsan doğuştan hiçbir kültür ögesi
getirmez. Kültür öğrenme ile kazanılır. Ör:Kamala) KUŞAKTAN KUŞAKTAN AKTARILIR (Sosyal kalıtımla, temel araç: dil) PAYLAŞILIR (İnsanlar arası etkileşimden doğar ve gelişir) SINIRLAYICIDIR DEĞİŞEBİLİRDİR (Statik değildir. İhtiyaçların yönlendirmesiyle yeni unsurlar eklendiği gibi, eski unsurlar da çıkarılır) BÜTÜNLEYEN UNSURLARDAN OLUŞUR

9 Genel Kültür ve Alt Kültür
Genel kültür, bir toplumun ya da ülkenin, her sosyal grubunda, her coğrafi bölgesinde geçerli olan, benimsenen ve yaşanan hâkim unsurlardan ibarettir.Toplumun genel kültürü,üst bir sistem olarak çok sayıda alt sistemlerden meydana gelmiştir. Alt kültürler bazı hakim değerleri kapsar.Ancak bunun ötesinde kendilerine özgü yaşam şekilleri ve değerleri vardır.Bu durum,bir ülkenin farklı bölgelerinde farklı kültürlerin olmasıyla açıklanabilir. Alt kültür, aynı toplum içinde yaşayan; ancak yaşam koşulları birbirinden farklı olan toplumsal kesimleri anlatmak için son yıllarda kullanılmaktadır.

10 Kültürün Bileşenleri Dil ve Semboller Din Tutum Davranış and Değerler
Eğitim Maddi Kültür Sosyal Kurumlar Sanat ve Estetik

11 Maddi kültür Teknoloji, bilim ve ekonominin amaçlara yönelik olarak oluşturulmasını kapsar. İnsan ürünü olan yapay varlıklar, kültürün fiziki ve somut yönünü göstermektedir. Bir toplumun teknolojik durumu, eserleri ve aletleri, maddi kültürü olarak gösterilir.

12 Din Dinin bir millet içerisindeki kültüre etkisi ve kültürün diğer unsurlarının oluşması ve değişmesindeki rolü önemini koruyor. Dini bayramlarımız ve törenlerimiz bunun açık örnekleri olarak dikkati çekmektedir. Uluslar arası İşletmecilik açısından örnek verilecek olursa; Çalışma ilişkileri/düzeni Uluslar arası işletme Arap ülkelerinde Perşembe,Cuma, İsrail'de Cuma, Cumartesi olan tatil günlerine ayak uydurmak durumundadır. Ürün- Tüketim kalıpları Doğum kontrol haplarının Katolik bir ülkede pazarlamak isteyen firma güçlük çekecektir

13 Değer, Davranış, Tutum ve İnançlar
İnançlar: Bir şeyin ifade ettiği anlamların toplamı, bireyin bir eşyaya ilişkin bilgisinin tamamı ya da bireyin dünyasının bir yönüne ait bilgi ve bilgilerin sürekli bir organizasyonu. Toplumdaki bireylerin inançlarının benzerliği ölçüsünde yaygın ve güçlü bir kültür ortaya çıkar. İnançlar aynı zamanda kültürün sürekliliğini de sağlamaktadır. Tutumlar: Bireye ait, gözlenemeyen, davranışa hazırlayıcı bir eğilim Değerler : Kurallardır, kişi veya toplum için doğru olduğuna inanılanı içerir. Toplumları birbirinden ayıran en önemli özelliklerden biri farklı değer sistemleridir Kültürel değerler yasam sekli ve davranışlarla ilintilidir. Toplum kişilerin temel değerlerini, davranışlarını, sınırlarını, çeşitli durumlara karsı alacakları tavırları sekilendirmektedir.

14 Dil Dil, ait olduğu toplumun kültürel özelliklerini yansıtan en önemli unsurdur. Bir dil, onu kullanan milletin kafa yapısını, nasıl düşündüğünü, zihninin nasıl çalıştığını ve mantığını ortaya koyar. Hindistan 203 farklı dil konuşuluyor

15 Uluslar arası İşletmecilik ve Dil
Uluslararası işletme yönetimi, tamamen dilin kullanımına bağımlıdır. Diller arasında farklılık, sadece konuşma anlamında değil, aynı zamanda sözcüklerin kulanım biçiminde de görülür. Türkçe' de saatler geçerken, İspanyolca' da yürür, İngilizce' de koşar.

16 Dil ve Örgütlenme Philips- Hollanda Resmi dili İngilizce'dir.
Firma içi veya dışı bütün yazışmalar, haberleşmeler Hollanda da dahi, Flamenkce yerine İngilizce gerçekleşmektedir. Bazı firmalar ise, dokümantasyonlarını iki dilde yapmayı tercih etmektedir. Kimi uluslararası işletmeler ise başka bir dili sadece estetik için kullanmaktadırlar. Bazı Japon firmalar, kulağa hoş geldiği için otomobil markalarında Japonca isimler yerine İngilizce isimleri tercih ettiklerini ifade etmektedirler.

17 Pepsi “Come Alive with the Pepsi Generation “ sloganı Tayvan’da…
… “Pepsi will bring your ancestors back from the dead”… şekline dönüşmüştür.

18 General Motor Chevy Nova
General Motor, Chevy Nova markalı otomobilini Güney Amerika piyasasına sunduğunda “no va”nın “it won’t go” anlamına geldiğinden habersizdir. Bunu farkettiklerinde İspanyol pazarına “Caribe ” ismiyle girmeye karar verirler.

19 Schweppes İtalya’da “Schweppes Tonic Water” markası…
…”Schweppes Toilet Water” anlamına gelmektedir.

20 Dil ve Reklam Hataları Japoncada bir firmanın kullandığı ‘Esso’ markası (Amerika’daki ismi exxon) fonetik açıdan söylendiğinde istop eden araba anlamındadır. Alkolsüz içecek ‘Fresca’, Meksika’da argo dilinde lezbiyen demektir. Ford’un ‘Fiera’ modeli İspanyolcada çirkin yaşlı kadın anlamındadır. Rolls-Royce Almanya’da ‘Silver Mist’ (gümüş sis) modelini tanıttı ve Mist kelimesi Almancada dışkı anlamına gelmektedir. Götzen Türkiye’de oldukça argo bir kelime anlamına geldiği için varlığını sürdürememiştir. İsmi değiştirilmiş ve Tekzen olmuştur.

21 Sözsüz İletişim Sözsüz İletişim İşaret ve Hareketler Semboller
Konuşma Uzaklığı (Proxemies)

22 İşaret ve Hareketler

23

24 Konuşma Uzaklığı Ortadoğu ve Akdeniz kültüründe insanlar birbirlerine dokunarak, yakın mesafede konuşmayı ve görüşmeyi tercih ederken, bir İskandinavyalı için durum tam tersidir. Amerikalı yöneticilerin yaşadığı sorunlardan birisi, Ortadoğulu veya Latin Amerikalı yöneticiler ile yaptıkları görüşmelerde, yakın ilişki mesafesinin sık sık zorlanmasıdır. Amerikalıların gösterdiği tepki ise karşı tarafın daha da çok yakınlaşmasına ya da tamamen uzaklaşmasına fırsat vermektedir. Dolayısıyla Amerikalı neden çok yakın durulduğunu anlayamazken, karşısındaki yönetici ise Amerikalıyı sevimsiz veya soğuk bulur.

25 Uluslararası pazara açılan işletmeler, en çok zaman kullanımı konusunda sorun yaşamaktadırlar.

26 Zamana Bakış Zaman Latin Amerika—”Manana”(yakın gelecekte)
Güney Asya—Budizm ve Hinduizm (sonsuz hayat) Ortadoğu—İşin başlangıç anı belli, bitiş belli değil Amerika—Dakik Zaman

27 Zaman Kullanımı Avrupalılar ve Amerikalılar için dakiklik çok önemli iken, diğer bazı kültürlerde beklemek veya beklememek sorun teşkil etmez. Japonlar işlerini Amerikalılara nazaran çok daha yavaş yürütürler. Amerikalılar kimsenin zamanını boşa harcamamak için biran önce asıl işi almak isterken, Japonlar iki tarafın birbirini tanıması için zamana ihtiyaç duyarlar. Size güvenip güvenmeyeceklerini, sizinle rahat çalışıp çalışmayacaklarını bilmek isterler. Ancak iş ilişkilerinin kişiselleştirmesini tercih etmelerine rağmen bazı konularda çok katıdırlar. Örneğin iş konularından ilk bahsedilen ziyaretçi değil, ev sahibi olmalıdır.

28 VAKA ÖRNEĞİ: VITRO MONTEREY & CORNING INC.
Vitro Meksikalı bir cam üreticisidir. Corning ise özellikle fırınlanmış cam üretimiyle ün yapmış bir Amerikan firmasıdır. Her iki firmanın da başarılı bir geçmişi vardır ve benzer kültürel özelliklere sahip olduklarını düşünmektedirler.

29 VITRO MONTEREY & CORNING INC.
Vitro ve Corning benzer geçmişlerine, kültürlerine, felsefelerine ve hedeflerine dayanarak Ortak Girişim (Joint Venture) oluştururlar. Başlangıçta bu birleşmenin kolayca başarılı olacağı düşünülür. Ancak kültürler farklılık gösterir ve bu onların deyimiyle “cehennemde yapılmış bir evliliktir”

30 VITRO MONTEREY & CORNING INC.
İkinci yılın sonunda bu ortaklık feshedilir. İdeal gibi gözüken bu ortaklığı sonlandıran sebepler nelerdi? Çalışma Yaklaşımları Zaman kavramı Karar verme süreci

31 Hediye Japonya Paketlenmemiş bir hediye vermek çok kaba bir davranıştır Bir ziyaretçinin eli boş gitmesi hoş karşılanmaz. Hediye hiç bir zaman dört parçalı veya dört adet biçiminde verilmez, çünkü Japonca’da dört sözcüğü, ses olarak ölüm sözcüğüne benzer, bu batıl bir inançtır. En sağlıklı hediye Çikolata, gül veya iyi bir İskoç viskisi (Arap iş dünyası hariç)'tir.

32 Sanat & Estetik Sanat, folklor, müzik ve tiyatro, renk vb. öğeleri içerir. Ürünün tarzı, logosu, ismi, reklamları, ambalaj tasarımı Renk Örneğin Fransız bir markanın reklamında erkek sevgilisine masumiyet anlamına gelen beyaz çiçekler vermektedir. İngiltere ve Kanada’da yayınlanırsa marka ölüm ve mutsuzlukla ilişkilendirilecektir çünkü beyaz çiçek bu anlamı taşımaktadır

33 Bir ülkenin estetik değerlerinin kültürel olarak doğru yorumlanmaması özellikle pazarlama anlamında sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Gana’da eşyaların çiftler halinde durması uğursuzluk sayılır. Tayland’da da ayaklar vücudun en önemsiz yeri olarak görülür.

34

35 eğİtİm Uluslar arası işletmeler ülkelerin okur-yazarlık oranını pek çok alanda dikkate alırlar. Özellikle pazarlamanın reklam konusunda okuryazarlığın rolü büyüktür. Personel seçiminde de okur-yazarlık oranı önemlidir. Okur-yazarlık ve eğitim düzeyi düşük olduğu ülkelerde uluslar arası işletmeler, pek çok personeli kendi ülkelerinden ya da dış kaynaklardan değerlendirmek durumda kalmaktadırlar. Gelişmekte olan pek çok ülkede başlıca sorunlardan birisi de yetişmiş beyin kaybıdır. İşsizlik, yetişmiş bu gücün dışa yönelmesine yol açmaktadır.

36 İyi eğitimli tüketiciler karmaşık ürünleri anlamak için daha iyi donatılmışlardır; kullanım kılavuzlarını ve etiketleri okuyabilirler, ilanlar ve garanti belgeleri bastırabilirler ve makul tanıtım mesajlarına yanıt vermeleri daha muhtemeldir. Gelişmekte olan ülkelerde tam tersi geçerlidir, okur yazar oranı düşüktür ve tüketiciler kullanım kılavuzları ve ürün garantilerine aşina değillerdir. Nestlé firması, az gelişmiş ülkelerdeki tüketicilerin bebek ürünlerinin kullanım kılavuzlarındaki açıklamaları anlayamamaları nedeniyle kullanım şeklini açıklayıcı resimlerle anlatma yolunu seçmiştir

37 Vaka Örneği: Disneyland
Kuruluş: 1922 Çalışan sayısı Hissedar Gelirinin %45 eğlence parkları Ziyaretçi - 30 milyon

38 Disneyland Vakası 24 Mart 1987, Michael Eisner ve Jacques Chirac, Marne-la-Vallee’de 4.Disney park kurulması için anlaşma imzalıyor

39 Disneyland Vakası Disneyland’ın ilk yıl hedefi
11 milyon ziyaretçi sayısına ulaşılmasına rağmen, Aralık 1993’de belirtilen toplam zarar 1.03 milyar $.

40 Disneyland Çatışma Nedenleri
Ziyaretçi yoğunluğunun Amerika’daki gibi Cuma günleri artacağını zanneden Disney yetkilileri, personel çalışma günlerini ona göre planlamışlardır. Oysaki Paris’teki Disneyland’ın en yoğun günü, sanılanın aksine Pazartesi olmuştur. Paris’teki Disney çalışanları, düzensiz ve vardiyalı çalışma saatlerine adapte olmakta güçlük çekmişlerdir. Çalışanların bireysel özgürlüğünü zedeleyen fakat uymak zorunda oldukları 13 sayfalık kurallar listesi. ‘Disney look’ olarak adlandırılan bu kurallar listesi, çalışanların tırnak uzunluklarından sakal traşlarına, küpe boylarından saç boyalarına kadar pek çok uygulamaya sınırlama ve yasak getirmiştir. Fransız işçi yasalarını ihlal eden Disneyland’in 1994 yılının Aralık ayında Fransız mahkemelerine şikâyet edilmesiyle, bu uygulamalar tekrar düzenlenmiştir.

41 Disneyland Çatışma Nedenleri
Fransız kültürünün ayrılmaz bir parçası olan ve her gün aynı saatte yenen uzun öğle yemekleri ve şarap, Fransızlar ile Amerikalılar arasındaki kültür çatışmalarının bir başka nedenidir. Öğle yemeklerini her gün aynı saatte yeme alışkanlığı olmayan Amerikalılar Fransızların da kendileriyle aynı alışkanlıkta olacağını düşünmüşlerdir. Oysaki düzenli yemek alışkanlığı olan Fransızların her gün aynı saatlerde restoranlara akın etmesi ve uzun süren öğle yemekleri, uzun yemek kuyruklarının oluşmasına sebep olmuştur. Fransız kültürün ayrılmaz bir parçası olan şarabın ve diğer alkollü içeceklerin Disney parkında yasak olması da pek çok protestoya neden olmuştur. Disney yetkilileri bu yasağı da kaldırmak zorunda kalmışlar, bira ve şarap tüketimine izin vermişlerdir. Müşterilerin kahvaltıda kahve ve kruvasan yerine yumurta ve domuz pastırması yemek istemesi de ayrı bir protesto konusudur.

42 KÜLTÜREL FARKLILIKLAR
Z M H R Ç Y Her toplumun kültürü kendine özgü bir takım niteliklerden oluşur. Sahip olduğumuz norm ve değerler bütünü herhangi bir kültürde aynı ya da benzer bir biçimde olmayabilir. Örneğin; Amerikalılar istiridyeyi severek yerler ama salyangoz yemezler. Fransızlar salyangoz yer ama çekirge yemezler. Zulular çekirge yer ama balık yemezler. Museviler ise balık yer ama domuz eti yemezler. Hintliler domuz yer ama dana eti yemezler. Ruslar ise dana eti yerler ama yılan yemezler. Çinliler yılan yer ama insan yemezler. Buna karşılık Yeni Gine de yaşayan Yale Kabilesi üyeleri ise insan etini çok lezzetli bulurlar. Görüldüğü gibi kültürel farklılıklar o kadar geniş bir biçimde yer alırlar ki her toplumda aynı biçimde ortaya çıkan bir norm bulmak imkansız ölçüde zordur. Bu farklılıklar bazı toplumlar için doğru ve değerli, bazıları için ise aptalca fikirlermiş gibi görülür. Önemli olan bu farklılıkları o kültürün bakış açısıyla değerlendirebilmektir.

43 Kültürel Farklılıklara İlişkin Teoriler
Hofstede Kültürel Boyutlar(Bileşke Boyutlar) Teorisi Culture is more often a source of conflict than of synergy. Cultural differences are a nuisance at best and often a disaster."   Prof. Geert Hofstede, Emeritus Professor, Maastricht University. (Kültür bir sinerji olmaktan çok bir çatışma kaynağıdır. Kültürel farklılıklar en iyi ihtimalle birer baş belasıdır ve sıklıkla bir felakettir.)

44 Cultures Consequences” (1980)
Çokuluslu bir firmanın 53 farklı ülkedeki şubesinde çalışanla Alanında, kapsamı bu denli geniş olan ilk araştırmadır Bulguları görelidir. Kültür değiştikçe sonuçlar değişebilir. Ortaya çıkan değer yönelimleri , ülkeleri istatistiki olarak dört kümeye bölmüştür Bu kümeler her ülkenin farklı olarak ele aldığı 4 antropolojik sorun/konu ortaya çıkarmıştır:

45 Eşitsizlik algılaması:
Güç Mesafesi (Power Distance Index = PDI) Belirsizlikle başa çıkma: Belirsizlikten Kaçınma (Uncertainty Avoidance= UAI) Bireyin birincil grubu (sosyal grup, toplum) ile ilişkisi: Bireycilik (Individualism=IDV) Erkek ya da kadın olarak doğmuş olmayla ilgili olarak bireyin duygusal çıkarımları: Maskülinite – Erillik (Masculinity =MAS)

46 Güç Mesafesi Güç Mesafesi Boyutu: Bir toplumda gücün bireyler arasında dağılım biçimini yansıtmaktadır. Ayrıca gücün dağılımındaki farklılık ve eşitsizliklerin üyeler tarafından benimsenme ve kabul edilme derecesini göstermektedir. Güç farklılıklarının benimsendiği ve meşru kabul edildiği toplumlar yüksek güç mesafeli toplumlardır. Güç mesafesi yüksek olan ülkelerde emirlere katı ve itirazsız uyum üst düzey dahil her kademede bulunur. Güç mesafesinin düşük olduğu toplumlarda ise bireyler arası karşılıklı ilişkilerde eşitsizlik asgari düzeydedir.

47 Üst düzey dahil her kademede emirlere katı ve itirazsız uyum gösterildiği güç mesafesi yüksek olan ülkeler için, ABD’de doktora eğitimi görmüş bir Hintli yöneticinin şu açıklaması örnek gösterilebilir; ‘Benim ve departmanım için önemli olan şirket için varmış olduğum başarılı sonuç değil, şirket sahibinin taktiridir. Bu onura onun dediği her şeye evet diyerek vardım. Onunla çelişkiye düşmek, başka bir iş aramak demektir. Aslında ben özgürlüğümü Boston’da bıraktım.’

48 Yapılan güç mesafesi araştırmalarında ülkelerin aldıkları
puanlara bakarsak; 53 ülke arasından en yüksek puanı alan ilk beş ülke sırasıyla Malezya (104), Guatemala (95), Panama(95), Filipinler (94), Meksika (81) bulunurken, son beş sırada su ülkeler bulunmaktadır; İrlanda (28), Yeni Zelanda (22), Danimarka (18), İsrail (13) ve Avusturya (11). Bu sıralama içerisinde Türkiye (66) 19. sırada yer alırken Amerika (40) 38. sırada yer alarak göreceli olarak düşük güç mesafesine sahip ülkeler arasında yer almaktadır.

49 Belirsizlikten Kaçınma
Belirsizlikten Kaçınma Boyutu: Bu boyut, bir toplumun bireylerinin belirsizliğe olan toleranslarının derecesini göstermektedir. Toplumun bireylerinin herhangi bir işe atılma konusunda belirsiz durumlardan çekinip, sağlam durumları seçmesi ve tercihini o yönde kullanmasıdır. Belirsizlikten kaçınmanın yüksek olduğu toplumlarda, bireyler belirsizlik karşısında güvensizlik ve tehdit edilmişlik duygusuna kapılmaktadırlar. Bunu yaşamamak için ise kurallar çerçevesinde hareket etmeyi tercih etmekte ve üstlerinin kendilerine yön göstermesini beklemektedirler. Değişimin ve farklılığın hoş karşılanmadığı bu kültürlerde, çalışma koşullarında süreklilik ve oturmuşluk arayışı söz konusudur. Farklı olan, farklılıklar tehlikelidir Belirsizlikten kaçınmanın düşük olduğu toplumlarda ise, yenilikler, farklılıklar ve değişiklikler anlayışla karşılanır; belirsizlikler tehdit olarak algılanıp kaçınılmaz, aksine aşılması gereken engeller olarak algılanıp üzerine gidilmektedir. Bu tür toplumlarda, bireyler riski daha rahat göze almakta ve inisiyatif kullanmaktan kaçınmamaktadırlar. Farklı olan, farklılıklar ilginçdir

50 Belirsizlikten kaçınma göstergesinde en yüksek puanı alan ilk 5 ülke sırasıyla; 1) Yunanistan (112), 2) Portekiz (104), 3) Guatemala (101), 4) Uruguay (100) , 5) Belçika (94) iken; son 5 ülke 49) Hong Kong (29), 50) İsveç (29), 51) Danimarka (23), 52) Jamaika (13) ve 53) Singapur (8)’dur. Türkiye(85) ise bu sıralamada 16. sırada yer almaktadır.

51 Bireysellik-Toplulukçuluk
Bireysellik-Toplulukçuluk Boyutu: Bazı kültürlerin bireyciliğe bazılarının ise toplulukçuluğa önem vermesidir. Bireyci toplumlarda, bireyler kendilerini diğerlerinden bağımsız olarak tanımlarken, toplumculuğa önem veren toplumlarda ise bireyler, kendilerini ailenin yada diğer önemli gördükleri toplulukların birer parçası olarak ifade etmektedirler. Bireyci kültürlerde toplumsal yapı ayrışmıştır; gevşek sosyal bağların geçerli olduğu çekirdek ailelerden oluşur. Bireyler kendi ayakları üzerinde durarak sadece yakın aile fertlerinin sorumluluğunu alma eğilimi gösterirler. Toplulukçu kültürler sıkı toplumsal bağların söz konusu olduğu geniş ailelerden oluşur. Bireyler kendilerini kolektif olanla özdeşleştirirler. Kendilerini bir birey olarak görmekten çok, bir veya daha fazla grubun bir parçası olarak görürler.

52 Bireysellik göstergesi değerlerinin en yüksek
olduğu 5 ülke 1) ABD (91), 2) Avustralya (90), 3) İngiltere (89), 4) Kanada (80), 5) Hollanda (80) iken en düşük olduğu 5 ülke; 49) Kolombiya (13), 50) Venezüella (12), 51) Panama (11), 52) Ekvator (8) ve 53) Guatemala (6) dır. Türkiye (37) ise 28. sırada yer almaktadır.

53 Toshiba Amerika yöneticilerinden Tadao Taguchi
“Amerika’da mektup gönderdiğiniz kişinin ilk olarak sosyal durumunu (Mr. Ms gibi) gösteren bir açıklama ve arkasından da Adı ve Soyadını yazarsınız. Daha sonraki satır şirket adını, sonra unvanını, ve sonra da adres, şehir ülke gibi bilgileri yazarsınız. Oysa Japonya’da tam tersi geçerlidir. İlk olarak Ülkeyi, sonra şehir ve adres bilgilerini yazarsınız. Daha sonra şirket adını yazıp, mektup gönderdiğiniz kişinin soyadını yazarsınız. Kişinin adı en sonda yer alır.”

54 Erillik / Dişillik Yaklaşımı
Erillik-Dişillik Boyutu: Bu boyut kültürün toplumdaki cinsiyetlere yüklediği rolleri ifade etmektedir. Eril özellikli toplumlarda güç, başarı, para, servet, tanınmak, büyümek, mücadele etmek, kazanmak, değişim, yükselme tutkusu gibi konular ön plandadır. Dişil toplumlarda ise arkadaşlık, iş güvenliği, şefkat, merhametli ve nazik davranış, başkalarını düşünmek, insan ve insanlar arası ilişkilere önem vermek ön plandadır. Eril yaklaşıma sahip bir toplumda baskın değerler başarı, rekabet, para, servet, güçlü olma vb.dir. Bu toplumlarda, üst düzeylerde olmak, kazanç ve maddi servet sağlamak, gelişmek, büyümek, mücadele etmek erdem olarak kabul edilir. Ör. Japonya. Dişil yaklaşıma sahip toplumlarda ise baskın değerler diğerlerine ilgi gösterme, adil olma, güçsüzlere yardım ve yaşamın kalitesidir

55 Erillik göstergesinin en yüksek olduğu ülkeler
1)Japonya (95), 2)Avusturya (79), 3)Venezüella (73), 4)İtalya (70), 5) İsviçre (70) iken en düşük olduğu ülkeler ise; 49)Kostarika (21), 50)Danimarka (16), 51)Hollanda (14), 52)Norveç (8) ve İsveç (5) dir. Türkiye (45) ise 32. sırada yer almaktadır.

56 Hofstede’nin Yeni Boyutu
1988 yılında Hofstede ve Bond, 23 ülke üzerinde çalışmalarını tekrarladı

57 Zaman Oryantasyonu veya Kısa-Uzun Dönem Yönelimlilik
Kısa döneme yönelik kültür, statik bir özelliğe sahip olup; geçmiş ya da şimdiki zamana odaklı daha dar bir görüş açısına sahip iken; uzun döneme yönelik kültür, dinamik ve geleceğe yönelik olarak daha geniş bir görüş açısına sahiptir.

58 Arab World=Egypt, Iraq, Kuwait, Lebanon, Libya, Saudi Arabia, United Arab Emirates

59

60

61 Kültürün Yönetim Yaklaşımlarına etkisi
Kültür, teknoloji transferini, yönetici tutumlarını, işletme-hükümet ilişkilerini, işletme içi ilişkileri ve daha pek çok faaliyeti büyük ölçüde etkilemektedir. Kültür, insanların düşünme ve davranma şekillerini etkilemektedir.

62 Kültürün Yönetim Yaklaşımlarına etkisi
Merkezcil / Merkezkaç Karar Verme: Bazı toplumlarda, önemli örgütsel kararlar üst yönetim tarafından verilirken, diğerlerinde, karar verme işletmenin bünyesine yayılır ve orta ve alt düzey yöneticilerin de aktif olarak karar vermede rol oynaması sağlanır. Emniyet / Risk:Bazı toplumlarda riski göze almak başarının temeli olarak ele alınırken, diğer toplumlarda belirsizlikten kaçınma eğilimi vardır.

63 Kültürün Yönetim Yaklaşımlarına etkisi
Bireysellik / Ekip ödülleri: Başarı sonucu verilen ödüller, bazı toplumlarda ekibe mal edilirken, diğer toplumlarda bu ödül başarının öncüsüne verilir. Rekabet / İşbirliği: Bazı toplumlar, insanlar arasında işbirliğini teşvik ederken, bazıları insanlar arasında rekabeti teşvik ederler. İşletmeye düşük / yüksek bağlılık seviyesi: Bazı toplumlarda, bireyler bünyesinde çalıştıkları firmaları mesleklerinden önce görürler, diğer toplumlarda önemli olan kişinin mesleğidir.

64 Kültürün Yönetim Yaklaşımlarına etkisi
Resmi / gayri resmi prosedürler:Bazı toplumlarda çoğu iş gayri resmi yollarla yapılırken, bazılarında resmi prosedürlere sIkI şekilde uyulur. Kısa dönemli / uzun dönemli bakış: Bazı milletler, kısa vadeli kar ve verimlilik üstüne odaklanırken, bazıları uzun vadeli pazar payı, teknolojik gelişme vb. konular üzerine odaklanır. Durağanlık / yenilikçilik: Bazı ülkelerin kültürleri durağanlığı ve değişime karşı çıkmayı teşvik ederken, bazıları yenilik ve değişime büyük önem verirler.

65 Tablo 1. Kültürel değerlerin öncelikleri (Hodgetts v e Luthans,2000):
ABD JAPONYA ARAP ÜLKELERİ ÖZGÜRLÜK AİT OLMA AİLE GÜVENLİĞİ BAĞIMSIZLIK GRUP UYUMU AİLE UYUMU KENDİNE GÜVEN ORTAKLAŞACILIK ANA-BABA REHBERLİĞİ EŞİTLİK YAŞ/KIDEM YAŞ BİREYSELLİK GRUP UZLAŞMASI OTORİTE REKABET İŞBİRLİĞİ UZLAŞMA ETKİNLİK KALİTE ADANMIŞLIK ZAMAN SABIR DOLAYSIZ OLMA DOLAYLI OLMA AÇIKLIK MİSAFİRPERVERLİK

66 Kültürel Çeşitlilik Uluslararası arenada başarı genellikle firmaların çoklu kültür ve çeşitliliği yönetme becerisi ile belirlenmektedir. Çok kültürlü ve çeşitliliğin yüksek olduğu gruplarda bazı problemler ve bazı avantajlar da bulunmaktadır. Farklı kültür gruplarını etkin yönetebilmek için, grup üyelerini dikkatli seçmek, grubun amaçlarını belirlemek, eşit güç ve çalışanlar arasında ortak saygı oluşturmak ve performans konusunda pozitif geri besleme sağlamak gelir.

67 Kültürel Çeşitlilik Çoklu kültürlüğün yararları, azalan maliyetler, kaliteli insan kaynağı, pazarlama avantajı, yaratıcılık, problem çözme yetenekleri, örgütsel esneklik olarak sıralanabilir . Sonuç olarak, global bir firmanın kültürel çeşitliliği ona ilave rekabet avantajı sağlamalıdır. Kültürel çeşitlilik uluslararası işletmelerde vardır ve örgüt içersindeki faaliyetleri etkilemektedir. Ancak kültürel farklılıkları görememe anlamına gelen kültürel körlük kültürel çeşitlilikten sağlanabilecek yararların elde edilememesine yol açar.

68 Çok Kültürlülüğün Yarar ve Sakıncaları
YARARLAR Yeni fikirlere daha fazla açık olma Çoklu bakış açısı Çoklu yorum Yaratıcılığın artması Esnekliğin artması Problem çözme yeteneklerinin artması SAKINCALAR Belirsizlik Karmaşıklık Karışıklık Yanlış iletişim Uzlaşmaya daha zor ulaşma Özel konularda uzlaşma zorluğu 

69 Kültürel Çeşitliliğin Yönetimi
Eğer kültürel çeşitlilik iyi yönetilirse, örgütler yaratıcılık, esneklik, problem çözme yetenekleri, kültüre uzak müşterilerle etkin şekilde çalışma, örgüt içerisinde daha iyi iletişim gibi hem sinerjik hem de kültüre özgü avantajlardan yararlanabilirler . 

70 Kültürel Çeşitliliğin Yönetimi
Yöneticiler kültürel farklılıkları anlayabildiklerinde “sinerjik” bir bakış açısına sahip olabilirler. Bu yaklaşımdaki yöneticiler ise “bizim yolumuz ve onların yolları farklıdır, ancak hiçbirisi diğerine karşı üstün değildir” şeklinde düşünürler. Kendi yollarının ve onların yollarının yaratıcı birleşimlerinin örgüt ve işler için en iyi yaklaşımları üretebileceğini düşünürler.

71 Kültürel Çeşitliliğe Tepkiler
Kültürel çeşitliliğe gösterilen en genel tepki dar görüşlülük (parochial)tür. Bu düşüncedeki yöneticiler “tek yol bizim yolumuzdur” şeklinde düşünürler. İkinci en genel tepki “etnosentrizm”dir. Etnosentrik örgütlerde yöneticiler “en iyi yol bizim yolumuzdur” şeklinde düşünürler.

72 Kültürel Relativizm (Görecelilik)
Kültürü kendi kalıpları içinde anlamak, önyargılı olmamak, diğer kültürlerin de üstün yanları olduğunu kabul ederek karşılaştırma yapmaktır. Başka kültürlere ılımlı bakış açısını yansıtır. Ör: Eskimoların yaşlıları ölmek için soğukta bırakmaları veya ayılara teslim etmeleri.

73 Toplumdan Topluma İş Kültürleri

74 Mısır Mısır kültüründe dakik olmak çok da önemli değildir. Yabancı iş ortaklarını bekletmek adettendir. Mısıra ait geleneksel kıyafetler ya da aksesuarlar giymekten kaçının zira bundan alınırlar. Gömleklerinizi en üst düğmesine kadar ilikleyin. Erkeklerin kolye gibi aksesuarlar takmasından hiç hoşlanılmaz. İş kadınlarının ise biraz daha kapalı kıyafetler tercih etmeleri beklenir. Mısırlılar kendileriyle özellikle de bürokrasiyle dalga geçmeye bayılırlar ama bunu bir yabancı olarak siz sakın yapmaya kalkışmayın. Mısır’ın tarihi, ünlü Mısırlı liderler ve Mısır keteni en sevdikleri konulardır. Kadınlardan ve İsrail meselesinden hiç bahsetmeseniz yerinde olur. Kartvizitinizi İngilizce ve Arapça bastırın. Mısırlılar kendi çalışma hızlarına uyum sağlanmasını beklerler. Sıcak satış veya diğer hızlı kararlar almaya onları zorlamayın. İş görüşmesi karşınızdaki kişinin sizi tanımasına ve sevmesine kadar sürer, sabırsız olmayın. Bir Mısırlı işadamı size “evet” diyorsa bunu olabilir olarak yorumlayın ve toplantının burada bittiğini asla farz etmeyin.

75 Çin Çinliler bir iş toplantısına geç gelmeyi karşıdaki kişiye hakaret olarak görürler. Toplantı talepleri için en uygun zamanlar Nisan- Haziran ve Eylül-Ekim arasıdır. Tutucu iş kıyafetleri soluk renklerde olmalıdır. Parlak renkler hiç hoş karşılanmaz. Özellikle iş kadınları kısa topuk hatta düz ayakkabıları tercih etmelidir. Çünkü çoğu kişiden daha uzun kalacağınız kesin. Yüksek topuklara sadece diplomatik resepsiyonlarda izin var. Smokin iş giysisinin bir parçası değildir. Negatif yanıtlar hiç hoş karşılanmaz, “hayır” yerine “belki” veya “bakalım” ifadelerini kullanmanız gerekir. Çinli iş ortağınız “Çok sorun değil” diyorsa, ortada hala problem var anlamındadır. Yaşınızı, gelirinizi ve evli olup olmadığınızı sormaktan hiç imtina etmezler. Birkaç kelime Çince öğrenmeniz çok dikkat çeker ve hoş karşılanır. Çin’in havasından ikliminden, coğrafyasından, ve Çin’de yaşadığınız pozitif deneyimlerden bahsetmenizde fayda var. Çince isimler batıda olduğundan farklıdır. İsimler soyadı ve ön ad olarak dizilir. Kişilere hitap ederken unvanlarıyla hitap etmeye gayret edin. Ve komünist değilseniz, kimseye “yoldaş” demeyin. Yazılı sunumlarda siyah beyaz renkleri tercih edin. Çin kültüründe negatif anlamlar içerecek renkleri kullanma riskine girmeyin. Çinliler dışarıdan gelen bilgilere karşı son derece dikkatlidir. Ciddi bir yüz ifadesi Çinliler için çok önemlidir. Soğukkanlılığın kaybedilmesi ya da utanmaya sebebiyet vermek bir toplantının faciayla sonuçlanmasına sebep olur. Kartvizit verme ve kabul etme bir ritüeldir. Şirketinizin büyüklüğünü belirtecek ifadelere yer verin ve altın renklerin kullanılmasına dikkat edin zira Çin kültüründe altın rengi saygınlığın ve güvenilirliğin simgesidir. Hediye bir rüşvet ya da yasak olan bir şeyi ifade edeceğinden vermekten kaçının.

76 Hindistan Hintliler birinin dakik olmasını ve taahhütlerine sadık kalmasını takdir ederler. Ama birçok Hintli söz verdiği saatte olmak konusunda rahat davranır. Çünkü bir Hintlinin zihninde zaman, bir bireyin aktivitelerini planlamasında ve yönlendirmesinde objektif bir kıstas değildir. Birçok Hintli için planlar ve takvimler diğer insanlara ve olaylara göre rastlantısal bir şekilde değişir, değişebilir. Dolayısıyla aylar öncesinden belirlenmiş bir randevuyu birkaç gün öncesinden teyit etmek faydalıdır. Hintli bir işadamıyla buluşacaksanız kendinizi son dakika değişikliklerine hazırlayın. Hintli iş çevrelerinde giyim kuşam tarzı son yıllarda tarz değiştirdi. Özellikle IT sektörüyse söz konusu olan t-shirtler, bluejean’ler ve sneaker’lar normal karşılanır. İş toplantılarında bile çok çeşitli ve alakasız konulardan sohbet etmek adettendir. Kriket, politika, dinler en sevdikleri konular arasındadır. Hintliler genelde sıcak ve hoşsohbet insanlardır ve özel konularda diğer kültürlere oranla daha az hassaslardır. Hintliler fikir ayrılıklarını çok nadir olarak direkt şekilde belli ederler. Fikir ayrılığını çok açık şekilde ifade etmek düşmanca ve saygısızca bulunur. Hintliler yaygın şekilde İngilizce bilirler ancak telaffuzları konusunda sorun yaşayabilirsiniz. Bir toplantıda İngilizce aksanının anlamakta zorlandığınız birine cümleyi tekrar etmesini istemekte bir sakınca yoktur.

77 Polonya Birçok Batılı ülkede sırasıyla ay, gün ve yıl yazılır. Polonya’da da bizde olduğu gibi gün, ay ve yıl yazılır. Aşırı parfüm veya deodorant tepkiyle karşılanır. Göz temasına çok önem verilir. Beden diline çok önem verilir. Dolayısıyla hep gülümsemenizi salık veririz. Ne, neden, ne zaman gibi soru kipleriyle başlayan net cevaplar alabileceğiniz sorular yöneltmeye dikkat edin. İltifatlara bayılırlar ancak aşırıya kaçmanız karşınızdakinin kafasını karıştırır. Konuşurken elinizi cebinize sakın atmayın. Başkaları hakkında dedikodu yapmayın. Politika ve paradan söz açıp sohbet etmeyin. Polonyalılar çekingen ve az konuşan kimselerdir. İş toplantılarında uzun sessizlikler olabilir. Boşlukları gereksiz konuşmalarla doldurmaya çalışmayın.

78 İrlanda İrlandalılar direkt göz teması kurmaktan hoşlanır. Konuşurken gözlerini kaçıran insanlara güvensizlik duyarlar. İrlandalılar dinden politikaya kadar her konuda tartışmaktan ve fikir alışverişinden çok hoşlanır. Yine de bu konularda konuyu ilk onların açmasını bekleyin. Spor en sık sözü geçen konulardandır ve sportif benzetmeler yapmayı çok severler. Kendinizi ve ülkenizi sakın övmeyin. Eğitim, mesleki ve kişisel başarıları çok fazla referans gösteren kişilerle alay edilir. Toplantıya başlamadan küçük bir geyik muhabbetini her zaman çok severler. Sessiz kalmak ve konuşmamak kabalık ve soğuk olmakla eş tutulur. İş görüşmelerinde sade ve açık olun, ne istediğinizi kelimesi kelimesine ifade edin. İnce alaycılık İrlandalıların milli karakteridir. Agresif iş taktiklerinden İrlandalılar da pek hoşlanmaz. Bir karar almadan önce ilişki ağlarını da yoklayıp, olabildiğince çok görüş toplarlar

79 Arjantin Başkent Buones Aires’te çalışma saatleri, sabah 10 akşam 5 arasıdır. İş yemekleri öğlen saat 1’de yenir. Arjantin’de misafirlerden randevularında dakik olmaları beklenir ama kendileri dakika gecikirler. Ocak ve şubat ayları tatil aylarıdır. Bankalar saat 10’dan öğleden sonra 3’e kadar açıktır. İş çevrelerinde mavi, gri, ve kahverengi takım elbiseler ve tutucu kravatlar tercih edilir. Sanıldığının aksine tropikal ortam kıyafetleri pek hoş karşılanmaz. Göz alıcı aksesuarlardan özellikle şiddetle kaçınılmalı. Arjantinliler genelde sıcak insanlardır ve konuşurken yakın mesafeden dokunarak sohbet ederler. Erkeklerin el sıkıştıktan sonra öpüşmeleri genelde görülen bir selamlaşma biçimidir. Arjantinlilerin ihtirasla konuşmayı seven insanlar oldukların unutmayın ve sözünüzün kesilmesinden kesinlikle rahatsız olmayın. Arjantin’de kıta Avrupası kurallarını içeren sofra adabına çok önem verilir ve sizin uyup uymadığınıza da bakılır. Öteki yüzünde İspanyolca çevirisi olan business card çok gereklidir. Arjantin iş kültüründe kişiler arası uyum ve arkadaşlık ilişkileri, profesyonel deneyimlerden ve beceriden daha öncelikli gelir. İş anlaşmalarının anahtarı ilişkilerde yatar. İş toplantılarında konuya girmeden önce geyik muhabbeti adettendir. Arjantinliler için karakter çok önemlidir. Birini topluluk içerisinde eleştirmek ya da ona patronluk taslamak çok ayıp karşılanır. Israrlı satış tavrı veya diğer agresif taktikler Arjantinlilere hiç işlemez. İş akışı biraz bürokratiktir. Onlarca görüşmenin ardından son kararı en tepedeki yöneticinin evet demesi için geçmesi gereken süre biraz uzundur. Şimdiden sabırlı olmaya hazırlıklı olmalısınız

80 Japan: The Ukita family of Kodaira City Food expenditure for one week: 37,699 Yen or $ Favorite foods: sashimi, fruit, cake, potato chip

81 Kuwait: The Al Haggan family of Kuwait City Food expenditure for one week: dinar or $ Family recipe: Chicken biryani with basmati

82 United States: The Revis family of North Carolina Food expenditure for one week: $ Favorite foods: spaghetti, potatoes, sesame

83 Ecuador: The Ayme family of Tingo Food expenditure for one week: $31
Ecuador: The Ayme family of Tingo Food expenditure for one week: $31.55 Family recipe: Potato soup with cabbage

84 CANADA - $ The Finken family of Gatineau, has a garden in summer and try to mostly eat organic food. Coco, 16, has recently become a vegan.

85 Poland: The Sobczynscy family of Konstancin Food expenditure for one week: Zlotys or $ Family recipe: Pig's knuckles with carrots, celery and parsnips

86 CHAD, REFUGEE CAMP - $1. 23 plus $24
CHAD, REFUGEE CAMP - $1.23 plus $24.37 in food rations The Aboubakar family of Darfur province, Sudan, in front of their tent in the Breidjing Refugee Camp, in eastern Chad.

87 Ders Bitti 


"Uluslar arası Kültürel farklILIKLAR" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları