Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Psikiyatri Klinikleri

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Psikiyatri Klinikleri"— Sunum transkripti:

1 Psikiyatri Klinikleri
DEPRESYON Hem. Kibriye ÇANTA Hem. Semra TAŞ Psikiyatri Klinikleri Eğitim Koordinatörlüğü Sağlık Slayt Arşivi:

2 Depresyon Nedir? Bıkkınlık hissi, isteksizlik yoğun bir üzüntü, kendine güvensizlik, uyku bozuklukları (aşırı uyuma yada uyuyamama) aşırı yeme yada hiçbir şey yememe gibi yakınmalarla kendini gösterir. Depresyon gelişen dünyada ve ülkemizde sosyo-ekonomik şartlar nedeni ile çağımızda damgasını vurmuştur.

3 Depresyonun Tipleri ve Etyolojisi
Depresif bozukluk Majör depresyon Distimlik bozukluk Atipik depresyon Başka bir türlü adlandırılmayan depresif bozukluk diğer tanı ölçütlerini karşılamayan ancak depresif özellik gösteren bozukluktur.

4 Depresyonun Tipleri ve Etyolojisi
Depresif bozukluk Bireyin duygu durumunda çeşitli derecelerde üzüntü, karamsarlık umutsuzlukla seyreden bir bozukluktur.

5 Depresyonun Tipleri ve Etyolojisi
Majör depresyon Semptomların en az beşinin (ilk ilki belirtinin çökkünlük ve isteksizlik) en az iki hafta süresince var olması durumuna majör depresyon denir.

6 Depresyonun Tipleri ve Etyolojisi
Distimlik bozukluk Kişinin en az 2 yıl ve hemen her gün yaklaşık gün boyu süren depresif bir duygu durumu olmasıdır.

7 Depresyonun Tipleri ve Etyolojisi
Atipik depresyon Daha çok kadınlarda görüldüğü ve süregen bir seyir gösterdiği bildirilmiştir. Bu hastaların diğer depresyon hastalarından farklı olarak monaminoksidaz inhibitörine yanıt verdiği gözlenmiştir.

8 Depresyonun Tipleri ve Etyolojisi
Başka bir türlü adlandırılmayan depresif bozukluk, diğer tanı ölçütlerini karşılamayan ancak depresif özellik gösteren bozukluktur.

9 Belirtileri Çok uyuma Aşırı yorgunluk İştahta artış
İrritabilite (çabuk sinirlenme) Duygusal tepkilerde aşırılık

10 Başlıca Nedenleri Majör depresif bozukluğun etyolojisi ve fizyo-patolojisine ilişkin yoğun araştırmalara karşın bu hastalığın tam nedeni henüz bilinmemektedir. Genetik biyokimyasal psikodinamik ve psiko-sosyal etkenlerin birlikte rol oynadığı konusunda genel bir görüş oluşmuştur.

11 Belirtileri Hemen her gün ve günün büyük bir kısmında gözlenen çökkün bir duygu durum hali (kendini mutsuz, ağlamaklı, kederli hissetme hali) Hergün yaklaşık gün boyu süren tüm dünyadaki çoğu etkinliğe karşı ilgi ve zevk almada azalma (daha önce keyif alınan işler, hobiler ve alışkanlıklardan hoşlanmama, cinsel istekte azalma)

12 Belirtileri Diyet uygulanmamasına karşın kilo kaybı veya alımı (1 ay içerisinde vücut ağırlığının % 5’inden fazlasının artması ya da azalması) Hergün uykusuzluk ya da aşırı uyuma hali Hergün olağan beyinsel ve vücutsal işlevsel hareketlilik halinde azalma ya da huzursuzluk (oturmayı, yatmaya, yeğleme yada yerinde duramama)

13 Belirtileri Hergün halsizlik, yorgunluk hisleri, daha önceki günler kadar enerjik olamama Hemen hergün kendini değersiz hissetme, küçük görme, kendini beğenmeme ya da günahkar hissetme Hemen hergün düşünme ve konsantrasyon yeteneğinde azalma olması, konuşulanlara, okunanlara dikkatini verememe Tekrarlayan ölüm düşünceleri, intihar planları veya eylemlerinin varlığı

14 TANI Birçok belirtilerin aynı dönemde eş zamanlı olarak kişide izlenmesiyle konulur.

15 ETYOLOJİSİ Biyolojik faktörler:
Biyolojik ve psiko-sosyal olmak üzere iki ana başlıkta toplanabilir Biyolojik faktörler: Norokimyasal olarak azalmış biyogenikamin? (serotinin, norepinefrin, dopamin) etkinliği söz konusudur. Duygu durum hastalarında genetik ilişki her zaman doğrulan-mamakla birlikte ebeveyinlerden birinde majör depresyon varsa çocukta risk %10-13.tür. Tek yumurta ikizlerinde risk %50 çift yumurta ikizlerinde %10-25.tir. Stres durumunda özellikle hipotalamosten pramidal nöronlarda citrafi gözlenir. Antidepresonlar ise hücre proliferasyonundaki azalmayı ve atrafibi önler.

16 ETYOLOJİSİ Psikososyal Faktörler:
Sevilen kişinin simgesel veya gerçek kayıbı reddedilme algılanır. Depresyon, kaybedilen objeye yönelik öfke ve saldırganlığın kendi benliğine dönmesiyle açıklanmaktadır. Kaybedilen objeye ambivalans önem taşır. Geri dönen öfke depresyonun dinamik açıklanmasında en iyi bilinen formülasyondur. Bu formülasyon kendini suçlama saygısında azalma ve cezalandırma gereksinimini de açıklar.

17 TEDAVİ Depresyon genellikle yineleyen ve bazen kronikleşen bir hastalıktır. Oluşumunda etkili olduğu düşünülen sorun alanlarının belirlenmesinden sonra ilaç tedavisi yanında bireysel psikoterapi tedavinin başarısı için önemlidir. Tedavide uygulanan 3 temel yöntem vardır; Psikoterapi İlaç tedavisi Elektrokonvulsif tedavi (EKT)

18 Bunların hangisinin uygulanacağına tedaviyi üstlenen hekim karar verir.
Hafif depresyon geçiren hastalar için psikoterapi yeterli iken daha ağır durumdakiler psikoterapi ile birlikte ilaç tedavisi görebilir. Antidepresanlar kısa sürede etkili olabilir iken psikoterapi hastalıkla başa çıkamamanın yollarını arama açısından önemlidir. Çok ağır depresyon geçiren bu nedenle hayatı tehlikede olan yada antidepresanlara yanıt vermeyen hastalar için EKT uygun olabilir

19 PSİKOTERAPİ Psikolojik sıkıntıları olan kişilerin sıkıntılarının ne olduğunu anlamaları kökenleri hakkında bir iç görüş kazanmaları ve bunlara uygun çözüm yolları bulmaları için öneriler getiren her türlü profesyonel yardım yöntemlerini içerir.

20 Psikoterapide Hedefler
Kişinin semptomlarında yada çevreyi değiştirerek kendisini iyi hissetmesini sağlamaya yönelik girişimlerde bulunmak Kişinin düşüncelerini değiştirmeye çalışarak iyileşmesini sağlamak Ailevi sistemi değiştirmeye yönelik girişimlerde bulunmak Genel sistemleri derinde yatan çatışmaları çözmeyi hedefler

21 İLAÇ TEDAVİSİ Depresyon tedavisinde ilk adım doğru ilaç seçimidir. Hastaya ilacın yan etkilerini ve tedavi edici etkisinin ne zaman ortaya çıkacağı (süre 2-4 haftadır) tedavinin ne kadar süreceği ile ilgili bilgilendirilmelidir. Tedavi ilk depresif epizodu geçirenlere 6 ay ile 1 yıl 3 yıldan daha az aralıklarla yineleyen depresyon öyküsü olanlarda 3-5 yıldır sık yineleyen depresif epizodu olanlarda ömür boyu sürebilir

22 EKT (Elektrokonvülsif tedavi)
Kolaylıkla medikal tedavilere yanıt vermeyen yada intihar riski çok yüksek olan depresyonun bazı türlerinde kullanılmaktadır. Antidepresanlara direnç gösteren hastalarda depresyonun şiddeti ağırsa ve intihar riski ya da yaşamsal riski varsa EKT önemli bir tedavi aracıdır. EKT ile depresyon epizotu atlatılabilir ama ilaçta takip edilir.

23 EKT (Elektrokonvülsif tedavi)
EKT anestezi halinde kaslar gevşetilerek uygulanır. EKT ile depresyon hızla iyileşebilirse ve depresyonun nüks etmesini önleyemez. Uygun bir hazırlıkta EKT etkin ve güvenli olarak yaşlı ve gebelerde uygulanabilir. EKT.nın tüm ölüm oranı kısa ve genel anestezideki risk kadardır, bu konudaki tahminler %0 ile %0.1 arası değişmektedir. Sağlık Slayt Arşivi:


"Psikiyatri Klinikleri" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları