Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I"— Sunum transkripti:

1 Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I
Bölüm – 3

2 Bölüm - 3 Osmanlı Devleti’nin Yıkılışı ve Türk İnkılâbını Hazırlayan Şartlara Genel Bakış Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlayan Türk İnkılabının öneminin iyi anlaşılabilmesi için Osmanlı Devleti’nin gerileme ve yıkılma sürecinin iyi kavranması gerekmektedir. Bu nedenle Osmanlı Devleti’nin yıkılışa doğru nasıl gittiğini,bu kötü gidişi durdurmak için ne gibi çarelere başvurduğunu, içeride bir kısım engellerle boğuşurken dışarıya karşı ne gibi mücadeleler verdiğini ve sonuç olarak Avrupalıların tabiriyle bir türlü iyileşemeyen hasta adamın sonu üzerinde duracağız. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

3 3. Osmanlı Devleti’nin Yıkılışı ve Türk İnkılâbını Hazırlayan Şartlara Genel Bakış
İç Nedenler: - Osmanlı Devleti’nin Siyasi ve Sosyal Yapısı ve Bu Yapının Bozulması - Osmanlı Devleti’nde Yenilik Hareketleri ve Bu Çabaların Başarısızlığa Uğraması - Tanzimat’tan Önceki Yenileşme Hareketleri - Tanzimat Dönemi Yenileşme Hareketleri Dış Nedenler: - Batıda Coğrafi Keşifler,Rönesans ve Reform Hareketleri ve Bunların Osmanlı Devleti’ne Yansımaları - Kapitülasyonlar ve Osmanlı Devleti’ne Etkileri - Sanayi İnkılâbı ve Osmanlı Devleti’ne Etkileri - Fransız Devrimi ve Osmanlı Devleti’ne Etkileri -Osmanlı Devleti’nin Jeopolitik Durumu -Osmanlı İmparatorluğu’nun Jeopolitik Durumu Nedeniyle Maruz Kaldığı Tehditler Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

4 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nin Siyasi ve Sosyal Yapısı ve Bu Yapının Bozulması: Osmanlı Devleti XIII. Yüzyılın sonlarında ve XIV. Yüzyılın başlarında Anadolu Selçuklu Devleti’nin uç beyliğinden ortaya çıkan bir Türk-İslam Devletidir. Doğu- Batı ticaret yollarının kesiştiği bir bölge olan Anadolu ve Balkanlar, onu çok çeşitli medeniyet ve kültürle yüz yüze getirmiştir. Doğu devlet geleneğinden olan güçlü ve sürekli bir ordu, adalet ilkesi ve hoşgörülü bir din anlayışı Osmanlı Devleti’nin temel özellikleriydi. Gaza anlayışı çerçevesinde başlayan Osmanlı fetih hareketleri sayesinde devletin sınırları kısa bir süre içinde bir taraftan Anadolu’dan Rumeli’ye, Balkanlar’a ve Viyana’ya kadar Avrupa içlerine uzanmış diğer yandan Mısır, Bağdat, Tunus, Kudüs ve Fas gibi Kuzey Afrika ve Orta Doğuya uzanmıştır. Ayrıca Adriyatik kıyılarından Kızıldeniz’e, Hazar denizinden Hint okyanusuna kadar bir coğrafyayı da içine alan Osmanlı Devleti dil, din, ırk, tarih ve gelenek yönünden çok farklı toplumlarla bir arada barış içinde yaşamıştır. Mekan ve insan faktörüyle büyüyen bir devlet olmasının yanında yönetim anlayışı onu büyük bir devlet yapmıştır. Osmanlı Devleti Osmanlı hanedanın soyundan gelen erkek bireyler tarafından idare edilmiştir. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

5 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nin Siyasi ve Sosyal Yapısı ve Bu Yapının Bozulması: Padişah çocukları sarayda iyi bir eğitim aldıktan sonra sancak idaresiyle görevlendirilmiştir. Buradan kazanılan yönetim tecrübesi ve savaşlara katılmanın verdiği yetenekler sayesinde Osmanlı padişahı iyi bir yönetici olmuştur.Tahta kimin oturacağı kesin çizgilerle belirlenmemiştir.Osmanlı devleti teokratik temelli monarşik bir devletti. Devlet ve toplum düzeni üzerinde şeriatın büyük etkisi vardı. Osmanlı padişahının ülkeyi tanrı adına yönettiğine inanılırdı. Bu yüzden padişahın egemenliğini kısıtlayan tek şey şeriattı. Padişahtan sonra yönetimden sorumlu ve yetkili olan olan kişi sadrazamdı. Devlet işleri “Divan-ı Hümayun” adı verilen bir mecliste görüşülürdü. Alınan kararların dine uygun olup olmadığına ilişkin fetva makamı şeyhülislamlıktı. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

6 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nin Siyasi ve Sosyal Yapısı ve Bu Yapının Bozulması: Osmanlı Devleti topraklarını miri, vakıf ve mülk olmak üzere üç kısma ayırmıştı. Miri arazileri tımar, zeamet ve has olmak üzere küçük parçalara ayırıp belirli bir vergi geliri karşılığında köylülere dağıtıyordu. Köylüler verilen toprağı terk edemez ve işlemekle sorumluydu. Osmanlı Devleti devletçi bir ekonomik politika anlayışıyla hareket etmiş ve yalnızca ordunun ihtiyaçlarını giderecek kadar bir sanayi üretim benimsemiştir. İç gümrük uygulaması iç ticareti engellerken dışarıya dönük bir ihracat da yapılmamıştır. Yabancılara verilen ticari ayrıcalıklar onların Osmanlı ülkesinde rahat ticaret faaliyetlerinde bulunmalarını sağlamıştır. Bu durum içeride yerli bir tüccar veya burjuva kesiminin ortaya çıkmasını engellemiştir. Bu yüzden devletin gelir kaynakları topraktan, savaşta elde edilen ganimetlerden ve az da olsa ticaretten alınan vergilerle sağlanmıştır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

7 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nin Siyasi ve Sosyal Yapısı ve Bu Yapının Bozulması: Devşirme sistemiyle toplanan gayr-i Müslim çocuklar hem Müslüman aileler hem de saraydaki eğitimden geçtikten sonra Osmanlı Devletinin ilk daimi ordusu olan yeniçeri ocağında toplanırdı. Bu çocuklardan yetenekli olanları askerlik dışında devletin diğer büyük görevlerine yükselebilirdi. Ayrıca tımarlı sipahi sistemi ile kendine tımar verilen kişi devlete asker temin ediyordu. Osmanlı devleti idari bakımdan eyalet, sancak, kaza ve köy biçiminde bir taksime tabi tutulmuştur. Beylerbeyi eyaletlerin başında, sancak beyi de sancakların başında bulunmuştur. Bu yönetim merkezlerinde askeri kesim yürütme işlerine, kadılarda yargı işlerine bakmıştır. Osmanlı’da eğitimin temeli Selçuklu medreseleri olmuştur. Devlet bu kurumları geliştirip büyüterek eğitim işlerini devam ettirmiştir. Buralarda yetişen kimseler eğitim ve yargı alanında istihdam edilmiştir. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

8 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nin Siyasi ve Sosyal Yapısı ve Bu Yapının Bozulması: Çağdaşlarıyla kıyaslandığında büyük ve köklü bir devlet olan Osmanlı Devleti bu parlak günlerini XVII. Yüzyılda başlayan bir gerilemeye bırakmıştır. Bu kötü durumun önemli bulduğumuz nedenlerinden siyasi olanı devleti yönetecek kişinin kesin çizgilerle ve değişen yönetim anlayışı çerçevesinde belirlenmemiş olmasıdır. Bu durum devlet adamlarını birbirine düşürerek taht ve makam kavgalarıyla istikrarı zedelemiştir. Sosyal açıdan bakıldığında devletin şekillendirdiği kesimler birbirine karışmıştır. Bu da toplumsal düzen ve ahengi yok etmiştir. Üreten bir toplum değil tüketen bir toplum olarak israf artmıştır. Toplumun devlete ve değerlere olan bağlılığı kalmamıştır. Ekonomik anlamda düşünüldüğünde bozulan toprak rejimi ve bunun sonucunda ortaya çıkan toprak ağaları, ticari ve sanayi geri kalmışlıkla birlikte girişimci bir kesimin oluşmaması ve uzayıp giden sonuçsuz savaş masrafları devletin maddi gücünü azaltarak borçlanmasına neden olmuştur. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

9 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nin Siyasi ve Sosyal Yapısı ve Bu Yapının Bozulması: Eğitimde çağa ayak uyduramayan Osmanlı Devleti insan kalitesi ve teknoloji yönünden gerilemiştir. Mevcut eğitim kurumları da modernize edilmemiştir. Öte yandan misyonerlerin açtığı eğitim kurumlarında devlet ve millet aleyhinde yetiştirilen kişiler ülkenin her yerinde azınlık durumunda bulunan milletlerin ayaklanmalarında öncü rol üstlenmişlerdir. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

10 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nde Yenilik Hareketleri ve Bu Çabaların Başarısızlığa Uğraması Tanzimat’tan Önceki Yenileşme Hareketleri: XVIII. Yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı Devleti planlı ve programlı bir yenileşme hareketine girişmemiştir. Bazı devlet adamlarının kişisel raporları doğrultusunda ufak tefek de olsa bir takım girişimlerde bulunulmuştur. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

11 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nde Yenilik Hareketleri ve Bu Çabaların Başarısızlığa Uğraması Tanzimat’tan Önceki Yenileşme Hareketleri: Bu yeniliklerin çoğunluğunu askeri alanda yapılanlar oluşturmuştur. XVIII. Yüzyılın en önemli yeniliklerinden başında matbaanın Sait Efendi ve İbrahim Müteferrika tarafından 1727'de İstanbul'da kurulması gelir. Matbaada basılan ilk eser Vankulu Lügatı'dır. Dini kitaplar dışında eserlerin basılması artmıştır. I. Mahmut döneminde ( ) Humbaracı Ahmet adını alarak Müslüman olan Fransız Comte de Bonneval’e “humbaracı ocağı” kurdurulmuş ve 1731 yılında da ordunun teknik eleman ihtiyacını karşılamak üzere “hendesehane” açılmıştır tarihinde Çeşme’de Osmanlı donanmasının Ruslar tarafından yok edilmesi üzerine Baron de Tott’ün öncülüğünde “Mühendishane-i Bahr-i Hümayun” adı altında bir okul açılmıştır (1773). Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

12 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nde Yenilik Hareketleri ve Bu Çabaların Başarısızlığa Uğraması Tanzimat’tan Önceki Yenileşme Hareketleri: Ayrıca 1774 yılında İstanbul’da “Sürat Topçuları” adıyla bir birlik oluşturularak top dökümhaneleri inşa edilmiştir. Askeri alanda yapılan bu yenilikler yeterli olmamıştır. Sonuç olarak devlet, yenileşme konusunu III. Selim dönemine ( ) kadar yeterince ciddiye almamıştır. Padişah III.Selim’in yapmaya çalıştığı reformları diğerlerinden ayıran nokta onların devletin kurumlarına ve ileri gelen devlet adamlarına mal edilmesiydi. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

13 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nde Yenilik Hareketleri ve Bu Çabaların Başarısızlığa Uğraması Tanzimat’tan Önceki Yenileşme Hareketleri: Nitekim sıklıkla topladığı kalabalık meşveret meclisleriyle “Nizam-ı Cedid” adı verilen yeni düzenlemelerin ortaya çıkması temin edilmişti. Bu dönemin en önemli gelişmelerinden birisi Nizam-ı Cedid adıyla kurulan yeni ordunun subay ihtiyacını karşılamak için “Mühendishane-i Berr-i Hümayun”’un kurulmasıydı(1793). Avrupa’da daimi ikamet elçiliklerinin kuruluşu bir diğer önemli gelişmedir. Bu bağlamda 1793 senesinde Yusuf Agah Efendi İngiltere büyükelçiliğine gitmiştir yılında Seyyid Ali Efendi Paris büyükelçisi olmuştur. Bunların dışında Viyana ve Berlin’e de elçiler gönderilmiştir. Böylece Avrupalı devletler ve dış kamuoyu hakkında Osmanlı devletine bilgi akışı sağlanmıştır. Buna göre de bir dış politika izlenmeye çalışılmıştır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

14 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nde Yenilik Hareketleri ve Bu Çabaların Başarısızlığa Uğraması Tanzimat’tan Önceki Yenileşme Hareketleri: Tanzimat döneminden önce yenileşme hareketlerine ciddi bir şekilde devam eden diğer padişah II.Mahmut’tur ( ). Onun en önemli icraatı 1826'da Yeniçeri Ocağının kaldırılarak (Vakayı Hayriye Olayı) yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusunun kurulması olmuştur. Yeni kurulan Asakir-i Mansure-i Muhammediye ordusu tümen, tabur, bölük gibi birliklere ayrıldı. Eğitimi için Prusya'dan subaylar getirildi. Avrupa'ya subaylar gönderildi. Ayanların nüfuzu kırılmaya çalışılarak merkezi yönetim güçlendirilmeye çalışıldı. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

15 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nde Yenilik Hareketleri ve Bu Çabaların Başarısızlığa Uğraması Tanzimat’tan Önceki Yenileşme Hareketleri: Eğitim alanında önemli reformlar yapılmaya çalışıldı. Harbiye ve Tıbbiye gibi yüksek okullara daha iyi öğrenci yetiştirmek için ortaöğretim kurumları (rüştiye) açılmaya başlandı. İlk kez bu dönemde yurt dışına öğrenci gönderilmeye başlandı. Fransızca eğitim veren okullarla birlikte Batı düşünce sistemi ülkeye girmeye başladı. Nüfus sayımı ve mülk yazımı gerçekleştirildi. Takvim-i Vekayi adlı resmi gazete 1831 yılında çıkmaya başladı. Yönetim Batı tarzında bakanlıklara bölündü. Memurlar Avrupai tarzda giyinmeye başladı. Meclis- i Valayı Ahkamı Adliye kurularak yeni düzenlemelerin yapılması için gerekli yasaları hazırlamakla görevlendirildi. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

16 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nde Yenilik Hareketleri ve Bu Çabaların Başarısızlığa Uğraması Tanzimat Dönemi Yenileşme Hareketleri Tanzimat Dönemi 3 Kasım 1839 da Mustafa Reşit Paşa’nın Gülhane Park’ında ilan ettiği hatt-ı hümayun ile başlamış ve 23 Aralık 1876 da Kanun-u Esasinin ilanına kadar sürmüştür. Tanzimat Fermanı Osmanlı Devlet hayatının her alanına yenilikler getirmiştir. Tanzimatçı ekip bu yeni reform programıyla yasalara bağlı, istikrarlı ve çağdaş bir devlet modeli oluşturmayı hedeflemiştir. Fermanda yapılan en temel vurgu can, mal, namus ve mülkiyet güvencesinin temin edileceğiydi. Buna göre herkes kanunlar önünde eşit sayılacak, vergi ve askerlik işlemleri düzenlenecek ve müsadere kalkacaktı. Şer’i yasaların yetersiz kaldığı durumlarda Batıdan yasalar alınmıştır. Örneğin 1840 senesinde Fransız Ceza Yasası, 1860’da da Ticaret Hukuku devlet tarafından kanunlar içine sokulmuştur. Bu yasaları uygulamak içinde Nizamiye Mahkemelerinin kurulduğunu görüyoruz. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

17 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nde Yenilik Hareketleri ve Bu Çabaların Başarısızlığa Uğraması -Tanzimat Dönemi Yenileşme Hareketleri Islahat Fermanı, Kırım Harbinin son yıllarında hazırlanarak 28 Şubat 1856’da Bâb-ı Âlî’de bütün bakanlar, yüksek memurlar, şeyhülislâm, patrikler, hahambaşı ve cemaat ileri gelenleri önünde okunarak ilân edildi. Bu fermanın hazırlanmasında Kırım Savaşı’nda Ruslara karşı Osmanlı Devletine yardım eden İngiltere, Fransa ve Avusturya’nın baskıları olmuştur. Bu devletler daha önce padişah Abdülmecit döneminde uygulamaya konulan Tanzimat fermanını yetersiz görmüşler ve padişah Abdülmecit bu yeni fermanı ilan etmek zorunda kalmıştır. Ayrıca bu ferman Osmanlı anayasal faaliyetleri içinde çok nemli bir adım niteliğinde olmuştur. Fermanın öne çıkan maddelerinden birisi gayr-i Müslim olan tebaaya da devlet memuru olabilme imkanı tanınmasıydı. Bunun dışında yabancılara mülk satışı ve vergide eşitlik sağlanıyordu. Meclislerde gayri Müslimlere temsiliyet hakkı verilmesi bir diğer önemli gelişmeydi. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

18 İç Nedenler Osmanlı Devleti’nde Yenilik Hareketleri ve Bu Çabaların Başarısızlığa Uğraması Tanzimat Dönemi Yenileşme Hareketleri Bu yeni düzenin daha kolay uygulanabilmesi ve yeni kuşaklara öğretilmesi eğitimle temin edilecekti. Bu kapsamda ilk olarak Meclis-i Maarif-i Umumiye kurulmuş ve Rüşdiye, İdadiye, Kız Sanat ve Kız Öğretmen okulları açılmaya başlanmıştır. 1868’de açılan Galatasaray Sultanisi ile çeşitli milletlerin çocuklarına Osmanlılık bilinci verilmeye çalışılmıştır. Eğitim müfredatını Batılı anlamda düzenlemekle sorumlu bir Encümen-i Daniş heyeti oluşturulmuştur. Bu dönemde başını Namık Kemal, Ali Suavi ve Ziya Paşaların çektiği, 1865 de kurulan Yeni Osmanlılar cemiyeti mutlak monarşiye karşı parlamentoya dayalı meşruti bir sistemi savunmuştur. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

19 Dış Nedenler Batıda Coğrafi Keşifler,Rönesans ve Reform Hareketleri ve Bunların Osmanlı Devleti’ne Yansımaları Batı dünyası Rönesans ve reform hareketlerinin etkisiyle kilisenin ve dogmatik inancın baskısından ve hakimiyetinden kurtulmuştur. Bilimsel araştırma ve yorumlama teknikleri benimsenerek insanı ve eşyayı anlatmada deney ve gözleme yer verilmiştir. Bu sayede Batı Doğu’nun üstünlüğüne karşı koymaya başlamıştır. Önemli ticaret yolları üzerindeki kontrolü ele geçirmiştir. Gemi yapım tekniğinde sağlanan ilerlemeler sonucunda okyanusların büyük dalgalarına dayanabilecek gemiler inşa edildi. Pusulanın geliştirilmesi de açık denizlerde seyahati kolaylaştırmıştı. Dünyanın şekli ve haritaların yeniden çizilmesi konusundaki gelişmeler Batıya Hindistan’a ulaşmanın yolunu açmıştı. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

20 Dış Nedenler Batıda Coğrafi Keşifler,Rönesans ve Reform Hareketleri ve Bunların Osmanlı Devleti’ne Yansımaları Bu bağlamda yenilenen ticaret yolları Osmanlı Devleti’ni ekonomik bakımdan büyük ölçüde zarara uğratmıştır. Canlı Akdeniz ticareti durgunluğa girmiş ve vergi gelirlerinde ciddi azalmalar olmuştur. XIX. Yüzyılda buharlı gemilerin icadı bu durumu daha da kötüleştirmiştir. Öte yandan Amerika’nın keşfi ve buradaki gümüşlerin Avrupa’ya akışı Osmanlı para düzenini bozan en önemli nedenler arasındadır. Avrupalı tüccarların Osmanlının ürettiği hammaddeyi bol para vererek alması gümüşün değerini önemli ölçüde kaybettirmiştir. Bu nedenle ülkede enflasyon ortaya çıkmış, altın fiyatları yükselmiş ve sanayinin gelişmesi güçleşmiştir. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

21 Dış Nedenler Kapitülasyonlar ve Osmanlı Devleti’ne Etkileri
Yabancı uyruklu kimselere oturdukları ve iş yaptıkları ülkede o ülkenin vatandaşlarına tanınmayan her türlü ekonomik, kültürel, adli ve mali ayrıcalıklara kapitülasyon denmektedir. Osmanlı Devleti’nde bunun ilk örneği 1535 tarihinde Fransızlara verilen ticari ayrıcalıklardır. Bu düzenlemeye göre Fransız tüccar on yıl vergiden muaf tutulmuştur. Yalnızca mallar üzerinden % 3 gümrük alınması kararlaştırılmıştır. Hukuksal açıdan ticari sorunların çıkması durumunda her iki taraf Fransız ise mesele Fransız konsolosluğunda çözülecekti. Bir tarafın Osmanlı olması durumunda konu Osmanlı mahkemelerinde bir Fransız görevlinin gözetiminde karara bağlanacaktı. Kanuni Sultan Süleyman döneminde başlatılan bu imtiyazlar sonraki dönemlerde de genişletilerek devam ettirilmiş ve I Mahmut ile XV. Louis arasında 1740’da imzalanan anlaşma ile sürekli hale getirilmiştir. Bu imtiyazlar Batıya katkı sağlarken Osmanlı Devletine zarar vermiştir. Özellikle batıdaki teknolojik gelişmeler ve sanayi devrimi sonrası artan üretim Osmanlı ülkesini bir pazar haline getirmiştir. İthal edilen ucuz mallar ülke ekonomisine ve üretimine ciddi darbe indirmiştir. Kapitülasyonlara son vermek isteyen devlet büyük tepkilere maruz kalmış ve sonuç olarak Lozan Antlaşması ile bu ayrıcalıklar kaldırılmıştır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

22 Dış Nedenler Sanayi İnkılâbı ve Osmanlı Devleti’ne Etkileri
XVIII. Yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde Avrupa’da büyük bir değişim söz konusuydu. Artık buhar gücü makinelerde kullanılmaya başlanmış, insan gücü ve tek işçi ile çalışan küçük dükkanlar büyük işletmelere dönüşmüş ve üretimde iş bölümü uygulanmaya başlanmıştır. Üretim pazar için ve sürekli hale getirildi. Sermaye büyüdü. Ucuz ve bol üretim dünya ticaret dengesini değiştirdi. Avrupa yeni pazarlara ve hammadde artırımına ihtiyaç duyar hale geldi. Öte yandan Osmanlı devleti kapitülasyonlardan kurtulmaya çalışırken Avrupalı Devletlerin daha da artan ekonomik baskılarıyla karşılaşmıştır. Devletin uygulamaya çalıştığı ticari yasaklardan, gümrüklerden, tekelden ve iç gümrüklerden şikayetler artmıştır senesinde imzalanan Balta limanı anlaşmasıyla ilk olarak İngilizler bu sorunlardan kurtulmuş ve sonra diğer Batılı devletlerde aynı hakları elde etmişlerdir. Böylece devlet yarı sömürge haline sokulmuş, yerli sanayi perişan edilmiştir. Borç alımına başvuran devlet borçlarını geri ödeyemeyince iflas ettiğini ilan etmiştir. 1881’de kurulan “Düyun-u Umumiye” idaresi altında devletin gelirlerinin büyük bir kısmı borçlarına tahsis edilmiştir. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

23 Dış Nedenler Fransız Devrimi ve Osmanlı Devleti’ne Etkileri
Avrupa'da Rönesans ve Reform hareketlerinin tetiklediği insanın özgür düşünme hayali, Fransız ihtilali ile hayata geçecekti. Avrupalı aydınlar özgürlüğün bütün insanların hakkı olmasını, aklın ve deneyin temel alınmasını ve o güne kadar yaşadıkları dünya görüşü ve devlet yönetiminin değişmesini istiyorlardı. Devlet ve toplumsal düzenin tanrısal bir özellik taşımadığına inanan aydınlar mutlakıyetçi devlet yapısının terkini ve yasalar önünde insanların eşitliğini savunmuşlardı. Ekonomik anlamda da liberal politikalar benimsenmişti. Bu yeni durum sosyal olayların çıkmasına neden olmuştur. Böylece Fransa’da büyük bir devrim gerçekleşti. İhtilal neticesinde Fransa’nın düzeni yukarda anlattığımız gibi aydınların isteği doğrultusunda değişmiş ve oradan bütün Avrupa’ya, dünyaya yayılmıştır. Bu yeni düzenin temel yapısı Anayasaların yapılması, devletin laikleşmesi ve ulus devletlerin ortaya çıkmasıydı. Bu yeni kavramlar özellikle çok uluslu devletler için büyük sorun olmuştur. Osmanlı Devletini parçalanmaya götüren bu milliyet isyanlarıydı. Sırplar, Rumlar, Bulgarlar, Romenler ve diğerleri devlete isyan etti. Bu parçalanmalar Osmanlıyı ekonomik ve siyasal anlamda çok zor durumda bırakmıştır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

24 Dış Nedenler Osmanlı Devleti’nin Jeopolitik Durumu
Jeopolitiğin Anlam Ve Önemi Bir devletin coğrafi etkenleri esas alarak dış politika belirlemesine denilir. Daha geniş anlamda ise coğrafya, ekonomi, sosyal, siyasal ve stratejik faktörlerin bir devletin dış politikasına etkilerinin incelenmesidir. Siyasal politikaların belirlenmesinde üç teori belirlenmiştir. A- Hakimiyet Teorisi: Bu teoriye göre deniz yollarını kontrol eden dünya egemenliğini elinde tutar. B- Kara Hakimiyet Teorisi: Karalara egemen olan dünya egemenliğini ele geçirir. Çünkü dünyanın üçte biri karadır. Bu yüzden Volga nehri’nden başlayıp Orta Asya’yı ve Sibirya’yı öncelikle kontrol altına almak şarttır. C- Hava Hakimiyet Teorisi: Bu teoride de egemenlik hareket serbestliğine ve gelişen yeni teknolojiye daha kolay ayak uydurabilecek hava gücüne bağlıdır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

25 Dış Nedenler Osmanlı Devleti’nin Jeopolitik Durumu
Jeopolitiğin Unsurları A- Değişmeyen Unsurlar: 1-Ülkelerin siyasi sınırları. 2-Ada, kıta, kenar, kıta iç devleti olma durumu. 3- Toprak, coğrafi bütünlük, saha, fiziki yapı. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

26 Dış Nedenler Osmanlı İmparatorluğu’nun Jeopolitik Durumu Nedeniyle Maruz Kaldığı Tehditler Fransa’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki İstekleri XVI. yüzyılda başlayan iyi ilişkiler XIX. yüzyılın sonunda Mısır’ın Fransa’yı işgali ile sona ermiştir. Osmanlı Devleti bu süreçten sonra denge politikası izleyerek Avrupalı güçlere karşı tarafsız kalmıştır. Fransızlar 1830 yılında Cezayir’i ve daha sonra da Tunus ile Fas’ı işgal ettiler. Ayrıca Osmanlı Devletine karşı propaganda yapan Jön Türkleri himaye etmiştir. Bu kişiler vasıtasıyla Fransız fikir ve kültürü Osmanlı ülkesine girmiştir. Avusturya’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki İstekleri Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki topraklarına göz diken Avusturya burada yaşayan insanlarla aynı kökten olduğunu ileri sürüyordu. Rusların Balkanlarda yayılma isteği Avusturya’nın işine gelmiyordu. Berlin anlaşması ile Bosna-Hersek’i denetimine alan Avusturya 6 Ekim 1908’de burayı kendine bağladığını ilan etmiştir. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

27 Dış Nedenler Osmanlı İmparatorluğu’nun Jeopolitik Durumu Nedeniyle Maruz Kaldığı Tehditler Rusya’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki İstekleri Rus dış politikasının temelini İstanbul ve Boğazları ele geçirip sıcak denizlere inmek oluşturuyordu. Zira Ruslar sömürgecilik faaliyetlerinde Avrupalı devletlerin gerisinde kalmıştı. Osmanlı Devleti’nin aksine teknoloji ve çağa ayak uydurmada başarılı olmuştu. 1774’te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlı ülkesinde yaşayan Ortodoksların haklarını korumak istemesi Rusların baskısını yoğunlaştırmıştır. Özellikle Pan-Slavist milliyetçilikle Balkanlardaki milletleri Osmanlı’ya karşı ayaklandırmıştır savaşından sonra Doğu Anadolu’da yaşayan Ermeni milletini devlete karşı kışkırtmış ve bu durum günümüzde hala süren Ermeni meselesinin fitili olmuştur. Osmanlı Ruslara karşı diğer Avrupalı güçlerle ittifak ederek karşı koyabilmiştir. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

28 Dış Nedenler Osmanlı İmparatorluğu’nun Jeopolitik Durumu Nedeniyle Maruz Kaldığı Tehditler İngiltere’nin Osmanlı Devleti Üzerindeki İstekleri XIX. yüzyılın en büyük sömürge devleti olan İngiltere’nin sömürgelerinden birisi Hindistan’dı. Osmanlı Devleti jeopolitik konumu nedeniyle Hint ticaret yollarının geçtiği Doğu Akdeniz ve Ortadoğu topraklarını elinde bulunuyordu. Bu durum İngilizlerin işine yarıyordu. Fakat Fransa’nın Mısır’ı işgali ve Rusların sıcak denizlere inme girişimleri İngilizleri bazı önlemler almaya itti. Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü sürekli savunan İngiltere bunun karşılığında Osmanlı pazarını ele geçirdi. Öte yandan Rus savaşının kaybedilmesi üzerine devletin kendi bağımsızlığını koruyamayacağını düşünen İngiltere Mısır ve Kıbrıs’ı işgal etti. Böylece Hint yolunu güvence altına almış oldu. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

29 Dış Nedenler Osmanlı İmparatorluğu’nun Jeopolitik Durumu Nedeniyle Maruz Kaldığı Tehditler İtalya’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki İstekleri Sömürgecilik faaliyetlerinde geç kalan İtalya gözünü Doğu Akdeniz’e çevirerek Trablusgarp’a saldırmış ve sonra da Ege Adalarını elinde tutarak Osmanlı Devletine tavrını göstermiştir. Yunanistan’ın Osmanlı Devleti Üzerindeki İstekleri Osmanlı Devleti’ne karşı isyan ederek bağımsızlığını kazanan ilk Balkan devletidir (1829). Yunanistan’ın temel stratejisi Osmanlı topraklarından pay alarak büyümek olmuştur. Bizans İmparatorluğunu yeniden kurmayı hedefleyerek Batı Anadolu ve Trakya’yı topraklarına katmayı istemiştir. Bunu sağlamak için İtilaf Devletleriyle işbirliği yaparak I. Dünya savaşında Osmanlı Devleti’ne karşı savaşmıştır. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I

30 Dış Nedenler Osmanlı İmparatorluğu’nun Jeopolitik Durumu Nedeniyle Maruz Kaldığı Tehditler Bulgaristan’ın Osmanlı Devleti Üzerindeki İstekleri 5 Ekim 1908’de bağımsızlığını elde eden Bulgaristan Osmanlı Devleti’nden toprak alarak büyüme arzusu içinde olan bir diğer devletti. Bu nedenle başta Ruslar olmak üzere Sırplar, Yunanlılar ve Karadağlıların desteğini de alarak Balkan Savaşı’nı başlattılar. Bu savaş Osmanlı Devleti’nin Avrupa ve Ege’deki varlığına son verdi. Edirne bile II. Balkan Savaşı sonucunda tekrar geri alınabildi. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi - I


"Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları