Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İletişim/Kurumsal İletişim Eğitimi

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İletişim/Kurumsal İletişim Eğitimi"— Sunum transkripti:

1 İletişim/Kurumsal İletişim Eğitimi
Yrd.Doç.Dr. Emel GÜLER YILMAZ

2 Küresel rekabetin yaşandığı günümüzde işletmeler için en önemli konu “kendilerini topluma nasıl anlattıkları” dır. Bu kuruluşlar mal ya da hizmet üretirler fakat yaptıkları üretim kadar “topluma yansıttıkları kimlikleri”, varlıkları için yaşamsal öneme sahiptir. Kurumların, bu çaba doğrultusunda iletişimleri ise dengeli ve sürekli olmak zorundadır. İletişimde bütünlüğü yakalayan kurumlar istedikleri toplumsal onay ve kabulü görürler.

3 Olumlu imajları ile rekabette başarılı olur, varlıklarını sürdürülebilir kılarlar. Bu nedenle kurumsal iletişim kurumlar için yaşamsal öneme sahiptir. Kurumsal iletişim yönetiminde temel olan, kurum kimliğine ve dolayısıyla kurum imajına katkı sağlayan tüm iletişim alanlarından sinerji yaratacak biçimde faydalanmaktır.

4 KURUMSAL İLETİŞİM NEDİR?????
“Kurumsal iletişim” ve “kurum içi iletişim” aynı şey midir? KURUMSAL İLETİŞİM NEDİR?????

5 İLETİŞİMİN TANIMI Düşünce, bilgi ve görüşlerin konuşma, yazı ve resim gibi semboller kullanarak paylaşımı ve aktarımıdır.

6 İletişim bazen duymak, bazen görmek, bazen de dokunmaktır.
İletişimin en kısa tanımı “bir kişinin bir bilgiyi anlaşılır bir biçimde başkalarına aktarmasıdır”.

7 İletişim, kişilerin amaçsız etkileşimleri olmaktan ziyade, bir etki oluşturmaya veya davranış nedeni olmaya dönük bilginin bir kişiden başka bir kişiye bilinçli olarak aktarılmasıdır.

8 İletişim bir süreçtir…

9 İletişim Süreci İletişim süreci, kaynağın oluşturduğu herhangi bir iletinin (mesajın) uygun bir araçla bir kişi veya bir gruba gönderilmesi işlemidir.

10 İletişimin gerçekleşmesi için en az iki sisteme ihtiyaç vardır.
İletişimde bilgi alışverişinin iki yönlü olması beklenir.

11 İLETİŞİM SÜRECİ

12 Bilgi kaynağından tek yönlü bilgi iletimine “enformasyon”
karşılıklı bilgi alış verişine “komünikasyon ya da iletişim” adı verilmektedir

13

14

15 İletişim sürecinin temel öğeleri kaynak, ileti, kanal, araç ve alıcıdır.
A. Kaynak Kaynak, iletiyi (mesajı) oluşturan ve bir kanal ile hedef kitleye ulaştıran birimdir.

16 Kaynakta Olması Gereken Özellikler
☺ Güvenilir olması alıcı dikkatle dinler iletiye (mesaja) ilgi artar, Mesajın benimsenmesi kolaylaşır. ☺ İletinin (mesajın) etki derecesi üzerinde rol oynayan diğer özellikler: yaş, cinsiyet, din, ekonomik düzey, eğitim düzeyi ve toplumsal statüdür.

17 Görünüş, düzgün bir giyim kaynağın kendisine duyduğu güvenin ve alıcıya karşı duyduğu saygının bir göstergesidir. ☺ Empati (iletişimde bulunan kişinin söylediklerini bireysel değerlendirme yapmadan sorunu ve neler duyumsadığını anlamaya yönelik bir çabadır.)

18 B. Kanal Kanal, kaynakla alıcı arasındaki iletinin aktarılmasını sağlayan yoldur.

19 C. İleti (Mesaj) İleti (mesaj), kaynak ile alıcı arasındaki ilişkiyi sağlayan öğedir. (Harf rakam, ses, ses tonu, yüz anlatımı, her çeşit görsel, işitsel anlatımlar, bu arada dokunma, kaynağın alıcıya gönderdiği duygu, düşünce ve davranışların kodlanmış halidir.)

20 İletinin (Mesajın) Özellikleri
☺ Hedef kitlenin dikkatini çekecek biçimde kurgulanmalı ve sunulmalıdır. ☺ Anlamı bozmadan aktarılabilecek biçimde, kaynağı ve alıcının ortaklaşa sahip oldukları yaşam deneyimlerini anlatan işaretlerle verilmelidir.

21 ☺Alıcıda ihtiyaç uyandırmalı ve bu ihtiyaçların karşılanıp, giderilebilmesi için önerilerde bulunmalı ve yol gösterici olmalıdır.

22 D. Alıcı (Hedef) İletinin (mesajın) ulaşması istenen kişi ya da gruba alıcı denilmektedir. Verilerin kodlanıp çözümlenmesi kaynak ile alıcı arasındaki bilgi, düşünce, deneyim, tutum, inanç, gereksinim, istek, ilgi, roller, dil yeteneği, algılayış biçimi gibi etkenlere bağlıdır.

23 E. Geri Bildirim Geri bildirim iletişim sürecinin son aşamasıdır.
Alıcının iletiye (mesaja) verdiği cevaptır. Verilmek istenen iletinin anlaşılıp, anlaşılmadığının değerlendirildiği aşamadır.

24 O HALDE; İletişim; duygu, düşünce, haber veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla, başka kişilere veya merkezlere iletilmesi, aktarılması, olarak bilinmelidir.

25 İletişim sözcüğü sözlükteki anlamıyla sınırlandırılamaz
İletişim sözcüğü sözlükteki anlamıyla sınırlandırılamaz. Çünkü, her etkinliğin ve ilişkinin tümü iletişimi ilgilendirir. İnsanlar gibi kurumların da, yaptıklarını, davranış biçimlerini çeşitli kesimlere anlatma ihtiyaçları vardır.

26 İletişim olgusu; bireyler, gruplar ve örgütler arası ilişkileri oluşturan bir düzendir.
Bir sistem olarak iletişim olgusunun en büyük amacı, kopuk ya da dağınık ilişkilerin belirli bir düzene sokularak bireyle örgüt amaçları arasında bir dengenin kurulmasıdır.

27 Çünkü bu rekabetçi ortamda çeşitli paydaşa guruplarına kendilerini anlatamayan ve tanıtamayan kurumların pek yaşama şansları yoktur buda iletişim yöntemlerinin kullanılması ile olmaktadır.

28 Çünkü iletişim ile kurumlar; kendilerini çeşitli kesimlere tanıtarak kurumla ilgili o paydaşların kafasında bir imaj oluşmasına katkı sağlayacaktır.

29 Kurumsal Dizayn, Kurumsal Kültür, Kurumsal İmaj

30 Kurumsal iletişim, bir kurumun tüm ilgili çevreleriyle etkili ve tutarlı bir iletişim stratejisi yürütülmesi gerektiğini önerir.

31 Kurumsal iletişim; imajı kimliğe dönüştüren süreç olarak da tanımlanabilir.

32 Kurumsal iletişim, “bir kurumun hedef kitlelerine yönelik tüm iletişim çalışmaları” dır. Ya da;
kurumların karlılığı, itibarı ve varlığını sürdürebilmesi için temel amaçlarını, hedeflerini ve değerlerini, doğru yöntem ve teknikleri kullanarak ilgili çevrelere aktarabilmesini Kurumsal İletişim olarak adlandırabiliriz.

33 Bir kuruluşun, iletişim çalışmalarında, yer aldığı çevre ile sürekli bilgi alış verişi içerisinde olması gerekir. Kurumlar faaliyetlerini çok geniş bir çevre içinde yürütür. Kurumsal iletişim açısından bu çevrenin önemini belirleyen çeşitli etkenler söz konusudur.

34 SİYASAL VE HUKUKSAL ETKENLER: Kuruluşun içinde bulunduğu çevrede ve kamuda, kurumun faaliyetlerini etkileyen çeşitli kararlar alınmaktadır. Örneğin, vakıf üniversiteleri, kendilerine yönelik çıkarılacak bir destekleme yasasından yararlanabilir. Bunlar, kuruluşları etkileyen siyasal ve hukuksal etkenlerdir.

35 MEDYA: Kurumların etkileşim içerisinde olduğu ve etkilendikleri diğer bir çevre medyadır. Çeşitli konular hakkında haber veren medya, haber bildirimine ilgili kuruluşu da ekleyebilir.

36 KURULUŞUN TEMEL ÇEVRESİ (Hedef Kitlesi) : Kuruluşun çevresini oluşturan diğer bir alan, ilişki içerisinde olduğu diğer kurum ve insanlardır. Bunların arasında vergisini ödediği vergi dairesi, işe almayı düşündüğü üniversite öğrencisi ya da ürünü satın alan müşteri sayılabilir. Kısaca, kuruluşun temel çevresi onun aslında hedef kitlesidir. Kurumlar çevreleriyle uyum sağlayarak, kabul görme ve onay almak için kurumsal iletişim faaliyetlerinde bulunmak zorundadır. Burada söz konusu olan, kuruluşun dolaylı olarak varlığını kabul ettirmeyi sağlamasıdır.

37 KRİZLER: Kurumlar hiç beklenmedik anlarda krizlerle karşı karşıya kalabilir.
Kriz, kuruluşun faaliyet alanlarıyla ilgili olabilir. Kurumlar karşı karşıya kaldıkları bu durumlardan çıkabilmek için iletişim faaliyetlerini kullanır. Kurumların iletişim faaliyetleri ile gerçekleştirmek istedikleri, doğrudan kabul görme ve onay almayı sağlamaktır.

38 FARKINDALIK YARATMA: Ürünlerin birbirine benzerlikler göstermesi ve birbirlerini ikame edebilir olması nedeniyle, kurumlar, rakiplerinden farklılığını gösterecek iletişim faaliyetine girer. Örneğin, geçmişte, Mercedes marka arabalar, zenginliğin, statü sembolünün bir göstergesi olarak sunulurken, bugün, zenginlik ve statü sembolü değişik marka araba sayısının çoğalmasıyla birlikte, tüketicilerin seçim şansı da arttı.

39 Bütün bunlar, kuruluşlar için, ürünlerinin diğerlerinden farklılığını gösteren, yeni bir özellik oluşturmalarını gerekli kılar. Bunu gerçekleştirirken izledikleri iletişim biçimiyle, hedef kitleyi doğrudan doğruya ürünü satın almaya yönlendirmeden, imaj oluşturmayı hedefledikleri de olur. Adidas’ın, yalnızca satışı desteklemek için değil, kurum imajı oluşturma adına tenis turnuvası düzenleyip hedef kitlenin ilgisini kurum üzerine çekmesi gibi.

40 Kuruluşlar, rakiplerine karşı farklılaşmak, toplumsal yetkilerini göstermek ve kabul görmek için kurumsal iletişim yöntemlerini devreye sokarlar.

41 TOPLUMSAL SORUMLULUK: Kabul edilebilirliği desteklemek, doğrudan bir faaliyetin yaratılması ve bu faaliyetin arttırılmasına da dayanabilir. Kuruluşun bir huzurevini desteklemesi ya da yıldönümü kutlaması gibi faaliyetleri doğrudan fark edilmek ve adını duyurmak amacıyla gerçekleştirdiği biçiminde yorumlanabilir.

42 Bununla birlikte, kuruluş, toplumsal ihtiyaçları karşılamaya yönelik olarak, toplumsal sorumluluk çerçevesinde kabul ve onay görme çabası içine de girebilir. Burada da söz konusu olan doğrudan rakiplere karşı üstünlük sağlayarak, kabul ve onay görmedir.Bu da yine kurumsal iletişim ile gerçekleşir.

43 KURUMLARIN İLETİŞİME YAKLAŞIMI
Gittikçe daha karmaşıklaşan dünyada yeni iletişim teknolojilerinin ortaya çıkması ve şeffaflığın artmasıyla, kurumlar kendilerini çevrelerinden soyutlayamaz duruma gelmiştir. Bu da beraberinde kurumların sürekli bir iletişim çabası içinde olmalarını gerektirmiştir. İletişim çabası içine girmeyen kuruluşların başarı şansları giderek azalmaktadır. Kuruluşların, hedef kitleyi bilgilendirme ve hedef kitlenin bilgiyi alma açısından, iletişim biçimleri dörde ayrılır.

44 Bunlar: Bürokratik, manipülatif, demokratik ve orantısız iletişim’dir.

45 Kuruluşların bilgi verme ve hedef kitlenin bilgiyi alma isteme hakkı olan kurumsal iletişim, ülkenin gelişmişlik düzeyi, demokrasinin yaşanma koşulları ve ekonomik durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Şimdi -kimi ortadan kalkmış olması gereken- bu iletişim biçimlerini açıklayalım.

46 1. Bürokratik İletişim Biçimi
Bürokratik iletişim biçimini uygulayan kurumlar, kamuoyundan ve hedef kitlelerinden ne bir şey duymak ister, ne de bu kitlelere herhangi bir açıklama yapma gereği hisseder. Katı bir tutumu gösteren bu iletişim biçimine, sıklıkla kamu kurumlarında ya da bürokratik biçimde yapılanan kuruluşlarda rastlanır. Bu tür kurumlar değişemez ve değişme gereğini hissetmez. Temeldeki tutumları, “kurum olarak biz kendimize yeteriz ve hiç kimseye ihtiyacımız yok” biçimindedir.

47 Bu tutumun tipik sonuçları bürokratik hatalı planlamalardır (çünkü neye ihtiyaç duyulduğu aslında bilinmez) ve yanlış anlaşılan faaliyetlerdir (çünkü neyin amaçlandığı söylenmez). Kuruluşların günümüz koşullarında bu tür iletişim biçimini benimseyerek varlıklarını sürdürmeleri mümkün değildir. Çünkü kurumsal iletişim artık kuruluşlar için bir seçenek değil, bir zorunluluktur.

48 2. Manipulatif İletişim Biçimi
Bu tür iletişimin en önemli özelliği, her iki açıdan (bilgilendirme ve bilgilendirilmeye hazır olmak) geniş bir bilgilendirme faaliyeti olmasıdır. Ancak bu bilgilendirme faaliyetinin amacı, gerçek bir iletişim değil; ağırlıklı olarak manipülasyondur.

49 Bu tür iletişim, büyük bir tantana ile bilgilendirmeleri hazırlayan, nelerin verileceğini seçen, açıklık ve nesnellik (objektiflik) olmaksızın dağıtan totaliter hükümdarlık sisteminin propaganda biçimidir.

50 3. Demokratik İletişim Biçimi
Demokratik iletişim biçiminin özellikleri açık, güçlü, sürekli ve nesnel olmasıdır. Aynı durum bilgilendirmeye ve bilgilendirilmeye hazır olmak için de geçerlidir. Bir kuruluşun bilgilendirmeye hazır olması, bilgilendirme olanaklarını sunması ve karar verme aşamasında karşı görüşleri de dikkate almasıyla, bu iletişim biçimi demokratik olarak adlandırılır.

51 Günümüzde, hedef kitleleri tarafından kabul edilmek isteyen çağdaş kurumların uyguladıkları kurumsal iletişim bu tür bir iletişimdir. Demokratik iletişimi, iki yönlü gerçekleşen iletişim biçimine benzetilebilir. Çünkü bu iletişimde de hedef kitleye bilgi iletilir ve hedef kitleden bilgi almaya hazır olunur.

52 4. Orantısız İletişim Biçimi
Çok geniş olarak bilgilendirmeye hazır olmak, ancak kamu hakkında hiç bilgi almamak buna bir örnek olarak gösterilebilir. Bu durum, genellikle, kurumsal iletişimi uygulayan birimlerin yetki ve bütçesi düşük olduğunda ve belirgin zorluklarla bilgilendirme faaliyeti gerçekleştirilmeye çalışıldığında geçerlidir.

53 Buna örnek olarak, yoğun kamuoyu araştırması yapmasına karşın, elde edilen sonuçlara göre, kuruluşun bir iletişim politikası uygulayamaması gösterilebilir. Kurumların uyguladıkları iletişim biçimleri arasından bugün geçerliliği olan yalnızca demokratik iletişim biçimidir.

54 Demokratik iletişim biçimini benimseyen kuruluşlar hem kurum içi hem de kurum dışı hedef kitlelerinin zihinlerinde kalmayı başarır. Orantısız iletişim biçimini uygulayan kuruluşların iletişimleri ise, her zaman bir yanı eksik olduğu için etkili bir biçimde gerçekleşmez. Bürokratik ve manipülatif iletişim biçimlerinin uygulanması ise, kurumlara kötü bir ün sağlar.

55 KURUMSAL İLETİŞİMİN SINIFLANDIRILMASI
Kurumsal iletişim, kurum içi ve kurum dışındaki tüm iletişim çalışmaları için bir çatı oluşturur. Kurum, iletişimini kişilerarası ya da kitle iletişim biçimlerini kullanarak yerine getirir.

56 Kişilerarası iletişimde iletişim, yüz yüze iken, kitle iletişiminde araya çeşitli iletişim araçları girer. Kurumun iletişimde olduğu hedef kitleler göz önünde tutulduğunda, hem kişilerarası hem de kitle iletişimini kullanması kaçınılmaz olur.

57 Günümüzde pazarların doygunluğa ulaşması, taleplerin giderek artan biçimde farklılaşması, tüketicilerin daha fazla bilgilendirilme gereksinimi ve benzeri nedenler iletişim biçimlerini, hedef kitlelerin özelliklerine göre belirleme gereğini ortaya çıkarmıştır.

58 Hedef kitleler, kuruluşun faaliyet alanı ve büyüklüğüne göre değişiklik göstermekle birlikte, temelde, hedef kitle kurumun iletişim içinde olduğu tüm kişi ve kuruluşlardır. Örneğin kurum bir hastane ise, hedef kitlesi hastalar, doktorlar, hemşireler, sağlık sigortası sağlayan kuruluşlar, ilaç firmaları’dır.

59 Kurumsal iletişimin hedef kitle açısından sınıflandırılması, genel olarak
pazara, müşteriye ve çalışana olmak üzere üç grupta toplanabilir. Bu gruplara kişilerarası ya da kitle iletişim yöntemleri ile ulaşmak mümkündür.

60 Kurumsal iletişimde hedef kitleyi ayrıntılı olarak belirlemek, onlara çeşitli kurumsal iletişim araçları ile ulaşmayı kolaylaştırır. Örneğin, çalışana yönelik iletişimde, kurum içi intranet ağı kurulabilir (kitle iletişimi) ya da çalışanlarla toplantılar yapılabilir (kişilerarası iletişim). Müşteriye yönelik iletişimde, broşürler (kitle iletişimi) ya da sergiler (kişilerarası iletişim) etkili olabilir.

61

62 Çok geniş bir çevre içerisinde faaliyetlerini sürdüren tüm kurumlar, bu çevrelere gerektiği gibi ulaşabilmek için farklı yöntemleri uygular.

63 Diğer sınıflandırma, kurumsal iletişimi üç ana bölüm olarak inceler
Diğer sınıflandırma, kurumsal iletişimi üç ana bölüm olarak inceler. Bunlar: - Yönetim iletişimi - Pazarlama İletişimi - Örgütsel İletişim’dir.

64 Yönetim iletişimi; kurum yöneticisinin gerçekleştirdiği iletişim faaliyetleridir. Deneyimli bir yönetim, iletişimi aşağıda sıralanan sonuçları elde etmek amacıyla kullanır:

65 Kuruluş içinde, kuruluşun paylaşılan vizyonunu geliştirmek,
- Kuruluş liderliğinde güven oluşturmak ve bunu devam ettirmek, Süreç değişimini başlatmak ve yönetmek, - Çalışanların motivasyonunu sağlamak ve onlara yetki vermek.

66 Yönetim iletişimi ya da başka bir anlatımla yönetici iletişimi, kurumsal iletişimin hedeflediği kurum imajı ve kurum itibarı için vazgeçilmez bir öğedir. Bir kurum yöneticisinin, CEO’nun (Chief Executive Officer) en önemli görevleri;

67 - Çalışanları motive etmek, - Açık bir vizyon sergilemek, - Büyüme için etkin bir strateji oluşturmak, - Ahlaki standartlar oluşturmak, - İyi bir yönetim ekibi oluşturmak, - Ortaklarının kazançlarını artırmak olarak sıralanabilir.

68 Bu görevlerin çoğu etkili bir iletişime dayanır.
Kurum yönetimi, kendilerinin başkanlığı altında gerçekleşecek etkili kurumsal iletişim gerekliliğine inanıyorsa, kurumsal iletişimin başarılı olmaması için hiçbir neden yoktur.

69 Pazarlama iletişimi; temel amaç, düzenli biçimde iletilen mesajlar ile ekonomik hedeflere ulaşmak ve hedef kitlenin tutum ve davranışlarının belirlenen amaçlara yöneltmektir.

70 Pazarlama anlayışının gelişimi ve değişimiyle birlikte, kurumların pazara yönelik iletişim anlayışı da farklılaştı.

71 Pazarlamanın 4 P modeli product (ürün), price (fiyat), place (yer) ve promotion (tutundurma), kitle pazarlarında, kitle pazarlaması yapılmak istendiğinde dikkate alınacak noktaları oluşturdu.

72 Taklit edilemeyen ürün ve hizmetlerin üretildiği modern pazarlamanın ilk yıllarında, pazarlama faaliyetleri, hem dağıtım kanalları hem de medya ve tüketiciler üzerinde etkin oldu.

73 Medya dünyası da bölünerek kendi içinde uzmanlık alanları oluşturmaya başladı.
Büyük şirketler, küçük/güçsüz rakiplerini satın alarak yeni bölgelere ve yeni pazarlara yayıldı.

74 Önceleri yerel bir iş alanı olan perakendecilik ulusal, hatta uluslararası alanda faaliyet gösteren, en son bilgi teknolojileriyle donatılan ve müşteri davranışları hakkında bilgi sahibi olan dağıtım zincirlerine dönüşerek üreticilere karşı üstünlük sağlamaya başladı.

75 Artık kimin, neyi, nerede, ne sıklıkla, ne kadar satın aldığı bilinir duruma geldi ve
sonuçlara göre pazarlama iletişimi stratejileri oluşturulur oldu.

76 Gelecekte asıl güç pazarlamacılardan çok, tüketicinin elindedir.
Çünkü tüketiciler, alışverişlerini artık yeni teknolojiler aracılığıyla -ki bunların başında internet gelmekte- isteklerini fazlasıyla karşıladıklarına inandıkları mağazalardan, interaktif ortamlarda evlerinde gerçekleştirmektedir. Bu nedenle kurumlar, pazarlama iletişimi stratejilerinde büyük bir değişiklik yaparak, bilginin müşteriye yakınlaşmasını sağlamak zorundadır.

77 Pazarlama iletişimi kapsamında, kuruluşlar reklam, doğrudan pazarlama ya da doğrudan postalama vb. iletişim yöntemleri uygular. Amaç ürün satışını gerçekleştirmek olduğu için, kuruluş ürün satışını destekleyecek pazara yönelik her türlü iletişim yöntemini kullanabilir.

78 Ancak, bu yöntemlerin uygulandığı medya, ağırlığını yavaş yavaş internet ortamına kaydırmaktadır.
Kuruluşların televizyonda birtakım kısıtlamalardan kaynaklanan ve bu nedenle yayınlanamayan reklamları, hedef kitlelere internet aracılığıyla, doğrudan postalamayla hedef kitleye olarak düşük bir maliyetle ulaşılabilmektedir.

79 Örgütsel iletişim; örgütün varlığını sürdürmesi ve gelişmesi için gerekli olan örgüt içi ve örgütün çevresi arasındaki iletişimi sağlar. Örgütsel iletişimin başarısı, örgütün amaçları doğrultusunda belirli bir düzen ve yapı içerisinde oluşturulan etkili iletişim politikasına bağlıdır.

80 Kısaca; Kurumsal iletişim, bir kurumun hedef kitlelerine yönelik iletişim çalışmalarının tümünü kapsar. Kurumların, bu çalışmaları yürütebilmesi için, içinde bulundukları çevre ile sürekli bilgi alış verişi içerisinde olması gerekir.

81 KURUMSAL İLETİŞİMİN İŞLEVİ, ÖĞELERİ VE HEDEFLERİ
Kurumsal iletişimin, gerçekleştirmesi beklenen dört işlevi vardır: Kurum içi ve kurum dışı faaliyetleri destekleme (düzenleme işlevi). Kurum ve ürün yönetimine kimlik oluşturma (ikna etmek işlevi). Kurum içi ve kurum dışı hedef kitleye bilgi verme (bilgiyi verme işlevi) İyi bir kurum vatandaşı olarak bireyleri toplumsallaştırma (bütünleştirme işlevi).

82 Saydığımız; düzenleme, ikna etme, bilgi verme ve bütünleştirme işlevleri arasında bir eşgüdüm olmazsa, kurumsal iletişimin başarısı zorlaşır.

83 Kurumunuz ve hedeflerinizi çalışanlarınıza, tedarikçilerinize, müşterilerinize ne kadar iyi anlatırsanız, başarı ve kazanç da o kadar hızlı olacaktır. Kurum içinde ortak bir dil kazanmak ve bu dili hızla kurum dışına aktarmak kurumsal iletişimin ilk amacıdır. Bir diğer önemli unsur ise hızla değişen çevre ve rekabet koşulları karşısında kurumların kendilerini yeni koşullara uyarlamalarına olan katkısıdır. 

84 Araştırmacılar da artık ağırlıklı olarak, ‘bütünleşik kurumsal iletişim’ faaliyetlerinden söz etmektedir. Bütünleşik kurumsal iletişim, hedef kitlelere, kuruluş hakkında sağlam bir görünüm iletebilme adına, kuruluşun iç ve dış iletişim kaynaklarından yararlanarak oluşturulan planlama ve organizasyon sürecidir. Bu açıdan kurumsal iletişimin mutlaka bir bütün olarak düşünülmesi, belirli bir strateji ve planlamaya dayanması gerekir.

85 Kurumsal iletişimin gerçekleştirmesi beklenen hedeflerinden biri, kurumun, kamuoyunu, hedef kitlesini etkilemesidir .

86 Diğer hedefler ise şunlar:
- Finansal topluluk içinde kurumsal imajı geliştirmek. - Medyada kurumsal faaliyetlerin daha fazla yer almasını sağlamak. - Kurumsal sorunların, çalışanlar ve dağıtımcılarca anlaşılmasını sağlamak. - Kuruluşa etkisi olan kararlarda yasa yapıcıları ve düzenleyicileri etkilemek. - Topluluk üyeleri ve çalışanlar arasında, kuruluşta bulunmanın gururunu oluşturmak.

87 Bir kurum için, yalnızca finansal topluluk içindeki imajı geliştirmek yeterli değil, buna, tüm hedef kitle, kamuoyunda kurumun imajını geliştirme ve kurum itibarı oluşturmanın da eklenmesi gerekir.

88 Tüm bunlar başarılı bir kurumsal iletişimin sağlayabilecekleri arasında yer alır.
Kurumsal iletişimin diğer bir hedefi, hedef kitlede bir tutum değişikliği yaratmaktır. Tutum değişikliği ise, yalnızca uzun vadeli olarak düşünülen bir iletişim stratejisi ile gerçekleştirilebilir.

89 Kurumsal iletişimin kurum içi ve kurum dışındaki hedef kitlesi kimdir?
Bu kurumun uzun dönemde stratejik olarak planlanmış amaçlarına ulaşabilmesi için kendini ve kurum felsefesini çalışanlarına, müşterilerine, ortaklarına ve halka anlatmak için kullandığı tüm metotların toplamıdır aslında.

90 Böyle bakıldığında kurumsal iletişim işletmenin en alt kademesinde yer alan çalışandan başlayarak, ürünün ulaştığı nihai tüketiciye hatta gelecekteki potansiyel müşteriye kadar uzanan bir zincir içerisinde işler. Hedef kitle tanımı bu kadar geniştir.

91 Ortak hedef ise başarılı bir kurumsal kimlik kazanabilmek ve o kimliği başarıyla ayakta tutabilmektir. Kurumların kendilerini topluma kabul ettirmeleri ve rakiplerinden farklı olduklarını anlatabilmek için üreten ve tüketen olarak adlandırdığımız her iki gruba da ihtiyaçları vardır. 

92 Kurumsal iletişimin bileşenleri nelerdir?
Asimetrik diye adlandırdığımız tek yönlü ve aktarımcı yöntemler artık günümüzde yerini simetrik yöntemlere bırakmıştır. “Kurumsal iletişim bir iktidar savaşı değildir. Uzlaşmacı ve müzakereci çift yönlü bir iletişim aracıdır.”  

93 Kurum ve kamuoyu arasındaki bu çift taraflı akışı ve buna bağlı iletişim stratejisini destekleyen ise PR faaliyetleridir.  Marka konumlandırması, kurumsal kimliğin yaratılması ve desteklenmesi, eğitimler, sosyal sorumluluk projeleri, basın haberleri, etkinlikler, motivasyon çalışmaları bu faaliyetlerin ana başlıklarıdır.  

94 Kurumsal iletişim, kurum kimliğini, çalışanlara, hissedarlara ve müşterilere ilettiği için önemli bir süreçtir. İletişim olmadan kimlik açıkça anlaşılamaz. İletişimi belirli sınırlar içerisinde düşünmelisiniz, yalnızca reklam ve halkla ilişkiler olarak değil. Telefonların yanıtlanmasından, ürün broşürlerine kadar kurumun sahip olduğu her şeyi bu kapsama alabilirsiniz. Kısacası kurumsal iletişim kuruluşun tüm iletişim etkinliklerinin bütünlüğüdür.

95 Kurumlar, hedef kitleleri ile olan karşılaşmalarında en çok kurum kimliği öğesi olarak kurumsal dizaynı kullanır. Kurumsal dizaynda amaç, hedef kitleyi görsel açıdan etkileyerek, pazardaki rakiplerden ayrılarak bir farklılık yaratmaktır. Bu doğrultuda, kurum kültürü de bireyin kurum içindeki iletişimini, davranışını etkilemesi açısından oldukça önemlidir.

96 Kurum kültürü, kurumun içinde yer aldığı toplumun kültürel ortamında ve kurumun kendisinin ürettiği kültürel değerlerden beslenir. Bunların yanı sıra kurum hedef kitlesini kurumsal iletişim çabalarıyla planlı programlı bir biçimde etkilemeye çalışır. Elbette ki kurumun burada ulaşmaya çalıştığı amaç başarılı bir imaj yaratmaktır. Kuşkusuz henüz kurumsal kimliğini, kültürünü oluşturamamış bir kurumun olumlu bir imaj yaratması mümkün değildir.

97 Şimdi, birbirleri ile karıştırılan, birbirleri yerine kullanılan bu kavramları tek tek inceleyelim.

98 Kurumsal Dizayn Kurumsal dizayn, kurum kimliğinin en önemli öğelerinden birisidir. Kurumsal kimlik kavramsal bir boyuttur. Kurumsal dizayn (tasarım) ise bu kavramların biçime dönüşmesidir. Kurumsal kimlik kavramı, kurumun logosu, tasarımı, kurumun sembolik ifadesi olarak ele alınır.

99 Kurumsal kimliğin yalnızca bir parçası olan kurumsal dizayn, kurumun giydiği bir giysiye benzetilerek şöyle açıklanabilir: Kurumsal dizayn, kuruluşun, binalarının, mağazalarının dış görünümünden, iç dekorasyonuna, logosundan, kullanılan tüm basılı evraklarına, satış ya da servis elemanlarının giysilerinden, taşıt araçlarının dizaynlarına kadar geniş bir yelpaze içinde, yapılan işe uygun renkler kullanılarak dizayn edilmiş görüntüsüdür.

100

101

102

103

104 Kurum kimliğini ve kurum kültürünü açığa çıkaran ve iletişimini sağlayan kurumsal dizayndır.
Kurumun sembolik açıklaması olarak tanımlanan kurumsal kimlik, zaman içerisinde çok daha büyük bir rol üstlenmiş ve kurumun iletişim stratejisinin bir parçası olmuştur.

105 Pek çok kişi kurum kimliğinin yalnızca logo oluşturmak ve kurum rengi seçmekten ibaret olduğunu düşünür. Oysa kurumsal dizayn kurum kimliğinin tümü değil yalnızca bir öğesidir. Şimdi bir kuruluşun kendisini görsel olarak açıklaması olarak tanımlanan kurumsal dizaynın öğelerini görelim.

106 1.Ürün Dizaynı Aynı ürünü üreten çoğu kuruluşun, günümüz ağır rekabet koşulları altında, daha fazlasını elde edebilmek için hızlı bir değişim süreci ile ürün dizaynlarında yenilikler yaptığı görülür. Kurumlar ürün dizaynı (ürün ambalajı ve markası) ile pazardaki rakiplerinden ayrılır ve hedef kitlelerinin zihinlerinde hatırlanır. Ürün ve ambalaj biçimi çok etkili olabilir. Örneğin, bir ürünün plastik şişesine bir kulp takıldığında, satışlar reklamsız ve promosyonsuz olarak yükselebilir.

107 Yeni ürün dizaynı ile modası geçmiş ve sıradan kimlik aniden çok değer kazanır.
Bir şişe, ticari bir marka ya da ikon durumuna gelebilir ve neredeyse tek başına kimlik yaratabilir. Kurumsal dizaynı oluşturan önemli öğelerden bir diğeri de marka’dır. Çünkü bireyler, ilk önce marka ile karşılaşmakta ve bu markanın sunduğu ürün ve hizmetler aracılığı ile bir kategoriye sokmaktadır. Kuşkusuz, kurumlarda – bireyler gibi- iletişime, her şeyden önce, adlarıyla, yani markaları geçer. Elbette ki bunu iletişim ve çevre dizaynı izler.

108 2. İletişim Dizaynı İletişim dizaynı ancak titiz, ciddi ve nesnel bir çalışma ile başarıya ulaşır. Önceden kurumsal kimlik oluşturulurken, ortaya konan kavramların iletişim dizaynı çerçevesinde görselleştirildiği görülür. İletişim dizaynını oluşturan kurum tüm görsel (logo, renk vb) ve yazılı (tüm evraklar) iletişim aracılığı ile hedef kitle tarafından hemen tanınır, bir farklılık kazanır. Böylelikle hedef kitle ile iletişim etkinliği artar. Şimdi bir kurumun tüm iletişim araçlarının dizaynını içeren kavramları görelim.

109 Kurumun Logosu ve Sembolü
Kurumsal kimliğin en önemli öğesidir. Hatta kurumsal kimlik denince ilk akla gelen logo’dur. Yani ‘Kurumsal Kimlik = Logo’ biçiminde bir özdeşleşme ile kurumsal kimlik yalnızca logo’ya indirgenir. Kuşkusuz, logo (amblem) kurumsal kimliğin önemli bir öğesidir ama kendisi değildir. Logo, imza gibi kullanılarak ürün ve hizmetlere değer katan ve zamanla kontrol edilip geliştirilebilen, sabit bir öğedir. Bir düşüncenin özünü göstermeye çalışır. Bunu da ya minyatür bir çizimle harflerden (sözcüğü sözcüğüne), ya da sözcük ya da harf olmayan görsel metafordan oluşturarak gerçekleştirir.

110 Logo kurumun hedef kitlesi ile iletişim kurmasını sağlayan öğelerden biridir.
Aynı zamanda şirketin hangi felsefe üzerinde var olduğunu açıklamada önemli bir araçtır. Kısaca logo, bireylerin ürünü ya da kuruluşu hatırlamasında önemli bir işleve sahiptir. Bu doğrultuda yapılan bir araştırma sonucunda; - Tüketicilerin yalın olanlara kıyasla daha ayrıntılı logoları tercih ettikleri, - Net çağrışımlar uyandıran logoları beğendikleri, - Doğal logolardan daha çok hoşlandıkları, - Simetrik logoları beğendikleri, ortaya çıkmıştır.

111

112 Kurumun Rengi Renk, kurum ve marka kimliğine etkin bir öğedir. Logolar, genellikle renklidir. Ürünlerin kendilerine özgü renkleri ve kurum üniformaları arasında bir uyuşması vardır. Aynı biçimde binanın iç ve dış duvarları renklidir. Reklamlarda pek çok renk kullanılır ve ambalaj iplerinin çeşitli renkleri vardır. Bu görselleştirilen her kavram dile getirilmelidir. Renkler, yalnızca estetik kaygılarla kullanılmaz, hepsinin bir anlamı olduğunu, kavramları iletmede bir araç olduklarını anlatmak gerekir. Renk, iletişim dizaynı programı çerçevesinde, özellikle kurumu rakiplerinden ayırma açısından önemlidir. Ancak kurumsal rengi seçmek incelik ister. Kurumlar hedef kitleleri üzerinde yaratmak istedikleri etki doğrultusunda kendilerine uygun olan rengi seçer. Çünkü renkler insanlar üzerinde oldukça büyük bir duygusal etki yaratır .

113

114

115 Görsel kimliklerinin bir parçası olarak kurumlar, belli bir renk ya da renkler bütününü kimliklerinin ana odağı durumuna getirir. Bir renk sürekli kullanılıyorsa, o renk kurumun imzasının bir parçası olur. Örneğin, Kodak’ın sarısı, Parliament’in gece mavisi, Benetton’un yeşili bu açıklamaya iyi bir örnektir. Renk bileşimleri genelde çok özel imajlar yaratır. Yarattıkları çağrışımlarla ulusal bayraklarda da özel anlamlar belirtir. Kırmızı, beyaz ve mavi, Amerikan kimliğini oluşturmada bir arada kullanılırken; kırmızı ve beyaz Türk kimliğini yansıtır. Türk Hava Yolları (THY) da kurumsal renk olarak kırmızı-beyazı seçmiştir. Bu yarattığı renk bileşimi ile Türk bayrağını çağrıştırır.

116 Yazı Karakteri Kurumun iletişim dizaynı çerçevesinde kullanacağı araçlardan birisi de yazı karakteri’dir. Yazı karakterine her yerde rastlarız. Kırtasiye ürünlerinde, reklamlarda (yazılı ya da TV), ambalajlarda. Yazı karakteri de diğerleri gibi iletişim dizaynının bir öğesidir. Ayrı ya da birlikte düşünülmesi gereken bir biçimi (rengi ve malzemesi) vardır. Tıpkı şekiller gibi, yazı karakterleri de sonsuz çeşitliktedir ve sonsuz sayıda imaj yaratabilir.

117

118 Yazı karakteri, anlamları olan sözcük ve harflere doğrudan bir temsil özelliği kazandırdığı için iletişim dizaynının çok önemli bir birleşimidir. Yazı karakterine belli algıların yaratılması amacıyla biçim verilebilir. Kurumlar, kurumsal dizayn çerçevesinde tüm basılı malzemelerinde kullandıkları yazı karakterinde de bir bütünlük oluşturmalıdır.

119 Çünkü iletilerin en iyi biçimde ulaştırılmasında yazı karakterinin özel bir yeri bulunur.
Seçilen yazı karakteri kolay ayırt edilmenin yanı sıra rahat okunmalıdır. Tüm iletişim çalışmalarında da sürekli aynı yazı türü kullanılmalıdır. Aksi durumda yapı bozulur, kurum kültürü ile ilgili değerleri olumsuz etkilenir.

120 Basılı Malzemeler Kurumsal dizaynın diğer öğeleri gibi önemli bir yeri olan basılı malzemeler (katalog, tebrik kartı, broşür, basın bülteni, mektup kâğıdı, zarf, kullanma talimatı, fiyat listesi, el ilanı vb) kurumla ilgili bilgi ve iletiler açısından çok önemlidir. Örneğin, kurum çalışanlarının kartvizitlerinde yer alan kurumun adı, logosu (amblemi) kurum dizaynı açısından önem taşır.

121

122

123

124

125

126

127 3. Çevre Dizaynı Kuruluşlar, hedef kitlelerini diğer tasarımlarda olduğu gibi, mimari yapısı, mağaza dizaynı ve vitrinleri ile cezbederek pazardaki rakiplerinden ayrılmak ister. Bir mağazaya girdiğimizde kendimizi tüketimin merkezinde buluruz. Dekorasyondan, renklere, ürünlerden hizmetlere, çalışanlardan müşterilere, çiçek kokusundan ışığa kadar her şey çevremizi kuşatır. Kurum, mağazalarının mimarisinde, vitrin düzenlemesinde ortak bir kimlik iletmek istiyorsa, tüm mağazalarında aynı biçimi hedefleyerek, renklere, vitrin düzenlemesine, çalışanlarda tek tip giyime vb. dikkat etmelidir. Başka bir anlatımla, kurumsal dizayn ile kurum kendisini görsel olarak anlatır. Kurumsal imaja ulaşabilmek için, kurumsal dizaynın yanı sıra, kurumsal kültür de, kurum iletişimi ve bunları gerçekleştirecek faaliyetler ile birlikte bir araç durumundadır.

128 Kurumsal Kültür Kurum kültürü, kurum içinde bireylerin nasıl davranması, birbirlerini nasıl etkilemeleri gerektiğini biçimlendiren, işlerin nasıl yapıldığını gösteren ortak paylaşılan inançlar, tutumlar, tahminler ve beklentiler modelidir. Diğer bir anlatımla, kurum tarafından benimsenen temel değerlerdir. Uygun kurumsal kültür olmadan, hiçbir iş stratejisinin ya da programının başarıya ulaşacağını düşünmek mümkün değildir. En pahalı ve şık tasarımlı bina bile, kirişler ve betonlardan oluşan sağlam bir altyapı olmaksızın ayakta duramaz. Kurumsal kültür, işte bu toplumsal mimarinin temelidir.

129 “Kurumsal kültür nedir?” sorusuna verilen yanıtlar şöyledir;
“Ofisimdeki herkes birbiriyle iyi geçinir.” “Düzenlediğimiz her toplantıda rakiplerimize nasıl saldırabileceğimizin yollarını ararız.” “Profesyonel çalışanlar, öğle yemeklerini yerken zaman açısından rahattırlar ama diğer personel zaman kısıtlamasına titizlikle uymak zorundadır.” “Bir ameliyat geçirmem işyerimden kimsenin umurunda bile olmadı.”

130 Kısacası kültür, ‘işlerin nasıl yürüdüğünün’ bir göstergesidir.
“Düzenli aralıklarla yönetimin hoşuna gitmeyen bir kişi ortamdan kayboluyor.” Bu yanıtların hepsine kurumsal kültürün tanımları, hatta kuruluşun kurumsal kültürlerinin yarattığı sonuçlar diyebiliriz. Teknik açıdan kültür, kuruluşun genel değer yargılarının, sembollerinin, davranışlarının ve varsayımlarının bir arada olmasıdır. Kısacası kültür, ‘işlerin nasıl yürüdüğünün’ bir göstergesidir.

131 Kurumsal kültür, bir kuruluşun, bölümün, takımın ortak değerleri, sembolleri, inanışları ve davranışlarıdır. Kültür, işyerinde herhangi bir konu üzerinde çalışırken ya da bir fabrikada bir ürün üretirken ortak bir yol izlenmesine olanak tanıyan ortak bir düşünce biçimi gerektirir. Genelde paylaşılan bu varsayımlar, inançlar ve değerler, sözel değil üstü kapalıdır. Fakat bu sessizlik içinde bile kazanan kuruluş ile kaybeden kuruluş arasındaki farkın belirleyicisi olabilirler. Bu duruma bireyler açısından bakıldığında, bireyde aynı durum, bağlılık ya da sevgisizlik olarak ortaya çıkar. Kısacası, bir işyerinde olmanın verdiği haz, diğer bir iş yerinde angarya olarak görülebilir.

132 Kurum kültürü, kurumdaki bireylerin kişisel davranışlarını belirleyen ve kurumsal davranışlarını yönlendiren temel değerleri, kurum üzerine anlatılan öyküleri, törenleri ve kullandığı dilden, ofis dekorasyonuna ve personeli arasındaki geçerli olan giysi modeline kadar görülen birçok öğe üzerinde etkisini gösterir. Kurumun temel değerleri, lider ve kahramanları, öykü ve efsaneleri, tören ve sembolleri örgütün başarısı ve tüm performansı için önemli bir rol üstlenir. Bu özellikler ile bir kurumun diğerlerinden farklı olduğu açıkça görülebilir.

133 Kurum kültürü; kurum kimliğinin bir sonucudur.
Kurum kültürünün değer ve norm sistemi, kurum kimliği için bir temel oluşturur. Öyle ki, kurum nasıl bir kimlik iletmek istiyorsa o kimliğe uygun bir kültür geliştirmelidir. Kurum iyi bir imaja, iyi bir kimliğe sahipse, orada olumlu bir kurum kültürün varlığından söz edilebilir. Aksi durumda, katı, bürokratik kültürün etkin olduğu kuruluşun kurum kimliği ve imajı da kötüdür.

134 Kurum Kültürü Sembolleri
Kurum kültürünü oluşturan çeşitli semboller vardır. Bu semboller kurum içerisinde oldukça önemli bir etkiye sahiptir. Bu etkiler şöyle sıralanabilir: - Davranış için güvenlik oluşturulması, - Birbirine ait olma duygusunun ve genel bütünleşmenin geliştirilmesi, - ‘Biz’ duygusunun desteklenmesi, - Temel değerlerin güçlendirilmesi ve onaylanması, - Bir aidiyet duygusunun oluşturulması,

135 - Kurum içerisinde güçlü bir beraberliğin oluşturulması, - Kurum içerisinde kişiler arasındaki mesafenin en aza indirilmesi, - Çalışanların daha hızlı entegrasyonu, - Ortaklık oluşturulması, - Duygusal bütünleşmenin desteklenmesi, - Gelişim sürecinin açıklanması için bir mekanizma olması, - Kültür ile ilgilenmek ve onu değiştirmek için hareket noktaları olması.

136 Kurumda çalışanlar, kurum kültürünü, değerleri, normları bir iletişim aracı sayılabilecek kurum kültürü sembolleri aracılığıyla öğrenir.

137

138 a. Aksiyon/Hareket Sembolleri
Aksiyon/hareket sembolleri, çalışanlar arasında bir ortaklık oluşturmada ve bir gruba katılımında etkilidir. Bu grup altında dört öğe bulunur. Dil. İletişim ve anlaşma aracı olan dil, aynı zamanda kültürün temel öğesidir.

139 Kurumda kullanılan yazılı ve sözlü dil içinde yer alan argo sözcükler, deyimler, şakalar, mecazlar, benzetmeler, sloganlar, selamlaşmalarda bu gruba ilişkindir. Öte yandan, kurumların kullandığı dil, kurumların faaliyet alanlarına göre değişir. Çalışanlar kurumda kullanılan dili benimsediklerinde (kısaltmalar, argo konuşmalar vb), kendilerini o kurumun bir parçası olarak görür.

140 Ritüeller ve Seremoniler
Ritüeller ve Seremoniler. Kurumda sembolik değeri olan, geleneksel olarak biçimlenen ve planlanan davranışlardır (Yıldönümü, kep-cüppe giyme, kurum toplantıları vb). Sembolik Davranışlar. Bir kurumda doğrudan işe ve işbirliğine yönelik olarak çalışanların oryantasyonu için işaretler koymak bu grup içinde yer alır. (Kurum gazetesinde kurum içi olayların açıklanması, ad kartların taşınması ve ilk ad ile seslenilmesi vb. ) Ortaklık Oluşturan Davranışlar. Ön planda olan çalışanlar arasında bir ortaklık ve aidiyet duygusunun desteklenmesi, güçlendirilmesini ve tüm çalışanların bütünleşmesini sağlar (Kurumsal geziler, ödüller, hoşgeldin partileri vb).

141 b. Stil/Tarz Sembolleri
Stil/Tarz Sembolleri, kurum içi ve dışına yönelik, kuruma ilişkin önemli karakter özelliklerini daha belirgin bir biçimde vurgular. Semboller aracılığıyla hedef kitlede, kurumun çağrıştırılması, hatırlanması ve sonuç olarak olumlu bir imaj yaratılması amaçlanır. Stil/tarz sembollerinin, kurumsal dizayn, bina ve bina çevresi, iç düzenleme, çalışma yerinin düzenlenmesi, donanım, giysi yönetmeliği biçiminde ortaya çıktığı görülür.

142 c. İlgi Sembolleri İlgi sembolleri, tüm sembolleri sürekli olarak biçimlendirirken davranışlar için bazı ipuçları verir. İlgi sembolleri öncüler, ürünler ve projeler olarak iki grupta toplanır. Öncüler, bir kurumda kendilerine özel bir değer verilen kişiler (kurucular, öncü kişiler, yönetim kurulu başkanı, tüm yönetici güçler vb) olarak tanımlanır. Öte yandan ürünler ve projeler, çoğu kez çalışanların biçimlendirdiği sembollerdir. Başarılı ürünlerin, yeniliklerin ve projelerin, çalışanların kurum ile bütünleşmelerinde etkisi olur.

143 d. Tarihsel Semboller Kurum kültürünün oluşumunda, kurum tarihi ve geçmişte yaşanan olaylar çok önemli bir rol oynar. Kurumla ilgili anlatılan efsaneler, öyküler, anılar, başarılar, kurum üyeleri, özellikle kuruma yeni giren bireyler için kurumsal değerlerin öğrenilmesi yönünden önem taşır. Buraya kadar açıklanan kurumsal dizayn ve kurum kültürü ile karıştırılan, bunların yerine kullanılan, aslında bu kavramlarla etkileşim içerisinde olan diğer bir kavram kurumsal imaj’dır. Şimdi kurumsal imaj kavramını inceleyelim.

144 Kurumsal İmaj Kurumların tüm iletişim faaliyetlerinin bütünlüğünü anlatan kurumsal iletişim, uzun vadeli bir çalışmadır. Hedefi olumlu bir imaj oluşturmak, korumak ya da değiştirmektir. İmaj ise, reklam ve halkla ilişkilerin etkili bir jargonu olarak tanımlanır. İmaj, gerçeğin ‘yaklaşık’ olarak görsel sunumudur. Bu sunum, fotoğraf ve resimdeki gibi fiziksel ya da edebiyat ve müzikteki gibi imgesel de olabilir.

145 İmaj, bir kez sahip olunan ve ömür boyu sürdürülen kavram olarak tanımlanamaz.
Bireylerin zihinlerinde yavaş yavaş oluşan imgelerin bütünüdür denebilir. Kuşkusuz, başarılı bir imaj, hem tutarlı hem de belirgin olmalı ve özellikler uyumlu duruma getirilmelidir.

146 Kurumsal imaj içeriğinin yönetim sürecinde geliştirilmesinin merkezinde üç temel öğe üzerinde durulur. Bunlar, kurum kişiliği, kurum kimliği ve kurum imajı’dır. Bireyler ve kurumlar kimlikleri doğrultusunda kişiliklerini yansıtır. Kurumsal imaj, kuruluş hakkındaki görüş ve düşünceleri, diğer bir anlatımla, kurumun algılanış biçimini yansıtmasına karşı, kurumsal kimlik, kuruluşun fiziksel görüntüsü ile ilgilidir.

147 Kısaca, kurumsal kimlik ve kurumsal imaj birbirini destekler.
Bütün bunların toplamında anlatımını bulan kurumsal imaj, iç ve dış hedef kitle üzerinde inandırıcılık ve güven yaratmak ile sürdürmek gibi önemli bir işlevi de yerine getirir. Hem kuruluş içinde hem de dışında oluşturulacak imajın tek ve inandırıcı olabilmesi, gerçekle uyum içinde olmasına bağlıdır.

148 Kurum imajı, alınan tüm iletiler doğrultusunda, kurum hakkında alıcıda oluşan resimdir. Doğru imajı yaratmak hiç bitmeyen bir görevdir. Yalnızca kurum logosunu yaratmak değil, kurumun yaşam biçimini belirlemektir. Her kuruluşun tıpkı bireyler gibi bir kişiliği vardır. Bu kişilik, kamuoyunda iyi-kötü, olumlu-olumsuz olarak değerlendirilebilir. İmaj, çalışanların, tüketicilerin ve diğer hedef kitleler tarafından kuruluşun farklı yönlerinin algılanması sonucunda benimsenen görüşlerin toplamından oluşur.

149 Kimlikler, kurum ve marka imajı yaratır
Kimlikler, kurum ve marka imajı yaratır. Ancak kurum ve marka kimliğinin yanında, pek çok pazarlama faaliyeti de imaja katkıda bulunur. Bunlardan bazıları, sponsorluk, halkla ilişkiler, kriz yönetimi ve destekleyici reklamlar’dır. Bütün bunlar, bir markanın, bir kurumun hedef kitle algılanan imajını etkileyen etkenlerdir.

150 Bir kurumun donanımı, tutumu, iletişim biçimi kurum imajını etkiler.
Kurum imajı dışında başka imajlar da vardır. Ürün İmajı. Ürün imajı, özellikle pazara yeni bir ürünün tanıtılmasında etkilidir. Kamuoyu tarafından pek tanınmayan bir kuruluş, ürettiği yeni ürünle, kendi faaliyet alanında, oldukça iyi bir imaj edinmesine katkı sağlar.

151 Marka İmajı. En yaygın imaj türlerinden birisi olan marka imajı, ürünün kişiye çağrıştırdığı duygu ve düşüncelerin bütünüdür. Marka imajı, doyuma ulaşmış bir pazarda, ürün ya da hizmetin diğerlerinden ayrılarak ön plana çıkmasında oldukça önem taşır.

152 Kuruluşun Kendi Algıladığı İmaj
Kuruluşun Kendi Algıladığı İmaj. Bu imaj türü, kuruluşların kendi kurumlarını görme ve değerlendirmesidir. Bu imaj, bir anne-babanın kendi çocuklarını değerlendirmesi ile benzeşir. Yabancı İmaj. Kuruluşun kendi algıladığı imajın tersidir. Diğer kişilerin görüş ve düşüncelerdir. Ürün ve hizmetlerin gerçekleştirilmesiyle doğrudan ilişkisi bulunmayanların sahip olduğu bir imaj türüdür. Transfer İmaj. Transfer imaj, genellikle lüks tüketim ürünlerinde bilinen bir ürün markasının başka bir ürüne transferidir. Bir araba markası olan Porsche’nin Porsche Porsche güneş gözlüklerine, Lacoste’un saat markasına transferi bu konudaki en güzel örneklerdir.

153 Mevcut İmaj. Bu imaj bugünkü görüntüyü oluşturur. İstenen İmaj
Mevcut İmaj. Bu imaj bugünkü görüntüyü oluşturur. İstenen İmaj. Kurumun ulaşmayı hedeflediği imajdır. Pozitif İmaj. İyi ve güçlü özelliklere sahip markaların, çevreye yansıyan ve sempati uyandıran imajıdır. Negatif İmaj. Kurumların agresif, olumsuz davranışları sonucunda oluşur. Örneğin, mağazaya gelen müşteriye tezgâhtarların kötü hizmet sunması, kurumun çevreye verdiği zarar vb. bireylerde kuruma karşı negatif bir imajın oluşmasına neden olur. Kurum imajı konusunda açıklanması gereken diğer bir kavram, kurumsal itibar’dır. Kurumsal itibar, genellikle kurum imajıyla eş anlamlı olarak kullanılır.

154 Kurumsal itibarın belirleyicileri olarak kullanılan sekiz özellik şunlardır:
- Yönetim özelliği - Ürünlerin ya da hizmetlerin niteliği - Finansal mükemmeliyet - Uzun dönemli bir yatırım olarak kurumun değeri - Kurum kaynaklarının kullanımı - İçinde yaşanılan yere ve çevreye karşı sorumluluk - Yenilikçilik - Yetenekli insanlara cazip gelme, onları geliştirme ve tutma yeteneği.

155 Kurumlar bu sekiz özelliğin her birinden aldığı puanların toplamıyla kurumsal itibar elde eder.

156 Çevremizdeki kişileri giyimleri, parfümleri, kullandıkları arabaları, oturdukları evleri, evlerinin dekorasyonu, zevkleri… gibi öğelerin etkisinde kalarak iyi ya da kötü, sevimli ya da sevimsiz vb. biçiminde yargılarız. Kurumlara ilişkin ise, hizmet ve ürün niteliği, vitrin düzeni, mağaza dizaynı, satış sonrası hizmet, reklamların etkisiyle bir görüş oluştururuz. Kurumun bireysel ve kolektif eylemleri o kurumun kimliğini biçimlendirir. Bu doğrultuda kurumsal kimliği iyi planlanmış bir kuruluşun bazı izlenimlere yanıt vermesi gerektiği düşünülebilir.

157 Bu izlenimler şöyle sıralanabilir: - İyi yönetilen, - İyi mallar ve hizmetler üreten, - İyi finansal yönetime sahip, - Uzun dönemli bir yatırım izlenimi veren, - Kaynaklarını iyi kullanan, - Yaşadığı yere ve çevreye karşı sorumlu olan, - Yenilikçi, - Yetenekli insanlar çalıştıran bir kurum.

158 Bu öğeler kullanılarak bir kurumsal kimlik yaratıldığında, sekiz özellikten yalnızca biri olumlu değilse imajın iyi olması da mümkün değildir.

159 Kimlik geliştirme süreci, yönetimin şu temel soruların yanıtlarını aramasıyla başlar.
- Biz kimiz? - Pazarımız bizi nasıl görüyor? - Bu doğru mu? - Nasıl görülmek istiyoruz? - Gelecek için bir vizyonumuz var mı? - Güçlü ve güçsüz yanlarımız nelerdir? (SWOT analizi), - Alt bölümlerin kurumun bütünüyle ilişkisi nasıl? - Rekabetimiz kimlerle? - Onların karşısındaki durumumuz ne? Bu temel soruların yanıtlarını verebilen kurumlar, kurumsal imajlarını doğru bir biçimde oluşturabilir.

160 Kurumsal İletişim Kurumsal iletişim tüm pazar alanlarına paydaş gruplarına kurumsal davranışın etkinliğini iletir. Kurumsal iletişim, kurumun değerlerini, davranış biçimlerini hedef kitlelere anlatamıyorsa, hedef kitlelerin kurumu algılamaları yetersiz olacaktır. İletişimsiz değerler ve stratejiler anlaşılmayacak yada sahiplenilmeyecekti.

161 İşletmenin işleyişini sağlamak ve işletmeyi hedeflerine ulaştırmak amacıyla, gerek işletmeyi oluşturan çeşitli bölüm ve öğeler, gerekse işletme ile çevresi arasında girişilen devamlı bilgi ve düşünce alışverişine veya bölümler arasında gerekli ilişkilerin kurulmasına olanak tanıyan toplumsal bir süreçtir.

162 Kurum çevresine iyi bir imaj sunabilmesi sağlıklı bir iletişime geçebilmesi için öncelikle kendi içinde iletişim kanallarını mükemmel bir biçimde çalıştırması, bir kurum içi imaj oluşturması gerekmektedir. İyi bir kurum imajı kazanabilmek için öncelikle çalışanların tarihi başarıları hakkında, değer yargıları, standartları, amaçları ile bilgilendirilmesi gerekir. Kurum personeline gösterilen saygının yanı sıra, ödüllendirme mekanizmaları, eğitim ve planlı bir iletişiminde hazırlanmış olması gerekir.

163 Yapısal olarak KURUMLARDA İLETİŞİM biçimsel (formel-resmi)
biçimsel olmayan (informel-resmi olmayan) iletişim olarak ikiye ayrılır.

164 Formel iletişim; Kurumların kuralları ve amaçları doğrultusunda, belli kalıplar çerçevesinde işleyen iletişim biçimidir ve iki yönlüdür.

165 İnformel iletişim ise; çalışanların birbirleriyle doğal olarak kurdukları ve iletişim ihtiyaçlarını karşıladıkları iletişim biçimidir.

166 BİÇİMSEL (FORMEL) İLETİŞİM YÖNTEMLERİ
Biçimsel, yani resmi iletişim, işyerlerinde yöneticilerin planladığı şekilde yürütülür.

167 Bir kurum çatısı altında bir araya gelen çalışanların, kişisel iletişim ihtiyaçlarının dışında, işlerini yürütebilmeleri için, hiyerarşik bir düzen içinde gerçekleşen bilgi akışına ihtiyaçları vardır.

168 Yönetici kurumda biçimsel iletişim sistemini oluştursa da zaman içinde gelişen ve biçimsel olmayan sistemler de ortaya çıkar.

169 Biçimsel olmayan iletişimin etkin olmasını sağlamak için aynı düzeydeki çalışanlar bir araya gelip gerekli bilgileri birbirlerine aktararak biçimsel iletişimin katı ve ağır işleyen yönlerini ortadan kaldırırlar.

170 Biçimsel (resmi) kanallar kurum içinde veya dışında yöneticiler tarafından düzenlenmiş kanallardır.
Bunun için çeşitli yöntemler kullanılır.

171 Bu yöntemleri mesajın akış yönü açısından ve iletişimin yapısal işleyişi bakımından olmak üzere iki başlık altında incelemek mümkündür

172 Mesajın akış yönü açısından:
Dikey Yukarıdan aşağıya doğru Aşağıdan yukarıya doğru Yatay İletişim Çapraz (diyagonal) iletişim

173 DİKEY İLETİŞİM Kurumun hiyerarşik yapısı doğrultusunda hem en üst düzeydeki yöneticiden aşağıya doğru, hem de en alt kademedeki çalışandan yukarıya doğru kurulan bir iletişimdir.

174 Dikey iletişim, yönetici kadrosu ve diğer çalışanlar arasında;
yukarıdan aşağıya doğru aşağıdan yukarıya doğru iki yönlü olarak gerçekleşir.

175 Yukarıdan aşağı doğru iletişim
Çalışanlara verilen görevlendirmeler, eğitim toplantı ve seminerleri, iş tanımları, gibi yönetsel faaliyetler kurum içindeki işlem ve uygulamalar için gerekli olan bilgiler Çalışanların verimliliğine yönelik öğelerden oluşur.

176 Aşağıdan Yukarı Doğru İletişim
Çalışanlara ait performans ve sorunlar hakkında bilgi verir. Kurumun politika ve uygulamalarının nasıl sonuçlar verdiği İşlerin nasıl yapıldığı ve gelecekte nasıl yapılacağı konularını kapsar

177 YATAY İLETİŞİM Kurumun aynı kademedeki birimlerinin kendi içlerinde ve birbirleri arasında rutin (her gün yapılan sıradan) işler için kurdukları iletişimdir. Yatay iletişim genellikle eşit statüde çalışanlar arasında is akışına bağlı olarak gelişir.

178 Yatay iletişimin temel amacı, koordinasyon sağlama ve problem çözmek için kanal sağlamaktır.

179 YATAY ve DİKEY İLETİŞİM

180 ÇAPRAZ İLETİŞİM Kurumun farklı birimlerinde çalışan ast ve üstler arasında kurulan iletişimdir. Örneğin kurumda halkla ilişkilerden sorumlu bir çalışan, güvenlik şefinden bilgi almak isteyebilir. Kısacası çapraz iletişimde çeşitli departmanlar arasında ve ast -üst hiyerarşisi göz önünde tutulmaksızın kurulan iletişimdir.

181 ÇAPRAZ İLETİŞİM

182 BİÇİMSEL OLMAYAN (İNFORMEL) İLETİŞİM
Kurumda biçimsel iletişim yapısının eksik kalması ve çalışanların iletişim ihtiyaçlarını karşılamak istemeleri nedeniyle kendiliğinden gruplar oluşur.

183 Bu gruplar içerisinde kanalları yönetim tarafından belirlenmemiş,
tamamen kişisel tahminlere, bazen de kasıtlı söylenti ve dedikodulara dayanan bir bilgi akışı oluşur. Bu iletişim kurum içinde doğal olarak gelişir.

184 Biçimsel iletişimin işleyişi, çalışanların haberleşme ihtiyacını tatmin edemezse, informel iletişim kanalları daha fazla etkinlik kazanmaya başlar ve biçimsel iletişimin boşluklarını doldurmaya başlar.

185 İnformal iletişimin ortaya çıkmasını hazırlayan unsurlar:
İşyerinde oluşan informel gruplaşmalar İşin özelliği nedeniyle farklı departman ve çalışanları arasında kurulan ilişkiler Dedikodu, söylenti, tahminler ve yakıştırmaların yayılmasını sağlayan arkadaşlıklar İnformel iletişimin ortaya çıkmasına sebep olur.

186 İnformel İletişim Sisteminin Yararları ve Zararları
Sistemin Zararları Dedikodu (söylenti akımı) nedeniyle üretkenliğin azalması, Güçlü, yıkıcı çıkar gruplarının oluş- ması, Hataların artması, Verimlilik kaybı, Olayların büyümesi ve çözülmesi zor bir duruma ulaşabilmesi, Kuruma ve yönetime güvenin azal- ması, Yanlış bilgilenme nedeniyle çatışma- ların, kırgınlıkların artması vb. Sistemin Yararları Çalışanlar arasında stresin azaltılması, Moral artışı, Kurum hakkındaki fikirlerin, Görüşlerin öğrenilebilmesi, Biçimsel iletişim ile iletilemeyen mesajların söylenti yoluyla bilinçli olarak iletilmesi, Kurum içinde güncel sorunların, çalışanların dertlerinin, beklentile- rinin tespiti gibi.

187 BİÇİMSEL OLMAYAN İLETİŞİM KANALLARI

188 Tek Hatlı Zincir Bir kişi mesajı diğer bir kişiye iletir, o da bir başka kişiye iletir ve böylece mesajı alanlar bir zincirin tek yönlü ilerleyen halkaları gibi birbirine eklenir. İletişim bu şekilde sürer gider. Tek hatlı zincir en fazla değişime uğramış bilgiyi yaratır.

189 Dedikodu Zinciri Bir kişi bir şeyler öğrenir ve bunu bilinçli bir tercih sonucu herkese söyler. Bu iletişim türünde tek kişiden çok kişiye kurulan bir iletişim söz konusudur.

190 Olasılık Zinciri Bir kişi rastlantı olarak ve olasılıklar kuralına göre farklı iki kişiyle iletişim kurabilir. Bu kişiler de aldıkları mesajları benzer yollarla başkalarına iletebilirler. Bu modelde kaynak, mesajı tesadüfi olarak iletir. Sonuçta kaynağa çok uzaktaki bir kişinin mesajı alabilme olasılığına karşılık, kaynağa çok yakın olan bir başka kişinin mesajdan hiç haberdar olmaması da söz konusu olabilmektedir.

191 Küme Zinciri Bir kişi aldığı mesajları seçtiği bir kaç kişiye iletir.
Bu kişilerden bir veya bir kaçı da mesajları başkalarına iletirler. Onlar da başka kişilere iletirlerse mesaj geniş bir alana yayılır ve biçimsel olmayan iletişim gerçekleşmiş olur.

192 GRUP İÇİ İLETİŞİM MODELLERİ

193 Salkım Modeli Yetkiler tek elde toplandığından tamamen otokratik bir özellik taşır. Merkezi model diye de adlandırılır. A bütün iletişimi denetler. İletiler tek yönlü olup, çoğu kez yukarıdan aşağıya işler. Bu iletişim biçiminde, grubun bütün üyeleri merkezi konumdaki yetkili ile bilgi alışverişinde bulunurken kendi aralarında herhangi bir iletişimde bulunmamaktadırlar. Bu modelde merkezileşme derecesi çok yüksek, iletişim kanal sayısı çok az, önderlik tatmini çok yüksek, grup tatmini az ve iletişimin hız ve doğruluk dereceleri çok yüksektir.

194 Y Modeli Başlangıçta açık ve demokratik görünüşe sahip olan, fakat daha sonra kapanarak otokratik grup yapısına dönüşen iletişimi özgünleştirir. Grup üyelerinden bir kısmı, yetkilerin giderek tek kişide (A) toplanmasından huzursuzluk duymaya başlarlar.Grup tatmini düşük, kişisel tatmin yüksektir. İletişim doğru ve hızlı bir şekilde gerçekleşir.

195 Çember Modeli Bu grubun en belirgin niteliği yetki yapısının demokratik oluşudur. Grup üyelerinin birbirleriyle iletişim olanakları çoktur ve bu, merkezde iletişim tekeline sahip kişilerin ortaya çıkmasını engellemektedir.Grup üyelerinin her biri diğer üyelere açıktır.

196 Zincir Modeli Bu grup içinde lider (A), pasif, yumuşak, önemli rolü olmayan ve sorumluluk yüklenmeyen bir kişidir ve –bırakınız yapsınlar- türünde bir otoritenin varlığı söz konusudur. İletişimin etkinliği, üyelerin birbirine yakınlık derecesine göre işler. Grubun bazı üyeleri dışlanabilir. İletişim hızı ve doğruluk derecesi fazla yüksek değildir.

197 ÖRGÜTSEL İLETİŞİMİ ENGELLEYEN FAKTÖRLER
Örgütsel iletişim örgütün biçimsel ve biçimsel olmayan grupları arasında kurulan iletişimdir. Bazı durumlarda iletişim faktörleri gerekli özelliğe sahip olduğu halde, etkin iletişim sağlanamaz. Bunun nedeni, kişilerin psikolojik durumları veya çevresel olumsuzluklardır. İletişim engelleri, genellikle kaynak ve hedef arasındaki psikolojik uyumun sağlanamamasından veya bu uyumun sağlanması için gereken geri bildirimin yanlış değerlendirilmesinden oluşmaktadır.

198 Örgütsel iletişimi engelleyen faktörler;
kişisel faktörler, kültürel faktörler, fiziksel faktörler, semantik faktörler, statü farkı, hedefin motivasyon ve ilgi eksikliğinden kaynaklanan faktörler, fazla bilgi yüklenmesi, güvensizlik ve örgütsel faktörler olarak sıralanmaktadır.

199 1. Kişisel Faktörler İletişim sürecindeki gönderici ve alıcının kişisel istek ve arzuları, hisleri, değer yargıları, içinde bulundukları duygusal ortam, alışkanlıkları, zevkleri ve tutkuları mesajı oluşturmada seçilen sembolleri etkiler.

200 2. Kültürel Faktörler Farklı kültürlerden gelen kişilerin vermiş olduğu iletiler alıcı tarafından, kaynağın ifade etmek istediği şekilde algılanamayabilir. Bu nedenle kültürel farklılıklar iletişimin etkinliğinde sorunlar ve bozulmalar yaratabilir.

201 3. Fiziksel Faktörler İletişim çeşitli kanal ve araçların yardımıyla sağlanır. Yüz yüze yapılan iletişimde kanal aradaki mesafe olurken, telefonla yapılan iletişimde kanal telefon hattıdır.

202 İletinin kaynaktan çıkıp alıcıya ulaşıncaya kadarki evrimi içerisinde yaşanan olumsuzluklar iletişimin etkinliğini olumsuz yönde etkiler. Bu olumsuzluklar yüz yüze iletişimde ortamdaki gürültü olabilirken, telefonla iletişimde hatların karışması, televizyon aracılığıyla yapılan kitle iletişiminde hava koşullarının olumsuz oluşu ile ses ve görüntünün alıcıya tam olarak gönderilememesine neden olmaktadır.

203 4. Semantik Faktörler Dil iletişim araçları içinde en önemli olanıdır. Ancak bir dilin içerdiği kelimelerin bazen birden çok anlam taşıdığını ve bu anlamların birbirleriyle hiç ilgisi olmayan hususlar olduğunu ifade edebiliriz. Örneğin göndericinin bir kelimeye verdiği anlam ile alıcının bu kelimeye verdiği anlam farklı olabilir. Böyle bir durumda ise alıcı bilmediği kavrama farklı anlamlarda yükleyebilir.

204 5. Statü Farkı Örgütlerde statü, yöneticilerle astlar arasındaki iletişimde engelleyici bir unsur olabileceği gibi destekleyici bir unsur da olabilir. Farklı örgütsel basamaktaki kişilerin çevrelerini algılamaları ve dolayısıyla tutum ve inançları birbirinden farklı olabilir. Ayrıca farklı statüde olan kişilerin genellikle toplumsal, eğitsel kökenleri de birbirinden farklı olduğu için yetiştiriliş biçimleri, öğrenimleri, üyesi bulundukları örgüt dışı gruplar bakımından da birbirlerine benzemezler. Ortak referans çerçevesine sahip olmayan kişiler arasında ise iletişim, genellikle sağlıklı bir şekilde işlemez.

205 Grupta basamaksal yapının varlığı ve yükselme umudunun çok sınırlı olması, iletişimi oldukça engellemektedir. Böyle bir örgütsel ortam, bireylerin başkalarının gözünde statülerini alçaltacak ya da yüksek statülü bir kimseye kendilerini yetersiz gösterecek bilgileri saklama ya da ayıklama eğilimi göstermelerine neden olmaktadır.

206 Ayrıca, basamaksal yapı iletişimin geri bildirimiyle ilgili olarak da farklı davranışlara yol açmaktadır. Böyle bir örgütsel yapıda, astlar haklı olsalar da yüksek statülü kişileri, eleştirmekten kaçınırlar. Yüksek statülü üyeler ise kendi düzeylerinde bulunanlardan çok, alt kademedeki üyeleri eleştirirler.

207 6. Hedefin, Motivasyon ve İlgi Eksikliğinden Kaynaklanan Faktörler
İletişim sürecinde insanlar, gereksinimlerine, deneyimlerine ve kişilik özelliklerine göre mesajları seçici bir biçimde görür, işitir ve anlam verir. Ayrıca, hepimiz başkalarıyla iletişim kurarken ilgi ve beklentilerimize uygun mesajlar almak isteriz. İlgi alanlarımızın dışında kalan ya da bize beklentilerimizin karşılanmayacağını düşündüren mesajları gerekli dikkatle dinlemeyiz. Dinlesek bile mesajları olduğundan farklı bir şekilde yorumlarız. Bu durum da iletişimi etkileyen faktörlerden birisi haline gelir.

208 7. Fazla Bilgi Yüklenmesi
İletişimin başlıca engellerinden biri de, kişilerin çok fazla bilgiyle yüklü olmalarından dolayı, hangi bilgiye tepki vermenin gerekli olacağını kestirememeleridir. Kişinin (alıcının) belli bir kapasitesi vardır, bu kapasite aşılırsa iletişim amacına ulaşamaz. Aşırı bilgi yükü iletişimi engellemesinin yanı sıra işgörenler için de stres kaynağı olmaktadır.

209 8. Güvensizlik Güven eksikliği, karşı tarafa inanamama, etkin iletişimin kurulmasını engelleyen önemli bir faktördür. Güven ve açıklığın bulunduğu bir örgütte, gönderilen mesajların; güvensizlik ve savunma ortamı bulunan bir örgüte oranla daha fazla hedefe ulaşma olasılığı vardır.

210 9. Örgütsel Faktörler Örgüt yapısı başlangıçta görev ve mevkilerin birbirleriyle ilişkilerini gösteren bir tablodur. Örgütsel yapıyı geliştirme ve onu yeni stratejilere uygunlaştırmanın önemli nedenlerinden biri de, birbirinden ayrı olan ve farklı görev ve işlevler yüklenmiş bulunan örgütün bölümleri arasında uygun bir iletişim sistemi oluşturma konusudur. Örgütsel yapının doğru yapılamamış olması örgütsel iletişimin iyi işlemesini engelleyen bir faktördür. Yerel uzaklık ve örgütteki aşırı basamaksal yapının varlığı örgütün bütününde olması gereken iletişimi olumsuz etkiler.

211 Halkla ilişkiler ile insan ilişkileri arasındaki başlıca ortak nokta ise saptadıkları hedefin ve geri bildirim sürecinin benzerliğidir. Her ikisi de kurumun hedef kitlesinde hem iç, hem de dış grupları dikkate alır. İnsan ilişkileri daha çok iç grubu hedef alır. Kurum içi iletişimde çalışanlara organizasyonun amaçları, felsefesi, hakkında bilgiler verilmelidir. Kurum içi iletişim çalışmalarında göz önünde bulundurulması gereken noktalar şunlardır:

212 Satış Geliştirme Satış geliştirme, kurumsal iletişimin bir aracıdır. Satış geliştirmenin amacı hedef gruba yönelik kurum ve ürünleri tanıtmaktır Satış promosyonu, pazara yönelik tüm tedbirler için bir toplama kavramdır. Prensipte doğrudan ilişki kurarak, dağıtım zincirinin (satış organizasyonu) kurum içi ve dışı organlarında satılacak olan ürünler lehine özel faaliyet yeteneği ve isteği oluşturmak ve ürünlerin nihai tüketicilerinde satışı teşvik edici ve sağlamlaştırıcı etkide bulunması hedeflenmektedir.

213 Doğrudan Pazarlama Doğrudan pazarlamada hedef, çeşitli iletişim araçlarının kullanılması ile hedef gruba kurumla ve ürünle ilgili bilgi vermektir. Doğrudan pazarlama herhangi bir mekanda ölçülebilir bir tepki ya da ticari işlemi etkilemek için bir yada birden fazla reklam aracını kullanan etkileşimci bir pazarlama sistemidir.

214 Genel olarak doğrudan pazarlamadan hedef kitleye değişik iletişim araçları ile doğrudan hitap ederek onları hemen harekete geçirme hedefi anlaşılmaktadır. Doğrudan pazarlamada kurum imajı açısından, hedef müşteri oryantasyonu ve ayrıca müşteri yakınlığı için kuruluşun problem çözücü olarak yetkisini iletebilmesidir. Müşteri doğrudan pazarlama ile karşı karşıya kaldığı satıcıda, kurumu temsil edici nitelik gördüğü için, bu satıcının tavırları onun bütün kurum hakkındaki düşüncesini, imajını etkileyecektir.

215 Kurum imajının doğrudan pazarlama ile iletilmesinde en önemli pay kurumsal dizayna düşmektedir.
Müşterinin kurum ile kurduğu ilk ilişki genellikle basılı medya üzerinden olduğu için, alıcı kişi kurum logosu ve renkleri ile karşılaşmakta ve kurum bunlar aracılığı ile hedef grupların ilgisini çekmeye çalışmaktadır.

216 Sergi ve Fuarlar Sergi ve fuarlar iletişim karması içersinde yer alan ve bunları izlemeye gelenlerle yüz yüze ilişkilerin kurulduğu önemli iletişim araçlarındandır Bir kurumun kültürünü, imajını ve dizaynını transfer etmek için sergi ve fuarlar ideal araçlardır. Çünkü buralarda kurulan standartlar kurumun adeta birer küçültülmüş kopyasıdır. Kurum burada her şeyi ile hedef grubuna yakından sunulmaktadır.

217 Buna göre fuarların yeri, objenin gözlemlenesi ve kişisel ilişki kurma özelliklerine, yakınlık göstermektedir. Bu da fuarları diğer iletişim yöntemlerinden ayırmaktadır. Kurumların sergi ve fuarlara katılmadan önce karar aşamasında dikkat etmesi gereken temel faktörler vardır. Bunlar; Ürün ve kurum ile ilgili faktörler Pazara yönelik faktörler Fuarla ilgili faktörler Diğer çevreye yönelik faktörler dir.

218 Bir sergi stand’ı belli bir süre için o kurumun “evi” olduğundan aşağıdaki fonksiyonları gerçekleştirmelidir. Kuruluşun tanıtılması Ürünlerin veya faaliyetlerin tanıtılması Ticari aktiviteler için yer sağlanması (ağırlama, karşılama, basın konferansları, uygulamalar) Bilgilendirme, reklam ve imajın korunması Yukarıda vermiş olduğumuz bilgiler ışığında, sergi ve fuarların olumlu bir kurum imajı için sağladığı avantajları şu şekilde sıralamamız mümkündür:

219 Halkla İlişkiler Halkla ilişkiler kurumsal imajın biçimlendirilmesinde önemli araçlardan birisidir. Halkla ilişkiler, içinde bulunduğu kişi ve kuruluşlarla karşılıklı olarak sağlıklı doğru ve güvenilir ilişkiler kurmak, geliştirmek kamuoyunda olumlu izlenimler yaratmak ve toplumla bütünleşmek olarak tanımlanmıştır

220 Uluslar arası halkla ilişkiler derneği halkla ilişkileri şöyle tanımlamıştır: “Bir girişimin kamu yada özel sektörde faaliyet gösteren bir kuruluşun temasta bulunduğu kimselerin anlayış, sempati ve desteğini elde etmek için yaptığı sürekli ve örgütlü bir yönetim görevidir”. İngiltere Halkla İlişkiler Enstitüsü ise halkla ilişkileri; Halkla kurum arasında karşılıklı anlayış ve iyi niyeti sağlamak, planlanmış ve desteklenmiş faaliyetleri sürdürmek amacıyla yapılan faaliyetler olarak tanımlanmıştır

221 Sponsorluk Sponsorluk, karşılıklı olarak kabul edilmiş ticari faydaları sağlamak amacıyla, bir bireyi, organizasyonu, olayı ya da faaliyeti desteklemek için ticari bir kuruluş ya da hükümet tarafından destek sağlanmasıdır. Bu tanımla iki taraf arasında gerçekleştirilen sponsorluk bir yandan sponsore edilene destek sağlayarak bir faaliyetin gerçekleştirilmesine katkıda bulunurken, sponsora da reklam, kurumsal imajın ve pazarlama amaçlarını gerçekleştirmesine yardımcı olmaktadır.

222 VİDEO 1

223 Kurumsal Reklamcılık Kurumsal reklamcılık, belirli bir kaynak tarafından malların hizmetlerin veya düşüncelerin para karşılığında iletişim araçları ile oluşturulmasıdır. Kurumsal reklamcılık ilk etapta kurumun aktivitelerini daha şeffaf bir hale getirmek ve kurumun topluma olan katkısının, konumunu ve sorumluluğunu netleştirmek için kurum hakkında bilgi vermeye hizmet eder. Kurumsal reklamcılık iyi bir imaj oluşturmaya yardımcı olur

224 VİDEO 2

225 VİDEO 3

226 İşletmelerin kurumsal reklamcılığa başvurma nedenlerini şöyle sıralayabiliriz
Kurum imajını güçlendirmek Açık, net ve doğru bilgiler veren bir kurumsal imajı oluşturmak Kurumun güncel görünümünü ortaya koymak Kurumun, ekonominin geneliyle bir bütün olduğunu ortaya koymak Çalışanları motive etmek Kurumun endüstride önde olduğunu kanıtlamak Birtakım ürünlerin kurum ile bütünleştiğini ortaya koymak Kurumun basında oluşan olumsuz imajını silmek Yeni bir isim veya yapısal değişimi açıklamak Başarılı ve yetenekli iş gücünü işletmeye çekmek Kurum aleyhine açılan kampanyalara cevap vermek

227 Kurumsal İletişim Etkinliklerinin Toplumsal Sorumluluk ve Etik Boyutu

228 1. Reklamın Toplumsal ve Etik Boyutu

229 Reklam toplumu yansıtan bir aynadır
Reklam toplumu yansıtan bir aynadır. Bu nedenle, kimileri için toplumu yansıtma, kimileri için de toplumu yönlendirme görevi görür. Reklama ilişkin özdenetim esasları ve yasal düzenlemelerle, reklamda topluma zarar verebilecek uygulamalar engellenmeye çalışılır. Amaç, reklam etkinliklerinin yasalara ve genel ahlaka uygun, dürüst ve doğru olmasını sağlamaktır. Tüm düzenlemelere karşın, toplumsal sorumluluk ve etikle bağdaşmayan uygulamalar -ne yazık ki- hâlâ vardır. Örneğin, ürünün sahip olmadığı özelliklerinden var gibi söz etmek ya da ima etmek, özelliklerini abartmak, vurgulaması gereken noktaları atlamak gibi yanıltıcı reklam uygulamalarıyla her zaman karşılaşmak mümkündür.

230 Reklamla ilgili eleştirilerin büyük bir kesimi, reklamın içeriği ve mesaj stratejisinde yoğunlaşır. Reklamda kullanılan imgelerin toplumdaki değer kalıplarını daha da güçlendirdiği ileri sürülür. Eleştiri, özellikle, kadınları mutfağa hapseden, erkeklerin yaptıklarını yapamayan, estetik ya da cinsellik özelliğini ön plana çıkaran yaklaşımlara, kadının toplumdaki yerini yanlı belirlemeye, kadın erkek eşitliğini sarstığı görüşlerinde yoğunlaşır.

231 Çocukların yer aldığı ya da çocuklara yönelik reklamlar da eleştirilerden payını almaktadır. Çocukların çok kolay etki altında kalmaları ve yeterince değerlendirme yapacak bilinçte olmamaları nedeniyle, reklamlarda, çocukların kullanılması ve hedeflenmesi de eleştiri konusudur. Reklamların, toplumsal sorunlara değinerek mesajlarını iletmesi, toplumsal konulara toplumun desteğini sağlaması gibi başarılı uygulamaları ve başlangıçta anılan yararları görmezden gelinmemelidir. Reklam, günümüzde özellikle eğitim, sağlık, çevre vb. konularda toplumun bilgilendirilmesinde ve bilinçlendirilmesinde toplumsal iletişim kampanyaları çok önemli roller üstlenir.

232 2. Halkla İlişkilerde Toplumsal ve Etik Boyut

233 Hedef kitlenin beklentilerini hiçe sayan, tek taraflı ve manipulatif bir yaklaşım güden bir iletişim yerine, karşılıklı iletişim için çaba harcanmalıdır. Halkla ilişkiler uygulamacılarının etik davranmasını etkileyen üç temel değer sistemi söz konusudur. İlki, alanın gerektirdiği becerilere yönelik teknik değerlerdir. Yazım biçimi, iletişim becerileri bu değerler içinde yer alır. İkincisi partizan değerlerdir ve uygulamacının kurumuna ya da müşterisine bağlılığına, taahhüdüne ve güvenine karşılık gelir. Üçüncüsü ise, ortak değerlerdir ve tüm bireylerin hakları kadar topluma karşı yükümlülükleri olduğu görüşüne dayanır.

234 Bu noktalar: - Kuruluştaki -olumlu ya da olumsuz- tüm gelişmeler hakkında çalışanları haberdar etmek, - Kuruluşun planları, hedefleri ve etkinlikleri hakkında çalışanları bilgilendirmek, - Kuruluş çalışanlarının görüşlerini özgürce bildirebilme olanağı yaratmak, - Çalışanları başarıları nedeniyle takdir etmek ve ödüllendirmek, - Bilgi akışının yalnızca yukarıdan aşağı değil, aşağıdan yukarı olması için de çaba harcamak, - Çalışanlara yönelik etkinlikler düzenlemek, ailelerini kuruluşu ziyaret etmeye davet etmek, - Çeşitli konularda eğitim programları hazırlamak, kuruluş içi iletişimi geliştirmek için toplantılar yapmak.

235 Halkla ilişkiler, özellikle, etik ilkelerini kurum kültürünün önemli bir parçası olarak yerleştirmek, kurumun değerler sistemini oluşturmak ve kabulünü sağlamak açısından da üzerine düşen görevi yerine getirmekle yükümlüdür.

236 Halkla ilişkiler çalışanlarının kaçınması gereken bazı davranışlar şöyle sıralanabilir: - Diğer kaygıları gerçeği söyleme ilkesinin önüne almak, - Ahlaki olmayan, insan onuruna zarar verebilecek faaliyetlere katılmak, - İnsanları fark ettirmeden yönlendiren yöntemler kullanmak - Mesajların hazırlanmasında duygu, inanç ve siyasal görüşlerin sömürülmesi gibi toplumsal zararlar oluşturacak yöntemler kullanmak. ‘Ahlak’ kaygısı taşıyan bir halkla ilişkiler çalışmasında; - Karar süreci ilgili taraflara açık olmalı, şeffaflık sağlanmalıdır. - Yaratılan imaj ile gerçek durum örtüşmelidir. - Davranışlar ve kararlar hakkaniyet ilkesine uymalıdır.

237 4. Kişisel Satış ve Satış Tutundurmanın Etik Boyutu
Kişisel satışta, satış elemanlarının kullandığı satış yöntemleri ve yaklaşımlarında etikle bağdaşmayan uygulamalar yapılması, kişisel satış konusunda kuşkulara ve eleştirilere neden olur. Satışçı müşterinin bu iyi niyetini kötüye kullanırsa, bu davranışı kesinlikle etiğe aykırıdır.

238 Satışı, baskıcı yaklaşımlarla oldu bittiye getirmek, tüketici beklentilerini ve tatminini hiçe saymak hem etikle bağdaşmayan hem de çok dar kapsamlı ve kısa dönemli bir bakış açısını yansıtır.

239 Bilindiği gibi, satış tutundurma etkinlikleri, aynı zamanda aracılara yönelik olarak da uygulanır. Kuruluş, aracıların ürünlerine gösterdikleri desteği indirimler, armağanlar ve satış noktası malzemeleriyle ödüllendirilebilir. Bu da, satış tutundurma etkinliklerinde aracılara yönelik uygulamaların payını arttırır. Bu durum bazı markalara raflarda daha fazla yer ayrılması için haksız rekabete yol açan gezi vb. ödüllere, yüksek komisyonlara ya da markaya etkin bir yer sağlamak için ödenen bedeller gibi pazarlama etiği açısından sorgulanabilir uygulamalara neden olur. Çekiliş ve yarışmalarda ise, söz verilen ödülleri vermemek, anlaşmalı çekilişler yapmak, özellikle kupon uygulamalarında bilerek eksik sayıda kupon vermek gibi etikle bağdaşmayan sorunların da ortaya çıktığı görülür.

240 5. Sponsorluk ve Etik Boyut
Kuruluşların sponsor olma nedenleri, sponsorluğun türüne ve sponsorluk hedeflerine göre değişebilir. Bu nedenler, topluma katkı sağlamaktan, kurum imajını geliştirmeye, satışları desteklemekten, medyada yer almaya değin, geniş bir yelpazeye yayılır. Unutulmaması gereken nokta, sponsorluğun, topluma değer katarken destek olana da ticari çıkarlar sağlayan etkinlikler dizisi olduğudur. Bu tanımdan hareketle sponsordan toplumsal, kültürel, sanatsal, sportif vb. bağlamlarda topluma bir katkı yapması umulur. Bu bir yerde kuruluşların toplumsal sorumluluk girişimlerinin bir sonucu olarak da görülebilir.

241 Öte yandan kuruluşların satışını arttırmak, yeni ürünlerini tanıtımını yapmak gibi ticari amaçlarla sponsorluk girişiminden yararlandığı da bir gerçektir. Özellikle bazı ürünlerin reklamına getirilen yasal sınırlamalar, bu tür ürünlerde sponsorluğu daha da cazip kılar. Birçok kaynakta, alkol ve sigara reklamının televizyon ve radyolarda yasaklanması sponsorluğun gelişim nedenlerinden biri olarak gösterilir.

242


"İletişim/Kurumsal İletişim Eğitimi" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları