Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

NESNE.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "NESNE."— Sunum transkripti:

1 NESNE

2 NESNE Geçişli fiilin zorunlu kıldığı, cümlede yüklemin doğrudan etkisinde kalan tümleç.(A.T) Yüklemi geçişli eylem ya da eylemsiyle kurulan tümcelerde, yüklemin bildirdiği eylemden etkilenen öğeye denir.(M.B) NESNENİN ÖZELLİKLERİ: Cümlenin tesir ettiği şahsı, varlığı karşılayan cümle unsurudur. Nesneye göre yüklemin bir kısmı geçişli, bir kısmı geçişsizdir. Nesne, daima akuzatif halde bulunur. Yükleme akuzatifle bağlanır. Bu akuzatif ekli ya da eksiz olur. Nesne, bir tümce ya da yan tümce içinde yüklemle doğrudan ilişkili olan öğedir. Geçişli eylemlerle kurulan yüklemler nesne alabilir. Türkçede sesten tümceye kadar tüm adlar, adlaştırılan öğeler nesne olarak kullanılabilir.

3 Belirtili Nesne Tümcede yüklemin belli bir varlık ya da kavramı doğrudan etkileyebilmesi için nesnenin yükleme durum eki almış halidir. Yalın durumda bulunur. Belirtili nesne –ı/-i/-u/-ü belirtme durum ekini alır. Belirtili nesne belli ve bilinen bir şeydir. Belirtisiz Nesne Konuşan dinleyen açısından, diğerlerine göre daha belirsiz bir varlığı gösterir. Yalın durumda bulunur. Belirtme ekini almaz. Belirtisiz nesneler belirtili nesneler gibi doğrudan yüklem tarafından etkilenmez.

4 ÖRNEKLER: Ahmet ödevlerini zamanında yapıyor. (belirtili nesne) Dersini çalışırsan sınavda başarılı olursun. (belirtili nesne) Bugün gelirse onu affederim. (belirtili nesne) Ahmet ödev yapıyor. (belirtisiz nesne) Dediğimi yaparsa gelirim. (belirtili nesne)

5 alışılmış yaşamını sürdürüyordu.
Bereket; Yusuf Aksuyu dilbilimci ünüyle tanıyanlar kendisini bir üniversite öğrencisi olduğu zamanlardaki gibi önünde çok parlak bir gelecek bulunan, genç bir bilim adamı, yani ünüyle uyumlu bir kişi olarak düşünmeyi sürdürüyorlardı. pencereleri yüzyıl başlarından kalma koyu kırmızı kadife perdeler arasından Kızkulesi’ni aşarak, Salacak’a ve Sarayburnu’na bakan görkemli salonda, kocaman bir koltuğun ucuna iliştikten sonra da uzun süre yenemedi titremesini Yunus, gözlerinde belli belirsiz hüzün, bir süre arkalarından bakıyor,”O çocuklar!” diye söylenerek ünlü kahkahasını koyveriyor,

6 Görünüşe bakılırsa, insanların bu türlü tepkilerine çoktan alışmış, buna herkesten önce kendisi gülmeyi daha bu okula gelmeden öğrenmişti. Gene de, öyle anlaşılıyordu ki kekemeliğinin bir eksiklik, daha da kötüsü bir sakatlık gibi görülmesini içine sindiremiyor, zaman zaman, bunun tam tersine bir üstünlük, bir özgünlük olduğunu düşlüyor, Yusuf’a da söz etti bundan, o da hiç duralamadan benimsedi varsayımı, ne olursa olsun olsun, düzgün konuşmanın bir üstünlük olmadığını söyledi.

7 Nesne:Cümlede yüklemin bildirdiği işten,hareketten etkilenen,şeyi,varlığı ,kişiyi karşılayan unsurdur. Nesnelerin “i” hal ekini alanlarına belirtili nesne, almayanlarına belirtisiz nesne denir. İsim cümlelerinde nesne genel olarak görülmez. Yükleme sorulan “neyi,kimi “sorularına cevap verir. Cümlede isim cinsinden bir kelime olarak kullanılabilirler. Cümlede kelime grubu da olabilirler. Nesne alabilen fiillere geçişli fiil, nesne alamayan fiillere geçişsiz fiil denir.

8 Herkes öğrenebilir balık tutmayı Bana denize bakmayı öğret anne Belirtili nesne
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular. Belirtisiz nesne

9 SES BİLGİSİNDEKİ İSTİSNALAR
KURAL (KAİDE) : Türkçenin en zayıf ünlüsü (ı) dır. Ama bazen geniş ünlüler de zayıflayabilir ya da düşebilir. ÖRN:(gazete gaste,) (değenek değnek)…. KURAL: Türkçede (o,ö) ünlüleri sadece ilk hecede bulunur. İSTİSNA: - yor eki bu kuralın dışında kalır. ÖRN: gel-i-yor. KURAL: Türkçede iki ünsüz yan yana bulunmaz yani (şedde) yoktur. İSTİSNA: örn: anne (ana), belli, bellemek, elli (elig) gibi. KURAL: (p) Sesi Türkçede kelime başında bulunmaz. İSTİSNA: Pek, pire, pınar, pusula istisnasır. (S.EKER syf:288)

10 ŞEKİL BİLGİSİNDEKİ İST
İSNALAR KURAL: “-sal,-sel” eki isimden isim yapım ekidir, ve Türkçede kullanımı yanlış olan bir ekdir. İSTİSNA: “kum-sal” kelimesi bir istisnandır. KURAL: İsimden isim yapım eki olan –lık ekinin asıl fonksiyonu sıfatlardan isim yapmaktır. İSTİSNA: Bazı durumlarda sıfat olarak kullanılmayan isimlerden de sıfat yaptığı görülür. Örn: gün-lük, ay-lık, yemek-lik… (M. Ergin, s.155) KURAL: -ma, -me ekleri fiilden fiil yapım eki olup bütün fiil kök ve gövdelerine gelir. İSTİSNA: -i fiili bu kuralın dışında kalan bir istisnadır. KURAL: Türkçede köke en yakın ek yapım ekidir. İSTİSNA: - yor eki, ki eki.

11 HAZIRLAYANLAR: HAFİZE TÜFENK SABRİYE YAZICI EKREM ÖZGÜLER HASAN KAPANCI UĞUR İNCİ


"NESNE." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları