Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sébastien’le yapılan çalışmada Anlama Takımı iş başında

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Sébastien’le yapılan çalışmada Anlama Takımı iş başında"— Sunum transkripti:

1 Sébastien’le yapılan çalışmada Anlama Takımı iş başında
Anlama takımının nasıl işlediğini örnek olarak, 12 yaşındaki Sébastien’le yaptığımız çalışmada göreceğiz. Bu belgeyi iyi anlamak için Belçika Fransız Enstitüsü tarafından sunulan « 12 yaşında kötü bir okuyucuyla, Sébastien’le yapılan çalışma » adlı belgeyi görmek önemli olacaktır. (Bu belgeyi görmek için, « Sébastien » buraya tıklayınız). Anlama takımını hemen tekrar görmek için buraya tıklayınız. Anlama takımını, okurken yeri geldikçe görmek için her slaytta sağ alt köşede bulunan bu dörtgene tıklamanız yeterli olacaktır. Eq. C

2 Sébastien’le yapılan çalışmada Anlama Takımı iş başında
Çalışmanın bu resim ve metin üzerine yapıldığını hatırlatalım. Dakar yakınındaki balık pazarı

3 Dakar yakınındaki balık pazarı
Metin Gölgeler uzun, sabah saatleri. Baobab veya kopak ağaçlarından yapılmış, ince, uzun piroglarının üstünde balıkçılar gece boyunca oltalarını attılar, filelerini sürüklediler. Bir sürü ton, sardalya ve berlam balığı yakalandı. Balıktan dönüşte, kimileri var gücüyle kayıkları iterken diğerleri de balıkları, türlerine ve boylarına göre ayırıyorlardı. Burnunu kuma çıkarmak için – ki düz tabanı bunu yapmasına elverişliydi - pirog hızlandı. Daha sonra adamlar onu pazarın yakınında kumda duran tahta silindirlerin üzerine kadar çektiler. Piroglar küfelerle, derin hasır sepetler yardımıyla boşaltılıyor. Bazıları balıkları güneşten korumak için balık yığınlarının üzerine ters çevrilmiş. Mallar doğrudan doğruya ince kumun üzerine koyulmuş. İlk müşteriler çoktan gelmeye başlıyor. Malları karşılaştırıyor, göz kararı tartıyor, değer biçiyor ve pazarlık yapıyorlar… büyük bir zevkle ve dostça.

4 Sébastien’le yapılan çalışmada Anlama Takımı iş başında
Başlangıçta (ilk okumada), Sébastien yalnızca İlham İlkanlamı çağırıyor: Metindeki birkaç cümleyi olduğu gibi alıp belirsiz, eksik hatta yanlış anlamlar yüklemekle yetiniyor. (örneğin: “kopak” yerine “köpek”). Daha sonra, rehberin önerisi üzerine, takımın bütün üyeleri ona yardım edecek ve anlam bu altı karakterin işbirliğiyle ortaya çıkacak. Eq. C

5 İlham İlkanlam “küçük sözcükler” (veya, daha sonra…gibi) ve belirleyici işaretler (bazı virgüller, tireler… gibi) dahil olmak üzere Sébastien’in ilk okumada göz ardı ettiği tüm elemanları hesaba katmak isteyecek. Bunu diğer karakterlerin dürtmesiyle yapacak. Emre Kelime bağlam sayesinde ona “pirog”, “kopak” gibi bazı isimlerin ne anlama geldiğini tahmin etmesinde yardımcı olacak; onu “küfe” nedir diye sormaya itecek ve arkadan gelen açıklamayla kendi kendine cevabı bulmasını sağlayacak. Sébastien’in dilbilgisine dayalı bazı ipuçlarını (“veya”, “ki” bağlaçları ve “kimileri”, “diğerleri”, “bazıları” gibi zamirleri) anlamlandırmasını sağlayacak olan da Halime Düzenleme’nin işbirliğiyle yine Emre Kelime . Eq. C

6 Halime Düzenleme Sébastien’e özellikle zaman bildiren “boyunca”, “-ken” gibi zarf ve ekleri buldurarak ve zamanların kullanımıyla ortaya çıkan bilgilere dikkatini çekerek anlama gayretini gerçekten destekliyor. ( Kim kayıkları itiyor? Kim balıkları ayırıyor? Hangi düz tabandan bahsediliyor?). Sonunda, Sébastien’in balık avının çeşitli etaplarını kronolojik sıraya koymasını ve ikinci cümleden itibaren şimdiki flash back’i kavramasını sağlayacak olan Halime Düzenleme. Elbet bunu tek başına değil, özellikle Aysel Eleştirel’in yardımıyla yapacak. Eq. C

7 Aysel Eleştirel metnin gerçekçi ve tutarlı olup olmadığına karar vermesi için Sébastien’den metinde betimlenen durumları zihninde canlandırmasını istiyor. Bu sayede Sébastien örneğin balıkçıların aynı anda hem kayıkları itip hem de balık ayıklayamayacaklarını fark ediyor. Bu imkansızlık onun “kimileri” ve “diğerleri” zamirlerine bölüştürücü bir anlam yüklemesini sağlıyor. Eq. C

8 Tolga Çıkarsama bu çalışmada fazla görev almıyor çünkü metin çok açık
Tolga Çıkarsama bu çalışmada fazla görev almıyor çünkü metin çok açık. Ama Sébastien ilk cümlenin ikinci okumasında, birinci cümlecikle (“Gölgeler uzun”) ikinci cümlecik (“sabah saatleri”) arasındaki üstü kapalı neden ilişkisini kurmak için Tolga Çıkarsama’ya ihtiyaç duyuyor. Ancak gölgeler hakkında genel bilgisini yokladıktan sonra bunu yapabiliyor (pragmatik çıkarsama). Daha ilerde pirogların düz tabanı, hızı, plaja çekilme biçimi ve üzerinde kaydırıldıkları tahta silindirler arasında yine üstü kapalı bir ilişki kurmak gerekecek (metinsel ve pragmatik çıkarsama). Eq. C

9 Erinç Bilinç çalışmanın başından beri nöbette, çünkü daha resmi ve metni görmeden önce Sébastien’e okuma boyunca aklından geçenlerin bilincine varması gerektiği söylenmişti. Adım adım her okumada, ona önerilenler ve pedagojik diyaloglar sayesinde, onu durduran engelleri ve bu engellerle başa çıkmak için sahip olduğu araçları isimlendirebilecek. İşte bu yavaş yavaş ilerleyen metakognitif keşif, sekansın sonunda Sébastien’in net bir bilanço çıkarmasını sağlayacak. Açıkça dile getirilen bu bilinçlenme (açıklayıcı okumadan bahsediyoruz) daha donanımlı biri olarak sonraki okumaları kavramasını sağlayacak. Giderek bağımsız bir biçimde, kendisi Anlama takımının farklı üyelerini çağırıp tek başına metinlere anlam verebilecek. Eq. C

10 Sébastien’le yapılan çalışmada Anlama Takımı iş başında
Signesetsens 2009 Avrupa projesi için Inforef’den Régine Smal’in resimleriyle Anne Moinet tarafından gerçekleştirilmiş ve Hélène Delvaux tarafından sunulan bir çalışmaydı… Belçika Fransız Enstitüsü’nden

11 Biz “Anlama” takımının üyeleriyiz.
Erinç Ilham Tolga Aysel Halime Emre Takımın toplu bir görüntüsü için buraya tıklayın. Kim olduğumuzu öğrenmek için isimlerimizin üzerine tıklayın.

12 Anlama takımı Biz bir şok takımıyız: Biz olmadan okur okuduğundan hiçbir şey anlamaz. Bazı okurlar aramızdan bir ikimize başvurur, ama okudukları metinlerin anlamlarını en iyi anlayanlar takımın tüm üyelerine danışanlardır. Belgenin çeşidine göre, okura göre, okumanın değişik zamanlarında müdahale edebiliriz, ama hepimizin oynayacak belli bir rolü var ve gerçekten birbirimizi tamamlarız. Kendimizi tanıtmamız ve bizi daha iyi görmeniz için her birimizin resmine tıklayabilirsiniz. Bu tanıtımlar metin okumalarındaki işlevimizi anlatıyor ama bunu başka işaret sistemlerine (resimler, hareketler…gibi) uygulamak tamamen mümkün.

13 İlham İlkanlam Selam!!! Benim adım… İlham İlkanlam
Benim görevim çok basit ama bir o kadar da önemli. Verilen bilginin anlamını hemencecik keşfetme ümidiyle sözcüklere oldukları gibi bir bakıyorum. Bazı çok net belgeler için bu epey işe yarıyor, ama bilgi, metnin içinde hemen göze çarpmıyor veya biraz saklanmışsa onu göremiyorum. O zaman takım arkadaşlarımı yardıma çağırıyorum. Bana bir soru sorulduğunda metindeki kelimeleri kullanarak cevap vermeyi tercih ediyorum, çünkü her şeyin yanıtı burada gibi geliyor bana. Ama cevabı kendi kelimelerimle vermediğim için, bana “Hiçbir şey anlamıyorsun!” diyorlar.

14 Halime Düzenleme Selam!!! Benim adım Halime Düzenleme…
Takımdakiler bana “ev sahibesi” gibi olduğumu söylerler çünkü bütün zamanımı düzenlemekle geçiriyorum… Her şeyin düzgün bir şekilde ayrılmış, düzenlenmiş olması hoşuma gidiyor… Dağınık bir şeyler olduğunda onları düzenlemeye çalışıyorum. Metnin içindeki bağlantıların hepsini buluyorum, şemalar ve özetler yapıyorum… En eğlencelisi, okuduğum her şeye ilginç başlıklar vermek. Her şeyi ancak yerli yerine oturtunca metin benim için bir anlam kazanıyor.

15 Tolga Çıkarsama Selam!!! Benim adım Tolga Çıkarsama.
Takımdakiler bana “dedektif” der çünkü esrarengiz şeyleri ve onları adım adım çözmeyi çok severim. Gizli mesajları olan belgeler çok hoşuma gider. Metnin içinde ipuçları ararım, sonra onları bir birleriyle yakınlaştırır veya genel bilgilerimle karşılaştırır, gizemi çözen sonuçlar çıkarırım… Evreka! Benim kadar iyi bir dedektif olmak istiyorsan, sen de her şeyi merak et, her şey arasında bağlantı kur ve durmadan düşün. Göreceksin, bu bir refleks haline gelecek ve çok zevkli olacak.

16 Aysel Eleştirel Selam!!! Benim adım Aysel Eleştirel.
Takımdakiler bana “maydanoz” der, çünkü “burnumu her yere sokmaya” bayılırım. Bir metni okurken her şeyi bilmem gerek: Bunu kim yazmış, ne zaman yazmış, neden yazmış, nasıl yazmış, hangi biçimde yazmış… Üstelik her konuda bir fikrim mutlaka olur: Metnin benim için ne anlama geldiğini ve nasıl yorumlamam gerektiğini bilmeye ihtiyacım var. Bazen kendimi çok yorgun hissediyorum, çünkü bu işe kafanı tamamen vermen lazım. Yalnızca yazarın çalışmasıyla ilgilenmem ve daha önceden bildiklerimle bir bağlantı kurmam değil, bir de konuyla ilgili ne düşündüğümü öğrenmek için konudan uzaklaşmam gerekiyor. Ama bu bana aynı zamanda çok da zevk veriyor… Metnin sahibiymişim gibi geliyor bana ve herkes çok akıllı bir kız olduğumu söylüyor!!!

17 Emre Kelime Selam!!! Benim adım Emre Kelime. Takımın koleksiyoncusuyum, bilmediğim kelimeleri, beklenmedik cümleleri yakalarım. Kelimelerle oynar, cümlelerle cambazlık yaparım. Okurken en büyük zevkim, yeni bir deyimi deliğinden çıkarmak ve ne anlama geldiğini tahmin etmek. Bunun için o deyimin etrafındaki kelimeleri yoklarım, tam anlamadıysam koleksiyonumu tamamlamak için bir sözlüğe ya da dilbilgisine dalarım. Ama koleksiyonum tamamlandıkça bilinmedik cümleler bulmak zorlaşıyor. Kendi sözlüğümü kafamda kendim oluşturuyorum. Bu da metinleri anlamam için bana daha çok olanak sağlıyor…

18 Vincent Conscient Selam!!! Benim adım Erinç Bilinç… Grupta sahnenin arkasında hep ben kalıyorum. Kimse dışarıdan yaptığım işi görmüyor. Ama ben olmasaydım grubun geri kalanı yerinde sayardı. Ben onların koordinatörü, “koçuyum”. Kim işini iyi yapmış, kimin daha etkin ya da daha becerikli olması gerektiğini görmek için onları dikkatlice seyrederim. Hem hepsini cesaretlendiririm hem de okuma oyununu daha iyi oynamak için, otomatizmlerini aşmalarına, karşılaştıkları engelleri ve geliştirilecek olumlu davranışları incelemelerine yardım ederim. Ben, okuma oyununda kazandıran stratejileri onlara bilinçli bir biçimde keşfettiren kişiyim. Bu bilinçlenme, takımdaki herkesin oyunda ustalaşmasını ve anlamı her seferinde bulmasını sağlar.

19 12 yaşında kötü bir okuyucuyla,
Sébastien’le yapılan çalışma Anne Moinet tarafından gerçekleştirilen bir çalışma 2006

20 Sébastien’in tanıtımı
12 yaşında Fransızca dersi dışında ilkokul kolay geçmiş Okumayı öğrenirken zorluklarla karşılaşmış (bir telaffuz uzmanından yardım almış)‏ Ortaokulun birinci sınıfını bitiriyor Hemen hemen bütün derslerde başarısız  bu sınıfı tekrarlaması gerekiyor  kendini kötü hissediyor ve başarısızlığının nedenini anlamaya çalışıyor Stratejik video oyunlarında çok başarılı

21 Sébastien’le ilk görüşmeden sonra, şunlar ortaya çıkıyor :
Okul çalışması Sınıfta Dikkatli ve anladığını düşünüyor. Anlamak için önce bilgileri zihninde somut görüntülere çeviriyor, sonra kendi kendine sözlü yorumlar yapıyor; ama bazı boşluklar kalıyor! Bazı şeyleri tam anlamadığında soru sormaya cesaret edemiyor. Matematik dersinde, uygulamaları seviyor ama ne işe yaradığını anlamadığı için teoriyi akılda tutamıyor. Sürprizleri sevmediğini belirtiyor! Okulda ve özellikle sorulan sorularda (bunları hiç sezemiyor) çok sürpriz olduğunu söylüyor. Ondan çok fazla şeyi tahmin etmesi ya da çok düşünmesi istenildiği izlenimine kapılıyor.

22 Sébastien’le ilk görüşmeden sonra, şunlar ortaya çıkıyor :
Evde Çalışmaya oturmak için çok zorlanıyor. Alıştırmaları tekrar yapıyor ve yaptığını anladığını zannediyor, ama teoriyi akılda tutamıyor, tutsa bile anlamadan, kelimesi kelimesine, hiçbir bağlantı kurmadan ve tekrar nasıl kullanacağını bilmeden ezberliyor. Okulda öğretimin anlamıyla çok ilgili değil. Sadece not alıp sınıf geçmeye bakıyor. Kendine olan tüm güvenini kaybetmiş.

23 Başarılı olduğu alanlar
Sébastien’le ilk görüşmeden sonra, şunlar ortaya çıkıyor : Başarılı olduğu alanlar Yeni bir video oyunu oynarken çok iddialı ve hep daha iyi olmak istiyor (Rekor kırma amacı). Kazanmak için yararlı her aracı (somut ve kodlarla) görsel bir biçimde aklında tutuyor (=dikkat ve hafıza alma işlemleri). Sorunsal durumların analizini çok çabuk yapıp bunu sözcüklere döküyor, içinden kendi kendine konuşuyor (=anlama işlemi). Bunun için de daha önceki oyunlardan biriktirilmiş edinimlere dayanıyor (=düşünme işlemi). Uygulamak için bir strateji aradığında, birden fazla strateji öngörmeyi seviyor ve hiç tereddüt etmeden olasılığı en düşük, en riskli yolu seçmeye bayılıyor (=hayal etme ve risk alma işlemleri). Kaybederse, bu çok önemli değil: Daha sonra ilerleyebilmek üzere hatalarının analizini yapıyor.

24 Sébastien’le ilk görüşmeden sonra, şunlar ortaya çıkıyor :
Bu stratejiyi matematikte uyguladığı stratejiyle karşılaştırdığımızda şunları gözlemliyoruz: Matematikte istediği: Video oyunlarında : - İçine giriyor ve karşısına çıkacakları kestirebiliyor. Anlıyor ve analizini yapıyor. Yeni varsayımların riskini alabiliyor. Çağrışım dünyasının kaynaklarını sonuna kadar kullanıyor. alıştırmaları iyi yapmak, formülleri teoriyle bağlantısız bir biçimde ezberlemek, - ve notları toplamak. Gerçek bir anlama niyeti yok. Gerçekten bir anlam arayışında.

25 Sébastien’le ilk görüşmeden sonra, şunlar ortaya çıkıyor :
Gözlem Sébastien göreceli bir kolaylıkla kendini gözlemleyebiliyor ve kendini böyle bir şekilde keşfetmekten hoşnut görünüyor. Açıklama ihtiyacını tatmin edememiş ve okul bağlamında bilişsel araçlarını kullanmayan bir çocuk izlenimi veriyor.

26 Sébastien’le ilk görüşmeden sonra, şunlar ortaya çıkıyor :
İlerleme çabaları Seansın sonunda Sébastien şunları yapmanın kendi lehine olacağını anlıyor: öğrenirken anlam arama bağlantı kurma teori ve pratiği birbiriyle ilişkilendirme düşünerek akılda tutma varsayımlar konusunda risk alma Bunları sınıfta ve evde düşünmesi öneriliyor. İkinci seans Sébastien’in zorlandığı bir okumaya ayrılacak. Okumayı da sevmiyor.

27 Okumaya ayrılan ikinci seans başlayabilir
Birkaç gün sonra: Geldiğinde şöyle diyor: “Sınıfta da, video oyunları için yaptığım gibi yapmaya çalışıyorum: İzlemem gereken yolu arıyorum ve karşılaşabileceğim tehlikeleri tahmin etmeye çalışıyorum”. Okumaya ayrılan ikinci seans başlayabilir

28 Bir resmin incelenmesi.
Bir metnin okunması ve Bir resmin incelenmesi. SENEGAL Dakar yakınındaki balık pazarı Yann Arhtus-Bertrand, La terre racontée aux enfants (Çocuklara anlatılan topraklar), s

29 Talimat : Anlamak ve metin olmadan anlatabilmek için metni sessizce okuyun.
+ Bu işlemi yaparken kafasından neler geçtiğini daha sonra açıklayabilmesi gerekiyor

30 Dakar yakınındaki balık pazarı
Resim Dakar yakınındaki balık pazarı

31 Dakar yakınındaki balık pazarı
Metin Gölgeler uzun, sabah saatleri. Baobab veya kopak ağaçlarından yapılmış, ince, uzun piroglarının üstünde balıkçılar gece boyunca oltalarını attılar, filelerini sürüklediler. Bir sürü ton, sardalya ve berlam balığı yakalandı. Balıktan dönüşte, kimileri var gücüyle kayıkları iterken diğerleri de balıkları, türlerine ve boylarına göre ayırıyorlardı. Burnunu kuma çıkarmak için – ki düz tabanı bunu yapmasına elverişliydi - pirog hızlandı. Daha sonra adamlar onu pazarın yakınında kumda duran tahta silindirlerin üzerine kadar çektiler. Piroglar küfelerle, derin hasır sepetler yardımıyla boşaltılıyor. Bazıları balıkları güneşten korumak için balık yığınlarının üzerine ters çevrilmiş. Mallar doğrudan doğruya ince kumun üzerine koyulmuş. İlk müşteriler çoktan gelmeye başlıyor. Malları karşılaştırıyor, göz kararı tartıyor, değer biçiyor ve pazarlık yapıyorlar… büyük bir zevkle ve dostça.

32 Sébastien’in metin okumasının çözümlemesi
1. Resmin ve başlığın okunması Metnin temasının bir balık pazarı ve Dakar’ın batı Afrika’da olduğunu biliyor. Balık yığınlarını ve sandalları fark ediyor. Tek bir soru: “Balık yığınlarının üzerindeki yuvarlak şeyler nedir?” 2. Anladıklarını daha sonra metne bakmadan anlatabilmek ve kafasında yaptığı işlemleri açıklayabilmek amacıyla metnin sessizce okunması Ortalama bir ritimde okuyor Hiç soru sormuyor Hazır olduğunu söyleyip metni saklıyor Resmi tekrar görmek için « resim  » buraya tıklayın

33 3. İlk okumanın bilançosu
Sébastien şunu anladı: “Gölgeler uzun. Balıkçılar balık satıyor (ton, sardalya ve köpek). Bu balığı türlerine, boylarına ve ağırlıklarına göre ayırıyorlar”. Metinle karşılaştıralım: Gölgeler uzun, sabah saatleri. Baobab veya kopak ağaçlarından yapılmış, ince, uzun piroglarının üstünde balıkçılar gece boyunca oltalarını attılar, filelerini sürüklediler. Bir sürü ton, sardalya ve berlam balığı yakalandı. Balıktan dönüşte, kimileri var gücüyle kayıkları iterken diğerleri de balıkları, türlerine ve boylarına göre ayırıyorlardı. Burnunu kuma çıkarmak için – ki düz tabanı bunu yapmasına elverişliydi - pirog hızlandı. Daha sonra adamlar onu pazarın yakınında kumda duran tahta silindirlerin üzerine kadar çektiler. Piroglar küfelerle, derin hasır sepetler yardımıyla boşaltılıyor. Bazıları balıkları güneşten korumak için balık yığınlarının üzerine ters çevrilmiş. Mallar doğrudan doğruya ince kumun üzerine koyulmuş. İlk müşteriler çoktan gelmeye başlıyor. Malları karşılaştırıyor, göz kararı tartıyor, değer biçiyor ve pazarlık yapıyorlar… büyük bir zevkle ve dostça.

34 İlk gözlemler : Eksik işlem (metnin yalnızca başını dikkate alıyor.)
Anlama kısmî hatta yanlış. Mantıklı bağlantılar yok Ya cümleleri olduğu gibi tekrarlıyor ya da aradan isimler seçiyor.

35 4. Pedagojik diyalog Niyeti: bilişsel alanda :
duygusal alanda : olumsuz ( okumanın yarattığı etki = zorluk – sıkıntı)‏ bilişsel alanda : amaç: = Sesli okuma ve ezberleme (anlam verme niyeti hiç yok) araçlar : Kelimeleri akıldan aynen tekrarlamak (çeviri yok, anlama yok) “Okuma” süreci: Anlam aramadan metnin başlangıcını (sonra yoruluyor) zihninde seslendiriyor Edinimlere hiçbir dönüş yok Anladığını doğrulamak için metne hiçbir dönüş yok Olmayan hazırlık süreçleri

36 5. İlk cümlenin tekrar okunması
Gölgeler uzun, sabah saatleri. Engeller : iki cümlecik arasındaki neden sonuç ilişkisinin üstü kapalı olması (tek ipucu: virgül) gölgeler hakkında (Sébastien’in sahip olduğu) dış bilgiler ve metin arasında çıkarsama sürecinin başlatılmasının gerekliliği Giriş süreci Pedagojik öneriler uzun gölgelerle ilgili bildiklerini görsel olarak zihninde canlandırması bu uzamanın açıklaması Bilinçlenme Edinimler var ama bunları metinle ilişkilendirme niyeti yok. (anlamak için düşünme işlemi)‏ Hazırlık süreci

37 6. İkinci sekansın tekrar okunması
Baobab veya kopak ağaçlarından yapılmış, ince, uzun piroglarının üstünde balıkçılar gece boyunca oltalarını attılar, filelerini sürüklediler. Bir sürü ton, sardalya ve berlam balığı yakalandı. Engeller Bilinmeyen kelimeler (pirog, kopak)var. Hiçbir soru sormuyor. Ne bağlamdan ne de cümle yapısından yardım alıyor. Zaman zarfını dikkate almıyor (hatta akıl karıştırıcı buluyor çünkü en son sabah saatlerinden bahsedilmişti: flash back) Giriş süreci

38 Pedagojik öneriler “pirog” kelimesinin anlamını bulmak için sahneyi hareketli bir biçimde kafasında canlandırıp görüntüyü netleştirmek. “kopak” sözcüğünün anlamını bulmak için (“baobab” kelimesini biliyor) günlük dilden, içinde alternatif anlamında bir “veya” geçen herhangi bir cümle arayışı. Örneğin: Kahvaltıda ekmeğimin üzerine reçel veya bal sürüyorum. zaman zarfının dikkate alınması : Sébastien’in kafasında canlandırdığı görüntülerde ışık değişiyor. Kafasında bol ışıklı bir gündüz resmi varken şimdi bu resim koyulaşıyor, kararıyor. Ama henüz ilk cümleyle bağlantıyı kuramıyor. Bilinçlenme “Küçük” kelimeleri ve zaman zarflarını dikkate alma gerekliliği

39 7. Üçüncü sekansın tekrar okunması
Tekrar okumadan önce , şunlar isteniyor: sahneyi zihinsel somut ve hareketli resimlere dönüştürme önceki sekansa göre bu sekansın ne zaman geçtiğini kendi kendine sorma Balıktan dönüşte, / kimileri var gücüyle kayıkları iterken / diğerleri de balıkları, türlerine ve boylarına göre ayırıyorlardı. Bu bölümün tekrar okumasının bilançosu (metne bakmadan) “Balıkçılar balıkları ayırıyorlar.” Çözümleme Metnin başı tamamen göz ardı edildi (zaman zarfları)‏ “Kimileri” / “diğerleri” zamirleri dikkate alınmadı (referans) + bilinmeyen söz grubu: “var gücüyle”. Eksik giriş süreci

40 8. Üçüncü sekansın ikinci okuması
Tekrar okumadan önce , şunlar isteniyor: zaman zarflarını araması. zihinsel görüntülerine dayanarak balıkçıların kayıkları nasıl ittiğini düşünmesi. Tekrar okumadan sonra (metne bakmadan)‏ Sébastien’in zihninde canlandırdığı görüntülerde balıkçıların hareketleri görünüyor ve “var gücüyle” sözü aydınlanıyor. “Balıkçılar kürek çekiyor ve balıkları ayırıyorlar,” diyor. ‘Bölüştürücü zamirler’ dikkate alınmıyor.

41 Pedagojik öneriler Balıkçıların hareketlerini görsel bir şekilde hayal edin: Kayıkları itmek ve balıkları ayırmak aynı anda yapılabilecek eylemler değil. O halde iki farklı balıkçı grubu hayal edebilirsiniz. İçinde aynı zamirlerin kullanıldığı ve aynı zihinsel etkiyi gösteren başka cümleler arayın. Örneğin: İşe gitmek için kimileri trene, diğerleri de arabalarına biniyorlar. 2. ve 3. sekansları küçük bir filmle birbirine bağlayın.

42 9. Dördüncü sekansın tekrar okunması
Burnunu kuma çıkarmak için – ki / düz tabanı bunu yapmasına elverişliydi- pirog hızlandı. Tekrar okumanın bilançosu (metne bakmadan)‏ “Pirog tüm hızıyla, dümdüz ve sert plaja geliyor.” Anlama çözümlemesi Sébastien piroğun tüm hızıyla geldiğini görüyor: “Hızlandı” kelimesini zihninde doğru “tercüme ediyor”. Büyük referans sorunları ortaya çıkıyor (-ki, -nu, -ı, -sı, bu). Öznenin cümlenin sonuna doğru koyulmuş olması zorluğu arttırıyor (kataforik referans). Tireler parantez gibi yorumlanmıyor.

43 Propositions pédagogiques
Somut görüntülerle karşılaştırma çalışması: Düz tabanlı bir piroğun ve bir de salması olan bir kayığın kuma çıkışını karşılaştırın. Fotoğrafa dönülerek desteklenen bir çalışma. Bazı sandalların plajda daha uzakta durduklarını açıklayarak varsayımlarda bulunması (bekleme, hazırlık çalışması). 2. 3. ve 4. sekansları birbirine yine küçük bir filmle bağlama önerisi

44 10. Beşinci sekansın tekrar okunması
Daha sonra adamlar onu pazarın yakınında kumda duran tahta silindirlerin üzerine kadar çektiler. Tekrar okumanın bilançosu (metne bakmadan) Sébastien balıkçıların sandalları tahta silindirlerin üzerine getirdiklerini söyleyebiliyor. Kafasında canlandırdığı hareketli görüntüler sayesinde bu tekniği hareketlerle tarif ediyor. Resmi tekrar görmek istiyor ve tahta silindirleri buluyor (varsayımlarının sağlaması). Anlamın zevkine vardığı görülüyor. Bu sekansı kendiliğinden öncekilere bağlıyor. Bilinçlenme Belirleyici an: “Evreka’nın sevincini” tattı ve eğer kendini anlamaya verirse, okumanın onun için de ulaşılabilecek bir eylem olduğuna inanmaya başladı.

45 11. Altıncı sekansın tekrar okunması
Piroglar küfelerle, derin hasır sepetler yardımıyla boşaltılıyor. Bazıları balıkları güneşten korumak için balık yığınlarının üzerine ters çevrilmiş. Mallar doğrudan doğruya ince kumun üzerine koyulmuş. Tekrar okumanın bilançosu (metne bakmadan) Sébastien balıkçıların balıkları kumun üzerine boşalttıklarını anlıyor. “Küfe” kelimesine takılıyor, ama bu kez anlamını soruyor. Yanıtın metinde bulunduğu söylendiğinde bulamıyor.

46 Engelin analizi “derin hasır sepetler” koşuntusu başka bir ismin yerine geçmek üzere kullanılmış gramatikal bir yöntemdir (referans). Virgüllerin bir ipucu olduğu anlaşılmıyor. Pedagojik öneriler Piroğun kuma çıktığı bölümü hayal edin: Balıkları nasıl taşıyorlar? Resme ve en başta sorulan soruya geri dönüş. İçinde koşuntu bulunan başka cümleler arayışı.

47 12. 7. sekansın tekrar okunması
İlk müşteriler çoktan gelmeye başlıyor. Malları karşılaştırıyor, göz kararı tartıyor, değer biçiyor ve pazarlık yapıyorlar… büyük bir zevkle ve dostça. Hemen anlıyor Metnin genel tutarlılığı (metne bakmadan)‏ Sébastien’den metnin içeriğini kronolojik sırayla anlatması isteniyor, ilk sekansı diğerlerinden ayrı değerlendiriyor: flash back’i fark etmiyor (makro yapı sorunu). Pedagojik öneri Her etabı bir zaman çizgisi üzerinde gösterin (zamanda konumlandırma). O andan itibaren her soruya cevap verebiliyor: Metin anlaşıldı. Balık avı Dönüş Geliş Kayıkları boşaltma Pazar gece şafak sabah

48 Sébastien’in geliştirmesi gereken okuma stratejileri hakkında bilanço (metakognitif bilanço)‏
Anlam verme niyetinde olmak, yani metnin kelimelerini gerçek hareketli görüntülere, daha sonra da sözlü yorumlara dönüştürmek (video oyunlarında olduğu gibi). Metni küçük bölümler halinde okumak. Metne bakmadan ne denilmek istendiğini düşünmek, metne dönüp kontrol etmek. Metnin devamı konusunda varsayımlarda bulunmak. Bilinmeyen kelimelerin anlamını sormak, aramak, tahmin etmek.

49 Anne Moinet, Belçika Fransız Enstitüsü, 2006.
zaman ve yer belirteçlerini dikkate almak. Kelimeler ya da cümleler arasında bağ kurmaya yarayan küçük kelimeleri bulmak. Gramatikal yapının ipucu olabilecek noktalama işaretlerini bulmak. Okuma sonunda, her şeyin tutarlı olduğundan emin olmak için bütün metnin anlamını zihinde özetlemek. Anne Moinet, Belçika Fransız Enstitüsü, 2006.

50 Dakar yakınındaki balık pazarı
Resim Dakar yakınındaki balık pazarı


"Sébastien’le yapılan çalışmada Anlama Takımı iş başında" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları