Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

OSMANLI’DA ASKERİ EĞİTİMDE BATILILAŞMA

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "OSMANLI’DA ASKERİ EĞİTİMDE BATILILAŞMA"— Sunum transkripti:

1 OSMANLI’DA ASKERİ EĞİTİMDE BATILILAŞMA
HAZIRLAYAN BURCU ÇAPÇI

2 Gerileme döneminde kaybedilen savaşlarla direk Avrupa’nın gücünü gören ve Avrupa karşısında yenilgiyi temelde askeri alanda alınan başarısızlıklara bağlayan Osmanlı’da batılılaşma çalışmaları askeri alanda yapılan ıslahatlarla başlar.   18. yy a kadar yapılan ilk dönem ıslahatlarının belirgin özelliği dış baskılardan bağımsız olarak devletin gerilemeye çözüm bulma amacıyla kendisinin yaptığı çalışmalardan oluşmasıdır.   III. Selim’e kadar IV. Murat, III. Ahmet, III. Mustafa ( ) I. Abdulhamid ( ) devlet yapısında askeri yapıyı temel olarak bir takım yenilikler yapmaya çalışmışlardır.  

3 Osmanlı Batılılaşması, varlığını sürdürmeye dönük savunmacı bir Batılılaşmadır. Osmanlı Devleti'nin Osmanlı Devleti'nde özellikle 18. yüzyılda başlayan Batılılaşma ile, sivil ve askerî alanda birçok Batılı uzman gelmiş bu uzmanların raporlarından ya da öğretmenliğinden yararlanma yoluna gidilmiştir.

4 Lale Devri, 18.yy'ın ilk yarısında Osmanlı İmparatorluğu'nda, Avrupa ile başlayan kültür etkileşiminin gerçekleştiği ve yenileşme hareketlerine girişildiği bir dönemdir. Yenilgiler, Osmanlı İmparatorluğu'nun merkezi yapısını etkilediği gibi, sosyal ve ekonomik yapısını da etkiledi. Bunlara bağlı olarak ülkede isyanlar başladı. Devleti eski gücüne kavuşturmak için başta sultanlar olmak üzere, birçok devlet adamı çare arayışlarına gitti.

5 Barışın getirdiği dönemde Macar yöneticileri Tökeli ve Ferench Rakocayi ve adamlarının yıllarca Osmanlı’da kalımlarıyla askeri alanda ıslahatlar yapıldı.     Bunun için Avrupa’ya elçiler yollanmaya başlamıştır, artık Osmanlı Batı’dan üstün olduğunu savunmuyor hatta kendisini yenen Avrupa’nın yapısını merak edip hakkında bilgi sahibi olmaya çalışıyordu.

6 Bu dönemde bir yenilik de Osmanlı’da topçu sınıfının yeniden düzenlenmesinde olmuştur. Comte de Bonneval daha sonra “Humbaracı Ahmet” olacak ve topçuları Avrupa standartlarına sokmak için çalışmalarda bulunacaktır.   Humbaracı Ahmet”ten sonra askeri alanda yapılan yeniliklerde Baron de Tott Osmanlıda tophaneyi yeniden düzenlemiş topçuların batıda olduğu gibi eğitim yapmalarını sağlamıştır.   Lale Devri’nin Patrona Halil isyanıyla bitişiyle daha sonraki dönemde ıslahat çalışmalarına I. Mahmut’ta batıdan danışmanlar getirtmek suretiyle devam etmiştir.   Mühendishane-i Humayun açılmış bu sayede topçu askerleri için bir mühendis okulu (Henedesehane) kurulmuştur.  

7 Islahat çalışmalarının en kapsamlısı III. Selim döneminde yapılmıştır
Islahat çalışmalarının en kapsamlısı III. Selim döneminde yapılmıştır. Öyle ki bu dönemde yapılan çalışmalara artık genel bir ad verilmiş ve yapılan çalışmalar Nizam-i Cedit hareketi olarak isimlendirilmiştir.  

8 Nizam-ı Cedit dar ve geniş olmak üzere iki anlamı olan bir kavramdır
Nizam-ı Cedit dar ve geniş olmak üzere iki anlamı olan bir kavramdır.   Dar anlamda Avrupa ordularının standartlarına uygun olarak kurulmak istenen eğitimli ordunun adıdır.   Geniş anlamda ise yakın çağ başlarında devletin içerisinde bulunduğu geri kalmışlığa bir çare olmak üzere batı anlamında ileri bir düzen kurmak için mevcut düzende yapılan yenilik hareketlerinin bütünüdür.   Nizam-i Cedit kavramı III. Selim döneminde ortaya çıkmış yeni bir terim değildir. İlk olarak Köprülü Fazıl Mustafa Paşa ( ) devlete fazla gelirlerini için yapılan yeniliğe “Nizam-ı Cedit Tertibi “ denilmiştir.   Daha sonra 1717 de Fransız subay de Fochefort, kaymakam İbrahim Paşaya sunduğu Islahat projesinin tercümesinde yapılacak askeri yeniliğin tanımında Nizam-i Cedit olarak yapılmıştır. 

9 Nizam-ı Kadime’ye karşı (Eski Düzen) yapılan Islahatlarla batı tarzında bir modern seviye yakalamak için yapılan tüm Islahat faaliyetlerinin genel adı Nizam-ı Cedit, III. Selim dönemi yeniliklerinin genel adı olarak kullanılmaya başlandı.   III. Selim, hükümdarlığı döneminde devletin ileri gelenlerinden istediği lahiyalarla ve sefaretnameler (Ebubekir Ratıp Efendi’nin Sefaretnamesi) tespit edilen aksaklıkları gidermek amacıyla Nizam-i Cedit hareketine girişti.   Lahiyalar 22 kişi tarafından hazırlandı. Bunlarda ikisi yabancıdır. Baron Brenteno Alman subay olup Fransa’dan İstanbul’a yollanmıştır. Raporunda

10          Sınırların korunmasındaki aksaklıkları      Top ve Humbara imalathanelerinin ıslahı       Mevcut askeri yapının disiplinsizliğine değinmiştir.   Diğer bir yabancı D’Ohsson “Osmanlı İmparatorluğunun Genel Tablosu” adında bir eser hazırlamış olup bu çalışmasında : Avrupa tarzında talim   Askerlerin ıslahı     Askerlikle ilgisi olmayanların ocaklardan uzaklaştırılıp ocaklarda disiplinin sağlanması gerektiğinde vurgulamıştır.  

11 III. Mustafa ( ) döneminin önemli olayı artık gerilemenin yeniçerideki bozulmadan olduğunun kabulüydü.   Batıdan getirilen uzmanların çalışmalarıyla (bu dönemde özellikle Baron De Tott’un çalışmalarıyla) süratçi topçu sınıfı oluşturulmuş Osmanlı ordusu ilk kez süngü eğitimine başlamıştır.   Mühendishane-i Bahri-i Humayun açıldı.

12 III. Mustafa’dan sonra başa gelen padişah I
III. Mustafa’dan sonra başa gelen padişah I. Abdülhamid ( ) kendisinden önceki dönemlerde olduğu gibi dışardan gelen uzmanlar aracılığıyla ıslahat çalışmalarına devam etmiştir.   Özellikle Çeşme’de donanmanın yakılmasından dolayı denizciliğe önem vermiş denizcilik mektebi açmış, Avrupa tarzında gemiler yaptırmıştır.   Yapılan tüm ıslahat çalışmaları yine de Osmanlı yönetim yapısının iyileşmesini sağlayamamıştır. Yapılan her yenilik mevcut yapının devamında çıkarı olan ulema-yeniçeri takımı tarafından engellenmiştir.

13 Nizam-ı Cedit Hareketlerinin Askeri Alanda Getirdiği Yenilikler

14 Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri yapısını kapıkulu askerleri ve tımarlı sipahilerden oluşuyordu. Kapıkulu askerleri yeniçeri askerleri ve ücretli savaşçılardan oluşuyordu. Yeniçeri askerleri devşirmelerden oluşuyordu. Kışlalarda kalırlar acemi oğlanlar ocağında eğitilirlerdi.    15. yy da yeniçerilerde ıslahat çalışmaları yapılmış yeni tüfek ve top kullanılmaya başlandı.  

15 16. yy sonlarından itibaren artık ocaklarda başlayan bozulmalar, bu sistemin çöküşünü hazırladı. Savaş zamanında düzenli kuvvet oluşturulamıyor, mevcut yapıya hakim olan disiplinsizlikten dolayı savaştan kaçmalar artık büyük bir sorun halini almıştı.   Askerlik sistemini oluşturan diğer kanat Eyalet Askerleriydi. Tımarlı sipahilerden oluşurdu. Cebeliler (köylüler) askeri eğitime tabi tutulur, savaş zamanında tımarlı sipahiyle birlikte orduya katılırlardı.   Tımarlı sipahiler toprak yapısının bozulmasıyla sarsıldı. Tımar anlayışı yerini devletin daha kısa vadeli kazançlar elde etme amacıyla iltizam usulüne daha sonra gelecek gelirlerin bile daha önceden alınması amacıyla malikane sistemine bırakmıştır.

16 III. Selim, askeri alanda yapacağı ıslahatları iki noktada topladı: 1
III. Selim, askeri alanda yapacağı ıslahatları iki noktada topladı: 1. Yeniçeriler ve diğer ocaklar kendi kanunlarına göre ıslah edilecek, yeni silahlar kullanıp talimlere devam edecekler, 2. Mevcut ocaklarla ilgisi olmayan Anadolu’daki yerli ve bekar erkeklerden oluşan uygun şekilde teşkilatlanmış bir ordu vücudu getirilecekti.

17 Bunun için başta yeniçeri ocaklarına haftada birkaç gün talim ve terbiye mecburiyeti konuldu.   Mevcut topçu, humbaracı ocaklarının ıslahı amacıyla 24 Şubat 1793 tarihinde bu ocaklardaki görevlilerin yetki, sorumluluk maaş, özlük hakları düzenleyen bugünkü anlamda bir yönetmelik çıkarıldı.

18 Tophane ve baruthaneler de ıslah edilmiş, yeni baruthaneler inşa edilmiş “Nizam-ı İmal-i Barut” adında kanun çıkarıldı. Ayrıca İngiltere, Fransa, İsveç’ten birçok uzman getirildi.   10 Temmuz 1792’de “Tecdid-i Kanun-i Tımar ve Zeamet” kanunuyla tımar uygulamalarında haksızlık yapanların tımarları ellerinden alındı, bunların namuslu, dürüst kişilere verilmesi kararlaştırıldı.

19 24 Şubat 1793’te ilk aşamada kişilik bir güç olarak planlanan Nizam-ı Cedit ordusu kuruldu. “Asakir-i Cedid Kanunu”yla yeni ordunun yaz-kış talim yapacağı, Bostancı ocağına bağlı oldukları, Levend ocağından başka ihtiyaç olursa Anadolu ve Rumeli’de yaygınlaştırılabileceği belirtildi.   Nizam-ı Cedit daha sonraki dönemde Anadolu’da teşkilatlanma yoluna gitti (Ankara, Amasya, Aydın, Bolu).   Kurulan ortalar için başta İstanbul Levend Çiftliği, Üsküdar Selimiye ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde kışlalar yapıldı.

20 Nizam-ı Cedit ordusu ilk başarısını 1799 da Akka’da Napolyon’a karşı elde etti.   Ulema eski ocak mensuplarının ayaklanmasıyla kişilik Nizam-ı Cedit ordusu 1806’da dağıtıldı.   III. Selim aynı zamanda 1770 Çeşme baskınından sonra olağan bahriye teşkilatının toparlanmasında önemli çalışmalar yapmıştır.  

21 II. Mahmut reformlar gerçekleştirdi
II.Mahmut reformlar gerçekleştirdi. Ancak bu reformlar, 1826 yılından sonra rahatlıkla gerçekleşebildi. Çünkü, 1826 yılında Yeniçeri Ocağı kaldırıldı. Yeniçeri Ocağı’nın kapatılması hayırlı bir olay kabul edilerek, Vaka-yı Hayriye olarak anılır oldu. Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasının ardından reform hareketleri başladı. Yeniçeri Ocağı’nın yerine, "Asakir-i Mansure-i Muhammediye" adıyla Avrupa tarzında bir ordu kuruldu.

22 Sonuç olarak, Tanzimat Dönemi ve onu başlatan Gülhane Hatt-ı Hümayunu ve Islahat Fermanları, Osmanlı İmparatorluğu’nun sorunlarını çözümlemede yeterli olamamıştı. Sorunlar yanlış tespit edilmiş, radikal kararlar alınamamıştı. Eski zihniyette olan kimselerden oluşturulan tanzimat kadroları, akılcı çözümler üretmekten uzak kalmışlardı.

23 Osmanlı İmparatorluğu da ikili yapılanma içerisinde iptidai yapıdan modern, Batı’lı tarzdaki yapılanmaya geçmek için reform hareketlerine girişti. Osmanlı reform hareketleri bağlamında 18.yy’dan itibaren gözlerini Batı’ya çevirdi. Fakat bu sefer istilacı ve fetihci olarak değil öğrenci olarak. Bu bir değişme idi. Bu değişmede Batı etkin oldu. Osmanlı için ise ya yeni bir yaşayış yoluna gidilecek ya da büsbütün çökülecekti (Çambel, H., 1987:67).

24 Osmanlı Devleti adamları ise 1856’dan sonraki 20 yıl içerisinde bütün bu alanlarda reform denemelerine giriştiler. Yalnız reform hareketlerinin arkasındaki temel dürtü, Avrupa’nın gözünü boyamak değildir. Tersine, sayılan çeşitli alanlarda bazı Batı’lı fikir ve kurumların benimsenmesini ya da uyarlanmasını içeren iç organizasyon tedbirleriyle imparatorluğu yeniden canlandırmaktı (Davison, 1997:17). Böylece 18.yy’la birlikte ilk olarak askerlikle ilgili tekniklerin örnek alınması şeklinde başlayan çağdaşlaşma hareketi diğer alanlarla - kurumlarla devam etmiştir.

25 Açılan askeri okulları Humbarahane I
Açılan askeri okulları Humbarahane I. Mahmut döneminde Rusya ve Avusturyalılarla Osmanlıların ilişkilerinin çok gergin olduğu bir dönemde, Bosna'da olan Kont de Bonnuval çağrıldı. Kont de Bonnuval, İstanbul’da humbaracı sınıfının komutanlığına getirildi. Kont de Bonnuval, din değiştirerek "Ahmet Paşa” adını almıştı. Humbaracı Ahmet Paşa’nın çalışmaları biraz ilerleyince, 1734 yılında Üsküdar Toptaşı’nda "Humbarahane ve Hendesehane” adlı bir askerî okul açıldı. 1736’da okul tatil edildi ’da Sadrazam Ragıp Paşa tarafından eski öğrenciler ve onların çocuklarının yeniden toplanmasıyla tekrar açılan okul, III. Selim zamanına kadar sönük bir biçimde devam etti. III. Selim 1790 yılında İsveç ve Fransa’dan uzman ve subaylar getirerek bu Okulu genişletti. 1795’te Okul lağvedilerek, öğrencileri Mühendishane’ye aktarıldı.

26 Tophane Osmanlı topçuluğu, kale yıkma topçuluğu idi
Tophane Osmanlı topçuluğu, kale yıkma topçuluğu idi. Oysa Avrupa orduları sahra topçuluğu ve küçük çaplı sür’at topçuluğunu geliştirmişti. O sırada İstanbul’da Fransız elçiliğinde görevli olan Baron de Tott, topçuları yetiştirmek ve yeni topları dökmekle görevlendirildi. Burada askere hem top dökümünü hem de nişancılık eğitimlerini yaptırdı ve gösteriler düzenledi tarihinde Mühendishane adıyla bir topçu okulu açıldı. O sırada topçu okulları subaylarına "Mühendis" deniliyordu. Bu okulda Avrupa’dan birçok kitaplar getirildi. Avrupaî talimler yapıldı. Osmanlı kara ordusunun kuruluşunda özellikle Prusya Ordu düzeninin büyük etkisi olmuştur. Prusyalı subaylar Türk topçuluğunu Humbaracılık halinden çıkarmak için çok uğraştılar ve başarılı da oldular.

27 Mühendishane-i Bahrî-i Hümâyûn Osmanlı donanmasının XVIII
Mühendishane-i Bahrî-i Hümâyûn Osmanlı donanmasının XVIII. yüzyılda seri yenilgiler alması üzerine ve özellikle Çeşme’de Osmanlı donanmasının Rus donanması tarafından yakılması üzerine, Tersane-i Amire'de bir askerî okul açıldı. Okulun açılmasında Baron de Tott'un tavsiyelerinin de önemli payı olmuştur. Deniz okulu III. Selim ve II. Mahmut döneminde dalgalı ve karışık gelişimine devam etti yılından itibaren okulda mecburî yabancı dil Fransızca yerine İngilizce oldu. Okulda, İngilizler öğretmenlik yapamaya başladılar. Güverte, makine ve inşaiye zabitleri yetiştiren Deniz Harp Okulu (Bahriye Mektebi) 1910 yılında İngiliz Deniz Okulu sistemine göre yeni bir düzenlemeye sokuldu.

28 Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn Ancak okur-yazar matematikçi topçu subaylarını tam yetiştirmek için 1791’de “Mühendishane-i Sultanî”, 1795'te de “Mühendishane-i Berrî-i Hümayûn” kuruldu. Buraya Humbarahane ve Mühendishane mensuplarının çocuklarıyla Enderun'dan bazı gençler alındı. Okul, Fransız askerî okullarının programını esas olarak kabul etti. Tüm askerî öğrencilere kara ve denizle ilgili geometri, hesap ve coğrafya alanlarında gerekli savaş bilgi ve eğitimi vermek isteniyordu. Mühendishane-i Berrî, genellikle topçu subayları yetiştirirdi. Daha sonra Kara ordusunun kurmayları da bu okuldan çıkmıştı yılında Harbiye Mektebi açıldıktan sonra, Mühendishane-i Berrî, topçu ve istihkamat okulu haline geldi.

29 Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye Avrupa tıbbı Rönesanstan itibaren çok önemli gelişmeler yapmıştı yılında hekimbaşı Mustafa Behçet Efendi’nin girişimleri ile yeni kurulan ordunun hasta ve yaralı erlerine bakılmak için açılan Okulun orijinal adı, “Tıbhane-i Amire ve Cerrahane-i Mamure" idi. İlk kuruluşunda tamamen Doğu gelenekleri egemen olan Okulda, 1831’den itibaren Topkapı Sarayı içinde Sade de Calère’in yönetiminden Fransızca öğretim yapılmaya başlandı. Daha sonra 1838 de Viyana’dan Doktor Bernard getirildi, Galatasaray binasına taşınarak önemli ıslahat yapıldı. 1845’ten itibaren Tıbbiye’ye bir de lise sınıfları açıldı. Daha sonra Türkçe tıp öğretimi yapmak üzere, sivil Tıbbiye kuruldu (1866). Ama ancak 1870 yılından itibaren Tıbbıye’deki öğretim dili Türkçe olabildi. Tıbbiye Mektebi de 1909 yılında sivil tıbbiye ile birleştirildi. Üniversite’nin Tıp Fakültesi içinde askerî öğrenci olarak okumaya başladılar.

30 Harp Okulu (Mekteb-i Harbiye) Mehmet Ali Paşa’nın Fransa’ya çok sayıda öğrenci göndererek, Mısır’da sivil ve asker çok sayıda okul kurarak sağladığı başarı, II. Mahmut’un çok dikkatini çekmişti yılında Maçka Kışlasında bir “Mekteb-i Harbiye” kuruldu. Okula ilk alınan öğrenciler okuma-yazma bilmez ama yetenekli erler idi. Bunlar çeşitli aşamalardan geçirilerek subay yetiştirilirdi. Harbiye’deki ilk önemli ıslahat 1837’de Mehmet Ali Paşa’nın yanından gelen bir subay tarafından yapıldı. Okul, 14 yıl sonra ilk subaylarını çıkardı yılında bir yıl öğretim süreli Erkân-ı Harbiye Mektebi açıldı. Daha sonra askerî okulların rüşdiye kısımları da açıldı (1875). Harbiye’deki esas yenilikler 1878 Osmanlı-Rus Savaşından sonra olmuştur. O zamana kadar Fransa Harp Okulu örneğine göre öğretim yapan okul, Alman subayı Von der Goltz tarafından Alman sistemine göre kurulmuştur (1884). Burada sayılan ana askerî okullar dışında çeşitli adlarla kurulmuş ve çeşitli hizmetler için eğitilmiş kişiler yetiştiren pek çok askerî okullar vardı. Askerî Baytar Mektebi, Piyade ve Topçu Endaht Okulları, Küçük Zabit (Astsubay) Okulları, Piyade İhtiyat Zabitanı Okulu, Jandarma Okulları, Nalbant, Levazım, Nakliye, Süvari Tatbikat, Tayyare Talimgah Okulları vs.

31 KAYNAKÇA ERGÜN, Mustafa, Batılılaşma Dönemi Osmanlı Eğitim Sisteminin Gelişimine Mukayeseli Bir Bakış KARAL, E. Ziya, Selim III.’ün Hattı Hümayunları (Nizam-ı Cedit), TTK, 2. Baskı, Ankara 1988 ÇATALTEPE, Sipahi, 19. yy Başlarında Avrupa Dengesi ve Nizam-ı Cedit Ordusu, İstanbul, 1997 TUNAYA, Tarık Zafer, Batılılaşma Hareketleri, İstanbul, 1999ÇAMBEL, Hasan Cemil; “Makaleler - Hatıralar”, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1987, Ankara. DAVİSON, Roderich,H., “Osmanlı İmparatorluğu’nda Reform”, Papirüs yayınları, 1997, Ankara. KARAL, E. Ziya; “Osmanlı Tarihi - Nizamı Cedit ve Tanzimat Devirleri ( )”, V. Cilt, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1995, Ankara. KARAL, E. Ziya; “Osmanlı Tarihi - Islahat Fermanı Devri ( )” VI. Cilt, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1995, Ankara.


"OSMANLI’DA ASKERİ EĞİTİMDE BATILILAŞMA" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları