Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ"— Sunum transkripti:

1 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Öğrenme ve Öğretim İlkeleri BÖLÜM: 1 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

2 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
1.Hedef Davranış 2. İçerik (Kapsam) 3. Eğitim Durumları 4. Ölçme ve Değerlendirme Öğrenme İlkeleri Öğretim stratejileri Yöntem ve teknikler Araç ve gereçler Nasıl öğretelim? Nerede öğretelim? Ne zaman öğretelim? Ne ile öğretelim? ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

3 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Öğrenme İlkeleri ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

4 Hazırbulunuşluk İlkesi
Bireylerin bir işi yapabilmek için gerekli olgunlaşma düzene ulaşmasının yanında, o işi yapabilmesi için gerekli bir takım bilgi ve becerilere sahip olması gerekir. Yani, bir öğrencinin okuma, yazma gibi eylemleri yapabilmesi için, gözleri, kasları, sinirleri bu eylemlerin gerektiği olgunluk düzeyine erişmesi ve bu eylemlerin gerektirdiği bilgi, beceri ve tutuma sahip olması gerekir. Öğrenme kuramlarının ortaya koyduğu ilkelere göre hazırbulunuşluk kavramı farklı tanımlanmaktadır. Örneğin davranışçı kuramlara göre, öğrenme etki tepki ilişkisi olarak görüldüğü için hazırbulunuşluk, bireyin uyaranlara “uygun karşılıklar verebilme yeteneği” olarak tanımlanmaktadır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

5 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Hazırbulunuşluk İlkesi Bilişsel kuramlar ise öğrenme sürecini zihinsel bir ekinlik olarak kabul ettikleri için onlara göre hazırbulunuşluk, öğrencinin yeni bir konuyu algılayabilmesi için “gerekli bilişsel örüntüye sahip olma” durumuyla ilgilidir. Bilişsel psikologlara göre, uzun süreli bellekteki bilgiler birbirleriyle bağlantılı şemalar olarak kaydedilir. Bunlar bireylerin dış dünyayı nasıl algıladıkları ile ilgili bilgi tabanlarıdır. Diğer bir ifadeyle bu şemalar hazırbulunuşluk düzeylerini ifade eder (Senemoğlu, 2001). ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

6 Hazırbulunuşluk İlkesi
Bireylerin yeni karşılaştıkları bir bilgiyi algılamalarında bu hazırbulunuşluk düzeyi önemlidir. Bireyin yeni karşılaştığı bir durumu öğrenmelerinde hazırbulunuşluk düzeyi yeterli değilse, konunu öğrenilmesi için gerekli ön bilgi ve becerilerin bireylere kazandırılması, öğrenme eksiklerinin tamamlanması gerekir. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

7 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Hazırbulunuşluk İlkesi Yapılandırmacı öğrenme yaklaşımına göre öğrenciler farklı hazırbulunuşluk düzeylerine sahip olarak öğrenme ortamında bulunurlar. Bu ortamda karşılaştıkları her bir yeni durumu kendilerine özgü bir şekilde yapılandırmalarında bu yaşantılardan hareket edilir. Dersin giriş aşamasında öğretmen konuyla ilgili sorular sorarak öğrencilerin geçmiş yaşantılarını/şemalarını harekete geçirmek amacıyla konuyla ilgili neyi ne kadar bildiğini, neyi bilip neyi bilemediğini, bildiklerinin doğru olup olmadığını ortaya çıkarmaya çalışır. Bilgiyi yapılandırma sürecinde öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeylerini, gerekli ön öğrenmelerin durumunu dersin girişinde ortaya çıkarması, bilginin yapılandırma sürecinin sağlıklı gelişmesinde çok önemlidir. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

8 2. Motivasyon(Güdülenme) İlkesi
Motivasyon, “öğrenmeyi teşvik eden ve sağlayan şartlar” (Büyükkaragöz, Çivi, 1996), “bireyin gereksinimlerini doyurmak amacıyla, eyleme geçmek isteği içinde bulunma”(Başaran, 1994: 251), “organizmayı harekete geçiren durum”(Bacanlı, 2003: 204), olarak tanımlanmaktadır. Zekâ tek başına bir öğrencinin okul başarısını hatta okul sonrası başarılarını garanti etmez. Öğrencinin okula ve öğrenmeye karşı olumlu tutumu, işbirliği ve akademik başarısında motivasyon zekâ gibi önemli faktörlerden biridir. Yalnız okul yaşamında değil, yaşamın diğer alanlarında da hedeflere ulaşmak için motivasyon en önemli etkenlerden biri olarak kabul edilmektedir. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

9 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Dışsal Motivasyon Dışsal etkiler Ödüller Cezalar Sosyal destek MOTİVASYON İçsel Motivasyon İçsel etkiler İhtiyaçlar Tutumlar Öz-saygı Merak ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

10 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Motivasyon Okul çağında çocukların motivasyon kaynakları bireyin gelişim özelliklerine bağlı olarak farklıklar göstermektedir. Genel olarak öğretim kademelerine bağlı olarak ilköğretimde motivasyon daha çok dışsal kaynaklı iken yüksek öğretime doğru motivasyon kaynağı içselleşir. “İdeal olan öğrencilerin içsel olarak motive olmasıdır. Araştırmalar, içsel motivasyonu yüksek olanların, diğerlerine oranla daha başarılı olduklarını ortaya çıkarmıştır” ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

11 Sınıf Uygulaması: Öğrencileri Motive Etme ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Merak Dikkat İstek Düzeyi Başarı Motivasyonu Pekiştirme Öğrencilerin merakını yandırmak için, bir problemi ele almak, çatışma üzerinde durmak, kaynaklara dikkat çekmek ya da ön test uygulaması yapmak. Derse hikâye, olay ya da farklı bir uygulamalarla başlamak, dikkati sürekli tutmak için farklı etkinlikler sergilemek. Öğrencilerin farklı etkinlikler yapmalarını desteklemek, bağımsız çalışma programları oluşturmak, ulaşılabilir amaçlar belirlemek. Öğrencilerle konuşmak, yüksek motivasyona sahip bireyler hakkında bilgiler okumak, yüksek motivasyona sahip öğrencilerle aynı ortamda bulunmalarını sağlamak, başarılarının farkına varmalarını sağlamak. Ödül vermek ve cesaretlendirmek, not ve puan gibi şeylerden çok olumlu geri bildirimler vermek, mümkün olduğunca olumlu yorumlar yapmak. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

12 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Sınıfta Yarışı Azaltmak Yapabilirlik İnançlarını Arttırmak Öğrenci gelişimini Desteklemek Kaygıyı Azaltmak İhtiyaçları Karşılamaya Destek Vermek Bazı öğrencilerin yalıtılmışlık duygusu yaşamamaları için sosyal karşılaştırma yapmaktan kaçınmak, yarışmayı kişinin kendi gelişimi içinde yapmak, yarışmadan kendileri için yeni hedefler seçmelerine imkân sağlamak için yararlanmak. Öğrencilere başarılarıyla ilgili geri dönütler vermek, kendileriyle ilgili olumsuz inançlarını değiştirmek. Aktivite seçimlerine, görev almalarına ve çalışma isteklerine imkân vermek. Öğrenmeyi ve sınav başarısını olumsuz yönde etkileyen kaygıyı azaltmak. Bireysel, sosyal ve akademik ihtiyaçları karşılamalarına yardım etmek, beceri geliştirmelerini sağlamak, ilgilerini artırmak. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

13 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Motivasyon Rekabetçi sınıf ortamları çocukların motivasyonlarını olumsuz yönde etkilerken, işbirliğine dayalı öğrenme ortamları ise motive edicidir. Öğrenciler karşılaştıkları zorlukları aşmada duygusal destek gördüklerinde öğrenmeye daha çok motive olmaktadırlar. Öğretmenlerin öğrencinin motive edilmesinde dış motivasyon kaynaklarını etkili biçimde kullanmaları gerekir. Motivasyon bulaşıcıdır. Öğretmenin öğrencilerine pozitif bir enerji vermesi öğrenciyi olumlu yönde etkiler. Derse isteksiz bir giriş, gönülsüz anlatım ve duyulmayan bir heyecan ise öğrencilerin motivasyonunu bozar. Etkili öğretmenin öğretim lideri olarak davranış boyutlarından biri de öğrencilere ilham vermek ve etkilemektir. İlham veren ve etkileyebilen bir öğretmen en güçlü motivasyon kaynağıdır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

14 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
3. Tekrar İlkesi Tekrar edilen, üzerinde fazladan çalışılan konular daha kolay hatırlanmaktadır. Yani alıştırma ve uygulama öğrenmeyi kalıcı hale getirme sürecini çok büyük etkide bulunur. Ancak bu alıştırma ve uygulamaların öğrencinin aklına ve mantığına uygun olması veya seviyesine uygun olması gerekir. Öğretmen bir konudaki önemli noktaları belli aralıklarla tekrarlamalı ve öğrencilerine tekrarlar yapmalarını sağlayacak alıştırma ve uygulama çalışmaları yaptırmalıdır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

15 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
4. Etki ilkesi Öğrenme içsel bir duygu (memnuniyet) ile destekleniyorsa kuvvetlenir veya zihne daha iyi yerleşir. Bu durumun tersi içsel olarak oluşursa buna öğrenmeyi negatif etkiler. Bu ilkeye göre öğretmenin öğrenciye geri beslemede bulunması ona jest ve mimikleri ile veya sözleriyle olumlu sinyaller göndermesi motivasyonunu artırır ve öğrenme daha etkili olur. Burada aslında önemli olan öğrencinin kendinde öğrenme açısından ilerlemeler olduğunun farkına varması ve bundan haz duymasının sağlanmasıdır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

16 5. Öncelik ilkesi (Primacy)
İlk öğrenilen bilgiler zihinde yer eder ve bunları değiştirmek zor olduğundan ilk öğrenilenlerin yanlış olmamasına özen gösterilmesi gerekir. Eğer bir bilgi yanlış öğrenilirse onu düzeltmenin zorluğunun bilincinde olarak öğretmen öğrencilerin doğru bilgiyi doğru bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olmalıdır. Bu ilkeye göre, bilginin basitten karmaşığa, adım adım ve öğrencinin algılama gücüne paralel olarak verilmesi gerekmektedir. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

17 6. Hatırlama İlkesi (Recency):
Bu öğrenme ilkesini en son öğrenilen en iyi hatırlanır şeklinde özetleyebiliriz. Zaman geçtikçe bazı bilgileri hatırlamak zordur. Öğrenilen bir bilgi hemen arkasından kullanılırsa veya kullanılacağı zamana ne kadar yakın öğrenilirse o kadar iyi hatırlanıp kullanılabilir. Çalışılan konuyla ilgili özet çıkarma tekrar yapmayı kolaylaştırır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

18 7. Yoğunluk İlkesi (Intensity)
Öğrenme için gerçek obje ve materyallerle yoğun bir şekilde çalışmak gerekir. Öğrenciler öğretmeni dinlemekten veya bir kitaptan konuyu okumaktan daha iyi öğrenmeleri için onlara deney yaptırmak veya kendilerinin bizzat dokunacakları araç, gereç ve materyallerle konuyu işlemeleri daha önemlidir. Bu yolla daha yoğun fakat daha zevkli bir öğrenme ortamı sağlamak mümkün olur. Eğer bir konu özelliğinden dolayı öğretmence sunulacaksa o zaman öğrencilerin dikkatini çekecek model, benzetim, gösteri ve rol oynama gibi tekniklerle desteklenmelidir. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

19 8. Serbestlik İlkesi (Freedom)
Serbestçe öğrenilenler zorlamayla öğrenilenlerden daha etkili öğrenilir. Bu ilkeyi iyi uygulayan ülkeler daha kendine güvenen ve daha iyi zihinsel yorum (muhakeme) yapabilen bireyler yetiştirmektedir. Öğrenme aktif bir süreç olduğu için öğrenciler özgürce kendi aksiyon ve reaksiyonları ile öğrenmelerini gerçekleştirebilmelidirler. Böylece yukarıda söz edilen öğrenme ilkelerinin birçoğu da gerçekleşmiş olur. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

20 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Öğretim İlkeleri ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

21 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
ÖĞRETİM İLKELERİ Öğretim ilkeleri, öğretme öğrenme durumlarının düzenlenmesi ve yürütülmesine ışık tutar. Bu ilkeler bir eğitim programının düzenlenip uygulamaya konulmasından ders araç ve gereçlerin seçilmesine kadar her etkinlikte hareket noktasını oluşturur. Burada belirtilen her bir eğitim ilkesi ağırlıklı olarak farklı düşünceleri temel almıştır. Örneğin, “ Çocuğa görelik ilkesi” öğretim etkinliklerinin çocuğu merkeze alarak düzenlenmesini, “yaparak yaşayarak öğrenme ilkesi”; öğrencinin öğrenme sürecine bedenen ve zihnen katılmasını ve bir şeyler üretmesini, “Hayatilik ilkesi”, öğretim konularının hayattan alınmasını temel almaktadır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

22 1. Öğrenciye Görelik İlkesi (Aktüalite)
Bu ilkeye göre öğretmenler öğretimin şeklini ve yöntemini belirlemede öğrencinin gelişim özelliklerini, ilgi ve ihtiyaçlarını, olayları algılama şeklini dikkate almak durumundadır. Bu ilkede çocuk öğretme etkinliklerinin merkezinde yer alır. Her çocuğun ayrı bir bireysel farklılık olduğu dikkate alınır. Bu ilkeye göre öğretmen, öğrenmede çocukların birbirinden farklı olduğunu bilmeli ve mümkün olduğunca öğretimi bireyselleştirmeye çalışmalıdır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

23 Bu ilkeye göre öğretmenlerin dikkat etmesi gereken temel hususlar
Öğrencinin öğrenmesini engelleyen durumların gözlenmesi ve giderilmeye çalışılması gerekir Öğrencinin özel yetenekleri belirlenmeli ve geliştirilmelidir. Öğrenci başarılarına göre seviye grupları oluşturulmalıdır. Öğrenci ilgi ve ihtiyaçlarına göre sınıf içi ve sınıf dışı faaliyetleri düzenlemelidir. Öğrenci kişisel sorunları ile ilgilenilmeli ve çözüm yolları aranmalıdır. Dersler öğrencilerin aktif katılımını sağlayacak şekilde düzenlenmelidir. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

24 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
2. Yakından Uzağa İlkesi Bu ilkeye uygun olarak öğrencinin bulunduğu çevreden hareket edilir. Yakın çevre öğretim amaçlarına ulaşmak için hemen her konuda hareket noktasıdır. Çocuklar okulun dışında etkileşim içinde oldukları köy, mahalle gibi sosyal ortamlardaki toplumsal davranışların bir kısmına sahiptirler. Öğretmen vereceği bilgileri çocuğun ailesinden, okuldan ve yaşadığı çevreden hareketle derece derece uzaklaşarak vermelidir. Örneğin, sosyal bilgiler derslerinde konuların, Mahalle-köy-kent-bölge-yurt sırasına uyularak verilmesi gibi. Ancak, tarih öğretiminde farklı olaylar kronolojik bir sıra takip edilerek verilir. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

25 Bu ilkeye göre öğretmenlerin yapabilecekleri:
Güncel konulardan başlayarak zamanla hareket edilmesi: Yakın zamanlarda yaşanan olaylar var ise onların örnek olarak kullanılması ve daha sonra tarihsel süreçte daha eski olaylara geçilmesi gerekir. Örneğin çevre kirliliğine yönelik yeni bir olay yaşanmış ise onu örnek olarak kullanmak ve tarihte yaşanmış önemli çevre kirliliği örneklerine geçmek gerekir. Konuyla ilgili örnekler, olaylar ve problemler yakın çevreden seçilmeli: Örneğin eğer canlıları işliyorsak önce bulunduğumuz çevrede yaşayan canlı türlerini işlemek sonra uzak diyarlarda yaşayanlara geçmek anlaşılabilirliği artıracaktır. Evrensel ve genel konuların başlangıcının en yakın çevreden alınması ve daha uzaklara sonra geçilmesi de bir başka yapılması gereken iş olarak bu ilke kapsamında belirtilebilir. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

26 3. Bilinenden Bilinmeyene İlkesi
Bu ilkede çocuğun bildiklerinden hareket etme vardır. Okula gelen çocuk, belli düzeyde bilgi, beceri, tutum ve alışkanlıkları kazanmış olarak gelir. Bunların bir çoğu okulda öğreneceği yeni bilgilere temel oluşturur. Çocuklar öğretimleri boyunca öğrendikleri bilgileri kullanarak başka bilgileri öğrenirler. Öğretmen sınıfında farklı hazır bulunuşluk düzeylerine sahip öğrencilere bilgileri verirken bilinenden bilinmeyene doğru bir sıra izler. Örneğin, Matematik dersinden önce sayılar, sonra toplama işlemi, daha sonra da çarpma işlemi kavratılır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

27 ÖĞRETİMDE PLANLAMA VE DEĞERLENDİRME
Sınıfta ders anlatırken, öğrencinin o zamana kadar ki bilgi ve tecrübelerinden hareket edilerek, yeni bilgi ve tecrübelerin bunlar üzerine kazandırılması sağlanır. Yeni bilgileri eski bilgilerle karşılaştırarak, gerektiğinde eskileri doğrulayarak geliştirmek, öğrencideki bilgi sisteminin çok daha sağlam olmasını sağlayacaktır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ ÖĞRETİMDE PLANLAMA VE DEĞERLENDİRME

28 Bu ilkeye göre öğretmenlerin yapabilecekleri
Her derse başlarken önceki dersin kısa bir tekrarı yapılmalıdır. Yeni bir konuya başlarken eski konu özetlenip yeni konuyla ilişkisi vurgulanmalıdır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

29 4. Açıklık (Ayanilik) İlkesi
Öğrencilerin doğrudan eşya ve varlıkların kendisi ile karşı karşıya getirilmesiyle yapılan öğretim bu ilkeye uygun bir öğretim olmaktadır. Öğretme etkinliklerinde çocuğun mümkün olduğunca birden çok organına hitap etmek gerekir. Bu amaçla öğretim sürecinde görsel-işitsel araçlar kullanılmalı, çocuğun dilinden hareket edilmelidir. Eğer öğretmen sadece sözel anlatıma dayalı olarak ders işliyorsa, öğrencinin anlayacağı kelime ve cümle yapıları ile son derece açık ve anlamlı bir ders işlemelidir. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

30 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Öğrencileri doğrudan doğaya ve olay yerine götürüp gözlem yaptırarak; ders konusu ile ilgili hayvan, bitki vs. örneklerini sınıfa getirerek; balıkları akvaryumda, kuşları kafeste veya dondurulmuş, bitkileri kurutulmuş olarak, bazı şeylerin plastik kalıplarını kullanarak, bazı olayları fotograf, film, plân, harita, grafik, ses kaydı vs. şeklinde anlamayı daha kolaylaştıran unsurlarını kullanarak öğretimde açıklık ilkesine uyulmuş olur. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

31 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Sınıfta yapılan deneyler de, bu ilke doğrultusundaki faaliyetler olarak değerlendirilebilir. Öte yandan öğretmen ders konusunu öğrencinin seviyesine uygun olarak, onun bildiği kelimelerle ve onun hemen kavrayabileceği cümle yapıları ile onun yakın çevresinden ve geçmiş bilgi ve tecrübelerinden örnekler vererek, gerektiğinde soru-cevap, tartışma, jest-mimik, canlandırma gibi teknikleri kullanarak öğretimde açıklık ilkesine uyulabilir. Öğretim konuları ve öğretmenin kullanacağı yöntem ve teknikler, ne kadar çok duyu organını etkilerse öğretimde açıklık da o derece artar. Bu sebeple, öğretim konularının işlenmesinde gözlem, deney gibi birçok duyuya hitap eden yöntemler kullanıldığı takdirde öğrenme kolaylaşacaktır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

32 Bu ilkeye göre öğretmenlerin yapabilecekleri
Doğa ile ilgili konular gözlem gezisine gidilerek incelenmeli ve öğrenilmesi sağlanmalı: Doğada bazı kesitler okula taşınarak incelenmeli: Doğanın benzerinin yapılması, model, maket, harita, şekil vb. Konunun geniş bir bilgi, örnek, öykü ve sözcüklerle işlenmesi bu ilkenin öğretimde kullanımı sırasında gerekmektedir. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

33 5. Somuttan Soyuta İlkesi
Çocuktaki zihin gelişimi somuttan soyuta doğru olmaktadır. İnsan her zaman somut olarak gördüğü, algıladığı şeyleri, onların soyut kavramlarla anlatılmasından daha kolay öğrenir. Buna göre çocuğa bilgilerin somuttan soyuta doğru verilmesi gerekir. Bunun için de öğretmen öğretme öğrenme sürecinin her aşamasında öğretim materyallerini kullanmalıdır. Bu kullanımda önce eşyanın – varlığın kendisi, yoksa üç boyutlu modeli, o da yoksa, resmi veya yerine geçebilecek bir simgesini göstermek gerekir. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ ÖĞRETİMDE PLANLAMA VE DEĞERLENDİRME

34 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Örneğin, matematik dersinde kesirlerin kavratılması için konunun öncelikle somut hale getirilmesi, somuttan soyuta doğru bir aşama izlenmesi gerekir. Bunun için önce; Bütün ve kesir sayısı varlıkla (Elma, portakal) birlikte verilir, Bütün ve kesir sayısı şekil çizilerek gösterilir, Bütün ve kesir sayısı doğrudan varlıkları belirten rakamlarla ifade edilir. Somut varlıklardan soyut kavramlara doğru sistemli ve aşamalı bir yol izlenmesi, kavram öğretimini sağlamakla beraber, aşamaların atlanmadan takip edilmesi öğrenmeyi etkili yapmakta ve anlamayı güçlendirmektedir. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

35 ÖĞRETİMDE PLANLAMA VE DEĞERLENDİRME
6. Ekonomiklik İlkesi Eğitim ve öğretim sürecinde yapılabilecek tüm faaliyetlerin planlanmasında ve uygulanmasında en az emek, en çok fayda esasına uygun hareket edilmelidir. Ekonomiklik ilkesi, öğretimin planlı ve yöntemli olmasını zorunlu kılmaktadır. Öğretim etkinliklerinde kullanılacak görsel işitsel araçlardan maliyeti yüksek olanların yerine maliyeti az olanlar tercih edilmelidir. Ayrıca, bu ilkenin öğrencilere dönük yönünde ihmal edilmemeli, öğrencilerin günlük yaşamlarında az emek çok fayda anlayışı içinde olmalı, ders araçlarını tasarruflu kullanmaları yönünde davranışlar kazandırılmalıdır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ ÖĞRETİMDE PLANLAMA VE DEĞERLENDİRME

36 Bu ilkeye göre öğretmenlerin yapabilecekleri
Öğretim etkinlikleri (yıllık-ünite-ders planları) iyi planlanmalıdır. Öğrencinin kaynakları ekonomik kullanmasına rehberlik edilmelidir. Öğrencinin üretken olması için elverişli ortam hazırlanmalıdır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

37 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
7. Hayatilik İlkesi Birey okulda elde ettiği bilgi, beceri, tutum ve alışkanlıklar ile hayatta karşılaşacağı problemleri çözerek hayata uyum sağlamaya çalışır. Bunun için öğretme öğrenme etkinliklerinin düzenlenmesinde öğrencileri hayata hazırlayan konulara öncelik verilmeli, her dersle ilgili konular, problemler, araç ve gereçler hayattan alınmalı, yapılan örneklemeler hayatın içinden olmalıdır. Öğretilecek bilginin hayatta bir kullanım değerine sahip olması, bu bilginin öğrenilmesine öğrencileri daha fazla güdülemektedir. Öğrenciler niçin öğrendiklerini, öğrendikleri bilginin ne işe yarayacağını bilmeleri onları bilgiyi öğrenmeye daha istekli yapmaktadır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

38 Yaparak Yaşayarak Öğrenme (İş-Aktivite) İlkesi
İş ilkesi, öğrencilerin bedenen ve zihnen aktivite göstererek bir ürün ortaya koymaları anlamına gelmektedir. Yaparak yaşayarak elde edilen bilgi ve beceriler kalıcıdır. İş yaparak öğrenme, öğrencide kendine güven, iş başarmada azimli olma, sorumluluk duyma, istekli olma gibi temel alışkanlıklar kazandırır. Normal iş hayatında bireyleri başarılı yapacak bir takım temel beceriler okullarda öğrencilere bu ilke doğrultusunda yapılacak etkiliklerle kazandırılabilir. Bu amaçla, okulda iş ilkesine dayalı bir öğretim yapılmalıdır. Öğretmen öğrencileri bir iş yapmaya istekli hale getirmeli, çalışmalar sırasında öğrencilere rehber olmalıdır. ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

39 ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
9-Bütünlük İlkesi G. Kerschensteiner'in üzerinde durduğu bu ilke, çocuğun eğitilecek yönlerinin bir bütün olarak alınıp değerlendirilmesini ister. Çocuk bedensel ve ruhsal kuvvetler (düşünce, duygu, irade gibi) bakımından bir bütün olarak ele alınmalı ve her yönü dengeli olarak eğitilmelidir. Bu ilke aynı zamanda bilgilerin birbirine bağlı ve birbirini tamamlar mahiyette sunulması demektir. İlkokullarda toplu öğretim uygulamasının yapılmasının gerekçesi de budur. "İlkokul çağındaki çocuk, varlıkları, olayları ve kendisine öğretilmek istenen bilgileri bilim dallarına göre sıralanmış bir halde kavrayamaz. O, genel olarak varlıkları ve olayları toptan algılama durumundadır." ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

40 Bilgi paylaşıldıkça çoğalır
İLGİNİZE TEŞEKKÜRLER...


"ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları