Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

AVRUPA BİRLİĞİ (EUROPEAN UNİON) Avrupa Birliği 1994’e kadar Avrupa Topluluğu ya da Avrupa Ortak Pazarı ifadeleri ile anılmıştır. Bu topluluk 6 ülkenin.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "AVRUPA BİRLİĞİ (EUROPEAN UNİON) Avrupa Birliği 1994’e kadar Avrupa Topluluğu ya da Avrupa Ortak Pazarı ifadeleri ile anılmıştır. Bu topluluk 6 ülkenin."— Sunum transkripti:

1 AVRUPA BİRLİĞİ (EUROPEAN UNİON) Avrupa Birliği 1994’e kadar Avrupa Topluluğu ya da Avrupa Ortak Pazarı ifadeleri ile anılmıştır. Bu topluluk 6 ülkenin (Federal Almanya, Fransa, İtalya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg ) Avrupa kömür ve çelik topluluğu anlaşması, daha sonra da ‘gümrük birliği’ için Roma anlaşmasını (25 Mart 1957) imzalamaları ile ortaya çıkmıştır. Bu 6 ülkenin kurduğu birliğe daha sonra başka Avrupa ülkeleri de dahil edilmiş ve günümüzde sayıları 25’e çıkmıştır. Avrupa birliğine sonradan dahil olan ülkeler şunlardır: Danimarka, İrlanda, İngiltere, Yunanistan, Portekiz, İspanya, Avusturya, Finlandiya, İsveç, Estonya, Litvanya, Letonya, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Slovakya, Slovenya, Malta, Macaristan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi. Danimarka, İrlanda, İngiltere, Yunanistan, Portekiz, İspanya, Avusturya, Finlandiya, İsveç, Estonya, Litvanya, Letonya, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Slovakya, Slovenya, Malta, Macaristan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi.

2 EUAB Önder Laçin

3 2004 AB’nin nüfusu 454 milyona, resmi dillerinin sayısı da 20’ye yükseldi. Avrupa Birliği ülkeleri 1 Ocak 2002’den itibaren 3 ülke hariç (Danimarka, İsveç, İngiltere) kendi para birimlerini bırakıp ortak para birimi olarak Euro ’yu kabul ettiler. AB ülkeleri 22 Haziran 1993 tarihinde yapılan Kopenhag Zirvesinde tam üyelik öncesi yerine getirilmesi gereken bazı kriterler belirlemiştir. Bu kriterler 3 grupta toplanmış ve Kopenhag kriterleri adını almıştır. 1997’de Lüksemburg zirvesinde alınan kararla da üyelik için bu kriterlerin gerçekleştirilmesi şartı konulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti 1987’de AB’ye tam üyelik için başvuru yapmış, 3 Ekim 2005 tarihi itibariyle de tam üyelik müzakerelerine başlanılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti 1987’de AB’ye tam üyelik için başvuru yapmış, 3 Ekim 2005 tarihi itibariyle de tam üyelik müzakerelerine başlanılmıştır.

4 Türkiye - AB İlişkileri Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğunun 1958’de kurulmasından kısa bir süre sonra, Temmuz 1959’da bu topluluğa tam üyelik için başvurmuştur. 11-12 Aralık 1999’da Helsinki’de gerçekleştirilen Avrupa Konseyi zirve toplantısında Türkiye’ye adaylık statüsü tanındı. 6 Ekim 2004 tarihinde Avrupa Komisyonu, Türkiye’nin kriterleri önemli ölçüde gerçekleştirdiğini ve müzakerelerin başlatılması gerektiğini belirtti. 17 Aralık 2004 tarihinde, AB Devlet ve Hükümet başkanları zirvesinde Türkiye ile müzakerelere 3 Ekimde başlanacağı ilan edildi ve bu tarihte müzakerelere başlanıldı.

5 AVRUPA BİRLİĞİ SÜRECİNDE EĞİTİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Tüm ülkeler mevcut eğitim sorunlarının nasıl çözümleneceğini araştırmakta, reform projeleri hazırlamaktadır. Eğitimde reform çalışmaları uluslar arası bir nitelik kazanmıştır. 1958’de Rusya ve Danimarka, 1959’da Fransa ve Norveç, 1960’da Yunanistan, 1962’de Avusturya ve Hollanda, 1963’de İtalya ve İngiltere, 1963-1967 arası İsveç, 1968-1975 arası Fransa, 1972’de Japonya, 1946-1960 arası Suriye, Lübnan gibi ülkeler eğitim sistemlerinde reform yapmışlardır.

6 Eğitimde reform çalışmalarının evrensellik gösterdiği dünyamızda ulusların eğitim sorunları da benzerlikler göstermektedir. Her ülke sorunlarını kendine özgü koşullara uygun olarak çözümlese de, çözüm yolları üzerinde başka ulusların yaklaşımlarını da göz önünde bulundurmaktadırlar. Gelişmiş ülkelerde öğrenci olaylarının aynı zamanlara rastlaması ve öğrencilerin benzer isteklerde bulunmaları da, eğitimde reform çalışmalarının evrensel yönünü göstermektedir. Yeni üniversitelerin kurulması, üniversitelerde kapasite artışı bu çalışmalardan bazılarıdır.

7 Reform projelerinde her ülke aynı başarıyı gösterememektedir. Ulusların kendilerine özgü nitel ve nicel durumları, projelerin uygulanabilmesinde ve başarılmasında etkin olmaktadır. 3 Ekimde Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerine başlamış olan ülkemiz de, eğitim sisteminde öne sürülecek olan koşulları yerine getirmek için reform çalışmalarını hızlandırmak zorundadır. İlköğretimde başlayan program geliştirme çalışmaları orta öğretim, yüksek öğretim ve yetişkinler eğitimi alanlarında devam ettirilmelidir.

8 Çağımızda reform çalışmalarını etkileyen ve tüm ülkeleri ilgilendiren etkenler bulunmaktadır. Bu etkenler; kentleşme, politik durum, ekonomik durum ve küreselleşme olarak sayılabilir. Kentleşme: Nüfus artışı, sanayileşme, tarımda modernleşme, iyi yaşam koşulları ve daha birçok nedenle ortaya çıkan kentleşme olgusu çok sayıda sorunu da beraberinde getirmiştir ve getirecektir. Kentleşme; demografik, ekonomik ve sosyo- kültürel değişmelere neden olur. Reform çalışmalarında da kentleşmeyi etkileyen bu 3 unsurun nedenleri araştırılmalı ve somut öneriler geliştirilmelidir. Kentleşme: Nüfus artışı, sanayileşme, tarımda modernleşme, iyi yaşam koşulları ve daha birçok nedenle ortaya çıkan kentleşme olgusu çok sayıda sorunu da beraberinde getirmiştir ve getirecektir. Kentleşme; demografik, ekonomik ve sosyo- kültürel değişmelere neden olur. Reform çalışmalarında da kentleşmeyi etkileyen bu 3 unsurun nedenleri araştırılmalı ve somut öneriler geliştirilmelidir.

9 Politik Durum : Her ülke yönetildiği siyasi rejimin gereklerine uygun bir eğitim sistemi geliştirir ve uygular. Demokratik ülkeler, ekonomik kalkınmanın ve demokratik yaşamın gerçekleşmesi için bireylerin kaliteli anlamda eğitilmesi ile mümkün olacağı düşüncesinde birleşirler. Politik Durum : Her ülke yönetildiği siyasi rejimin gereklerine uygun bir eğitim sistemi geliştirir ve uygular. Demokratik ülkeler, ekonomik kalkınmanın ve demokratik yaşamın gerçekleşmesi için bireylerin kaliteli anlamda eğitilmesi ile mümkün olacağı düşüncesinde birleşirler. Ekonomik Durum : Bir ülkenin tarım ülkesi, sanayi ülkesi ya da sanayileşmekte olan bir ülke olması o ülkenin eğitim politikasını etkilemektedir. Ekonomik durumu iyi olan ülkeler eğer eğitime önem verirlerse bu alanda önemli reformlar gerçekleştirmektedirler.

10 Küreselleşme : Küreselleşmenin ilk ve önemli özelliklerinden biri de özel sektörün ön plana çıkmasıdır. Bu durum eğitimin özelleştirilmesinde de kendisini hissettirir. Ancak globalleşme ile birlikte özellikle de yüksek öğrenime ayrılan ödenek dünya genelinde gittikçe azalmaktadır. Yüksek öğrenimin maliyeti sistem tarafından ödenmediğinden öğrenciler bilgi toplumunda yer edinebilmek için aldıkları hizmetin karşılığını bir müşteri gibi ödemek zorundadırlar.

11 Avrupa Birliği Sürecinde Eğitim Açısından Şu Sonuçlara Ulaşılabilir : Avrupa Birliği Sürecinde Eğitim Açısından Şu Sonuçlara Ulaşılabilir : Çağımızda eğitim uluslar arası bir nitelik kazanmıştır.Avrupa Birliği ülkelerinde eğitimin amacı ortaktır. Dolayısıyla eğitim sorunları da bir dereceye kadar ortaktır. Çağımızda eğitim uluslar arası bir nitelik kazanmıştır.Avrupa Birliği ülkelerinde eğitimin amacı ortaktır. Dolayısıyla eğitim sorunları da bir dereceye kadar ortaktır. Birlik üyesi ülkelerde eğitim sorunlarındaki benzerlikler nedeniyle alınan önlemler kadar uygulanan çözümlerde de benzerlik ve ortaklık olacaktır. Birlik üyesi ülkelerde eğitim sorunlarındaki benzerlikler nedeniyle alınan önlemler kadar uygulanan çözümlerde de benzerlik ve ortaklık olacaktır. Sorunların çözümü için uluslararası işbirliği çalışmaları yoğunlaşacaktır. Birlik üyesi ülkeler ortak araştırma projelerine ağırlık vereceklerdir. Sorunların çözümü için uluslararası işbirliği çalışmaları yoğunlaşacaktır. Birlik üyesi ülkeler ortak araştırma projelerine ağırlık vereceklerdir. Çağımızın ortak özelliklerinden olan kollektif çalışma, otomasyon, bilgi çağının insan yaşamı üzerinde yaratacağı sorunların eğitimle çözümleneceği kabul edilmektedir. Birlik üyesi ülkeler bu sorunlar üzerinde ortak çözümler üretecektir. Çağımızın ortak özelliklerinden olan kollektif çalışma, otomasyon, bilgi çağının insan yaşamı üzerinde yaratacağı sorunların eğitimle çözümleneceği kabul edilmektedir. Birlik üyesi ülkeler bu sorunlar üzerinde ortak çözümler üretecektir.

12 Yapılan bu karşılaştırma ve incelemelere bakılarak, Avrupa Birliğine Uyum sürecinde, eğitim alanında şu çalışmaların yapılması olumlu olabilir: a) Avrupa Birliği üyesi ülkelerde kesintisiz eğitim süresinin en az 9 yıl olduğu düşünülürse, ülkemizde de bu sürenin uzatılması olumlu olacaktır. b) AB üyesi ülkelerde bir mesleğe yönlendirme orta öğretimde yapılmaktadır. Ancak ülkemizde öğrenciler mesleklerini eğer kazanabilirlerse, yüksek öğretim düzeyinde belirlemektedirler. Ülkemizde mesleki eğitime ve okullardaki yönlendirme çalışmalarına daha fazla önem verilmelidir. c) Öğretim programları, teknolojik gelişmelere göre düzenlenmeli, özellikle uygulamalı eğitime önem verilmelidir. d) Ülkemizde aile eğitimine önem verilmeli ve onların da eğitimlerinin yükseltilmesine yönelik programlar uygulanmalıdır.

13 Avrupa Birliğine Uyum Sürecinde Eğitim Politikası: AB eğitim politikasının temel amacı; AB’ye üye ülkeler arasında işbirliğini ve dayanışmayı sağlamak amacıyla, üye ülkelerin yurttaşları arasında karşılıklı anlayışı özendirmek ve Avrupalılık bilincini aşılamak, bu süreçte öğrenci ve öğretmenleri eğitmek ve tüm ar-ge alanlarına etkin katılımlarını sağlamak şeklinde özetlenebilir.

14 AB’nin eğitime ilişkin hedefleri şu şekilde belirlenmiştir: Özellikle üye ülkelerin dillerinin öğretilmesi ve yaygınlaştırılması yoluyla, eğitimin geliştirilmesi. Özellikle üye ülkelerin dillerinin öğretilmesi ve yaygınlaştırılması yoluyla, eğitimin geliştirilmesi. Diplomaların ve eğitim sürelerinin karşılıklı olarak tanımlanmasını (akreditasyon) özendirerek, öğrenci ve öğretmenlerin hareketliliğine destek sağlanması. Diplomaların ve eğitim sürelerinin karşılıklı olarak tanımlanmasını (akreditasyon) özendirerek, öğrenci ve öğretmenlerin hareketliliğine destek sağlanması. Avrupa vatandaşlığı kavramının yerleşmesine katkıda bulunulması. Avrupa vatandaşlığı kavramının yerleşmesine katkıda bulunulması. Eğitim-öğretim kurumları arasında işbirliğinin geliştirilmesi. Eğitim-öğretim kurumları arasında işbirliğinin geliştirilmesi. Üye ülkelerin eğitim sistemlerindeki ortak sorunlara ilişkin bilgi ve deneyimlerin paylaşılması. Üye ülkelerin eğitim sistemlerindeki ortak sorunlara ilişkin bilgi ve deneyimlerin paylaşılması.

15 Avrupa Birliği Yüksek Öğretim Alanı ve Yüksek Öğretimde Kalite Çerçevesinin Belirlenmesi 1999’daki ile Avrupa'da yüksek öğretiminde yeni bir süreç başlamıştır. Bu süreçte Avrupa’da yüksek öğretim sistemlerinin birbirine uyumlu, karşılaştırılabilir bir hale getirilmesi, üniversitelerarası ortak bir genel yapı oluşturulması, Diploma eki (Diploma Supplement) uygulamasının yürürlüğe konulması, yüksek öğretimde lisans ve yüksek lisans derecelerinin Avrupa ülkeleri tarafından tanınması gibi önemli kararların alındığı Sokrates programının temellerinin atılmasıyla ilgili çalışmalar yapılacaktır. 1999’daki Bologna Deklarasyonu ile Avrupa'da yüksek öğretiminde yeni bir süreç başlamıştır. Bu süreçte Avrupa’da yüksek öğretim sistemlerinin birbirine uyumlu, karşılaştırılabilir bir hale getirilmesi, üniversitelerarası ortak bir genel yapı oluşturulması, Diploma eki (Diploma Supplement) uygulamasının yürürlüğe konulması, yüksek öğretimde lisans ve yüksek lisans derecelerinin Avrupa ülkeleri tarafından tanınması gibi önemli kararların alındığı Sokrates programının temellerinin atılmasıyla ilgili çalışmalar yapılacaktır.

16 Sokrates genel eğitim programı içerisinde yer alan Erasmus (yüksek öğretim programı), 1987 yılında başlamış ve “Joint Study Programı” içerisinde 10 yıllık bir pilot uygulama sonrasında asıl uygulama sürecine geçilmiştir. Erasmus programının devamlılığını sağlayacak en önemli faktör programa dahil olan yüksek öğretim kurumları arasında öğrenci ve öğretim üyesi değişimine (hareketliliğine) olanak sağlanmasıdır. Bu durum, birbirlerinden program, süre, içerik olarak farklılaşan Avrupa'daki yüksek öğretim programlarının denkliğinin sağlanabilmesi konusunu gündeme getirmiştir.

17 Ulusal düzeyde belirlenen kalite çerçevesinin amaçları şunlardır: Yüksek öğretim düzeyinde program geliştirme çalışmalarına ve programların düzenlenmesine temel oluşturmak. Yüksek öğretim düzeyinde program geliştirme çalışmalarına ve programların düzenlenmesine temel oluşturmak. Öğrenci ve öğretim üyesi hareketliliğine olanak sağlamak. Öğrenci ve öğretim üyesi hareketliliğine olanak sağlamak. Çalışma sürelerinin ve kredilerin tanınmasını sağlamak. Çalışma sürelerinin ve kredilerin tanınmasını sağlamak. Yüksek öğretimde öğrencilerin önceki öğrenmelerinin tanınması ve öğrencilerin başka bir ülkede eğitimlerine devam edebilmelerine olanak sağlaması amacıyla, pek çok ülkede yüksek öğretimde kalite standartlarının belirlenmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalara Akreditasyon çalışmaları da denilmektedir.

18 Akreditasyon; kurumların üçüncü bir tarafça belirlenen teknik kriterlere göre düzenli aralıklarla denetlenmeleri ve değerlendirilmeleri yoluyla, yetkinliklerinin onaylanması olarak tanımlanmaktadır. Temel olarak iki tür akreditasyon mevcuttur. Bunlar; Kurumsal Akreditasyon: Bir yüksek öğretim kurumunun tüm programları, alanları ile akredite edilmesi. Alan / Konu Alanı Akreditasyonu: Belli bir alandaki program ya da ders içeriklerinin önceden belirlenmiş standartlara göre akreditasyon kurumlarınca akredite edilmesidir. Akreditasyon konusuyla ilgili olarak Avrupa’da yüksek öğretimde programların karşılaştırılabilir bir niteliğe kavuşması için Tuning projesi gibi projelerle belli standartların oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır.


"AVRUPA BİRLİĞİ (EUROPEAN UNİON) Avrupa Birliği 1994’e kadar Avrupa Topluluğu ya da Avrupa Ortak Pazarı ifadeleri ile anılmıştır. Bu topluluk 6 ülkenin." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları