Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

HAYATIMIZ TESADÜF TESADÜFLERİN İKTİDARI Erbakan’a Siyaset Yasağı Tesadüfen getirildi. Recep Tayyip Erdoğan’a Liderlik yolu “tesadüfen” açıldı.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "HAYATIMIZ TESADÜF TESADÜFLERİN İKTİDARI Erbakan’a Siyaset Yasağı Tesadüfen getirildi. Recep Tayyip Erdoğan’a Liderlik yolu “tesadüfen” açıldı."— Sunum transkripti:

1

2 HAYATIMIZ TESADÜF TESADÜFLERİN İKTİDARI

3 Erbakan’a Siyaset Yasağı Tesadüfen getirildi. Recep Tayyip Erdoğan’a Liderlik yolu “tesadüfen” açıldı

4 Türk Milletinin seçimlerde kullandığı oyu etkileyen en önemli faktörün “Mazlumluk”, olduğu 1961 ve 1965’de AP, 1973’de Ecevit ve 1983’de de Özal örnekleriyle sabit olmasına rağmen, bir şiir bahane edilip, Recep Tayyip Erdoğan hapse atılarak “Tesadüfen” mazlum bir lider konumuna getirildi.

5 Ecevitsiz ve MHP’siz hükümet formülü “Tesadüfen” dile getirildi. DSP “Tesadüfen” parçalandı. Medya Ecevit’e ve MHP’ye “tesadüfen” saldırdı

6 Genç Parti, DYP ve MHP’nin barajı aşmasını engellemek amacıyla “Tesadüfen” kurduruldu

7 Erdoğan, hiçbir sıfatı olmamasına rağmen, Seçimden önce “Tesadüfen” ABD’ye gitti. “Tesadüfen” Yahudi Lobisinin liderleriyle, Bush’la ve Bush’un yakın çalışma arkadaşlarıyla görüştü.

8 ABD ile farklı ilişkiler içerisinde olan; Cüneyt Zapsu, Ömer Çelik, Egemen Bağış, Mücahit Arslan, Mir Dengir Fırat “Tesadüfen” Erdoğan’ın yanına (?) yerleştirildiler.. Bunlardan Cüneyt Zapsu’nun ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Wolfowitz'e “Tayyip Erdoğan’ı harcamayın, kullanın” demesi de, bir tesadüftü.

9 3 Kasım 2002 seçimleri öncesi Deutsche Bank, Chase Manhattan, Moore Kapital, American Expres gibi siyonist sermayenin güdümündeki finans kurumlarına:”AKP'nin tek başına iktidara taşınacağını, ve bunun endişe duyulacak bir sonuç doğurmayacağını” söylemek üzere bilgilendirmeye çıkan Ekipte Verso'nun başkanı Erhan Göksel ve Mesut Yılmaz'ın kuzeni meşhur borsacı Mehmet Kutman'la birlikte 28 Şubat’ın mimarı Çevik Bir‘in yeralması tamamen bir tesadüftü.

10 Erdoğan’ın mahkûm olmasına neden olan şiiri okuduğu il olan Siirt’te seçimler “tesadüfen” iptal edildi. Ve Erdoğan tesadüfen O ilden milletvekili oldu.

11 Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyük Oğlu Burak Erdoğan’ın 11.Mayıs.1998 tarihinde arabasıyla bir zamanların ünlü sanatçısı Sevim Tanürek’i çiğneyerek öldürmesini magazini seven medyamızın hiç gündeme getirmemesi tamamen “tesadüf”tür. Burak Erdoğan’ı Trafik 3/8 kusurlu buldu, Mahkeme Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi'nden kazayla ilgili rapor istedi. Bu dairenin başında makine mühendisi Eyüp Çakmak bulunuyordu. Erdoğan için "tamamen kusursuz" raporu düzenlendi ve "sekizde sekiz (8/8) kusur ölen yaya Sevim Tanürek'tedir" dendi. Tayyip Erdoğan Başbakan oldu, "kusursuzdur raporu" veren dairenin başkanı Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandı. Bunların tamamı tesadüftü.

12 Haklarında yolsuzluk davaları devam eden, bazıları hakkında da soruşturmalar süren İstanbul Belediyesi Çalışanlarından 9’u “Tesadüfen” milletvekili, bazıları da bakan yapılarak dokunulmazlık zırhına büründürüldüler. Ve“tesadüfen” yargılanmadan kurtuldular. Ve yine tesadüfen bunların suçları çeşitli kanunlarda yapılan değişiklerle af kapsamına alındı.

13 AKP’nin iktidara gelmesiyle, 57. hükümet döneminde hergün ülkenin farklı bir yerinde yapılan türban eylemleri “tesadüfen” durdu. Türbanlılar lehine bir gelişme olmamasına rağmen AKP iktidarları döneminde neredeyse hiç türban eylemi yapılmaması tamamen bir tesadüftü.

14 Resmi Gazete'nin 18 Mayıs 2004 tarihli sayısında yayımlanan kararla 20 Mayıs-31 Ağustos 2004 tarihleri arasında geçerli olmak üzere mısır için 900 bin ton tarife kontenjanı açıldı. 3 ay 11 günlük süre içerisinde kontenjan belgesi olanlar için gümrük vergisi oranı yüzde 80 yerine yüzde 25 olarak uygulandı. Bu dönem içerisinde Kemal Unakıtan’ın oğlunun şirketi tesadüfen 582.285 Kg mısır ithal etti ve yalnızca vergi oranındaki değişiklik sonucu %55 havadan para kazandı. Fosforik asit üretecek şirketi için Abdullah Unakıtan’ın 79802 no.lu teşvik belgesiyle 2 milyon 544 bin YTL tutarında teşvik kredisi alması da tamamen bir tesadüf…

15 Ne ilginç bir tesadüf ki, kuş gribi yüzünden insanların pastörize yumurtaya ilgi duyacakları sırada- Kemal Unakıtan’ın oğlunun kurduğu tesis, piyasaya "pastörize yumurta" satmaya başlar. Bu konuda daha büyük tesadüf vardır.Pastörize yumurtanın Katma Değer Vergisi oranı, 2005 yılı başında, yani oğul Unakıtan tesisi faaliyete geçirmeden biraz önce, yüzde 18'den yüzde 8'e indirilmiştir. Ve yine tesadüfen büsküi, pasta gibi unlu mamullerin fabrikasyon üretimlerinde normal yumurta yerine pastörize yumurta kullanmak zorunlu hale getirilmiştir.

16 Vodafone yöneticileri ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın kızı Zeynep Basutçu Unakıtan, 14.Kasım 2005’ günü 11.45 ile 12.10 arası “Tesadüfen” Telsim binasındadırlar. Vodafone ihale Öncesi Cüneyt Zapsu’ya ihalede yardımcı olması için “tesadüfen” faks çeker. Ne ilginç “tesadüftür ki”, birkaç ay sonra Telsim ihalesini, Vodafone kazanır.

17 Haziran 2006 ayında Sağlık Bakanlığı Kolestrol İlaçlarının bedelini ödemeye son verir. Temmuz 2006 ayında yani iki üç hafta sonra Ülker Grubu piyasaya kolestrol düşürdüğü iddia edilen Ülker Kalbim Benecol markasıyla yoğurt, yoğurt içeceği, süt ve margarinin satışına başlar. Tamamen Tesadüf!!!

18 Ülker Grubuna bağlı Data Teknik, son üç yılda yapılan kamu bilgisayar iletişim altyapı ihalelerinin (Milli eğitim, Adalet Bakanlığı, Türk Telekom, PTT vs) tamamına yakınını “tesadüfen” kazanır. Başbakanın Ülker’in bayisi olması ile bu dönemde Ülker’in büyümesi arasında hiçbir ilişki kurulamaz. Gerek Albayrak’ların gerek Ülker grubunun en büyükler arasına girmesi tamamen tesadüftür.

19 Başbakan Erdoğan Lübnan’da Harriri Ailesine başsağlığı ziyaretine gider. Uzun süre aile fertleriyle başbaşa görüşür ve Türk Telekom özelleştirme ihalesini Harriri ailesinin şirketi olan Oger Telekom “tesadüfen” kazanır. Tayyip Erdoğan’ın oğlunun nikah şahitliğini Berlosconi yapar. Bu şahitlikten kısa bir süre sonra zor durumda olan ARİA “tesadüfen” Türk Telekom’un GSM kuruluşu Aycell ile birleşir…

20 Abdulkadir Aksu’nun içişleri Bakanı olduğu dönemlerde (1989-1991), (2003- ) Bölücü terörün tırmanışa geçmesi de bir tesadüftür

21 CHP’den AKP’ye geçen milletvekillerinin tamamının işadamı olması tamamen tesadüftür. CHP’den AKP’ye geçen vekillerden; Batman milletvekili Nezir Nasıroğlu’nun kuzeninin şirketinin 17 milyon dolarlık, Ağrı Milletvekili Cemal Kaya’nın şirketinin ise 11 milyon dolarlık ihale alması tesadüftür. Cemal Kaya’nın daha sonra Enerji ihalelerindeki yolsuzluklarla ilgisi olduğu anlaşıldığından milletvekilliğinden istifa etmek zorunda kalması ise tamamen tesadüf. Adana Milletvekili Atilla Başoğlu AKP’ye geçtikten sonra Maliye Bakanlığının, tahakkuk eden vergi cezalarını 600 milyar liradan 319 milyar liraya indirmesi tamamen tesadüftür Kayseri Milletvekili Muharrem Eskiyapan’ın şirketi için İstanbul Belediyesince imar planında değişiklik yapılması da tesadüf…

22 Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm'ın 24 yaşındaki oğlu Erkan Yıldırım'ın 1.5 trilyon lira harcayarak gemi sahibi olması, tamamen tesadüf eseri. Erkan Yıldırım'ın "Borç aldım" dediği Santour şirketine Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Türkiye Denizcilik işletmelerinin Ankara Feribotunu ihalesiz kiralaması da tesadüf.

23 AKP’de, yolsuzluklara adı karışan Ali Dibo’ların el üstünde tutulması; buna karşılık, yolsuzlukları gündeme getiren milletvekillerinin (Örneğin Turan Çömez,Hamza Albayrak, Ersönmez Yarbay) dışlanması, daha ileri gidenlerin istifaya zorlanması (Emin Şirin) veya ihraç edilmesi (Fuat Geçen, Mahmut Koçak) tamamen tesadüftür.

24 Başbakan Erdoğan’ın mersinli çiftçiye “Artistlik yapma lan, al ananı git” demesi,Genel Kurmay Başkanına “Hocam” diye hitap etmesi, TC Devletinin Büyükelçisini vatandaşlara yuhalatması, ana muhalefet liderine üç noktalı ucu açık hakarette bulunması, sık sık etrafındakilere “yahu” diye hitap etmesi tamamen tesadüftür. Bu olay Başbakanımızın sokak adamlığından Devlet Adamlığına geçemeyişinin göstergesi olarak nitelenemez.

25 Türkiye Tarihinin en büyük kadrolaşmasının yapılması; kadrolaşmanın kıyımında ötesinde zulme dönüşmesi; kamu kuruluşlarında kurumsal hafızanın yok edilerek, devlet çarkına çomak sokulması; kadrolaşmada ehliyet veliyakat dışında kriterlerin esas alınması, ( AKP’den aday olmak, Seçimlerde AKP için fiilen çalışmak, eş dost akraba olmak, tarikat vb bağları bulunmak, İHL kökenli olmak vb) tamamen tesadüftür. Örneğin, üst görevlere getirilen Binali Yıldırım’ın ve Abdulkadir Aksu başta olmak üzere AKP’ ileri gelenlerinin 1. derece akrabaları arasında yapılan atamaların binlerle ifade edilmesi; bazı bakanlıkların bazı tarikatlarca parsellenmesi; Cumhurbaşkanına imzaya gelen atamaların önemli bir bölümü cumhurbaşkanınca imzalanmamasına rağmen aynı kişilerin vekaleten aynı görevleri yürütmesi; İmam kadrosundan Genel Müdürlüğe, Daire Başkanlığına atanan yüzlerce bürokrattan bahsedilmesi;tamamen tesadüftür. Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde hakkında açılan idari soruşturmaların önemli bir bölümünü yürüten Mülkiye Başmüfettişi Hüseyin Avni Coş’un, AKEPE iktidarı döneminde önce Bingöl, sonra Aksaray ve şimdi de Kırklareli Valisi olarak görev yapması;Üsküdar Adliyesi'ndeki zimmet, sahtecilik davasının hakimi İsmail Rüştü Cirit’in, AKEPE döneminde Yargıtay üyesi seçilmesi; Tayyip Erdoğan'ın malvarlığını haksız kazançla artırması ile ilgili davanın Hakimi Mustafa Kozan’ın AKEPE iktidarı döneminde Ankara Adliyesi'nde Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olması gibi onlarca atama tamamen tesadüf...ten ibarettir. Yoksa bu tür atamalar sayın başbakanın “minnet” borcuyla alakalı değildir.

26 Sayın Başbakan 23 Temmuz 2003'te 7. uyum paketini Erzurum'da imzalamıştır. Burada alınan kararlar 7 Ağustos tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Bu pakette yer alan maddeler AB dayatması, manda ve himayeciliğe işarettir. Erzurum Kongresi de 23 Temmuz da toplanmış, 7 Ağustosta dağılmıştır. Bu olay tarihle hesaplaşma değildir. Tamamen bir tesadüftür.

27 Dış Politikanın Ahmet Davutoğlu ve Cüneyt Zapsu başta olmak üzere, Başbakanın Danışmanları tarafından yürütülmesi; Dışişleri bürokratlarının tamamen devre dışı kalmaları, kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerde ne gibi tavizlerin verildiğinin bilinmemesi, Kıbrısta taviz üzerine taviz verilmesi, tüm blöflere kamuoyu önündeki rest çekmelere rağmen Kuzey Irak’ta harekat yapılamaması,dün astsubay çavuşla görüşme yapmak için randevu alan Talabani’nin bugün Irak Cumhurbaşkanı olması, hatta zaman zaman Türkiye’ye kafa tutan demeçler vermesi;Türk Tarihinde ilk defa Türk Subaylarının başına çuval geçirilmesi, İncirlikte bir Binbaşımıza ABD’li çavuş tarafından kelepçe takılması vb. yüzlerce olay tamamen tesadüftür. Bu olaylar “Türkiye Bağımsız ve onurlu dış politika anlayışından vazgeçti” şeklinde yorumlanamaz..

28 Fındık ve tütün başta olmak üzere Türk Tarımının gözden çıkarılması, zamanın tarım bakanı Sami Güçlü’nün köylülere hitaben gözünüzü toprak doyursun demesi,kuş gribi vakasında gerekli önlemler alınamayarak Tavukçuluk sektörünün bir bölümü yabancı üç-beş sermayedarın eline geçmesine imkan verilmesi, Özelleşme adı altında kamunun elindeki dev işletmelerin yabancılara peşkeş çekilmesi, bazı özelleşmelere yerli sermayenin ve çalışanların katılmasının engellenmesi, Yabancıların; özelleşme ile Türkiyenin büyük sanayi kuruluşlarına, toprak ve köy kanununda yapılan değişikliklerle tarım arazilerine, diğer kanun değişiklikleri ile türk finans sistemine, hatta büyük hipermarketlerin tamamına sahip olması, yabancılara daha düşük vergi oranlarının uygulanması, KISACASI TARIM ve SANAYİ POLİTİKALARININ YABANCILARIN ÇIKARI DOĞRULTUSUNDA DÜZENLENMESİ, ÜLKEMİZ İNSANINA KARA-KARA DÜŞÜNMEK DIŞINDA SEÇENEK BIRAKILMAMASI TAMAMEN TESADÜFTÜR.

29 Halkla İlişkiler Uzmanları, Beyaz’ın, Ak’ın temizliğin lekesizliğin rengi olduğu için, şaibeli liderlere, şüpheyle karşılanan olaylara,kirlilik şüphesi oluşmaması istenilen örgütlere “beyaz”la “ak”la ilgili önerilerde bulunurlar. Örneğin Tansu Çiller’in hep beyaz giysileri tercih etmesi, İran Şahının kurduğu zulüm düzenini “AK Devrim” diye tanımlaması, ihtilallerden sonra Beyaz Kitap’lar yayınlanması.. Dünyanın en kirli yerinin “Beyaz Saray” diye tanımlanması hep bu nedenledir. AKP’lilerin partilerine AK Parti denmesini istemeleri, AKP diyenlere itiraz etmeleri ise bir tesadüftür. Bu olayın AKP’nin kirlenmesi ile bir ilgisi yoktur.

30 Ben Tesadüflere inanırım… Binlerce de olsa sıralanan tüm bu olaylar bir tesadüftür. AKP; en temiz, en demokrat, en milli, en anti emperyalist partidir. Bu nedenle, Yapılacak ilk seçimde, elimi hatta kafamı kırmak pahasına da olsa Oyum AKP’nin olacak… DİYORSANIZ, KUTLARIZ “Her Toplum layık olduğu şekilde yönetilir.” Hadis-i Şerif


"HAYATIMIZ TESADÜF TESADÜFLERİN İKTİDARI Erbakan’a Siyaset Yasağı Tesadüfen getirildi. Recep Tayyip Erdoğan’a Liderlik yolu “tesadüfen” açıldı." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları