Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Bir metin nasıl benimsenir ?

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Bir metin nasıl benimsenir ?"— Sunum transkripti:

1 Bir metin nasıl benimsenir ?
Fransızcanın 2. sınıfında bulunan yaş arası öğrenciler 2inci dil olarak Fransızca Notre Dame de Sion Lisesi, İstanbul Marie BERRY

2 Öğrenci ortamının tanıtımı
 Öğrenciler 15 ile 16 yaşlarındadırlar. Bu gençler maddî açıdan rahat bir kesimden oldukları hâlde, kültürel açıdan istenilen düzeyde değildirler. Aralarında evinde öğretmenlerin istedikleri zorunlu kitaplar dışında kitap bulunduran azdır. Buna karşın, hepsinde bilgisayar ve internet bağlantısı vardır.  İlk ve orta öğretim ezbere dayalıdır. Değerlendirmelerin %95'i testlerledir. Dolayısıyla öğrencilerde, soruları yanıtlamak için mükemmel bir bellek ve cevap seçeneklerinden yanlış olanları eleyerek doğruyu bulma usulü ile yanıt yöntemi gelişmiştir.

3 Hedefler Lise 1 hedefleri :
 Bir yıllık yoğunlaştırılmış Fransızca dersinden sonra (haftada 23 ders),öğrenciler Lise 1'e iletişim dili pratiğiyle geliyorlar.. Okudukları metinler çok sadedir ve bunlar daha çok öyküleyici anlatıma dayalı gençlik ve kolay Fransızca FLE kitaplarıdır.  Bu yıl, öğrencileri farklı metin tiplerini okumaya, bunların yapılarını anlamaya, ve bu metinlerden hareketle yazı üretmeye hazırlamalıyız.  Öğrenciler metinlerde kapalı anlamları ve kültürel yan anlamları bulmayı da öğrenmelidir. Ayrıca sözlü iletişim diline hakim olmaya devam etmelidirler.

4 Metne özel hedefler : Moda Kaprisleri
 Öğrenciler klasik edebî metin okumak istiyor, çünkü bu konuda kendilerinde çok olumlu imajlar var. (Fransız kültürü, sözcüklerin güzelliği, düşünmeye teşvik eden fikirler…); bu nedenle onlara Montesquieu'nün bu metnini önerdim.  Genel olarak anlaması açısından, seçilen metin pek zor değil. Ancak cümle yapısı bakımından bazı zorluklar taşımakta. Bunları, onlara çözecek bir « problem » kalsın diye, yok etmedim. Öğrenciler çok fazla kolay metinden hoşlanmıyor, çünkü o zaman kendilerinin « bebek » gibi görüldüklerini düşünüyorlar.  Buradaki amaç, öğrencilere metnin bir bütün olarak nasıl daha iyi anlatılabileceği, konunun, ana fikrin nasıl ortaya çıkarılabileceği, metindeki ince alayı bulma ve nasıl ifade edildiğini saptama konularını işlemek.

5 Moda Kaprisleri Fars Mektupları, Montesquieu Rica Rhédi'de, Venedik'te
Fransızlardaki moda kaprislerini şaşırtıcı buluyorum. Bu yaz nasıl giyindiklerini unuttukları gibi, bu kış ne giyeceklerini de bilmiyorlar. Ama özellikle de, eşini modaya uygun giydirmenin bir kocaya kaça mal olduğu inanılır gibi değil. Sana kıyafetlerinin ve süslerinin tam bir tarifini yapmam neye yarar ? Yeni bir moda gelip hem benim tüm eserimi, hem de işçilerininkini yok eder, sen daha mektubumu almadan, her şey değişmiş olur. Paris'ten taşrada 6 ay geçirmek üzere ayrılan kadın geri geldiğinde sanki kendisini orada 30 yıl unutmuş kadar eskimiş dönüyor. Resmi yapılırken giymiş olduğu elbise o kadar garip geliyor ki, oğlu annesinin resmini tanıyamıyor; resimde tasvir edilenin ya bir Amerikalı, ya da ressamın fantezisi olduğunu düşünüyor. Bazen saç şekilleri anlamsız biçimde yükseliyor, bazen de bir devrim onları birden bire indiriyor. Bir ara saçlar o kadar kabardı ki, bu yükseklikle kadınların yüzü bedenlerinin ortasında gibi görünüyordu.

6 Başka bir yerde, bu yeri ayaklar işgal ediyordu : topuklar onları havada tutan birer kaide biçimindeydi. Buna Kim inanabilir ? Mimarlar ; çoğu zaman kadınların süsleri ölçüsünde kapıları yükseltip genişletmek zorunda kalmışlar, meslek kuralları bile bu kaprislerin hizmetine girmiştir. Bazen bir yüz üzerinde inanılmaz sayıda sinek* görülür, ertesi gün ise hepsi kaybolur.. * cildin beyazlığı ortaya çıksın diye cildin üzerine yapıştırılan siyah ipek parçaları Eskiden kadınların boyu ve dişleri vardı ; bugün sözkonusu bile değil. Bu değişken millette, kötü soytarılar ne derse desin, kızlar analarından farklı bir yapıdalar. Tavırlar ve yaşam şekli de moda gibi : Fransızlar, Krallarının yaşına göre gelenek değiştiriyorlar. Kral istese milleti ağırbaşlı hale bile getirebilirdi, deneseydi. Prens Saraya kendi zihin yapısını bastırıyor ; Saray da kente, kent ise vilayetlere. Hükümdarın ruhu diğer bütün ruhları şekillendiren bir kalıptır. Fars Mektupları XCIX, 1721

7 Çizeni bilinmeyen, şakacı bir resim : yaşlı bir adamın kur yaptığı bir kadının saçı aşk perileri tarafından kabartılıyor. BNF, Paris (Kitapta metne eşlik eden çizim aslında siyah-beyaz Daha iyi « görünsün » diye, onu ben boyadım..)

8 Moda Kaprisleri * Metnin değıtımından sonra öğrencilerden okumamalarını, ama sadece bakarak neden sözedeceğini bilmelerini (önceden bilme), konusunun ne olacağını düşlemelerini istiyorum, Başlığa dikkat etmelerini, resme bakmalarını ve varsayımlarda bulunmalarını istiyorum. Birkaç fikir bulunabileceğini, tek bir doğru yanıt olmadığını ve bana söyleyeceklerinin tümünü yazarak, okumadan sonra uyup uymadığına bakacağımızı belirtiyorum. Öğrenciler modadan söz edildiğini kolayca buluyorlar ; ya « Modanın Kaprisleri » başlığına bakarak, ya da resme bakarak (nasıl buldular sorusuna yanıt). * Sizce, resme bakarak, modanın hangi unsurlarından söz edilecektir ? - Kuafürden ve makyajdan.

9 * Okumadan sonra anlaşılacak ki Montesquieu, resimde görülmese de, mücevher ve giysilerden de söz ediyor. Bundan çıkartılacak sonuç, resmin metni canlandırmak suretiyle anlamaya yardımcı olduğu, ancak her şeyi göstermediği için de sınırları olduğudur. Onlardan resimde gördükleri, ya da gördüklerini düşündükleri tüm şeyleri bana söylemelerini istiyorum. - Bazıları penceredeki kadına İtalyan kremi taşıyan bebekler görüyor, bazıları da yaşlı adamın oturan kadının kocası olduğunu, yaşlı olduğuna göre, ancak kocası olabileceğini düşünüyor. Çok sayıda öğrenciye göre, bir sevgili ancak genç olabilir. Bazıları ise Türkiye'de genç kadınlarla evlenen çok yaşlı adam olduğunu söylüyor… * Kimse resmin kenarındaki yazıyı okumamış. Bu yazıyı okuyup ne anladıklarını söylemelerini istiyorum. Fransızca « matrak piyes/oda » ile « kur yapma » sözcüklerini bilmiyorlar. Kur yapma için onları aynı kökten sözcüklere yönlendiriyorum. Kalanın ne anlama geldiğini düşündüklerini soruyorum. - pièce facétieuse (matrak piyes/oda): şık bir salon, kuaför salonu, öykü, karikatür, kitap resmi... Kur yapma : kur (saray avlusu), nedim(e).

10 Bazılarına göre, aşk perileri, elinde bir şeyle (yay ve ok hareketi) hep kanatlı bir bebek olan Aşk Tanrısını temsil ediyor. * Şakacı resimle ilgili açıklamalarının doğru olmasa da kabul edilebilir olduğunu söylüyorum. Onların hareketlerini tahtaya bir yay ve oklar çizerek yorumluyorum. Bilmedikleri Eros adını veriyorum. Onlara nedim(e)lerin kralla ne yaptıklarını soruyorum. - Kralın hoşuna gitmek için o ne isterse yapıyorlardı. Dolayısıyla kadına kur yapan yaşlı adam, onun hoşuna gitmek istiyor. * Onlara « birisine kur yapmak » deyimini anlatıyorum. Sonra da bu metnin hangi devirde ve kim tarafından yazıldığını araştırıyoruz. - Öğrenciler, 1721'de ve Montesquieu tarafından yazıldığını kolayca buluyor. * Onlara Montesquieu ve 18.yüzyıl hakkında neler söyleyebileceklerini soruyorum. (önceye dayanan bilgiler, Voltaire'den bir metin işledik) - Bir kaç öğrenci onun yazar olduğunu, iki öğrenci ise filozof olduğunu söylüyor. Hiç kimse Aydınlanma Yüzyılından söz etmiyor.

11 * Onlara kısaca Montesquieu'yü, Aydınlanma Yüzyılını ve Fars Mektupları'nı tanıtıyorum. Voltaire'in metnini anımsıyor musunuz, diye soruyorum. (çağrıştırma : zihninden bir kaç saniyede daha önce işlenen bir metni anımsamaya çalışma). - Bazıları, kral çocuklarının eğitiminin sözkonusu olduğunu ve Voltaire'in asillerle alay ettiğini anımsıyor. Bundan da, filozofların alay ettikleri ve bu metinde Montesquieu'nün moda ve kralla alay edeceği sonucunu çıkarıyorlar (girişiklik). * Okumaya geçiyoruz. Metni ilk bir kez, bilmediğiniz sözcüklerle veya anlamadığınız tümcelerle ilgilenmeden okuyun (10 dk.). Şimdilik metnin genel anlamını aradığımızı ve konunun başta da dendiği gibi gerçekten moda mı olduğunu, daha fazla ayrıntı olup olamayacağını kontrol ettiğimizi belirtiyorum. - Konunun dengiği gibi moda olduğunu herkes anladı, ama bu moda kuafür, giysi, takı ve makyaj modası (Modayı kuafürlerle sınırlayan resimle, baştaki önceden bilmeye dönüş).

12 * Montesquieu'nün modayla alay edeceğini söylediniz, ama metni okuduktan sonra tam olarak neyle alay ettiğini söyleyebilir misiniz ? - Kimse bulamıyor. * Metni tekrar yüksek sesle okuyorum ve aynı soruyu soruyorum. - Bir kız öğrenci modanın çok çabuk geçtiğini söylüyor. Yanıtını savunmak için, metinden bazı ifadeler okuyor : « bu yaz nasıl giyindiklerini unuttular », « Paris'ten altı ay ayrı kalıyor ve bir o kadar antika olmuş dönüyor… » * Diğerleri onu destekliyor ve metinde bu cümlelerin nerede olduğunu arıyorlar. Onlara yeterli vakit bırakıyorum ve arkadaşlarından (öğrenci metnindeki) satır numarasını sorabileceklerini söyleyerek yardım ediyorum. Ana fikrin bu cümlelerde olduğu sonucuna varılıyor. Bana kendi sözcüklerinizle modanın fazla çabuk değişmesiyle alay ettiğinin nasıl anlaşıldığını anlatın (yeniden ifade etme) - Birçok öğrenci yanıt veriyor çünkü sözlü okumayla daha iyi anladıklarını itiraf ediyorlar. Yanıtlar : Çocuklar annelerini tanıyamıyorlar. Kuafürler birden bire geri iniyor. Yazın ne giydiklerini unutmuş oluyorlar.

13 Rica mektubunda tüm modayı anlatamıyor çünkü Rhédi onu aldığında, moda değişmiş olacak. Bir gün “sinek” takıyorsunuz, ertesi gün modası geçmiş oluyor. * Şimdi bana Montesquieu'nün nasıl alay ettiğini, yazarken hangi yöntemi kullandığını söylemenizi istiyorum. - Abartıyor. * Bana, gördüğünüz tüm abartıları söyleyin. - Yazın ne giydiklerini unutuyorlar, bu mümkün değil. Oğlu, tatilden dönen annesini tanıyamaz oluyor. Resimde, aşırı kabarık saçlar görülüyor, bu mümkün değil. Mimarlar kapıları büyütmek zorunda kalıyor. * Edebiyatta alay etmeye, abartmaya ne denildiğini anımsıyor musunuz ? - Alay. * Taşlama (yergi/hiciv). Bu bir edebî tarzdır. Birisine ya da bir şeye alay ederek, ince alay ya da espri yaparak onu iğnelemek. O devirde eleştiri yapmak kolay mıydı ?

14 -. Hayır, kralla alay etmek tehlikeliydi, insan hapse atılabilirdi
- Hayır, kralla alay etmek tehlikeliydi, insan hapse atılabilirdi. (girişiklik) * Montesquieu bu metinde kendisini tehlikeye atmadan eleştirebilmek için ne yapıyor ? - Kimseden yanıt yok. * Metne iyi bakın. Kim konuşuyor ? Montesquieu mü ? Rica gördüklerini dostu Rhédi'ye anlatıyor. Rhédi İranlı ve Fransız gelenekleri onu şaşırtıyor ; demek ki, konuşan doğrudan Montesquieu değil, ama kral kimin yazdığını biliyor ve onu cezalandırabilir (hazırlama süreci) * O devirde filozofların eleştirmek için « saf » insanları bulduklarını anlatıyorum, ve bu doğrudan bir eleştiri olmadığı için, kral kendisiyle bağ kurmayabilir. Ayrıca, kral ve saray eleştirisinin sadece son paragrafta yer aldığını görüyoruz. Başlangıç varsayımları olan modanın hızlı değişimi ve kral ile alay etme doğrulanırken, buna nedimlerin/dalkavukların hoşa gitmek ve kentlilere modayı empoze etmek için taklit ettiği kralın güçlü olduğu fikri de ekleniyor.

15 Ortak sentez (bilişsel ötesi süreç 'métacognitif') - çağrışım sonrası :
 Tüm sözcüklerin bilinmesi gerekmeden de, metin anlaşılabildi.  Resme bakmakla da, metin daha iyi anlaşıldı.  Voltaire'in bir metninden edinilen bilgileri kullarak, Montesquieu'nün metninde eleştiri ve alayla karşılaşacağımızı tahmin ettik.  Konu ile ana fikrin farklı olduğunu ve bu fikri bulmak için, iyi anlamak amacıyla tüm metni okumak gerektiğini gördük.  Ne kadar çok sözcük bilinirse metin o kadar iyi anlaşılır. Aynı kökten sözcükleri, bilinen sözcüklerin köklerini bulmayı bilmek gerekmektedir.  Sözcük sözcük değil de, bir kaç cümleyi bir arada okumakla metin daha iyi anlaşılıyor.  Metni sevdik, çünkü eğlenceli ve düşündürücü bir metindi.  Metni yüksek sesle okumak ve birlikte anlamaya çalışmak daha kolay oluyor. Yalnız olunca yanılmaktan ya da yanlış anlamaktan korkuluyor.

16 Uygulanmış olan ve herhangi başka bir metinde de kullanılabilecek olan bazı yöntemler
 Öğrenciler, bir metnin tümünü her bir sözcük ya da cümleye takılmadan okumayı öğrendiler. Böyle daha kolay anladıklarını gördüler Metne karşı daha mesafeli oldular.  Sözcüklerin köken bilgisini işlemiştik, ancak öğrenciler için bu sadece diğerleri gibi bir alıştırmaydı. Bunu bir metni okurken uygulayınca bilmediklerini sandıkları sözcükleri anlamalarına yardımcı olduğunu gördüler (asservir-monarque-hausser…).  Bir şeyi önceden bilmek onlar için yeni bir stratejiydi. Anlamayı kolaylaştırdığı için bunu ilginç buldular. Artık sözkonusu olan, metni çözmek değil, başlangıçtaki varsayımları doğrulamaktı. Dolayısıyla,bu durumda bilinmeyenler daha da azalıyordu. Bunun bireysel olarak uygulanması daha zor olur diye düşünüyorum, çünkü öğrenciler genelde önceleme yapmakta zorlanıyorlar.

17 SONUÇ  Bu metni işlemek için iki kez 40'ar dakikalık ders gerekti.
 Sıkıcı olmasın diye tüm ayrıntılarını vermedim ama, öğrencilerin isteğiyle, 2inci dersin sonunda, sözcükler, kökleri ve cümle biçimleri üzerine de bir çalışma yaptık.  Metin, keşfetmek ve metnin bütününü anlayabilmekten doğacak keyfi kaybetmemek için, bilinçli olarak, edebî açıdan derinleştirilmedi. Öğrenciler henüz bir yıl Fransızca okudular ve gelecek yıldan itibaren, klasik metinleri daha derinlemesine işleyecekler.  Öğrenciler bu ortak çalışma biçimini beğendiler. Defterlerine bundan sonraki metinler için izlenecek stratejileri yazdılar. Bu iki ders saatinden beri, başka metinler de işledik. Bütünsel anlama ve geri anlatmada net bir ilerleme gördüm. Ancak, özellikle de girişiklikler konusunda, daha kat edilecek yol var.


"Bir metin nasıl benimsenir ?" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları