Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

MİMARİ TASARIMDA ANALOJİ YÖNTEMİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "MİMARİ TASARIMDA ANALOJİ YÖNTEMİ"— Sunum transkripti:

1 MİMARİ TASARIMDA ANALOJİ YÖNTEMİ
İMRAN GÜMÜŞ BETÜL KESKİN KÜBRA ÇELİK

2 Benzetme(analoji) yöntemi, iki nesne arasında benzerlikler kurmaya dayalı bir yaklaşımdır.bilinen,tanınan bir olgu yada biçimden hareketle yeni biçimler üretmektir. Yaşam alanının temel unsurları; yeryüzü, gökyüzü ile insan varlığının arasında varlık kazanır. Mimari formda ve mimarlık kuramında doğa her zaman ilham kaynağı olmuştur D´Arcy Thompson, On Growth and Form (1917) kitabında, canlı olan tüm bitki ve hayvanların biçim ve yaşam şeklinin fiziksel ve matematiksel bir temeli olduğunu belirtmiştir. Buna göre doğadaki tüm davranışlar ve hareketler fizik kanunlarına göre belirlenen en ekonomik yoldan gerçekleşir. Bu olgu D´Arcy Thompson'ın kitabında "biçim, kuvvetlerin bir diyagramı" dır ifadesi ile vurgulanmıştır.

3 İlkel vernaküler mimari özü gereği; doğa formlarına, strüktürlerine, basit ve yerel malzemelere dayanmaktaydı. Doğrusal, çizgisel, dik açıların hakim olduğu 20. yy mimarisi endüstriyel gelişmelerlegüdülen ve onun etkisinde olan bir çağ olmuştur. Ancak yeni milenyumda mimarlar, doğanın yaratıcı güçleri ve biyolojik organizmalarından ilham alan yeni bir anlayış ortaya koymuştur. Amerika'da Louis Sullivan, organik mimari tasarımın anahtar konsepti olan, ünlü "form biçimi izler (form follows function)" ifadesini ortaya koymuştur. Frank L. Wright yapıları için genellikle ahşap,kayalıklar, hatta şelale gibi alanları seçerek tasarımlarını doğanın bir parçası haline getirmiştir. İspanyol mimar Antoni Gaudi'ye göre doğrusal çizgiler insanoğluna, eğrisel çizgiler tanrıya aittir.

4 Karakteristik özellikleri:
•Tasarım yaklaşımı doğadan esinlenir ve yapı, alanda çevresi ile birlikte gelişir. Yapının ortaya çıkmabiçimi doğada tohumdan bitkilerin büyüyüp gelişmesi gibidir. •Yapı; görsel olarak şiirsel, tasarımı radikal, çok yönlü ve sürprizli, farklı, belirgin ama esnek ve çevreye duyarlıdır. Doğayı tasarımın temeli olarak kullanırken; bina ya da tasarım süreci doğa döngüsü nasıl gerçekleşiyorsa öyle ele alınmalıdır. Yaşam döngüsünde doğma, büyüme ve yetişme evreleri tasarım sürecinde benzeştirilmelidir. Küçükten büyüğe ve içten dışa ilerleyen bir süreç olmalıdır. Doğada büyüme ve gelişme tohumdan başlayarak çevresine ulaşmaktadır. Bu nedenle bina; organizmayı andırır ve doğanın güzelliğini ve karmaşıklığını yansıtır.

5 Tek hücreliler ve mimari yüzeyler arasında analojik değerlendirme
80 bin m2'lik bir alana inşa edilen, 17 bin koltuklu bu statta yüzme, senkronize yüzme, dalma, su polosu oyunları oynanıyor. Tasarım su moleküllerinin mimari bir dille birleştirilmesi kavramından yola çıkmış. İnşaatına 2003 yılında başlanan binanın yaklaşık maliyeti 100 milyon dolar. Tek hücreliler-Radiolaria Güneşi, güneş ışınlarını topluyor, kış aylarında güneş ısısını ayarlıyor ve enerji tüketim payını düşürüyor. Yaz aylarında ise bina çapında ve köpükler arasında hava akımı sağlıyor. Böylece içerideki iklim düzenlemesini sağlanmış oluyor. Water cube – Çin Beijing National Aquatics Center (Pekin Ulusal Su Sporları Merkezi ) Tasarım: Peddle Thorp and Walker - PTW with Arup

6 Doğa – mimari form: analojik değerlendirme
LİSBON ORIENT TREN İSTASYONU (SANTİAGO CALATRVA,PORTEKİZ, 1974) ağaç dalları biçimindeki geometrik form

7 STUTTGART HAVAALANI ALMANYA,2004
Von Gerkan’ın tasarımı, kendisinin de katıldığı gibi, biraz Alman ekolünün etkisinde kalmıştır. “Satış ünitelerinin havaalanlarındaki gerekliliğini kabullendikten sonra, farkına vardım ki mimarın kendi tasarımında en etkili izlenimi verebileceği alan çatıdır. Kalan her şey değişim istekleridir” diyor Von Gerkan. Fakat bu hala sadece bir çatı. Karaorman’ın (Schwarzwald) ağaçlarından esinlenen tasarımda, küçük dallar üzerinde duruyormuş izlenimi veren görkemli çatıyı devasa çelik gövde ve dallar taşıyor. 2004’te tamamlanan, m2’lik 3. Terminal bu estetiği pekiştirirken, bağlayıcı konumda olan 2. Terminal, satış ünitelerine boyun eğiyor ve tamamen kabullenerek, bu ambarlara teslim oluyor.

8 Lyon-Satolas TGV Station
Lyon, France Santiago Calatrava Lyon Satolas  İstasyonu Lyon’u  güneyinde 30 kilometre uzaklığındaki  şehiri  havaalanına bağlayan  TGV trenleri için sınırdır. Neredeyse kırk metre yüksekliğindeki çelik ve betonarme yapıkanatlarını yayılması,muazzam bir kuş figürünü ifade eder.

9 The Milwaukee Art Museum (Santiago Calatrava ,Milwaukee, Wisconsin)
Milwaukee Sanat Müzesi  gölekarşı  konumundan   esinlenerek birden çok öğe içerir. Calatrava'nın tasarımı birçok deniz unsurlarını içerir.Birkuşun   Kanatlarından esinlenerek hareketli çelik  panjurlar; biryelkenli  şeklinde ve bir dalga bir eğri tek katlı galleria anımsatan   tırmanan direkle  bir kablolu yaya köprüsü. «Aksine sadece göl manzarası için bişeyler eklemek istedim. Bu nedenle gölün kültürüne belli bir hassasiyet ile bina aşılamak için çalıştım. tekneler, yelkenler  ve her zaman değişen manzara..»

10 ARMADILLO CONCERT HOLL (Glasgow,Scotland)
Canlılar içinde bulundukları koşullara uyum sağlayabilmek için belirli mekanizmalara,organlara,davranış biçimlerine,kimyasal reaksiyonlara sahiptirler.bütün bu fonksiyonları ile canlıları bütün bir tasarım olarak görebilirz. Armadillo isimli karınca yiyen bir canlı kendi fonksiyonlarını engellemeden,hareket kabiliyetini kısıtlamadan güvenliğini üzerindeki zırhla sağlayabilmektedir.Glasgow’da Armadillo binası ismini aldığı bu canlıdan dış kabuğu itibari ile etkilenmiş ve doğadaki strüktürü taklit etmiştir

11 Gateshead Millennium Bridge (Wilkonson EYRE ARCHITECTS,Gateshead, UK)
Gateshead Millenium Köprüsü 1997 yılında İngiltere’de Tyne Nehri için ana geçişi sağlamak üzere yapılan yarışmada ödül almış bir projedir. Köprü bilgisayar kontrolünde gemilerin geçişine kendini ayarlayabilmekte,geniş kemerini öne ve arkaya doğru yatırarak farklı yüksekliklerdeki taşıtları algılayarak hareketini tamam-lamaktadır. Böylece yapının ana formu değişebilmektedir. Fikir basittir;biri güverteyi oluşturan diğeri de onu destekleyen iki kemer, gemilerin köprünün altından geçmesine izin veren orta hareketli bir noktaya sahiptir.Hareket verimli ve rasyoneldir. Bir gözün yavaşça açılırken yaptığı hareket temel alınmıştır.Köprünün yaptığı bu hareketle strüktürel sistem genişliği ve zarifliği ile «büyük bir kemer»e dönüşmektedir.

12 Light Rail Train Bridge (Santiago Calatrava ,Jerusalem, Israel)
Calatrava ,şehre doğru net bir görsel yönün oluşturan tek bir eğik pilon  olan bu kablo askılıköprüyü tasarlamıştır. Kablolar,köprü için benzersiz etkileyici görsel etkiyi yükselterek ,uzayda üç boyutlu gelişenbir parabol şeklinde düzenlenmiştir. Yapının formu dev bir arp ı (kutsal kentin sembolü ,Kral David’in arpı)hatırlatır ve kent sakinleri onu «Strings Köprüsü» olarak isimlendirirler.

13 RONCHAMP ŞAPELİ (LE COURBUSİER,Paris, France)
Le Corbusier’in şapeli yaratıcı bir analoji örneğidir.Bu şapelin çatısı yengeç kabuğundan yola çıkılarak tasarlanmıştır. 1950 yılında yapılan Ronchamp şapelinde kullanılan amorf biçimler ve düzensiz yerleştirilmiş izlenimi veren açıklıklar yapının içinde dramatik bir ışık-gölge etkisi yaratmaktadır.

14 Bahá'í House of Worship Fariborz Sahba,Delhi,Hindistan)
Hindistan’ın başkenti Delhi’de yer alan Bahai Tapınağı, genel olarak ‘Lotus Tağınağı’ olarak da tanır. Bu inanışa bağlı olarak Delhi’de yer alan Bahai Tağınağı’nın inşaatı ise Ekim 1977 yılında yerine konmuş ve inşaat 24 Aralık 1986 yılında tamamlanmıştır. Hindistan ve civarındaki ülkelerde yaşayan Bahai inancına sahip kişiler için en önemli yapıdır vebölgenin Bahailik merkezidir. Delhi’deki bu tapınak, diğer tapınaklardan çok daha farklı bir biçimde ve Lotus çiçeğinden esinlenilerek planlanmıştır. Yapının en alt kısmında bulunan ve lotusun taç yaprakları gibi dışarı doğru uzanan 9 kanat, yapıya ana şeklini verir. Her yöne doğru uzanan ve dairesel bir format oluşturan yapı, yukarı doğru bakan ve bir çiçeğin yapraklarını andıran mimari tarzı ile pek çok ödül almıştır.

15 Pekin Olimpiyatları Kuş kafesi stadyumu (2008)
Pekin 2008 Olimpiyat Oyunları Ulusal Stadyumu,Pekin  2008 Olimpiyatları için yapımı Mart 2008'de tamamlanmış yapıdır. Yapısı nedeniyle Kuş Yuvası adıyla anılır. Çin Ulusal Su Sporları Merkezi'nin Doğusu'nda yer alır. Dünyaca ünlü mimarların katıldığı bir yarışma sonucu İsviçreli firma Herzog & de Meuron Architekten AG tasarımı gerçekleştirmeyi üstlendi. Mimar Herzog and de Meuron ile Çinli sanatçı Ai Weiwei tarafından tasarlanan 80,000 koltuklu dikkat çekici stadyum 2008 yılı Olimpiyatları'nın önemli bir parçasıydı. Birbiri ile iç içe girmiş iki binadan oluşuyor: kırmızı betonarme yapı oturma alanı olup etrafını çevreleyen çelik yapı ise "kuş kafesi".

16 Burj Dubai(Burj Khalifa) (Adrian Smith)
Dünyanın en yüksek insan yapımı binası Burj Khalifa, Emaar’ın lokomotif projesi Downtown Dubai’nin tam kalbinde yer alıyor. 4 Ocak 2009’da tamamlanan Burj Khalifa, kule ucu yüksekliği, kullanımda olan kat sayısının çokluğu ve çatı yüksekliği açısından Yüksek Yapılar ve Kentsel Habitat Konseyi’nin (CTBUH) tüm kriterlerini karşılayarak dünyanın en yüksek binası seçilmiştir. Tasarımında çöl çiçeği Hymenocalis’ten esinlenilen Burk Khalifa, aynı zamanda İslami mimaride kullanılan biçimlendirme sistemlerinin mükemmel uygulaması olarak da simge niteliğinde bir projedir. 828 metrelik yüksekliğe sahiptir ve 160 katı kullanılabilir bir yapıdır. Binanın yaklaşık 150. kattan sonra geri kalan katlarıçelik olarak yapılmıştır. Bu da dünyada ilk defa  betonarme kütle üzerine çelik konstrüksiyonla devam edilen ilk bina özelliğini kazandırmıştır. Ayrıca binanın cephelerine gelen rüzgâr yüklerini en aza indirmek için binanın hiçbir cephesi düz olarak tasarlanmamıştır. Köşeleri ise keskin değil, dairesel birleşimlerle yapılmıştır.

17 Balık kemikleri biçimli strüktürler
WTC Ulaşım Merkezi,CALATRAVA,NEW YORK Dünya Ticaret Merkezinin geri kalanı gibi, WTC Ulaşım Merkezi büyük bir sorumluluk taşımaktadır. Santiago Calatrava’nın tasarımı yaratıcı bir çözümü sunuyor: balık kemikleri biçiminde günde 80bin kişiye hizmet ederken milyonlarca New York’lu için sembolik bir tınlamaya sahiptir. WTC ulaşım merkezi, hem fonksiyonel hem de estetik olarak masterplanın oldukça önemli bir elemanıdır ve yeniden inşasının büyük bir önceliği bulunmaktadır. Günde 80 bin yolcuya hizmet edecek Liman Otoritesi Trans-Hudson (PATH) Terminalinin inşasını gerektirmekte ve Aşağı Manhattan boyunca olan metro hatlarına, Feribotlara ve PATH’e yaya erişimini uzatarak birbirine bağlamaktadır.

18 Antonio gaudi Casa Batllo Güella Parkı Müze Evi
Parabolik kemerli yapıyı ve hiberboloit biçimleri, doğanın organik formlarıyla harmanladı. Binaları tasarlarken, yerçekimini özel olarak hesapladı, zincir eğrisini özellikle kullandı. Tüm hayatı boyunca, doğaya hayranlığını sürdürdü. Doğanın açılarını ve şekillerini kendi tasarımlarına uyarladı. Geometrik biçimlere bağlı kalmaktansa, ağaçların ve insanların büyüme şekillerini etüt etti. Casa Batllo Güella Parkı Müze Evi

19 Jorn Utzon Jørn Utzon, 9 Nisan 1918 tarihinde Danimarka’nınbaşkenti Kopenhag’da, gemi mühendisi bir babanın oğluolarak, dünyaya geldi yılında Danimarka KraliyetSanat Akademisi’nde mimarlık okumaya başladı. Dahasonraları ünlü mimar Alvar Aalto ile çalıştı. Sonraları daFrank Lloyd Wright’in ABD’nin Arizona eyaletinde yeralan okulunu ziyaret etti yılında Kopenhag’da kendi mimarlık ofisini açtı. Jørn Utzon 1957 yılında Sydney Opera Binası için açılan mimarlık yarışmasını kazandı. Her ne kadar o güne kadar altı adet yarışmayı kazanmışsa da, bu yarışma uluslararası düzeyde kazandığı ilk yarışma oldu. Yarışmanın jüri üyelerinden ünlü mimar Eero Saarinen bu projeyi “dahiyane” olarak nitelendirerek başka hiçbir tasarımı onaylamayacağını duyurdu. Jørn Utzon, yarışmayı kazanmasının ardından şematik tasarımda yer alan kabuk şekilleri geliştirmeye devam etti. Bu süreç içinde karşılaştığı ilk büyük zorluk, iktidarda olan hükümetinin bu projeye bir an önce başlamasını için kendisine baskı uygulaması oldu. Proje 1959 yılında Ove Arup ve Ortakları adlı bir şirkete ihale edildi ve 1959 yılında, Jørn Utzon Danimarka’da iken inşaata başlandı.

20 Fariborz Sahba İranlı bir mimar olan Fariborz Sahba, Tahran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde master derecesini almıştır. Pek çok uluslar arası ödül alan mimarın en önemli yapıtı Yeni Delhi’deki Bahá'í House of Worship binası ya da yaygın olarak bilinen adı ile Lotus Tapınağıdır yılında Bahai topluluğu Sahba’yı tapınak yapma görevi için seçmiştir. Lotus tapınağının yapımı 10 yıl sürmüştür ve eser pek çok ödül almıştır. Çağımızın en önemli başarılarından biri olarak ifade edilen yapı,”ruhun gücü ve bakışı ile hareket eden işler mucizeleri ortaya koyabilir ifadesi ile anlatılmıştır”. Yılda 3,5 milyon ziyaretçisi olan ve Bahapur’un lotusu olarakadlandırılan bu yapı dünyada en çok ziyaret edilen yapıdır. Sahba, bu yapı ile 1987 yılında, Interfaith Forum on Religion, Art, and Architecture tarafından verilen "Excellence in Architecture” –Mimarlıkta mükemmellik ödülünü almıştır. Yapı hakkında dünyanınfarklı ülkelerinde 400’e yakın yazılı yayın çıkarılmıştır.

21 Antoni Gaudi Antoni Gaudí ya da tam adıyla Antoni Plàcid Guillem Gaudí i Cornet,İspanya’da Art Nouveau akımının öncüsü olan ünlü Katalan mimardır. Barselona’nın en ünlü mimari eserlerinin yaratıcısıdır. 25 Haziran 1852’de Katalonya’nın Reus kentinde doğmuştur. Bir bakırustasının oğludur. 1869’da başladığı mimari eğitimi, askerlik hizmetive çeşitli nedenlerle sekiz yıl sürmüştür. 1878’de eğitiminitamamladığı Barselona kenti, tüm sanatsal etkinliklerinin merkezi olmuş ve kişiliğinin gelişiminde büyük yer tutmuştur. O dönem,Barselona’da özellikle tekstil endüstrisinin gelişmesiyle orta sınıfıngüçlendiği, zenginliğin ve şehirsel gelişimin arttığı bir dönemdi. Gaudí,Fransız mimar Eugene Viollet-le-Duc ve “süsleme, mimarinin kaynağıdır” diyen İngiliz düşünür John Ruskin’in fikirlerindenetkilenmiştir. Zamanla 19. yüzyılın baskın tarihi stillerinin ötesinegeçerek, kendi sınıflandırılması güç estetiğini yaratmıştır.

22 Santiago Calatrava Uluslararası üne ve ödüllere sahip, Valencia doğumlu mimar, inşaat mühendisi, heykeltraş ve ressamdır.Calatrava’nın ilk dönem tasarımları daha çok köprü  ve tren istasyonları  tasarımı ağırlıklıdır. Bu projeleri ile inşaat mühendisliği projelerine dünya çapındaki prestijini arttırmıştır. 1992 Olimpiyat Oyunları ’nın gerçekleştiği İspanya’nın Barcelona  şehirinde yer alan Montjuic Radyo Kulesi (1991) kariyerinde bir dönüm noktası olmuştur. Bu eserin getirdiği ün ile birçok farklı ülkede ve de proje dalında çalışmak fırsatını elde etmiştir. Calatrava’nın tarzı inşaat mühendisliği ile mimarlık arasında köprü olarak nitelendirilmektedir. Bu bağlamda Modernist İspanyol mimarlar olan Felix Candela ve Antoni Gaudí ’nin izinden devam etmektedir. Ayrıca tasarım tarzı son derece kişisel gözlemlere dayalı olup, birçok formu insan vücudu anatonomisinden ve doğal dünya’dan esinlenmektedir.

23 Kaynaklar www.mimarizm.com
CEPHE VE ÇATININ BULUŞTUĞU KABUK:Neo-Konstrüktivism ve Analojik Bir Anlatım/Ekrem GÜZEL* Mutbul KAYILI**, Olcay AYKUT** ve Aysu BAŞKAYA**/*Gazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü 3. sınıf öğrencisi/**Gazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyeleri MİMARLIKTA FORMA DAYALI ALGI KAVRAMI, METAL MALZEMELER ÜZERİNE BİR İNCELEME/Begüm Mozaikci* Arredamento Mimarlık Çağdaş Mimarlık Sorunları Dizisi: Mimarlık ve Sanallık, Boyut/Yayın Gurubu, Ocak 2002, pp 55–62./Mimarlık, Sanallık ve Sanal Mekanların Tasarımı/Can A. Baykan/Mimarlık Bölümü/Orta Doğu Teknik Üniversitesi /mimari tasarımda biçimlendirme yaklaşımları


"MİMARİ TASARIMDA ANALOJİ YÖNTEMİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları