Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

On Birinci Bölüm Siyasi Tarih

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "On Birinci Bölüm Siyasi Tarih"— Sunum transkripti:

1 On Birinci Bölüm Siyasi Tarih
Lozan Antlaşması On Birinci Bölüm Siyasi Tarih Doç. Dr. Giray Saynur Bozkurt Sakarya Üniversitesi

2 Öğrenme Hedefleri Bu konuyu çalıştıktan sonra:
. Öğrenme Hedefleri Bu konuyu çalıştıktan sonra: Lozan Barış Antlaşmasının nedenleri ve sonuçları hakkında bilgi edinecek, II. Dünya Savaşının hangi aşamalardan geçtiğini kavrayacak, sonuçlarını öğreneceksiniz.,

3 İçindekiler Olay Çalışması Öğrenme Hedefleri LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI
1. LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI ÖNCESİ SON DURUM 2. LOZAN BARIŞ KONFERANSI 3.ANLAŞMA HÜKÜMLERİ -Sınırlar -Kapitülasyonlar -Azınlıklar -Savaş Tazminatları -Devlet Borçları -Genel Af -İstanbul’un Boşaltılması 4.LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ ÖNEMİ, ÖZELLİKLERİ VE SONUÇLARI 5.LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASINDA ÇÖZÜME KAVUŞTURULAMAYAN SORUNLAR 6.LOZAN BARIŞI İLE İLGİLİ ATATÜRK’ÜN SÖZLERİ B BARIŞI KORUMA FAALİYETLERİ C. II. DÜNYA SAVAŞI Olay Çalışması Öğrenme Hedefleri

4 LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI ÖNCESİ SON DURUM
1. Dünya Savaşı sonrası zaferi kazanan taraf olan İtilaf Devletleri kaybeden taraf olan Almanya Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Osmanlı Devleti’ne ağır koşullar içeren antlaşmalar imzalatmışlardı. Sevr Antlaşması da bunlardan biriydi. Ama Sevr Antlaşması Kurtuluş Savaşı’nın başlamasıyla uygulanamadı. Daha sonra Türk milletinin azmi ve cesaretiyle kazanılan Kurtuluş Savaşı Mudanya Ateşkes Antlaşması ile sona erdi. Bunun arkasından Sevr Antlaşması’nın yerini alacak bir barış antlaşması gerekliydi. Böylece İtilaf Devletleri 28 Ekim 1922’de Büyük Millet Meclisi’ni Lozan’da düzenlenecek olan barış konferansına davet ettiler. Ayrıca Büyük Millet Meclisi’nin yanı sıra İstanbul Hükümeti’ni de çağırdılar. İtilaf Devletleri’nin amacı iki hükümet arasında çıkacak karışıklıktan faydalanarak isteklerini daha kolay kabul ettirmekti. Bunun üzerine Büyük Millet Meclisi saltanatı kaldırarak 1Kasım 1922’de İstanbul Hükümeti’nin görevine son verdi.

5 LOZAN BARIŞ KONFERANSI
Mudanya Mütarekeleri sonucu, kesin barış antlaşmaları görüşmelerine gidilmiş ve tarafsız bir ülkenin şehri olarak Lozan mütarekelerin yaşanacağı yer olarak seçilmiştir. Konferansa; Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya Devletleri katıldı. Boğazlarla ilgili konuların görüşülmesinde Sovyet Rusya ve Bulgaristan katılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri ise gözlemci sıfatıyla konferansta bulunmuştu. Ayrıca Bulgaristan Trakya sınırı konusundaki görüşmelere de katılacaktı.

6 Lozan Barış Antlaşması 24 Temmuz 1923’te imzalandı
Lozan Barış Antlaşması 24 Temmuz 1923’te imzalandı. Meclis 3 Ağustos 1923 de sayılı 4 yasayla Lozan Barış Antlaşması ve eklerini onayladı. Antlaşma 6 Haziran 1924 de yürürlüğe girdi.

7 ANLAŞMA HÜKÜMLERİ Sınırlar;
Güney Sınırı (Suriye Sınırı): 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması ile belirlendiği biçimde onaylandı. Hatay, Suriye’de kaldı. Kapitülasyonlar: Yüzlerce yıl Türk Ulusunun gelişmesine ve güçlenmesine engel olan Kapitülasyonlar, Lozan anlaşması ile tarihe gömülmüştür. Yalnız beş yıllık bir geçiş süresi verilmiştir. Azınlıklar: Yeni Türk Devletinin sınırları içinde yaşayan tüm azınlıklar, Türk Yurttaşı olarak kabul edilmiştir. Yunanistan’daki Türklerle, Anadolu’daki Rumların karşılıklı olarak değiştirilmesi kararlaştırılmıştır.

8 Savaş Tazminatları: İtilaf Devletleri, Osmanlı Devletinin Birinci dünya Savaşında yenildiğini belirterek, tazminat istemişlerse de reddedilmiştir. Anadolu’daki büyük yıkımlara neden olan Yunanistan’ın savaş tazminatı olarak Karaağaç ve yöresini Türkiye’ye vermesi kararlaştırılmıştır. Boğazlar: Stratejik bir konuma sahip olan Boğazlar, bize verildi ancak; gidiş geliş serbest olacaktı. Boğazlardan geçişleri, başkanlığını Türkiye’nin yapacağı bir kurul düzenleyecekti. Ayrıca, Boğazların her iki yakasındaki 15 kilometrelik alan askerden arındırılacaktı.

9 LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI’NIN ÖNEMİ, ÖZELLİKLERİ VE SONUÇLARI
Türk kararlılığı karşısında, sömürgeci anlayışın iflasının yazılı belgesi oldu. Osmanlı devletinden kalan önemli bağlayıcı sorunlar çözüldü. Yeni Türk devleti, çağdaş devletlerarasındaki yerini aldı ve haklarını bugüne kadar antlaşmaya bağlı olarak korudu. Bu yönü ile Lozan Antlaşması, o dönemde imzalanan antlaşmaların en uzun ömürlüsü oldu. Misak-ı Milli şartlarının ve sınırlarının çok önemli bölümleri gerçekleştirildi. Yeni Türk devleti, doğan barış ortamında, çağdaş ve demokratik, laik güçlenmeye başladı. Lozan Barış Antlaşması ile yeni Türk Devleti'nin yıkılmış Osmanlı Devleti'nin toprakları üzerine kurulmuş, genç, yeni ve uluslararası alanda eşit haklara sahip tam bağımsız bir devlet olduğu kesinlik kazanmıştır.

10 Türkiye uluslararası ilişkilerde eşit şartlarda temsil edilmiştir.
Asırlarca Avrupalıların peşinde koştukları Şark Meselesi (Türkleri Anadolu’dan ve Avrupa’dan atmak projesi) iflas etmiştir. Ermeni ve Rum iddiaları ortadan kalkmıştır. Türk dış politikasın esasları belirlenmiştir. Kapitülasyonlar kaldırılarak ekonomik ve siyasi bağımsızlık sağlanmıştır. Saltanatın kaldırılmıştır. ( 1 Kasım 1922) Ankara’nın başkent olmuştur.(13 Ekim) Cumhuriyetin ilan edilmiştir. (29 Ekim 1923) Halifeliğin kaldırılmıştır. (3 Mart 1924) Ortodoks Patrikhanesi, İstanbul’da kalacak  ancak siyasi faaliyette bulunmayacak.   Suriye sınırı, 16 Mart 1921’de Fransa ile imzalanan Ankara Antlaşmasıyla belirtildiği gibi olacak.

11 Irak sınırı ve Musul sorunu, İngiltere ve Türkiye arasında görüşüldükten sonra halledilecek.
Osmanlı dış borçlarının, Osmanlı’dan ayrılan  devletlere paylaştırılarak  ödenmesine karar verildi. Ege adalarından, on iki ada İtalya’ya, Gökçeada ve Bozcaada Türkiye’ye, diğer adalar  Yunanistan’a verildi. Savaş tazminatı olarak, Yunanistan Karaağaç’ı Türkiye’ye bıraktı. Boğazlardan barış zamanı askeri olmayan gemiler geçebilecek. Savaş zamanı Türkiye savaşta yer alırsa, boğazlar üzerinde istediğini yapma hakkına sahiptir. Ancak  Türkiye’nin başkanlığını yaptığı bir “Boğazlar Komisyonu” boğazlardan geçişi kontrol edecek. Siyasi Partiler kuruldu.

12 1919 1939 ARASINDAKİ DÖNEMİN ÖNEMLİ GELİŞMELERİ
Milletler Cemiyeti 28 nisan 1919 da kuruldu. Kuruluş amacı Uluslar arasında işbirliğini geliştirmek ve uluslararası barış ve güvenliği sağlamak Güvenlikten uzak adaletli ululararası ilişkiler yürütmek Milletler cemiyeti sözleşmesi 26 maddeden oluşuyordu Bu sözleşme barış ve güvenliği sağlamak için bir umut kaynağı oldu.

13 1919 1939 ARASINDAKİ DÖNEMİN ÖNEMLİ GELİŞMELERİ
Locarno Antlaşması Kellog Paktı Fransa’nın Milletler Cemiyetine rağmen Almanya ya olan güvensizliği sürmekteydi. Bu güvensizlik sonucu Locarno Antlaşması imzalandı. Almanya Fransa İngiltere İtalya Belçika Polonya ve Çekoslovakya arasında 5 Ekim 1925 te bir konferansa toplandı. Görüşmeler donucunda Locarno antlaşması hazırlandı ve 1 Aralık 1925 te Locarno Antlaşması yapıldı. Antlaşmanın Amacı Konferansa katılan devletleri savaştan korumak ve bu devletler arasında çıkacak her türlü anlaşmazlığı barış yoluyla çözümlemekti. Fransa Avrupa’daki durumu güçlendirmek için ABD ile ilişkilerini güçlendirdi. Hiç bir zaman savaş yapmayacaklarına dair ebedi barış paktı imzalanmasının önerdi. ABD İngiltere Almanya Japaonya Polonya Çekoslavakya ve Belçika arasında 28 Ağustos 1928 de Kellog Paktı imzalandı. Ancak pakt yeni bir dünya savaşının çıkmasını önleyememiştir. .

14 İTALYA DA FAŞİZM İtalya savaşlardan yorgun düşmüştü yenen devletlerden olmasına rağmen istediklerine ulaşamamıştı. Maddi ve manevi kaynakların etkisiyle İtalya da devlet otoritesi zayıflamıştı. Savaş ekonomik alanda da sarsıntılara sebep olmuştu. İtalya’daki bu karışıklık 1919 da kurulmuş olan Benito Mussolini liderliğindeki Faşist partisinin işine yaradı. Faşist Partisi İtalya’yı komünist ihtilalden kurtarmak iddiasıyla harekete geçti. Solcularla açıkça mücadeleye girdiler. 30 Ekim 1922 de İtalya da faşist yönetim kuruldu.

15 ALMANYA DA NAZİ İKTİDARI
Almanya Birinci Dünya Savaşında yenik çıktı. Grevler vb. Olaylar yüzünden iç politika karışıklık halindeydi. Ekonomik yönden de güçsüz durumdaydı. Almanya da 9 Kasım 1918 de cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyetin ilk yıllarında sol akım güçlüydü. Daha sonra sağ akım sağ akım güçlenmeye başladı. 1918’de Münih te Alman İşçi Partisi’nin kuruluşu Nazi Partisinin başlangıcını temsil eder.1919’da Adolf Hitler partiye üye oldu. Parti 1919’da Nasyonal-Sosyalist Alman İşçi Partisi adını aldı. Hitler aşırı sağ ucu temsil etti. Nazi Partisi 1930 seçimlerinde altı buçuk milyon oy alarak 107 milletvekili çıkararak büyük bir başarı sağladı.

16 SOVYETLER BİRLİĞİNİN KURULUŞU
SSCB Bolşevik İhtilali ile kuruldu., Soğuk Savaş sürecinde ABD'nin karşısındaki güç konumunda idi yılında Gorbaçov'un iktidarı sırasında başlayan Glasnost ve Perestroyka ile başlayıp 6 yıl süren reformların ardından 1991 yılının sonunda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği resmen dağıldı ve birliğe bağlı bazı ülkeler bağımsızlıklarını ilan ettiler. Birliği oluşturan şimdi bağımsız olan 15 devletten 12'si bir araya gelerek Bağımsız Devletler Topluluğu'nu oluşturdular.

17 İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE TÜRKİYE Türk-Alman İlişkilerinde Gerginlik
Almanya Türkiye`nin Batılı devletlere yaklaşmasından rahatsız olmaya başlamış ve Balkan Paktı’nı güçlendirme çabalarını İngiliz siyasetinin bir devamı olarak görerek bundan dolayı Türkiye’yi suçlamıştır.Bunun sonucu olarak 7 Mayıs 1939’da Türkiye'nin Almanya'ya ısmarladığı tüm savaş araç gereçlerinin gönderilmesini durdurmuştur. Türkiye de Almanya'nın bu davranışlarına karşı ,bu ülkeye satmakta olduğu kromun miktarını azalttı ve gönderme işini yavaşlattı. İngiltere'nin Ankara Büyük Elçisi Sir Knatchbull Hugessen’in Dışişleri Bakanına 23 ağustos 1939 tarihinde gönderdiği rapora göre: Alman Hükümeti, Türk Dışişleri Bakanlığı’na bir nota verdi

18 Almanya 1939 yılı ağustos ayı sonlarında Türkiye’ye bir süreden beri yaptığı baskıyı daha da ağırlaştırdı. Buna Türkiye’nin tepkisi sert oldu. Nitekim iki devlet arasında daha önce imzalanmış olan Ticaret Antlaşması’nın yenilenmemesi üzerine Türk Dışişleri Bakanı Ankara’daki Alman büyük elçisine “Türk hükümetinin kendisini ekonomik bir dominyon yapmayacağını ve serbest hale getirecek adımları atacağını”, aynı zamanda Almanya’da bulunan askeri ve teknik elamanlarını geri çekeceğini bildirdi. Almanya’nın özellikle Mayıs 1939 dan itibaren takındığı sert ve uzlaşmaz tavır yüzünden Ankara – Berlin ilişkileri gergin ve nazik aşamaya girmiş oldu. Türk-Almanya ilişkilerinde bu gelişmelerin olduğu sıralarda 23 Ağustos 1939 da Almanya-Sovyetler Birliği Dostluk Anlaşması yapıldı.Buda Türkiye için yeni ve beklenmedik bir politik durum meydana getirdi.

19 Sovyetler Birliği’nin Boğazlar’dan İstekleri ve Türk-Sovyet İlişkilerinde Gerginlik
Türkiye savaş sırasında yayılmacı bir politika izlemediği halde kendisi yayılmacı politikaların hedefi olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye birinci derecede Sovyetler Birliği’nin yayılmacılığından çekinmiştir. İkinci olarak da Almanya ve İtalya yayılmacılığından endişelenmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasından Rusya’nın savaşa girdiği 22 Haziran 1941 tarihine kadar Türkiye ve Rusya ilişkileri açısından iki önemli konu vardır. Bunlar Rusya’ya karşı saldırı projesiyle, Rusya’nın Mihver devletleriyle Türkiye üzerinde pazarlıkları ve Balkan politikasıdır. İngiltere de bu sırada Türk-Rus ilişkilerini yakınlaştırmaya çalışmıştır. Bu sırada Sovyetler Birliği ile İngiltere ve Fransa arasında da görüşmeler yapılmaktaydı. Ancak bu üç devlet arasındaki görüşmeler kısa süre içerisinde kesilmiştir.

20 Bu sırada Sovyetler Birliği’nin 23 Ağustos 1939 tarihinde Almanya ile bir Saldırmazlık Paktı imzalaması ile Türkiye’nin Sovyetler Birliği’nin de katılacağı ümidi ile katıldığı “Barış Cephesi”nde Türkiye iki Batılı devlet ile yalnız kalmıştır Almanya ve Sovyetler Birliği arasındaki bu paktın imzalanmasından hemen sonra savaş başlamıştır. Almanya ile Sovyetler Birliği Polonya’yı, ayrıca Sovyetler Birliği Baltık ülkelerini işgal etmeye başlamıştır. Bu gelişmeler sırasında Sovyetler Birliği’nin daveti üzerine bir dostluk antlaşması yapmak üzere Türk Dışişleri Bakanı Şükrü Saraçoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Cevat Açıkalın ve Siyasî İşler Genel Müdürü Feridun Cemal Erkin’in içinde bulunduğu bir heyet 25 Eylül 1939’da Moskova’ya ulaşmıştır.

21 Türk Heyeti 26 Eylül 1939 tarihinde Sovyet Rusya Dışişleri Bakanı Molotov ile görüşmelere başlamıştır. Ancak görüşmelerde Sovyetler Birliği bir Türk-Sovyet Anlaşması yerine Montreux Boğazlar Sözleşmesi üzerinde kendi lehlerine bazı değişiklikler yapılmasını istemişlerdir Ayrıca Türk-İngiliz-Fransız Üçlü Antlaşmasının Sovyetler Birliği’nin gelecekteki çıkarlarına aykırı olduğundan bu antlaşmadan da bazı değişiklikler yapılması istenmiştir. Dışişleri Bakanı Şükrü Saraçoğlu Üçlü Andlaşması’nın parafe edilmiş olduğundan ve Boğazlar Sözleşmesinin ise uluslararası bir niteliğe sahip olması nedeniyle değiştirilmesinin mümkün olamayacağını söylemiştir. Türk-Sovyet görüşmeleri 1 Ekim 1939’da yeniden başlamıştır. Görüşmelere Şükrü Saraçoğlu, Stalin ve Molotov katılmıştır. Sovyetler Birliği yine eski istekleri tekrarlamıştır.

22 1940 Yılı Ekim ayında İtalya Yunanistan’a saldırırken Almanya da aynı yıl içerisinde Macaristan ve Romanya’yı işgal etmiştir. Sovyetler Birliği de Balkanlar vasıtasıyla boğazlara ulaşmak için bir takım faaliyetler içerisine girmiştir. Balkanlarda Alman tehlikesinin artması ile birlikte İngiltere Ocak 1941 tarihinden itibaren Türkiye’nin Almanya’ya savaş ilân ederek savaşta yer alması için baskıda bulunmaya başlamıştı.

23 Sovyetler Birliği de bu sırada Türkiye’nin Müttefikler safında savaşa girmesi için baskıda bulunmuştur. 1940 yılı sonlarında ve 1941 yılı ilk aylarında Almanya Balkanlarda yayılma hareketine girişmiştir. Kısa süre içerisinde tüm Balkanlar doğrudan ve dolaylı olarak Almanya’nın nüfuz sahası altına girmiştir. Bulgaristan ile Türkiye 17 Şubat 1941’de bir Türk-Bulgar Saldırmazlık Demecini imzalamışlardır. Bu ittifakla Balkanların savaşa girmesi önlenmeye çalışılmıştır. Ancak daha sonra Bulgaristan Üçlü Pakta yani Alman cephesi tarafına geçti. Nisan 1941’de Almanlar Yunanistan ve Ege adalarını işgal etmeye başlamışlardır. Almanya’nın Balkanlardaki yayılmacılığı İngiltere ve Türkiye’yi endişelendirdiği gibi Sovyetler Birliği’ni de endişelendirmeye başlamıştır. Bu durum üzerine Sovyetler Birliği yeniden Türkiye’ye yanaşmaya başlamıştı. Bunu bilen Sovyetler Birliği hemen harekete geçerek, 25 Mart 1941’de Türk Hükûmetine başvurarak 1925 tarihli Tarafsızlık ve Saldırmazlık Paktı’nı teyid etmişlerdir. Ayrıca Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki ilişkilerin düzelmeye başlaması sonucunda iki ülke arasında 25 Mart 1941’de ortak bir deklarasyon yayınlanmıştır. Buna göre, iki devletten biri saldırıya uğrar ve savaşa girerse, diğeri onun “tam anlayış ve tarafsızlığına güvenebilecekti.” Böylece Almanya’nın yayılmacı hareketi tekrar Türkiye ile Sovyetler Birliği ilişkilerini düzeltmiştir.

24 Türk –Alman Dostluk Andlaşması
1939 yıllarda Türk –Alman ilişkilerindeki gerginlik iki ülkenin ekonomik ihtiyaçları nedeniyle bir süre sonra gevşemeye başladı. Bunun sonucunda 25 Temmuz 1940 yılında Türk-Alman ticaret antlaşması imzalandı. Türkiye’yi yanına çekmek amacıyla 12 Mart 1941’de Alman Büyükelçisi Von Popen aracılığıyla Ankara hükümetine “Edirne ve civarındaki toprakların ve kıyılara yakın adaların Türkiye’ye bırakacağını” bildirdi.

25 Sonuçta iki devlet arasında18 Haziran 1941 de Ankara'da “Türk-Alman Dostluk Andlaşması” imzalandı:
Türkiye Cumhuriyeti ve Alman Reich’ı topraklarının dokunulmazlığına ve bütünlüğüne karşılıklı olarak saygı gösterecek ve doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak birbirine karşı her türlü harekattan kaçınacaklardı. Türkiye Cumhuriyeti ve Alman Reich’ı ortak yararlarını olan tüm sorunlarda, bunların çözümü için anlaşma sağlamak üzere bundan böyle aralarında dostça temasta bulunacaklardı. Böylece bu andlaşma ile;Türkiye,Almanya’dan kendine saldırmayacağına dair güvenceyi resmen almış,Almanya’da Türkiye’nin tarafsızlığını sürdürmesini sağlamış oldu.

26 II.DÜNYA SAVAŞI (1939-1945): Nedenleri:
** I.Dünya Savaşı sonucu Almanya ile imzalanan Versay Antlaşması. ** İtalya’nın ve Japonya’nın sömürgecilik faaliyetleri. Almanya, İtalya, Japonya (Mihver Devletler) X Fransa, İngiltere, Rusya, ABD (Müttefik Devletler) Sonuçları: Almanya, doğu ve batı olarak ikiye ayrılmıştır. Savaşı, demokrasiyi savunan ülkeler kazanmıştır. (SSCB hariç) ABD ve Rusya dünyanın iki süper gücü olmuştur. Sömürgecilik yavaş yavaş sona ermeye başlamış ve bu devletler bağımsız olmuştur. Milletler Cemiyeti yerine Birleşmiş Milletler (UN) kurulmuştur. Filistin topraklarında İsrail devleti kurulmuştur. (1948)

27 Türkiye’nin II.Dünya Savaşı’ndaki Tutumu:
*** Savaşta tarafsız kalmıştır. *** Türkiye baskılar sonucu ve savaş sonrasındaki görüşmelere katılmak için Almanya ve Japonya’ya 23 Şubat 1945’te savaş ilan etmiştir.


"On Birinci Bölüm Siyasi Tarih" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları