Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İŞLEVİN BİLİMSEL PARADİGMASI: AKIL YÜRÜTME

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İŞLEVİN BİLİMSEL PARADİGMASI: AKIL YÜRÜTME"— Sunum transkripti:

1 İŞLEVİN BİLİMSEL PARADİGMASI: AKIL YÜRÜTME
BİLİM YÖNETİMİ DERS 35 İŞLEVİN BİLİMSEL PARADİGMASI: AKIL YÜRÜTME ÖRNEKLER: Kant’ın Salt Aklın Kritiği Berners-Lee’nin Semantik Ağı FREDERICK BETZ PORTLAND STATE UNIVERSITY

2 Önce, algısal enformasyonu nesne kavramına dönüştüren nesne işleme;
AKIL YÜRÜTME Akıl yürütürken algısal enformasyonu zihinsel çıktıya dönüştürmede üç genel adım vardır – bir nesnenin gösterimi: Önce, algısal enformasyonu nesne kavramına dönüştüren nesne işleme; Daha sonra, zihindeki nesnenin anlamını aklın amaçları ile yorumlayarak nesnenin anlamını belirlemek. Son olarak, anlamı algılanan nesneye tepki olarak geliştirilen, eylemde bulunmak için bir karar verildiği ve bir fiziksel eylemin başlatıldığı karar/eylem aşaması. Bunu anlamak için, filozof Immanuel Kant tarafından yapılan akıl yürütmenin klasik tanımını gözden geçirmek yararlı olacaktır. .

3 ÖRNEK: Kant’ın Salt Aklın Kritiği
Çağdaş felsefe tarihinde, akıl yürütmenin felsefi kuramları Alman filozof Immanuel Kant ( ) tarafından geliştirilmiştir. Kant Prusya’da Konigsberg şehrinde doğdu ve 1740’da Konigsberg Üniversitesi’ne girdi. Orada felsefi çalışmalar ve Newton’un yeni matematiksel fiziği hakkında okudu. Newton’un uzay/zaman ve niceliksel kuramı onun en önemli felsefi çalışması olan Salt Aklın Kritiği (1781’de basılan) çalışmasını etkiledi. Bu çalışmayı incelemek, Newton’un mekanistik paradigması ile uyumlu olan aklın ilk ‘model’i olduğu için ilginçtir.

4 Kant, Salt Aklın Kritiği’nde, algılama işlemi öncesi aklın salt akıl yürütme olarak iki çeşit öncü yeteneğe sahip olması gerektiğini önermektedir. Kant, kendi terimi olan ‘a-priori’ (daha önce var olma) ile, herhangi bir işlemi yapabilmesi için akıl içinde belirli yeteneklerin kurulu olması gerektiğini söyler. ‘Transandantal’ terimi a-priori yeteneklerinden biridir. Örneğin, beynin fizyolojisini ele aldığımızda, insanların fiziksel gözlerle, optik sinirlerle ve beyindeki optik süreç bölümleriyle doğmaları gerektiğini görürüz. Görme işleminin gerçekleşebilmesi için vücutta bu fiziksel mekanizmaların var olması gerekir. Bu mekanizmalar beyindeki herhangi bir görme işlemi için ‘a-priori’-- daha önce var olma – olmak durumundadırlar. Kör olarak doğan insanlar, sonradan görme yeteneğini yitirmiş insanlar gibi asla göremezler. İnsan aklında gerçekleştirilen tüm algısal işlemler, insan vücudunda önceden var olan mekanistik yetenekler -- ‘a- priori’-- gerektirirler.

5 Kant herhangi bir akıl yürütme işleminden önce, diğer bir deyişle, doğanın algılanmasında zihinsel görüntüleme işlemini yapabilmek için ne tür öncü yeteneklerin olması gerektiği felsefi sorusu ile ilgilendi. Kant öncü yeteneklerin genel çeşitlerini tanımladı ve onlara ‘Transandantal estetik’ ve ‘Transandantal mantık’ adlarını verdi.

6 Kant’ın ‘transandantal estetik’ ve ‘transandantal mantık’ terimleriyle neyi kastettiğini anlamak için modern bilgisayar anolojisini kullanabiliriz. YÜKLENMİŞ PROGRAM VERİ FORMATI BİLGİ ÇIKTISI BİLGİSAYAR BİLGİ İŞLEME VERİ GİRDİSİ TRANSANDANTAL ESTETİK TRANSANDANTAL MANTIK TRANSANDANTAL ESTETİK SALT BİR AKIL YÜRÜTME OLARAK ZİHİN DIŞSAL BİR NESNENİN ZİHİNSEL TEMSİLİ DUYUSAL GİRDİ

7 Bilgisayara veri girdisi sağlamadan önce, bilgisayarda 2 tane öncelikli yetenek mevcut olmalıdır.
Veriyi şekillendirmek için bilgisayarda bulunan bir veri formatı Formata sokulan veriyi işlemek için talimatlar şeklinde bilgisayara yüklenmiş bir program. Çağdaş bir terim olan “veri formatı”na karşılık gelen Kant terimi “transandantal estetik” ve çağdaş bir terim olan “yüklenmiş program”a karşılık gelen Kant terimi ise “transandantal mantık” tır. “Veri formatı” ve “yüklenmiş program'ın her ikisi de, herhangi bir bilgi işlenmeden önce (a-priori) bilgisayarda mevcut olmalıdır. Kant’ın terminolojisinde, “transandantal estetik”(veri formatı) ve “transandantal mantık”ın (yüklenmiş program talimatları) her ikisi de önceden (a-priori) bilgisayarda mevcut olmalıdır: bilgisayar tarafından işlem yapılmadan önce. Kant’ın salt akıl yürütme modelinde, bilgisayarın nasıl bir çeşit “akıl yürüten zihin” olduğu görülebilir – çevreden gelen bilgi girdilerini zihinsel bir görüntüye dönüştürme yeteneğine sahip bir zihin. Hesaplama bir salt akıl yürütme şeklidir. Veri girdisinin kaynağı, bilgisayarın beyninin dışında bir “nesne”dir.

8 Zihnin Kantian modelinde, fiziksel bilgi girdilerinin dış dünyadan beyine aktarımını sağlayan çeşitli fiziksel mekanizmalar belirlenir. Kant’ın modelinde, zihnin transandantal estetiği uzay ve zamandır. Uzay ve zamanın, Newton’un mekaniğinde fiziksel olgunun bilimsel herhangi bir tanımı için temel referans çerçevesini oluşturduğunu anımsayalım. Newton’a göre, Kant için de, insan duyuları, duyumsal tecrübeyi uzay ve zamanın genel formlarında biçimlendirir. Zihindeki fizyolojik duyusal işleme formatları, zihnin ‘transandantal estetiği’ dir– uzay ve zaman. Bu nedenle, ‘uzay ve zaman’a ilişkin pragmatik fikirler tecrübe için önceliklidir.– ‘a-priori’ kavramlar tecrübe başlamadan önce gereklidir. Herhangi bir biçimlendirme kategorisi, bu veriyi o formatta girmeden önce mevcut olmalıdır. Bu doğadaki nesnelerin geometrik veya uzaysal algılanışı a-priori temel oluşturur.

9 KANT’IN TRANSANDANTAL MANTIĞI
Aklın, veri girdisi için önceden (a-priori) bir format oluşturma yeteneğinin olması gerektiği gibi (Transandantal estetik), aklın aynı zamanda algılanan veriyi mantıklı bir şekilde dışsal bir nesnenin gösterimine çevirmek için de önceden bir formatlama yeteneğinin olması gerekir(Transandantal mantık). Kant bir nesneyi miktar, nitelik ilişki ve şekil kategorileri şeklinde formüle etmek için mantıklı elementleri a-priori olarak tanımladı. Dışsal nesnelerin, zihinsel nesneler (pictures, görüntü, şeyler, vs.) olarak gösterimleri düşünce gerektirir. Bir nesnenin NİTELİĞİ (Bir nesneyi diğer nesneden ayıran nedir?) Bir nesnenin MİKTARI (Aynı nitelikte kaç tane nesne var?) Nesneler arasındaki İLİŞKİLER (Bir nesne, diğerinin akabinde meydana gelmesine neden oluyor mu?) Nesnelerin ŞEKİLLERİ nasıl ortaya çıkıyor? (Nesneler fiziksel olarak mı, potansiyel olarak mı, yoksa gerçekte mi mevcuttur?).

10 ÇAĞDAŞ AKIL YÜRÜTME Fonksiyon paradigmasına eklenen akıl görüşüyle, akıl yürütme’nin zihinsel bir işlem olduğu görüşünü inceleyebiliriz. Çağdaş akıl yürütme de bireylerin kafalarında genel olarak iki tür akıl yürütme işlemi gerçekleşir: Uzaysal ve dilbilimsel akıl yürütme. Dışsal nesnelerden elde edilen ve zihinsel kavramlar olarak bir araya getirilen duyusal bilgiler, uzaysal veya dilbilimsel şekilde bir araya getirilebilirler. UZAYSAL AKIL YÜRÜTME – Uzaysal formlar uzaysal ilişkileri içerisinde değerlendirilir. DİLBİLİMSEL AKIL YÜRÜTME -- dilbilimsel fikirler dil süreçleri yoluyla düşünülür– yorumlama, soruşturma , komuta etme , anlam çıkarma.

11 Uzaysal Akıl Yürütme Newton mekaniğinin yapısında, uzay ve zamanı, mekanizma paradigmasının gösterimsel çerçeveleri olarak görürüz. Beyinde uzaysal-nesne işleme, akla, aklın dışında uzay ve zamanda nesne olarak var olan şeylerin zihinsel tanımlarını oluşturmasını sağlar. Fizik, kimya ve moleküler biyoloji disiplinlerindeki tüm çağdaş fizik ve yaşam bilimleri doğal dış dünyada var olan nesneleri maddi ve uzaysal bir çerçevede tanımlar. Var olan nesne çeşitleri, tanecikler, atomlar, moleküller ve moleküllerin makro yapıları, taşlar, organizmalar ve yıldızlar gibi. Algılanan nesnenin gerçek ve dışsal olmasını garantileyen şey, bunun uzayda ve zamanda diğer nesnelerle etkileşim halinde olmasıdır. Uzaysal akıl yürütme geometrik ve maddi oluşumların kavramsal olarak işlenmesidir. Uzaysal akıl yürütme mühendislik ve mimarlıktaki fiziksel tasarım için zorunludur. Uzaysal akıl yürütme görsel sanatlarda, geometrik oluşumların işlenmesi boyunca duygusal içeriğin yansıtılmasında gereklidir.

12 Linguistik Akıl Yürütme
İnsan beyninde uzaysal akıl yürütmeye ilave olarak linguistik akıl yürütme vardır. İnsan beyninin benzersiz algılama yeteneklerinden biri insanlar arasındaki işaretleşme ve iletişim enformasyonuna ilişkin detaylı dil yeteneğinin gelişimidir. Tüm sürü halinde otlayan veya avlanan hayvanlar çeşitli işaretleşme yeteneklerine sahiptir...tehlike veya saldırının koordinasyonu veya arazinin belirlenmesi için işaretleşme. Fakat, insanların ses, yüz ifadesi ve jestleri ile yaptıkları işaretleşme yeteneği hayvanlardaki gelişmişliğin çok ötesindedir. İnsanlarda, zihinsel kavramların kelimelerle ifade edilmesi, bu dil bilincinin içsel bir şekli olarak sonuçlanmıştır. Kelimeler şeklindeki bilinçli diyalogların sürekli içsel olarak tutulduğu tek canlı varlık şekli insanlardır. (İnsanlar kendi kendilerine konuşurlar.) Kendisi ve diğerleri ile içsel ve dışsal diyalogları kelimeler şeklinde tutma yeteneği belirgin bir biçimde insanda vardır.

13 DÜŞÜNME Konuşma temel bir araç ve düşünme şeklidir. Kelimelerin yanısıra zihinsel görüntülerle düşünürüz. Kelimelerle düşünmek hem kendimizle yaptığımız içsel bir diyaloğu hem de diğer insanlarla yaptığımız dışsal bir diyaloğu içerir. Diğer insanlarla veya bilgisayarlarla düşünmek ‘iletişim’ veya “enformasyon” olarak adlandırılır. Linguistik akıl yürütmenin düşünme-nesne işlemede (fikirler) yaptığı şey: linguistik nesneye yönelik duyumsal algılamaya odaklanma--çıkarım, bir spesifik dışsal olaydan linguistik nesneler şeklinde tecrübeler çıkarmak ve onu genelleştirerek genel olaylar içeriğine eklemek—genelleştirme, Ortaya çıkan sosyal uzlaşma ve çatışma için kavramsal temeli biçimlendirmek-ideoloji.

14 Beyin ve Konuşma Broca bölgesi linguistik akıl yürütmede kritik olduğu belirlenen, beyindeki ön lop yapısıdır. Linguistik işlemede beyin bölgesi ile zihinsel fonksiyon arasında korelasyon olduğunu tespit eden çeşitli çalışma örneklerinden biri 1997 yılında, ikinci yabancı dili farklı öğrenen insanların beyin bölgelerindeki farklılıklar hakkında yapılmıştır. New York’daki Memorial Sloan-Kettering Kanser Merkezinde sinir bilimiyle uğraşan Joy Hirsh, iki dil öğrenerek büyüyen çocuklar ile ikinci dili sonradan öğrenen yetişkinleri linguistik işleme açısından karşılaştırdı (Bower, 1997). FMRI (Fonksiyonel Manyetik Rezonans Görüntüleme) olarak adlandırılan bilimsel aracı kullanarak , Broca bölgesinin hangi kısımlarının yabancı dil sürecinde kullanıldığını görebildiler. Tespit ettikleri sonuçlar söyle: İki dili öğrenerek büyüyen çocuklar her iki dili de beyindeki aynı bölgeyi kullanarak konuşuyorlar. Buna karşın, ikinci dili sonradan öğrenen yetişkinler iki farklı dili Broca bölgesinin farklı kısımlarını kullanarak konuşuyorlar.

15 Tim Berners-Lee, 1955 yılında Londra, İngiltere’de doğdu
Tim Berners-Lee, 1955 yılında Londra, İngiltere’de doğdu. Anne ve babası matematikçiydi ve ilk bilgisayar üzerinde çalışmışlardı. (Manchester Mark I, 1949 yılında yapıldı.) Oxford Üniversitesinden mezun oldu. Berners-Lee eşi Jane ile Oxford’da tanıştı ve mezuniyetten sonra programcı olarak çalışmaya başladı yılında CERN’de bağımsız yüklenici olarak çalışırken hypertext kullanmak için öneride bulundu ancak CERN tarafından herhangi bir eylemde bulunulmadı. Hypertext, bir dokümandan diğerine geçişi sağlayan bir buluştu: "(yardımlı metin) Vannevar Bush’un (1945 yılında) ve Ted Nelson’ın (‘hypertext’ kelimesini bulan) da aralarında bulunduğu bir çok kişi tarafından düşünülmüştü. . . Hypertext sistemlerinin birçoğu sadece tek bir bilgisayarda çalışacak şekilde tasarlanmıştı." ( 2007)

16 Berners-Lee 1980 yılında CERN’den ayrıldı ve Image Computer Systems Ltd.’de çalıştı yılında ise CERN’e geri döndü. 1989’da CERN Ayrupa’nın en büyük Internet noktası oldu. Bundan sonra Berners-Lee yardımlı metin ile internet arasındaki bağlantının yaratacağı fırsatı gördü – ‘dünya çapında hypertext ağ’ geliştirildi ( 1994’ün sonlarında, Web’deki gelişmeleri devam ettirmek için Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde (Massachusetts Institute of Technology) Dünya Çapında Ağ Birliği’ni (World Wide Web Consortium-W3C) kurdu. 2004 yılında Birleşik Krallık’da Southampton Üniversitesi’ne profesör olarak kabul edildi ancak MIT’de uzman araştırmacı olarak kaldı.

17 SEMANTİK WEB 2001 yılında, insanların okuması için tasarlanan sitelerin dünya çapında web sınırları Berners-Lee için belirliydi ve Berners-Lee ‘Semantik Web’ ile ilgili bu yeni düşüncelerini yayınladı (eski ‘Sentaktik Web’in genişletilmesi). 2006 yılında, Semantik Web vizyonu yeni araçlar ve web’in yeteneklerinin genişletilmesi olarak tamamlandı: ". . . Web’in evrimi bilsayarların işlemesi için gerekli olan bilgi ve verilerin de dahil olduğu, insanların okuması için çok sayıda dokümandan meydana gelmektedir." (Berners-Lee, Shadbolt, ve Hall, 2006). Berners-Lee’nin ‘semantik web’ kavramının merkezinde iki düşünce bulunmaktadır : içerik (semantikler) ve yazılım ajanları (insanlara hizmet vermek için web kullanan bilgisayarlar). “Semantic Web, web içeriklerinin sadece doğal dillerde değil, aynı zamanda ilgili yazılımlar tarafından anlaşılabilir, yorumlanabilir ve kullanılabilir bir biçimde ifade edilebileceği, böylece bu yazılımların veriyi kolayca bulmasını, paylaşmasını ve bilgiyi birleştirmesini sağlamayı amaçlayan, gelişen bir internet eklentisidir.” ( Semantic Web, 2007)

18 ERA/FP7 -- NESSI Semantik Teknoloji Platformu
2007 yılında, semantik web fikri Avrupa Araştırma Alanı Teknoloji Platformları’ndan birinin ana konusu oldu. İnternet üzerinden sağlanan semantik-tabanlı servisler için yeni bir teknoloji etkinleştirmek için yapılan araştırmalar, NESSI Teknoloji Çalışma Grubu Yol Haritasının (NESSI Technologies Working Group Roadmap) odak noktası olmuştur: “Bugünün yazılım mimarisi tasarımındaki en önemli konu, artan yazılım karmaşasını tatmin etmektir Kurumsal Uygulama Entegrasyonu (Enterprise Application Integration-EAI) ile ilgili geçmiş ve şimdiki çabalar başarılı ve esnek çözümler sağlayamadı Servis Odaklı Mimari (Service Oriented Architecture-SOA) çözümleri, yazılım mimarisinde evrimsel bir adımdır. . . SOA ve Semantik Web’i tek bir mimari altında birleştirecek kapsamlı bir yapıya yönelik. . . Semantik Etkileşimli Servis Odaklı Mimari (Semantically Enabled Service Oriented Architecture-SESA)." ( 2007)

19 Mantık – Politik Hayvanlar
“Resus maymunları, babunlar, yunuslar, balinalar, filler ve kurtlar gibi sürü halinde yaşayan ve nispeten zeki olan cinsler konusunda çalışan araştırmacılar, son zamanlarda yaratıkların politika yapmanın olağanüstü gelişmiş şekillerinde, oldukça sık şekilde geniş ve yaygın sosyal ağlar kurduklarına dair açık kanıtlar elde etmişlerdir.” (Angier, Natalie, 2008, Political Animals, New York Times, January 22)

20 “Dartmouth Massachusetts Üniversitesi’nden Richard C
“Dartmouth Massachusetts Üniversitesi’nden Richard C. Connor, yunusların insan toplumlarına oldukça benzer bir şekilde geniş yerel bir birlik içindeki geniş bir familyaya bağlı küçük akraba grupları şeklinde yaşamakta olduklarını ve erkek yunusların, örneğin, en az üç sıra halinde bir araya gelmiş arkadaşlar ya da yandaşlar şeklinde örgütlendiklerini söylemektedir. Yunuslar kendi birlikteliklerini dönme, sıçrama ve bükülme şeklinde senkronize hareket ederek sürdürürler.” “Filler arasında politik doğanlar dişilerdir, en az 100 kadar diğer fille güçlü bir sosyal bağ geliştirir ve bunu yaşam boyu sürdürürler, millerce uzunlukta geniş bir ova boyunca gerçekleştirilecek herhangi bir görev onların güçlü iletişimleri sayesinde daha kolay yerine getirilir.” Akıl yürütme, sürü halinde yaşayan hayvanların biyolojik ‘işlevselliği’dir – insan cinsinin de dahil olduğu

21 ÖZET: İŞLEV PARADİGMASI
Biyolojik işlevin paradigması altı karmaşık alt-görüş içermektedir: Eylem, Davranış, İrade, İçgüdü, Akıl yürütme, Zihin. Daha sonra ‘ZİHİN’i modellemeye ihtiyacımız olacak.


"İŞLEVİN BİLİMSEL PARADİGMASI: AKIL YÜRÜTME" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları