Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KENTSEL TURİZM STRATEJİLERİNİN SÜREÇ İÇİNDEKİ GELİŞİMİ ve MEŞRUİYETİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KENTSEL TURİZM STRATEJİLERİNİN SÜREÇ İÇİNDEKİ GELİŞİMİ ve MEŞRUİYETİ"— Sunum transkripti:

1 KENTSEL TURİZM STRATEJİLERİNİN SÜREÇ İÇİNDEKİ GELİŞİMİ ve MEŞRUİYETİ
Ar. Gör. Ayça ÇELİKBİLEK Ar. Gör. Hatice Aysun ÖZKAN

2 Kentsel Turizmi Ortaya Çıkaran Etkenler
Kültür endüstrilerinin bileşenlerinden olan kentsel turizm; bir ülkenin sosyo- ekonomik yapısına, mekansal oluşumlarına, kentsel dinamiklerine ve doğal- kültürel mirasını ortaya koyma şekline göre biçimlenmektedir. Günümüzde bir endüstri olarak değerlendirilen kent turizminin gidişatı da diğer sektörlerde olduğu gibi arz- talep ilişkisi içinde açıklanmaktadır. Arz- talep ilişkisi ve dengesinin yarattığı kentsel oluşumlar, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde farklı süreçlerle izlenir. Arz açısından değerlendirildiğinde; kentsel turizm, gelişmiş ülkelerin yaşadığı sanayisizleşme süreciyle kaybolan kaynakları geri kazanmanın, gelişmekte olan ülkeler içinse; ekonomik kalkınma sağlamanın yoludur. (Türkün, 2007) Gelişmiş ülkelerde sanayisizleşme süreci, ülkeleri hizmet ve bilişim teknolojileri ile bilgi üretmeye götürürken, bu ülkeler üretim sürecinde gelişmekte olan ülkeleri bir araç olarak kullanmıştır. Gelişmekte olan ülkeler ise; öncelikle kalkınma ve ekonomik güç kazanabilmek uğruna bu üretim sürecinde kendi kaynaklarına ve çevresel değerlerine zarar vererek turizm sektörüne zarar vermişler, kitle turizminin çöküşüne neden olmuşlardır.

3 Kentsel Turizmi Ortaya Çıkaran Etkenler
Arz açısından ele alındığında kentsel turizmin ortaya çıkışını açıklayan bir diğer kuram ise fordist- postfordist üretim sistemleri arasındaki farktır.1970´l erde başlayan ekonomik kriz, üretim ve tüketim sistemlerinin dengesini bozmuş ve yeni üretim modellerini gerektirmiştir. Böylece fordist sistemin sunduğu katı üretim şekli, yerini esneklik kavramıyla özdeşleşen postfordist döneme bırakmış, üretim, tüketim ve ulaşım teknolojisindeki yenilikler kentlerin mekansal organizasyonlarını da etkilemiştir (Türkün, 2007). Talep açısından ise; batılı kapitalist toplumlarda, yükselen gelirleriyle kent çeperinde ve banliyölerde yaşamaya başlayan orta sınıfın istek ve ihtiyaçları belirleyici etkiye sahiptir. Turizmde imaj pazarlamasının öneminin anlaşılmadığı yıllarda, turistik faaliyetler standardize edilmiş şekilde ve tek bir algıyla planlanmıştır. Bu noktada ülkeler turistik açıdan dikkat çekecek, belirleyici özelliklerini kullanmak yerine, benzer özelliklerini ortaya atmış, aynı tatil manzaraları ve aynılaştırılmış mekanlarla tanıtımlarını yapmışlardır (Giritlioğlu ve Avcıkurt, 2010). Modernite sürecinde fordist ve küresel üretim sonucunda yaşanan bu aynılaşma ile kentlerde yapı malzemelerinin aynılaşması, ortak evrensel kültür algılamaları ve kültürlerin aynılaştırılması sonucunda mekanlarda yenilik arayışları başlamıştır.

4 Kentsel Turizmi Ortaya Çıkaran Etkenler
Postmodern kentleşme ise; kentsel alanı yeni bir yapı haline getirerek kentin tarihiyle birlikte yol almasına işaret etmiştir (Soja, 1995). Bu dönemin kentleşme anlayışı; kamusal alanı daralan, kapitalist üretim ile şekillenen ve piyasa kurallarıyla işleyen kenttir (Keskinok, 2000). Postmodern dönemle birlikte mekan olgusu gelişerek, farklı mimari yaklaşımlar ve mekan denemeleri öne çıkmış, kentler turist taleplerine göre yönlendirilmeye başlanmıştır. Böylece kentsel mekanda farklı kullanımların bir arada yer alması, farklı dönemlere ait mimari tarzların birlikte kullanımı görülmüştür. Jameson bu anlayışı sersemletici olarak nitelemektedir (1999). Postmodernizmin kentsel mekan üzerindeki önemli etkilerinden biri; kentlerin artık aynılaşan değil farklılaşan özelliklerinin ortaya konulmasıdır. Böylece kentler tarihi ve kültürel miraslarını özgünleştirerek mekan tasarlama yoluna gitmiş, alternatif turizm stratejileriyle hareket edilmiştir. Küreselleşme sürecine girilmesiyle birlikte; ülkeler arası sınırların belirsizleşmesi, ekonomik- siyasal ortaklıkların kurulması, bilişim, ulaşım ve enformasyon teknolojilerinin gelişimi turizm yoluyla kültür akışkanlığında etkili olmuştur (Bahar ve Sarı, 2006). Küresel ekonominin yarattığı iş ortaklıkları ve dünya ölçeğinde sektörel organizasyonlar; iş gezileri,konferans, fuar gibi farklı toplantı ve organizasyon türlerinin düzenlenmesini sağlamıştır. Bu tür faaliyetlerin düzenlendiği noktalar ise kent merkezleri olmuştur.

5 Kentsel Turizmi Ortaya Çıkaran Etkenler
Kültürel varlıkların turizm amacıyla pazarlandığı ve kültür akışkanlığının yaşandığı günümüz koşullarında, turizm istihdamı da hızla şekillenmektedir. Dünyada hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde başı çeken sektörlerden olan turizm sektörünün istihdam ettiği nüfus yaklaşık 300 milyon´dur. Küresel yatırımların ise % 7´si turizm gelirlerinden karşılanmaktadır. Son yıllarda alternatif turizm türlerinin geliştirilmesiyle birlikte, özellikle kentsel turizm kentlerin küresel ekonomideki rekabet gücünü büyütmektedir.Bu bağlamda yapılan en önemli değişiklik; ülkelerin artık bir bütün olarak değil, yerel ve yöresel nitelikleri ve özgünlükleriyle kendilerini sunmasıdır (Tosun ve Bilim, 2008). Böylece ülkeler veya şehirlerde ``destinasyon imajı´´ yaratılması zorunluluğu oluşmuştur. Tıpkı reklam sektöründe ürünün tüketiciye sunulmasında olduğu gibi, turistlerde birer tüketici olarak kendilerine sunulan destinasyon imajlarını satın alarak turizm faaliyetlerini desteklemişlerdir. Bugün bu destinasyonların markalaşması, destinasyon pazarlamasının ana unsurlarından biridir (Giritlioğlu ve Avcıkurt, 2010). Dünya çapında yaşanan bu değişimler ile kentlerin turizm metası olarak pazarlanması süreci yaşanmaktadır. Globalleşmiş ve standartlaştırılmış, öznellikten yoksun modern kent mimarisi örnekleri yerine özgün, yöresel mekanların sunumu teşvik edilmiştir. Sosyo- ekonomik yetkinlerin gelişmesi de bu durumu desteklemiştir.

6 Kentsel Turizmi Ortaya Çıkaran Etkenler
Özellikle gelişmiş ülkelerdeki gelir artışı, kişilerin seyahate ayıracak zaman ve maddi olanaklarının gelişmesi, eğitim seviyelerindeki artış ile bireylerde farklı turizm anlayışları oluşması, kültürel merakların gelişerek deniz- kum- güneş üçlüsünün dışında arayışların başlaması, kişisel ilgi alanlarına, yaşam şekli ve standartlarına paralel turistik faaliyet arayışlarının ortaya çıkması, turizm yatırımcılarını yeni yatırımlara itmiştir (Koçak ve Tandoğan; 2008). Batıdaki sanayisizleşme sürecinin ertesinde, kentlerin canlandırılması, sermaye ve nüfus çekmesinin aracı olan kentsel turizm; kentlerin farklılaşan kimliklerini gün yüzüne çıkartarak, kentleri farklılaşma yarışına sokmuş ve ekonomik tabanını kaybetmiş kentlerin ``kentsel turizm´´ aracılığıyla ulusal ve uluslararası turizme açılmasını sağlamıştır (Aktaran; Türkün, 2007; Harvey, 1989; Sorkin, 1992; Sadler, 1993; Zukin, 1991). Kentlerde 1970 sonrası ortaya çıkan ``miras endüstrisi´´ sektörü, kentsel mekanın turizm amaçlı dönüştürülmesine yardımcı etken olmuştur (Hewison, 1987). Modernizm öncesi kentlerin sahip olduğu dokular canlandırılarak yeni işlevler yüklenmiş, sanayisizleşme sonucu boşalan ve terk edilen yapılar farklı kullanımlara sahne olmuştur. Fabrika binaları, liman tesisleri, antrepo gibi modern yapıların restore edilerek yeni kullanımlara açılması ve sanayi kapitalizminin yakın tarihinin de müzeleştirilerek kullanımı kentsel turizmin önemli yatırım araçlarından olmuştur. Böylece geçmişten günümüze kadar gelebilmiş, farklı dönemlerde farklı amaçlarla kullanılmış ve kültür- tarih mirasını yansıtan yapılar ile, belirli dönemleri işaret eden kentsel mekanlar topyekün turizm endüstrisinin pazarlanan ürünleri olmaya başlamıştır.

7 Kentsel Turizmi Ortaya Çıkaran Etkenler
Kent merkezilerinde bu tür yapı ve mekanların dönüştürülmesi farklı amaçlara hizmet etmektedir. Bunlar şöyle sıralanabilir: Kimliğini yitiren kentlerin geçmiş ve gelecek bağlarının kurulması, Neo- liberal politikalar eşliğinde yeni tüketim ve yatırım şekilleiyle1970´lerin krizine çözüm bulunması ve azı grupların rant sağlaması, Emeği koruyan mekanizmaların azaldığı bir dönemde ulusal kimliği pekiştirerek, insanlarda aidiyet duygusu yaratılması, Kentlerin yeterince değer görmeyen kaynaklarını yatırım aracı yaparak ve kendilerine yeni kimlikler üreterek küresel turizmde görünür kılınması ve kent içinde rantını kaybetmiş alanların yeniden ranta dahil edilmesi.(Türkün, 2006). Tüm bu yaklaşımlar ve eğilimlerin sonucunda; gelişmiş batı kentleri üretim mekanı olmaktan çıkıp tüketim mekanı olmaya yaklaşarak, hizmet sektörünün kazanç aracı olmuştur (Fainstein ve Judd, 1999; Harvey, 1987). Talep açısından değerlendirildiğinde; modern/ postmodern tartışması yanında çalışan kesimi gelir değişimlerinin de kent mekanı ve turizm dinamiklerini değiştirdiği daha önce de belirtilmiştir. Jacobs (1961), modernizme getirdiği eleştirisinde, modern mimarinin kentlerde yaşam canlılığını yitirmesine ve tüm kentlerde benzer mekanlara neden olduğuna değinmektedir. Bu da yeni kentlerde var olan tarihi mekanların kimliklerinin ön plana çıkarılması talebine yol açmıştır.

8 Kentsel Turizmi Ortaya Çıkaran Etkenler
Böylece, kapitalist kent merkezinden banliyölere göçen ve ücret düzeyi yükselmiş olan orta kesim, heyecan ve yenilik arayışını doyurma noktasında, alt gelirin terk ettiği eski kent merkezine dönme eğilimine geçer, bu nedenle eski dokuların canlandırılarak yeniden işlevlendirilmesi söz konusu olmuştur. Bir diğer yöntem ise; eski yapılar veya kent merkezlerinin ya da yeni teknolojilerin ürünü olan malzemelerle yeniden yaratımı, geleneksel olanın tekrar canlandırılması ve yeni bir tüketim malzemesi olarak sunulmasıdır (Türkün, 2007). Diğer bir ifadeyle; beyaz yakalı kesim banliyö hayatından sıkılarak kent merkezinde otantik ve geleneksel deneyimler yaşama, farklı tüketim kalıplarını deneyimle isteğiyle kentsel turizm falaiyetlerini destekleyen zümre olmuştur. Gelişmekte olan ya da az gelişmiş ülkelerde ise; kentsel turizm talebini oluşturan etkenler benzer olmasına karşın, batıdaki sanayisizleşmenin yerini burada turist çekebilme arzusu almıştır. Gelişmekte olan ülkeler için turist çekmek, kalkınmanın ve gelir kaynağının bir aracı olmuştur. Özellikle koloniyel dönemlerden geçen ülkelerin metropolleri, hem koloni döneminde yaşanan kentsel dönüşüm hem de o dönemden kalan mimari eserleri açısından önemli birer kentsel turizm kaynağı olmuştur.Koloni döneminden kalan dini yapılar, yönetim yapıları,ticaret yapıları, liman fonksiyonu gibi oluşumların çoğu günümüze müze, alışveriş merkezi, kültür merkezi ve otel gibi kullanımlarla kazandırılmaktadır.

9 Kentsel Turizmi Ortaya Çıkaran Etkenler
Benzer yapıların Avrupa kentlerinde de olması, esas itibariyle daha önceki dönemden kalma, uzun süre yok sayılarak yasaklanmış ve bastırılmış gelenek ve görenekleri ve bu dönemlerden kalma tarihi mekanları küresel turizm için daha da kıymetli yapmakta, insanlar bu türlü döneminde yasaklanmış yapılara daha fazla ilgi göstermektedir. Dolayısıyla ironik olarak çoğu kentte tarih yeniden canlandırılarak, turizme potansiyel olarak dahil edilmektedir. Örneğin Lima koloniyel geçmişiyle öne çıkarken, İnka döneminin başkenti Cusco, bu dönemden kalma tapınak ve festivalleriyle küresel turizm için cazibe merkezi olmaktadır (Türkün, 2007). Türkiye´de ise; farklı özellik ve avantajlara sahip kentlerin kentsel turizme katkı sağlayacak farklılıklarının kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Son yıllarda çoğu kentte tarihi mekanlar restore edilip yeni işlevlerle donatılmakta, farklı yöresel geleneklere özgü yeme içme kültürü, tarımsal ürün tanıtım festivalleri gibi yollarla kentlere imaj tanımlaması yapılmakta, kimi zaman reklam panolarında kentlerini imajları tanıtılarak, tatil mekanlar, tarihi mekanlar, spor veya kongre merkezleri gibi alanlar turizm sektörünün birer parçası olarak gösterilmektedir (Türkün, 2004).

10 Kentsel Turizm Stratejilerinin Avrupa Ülkelerindeki Yansımaları
Turizmde çekim merkezi yaratmak amacıyla şehrin pazarlanması, kentlerin mevcut sosyo- ekonomik yapılarında, politik imajlarında ve mekanda değişimlere neden olmaktadır. Şehirlerin yaratılan imajlarla pazara sürülmesi tercih edilebilirliklerini arttırırken, yatırımcılar da kaynaklarını hem kent sakinleri hem de turistler için yarar sağlayacak hizmetlere yönlendirmektedir. Böylece şehir markalaşırken, üretilen tüm hizmetlere karşı talep artmaya devam eder (KAVARATZIS ve ASHWORTH, 2007). Avrupa ülkeleri kentsel turizmin gelişimi ve yerele özgülüklerin başarılı şekilde kullanıldığı örnekleri sergilemektedir. Avrupa´da kentlerin imaj sıralamasına bakıldığında ilk 9 içinde Paris, Londra, Barselona, Berlin, Amsterdam, Münih, Stockholm, Prag ve Roma gibi kendine özgü turizm stratejileri olan şehirler bulunduğu görülmektedir. Bu ülkelerin kentsel turizmle öne çıkardıkları özellikleri şöyle özetleyebiliriz: Listenin ilk sırasında yer alan Paris, geçmiş yıllardan bugüne, kültür ve sanat objeleri ve mekanları, mimari, moda öğelerini pazarlamaktadır. Kentin simgesi haline gelen Eyfel Kulesi , önemli bir yapı olarak kentin tarihi ve sanatsal imajını güçlendirmekte ayrıca romantizm ve aşkın simgesi olarak öne çıkmaktadır (AVCIKURT ve GĠRĠTLĠOĞLU, 2010). Barcelona´nın turizm potansiyelini arttıran etkinlik 1992 olimpiyat oyunları olmuş, kent bu çerçevede yeni stratejisini kültür ve rekreasyon şehri olmak yönünde geliştirmiştir yılında Avrupa kültürel foruma ev sahipliği yapan Barcelona´da kent mekanı ve yapıların yenilenmesi ise kentin turizm pazarındaki marka imajını desteklemiştir (DEFFNER ve LIOURIS, 2005).

11 Kentsel Turizm Stratejilerinin Avrupa Ülkelerindeki Yansımaları
Hollada´nın başkenti Amsterdam, hem kent merkezindeki tarihi yapıları ve kültürel zenginliği hem de kanallar, bisiklet yolları gibi rekreatif amaçlı doğal alanları ile kentsel turizmdeki popülaritesini arttırmaktadır. (KARAVATZİS ve ASHWORTH, 2007; DAHLES, 1998). Belçika´nın başkenti Brüksel ise; ulusal ve uluslar arası boyutta kültür sanat etkinlikleri ve festivallere ev sahipliği yaparken, kongre, fuar, sergi ve sanat etkinlikleriyle de kentsel turizm bazında çeşitliliğe sahiptir (Aktaran: AVCIKURT ve GİRİTLİOĞLU, 2010; Brussel Tourism Bureu, Türkiye’ de özellikle İstanbul, tarihsel olarak başkent işlevini üstlenmiş, aynı zamanda, coğrafi konumu itibariyle ulusal ve yabancı sermayenin ve ticaret hareketlerinin daima odaklandığı bir merkez olan kent, hem ulusal hem de küresel sermayenin en önemli çekim alanlarından biri haline gelmiştir. İstanbul, “kültür ve turizm merkezi” kimliğinin yanı sıra yerli ve küresel sermayenin finans, yönetim ve denetim işlevlerinin yoğunlaştığı ve her türlü uzman üretici servislerin sağlanabildiği bir kent olması nedeniyle büyük ölçekli uluslararası yatırımların düğüm noktası haline gelmektedir. Kentsel turizmi destekleyen organik, tarihi ve mimari dokusu ile kültür turizmi için oldukça uygun bir yapıya sahiptir. Kentin 2010 yılında Avrupa kültür başkenti seçilmesi, F1 İstanbul Park yarışı gibi kültürel ve sportif faaliyetlere ev sahipliği yapması dünya üzerindeki algısını güçlendirmiştir. Ülkeler arasındaki ulaşım, iletişim ve iş birliği bağlantılarının artması iş, sanat, bilim ve siyaset alanlarında kongre turizminin artışına neden olmuştur (AVCIKURT ve GİRİTLİOĞU, 2010).

12

13 Değerlendirmeler- Kentsel Turizmin Meşruiyetinin Sorgulanması
Türkün’ ün de aktardığı üzere , Turizm etkisiyle ortaya çıkan üç tür mekansal gelişmenin tüm dünyada yaygınlaştığı izlenebilmektedir; Bunlardan birincisi, doğrudan turizme yönelik olarak yaratılan ve “turizm kentleşmesi” (“tourism urbanization”) olarak adlandırılan gelişmedir; kimi zaman turizm açısından cazip coğrafi ve iklimsel özelliklere sahip kentler ya da kasabalar bu yaratılma süreci sonucunda turizm merkezleri olarak dünyaya açılır, kimi zaman da tamamen tematik olarak oluşturulur (MULLLINS, 1999). İkinci tür mekansal dönüşüm, önemli tarihsel ve kültürel özelliklere sahip, dolayısıyla turizm potansiyeli taşıyan mekanların bilinçli çabalar ve yatırımlar sonucunda dünyaya pazarlanmasını içerir. Üçüncü tür gelişme ise, turistler için özel olarak “dönüştürülmüş” ve talebe göre uyarlanmış mekanlar olarak karşımıza çıkmaktadır; bu alanlar kimi zaman tamamen yalıtılmış, güvenlikli alanlar olabilirken kimi zaman da kentin diğer işlevleri ile birlikte var olabilirler (FAINSTEIN ve JUDD, 1999). Kentsel turizm, ikinci ve üçüncü tür mekansal değişimlerle kurgulanmaktadır. Bu iki tür dönüşüm pek çok durumda iç içe geçmekte ve ayrım yapmak güçleşmektedir (TÜRKÜN, 2007).

14 Değerlendirmeler- Kentsel Turizmin Meşruiyetinin Sorgulanması
Kentsel turizme yönelik eleştiriler meşruiyet problemi üzerinden yapılabileceği gibi, dünyanın farklı kentlerinde ortaya çıkardığı yeni güncel sorunlar bağlamında da ele alınabilir. Kentsel turizm, meşruiyetini, kentlerde emlak sektörünün öncülüğünde başlayan yeni yatırımların farklı sektörlerde yeni yatırım alanları yaratarak ekonomiye katkıda bulunacağı ve elde edilen ekonomik getirilerin toplumun tüm kesimlerinin refah seviyesini yükselteceği, işgücü yaratacağı, aynı zamanda da, tarihsel alanların korunmasına ve sürdürülmesine olanak sağlayacağı retoriğine bağlı olarak kurar. (TÜRKÜN, 2007). Dünyadaki farklı kentler incelendiğinde, kentsel turizmin, kent toprağında ciddi bir rant artışına yol açtığı ve inşaat sektöründe yeni yatırımları başlattığı rahatlıkla söylenebilir; ancak bu gelir ve rant artışlarından farklı ekonomik ve politik ilişkiler sonucunda toplumun belirli kesimleri yararlanmakta ve toplumun dar gelirli kesimleri, turizm odaklı yatırımların başlatıldığı mekanlardan farklı mekanizmalarla dışlanmaktadır. Bu alanlar bir süre sonra, soylulaştırılmış, orta ve üst gelir grubuna hitap eden alanlar haline dönüşmektedir. Ulusal sermayenin yanı sıra uluslararası sermayenin, zincir oteller, alışveriş merkezleri, eğlence ve kültür odakları gibi “prestij projeleri” (“flagship projects”) ya da farklı hizmet sunumlarıyla dünyanın pek çok ülkesinde yatırım yaptığı görülmektedir. Böylece kısa vadede yüksek kazanç sağlanması ile kentsel alanda yeniden rant üretilmekte ve üretilen bu rantı belirli kesimler arasında paylaştırılmaktadır.

15 Değerlendirmeler- Kentsel Turizmin Meşruiyetinin Sorgulanması
Kentsel turizm aracılığı ile uluslar arası turizm sektörüne açılmanın ortaya çıkardığı bir çok olumsuzluk vardır. Bu sorunlar erken aşamalarda fark edilip düzeltilmez ya da önlemlerle bu etkiler minimum düzeye indirilmez ise; tarihi ve kültürel varlıkların tahribatı, yerel kimliklerin kaybedilmesi ve sosyal bir takım sorunlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle oluşturulan tüm politikalar derinlemesine irdelenmelidir. Bu olumsuz etkileri şöyle gruplayabiliriz: Kentlerin çok kimlikli yapılarının tek bir imaja indirgenmesi: Modernizm sonucu yaşanan tek tipleşme, aynılaşma, homojenleşme süreçlerine bir eleştiri olarak postmodernizm düşüncesi ile, turizmde yeni arayışlar ortaya çıkmış ve alternatif turizm türleri oluşmaya başlamıştır. Alternatif turizm türlerinden en gözde olan kentsel turizm faaliyetlerinde eğilimin, kentin biricik olmasını sağlayan geçmişinden, günümüzde kitlesel olarak en çok tercih edilecek olanı seçmek ve reklamlar yoluyla bunu dünyaya tanıtmak ve satmaktır. Dolayısıyla süreç ,sadece bir kimliğin seçilip tanıtılmasını değil, aynı zamanda bu kimliğin turist taleplerine göre yeniden yaratılmasını da içermektedir. Özellikle tarihi kent parçaları çok katmanlıdır; ama pazarlanabilir nitelikte kent mitleri yaratma nedeniyle çoğu kez tarih yeniden yaratılmakta, çok kimlikli yapılar kaybedilerek kent geçmişinin sadece bir yapısı sürdürülmekte ve kentlerin çok kimlikli yapısı indirgemeye uğratılarak adeta, talep edilecek olana yönelik bir dekor yaratılmaktadır.

16 Değerlendirmeler- Kentsel Turizmin Meşruiyetinin Sorgulanması
Korunacak Tarihin Ne Olduğu Sorunsalı ve Miras Endüstrileri Yaklaşımı: Yerin pazarlanması sırasında tarihten o gün için rahat pazarlanabilecek olanlar seçilirken, bir tür temalaştırma ve bunun pazarlanması ile ‘miras endüstrisi’ yaratma söz konusu olabilmektedir. Böyle bir süreç içinde tarihin derinlemesine algılanma olanağı yok olurken, yeniden yaratılan tarih de bir tür ‘kostümlü tiyatro oyununa’ dönüşebilmektedir. (HEWISON, 1987) Dolayısıyla, hangi tarihi korumak üzere seçtiğimiz, tarihin ne olduğu ve bunu ne amaçla yaptığımız, diğer bir deyişle ‘otantiklik’ kavramı ile ne kastettiğimiz içinde bulunduğumuz zaman ve mekanın kültürel, politik ve ideolojik bağlamında ortaya çıkmakta ve neyin korunması gerektiğine bu bağlam içinde karar verilmektedir. Ancak bu durum, korunması gereken değerlerin ne olduğunun belirlenmesinden çok uzak bir yaklaşımdır. Böylesi bir yaklaşımda, pazarlanabilecek, yüksek talep alacak dolayısıyla da yüksek getiri getirecek kimlik ve değerlerin korunması, zamanla diğer kimliklerin yok olmasına, değişmesine neden olacaktır.

17 Değerlendirmeler- Kentsel Turizmin Meşruiyetinin Sorgulanması
Korunacak Olanın Ortalama Bir Turist Talebi ile Belirlenmesi: Turizm stratejilerinin talepler ile şekillendiriliyor olması sonucu, kentlerde pazarlanacak öğeler ortalama bir turistin beklentilerine göre şekillenmekte, hatta bu doğrultuda değiştirilmekte ya da yaratılmaktadır. Ancak bu noktada, kentsel turizm kavramında bir iç çelişki ortaya çıkmaktadır. Çıkış noktası kentlerin yerelliklerinin, biricikliklerinin ön plana çıkartılarak diğer alanlardan farklılaşması ve önem kazanarak tercih edilir hale gelmesi olan kentsel turizm, turist talepleri doğrultusunda yönlendirilmesi, her yerde benzer mekanlar, benzer alternatifler oluşturulması nedeniyle aynılığa ve konfor tutkusuna yol açmaktadır. Türkün ve Ulusoy’ un da belirttiği gibi, bu durum, yerel yöneticileri ve turizm yatırımcılarını da bir konformizme iterek, turist çekmek amacıyla başka bir yerde başarılı olmuş bir modeli aynen tekrarlama durumuna neden olmaktadır (TÜRKÜN ve ULUSOY, 2004). Dünyadaki Talebin Zaman İçerisinde Değişmesi: Belirli bir dönemde cazip olan ve çokça taklit edilen turizm seçeneği, farklılık içeren yeni seçeneklerin ortaya çıkması ile çekiciliğini yitirmekte ve yapılan yatırımlar atıl kalmaktadır. Böylesi bir durumda da hedef kitle değiştirilerek daha düşük kar marjlarına razı olunmaktadır (HARVEY, 1989 ; NICOLAS, 1999). Birbirinin benzeri haline gelen “klonlanmış kentler” olgusu ve düşen talep, bu sektörde sürekli yeni modaların ve taleplerin takip ve taklit edilmesi zorunluluğu ortaya çıkarırken, turizm sektörü diğer sektörlere kıyasla çok riskli bir yatırım alanını oluşturmaktadır (LAW, 1993). Bu nedenle de kentsel turizmi canlandırmak amacıyla yapılan yatırımlar, en hızlı ve en yüksek geri dönüşü sağlayacak alternatiflere yönlenmekte; dolayısıyla da üst-orta ve yüksek gelir gruplarının taleplerine uygun olarak şekillendirilmektedir

18 Değerlendirmeler- Kentsel Turizmin Meşruiyetinin Sorgulanması
Modern Kent Mimarisi Turizmi: Kentsel turizm faaliyetleri ile birlikte, kentlerde gözlenen bir diğer eğilim ise; bir takım star mimarlara ihale edilen projelerdir; modern mimarinin olanakları kullanılarak inşa edilen üniversite binaları, müzeler, kültür merkezleri, alışveriş merkezleri ve otel gibi kentsel odak teşkil edecek binalar, kentlerde turistler açısından görülmesi gereken yerler olarak devreye girmekte ve etraflarındaki alanların dönüşümüne öncülük ederek yeni bir “kentsel turizm” potansiyeli yaratmaktadır; yani artık kentlerde “modern kent mimarisi” turları da düzenlenebilmektedir (HOFFMAN ve MUSIL, 1999 , MULLLINS, 1999, WILDNER, 2007, EVANS ve FOORD, 2007 , SALA, 2007, FOGGO, 2007). Örneğin; Frank Gehry’ nin eseri olan Bilbao Guggenheim Müzesi, bölgeye gelen turistlerin rotalarının en önemli noktalarından biri olmaktadır. Yine bu dönüşümlerde sabit olan gerçeklik, toplumun dar gelirli kesimlerinin yerlerinden edilmesi ve fiyatların artması sonucu, dönüştürülen alanların toplumun yalnızca varlıklı kesimlerinin kullanımına açılmasıdır. Bu tür turizm faaliyetleri, aynı zamanda teknoloji ve yeni yapı malzemelerini de kullanarak, Disneyland gibi ütopik bir takım mekanlar yaratarak, bu mimariyi turistlere sunma şeklinde de gerçekleştirilmektedir.

19 Değerlendirmeler- Kentsel Turizmin Meşruiyetinin Sorgulanması
Turizm Yatırımlarının Ne Pahasına Yapıldığı Sorunsalı: Kamu sermayesi ile gerçekleştirilen kamu yatırımlarının, özellikle belli bir kesime hitap ediyor olmasından hareketle, bu dönüşümlerden yararlanamayan ve pay alamayan kent sakinlerinin yaşam kalitelerini artıracak yatırımlar pahasına yapıldığı eleştirileri bu projelere en sık yöneltilen eleştirilerden biridir. Bu bağlamda pek çok batı kentinde merkezi ve yerel yönetimlerin kentsel turizme yönelik yatırımları önemli bir toplumsal muhalefete maruz kalmaktadır. Ancak yerel yönetimler tarafından, bu önceliğin meşruiyeti de uzun vadede herkesin yararına olduğu iddia edilen kentsel kazançla açıklanmaktadır. Ancak Türkün’ ün de belirttiği gibi, rantın doğrudan ya da dolaylı olarak belirli kesimlere aktarılması ve kamuya dönmemesi sonucunda, elde edilen kazancın ne kadarının toplumun ihtiyaçlarına döndüğü de kuşkuludur (TÜRKÜN ve ULUSOY, 2004). Kararların Seçkin Bir Grup Tarafından Alınması: Dünyadaki çoğu projede olduğu gibi, ülkemizde de kentin ve kentte yaşayanların geleceği ile ilgili önemli kararlar, katılımcılık ilkesi önemsenmeden, kamuoyu sorgulamasından uzakta, profesyoneller, merkezi ve yerel yöneticiler ve olası yatırımcılardan oluşan seçkin bir grup tarafından alınmakta ve tepeden inme olarak alınan bu kararlar dönüşümü yaşayacak olan kişilere, proje kararları verildikten sonra, bilgilendirme şeklinde sunulmaktadır. Dolayısıyla, tepeden inme ve güç hiyerarşisi içinde ekonomik, politik ve ideolojik olarak daha güçlü olanın denetiminde ve rant odaklı olarak verilen bu kararların meşruiyetleri sorgulanmaya açıktır.

20 Değerlendirmeler- Kentsel Turizmin Meşruiyetinin Sorgulanması
Kentsel Gelişme Stratejisi Olarak Kabul Edilen Kentsel Turizmin Gelişmekte Olan Ülkelerde Var Olan Sorunları Derinleştirmesi: Kentsel turizmin meşruiyetini oluşturan söylemlerden biri de turizm faaliyetleri aracılığı ile, pek çok sektörün canlandırılacağı, kentteki iş olanaklarının artacağı, turizm yapılan her bölgede yerel ve ulusal düzlemde istihdam sağlanacağıdır. Ancak, turizm faaliyetlerinin kalifiye iş gücüne ihtiyaç duyması nedeni ile kentlere göçle gelen, eğitim almamış ya da dar gelirli kesimlerin bu alanlarda çalışma olanağı bulunmamaktadır. Bu kesimler, ancak, turizmin temel sektör olduğu bölgelerde bu sektörde çalışanlara hizmet edecek sektörlerde, yani yerel sektörlerde çalışabilme olanağına sahip olmaktadır. Özellikle turizme açılan yerel özellikli alanlarda, burada yaşayan halk, yatırım yapacak ekonomik güce de sahip olmadığı için, bu turizm dönüşümündeki rant bölüşümüne dahil olamamaktadır. Bunun sonucunda ortaya çıkan yüksek işsizlik oranı, kayıt dışı ekonomi yaygınlığını ve acil barınma sorunlarını ortaya çıkarmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde turizmin geliştirilmesi sırasında yaşanan bir diğer sorun, bu ülkelerdeki öncelikli sorunsalın kalkınma olması nedeniyle oluşturulan iş alanlarının çektiği göç dalgasıyla gelenlerin kentlileşememesi sonucu kentlerde çıkardıkları toplumsal sorunlar ve barınma problemlerinin, turistler için hazırlanmak istenen prestijli, güvenli ve düzenli kentsel mekanlarla nasıl bağdaştırılacağı sorunsalıdır.

21 Değerlendirmeler- Kentsel Turizmin Meşruiyetinin Sorgulanması
Turizm Yatırımlarının Bir Noktaya Yığılması: Postmodernist düşüncelerin ortaya çıkması ve alternatif turizm türlerinin ön plana çıkması ile birlikte yerel destinasyonlar ve yerel biriciklikler her ne kadar önemli hale gelse de, turizm yatırımları için bir alt yapı ve üst yapı gereksinimi vardır. Bu noktada, yatırımcı için öncelikli sorunsal kârını artırmak olduğundan, kentsel turizm yatırımları öncelikli olarak daha önce kitle turizminin geliştiği, alt yapı ve üst yapı gereksiniminin tamamlandığı bölgelerde ufak değişiklikler yapılarak gerçekleştirilmektedir.

22 Değerlendirmeler- Kentsel Turizmin Meşruiyetinin Sorgulanması
Kentsel turizm stratejileri, her ne kadar meşruiyetlerini toplumun ve kentin yararı üzerinden kurmaya çalışsa da stratejilerini arz- talep dengeleri üzerinden kurduğu için bir endüstri olarak algılanmalıdır. Kentlerin yerel biricikliklerini ürün olarak kullanıp, gerek ulusal gerek uluslar arası düzlemde pazarlayan ve tüm bu varlıkları, ortalama bir turist talebine göre şekillendiren, hatta yeniden yaratan, bir turizm stratejisinin yapılan eleştirilerden de görüldüğü gibi kentlere ve kentlilere bir çok zararı dokunabilmektedir. Bu nedenle, kentlerde oluşturulacak turizm stratejileri, planlama faaliyetleri ile birlikte yürütülmeli ve hem fiziksel ve tarihi çevre için hem de sosyal çevre için eşik değerler belirlenerek, bu eşikler içerisinde yürütülmelidir. Aksi takdirde, bu durum, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yeni kentsel krizlerin habercisi niteliğindedir. Üstelik böylesine stratejiler oluşturmak, biricik olan varlıkların, tahrip edilmesine hatta değiştirilmesine ve yok olmasına kadar uzanabilmektedir. Turizm stratejileri oluşturulurken, turizmin asıl ürününün turizmin yapıldığı çevre, bu alandaki kültürel ve doğal varlıklar ve burada yaşayan halktan oluşan bir bütün olduğu unutulmamalı ve turizmin sürekliliği için tüm bu varlıklar bütüncül olarak korunmalıdır.

23 Kaynakça EVANS, G., & FOORD, J. (2007). Doğu Londra' da Yerleşim Kültürleri. İstanbul , FAINSTEIN, S., & JUDD, D. (1999). Cities as Places to Play. S. FAINSTEIN, & D. JUDD içinde, The Tourist City (s ). Yale Unıversity Press. FOGGO, H. (2007). Sulukule' de Sahnenin Gerisindekiler- Kenti Değil Sahiplerini Yenileme Projesi . İstanbul , GİRİTLİOĞLU, İbrahim ve Cevdet Avcıkurt (2010), ``Şehirlerin Turistik Bir Ürün Olarak Pazarlanması, Örnek Şehirler ve Türkiye´deki Şehirler Üzerine Öneriler (Derlemeden Oluşmuş Bir Uygulama)´´,Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 4, ss: HARVEY, D. (1987). Flexible Accumulation Through Urbanization: Reflections on Post-modernism in American City. Antipode , HARVEY, D. (1989). The Postmodern Condition. Basil: Blackwell. HEWISON, R. (1987). The Heritage Industry . London: Methuen. HOFFMAN, L., & MUSIL, J. (1999). Culture Meets Commerce: Tourism in Postcommunist Prague. D. JUDD, & S. FAINSTEIN içinde, The Tourist City (s ). Yale University Press. JACOBS, J. (1961). The Death and Life of Great American Cities . New York: Vintage Books. JAMESON, F. & DTEPHANSON A. (1999). Postmodernizm Üzerine Bir Konuşma.İstanbul: Metis Yayınları KARAVATZİS, M ve G.J. Ashworth (2007), `` Partner of Coffeeshops, Canals Anda Commerce: Marketing The City of Amsterdam´´ , Cities, vol: 24, no:1, pp:16-25 KESKİNOK, Ç. (2000). Mekana, Sermaye- Mantıklı ve Teknolojik Belirlenimci Yaklaşımın, Planlama Bakış Açımızda Yarattığı Yıkım. İçinde, 3. Bin Yılda Şehirler: Küreselleşme- Mekan- Planlama Dünya Şehircilik Günü Kollokyumu, Kasım (s ). İstanbul: YTÜ Bas.Yay.Mer.Matbaası KOÇAK, Nilüfer ve Gülnur, Karakaş Tandoğan (2008), ``Kent Turizmi Kapsamında Fuar ve Sergilerin İzmir Turizmine Etkileri: Expo Örneği´´, SOİD Seyahat ve Otel İşletmeciliği Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 2, ss: 6-15 LAW, C. (1993). Urban Tourism:Attracting Visitors to Large Cities. London. MULLLINS, P. (1999). International Tourism and the Cities of Southeast Asia". D. JUDD, & S. FAINSTEIN içinde, The Tourist City (s ). Yale University Press. NICOLAS, D. H. (1999). Cancun Bliss. D. JUDD, & S. FAINSTEIN içinde, The Tourist City (s ). Yale University Press.

24 Kaynakça SADLER, D. (1993). Place- marketing Copmpetitive Places and The Construction of Hegemony . G. KEARNS, & C. PHILIO içinde, Selling Places: The City as Cultural Capital Past and Present (s ). Oxford: Pergamon Press. SALA, A. (2007). Dünya' nın En Büyük Dükkanı: Barselona. İstanbul , SOJA, E. (1995). Postmodern Urbanization: The Six Restructrings of Los Angeles. S. WATSON&K.GIBSON içinde, Postmodern Cities and Shapes, Blackwell. Oxford SORKIN, M. (1992). Variations on a Theme Park . New York: Hill and Wang. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye Turizm Stratejisi 2023 ve Eylem Planı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, TOSUN, Cevat ve Yasin Bilim(2004), ``Şehirlerin Turistik Açıdan Pazarlanması´´, Anatolia Turzm Araştırmaları Dergisi, Cilt; 15, sayı:2, ss: TÜRKÜN, A. (2006/2). Kentsel Sit Alanlarında Turizm Amaçlı Dönüşüm ve Sorunlar: Ankara Kalesi Örneği . Planlama , TÜRKÜN, A. (2004). Kentsel Turizm: Yeni Bir Kentsel Önceliğe Doğru... Dünya ve Türkiye Yıllığı, Almanak içinde İstanbul: Sosyal Araştırmalar Vakfı. TÜRKÜN, A. (2007). Kentsel Turizmin Gelişmiş ve Azgelişmiş Ülkelerdeki Yansımaları. TMMOB İstanbul Kent Sempozyumu. İstanbul. TÜRKÜN, A., & ULUSOY, Z. (2004). İronik Karşılaşmalar: Kale' nin Kentle ve Kentin Kale' yle İki Karşılaşması. T. BORA içinde, Kentin Zulası: Ankara Kalesi (s ). İletişim. WILDNER, K. (2007). Metropolün Periferisindeki Mexico City' deki Yeni Santa Fe . İstanbul. ZUKIN, S. (1991). Landscapes of Power. Berkeley: John Hopkins University.


"KENTSEL TURİZM STRATEJİLERİNİN SÜREÇ İÇİNDEKİ GELİŞİMİ ve MEŞRUİYETİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları