Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

DÜNYANIN ve TÜRKİYENİN SANAYİ ENERJİ YÖNETİCİSİ EĞİTİMİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "DÜNYANIN ve TÜRKİYENİN SANAYİ ENERJİ YÖNETİCİSİ EĞİTİMİ"— Sunum transkripti:

1 DÜNYANIN ve TÜRKİYENİN SANAYİ ENERJİ YÖNETİCİSİ EĞİTİMİ
GENEL ENERJİ DURUMU Banu GÜMÜŞ ELEKTRİK MÜHENDİSİ ENERJİ YÖNETİCİSİ 7. DÖNEM SANAYİ ENERJİ YÖNETİCİSİ EĞİTİMİ 24 MAYIS – 29 MAYIS 2010

2 Ajanda Dünyanın Enerji Durumu Türkiye’nin Enerji Durumu
Enerjide Dışa Bağlılık Enerji Kaynakları

3 Dünyada nüfus artışı, sanayileşme ve kentleşme olguları, küreselleşme sonucu artan ticaret olanakları, doğal kaynaklara ve enerjiye olan talebi giderek artırmaktadır.

4 Dünya’da Enerji Durumu
Fosil kaynaklar bugün olduğu gibi gelecekte de dünya enerji talebinde önemini sürdürmeye devam edecektir. Bu dönem içinde petrol en fazla tüketilen enerji kaynağı olma özelliğini koruyacaktır. 2007 yılında 12 milyar TEP olan enerji tüketimi, 2030 yılında 16,8 milyar TEP’e ulaşacağı tahmin edilmektedir. IEA-WEO2008 dünyada enerji talebinin 2008’den 2030’a kadar yıllık ortalama %1.6’lık bir artışla %45 oranında artacağını ve yaklaşık MilyonTEP’e ulaşacağını öngörmektedir.

5 Dünya’da Enerji Durumu
Bu talep artışının en önemli sebeplerinden biri de OECD üyesi olmayan gelişmekte olan ülkelerin %75’lere varan talep artışı olacaktır yılında dünya birincil enerji arzının sağlanmasında, petrolün %35, doğal gazın %25, kömürün %21.8, yenilenebilir enerji kaynaklarının %11.3, nükleerin %4.5 hidrolik kaynakların ise % 2.2 oranında pay alacağı tahmin edilmektedir.

6

7 2008 yılı Dünya ispatlanmış Fosil Yakıt Rezervleri
BÖLGE PETROL DOĞAL GAZ KÖMÜR (MİLYAR TON) (TRİLYON M3) Kuzey Amerika 9,7 8,87 246 Orta ve güney Amerika 17,6 7,31 15 Avrupa & Avrasya 19,2 62,89 272 Ortadoğu 102 75,91 1,4 Afrika 16,6 14,65 32 Asya ve Okyanusya 5,6 15,39 259 Toplam Dünya 170,8 185 826 Fosil yakıt rezervlerinin bölgesel dağılımını gösteren tabloya bakıldığında petrolde Orta Doğu’nun doğalgazda ise Orta Doğu ve Orta Asya ülkelerinin en büyük rezerve sahip olduğu görülmektedir. Kömür ve taşkömürü kaynakları ise dünyaya daha dengeli şekilde dağılmıştır. Petrolün API'si ortalama olarak 10 alınmış, buna göre 1 varil 159 litre olarak hesaplanmıştır. Kaynak:BP Statistical Review of World Energy June 2009

8 PETROL 2008 YILI İSPATLANMIŞ PETROL REZERVLERİ (milyar varil)

9 PETROL 2008 YILI İSPATLANMIŞ PETROL REZERVLERİNİN YÜZDESEL DAĞILIMI (milyar varil)

10 PETROL 2008 yılı ispatlanmış en büyük petrol rezervlerine sahip olan üç ülke, Suudi Arabistan ,3 Milyar Ton, İran ,9 Milyar Ton Irak ,5 Milyar Ton

11 Ham petrolün rafine edilmesiyle; rafineri yakıt gazı, sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG), nafta, normal benzin, süper benzin, kurşunsuz benzin, parafin, solvent, jet yakıtı, gaz yağı, motorin, kalorifer yakıtı, fuel oil, asfalt, madeni yağ vb. ürünler elde edilmektedir (PİGM, 2000, 53). Ayrıca yukarıda sayılan ürünlerin bir kısmı, petrokimya sanayiinde hammadde olarak da kullanılmaktadır.

12 PETROL IEO2009 referans senaryolara göre dünya petrol tüketimi 2006 yılındaki 85 milyon varil/gün‘den 2030 yılında 107 milyon varil/gün‘e yükselecektir. Petroldeki talep artışının neredeyse tamamı OECD üyesi olmayan ülkelerden, Çin gibi ki burada görülen artışın %43’lük bir payına sahip olacağı düşünülüyor, Orta Doğu %20 ve Hindistan ‘dan %20 kaynaklanmaktadır. Bu artışın %80’lik bölümü ulaşım sektöründen kaynaklanacak. Konvansiyonel olmayan petrol kaynakları, bitumen, kömürden elde edilen sıvı yakıtlar, doğal gazdan elde edilen sıvı yakıtlar, biyoyakıtlar, ekstra ağır petrol, killi şistten (katran veya kumdan) üretilen petrol

13 PETROL 2008 yılı en çok petrol üreten üç ülke,
Suudi Arabistan 515,3 Milyon Ton/yıl, Rusya Federasyonu 488,5 Milyon Ton/yıl Amerika Birleşik Devletleri 305,1 Milyon Ton/yıl IEO2009 referans senaryolara göre dünya petrol tüketimi 2006 yılındaki 85 milyon varil/gün‘den 2030 yılında 107 milyon varil/gün‘e yükselecektir. Petroldeki talep artışının neredeyse tamamı OECD üyesi olmayan ülkelerden, Çin gibi ki burada görülen artışın %43’lük bir payına sahip olacağı düşünülüyor, Orta Doğu %20 ve Hindistan ‘dan %20 kaynaklanmaktadır. Bu artışın %80’lik bölümü ulaşım sektöründen kaynaklanacak. Konvansiyonel olmayan petrol kaynakları, bitumen, kömürden elde edilen sıvı yakıtlar, doğal gazdan elde edilen sıvı yakıtlar, biyoyakıtlar, ekstra ağır petrol, killi şistten (katran veya kumdan) üretilen petrol

14 IEO2009 referans senaryolara göre dünya petrol tüketimi 2006 yılındaki 85 milyon varil/gün‘den 2030 yılında 107 milyon varil/gün‘e yükselecektir. Petroldeki talep artışının neredeyse tamamı OECD üyesi olmayan ülkelerden, Çin gibi ki burada görülen artışın %43’lük bir payına sahip olacağı düşünülüyor, Orta Doğu %20 ve Hindistan ‘dan %20 kaynaklanmaktadır. Bu artışın %80’lik bölümü ulaşım sektöründen kaynaklanacak. Konvansiyonel olmayan petrol kaynakları, bitumen, kömürden elde edilen sıvı yakıtlar, doğal gazdan elde edilen sıvı yakıtlar, biyoyakıtlar, ekstra ağır petrol, killi şistten (katran veya kumdan) üretilen petrol

15

16 PETROL 2008 yılında en çok petrol tüketen üç ülke,
ABD ,5 Milyon Ton/yıl, Çin ,7 Milyon Ton/yıl Japonya 221,8 Milyon Ton/yıl ABD, 2008 yılında Afrika’nın 6.5 katı, OrtaDoğu’nun ve Güney Amerika ülkelerinin 3 katı petrol tüketmiştir.

17 DÜNYADA SEKTÖRLERE GÖRE SIVI YAKIT TÜKETİMİ TRENDİ
1000 Btu = 0,29 kWh 1 Quadrillion = 10 24

18 Doğalgaz Fosil kaynaklar içerisinde en büyük talep artışının doğal gazda olması beklenmektedir yılında 2760 MilyonTEP olan üretim miktarının özellikle Batı Avrupa’nın yüksek talebinin karşılanması amacı ile 2030 yılında ikiye katlanacağı hesaplanmaktadır. Dünya doğal gaz ile yeni bir bağımlılık dönemine girmiştir.

19 DOĞALGAZ Bölgelerarası petrol ve doğal gaz ticareti ile ilgili olarak; halen petrol üretildiği Rusya, Afrika ve Ortadoğu’dan ana tüketim bölgeleri olan Avrupa, Kuzey Amerika, Hindistan, Çin ve Japonya’ya ihraç edilmektedir. Aynı eğilim doğal gaz ticareti için de söz konusudur yılına kadar bölgeler arası petrol ticaretinin iki kat gaz ticaretinin de üç kat artacağı tahmin edilmektedir. Bu bağlamda, kaynakların çıkartılması, üretilmesi, işletilmesi ve ticaretinde gerekli alt yapının oluşturulması için çok büyük yatırımlar gerekecektir. UEA tarafından hazırlanan “World Energy Investment Outlook-2003” raporunda, yılları arasını kapsayan 30 yıllık dönemdeki toplam dünya enerji yatırımları, yeni tesis kurulması ve yenileme yatırımları olmak üzere, yıllık ortalama %1,7’lik talep artış hızına göre 16 trilyon $ olarak hesaplanmaktadır. 2008 Yılı Dünya Doğal Gaz Rezervlerinin Bölgelere Göre Dağılımı (Trilyon m3)

20 Trilyon m3 Yüzde oranı Dünya Toplamı 177,0 100,0% İlk 20 Ülke 160,6 90,7% Rusya 47,5 26,9% İran 28,1 15,9% Katar 25,2 14,3% Suudi Arabistan 7,3 4,1% ABD 6,7 3,8% Birleşik Arap Emirlikleri 6,1 3,4% Nijerya 5,2 2,9% Venezuella 4,8 2,7% Cezayir 4,5 2,5% Irak 3,2 1,8% Endonezya 3,0 1,7% Türkmenistan 2,7 1,5% Kazakistan 2,4 1,4% Malezya 2,3 1,3% Norveç Çin Özbekistan 1,8 1,0% Kuveyt Mısır 1,7 0,9% Kanada 1,6 Dünyanın geri kalanı 16,4 9,3%

21 DOĞALGAZ 2008 Yılı Dünya Toplam Doğal Gaz Üretimi 2768 Milyon TEP

22 DOĞALGAZ Doğalgaz üretiminde en önde olan ülkeler ;
Rusya 541,5 Milyon TEP/yıl ABD Milyon TEP/yıl Kanada 157,7 Milyon TEP/yıl Iran 104,7 Milyon TEP/yıl Norveç ,3 Milyon TEP/yıl

23 DOĞALGAZ 2008 Yılı Dünya Toplam Doğal Gaz Tüketimi 2726 Milyon TEP
Fosil kaynaklar içerisinde en büyük talep artışının ise doğalgaz kullanımında olması beklenmektedir yılında 2080 Mtep olan üretim miktarının özellikle Batı Avrupa’nın yüksek talebinin karşılanması amacı ile 2030 yılında ikiye katlanacağı hesaplanmaktadır. Dünya toplam doğal gaz tüketimi 2007’de %3,1 artarak 2638 Mtep ulaşmıştır. 2008 Yılı Dünya Toplam Doğal Gaz Tüketimi 2726 Milyon TEP

24 DOĞALGAZ Doğalgaz tüketiminin en çok olduğu ülkeler ;
ABD Milyon TEP/yıl Rusya Milyon TEP/yıl Iran Milyon TEP/yıl ABD’nin yıllık doğalgaz tüketimi Asya-Pasifik ülkelerinin 1.3 katı, Orta Doğu ülkelerinin 2 katı , Güney ve Orta Amerika ülkelerinin yaklaşık 5 katı ve Afrika’nın 7 katıdır.

25 KÖMÜR Bir trilyon ton olduğu tahmin edilen büyük bir küresel rezerve sahip olan, Kömürün, yılda ortalama % 1,4 artış hızıyla, üretiminin 2030 yılında 3600 MTEP değere ulaşacağı tahmin edilmektedir.

26 KÖMÜR 2008 yılı Dünya kömür rezervi Milyon Ton

27 KÖMÜR Kömür rezervlerinin en çok olduğu ülkeler ;
ABD BinMilyon Ton Rusya BinMilyon Ton Çin BinMilyon Ton ABD dünyadaki toplam kömür rezervlerinin yaklaşık %30’una sahiptir.

28 Kömür Üretimi yılı 1 trilyon ton olduğu tahmin edilen büyük bir küresel rezerve sahip olan, Kömür, 2002 yılından bu yana tüketimi en hızlı artan hidrokarbondur. Dünya kömür tüketimi 2007 yılında %4,5 artışla 3177,5 Mtep’e ulaşmıştır. Dünya’nın en fazla kömür tüketen ülkesi Çin, kömür tüketimini 2007 yılında %7,9 artırmıştır. Dünya’daki kömür tüketimindeki artışın üçte ikisi Çin’den kaynaklanmıştır.

29 Dünya fosil yakıt rezervlerinin kullanılabilme süreleri (yıl)
BÖLGE PETROL DOĞAL GAZ KÖMÜR Kuzey Amerika 12 10 231 Orta ve Güney Amerika 41 52 269 Avrupa ve Avrasya 22 60 241 Ortadoğu 81 100 399 Afrika 32 88 270 Asya ve Okyanusya 14 92 Toplam Dünya 65 200

30 TÜRKİYE’DE ENERJİ

31 TÜRKİYE’DE ENERJİ 2008 yılında birincil enerji tüketimimiz Milyon TEP olmuştur.

32 ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIK
2010 yılı tahmini birincil enerji tüketimimiz yılı sonuna göre 6,5 MTEP artarak 105,8 MTEP olacaktır. 2010 yılı tahmini birincil enerji üretimimiz ise 29,2 MTEP olacaktır. Böylece birincil enerji talebinin ithal kaynaklardan karşılanma oranın 2010 yılında yüzde 72,4 olacağı öngörülmektedir.

33 enerjinin toplam ithalattaki payı yüzde 22,5 ‘tur
enerjinin toplam ithalattaki payı yüzde 22,5 ‘tur yılında enerji ithalatının 2009 yılına göre yüzde 32,1 artması öngörülüyor.

34 İTHAL ENERJİNİN MALİYETİ
İthal Primer Enerji Faturası 2007 Talebi Birim Birim Fiyat Toplam Ödeme (USD) (Milyar USD) Petrol Varil 78,13 USD/varil 14,71 Doğalgaz 40,00 Milyar m3 400,00 USD/1000 m3 16,00 Elektriğe Dayalı İthal Kömür 4,56 Milyon Ton 124,30 USD/Ton 0,57 Isınmaya Dayalı İthal Kömür 11,44 1,42 Türkiye'nin Toplam (Net) Enerji ithalatı 32,70

35 TÜRKİYE’NİN İTHALATTA KAYNAK BAĞIMLILIĞI

36 BİRİNCİL ENERJİ ÜRETİMİMİZİN KAYNAKLARA GÖRE DAĞILIMI
Birincil enerji üretimimiz 2007 yılında 27.4 Milyon TEP olarak gerçekleşmiştir

37 BİRİNCİL ENERJİ TÜKETİMİMİZİN KAYNAKLARA GÖRE DAĞILIMI
Türkiye ham petrol ihtiyacının %6'sını, doğal gaz ihtiyacının ise, %4'ünü kendi kaynaklarından karşılayabilmektedir.

38 2008 YILI ENERJİ TÜKETİMİMİZİN DAĞILIMI
Çevrim ve Enerji Sektörü 26,78 MTEP, Sanayi Tüketimi 25,68 MTEP, Ulaştırma 16,04 MTEP, Konut ve Hizmetler 28,32 Mtep, Tarım 5,17 MTEP Enerji Dışı 4,34 MTEP 1950’de Türkiye’de yolcu taşımalarının % 49,9’u, yük taşımalarının % 17,1’i karayolu ile yapılmaktaydı. Ancak 1950’li yıllarda Marshall planı çerçevesinde Türkiye’ye dayatılan ulaşım politikası uyarınca demiryolları atıl bırakılarak karayolu merkezli ulaşım politikası benimsenmiştir. Bu nedenle bugün yolcu taşımacılığının % 90’ı, yük taşımacılığının % 82,84’ü karayolu ile yapılmaktadır.

39 SANAYİDE TÜKETİLEN ENERJİ KAYNAKLARININ TÜRLERİNE GÖRE DAĞILIMI
Bin TEP

40 SEKTÖRLERE GÖRE ENERJİ TÜKETİMİ

41 ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIK
EPDK’nın 2008 faaliyet raporuna göre elektrik ihracatı 2008 yılında yüzde 60 oranında azalan Türkiye doğalgaz ve petrolde dışa bağımlı durumdadır. Doğalgaz ithalatının yüzde 62’sini Rusya’dan yapan Türkiye kullandığı petrolün de yüzde 90’ını ithal ediyor.

42 TÜRKİYE’NİN DÜNYA’YA GÖRE DURUMU
Türkiye’nin hidroelektrik enerji potansiyeli, dünya toplam potansiyelinin yüzde 1’i, Avrupa toplam potansiyelinin ise yüzde 16’sı civarındadır. Hidroelektrik potansiyelimizin yüzde 70 ‘e yakın kısmı henüz degerlendirilememektedir. Türkiye, bor, toryum, hidrojen gibi alternatif enerji kaynaklarına sahip bir ülke olarak göze çarpmakta, teknolojik gelismeler ise diger alternatif enerji kaynakları arasında bu üçünü ön plana çıkarmaktadır. Toryum rezervi ise dünya rezervinin yüzde 54’ünü oluşturmasına ragmen kaynağın değerlendirilmesi henüz deneme safhasındadır.

43 TAŞ KÖMÜRÜ-LİNYİT Ülkemiz linyit rezervleri açısından ve üretim miktarları açısından dünya ölçeğinde orta düzeyde, taşkömüründe ise alt düzeyde değerlendirilebilir. Toplam dünya linyit rezervinin yaklaşık %1,6'sı ülkemizde bulunmaktadır. Taş kömürü rezervleri ise 1,33 milyar tondur. Taşkömürü ithalatı çoğunlukla sanayi sektörünün ihtiyacının karşılanması amacıyla yapılmakta olup ithal edilen taşkömürün yaklaşık %28’i demir-çelik sanayinde tüketilmektedir. Önümüzdeki yıllarda yerli üretimde bir miktar artış öngörülmekle birlikte hızla büyüyen demir çelik sanayine paralel olarak taşkömürü ithalatının giderek artması, 2020 yılında 128 milyon ton seviyesine çıkması öngörülmektedir. 2020 yılında taşkömürü üretiminin bugünkü 2 milyon ton/yıl seviyesinden 4.7 milyon tona kadar yükselmesi beklenmektedir.

44 TAŞ KÖMÜRÜ-LİNYİT Türkiye'nin toplam linyit rezervi 8,3 Milyar Ton seviyesindedir. Buna karşılık işletilebilir rezerv miktarı ise 3,9 Milyar Ton düzeyinde bulunmaktadır. Linyitlerimizin büyük kısmının ısıl değeri düşük olduğundan termik santrallerde kullanımı ön plana çıkmıştır. Rezervlerimizin yaklaşık %46'sı Afşin-Elbistan havzasında bulunmaktadır.

45 LİNYİT REZERVLERİMİZİN KALORİ BAZINDA DAĞILIMI

46

47 DOĞALGAZ 2008 yılı doğal gaz ulusal tüketim miktarı 36,8 milyar m³, ithalat miktarı ise 37,3 milyar m³ olarak gerçekleşmiştir. Tüketilen doğal gazın %54 ü elektrik santrallerinde, %23 konut ve %23 sanayi sektörlerinde kullanılmıştır.

48 DOĞALGAZ Halihazırda km.’yi bulan doğal gaz dağıtım hatları ile 63 ilimiz doğal gaz kullanmakta olup hedef 2010 yılı sonuna kadar tüm illere doğalgaz ulaştırmaktır. Diğer taraftan, tarih ve 4646 no’lu Doğalgaz Piyasası Kanunu, doğalgaz ithal eden şirketlerden, ithal ettikleri doğalgazın %10’unu yurtiçinde depolama konusunda, depolama şirketleriyle anlaşma yapması şartını aramaktadır. Ayrıca, doğalgazın toptan satışını yapacak olan şirketlerin de gerekli depolama önlemlerini almaları zorunlu tutulmuştur. Bu kapsamda, ülkemizin toplam 1,6 milyar m3 kapasiteli ilk yeraltı doğalgaz depolama projesi olan Silivri Doğalgaz Depolama Projesi çalışmaları TPAO tarafından 1998 yılında başlatılmış olup, 2015 yılında mevcut kapasiteyi %100 arttırma amacına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir

49 Uluslararası doğal gaz boru hattı projeleri
Azerbaycan-Türkiye (Şah Deniz); Temmuz 2007 Mısır-Türkiye; 2006’da proje imzalanmış olup çalışmalar devam etmektedir. Irak-Türkiye; Ağustos 2007 de Mutabakat zabtı imzalanmış olup, fizibilite çalışmaları devam etmektedir. Türkiye –Yunanistan; 2003 yılında imzalanmış proje devam etmektedir. Bu anlaşma ile Yunanistan’a 750 milyon metreküp doğal gaz sevkiyatı yapılacaktır. Türkiye –Yunanistan-İtalya; 2007 de imzalanmış olup 2012 de devreye alınması öngörülmektedir

50 Uluslararası doğal gaz boru hattı projeleri
Türkiye-Avusturya (Nabucco) İnşaat 2009, ilk gaz akışı 2012 Bu projeler ile doğumuzda yer alan Hazar ve Ortadoğu gibi kaynaklarda üretilecek gazın transit ülkeler ile birlikte Orta ve Batı Avrupa ülkelerine taşınması amaçlanmaktadır.

51 PETROL Ülkemizde, 2008 yılında rafinerilerde toplam 24,21 milyon ton ham petrol işlenmiş olup; bunun 21,74 milyon tonu ithal ham petrol, 2,47 milyon tonu ise yerli ham petroldür yılında işlenen toplam ham petrolün içinde ithal edilen ham petrolün oranı yaklaşık olarak % 90’dır. Petrol ithal ettiğimiz ülkeler; Suudi Arabistan, Irak, İran, Libya, Rusya ve Suriye’dir.

52 PETROL İTHALAT DEĞERLERİ

53 PETROL Ham Petrol Taşımacılığı Irak Türkiye Ham Petrol
Boru Hattı: Toplam uzunluğu 1876 km., yıllık taşıma kapasitesi 70.9 milyon ton olan boru hattı Irak petrolünü Ceyhan terminaline taşımaktadır. Petrol buradan tankerlerle dünya pazarlarına ulaşmaktadır.

54 Ham Petrol Taşımacılığı
Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı: Bu proje ile Azerbaycan’da üretilen ham petrolün boru hattı ile Gürcistan üzerinden Ceyhan Terminaline ve buradan deniz tankerleri ile dünya pazarlarına ulaştırılması amaçlanmıştır. Temmuz 2006 yılında resmi açılışı yapılan boru hattı 1776 km. uzunluğunda olup toplam yıllık taşıma kapasitesi 50 milyon tondur.

55 ELEKTRİK 2008 yılı itibariyle Türkiye’nin toplam kurulu gücü ,6 MW seviyesine ulaşmıştır. Fiili değerlere göre 2008 yılında Türkiye toplam elektrik enerjisi üretimi 198,3 milyar kWh olarak; yurtiçi toplam elektrik enerjisi talebi (brüt talep) ise 198 milyar kWh olarak gerçekleşmiştir.

56 ELEKTRİK 2008 yılında, 2007 yılına kıyasla elektrik enerjisi ithalatı %8,5; ihracatı ise %58,8 oranında azalmıştır yılında Irak, Gürcistan ve Suriye’ye elektrik enerjisi ihraç edilmiş ve Gürcistan, Azerbaycan (Nahçıvan), Türkmenistan ve Yunanistan’dan elektrik enerjisi ithal edilmiştir. Elektrik enerjisi ihracatının, elektrik enerjisi üretimine oranı %0,5; elektrik enerjisi ithalatının brüt talebe oranı ise %0,4 düzeyindedir.

57 ELEKTRİK 2008 yılında Türkiye toplam elektrik enerjisi üretiminin %30,9’u mevcut sözleşmesi bulunan üretim tesislerinden, %49,5’i kamu mülkiyetindeki üretim tesislerinden sağlanmıştır. Sadece elektrik enerjisi sektöründe 2020 yılına kadar toplam 17.7 milyar dolar tutarında yeni tesis yatırımlarına ihtiyaç bulunmaktadır.

58 2008 YILI KAYNAKLARINA GÖRE ELEKTRİK ÜRETİMİ

59 2008 ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİ

60 HİDROLİK 2008 yılı sonu itibarı ile yeni başvurular kapsamında lisanslama süreci devam eden MW kurulu güce karşılık gelen adet lisans başvurusu bulunmaktadır. Bu rakamın MW’lık kısmı hidrolik kaynaklara dayalı elektrik üretim projelerinden oluşmaktadır. Ülkemizin toplam kurulu kapasitesi 2008 yılı sonu itibarıyla ,6 MW’a ulaşmıştır. Toplam kurulu kapasitenin %33’ü hidrolik kaynaklara dayalıdır.

61 HİDROLİK Ülkemiz, Dünya teknik yapılabilir hidroelektrik potansiyelinde %1,53 paya sahiptir. Enerji Bakanlığı ve DSİ verilerine göre, ülkemizin teknik-ekonomik-kullanılabilir hidroelektrik potansiyeli, milyar kWh/yıldır. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi’nin yaptığı bir çalışmaya göre, havza bazında yapılan yeni değerlendirmeler ve özellikle küçük hidroelektrik santrallerin yaratacağı potansiyel dikkate alındığında, ülkemizin teknik-ekonomik kullanılabilir hidroelektrik potansiyelinin milyar kilowatt-saat oldugu değerlendirilmektedir. 2008 yılında toplam 3.115,6MW gücünde 166 tane hidroelektrik üretim santrallerine lisans verilmiştir. 2008 yılında en çok hidroelektrik santrallere lisans verilmiştir.

62 HİDROLİK Kurulu gücü 500MW‘ dan yüksek olan 6 HES; Atatürk, Karakaya, Keban, Altınkaya, Oymapınar ve Hasan Uğurlu Barajı Türkiye'nin hidrolik kurulu gücü ve üretim kapasitesinde yaklaşık %74(7,270 MW) pay almaktadır. 500 MW’dan küçük ve 100 MW'dan büyük 8 adet HES ise toplam kurulu gücün, 1,390.8 MW ile % 14'ünü teşkil etmektedir.

63 HİDROLİK 2020 yılı itibariyle, hidroelektrik potansiyelimizin kurulu güç olarak % 85’i değerlendirilmiş olacaktır. 2020 yılında 500 TWh’e ulaşması beklenen Türkiye elektrik enerjisi talebinin en az %25’nin hidroelektrik potansiyelimizin geliştirilmesiyle karşılanabilecektir.

64 BİYOKÜTLE (Biyomass) Biyokütle enerjisi alternatif enerji kaynakları arasında büyük bir potansiyele sahip olup, depolanabilmesi nedeniyle rüzgar ve güneş enerjisi gibi kesintili değil sürekli enerji sağlamaktadır. Ana bileşenleri karbonhidrat bileşikleri olan bitkisel ve hayvansal kökenli tüm maddeler birer biyokütle enerji kaynağıdır. Biyokütle ya Türkiye’de olduğu gibi doğrudan yakılarak ya da çeşitli süreçlerde(havasız çürütme, piroliz, fermantasyon, gazlaştırma, hidroliz, biyofotoliz, esterleşme reaksiyonu) yakıt kalitesi arttırılıp alternatif biyoyakıtlar(biyogaz, çöpgazı, biyodizel, biyoetanol, sentetik yağ)üretilmektedir. Biyokütle teknikleri ile bir çok kimyasal ara ürünler de elde edilebilmektedir

65 BİYOKÜTLE Finlandiya % 15, İsveç % 9, Amerika % 4 oranında biokütleden üretilen enerjiyi kullanmaktadır. Avusturya’da elektrik enerjisinin % 10’u 70 adet küçük ölçekli biokütle bileşik ısı-güç santralından elde edilmektedir. Biyogaz, biyoetanol ve biyodizel de, son yıllarda adlarından daha fazla bahsedilen yenilenebilir kaynaklardır.

66 BİYODİZEL - BİYOETANOL
Biyodizel, kanola,ayçiçek, soya ,aspir gibi yağlı tohum bitkilerinden ve atık yağlardan elde edilen yakıt olarak dizel araçlarda kullanılan bir üründür. Biyoetanol; hammaddesi şeker pancarı, mısır, buğday ve odunsular gibi tarımsal ürünlerin fermantasyonu ile elde edilen ve benzinle belirli oranlarda harmanlanarak kullanılan alternatif bir yakıttır. Ülkemizde tarıma elverişli olup da kullanılmayan alanların değerlendirilmesi ile 1.2 milyon ton biyodizel, pancar alanlarının kullanımı ile 3.4 milyon ton biyoetanol üretilebilecektir

67 JEOTERMAL Sıcaklığı yer yer 100 °C'ye varan 600'den fazla sıcak su kaynağının varlığı Türkiye'nin önemli bir jeotermal enerji potansiyeli taşıdığını göstermektedir. 2008 yılında Türkiye’nin toplam kurulu kapasitesinde 29,8 MW jeotermal enerjiden sağlanmaktadır. 2008 yılı elektrik enerjisi üretimdeki jeotermal payı %0,05’tir. Jeotermal enerji, yerkabuğunun sahip olduğu ısının doğal olarak yeraltındaki sulara aktarılması ve ısınan suyun yeryüzüne ulaşması sonucu ortaya çıkan bir enerji türüdür. MTA verilerine göre Türkiye’nin ispatlanmış termal kapasitesi 3348 MWt’dir.Muhtemel jeotermal potansiyelimiz ise 31500MWt dir.27 MW’lık jeotermal elektrik üretim santralı devrede olup 25 MWlık santral yapım aşamasındadır.

68 JEOTERMAL Ülkemizde jeotermal enerjiye dayalı bina ve sera ısıtmacılığı da hızla gelişmektedir. Balıkesir-Gönen, Kütahya Simav, Kırşehir, Kızılcahamam, İzmir-Balçova vb. alanlarda ' den fazla konut günümüzde jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır. Hava kirliliği yaratmayan bu kaynakla yapılan bina ısıtmacılığı diğer kaynaklara oranla (kömür, doğal gaz vb.) çok daha ucuza mal olmaktadır.

69 GÜNEŞ Güneşten çeşitli dalga boylarında (62 MW/m2) enerji yayılmakta ve güneşin bütün yüzeyinden yayılan enerjinin sadece iki milyarda biri yeryüzüne gelmektedir. Güneş enerjisinin atmosfer dışındaki ışınım değeri 1375 W/m²'dir. Güneş enerjisinin yeryüzündeki dağılımı dünyanın şekli nedeniyle büyük farklılıklar göstermekte olup, dünyaya gelen ortalama güneş enerjisi 0 ila 1100 W/m2 arasında değişir. Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle sahip olduğu güneş enerjisi potansiyeli açısından diğer bir çok ülkeye göre şanslı durumdadır.

70 GÜNEŞ EİE tarafından yapılan çalışmalara göre ortalama yıllık toplam güneşlenme süresinin 2640 saat (günlük toplam 7.2 saat), güneş enerjisi yoğunluğunun günlük ortalama 3.6 kWh/m² olduğu tespit edilmiştir. (yıllık toplam ışınım şiddeti 1311 kWh/m² ) Yarattığı çevre sorunu en az olan güneş enerjisinin potansiyelinin ülkemizin tüm bölgelerine dağılımı nedeniyle düzlemsel kollektörlerle sıcak su üretimi oldukça yaygındır. Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle sahip olduğu güneş enerjisi potansiyeli açısından diğer bir çok ülkeye göre şanslı durumdadır.

71 RÜZGAR EİE yapmış olduğu rüzgar enerjisi çalışmaları ile, ülkemizde Ege, Marmara ve Doğu Akdeniz kıyılarının rüzgar enerjisinden yararlanılabilir alanlar olduğunu tespit etmiştir. 2008 yılında 1,612 MW gücünde 42 rüzgar enerjisi santrallerine lisans verilmiştir. Yeni geliştirilen Türkiye Rüzgar Enerjisi Potansiyel Atlası ile yıllık rüzgar hızı 8,5 m/s ve üzerinde olan bölgelerde en az 5000 MW, 7,0 m/s’nin üzerindeki bölgelerde ise en az MW büyüklüğünde rüzgar enerjisi potansiyeli bulunduğu tespit edilmiştir.

72 RÜZGAR Diğer taraftan, 2008 yılı sonu itibarı ile yeni başvurular kapsamında lisanslama süreci devam eden MW kurulu güce karşılık gelen adet lisans başvurusu bulunmaktadır. Bu rakamın MW’lık kısmı rüzgâra dayalı elektrik üretim projelerinden oluşmaktadır. Rüzgar enerjisi kaynaklarının ülkemiz toplam kurulu kapasitesine katkısı %1’dir. 2008 yılı toplam elektrik enerjisi üretimdeki payı ise%0,4’dür.

73 HİDROJEN Gaz veya sıvı halde kullanıma sunulabilen hidrojen, uzay araçlarının yakıtı olmasının ötesinde, endüstriyel ve konutsal yakıt, elektrik santrallerinin ve taşıma araçlarının yakıtı olabilmektedir. Benzin ve dizel motorlar hidrojen ile çalıştırılabilmektedir. Çeşitli tanınmış marka otomobillerin hidrojenle çalışan tipleri üretilmiş ve deneme için piyasaya çıkarılmıştır. Günümüzde ABD, Almanya, Kanada ve Rusya gibi ülkelerin yanı sıra Uluslararası Enerji Ajansı vb. Kuruluşlar hidrojen araştırma ve geliştirme çabalarına önemli kaynaklar ayırmaktadır. Japonya 2020 yılına kadar olan dönem için hidrojen araştırmalarına 4 milyar $ ayırmıştır. UNIDO işbirliği ile ülkemizde Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi (ICHET) olarak çalışacak ICHET projesi Türkiye' nin hidrojen çağına tutarlı biçimde adım atmasını sağlayacak, Türkiye'ye avantaj kazandıracak önemli bir girişimdir.

74 NÜKLEER ENERJİ 2006 tarihi itibarıyla dünyada 443 ünite işletmede olup, toplam kurulu güç MW’tır. Nükleer güç santralleri dünya elektrik ihtiyacının %16’sını karşılamaktadır. OECD’ye üye ülkeler arasında yer alan Fransa’nın elektrik üretiminde nükleer enerjinin payı Fransa’nın %80, İngiltere’nin %20, Japonya’nın %28 (56 santral) ve ABD’nin %19 (104 santral ) oranındadır.

75 NÜKLEER ENERJİ Almanya ve İsveç’in nükleer enerjiden tamamen vazgeçmeyi düşünmesinin yanı sıra Amerikan Hükümeti yeni enerji politikasında nükleer enerjinin büyük oranda geliştirilmesini düşünmektedir. Halihazırda 12 ülkede 27 tane nükleer santral yapım aşamasındadır. Türkiye’nin çevresine bir göz atıldığında ülkemizin kuzey ve kuzeybatısında, 11 ülkede toplam 76 adet reaktör faaliyet halindedir.

76 NÜKLEER ENERJİ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca yapılan projeksiyonlara göre ilk nükleer santralın 2015 yılında, işletmeye alınması öngörülmektedir. Nükleer güç santrallerinin kurulması ve işletilmesine yönelik yasal düzenleme Mayıs 2007 tarihinde kabul edilmiştir.

77 NÜKLEER ENERJİ 12 Mayıs 2010 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev tarafından imzalanan anlaşmaya göre Mersin Akkuyu’da yapımına en geç 2 yıl içerisinde başlanacak olan 4800 MW gücündeki ilk nükleer enerji santrali yapılacaktır.

78 TEŞEKKÜRLER Banu GÜMÜŞ ELEKTRİK MÜHENDİSİ ENERJİ YÖNETİCİSİ


"DÜNYANIN ve TÜRKİYENİN SANAYİ ENERJİ YÖNETİCİSİ EĞİTİMİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları