İBADETLERDE DEVAMLILIK

... konulu sunumlar: "İBADETLERDE DEVAMLILIK"— Sunum transkripti:

1 İBADETLERDE DEVAMLILIK
T.C SİNCAN MÜFTÜLÜĞÜ İBADETLERDE DEVAMLILIK ASIM YAZAR Et ve Balık Kurumu Camii Imam Hatibi 01/08/2014

2 وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ
İBÂDETLERDE ESAS OLAN DEVAMLILIKTIR وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ “VE ÖLÜM DENİLEN KESİN GERÇEK KAPINI ÇALINCAYA DEK, RABB’İNE KULLUK VE İBÂDETE DEVÂM ET!” [1] (HİCR, 15/99)   İNSAN VE KULLUK  RABB’İMİZİN YARATTIĞI MAHLÛKAT İÇİNDE SEÇKİN BİR YERİ OLAN, AKIL, FİKİR VE ÜSTÜN YETENEKLERLE DONATILAN İNSANIN YARATILIŞINDA ELBETTE Kİ BİR HİKMET VARDIR. İNSAN OLARAK YARATILIŞIMIZIN, DÜNYAYA GELİŞİMİZİN HİKMETİNİ CENAB-I HAK BİZE ŞU İFADELERLE BİLDİRİYOR:

3 “BEN CİNLERİ VE İNSANLARI,
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ “BEN CİNLERİ VE İNSANLARI, BAŞKA BİR GAYE İÇİN DEĞİL, ANCAK BENİ RABB OLARAK TANIMALARI VE YALNIZCA BANA KULLUK VE İTAAT ETMELERİ İÇİN YARATTIM. VE BU KULLUĞUN YARARI BANA DEĞİL, BİZZAT KENDİLERİNE OLACAKTIR.” [2] (ZARİYAT, 51/56) BU DÜNYAYA GELMEKTEN MAKSAT YALNIZ YİYİP- İÇMEK VE GEÇİCİ ZEVKLERİ TATMİN ETMEK DEĞİLDİR. İNSAN BURAYA DAHA YÜKSEK BİR GAYE VE SONSUZ BİR HAYATA HAZIRLANMAK İÇİN GELMİŞTİR.

4 İNSAN OLARAK YARATILIŞIMIZIN HİKMETİNİ,
DÜNYAYA GELİŞİMİZİN GAYESİNİ YÜCE ALLAH (C.C.) “YALNIZCA KENDİSİNE KULLUK ETMEK” OLDUĞUNU BİLDİRMİŞTİR. İNSAN, BEDEN VE RUHTAN MEYDANA GELEN BİR VARLIKTIR. BEDENİMİZİN MADDİ GIDAYA İHTİYACI OLDUĞU GİBİ RUHUMUZUN DA MANEVİ GIDAYA İHTİYACI VARDIR. RUHUN EN ÖNEMLİ GIDASI DA SAĞLAM BİR İMAN VE SAMİMİYETLE YAPILAN İBADETLERDİR. İBADET: ALLAH (C.C.)’A TA’ZİM VE SAYGI GÖSTERMEK EMİRLERİNE İTAAT ETMEK, O’NA KULLUK ETMEK DEMEKTİR. DİĞER BİR İFADE İLE YAPILMASINI EMRETTİĞİ, RAZI OLDUĞU SÖZ VE DAVRANIŞLARDIR. İBADET ALLAH (C.C)’A SAYGI VE İTAATİN EN YÜKSEK DERECESİDİR.

5 YAPILMASI GEREKEN İBADETLERİ YAPMAKTIR. BU HAKİKAT ASR SURESİNDE
DÜNYA HAYATINDA MUTLULUK VE HUZURLA İÇİNDE BİR HAYAT YAŞAMANIN, EBEDÎ BİR HAYAT OLAN ÂHİRETTE DE ZARARA UĞRAMAMANIN VE HÜSRANDA KALMAMANIN, KURTULUŞ, FELAH, MUTLULUK, ESENLİK VE SAADETTE OLMANIN TEK ÇIKAR YOLU, İMAN ETTİKTEN SONRA YAPILMASI GEREKEN İBADETLERİ YAPMAKTIR. BU HAKİKAT ASR SURESİNDE ÖZLÜ OLARAK İFADE EDİLMEKTEDİR:

6 -İNSANOĞLU GERÇEKTEN ZİYÂNDADIR!
وَالْعَصْرِ “-AKIP GİTMEKTE OLAN ZAMANA, ASRA ANDOLSUN Kİ, إِنَّ الْإِنسَانَ لَفِي خُسْرٍ -İNSANOĞLU GERÇEKTEN ZİYÂNDADIR! VE İNSANLIK TARİHİ BUNA ŞAHİTTİR.

7 YARARLI DAVRANIŞLAR ORTAYA KOYAN,
إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ -ANCAK ALLAH’A VE ÂHİRET GÜNÜNE İMAN EDEN, BU İMANA YARAŞIR GÜZEL VE YARARLI DAVRANIŞLAR ORTAYA KOYAN, BİRBİRLERİNE HAKKI HUKUKU, ADÂLETİ, DOĞRUYU VE GERÇEĞİ ÖĞÜTLEYEN VE ZULME KARŞI VERDİKLERİ MÜCÂDELEDE BİRBİRLERİNE GÜÇ VE CESARET VEREREK, BU YOLDA KARŞILAŞACAKLARI ZORLUK VE SIKINTILAR KARŞISINDA ÜMİTSİZLİĞE KAPILMADAN, YILGINLIĞA DÜŞMEDEN DİRENMEYİ ÖĞÜTLEYENLER MÜSTESNA. İŞTE YALNIZCA BUNLARDIR, HÜSRANDAN KURTULUP -DÜNYADA VE ÂHİRETTE- KURTULUŞA ERECEK OLANLAR.” [3] (Asr, 103/1-3)

8 TEŞEKKÜR HİSSİ VE İNSAN
İNSANI “EŞREF-İ MAHLÛKAT” OLARAK EN GÜZEL SÛRETTE YARATAN VE ONA SAYISIZ NİMETLER VEREN RABBİMİZE HAMD VE ŞÜKRETMEMİZ GEREKMEZ Mİ?  إِنَّا خَلَقْنَا الْإِنسَانَ مِن نُّطْفَةٍ أَمْشَاجٍ نَّبْتَلِيهِ فَجَعَلْنَاهُ سَمِيعًا بَصِيرًا “-DOĞRUSU BİZ İNSANI, ERKEK VE KADINDAN GELEN BİLEŞİK BİR TOHUMDAN YARATTIK VE ONU BU DÜNYA HAYATINDA SINAVDAN GEÇİRİP YÜKSELTMEK İÇİN İŞİTME, GÖRME VE DÜŞÜNME YETENEĞİNE SAHİP AKILLI, ÜSTÜN VE BECERİKLİ BİR VARLIK KILDIK.

9 إِنَّا هَدَيْنَاهُ السَّبِيلَ إِمَّا شَاكِرًا وَإِمَّا كَفُورًا
-AYRICA ONA, DOĞRU İLE YANLIŞI BİRBİRİNDEN AYIRT ETME YETENEĞİ BAHŞETTİK. BUNUNLA DA YETİNMEYİP, HAKÎKATİ APAÇIK ORTAYA KOYAN ÂYETLER GÖNDEREREK ONA DOĞRU YOLU GÖSTERDİK VE SEÇİMİ KENDİSİNE BIRAKTIK; YA ŞÜKREDEN BİR KUL OLUR, YA DA VEFASIZ BİR NANKÖR!”[4] (İnsan, 76/2-3)

10 ŞÜKREDEN BİR KUL OLMAYALIM? İBADETLER ALLAH (C.C.)’A ŞÜKRETMENİN
NEDEN ŞÜKREDEN BİR KUL OLMAYALIM? İBADETLER ALLAH (C.C.)’A ŞÜKRETMENİN GÖSTERGESİDİR. YARATANA KARŞI KULLUĞUN BAŞLICA GÖSTERGESİ İBADETTİR. İBADETSİZ BİR MÜSLÜMAN, ACABA KENDİNİ SAMİMİ, OLGUN BİR MÜ’MİN SAYABİLİR Mİ? BUGÜN RABBİNİN İSTEK VE EMİRLERİNİ YERİNE GETİRMEYENİN, YARIN O'NDAN HANGİ BİR ŞEYİ İSTEMEYE HAKKI OLUR?

11 BAĞLILIKLARINI SÜRDÜRÜRKEN, HELE İNANAN BİR MÜSLÜMANIN
GÖKTEKİ VE YERDEKİ BÜTÜN VARLIKLAR O'NA BAĞLILIKLARINI SÜRDÜRÜRKEN, HELE İNANAN BİR MÜSLÜMANIN İBÂDET ETMEMEKTE DAYATMASININ MANASINI ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR.[5]

12 İBÂDETE KİM MUHTAÇTIR ? YARATAN MI?
YARATILAN MI? ALLAH (C.C.)’NUN İBÂDETE İHTİYACI YOKTUR. İBÂDETE ASIL İHTİYACI OLAN BİZLERİZ. İBÂDETLERİMİZ, ALLAH (C.C.)’IN LÜTUF VE MERHAMETİ İLE O’NUN AZABINDAN KORUNUP, CENNETİNE GİREBİLİRİZ.

13 ZERRE KADAR EKSİLME OLMAZ. İBADETE İHTİYACI OLAN BİZLERİZ.
YAPTIĞIMIZ İBADETLER ÜZERİNDE DÜŞÜNÜRSEK, BÜTÜN İBADETLERİN BİZE VE TOPLUMUMUZA İYİ YÖNDE ETKİSİ OLDUĞUNU GÖRECEĞİZ. ALLAH TEÂLÂ HİÇBİR ŞEYE MUHTAÇ DEĞİLDİR. O HER TÜRLÜ NOKSANLIKTAN MÜNEZZEHTİR. O ÂLEMLERİN RABBİDİR. HİÇ KİMSE İBÂDET ETMESE BİLE O’NUN YÜCELİĞİNDE ZERRE KADAR EKSİLME OLMAZ. İBADETE İHTİYACI OLAN BİZLERİZ.

14 BİZİ RABBİMİZE İBADETTEN
ALIKOYAN NEDİR? وَمَا لِي لاَ أَعْبُدُ الَّذِي فَطَرَنِي وَإِلَيْهِ تُرْجَعُونَ -“DİNLEYİN EY HALKIM! BENİ YOKTAN VAR EDEN VE BANA BUNCA NİMETLER BAHŞEDEN YÜCE RABB’İME NE DİYE KULLUK ETMEYEYİM Kİ? O’NA KULLUKTAN KAÇINMAYA NE HAKKIM VAR BENİM? BUNDAN DAHA BÜYÜK BİR AHLÂKSIZLIK, DAHA BÜYÜK BİR NANKÖRLÜK OLABİLİR Mİ? UNUTMAYIN Kİ, HEPİNİZ ENİNDE SONUNDA O’NA DÖNDÜRÜLECEK VE TÜM YAPTIKLARINIZIN HESABINI VERECEKSİNİZ!” [6] (Yasin, 36/22)

15 MAHLÛKATIN, YARATICISI OLAN ALLAH'A İTAAT VE KULLUK ETMENİN,
BU ÂYETTE, MAHLÛKATIN, YARATICISI OLAN ALLAH'A İTAAT VE KULLUK ETMENİN, AKLIN VE FITRATIN GEREĞİ OLDUĞU SÖYLENMİŞTİR. ŞÂYET BİR MANTIKSIZLIK VARSA O DA İNSANIN KENDİSİNİ YARATMAYAN VARLIKLARA KULLUK ETMESİDİR. BİZLER ENİNDE SONUNDA ÖLECEĞİZ VE ŞİMDİ KULLUKTAN KAÇINDIĞIMIZ YARATANIMIZA DÖNECEĞİZ. BU DÜNYADA O'NA KULLUK ETMEKTEN KAÇINDIĞIMIZ HALDE ÂHİRETTE O’NDAN NASIL İYİLİK BEKLEYEBİLİRİZ? BİR DÜŞÜNELİM… YÜCE DİNİMİZ İBÂDETİ ÖYLE ESASLAR ÜZERİNE BİNA ETMİŞTİR Kİ ÖZÜ MUHAFAZA EDİLEREK İHLAS VE SAMİMİYETLE, GÜZEL BİR ŞEKİLDE VE DEVAMLI OLARAK YAPILDIĞI TAKDİRDE, BEKLENEN NETİCEYİ MUTLAKA TEMİN EDER.

16 SİZİN İÇİN KOLAYLIK DİLER,
DİNDE KOLAYLIK ESASTIR ALLAH (C.C.) İBÂDETLERDE ORTA YOLU TUTMAMIZ İÇİN, İBÂDETLERİ KOLAYLAŞTIRMIŞTIR: يُرِيدُ اللّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ “ALLAH SİZİN İÇİN KOLAYLIK DİLER, ZORLUK ÇEKMENİZİ İSTEMEZ.” (BAKARA, 2/185)

17 عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ - صلى الله عليه وسلم - قَالَ
EBU HUREYRE (R.A.)’DAN PEYGAMBERİMİZ (S.A.V) DE: عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ - صلى الله عليه وسلم - قَالَ « إِنَّ الدِّينَ يُسْرٌ ، وَلَنْ يُشَادَّ الدِّينَ أَحَدٌ إِلاَّ غَلَبَهُ ، فَسَدِّدُوا وَقَارِبُوا وَأَبْشِرُوا ، وَاسْتَعِينُوا بِالْغَدْوَةِ وَالرَّوْحَةِ وَشَىْءٍ مِنَ الدُّلْجَةِ »

18 DİNLE YARIŞMAYA KALKARSA, DİN KESİNLİKLE ONA GALEBE ÇALAR.
RİVAYET EDİLDİĞİNE GÖRE, PEYGAMBER (S.A.V.) ŞÖYLE BUYURMUŞTUR: “İSLÂM DİNİ, KOLAYLIKTIR. KİM SEVABIM ÇOK OLSUN DİYE İBÂDETTE AŞIRI GİDİP DİNLE YARIŞMAYA KALKARSA, DİN KESİNLİKLE ONA GALEBE ÇALAR. İNSAN ALLAH’A O’NUN EMRETTİĞİ GİBİ DEĞİL DE, LÂYIK OLDUĞU ŞEKİLDE İBÂDET EDECEĞİM DERSE, BÜTÜN HAYATINI İBÂDETLE GEÇİRSE BİLE, YİNE DE ALLAH’IN HAKKINI VERMİŞ OLAMAZ.

19 SONUNU VE GECENİN BİR BÖLÜMÜNÜ
O HÂLDE, KENDİNİZİ ZORLAYIP AŞIRI GİTMEYİN, ORTA YOLU TUTUN! SİZDEN İSTENEN İBÂDETLERİ YAPARAK RABB’İNİZE YAKLAŞMAYA ÇALIŞIN VE DAİMA ALLAH’IN LÜTUF VE RAHMETİNDEN ÜMİTVAR OLUN! PEYGAMBER’İN ÖRNEK HAYATIYLA SİZLERE GÖSTERDİĞİ GİBİ, GÜNÜN BAŞLANGICINI, SONUNU VE GECENİN BİR BÖLÜMÜNÜ NAFİLE İBÂDETLERLE DEĞERLENDİRİN.” [7] (BUHÂRÎ, İMAN, 29; NESAİ, İMAN, 28; ELBANİ SAHİH DEMİŞTİR) BUYURMUŞTUR.

20 عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ - صلى الله عليه وسلم – قَالَ
BAŞKA BİR HADİSLERİNDE İSE: عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ - صلى الله عليه وسلم – قَالَ « يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا ، وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا » HZ. ENES (R.A.)’DAN RIVÂYET EDİLDİĞİNE GÖRE, PEYGAMBER SALLALLAHU ALEYHİ VESELLEM ŞÖYLE BUYURMUŞTUR: "KOLAYLAŞTIRIN, ZORLAŞTIRMAYIN VE MÜJDELEYİN, NEFRET ETTİRMEYİN.’’ (Buhâr, İlim 11, Edeb 80, Cihad 164; Müslim, Cihad 6–7. Ebu Davud, Edeb 17)

21 عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-
« هَلَكَ الْمُتَنَطِّعُونَ ». قَالَهَا ثَلاَثًا ABDULLAH BİN MESUD (R.A.)’DAN RİVÂYET EDILDIĞINE GÖRE, PEYGAMBER SALLALLAHU ALEYHI VE SELLEM: “AŞIRI GİDENLER, HELÂK OLMUŞLARDIR. SÖZLERİNDE, İŞLERİNDE, İBÂDETLERİNDE ÖLÇÜYÜ KAÇIRAN, HER KONUDA İNCE ELEYIP SIK DOKUYAN, HEP MÜKEMMELE ULAŞMAK İSTEYENLER, HİÇBİR ZAMAN HEDEFLERİNE ULAŞAMAZLAR. BÖYLE KİMSELER EN YAKIN ARKADAŞLARI TARAFINDAN DAHİ SEVILMEZLER. DAİMA BAŞARISIZLIĞA, YALNIZLIĞA, HUZURSUZLUĞA MAHKÛMDURLAR.

22 BU SÖZÜNÜ ÜÇ DEFA TEKRARLADI.
AĞZINI YAYARAK, KENDİNİ SANATLI KONUŞMAYA ZORLAYARAK, HALKIN ANLAYAMAYACAĞI KELİMELER KULLANARAK LÜGAT PARÇALAMAYA ÇALIŞAN, İNSANI RAHATSIZ EDECEK DERECEDE AŞIRI NEZAKET VE KİBARLIK GÖSTERİSİNDE BULUNAN VE HER KONUDA KILI KIRK YARARCASINA AŞIRI TITIZLIK GÖSTEREN KIMSELER DE BÖYLEDIR. OYSA MÜMİN, HER İŞİNDE ÖLÇÜLÜ VE DENGELİDİR. SON DERECE DOĞAL VE RAHAT DAVRANIR, HATA YAPMAKTAN DA ÇEKİNMEZ. EN İYİYE, EN GÜZELE ULAŞMA DUYGUSU ONU AŞIRILIĞA SEVK ETMEZ.” BUYURDU VE BU SÖZÜNÜ ÜÇ DEFA TEKRARLADI. [8] (MÜSLIM, İLIM 7; EBU DAVUD, SÜNNET, 5; ELBANI SAHIH DEMIŞTIR.)

23 YÜCE ALLAH (C.C.) İBÂDETLERİ, BELİRLİ GÜN VE GECELERDE,
İBÂDETLERDE  İSTİKRAR VE DEVAMLILIK YÜCE ALLAH (C.C.) İBÂDETLERİ, BELİRLİ GÜN VE GECELERDE, BELİRLİ AYLARDA YA DA BELİRLİ YAŞLARDA DEĞİL; MÜKELLEF OLDUĞUMUZ ANDAN İTİBAREN, BAŞLAYIP ARA VERMEDEN – SÜREKLİ BİR ŞEKİLDE- ÖLÜNCEYE KADAR YERİNE GETİRMEMİZİ EMREDİYOR.

24 وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ
RABBİMİZ ŞÖYLE BUYURUYOR: وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ “VE ÖLÜM DENİLEN KESİN GERÇEK KAPINI ÇALINCAYA DEK, RABB’İNE KULLUK VE İBÂDETE DEVÂM ET!” [9] (HİCR, 15/99)   O HALDE HAYATTA OLDUĞUMUZ SÜRECE, ÖLÜM BİZİ ANSIZIN YAKALAMADAN ÖNCE İBÂDETLERİMİZE DEVAM ETMEMİZ GEREKİR. HİÇBİR ŞEY BİZİ İBÂDETTEN ALIKOYMAMALIDIR. ANCAK GÜNÜMÜZDE BİRÇOK MÜSLÜMAN İBÂDETİ, KUR’ÂN OKUMAYI VE DÎNİ HAYATI SADECE BELİRLİ GÜN VE AYLARA TAHSİS ETMEYE BAŞLAMIŞLARDIR.

25 HAYATLARINA KARIŞTIRMADAN YAŞAYABİLECEKLERİNİ ZANNEDİYORLAR.
BAZI MÜSLÜMANLAR, HIRİSTİYANLARIN DÜŞTÜKLERİ YANLIŞLARA BENZER ŞEKİLDE DÎNİ VİCDANLARINA HAPSETMEYE BAŞLAMIŞ, SADECE BELİRLİ GECELERDE ALLAH’I VE KULLUKLARINI HATIRLAYIP, TEVBE VE DUA ETMEKTEDİRLER. O GÜNLER GEÇTİKTEN SONRA İSTEDİKLERİ GİBİ YAŞAYABİLECEKLERİNİ; HARAM VE HELAL ÇİZGİSİNE DİKKAT ETMEDEN, ÂHİRETİ HESABA KATMADAN ARZU VE İSTEKLERİ DOĞRULTUSUNDA, DİNİ HAYATLARINA KARIŞTIRMADAN YAŞAYABİLECEKLERİNİ ZANNEDİYORLAR. DİN BÖYLELER İÇİN SADECE KUTSAL KANDİL GECELERİ VE RAMAZANDAN İBARETTİR. BUNUN İÇİN KANDİL GECELERİ GİTTİKÇE ÖNEM KAZANMAKTADIR.

26 وَجَعَلَنِي مُبَارَكًا أَيْنَ مَا كُنتُ وَأَوْصَانِي
بِالصَّلَاةِ وَالزَّكَاةِ مَا دُمْتُ حَيًّا “HER NEREDE OLURSAM OLAYIM, BENİ KUTLU VE BEREKETLİ KILDI VE YAŞADIĞIM SÜRECE NAMAZ KILMAMI, ZEKÂT VERMEMİ EMRETTİ BANA.’’ [10] (MERYEM, 19/31)

27 حَافِظُواْ عَلَى الصَّلَوَاتِ والصَّلاَةِ الْوُسْطَى وَقُومُواْ لِلّهِ قَانِتِينَ
“EY İMAN EDENLER! DİNİN DİREĞİ OLAN NAMAZLARI, HER TÜRLÜ AŞINMAYA, PÖRSÜMEYE, YIPRANMAYA, GEVŞEMEYE KARŞI TİTİZLİKLE KORUYUN. NAMAZI MEKANİK HAREKETLERE DÖNÜŞTÜRMEDEN, OKUDUKLARINIZI ANLAYIP ÖZÜMSEMEYE ÇALIŞARAK, VAKTİNDE VE GEREĞİ GİBİ KILIN; VE İŞ HAYATININ İNSANI EN ÇOK MEŞGUL ETTİĞİ, NAMAZIN GECİKTİRİLMESİNE, ÇABUCAK KILINIP GEÇİŞTİRİLMESİNE VE HATTÂ TERK EDİLMESİNE SEBEP OLAN VAKİTLERDEKİ NAMAZLARA, ÖRNEĞİN, İKİNDİ NAMAZINA GEREKEN DİKKAT VE ÖZENİ GÖSTERİN.

28 ORTA NAMAZI TİTİZLİKLE MUHAFAZA EDİN;
DAHA DA ÖNEMLİSİ, NAMAZINIZIN, İBÂDETİN BÜTÜN GÜZELLİKLERİNİ İÇİNDE BARINDIRAN, BİREYİ VE TOPLUMU HER TÜRLÜ AŞIRILIKTAN, KÖTÜLÜKTEN UZAK TUTAN BİR NAMAZ OLMASINA GAYRET EDİN. SİZİ ÜSTÜN AHLÂKÎ MEZİYETLERLE DONATARAK DENGELİ, ÖLÇÜLÜ, UYUMLU, ÂDİL, İYİLİKSEVER VE ORTA YOLU İZLEYEN BİR ÜMMET KONUMUNA YÜKSELTECEK OLAN BU NAMAZLARI, YÂNİ ORTA NAMAZI TİTİZLİKLE MUHAFAZA EDİN; VE BUNUN İÇİN, YÜREKTEN BİR SAYGI VE BAĞLILIKLA ALLAH’IN HUZURUNDA KIYÂMA DURUN.” [11] (Bakara, 2/238)

29 SEN DE SABIRLA NAMAZA DEVÂM ET.
وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلَاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا لَا نَسْأَلُكَ رِزْقًا نَّحْنُ نَرْزُقُكَ وَالْعَاقِبَةُ لِلتَّقْوَى “BU ARADA, ÂİLENE, YAKIN AKRABALARINA VE EMRİN ALTINDA BULUNAN KİMSELERE NAMAZ KILMALARINI EMRET, BIKIP USANMA… BU GÖREVİNE DİKKAT ET VE SEN DE SABIRLA NAMAZA DEVÂM ET. BİZ SENDEN HERHANGİ BİR RIZIK İSTİYOR DEĞİLİZ; AKSİNE, SENİN VE BÜTÜN VARLIKLARIN RIZKINI VEREN BİZİZ! BİZ HER TÜRLÜ İHTİYAÇTAN UZAK OLDUĞUMUZA GÖRE, BU TÜR YÜKÜMLÜLÜKLERİ YALNIZCA İNSANLARIN KENDİ YARARLARI İÇİN EMRETMEKTEYİZ. O HALDE, SAKIN ALLAH’A KULLUĞU TERK ETME; ÇÜNKÜ MUTLU SON, DÜRÜST VE ERDEMLİ DAVRANIŞLAR ORTAYA KOYARAK, KÖTÜLÜKLERDEN TİTİZLİKLE SAKINAN KİMSELERİN OLACAKTIR!” [12] (Taha, 20/132)

30 YAPTIĞIMIZ İBÂDETLERİMİZDE DEVAMLILIĞIN ESAS OLDUĞUNU ANLIYORUZ.
ÂYET-İ KERİMELERDEN YAPTIĞIMIZ İBÂDETLERİMİZDE DEVAMLILIĞIN ESAS OLDUĞUNU ANLIYORUZ. BEKLENEN FAYDANIN HÂSIL OLMASI İÇİN İBÂDETLERİMİZİ, ZAMANINDA VE DEVAMLI YAPMALIYIZ. NİTEKİM ALLAH RASULÜ, SADECE YAPTIĞIMIZ AMELE GÜVENMEMEYİ AZ DA OLSA DEVAMLI OLAN İBÂDETİ TAVSİYE ETMİŞTİR:

31 عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم-
أَنَّهَا كَانَتْ تَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- « سَدِّدُوا وَقَارِبُوا وَأَبْشِرُوا فَإِنَّهُ لَنْ يُدْخِلَ الْجَنَّةَ أَحَدًا عَمَلُهُ ». قَالُوا وَلاَ أَنْتَ يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ « وَلاَ أَنَا إِلاَّ أَنْ يَتَغَمَّدَنِىَ اللَّهُ مِنْهُ بِرَحْمَةٍ وَاعْلَمُوا أَنَّ أَحَبَّ الْعَمَلِ إِلَى اللَّهِ أَدْوَمُهُ وَإِنْ قَلَّ NEBİ (SAV)’İN EŞİ HZ. AİŞE (R.A.)’DAN RİVAYET EDİLDİĞİNE GÖRE, PEYGAMBER SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ŞÖYLE BUYURMUŞTUR:

32 AMA — BÜTÜN İŞLERİNİZDE ORTA YOLU TUTUN.
GEVŞEKLİĞE KAPILIP İBADETLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN. AMA ALLAH’IN RAHMET VE CENNETİNİ KAZANMA GAYRETİYLE AŞIRI GİDİP DE KENDİNİZİ ZORLAMAYIN. CENNETİ KAZANMAK İSTİYORSANIZ, İSLÂM’I , KUR’ÂN VE SÜNNET ÖLÇÜSÜYLE BELİRLENEN MÛTEDİL BİR ÇİZGİDE YAŞAYIN VE SÖZLERİNİZDE, DAVRANIŞLARINIZDA DOSDOĞRU OLUN! ŞUNU İYİ BİLİN Kİ, HİÇ BİRİNİZ YAPTIĞI İBÂDET VE İYİLİKLER SAYESİNDE KURTULUŞU HAK EDEMEZ. ASHAB-I KİRAM: —    SEN DE Mİ, YA RASULALLAH? DİYE SORUNCA,

33 AZ DA OLSA DEVAMLI OLANIDIR. ”
PEYGAMBER: EVET, ALLAH LÜTUF VE RAHMETİ İLE BENİ BAĞIŞLAMIŞ OLMASAYDI, BEN DE KURTULAMAZDIM. O HÂLDE, ALLAH SİZDEN NE KADAR İBÂDET ETMENİZİ İSTİYORSA O KADARINI YAPIN, AŞIRI GİTMEYİN. ÇÜNKÜ İBÂDETLERİNİZİN ÇOKLUĞU İLE CENNETİ KAZANAMAZSINIZ, AMA ALLAH’IN İSTEDİĞİ MİKTAR VE ŞEKİLDE İBÂDET EDERSENİZ, O’NUN HOŞNUTLUĞUNU VE DOLAYISIYLA EBEDİ SAADETİ KAZANMIŞ OLURSUNUZ, ŞUNU İYİ BİLİN Kİ, ALLAH’A EN SEVİMLİ VE O’NUN HOŞNUTLUĞUNU KAZANDIRACAK OLAN İBÂDET, AZ DA OLSA DEVAMLI OLANIDIR. ” [13]  (Müslim, Münâfikîn 76, 78. Buhârî, Rikak 18, Merdâ 19; İbn-i Mace, Zühd, 20)

34 « أَدْوَمُهَا وَإِنْ قَلَّ » . وَقَالَ
عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - أَنَّهَا قَالَتْ سُئِلَ النَّبِىُّ - صلى الله عليه وسلم – أَىُّ الأَعْمَالِ أَحَبُّ إِلَى اللَّهِ قَالَ « أَدْوَمُهَا وَإِنْ قَلَّ » . وَقَالَ « اكْلَفُوا مِنَ الأَعْمَالِ مَا تُطِيقُونَ »    ÜMMÜ'L-MÜ'MİNÎN ÂİŞE (R.ANHA)’DAN RİVÂYET EDİLDİĞİNE GÖRE PEYGAMBER SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM’E ŞÖYLE SORULMUŞTU: “HANGİ İBÂDET ALLAH (C.C.) ‘NA ÇOK SEVİMLİDİR?” O DA: “AZ OLSA BİLE DEVAMLI YAPILANIDIR. VE TAKATİNİZİN YETTİĞİ AMELLERİ YAPINIZ.” BUYURDU. (BUHARİ, RİKAK, 18)

35 HZ.ÂİŞE RADIYALLAHU ANHÂ’NIN BİLDİRDİĞİNE GÖRE,
عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ النَّبِىَّ - صلى الله عليه وسلم - دَخَلَ عَلَيْهَا وَعِنْدَهَا امْرَأَةٌ قَالَ « مَنْ هَذِهِ » . قَالَتْ فُلاَنَةُ . تَذْكُرُ مِنْ صَلاَتِهَا . قَالَ « مَهْ ، عَلَيْكُمْ بِمَا تُطِيقُونَ ، فَوَاللَّهِ لاَ يَمَلُّ اللَّهُ حَتَّى تَمَلُّوا » . وَكَانَ أَحَبَّ الدِّينِ إِلَيْهِ مَا دَامَ عَلَيْهِ صَاحِبُهُ . HZ.ÂİŞE RADIYALLAHU ANHÂ’NIN BİLDİRDİĞİNE GÖRE, KENDİSİ BİR KADINLA BİRLİKTE OTURURKEN, YANLARINA PEYGAMBER (S.A.V.) GİRDİ VE KADIN GİTTİKTEN SONRA: —    BU KADIN KİM? DİYE SORDU. ÂİŞE: —    BU FİLAN HANIMDIR, DEDİKTEN SONRA, ONUN İBÂDETLERİNE NE KADAR DÜŞKÜN OLDUĞUNU, NE KADAR ÇOK NAMAZ KILDIĞINI ANLATMAYA BAŞLADI. BUNUN ÜZERİNE PEYGAMBER:

36 GÜCÜNÜZÜN YETTİĞİ KADARIYLA SORUMLUSUNUZ. ALLAH’A YEMİN EDERİM Kİ,
—    BIRAKIN BUNLARI! SİZ ANCAK, GÜCÜNÜZÜN YETTİĞİ KADARIYLA SORUMLUSUNUZ. NAFİLE İBÂDETLERİ, BENİM SİZE ÖĞRETTİĞİM ŞEKİLDE VE KENDİNİZİ ZORLAMADAN, AŞIRIYA GİTMEDEN YAPIN, BU SİZE YETER. ALLAH’A YEMİN EDERİM Kİ, SİZ İBÂDETTEN BIKIP USANMADIKÇA, ALLAH SEVAP VERMEKTEN BIKIP USANMAZ. ÇOK İBÂDET YAPMANIN BİR SINIRI, SONU YOKTUR. ZATEN SİZ GECE GÜNDÜZ HİÇ DURMADAN İBÂDET ETSENİZ BİLE, ALLAH’IN VERDİĞİ NİMETLERİN HAKKINI ÖDEMİŞ VE O’NA KULLUK GÖREVİNİZİ TAM OLARAK YERİNE GETİRMİŞ OLAMAZSINIZ. FAKAT AZ OLSA BİLE BENİM SÜNNETİME UYGUN ŞEKİLDE İBÂDET EDERSENİZ, KENDİNİZİ SIKINTIYA SOKMADAN O’NUN RIZASINI KAZANIR VE VADETTİĞİ NİMETLERE NAİL OLURSUNUZ, ‘’ BUYURDU.

37 “PEYGAMBER’İN EN SEVDİĞİ İBÂDET, AZ DA OLSA DEVAMLI OLANIYDI.”
ÂİŞE (R.A.) DİYOR Kİ: “PEYGAMBER’İN EN SEVDİĞİ İBÂDET, AZ DA OLSA DEVAMLI OLANIYDI.” [14] (BUHÂRÎ, İMAN 32, TEHECCÜD 18; MÜSLİM, MÜSÂFİRÎN 221. NESÂÎ, KIYÂMÜ’L–LEYL 17; İMAN 29; ELBANİ SAHİH DEMİŞTİR.) DEVAMLI YAPMAMIZ GEREKLİ OLAN İBÂDETLERDEN BİRİSİ VE EN ÖNEMLİSİ NAMAZDIR. ASLINDA NAMAZ BÜTÜN İBÂDETLERİN BAŞIDIR. DOLAYISIYLA BÜTÜN İBÂDETLERİN MANASINI RUHUNDA TAŞIR VE HEPSİNDEN BİR İBÂDET BULUNDURUR.

38 EN ÇOK OLANLARIDIR. ALLAH (C.C.)’IN LÜTUF VE İHSANI
KULLARIN AMELLERİNDEN ÇOK ÇOK GENİŞTİR. ALLAH (C.C.)’IN RAHMET VE CENNETİNE KAVUŞABİLMEK İÇİN MÜ’MİNE DÜŞEN, DÜRÜSTLÜKLE AMEL VE DUAYA DEVAM ETMEKTEN İBARETTİR. OLABİLDİĞİNCE DÜRÜST VE MÛTEDİL BİR DİNİ YAŞAYIŞ İÇİN GAYRET GÖSTERİLMELİ, İFRAT VE TEFRİTE KAÇILMAMALIDIR. İSLÂM’DA ESAS OLAN BİR DEFA ZOR BİR AMEL YAPMA YERİNE AZ OLUP SÜREKLİ YAPMADIR. İBÂDETLERDE ASLOLAN, SÜREKLİLİK, İNSAN TABİATINA UYUMLULUK VE TAHAMMÜL EDİLEBİLİRLİKTİR. AZ DA OLSA DEVAMLI OLAN İBÂDETLER, AMELLERİN SEVAP YÖNÜNDEN EN ÇOK OLANLARIDIR.

39 عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ - رضى الله عنهما - قَالَ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ - صلى الله عليه وسلم – « يَا عَبْدَ اللَّهِ ، لاَ تَكُنْ مِثْلَ فُلاَنٍ ، كَانَ يَقُومُ اللَّيْلَ فَتَرَكَ قِيَامَ اللَّيْلِ ABDULLAH BİN AMR (.R.A.)’DAN RİVAYET EDİLDİĞİNE GÖRE, PEYGAMBER SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM ONA ŞÖYLE DEMİŞTİR:  “EY ABDULLAH! SEN FİLAN KİMSE GİBİ OLMA. ÇÜNKÜ O ÖNCELERİ GECE NAMAZINA DEVAM EDİYORDU, FAKAT ARTIK KALKMAZ OLDU.” (Buhârî, Teheccüd 19; Müslim, Sıyâm 185)

40 SÜREKLİ HALE GETİRİLMİŞ ZİKİR VE TESBİHLER DE
GECE İBÂDETİ DENİLİNCE, GENELLİKLE TEHECCÜD NAMAZI ANLAŞILIR. ELBETTE TEHECCÜD NAMAZI ANLAŞILACAKTIR. FAKAT GECELEYİN OKUNMASI ÂDET EDİNİLEN KUR’ÂN, SÜREKLİ HALE GETİRİLMİŞ ZİKİR VE TESBİHLER DE BİRER İBÂDETTİR. KUR‘ÂN'I DA HER GÜN OKUMALI, VAHYE GÖRE HAYATIMIZI İNŞA ETMELİYİZ. KUR‘ÂN'LA BAĞIMIZI SADECE MEZARLIKLARDA, BELİRLİ AYLARDA, GÜN VE GECELERDE DEĞİL HER GÜN ANLAYARAK SÜRDÜRMELİYİZ. 

41 BAŞLANILAN BİR İBÂDETİN VEYA HAYIRLI BİR İŞİN DEVAMLI OLMASINI
PEYGAMBER EFENDİMİZ, BAŞLANILAN BİR İBÂDETİN VEYA HAYIRLI BİR İŞİN DEVAMLI OLMASINI TAVSİYE EDERDİ. BU SEBEPLE, SÜREKLİ YAPILAMAYACAK KADAR ÇOK İBÂDET VE AMELLERİN YÜKLENİLMEMESİNİ ÖĞÜTLEMİŞTİR. ÇÜNKÜ O, AZ DA OLSA SÜREKLİ OLAN İBÂDET VE SALİH AMELLERİN ALLAH (C.C.) KATINDA DAHA SEVİMLİ VE MAKBUL OLDUĞUNU SAHABEYE SIKÇA HATIRLATMIŞTIR.

42 YAŞAYIŞINI PRENSİPLERE BAĞLAMASI, KENDİ KENDİNİ KONTROL EDEBİLMESİ,
BÖYLE YAPMAK, İNSANIN YAŞAYIŞINI PRENSİPLERE BAĞLAMASI, KENDİ KENDİNİ KONTROL EDEBİLMESİ, HESABA ÇEKEBİLMESİ VE HAYATINI DÜZENE SOKMASI ANLAMINA GELİR. KARARSIZ OLMAK KADAR ZARARLI BİR DAVRANIŞ YOKTUR. ÇÜNKÜ KARARSIZLAR, YA HİÇBİR ŞEY YAPAMAZLAR VEYA BAŞLADIKLARI BİR ŞEYİ NETİCEYE ULAŞTIRAMAZLAR. HER İKİ HALDE DE ZARARDADIRLAR.

43 GÜZEL BİR SÜNNETİ İHYA EDİP ONA DEVAM EDEN BİR İNSANIN,
DAHA SONRA BUNU TERK ETMESİ, DİNİMİZDE HOŞ KARŞILANMAMIŞTIR. ÇÜNKÜ BU DURUM İBÂDET HAYATINDA VE İYİ İŞLER YAPMAKTA İLERLEMİŞ, KEMÂLE YÖNELMİŞKEN, GERİ ADIM ATMAK VE MÂNEVÎ YÖNDEN MERTEBE KAYBETMEKTİR. MÜ’MİNİN GÖREVİ İSE, GERİ GİTMEK VE KAYBETMEK DEĞİL, HER GEÇEN GÜN DAHA İLERİ, DAHA MÜKEMMEL VE KAZANÇLI OLMAK İÇİN ÇALIŞMAKTIR.

44 DEĞİŞTİRMEDİĞİ SÜRECE,
إِنَّ اللّهَ لاَ يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتَّى يُغَيِّرُواْ مَا بِأَنْفُسِهِمْ “BİR TOPLUM KENDİ ÖZÜNDEKİ NİTELİKLERİ DEĞİŞTİRMEDİĞİ SÜRECE, ALLAH ONLARIN DURUMUNU – İSTER İYİLİK, İSTER KÖTÜLÜK YÖNÜNDE OLSUN- DEĞİŞTİRMEZ. O HALDE KÖTÜLÜĞÜ TERCİH EDENLER, TERCİH ETTİKLERİ YÖNDE DEĞİŞİME UĞRAMAYA MAHKÛMDURLAR.” [15] (RA`D, 13/11)

45 İYİ VEYA KÖTÜ BİR HAYAT TARZINI, NİMET VEYA AZÂB İÇİNDE YAŞAMAYI
İNSANLARIN KENDİLERİ HAK EDER. ALLAH (C.C.)’IN İRÂDESİNE UYGUN BİR HAYATI, DÜRÜST, İYİ NİYETLİ VE FAZİLETLİ OLMAYI TERCİH EDENLERE, CENÂB-I HAK HUZURLU BİR HAYAT LÜTFEDER; ONLARA NİMETLERİNİ ESİRGEMEDEN VERİR. BU İNSANLAR, İNANÇLARINI VE GÜZEL HAYAT TARZLARINI DEĞİŞTİRMEDİKÇE, SAHİP OLDUKLARI NİMETLER ELLERİNDEN ALINMAZ. BU GERÇEĞİ ALLAH (C.C.) KUR’ÂN’IN BİR BAŞKA ÂYETİNDE TEKRAR BELİRTEREK ŞÖYLE BUYURUR:

46 ONLARA VERMİŞ OLDUĞU NÎMETLERİ DEĞİŞTİRECEK DEĞİLDİR.
ذَلِكَ بِأَنَّ اللّهَ لَمْ يَكُ مُغَيِّرًا نِّعْمَةً أَنْعَمَهَا عَلَى قَوْمٍ حَتَّى يُغَيِّرُواْ مَا بِأَنفُسِهِمْ وَأَنَّ اللّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ “İŞTE ZÂLİMLERİN CEZÂSI, BUDUR. VE BU CEZÂYI ONLARA VEREN, ASLINDA BİZZAT KENDİLERİDİR. ÇÜNKÜ KIYÂMETE KADAR DEĞİŞMEYECEK OLAN TOPLUMSAL İLÂHΠ YASA UYARINCA, BİR TOPLUM, KENDİ İÇ DÜNYASINDAKİ GÜZEL AHLÂK VE MEZİYETLERİ BOZUP DEĞİŞTİRMEDİĞİ SÜRECE, ALLAH DA ONLARA VERMİŞ OLDUĞU NÎMETLERİ DEĞİŞTİRECEK DEĞİLDİR. VE ÇÜNKÜ ALLAH, HER ŞEYİ İŞİTENDİR, BİLENDİR.” [16] (ENFÂL 8/ 53)

47 AHLÂKINI BOZARAK KENDİSİNİ DEĞİŞTİRİR, İYİ YANLARINI TERK EDİP
BİR TOPLUM, AHLÂKINI BOZARAK KENDİSİNİ DEĞİŞTİRİR, İYİ YANLARINI TERK EDİP KÖTÜ BİR HAYAT TARZINI BENİMSEMEYE BAŞLARSA, O ZAMAN ALLAH (C.C.) VERDİĞİ NİMETLERİ ELLERİNDEN BİRER BİRER GERİ ALIR. BİR ZAMANLAR SAHİP OLDUKLARI DEĞERLERE SIRT ÇEVİRDİKLERİ VE ONLARI BÜSBÜTÜN YİTİRDİKLERİ İÇİN ONLARI CEZALANDIRIR. BAŞKA MİLLETLERİN BOYUNDURUĞU ALTINA SOKARAK EZER. (RİYAZÜ-S SALİHİN TERCÜME VE ŞERHİ, KOMİSYON, S. 529, ERKAM Y.)

48 İBADETLER DEĞİŞTİRECEKTİR. SAMİMİYETLE, TİTİZLİKLE VE SÜREKLİ OLARAK
AHLÂKI GÜZELLEŞTİRDİĞİ GİBİ İNSANI YÜCELTİR DE. YAPMAMIZ GEREKEN İBÂDETLERİ SAMİMİ VE İÇTENLİKLE, RİYÂYA KAÇMADAN, YALNIZ RABBİMİZİN RIZASINI GÖZETEREK YAPMALI; YAPA GELDİĞİMİZ GÜZEL HASLETLERİ TERK ETMEMELİ VE DEĞİŞTİRMEMELİYİZ. İNANÇ VE DAVRANIŞLARIMIZI DEĞİŞTİRMEK, ÂKIBETİMİZİ DE DEĞİŞTİRECEKTİR. YAPILAN İBÂDETLER YAPILMASI GEREKTİĞİ GİBİ, -OLDUĞU ŞEKLİYLE- SAMİMİYETLE, TİTİZLİKLE VE SÜREKLİ OLARAK YAPILMALIDIR.

49 İBADETLERİMİZİ BOŞA ÇIKARICI İŞLERDEN KORUYALIM
وَلاَ تَكُونُواْ كَالَّتِي نَقَضَتْ غَزْلَهَا مِن بَعْدِ قُوَّةٍ أَنكَاثًا تَتَّخِذُونَ أَيْمَانَكُمْ دَخَلاً بَيْنَكُمْ أَن تَكُونَ أُمَّةٌ هِيَ أَرْبَى مِنْ أُمَّةٍ إِنَّمَا يَبْلُوكُمُ اللّهُ بِهِ وَلَيُبَيِّنَنَّ لَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ

50 VE HİÇ KUŞKUNUZ OLMASIN Kİ O,
“BİR MİLLET DİĞERLERİNDEN EKONOMİK, SİYASAL VE ASKERÎ YÖNDEN DAHA GÜÇLÜ DİYE, SAKIN GÜCÜNÜZE GÜVENİP DE, “TOPLUMSAL ÇIKARLAR” ADINA İKİDE BİR SÖZÜNÜZDEN CAYARAK, ANTLAŞMA VE YEMİNLERİNİZİ BİR ALDATMA ARACI HÂLİNE GETİRMEYİN; TIPKI BİN BİR ZAHMETLE EĞİRİP SIKICA SARDIĞI İPLİK YUMAĞINI GEREKSİZ YERE ÇÖZÜP DAĞITAN YAŞLI KADINLAR GİBİ DAVRANARAK, YEMİNLERLE PEKİŞTİRDİĞİNİZ SÖZLERİNİZİ BOZMAYIN. UNUTMAYIN Kİ, DİĞER TOPLUMLARDAN DAHA GÜÇLÜ OLUŞUNUZ, SİZE HAKSIZLIK YAPMA İMTİYAZI KAZANDIRMAZ. DOĞRUSU ALLAH, BÜTÜN BUNLARLA SİZİ YALNIZCA İMTİHÂN ETMEKTEDİR; VE HİÇ KUŞKUNUZ OLMASIN Kİ O, ANLAŞMAZLIĞA DÜŞTÜĞÜNÜZ HER KONUYU MAHŞER GÜNÜNDE HÜKME BAĞLAYACAK VE YAPTIKLARINIZI SİZE BİR BİR AÇIKLAYACAKTIR. ÖYLEYSE, İNSANLARI ALLAH’IN DİNİNE YÖNLENDİRME AMACIYLA BİLE OLSA, VERDİĞİNİZ SÖZDEN DÖNMEYİN VE ASLA YALAN SÖYLEMEYİN!” [17] (NAHL, 16/ 92)

51 BİR İŞİ YAPINCA SAĞLAM AMA YERLİ YERİNDE YAPMAYI,
ÂYET, BİR İŞİ YAPINCA SAĞLAM AMA YERLİ YERİNDE YAPMAYI, EMEĞİ BOŞA GİDERMEMEYİ EMREDİYOR. KUR’ÂN’IN KISSASINDAN BAHSETTİĞİ BU KADINI MEKKE HALKI BİLİYORDU. BU KADININ ADI RAYTA BİNTİ SA’D İDİ. GÜN BOYU İP BÜKER, SONRA DA ONU BOZARDI. DOLAYISIYLA BÜTÜN VAKTİNİ BOŞA HARCARDI. BUNDAN DOLAYI DARB-I MESELE KONU OLMUŞTUR. AKILLI KİMSE BU HALE DÜŞMEMELİDİR.

52 ORADA HİÇBİR İŞE YARAMAYACAK VE
أُوْلَئِكَ الَّذِينَ لَيْسَ لَهُمْ فِي الآخِرَةِ إِلاَّ النَّارُ وَحَبِطَ مَا صَنَعُواْ فِيهَا وَبَاطِلٌ مَّا كَانُواْ يَعْمَلُونَ “FAKAT GERÇEK HAYAT OLAN ÂHİRETTE, ONLARIN PAYINA DÜŞEN TEK ŞEY CEHENNEM ATEŞİ OLACAK! BU DÜNYADA OLUŞTURDUKLARI VE EBEDİYYEN YIKILMAZ ZANNETTİKLERİ SİSTEMLERİ VE ÂHİRETİ KAYBETME PAHASINA ELDE ETTİKLERİ NE VARSA ORADA HİÇBİR İŞE YARAMAYACAK VE GÜYA İYİLİK NÂMINA YAPTIKLARI HER ŞEY -İNANÇ VE İYİ NİYETTEN YOKSUN OLDUĞU İÇİN- BOŞA GİDECEKTİR.” [18] (HUD, 11/16)

53 BİR İBADETİ/İŞİ BİTİRDİĞİN ZAMAN
BAŞKA BİR İŞE GİRİŞ; ASLA İBADETİ, GÜZEL AHLÂKI, İHLASI VE SALİH AMELLERİ TERKETME! فَإِذَا فَرَغْتَ فَانصَبْ ÖYLEYSE, BİR İŞİ BİTİRDİĞİN ZAMAN DERHAL BAŞKA BİR İŞE GİRİŞ. İŞ BİTTİ DİYE RAHATA DÜŞÜP KALMA; BİR GÖREVİ BİTİRİR BİTİRMEZ, BİRAZ DİNLENDİKTEN SONRA BİR BAŞKASINA YÖNEL! İŞTE ANCAK BU ŞEKİLDE ZORLUKLAR KOLAYLIĞA, SIKINTILAR RAHMETE DÖNÜŞÜR. FAKAT BUNU YAPARKEN, RABB’İNLE GÖNÜL BAĞINI BİR AN OLSUN KOPARMA: وَإِلَى رَبِّكَ فَارْغَبْ VE BU KUTLU YOLCULUĞUNDA DİZLERİNE DERMAN, GÖZLERİNE FER VERMESİ İÇİN, TÜM KALBİNLE VE SÂDECE RABB’İNE YÖNEL!” [19] (İNŞİRAH, 94/7-8)

54 İBÂDET VE KULLUKTA GEVŞEKLİK GÖSTERİP,
İNSANLARIN İBÂDET VE KULLUKTA GEVŞEKLİK GÖSTERİP, GÜNLÜK KULLUK GÖREVLERİNİ TERK ETMELERİ NORMAL DEĞİLDİR. KULLUK GÖREV VE SORUMLULUKLARINI İHMAL ETMELERİNDEN DOLAYI DA BAŞLARINA KÖTÜ BİR İŞ/CEZA GELMEMESİ İNSANLARI ALDATMASIN. ÇÜNKÜ BİZE BELİRLİ BİR SÜRE VERİLMİŞTİR. HERKES ÂHİRET GÜNÜNDE HESABA ÇEKİLECEKTİR. BAŞIMIZA BİR KÖTÜLÜK GELMEMESİ BİZİ İBÂDETLERİMİZDE GEVŞEKLİĞE SEVK ETMESİN. RABBİMİZ BİZE TEVBE İMKÂNI VERMEKTEDİR.       

55 ???????? DİLER, ?????? ????????? SİZİN İÇİN İSTEMEZ.” “ALLAH
(BAKARA, 2/185)

56 يُرِيدُ اللّهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْرَ
“ALLAH SİZİN İÇİN KOLAYLIK DİLER, ZORLUK ÇEKMENİZİ İSTEMEZ.” (BAKARA, 2/185)

57 ?

58 DİNİN DİREĞİ OLAN NAMAZLARI,
حَافِظُواْ عَلَى الصَّلَوَاتِ والصَّلاَةِ الْوُسْطَى وَقُومُواْ لِلّهِ قَانِتِينَ “EY İMAN EDENLER! DİNİN DİREĞİ OLAN NAMAZLARI, HER TÜRLÜ AŞINMAYA, PÖRSÜMEYE, YIPRANMAYA, GEVŞEMEYE KARŞI ?????????? ???????.

59 DİNİN DİREĞİ OLAN NAMAZLARI,
حَافِظُواْ عَلَى الصَّلَوَاتِ والصَّلاَةِ الْوُسْطَى وَقُومُواْ لِلّهِ قَانِتِينَ “EY İMAN EDENLER! DİNİN DİREĞİ OLAN NAMAZLARI, HER TÜRLÜ AŞINMAYA, PÖRSÜMEYE, YIPRANMAYA, GEVŞEMEYE KARŞI TİTİZLİKLE KORUYUN.

60

61

62 Mehmet ESER [1] Mahmut Kısa, Kısa Açıklamalı Meal, Armağan Kitaplar, Konya; 3. Baskı, 2009 [2] Kısa, a.g.e. [3] Kısa, a.g.e. [4] Kısa, a.g.e. [5]İbrahim Malkoç, Diyanet Dergisi, Sayı:108 [6] Kısa, a.g.e. [7] İmam Nevevi, Riyazü’s Salihin, Tercüme: Mahmut Kısa, İstanbul: Beka Yayınları, 2011, s.76 (Koyu kısımlar hadisin tercümesi koyu olmayanlar açıklamadır) [8] Nevevi, a.g.e., s. 614 [9] Kısa, a.g.e. [10] Kısa, a.g.e. [11] Kısa, a.g.e. [12] Kısa, a.g.e. [13] Nevevi, a.g.e., s. 55 [14] Nevevi, a.g.e., s. 75 [15] Kısa, a.g.e. [16] Kısa, a.g.e. [17] Kısa, a.g.e. [18] Kısa, a.g.e. [19] Kısa, a.g.e.