Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

BİR TEK TEKMENİN BİLE HAKKINI ÖDEMEDİN

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "BİR TEK TEKMENİN BİLE HAKKINI ÖDEMEDİN"— Sunum transkripti:

1 BİR TEK TEKMENİN BİLE HAKKINI ÖDEMEDİN
Bir sahabi Rasülullaha annesini şikayet etti. “Huyu ve ahlakı kötü” der.Rasülullah: “Ama seni dokuz ay karnında taşırken kötü değildi” buyurur.Sahabi tatmin olmamıştı. “Ey Allah’ın Rasülü gerçekten kötü huylu” dedi.Rasülullah: “Ama seni iki sene emzirirken kötü huylu değildi” buyurur. Sahabi yine aynı şeyde ısrar eder.Rasülullah da devam eder: “Senin yüzünden uykusuz kalırken kötü huylu değildi” buyurur. Sahabi dayanamaz: “Ama ben de karşılığını ödedim “der.Rasülullah da “Ne yaptın?” der.Sahabi: “Sırtımda taşıyarak hac yaptırdım” der.Rasülullah dudaklarında acı bir tebessümle: “Karnında attığın tek bir tekmenin ve bir tek doğum sancısının bile hakkını ödemiş değilsin” buyurur. “ CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDADIR” (Hadis-i Şerif)

2

3 KIZINI ZORLA EVLENDİREMEZSİN!!
Rasülullahın huzuruna bir gün bir kız gelir ve: “Ya Rasülullah beni babam istemediğim halde amcamın oğluyla evlendiriyor” diye babasını şikayet eder. Allah Rasülü kızın babasını çağırdı ve: “Kızını istemediği halde bir başkası ile evlendirme hakkına sahip değilsin” dedi. Dün kuyuya atılan,horlanan,toprağa gömülen kız, bugün Allah Rasülünün huzurunda hakkını arıyordu.

4 HATİCE’DEN DAHA HAYIRLISI YOKTUR..
Rasülullah Hz Hatice’yi çok sık anar ve yadederdi.Hz Aişe bir gün Rasülullahın ağzından Hz Hatice’nin adını düşürmemesine dayanamaz ve: “Ya Rasülullah!Allah sana Hatice’den daha hayırlısını,daha gencini ve daha güzelini nasip etmedi mi?” diyerek kendisini göz önüne verir. Allah Rasülü vefat etmiş olan ilk göz ağrısına duyduğu vefa adına Hz Aişe’yi kırma pahasına şöyle cevap verir: “Hayır! Vallahi Allah bana ondan daha hayırlısını vermemiştir.Herkes benim peygamberliğimi inkar ederken,o bana inandı.Herkes beni yalancılıkla suçlarken,o beni doğruladı.Kimse bana hiçbir şey vermezken, o malını mülkünü benim emrime verdi.”

5

6 İNSANLARA DEĞER VERİRDİ ÖZÜRLÜ OLANLARI DEĞERLENDİRİRDİ
Engellilerle olan ilişkilerin en güzel bir göstergesi onları çeşitli kademelerde istihdam ederdi. Onları asla başkalarına el açan bir durumda olmalarına fırsat vermemiş, aksine çeşitli hizmetlerde kendilerinden yararlanma cihetine gitmiştir. Mesela; topal olmasına rağmen Muaz b. Cebel’i Yemen’e vali olarak göndermiştir.Savaşlara giderken tam 13 defa Medine’de yerine vekaleten iki gözü de kör olan Ümmü Mektum’u bırakmıştır.Ümmü Mektum vekil olarak namazları kıldırmıştır. Uzun yıllar müezzinlik yapan Ümmü Mektum Kadisiyye savaşında sancaktarlık yapmış ve orada şehit olmuştur.

7 SARHOŞTA OLSA…… Nuayman (ra) bazen içki içiyordu. Bir çok kez bu yüzden Rasülullahın huzuruna getiriliyordu.Gene sarhoş olduğu bir gün Rasülullahın huzuruna getirilince ashabtan biri dayanamayıp,; “Allah seni kahretsin.Ne diye içiyorsun?” dedi. Rasülullah kaşlarını çatarak; “Kardeşinize karşı şeytana yardımcı olmayın.Onu dışlamayın.Allah’a yemin ederim ki o sarhoşta olsa Allah ve Rasülünü sever” buyurdu.

8 YA ALİ! SEN FATIMA’NIN KÖLESİSİN
Hz Ali ile Hz Fatıma evlenmek üzeredir. Allah Rasülü ikisini birden karşısına alır ve öğüt verir: “Ey Ali! kızımı sana cariye (kadın köle) olarak veriyorum ama sakın unutma! Sende onun kölesisin” buyurur.

9 ALLAH RASÜLÜ EV İŞLERİNDE EŞİNE YARDIM EDERDİ
Eşi, Hz Aişe onu şöyle anlatıyor: “O kendi işini kendi görmekten hoşlanırdı. Kimseye emretmez, kimseden bir şey yapmasını istemezdi. Evdeyken elbiselerini yamar, evi süpürür, keçileri sağar,develeri bağlar ve yemlerdi. Ayrıca ayakkabılarını ve delik su kırbalarını tamir ederdi.Çarşıdan yiyeceğini kendi taşır,birisi: “Ya Rasülullah izin ver ben taşıyayım” dediğinde: “Her mü’min taşıyacak gücü varsa, kendi yükünü kendi taşısın” derdi

10 HATİCE’N’İN KOLYESİ… Bedir savaşı sonunda ele geçirilen esirlerden biri de Ebul As’tır. Yani peygamberimizin damadı. Kızı Zeyneb’in kocası. Hz Zeynep, kocası Ebul As’ı fidye karşılığı kurtarmak için, annesi Hz Hatice’nin ona evlenirken taktığı altın kolyeyi fidye olarak gönderir. Esirler için Mekke’den gönderilen fidyelerin arasında yıllar önce vefat eden eşi Hz Hatice’nin kolyesini gören Rasüllahın gözleri dolar.Sahabelere: “Eğer kabul ederseniz bu kolyeyi Zeyneb’e iade etsek, Ebul As’ı da karşılıksız olarak serbest bıraksak” dedi.

11 DOYMADIN MI? Mescide yakın bir yerde Habeşistanlı zenci müslümanlar yerel bir oyun oynamaktaydılar.Allah Rasülü Hz Aişe’yi çağırarak: “Ya Aişe!Gel sen de seyret” dedi. Hz Aişe: “Ben de yanağımı onun omzuna dayayarak seyretmeye başladım.” diye anlatıyor Oyun uzun sürünce bir ara Allah Rasülü: “Doymadın mı ya Aişe,yetmez mi?” diye sorar. Hz Aişe bana olan sevgisini denemek için “Hayır” dedim. O yorulmasına rağmen sesini çıkarmadı, Ayak değiştirerek dikilmeye devam etti.

12 ŞİMDİ ÖDEŞTİK.. Allah Rasülü Hz Aişe ile bir koşu yarışı yaparlar. Yarışı Hz Aişe kazanır. Aradan birkaç yıl geçince, tekrar koşu yarışı yaparlar. Bu kez Rasülullah (sav) kazanır ve gülümseyerek: “Şimdi ödeştik ya Aişe” der. Hz Aişe ile yemek yerken özellikle dikkat eder, bardağın Hz Aişe’nin içtiği yerinden su içer et yiyorlarsa eti elinden alır,onun ağzına değen yerden ısırır ve kendi eliyle Hz Aişe’ye lokma tutardı.

13 EN ÇOK KİME HÜRMET EDEYİM?
Bir gün, bir sahabi Rasülullaha: “En fazla kime hürmet edeyim” diye sordu. Rasülullah: “Annene” buyurdu. “Sonra kime?” diye sordu. “Annene” dedi. “Sonra kime?” diye sordu “Annene” dedi. “Sonra kime?” diye dördüncü kez sordu. “Babana” buyurdu.

14 Rasülullah Evlatlığı Zeyd’in oğlu Üsame’yi çok severdi
Rasülullah Evlatlığı Zeyd’in oğlu Üsame’yi çok severdi.Bundan dolayı Üsame’ye Rasülullahın sevgilisi derlerdi. Üsame bir savaşa katılmıştı.O gün bir arkadaşıyla kaçmakta olan bir düşmanın peşine takıldılar.Ona iyice yaklaştıkları zaman adam; “La ilahe illallah” deyiverdi.Bunu duyan Üsame’nin arkadaşı onunla savaşmaktan vazgeçti.Fakat Üsame (ra) ona inanmadı ve adamı öldürdü.Savaş bitip Medine’ye dönülünce bu olay Rasülullaha anlatıldı.Rasülullah Üsame’yi karşısına aldı ve ona: “Ya Üsame! La ilahe illallah dediği halde onu öldürdün öyle mi? diye çıkıştı.Üsame: “Ya Rasülıullah, o, canının kurtarmak için La ilahe illallah dedi” diye kendini savunmaya çalıştı. Rasülullah bu cevaba daha çok öfkelenerek; “Kalbini mi yarıp baktında ölüm korkusuyla öyle davrandığını biliyorsun?La ilahe illallah kelimesi kıyamet günü karşına geldiğinde ne yapacaksın söyle” diye çıkışmaya devam etti. Rasülullah durmadan; “Kalbini mi yarıp baktın” diye tekrarlıyordu.Bunu o kadar çok tekrarladı ki, Üsame (ra) Rasülullahın üzüntüsünü ve onu bu kadar üzdüğünü görünce; “Keşke daha önce değilde, ilk defa bugün Müslüman olsaydım” diye hayıflandı.

15 BENDE ODUN TOPLARIM Bir yolculuk esnasında yemek için mola verilir.Sahabilerden her biri bir görev üstlenir. Biri der ki; “Ben koyunu keserim” Öbürü; “Ben de pişiririm” der.Herkes bir görev alınca Rasülullah (sav): “Ben de ateş için odun toplayayım” buyurur.Sahabiler: “Ey Allah’ın Elçisi siz dinlenin.Biz o işi de yaparız” derler. Rasülullah ciddiyetle cevaplar: “Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben topluluk içinde ayrıcalıklı bir konumda olmaktan hoşlanmam.Bunu Allah’ta sevmez. “BİR KAVMİN EFENDİSİ,ONLARA HİZMET EDENDİR”dedi ve odun toplamaya başladı.

16 Yani toplumun en alt kategorisinden kabul edilen insanlardandı.
HABBAB DÖNENE KADAR… Habbab b. Eret,Mekke’den Medine’ye hicret eden ilk Müslümanlardan,azatlı bir köleydi. Yani toplumun en alt kategorisinden kabul edilen insanlardandı. Rasülullah (sav) tarafından Medine’ye uzunca sürecek bir göreve gönderildi. Tekrar evine dönüp,günlük işlerinin başına dönünceye kadar ise, o işleri her gün,onun evinde bizzat Allah Rasülü yapıyordu. Evin kadınları süt sağmasını bilmedikleri için sığır ve keçileri her gün Rasülullah tarafından sağılır.

17 Her bir hayvana üç kişi nöbetleşe binmektedirler.
DAHA GÜÇLÜ DEĞİLSİNİZ Bedir savaşı için yola düşülmüştür.300 sahabinin bineceği arası binek vardır. Her bir hayvana üç kişi nöbetleşe binmektedirler. Peygamber Efendimiz de bir bineğe Hz Ali ve Mersed b. Ebu Mersed ile nöbetleşe binmektedir. Aylardan Ramazan ayı ve herkes oruçtur. Üstelik hava da çok sıcaktır. Nihayet deveden inme sırası Peygamberimize gelir.Yürümekte olan Hz Ali ve diğer sahabi: “Ya Rasülullah siz inmeyin,biz yürürüz” derler.Bunun üzerine Rasülullah: “Siz yürüme hususunda benden daha güçlü değilsiniz. Ayrıca sevap kazanmaya benim de sizin kadar ihtiyacım var” buyurur.

18 MUHAMMED’İN KIZI FATIMA DA OLSA….
Mekke yeni fethedilmişti.Mahzumoğulları kabile reisinin kızı hırsızlık yapar.Hırsızın adı Fatıma’dır.Cezalandırılması için Rasülullaha getirilir. Fakat günün siyasi dengeleri Mahzum- oğulları ile aranın bozulmamasını gerektirmektedir. Mahzumoğulları araya Rasülullahın çok sevdiği Üsame’yi koyup kızlarına cezanın uygulanmamasını isterler.Üsame’yi Rasülullahın kıramayacağını düşünmektedirler.Üsame (ra); “Ya Rasülullah bu kadını babasının hatırına affetseniz” der. Fakat Rasülullahın hayatının en kızgın anlarından biriyle karşılaşır.Cevap sert ve şiddet-lidir: “Bu istediğiniz şey,sizden öncekilerin yok edilme sebebidir. Onların içinde de hatırlı ve güçlü biri suç işledi mi affederler, halktan biri suç işledi mi ona cezayı eksiksiz uygularlardı. Allah’a yemin ederim ki, bu suçu, Mahzumoğulları reisinin kızı Fatma değil, kızım Fatıma işlemiş olsaydı, ona da aynı cezayı uygulardım.”

19 İNSANLARIN KARŞISINA SAÇI BAŞI DAĞINIK ÇIKMAZDI
Bir topluluk Allah Rasülünü ziyarete gelmişlerdi.İçeri girmek için izin istediler. Allah Rasülü o sırada içeride istirahat ediyordu. Ziyaretçilerin geldiği kendisine haber verilince derhal giyindi ve misafirlerini karşılamak üzere kapıya doğru yöneldi. Kapının yanında içi su dolu küp vardı.Rasülullah kapıyı açmadan evvel küpteki suya doğru eğildi ve suya akseden görüntüsüyle saçlarını düzeltip,başındaki sarığa çeki düzen vermesi Hz Aişe’nin dikkatini çekmişti ve garibine de gitmişti: “Sende mi süsleniyorsun ya Rasülullah!” diye sormaktan kendini alamadı.Rasülullah: “Evet,ya Aişe!Bir müslümanın kardeşlerinin karşısına çıkarken kendine çeki düzen vermesi gerekir.Onlarla çirkin bir görüntü ile muhatap olmaktan kaçınmalıdır.Allah güzeldir. Güzel olanı sever.Müslümanın diğer Müslüman kardeşlerine karşı güzel görünmesini ister”

20 BAŞKASININ ÜZÜNTÜSÜYLE ÜZÜLÜRDÜ…
  Cebinde on gümüş para vardı.Medine çarşısından bir gömlek satın alıp, dört gümüş verdi.Kapıda bir fakir yeni aldığı gömleği isteyince,gömleği ona verdi.Dönüp,dört gümüşe ikinci bir gömlek daha aldı.Az sonra yolda ağlayan küçük bir kız çocuğu gördü.Yanına yaklaşıp,neden ağladığını sordu.Küçük hizmetçi kız: “Ev sahibim bana un almam için iki gümüş vermişti,kaybettim.” der.Cebindeki son iki gümüşü de ona verir: “Ağlama, unu bunlarla al” der.Ancak küçük kız hala huzursuzdur.Bu seferde, “Beni dövmelerinden korkuyorum.” der.Rasülullah küçük kızın elinden tutar,önce unu alırlar.Sonra onunla beraber küçük kızın evine giderler. Ev sahipleri akşam vakti evlerine gelen bu sürprizden şaşkın ve sevinçlidir. Allah Rasülü, ev sahibine: “Geç kaldığı için cezalandırılmaktan korkuyordu.Sakın onu dövmeyin” der.Ev sahibi de: “Ya Rasülullah! Sizin evimizi onurlandırmanıza neden olduğu için,siz de şahit olun o artık hürdür” der.Rasülullah bunun üzerine ellerini açarak Allah’a şükreder ve: “Allah’ım bu on gümüş ne kadar bereketliymiş.Onunla bana ve bir yoksula gömlek giydirdin.Bir kız çocuğunu da hürriyetine kavuşturdun” buyurur.

21 SENDE HALA CAHİLİYE ADETİ Mİ VAR??
Ebu Zer (ra) ile Bilal-i Habeşi (ra) bir ara bir meseleden dolayı tartışırlar.Ebu Zer öfkelenince Bilal-i Habeşi’ye “Siyah kadının oğlu senin aklın böyle şeylere ermez” der. Bilal-i Habeşi çok kırılır. Gider Resulullah (s.a.v)Ebu Zer’i şikayet eder. Resulullah (s.a.v) Ebu Zer’i çağırır. _ “Bilal’e siyah kadının oğlu demişsin öyle mi?” dedi.Ebu Zer utancından kıpkırmızı oldu. Evet,diyecek kadar bile yüzü yoktu.Utançla başını önüne eğdi.RasülullahEbu Zer’e kızgın bir ses tonuyla: “Ya Ebu Zer demek ki sen de hala cahiliyeye ait değer yargılar var.Sen bilmiyr musun ki,İslam dininde üstünlük renge,mala,soya sopa göre değil,Allah’tan çok korkma iledir. Renginden dolayı Bilal’i nasıl ayıplarsın” buyurur. Üzgün üzgün ayrılan Ebu Zer, doğruca Bilal-i Habeşi’nin kapısına gelir.Başını kapının eşiğine kor ve “Bu kaba almayışsız Ebu Zer’in yüzüne Bilal’in siyah ayakları basmadıkça bu üz bu eşikten kalkmayacaktır” der.Daha sora Bilal-i Habeşi Ebu Zer’e hakkını helal ettiğini söyleyerek kaldırır”

22 Bir gün Rasülulahın huzuruna bir genç gelir
Bir gün Rasülulahın huzuruna bir genç gelir. Rasülullahtan zina etmek için izin ister. Kendince mantıklı bir gerekçesi vardır. Bu sayede namuslu kadınlar onun tehlikesinden korunmuş olacaktır. Rasülullah hiçbir kızgınlık göstermeden gence; “Annen var mı?” diye sorar. “Evet” cevabını alınca; “Aynı şeyin bir başkası tarafından annene yapılmasını arzu eder misin?” diye sorar. Gencin rengi değişir ve net bir tavırla: “Hayır,vallahi ya Rasülullah” der.Rasülullah: “Kız Kardeşin var mı?” diye sorar. “Var” deyince; “Aynı şeyin onunla yapılmasını arzular mısın” diye sorar.Genç: “Vallahi hayır”cevabnı verir.Rasülullah sırasıyla; “Teyzen,halan,yengen var mı?” diye sorar ve hep aynı cevabı alınca da. “O halde senin zina etmek istediği kişi de birinin annesi,birinin kız kardeşi,birinin yengesi,birinin halası ve birinin teyzesidir.Senin istemediğin gibi başkaları da kendi anne,kız kardeş,yenge,teyze ve halası ile bunun yapılmasını arzulamazlar. O halde kendi ailene yapılmasını arzulamadığın şeyi başkalarına yapmayı düşünme”buyurur.

23 BİZDEN DEĞİLDİR….KİM Mİ??
Rasülullah Medine’nin çarşısında dolaşıyordu. Bir dükkanın tezgahında duran buğday çuvalına elini daldırdı. Üstteki buğdaylar iri,parlak ve kaliteli fakat çuvalın altından eline ıslak ve kötü buğdaylar geldi. Kaşlarını çatarak satıcıya nedenini sorar. “Böyle yapmazsam satamam” cevabını alınca da: “Bizi aldatan bizden değildir” buyurur. Ve emir verir çuvalın altı üstüne çıkartılır.

24 Abdullah b. Amir (ra) anlatıyor:
ÇOCUĞU KANDIRMA….. Abdullah b. Amir (ra) anlatıyor: “Bir gün Rasülullah bizi ziyarete gelmişti. Annem beni çağırdı ve: “Hele bir gel! Bak sana ne vereceğim” dedi.Rasülullah anneme: “Çocuğa ne vereceksin” dedi.Annem: ”Bir hurma verecektim ya Rasülullah!” deyince; “Dikkat et! Eğer ona bir şey vermeyecek olsaydın Allah yanında yalancılardan yazılırdın”buyurdu.

25 Sessiz, fakir bir Müslümandı .
HİZMETÇİ BİLE OLSA….. Mescid-i Nebevi’nin temizlik işlerini gören yaşlı, zenci bir hanım vardı. Sessiz, fakir bir Müslümandı . Rasülullah onu birkaç gün göremeyince, merak edip: “Nerededir?” diye sordu. Sahabe onun vefat ettiğini ve sessizce gömdüklerini söylediler. Rasülullah hayıflanır ,alınır; “Bana da haber vermeli değil miydiniz” der ve mezarın başına gidip yeni baştan cenaze namazı kıldırır.

26 ZİHİNSEL ÖZÜRLÜ BİR KADINA DA AYNI DAVRANIRDI
Zihinsel özürlü bir kadın mescidden içeri girdi. Rasülullah (sav)in elinden tutup çekiştirdi ve ona: “Gel! Benim evimde şu işim var,onu yap”dedi. Rasülullah tebessüm ederek fakat ciddi bir ses tonuyla: “Hangi yoldan gitmek istiyorsan,kalk gidelim.”dedi. Kadın Allah Rasülünün elinden çekiyor, o da onun arkasına takılıp gidiyordu. Derken sahabe de onların arkasına düştü. Allah Rasülü çok doğal bir şekilde kadının işini görüp geldi.Bu belki bir ev süpürmek, belki yıkanmış bir çamaşırı sıkmaktı. İş ne olursa olsun, ve bunu isteyen kim olursa olsun Rasülullah bunu yapmıştı.

27 ÖNCE SÜRÜYÜ SAHİBİNE…. Hayber’de Yahudilerle savaşılmaktadır.
O bölgede ücretle çobanlık yapan bir zenci Müslüman olmaya karar verir. Rasülullahın yanına gelip isteğini söyler. Fakat Rasülulah ona: ”İlk önce sürüyü sahibine teslim et,sonra gel!” buyurur “MÜ’MİN;BAŞKALARININ ELİNDEN VE DİLİNDEN GÜVENDE OLDUĞU KİMSEDİR “ (Hadis-i Şerif)

28 RASÜLULLAH VE HAYVAN HAKLARI
Hz Muhammet (sav) tarafından hayvanların kuyruk tüylerinin kesilmesi yasaklanmıştır. “Kuyruğu hayvanın fırçası ve yelpazesi,tüyleri de yorganıdır” buyurmuştur. Hayvanların aşırı çalıştırılmalarını da yasaklamıştır. Hayvan sırtlarında karşılıklı oturarak saatlerce yapılan şiir ve hitabet törenlerini de yasaklamıştır. Sahiplerinin sadece gerçek ihtiyaç sürelerince hayvanlarına binmelerine izin verilmiştir. ”Hayvanlarınızın sırtını iskemleniz gibi kullanmayın. Allah bu hayvanları ancak güçlük çekmeden ulaşamayacağınız yerlere kolayca gidebilmeniz için sizin emriniz verdi”buyurmuştur. Hayvanların canlı hedef kılınarak, üzerlerinde atış talimi yapılmasını da yasaklamıştır.

29 ONLARA NÖBETÇİLİK YAP… KİMLERE???
On bin kişilik bir ordunun başında baba ocağı, ana vatanı Mekke’ye doğru yol almaktadır. Ordunun en önünde ilerlerken yolları üzerinde yeni doğum yapmış bir köpekle yavrularını görür .Sahabeden Suraka b. Cuayl’i çağırarak ona; “Anne ve yavruların önünde duracak ve ordunun tamamı geçinceye kadar onlara nöbetçili yapıp koruyacaksın” buyurdu. Köpek ve yavruları rahatsız edilmemiş fakat on bin kişilik ordu yolunu değiştirmiştir……

30 KORKUN!!!!!! NEDEN????? Rasülullah bir gün yolda giderken açlıktan sırtı karnına yapışmış bir deve görür. Yüzü bulutlanır ve devenin sahibine döner: “Ağzı dili olmayan bu hayvanlar hususunda Allah’tan korkun” buyurur   ONU KAÇ DEFA ÖLDÜRMEK İSTİYORSUN??? Abdullah b. Abbas’ın anlattığına göre; “Birgün Rasülullah ile bir yere gidiyorduk. Birisi kesmek üzere bir koyunu bağlamış,onun gözü önünde bıçağı bileğliyordu. Rasülullah (sav) ona “Onu kaç defa öldürmek istiyorsun?” diye kızdı.

31 ÇOCUKLARINIZIN ARASINI EŞİT TUTUN!!!
Rasülullah: “ Çocuklarınıza aldığınız verdiğiniz şeylerde,çocuklarınızın arasını eşit tutun.” buyurur ve ekler: “EĞER BİRİNİ ÜSTÜN TUTACAK OLSAYDIM,BEN KIZLARI ÜSTÜN TUTARDIM” Evlatlığı Zeyd b. Harise’nin oğlu olan manevi torunu Üsame (ra) yüzündeki kiri temizlerken,bir yandan da onu sevip; “Eğer Üsame’ciğim kız olsaydı, onu bir güzel giydirir, takılarla, küpelerle süslerdim” buyurur. Rasülullah bir gece Hz Fatıma’nın evinde misafir olarak kalmıştı.Torunu Hz Hasan uyanıp su istedi.Rasülullah kızından önce bardağa uzandı.O sırada küçük torunu olan Hz Hüseyin de uyanmış,o da su istemekteydi.Ama Rasülullah ısrarla ve özellikle suyu Hz Hasan’a verir. Bu durum karşısında Hz Fatıma: “Babacığım Hasan’ı daha mı çok seviyorsunuz?” diye sorar. Rasülullah: “Hayır! Ama suyu önce o istemişti” buyurur

32 NE KADAR GÜZEL EZAN OKUYORSUN!!!
Ebu Mahzure isimli bir çocuk, müezzin taklidi yapıp, ezanla alay etmekteydi. Rasülullah onu yanına çağırıp, onun ezanla alay ettiğini fark etmemiş gibi davranıp, ciddi ve yumuşak bir ses tonuyla,onun başını okşayarak: “Ne kadar güzel ezan okuyorsun!Haydi bir ezan da burada oku” buyurdu. Çok utanan Ebu Mahzure, bu sefer bütün yeteneğini kullanarak, özenerek bir ezan okudu. Eksik ve yanlışlarını düzelten Rasülullah (sav) cebine birkaç kuruş koyup,eliyle de sırtını sıvazladı ve : “Mübarek olsun!” dedi. Ebu Mahzure gördüğü bu iltifattan son derece şaşkındı. Daha sonra Mekke’de müezzinlik yamak için izin istedi ve yıllarca Mekke’nin müezzinliğini yapar.Rasülullahın okşadığı saçları da,o dokundu diye, hiç kestirmez. Yaşlılık döneminde yerlere uzanan saçları vardı.

33 NE GÜZEL SÜVARİLER!!! Çoğu zaman kız torunu Ümame o, secdeye eğilince,onun sırtına zıplar,kollarını boynuna dolardı. O ise,secdeyi, torunu düşmesin diye uzun tutar, kalkarken de oldukça dikkatli doğrulurdu.Çoğu zaman Ümame sırtında asılı vaziyette namaz kılardı. Hz Hasan ve Hüseyin ile her ortamda ilgileniyor ve bu noktada oldukça rahat davranıyordu .Bazen onları sırtına bindirir,bir binek gibi oda içerisinde emeklerdi. Gene öyle bir gün,sırtında Hz Hasan ve Hüseyin emeklerken içeriye Hz Ömer girer: “Ne kadar güzel bineğiniz var,çocuklar” deyince,Rasülullah hemen torunlarına iltifat edip: “Ya onlar,ne kadar güzel süvariler” buyurur.


"BİR TEK TEKMENİN BİLE HAKKINI ÖDEMEDİN" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları