Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Türk Veteriner Hekimleri Birliği

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Türk Veteriner Hekimleri Birliği"— Sunum transkripti:

1 Türk Veteriner Hekimleri Birliği
SÜTE GEÇEBİLEN ZEHİRLİ MADDELER ve SÜTTE VETERİNER İLAÇ KALINTILARI ULUSAL SÜT KONSEYİ KONGRESİ MAYIS İZMİR Prof.Dr.Ender YARSAN Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi

2 SÜT Süt, geniş anlamda bütün memeli hayvanların yavrulamalarından sonra meme bezlerinde oluşturdukları biyolojik salgı olarak tanımlanır. Sütün bileşimi, önemli ölçüde farklılık gösterir. Değişimler başlıca, hayvanın fizyolojisi (laktasyon dönemi, gebelik, yaş, meme sağlığı), kalıtım ve çevre faktörlerine, bir ölçüde de sağım sırası, arası ve sonrası işlemlere bağlıdır. Süt; özellikle kalsiyum (Ca), fosfor (P), riboflavin, vitamin B12 ve yüksek kaliteli protein yönünden zengindir. Metabolizmada önemli rol oynayan ve mutlaka dışarıdan alınması gereken vitaminler, sütte farklı düzeylerde bulunur. Özellikle vücudun enerji ihtiyacı, yapısı ve biyokimyasal fonksiyonları için gerekli belli başlı besin unsurlarını, diğer besinlere göre daha yeterli ve dengeli bir şekilde içerir.

3 SÜTE GEÇEBİLEN ZEHİRLİ MADDELER
Doğal nitelikte bitkisel kaynaklı zehirli maddeler Mikotoksinler Pestisidler Metaller Çevre kirleticileri Veteriner ilaçları

4 SÜTE GEÇEBİLEN MADDELER
Bu maddelerden bazıları bitkilerin ve dolayısıyla gıda maddelerinin yapısında doğal olarak vardır Bazıları biyolojik veya kimyasal kirletici olarak bulunurlar Bazıları da gıda maddelerinin korunması ve benzeri amaçlarla isteyerek katılırlar

5 PESTİSİDLER Özellikle organik klorlu insektisidler olmak üzere, pestisidlerden bazıları (karbamatlar, organik fosforlular gibi) süte önemli ölçüde geçme eğilimi gösterirler. Klorlu insektisidlerden özellikle DDT tüketici sağlığını ciddi biçimde etkileyecek miktarlarda süte geçer; 8 mg/kg miktarda DDT içeren otu yiyen hayvanların sütlerinde 3 mg/L, böyle sütlerden hazırlanan tereyağlarında önemli miktarda insektisid bulunabilir. Organik klorlu bileşiklerden BHC, klordan ve dieldrin az, toksafen de önemsiz miktarda sütle çıkarılır. Pestisidleriden bazılarının sütte bulunmasına izin verilen miktarları TGKY’nde yayınlanmıştır ( tarih, sayılı RG)

6 METALLER Metaller içerisinde süte geçme özelliği yönünden en önemlileri bakır, civa ve tuzları, kadmiyum, kurşun ve selenyumdur; son madde yavrularda ve tüketicilerde zehirleyici olabilecek miktarlarda süte geçebilir. Aynı şekilde, kurşun da insan ve hayvanlarda yavruları için zararlı olabilecek miktarlarda sütle atılabilir. Mevsim değişimlerinde kullanılan yem türü sütteki ağır metal içeriğinde önemli düzeyde etkilidir. Kışlık yemlerde kurşun, demir, bakır, çinko düzeyinin daha yüksek olduğu ve bunun süte yansıdığı saptanmıştır. Her ne kadar sütte bulunan eser elementlerin ilk kaynağı yiyeceklerse de sudan (brom, flor), insektisitler ve ilaç artıklarından (arsenik, kurşun), cam kaplardan (silisyum), mandıradaki ekipmanlardan ve metal kaplardan (bakır, demir, nikel, çinko) gelerek süte geçen miktarları kantitatif olarak tayin edilebilmiştir. Metallerden bazılarının süt ve süt ürünlerinde bulunmasına izin verilen miktarları da TGKY’nde yayınlanmıştır.

7 İnek sütünde bulunan iz elementleri Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği
Element çeşidi Miktarı (µg/L süt) Alüminyum 460 Arsenik 50 Bakır 100 Bor 270 Brom 600 Çinko 3700 Demir 450 Flor 150 Gümüş 47 İyot 43 Kobalt 0.6 Krom 15 Kurşun 40 Manganez 22 Molibden 73 Nikel 27 Selenyum * Silikon 1430 Stronsiyum 171 Vanadyum 0.092 * Yörenin selenit düzeyine bağlı Mineral Madde Ürün çeşidi Tolerans değeri, mg/kg Kurşun Süt Süt tozu 0.02 0.2 Bazı ülkelerdeki sütte kabul edilebilir kadmiyum düzeyleri Ülke Miktar (mg/kg) Almanya ve Avusturya 0.03 Danimarka 0.02 Hollanda 0.05 Avustralya 0.20 Polonya 0.15 Amerika Birleşik Devletleri 9.1 Bazı ülkelerdeki sütte kabul edilebilir kurşun düzeyleri Ülke Miktar (mg/kg) Almanya 0.005 Danimarka 0.01 Hollanda Avustralya 0.05 Slovakya

8 ÇEVRE KİRLETİCİLER Madde Süt/plazma oranı Civa (inorganik ve organik) 1 Dieldrin 6 Dioksin 1000 Kurşun 1 PBB’ler 3 PCB’ler 4-10 o,p- Diklorodifeniltriklo roetan 6-7 Perkloroetilen Birçok çevre kirleticisi süte geçer ve atılır; bu yönden önemli maddelerin bazıları şunlardır: Bakır, benzo-a-piren, civa ve tuzları, 2,4-D, DDT ve türevleri, dioksinler, kadmiyum, hekzaklorosiklohekzan, hekzaklorofen, kurşun ve tuzları, manganez ve tuzları, PBB’ler, PCB’ler, stronsiyum ve tuzları gibi

9 MİKOTOKSİNLER Mikotoksinler içerisinde en önemli grubu oluşturan aflatoksinler sütle de çıkarılırlar; bunlardan AFB1 ve AFB2’nin sütle atılan metabolitleri AFM1 ve AFM2 olarak bilinir. AFB1’in sığır ve koyunlarda yaklaşık % ’ü sütle AFM1 şeklinde çıkarılır; yemdeki toksinin süt toksinine çevrilme oranı (yani AFB1/AFM1 oranı) 66/1’e kadar çıkabilmektedir. Trikotesenler ve zearelenon da sütle çıkarılırlar. Yemde 2 ppm miktarında bulunan T-2 toksin sütte 0.4–6.4 ppb arasında kalıntıya neden olur. Zearalenon ineklere 5 g miktarda verildikten sonra sütle yaklaşık 76 saat süreyle zearelenon, 108 saat süreyle - zearelenol şeklinde çıkarılır. Koyunlara 1.8 g miktarda verilen zearalenon süte 1-2 ppb miktarda geçebilir; bu düzeyde toksin içeren sütü emen yavrularda ise 10 gün içinde östrojenizm belirtileri ortaya çıkar.

10 Maksimum limit (μg/kg)
Gıda Maddesi Maksimum limit (μg/kg) AFLATOKSİN B1 B1+B2+G1+G2 M1 Çiğ süt, ısıl işlem görmüş süt, süt bazlı ürünlerin üretiminde kullanılan süt - 0,050 Bebek formülleri ve devam formülleri (bebek sütleri ve devam sütleri dahil) 0,025 Bazı ülkelerde süt ve ürünlerinde bulunmasına izin verilen AFM1 düzeyleri (ppb olarak) Ülke Ürünler AFM1 Almanya Süt Çocuk besinlerinde kullanılan süt 0.05 0.01 Amerika 0.5 Belçika Süt, süt tozu, kondense süt 0.1 Brezilya Süt ve ürünleri İthal süt ve ürünleri Fransa Süt tozu 0.2 Hollanda Peynir ve tereyağı 0.02 Romanya 0.0 Rusya Türkiye Peynir 0.25

11 BİTKİSEL MADDELER Bitkilerin yapısında bulunan etkin-zehirli maddeler sindirim kanalından emildikten sonra kan dolaşımında serbest, proteinlere bağlı ya da lipidlerle birlikte bulunurlar. Zehirli bileşikler meme bezi hücresi zarlarını genellikle basit diffüzyonla geçer. Bitkisel kökenli zehirlerden özellikle alkaloidler süte daha daha fazla geçme eğilimindedirler; sütün pH’sının (pH 6.5) plazmaya göre daha asidik yapıda olması alkali özellikteki bu maddelerin süte basit diffüzyonla geçişini kolaylaştırır. Asidik nitelikteki bitkisel zehirlerin süte geçmeleri daha sınırlıdır. Vücuttaki yarı-ömrü uzun ve yağda kolay çözünme durumu da süte geçişi kolaylaştırır.

12 Süte geçebilen doğal bitkisel maddeler ve etkin unsurları
Etkin madde Bitki grubu Tremetol / tremeton Eupatorium rugosum ve Happlopappus heterophyllus Pirrolizidin alkaloidleri Echium, Senecio, Heliotropium, Crotalaria, Trichodesma, Amsinckia, Festuca, Symhytum ve Cynoglossum türleri Glikozidler Cruciferae familyasından birçok tür ile, Brassica, Nasturtium, Lemnanthes, Raphanus, Amoracia ve Thlaspi türleri Piperidin Conium, Nicotiana, Lobelia, Pinus, Cassia, Lupinus, Collidium ve Carica türleri Quinolizidin Lupinus, Cystisus, Laburnum ve Thermopsis türleri İndolizidin Astragalus, Oxytropissenecia türleri ile Swainsona canescens, Rhizoctonia leguminicola ve Castanospermun australe Kolşisin Colchicum autumnale Selenyum Astragalus ve Stanleya türleri

13 TREMETOL VE TREMETON Eupatorium rugosum ve Happlopappus heterophyllus olarak adlandırılan bitkilerde bulunan tremetol veya tremeton süte geçerek, süt emen hayvanlarda ve tüketici insanlarda zehirlenmelere sebep olur; bu maddeler vücutta önce stokrom-P450 ile etkinleştirilir. Hayvanlardaki zehirlenme trembles diye bilinir ve titremelerle seyreder; insanlarda ise aşırı zayıflama ile belirginleşen bir zehirlenmeye yol açar. Eupatorium rugosum özellikle güney ve orta batı Amerika’da yaygın şekilde bulunan, bir yıllık, gölgelik ve ormanlık alanlarda, nemli bölgelerde yetişen bir bitkidir.

14 PİRROLİZİDİN ALKALOİDLERİ
Bileşikgiller ailesinden (Compositae) çok sayıda bitkide (Senecio, Crotalaria, Helitropium, Trichodesma, Amsinckia, Echium, Symhytum, Cynoglossum ve Festuca türlerinde) pirrolizidin alkaloidleri diye bilinen etkin maddeler bulunur. Süt hayvanları tarafından tüketilen bu bitkilerin etkin unsurları az miktarda süte de geçerler. Bu maddelerin karsinojenik ve karaciğere yönelik zehirleyici etkilerinin olması, geçiş sınırlı da olsa, halk sağlığı bakımından önemli kılmaktadır.

15 GLİKOZİDLER Bunlardan özellikle Haçlıgiller ailesindeki (Cruciferae) bitkilerde bulunan etkin maddeler (izotiyosiyanatlar, progoitrin gibi) önem taşır. Bunlar içerisinde insan ve hayvan sağlığı yönünden önemli grubu Türkiye’de de yaygın şekilde bulunan Brassica türleri (kolza, hardal, turp gibi) oluşturur. Bunun yanı sıra, yine bu grupta Limnanthes, Nasturtium, Raphanus, Amoracia ve Thlaspi türleri de yer alır. İnsanlarda glikozid içeren sütlerin tüketilmesi sonucu özellikle tiroid bezinde aşırı büyüme şekillenir.

16 PİPERİDİN ALKALOİDLERİ
Bu grup maddeleri içeren çok sayıda bitki türü mevcuttur. Bunlar arasında en çok bilineni Conium maculatum’dur. Maydanozgiller ailesinden (Umbelliferae) bir bitki olan Conium maculatumun tüm kısımlarında koniin bulunur; diğer alkaloidler de (psödokonhidrin, konhidrin, konisein, N-metilkoniin gibi) vardır. Bunlar daha çok iskelet kaslarına yönelik bozukluklara neden olan son derece zehirli maddelerdir. Teratojenik etkileri de vardır.

17 QUİNOLİZİDİN ALKALOİDLERİ
Bu grupta özellikle Lupinus grubu bitkiler önem taşır. Bunun yanı sıra, Cystisus, Laburnum, Thermopsis türü bitkiler de aynı grupta değerlendirilir. DİĞER BİTKİSEL MADDELER Yukarıda belirtilen bitkiler ve etkin maddeler yanında, süte geçen diğer bazı bileşikler de vardır. Bunlardan etkin madde olarak indazolin alkaloidi içeren bitkiler Rhizoctonia leguminicola, Castanospermum australe, Swainsona canescens, Astragalus türleri, Oxytropisserecia süte geçme özelliği taşıyan etkin maddeler içerirler. İnsanlarda ve süt emen hayvanlarda hareketlerde uyumsuzluk, aşırı zayıflama, başını sallama, gözlerin sabit bakar şekilde olması, kronik olaylarda ölümle seyreden zehirlenmelere yol açarlar. Bunun yanı sıra, indol ve -metilindol, kolşisin, Astragalus ve Stanleya türü bitkiler, Allium türleri, Pteridium aquilinum, Euphorbiaceae ailesindeki bitkiler de içerdikleri etkin maddeler ile bu yönden önem taşırlar.

18 BİTKİSEL MADDELERİN TÜRKİYE’DEKİ DAĞILIMI
Çok sayıda bitkisel madde, içerdikleri etkin unsurlarıyla süte geçebilmekte, burada yoğunlaşarak süt emen yavru hayvanlar ve tüketici konumundaki insanlar için zehirlenme riski doğurmaktadır. Bitki ailesi Türü Dağılım yerleri Sütleğengiller Euphorbiaceae Euphorbia türleri (Sütleğenotu) Mercurialis annua (Yer fesleğeni) M.ovata M.perennis (Çokyıllık köpek lahanası) Ricinus communis (Hint yağı ağacı) Yaklaşık 60 türü Türkiye’de yayılmıştır İstanbul, Ankara, Trabzon, İskenderun, Bursa Manisa, Bursa, Zonguldak Marmara, Karadeniz Batı ve Güney Anadolu Hodangiller Boraginaceae Echium türleri (Engerekotu) Cynoglossum officinale (Köpekdili) Heliotropium eurapaeum (Bambulotu) Symphytum türleri (Karakafesotu) Marmara ve Anadolu’da çok yaygın Doğu Anadolu, Karadeniz Marmara, Karadeniz, Doğu Anadolu Marmara, Karadeniz, İç Anadolu Maydanozgiller Umbelliferae Conium maculatum (Baldıranotu) Özellikle Akdeniz ikliminin hakim olduğu yerler olmak üzere, harabeler, yıkıklar, rutubetli dere ve yol kenarlarında yetişir Haçlıgiller Cruciferae Brassica türleri (Yabani hardal, şalgam, kolza) Nasturtium officinale Raphanus landra R.odessanus R.raphanistrum (Yabani turp) R.sativus (Turp) Thlaspi türleri Türkiye’de yaygın şekilde bulunan 7 türü mevcut İstanbul, Bursa, İzmir Samsun, Bitlis, Hakkari İstanbul Trabzon Antalya Türkiye’nin her yerinde Türkiye’de yaygın şekilde 19 türü var Baklagiller Fabaceae Leguminosae Lupinus türleri (Acıbakla, delice bakla, gavur baklası, kurtbaklası) Akdeniz, Ege ve Marmara’da 5 türü var Astragalus türleri Cystisus acutangulus C.procumbens C.scoparius C.villosus Türkiye’de yaygın şekilde birçok türü vardır İç Anadolu, Beypazarı Antalya, Kastamonu Aydın Bileşikgiller Compositae Aster türleri (Saraypatı, yıldızçiçeği) Senecio türleri (Kanaryaotu, küllüce) Süs bitkisi Adana, Marmara, Doğu Karadeniz Ispanakgiller Chenopodiaceae Atriplex türleri (Kara pazı) Türkiye’de 11 türü yaygın şekilde bulunur Eğreltiotugiller Polypodiaceae Pteridium aquilinum Kuzey Anadolu’da İstanbul’dan Rize’ye kadar olan bölgede yaygın şekilde, Batı’da ise İzmir ve Aydın da rastlanır Zambakgiller Liliaceae Colchicum türleri (Acıçiğdem, karçiçeği) Bitkinin 6 türü bütün Türkiye’de yayılmıştır

19 İLAÇLAR Evcil hayvanlarda meme hastalıkları; süt verimi yanında, sütün niteliğini ve hayvanın ekonomikliğini de önemli ölçüde etkiler. Meme hastalığının sağaltımında, antibiyotikler yanında, diğer bazı ilaçlar da yardımcı olarak kullanılır. Bununla birlikte farklı amaçlarla kullanılan ilaçlar da farmakokinetik özelliklerine bağlı olarak süte geçebilirler. Sistemik olarak (deri altı, kas içi ve damar içi) verilen ilaçlar meme bezini basit difüzyonla geçerler. Bununla birlikte, plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanmayan, yağ/su dağılım katsayısı büyük, zayıf organik bazik özellikte ve iyonize olmamış ilaç molekülleri meme bezini kolay geçerek sütte etkili yoğunluğa ulaşırlar.

20 İLAÇLAR … Antibiyotiklerin çoğu zayıf organik asit veya bazik maddelerdir, vücut sıvıları ve sütün pH’sı farklı olduğundan, ilaçların plazma ve sütteki dağılımları da farklı olacaktır. Yarı-geçirgen bir zar gibi davranan meme bezi engelini, iyon tuzağı mekanizması vasıtasıyla, zayıf organik bazik maddeler (makrolidler, linkozamidler, kloramfenikol, tiamulin, kinolonlar gibi) kolay geçerler; yüksek derecede iyonize halde bulunan aminoglikozidler kolay geçemezler. iyonize ve yağda iyi çözünmeyen organik asidik bileşikler (penisilinler, sülfanilamid dışındaki sülfonamidler, polimiksinler gibi) süte sınırlı ölçüde ve genellikle de etkili olabilecek ölçüde geçemezler.

21 İLAÇLAR … Sistemik veya meme-içi yolla kullanılmayı takiben, antibiyotiklerin süte geçmesi veya sütle atılması sebebiyle, belli bir süreyle elde edilen sütler tüketilmemelidir (Arınma süresi) Sütte antibiyotik kalıntıları uzun yıllardır önemli bir problem olarak değerlendirilmektedir. Bu kalıntıların üç önemli olumsuz etkisinden söz etmek mümkündür; sütte bulunan etkin metabolitler anaflaksiye neden olabilirler, özellikle insanlardaki bağırsak florasındaki mikroorganizmalarda direnç gelişebilir, sütte bulunabilecek antibiyotik kalıntıları sütün işlenmesi ve kalite kontrolünde problemlere neden olabilirler. Bununla birlikte veteriner ilaç kalıntılarından kaynaklanabilecek riskler de genel olarak şu şekilde ifade edilebilir; ilaç alerjisi, farmakolojik - toksikolojik etki, karsinojenik-teratojenik-mutajenik etki, cinsiyet özelliklerinde değişme, dirençli bakteri suşlarının ortaya çıkması, gıda zehirlenmeleri, gıda üretimi hataları, tüketicilerde sindirim sistemi bozuklukları.

22 Ulusal Kalıntı İzleme Planı
Ulusal Kalıntı İzleme Programlarında kalıntısı aranacak maddelerin listesi veya grubu ile kalıntı aranacak gıda maddeleri AB’nin 96/23/EC direktifinde ifade edilmiştir. Bu yöndeki uygulamalar Türkiye’de “Canlı Hayvanlar ve Hayvansal Ürünlerde Belirli Maddeler ile Bunların Kalıntılarının İzlenmesi İçin Alınacak Önlemlere Dair Yönetmelik” (17 Aralık tarih ve sayılı RG) ile düzenlenmiştir. Yapılacak analizler için Örnekleme Stratejisi ile Örnekleme Seviyeleri ve Sıklığı da İlgili Yönetmeliğin Ek 3 ve Ek 4 maddelerinde belirtilmiştir. Grup B. Veteriner ilaçları ve bulaşanlar 1. Sülfonamidler ve kinolonlar da dahil, antibakteriyel maddeler 2. Diğer veteriner ilaçları a. Antelmintikler b. Nitroimidazollar da dahil, antikoksidial maddeler c. Karbamatlar ve piretroidler d. Sedatifler e. Steroid yapıda olmayan ağrı kesiciler f. Diğer farmakolojik etkin maddeler 3. Diğer maddeler ve çevresel bulaşanlar a. PCB’ler dahil, organik klorlu maddeler b. Organik fosforlu maddeler Hayvansal Gıdalarda Kalıntı Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Derneği c. Kimyasal elementler d. Mikotoksinler e. Boyalar f. Diğerleri Grup A. Anabolik etkili ve kullanılmasına müsaade edilmeyen maddeler 1. Stilbenler, stilben türevleri, tuzları ve esterleri 2. Antitiroid maddeler 3. Steroidler 4. Zeranol dahil, rezorsilik asit laktonlar 5. Beta-agonistleri 6. EEC/2377/90’da Ek IV’de sayılan maddeler (Aristoloşiya türleri ve bunlardan hazırlanan preparatlar, dapson, dimetridazol, furazolidon, kloramfenikol, kloroform, klorpromazin, kolşisin, metronidazol, nitrofuranlar, ronidazol).

23 ÜLKEMİZDE ULUSAL KALINTI İZLEME PLANI KAPSAMINDA SÜTTE ARANAN MADDELER
Yasaklanan maddeler (A6), Antibakteriyel maddeler (B1), Antelmintikler (B2a), Steroid olmayan ağrı kesiciler (B2e), PCB’ler de dahil organik klorlular (B3a), Organik fosforlular (B3b), Elementler (3c), Mikotoksinler (B3d) belirlenmiştir

24 HAYVANSAL GIDALARDAKİ İLAÇ KALINTILARI
Gıda maddelerindeki ilaç kalıntıları Tüketici sağlığını ve refahını Ülke ekonomisini ilgilendiren Uluslararası boyutu olan bir husustur İlaç kullanıldığı sürece, hayvansal kaynaklı gıdalarda ilaç kalıntıları bulunacaktır; önemli olan kalıntıların sıklığını ve düzeyini kontrol altında tutmaktır Gıdalarda bulunmasına izin verilen miktarın üzerindeki kalıntılar toksikolojik yönden tüketiciler için potansiyel tehlike oluştururlar

25 KALINTILARIN SEBEPLERİ
İlacın Vücuttan Arınma Süresine Uyulmaması İlaçla İlgili Sebepler Kullanım Sorumluluğu Hastalık Hali

26 TÜRKİYE’DE DURUM KALINTI İZLEME PLANLARI / PROGRAMLARI
Ulusal Kalıntı İzleme Planı Uygulamada Kanatlı Hayvan Etleri: 2000/38 ve 2001/38 Numaralı Genelgeler Su Canlıları: Var Süt: Var ( Tarihli Genelge) Bal: Var ( Tarihli Genelge) Kırmızı Et – Yumurta: 2012 Pilot uygulama

27 TÜRKİYE’DEKİ DURUM Sağılan Hayvanlarda Yasak ve/veya
Sütlerde Kalıntısına İzin Verilmeyen İlaçlar TGKY’ne göre Albendazol, Avermektinler, Nitroksinil, Oksiklozanid, Rafoksanid Dekokuinat Fenklorfos, Halokson, Krufomat, Karbofenotiyon, Metoksiklor Sülfadimidin, Sülfaetoksipridazin, Sülfadoksipridazin, Sülfakuinoksalin, Tilmikosin, Tilosin Terebentin GnSH ve sentetik türevleri, Koriyonik gonadotropin, Gebe kısrak serumu gonadotropini, Testosteron-Östradiol, Trenbolon asetat, Zeranol Klorhekzidin

28 TÜRKİYE’DE DURUM Beyaz Et Süt
2000 Yılı: Programda hedeflenenin %35’i kadar analiz gerçekleştirilmiş Örneklerde ilaç kalıntısına rastlanmamış Süt 2000 Yılı Kloramfenikol : %54 (1999’da %70) Beta-laktam antibiyotikler : %24 Sülfadimidin : %8 AFM : %15

29 TÜRKİYE’DE DURUM – 2001 YILI
Süt AFM1 - 68/384 Tiyabendazol - 4/124 Beta-laktam antibiyotikler - 57/281 Kanatlılar (Et) Grup A1, A3, A4, A5 maddeler: 0/576 Kloramfenikol: 0/203 Tetrasiklinler: 0/221 Sülfonamidler: 0/221 Enrofloksasin: 0/203 Flumekuin: 0/203 Metaller: 0/203 Antelmintikler: 0/406 Organik klorlu bileşikler: 0/442 Piretroidler: 0/442 Karbamatlar: 0/442 Su canlıları Organik fosforlu bileşikler: 0/520 Organik klorlu bileşikler: 0/360 Karbamat bileşikler: 0/170 Tetrasiklinler 0/820 Sülfonamidler: 0/820 Kloramfenikol: 0/360 Anabolik maddeler: 0/520 Metaller: 0/113 Bal Oksitetrasiklin: 0/17 Sülfonamid: 0/17 Streptomisin: 0/17 Karbamat ve piretroidler: 0/176 Beta-endosülfan: 0/176 Organik fosforlu bileşikler: 0/176 Metaller: 0/156 Naftalin: 29/128

30 TÜRKİYE’DE DURUM – 2002 YILI
Süt Madde Örnek sayısı Olumsuz örnek sayısı Kloramfenikol 199 77 Sülfadimidin 201 59 Albendazol, Fenbendazol, Oksibendazol, Oksfendazol, Tiyabendazol 125 - Fluniksin AFM1 545 82

31 Bulunmasına izin verilenin üzerinde örnek sayısı
TÜRKİYE’DE DURUM – 2003 YILI Süt Madde Örnek sayısı Bulunmasına izin verilenin üzerinde örnek sayısı Planlanan Gerçekleştirilen Kloramfenikol 313 71 15 Beta-laktamlar 520 194 21 Sülfadimidin 24 Albendazoli fenbendazol, oksfendazol, tiyabendazol 212 Fluniksin - DDT 112 158 Diazinon, malatiyon, triklorfon Kadmiyum 118 Kurşun 4 AFM1 257

32 TÜRKİYE’DE DURUM – 2004 YILI
Süt Madde Analiz edilen örnek sayısı Pozitif Bulunmasına izin verilenin üzerinde örnek sayısı Kloramfenikol 185 Eliza: 18 - Beta-laktam antibiyotikler Delvotest: 26 Doğrulama devam etmekte Sülfadimidin Eliza: 7 Albendazol, fenbendazol, oksfendazol, tiyabendazol Fluniksin DDT 189 Diazinon, malatiyon, triklorfon Kadmiyum 247 Kurşun 347 4 AFM1 116 12

33 TÜRKİYE’DE DURUM – 2006 YILI
Süt (İnek) Toplam numune sayısı: 792 Analiz sayısı: 858 Uygun olmayan numune sayısı Sülfametazin: 1 AFM1: 1 Kurşun: 8

34 KALINTILARIN ÖNLENMESİ
Veteriner Hekimler Hayvan Yetiştiricileri Gıda Üreticileri İlaç İmalatçıları-Dağıtıcıları-Satıcıları Kamu

35 TEŞEKKÜRLER Prof.Dr. Ender YARSAN İzmir


"Türk Veteriner Hekimleri Birliği" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları