Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

PSİKOLOJİK TESTLER Ders 7 Personel Seçme & Yerleştirme

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "PSİKOLOJİK TESTLER Ders 7 Personel Seçme & Yerleştirme"— Sunum transkripti:

1 PSİKOLOJİK TESTLER Ders 7 Personel Seçme & Yerleştirme Yrd. Doç. Dr. Meral ELÇİ

2 PSİKOLOJİK TESTLER Tarihi gelişim içinde psikolojik testlerin geliştirilmesi eğitimde ve psikolojide karşılaşılan problemler ve ihtiyaçlar sayesinde sağlanmıştır. Zihince geri olanların saptanması ihtiyacı, zeka testlerinin; sözlü ve yazılı sınavların değerlendirilmesinin sübjektif sonuçlara neden olmasına ilişkin problemler, objektif testlerin; Aynı anda çok sayıdaki kişileri süratle değerlendirmeye olan ihtiyaçlar, grup testlerinin geliştirilmesi için uyarıcı nedenler olmuştur. Davranışları normal olanları normalden sapmış bireylerden ayırt edilmesi, sınıflandırılması, uygun bir tedavi yönteminin kararlaştırılması için gerekli görülen teşhisin konması gibi pratik ihtiyaçlar da kliniklerde davranış testlerinin gelişmesini hızlandırmıştır.

3 Psikolojik Testler İşlevi
Psikolojik testlerin en genel işlevi, “bireyler arasıdaki farkları ya da aynı kişinin farklı zaman ve durumlardaki tepki farklarını” ölçmektir.

4 Testlerin kullanım amaçları ve işlevleri
Seçme işlevi; çeşitli işyerlerinde, devlet kurumlarında, fabrikalarda personel seçiminde, okullarda da öğrenci seçiminde kullanılır. Başvuranlar arasından en uygun olanları seçebilmede kullanılır. Sınıflama; belirli seçeneklerden hangisinin kişi için en uygun olduğuna karar vermektir. Ruh hastasına teşhis koymak/histerik ya da şizofren olduğuna karar vererek bireyi, iki sınıftan birine uygun görmek bir çeşit sınıflamadır. Bir iş yerine başvuran kişilerin test sonuçlarına göre belirli düzeydeki işlere yerleştirilmesi de bir tür sınıflamadır. Sınıflamada, bireyler seçme işleminde olduğu gibi elenmemektedir.

5 Testlerin kullanım amaçları ve işlevleri
3. Uygulanan yöntemlerin etkisini araştırma; psikolojik testler, araştırmada bireyler ve durumlar hakkında bilgi toplama amacıyla kullanılır. Kliniklerde uygulanan psikoterapi ve ilaçla tedavi gibi yöntemlerden hangisinin daha etkili olduğu, bir fabrikada uygulanan eğitim programlarından işçilerin ne kadar yararlandığı psikolojik testler uygulanarak değerlendirilebilir. 4. Bilimsel kavramların ve varsayımların denenmesi; hipotezlerin kontrol edilmesinde kullanılır.

6 Bireyler test sonuçlarına göre değerlendirilirken “klinik ” ve “psikometrik” olmak üzere iki farklı bakış açısı kullanılır KLİNİK PSİKOMETRİK Bu iki yaklaşım arasındaki en temel zıtlık, “standardizasyon” ve “nesnellik” konusundadır ki bu konuya en fazla önemi psikometrik yaklaşımı savunanlar verir.

7 Psikolojik Testlere İlişkin Yaklaşımlar
1 Psikometrik yaklaşımı savunanların temel amacı, değerlendirmeyi objektif yapabilmektir. Bu nedenle, faktör analizi, madde analizi ve test analizi gibi istatistiksel yöntemlerle geliştirilmiş, bilimsel yöntemlerle denenmiş, geçerliliği ve güvenirliliği saptanmış ölçeklere önem vermektedir. Objektif olduğu savunulan bu ölçekler, çoğunlukla çoktan seçmeli sorulardan oluşur. Bu şekilde psikoloğun kişisel ve subjektif yorum yapması engellenmiştir. Uzman kişinin görevi standart koşullar altında verilen yanıtları yazmak ve puanlamaktır.

8 Psikolojik Testlere İlişkin Yaklaşımlar
2 Klinik yaklaşım: Kişiyi bireysel olarak ele alıp anlamaya ve ruhsal dünyasındaki çeşitli süreçlerin dinamik görüntüsünü değerlendirmeye yönelirken, psikometrik yaklaşım, kişiyi benzer kişilerin oluşturduğu grup içindeki diğer kişilerle karşılaştırmaya ağırlık verir. Klinik yaklaşım, sadece ölçeğe verilen yanıtları değil, değerlendirme süreci boyunca her davranışı bir belirti olarak görür. Amaç, incelenen kişinin bütüncül ve gerçek görünümünü ortaya çıkarmaktır. Psikometrik yaklaşımda test uygulanırken, klinik yaklaşımda klinikçi gerekli soruları düşünür, sorar ve hastanın değerlendirilmesinde hangi yöntemlerin uygulanacağına karar verir. Topladığı bilgileri anlamlı bir biçimde birleştirip kişinin bütünlüğü içinde bazı yargılara ulaşır. Böylelikle değerlendirmenin etkinliği kullanılan ölçek sonuçlarına değil, klinikçinin bilgisine, becerisine, deneyimine, sezişine ve aklına bağlı kalır. Bir işe başvuran çok sayıda kişiye uygulanan bir yetenek testini psikometrik yaklaşıma örnek olarak gösterebiliriz. İlgilerin, yeteneklerin, becerilerin, kişilik özelliklerinin, tutumların ölçülmesinde psikometrik yaklaşım daha güvenilir ve geçerli sonuçlar sağlar.

9 TESTLERİN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
Testler yardımıyla yerinde ve doğru kararlar verebilmek, doğru tespitlerde bulunabilmek için sadece uygun testi seçmek yeterli değil aynı zamanda seçtiğimiz bu testin sonuçlarını yorumlamaya çalışırken, bu testlerin görevlerini ne denli iyi yaptığını sorgulamak gerekir. GÜVENİRLİLİK GEÇERLİLİK STANDARDİZASYON DUYARLILIK NORMLAR

10 TESTLERİN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
Güvenirlik (Reliability) Güvenirlik, bir ölçeğin veya ölçüm yönteminin uygulanması sonunda elde edilen sonuçların, aynı ölçek veya ölçümün aynı kişilere, aynı şartlarda, fakat farklı bir zamanda uygulanmasıyla elde edilen sonuçlarla eşdeğerde olmasını ifade eder. Bir başka ifadeyle, yanıtlar arasındaki tutarlılıktır. Eğer test sonuçları kararlı olmaz, test bireye kısa vadede tekrar verildiğinde, birey önce aldığı puana göre çok farklı puanlar alır ve grup içindeki sıralaması ciddi oranda değişirse, birey hakkında alınmış önemli kararlar tartışmalı ve geçersiz bir hal alır. Güvenirlik katsayısı olarak kabul edilen “r” değerleri, test puanlarında yansıyan bireysel farklılıkların ne oranda “gerçek” farklara, ne oranda “şans” ya da “hata” faktörüne bağlı olduğunu gösterir.

11 TESTLERİN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
1. Güvenirlik Güvenirlik katsayısı olan bir testten elde edilen puanlar, %78 oranında gerçek farkları, %22 oranında da hatayı yansıtır. Ancak psikolojik testler, hiçbir zaman tam anlamıyla güvenilir değildir. Fakat iyi olanları (örn: iyi bir zeka testi) 0.90 dolaylarında korelasyon katsayıları verir. Testlerin tümü, özellikle kişilik testleri, böyle bir yüksek güvenirliğe erişemezler. Bu nedenle, bu testlere dayanılarak yapılan yordamaların, dolayısıyla verilen kararların bir ölçüde hata içerdiğinin bilincinde olunmak zorundadır.

12 Güvenirliğin üç özelliği:
Duyarlılık: Hatası az olan ölçmedir. Hata azaldıkça ölçme daha duyarlı olur. Tutarlılık: Birden fazla ölçmenin aynı ya da yakın sonucu vermesidir Kararlılık: Bir nitelik aynı araçlarla birden fazla ölçüldüğünde, birbirinden farklı olmayan sonuçlar çıkarsa, ölçme aracı kararlıdır.

13 GÜVENİRLİĞİ ARTTIRMAK İÇİN
Testteki soru sayısını arttırılmalı Açık anlaşılır ve kesin cevaplı sorular sormalı, Test süresi gereğinden kısa veya uzun olmamalı. Ölçme hatalardan arındırılmalı Puanlamanın objektif olmalı Test Yönergesi Standardize edilmeli Isı, aydınlanma, gürültü düzeyi, vs gibi fiziksel şartlar farklılaşmamalı Cevaplarda Tahminler Kullanılamamalı (yanlışlar doğruları götürmeli) Test Yönergesinin Standardize Edilmemesinden Doğan Hatalar Talimatta bir deneğe veya gruba söylenen noktalar (mesela, süre kısıtlaması, cevap verme veya tepki yapma tekniği vb. hususlar) diğer bir deneğe veya gruba örneğin unutulup söylenmezse test sonuçlarının güvenirliği sarsılır. Bunu önlemenin en iyi yolu test veya deney yönergesini (mesela talimat, süre vs. gibi hususlar) standardize bir yazılı metin haline getirmek ve bu metni tüm denek veya gruplara okumaktır. . Cevaplarda Tahminlerin Kullanılabilir Olması Deneklerin doğru bir cevabı vermesi yerine önceden hazırlanmış seçenekler arasından doğru olanı bulması tesadüf veya şans faktörü nedeniyle ölçülen şeyin güvenirliğini şüpheli kılmaktadır. Tahminlerin etkisini, dolayısıyla ölçüm hatalarını azaltmak için alternatif cevapların sayısını arttırmak gerekir. Daha iyisi, mümkün olduğu halde deneğin alternatifler arasından seçmesini değil, doğru cevabı kendisinin vermesini sağlayacak tipteki ölçekleri kullanmaktır. Ayrıca titizlikle düşünülmüş oranlara göre “yanlışın doğruyu götürmesi” yöntemi, şans faktörünü azaltan bir etmendir.

14 Ölçme Hataları ve Güvenirliği Azaltan Faktörler HATA TÜRLERİ
Sistemli Hatalar : Bir ölçmeden diğerine miktarı değişmeyen hatalara denir. Her ölçmede hata payı aynıdır. Örnek: Bir sınavda herkese 10 puan fazla verilmesi, elimizdeki termometrenin devamlı olarak 2 derece ısıyı fazla göstermesi, Tartının her şeyi 50gr fazla tartması

15 Ölçme Hataları ve Güvenirliği Azaltan Faktörler HATA TÜRLERİ
2. Rastlantısal Hatalar Bu tür hatalarda, hataların hangi yönde geleceği belli olmaz. Böyle hatalar genellikle kaynakları iyi bilinmeyen hatalar olup ölçme sonuçlarına gelişigüzel karışırlar. Örnek: Dikkatsizce okunup puanlanan ya da doğru okunduğu halde yanlış kayıt edilen notlar, elimizdeki termometrenin üzerindeki değeri yanlış okumamız, elastikten yapılmış esnek bir mezura Ayrıca, belirli özellikleri ölçülen kişilerde, motivasyonel (çeşitli fizyolojik ve çevresel güdülenme) durumlarından veya bu özelliklerin (ilgiler, tutumlar, kendine güven, çeşitli yetenekler... vb.) doğasından gelen dalgalanmalar dolayısıyla hatalı ölçümler yapıp, ölçülmesi gereken özelliğin gerçek değerini saptayamamakta olasıdır.

16 Ölçme Hataları ve Güvenirliği Azaltan Faktörler HATA TÜRLERİ
3. Sistemli Hatalar: bu hatalar her bir ölçme için yordanabilir niteliktedir. Sistemlidir fakat bütün ölçümler için sabit değildir. Örnek: tartının 1 kilograma kadar olan tartmalarda değil de 1 kilogramı aşan tartmalarda tarttığı nesneyi 50 gr. Fazla tartması Ayrıca, belirli özellikleri ölçülen kişilerde, motivasyonel (çeşitli fizyolojik ve çevresel güdülenme) durumlarından veya bu özelliklerin (ilgiler, tutumlar, kendine güven, çeşitli yetenekler... vb.) doğasından gelen dalgalanmalar dolayısıyla hatalı ölçümler yapıp, ölçülmesi gereken özelliğin gerçek değerini saptayamamakta olasıdır.

17 Testlerin Güvenirliğini Ölçme Teknikleri
1. Testin Tekrarı (Test-Retest Method) Yöntemi Bir testin güvenirliğini en dolaysız tahmin etme yolu bir testin aynı gruba belirli zaman aralıklarıyla iki kez uygulanması ve iki uygulanmadan elde edilen puanlar arasındaki korelasyonun hesaplanmasıdır. Bu teknik çok basit ve açık olmasına rağmen bazı ciddi zorluklara yol açmaktadır. Eğer iki uygulama arasında süre kısa olursa, denekler eski cevaplarını hatırlayabilmekte bu cevapları ikinci uygulamada kullanabilmekte ve böylelikle bu iki uygulama arasında gerçek olmayan yüksek bir korelasyon bulunabilmektedir. Öte yandan, ilk uygulamada test üzerinde pratik yapmak, ikinci uygulamada skorlar üzerinde yükseltici etki yaratabilir. İki test arasında süre uzun tutulursa da bireyde meydana gelebilecek değişimleri (öğrendikleri, yaşadıkları dolayısıyla birçok davranış özelliğinin değişmiş olması nedeniyle farklı cevaplar verebilmesi gibi değişimler) kontrol etmek birçok ölçümde olanaklı olmayabilir. Bu nedenle süre ile ilgili noktalara özellikle dikkat edilmesi gerekir. Gelişim ve değişimi nispeten ağır ilerleyen maharetler ile ilgili ölçümlerde iki testin arasındaki sürenin uzaması sonuçların çok fazla değişmesine neden olmazken tutumla ilgili ölçümlerde olduğu gibi bazı ölçümlerde, araya giren süre bireyde bazı değişimlere sebep olabileceği için güvenirlik katsayısını düşürmektedir

18 Testlerin Güvenirliğini Ölçme Teknikleri
2. Eşdeğer (Alternatif ) Formlar Kullanma Yöntemi Testi tekrarlama yönteminin mahzurlarından kurtulmanın bir yolu da testin eşdeğer formunu kullanmaktır. Ancak bu iki testin aynı güçlük derecesine, aynı sayıda maddeye, aynı zaman sınırlamasına, aynı formata sahip olması ve aynı özelliği ölçmesi gerekir. Sözlü veya sayısal yetenek testlerinde birçok eşdeğerli form oluşturmak mümkünken, kişilik veya bazı yetenek testlerinde bu o kadar kolay olmamaktadır.

19 Testlerin Güvenirliğini Ölçme Teknikleri
3. Testi İkiye Bölme Yöntemi (Split-Half Method) Eşdeğer formlar yöntemi özellikle bilişsel testler için uygun olmasına rağmen pahalı ve oluşturulması zor bir yöntemdir. Bu nedenle daha kullanışlı olan testi yarılama yöntemi kullanılabilir. Test homojen ve uzun bir testse en iyi yöntem rastlantısal olarak ikiye ayırmaktır. Ancak, testteki sorular güçlük seviyesi yönünden başta ve sonda farklılık gösteriyorsa tek numara (1–3–5 gibi) soruları bir grup, çift numaralı soruları (2–4–6 gibi) bir grup yaparak testi ikiye bölmek lazımdır.

20 TESTLERİN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
2. Geçerlilik (validity) Bir testin geçerliği, bu testin neyi ölçtüğü ve bu işi ne dereceye kadar isabetli yaptığını ifade eder. “Bir araştırma-ölçme işlemi, ölçmek istediği şeyi gerçekten ölçtüğü oranda geçerlidir” demektedir. Geçerlik, güvenirlilikte olduğu gibi korelasyon yöntemiyle saptanır. Geçerliği ölçmek için test sonuçlarının bir ölçütle – örn: SAT için üniversite başarısı – olan korelasyonuna bakılır. Geçerlik korelasyonları, hiçbir zaman güvenirlikte olduğu kadar yüksek değildir. Tek bir test için 50 veya 60’lık bir geçerlik oldukça yeterli sayılabilir.

21 Geçerlik türleri Kapsam geçerliği (Content Validity) : Bir ölçme aracının yoklanması gereken tüm davranışları kapsayıp kapsamadığı ile ilgilidir. Daha çok başarı testleri için önem taşır. Örneğin, “matematik bilgisi” ölçülmek istendiğinde, öğrenciye yalnızca “toplama” işlemini sormak onun dört işlemin öteki öğelerini bilip bilmediğini anlamaya yeterli olamaz

22 Kapsam geçerliği

23 2. Yordama geçerliği (Predictive Validity): Puanların ileri performanslara ilişkin tahminlerde dayanak olarak kullanıldığı durumlarda kullanılır. Örneğin; üniversite seçme sınavında alınmış olan puanlarla üniversitelere girmiş olan öğrencilerin üniversitelerde almış oldukları notlar arasındaki korelasyon katsayısı, üniversiteler arası seçme sınavının yordama geçerliği katsayısıdır. Kestirim gücü (predictive power)

24 Geçerlik türleri 3. Görünüş geçerliği (Face Validity) : Bir ölçeğin görünüş geçerliği, o ölçeğin ölçmek istediği özelliği ölçüyor gözükmesidir. İçeğin görünüş geçerliğinin bazı durumlarda yükseltilmesi bazı durumlarda ise gizlenmesi gerekir.

25 GEÇERLİĞİ ARTTIRMAK İÇİN:
Hazırlanan her soru ayırt edici bir nitelik taşımalıdır; yani, o soruyla ölçülmek istenen bilgi, beceri veya yeteneklere sahip olan bireyleri ve bunlara sahip olmayan kişileri birbirinden ayırt edebilmelidir. (Eğitimde) Hazırlanan bütün sorular hem belli bir sürede işlenen bütün konuları kapsamalı hem de konular arasındaki dengeyi sağlamalıdır. Hazırlanan bir testin zorluk derecesiyle o testin geçerliği arasında yakın bir ilişki vardır.Yani test ne çok zor nede çok kolay olmalıdır; testin ortalama güçlük düzeyi %50 civarında olmalıdır. Ayrıca testin uygulanımı sırasında kopya çekilmesi veya test süresinin yetersizliği gibi bir çok faktörler geçerliliği düşürür.

26 GÜVENİRLİK VE GEÇERLİK ARASINDAKİ İLİŞKİ
Güvenirlik gereklidir ancak geçerlik için tek başına yeterli değilidr. Ör: Normalden 2 santim kısa olan bir cetvel her ölçme işleminde aynı sonucu verir (güvenilirdir). Yani test tutarlı ölçüm yapabilir ancak ölçmek istenilen özelliği ölçmüyordur.

27 GÜVENİRLİK VE GEÇERLİK ARASINDAKİ İLİŞKİ
Güvenirliği düşük olan bir testin geçerliği de ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın belli bir sınırın üzerine çıkamaz. Ancak güvenirliği yüksek olan bir testin geçerliği düşük olabilir. Bir ölçme aracının güvenirliğini sağlayan bütün çalışmalar, geçerliği de arttırır. Bazen güvenirliği arttırırken geçerliğin düştüğü durumlar olabilir. Örn: test homojenleştirilerek (aynı tip soru ilave ederek) güvenirlik artabilir ancak bunun kapsamı daraltma riski vardır. Geçerlik düşer.

28 TESTLERİN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
3. Standardizasyon Bir ölçeğin uygulama ve puanlanmasındaki işlemlerin tek biçimliği, kullanılacak sabit işlemlerin tayini şeklinde tanımlanır. Bir test, güvenirlik ve geçerlik gereklerini karşılasa da, standart bir işleme tabi kalarak uygulanmadıkça görevini tam anlamıyla yapmış olmayabilir. Gerek bireysel testler gerekse grup testleri standart yönerge, format, zaman sınırlaması ve diğer eş koşullara gereklilik gösterir.

29 Tek biçimliği sağlamak için hazırlanan Ayrıntılı Uygulama Yönergesinde mutlaka şu faktörlerin tespit edilmesi lazımdır: Uygulanacak esas alet ve malzemelerin tespiti Talimat, uygulama, sorular, ara vs. için ayrılacak çeşitli sürelerin tespiti Deneklere söylenecek sözlerin, sözlü talimatların içeriğinin tespiti Deneklere yapılacak açıklayıcı uygulamaların, alıştırmaların, örneklerin tespiti Denekler tarafından sorulabilecek çeşitli soruların, yapılacak tepkilerin nasıl ele alınacağının ve bunlara verilmesi uygun olacak cevapların tespiti Puanlama ve değerlendirmenin tespiti.

30 TESTLERİN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
4. Duyarlılık Testlerde en genel amaç, bireyler arasındaki farklılıkları verebilmektir. Bir test, bireyler arasındaki en küçük farklılıkları ortaya çıkarabildiği ölçüde “duyarlı”dır. Bu da testin değerlediği özellik yönünden uygulanan gruptaki bireyleri pek iyi, iyi, orta, hiç gibi düzeylerde ayırt etmesiyle sağlanır. Ancak başarılıyı başarısızdan, yetenekliyi yeteneksizden ayırt etmeyi başarabilen testin duyarlılığından söz edebiliriz. Testteki duyarlığı sağlamada öncelikle testteki birimler için zorluk analizinin yapılması gereklidir. Uygulamada hiç kimsenin çözemediği birimlerle, herkesçe cevaplandırılan birimler, ayırt etmede fonksiyonel değildir. Bu nedenle gerek duyulan zorluk analizi şöyle yapılır; testteki birimlerin her biri ayrı ayrı deneklere verilir, her birime doğru cevap verenlerin sayısı, tüm denek sayısına bölünüp, çıkan ondalık sayı anlamlı hale gelsin diye 100 ile çarpılır. Elde edilen sonuçlardan en yüksek sayıyı veren birim en kolay birim kabul edilir. Test dizaynında da birimler zorluk derecesine göre, bir kaç oldukça kolay, büyük oranda orta zorluk derecesinde ve bir iki epey zor olmak üzere sıralanır. Bir test uygulanırken verilen sürenin uygunluğu da duyarlılık için önemlidir. Bazen bir testte süre uzatıldığında tüm denekler birimlerin hepsini çözebilir duruma gelip, testin duyarlığı yok olabilir. Bu yüzden birimlerin süre yönünden de analizinin yapılması önem taşır.

31 TESTLERİN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
5. Normlar Deneğin skoru ancak bir ölçüte, yani “norma” göre “az” veya “çok”, “yüksek”, “zayıf” vs. şeklinde değerlendirilebilir. Bu bakımdan bir bireyin skoru ancak diğer bireyler tarafından elde edilen skorlarla karşılaştırılarak değerlendirilebilir. Norm teriminin ifade ettiği şey, normal (tipik) veya ortalama performanstır. Norm, ideal olan veya beklenen değerleri değil, norm grubunun ortalama değerlerini temsil eder. Normların önemli bir niteliği de zaman ve mekân açısından göreceli olmasıdır. Bu nedenle normlara mutlak ve kalıcı değerler olarak bakılmaz. Psikolojik testlerde önceden doğal olarak var olan, kesin hatayı veya başarıyı yahut doğruyu gösteren hazır ölçütler yoktur. Testin /ölçeğin hazırlanması esnasında bunlar tespit edilir. Normlar olmadan, deneklerin elde ettikleri skorlar değerlendirilemez veya bir anlam ifade etmez

32 TESTLERİN TAŞIMASI GEREKEN ÖZELLİKLER
5. Normlar Aşağıda verilen norm türlerinden de bunların göreceli olduğu kolayca anlaşılabilir: Ulusal veya Yerel Normlar: Ulusal normlar bir ülkeyi temsil eden örneklerin grubu üzerinden çıkarılır. Yerel normlar coğrafi bölgeleri, kentleri, kurum/kuruluşları (okul, hastane, işyerleri vb.) temsilen seçilmiş örneklemelerden elde edilir. Yaş ve Sınıf Normları: Belirli takvim yaşlarındaki çocukların test puanlarından elde edilen ortalama puanlarla yaş normları belirlenir. Sınıf normları da belirli sınıf düzeylerindeki öğrenci örneklem gruplarından elde edilmiş, ortalama test puanlarıdır.

33 PSİKOLOJİK TESTLERİN SINIFLANDIRILMASI
Uygulandığı Birey Sayısına Göre Bireysel Testler Grup Testleri Veri Toplama Tekniğine Göre Kağıt-kalem Testleri Aletli Testler Değerleme Biçimine Göre Nesnel (Psikometrik) Testler Öznel (Projektif) Testler Ölçülmek İstenen Özelliğin İçeriğine Göre Zekâ Testleri YetenekTestleri Mekanik YetenekTestleri Psikomotor YetenekTestleri Büro İşleri YetenekTestleri Başarı Testleri İlgi Testleri Kişilik Testleri

34 PSİKOMETRİK YÖNTEMLERLE ÖLÇÜLEBİLEN ÖZELLİKLER
BİLGİ YETENEK BECERİ KİŞİLİK TUTUMLAR İLGİ ZEKA MOTİVASYON Kaynak: Prof. Dr. Hüner Şencan

35 Bilgi İnsanların iş için başvurdukları alanda veya belirli bir süre çalıştıkları pozisyonda ne kadar bilgiye sahibi oldukları önemlidir. Genelde insanların bilgi hamalı olması istenmez. Önemli olan işe yarayacak ve kullanılacak bilgilerin edinilmiş olmasıdır. İşteki pozisyona göre bazen yaygın ve genel bilgi önemli olurken, bazen de kristalize olmuş spesifik bilgilere sahip olma prim yapar.

36 Yetenek Yetenekler genelde kalıtsaldır. Yetenek potansiyel olarak yapabilme kabiliyetini gösterir. Örneğin sözel yetenek, sayısal yetenek, ikna etme yeteneği, algılama yeteneği, ilişki kurma yeteneği potansiyel olarak pek çok alanda kişinin bazı şeyleri yapabileceği anlamına gelir. Yetenek hamdır, geneldir, geniştir, kapsamlıdır, spesifik bir beceriyle sınırlandırılamaz. Birçok ilgili beceri bir araya gelerek yeteneği oluşturur. Yetenek genel bir özdür. Bir insan birden çok konuda, sadece belirli bir konuda yetenekli olabilir. Okullarından yeni mezun olmuş gençlerde beceri değil yetenek araştırılır. Öğrenci okulda birçok şeyi öğrenmiştir. Bunların sentezi bir şekilde onun yeteneğine yansımış olmalıdır. Soyut değerlendirme kabiliyeti yetenekle ilgilidir ve yetenek büyük ölçüde akademiktir. Örneğin sözel yetenek, sayısal yetenek, üç boyutlu düzlemsel yetenek fiili becerilere değil bütünüyle zihnin kullanılmasına ve düşünme yetilerine dayanır. Ham, işlenmemiş yetenekler büyük ölçüde doğuştan gelir. Yetenekler eğitimle geliştirilse bile doğuştan gelen güçlü bir öz varlığını her zaman korumaya devam edecektir. Yetenek kavramı beceri kavramı ile çok yakından alakalıdır. Pek çok durumda bir başarımın yetenek mi yoksa beceri mi olduğu konusu tam olarak netleştirilmez.

37 Beceri Beceri zaman içerisinde deneme yanılma yoluyla, eğitimle, okul veya kurslarla belirli edinimleri kazanmadır. Beceride yapma önemlidir. Örn: güzel yazı yazma, güzel konuşma, matematik işlemleri hızlı yapma, hızlı daktilo yazma, insanları hoş karşılama ve onlara iltifat etme, güzel resim çizme, güzel şarkı söyleme Beceride somut özellikler ağırlıklıdır, gözlenebilir kanıtlar vardırve beceride performans vardır.

38 Tutumlar İnsanların eğilimlerini yansıtır.
Psikometride tutumların ölçümü bilgi, yetenek ve beceriye göre daha zayıf ölçüm alanı olarak görülür. Tutumlar, hoşlanma/hoşlanmama, yaklaşma/kaçınma ve iyi/kötü gibi özelliklerle ifade edilirler Ölçümler birey açısından değil grup ve topluluk açısından daha anlamlıdır. Çeşitli zamanlarda tutum ölçümleri yapılarak çalışanların özelliklerinin daha yakından tanınmasına çalışılır. Çalışanların çeşitli konulardaki tutumları ölçüme konu olmuştur. Örn: çalışanların yöneticiye, müşteriye, arkadaşlarına, AB’ye, idama karşı tutumları ölçülebilir. Bunların her birine tutum objesi adı verilir

39 Tutumlar ve Davranışlar
La Pierre (1934) ABD'de Çinlilere ve doğululara karşı yaygın bir ön yargının olduğu bir dönemde, bir Çinli karı-koca ile bazı otellere ve lokantalara gitmiştir ve gittikleri her yere kabul edilmişlerdir. Deneyden altı ay sonra La Pierre gittikleri yerlere birer mektup yazarak rezervasyon yaptırmak istediğini ve Çinli müşterilerin kabul edilip edilmeyeceğini sormuştur. Mektupların ancak yarısına cevap gelmiştir ve bu cevapların %92'sinde Çinli müşterilerin kabul edilemeyeceği yazıyordu. Bu çalışmanın sonucunda davranış ile tutum arasındaki uyumsuzluk açıkça görünmektedir. Yapılan bir çok çalışma sonucunda tutumların davranıştaki varyansın istatistiksel olarak ancak %10’unu açıkladığını göstermektedir. TUTUM= İNANÇ + DAVRANIŞSAL EĞİLİM

40 KİŞİLİK Kişinin bütün bedensel özelliklerinin, içgüdülerinin, dürtülerinin, eğilimlerinin, kazanılmış deneyimlerinin bir bütünüdür . Kişilik doğuştan gelen biyolojik özelliklerle,çevreden gelen sosyal etmenlerin birbiri üzerine yaptıkları etkilerin meydana getirdiği ahenkli bir bütündür. Demek ki kişilik hem kalıtsal özelliklerin,hem de çevrenin bir ürünüdür.

41 Kişilik Kişilik ölçümü personel seçim kararını vermekten çok diğer seçim bilgilerini destekleyecek bir veri olarak kullanılır. Kişilik testleri sadece personel seçimi amacına yönelik olarak kullanılmaz. Aynı zamanda işletme içinde personelin verimli olacağı alanları saptamak, personelin motivasyonunu sağlamak, personeli yönlendirmek, ilgi alanlarını tanımak, zayıf yönlerini saptamak, eğitim ihtiyacını tespit etmek amacıyla da kullanılabilir. .

42 Kişiliğin bir diğer yanı, insanın öteki kişilerle ilişkilerinde aldığı tavır, gösterdiği davranış, yani taktığı maskedir. İnsan, çevresiyle sürekli ilişki içindedir ve çoğu kez duygularına, düşüncelerine, tutum ve davranışlarına, olduklarından daha değişik bir biçim vermeye çalışır. O halde kişilik kavramı, bireyin başkalarıyla kurduğu ilişkilerdeki tepkiyi ve kendisini gösterme biçimini de içermektedir. Kişiliğin geçirdiği değişiklikler hayat boyu devam eder ama bu değişimlerin hızı belli bir dönemden sonra oldukça düşer.Yani kişiliğin oturduğu yaştan sonra meydana gelen değişiklikler ufak tefek değişikliklerdir.

43 Saygınlık testi Kişilik testine benzer. Diğer tüm testlerden önce uygulanan bu test ile kişinin işletmede suça meyilli olup olmadığı, hırsızlık yapma eğilimi, saldırganlık eğilimi, uyuşturucu kullanma gibi istenmeyen davranışlara eğilimli olup olmadığı araştırılır. Çağımızda pek çok işletme iş başvurusunda bulunan kişilere öncelikle saygınlık testi uygular. Bu testle kişinin ahlaki davranışları, sicili, alkol ve sigara kullanma durumu anlaşılmaya çalışılır. Bu testler, para veya mal çalmaya ve verimsiz çalışmaya büyük oranda meyilli olan kişileri saptayıp elemek için hazırlanmıştır. Burada ‘’verimsiz’’ kelimesiyle anlatılmak istenen zaman hırsızlığı, işleri ağırdan almak, yetkileri kötüye kullanmak ve yapması gereken işleri yapmamak gibi özelliklerdir. Saygınlık testleri genellikle kalem ve kâğıt kullanılarak uygulanır.

44 İLGİ Bireylerin; Ne gibi iş türlerinden hoşlandıkları
Neyi tercih ettikleri Neden kaçındıkları değerlendirilir. Meslek danışmanlığında kullanılır.

45

46 TEŞEKKÜRLER...


"PSİKOLOJİK TESTLER Ders 7 Personel Seçme & Yerleştirme" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları