Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ŞEFTALİ YAPRAK KIVIRCIKLIĞI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ŞEFTALİ YAPRAK KIVIRCIKLIĞI"— Sunum transkripti:

1 ŞEFTALİ YAPRAK KIVIRCIKLIĞI
(TAPHRİNA DEFORMANS)

2 Tanımı ve Zarar Şekli Şeftali yaprak kıvırcıklığı; klok ve kurbağacık olarak da bilinmektedir. Bu hastalık yaprakların rengini bozar. Yaprak sarı ve beyazımtrak olur. Yapraklarda büzülme meydana gelir. Büzülen yapraklar büyüyemezler. Ağaç üzerinde kururlar ve dökülürler. Hasta yapraklar sağlam yapraklardan daha kalın olurlar.

3 Enfeksiyon geç olursa yaprağın sadece bir bölümü hastalanır, kırmızımtrak veya şarap tortusu rengindeki hastalıklı bölümler sert ve kırılgan olur. Hasta yapraklar normal yapraklardan daha kalındırlar. Koşullar uygun olduğunda hastalıklı kısımlar üzerinde fungusun konidelerinden oluşan beyazımtrak bir tabaka oluşur.

4

5 Hastalık belirtileri bilhassa genç sürgünler üzerinde görülür
Hastalık belirtileri bilhassa genç sürgünler üzerinde görülür. Hastalıklı sürgünler kalınlaşır, eğilir ve gelişmeleri çok yavaşlar. Bu dallar üzerinde kloklu yaprak buketleri oluşur. Hastalık ekonomik yönden büyük zararlara neden olur. Şiddetli görüldüğü zaman tüm yapraklar dökülür. Meyvenin şekli ve rengi bozulur. Piyasa değeri düşer.

6

7 Meyvelerin sadece bir bölümünü kaplayan sarı ve kırmızı renkte gelişigüzel şişkinlikler meydana gelir. Zamanla bu şişkinlikler irileşir. Bazı durumlarda meyveler çatlar, çekirdeğe kadar yarılır.

8 Mücadelesi: İlaçlı Mücadele Hastalığa karşı ilaçlı mücadele çok kolaydır. Dikkat edilecek en önemli nokta ilaçlamanın tam zamanında yapılmasıdır. İlaçlamanın bir defa yapılması yeterlidir. İlaçlama tomurcuklar kabarmaya başladığı zaman aşağıdaki ilaçlardan biri kullanılarak yapılmalıdır. İlaçlamada tomurcukların hepsinin ilaçlanmasına dikkat edilmelidir. İlaçlama devresinde havalar yağışlı geçer ise bordo bulamacının kullanılması tercih edilmelidir. Kullanılacak ilaçlar: Bakır oksiklorid w.p. 800/100lt.su Folpet w.p /100lt.su Dithanon w.p /100lt.su Ziram w.p /100lt.su %1 lik veya % 2 lik Bordo bulamacı

9 Şeftali Küllemesi (sphaerotheca pannosa)
Hastalık, yaprak, sürgün ve meyvelerde belirti oluşturmaktadır İlkbaharda genç sürgün uçlarındaki yapraklarda önce hafifçe bir kabarıklık, yağlımsı bir görünüş ve renk açılması meydana gelmektedir. Daha sonra kabarıklığın arkasındaki yüzeyde gri, beyaz unlumsu bir tabaka oluşur. Yaprağın şiddetli enfeksiyona uğramış kısmı az gelişmekte, eni daralmakta, içe doğru kıvrılmaktadır. Bu yapraklar zamanla kavrularak, hafif kırmızımtrak renk alır ve erken dökülürler. Fungus sürgün ucundan itibaren 3-4 yaprağı enfeksiyon yapabilme yeteneğindedir.

10

11 Çağla büyüklüğündeki meyveler fungus enfeksiyonuyla hastalandırılmakta ve meyveler üzerinde beyaz lekeler oluşmaktadır. Hastalıklı meyveler iyi gelişememekte, çatlamalar görülmekte ve tadı bozulmaktadır. Döllenme sırasında gerçekleşen enfeksiyonlarda meyveler gelişemeden dökülürler.

12 KONUKÇULARI Şeftalidir, ancak çeşitlerin duyarlılıkları farklıdır. En duyarlı çeşitler Earlyred, Dixired, Hale, Haven, Cardinal, Fowler, Carmen, ve J.H. Hale'dir

13 MÜCADELESİ Kültürel önlemler:
Hastalığın kuruttuğu sürgün, filiz ve obur dallar enfeksiyonlu kısmın 20 cm altından budanarak bahçeden uzaklaştırılmalıdır veya yakılmalıdır. Sık dikimden ve ağaçların havalanmasını engelleyecek budama şekillerinden kaçınılmalıdır. Ekonomik önemi olmayan duyarlı çeşitlerle bahçe tesis edilmemelidir.

14 Kimyasal Mücadele Hastalığa karşı 1. ilaçlama zamanı önceki yıllardaki hastalığın yoğunluğuna göre belirlenmelidir. Eğer bir yıl önce epidemi söz konusu değilse 1. ilaçlama belirtiler görülür görülmez yapılmalıdır. Eğer epidemi görülmüş ise, yapılacak surveylerde budamadan sonra ağaçlardaki hastalıklı sürgün oranı % 3 oranında ise, ilk enfeksiyonların başlamadığı dönemde 1. ilaçlama yapılmalıdır. Bunun için de bölgelerde önceki yıllarda ilk belirtilerin görülme tarihinden en az gün (fungusun inkübasyon süresi) önce ilaçlamalar başlamalıdır. Yıllara, bölgelere ve bahçenin özelliklerine göre değişmekle birlikte Bursa'da ilk enfeksiyonların sürgünler ortalama 20 cm. uzunluğa ulaştığında başladığı belirlenmiştir.

15 Diğer ilaçlamalar bitkinin gelişmesine, fungusidin etki süresine göre gün aralarla hastalık baskı alında tutuluncaya kadar uygulanır. Epidemik yıllarda gerekirse hasattan sonra da büyüyecek olan sürgün ve yaprakları korumak için mücadele sürdürülebilir

16 Kullanılacak ilaçlar Benomyl WP g. Dinocap EC cc Kükürt WP g

17 (PODOSPHAERA LEUCOTRİCHA)
ELMA KÜLLEMESİ (PODOSPHAERA LEUCOTRİCHA)

18 Hastalık elma ağaçlarının yaprak çiçek sürgün ve meyveleri üzerinde belirti oluşturmaktadır. Külleme hastalığına yakalanmış sürgünler üzerinde fungusun miselyum ve konidiumlarından oluşan beyaz unsu görünüşte bir tabaka oluşmaktadır.

19 Külleme, yaprakların alt yüzeylerinde bazı durumlarda üst yüzeylerinde küçük, zamanla gelişen unsu görünüşte beyaz yüzeysel lekeler oluşturur. Bu lekelerde etmenin çok sayıda konidiumları bulunmaktadır. Hastalığa daha çok genç yapraklar yakalanırlar. Hasta yapraklar normal gelişemezler. dar ve mızrak gibi uzun ve içe doğru hafifçe kıvrılmış görünüştedirler. Renkleri zamanla kirli kahverengine dönüşür ve erken dökülürler. Dolaylı olarak yetersiz beslenme nedeniyle tomurcuk oluşumu ve ağacın gelişimi olumsuz yönde etkilenir.

20

21 Meyvelerin küllemeye yakalanması çok rastlanan bir durum değildir
Meyvelerin küllemeye yakalanması çok rastlanan bir durum değildir. Enfekteli meyvelerin üzerinde etmenin beyaz renkteki misel ve konidi kitlesi dikkati çeker; meyveler küçük, şekilsiz ve deforme olmuştur

22 KONUKÇULARI Elma Armut

23 MÜCADELESİ Kültürel önlemler :
Küllemeden zarar görmüş sürgünler kış budamasıyla hastalıklı kısmın 15 cm altından kesilip bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Bu sürgünler gümüşi beyaz renkte olmaları nedeniyle kolaylıkla belirlenirler; kış budaması sırasında gözden kaçan ve ilkbaharda tepe tomurcukları küllemeli olarak gelişen sürgünler ile küllemeli çıkış gösteren yaprak ve çiçek demetleri mümkün olduğu durumlarda toplanmalı ve bahçeden uzaklaştırılmalıdır.

24 Kimyasal Mücadele 1. İlaçlama: Pembe çiçek tomurcuğu döneminde,
2.İlaçlama: Çiçek taç yapraklarının % 'i döküldüğü dönemde, ve diğer ilaçlamalar Mayıs ayı sonuna kadar birer hafta, Haziran ayının üçüncü haftasının sonuna kadar 10'ar gün ara ile diğer ilaçlamalar yapılmalıdır

25 KULLANILAN İLAÇLAR Benomyl WP 60 g Dinocap EC 60 cc Kükürt WP 500 g
Myclobutanil EC 40 cc Tebucunazole WP 25 g

26 ELMADA KARA LEKE HASTALIĞI (Venturia inaeuqualis)

27 ZARAR ŞEKLİ, EKONOMİK ÖNEMİ
Hastalığın belirtileri ağacın yaprak, meyve ve sürgünlerinde görülür. Yaprağın üst ve alt yüzeyinde oluşan lekeler başlangıçta yağlımsı görünümdedir, giderek zeytin rengini alır ve daha sonra kahverengileşir. Lekeler kadifemsi yapıdadır ve bu kısımdaki dokular zamanla ölür, üzerinde çatlaklar ve delikler oluşur. Ağır hastalıklı yapraklar erkenden sarararak dökülürler.

28 Meyvedeki lekeler yeşilimtrak olup zamanla kahverengine dönüşür
Meyvedeki lekeler yeşilimtrak olup zamanla kahverengine dönüşür. Küçük lekeler zamanla birleşirler ve bu kısımlarda meyvenin gelişmesi durur, deforme olmuş meyveler oluşur.

29

30

31

32 MÜCADELESİ Kültürel Önlemler.
Primer infeksiyon kaynağı yere dökülmüş lekeli yapraklar sonbaharda toplanıp yakılmalı veya derince gömülmelidir. Sıracalı dallar da budanıp bahçeden uzaklaştırılmalıdır.

33 Kimyasal Mücadele 1. ilaçlama: Çiçek gözleri kabardığında;(Dal sıracası bulunan yerlerde 3-5 gün önce) 2. ilaçlama: Pembe rozet tomurcuğu döneminde; Çiçekler ayrı ayrı görüldüğünde 3. ilaçlama: Çiçek taç yaprakları % dökülünce, 4. ve diğer ilaçlamalar ise ekolojik koşulların hastalığın ilerlemesi için uygun olduğu durumlarda kullanılan fungusitin etki süreleri dikkate alınarak uygulanmalıdır

34 KULLANILAN İLAÇLAR Bakır oksiklorid WP 400 g Benomyl WP 60 g
Carbendazim WP g Captan WP 150 g Dithianon WG g Maneb WP 300 g Mancozeb WG 200 g Propineb WP 250 g

35 YUMUŞAK ÇEKİRDEKLİ MEYVELERDE VAHŞİ ATEŞ HASTALIĞI (ERWİNİA AMYLOVORA)

36 Başlangıçta enfekteli kısımlar suda haşlanmış gibi bir görünüm alır, daha sonra tüm çiçek demeti kahverengileşir, zamanla siyahlaşarak ateşte yanmış gibi bir görünüm alır. Hastalık ilerledikçe tüm sürgün, ana dallar ve gövdeye kadar yayılabilir. Taze sürgünler enfekte olduğunda siyahlaşır ve uç kısımları geriye doğru 180 derece kıvrılır. Dal ve gövdelerde enfekteli kısımlardaki dokular içeriye doğru çöker ve başlangıçta kırmızımsı - kahverengi bir hal alır. Koşullar uygun olduğunda yine bu kısımlarda bakteriyel akıntılar oluşur.Hastalıklı kısımlarda kabuk bir bıçakla kaldırıldığında kabuk dokusunun kahverengileştiği ve bu kahverengileşmenin sağlam doku içine doğru uzadığı görülür

37

38

39

40

41

42

43

44 KONUKÇULARI E. amylovora Rosaceae familyasının Malus ve Pyrus cinslerinin yanında 37 cinsi ve 128 türü enfekte etmekte, özellikle elma, armut ve ayvalarda çok zararlı olmaktadır. Ayrıca yenidünya ve muşmula ağaçlarında da ciddi enfeksiyonlar oluşmaktadır. Yumuşak çekirdekli meyve ağaçları dışında Cotoneaster spp. (Dağ muşmulası), Pyracantha spp. (Ateş dikeni), Diaspyros spp., Crataegus spp. (Ak diken), Sorbus spp (üvez) ve Stranvaesia davidiana gibi bazı süs ve orman florası konukçuları arasındadır

45 MÜCADELESİ Kültürel Önlemler
- Hastalıkla bulaşık alanlardaki konukçu bitkilerden kesinlikle üretim materyali (fidan, çelik, aşı gözü, aşı kalemi, anaç vs.) alınmamalıdır. - Özellikle hastalıkla bulaşık illerde bulunan resmi ve özel fidanlıklar ve anaçlıklar sürekli denetlenerek hastalık saptandığı takdirde yakılarak imha edilmelidir. - Büyük dallar kesildiğinde budama yerlerine % 10' luk NaOCI ( Sodyum hipoklorit çamaşır suyu ) sürülmeli ve aşı macunu ile kapatılmalıdır. Budamada kullanılan bıçak, testere, makas vs. % 3 lük lizol eriyiği veya % 10 luk sodyum hipoklorid çözeltisine daldırılarak dezenfekte edilmelidir.

46 Vegetasyon devresinde ağaçlar devamlı kontrol altında tutulmalı, hastalıklı çiçek demeti, sürgün ve dallar enfeksiyon noktasının en az cm altından kesilip çıkarılmalıdır. Bu işlemlerde kullanılan aletler her seferinde daha önce belirtilen dezenfektanlardan birine batırılarak budama işlemleri sürdürülmelidir. Bahçede dengeli gübreleme yapılmalı, aşırı vejetatif gelişmeyi sağlayan gübrelemelerden kaçınılmalı, ayrıca bahçe toprağının pH' sı seviyelerinde tutulmalıdır. Yağmurlama sulama uygulanmamalı, mümkün olduğu taktirde damlama sulama tercih edilmelidir

47 Hastalığın yayılmasında önemli olan Ateş Dikeni, Dağ muşmulası, Ak diken, üvez gibi orman ve süs ağaçlarında enfeksiyon varsa, mutlaka sökülerek yakılmalıdır. Hastalıklı bahçelerde arı kovanları mevcutsa kaldırılmalıdır. Birçok böcek türünün etmenin vektörü olması nedeniyle, zararlılarla (özellikle Psylla pyricola, Lygus lineolaris) mutlaka mücadele edilmelidir. Ayrıca hastalıkla bulaşık alanlarda hastalığın yayılmasında rol oynayan arı otlatmalarından kaçınılmalıdır. Hastalığa karşı dayanıklı çeşit ve anaçlar seçilmelidir. Ülkemizde genelde yaygın olan armut çeşitleri hastalığa karşı duyarlıdır. Elmalardan en çok duyarlı olanlar Jonathan, Rhode Island Greening, Yellow Transparent, Idared, Rome Beauty, klon anaçlarından ise; M.9, M.26 ve M.27 dir.

48 Kimyasal Mücadele Ağaçların durgun olduğu dönemde budamadan sonra % 2' lik bordo bulamacı uygulanmalıdır. daha sonra çiçeklenme başlangıcından itibaren (beyaz rozet ) 7-8 gün aralıklarla en az 3 ilaçlama yapılmalıdır. çiçeklenme ve hızlı sürgün gelişiminin olduğu devrede ağaçlarda yaralanmalara neden olabilecek fırtına ve dolu sonrası mümkünse 24 saat içinde ilaçlama yapılmalıdır. Bahçe devamlı kontrol altında tutulmalı, şiddetli sürgün ve dal enfeksiyonları görüldüğünde hastalıklı kısımlar kesilip çıkarılmalı ve ilaçlamalara devam edilmelidir.

49 ARMUTTA KARA LEKE HASTALIĞI
Hastalık armut ağacının yaprak, meyve ve sürgünlerinde görülür. Yaprakta lekeler daha çok alt yüzdedir.Zeytin yeşili veya koyu kahverengi ve kadifemsi görünüşlü bu lekeler zamanla birleşerek yaprağın büyük bir kısmını kaplayabilir. Yırtılıp delinebilirler, yaprakta deformasyonlar olur.

50

51 Genç meyveler üzerinde kadifemsi görünüşte, isli, siyahımsı kahverenkli lekeler oluşur.Şiddetli bulaşmalarda genç devrede meyvenin tümünü kaplayabilir. Bu meyveler gelişmez, erken dökülür, büyümeye devam eden bulaşık meyveler ise deforme olur.

52

53

54 İlkbaharda sürgün ve dallar üzerinde sivilceye benzeyen lekecikler oluşur. Birleşerek sıraca denilen yaraları meydana getirirler. Bulaşma çok şiddetli olursa sürgün kurumaları olur. Koşullar uygun olduğu ve ilaçlamaları tam olarak yapılmadığı yerlerde ürünün hemen tamamı zarar görebilmektedir. Hastalık etmeni fungustur. İlkbaharda sürgün ve dallarda oluşan lekeciklerden ve yaprakların alt yüzlerinden yayılarak ilk bulaşmayı yapar. İlkbaharda askospor uçuş periyodu hafta devam edebilir.

55

56 ZİRAİ MÜCADELESİ Kültürel Önlemler: İki önemli bulaşma kaynağı olan, dökülmüş yapraklar ve sıracalı sürgün ve dalların budanarak yok edilmesi gerekir. Kimyasal Mücadele: 1. İlaçlama: Çiçek gözleri kabardığı zaman 2. İlaçlama: Beyaz rozet devresinde 3. İlaçlama: Çiçek taç yaprakları %70-80 arasında dökülünce 4. İlaçlama: 3. ilaçlamadan gün sonra(meyveler fındık büyüklüğünü alınca)

57 KULLANILAN İLAÇLAR Bakır oksiklorid WP 400 g Benomyl WP 60 g
Carbendazim WP g Captan WP 150 g Fenarimol EC ml Maneb WP 300 g Propineb WP 250 g

58 SERT ÇEKİRDEKLİ MEYVELERDE MONİLYA
Hastalık konukçusunun çiçek, çiçek sapı, meyve ve sürgünlerinde belirti oluşturur.

59 Hastalığa yakalanmış çiçeklerin petal yaprakları, dişicik borusu ve erkek organları kahverengileşir ve bu renk değişimi daha sonra tüm çiçeğe yayılır. Nemli havalarda enfekte olmuş kısımlar üzerinde etmenin konidi kitleleri görülür. Hasta çiçekler dal üzerinde kurur ve mumyalaşır.

60

61

62

63

64

65 Belirti meyve kabuğunda oluşan kahverengi bir veya birkaç lekedir
Belirti meyve kabuğunda oluşan kahverengi bir veya birkaç lekedir. Lekelerin etraflarında açık kahverengi bir halka bulunur. Çürüklük meyve etinin içine doğru gelişir, ancak leke çukurlaşmaz. Bu lekeler üzerinde 1-3 gün sonra konidium yastıkları oluşur ve konidiumlar olgunlaşınca uçarlar. Konidium kümeleri yarım küre şeklinde olup yeşilimsi-gri renklidir. Meyve üzerindeki misel kütlesi zamanla meyveyi buruşturur ve tamamen kurutur. Kuruyan meyveler mumyalaşır ve dalda asılı kalırlar. Yurdumuzda kayısılardaki meyve enfeksiyonları önemli değildir

66

67

68

69 KONUKÇULARI Kayısı, Erik, Kiraz, Badem, Vişne, Şeftali

70 MÜCADELESİ Kültürel Önlemler
Hastalığın görüldüğü bahçelerde ağaçlar üzerindeki tüm kuru dallar budanıp yakılmalı, mumyalaşarak ağaç üzerinde kalmış ve yere düşmüş meyveler toplanarak imha edilmelidir.

71 Kimyasal Mücadele 1. İlaçlama: Çiçeklenme başlangıcında ( % çiçekte) 2. İlaçlama :Tam çiçeklenmede ( % çiçekte )

72 KULLANILACAK İLAÇLAR Captan WP 300 g Benomyl WP 60 g
Carbendazim WP g

73 SERT ÇEKİRDEKLİ MEYVA AĞAÇLARINDA BAKTERİYAL KANSER
Çeşitli konukçular üzerindeki belirtileri oldukça değişiktir. Bu da bitki varyetelerinin çok değişik iklim bölgelerinde bulunmasından ileri gelmektedir. Gövde, genç sürgünler, dallar meyve sapları gözler, yapraklar ve meyveler bu patojenden zarar görürler. En çok zarar gövde ve dallar üzerinde olmaktadır. Dış kabuk üzerinde dairesel ve uzunlamasına ıslak lekeler görülür.

74 Yaprak lekeleri küçük ve morumsudur, lekeler etrafında bir hale oluşur
Yaprak lekeleri küçük ve morumsudur, lekeler etrafında bir hale oluşur. Bu lekeler daha ziyade erik ve kaysıda görülür. Erken enfeksiyonlarda yapraklar, saçma ile delinmiş gibidir. Kayısı ve kiraz meyve enfeksiyonu içeri çökmüş siyah lekeler halinde görülür. Bu hastalığa en hassas erik ve kirazdır

75 Lekeler kahverengi ve ekşi kokuludur
Lekeler kahverengi ve ekşi kokuludur. Hastalanan kısımların kaidesinde kanserler meydana gelir.

76

77

78

79

80 MÜCADELESİ Kültürel Önlemler
Sağlam fidan ve temiz aşı kalemlerinin kullanılması kültürel önlemlerin başında gelir. Hassas çeşitlerin dayanıklı çeşitler üzerine aşılanması ve aşı yerinin yerden yüksekte olmasına dikkat edilmelidir. Hassas çeşitlerin kullanılmamasına dikkat edilmelidir

81 Kimyasal Mücadele Sonbaharda yapraklar % 75 oranında dökülünce % 3 lük bordo bulamacı ile birinci, ilkbaharda gözler uyanmadan önce de % 1lik bordo bulamacı ile ikinci ilaçlama uygulanır

82 DAL YANIKLIĞI İnce dallarda ve sürgünlerde kabukta esmer çökük lekeler görülür. Fazla sayıda veya büyük olan lekeler dalın kurumasına yol açarlar. Lekelere tomurcuklarda da rastlanır. Dallarda lekeler kanser görünüşü alırlar. 1-2 yıl geçince zamk meydana geldiği göze çarpar, Yapraklarda sarımtırak lekeler oluşur. Lekeler sonradan kuruyarak delinir. Yapraklar saçma ile delinmiş gibidir.

83

84 Etmeni bakteri olup bir toksin ihtiva eder
Etmeni bakteri olup bir toksin ihtiva eder. Konukçular hassasiyetine göre bu toksinden etkilenirler. Hastalığın yaz ve kış olarak iki devresi mevcuttur. İlkbaharda bulaşmış tomurcuklar açılınca bunlardan hastalıklı yapraklar meydana gelir. Hastalıklı genç dalları, bu mevsimde yeni çıkan yaprakları bulaştırır. Bakteri yazın kabukta gizli olarak kalır, üreyip yayılmaz.

85 Kış devresi sonbaharda başlar
Kış devresi sonbaharda başlar. Hasta yapraklar üzerinden yağmurla, sürgün ve dallara geçer, kışı kabuk üzerinde geçirir. Dala gözlerden, çatlaklardan, yaralardan ve budama yerlerinden girer.

86

87

88 ZİRAİ MÜCADELESİ Kültürel Önlemler: Sağlam fidan, sağlam göz kullanılmalı,sonbaharda ilaçlamadan önce kuru ve fazla hastalıklı dallar kesilip yakılmalıdır. Yasal Önlemler: Dış karantinaya tabi bir hastalık olduğundan böyle hastalıklı fidanların dağıtılmaması ve gerekli karantina tedbirlerin alınması gerekir. Kimyasal Mücadele: Sonbaharda yapraklar dökülmeye başladığında ve ilkbaharda gözler uyanmak üzere iken 2 ilaçlama yapılmalıdır.

89

90 ERİKLERDE CEP HASTALIĞI (Taphrina pruni)

91 Hastalığa yakalanmış meyvelerin şekli ve rengi bozulur, deforme olurlar. Normal büyüklüklerinde değildirler. Uzun, yassı veya normalden çok daha büyüktürler. İçlerinde çekirdek bulunmaz, meyve eti gevrek yapılıdır ve renkleri bozuktur. Renk önceleri sarımsı,

92 zamanla grimsi ve kahverengi olur ve esmerleşerek kurur ve dökülürler
zamanla grimsi ve kahverengi olur ve esmerleşerek kurur ve dökülürler. Hastalığa yakalanmış meyvelerin pazar değeri kalmadığı için hastalık önemlidir. Yurdumuzda özellikle Can eriği ve Papaz eriği yetiştirilen bölgelerde görülmektedir

93

94

95

96 KONUKÇULARI Erik

97 MÜCADELESİ Kültürel Önlemler
Ağaç üzerinde kalan ve yere dökülen hasta meyveler toplanıp yok edilmeli ve kuruyan sürgünler budanarak yakılmalıdır

98 Kimyasal Mücadele 1. İlaçlama: Tomurcuklar kabardığı dönemde,
2. İlaçlama: Çiçek taç yapraklarının % 80 döküldüğü dönemde yapılmalıdır

99 KULLANILAN İLAÇLAR Bakıroksiklorid WP 800 g
Bordo bulamacı sıvı g Captan WP 300 g

100 KAYISI VE ŞEFTALİDE ÇİL HASTALIĞI

101 Yaprak üzerinde oluşan lekeler ilkönce 1 mm çapında, yuvarlak, yağ lekesi görünümünde olup zamanla kenarları kırmızımtrak orta kısımları koyu kahverengine dönüşebilir. Bu lekeli kısımlar sonradan dökülür ve yaprakta delikler oluşur. Bazen birbirine bitişik lekeler birleşip dökülürler ve çapı 1 cm'yi bulan delikler görülür. Etmen yaprak saplarını da enfekte etmektedir.

102

103

104 Meyve üzerindeki lekeler 1-2 mm çapında, yuvarlak ve dağılmış şekildedir.
Ancak bazen, lekelerin birleşerek sıvama şeklinde meyve yüzeyini kapladığı görülür. Lekelerin ortaları koyu, etrafı açık kırmızımsı renktedir, zamanla ortası gri, kirli beyaz, çevresi koyu kırmızı, koyu kahverengi veya siyaha dönüşmektedir. Meyve lekelerindeki kahverengi orta kısım çöküktür

105

106 KONUKÇULARI Kayısı, şeftali, kiraz, vişne, badem, erik ve karayemiştir.

107 MÜCADELESİ Kültürel Önlemler
Sonbaharda hastalıklı tomurcukları bulunduran dallar sağlam kısımdan budanıp, yakılmalıdır.

108 Kimyasal Mücadele 1.İlaçlama: Sonbaharda, yaprak dökümünden hemen sonra, 2. İlaçlama: İlkbaharda çiçek tomurcukları açılmadan önce, (Pembe çiçek tomurcuğu döneminde), 3. İlaçlama: Meyvelerde çanak yaprağı ve erkek organ tablası meyvenin ucuna sıyrılırken yapılmalıdır

109 KULLANILACAK İLAÇLAR Bakır oksiklorid WP 800 g
Bordo bulamacı sıvı 1+2 kg Captan WP 300 g

110 CEVİZ ANTRAKNOZU Hastalığın belirtileri, ağacın yaprakçık, meyve, genç sürgün ve yaprak saplarında görülür. Daha çok bir yaprak ve yaprakçık hastalığı olmasına rağmen, çok hasta meyvelerin perikarpından (yeşil meyve kabuğu), meyve içine de geçen hastalık, meyvelerin depolanması sırasında, diğer fungal etmenlerin de de hücuma geçmesine neden olacak zayıf meyveleri oluşturur, meyveler çabucak çürür.

111 Hastalık, genç yaprakların yaprakçıkları yarı büyüklüğünü geçtikten sonra enfeksiyon yapmakta, penetrasyon noktasının çevresinde, güneşe tutulduğunda veya gözle görülür şekilde renk açılmaları yapmaktadır. Daha sonra bu kısımlar sarımsı bir hale ile çevrilerek, orta kısımlar açık kahverengiden, koyu kahverengine değişen nekrotik dokulara dönüşür.

112 Bu dokular üzerinde de daha sonra etmenin, kirli beyaz miselyum kitlesi üzerlerinde, toplu iğne ucu gibi ve iç içe konsantrik daireler şeklinde dizilmiş aservulusları oluşur ve çıplak gözle kolayca görülebilirler. Aservuluslar, daha çok yaprağın üst yüzeyinde oluşmakla beraber, alt yüzeyde de oluşabilirler. Nekrotik lekeler noktalar halinde yaprakçık yüzeyine dağılarak görülürken, zamanla birleşerek yaprakçığın belirli bir kısmını veya tamamını kaplar.

113 Hastalıklı meyvelerin perikarpları üzerinde de, hastalığın noktalar halinde veya birleşik nekrotik lekeleri ve üzerlerinde de kirlibeyaz miselyum örtüsü üzerinde aservulusları oluşur. Hasta meyvelerin hastalık nekrozlarını taşıyan perikarpları kaldırıldığında, sert kabukları (mezokarp) üzerinde de koyu lekeler görülür ve böyle meyveler depolama sırasında çabucak çürür.

114

115 KONUKÇULARI Ceviz

116 MÜCADELESİ Kültürel önlemler
Primer enfeksiyon kaynağı yere dökülmüş yapraklar sonbaharda toplanıp yakılmalı veya derince gömülmelidir. Üzerinde hastalığın lekeleri ve derince yaraları bulunan, önceki yıllara ait dallar da budanıp uzaklaştırılmalıdır

117 Kimyasal Mücadele 1. ilaçlama: Tomurcukların yeni patlamaya başladığı, yaprakların kedi kulağı olduğu dönemde, 2.ilaçlama: Yapraklardaki, yaprakçıkların yarı büyüklüğünü aldığı dönemde, 3.ilaçlama: Meyvelerin fındık büyüklüğünü aldığı dönemde, ve diğer ilaçlamalar meteorolojik koşullar ve kullanılan fungusitin etki süresi dikkate alınarak yapılmalıdır.

118 KULLANILAN İLAÇLAR Maneb WP g

119 BAĞ KÜLLEMESİ Külleme hastalığı, omcanın tüm yeşil organlarında (yaprak, sap. sürgün, salkım) görülür Uncinula necator külleme hastalığı olarak bilinir ve bağcılık yapılan bütün alanlarda zarar yapan önemli bir fungal hastalıktır. Özellikle step ve kurak iklimdeki bağlarda süratle yayılmakta ve her yıl ortaya çıkmaktadır, eğer gerekli önlemler alınmazsa ciddi zararlara neden olabilir.

120 Yaprakların her iki yüzeyide her yaşta enfeksiyonlara duyarlıdır
Yaprakların her iki yüzeyide her yaşta enfeksiyonlara duyarlıdır. Konukçu dokusu üzerindeki miselyumlar konidioforlar ve konidiler grimsi beyaz tozlu veya pudramsı bir görünüştedir. İlk gelişme döneminde genç yapraklarda hastalık güç farkedilir. Bazen enfekteli yaprakların üst yüzeyinde yağ lekesine benziyen klorotik veya parlak lekeler görülür. Yaprak yaşlandıkça parlaklığını kaybeder, kalınlaşır ve gevrekleşir, kenardan içe doğru kıvrılır.

121

122 Sürgünler yeşilken enfekteli kısımlar siyaha yakın koyu kahverenginde, kışın bu lekeler kırmızımsı kahverengine dönüşmektedir.

123 Salkımda hastalığa erken yakalanan taneler küçük kalır
Salkımda hastalığa erken yakalanan taneler küçük kalır. İrileşebilmiş veya olgunlaşmadan hemen önce yakalanan tanelerin, sapı doğrultusunda çatladığı, görülür. Taneler genelde % 8 oranında şeker ihtiva edinceye kadar, enfeksiyonlara duyarlıdır.

124

125 MÜCADELESİ Kültürel Önlemler:
Bağlarda yapılacak kısa budama, çubuk ve tomurcuklarda kışlayan misel potansiyelinin düşmesine, bitkinin iç kısımlarına kadar iyi bir hava sirkülasyonunun ve güneşlenmenin sağlanmasına kimyasal kontrolün etkinliğinin de artmasına yardımcı olur

126 Kimyasal Mücadele Birinci ilaçlama: Henüz sürgünler cm. uzunlukta olunca, İkinci ilaçlama: Çiçek taç yaprakları döküldüğünde, (Korukların saçma tanesi iriliğini aldığı dönem) Üçüncü ve diğer ilaçlamalar: İkinci ilaçlamadan sonra kullanılan ilacın etki süresi, bölgelerin meteorolojik ve ekolojik koşulları (bağın konumu, yağış durumu, bulutlu, aşırı sıcak dönemler vs.) ve hastalığın gelişme durumu (tanelere alaca düşme dönemine kadar) dikkate alınarak yapılmalıdır. Tanelere tatlı su yürüdüğünde ilaçlamalara son verilmelidir.

127 KULLANILAN İLAÇLAR Carbendazim WP 60 g Dinocap EC 20 cc
Fenarimol EC cc Hexaconazole SC cc Nuarimol EC cc Tebuconazole EC cc

128 BAĞ MİLDİYÖSÜ

129 Mildiyö hastalığı asmanın tüm yeşil kısımlarında görülebilir
Mildiyö hastalığı asmanın tüm yeşil kısımlarında görülebilir. Henüz sürgünler 25 cm iken hastalık görülmeye başlar. Yaprakların üst yüzeyinde tipik yağ lekeleri meydana gelir

130 Alt yüzlerinde ise beyaz bir misel örtüsü vardır

131 Bu yağ lekesi görülen kısımlar sarımtrak renklidir, lekeler büyüdükçe ortaları kızarır ve dökülür. Enfekteli yapraklar, dane enfeksiyonları açısından önemli inokulum kaynağıdır. Ayrıca fungusun kışı geçirmesi bakımından da önemlidir.

132

133 Taneler küçük iken çok duyarlıdır, fungus sporulasyonu ile kaplandıklarında grimsi bir renktedirler . Taneler olgunlaştığında daha az duyarlıdırlar. Enfekteli taneler, beyaz çeşitlerde mat grimsi-yeşil, siyah çeşitlerde pembemsi kırmızıya döner.

134

135

136

137 MÜCADELESİ Kültürel Önlemler
Enfekteli sürgünler dipten kesilip uzaklaştırılmalıdır. Asmaların altı temiz tutulmalı (yere düşen enfekteli yapraklar, yabancıotlar olmamalı), lüzumundan fazla sulanmamalıdır

138 Kimyasal Mücadele Tahmin ve uyarı sisteminin uygulanmadığı yörelerde mücadeleye hastalık görülmeden önce başlanmalıdır. 1. ilaçlama: Sürgünler cm. uzunlukta olunca, 2. ve daha sonraki ilaçlamalar: Birinci ilaçlamadan sonra kullanılan ilacın etki süresi dikkate alınmalıdır. Kullanılan ilacın etki süresi bitiminde, bölgenin günlük sıcaklık ve yağış ortalamaları, nisbi nem, çiğ gibi meteorolojik faktörler dikkate alınarak, hastalığın enfeksiyonu için uygun koşullar oluştuğunda ilaçlamalar yapılmalıdır.Hastalığın enfeksiyonu için uygun koşullar ortadan kalktığında ilaçlamalara son verilmelidir. Tahmin ve uyarı istasyonlarının bulunduğu yörelerde ise ilaçlamalar için yapılacak anonslar dikkate alınmalıdır.

139 KULLANILACAK İLAÇLAR Bakır oksiklorid WP 400 g
Bordo bulamacı sıvı g (1. ilaçlama) g (2. ilaçlama) g (3. ilaçlama)

140 BAĞDA KURŞUNİ KÜF

141 Hastalık, elverişli koşullarda bitkinin tüm yeşil kısımlarında görülebilirse de daha sık olarak salkım ve tanelerde zarar yapar. Tanelerde önce 3-5 mm çapında yuvarlak, pembemsi, kızıla yakın lekeler halinde görülür. Leke büyüdükçe rengi de koyulaşır. Leke tane üzerinde homojen bir şekilde büyür. Parmakla bastırıldığında hastalıklı kabuk etli kısmından kolayca ayrılır. Hastalık ilerledikçe salkım ve taneler gri renkte bir küf tabakasıyla kaplanır.

142 Taneler çatlar, çok ileri devrede buruşur ve meşinleşmiş gibi bir hal alırlar. Hastalık, olgunlaşmış salkımlarda direkt olarak mahsul kaybına neden olmaktadır. Hava şartları fungusun gelişmesine uygun gittiği yıllarda önemli ölçüde mahsul kaybı olabilmektedir. Hastalık, özellikle Marmara Bölgesinde geç hasat edilen üzüm çeşitlerinde yaygınlık göstermektedir.

143

144

145 KONUKÇULARI Fungusun çok geniş bir konukçu topluluğu mevcuttur. Asma, Süs bitkileri meyveler, sebzeler, endüstri bitkileri, çeşitli orman ağaçları, makiler, çalılar ve hayvan yemi olarak kullanılan bitkilerde saptanmıştır.

146 MÜCADELESİ Kültürel Önlemler
Hastalıkla mücadelede kültürel önlemler çok önemli bir yer tutar. Hatta kimyasal mücadele kadar önemlidir. a) Asmalarda güneşlenme ve havalanmayı temin etmek için iyi bir yaprak ve dal seyreltmesi yapılmalıdır. b) Özellikle hasat dönemi sonbahara kalan bu nedenle yağışlardan etkilenen bağlarda asmaların üzeri polietilen örtülerle örtülerek, dört köşesinden iplerle yere çakılan kazıklara bağlanmalıdır, ayrıca üzümler sonbaharda fazla geciktirilmeden hasat edilmeli S02 gazı ile fümige edilerek soğuk hava depolarına yerleştirilmelidir. c) Asmalar üzümlerin olgunluk mevsiminde fazla sulanmamalıdır ve fazla çiftlik gübresinden ve aşırı azotlu gübrelemeden kaçınılmalıdır.

147 Kimyasal Mücadele Hastalıkla mücadeleye üzümlerin olgunlaşma başlangıcından hemen önce başlanmalı, diğer ilaçlamalar kullanılan fungusitin etki süresi dikkate alınarak yapılmalıdır. Son ilaçlama, hasat zamanı ve ilacın etki süresi gözönüne alınarak yapılmalıdır

148 KULLANILACAK İLAÇLAR Dichlofluanid WP 200 g Iprodione WP 75 g
Vinclozolin WP/DF g Imazalil EC cc

149 BAĞDA ÖLÜ KOL Başta sürgünler olmak üzere, yapraklar, yaprak sapları, salkım ve salkım sapları, taneler hastalığa yakalanabilir Ülkemizde hastalık daha ziyade sürgünlerde kendini göstermektedir.

150 Sürgünün dipten itibaren üçüncü veya beşinci gözüne kadar olan kısımda, lekeler ve çatlamalar görülür. Önce ortaları koyu siyah lekeler meydana gelir. Daha sonra bu lekeler birleşir, gayrimuntazam siyah çatlak ve yaraları oluştururlar. Yaralar çok derin olup odun dokusunu dahi çatlatabilir.

151

152

153 MÜCADELESİ Kültürel Önlemler
Asmalarda budama zamanında yapılmalı ve hasta sürgünler dipten kesilmelidir. Budama artıkları kesinlikle bağın altında bırakılmamalı, uzaklaştırılıp yakılmalıdır. Budamada temiz aletler kullanılmalıdır

154 Kimyasal Mücadele Kış ilaçlaması: Budamadan sonra gözler uyanmadan hemen önce, Yaz ilaçlaması: 1. İlaçlama: Sürgünler cm, 2.İlaçlama: Sürgünler cm, 3.İlaçlama: Sürgünler cm.'yi bulduğu devrede yapılmalıdır.

155 KULLANILACAK İLAÇLAR Bordo bulamacı sıvı 2-4 kg Captan WP 250 g
Mancozeb WP 200 g Maneb WP 200 g Petrol yağı+DNOC EC cc Propineb WP 200 g

156


"ŞEFTALİ YAPRAK KIVIRCIKLIĞI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları