Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

YRD. DOÇ. DR. BAHADIR NAMDAR 16 Şubat Haftası

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "YRD. DOÇ. DR. BAHADIR NAMDAR 16 Şubat Haftası"— Sunum transkripti:

1 YRD. DOÇ. DR. BAHADIR NAMDAR 16 Şubat Haftası
IFGK308-çeVRE bİLİMİ YRD. DOÇ. DR. BAHADIR NAMDAR 16 Şubat Haftası

2 Agenda Tanışma Dersin içeriği Ekolojide temel kavramlar 1

3 TANIŞMA Adınız Memleket En sevdiğiniz fen dersi?
Ders ile ilgili bilgilere ulaşacağınız adres bahadir.yolasite.com/RTEU

4 Fikir ve tutumların gelişmesi, farklı düşünce bilgi ve kültürel birikimlerin tanınması ve öğrenme sürecinizin öğretene gösterebilmeniz için derste işlenen konu ile ilgili (karşınızdakinin fikirlerine saygı gösterdiğiniz sürece!) yorumda bulunmanız ve fikir üretmeniz beklenmektedir. Dersle ilgili her türlü iletişim için eposta kullanılacaktır. Lütfen ad ve soyadınızı içeren eposta adresinizi Dersle ilgili duyuruları edinmek için eposta hesabını denetlemek öğrencilerin sorumluluğundadır. Sorularınız için öncelikle bu izlenceye başvurun. Ziyaret saatleri ve/veya eposta dışında gelen sorular yanıtlanmayacaktır. Öğrenmeyi etkileyen en önemli faktörlerden biri de akranlarınızdır. Bu nedenle ders içi aktivitelerde, sınıf ve grup çalışmalarında aktif katılımınız gerekmektedir. Profesyonelliğinizin bir göstergesi olarak lütfen sınıfa gelmeden önce cep telefonlarınızın kapalı olduğundan emin olur. Dizüstü bilgisayarlarınızı, tablet bilgisayarlarınızı ve akıllı telefonlarınızı sınıfa getirmeniz önerilmektedir. Ancak bunların kullanımı yalnızca öğretim üyesinin denetimi ve isteği doğrultusunda olacaktır. Tüm derslere katılmanız ve dakik olmanız gerekmektedir. Derse katılmanıza veya ödevinizi vaktinde teslim etmenize engel olan durumları önceden bildirmeniz gerekmektedir. Vaktinde yapılmayan bildirimler dikkate alınmayacaktır. Grup çalışmalarında, grup arkadaşlarınızın aktivitelere katılımı grubun kendi sorumluluğundadır. Unutmayınız ki akran değerlendirme formunu *** ile gösterilen aktiviteler için doldurmanız ve belirtilen tarihlerde öğretim üyesine teslim etmek zorundasınız. Çevrimiçi ödev teslimleri haftalık planda belirtilen gününde saat 23:59’a kadar yapılmış olmalıdır. Vaktinde teslim edilmeyen her ödeve değerlendirme sırasında geciken gün başı %10 kesinti uygulanacaktır. Grup halinde çalışmanızı gereken durumlarda hem sınıfa ve hem grubununuzun diğer üyelerine karşı sorumluluklarınızı yerine getirmeniz gerekmektedir. Dönem sonunda bütün grup üyelerinden her bir grup üyesinin katkı düzeyini yaklaşık olarak bildirmesi istenilecek ve katkısı olmadığı tespit edilenlere puan verilmeyecektir. Teslim edeceğiniz bütün çalışmalar kendi emeğinizin ürünü olmalıdır. Kısmen de olsa başka birinin çalışmasına yer vermeniz durumunda ise uygun şekilde (örn: APA 6) atıfta bulunmanız gerekmektir. Emek hırsızlığı (intihal) yapanlar hakkında resmi işlem yapılacaktır. Ödevlerde kesinlikle internette bulduğunuz kaynağı kopyalamayın!!!! Ders seçimi ve sınıf geçme gibi konulardaki özel sorularınızı öğrenci işlerine sorunuz (B Blok Zemin Kat). Sınav kağıdınızı yalnızca ziyaret saatleri içersinde veya ile alacağınız randevu gününde görebilirsiniz.

5

6 EKOLOJİ ERNEST HAECKEL (1896)– ilK KEZ BU TERİMİ KULLANMIŞ
YUNANCA OIKOS (EV) + LOGOS (BİLİM) CLEMENTS Yaşam birlikleri birimi ODUM CANLILARIN BİRBİRİYLE VE ÇEVRELERİYLE OLAN İLİŞKİLERİNİ İNCELEYEN BİLİM DALI

7 EKOLOGLAR Türlere ait bireylerin gelişimini etkileyen faktörleri incelemek ve canlıların bu faktörlere karşı tepkisini saptayarak uygun yetiştirme yerlerini saptamak Toplulugun yapısını ve gelişimini incelemek Ekosistemlerin elemanlarını tiplerini yapılarını madde döngüsünü enerji akışını ve değişimlerin nedenlerini incelemek Ekolojik dengeyi korumak amacındadır

8 Ekolojinin; botanik, zooloji, mikrobiyoloji, fizyoloji, bitki beslenmesi, anatomi, morfoloji, patoloji, jeoloji, jeomorfoloji, mineraloji, fizik, kimya, meteoroloji ve klimatoloji gibi bilim dalları ile yakın ilgisi vardır. Araştırma konusu, yöntemi ve amaçlarındaki bazı özellikleri yardımıyla ekolojiyi diğer doğa bilimlerinden ayırma olanağı vardır. Ekoloji bütün canlılar için ortak olan ve canlılar üzerinde etki yapabilen temel konularla ilgilenir. Diğer bir ayırıcı özelliği ise ekolojinin bir canlıya ait belirli organları ve bu organlardaki hayat süreçlerini değil, canlıların içinde bulundukları hayat ortamı ve diğer canlılarla olan karşılıklı ilişkilerini incelemesidir.

9 Kıtalardan okyanuslara, göllerden akarsulara, yer altı sularından atmosfere, mikroorganizmalardan insana ve bitkiler âlemine kadar bütün canlı ve cansız varlıklar arasında düzenli bir ilişki vardır. Yani organizmalar yaşamlarını sürdürebilmeleri için diğer organizmalarla ve çevreleriyle ilişki içerisindedir.

10 EKOLOJİDE TEMEL KAVRAMLAR
Modern ekolojide anlama kolaylığı sağlamak için canlılar organizasyon derecesine göre sıralanır. Bu sıralama sonucunda biyolojik spektrum meydana gelir.Bu Organizasyon Basamakları: Hücre-Doku-organ-organ sistemleri-organizmalar-populasyonlar-kommuniteler-ekosistemler-biyosfer-dünya-gezegenler-güneş sistemi-galaksiler –evren Birey Ekolojisi Populasyon Komunite Ekosistem Biyosfer Habitat Niş Biyotop Flora Fauna

11 MEKANSAL KAVRAMLAR ÇEVRE: BELİRLİ BİR YAŞAM MEKANINDA ETKİLİ OLAN FİZİKSEL KİMYASAL VE BİYOLOJİK FAKTÖRLERİN BÜTÜNLÜĞÜ DOĞAL ÇEVRE YAPAY ÇEVRE SOSYO-EKONOMİK ÇEVRE Habitat: Bir organizmanın habitatı, onun yaşadığı ya da aranıldığı zaman bulunduğu yerdir. Habitat canlının yaşadığı yerin adresidir. Niş: Habitat içindeki populasyona ait bireyin kendini ve çevresini etkileyen yaşama biçimidir. Bir organizmanın habitat içinde yaptığı iş (beslenme, üreme vb) tanımlanabilir. Biyotop: Canlıların yaşamlarını sürdürebilmek için uygun çevresel koşulara sahip coğrafik bölgedir. Komünitenin yerleştiği yer olarak tanımlanabilir.

12 CANLI TOPLULUKLARI İLE İLGİLİ KAVRAMLAR
Birey (Organizmalar) Ekolojisi: Ekolojinin bir türe ait birey yada bireylerin ortamlarıyla olan ilişkilerini inceleyen bölümüdür. Tür: Ortak atadan gelen birbirlerine ave ana babalarına benzeyen, çiftleştiklerinde verimli döller oluşturan bireyler topluluğu Populasyon. Belli sınırlar içinde yaşamakta olan aynı türe ait bireyler topluluğudur. Komünite: Belirli bir alanda bulunan uyumlu populasyonların oluşturduğu topluluktur. Ekosistem: Komünite, cansız (abiyotik) çevre ile birlikte ekosistemi meydana getirir. Biyosfer: Litosfer ve hidrosferin üst kısımlarıyla atmosferin belli bir yüksekliğe kadar olan alt kısmını içine alan , canlılara yaşam ortamı sağlayan küredir.

13 TANIŞMA Flora: Belli bir bölgeye uyum sağlamış ve bu bölgede yaşamını sürdüren bitkilerin tamamını ifade eder. Fauna: Belli bir bölgeye uyum sağlamış ve bu bölgede yaşamını sürdüren hayvanların tamamını ifade eder. Endemik Türler: Dünya üzerinde sadece belirli bir bölgede yaşayan türlere denir. Van kedisi, Ankara tiftik keçisi Kozmopolit türler: Uyum yeteneklerinin fazla olmasından dolayı yeryüzünün tüm alanlarında rastlanabilen türler. Örnek: Peçeli baykuş

14 Biyotik ve Abiyotik Faktörler
Canlıları etkileyen çevre faktörlerine abiyotik faktörler, canlıların birbiriyle olan ilişkilerine biyotik faktörler denir.

15 TANIŞMA Adınız Memleket En sevdiğiniz fen dersi?
Ders ile ilgili bilgilere ulaşacağınız adres bahadir.yolasite.com/RTEU

16 1. Abiyotik Faktörler Bireylerin populasyonda, populasyonların da kommunite içersinde gerçekleştirdikleri aktiviteler kararlı bir yaşam ortamının oluşturulmasında kesinlikle etkilidir. Ancak biyosferde ekolojik sistem kurulurken elbette matematiğin güneş sistemindeki mesafe sabitleri, dünyanın açısı ve elipsoid fiziki yapısı etkilidir. Ayrıca fizik ve kimyanın temel prensipleri, yeryüzünün dönüş hızı, çekim gücü, atmosferdeki gaz yoğunluğu, gaz basıncı gibi faktörler en önemli etkenlerdir. Dış etkenler dediğimiz abiyotik faktörler yeryüzünde canlıların yaşama alanlarını sınırlandıran en önemli etkenlerdir.

17 Bunlara bağlı olarak farklı devirlerde farklı türler populasyonlar üzerinde baskınlık kurmuştur. Örneğin jura devrinde sürüngenler ve eğrelti otları en baskın populasyonlar olmuşlardır. Ancak abiyotik etkenlerle bugün bu canlılar bir çok türünü yitirmiş ve günümüzde eğrelti otları; orman altı bitkileriyle, dinozorlar; kertenkele, yılan, kaplumbağa, timsahlar ile temsil edilmektedir. Yani yeryüzünde gerçekleşen buzlaşma, sel, deprem, volkanik patlama, dünya yüzeyinin sularla kaplanması, aşırı rüzgar, yüksek sıcaklık gibi doğal olaylardan bitki ve hayvan populasyonları tamamen olumsuz etkilenmişlerdir

18 Doğadaki olumlu veya olumsuz abiyotik faktörlere rağmen günümüze kadar gelebilen dayanıklı canlılarda bulunmaktadır. Bunlara fosil canlılar da denir. Örneğin, Latimeria balığı ile hamam böceği yeryüzünün en eski canlılarındandır. Abiyotikler fiziksel ve kimyasal faktörler olarak ikiye ayrılır.

19 A) Fiziksel Faktörler 1. İklim İklimler klimatoloji bilimi içersinde değerlendirilir. İklim içersinde canlıları ilgilendiren faktörler sıcaklık, yağmurlar, yağışlar, nem, rüzgar, güneşlilik, bulutluluk ve don olaylarıdır. Optimum iklim şartlarının içerikleri türlere göre değişmektedir. Örneğin; çok yağış alan, ılıman olan alanlarda mükemmel orman ekosistemleri ve ormana bağlı hayvan populasyonları oluşturulmuştur. Aynı zamanda düşük ısılı olmakla beraber nem oranı yeterli olan Amerika’nın üst Alaska kıtası ve Rusya’nın üst Sibirya ormanları da buna güzel örneklerdir.

20 2. Isı İklim içersinde en önemli faktörlerden biri de ısıdır
2. Isı İklim içersinde en önemli faktörlerden biri de ısıdır. Örneğin eklem bacaklıların bir çoğunun yaşam süresi 3-4 ay içersindedir. Isı periyodunun da 16 dereceyle 25 derece arasındaki dönemine rastlar. Yazın sonuna doğru kaybolurlar. Aynı şekilde iklim bitkilerde; su alma, çiçeklenme, enine büyüme, meyvelenme gibi dönemlerin belirlenmesinde tamamen etkili bir faktördür.

21 Hayvanlar vücut sıcaklığı yönüyle; 1
Hayvanlar vücut sıcaklığı yönüyle; 1. Poikilotermal hayvanlar (soğuk kanlılar veya vücut ısısı değişenler) 2. Homoitermal hayvanlar (sıcak kanlılar veya sabit ısılılar) olmak üzere ikiye ayrılır. Canlılar arasında yüksek ısılarda, düşük ısılarda ve her iki ortamda yaşamaya uymuş olan canlılar vardır. Bazı canlılarda sıcaklık artışına paralel (tölerans sınırları içersinde) metabolizma hızı da artar. Ancak tölerans sınırlarını aşan ısı, canlıda metabolik anormallik olarak adlandırılan paraliz (şok, geçici felç) olayını ortaya çıkarır. Artmaya devam ederse öldürür. Isı aşırı oranda düşmeye devam ederse yine paraliz olayı görülür.

22 Sıcaklık aynı zamanda hayvanların vücut büyüklüğünü tayin eden bir faktördür. Kuzey enlemlerde yaşayan sıcak kanlı hayvanlar sıcak bölgelerde yaşayanlara göre daha büyük olma eğilimindedirler. Bu canlıların aynı zamanda kuzey bölgelerde yaşayanlarında ekstremiteler küçük yapılıdır. Kulak, burun ucu, el ayası (yüzeyi) , ayak ayası gibi. Bu sayede ısı kaybı en aza indirilir. Sıcak ortamlarda bu organlar büyük olur. Bunlar serinleme amacıyla kullanılır. Değişken ısılı hayvanlarda bunun tam tersi özellikler gözlenir. Bu hayvanlar soğuk ortamlarda daha küçük vücut yapısına sahiptirler.

23 3. Işık Yeryüzünde kurulan ekosistemlerin ve bunun sonucu olarak biyosferin kararlılığı, devamı, bugünkü ölçüler içersinde ışık enerjisinin devamına bağlıdır. Işık özellikle bitkiler için önemli bir abiyotik faktördür. Fakat, 3100 Angstrom dalga boyunun altındaki mor ötesi (x ışınları) ışınları ile 7000 Angstrom dalga boyunun üzerindeki ışınlar protoplazmayı bozucu etkiye sahiptir. Dolayısıyla Angstrom dalga boyundaki ışınların kalitesi, şiddeti ve süresi önemlidir.

24 Karasal ekosistemlerde ışık fotosentez için çok önemlidir
Karasal ekosistemlerde ışık fotosentez için çok önemlidir. Özellikle ormanlık alanlarda bitki florasının üst ve alt katmanları vardır. Ormanda ışıkla temas eden ilk üst tabakaya taç tabakası denir.Taç tabakasının sıklığı alt tabakalarda yaşayan türleri sınırlar. Örneğin sık bir taç tabakasına sahip çam ormanının alt kısımlarında yeniden ve kendiliğinden çam filizlerinin gelişmesi ışık eksikliğinden dolayı çok az olur.Yani çam ormanları zor yenilenen ormanlardır. Böyle bir ortamda gölge bitkileri gelişebilir. Örneğin; Eğrelti otları, karayosunları gibi.

25 Ormanın sıklığı gölge yoğunluğunu arttırır
Ormanın sıklığı gölge yoğunluğunu arttırır. Buna bağlı olarak taç yapıyı oluşturan bitkilerin gelişmeleri ve orman rejenerasyonu genç bitkinin gölgeye olan dayanıklılığı ile doğru orantılıdır. Gölge yoğunluğuna dayanabilen bitkilerde orman rejenerasyonu kolay olurken dayanamayan bitkilerde rejenerasyon çok zor olmakta veya orman yeni oluşuma gidebilmekte, baskın türler değişebilmektedir.

26 Bitkilerde fotosentez ile üretilen organik besin hem bitkiler hem de hayvanlar için besin kaynağı olarak kullanılır. Bitkilerde arta kalan besin depo edilir. Depo edilen besin, gelişme, büyüme ve üremede kullanılır. Gölge bitkilerinin ışık şiddeti karşısındaki fotosentez ürünlerinin üst sınırı ile uzun gün bitkilerinin üst sınırı bariz bir fark gösterir. Bu fark gelişmede gözlenir. Işık faktörü su içi ekosistemlerinde de etkilidir. Işık, su bitkileri tarafından enerji kaynağı olarak kullanıldığı gibi bazı hayvanların pigment üretimi, dış iskelet, kitin, kabuk gibi benzeri yapıların oluşumunda doğrudan etkili olduğu tespit edilmiştir.

27 Kimyasal Faktörler Canlıların yapısında bulunan maddelerin yeryüzünde ve canlılar arasında aktarılması, dağılımı, aktarılma sıklığı, çözelti oluşturma özellikleri ve oranları populasyon ve kommunitelerde dengenin kurulmasında doğrudan etkilidir.

28 1. Su Maddelerin; hücrede, dokularda, sistem ve organizmada dolaşması, kimyasal reaksiyonlar, yapının devamlılığı ve kararlılığı su ile sağlanır. Bu açıdan su çok önemlidir. Canlı organik ağırlığının %50’sini kaybetse yaşayabilir. Ancak suyun %20’sini kaybetse şoka girer.

29 Canlılar su miktarlarını, osmatik basınçlarını dış ortamlara göre ayarlayarak dengede tutarlar. Örneğin tuzlu sularda yaşayan balıklarda kandaki üre miktarı fazladır. Buna bağlı olarak su dengede tutulur. Tatlı suda yaşayan balıklarda su fazlalığı ortaya çıkar. Dolayısıyla bu canlılarda su içme olmaz ve böbreklerinde aşırı oranda su süzülmesi ve atılma olayı gerçekleşir. Kurak ortam denilen tuzlu sularda tam tersi özellikler gözlenir

30 Bitkiler su isteklerine göre üç gruba ayrılır:
a)Higrofitler: Sucul bitkilerdir. Suda yaşarlar. Kök su içersinde toprağa tutunabileceği gibi dışarıda çıkabilir. Stomaları yağrağın yüzeyindedir. Kütikülaları incedir. Yaprakları geniş ayalı ve parçalı olabilir. b)Mezofitler: Normal ortam bitkileridir. Orta kalınlıkta kütikülaları bulunur. Stoma hem yaprak üstünde hem de altında yer alır. Dut, kavak, söğüt gibi.

31 c)Kserofitler (Kurak ortam bitkileri): Kuraklık bu bitkilerde kökün gelişmesinde etkilir. Kurak alanlarda bitkiler seyrek olarak bulunur ve geniş bir kök sistemi oluştururlar. Çöl bitkilerinden kaktüsler silindirik yapısıyla su kaybını azaltır. Ayrıca bunlarda kalın bir kütiküla tabakası bulunur. Stomalar gündüz yerine gece açılır.

32 2. Gazlar ve Mineral Tuzlar
Su buharı oranı hariç diğer gazlar karasal ekosistemlerde fotosentez, solunum, kemosentez, yanardağı faliyetleriyle dengede tutulur. Ayrıca güneş ışınları atmosferin en üst katlarında (iyonosferde) bazı iyonları etkileyerek yeni atom ve moleküllerin oluşumunu sağlayarak dengeye katkıda bulunur.

33 Oksijen; canlıların yaşamı için yaşanılmaz bir gazdır
Oksijen; canlıların yaşamı için yaşanılmaz bir gazdır.O2’li solunumda doğrudan kullanılır. Atmosferde %21, suda %5 oranında bulunur. Her iki ortamda da kaynak fotosentezdir. 02’nin çoğu sularda yaşayan alglerden karşılanır. Atmosferdeki oksijen zararlı ışınları absorbe etme özelliğiyle canlıları korur. Ayrıca oksijenin bileşiminden oluşan ozon gazı da ultraviyole ışınlarını emerek canlılara zarar vermesine engel olur. Böylece yeryüzüne faydalı olan ışınlar ulaşır.

34 Buna rağmen ultraviyole ışınları %2 oranda ulaşmaktadır
Buna rağmen ultraviyole ışınları %2 oranda ulaşmaktadır. Bu oran yükseklere çıkıldıkça, gaz yoğunluğu azaldıkça artar. Ultraviyole ışınları yoğun olarak yeryüzüne ulaştığında organik moleküllerin parçalanmasına neden olur. Özellikle DNA bundan etkilenir ve mutasyonun ortaya çıkma oranı artar. Endüstriyel gelişmeye paralel üretimde kullanılan kloroflorakarbon gazı ozon tabakasının delinmesine yol açmıştır. Bu da insanların yol açtığı en tehlikeli kirliliklerden biridir

35 Karbondioksit; solunum, yanma, yeraltı çatlaklarından ve volkanlar ile yeniden atmosfere döner. Örnek: buzluk dağlar, volkanlar ve çatlaklar önemli CO2 kaynaklarıdır. CO2 gazının ortamda artması canlıların sayıca azalmasına neden olur. Yani bu gazın artışı populasyonları sınırlayıcı bir şekilde etkiler. Su ortamlarında ısı arttıkça erimiş CO2 oranı artar. CO2 gazının su içinde artması canlıların ölüm oranını arttırır.

36 Canlıların yapısında hayati önem taşıyan tuzlar bulunur
Canlıların yapısında hayati önem taşıyan tuzlar bulunur. Bunlar N, P, K, Ca, S, Mg içeren tuzlardır. Bunlara biyogenetik tuzlar denir. Bunların eksilmesiyle canlılarda hayatsal olaylar ve yapısal özellikler bozulur. Her elementin organizmada aktif olarak kullanıldığı bir yapı veya reaksiyon vardır.


"YRD. DOÇ. DR. BAHADIR NAMDAR 16 Şubat Haftası" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları