Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İSLÂMDA ÖVÜLEN VE YERİLEN DAVRANIŞLAR

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İSLÂMDA ÖVÜLEN VE YERİLEN DAVRANIŞLAR"— Sunum transkripti:

1 İSLÂMDA ÖVÜLEN VE YERİLEN DAVRANIŞLAR
SEVDİYE PİRDAL ( AKARCA KURAN KURSU ÖĞRETİCİSİ) SÖĞÜTLÜ / SAKARYA

2 İSLÂMDA ÖVÜLEN DAVRANIŞLAR
İyilik ve Doğruluk İnfak İffeti Korumak Kardeşlik Görgülü Olmak Emaneti Korumak İsraftan Kaçınmak İnsanlara İyi Davranmak, Güzel Söz Söylemek İhtiyaç Sahiplerine Maddi Yardımda Bulunmak Adaletli Olmak Alçakgönüllülük

3 1. İYİLİK VE DOĞRULUK قَالَ اللّهُ هَذَا يَوْمُ يَنفَعُ الصَّادِقِينَ صِدْقُهُمْ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا رَّضِيَ اللّهُ عَنْهُمْ وَرَضُواْ عَنْهُ ذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ ‘Allah şöyle diyecek: “ Bugün doğrulara, doğruluklarının yarar sağlayacağı gündür. Onlara; içinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler vardır.Allah onlardan razı olmuş, onlarda Allah’tan razı olmuşlardır. İşte bu büyük başarıdır.” (Maide, 5/119) ‘Hiç şüphe yok ki, doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır.’ (Buhârî, Edeb, 69)

4 İnfak, zekat ve sadakanın dışında Müslümanın Allah rızası için yakınlarına, fakirlere, muhtaçlara ve hayır yerlerine yardımda bulunmasıdır. الَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ فِي سَبِيلِ اللّهِ ثُمَّ لاَ يُتْبِعُونَ مَا أَنفَقُواُ مَنًّا وَلاَ أَذًى لَّهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ ‘Allah yolunda mallarını infak eden, sonra verdiklerinin arkasından başa kakmayı, gönül incitmeyi uygun görmeyen kimselerin Rableri yanında mükafatları vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar, üzülmeyeceklerdir.’(Bakara, 2/262) 2. İNFAK

5 قُل لِّلْمُؤْمِنِينَ يَغُضُّوا مِنْ أَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْ ذَلِكَ أَزْكَى لَهُمْ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا يَصْنَعُونَ وَقُل لِّلْمُؤْمِنَاتِ يَغْضُضْنَ مِنْ أَبْصَارِهِنَّ وَيَحْفَظْنَ فُرُوجَهُنَّ ‘Mümin erkeklere söyle,gözlerini haramdan sakınsınlar,iffetlerini,ırzlarını korusunlar.Bu davranış onlar için daha nezihtir.Şüphe yok ki Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır. İnanan kadınlara da söyle,gözlerini haramdan sakınsınlar,ırzlarını korusunlar. (Nur, 30-31)”. 3. İFFETİ KORUMAK

6

7 وَالَّذِينَ هُمْ لِأَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ
4.EMANETE RİAYET ETMEK وَالَّذِينَ هُمْ لِأَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَ ‘Yine onlar (o müminler) ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler.’(Müminun, 23/8)

8 5.ADİL OLMAK إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ ‘Şüphesiz Allah, adaleti,iyilik yapmayı,yakınlara yardım etmeyi emreder;hayasızlığı ve azgınlığı da yasaklar.Düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.’ (Nahl,16/90)

9 6. KARDEŞLİK إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki esirgenesiniz. (Hucurat, 49/10)”

10 7. HOŞGÖRÜ VE BAĞIŞLAMA يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّ مِنْ أَزْوَاجِكُمْ وَأَوْلَادِكُمْ عَدُوًّا لَّكُمْ فَاحْذَرُوهُمْ وَإِن تَعْفُوا وَتَصْفَحُوا وَتَغْفِرُوا فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ‘Affeder, hoş görüp vazgeçer ve bağışlarsanız şüphe yok ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.’ (Tegabün, 64/14)

11 ‘Sabır, yüzünü ekşitmeden, acıyı yudumlamaktır.’ (Cüneyd-i Bağdadî)
8. SABIR “Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edipte salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir.)’ (Asr, 103/1-3) ‘Sabır, yüzünü ekşitmeden, acıyı yudumlamaktır.’ (Cüneyd-i Bağdadî)

12 9. ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK وَعِبَادُ الرَّحْمَنِ الَّذِينَ يَمْشُونَ عَلَى الْأَرْضِ هَوْنًا وَإِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَامًا ‘Rahman'ın kulları yeryüzünde mütevazı yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman onlara güzel ve yumuşak söz söylerler.’ (Furkan, 25/63) ‘Bazı insanlar alçak gönüllüdür,bazıları da alçak olmaya gönüllüdür.’ (Necip Fazıl KISAKÜREK)

13 10. SÖZÜNDE DURMAK Müslüman ahlakına sahip bir kişi antlaşma yaptığında gereğini yerine getirir. Allah’ın korunmasını emrettiği şeyleri korur. Hele bir de sözünü yemin ile bağlamışsa, bunun Allah’ı kendine kefil kılmak olduğunu bilir. وَلاَ تَقْرَبُواْ مَالَ الْيَتِيمِ إِلاَّ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ حَتَّى يَبْلُغَ أَشُدَّهُ وَأَوْفُواْ بِالْعَهْدِ إِنَّ الْعَهْدَ كَانَ مَسْؤُولاً “Verdiğiniz sözü de yerine getirin.Çünkü söz (veren sözden) sorumludur.” (İsra,17/34)”

14 11. GÖRGÜLÜ OLMAK وَإِذَا حُيِّيْتُم بِتَحِيَّةٍ فَحَيُّواْ بِأَحْسَنَ مِنْهَا أَوْ رُدُّوهَا إِنَّ اللّهَ كَانَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ حَسِيبًا “Size bir selam verildiği zaman,ondan daha güzeli ile veya aynı selamla karşılık verin:şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapandır.” (Nisa, 4/86) Görgülü insan aynı zamanda mütevazi,saygılı,kendini muhatabının yerine koyarak düşünebilen,yumuşak huylu,kibar ve nazik bir kişidir.

15 12. GÜZEL SÖZ SÖYLEMEK VE YARDIMLAŞMAK
الَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُم بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ سِرًّا وَعَلاَنِيَةً فلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ وَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık hayra sarfedenler var ya, onların mükâfatları Allah katındadır. Onlara korku yoktur, üzüntü de çekmezler.’(Bakara,274) “Güzel söz sadakadır.” ( Buhârî, Edeb 34, Cihâd 128, Müslim, Zekât 56)

16 İSLÂMDA YERİLEN DAVRANIŞLAR
Cimrilik İftira Gıybet Yapılan İyiliği Başa Kakma Kibir ve İnsanları Küçük Düşürmek İfsat (Bozgunculuk, Fesat) Haset Adam Öldürmek Yalan Söylemek İsraf Hırsızlık Yapmak Rüşvet Almak ve Vermek Gösteriş Zina ve Fuhuş İçki, Kumar ve Büyücülük

17 1.CİMRİLİK الَّذِينَ يَبْخَلُونَ وَيَأْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبُخْلِ وَيَكْتُمُونَ مَا آتَاهُمُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ وَأَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ عَذَابًا مُّهِينًا  Bunlar cimrilik eden ve insanlara da cimriliği tavsiye eden, Allah’ın kendilerine lütfundan verdiğini gizleyen kimselerdir. Biz, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırladık. (Nisa, 4/37)

18 2. İFTİRA وَمَن يَكْسِبْ خَطِيئَةً أَوْ إِثْمًا ثُمَّ يَرْمِ بِهِ بَرِيئًا فَقَدِ احْتَمَلَ بُهْتَانًا وَإِثْمًا مُّبِينًا ‘Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.’ (Nisa, 4/112)

19 3. GIYBET لَايُحِبُّ اللّهُ الْجَهْرَ بِالسُّوءِ مِنَ  الْقَوْلِ اِلَّا مَنْ ظُلِمَ وَكَانَ اللّهُ سَميعًا عَليمًا ‘’Allah, zulme uğrayanların dışında, çirkin sözün açıkça söylenmesinden hoşlanmaz. Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir.’’ (Nisa, 4/148)

20 4. YAPILAN İYİLİĞİ BAŞA KAKMAK
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تُبْطِلُواْ صَدَقَاتِكُم بِالْمَنِّ وَالأذَى كَالَّذِي يُنفِقُ مَالَهُ رِئَاء النَّاسِ وَلاَ يُؤْمِنُ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ صَفْوَانٍ عَلَيْهِ تُرَابٌ فَأَصَابَهُ وَابِلٌ فَتَرَكَهُ صَلْدًا لاَّ يَقْدِرُونَ عَلَى شَيْءٍ مِّمَّا كَسَبُواْ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرِينَ “Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmadığı halde malını gösteriş için harcayan kimse gibi, başa kakmak ve incitmek suretiyle, yaptığınız hayırlarınızı boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan düz kayaya benzer ki, sağanak bir yağmur isabet etmiş de onu çıplak pürüzsüz kaya haline getirivermiştir. Bunlar kazandıklarından hiçbir şeye sahip olamazlar. Allah, kâfirleri doğru yola iletmez.”( Bakara, 2/264)

21 5. KİBİR VE İNSANLARI KÜÇÜK DÜŞÜRMEK
قال النبى صلى الله عليه وسلم : لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ في قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمْشِ فِي الْأَرْضِ مَرَحًا إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّمُخْتَالٍ فَخُورٍ Resûlullah efendimiz, “Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez” buyurmuşlardır (İbn Hanbel, Müsned, IV, 134) Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez. (Lokman, 31/18)

22 6. İFSAT (BOZGUNCULUK,FESAT)
Fitne, Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günaha sokmak, insanları isyana kışkırtmak demektir. وَيَسْعَوْنَ فِي الأَرْضِ فَسَادًا وَاللّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُفْسِدِينَ ‘Ve onlar yeryüzünde fesat çıkarmak için çalışırlar. Ve de Allah, fesat çıkaranları (bozgunculuk yapanları) sevmez.’ (Maide, 5/64)

23 7. HASET (ÇEKEMEMEZLİK) بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ ﴿١﴾ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ ﴿٢﴾ وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ ﴿٣﴾ وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ ﴿٤﴾ وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ  De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.” (Felak, 113/1-5) إِيَّاكُمْ وَ الْحَسَدَ فَإِنَّ الْحَسَدَ يَأْكُلُ الْحَسَنَاتِ كَمَا تَأْكُلُ ‘Hasetten (kıskançlıktan)sakınınız. Çünkü ateşin odunu yediği (yakıp bitirdiği) gibi kıskançlık da iyi amelleri yer bitirir.’ (Ebu Davut,Edep,44.)

24 8. ADAM ÖLDÜRMEK وَمَن يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُّتَعَمِّدًا فَجَزَآؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا وَغَضِبَ اللّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَأَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظِيمًا ‘Kim bir mümini kasten öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lânetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.’ (Nisa, 4/93) "Nefsim kudret elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, insanlara öyle bir zaman gelecek, katil niçin öldürdüğünü, maktül de niçin öldürüldüğünü bilmeyecektir."  (Müslim, Fiten, 56)

25 9. YALAN SÖYLEMEK إِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِآيَاتِ اللّهِ وَأُوْلئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ ‘Allah'ın âyetlerine inanmayanlar, ancak yalan uydurur. İşte onlar, yalancıların kendileridir. (Nahl,16/105)

26 10. İSRAF (SAVURGANLIK) وكُلُواْ وَاشْرَبُواْ وَلاَ تُسْرِفُواْ إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُسْرِفِينَ ‘Yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez.’ (A’raf, 7/31)

27 11. HIRSIZLIK YAPMAK وَالسَّارِقُ وَالسَّارِقَةُ فَاقْطَعُواْ أَيْدِيَهُمَا جَزَاء بِمَا كَسَبَا نَكَالاً مِّنَ اللّهِ وَاللّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ ‘Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'dan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah daima üstündür, hikmet sahibidir.’ (Maide, 5/38) “Ey Müslümanlar! Allah Teala sizden öncekileri şu sebeple helak etmiştir: Onlar içlerinden şerefli (itibarlı) biri hırsızlık yaparsa, onu cezalandırmazlar; zayıf biri bir şey çalarsa, derhal ona haddi tatbik ederlerdi. Allah'a yemin ederim ki ben, Muhammed'in kızı Fatıma hırsızlık etmiş olsaydı onun da elini keserdim!” (Müslim, Hudud, 8-11)

28 12. RÜŞVET ALMAK VE VERMEK وَلاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَكُم بَيْنَكُم بِالْبَاطِلِ وَتُدْلُواْ بِهَا إِلَى الْحُكَّامِ لِتَأْكُلُواْ فَرِيقًا مِّنْ أَمْوَالِ النَّاسِ بِالإِثْمِ وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ “Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin.İnsanların mallarının bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları yetkililere (rüşvet olarak) vermeyin.”( Bakara, 2/188)

29 13. RİYA (GÖSTERİŞ) لاَ تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ يَفْرَحُونَ  بِمَا أَتَواْ وَّيُحِبُّونَ أَن يُحْمَدُواْ بِمَا لَمْ يَفْعَلُواْ فَلاَ تَحْسَبَنَّهُمْ بِمَفَازَةٍ مِّنَ الْعَذَابِ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ‘Ettiklerine sevinen ve yapmadıkları şeylerle övülmeyi seven kimselerin, sakın azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlar için elem dolu bir azap vardır.’ (Âl-i İmrân, 3/188)

30 وَلاَ تَقْرَبُواْ الزِّنَى إِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةً وَسَاء سَبِيلاً
14. ZİNA VE FUHUŞ وَلاَ تَقْرَبُواْ الزِّنَى إِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةً وَسَاء سَبِيلاً ‘Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.’(İsra,17/32)

31 15. İÇKİ, KUMAR VE BÜYÜCÜLÜK
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنصَابُ وَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ “Ey müminler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durunuz ki, kurtuluşa eresiniz.” (Maide, 5/90)

32 Çölde yolculuk eden iki arkadaş hakkında bir hikaye anlatılır
Çölde yolculuk eden iki arkadaş hakkında bir hikaye anlatılır.  Yolculuğun bir aşamasında iki arkadaş tartışırlar biri ötekine bir tokat atar.  Tokadı yiyenin canı çok yanar ama tek kelime etmez ve kum üzerine şu sözleri yazar  BUGÜN EN İYİ ARKADASIM BANA BİR TOKAT ATTI !  Yıkanabilecekleri bir vahaya rastlayana dek yürümeyi sürdürürler.  Tokadı yiyen yıkanırken bir batağa saplanır, boğulmak üzereyken arkadaşı tarafından kurtarılır.  Boğulmak üzere olan arkadaş tam kurtulduktan sonra bir kaya parçası üzerine şu sözleri kazır:  BUGÜN EN İYİ ARKADASIM BENİM HAYATIMI KURTARDI ! ..  Tokadı vuran ve sonra arkadaşının hayatını kurtaran kişi ona şöyle der;  senin canını yaktığımda bunu kum üzerine yazdın ama şimdi kayaya kazıyorsun. NEDEN ?  Öbür arkadaş ona şöyle cevap verir:  Biri bizi incittiğinde bunu kum üzerine yazmalıyız ki bağışlama rüzgarı estiğinde onu silebilsin.  Ama biri bize İYİ bir şey yaparsa onu kayaya kazımalı ki onu hiçbir rüzgar yok etmesin  HİKAYE

33 Rabbim bizi, iyilik yapıp müjdesine nail olanlardan; kötülük yaptıklarında da bağışlanma dileyenlerden eylesin! ( Amin ) TEŞEKKÜRLER…


"İSLÂMDA ÖVÜLEN VE YERİLEN DAVRANIŞLAR" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları