Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ANKARA SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ANKARA SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI"— Sunum transkripti:

1 ANKARA SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI
HARCAMALAR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER EYLÜL 2012 M. Aykut KELECİOĞLU E. Gelirler Başkontrolörü, YMM

2 SUNUMDA YER ALAN BU SEMBOL GEÇMİŞ YILLARDA ÇIKAN SINAV SORULARINI İŞARET ETMEKTEDİR. GEÇMİŞ YILLARDA ÇIKAN SORULARIN TEKRAR SORULABİLECEĞİNİ / SORULDUĞUNU GÖZDEN UZAK TUTMAYINIZ

3 Harcama vergileri; üretilen, tüketilen , satılan mal ve hizmetler üzerinden veya çeşitli muameleler üzerinden alınan vergiler olup, uygulamada gider vergisi, tüketim vergisi, istihsal vergisi ve muamele vergisi gibi isimlerle de anılmaktadır. Harcama vergilerinin en sık rastlanan ayırımı genel tüketim vergileri ve özel tüketim vergileri şeklinde olanıdır. Genel Tüketim vergileri tüm iktisadi muameleleri vergi kapsamına almaktadır. (Katma değer vergisi, gümrük vergisi bu özellikte olan vergileridir.) Özel tüketim vergileri ise seçilmiş bazı ürünlerin satışını KDV’ye ilave olarak vergilendirmektedir. Taşıt alım vergisini ve akaryakıt tüketim vergisini de bu vergilere örnek olarak gösterebiliriz

4 HARCAMALAR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER
KATMA DEĞER VERGİSİ ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ DAMGA VERGİSİ BANKA VE SİGORTA MUAMELELERİ VERGİSİ

5 KATMA DEĞER VERGİSİ

6 Geniş boyutlu uygulamasına Fransa’da 1954 yılında başlanılan KDV kısa sürede pek çok başka ülkeyi etkilemiş, 1967 ‘de ise Avrupa Ekonomik Topluluğu ülkelerinin ortak harcama vergisi olarak kabul edilmiştir. Bu önemli adım, KDV’nin önce Ortak Pazar (Avrupa Topluluğu) ülkelerinde, daha sonra tüm dünya ülkelerinde hızla yayılmasına yol açmıştır. Şu sıralarda toplam 40’ın üzerinde ülke katma değer vergisi uygulamaktadır. 3065 sayılı KDVK’nun uygulaması tarihinde başlamıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle , bu tarihe kadar uygulanan ve 6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu içinde yer alan ve ayrıca bu kanun dışında uygulanan çeşitli tüketim vergilerinin tamamı uygulamadan kalkmıştır.

7 KDV’NİN 2011 YILI PERFORMANSI
2011 TOPLAM VERGİ TAHSİLATI (BİN TL) TOPLAM KDV TAHSİLATI (DAHİLDE VE İTHALDE): (BİN TL) DAHİLDE ALINAN KDV: (BİN TL) İTHALDE ALINAN KDV: (BİN TL) KDV’NİN TOPLAM VERGİ GELİRLERİ İÇİNDEKİ PAYI: % 33,6

8 KDV’NİN 2011 YILI PERFORMANSI
Toplam Alınan Vergi İadesi: (Bin TL) İhracat İstisnası Nedeniyle Dahilde Alınan KDV’den yapılan vergi iade miktarı: (Bin TL)

9 KATMA DEĞER VERGİSİNİN TEMEL YAPISI
KDV, vergilemede katma değeri esas alan bir vergidir. Bu vergi bir firmanın, aldığı mallara teşebbüs, işgücü ve sermayesi ile eklediği değer üzerinden alınmaktadır. KDV, teoride ve uygulamada çok safhalı, yayılı bir satış vergisi mahiyetindedir. KDV yayılı bir muamele vergisi özelliği taşımaktadır. Yani ekonomideki üretim zincirinin tüm aşamalarından vergi alınmaktadır. Örneğin tekstil sektörünü ele alırsak; pamuğun elbise halini almasına kadar sürecin tamamı vergiye tabi olmaktadır. Ancak vergi,bu aşamalardaki satış fiyatı üzerinden değil, her aşamada ortaya çıkarılan katma değer üzerinden alınmaktadır.

10 KATMA DEĞER VERGİSİNİN TEMEL YAPISI
TOPTANCI 100 TL MAL BEDELİ + 18 TL KDV PARAKENDECİ 130 TL MAL BEDELİ TL KDV KONFEKSİYON SATICISI Parakendeci bu şekilde topladığı KDV’den daha önce kendisinin alışlarında ödediği KDV’yi düşüp aradaki fark olan ( =) 5.4 YTL vergi dairesine yatıracaktır

11 KATMA DEĞER VERGİSİNİN TEMEL YAPISI
Fiilen vergi dairesine yatırılan tutar, üretim zincirinin her aşamasında ortaya çıkarılan katma değer vergisi olmaktadır. Bu anlamda katma değer; alınan mallara ödenen bedelle bu malların satış fiyatı arasındaki farkı, bir başka ifadeyle çıktı fiyatlarıyla girdi maliyeti arasındaki farkı oluşturmaktadır. Katma Değer Vergisi uygulamasında , üreticiler ve satıcılar tarafından ödenen vergilerin tamamı sonuçta tüketiciye yansıtılmaktadır. Kanuni mükellef adını alan (aracı mükellef de denilmektedir.) bu kişiler veya kuruluşlar alışlarında ödedikleri vergiyi satışlarında topladıkları vergilerle telafi etmekte, fazla vergiyi vergi dairesine yatırmaktadırlar. Bu kişiler bir nevi devletin tahsildarı gibi çalışmaktadırlar. Bir başka ifadeyle katma değer vergisinin fiili mükellefi nihai tüketiciler olmaktadır.

12 KDV’NİN KONUSU Türkiye'de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir: 1. Ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, 2. Her türlü mal ve hizmet ithalatı, 3. Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler

13 KDV’NİN KONUSU 3 KOŞUL 1. (Mal teslimi ve hizmet ifası şeklinde) bir işlem bulunmalıdır. 2. İşlem Türkiye’de yapılmalıdır. 3. İşlem ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyetinden kaynaklanmalıdır.

14 1. KOŞUL: İŞLEM İşlem = Muamele İşlem : Mal Teslimi ve Hizmet İfası
KDVK’nun 1. maddesi kapsamında yer almayan işlemler KDVK’nun konusuna girmez.

15 2. KOŞUL: İŞLEMİN TÜRKİYE’DE YAPILMASI
Madde metninde geçen “Türkiye’de yapılan “ ibaresinden ne anlaşılması gereği KDVK’nun 6’ıncı maddesinde açıklanmıştır. Buna göre işlemlerin Türkiye’de yapılmış sayılması için ; a)Malların teslim anında Türkiye'de bulunması, b)Hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılması , Gerekmektedir.

16 2. KOŞUL:İŞLEMİN TÜRKİYE’DE YAPILMASI
MALLARIN TESLİM ANINDA TÜRKİYE’DE BULUNMASI Yurtdışında teslim alınan malın yurtdışında teslimi KDV’nin konusuna girmez. Türkiye’deki malın yurtdışına çıkarılıp satılması ihracat teslimi sayılır Yurtdışında teslim alınan malın yurda sokulmasında ithalat aşamasında KDV aranılır.

17 2. KOŞUL: İŞLEMİN TÜRKİYE’DE YAPILMASI
HİZMETİN TÜRKİYE’DE YAPILMASI VEYA HİZMETTEN TÜRKİYE’DE FAYDALANILMASI Örneğin; T.C. Bayındırlık Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Karayolları ağının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi projesi kapsamında bu ülkede yol yapım işi ihalesini alan Türkiye’de mukim bir firma bu kapsamda yol yapım işi gerçekleştirmişse, söz konusu hizmet yurtdışında yapıldığından ve yurtdışında faydalanıldığından KDV’nin konusuna girmeyecektir. Örneğin; Türkiye’de inşa edilecek bir stadyum inşaatının projesinin yurtdışında çizilmesi durumunda faydalanma Türkiye’de olacağı için hizmet Türkiye’de yapılmış sayılır. Örneğin; Yurt dışında taahhüde dayalı olarak yapılan inşaat işlerinde kullanılmak üzere finansal kiralama yoluyla edinilmiş iş makineleri ve ekipmanlarının yurt dışına kiraya verilmesi işlemi, Türkiye’de yapılan veya Türkiye’de faydalanılan bir hizmet niteliğinde bulunmadığından katma değer vergisinin konusuna girmemektedir.

18 ÖRNEKLER (60 NOLU SİRKÜLER)
Yurt dışında düzenlenen bir fuara Türkiye'den katılan firmalara yurt dışında verilen stant kurulumu, montajı, lojistik vb. hizmetler, Yurt dışında yaptığı inşaat, onarım, montaj işleri, Yurt dışındaki bir firmanın doğrudan yurt dışındaki başka bir firmaya (mallar Türkiye'ye gelmeksizin) yapacağı teslimlere ilişkin olarak verdiği aracılık hizmeti, Türkiye'deki başka bir firmanın personelini yurt dışına götürmek suretiyle aynı sektörde faaliyette bulunan yabancı firmalarla tanıştırma, bilgilendirme, eğitim şeklinde yurt dışında verdiği danışmanlık hizmeti, Yurt dışındaki bir firmanın mallarının, yine yurt dışındaki bir başka firmaya pazarlanmasına yönelik olarak yurt dışında verdiği satış komisyonculuğu hizmeti TÜRKİYE’DE İFA EDİLMEDİĞİNDEN VEYA BU HİZMETTEN TÜRKİYE’DE FAYDALANILMADIĞINDAN KDV’NİN KONUSUNA GİRMEMEKTEDİR.

19 ÖRNEKLER (60 NOLU SİRKÜLER)
Türkiye'de serbest meslek faaliyeti dolayısıyla KDV mükellefi olan bir doktor veya avukatın, Türkiye'de KDV mükellefi olan bir firmaya yurt dışında verdiği hizmetler de verginin konusuna girmez. Türkiye'deki bir mükellefin; - Yurt dışındaki otellere turist, okullara öğrenci, fuarlara ziyaretçi veya katılımcı bulunmasına yönelik yurt dışındaki firmaya Türkiye'de verdiği aracılık hizmetleri, - Yurt dışındaki firmalara ait ürünlerin Türkiye'de satışı için bu firmalara verdiği pazarlama, aracılık, danışmanlık vb. hizmetleri genel esaslar çerçevesinde KDV'ye tabi bulunmaktadır.

20 3. KOŞUL:İŞLEM TİCARİ, SINAİ ,ZİRAİ, SERBEST MESLEK FAALİYETİNDEN KAYNAKLANMALIDIR.
Ticari, sınai, zirai,serbest meslek faaliyetinden kaynaklanmayan faaliyetler diğer iki koşul olsa bile KDV’nin konusuna girmez. Ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliği GVK’na göre, bu kanunda açıklık yoksa TTK ve diğer mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Ticari, sinai, zirai, ve serbest meslek faaliyetleri kapsamında yapılan işlemlerin KDV’ye tabi tutulabilmesi için bu faaliyetlerin devamlı olarak yapılması gerekir. Dolayısıyla arızi olarak yapılan bu faaliyetlerin vergilendirilmesi mümkün değildir.

21 SINAV SORUSU Ulaştırma hizmeti veren firmaların, rezervasyon iptali veya sipariş iptali hallerinde müşteriye iade edilmeyen avanslarının KDVK karşısındaki durumu nedir? (Müşteriye iade edilmeyen tutarlar iptale bağlı tazminat niteliği taşımaktadır. Hizmet ifası söz konusu olmadığından KDV’de söz konusu değildir)

22 SINAV SORUSU KDV mükellefi olan kurumun bankalardan kendi adına aldığı kredileri, ortağı olduğu başka bir şirkete aynı koşul ve vade ile borç vermesi M.B. Görüşü: Borç verme işlemi finansman hizmeti olduğu için KDV’ye tabi. Danıştay Görüşü: Kredinin aynı koşullarda ortağa aktarılmasında hizmetten söz edilemeyeceği için KDV yoktur. Turmob: (Sınav sorusunun cevap anahtarı) Lehe alınan bir bedel olmaması halinde yapılan işlem KDV’ye tabi değildir.

23 GRUP ŞİRKETLERİNDE ALINAN BANKA KREDİSİNİN VE DAMGA VERGİLERİNİN YANSITILMASINDA KDV
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 2009/34 Sayılı Uygulama Genelgesinde; “Grup şirketinin aktifinde bulunan gayrimenkul teminat gösterilerek alınan banka kredisinin taksit tutarlarına isabet eden faiz ve kur farkı tutarının fiilen krediyi kullanan diğer grup şirketine (yatırım yapan firma) herhangi bir fark ilave edilmeksizin aynen yansıtılması işlemi KDV’ye tabi bulunmamaktadır.” açıklaması yer almaktadır. Dolayısıyla söz konusu açıklamadan anlaşıldığı üzere kullanılan kredinin grup firmasına aynen yansıtılması halinde KDV hesaplanmayacaktır. İVDB’nca verilen tarih ve B.07.1.GİB KDV sayılı muktezaya istinaden; mal alınan satıcılara verilen banka teminat mektubu masraf ve komisyonları, KDV nin konusuna giren bir işlemin karşılığını teşkil etmediğinden, söz konusu masraf ve komisyonların, şirketinizce satıcılara aynen fatura edilmek suretiyle yansıtılması işleminde de KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır. Aynı şekilde taraflardan birinin ödediği damga vergisini diğer tarafa fatura ile yansıtmasında KDV hesaplanmayacaktır.

24 ADİ ORTAKLIK HİSSE DEVİR İŞLEMLERİNDE KDV UYGULAMALARI
Adi ortaklıklar KDV uygulamasında bağımsız işletme birimleridir. KDVK’un 1. maddesinde teslim ve hizmetler KDV’nin konusuna girdiğinden, ortaklığı sona erdirmeyen ve mal hareketine yol açmayan hisse devir işlemleri KDV’ye tabi olmayacaktır. Mal hareketine sebep olan işlemlerin ise KDV’ye tabi olması gerekir. (Örneğin;Ortaklıktan ayrılan ortakların bir kısım malları alması halinde ortaklık tarafından bu ortağa düzenlenecek faturada KDV hesaplanmalıdır.) Ortaklığın sona ermesi ve ortakların mallarını bölüşmeleri halinde emsal bedel üzerinden her bir ortak adına fatura düzenlenerek KDV’si beyan edilecektir. Ortaklardan biri veya bir kaçının hisselerinin diğer ortaklara devredilmesi suretiyle ortaklığın sona ermesi halinde, hisseler dikkate alınmaksızın, devralan ortak veya ortaklara teslim edilen mal üzerinden KDV hesaplanacaktır. ( 25 Seri Numaralı Tebliği Okuyunuz)

25 KDV’NİN KONUSU İŞLEMİ YAPANIN KİMLİĞİ
Bu faaliyetlerin kanunların veya resmî makamların gösterdiği gerek üzerine yapılması, bunları yapanların hukukî statü ve kişilikleri, Türk tabiyetinde bulunup bulunmamaları, ikametgâh veya işyerlerinin yahut kanunî merkez veya iş merkezlerinin Türkiye'de olup olmaması işlemlerin mahiyetini değiştirmez ve vergilendirmeye mani teşkil etmez. İthalatın kamu sektörü, özel sektör veya herhangi bir gerçek veya tüzelkişi tarafından yapılması veya herhangi bir şekil ve surette gerçekleştirilmesi, özellik taşıması vergilendirmeye tesir etmez.

26 KDV’NİN KONUSU Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler:
a) Posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve televizyon hizmetleri, b) Her türlü şans ve talih oyunlarının tertiplenmesi ve oyanması c) Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar, yarışlar ve yarışmalar tertiplenmesi, gösterilmesi, d) Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar ile Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununa göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi (5228 Sayılı Kanunla değişik) (Hazinece Yapılan taşınmaz mal teslimleri hariç ibaresi 5228 Sayılı Kanunla kalktı)

27 KDV’NİN KONUSU Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler:
e) Boru hattı ile hampetrol, gaz ve bunların ürünlerinin taşınmaları, f) Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri, (SINAV SORUSU) g) Genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticarî, sınaî, ziraî ve meslekî nitelikteki teslim ve hizmetleri, h) Rekabet eşitsizliğini gidermek maksadıyla isteğe bağlı mükellefiyetler suretiyle vergilendirilecek teslim ve hizmetler. (NEDEN ?)

28 TESLİM NEDİR? Teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesidir. Sadece zilyetlik devredilmişse, örneğin mal geri alınmak üzere verilmişse, mal tesliminden kaynaklanan teslim söz konusu değildir. (mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışlar hariç) Bir malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdii teslim hükmündedir. Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın nakliyesinin başlatılması veya nakliyeci veya sürücüye tevdi edilmesi de mal teslimidir. (Bu düzenleme malın fiziki kontrolünün yapılması için getirilmiştir. KDV’ne tabi mükellefin işyerinden çıkan malın bundan sonra izlenmesi güç olabileceği anlayışı ile çıkış anında teslim olayının vuku bulmuş olacağı kabul edilmektedir.)

29 TAZMİNATLAR KDV’NİN KONUSUNA GİRER Mİ? (60 nolu sirküler)
Herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olarak ortaya çıkmayan tazminat ve benzeri ödemeler prensip olarak KDV'nin konusuna girmemektedir. Bu kapsamda, işin sözleşme şartlarına uygun yapılmaması, işin verilen süre içerisinde tamamlanmaması, sözleşmenin feshedilmesi gibi nedenlerle tazminat, cayma bedeli vb. adlarla yapılan cezai şart mahiyetindeki ödemeler herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir.

30 TAZMİNATLAR KDV’NİN KONUSUNA GİRER Mİ?
Belediye tarafından ihale edilip sözleşmeye bağlanan inşaat, onarım, malzeme ve hizmet alımı işlerinde yükleniciden kaynaklanan gecikmelerden dolayı yükleniciye gecikme cezası tahakkuk ettirilmesi durumunda sözleşme gereği yükleniciden gecikme cezası adı altında tahsil edilen bedel KDV'ye tabi olmayacaktır. İşverenler tarafından çalışanlara ödenen kıdem tazminatları ücret mahiyetinde olduğundan KDV'nin konusuna girmemektedir. Bu nedenle; işçilerin iş akitleri feshedilmeden bir başka işverene nakledilmesi nedeniyle, işçilerin tazminat tutarlarının devir tarihine kadar hesaplanarak yeni işverene aktarılması KDV'ye tabi olmayacaktır. Bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmeyen veya buna bağlı olarak ortaya çıkmayan sigorta tazminatları KDV'nin konusuna girmemektedir. Ancak, sigortalı mükellefin hasar gören eşyayı tamir ettirerek, adına düzenlenen faturaları ibraz etmek suretiyle tamir bedelini sigorta şirketinden tahsil ettiği durumda, sigortalının, sigorta şirketi adına yaptığı ve KDV'ye tabi olan masrafların aynen sigorta şirketine yansıtılması için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmektedir.

31 AİDATLAR KDV’NİN KONUSUNA GİRER Mİ? (60 NOLU SİRKÜLER)
Üyelerden veya katılımcılardan alınan aidatlar, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmemek şartıyla KDV'nin konusuna girmemektedir. Örneğin dernek tüzüğünde belirtilen gelirlerden olan üye aidatları KDV'ye tabi tutulmayacaktır. Ancak kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan bir kooperatifin ticari nitelikteki teslim ve hizmetlerinin karşılığında yapılan ve kurum kazancının bir unsuru sayılan aidat ödemeleri KDV'ye tabi tutulacaktır. Örneğin tüketim ve taşımacılık kooperatifleri gibi kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kooperatiflerin üyeleri tarafından yapılan ve kurum kazancının bir unsuru sayılan aidat ödemeleri KDV'ye tabi bulunmaktadır. Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan kooperatifin ortak giderleri karşılamak (üyelerin güvenlik, bahçıvanlık, havuz ve sosyal tesislerin bakımı, elektrik ve su gibi ihtiyaçlarının giderilmesi) amacıyla tahsil ettiği aidatlar ise ticari mahiyet arz etmediğinden KDV'ye tabi tutulmayacaktır.

32 ARSA KARŞILIĞI İNŞAAT İŞLERİ (60 numaralı Sirküler)
Arsa karşılığı inşaat işlerinde iki ayrı teslim söz konusudur. Bunlardan birincisi, arsa sahibi tarafından müteahhide arsa teslimi; ikincisi ise müteahhit tarafından arsaya karşılık olarak arsa sahibine bağımsız birim (konut veya işyeri) teslimidir. Arsa karşılığı inşaat işlerinde vergiyi doğuran olay, müteahhidin arsa karşılığı konut, işyeri gibi bağımsız birimleri arsa sahibine teslimiyle gerçekleşmektedir. Bu tarih itibariyle arsa açısından da vergiyi doğuran olay vuku bulmaktadır. Taşınmazda teslim kural olarak tapuya tescil ile gerçekleşmekle birlikte, tapuya tescilden önce bağımsız birimlerin alıcının tasarrufuna terk edilmesi durumunda da vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, arsa sahibinin arsa tesliminin ticari nitelikli olması durumunda arsa için, müteahhidin ise arsa sahibine teslim ettiği bağımsız birimler için, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarih itibariyle eş zamanlı olarak fatura düzenlemesi gerekmektedir. Uygulamada "hasılat paylaşımı", "gelir paylaşımı" vb. şekillerde düzenlenen sözleşmeler uyarınca yapılan işlerde, inşa edilen bağımsız birimler yerine bunların hasılatı paylaşılmakta olup, bu tür sözleşmeler gereğince yapılan işlerin de "arsa karşılığı inşaat" olarak değerlendirilmesi gerekmektedir

33 ARSA KARŞILIĞI İNŞAAT İŞLERİ
Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihte, müteahhide yapılan bu arsa teslimi nedeniyle düzenlenecek faturada arsa karşılığı alınan bağımsız birimlerin emsal bedeli (arsa payı dahil) üzerinden genel oranda KDV hesaplanması gerekmektedir. Arsa sahibinin, gerçek usulde mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde arızi faaliyet olarak arsasını bağımsız birimler karşılığında müteahhide tesliminde KDV uygulanmayacaktır. Vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihte, müteahhitten arsa sahibine yapılacak bağımsız birim teslimleri için müteahhit tarafından düzenlenecek faturada bağımsız birimin niteliğine göre emsal bedeli (arsa payı dahil) üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir. Hasılat ve gelir paylaşımında; Bağımsız birimlerin üçüncü şahıslara satışında, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihte sadece müteahhit tarafından üçüncü şahıslara fatura düzenlenecek, faturada gösterilen toplam bedel üzerinden KDV hesaplanarak beyan edilecektir. Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarih itibariyle hasılattan kendisine kalan pay için müteahhide arsa satış faturası düzenleyecek, fatura bedeli üzerinden genel esaslara göre KDV hesaplayarak beyan edecektir. Arsa tesliminin, KDV'nin konusuna girmemesi veya KDV'den istisna edilmiş olması halinde bu teslimde KDV hesaplanmayacaktır.

34 TESLİM NEDİR? Dağıtım şirketlerinin müşteri belli olmaksızın, malları satış kamyonları ile pazarlanmak üzere sevk edilmesi teslimin vukuu bulduğu şeklinde değerlendirilemez. Çünkü mülkiyet devrini gerektiren sözleşmenin daha önce yapılmış olması gerekmektedir. Aynı gerekçeyle malın satılmak üzere komisyoncuya gönderilmesi KDV’ne tabi değildir.

35 TESLİM NEDİR? Bir mal üzerindeki tasarruf hakkının iki veya daha fazla kimse tarafından zincirleme âkit yapılmak suretiyle, malın bu arada el değiştirmeden doğrudan sonuncu kişiye devredilmesi halinde, aradaki safhaların her biri ayrı bir teslimdir. (Burada iki kere mülkiyet geçişi olmasına rağmen tek bir taşıma ile mal nihai alıcıya ulaşmaktadır.) Su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri şekillerdeki dağıtımlar da mal teslimidir. Kap ve ambalajlar ile döküntü ve tali maddelerin geri verilmesinin mutat olduğu hallerde teslim, bunlar dışında kalan maddeler itibariyle yapılmış sayılır. Bunların yerine aynı cins ve mahiyette kap ve ambalajlar ile döküntü tali maddelerin geri verilmesinde de aynı hüküm uygulanır. Trampa iki ayrı teslim hükmündedir.

36 TESLİM SAYILAN HALLER Vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun, vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi, vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi, Promosyon Ürünleri: Firmanın yarattığı KDV içerisinde vergilendiği için KDV hesaplanmaz (50 Seri numaralı tebliğ) Eşantiyon ve Numune Mallar: İşletmede tüketilmemekle birlikte, pazarlama gideri özelliği taşıdığından KDV Hesaplanmaz. (50 seri numaralı tebliğ) Eşantiyon ve numune mal adı altında teslim edilen malların KDV’ne tabi olmaması için ticari teamüllere uyması ve bir satışa konu olmayacak şekilde verilmesi gerekmektedir.

37 SINAV SORUSU Garanti Kapsamındaki Bedelsiz Mal Teslimi ve Hizmet İfaları (Garantili olarak satılan bir malın satışı sırasında alınan bedel, bedelsiz olarak temin edilme garantisi verilen mal ve hizmetleri kapsadığı ve satış sırasında vergiye tabi tutulduğundan, gerek doğrudan gerekse müşterilere anlaşmalı servisler aracılığıyla verilen tamir, bakım ve yenileme hizmetleri için KDV hesaplanması söz konusu değildir.)

38 TESLİM SAYILAN HALLER Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışlarda zilyedliğin devri Vergiye tabi malların, üretilip teslimi vergiden istisna edilmiş olan mallar için her ne suretle olursa olsun kullanılması veya sarfı, (Örneğin; Ahşap levha ve mobilya üretimi yapan firma, ahşap levhaları mobilya üretiminde kullanırsa ve bunları yurtiçine satarsa levha üretimi satış aşamasında vergilendirilmektedir. Ancak ahşap levhalar “ihraç edilecek” mobilyanın üretiminde kullanılırsa ahşap levha için emsal bedel üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir. Çünkü vergiye tabi malların, üretilip teslimi vergiden istisna edilen mallar için kullanılması veya sarfı teslim sayılan haller kapsamında değerlendirilmektedir.

39 HİZMET NEDİR? Hizmet (Madde:4)
1. Hizmet, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir. Bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebilir. 2. Bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya diğer bir hizmet olması halinde bunların her biri ayrı işlem olup, hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergilendirilirler.

40 HİZMET TANIMINA GİREN ÖRNEKLER
Serbest Meslek tanımına giren işler – Mali Müşavirlik Finansman olarak yapılan işler Fason olarak yapılan işler Holding şirketlerce merkez hizmet bedellerinin dağıtılması Her türlü komisyon işleri Taşımacılık faaliyetleri Haberleşme hizmetleri Temizlik,güvenlik

41 KASA VE ORTAKLAR CARİ HESABINA FAİZ HESAPLANMASI…
Vergi incelemelerde birçok mükellef kasa hesabının çok büyük meblağlarda borç bakiyesi verdiği durumda bu paranın kasada bulunmasının ekonomik teamüllere uygun olmadığından ortaklar tarafından kullanılmış olduğu gerekçesiyle transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümlerinden hareketle cezalı tarhiyata muhatap olabilmektedir. Bu bağlamda hiçbir gelir sağlama amacı güdülmeden şirketin kasasında TL cinsinden işletmenin ihtiyacı üzerinde para tutulması ile ortaklara veya onların ilişkili bulunduğu kimselere emsaline nazaran düşük faizle veya faizsiz para verilmesi arasında fark yoktur. İşletmelerin kasasında normal olarak kabul edilebilecek, azami iki üç günlük faaliyetleri sırasında nakit ihtiyacını karşılayacak kadar kasada bulundurması gereken nakit tutarın üzerinde kalan bakiyeler, işletmenin yönetici ortakları tarafından çekildiği kabul edildiğinden 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13/1-2. maddelerinde işletmenin ilişki içerisinde olduğu kişiler ile yapılan bu tür işlemlerin transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı olarak değerlendirilmekte ve adat yöntemiyle faiz hesaplanması yoluyla da vergilendirilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde işletmelerin ortaklar cari hesabının borç bakiyeleri ortağa para kullandırma işleminin bir sonucu olarak kabul edilmektedir. Söz konusu işlem de 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 13/1-2 maddelerine göre transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç kapsamındadır. Bu itibarla ortaklar cari hesabına adatlandırma yapılarak faiz ve buna ilişkin olarak KDV hesaplanması gerekmektedir.

42 ÖRTÜLÜ SERMAYE ÜZERİNDEN HESAPLANAN VE DAĞITILMIŞ KAR PAYI OLARAK DEĞERLENDİRİLEN TUTARLARDA KDV
Bilindiği üzere örtülü sermayeye ilişkin faiz ve benzeri ödemeler bir yandan kanunen kabul edilmeyen gider iken diğer yandan bu ödemeler hesap döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kar payı sayılmaktadır. Bu tutarlar brütleştirilmek suretiyle üzerinden %15 oranında yapılacak temettü stopajına ilişkin muhtasar beyanname verilmesi gerekmektedir. KVK’nın 12/7. maddesi ve KDVK’nın 1. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, örtülü sermaye üzerinden yapılan veya hesaplanan faiz ve benzeri ödemeler gelir ve kurumlar vergisi kanunlarının uygulanmasında gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kâr payı sayılmaktadır. Yani mevcut yasal düzenlemelere göre, örtülü sermaye üzerinden hesaplanan tutarlar dönem sonu itibariyle iştirak kazancı veya kâr payı olarak kabul edilmektedir. KDVK’nın 1. maddesinde KDV’nin konusunu teşkil eden işlemlere yer verilmiş olup, iştirak kazançları veya kâr payları katma değer vergisinin konusuna girmemektedir. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen tarih ve sayılı özelgede de örtülü sermaye faizlerinin KDV’ye tabi olmadığı belirtilmiştir.

43 ÖRTÜLÜ SERMAYE ÜZERİNDEN HESAPLANAN VE DAĞITILMIŞ KAR PAYI OLARAK DEĞERLENDİRİLEN TUTARLARDA KDV
Ancak son olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’nca verilen tarih ve B.07.1.GİB sayılı özelgede de; “… Buna göre, ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemleri, KDV Kanununun 1/1 inci maddesine göre finansman hizmeti olarak değerlendirilmekte ve bu işlemler nedeniyle hesaplanacak faiz tutarları KDV ye tabi bulunmaktadır. Kurumlarla ilişkili kişiler arasında gerçekleşen ticari faaliyetlerin sonradan Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulanmasında örtülü sermaye olarak değerlendirilerek dağıtılmış kar payı sayılması, KDV açısından işlemin finansman temin hizmeti olmasını etkilememektedir. Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesi çerçevesinde örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkı ve benzeri giderlerin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması kabul edilmediğinden bu giderler dolayısıyla ödenen KDV nin de, KDV Kanununun 30/d maddesi uyarınca indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.” denilmek suretiyle örtülü sermaye faizlerinin KDV’ye tabi olduğu şeklinde görüş değişikliğine gidildiği görülmektedir.

44 CİRO PRİMLERİNİN DURUMU
Fatura ve benzeri belgede ayrıca gösterilmeyip,belli bir dönem sonunda veya belli bir ciro aşıldığında satış primi, hasılat primi, yıl sonu iskontosu adı altında yapılan ödemeler KDV’ne tabidir. Zira bu tür iskonto doğrudan satılan malla ilgili değildir. Burada söz konusu olan iskonto firmanın yaptığı ek bir çalışmanın ve çabanın sonucu doğmaktadır yapılan iş bu bağlamda ana firmaya karşı verilen hizmettir. (26 seri nolu KDVKGT)

45 CİRO PRİMLERİNİN DURUMU
KDV Kanununun 35. maddesi ile KDV matrahında çeşitli sebeplerle değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükelleflerin, bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükelleflerin ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzeltebilmelerine imkân sağlanmıştır. Fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilmeyip, yıl sonlarında, belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında (satış primi, hasılat primi, yıl sonu iskontosu gibi adlarla) yapılan iskontolar esas itibariyle, asıl işleme ilişkin KDV matrahının değişmesi sonucunu doğurmaktadır. Dolayısıyla, KDV matrahında değişiklik vuku bulduğu bu gibi durumlarda KDV Kanununun 35 inci maddesine göre düzeltme yapılması gerekmektedir. Bu itibarla, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilmeyip belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında yapılan iskontolar nedeniyle KDV matrahında değişiklik vuku bulduğu hallerde düzeltme işlemi, alıcı tarafından satıcı adına bir fatura ve benzeri belge düzenlenmek ve bu amaçla düzenlenecek belgede, KDV matrahında değişikliğe neden olan iskonto tutarına ilk teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlem için geçerli olan KDV oranı uygulanmak suretiyle yapılacaktır. (116 SERİ NUMARALI TEBLİĞ) (Ciro primlerine ilişkin 26 seri numaralı tebliğ kalktı)

46 CİRO PRİMLERİNİN DURUMU
116 numaralı tebliğ KDVK’nun 35. maddesine atıf yapmıştır. Artık genel oran değil, ilk teslim veya hizmetin gerçekleştiği tarihteki geçerli olan oran uygulanacaktır. Örneğin; yıl içinde % 1 oranına tabi mal teslimi yapılsın. Bu mal teslimleri nedeniyle alıcı ve satıcı arasında yapılan anlaşma gereğince belli bir ciro primine hak kazanılsın. Ciro primine hak kazanan alıcı, satıcı adına fatura düzenleyecek ve faturasında KDV oranını % 1 olarak hesaplayacaktır.

47 HİZMET NEDİR? Hizmet Sayılan Haller (Madde:5)
Vergiye tabi bir hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması hizmet sayılır.

48 HİZMET SAYILAN HALLER ÖZEL PLANINDAKİ İHTİYAÇLAR İÇİN KARŞILIKSIZ VERİLEN HİZMETLER Örneğin nakliyecilik yapan mükellefin, kendisi veya işletme personelinden birinin ev eşyası taşıması halinde emsal bedel üzerinden KDV hesaplanır. İŞLETME İÇİ HİZMETLERİN KARŞILIKSIZ VERİLMESİ İşletme bünyesinde üretilen hizmetin işletme içinde kullanılması dahili bir muameleyi ifade eder. Vergileme yapılması söz konusu olmaz. 9 seri numaralı tebliğe göre; personele işyerinde ve müştemilatında yemek verilmesi,personele yatacak yer ve konut tahsisi, personelin işyerine toplu olarak gidip gelmesini sağlayacak taşıma hizmetleri.

49 İŞVERENCE ÖDENEN GRUP SİGORTA PRİMLERİ KDV’NE TABİ MİDİR?
İşverence personelin sağlık giderlerinin karşılanması veya toplu sigortalarda, bir kısım primin işverence karşılanması KDV’nin konusuna giren bir işlem değildir. Hizmetin ifası başkaları tarafından yerine getirilmektedir. Hizmeti ifa eden başkası, ödeyen başkasıdır.

50 KDV’NİN MÜKELLEFİ KDV’de ana mükellef grubu KDV’ne tabi mal teslimi ve hizmet ifasında bulunanlardır. KDV temelde nihai tüketim vergisi olduğundan ,asıl mükellef ve vergi yüklenicisi nihai tüketicidir. Bir başka anlatımla KDV’nin mükellefi olmak, nihai yüklenicisi olmak demek değildir. KDV bünyesinde yer alan indirim mekanizması nedeniyle, KDV mükellefleri vezne görevi yapmaktadırlar.

51 KDV’NİN MÜKELLEFİ KDV’si genelde, ticari, zirai ve mesleki faaliyet çerçevesinde yapılan mal ve hizmet satışlarından alındığından, mükellefi de mal teslimi veya hizmet ifasını yapanlardır. Bu faaliyetler ferdi teşebbüs halinde yapılırsa, mükellef işletme sahibidir. Adi ortaklıklarda ortakların her birinin mükellefiyet tesis ettirmesine gerek olmadan ortaklık mükellef ve muhatap olarak alınır. (Adi komandit ve kollektif şirketlerde de aynı) Kurumlarda mükellef; sermaye şirketi, kooperatif veya diğer statüdeki kuruluşların tüzel kişiliğidir. Tüzel kişiliği bulunmayan iktisadi kamu müessesleri ve dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler müstakil muhatap ve mükelleftirler.

52 KDV’NİN MÜKELLEFİ KİMLERDİR?
a) Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar, b) İthalatta mal ve hizmet ithal edenler, c) Transit taşımalarda gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar, d) PTT İşletme Genel Müdürlüğü ve radyo ve televizyon kurumları, e) Spor-Toto, piyango (Millî Piyango dahil) ve benzeri oyunlarda oyunların teşkilat müdürlükleri, f) At yarışları ve diğer müşterek bahis ve talih oyunlarında bunları tertipleyenler, g) 1 inci maddenin 3 üncü fıkrasının (c) bendine giren hallerde (konser, maç, yarışma, v.s.) bunları tertipleyenler veya gösterenler, h) Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakları kiraya verenler, ı) İsteğe bağlı mükellefiyette talepte bulunanlardır. (NEDEN ?)

53 KDV’NİN MÜKELLEFİ Vergiye tabi işlem söz konusu olmadığı veya KDV’ni fatura ve benzeri belgelerde göstermeye hakkı bulunmadığı halde düzenlediği vesikalarda KDV’ni gösterenler ve borçlu oldukları vergi tutarından daha yüksek meblağı gösterenler bu vergiyi ödemekle mükelleftirler Bu gibi sebeplerle fazla ödenen vergiler, Maliye Bakanlığı’nın belirleyeceği usul ve esaslara göre ilgililere iade edilir. (91, 93 ve 116 Nolu KDVKGT’leri.)

54 KDV’DE SORUMLU Vergi alacağının güvenliğini sağlamak amacıyla, katma değer vergisinde, vergi sorumluluğu müessesesi ihdas edilmiştir. Kanunda sayılan hallerde, verginin, tahsil dairesine ödenmesinden, mükellefler değil onlara, teslim veya hizmet dolayısıyla vergiyi ödeyen kişi veya kurumlar sorumlu tutulmuşlardır.

55 KDV’DE SORUMLU 1. Mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir. 2. Fiilî yada kaydî envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisi, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleften aranır. (4008 Sayılı Kanunla yapılan düzenleme) 3. Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu’na göre düzenlenen ürün senetlerinin,senedi temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimine ait KDV’nin ödenmemesinden lisanslı depo işleticileri sorumludur.

56 117 SERİ NUMARALI TEBLİĞ 9.MADDE KAPSAMINDA YAPILAN TEVKİFAT İŞLEMLERİ BUGÜNE KADAR ÇEŞİTLİ KDV TEBLİĞLERİ İLE DÜZENLENMİŞ OLUP, 117 SERİ NUMARALI KDV GENEL TEBLİĞİ İLE 37 ADET TEBLİĞİN TEVKİFATA İLİŞKİN BÖLÜMLERİ YÜRÜRLÜKTEN KALKMIŞTIR. BU TEBLİĞ İLE TARİHİNDEN İTİBAREN TEVKİFAT UYGULAMALARI TEK ÇATI ALTINDA TOPLANMIŞTIR.

57 KDV TEVKİFATI KDV tevkifatı uygulaması, teslim veya hizmet bedeli üzerinden hesaplanan verginin, teslim veya hizmeti yapanlar tarafından değil bu işlemlere muhatap olanlar tarafından kısmen veya tamamen vergi sorumlusu sıfatıyla beyan edilip ödenmesidir. "Tam tevkifat" işlem bedeli üzerinden hesaplanan verginin tamamının işleme muhatap olan alıcılar tarafından beyan edilip ödenmesi; "kısmi tevkifat" ise hesaplanan verginin Maliye Bakanlığınca belirlenen kısmının, işleme muhatap olan alıcılar tarafından, diğer kısmının ise işlemi (teslim veya hizmeti) yapan tarafından beyan edilip ödenmesidir. Tevkifat, genel bütçeli idareler hariç, tevkifata tabi işlemin yapıldığı dönemde vergi sorumlularına ait 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilecektir. 2 No.lu KDV Beyannamesinde herhangi bir surette indirim yapılması mümkün olmadığından tevkif edilen KDV'nin tamamının beyan edilerek vergi dairesine ödenmesi gerekmektedir. Öte yandan, tevkifat uygulayan alıcının KDV mükellefiyetinin bulunması ve tevkifat uyguladığı teslim veya hizmeti indirim hakkı tanınan işlemlerde kullanacak olması halinde, sorumlu sıfatıyla beyan edilen tutar, beyanın yapıldığı ay içinde verilmesi gereken 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir. Bu indirimin dayanağı 2 No.lu KDV beyannamesi olacaktır.

58 KDV’DE VERGİ SORUMLULUĞUNU GEREKTİREN HALLER (Tam Tevkifat)
YURTDIŞINDAN SAĞLANAN HİZMETLER: İkametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanların Türkiye'de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye'de faydalanılan hizmetler KDV'ye tabi olacaktır.Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV'nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir. (Örneğin; Türkiye'de inşa edilecek bir alış-veriş merkezi için yurt dışında çizilip Türkiye'ye gönderilen mimari proje hizmeti veya Türkiye'de faaliyette bulunan enerji santralinin işletilmesine ilişkin olarak yurt dışından verilen danışmanlık hizmeti gibi)

59 KDV’DE VERGİ SORUMLULUĞUNU GEREKTİREN HALLER (Tam Tevkifat)
TELİF FAALİYETLERİNDE SORUMLULUK UYGULAMASI : KDVK’NUN 1. maddesine göre, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabidir. Sözü edilen faaliyetleri mutad ve sürekli olarak yapanlar KDV mükellefi olacak, arızi serbest meslek faaliyetinde bulunanların ise KDV mükellefiyeti tesis edilmeyecektir. Serbest meslek faaliyetlerini mutad ve sürekli olarak yapanların prensip olarak, KDV mükellefiyeti tesis ettirmeleri gerekmektedir. Ancak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 18. maddesi kapsamına giren teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94. maddesinde belirtilen kişi, kurum ve kuruluşlara yapanların hesaplayacağı KDV'nin bu kişi veya kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi mümkün bulunmaktadır. Serbest meslek erbabının bu uygulamadan faydalanabilmesi için KDV mükellefiyetinin sadece Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olması ve işlemlerinin tamamının aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılması gerekmektedir. Ayrıca, sorumluluk uygulaması kapsamında işlem yapılabilmesi için Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemleri yapan kişilerin, bu şekilde işlem yapılmasını önceden vergi sorumlusuna (Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılanlara) bildirmesi gerekmektedir. Sorumluluk uygulamasını tercih etmeyenler ile esasen bu kapsama girmesi mümkün olmayan mükelleflerin, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar ile bunlar dışındakilere yaptıkları işlemleri sebebiyle hesaplanan KDV, kendileri tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

60 KDV’DE VERGİ SORUMLULUĞUNU GEREKTİREN HALLER (Tam Tevkifat)
KİRALAMA İŞLEMLERİNDE TEVKİFAT UYGULAMASI GVK’nun 70. maddesinde belirtilen mal ve hakların kiraya verilmesi işlemi, ticari, sınaî, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde verilen bir hizmet olmasa dahi KDV'ye tabi olacaktır.Bu kiralama işlemleri ile ilgili KDV; - Kiraya verenin başka faaliyetleri nedeniyle KDV mükellefiyetinin bulunmaması (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dâhildir), - Kiracının KDV mükellefi olması (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dâhil değildir), şartlarının birlikte var olması halinde, kiracı tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir. Ayrıca, kiracının; Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde vergilendirilenler (istisnadan vazgeçerek KDV mükellefi olmasalar dahi), banka ve sigorta şirketleri gibi faaliyetleri KDV'den istisna olan işletmeler, sadece KDV'ye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemlerde KDV mükellefiyeti tesis ettirerek beyanname vermeleri uygun görülenler, 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar olması hallerinde de, kiralama hizmetine ait KDV söz konusu kiracılar tarafından bu bölüm kapsamında tevkifata tabi tutulacaktır. KDV'ye tabi olan kiralama işlerinde kiraya verenin başka faaliyetleri dolayısıyla KDV mükellefi olması halinde, sorumluluk uygulaması söz konusu olmayacak; kiraya veren, kiralama faaliyetlerine ait KDV'yi diğer faaliyetleri ile birlikte genel esaslara göre beyan edecektir. Faaliyetleri sadece 2 No.lu KDV beyannamesi vermelerini gerektirenler bu kapsamda mütalaa edilmeyecektir.

61 KDV’DE VERGİ SORUMLULUĞUNU GEREKTİREN HALLER (Tam Tevkifat)
REKLAM VERME İŞLEMLERİNDE TEVKİFAT UYGULAMASI KDV mükellefi olan gerçek veya tüzel kişiler (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir), KDV mükellefiyeti olmayan; - Amatör spor kulüplerine, oyuncularının formalarında gösterilmek, - Şahıslara veya kuruluşlara ait bina, arsa, arazi gibi yerlerde duvarlara yazılmak, pano olarak yerleştirilmek, - gerçek veya tüzel kişiler tarafından yayımlanan dergi, kitap gibi yazılı eserlerde yayınlanmak ve benzeri şekillerde reklâm vermektedir. Bu şekilde reklâm verme işlemleri ile ilgili KDV, reklâm hizmeti verenlerin KDV mükellefi olmaması halinde, reklâm hizmeti alanlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir. Ayrıca, bu bölüm kapsamındaki reklam hizmetini alanların; Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde vergilendirilenler (istisnadan vazgeçerek KDV mükellefi olmasalar dahi), banka ve sigorta şirketleri gibi faaliyetleri KDV'den istisna olan işletmeler,sadece KDV'ye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemlerde KDV mükellefiyeti tesis ettirerek beyanname vermeleri uygun görülenler, 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar olması hallerinde de, reklam hizmetine ait KDV, hizmeti alanlar tarafından bu bölüm kapsamında tevkifata tabi tutulacaktır sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşların Tebliğin bu bölümü kapsamında reklâm hizmeti vermeleri halinde, reklâm hizmeti alanın KDV mükellefi olup olmadığına bakılmaksızın, tevkifat uygulanmayacaktır.

62 KDV’DE VERGİ SORUMLULUĞUNU GEREKTİREN HALLER (Kısmi Tevkifat)
Tebliğ kapsamındaki işlemlerde, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV'nin tamamı değil, bu işlemler için izleyen bölümlerde belirlenen orandaki kısmı alıcılar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecek; tevkifata tabi tutulmayan kısım ise satıcılar tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip (beyannamede ödenmesi gereken KDV çıkması halinde) ödenecektir. Kısmi tevkifat uygulanacak işlemler, söz konusu bölümlerde belirtilenlerle sınırlı olup, bunlar dışındaki işlemlerde işleme muhatap olanlar tarafından kısmi tevkifat yapılmayacaktır. Kısmi tevkifat uygulaması kapsamında KDV tevkifatı yapmak üzere sorumlu tutulabilecekler aşağıda iki grup halinde sayılmış olup, tevkifat uygulaması kapsamındaki her bir işlem bazında tevkifat yapacaklar; - söz konusu gruplardan birine - veya ikisine - veyahut söz konusu gruplar kapsamında olan bazı sorumlulara atıf yapılmak suretiyle Tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilmiştir.

63 KDV’DE VERGİ SORUMLULUĞUNU GEREKTİREN HALLER
I. GRUP: KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.) II. GRUP: Belirlenmiş alıcılar (KDV mükellefi olsun olmasın): sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların teşkil ettikleri birlikler, belediyelerin teşkil ettikleri birlikler ile köylere hizmet götürme birlikleri, - Yukarıda sayılanlar dışındaki, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, - Döner sermayeli kuruluşlar, - Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, - Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, - Bankalar, - Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri), - Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, - Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar, - Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan idare, kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler, - Payları İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören şirketler,

64 KDV’DE VERGİ SORUMLULUĞUNU GEREKTİREN HALLER
Kalkınma ve yatırım ajansları belirlenmiş alıcı kapsamındadır. Ancak okul aile birlikleri ve Sağlık Bakanlığına bağlı aile hekimliği kurumları bu kapsamda değerlendirilmeyecektir. Belirlenmiş alıcıların birbirlerine karşı yaptıkları teslim ve hizmetlerde (şirketleşenler dahil profesyonel spor kulüplerince yapılanlar hariç), KDV tevkifatı uygulanmayacaktır. 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşların tevkifat uygulaması kapsamındaki alımlarına ait bedellerin, genel bütçe ödenekleri dışındaki bir kaynaktan ödenmesi tevkifat uygulamasına engel değildir. Bu kapsamda tevkif edilen vergiler, vergi sorumlularına ait 2 No.lu KDV beyannamesi ile yetki alanı içerisinde bulunulan vergi dairesine, beyan edilip kanuni süresi içerisinde ödenecektir. KDV mükellefiyeti bulunmayanların, belirlenmiş alıcı kapsamında olmamak kaydıyla, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki alımlarında tevkifat uygulaması söz konusu olmayacaktır.

65 KDV’DE VERGİ SORUMLULUĞUNU GEREKTİREN HALLER (Kısmi Tevkifat)
Bu bölümde yer verilen kısmi tevkifat kapsamındaki işlemlerin tamamı "hizmet" mahiyetinde olup, "teslim" mahiyetindeki işlemler bu bölüm kapsamına girmemektedir. Bu nedenle, bu bölüm kapsamında tevkifat uygulayacak alıcıların tevkifat kapsamına giren hizmetlerde kullanılmak üzere piyasadan yapacakları mal (Tebliğde belirtilen kısmi tevkifat uygulanacak teslimler hariç) alımlarında tevkifat uygulanmayacaktır. Ancak, bu bölüm kapsamına giren hizmetleri ifa edenlerin bu amaçla kullandıkları mallara ait tutarlar hizmet bedelinden düşülmeyecek; tevkifat, kullanılan mallara ait tutarlar da dahil olmak üzere toplam hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV tutarına göre belirlenecektir.

66 YENİ KDV TEVKİFAT TABLOSU
TEVKİFATA TABİ MAL VE HİZMETLER TEVKİFAT ORANI Tevkifatı Yapacak Olanlar GVK m.70’de sayılan mal ve hakların kiralanması (KDV mükellefi olanların, KDV mükellefi olmayanlardan ve g. Menkuller hariç ticari işletmeye dahil olmayan mal ve haklar) Tam tevkifat Kiraya verenlerin KDV mükellefi olmaması, kiracının KDV mükellefi olması halinde kiracı tarafından İkametgahı,işyeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar tarafından yapılan işlemler Tam Tevkifat Teslim ve hizmetten faydalananlar GVK m.18 kapsamına giren teslim ve hizmetler 94. Maddede belirtilen kişi, kurum ve kuruluşlar KDV mükellefi olan gerçek veya tüzel kişiler KDV mükellefi olmayan; amatör spor kulüplerine, oyuncularının formalarında gösterilmek, sahışlara veya kuruluşlara ait bina, arsa, arazi gibi yerlerde duvarlara yazılmak, pano gibi yerleştirilmek, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yayımlanan dergi kitap gibi eserlerde yayımlanmak ve benzeri şekilde reklam vermek Tam tevkiat Reklam hizmeti verenlerin KDV mükellefi olmaması durumunda, bu hizmeti alanlar tarafından beyan edilir

67 YENİ KDV TEVKİFAT TABLOSU
TEVKİFATA TABİ MAL VE HİZMETLER TEVKİFAT ORANI Tevkifatı Yapacak Olanlar İşgücü temin hizmeti 9/10 Hizmeti alan KDV mükellefleri ve 117 seri numaralı tebliğ ile belirlenmiş alıcılar Özel Güvenlik Hizmeti Hizmeti alan KDV mükellefleri ve 117 seri numaralı tebliğ ile belirlenmiş alıcılar. (Yapım işlerinin özelliklerini taşıması hali hariç, özel güvenlik sistemlerinin kurulması tevkifata tabi değildir) Pamuk, tiftik, yün ve yapağı ile ham post ve deri teslimleri Yemek servisi ve organizasyon hizmetleri 5/10 117 seri numaralı tebliğ ile belirlenmiş alıcılar Fason olarak yaptırılan tekstil ve konfeksiyon işleri, çanta ve ayakkabı dikim işleri ve bu işlere aracılık hizmetleri Alıcılar

68 YENİ KDV TEVKİFAT TABLOSU
TEVKİFATA TABİ MAL VE HİZMETLER TEVKİFAT ORANI Tevkifatı Yapacak Olanlar Yapı ve denetim hizmetleri 9/10 Hizmet alan tüm KDV mükellefleri ve 117 seri numaralı teblliğ ile belirlenmiş alıcılar Turistik mağazalara verilen müşteri bulma/götürme hizmeti Tüm KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir) Temizlik,çevre ve bahçe bakım hizmetleri 7/10 Yapım işleri ile bu işlere ilişkin mühendislik, mimarlık ve etüd proje hizmetleri 2/10 KDV mükellefi olsun olmasın 117 seri numaralı tebliğ ile belirlenmiş alıcılar Makine,teçhizat,demirbaş ve taşıtlara ait tadil, bakım ve onarım hizmetleri 5/10 Etüd, plan-proje ,danışmanlık ,denetim ve benzeri hizmetler

69 YENİ KDV TEVKİFAT TABLOSU
TEVKİFATA TABİ MAL VE HİZMETLER TEVKİFAT ORANI Tevkifatı Yapacak Olanlar Profesyonel Spor Kulüplerinin Yayın, Reklam ve İsim Hakkı Gelirlerine konu işlemleri 9/10 Hizmet alan tüm KDV mükellefleri ve 117 seri numaralı tebliğ ile belirlenmiş tüm alıcılar Servis Taşımacılığı hizmeti 5/10 Her Türlü Baskı ve basım hizmetleri KDV mükellefi olsun olmasın 117 seri numaralı tebliğ ile belirlenmiş alıcılar Külçe Metal 7/10 Hizmet alan tüm KDV mükellefleri ve 117 seri numaralı tebliğ ile belirlenmiş tüm alıcılar (Hurda metalden elde edilenler dışındaki bakır,çinko ve aliminyum külçelerinin ithalatçılar ve ilk üreticiler tarafından tesliminde tevkifat yoktur. Bu safhadan sonra el değiştirirse tevkifat vardır. Hurda metalden elde edilen külçelerin ithalatçıları ve üreticileri tarafından tesliminde tevkifat vardır.

70 YENİ KDV TEVKİFAT TABLOSU
TEVKİFATA TABİ MAL VE HİZMETLER TEVKİFAT ORANI Tevkifatı Yapacak Olanlar Bakır,çinko ve aliminyum ürünlerinin teslimi 7/10 Hizmet alan tüm KDV mükellefleri ve 117 seri numaralı tebliğ ile belirlenmiş tüm alıcılar (İlk üreticiler ve ithalatçıları tarafından tevkifat yapılmayacak, sonraki safhadaki teslimler için yapılacaktır) Hurda ve atık teslimi 9/10 Hizmet alan tüm KDV mükellefleri ve 117 seri numaralı tebliğ ile belirlenmiş tüm alıcılar Metal, plastik,lastik,kauçuk,kağıt,cam ve hurda atıklardan elde edilen hammadde teslimi Ağaç ve orman ürünleri teslimi Hizmet alan tüm KDV mükellefleri ve 117 seri numaralı tebliğ ile belirlenmiş tüm alıcılar. (İthalatçıları tarafından tevkifat yapılmayacaktır.

71 KDV’DE VERGİ SORUMLULUĞUNU GEREKTİREN HALLER (Kısmi Tevkifat) –İşgücü Temin Hizmeti
Kısmi tevkifat yapmakla sorumlu olanlara, faaliyetlerinin yürütülmesi ile ilgili işlemlerde kullanacakları işgücünün sağlanması şeklinde verilen hizmetlerde (işgücü temin hizmeti alımlarında) alıcılar tarafından (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacaktır. Gerçek veya tüzel kişiler faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin olarak ihtiyaç duydukları işgücünü kendilerine hizmet akdi ile bağlı ücretli statüsünde hizmet erbabı çalıştırarak temin etmek yerine, alt işverenlerden veya bu alanda ya da başka alanlarda faaliyette bulunan diğer kişi, kurum, kuruluş veya organizasyonlardan temin etmektedirler. Bu tür hizmetler, esas itibariyle, temin edilen elemanların, hizmeti alan işletmenin bilfiil sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılabilmesinin mümkün bulunduğu durumlarda tevkifat kapsamına girmektedir. Bu şekilde ortaya çıkan hizmetlerde aşağıdaki şartların varlığı halinde tevkifat uygulanacaktır. - Temin edilen elemanların, hizmeti alana ücretli statüsünde hizmet akdiyle bağlı olmaması gerekmektedir. - Temin edilen elemanların, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması gerekmektedir. Elemanların işletmenin mal ve hizmet üretimi safhalarından herhangi birinde çalıştırılması halinde, sevk, idare ve kontrolün hizmeti alan işletmede olduğu kabul edilecektir.

72 İŞGÜCÜ TEMİN HİZMETİ- Devam
İşgücü temin hizmetinin varlığının tespitinde; hizmetin ifasında kullanılan elemanların işgücü temin hizmetini veren firmanın bünyesinde bulunması ve ona hizmet akdiyle bağlı olması, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması gibi karineler göz önünde bulundurulacak, bu hususların varlığı, taraflar arasında bir sözleşme yapılmışsa bu sözleşmedeki hükümler veya sözleşmeye bağlı teknik şartnamedeki açıklamalar da dikkate alınarak tespit edilecektir. İşgücü temin hizmeti veren mükellefin, söz konusu hizmeti bir başka mükelleften temin ettiği elemanları kullanarak sunması halinde sadece kendisine verilen işgücü temin hizmetinde tevkifat uygulanacaktır. Kısmi tevkifat yapmakla sorumlu olanlara verilen özel güvenlik ve koruma hizmetleri de işgücü temin hizmeti kapsamında tevkifata tabi tutulacaktır.

73 KISMİ TEVKİFATLA İLGİLİ ORTAK HUSUSLAR
Kısmi tevkifat yapmakla sorumlu olan belirlenmiş alıcıların, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki teslim ve hizmetlerinde hesaplanan KDV, alıcıların durumuna bakılmaksızın, tevkifata tabi tutulmayacaktır. Ancak, bu durum profesyonel spor kulüplerince (şirketleşenler dahil) kısmi tevkifat yapmakla sorumlu olan belirlenmiş alıcılara yapılan teslim ve hizmetlerde geçerli değildir. Ayrıca, KDV Kanununun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki teslimlerde ve KDV Kanunu uyarınca KDV'den istisna olan teslim ve hizmetlerde tevkifat söz konusu olmayacaktır. Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli TL yi aşmadığı takdirde, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmayacaktır. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılacaktır.Tespit edilen tutarı aşan işlemlerde KDV tevkifatı zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara ayrılamayacak, aynı işleme ait bedellerin toplamı dikkate alınarak bu sınırın aşılması halinde tevkifat yapılacaktır.Tevkifat zorunluluğundan kaçınmak amacıyla, birden fazla fatura düzenlenmek suretiyle bedelin parçalara bölündüğünün tespiti halinde vergi dairelerince, bütünlük arzettiği anlaşılan alımların toplamının yukarıda belirtilen sınırı aşıp aşmadığına bakılarak gerekli işlemler yapılacaktır.

74 63 SERİ NUMARALI SİRKÜLER
63 seri numaralı sirküler ile 60 numaralı KDV sirkülerinde değişiklik yapılarak KDV tevkifatına ilişkin kapsamlı açıklamalar yapılmıştır. Sirkülerde özellikle kısmi tevkifat uygulamalarına ilişkin olarak 117 seri nolu KDV Genel Tebliğinde yapılan düzenlemeler çerçevesinde tereddüt oluşan konulara örneklerle açıklık getirilmiştir. 63 SERİ NUMARALI SİRKÜLERİ OKUYUNUZ !

75 KDV ‘DE SORUMLULUK/BELGESİZ MAL VE HİZMET BULUNDURMA
Fiilî yada kaydî envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisi, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleften aranır. Belgesiz mal bulundurdukları veya hizmet satın aldıkları tespit edilen mükelleflere, bu mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen mal ve hizmetlerin tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi, alışlarını belgeleyemeyen mükellef adına re'sen tarhedilir. Bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanır. Ancak belgesiz alınan mal ve hizmetleri satanlara, bu satışlarla ilgili olarak, vergi inceleme raporuna dayanılarak katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı takdirde, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin ceza ayrıca alıcılardan aranmaz.

76 2 numaralı beyanname ve indirim
Vergi sorumluları için, 2 no.lu KDV beyannamesi ihdas edilmiştir. 2 no.lu beyanname, sorumluluk gerektiren işlemlerin bulunduğu dönemlerde verilecek, sorumluluk gerektiren işlemlerin bulunmadığı dönemlerde ise verilmeyecektir. Bu yönüyle sorumluluk uygulaması, süreksiz bir mükellefiyet niteliğindedir. KDV yönünden vergi sorumlusu olan mükelleflerin, ilgili işlem bedeli üzerinden  hesapladıkları  ya da tevkif ettikleri KDV'yi  işlemin  vuku bulduğu vergilendirme dönemini izleyen ayın 24‘üne kadar KDV yönünden  bağlı bulundukları vergi dairelerine 2 no.lu beyanname ile beyan ederek, aynı ayın 26. günü akşamına kadar  ödemeleri gerekir KDV'nin beyan edilme  ve ödeme sorumluluğunun yerine getirilmemesi halinde, sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi gereken vergi, buna ilişkin ceza ve gecikme faizi vergi sorumlusundan aranılacaktır. Sorumlu sıfatıyla ödenen verginin indirim hakkı tanınan işle ilgili olarak yüklenilmiş olması halinde 1 numaralı KDV beyannamesinin tanzimi esnasında indirilecek KDV tutarına ilave edilerek indirim konusu yapılması mümkün ve gereklidir.

77 KDV’DE MÜTESELSİL SORUMLULUK
VUK’NUN 11’İNCİ MADDESSİNE GÖRE; "Mal alım ve satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların, bu yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde verginin ödenmesinden, alım satıma taraf olanlar, hizmetten yararlananlar ve aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunduğu tespit olunanlar müteselsilen sorumludurlar." Mal veya hizmet alım-satımından doğan katma değer vergisinin satıcı tarafından Hazineye intikal ettirilmediğinin tespiti halinde kendilerine teslim veya hizmet ifasında bulunulan mükellefler, işlem bedeli üzerinden hesaplanan vergi ile sınırlı olmak üzere, Hazineye intikal etmeyen vergiden satıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olacaktır.

78 KDV’DE MÜTESELSİL SORUMLULUK
82 Numaralı Tebliğ İle Getirilen Genişletici Düzenleme: Ancak alıcılar, katma değer vergisi dahil toplam işlem bedelini; sayılı Bankalar Kanunu hükümlerine göre faaliyette bulunan banka veya özel finans kurumları vasıtasıyla ödemeleri ve banka veya özel finans kurumuna yapılacak ödeme sırasında düzenlenecek belgede satıcının (veya adına hareket edenlerin) adı- soyadı (tüzel kişilerde unvanı) ile banka veya özel finans kurumundaki hesap numarasını ve vergi kimlik numarasını doğru olarak yazdırmaları, - Ödemenin çekle yapılmış olması halinde Türk Ticaret Kanununun 697. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasına uygun olarak çek düzenlemeleri ve lehine çek keşide edilenin vergi kimlik numarasını yazmaları, halinde müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulmazlar. Ancak alıcı ile satıcı arasında muvazaaya dayanan bir işlem yapıldığının veya menfaat sağlayan doğrudan bir ilişkinin veya hısımlık, sermayesine katılma, organizasyon veya yönetimi içinde yer alma şeklinde dolaylı bir ilişkinin bulunduğunun vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenmiş raporlarla tespit edilmesi halinde ödeme yukarıdaki şekilde tevsik edilmiş olsa bile müteselsil sorumluluk kalkmayacaktır.

79 KDV’DE MÜTESELSİL SORUMLULUK
Katma Değer Vergisi Kanununun 17. maddesinin 1 numaralı fıkrasında sayılan (tarımsal amaçlı kooperatifler hariç) kurum ve kuruluşlar ile sermayelerinin (% 51) veya daha fazlası kamuya ait iktisadi işletmelerin mal teslimi veya hizmet ifalarında taraf olduğu alım-satım işlemlerinde müteselsil sorumluluk uygulanmaması uygun görülmüştür. Buna göre; - yukarıda sayılan kuruluşların mal ya da hizmet satın aldıkları mükelleflerin bu alışlarla ilgili vergiyi, - bu kuruluşlardan mal ya da hizmet satın alanların ise sözü edilen kuruluşların bu satışlarıyla ilgili vergiyi, Hazine’ye intikal ettirmemeleri nedeniyle müteselsil sorumluluk kapsamında işlem yapılmaz.

80 KDV’DE VERGİYİ DOĞURAN OLAY
Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması Kanunda yapılan bu tanıma göre; “teslim” olayında iki unsur bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, bir malın mevcut olması; ikincisi ise bu mal üzerindeki tasarruf hakkının devredilmesidir KDV, malların intikallerini konu alan bir muamele vergisidir. Bu sebeple, verginin doğuşu da malların intikaline bağlanmıştır. Böylece verginin doğuşu, intikale ilişkin ticari belgelerin düzenlenmesi, malların fiilen alınıp verilmesi anında yer ve zaman olarak belirlenebilmektedir.

81 KDV’DE VERGİYİ DOĞURAN OLAY
Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi Bu hüküm ile, malın hükmen veya fiilen tesliminden önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, verginin geciktirilmemesi ve güvenlik altına alınması amacıyla vergiyi doğuran olayın, söz konusu belgelerin düzenlendiği anda belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olarak meydana geldiği kabul edilmektedir KDV’nin işlemin yapılması ile doğması kuralının önemli istisnalarından biri olan bu hükmün konulmasının diğer bir nedeni ise fatura veya benzeri belgeyi alan karşı tarafın bu belgeye dayanarak KDV indirimi yapacak olmasıdır.

82 KDV’DE VERGİYİ DOĞURAN OLAY
Kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması, Komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda, malların alıcıya teslimi, Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın nakliyesine başlanması veya nakliyeci veya sürücüye tevdii, Su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesi, İthalatta, Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili, İkametgâhı, işyeri, kanunî merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlar tarafından yabancı ülkeler ile Türkiye arasında yapılan taşımacılık ile transit taşımacılıkta gümrük bölgesine girilmesi veya gümrük bölgesinden çıkılması

83 VERGİYİ DOĞURAN OLAY-ÖZELLİKLİ DURUMLAR
KDV esas itibariyle malın teslimi veya hizmetin ifası ile doğar. Malın teslimini veya hizmetin ifasını konu alan sözleşmenin yapılması KDV’nin doğmasına yol açmaz. Mal ve hizmet bedeline mahsuben avans alınması KDV’de vergiyi doğurmaz. (KDV açısından işlem bedelinin ne zaman tahsil edildiğinin bir önemi yoktur.) Kapıdan satış suretiyle pazarlanan mallarda, bu malların tasarruf hakkının, tecrübe ve muayene sonucunda devredileceği dikkate alınarak, bu kapsamdaki satışlara ait KDV’nin, tecrübe ve muayene sonucunda, nihai teslimin yapıldığı ay itibariyle doğacağı 54 numaralı tebliğ ile hükme bağlanmıştır Müteahhidin avans karşılığı fatura vermemiş olması koşuluyla, işin başında veya devamı sırasında avans alması nedeniyle KDV hesaplaması söz konusu değildir.

84 VERGİYİ DOĞURAN OLAY-ÖZELLİKLİ DURUMLAR
Hakediş belgesinin vergilendirmeye tabi işlemler üzerinde önemli bir fonksiyonu bulunmaktadır. Katma Değer Vergisinde kısım kısım yapılan teslimlerde her bir kısım teslim ile vergiyi doğuran olay meydana geldiğine göre; her bir kısım teslimin yapıldığını gösteren evrak olan hakediş belgesi Katma Değer Vergisinde vergiyi doğuran olayın tespitinde önemlidir. Mali idarenin veya yargının bu konuda vermiş olduğu kararlarda açıkça hakediş belgelerinin düzenlenip, ihale makamınca onaylanması ile vergiyi doğuran olayın meydana geldiği vurgulanmaktadır. Danıştay verdiği kararlarında, hakediş raporu işi yapan açısından işin teslimi, ihale makamı açısından ise işin teslim alındığını gösteren ve içeriği her iki tarafça da kabul edilerek onaylanan bir belge olduğunu, bu nedenle hakediş raporunun onaylandığı tarihin işin teslim tarihi ve KDV’nin doğduğu tarih olarak belirtmiştir. (Maliye Bakanlığı’nın tarih ve 260/010 sayılı Özelgesi, Dan. 3.Daire’nin tarih ve E. 1995/3306, K 1996/190 Sayılı Kararı)

85 VERGİYİ DOĞURAN OLAY-ÖZELLİKLİ DURUMLAR
SERBEST MESLEK ERBABINCA TAHSİL EDİLEMEYEN BEDEL OLMASI DURUMUNDA KDV KDV Kanunu'nda hizmetin ifası vergiyi doğuran olay olarak belirlenmiş olup, serbest meslekle ilgili özel bir düzenleme yer almamıştır. Gelir Vergisi Kanunu'nda serbest meslek gelirinin tahsil esasına bağlanması, bu hukuki durumu değiştirmez. KDV açısından vergiyi doğuran olay, hizmetin yapılması ile oluşur. Bu nedenle mahkemece, serbest muhasebecilik faaliyetinde hizmetin yapıldığı tarihin araştırılması ve vergiyi doğuran olayın hizmetin yapıldığı tarihte -bedel tahsil edilmese de- meydana geldiği nazara alınmalıdır (Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun oy birliği ile verilen bir kararı-E.2006/19 K.2006/92 T ) SORUN: VUK’nun 236. maddesi gereğince herhangi bir tahsilat olmaması sebebiyle serbest meslek makbuzu düzenlenemediği durumda, tahsilatın yapıldığı yılın KDV yönünden vergiyi doğuran olayla farklı bir yıl olması durumunda ise, işleme ait KDV’nin indirimi mümkün olmayacaktır.

86 VERGİYİ DOĞURAN OLAY-ÖZELLİKLİ DURUMLAR
İNŞAAT DEVAM ETMEKTE İKEN SÖZLEŞME İLE YAPILAN BAĞIMSIZ BÖLÜM SATIŞLARI Gayrimenkul teslimlerinde vergiyi doğuran olay gayrimenkul üzerindeki tasarruf hakkının devredildiği tarihte meydana gelir ki bu tarih gayrimenkullerin tapuya tescil tarihi veya fiilen kullanıldığı tarihtir. Bu şekilde satışlar için henüz teslim gerçekleşmediğinden, alınan satış bedelleri avans mahiyetini taşımakta dolayısıyla KDV’ye tabi olmamaktadır. Alıcının talebi üzerine bağımsız bölümün tapuya tescilinden önce fatura düzenlenmesi halinde vergiyi doğuran meydana gelir.

87 VERGİYİ DOĞURAN OLAY-ÖZELLİKLİ DURUMLAR
İNŞAAT DEVAM ETMEKTE İKEN KAT İRTİFAKI SURETİYLE YAPILAN BAĞIMSIZ BÖLÜM SATIŞLARI Kat irtifakı; bir arsa üzerinde ileride kat mülkiyetine konu olmak üzere yapılacak veya yapılmakta olan bir veya birden çok yapının bağımsız bölümleri için o arsanın malikleri tarafından Kat Mülkiyeti Kanununa göre kurulan irtifak hakkıdır. İnşaat devam etmekte iken kat irtifakı suretiyle yapılan satışlarda henüz bağımsız bölümün inşaatı tamamlanmadığı için daire satışının tapuya tescili mümkün değildir. Kat irtifakı tesisinde arsa satışı da söz konusu değildir. Bu durumda teslim gerçekleşmediğinden vergiyi doğuran olay da meydana gelmemektedir. İnşaatın tamamlanması ile bu yerlerin fiilen kullanıma hazır hale geldiği tarihte veya daha önce fatura ve benzeri belge düzenlenmesi halinde belgede yer alan tutarla sınırlı olmak üzere belgenin düzenlendiği tarihte vergiyi doğuran olay gerçekleşecektir.

88 VERGİYİ DOĞURAN OLAY-ÖZELLİKLİ DURUMLAR PEŞİN TAHSİL EDİLEN OKUL VE DERSANE ÜCRETLERİNİN DURUMU
Uygulamada özel okullar ve dershaneler genelde Eylül-Haziran dönemini kapsayan eğitim-öğretim dönemine ilişkin ücretleri velilerden peşin tahsil ettiklerinde bu tutarların KDV açısından hangi dönemde beyana konu edeceklerine dair tereddütler yaşamaktadırlar. Konuya ilişkin olarak İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen tarih ve 229–3705 sayılı görüşe göre; 1- Eğitim-öğretim bedelinin avans olarak peşin tahsil edilmesi durumunda da her bir vergilendirme dönemine isabet eden vergiler ait oldukları dönemlerde beyan edilecektir. 2- Bedel tahsil edilmemiş olsa dahi belli bir süreyi kapsayacak şekilde belirlenen eğitim ücretine ilişkin katma değer vergisinin, fiilen eğitim-öğretim hizmeti verilen vergilendirme dönemine isabet eden kısmının (bu kısım basit orantı yoluyla bulunacaktır) bu vergilendirme dönemleri itibariyle hesaplanıp, beyan edilmesi gerekmektedir. 3- Herhangi bir nedenle önceden fatura düzenlenmesi halinde ise, Kanunun 10/b maddesi uyarınca fatura bedeli üzerinden vergi hesaplanacak ve hesaplanan bu vergi faturanın düzenlendiği vergilendirme dönemine ait beyanname ile beyan edilecektir.

89 SINAV SORUSU Emekli memur Bay A 200 metrekarelik apartman dairesini 50 milyar liraya müteahhit B’den satın almıştır. Söz konusu inşaat Mart 1999’da tamamlanmıştır. Bay A söz konusu daireyi Nisan 1999’da Bay C’ye aylığı 200 milyon liraya kiraya vermiştir.Apartman dairesinin tapuya tescil işlemi Eylül 1999’da yapılmıştır. Vergiyi doğuran olay tescile değil, teslime bağlı olduğundan, alıcının kullanmaya başlaması Nisan 1999 tarihide gerçekleştiğinden bu tarih itibariyle KDV hesaplanması gerekir. Bay A ve Bay C arasındaki kiralama işlemi ticari bir organizasyon çerçevesinde yapılmadığından KDV’ye tabi değildir.

90 KATMA DEĞER VERGİSİNİN TEMEL YAPISI
TOPTANCI 100 TL MAL BEDELİ + 18 TL KDV PARAKENDECİ 130 TL MAL BEDELİ TL KDV KONFEKSİYON SATICISI Parakendeci bu şekilde topladığı KDV’den daha önce kendisinin alışlarında ödediği KDV’yi düşüp aradaki fark olan ( =) 5.4 YTL vergi dairesine yatıracaktır

91 KDV’DE VERGİ İNDİRİMİ KDV genel nitelikte yaygın bir tüketim vergisidir ve bünyesinde indirim mekanizmasını barındırmaktadır.Ki bu durum KDV’ni benzeri vergilerden ayıran temel özelliktir. Bir mal veya hizmetin üretim aşamasından nihai tüketiciye intikali aşamasında kadar her aşamada KDV oluşmaktadır. Ancak her aşamada hesaplanan vergiden, bir önceki aşamada yüklenilen vergi mahsup edilmekte, varsa bakiye kısım Hazineye intikal ettirilmektedir. Dolayısıyla mal ve hizmet sadece bir kez ve yaratılan toplam katma değer üzerinden vergilendirilmektedir. KDV, fiyat oluşumu üzerinde bir etkide bulunmaz. Çünkü indirim mekanizması sayesinde yüklenilen vergi bir maliyet unsuru değildir.

92 KDV’DE VERGİ İNDİRİMİ KDVK’nun 29. maddesine göre; mükellefler yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesapladıkları KDV’den, aksine bir hüküm olmadığı sürece (KDV m.30) faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler. Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen ve fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’si İthal olunan hizmetler dolayısıyla ödenen KDV’si Bir vergilendirme döneminde indirilecek KDV toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan KDV toplamından fazla olduğu takdirde aradaki fark sonraki döneme devrolunur ve iade edilmez. Hesaplanan KDV > İndirilecek KDV Ödenecek KDV Hesaplanan KDV < İndirilecek KDV Devreden KDV

93 İNDİRİM HAKKININ KULLANIMI
İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir.

94 TASDİKLİ ÖN SAYFALAR YETMEDİĞİ İÇİN YEVMİYE DEFTERİNİN TASDİKSİZ ARKA SAYFALARINA BASTIRILAN KAYITLARDAKİ FATURALARDA GÖSTERİLEN KDV’LERİN İNDİRİMİ MÜMKÜN MÜDÜR? Vergi idaresi, KDV’nin gerçekte yüklenilmiş olması ve fatura veya benzeri belgelerde ayrıca gösterilmesi, kayıtların tasdikli defter-i kebire süresinde ve usulüne uygun kaydedilmesi koşuluyla, yevmiye defterinin tasdiksiz arka sayfalarına kaydedilen fatura veya benzeri belgelerde gösterilen KDV’nin indirilebileceği görüşündedir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, yevmiye defterinin tasdiksiz arka sayfalarına yapılan kayıtlarla, defter-i kebir ve envanter defteri arasında karşılaştırmalı bir inceleme ve araştırma yapılması, bu suretle biten yevmiye defterinin arka sayfasına yapılan kayıtların doğruluğunun araştırılması gerektiği, bu yönde bir inceleme yapılmadan sadece, söz konusu kayıtların biten yevmiye defterinin arka sayfasına yapıldığından hareketle KDV indirimlerinin reddedilemeyeceği görüşündedir.

95 KATMA DEĞER VERGİSİ AYRICA GÖSTERİLMEYİP DAHİL İBARESİ YER ALAN FATURALARDAKİ KATMA DEĞER VERGİSİ İNDİRİLEBİLİR Mİ? KDVK’da yer alan kimi düzenlemeler gibi bazı hallerde KDV’nin belge üzerinde gösterilmesine gerek yoktur. Örneğin, fiyatın tarife ile belirlendiği hallerde(akaryakıt satışları), bedelin biletle tahsil edildiği hallerde (otobüs işletmeleri), özel matrah şekline tabi tutulan tekel maddeleri, gazete dergi satışları gibi. Ayrıca 22 numaralı KDV Genel Tebliğinde de belirtildiği gibi, gerçek usulde vergilendirilen katma değer vergisi mükelleflerinden perakende mal satışı yapanlar ile hizmet ifa edenlerin mal satışlarına ve hizmetlere ait etiket ve listelerdeki fiyatlar, katma değer vergisi dahil tek tutar olarak ifade edilecektir. Bu gibi durumlarda mükellefler KDV tutarı ayrıca gösterilmeyen faturalardaki KDV’ni iç yüzde hesabı ile bulup indireceklerdir. KDV’nin ayrıca ve meblağ olarak belge üzerinde gösterilmesi gerektiği halde, satıcı bu mecburiyete uymayarak belgeyi KDV dahil şekilde düzenlemişse, böyle bir belgeye dayanarak KDV indirimi yapılması yargıda kabul görmektedir.

96 DEFTER VE BELGELERİNİ İNCELEMEYE İBRAZ ETMEYEN MÜKELLEFLERİN TÜM KDV İNDİRİMLERİNİN REDDEDİLEBİLİR Mİ? Defter ve belgeler idarece de mücbir sebep olarak kabul edilen, yangın dolayısıyla ibraz edilememiş ise de; yalnızca, yanan yasal defterlerin ibrazını olanaksız kılabilecek nitelikte bulunmaktadır. Bu durum, basiretli davranmak zorunda olan vergi mükellefinin indiriminde kullandığı belgelerinin örneklerini, düzenleyen firma ve kişilerden temin ederek, ibrazına engel değildir. (7. D.’nin tarih ve E. 2000/6105, K. 2001/3521) Defter ve belgeleri kaybolduğu gerekçesiyle incelemeye ibraz edilemediği durumlarda, mükelleflerin emtia alımlarına ilişkin faturaların fotokopilerini ibraz etmesi ve faturalarda fatura nizamına uygun olması durumunda, KDV indirimlerinin kabul edilmesi gerekir. (Dan. 11. Daire, tarih E:1986/1703, K:1997/487 sayı) Defter ve belgelerini yangında yanması nedeniyle incelemeye ibraz edemeyen yükümlünün beyan ettiği katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilebilmesi için mahkemece yükümlüye emtia alışı yaptığı kişi ve kuruluşlardan ihtilaflı yılla ilgili olarak sağlayacağı faturaların sonucunda ibraz edilen belgelerin gerçekten alış yaptığı emtialara ait alış faturaları olup olmadığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. ( Dan. 9. Daire tarih Esas No:2408, Karar No: 3047) Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan 1991/4 sayılı İç genelgeye göre mükelleflerce indirim konusu yapılan ancak defter ve belgelerin zayi olması nedeniyle gerçekten yüklendiği idarece tespit edilemeyen vergiler reddedilecektir. Görüleceği üzere idare sınırlı da olsa, defter ve belge olmasa bile, belgelerin varlığını araştırılması gerektiğini vurgulamıştır.

97 KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE KULLANILAN ALKOLLÜ İÇECEKLER DOLAYISIYLA YÜKLENİLEN KDV
Otel, motel, pansiyon, tatil köyü ve benzeri konaklama tesislerinde sunulan geceleme hizmetlerinde KDV oranı 1/1/2008 tarihinden itibaren %8 olarak uygulanacaktır. Geceleme hizmeti bu işletmelerde oda veya yer tahsis etmek suretiyle verilen, tesiste günlük yatma-barınma-kalma hizmetidir. Konaklama tesislerinde geceleme hizmetinin dışında ayrıca yemek, eğlence, spor, ütü, kuru temizleme gibi hizmetler de verilebilmektedir. Konaklama tesisinde verilen bu hizmetlerden geceleme hizmeti satın almaksızın yararlanılması halinde bu hizmetler ayrıca tabi oldukları oranda vergilendirilecektir.  Bunun yanı sıra geceleme hizmeti satın alanlara verilen bu hizmetlerin, konaklama tesisleri tarafından ayrıca faturalandırılması ya da geceleme hizmetine ilişkin faturada geceleme bedelinin dışında ayrıca gösterilmesi halinde de söz konusu hizmetler ait oldukları oranda vergilendirilecektir.   Ancak, geceleme hizmeti dışında olup mutat olarak geceleme hizmeti kapsamında sunulan hizmetlere ilişkin bedellerin, geceleme bedeline dahil edilerek geceleme-konaklama bedeli olarak tek bir bedel alınması ve fatura edilmesi halinde geceleme hizmeti ile birlikte bu hizmetler de geceleme bedeli kapsamında %8 oranında KDV'ye tabi olacaktır.

98 KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE KULLANILAN ALKOLLÜ İÇECEKLER DOLAYISIYLA YÜKLENİLEN KDV
Geceleme hizmetleri kapsamında sunulan alkollü içeceklere ait yüklenilen KDV tutarları, konaklama tesisleri tarafından hesaplanan KDV tutarlarından indirilemeyecektir. (KDVK m.36’da tanınan yetki) Örneğin; konaklama tesisleri tarafından verilen ve her şey dahil sistem olarak bilinen konaklama hizmet türünde, tek bir fatura düzenlenmekte ve bu bedel içerisinde müşteri konaklama tesisinde verilen hizmetlerin tamamından ya da pek çoğundan oda fiyatı kapsamında mutat olarak yararlanabilmektedir. Böyle bir durumda, müşteriye verilen hizmete uygulanan KDV oranı %8 olacak, ancak bu hizmetlere isabet eden alkollü içeceklere ilişkin yüklenilen KDV tutarları konaklama tesisleri tarafından indirim konusu yapılamayacaktır. Konaklama tesislerinin alkollü içeceklere isabet eden hizmet bedelini ayrıca fatura etmesi veya bu tutarı faturada ayrıca göstermesi halinde ise hizmet bedelinin alkollü içeceklere isabet eden kısmı üzerinden %18 KDV hesaplanacak ve bu hizmete konu olan alkollü içecekler dolayısıyla yüklenilen KDV tutarı indirim konusu yapılabilecektir.

99 KONAKLAMA İŞLETMELERİNDE ATİK’LERE AİT KDV
KDVK .m 29/2’ye göre Bakanlar Kurulu’nun vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibariyle, ATİK’ler dolayısıyla yüklenilen KDV’nin iade hakkını kaldırmaya yetkisi bulunmaktadır. Bu yetki tarihli BKK ile kullanılmıştır.Buna göre; konaklama tesislerini işleten mükelleflerin bu faaliyetleri kapsamındaki indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade taleplerine ATİK’ler nedeniyle yüklenilen KDV’leri dahil edilmeyecektir. Ancak Danıştay 4. Dairesi’ne yapılan bir iptal başvurusu nedeniyle anılan BKK’na dayanak oluşturan yetki hükmünün Anayasa’ya aykırılığının ileri sürülmesi üzerine Danıştay 4. Daire iddiayı haklı bularak 3065 sayılı kanun hükmünün iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi, tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan tarih 2010/11 Esas sayılı kararında; KDVK’nun 29/2 maddesinde yer alan “Bakanlar Kurulu, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibariyle, ATİK’ dolayısıyla yüklenillen KDV’nin iadesini kaldırmaya yetkilidir” bölümünü Anayasa’ya aykırı olduğu için iptal etmiştir. Temel Gerekçe: Anayasa’nın 73. maddesi ile Bakanlar Kurulu’na verilen yetki; vergi , resim, harç ve benzeri yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirim oranlarına ilişkin yukarı ve aşağı sınırların belirlenmesine ilişkindir. Bakanlar Kurulu ancak bu sınırlar içinde değişiklik yapabilir. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrası yasal dayanaktan yoksun hale gelen BKK, tarihinde yayımlanan BKK ile tarihinde yürürlükten kalkmıştır. (KONU İLE İLGİLİ 64 NUMARALI SÜRKÜLERİ OKUYUNUZ)

100 İNDİRİLEMEYECEK KDV Vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile alış vesikalarından gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV Deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığı’nın yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV GVK ve KVK’na kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV MÜKELLEFİN VERGİYE TABİ İŞLEMLERİ NEDENİYLE HESAPLANAN VERGİDEN İNDİRİLMEZ.

101 İNDİRİLEMEYEN KDV’NİN NE OLUR?
MD. 58: VERGİNİN GİDER KAYDEDİLEMEYECEĞİ Mükellefin vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV ile mükellefçe indirilebilecek KDV Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez.

102 GİDER VEYA MALİYET UNSURU OLAN KDV
Vergiye tabi olmayan veya istisna edilmiş bulunan teslim ve hizmetlerle ilgili KDV Binek otomobillerin alımı nedeniyle yüklenilen KDV Zayi olan mallarla ilgili olarak yüklenilen KDV KDV mükellefiyeti bulunmayanların yüklendikleri KDV Takvim yılının aşılması nedeniyle indirilemeyen KDV Promosyon olarak verilen malların KDV oranının satışı yapılan maldan daha yüksek olması durumunda indirilemeyen KDV (50 seri numaralı KDVKGT) İşi terk halinde sonraki döneme devreden KDV KONU İLE İLGİLİ 57 SERİ NUMARALI KDV SİRKÜLERİNİ OKUYUNUZ!

103 BİNEK OTOMOBİL ALIMINDA ÖDENEN KDV
Daha önce binek oto sınıfına dahil olmayan Doblo, Connect, Kongo, Expres, Combi, Partner, Caddy, Transpoter, Starex gibi (4+1) araçların Gümrük Müsteşarlığı’nın 8 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği (Tarife-Sınıflandırma Kararları) ile tarihinden itibaren binek otomobili sınıfına dahil edilmiştir. Dolayısıyla bu araçların alımında ödenen KDV indirim konusu yapılamayacaktır. 60 no’lu KDVK Sirkülerinde; 1+1, 1+3, 1+4 veya 1+7 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (örn. yer kaplamaları, havalandırma, iç aydınlatma, küllükler), iki yan panel boyunca arka camları bulunan (en arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın); şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıtlar pozisyonunda yer almakta olup, binek otomobiller kapsamında değerlendirilmektedir. BİNEK OTOMOBİL ALIMINDA ÖDENEN KDV

104 TASFİYE HALİNDE İNDİRİLEMEYEN KDV’NİN DURUMU
Öncelikle indirime konu edilemeyen bu tutarın münfesih kuruma iade edilip edilemeyeceğine bakıldığında cevap nettir. Çünkü, KDV mevzuatında KDV iadesi yapılacak haller açıkça belirlenmiştir ve bu haller dışında iade yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla bu tutarın münfesih kuruma iadesi söz konusu olamaz. Nitekim, konuya ilişkin Danıştay 11. Dairesi’nin tarih, E:1996/683, K:1996/1549 no’lu kararında; Kanunda açıkça anılan durumlar dışında iade değil, indirim yöntemi benimsenerek, sistem buna göre oluşturulduğundan, 29 ve 32. maddelerin kapsamadığı durumlarda verginin iade edilmesine imkan bulunmadığı belirtilmektedir. Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 58. maddesinde, mükellefçe indirilebilecek katma değer vergisinin, gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmeyeceği belirtilmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere, tasfiye dönemi sonunda oluşan devreden KDV mükellefçe indirime konu edilemeyecek niteliktedir. Dolayısıyla 58. maddenin mefhumu muhalifinden hareketle gider yazılması mümkündür. Zira 58. maddede indirilebilecek KDV’nin gider yazılamayacağı belirtilmekte, buradan da indirilemeyen KDV’nin gider olarak dikkate alınabileceği sonucu çıkmaktadır.

105 TAHSİLİ ŞÜPHELİ HALE GELEN KDV İÇİN İÇİN KARŞILIK AYRILABİLİR Mİ?
344 seri numaralı KDVKGT’ne göre; “Katma değer vergisi, ekonomik faaliyetlerin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan ve işletmenin alışları sırasında ödediği, işletme alacaklarının bir unsurunu teşkil eden ve doğrudan doğruya mal (veya hizmet) tesliminden (veya ifasından) kaynaklanan bir alacaktır.Bu itibarla, katma değer vergisinden kaynaklanan alacak için şüpheli alacak karşılığı ayrılabilmesi; yukarıdaki madde hükmünde yer alan şartların mevcut olması, alacağın ilgili dönemin kayıtlarına girmesi ve katma değer vergisi beyannamelerinde beyan edilmesi halinde mümkün olacaktır.” Tahsil edilemeyen KDV’nin şüpheli alacak olarak kabulü ve karşılık ayrılarak gider yazılmasına olanak sağlanmıştır. ÖTV işleyişi bakımından KDV ile benzeşmektedir. Fatura içinde yer alan ve tahsil edilmemiş bulunan ÖTV’ye de karşılık ayrılması mümkündür.

106 TRAFİK KAZASI SONRASI PERT OLAN ARACIN KDV KARŞISINDAKİ DURUMU
Sigorta şirketinden alınacak sigorta tazminat bedeli bir teslim ve hizmetin bedeli olmadığından KDV’ne tabi değildir. (KDVK m.1) Tamir ve bakımından sonra kullanılması mümkün olmayan ve hurda belgesi almış olan araçların hurda değeri ile satılması durumunda KDVK 17/4-g gereğince istisna vardır KDVK m.30/c’ye (zayi olan mallara ait kdv) göre aracın alışında ödenen ve ilgili dönemde indirim konusu yapılan KDV, kazanın meydana geldiği dönemde indirilebilir KDV niteliğini kaybedip indirilemeyecek KDV niteliğini almaktadır. Bu nedenle kaza sonucu pert olan araca ilişkin olarak yüklenilen ve indirim konusu yapılan vergilerin, pert olma fiili meydana geldiği vergilendirme döneminde düzeltilerek ilgili dönem KDV beyannamesinde, hesaplanan KDV’ye ilave edilerek ödenmesi gerekmektedir. ( Bu açıklama nakliye işiyle uğraşan firmanın aktifine kayıtlı taşıtı için yapılmıştır.)

107 ÇALINAN VEYA KAYBOLAN MALLARIN DURUMU
KDVK m.30/c maddesi kapsamında çalınan ve kaybolan mallar zayi olan mal olarak kabul edilir. Söz konusu malların alımı sırasında yüklenilen vergilerin indirilmiş olması halinde indirilen vergilerin, malların çalındığı veya kaybolduğu dönemde verilecek KDV beyannamesinde ilave edilerek düzeltilmesi gerekir. Çalınan mallar veya kaybolan mallar Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunu uygulamasında gider yazılamadığı için (KKEG olduğu için), düzeltilen KDV KKEG olarak dikkate alınmalıdır.

108 ZAYİ OLAN MALLAR (ÖRNEKLER)
İmalatta kullanılmak için alınan ancak imalata girmeden eskime, bozulma, çürüme, çatlama vb. nedenlerle kullanılamaz hale gelen ve bu nedenle imalatta veya ambalajlamada kullanılabilme vasfını yitiren hammadde ve malzeme ile ambalaj maddeleri, Son kullanma tarihinin geçmesi, çeşitli kimyasallar içerdiğinin tespit edilmesi gibi nedenlerle kanunen tekrar satılması mümkün olmayan ve imha edilen bisküvi, çikolata, konserve gibi gıda ürünleri, Sağlık Bakanlığınca kullanımının yasaklanması nedeniyle imha edilen ilaçlar ile kullanım süresi içinde formül hatası bulunan, miadının dolması veya hasar görmesi nedeniyle kullanılamaz hale gelmiş, üretimden kalkmış, insan sağlığını tehdit eden ilaçlar, Hatalı dikim, renk farklılığı, leke ve benzeri nedenlerle ya da şirket politikası gereği satışı mümkün olmadığından imha edilen mallar, Kullanım ömrünü tamamladığı için imha edilen araç lastikleri için yüklenilen KDV indirim konusu yapılamayacaktır. (60 Seri Numaralı KDVK Sirküleri)

109 MALLARIN DEĞERİNİN DÜŞMESİ SONUCU MEYDANA GELEN KAYIPLAR
Malın tamamen yok olmaması, ancak değerinde önemli derecede düşüklük meydana gelmesi halinde malın zayi olması hükümleri geçerli olmayacaktır. Bu durumda malların zayi olması değil, düşük bedelle veya zararına satışı söz konusu olacağından, bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV'nin indirim konusu yapılabileceği tabiidir. Örneğin; Üretim esnasında renginde problem olan giyeceklerin, Yangın sonucu tamamen yok olmayan ve ekonomik değeri olan yedek parça ve malzemelerin daha düşük bir fiyatla satılması halinde, bunlar nedeniyle yüklenilen KDV'nin tamamı indirim konusu yapılabilecektir.

110 FİRE SONUCU MEYDANA GELEN KAYIPLAR
Fire, bir malın imalat sürecinde veya tüketiciye arzına kadar kendi doğal akışı içinde uğradığı fiziksel kayıp olarak tanımlandığından, imalat sırasında veya sonrasında meydana gelen firelerin zayi olan mal kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, daha önce indirim konusu yapılan KDV'nin de düzeltilmesine gerek yoktur. Ancak, yasal düzenleme veya ilgili mesleki kuruluşlar tarafından belirlenen fire miktarını aşan kayıplara ilişkin giderlerin, Gelir veya Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indiriminin kabul edilmemesi halinde, bu giderler dolayısıyla yüklenilen KDV'nin de indirim konusu yapılması mümkün değildir.Örneğin; Akaryakıtın depolanması sırasında ortaya çıkan ve ilgili kuruluşlar tarafından belirlenen oranlar dahilindeki kayıplar, Balık çiftliklerinde balık üretimi esnasında pazarlama aşamasına ulaşıncaya kadar geçen süreçte, balık üretim ve besleme firesi olarak oluşan balık ölümleri, Tavuk çiftliklerinde, üretimin doğal sonucu olarak ortaya çıkan kayıplar, fire olarak değerlendirilmekte olup, bunlara ilişkin olarak yüklenilen KDV indirim konusu yapılabilecektir.

111 SINAV SORUSU KDV uygulamasında indirim müessesinin işleyişini örnek vererek açıklayınız. KDV’de indirim müessesinin işletilemediği durumlarda yapılacak uygulamayı belirtiniz.

112 GENEL ANLAMDA İSTİSNA Objektif vergi mükellefiyetini kaldırıcı hükümlere istisna denir. İstisnalar verginin konusunu sınırlamaktadır. Bu şekilde verginin konusuna giren mal, hizmet ve işlemlerden bazıları sosyal, ekonomik, siyasal v.b. sebepler yüzünden vergi dışı bırakılır. KDV mevzuatımızda hem ekonomik, hem de sosyal amaçlarla, bazı işlemlerin bu vergiden istisna tutulması öngörülmüştür. KDVK’nunda, kanunun 11-17’nci maddeleri ile geçici maddelerinde yer alan vergi istisnalarının yanı sıra, uluslararası anlaşma hükümleri gereğince uygulanan KDV istisnaları da mevcut bulunmaktadır.

113 GENEL ANLAMDA İADE KAVRAMI
Vergi iadesi mekanizması, tüm vergi sistemlerinde ekonomik, mali ya da sosyal amaçlarla kabul edilmiş olan "vergi tevkifatı sistemi", peşin ödeme sistemi" veya “istisna” uygulamaları sonucunda yer almaktadır. Temelde ihracata rekabet gücü kazandırma ve uluslararası uygulamada mal ve hizmetin varış ülkesinde vergilendirilmesi ilkesinin gerçekleştirilmesi amacına yönelik olarak kabul edilen istisna uygulamaları ile indirimli vergi oranı uygulamalarının bir sonucu olarak "vergi iadesi" mekanizması yer almış bulunmaktadır

114 TAM VE KISMİ İSTİSNA KAVRAMLARI
VERGİ MEVZUATIMIZDA TANIMLANMAMIŞTIR TANIMLAYABİLMEK İÇİN GEREKLİ KANUN MADDELERİ - Vergi İndirimi Başlıklı m.29/1-a ve 29/2 - İndirilemeyecek KDV Başlıklı m. 30 - İstisna Edilmiş İşlemlerde İndirim Başlıklı m. 32

115 KATMA DEĞER VERGİSİNDE İNDİRİM MEKANİZMASI
TEMEL KURAL - Mükellefler, aksine bir hüküm olmadığı sürece, vergiye tabi faaliyetleri üzerinden hesapladığı KDV’den kendilerine yapılan teslim ve hizmetlere ilişkin yüklendiği KDV’yi indirirler.(m. 29/1) - Aradaki müspet farkı vergi dairesine yatırılır. - Hesaplanan verginin yüklenilen vergiden az olması halinde indirilemeyen kısım, bir sonraki dönemde indirim konusu yapılmak üzere sonraki döneme devredilir, iade edilmez.(m. 29/2)

116 KISMİ İSTİSNA KDVK’nun 30/a maddesi , vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilen işlemlerle ilgili satın alınan mal ve hizmetlere ödenen KDV’nin mükellef tarafından indirim konusu yapılamayacağı düzenlemiş olup, bu düzenleme “kısmi istisna” kavramına tekabül etmektedir. Buna göre, vergiden istisna olan işlemler dolayısıyla yüklenilen KDV mükellef tarafından indirim konusu yapılamamaktadır. İşlemin vergiden istisna olacağı bilinemediği için, mal alışı veya hizmetlerin gerçekleştirilmesi safhasında satıcılara ödenen ve genel hükümlere göre indirim konusu yapılan KDV ise indirim hesaplarından çıkarılacaktır.

117 TAM İSTİSNA KDVK’nun 32’inci maddesinde , aynı kanunun 11,13,14 ve 15’inci maddeleri ile 17/4-s maddesinde sayılan istisnalar kapsamında mal teslim eden veya hizmet yapanların, bu işlemleri için yüklendikleri KDV’yi , vergiye tabi diğer faaliyetleri üzerinden tahsil edecekleri KDV’den indirecekleri, indirimin mümkün olmaması halinde ise vergi dairesinden iade olarak alacakları hükme bağlanmıştır. Bu madde ile 30/a maddesinin aksine, vergiden istisna edilen bazı işlemler için verginin indirimi kabul etmekte, hatta tahsil edilen verginin indirilecek vergiden az olması veya vergiye tabi başka faaliyet olmadığı için hiç vergi tahsil edilememesi hallerinde, yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan verginin iadesi öngörülmektedir.

118 TAM İSTİSNA-KISMİ İSTİSNA
Kısmi istisna uygulamasında, vergiden istisna edilen işlemlerin içinde belirli bir vergi yükü kalmaktadır. Oysa tam istisna uygulamasında, vergiden istisna edilen işlemin içinde herhangi bir vergi yükü kalmaz. Dolayısıyla kısmi istisna uygulaması, mali yönden tam bir avantaj sağlamamaktadır

119 KDVK’DA YER ALAN KISMİ İSTİSNALAR
İthalat İstisnası ( m.16) Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar (m.17) Olağanüstü Hal Bölge Valiliğine Yağılan teslim ve hizmetler (Kalktı) Geçici maddelerde tanınan istisnalar (*)

120 KDVK’DA YER ALAN TAM İSTİSNALAR
İhracat istisnası (m.11) Araçlar, kıymetli maden ve petrol aramaları ile ulusal güvenlik harcamaları ve yatırımlarda istisna (m. 13) Taşımacılık istisnası (m. 14) Diplomatik istisna (m.15) Özürlüler için üretilmiş her türlü araç ve özel bilgisayar programlarına ilişkin istisna (m.17/4-s) 6111 s.k. Geç. M.16 (İSMEP kapsamında yapılan teslim ve hizmetler) Geç.m.26

121 İHRACAT İSTİSNASI (TAM İSTİSNA)
İHRACAT ŞEKİLLERİ İTİBARİYLE İHRACAT İSTİSNASI Mal İhracatı İhraç Kaydıyla Teslim Hizmet İhracatı (rooming hizmetleri dahil) Yolcu Beraberinde Eşya ile yapılan ihracat Bavul Ticareti

122 MAL İHRACATI KDVK’nun 11/a bendi gereğince ihracat teslimlerinin KDV ‘den istisna olabilmesi her şeyden önce yapılan teslimin ihracat teslimi sayılması gerekmektedir. Bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için şu şartlar aranmaktadır. 1. Teslim yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılmalıdır. 2. Teslim konusu mal Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı ya da yurt dışındaki müşteriye gönderilmek üzere yetkili gümrük antreposuna konulmalıdır Ayrıca yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade etmektedir. Buna göre Türkiye’de faaliyet gösteren firmanın yurtdışındaki şubelerine mal göndermesi işlemi de ihracat sayılacaktır.

123 GÜMRÜKSÜZ SATIŞ MAĞZALARINA YAPILAN TESLİMLER
KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 11/1-a maddesinde ihracat teslimleri vergiden istisna edilmiş, 12 nci maddesinin 1 inci fıkrasında ise bir teslimin ihracat teslimi sayılması; - Teslimin yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılması, - Teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olması ya da yurt dışındaki müşteriye gönderilmek üzere yetkili gümrük antreposuna konulması koşullarının gerçekleşmesine bağlanmıştır. Gümrük mevzuatına göre, gümrük antreposu sayılan gümrüksüz satış mağazalarının T.C. gümrük bölgesi içinde faaliyet gösterdikleri kabul edilmektedir. Bu çerçevede, söz konusu mağazalara yurt içinden yapılan teslimler, T.C. gümrük bölgesinden geçerek yurt dışındaki bir müşteriye vasıl olmadığından, hukuken ihracat teslimi sayılmamaktadır. Dolayısıyla, gümrüksüz satış mağazalarına yurt içinden yapılacak teslimler KDV Kanununun 1/1 inci maddesi gereğince KDV'ye tabidir.

124 MAL İHRACATI Teslim konusu malın ihraç edilmeden önce yurtdışındaki alıcı adına hareket eden yurtiçindeki firmalar veya bizzat alıcı tarafından işlenmesi veya herhangi bir şekilde değerlendirilmesi durumu değiştirmez. Ayrıca, fatura ve belgelerin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi zorunludur. Teslim konusu malın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket eden yurt içindeki firmalar veya bizzat alıcı tarafından işlenmesi veya herhangi bir şekilde değerlendirilmesi halinde de ihracat istisnasından yararlanabilmek için malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük hattından geçmesi şarttır. Bu durumda da yurt dışındaki alıcı adına hareket eden yurt içindeki ilgililere yapılan teslimler vergiye tabi olacak bunların yaptığı ihracat ise istisna kapsamına girecektir.

125 BEYANNAMENİN DOLDURULMASI İLE İLGİLİ BASİT FORMÜLİZASYON
İndirilemeyen KDV= Yüklenilen KDV (İndirimler Toplamı) – Hesaplanan KDV (Toplam KDV) İade edilebilir KDV= İhracat teslimi dolayısıyla yüklenilen KDV İade edilebilir KDV > İndirilemeyen KDV İade Edilecek KDV= İndirilemeyen KDV İade edilebilir KDV < İndirilemeyen KDV İade Edilecek KDV= İade Edilebilir KDV Sonraki döneme devir KDV = Yüklenilen KDV (İndirimler Toplamı) - Hesaplanan KDV (Toplam KDV) - İade edilecek KDV

126 İstisnalar ve İade Hakkı Doğuran İşlemlere İlişkin Bildirim:
ÖRNEK: Veriler: Alışlar nedeniyle ödenen KDV: TL Yurtiçi satışlar: TL Yurtiçi Satışlar nedeniyle tahsil edilen KDV : TL Yurtdışı satışlar: TL Önceki Dönem Devreden KDV: TL Önceki döneme ilişkin teslim tutarı YTL KDV Beyannamesi: Tablo 1 Tevkifat Uygulanmayan İşlemler (10) Teslim Ve Hizm.Karş.ı Teş. Ed. Bed. : (11) Hesaplanan KDV : Tablo 3 Diğer İşlemler (28) Matrah : (29) Hesaplanan KDV Toplamı : (31) Toplam KDV : Tablo 4 İndirimler (32) Önceki Dönem KDV : 9.600 (33) Bu Dönem İnd.KDV : (37) İndirim Toplamı : Tablo 5 Sonuç Hesapları (41) Son. Dön. Dev. KDV ( ) : (68.100) (40) İade Edilmesi Gereken KDV : Tablo 6 Diğer Bilgiler (43) Tes.ve Hiz. Kar. Teş. Eden Bed. ( ) : (44) Teslim ve Hiz. Kar. Teş. Eden Bed. (Kümülatif) : İstisnalar ve İade Hakkı Doğuran İşlemlere İlişkin Bildirim: Tablo 8 Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler (68) İhracat istisnası (Tes. Ve Hiz. Bedeli) : (69) Yüklenilen KDV : (82) İade Edilebilir Kdv : (40) İade edilmesi gereken KDV :

127 İHRAÇ KAYDIYLA TESLİM Bu düzenlemenin amacı; imalatçının, teslim ettiği mallar dolayısıyla doğan KDV borcunun 11’inci maddede yerini bulan tecil-terkin sistemi sayesinde tecil ve terkin edilerek finansman yükünden kurtulmasının sağlanmasıdır. İmalatçı düzenlemiş olduğu faturada KDV göstermekle ve bunu beyan etmekle birlikte alıcı tarafından söz konusu KDV ödenmemektedir. Fatura muhteviyatı malların ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi halinde, imalatçı tarafından beyan edilen ancak tecil edilen vergi terkin edilir. Bu bağlamda ihraç kayıtlı teslimlerde ihracatçının KDV açısından yapacağı bir işlem bulunmamaktadır. Çünkü ihracatçı, ihraç kaydıyla aldığı mallar için KDV ödememekte, ihraca konu ettiği bu mallar için KDVK’nun 11/1-a bendi hükmü gereği KDV tahsil etmemektedir. Bir başka anlatımla; ihracatçılar ihraç kaydıyla aldıkları malı KDV indirimi yapmaksızın kayıtlarına geçirirler. İhraç kaydıtlı teslim faturasında görülen KDV zahiridir ve ihracatçıyı ilgilendirmez. Söz konusu KDV ihracatçı tarafından yevmiye kaydına alınmayacağı gibi KDV beyannamesinde de indirimler arasında gösterilmez. İhracatçılar bu şekilde KDV yüklenmeksizin teslim aldıkları malı KDV hesaplamaksızın ihraç ettikleri için KDV sorunu ihracatçı açısından hemen hemen tamamiyle çözülmüş olmaktadır

128 İHRAÇ KAYDIYLA TESLİM KANUNİ DÜZENLEME (M.11/1-C) İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur. Söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen vergi terkin olunur. İhracatın yukarıdaki şartlara uygun gerçekleştirilmemesi halinde, tecil olunan vergi tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51'inci maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte tahsil olunur. Ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen malların Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilmemesi halinde, tecil edilen vergi tecil edildiği tarihten itibaran 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48'inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil edilir.

129 İHRAÇ KAYDIYLA TESLİM KANUNİ DÜZENLEME (M.11/1-C)
İhracatın mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle üç ay içinde gerçekleştirilememesi halinde, en geç üç aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren onbeş gün içinde başvuran ihracatçılara, Maliye Bakanlığınca veya Bakanlığın uygun görmesi halinde vergi dairelerince üç aya kadar ek süre verilebilir. (İhracatçı mükellefin iradesi dışında ortaya çıkan, dolayısıyla ihracatın kanuni süresinde gerçekleşmesine engel teşkil eden ve mücbir sebep kabul edilmeyen haller ise beklenmedik durum sayılacaktır) Tecil veya terkin edilen bu vergiler hakkında ihracatçılar bakımından bu Kanunun 32'inci maddesi hükmü uygulanmaz. İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek katma değer vergisi, ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olmaz (5228 Sayılı Kanun ile değişen fıkra) İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilmesi gereken Katma Değer Vergisi, ihracat işlemlerinin tamamlanmasından sonra yapılır. İade veya tecil olunacak vergi miktarı, mükellefin ilgili dönem beyannamesinde yer alan bilgiler mukayese edilmek suretiyle hesaplanır.

130 İHRAÇ KAYDIYLA TESLİM Kanunun 11/1-c maddesinde düzenlenen bu uygulamadan prensip olarak yalnızca imalatçılar yararlanabilirler. Bununla birlikte, söz konusu hükmün 2. bendinde yer alan yetkiye istinaden yayımlanan 27 ve 62 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri ile mükellefler tarafından Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığınca imalatçı olmayan Dış Ticaret Sermaye Şirketi ve Sektörel Dış Ticaret Şirketi ünvanı verilen kuruluşlara ihraç kaydıyla mal tesliminde bulunulabileceği belirtilmiştir. Ayrıca Özel Finans Kurumlarının (Katılım Bankalarının) ihracatçı firmalara ihraç kaydıyla mal teslimlerinin tecil-terkin uygulamasından yararlandırılması, Kanunun 11/2. maddesinin Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye dayanılarak 62 seri numaralı KDV Genel Tebliği ile uygun görülmüştür. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-c maddesinde düzenlenen ve tecil terkin sistemi olarak adlandırılan bu uygulama ihtiyari olup, ihracatçıya mal teslim eden imalatçılar isterlerse 11/1-c kapsamında işlem yapmayabilirler. Ancak, 77 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde belirtildiği üzere, sektörel dış ticaret şirketlerinin ihraç ettiği malları imalatçı olmayan ortaklarından veya ortakları dışındaki firmalardan alışlarında Kanunun 11. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi kapsamında işlem yapılması gerekmektedir.

131 İHRAÇ KAYITLI TESLİM/ İMALATÇI OLMA
KDVK 11/1-c maddesi kapsamında ihracatçılara ihraç kayıtlı teslimde bulunabilecek imalatçılarda aranacak şartlara 27 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin (A) bölümünde yer verilmiştir. Buna göre ; Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca yapılan tanıma göre imalatçının; 1. Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması, 2. Sanayi Odası, Ticaret Odası ve Esnaf ve Sanatkar Derneklerine kayıtlı bulunması, 3. İmalat işinde en az 5 işçi çalıştırması, (99 NUMARALI TEBLİĞ İLE KALKTI) 4. Sanayi sicil belgesinde yer alan üretim konusunda gerekli araç parkına sahip olması, 5. Bu şartları topluca taşıyan imalatçıların kendi üretimine ilave olarak aynı zamanda fason imalat da yaptırmaları halinde, a) Fason imalatı sadece, sanayi sicil belgesinde yazılı üretim dallarında yaptırmaları, b) Fason olarak yaptırılan imalatta işin riskini ve organizasyonu üstlenmeleri, c) Fason olarak imal ettirilen mallarla ilgili ham madde ve yardımcı maddeleri temin etmeleri,   gerekmektedir.

132 BEYANNAMENİN DOLDURULMASI İLE İLGİLİ BASİT FORMÜLÜZASYON
Tecil Edilebilir KDV = İhraç kaydıyla yapılan teslim üzerinden hesaplanan KDV İade edilecek KDV = Tecil Edilebilir KDV- Tecil Edilecek KDV Ödenmesi Gereken KDV= Hesaplanan KDV (Toplam KDV)- Yüklenilen KDV (İndirimler Toplamı) - Tecil Edilecek KDV Hesaplanan KDV (Toplam KDV) – Yüklenilen KDV (İndirimler Toplamı) > Tecil Edilebilir KDV Tecil Edilecek KDV = Tecil Edilebilir KDV Hesaplanan KDV (Toplam KDV) – Yüklenilen KDV (İndirimler Toplamı) <Tecil Edilebilir KDV Tecil Edilecek KDV = Hesaplanan KDV – Yüklenilen KDV

133 İstisnalar ve İade Hakkı Doğuran İşlemlere İlişkin Bildirim
ÖRNEK: VERİLER: Yurtiçi Alışlar : TL Yurtiçi alışlar neden. öd. Kdv : TL Yurtiçi Satışlar : TL Yutriçi satışlar ned. Tah. Ed. KDV : TL İhraç kaydıyla satışlar : TL İhr. Kay. Satış. KDV : TL Ön. Dönem. Dev. KDV : TL KDV Beyannamesi: Tablo 1: Tevkifat Uygulanmayan İşlemler (10) Tes.ve Hiz. Kar Teş. Ed. Bed.: (11) Hesaplanan KDV : Tablo 3: Diğer İşlemler (28) Matrah Toplamı : (29) Hesaplanan KDV : (31) Toplam KDV : Tablo 4: İndirimler (32) Önceki Dönem KDV : (33) Bu Dönem İnd.KDV : (37) İndirim Toplamı : Tablo 5: Sonuç Hesapları (38) Tecil Edilecek KDV : (39) Ödenmesi Gereken KDV ( ): 0 (19.100) (40) İade Edilmesi Gereken KDV : 0 (41) Sonraki Döneme Dev. KDV ( ) : 0 İstisnalar ve İade Hakkı Doğuran İşlemlere İlişkin Bildirim Tablo 9 Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler (83) İhraç Edilen Teslimlerle İlgili Tecil Edilemeyen KDV : 0 Tablo 10: İhraç Kaydıyla Teslimler Teslim ve Hizmet Bedeli : (88) Hesaplanan KDV : (89) Tecil Edilebilir KDV : (90) İhracatın Gerçekleştiği Dön. İade Edilecek Tecil Edilemeyen KDV (89-38) :

134 İhraç Kayıtlı Satışta İhraç Edilen Malın Aynen Satılması
İhracatçının ihraç kaydıyla aldığı malı değiştirmeden, başka bir deyişle imalatçının teslim ettiği şekilde ihraç etmesi gerekmektedir. Ancak, ihraç edilecek mal ile bu malın eklentisi veya ayrılmaz parçası niteliğindeki malların ihraç kaydıyla teslim edilmesi ve bunların ihracının tek bir mal olarak gerçekleştirilmesi halinde, asıl malın yanı sıra eklenti veya ayrılmaz parça niteliğindeki malların yurt dışındaki müşteriye kesilen faturada ve gümrük beyannamesinde ayrıca yer almasına bağlı olarak tecil-terkin sistemi kapsamında işlem yapılması mümkündür. Bu şekilde gerçekleşen işlemlere ait gümrük beyannamelerinde ihracatçılara ihraç kaydıyla mal teslim eden imalatçı-tedarikçi firmaların isim ve unvanlarının yer alması gerektiği de tabiidir. (87 nolu Tebliğ) Tecil-terkin sistemi kapsamında teslim alınan malların ihracında ambalaj maddesi veya malzemesi olarak kullanılan ve ihracat faturası ile gümrük beyannamesinde yer alan veya beyanname eklerinde gümrük makamlarınca doğruluğu konusunda meşruhat verilen mallar Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-c maddesi kapsamında işlem görebileceklerdir. (91 nolu tebliğ)

135 İhraç Kayıtlı Teslimlerde Aleyhe Oluşan Kur Farkı
KANUNİ DÜZENLEMELER: 1. KDV matrahının teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedel olduğu; bedel deyiminin, alıcının ödediği veya borçlandığı para, mal ve diğer şekillerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği hükme bağlandıktan sonra, 24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz vb. unsurların matraha dahil bulunduğu belirtilmiştir. (M.20) 2. Bedelin döviz ile hesaplanması halinde, dövizin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği ve 35’inci maddesinde ise matrahta değişiklik vukubulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükelleflerin bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellefin ise indirim hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönemde düzelteceği hükme bağlanmıştır.(M.26)

136 İhraç Kayıtlı Teslimlerde Aleyhe Oluşan Kur Farkı
Yukarıda bahsedilen hükümler birlikte dikkate alındığında; döviz ile yapılan işlemlerde veya dövize endeksli olarak yapılan işlemlerde, teslim veya hizmetin karşılığını teşkil eden döviz tutarının vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihteki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilerek KDV matrahının belirlenmesi, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile bedelin nakden veya hesaben ödendiği tarihler arasında farklılık olması halinde ise nakden veya hesaben ödemenin gerçekleştirildiği tarihe kadar oluşan kur farkı üzerinden KDV hesaplanarak faturada gösterilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Buna göre, alım-satım işlemlerinde teslim bedelinin döviz cinsinden belirlenmesi ve vergiyi doğuran olay ile bedelin ödendiği tarihler arasında kur farkı oluşması halinde, kur farkının alıcı lehine oluşması halinde alıcı, satıcı lehine oluşması halinde ise satıcı tarafından diğer tarafa kur farkından kaynaklanan bu tutar için fatura düzenlemesi ve üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.   İhrcatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek katma değer vergisi, ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olmaz”.(M.11/C S.K )

137 ÖRNEK Teslim ve Hiz. Kar Teş.Ed.Bedel : TL (Yurtiçi 250+ İhraç kaydıyla teslim 350) Hesaplanan KDV : TL Toplam İnd. KDV : TL İnd. Sonraki KDV : TL Tecil Edilebilir KDV : TL (350 x 0.18) Tecil Edilecek KDV : TL İade Edilecek KDV : TL İmalatçı aleyhine kurdaki düşme nedeniyle KDV’si TL olan kur farkı oluşmuşsa Hesaplanan KDV : TL İndirilecek KDV : TL ( ) İnd. Sonraki KDV : TL Tecil Edilebilir KDV : TL (350 x ) Tecil Edilecek KDV : TL İade Edilecek KDV : TL

138 İhraç Kayıtlı Teslimlerde Aleyhe Oluşan Kur Farkı
Böylece 14 seri nolu KDV sirküleri ile aleyhe oluşan kur farklarından kaynaklanan KDV’nin imalatçılar tarafından indirim konusu yapılması yönünde yapılan uygulama ile imalatçılara tanınan avantaj, 5228 sayılı kanun ile yapılan değişiklik sonucu ortadan kaldırılmıştır. 5228 Sayılı Kanun hükmünün uygulanması sonucu, imalatçı aleyhine oluşan kur farkı nedeniyle hesaplanan KDV iade tutarı kadar azalmış olmaktadır.

139 TEVKİFAT UYGULAMASI KAPSAMINA ALINAN MALLARIN İHRAÇ KAYITLI TESLİMİ VE SÖZ KONUSU MALLARIN İHRAÇ EDİLMEMESİ DURUMUNDA NE OLUR KDVK m.11/1-c’de ihraç kayıtlı teslimlere ait KDV’nin ihracatçılar tarafından imalatçılara ödenmeyeceği, ancak tahsil edilmeyen KDV’nin imalatçılar tarafından beyan edileceği hükme bağlanmıştır. Tevkifat uygulaması kapsamına alınan malların ihraç kayıtlı teslimlerinde, teslim bedelleri üzerinden hesaplanan KDV’nin tevkifata tabi tutulmadan verginin tamamının satıcılar tarafından beyan edilmesi ve genel hükümler çerçevesinde tecil –terkin ve iade işlemine tabi tutulması gerekir. İhraç kaydıyla teslimi yapılan malların ihraç edilmemesi durumunda, genel esaslara göre işlem yapılması gerekmektedir. (İhracat 3 ay içinde gerçekleşmezse tecil edilen vergi terkin edilir. İhracatın belirlenen şartlara uygun olarak gerçekleşmemesi halinde tecil olunan vergi gecikme zammıyla tahsil olunur.)

140 HİZMET İHRACATI İhracat teslimlere ilişkin hizmetler
Yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler Serbest bölgelerdeki müşteriler için yapılan fason hizmetler Karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye'de verilen roaming hizmetleri KDV’den istisnadır.

141 HİZMET İHRACATI Roaming hizmetleri uluslar arası cep telefonu konuşma hizmetlerini ifade etmektedir. Yurt dışındaki GSM operatörleri roaming hizmetlerinde KDV uygulamazken ülkemizde faaliyet gösteren operatörlerin yurtdışındaki operatörlerin abonelerine Türkiye’de verdiği hizmetlerden vergi alınması rekabeti bozmaktadır. KDVK’da yapılan değişiklikle bu hizmetler istisna kapsamına alınmıştır. tarihinden geçerli olmak üzere serbest bölgelerde bulunan müşterilere yapılan fason hizmetlerde ihracat istisnası kapsamında değerlendirilecektir. Bu istisna uygulamasında fason hizmet, bir malın mülkiyet ve tasarruf hakkının devralınmaksızın ücreti karşılığı belirli işlemlere tabi tutularak/işlemlerden geçirilerek tasarruf veya mülkiyet hakkı sahibine iade edilmesini ifade edecektir. Buna göre, serbest bölgeden gönderilen ana madde ve malzemelerin, yurt içinde bulunan işletmelerde çeşitli işlemlere tabi tutulduktan sonra yeniden serbest bölgeye gönderilmesi suretiyle verilen fason hizmetler istisna kapsamında değerlendirilecektir. (110 seri numaralı KDVGT)

142 HİZMET İHRACATI Yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade eder. Bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır. 1. Hizmetler yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır. 2. Hizmetten yurt dışında faydalanılmalıdır.

143 HİZMET İHRACATININ ŞARTLARI
Hizmet Türkiye’de, yurt dışındaki bir müşteri yapılmalıdır. Fatura veya benzeri belge yurtdışındaki müşteri adına düzenlenmelidir. Hizmetten yurtdışında yararlanılmalıdır. Hizmetin bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmelidir. (32 Sayılı Kararla yapılan değişiklik sonrası ticari amaçlarla ihraç edilen malların bedelinin tarihinden itibaren ihracatçılar tarafından tasarrufunun serbest bırakılmıştır. Ancak 2008/2 sayılı iç genelge ile Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’da yapılan değişikliğin, KDV hizmet ihracat istisnası uygulamasına bir etkisinin bulunmadığı, “hizmet ihracı” ile “bavul ticareti” ve ‘bavul ticareti kapsamında ihracat yapanlara ihraç kaydıyla teslimler’den kaynaklanan katma değer vergisi iade işlemlerinde döviz alım belgesinin aranılmasına yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar devam edileceği belirtilmiştir.)

144 HİZMET İHRACATI Yurt dışındaki müşteriler için ifa edilen hizmetlerin, hizmetin ifa edildiği dönemde, bedelin döviz olarak Türkiye'ye gelmesi beklenilmeden ihracat istisnası kapsamında beyan edilecektir. Ancak, bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan vergilerin KDV Kanununun 32 nci maddesi kapsamında iadesi hizmet bedeli döviz olarak Türkiye'ye gelmeden yerine getirilmeyecektir. (113 Seri Nolu Tebliğ)

145 HİZMETTEN YURTDIŞINDA YARARLANMAYA İLİŞKİN ÖRNEKLER
Türkiye'de tam mükellef durumunda olan Akpınar Mühendislik Ltd. Şti. Ürdün'de bulunan bir firma ile yaptığı anlaşma uyarınca bu firmaya bir tekstil fabrikası projesi çizimini yapmış ve buna ait bedeli T.C. Merkez Bankası aracılığı ile tahsil etmiştir. Bu proje çiziminde yukarıda belirtilen şartların tümü gerçekleştiğinden, bu hizmet işi, hizmet ihracatı istisnasından yararlanacak ve Akpınar Mühendislik Ltd. Şti. firması, keseceği faturada KDV hesaplamayacaktır.

146 HİZMETTEN YURTDIŞINDA YARARLANMAYA İLİŞKİN ÖRNEKLER
Türkiye'de yerleşik olan ve seyahat acentalığı yapan Gezi Turizim A.Ş. yurt dışında bulunan bir seyahat acentasının gönderdiği turist grubuna konaklama, tur düzenleme ve yeme-içme hizmeti vermektedir. Bu mükellef, söz konusu hizmeti karşılığında, TL para almıştır. Türkiye'deki seyahat acentası aldığı bu paranın TL kısmını, turist grubunun Türkiye'deki konaklama, yeme-içme gibi masraflarında kullanmıştır. Yaptığı bu masraflardan sonra kendisine TL kalmıştır.Bu durumda bu mükellef yabancı seyahat acentasına TL hizmette bulunmuştur. Bu hizmetten yabancı seyahat acentası yararlandığından bu tutara KDV uygulanmayacak ve hizmet ihracatı kapsamında işlem yapılacaktır. Ancak, adı geçen mükellefin turist grubuna Türkiye'de verdiği yeme-içme, konaklama gibi hizmetlerden, Türkiye'de yararlanıldığından, bu hizmetler vergiye tabi tutulacaktır

147 YOLCU BERABERİNDE EŞYA İLE İHRACAT
Türkiye'de ikamet etmeyen yolcuların satın alarak Türkiye dışına götürdükleri malların teslimi anında Katma Değer Vergisi tahsil edilir. Ancak gümrükten malın çıkışı anında fatura veya belgenin ibrazında tahsil edilen Katma Değer Vergisi iade olunur. (m. 11/1-b) Türkiye’ye geçici olarak gelen kişilerin Türkiye’den satın aldıkları malları yurtdışına çıkarmaları halinde, malların yurtdışında tüketimi söz konusu olduğundan ihracat benzeri bir durum ortaya çıktığı için KDVK 11/1-b bendine göre, Türkiye’de ikamet etmeyen yolcuların satın aldığı mallara ödediği KDV, bu malların yurtdışına çıkarılması üzerine iade edilecektir.

148 Yolcu Beraberinde Eşya İle İhracatın Şartları (43 nolu tebliğ)
1. Söz konusu istisnadan, Türkiye'de ikamet etmeyen ve satın aldığı malı yurt dışına götüren Türk uyruklu veya yabancı uyruklu alıcılar faydalanabilecektir. 2. Türkiye'de ikamet etmeyen yolculara tanınan istisna kapsamındaki satışlar vergi dairesinden "izin belgesi" almış, gerçek usulde katma değer vergisi mükellefleri tarafından yapılabilir. 3.Her türlü mal teslimi istisna kapsamına girer. Hizmet ifalarında istisna uygulanamaz. 4. Alıcının istisna kapsamında satış yapabilen satıcılardan aldığı malların faturada gösterilen vergisiz bedelleri toplamının tebliğlerle belirlenen tutarın üzerinde olması halinde istisna uygulanacaktır.

149 Yolcu Beraberinde Eşya İle İhracatta İade Usulü
İstisna, verginin önce tahsil edilip, malın yurt dışına çıkarılmasından sonra iade edilmesi şeklinde uygulanacaktır. Buna göre, satış sırasında düzenlenecek faturada toplam mal bedeli üzerinden katma değer vergisi hesaplanıp ayrıca gösterilecek ve alıcıdan tahsil edilecektir. Bu vergi ilgili dönem beyannamesinde genel esaslar çerçevesinde beyan edilip ödenecektir. Bu vergi alıcıya aşağıdaki açıklamalara göre iade edilecektir. Alıcılar malın satışı sırasında kendilerinden tahsil edilen vergiyi aşağıdaki şekillerde geri alabileceklerdir. 1. İadenin Gümrükten Çıkarken Alınması 2. İadenin Gümrük Çıkışından Sonra Alınması 3. Verginin Elden İadesi 4. İadenin Avans Olarak Ödenmesi 5. İadenin Yetki Belgesine Sahip Aracı Firmalardan Alınması

150 BAVUL TİCARETİ (61 NOLU Tebliğ)
Tebliğe göre; vergi dairesine başvurarak "Türkiye'de İkamet Etmeyenlere Döviz Karşılığı Satışlarda Katma Değer Vergisi ihracat İstisnası İzin Belgesi" (kısaca "İstisna Belgesi" olarak anılacaktır) alan mükellefler, bu tür satışlarını katma değer vergisi tahsil etmeden yapabileceklerdir. İstisna Belgesine sahip mükellefler, 43 Seri Tebliğde tarif edilen Türkiye'de ikamet etmeyenlere döviz karşılığı yaptıkları satışlarda, aşağıdaki şartların mevcudiyeti halinde katma değer vergisi tahsil etmeden işlem yapabileceklerdir. Şartları: a) Yapılan mal satışlarının faturada gösterilen vergisiz bedelleri toplamının 600 liranın üzerinde olması gerekmektedir. b) Bu kapsamdaki satışlarda şekil ve muhtevası Maliye Bakanlığı ile Gümrük Müsteşarlığı tarafından belirlenen bu Tebliğ ekindeki örneğe uygun "Özel Fatura" nın kullanılması gerekmektedir c) Satış bedeline ait döviz bankalara veya Özel Finans Kurumlarına (Katılım Bankalarına) satılacak ve buna ilişkin olarak düzenlenecek döviz alım belgesinin aslı veya noter onaylı örneği, ilgili döneme ait katma değer vergisi beyannamesine eklenecektir. d) Satın alınan malların satın alma tarihinden itibaren 3 ay içinde Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Gümrük Müsteşarlığınca Belirlenecek gümrük kapılarından yurt dışına çıkarılması ve bu gümrük kapılarında onaylatılan Özel Faturaların çıkış tarihinden itibaren en geç 1 ay içinde satıcıya intikal etmiş olması gerekmektedir.

151 BAVUL TİCARETİ (61 NOLU Tebliğ)
Türkiye'de ikamet etmeyenlere döviz karşılığı satışlarda Katma Değer Vergisi İhracat İstisnası İzin Belgesi alan mükelleflere imalatçılar tarafından yapılacak ihraç kaydıyla teslimlerde, 3065 Sayılı Kanunun 11/1-c maddesi kapsamında işlem yapılabilecektir. İstisna Belgesine sahip satıcıların, Türkiye'de ikamet etmeyenlere, 43 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğindeki açıklamalara göre vergi tahsil ederek istisna kapsamında satış yapmaları da mümkündür. ÖNEMLİ NOT (84 numaralı tebliğ ile getirilen düzenleme) 61 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği uyarınca Türkiye’de ikamet etmeyenlere döviz karşılığı özel fatura ile satış yapanlara ihraç kaydıyla teslimde bulunanların iade talepleri münhasıran mahsup yoluyla yerine getirilir. Bir başka ifade ile bu mükelleflere nakden iade yapılmaz.

152 BAVUL TİCARETİ İLE İLGİLİ YENİ DÜZENLEME
Özel fatura üzerindeki bilgilerin yetersizliği nedeniyle uygulamada sorunlar yaşandığı anlaşılmış olup, uygulamanın daha sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi bakımından, "Ölçü Birimi" ve "Ağırlık" bilgilerini ihtiva eden iki sütun eklenmesi amacıyla özel faturada değişiklik yapılması uygun görülmüştür. 114 seri nolu KDV tebliği ekinde örneği yer alan yeni özel faturalar bastırılıp kullanılıncaya kadar, 64 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ekindeki özel faturaların kullanılması da mümkün bulunmaktadır. Ancak, bu durumda özel faturanın (bütün nüshalarında görülecek şekilde) arkasına, teslime konu malların piyasadaki tedavülü esnasında mutad olarak kullanılan ölçü birimine ilişkin (kutu, koli, adet, kg, litre, metre ... vb.) bilgiler ile fatura muhteviyatı malların kg ölçü birimi dikkate alınarak hesaplanacak ağırlığı yazılacak ve izin belgeli satıcı tarafından kaşe tatbik edilerek imzalanacaktır.

153 YABANCI SİNEMA YAPIMCILARINA TANINAN İSTİSNA
KDV Kanununun 11/1-b maddesine 5904 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle eklenen alt bentte "14/7/2004 tarihli ve 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan sinematografik eserlere ilişkin yabancı yapımcılar tarafından satın alınacak 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde yer alan ve ilgili yılda uygulanmakta olan haddin üzerindeki mal ve hizmetler nedeniyle ödenen katma değer vergisi yapımcılara iade olunur." hükmüne yer verilmiştir. Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezi bulunmayan yabancı yapımcılar, Türkiye'de gelir, kurumlar ve KDV mükellefiyetini gerektiren herhangi bir faaliyetleri olmaması kaydıyla, 14/7/2004 tarihli ve 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan sinematografik eserlerin yapımına ilişkin olarak verilen çekim izin süresi içinde satın alacakları veya ithal edecekleri mal ve hizmetler için bu uygulamadan yararlanacaktır. İstisna, mal ve hizmet alımları ile ithalat sırasında ödenen KDV'nin vergi dairesinden iade olarak talep edilmesi suretiyle uygulanacaktır. İade talebi, yabancı yapımcıların Kültür ve Turizm Bakanlığından aldıkları film çekim izin süresinin dolmasının sonrasında, ilgili vergi dairesine verilecek bir dilekçe ile yapılır. İade talepleri münhasıran Yeminli Mali Müşavir (YMM) raporu ile yerine getirilir. Bu raporlarda iade için üst limit aranmayacaktır.

154 ARAÇLAR, KIYMETLİ MADEN VE PETROL ARAMALARI İLE ULUSAL GÜVENLİK HARCAMALARI VE YATIRIMLARDA İSTİSNA (TAM İSTİSNA) ARAÇLARA İLİŞKİN İSTİSNA Faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere bu amaçla yapılan deniz, hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçlarının teslimleri, bu araçların imal ve inşaası ile ilgili olarak yapılan teslim ve hizmetler ile bunların tadili, onarım ve bakımı şeklinde ortaya çıkan hizmetler ve (6111 s.k. İle eklenen ibare) faaliyetleri deniz taşıma araçları yüzer tesis ve araçlarının imal ve inşası olanlara bu araçların imal ve inşası ile ilgili olarak yapılacak teslim ve hizmetler KDV’den istisnadır.

155 ARAÇLARA İLİŞKİN İSTİSNADA ARAÇLARIN SİPARİŞ ÜZERİNE İMAL VE İNŞASI
ARAÇLARI SİPARİŞ ÜZERİNE FİİLEN İMAL VE İNŞA EDENLER Söz konusu araçları aldıkları sipariş üzerine fiilen imal ve inşa edenlerin bu işle ilgili mal ve hizmet alımlarında istisna uygulanacaktır. Bu durumda, siparişi alarak imal ve inşa işini fiilen yapan mükellefe verilecek istisna belgesinde sipariş üzerine yapılan araç imal ve inşası ile ilgili mal ve hizmet alımlarında geçerli olduğu belirtilecektir. Sipariş üzerine iş yapanlar, bu işte kullanacakları mal ve hizmetleri istisna belgesine dayanarak KDV uygulanmaksızın istisna kapsamında temin edebileceklerdir. ARAÇLARI SİPARİŞ VEREREK İMAL VE İNŞA EDENLER Sipariş verene sadece aracı filen imal ve inşa edenin kendisine yaptığı hizmet için geçerli olmak üzere bir istisna belgesi verilecektir. Bu belge siparişi verenin aracın imal ve inşası ile ilgili diğer mal ve hizmet alımlarında kullanılmayacaktır. Siparişi verenin, aracın imal ve inşasında kullanılacak mal ve hizmetleri kısmen veya tamamen kendisinin temin etmesi halinde, bu mal ve hizmetlerin alımlarında genel esaslara göre KDV uygulanacaktır.

156 Yurt içinde yerleşik finansal kiralama şirketlerince kiraya verilmek üzere uçak satın alınması işlemi KDVK m.13/a kapsamında KDV’den istisnadır. İthalat istisnasında görüleceği üzere; yurtiçi teslimleri vergiden istisna edilen mal ve hizmetlerin ithali de KDV’den istisna olduğundan, finansal kiralama şirketlerince kiraya verilmek üzere uçak ithal edilmesi KDVK m.16/1-a gereğince istisnadır. KDVK m.13/a kapsamında teslimleri vergiden istisna olan araçların; faaliyetleri kısmen veya tamamen bu araçların kiralanması veya çeşitli şekilde işletilmesi olan mükelleflere kiralanmasında KDV oranı %1, bunun dışında kalan mükelleflere yapılan kiralamalarda KDV oranı % 18’dir.

157 ARAÇLAR, KIYMETLİ MADEN VE PETROL ARAMALARI İLE ULUSAL GÜVENLİK HARCAMALARI VE YATIRIMLARDA İSTİSNA (TAM İSTİSNA) Deniz Ve Hava Taşıma Araçları İçin Liman Ve Hava Meydanlarında Verilen Hizmetler Yeniden Tam İstisnalar Kapsamına Dahil Edilmiştir. Bu şekilde, deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler için yüklenilip indirim konusu yapılan ancak indirim mekanizması yoluyla giderilemeyen KDV’nin iadesi tekrar mümkün hale gelmiş olmaktadır.

158 ARAÇLAR, KIYMETLİ MADEN VE PETROL ARAMALARI İLE ULUSAL GÜVENLİK HARCAMALARI VE YATIRIMLARDA İSTİSNA (TAM İSTİSNA) Altın, gümüş ve platin ile ilgili arama, işletme, zenginleştirme ve rafinaj faaliyetleri ile 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümlerine göre yapılan petrol arama faaliyetlerine ilişkin olmak üzere, bu faaliyetleri yürütenlere yapılan teslim ve hizmetler ile aynı kanun hükümlerine göre boru hattıyla taşımacılık yapanlara bu bu hatların inşaat ve modernizasyonuna ilişkin yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisnadır. 5228 S.K. İle yapılan değişiklikle istisna, altın, gümüş ve platin ile ilgili arama, işletme, zenginleştirme ve rafinaj faaliyetlerine yönelik teslim ve hizmetleri de kapsayacak hale getirilerek, ülke ekonomisi bakımından büyük önem taşıyan bu faaliyetlerin katma değer vergisinden istisna edilmek suretiyle vergiden arındırılması sağlanmıştır. Bu faaliyetlere ilişkin olmak üzere bu faaliyetleri yürütenlere yapılan teslim ve hizmetlerle ilgili yüklenilen , ancak indirim mekanizması yoluyla giderilemeyen KDV’si iadeye konu edilecektir.

159 ARAÇLAR, KIYMETLİ MADEN VE PETROL ARAMALARI İLE ULUSAL GÜVENLİK HARCAMALARI VE YATIRIMLARDA İSTİSNA (TAM İSTİSNA) Yatırım Teşvik Belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makina ve teçhizat teslimleri KDV’den istisnadır. Ancak yatırımın teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar.

160 YATIRIM TEŞVİK BELGESİ SAHİBİ MÜKELLEFLERLERİN FİNANSAL KİRLAMA YOLUYLA MAKİNE VE TEÇHİZAT TEMİNİ
Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında karar gereği, finansal kiralama şirketleri aracılığıyla gerçekleştirilecek yatırımlarda finansal kiralama şirketi adına teşvik belgesi düzenlenmez. Adına teşvik belgesi düzenlenen yatırımcı vergi dairesinden konu ile ilgili yazı alır. Finansal kiralama şirketleri aracılığıyla gerçekleşecek yatırımlar için, finansal kiralama şirketlerinin teşvik belgesi sahibi firmalara kiralanmak üzere teslim alacakları makine ve teçhizat için, bu yazı ile KDVK m.13/d kapsamında istisna uygulanır.

161 ARAÇLAR, KIYMETLİ MADEN VE PETROL ARAMALARI İLE ULUSAL GÜVENLİK HARCAMALARI VE YATIRIMLARDA İSTİSNA (TAM İSTİSNA) Limanlar Ve Hava Meydanlarının İnşası, Yenilenmesi Ve Genişletilmesi İşlerini Fiilen Kendisi Yapan Veya Yaptıran Mükelleflere Bu İşlere İlişkin Olarak Yapılan Mal Teslimleri Ve İnşaat Taahhüt İşleri Kdv’den İstisna Edilmiştir. tarihinden itibaren geçerli olmak üzere maddeye eklenen e bendi ile, limanlar ve hava meydanlarının inşası, yenilenmesi ve genişletilmesi işlerini fiilen kendisi yapan veya yaptıran mükelleflere bu işlere ilişkin olarak yapılan mal teslimleri ve inşaat taahhüt işleri katma değer vergisinden istisna edilerek katma değer vergisi yönünden tam istisna kapsamına alınmıştır.

162 ARAÇLAR, KIYMETLİ MADEN VE PETROL ARAMALARI İLE ULUSAL GÜVENLİK HARCAMALARI VE YATIRIMLARDA İSTİSNA (TAM İSTİSNA) İç Ve Dış Güvenlik Kuruluşlarına Milli Savunma Ve İç Güvenlik İhtiyacı İçin Yapılacak Silah, Makine, Cihaz , Sistem Ve Benzeri Alımlarına İlişkin Teslim Ve Hizmetler İle Bu İşlemleri Yapacak Olanlara İşlemle İlgili Olarak İfa Edilecek Teslim Ve Hizmetler Kdv’den İstisna Edilmiştir Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğüne milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları için uçak, helikopter, gemi, denizaltı, tank, panzer, zırhlı personel taşıyıcı, roket, füze ve benzeri araçlar, silah, mühimmat, silah malzeme, teçhizat ve sistemleri ile bunların araştırma-geliştirme, yazılım, üretim, montaj, yedek parça, bakım-onarım ve modernizasyonuna ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler ve bu teslim ve hizmetleri gerçekleştirenlere bu kapsamda yapılacak olan, miktarı ve nitelikleri yukarıda sayılan kuruluşlarca onaylanan teslim ve hizmetler KDV’den istisnadır.

163 ARAÇLAR, KIYMETLİ MADEN VE PETROL ARAMALARI İLE ULUSAL GÜVENLİK HARCAMALARI VE YATIRIMLARDA İSTİSNA (TAM İSTİSNA) 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan malların Başbakanlık Merkez Teşkilatına teslimi KDV’den istisna dır.Buna göre, ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan otobüs, minibüs, midibüs, binek otomobili vb. araçların Başbakanlık Merkez Teşkilatına teslimi KDV’den istisna bulunmaktadır. İstisnadan sadece Babakanlık Merkez Teşkilatı yararlanacak olup, taşra teşkilatının veya merkez teşkilatı ile bir ilgisi bulunmayan bağlı diğer kurum ve kuruluşların istisnadan yararlanması mümkün değildir. 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununa göre düzenlenen ürün senetlerinin ürün ihtisas borsaları ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan ürün senedi alım-satımı konusunda izin alan ticaret borsaları aracılığıyla ilk teslimi KDV’den istisna edilmiştir.

164 TAŞIMACILIK İSTİSNASI (TAM İSTİSNA)
Transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık işlerinde, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek taşıma işleri vergiden müstesnadır. Bu istisna, ikametgâhı, kanunî merkezi ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan mükelleflere, ilgili ülkeler itibariyle karşılıklı olmak şartıyla tanınır. Bakanlar Kurulu bu yetkisini en geniş şekilde kullanarak 84/8889 sayılı kararname ile; - Yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye’de sona eren, - Türkiye’de başlayıp yabancı bir ülkede sona eren, - Yabancı bir ülkede başlayıp, Türkiye’den geçip, yine bir yabancı ülkede sona eren yük ve yolcu taşıma işlerinin tamamını KDV ‘den müstesna tutmuştur.

165 DİPLOMATİK İSTİSNA (TAM İSTİSNA)
Karşılıklı olmak kaydıyla, yabancı devletlerin Türkiye'deki diplomatik temsilciliklerine, konsolosluklarına ve bunların diplomatik haklara sahip mensuplarına yapılan teslim ve hizmetler ve Uluslararası anlaşmalar gereğince vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlara ve bunların mensuplarına yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisnadır. Diplomatik istisnadan yararlanacak olan teslim ve hizmetler Dışişleri Bakanlığınca belirlenecektir. İadenin uygulama biçimi ile ilgili olarak 113 seri numaralı tebliği okuyunuz!

166 İTHALAT İSTİSNASI (KISMİ İSTİSNA)
Bu Kanuna göre teslimleri vergiden istisna edilen mal ve hizmetlerin ithali 4458 sayılı Gümrük Kanununun 167 nci maddesi [(5) numaralı fıkrasının (a) bendi ile (7) numaralı fıkrası hariç], geçici ithalat ve hariçte işleme rejimleri ile geri gelen eşyaya ilişkin hükümleri kapsamında gümrük vergisinden muaf veya müstesna olan eşyanın ithali, (Bu Kanunun 11 inci maddesinde düzenlenen ihracat istisnasından yararlanarak ihraç olunan ancak, Gümrük Kanununun 168, 169 ve 170 inci maddelerinde belirtildiği şekilde geri gelen eşyanın ithalat istisnasından faydalanabilmesi için, bu eşyayla ilgili olarak ihracat istisnasından faydalanılan miktarın gümrük idarelerine ödenmesi veya bu miktar kadar teminat gösterilmesi şarttır.) Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı mallar, KDV ‘den istisnadır. Gümrük Kanununa göre geri gelen eşyanın dışarıda bir işleme tabi tutulması veya asli kısmına bir ilave yapılması halinde eşyanın kazandığı değer farkı istisnaya dahil değildir

167 GÜMRÜKSÜZ SATIŞ MAĞZALARININ TESLİMLERİ
KDV Kanununun 1/2 nci maddesine göre, her türlü mal ve hizmet ithalatı KDV'ye tabi tutulmuştur. KDV Kanununun ithalat istisnasını düzenleyen 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının; (b) bendi ile, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 167 nci maddesi [(5) numaralı fıkrasının (a) alt bendi ile (7) numaralı fıkrası hariç] kapsamında gümrük vergisinden muaf veya müstesna malların ithali, (c) bendi ile, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların teslimi, KDV'den müstesnadır. Gümrük mevzuatı uyarınca gümrük antreposu sayılan gümrüksüz satış mağazalarının gerçekleştirdikleri mal teslimleri KDV Kanununun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca KDV'den müstesnadır.

168 DÖRT ANA BAŞLIK ALTINDA TOPLAMAK MÜMKÜNDÜR
SOSYAL VE ASKERİ AMAÇLI İSTİSNALAR İLE DİĞER İSTİSNALAR (KISMİ İSTİSNA) DÖRT ANA BAŞLIK ALTINDA TOPLAMAK MÜMKÜNDÜR 1.Kültür ve eğitim amacı taşıyan istisnalar 2. Sosyal amaç taşıyan istisnalar 3. Askeri amaç taşıyan istisnalar 4. Diğer istisnalar

169 KÜLTÜR VE EĞİTİM AMACI TAŞIYAN İSTİSNALAR (M. 17/1)
Genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasî partiler ve sendikalar, kanunla kurulan veya tüzelkişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların: 1. İlim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri 2. Tiyatro, konser salonu, kütüphane, sergi, okuma ve konferans salonları ile spor tesisleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetleri, KDV’den istisnadır.

170 SOSYAL AMAÇ TAŞIYAN İSTİSNALAR (M. 17/2)
Kültür ve Eğitim Amacı taşıyan istisnalarda bahsi geçen kurum ve kuruluşların hastane, nekahathane, klinik, dispanser, prevantoryum, sanatoryum, kan bankası ve organ nakline mahsus bankalar, anıtlar, botanik ve zooloji bahçeleri, parklar ile veteriner, bakteriyoloji, seroloji ve distofajin laboratuvarları gibi kuruluşlar, öğrenci veya yetiştirme yurtları, yaşlı ve sakat bakım ve huzurevleri, parasız fukara aşevleri, düşkünevleri ve yetimhaneleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetleri KDv’den istisnadır. Ayrıca; Özel okullarca bedelsiz verilen eğitim, öğretim hizmetlerinde ilgili dönemdeki kapasitelerinin % 10’nu, öğrenci yurtları tarafından bedelsiz verilen yurt hizmetlerinde ilgili dönemdeki kapasitelerinin % 10’nu, üniversite ve yüksekokullarda ise % 50’sini geçememek üzere verilen bedelsiz eğitim ve öğretim hizmetleri, Kanunların gösterdiği gerek üzerine bedelsiz olarak yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları, Birinci fıkrada belirtilen kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan mal teslim ve hizmet ifaları ile fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda,temizlik, giyecek ve yakacak malzemelerinin teslimi, KDV’DEN İSTİSNADIR.

171 SOSYAL AMAÇ TAŞIYAN İSTİSNALAR (M. 17/2)
Yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilcilik ve konsoloslukları ile yabancı hayır ve yardım kurumlarının, kültür ve eğitim amacı taşıyan istisnalarda bahsi geçen kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapacakları teslim ve hizmetlere ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisnadır. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelerine münhasır olmak üzere, bu projelendirmelerden yararlananlara verilen mimarlık hizmetleri ile projelerin uygulaması kapsamında yapılacak teslimleri KDV’den istisnadır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının, kanunlarla kendilerine verilen görev gereği ve kuruluş amaçlarına uygun ruhsat, izin, onay ve benzeri hizmetleri ile bu hizmetlerle ilgili olarak kullanılacak basılı kâğıtların bu kuruluşlar tarafından teslimi (motorlu taşıtlar tescil plaka teslimleri hariç) KDV’den istisnadır.

172 ASKERİ AMAÇ TAŞIYAN İSTİSNALAR (M.17/3)
Askeri fabrika, tersane ve atölyelerin kuruluş amaçlarına uygun olarak yaptıkları teslim ve hizmetler KDV’den istisnadır.

173 17’İNCİ MADDE KAPSAMINDAKİ DİĞER İSTİSNALAR
Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf ile basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetler Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler ile aynı Kanunun 66'ncı maddesine göre vergiden muaf olan serbest meslek erbabı tarafından yapılan teslim ve hizmetler Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri ( Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.) İktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri Banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler ve sigorta aracılarının sigorta şirketlerine yaptığı sigorta muamelelerine ilişkin işlemleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin (24) numaralı bendinde belirtilen kurumların kredi teminatı sağlama işlemleri, KDV’den istisnadır.

174 17’İNCİ MADDE KAPSAMINDAKİ DİĞER İSTİSNALAR
Darphane ve Damga Matbaası tarafından yapılan teslim ve hizmetler ile Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğünce düzenlenen piyango, sayısal loto, hemen kazan ve benzeri oyunların tertiplenmesi veya oynanması Külçe altın, külçe gümüş, kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia) döviz, para, damga pulu, değerli kâğıtlar, hisse senedi, tahvil ile kira sertifikaları (6111 s.k), Türkiye’de kurlulu borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları (6322 S.k) metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının teslimi, Ziraî amaçlı su teslimleri ile köy tüzel kişiliklerince köyde ikamet edenlere yapılan ticarî amaçlı olmayan perakende içme suyu teslimleri, kamu kuruluşları, tarımsal kooperatifler ve çiftçi birliklerince yapılan arazi ıslahına ait hizmetler Serbest bölgelerde verilen hizmetler KDV İstisnadır.

175 17’İNCİ MADDE KAPSAMINDAKİ DİĞER İSTİSNALAR
Boru hattı ile yapılan yabancı ham petrol, gaz ve bunların ürünlerinin taşınması hizmetleri Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimleri ( tarihinden itibaren konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri istisna olmaktan çıktı) KDV’den istisnadır.

176 17’İNCİ MADDE KAPSAMINDAKİ DİĞER İSTİSNALAR
tarihli ve 4743 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan varlık yönetim şirketlerinin bankalar, özel finans kurumları ve diğer mali kurumlardan devraldığı alacakların tahsili amacıyla bu alacakların teminatını oluşturan mal ve hakların (müzayede mahallinde satışı dahil) teslimi ile aynı Kanuna göre finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşmaları hükümleri kapsamında yeniden yapılandırılan borçların ödenmemesi nedeniyle bu borçların teminatını oluşturan mal ve hakların (müzayede mahallinde satışı dahil) teslimi, (5228 Sayılı Kanunla Değişik) Bankalar Kanunu uyarınca; mal ve hakların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna teslimi ile bunların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından (müzayede mahallinde satışı dahil) teslimi, bu Fonun devraldığı alacakların tahsili amacıyla, bunların teminatını oluşturan mal ve hakların (müzayede mahallinde satışı dahil) teslimi ve temettü hariç ortaklık haklarıyla yönetim ve denetimleri devralınan şirketlerin aktiflerinin Fon alacaklarının tahsili amacıyla (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) teslimi Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğüne verilen haber hizmetleri. Gümrük antrepoları ve geçici depolama yerleri ile gümrük hizmetlerinin verildiği gümrüklü sahalarda; ithalat ve ihracat işlemlerine konu mallar ile transit rejim kapsamında işlem gören mallar için için verilen ardiye, depolama ve terminal hizmetleri ile vergisiz satış yapılan işyerlerinin ve bu işyerlerine ait depo ve ardiye gibi bağımsız birimlerin kiralanması KDV’den istisnadır.

177 17’İNCİ MADDE KAPSAMINDAKİ DİĞER İSTİSNALAR
Hazinece yapılan taşınmaz mal teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri ile TOKİ tarafından yapılan arsa ve arazi teslimleri Özürlülerin eğitimleri, meslekleri,günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç,gereç ve özel bilgisayar programları SPK gereğince konut finansmanı amacıyla teminat gösterilen veya ipotek konulan konutun, konut finansman kuruluşları, TOKİ, ipotek finansman kuruluşları yada üçüncü kişilere teslimi ile bu şekilde alınan konutun, konut finansman kuruluşları, TOKİ ve ipotek finansman kuruluşları tarafından teslimi

178 17’İNCİ MADDE KAPSAMINDAKİ DİĞER İSTİSNALAR
5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin, 1 inci maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin (d) alt bendi ile 13 üncü maddenin birinci fıkrasının (ğ) bendinde belirtilen işlemler hariç olmak üzere, ürün ihtisas borsaları ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığından ürün senedi alım-satımı konusunda izin alan ticaret borsaları aracılığıyla teslimleri (Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından 30 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanmaz.). Menkul, gayrimenkul ve maddi olmayan varlıkların, varlık kiralama şirketlerine devri ile bu varlıkların varlık kiralama şirketlerince kiralanması ve devralınan kuruma devri. (6111 s.k.) 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu uyarınca oluşturulan Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından münhasıran uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin olarak verilen hizmetler. (6327 s.k.)

179 17’İNCİ MADDE KAPSAMINDAKİ DİĞER İSTİSNALAR
İŞTİRAK HİSSESİ VE GAYRİMENKUL SATIŞ İSTİSNASI Kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimleri, bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapanların, bu amaçla ellerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır. Bu şekilde teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen Katma Değer Vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin Gelir veya Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır. Gelir Vergisi Mükellefleri ?

180 KİRALAMA İŞLEMLERİ- (60 NOLU SİRKÜLER)
KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin; 1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV'nin konusuna girdiği hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 17/4-d maddesinde ise iktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV'den müstesnadır. Buna göre, iktisadi işletmelerin her türlü kiralama işlemleri KDV Kanununun 1/1 inci maddesine göre KDV'ye tabidir. Gelir vergisi açısından gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlansa dahi bir işletme veya müessesenin belirli bir bedel ve süre dahilinde başkasının kullanımına bırakılması şeklindeki işletme hakkının kiralanması işlemleri Kanunun 1/3-f maddesine göre KDV'ye tabi tutulacaktır.

181 KİRALAMA İŞLEMLERİ- ÖRNEKLER (60 NOLU SİRKÜLER)
Belediye ait arsanın kiraya verilmesi KDV Kanununun 17/4-d maddesine göre KDV'den müstesnadır. Ancak arsanın, bu kurumların iktisadi işletmesine dahil olması veya bu kiralama işlemi nedeniyle bir iktisadi işletme oluşması halinde, söz konusu kiralama işlemi Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV'ye tabi olacaktır. Devlet üniversitesi tarafından bir yerin çay bahçesi olarak işletilmek üzere kiraya verilmesi durumunda işletme hakkının kiralanması söz konusu olacağından, çay bahçesinin, kiraya veren kurumun bir iktisadi işletmesine dahil olup olmadığına bakılmaksızın, bu kiralama işlemi Kanunun 1/3-f maddesi gereğince KDV'ye tabi tutulacaktır. Belediyenin iktisadi işletmesine dahil olmayan gayrimenkulü, bankalara ATM cihazı konulmak ya da banka şubesi olarak kullanılmak üzere kiraya vermesi Kanunun 17/4-d maddesine göre KDV'den müstesnadır. Ancak, söz konusu gayrimenkul belediye veya üniversitenin iktisadi işletmesine dahil ise bu kiralama işlemi Kanunun 1 inci maddesine göre KDV'ye tabi olacaktır. Şehiriçi özel toplu taşıma hattının kiralanması, işletme hakkının kiralanması niteliğinde olduğundan Kanunun 1/3-f maddesi kapsamında KDV'ye tabidir.

182 DİĞER İSTİSNALAR-GEÇ.M. 20
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununa göre teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin kazançlarının gelir veya kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içinde münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden müstesnadır.

183 DİĞER İSTİSNALAR - GEÇ. M
DİĞER İSTİSNALAR - GEÇ.M MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA BEDELSİZ TESLİM EDİLECEK BİLGİSAYARLARDA KATMA DEĞER VERGİSİ İSTİSNASI İSTİSNANIN KAPSAMI Milli Eğitim Bakanlığı’na bedelsiz olarak yapılacak bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılım teslim ve hizmetleri Katma Değer Vergisi’nden istisnadır. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’na bedelsiz olarak bilgisayar ve donanımı ile bunlara ilişkin yazılım teslim ve hizmetinde bulunacak olanlara yapılacak teslimlerin de KDV’den istisna edilmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, Milli Eğitim Bakanlığına yapılacak olan bu teslim ve hizmetlerin bedelsiz olmasıdır. Milli Eğitim Bakanlığı’na belli bir bedel mukabili bilgisayar ve donanımı veya bunlara ilişkin yazılım teslim ve ifasında bulunulmuş ise, bu teslim ve hizmeti gerçekleştirenler ve anılan teslim ve hizmeti gerçekleştirecek olanlara yapılacak olan teslim ve hizmet ifaları için KDV istisnasından yararlanılması mümkün değildir. Geçici 23’üncü maddenin geçerlik süresi tarihi idi. Bu süre 6111 s.k. İle ’e uzatılmıştır. Bu tarihten sonra madde kapsamında yapılacak olan teslim ve hizmet ifaları için KDV istisnası söz konusu olmayacaktır.

184 DİĞER İSTİSNALAR - GEÇ. M
DİĞER İSTİSNALAR - GEÇ.M MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA BEDELSİZ TESLİM EDİLECEK BİLGİSAYARLARDA KATMA DEĞER VERGİSİ İSTİSNASI KDVK’nun geçici 23’üncü madde kapsamında istisna uygulanabilmesi için, Milli Eğitim Bakanlığına istisna kapsamında teslim ve hizmet ifasında bulunacak olanların KDV mükellefi olup olmadığının bir önemi olmaksızın “istisna belgesine” sahip olmaları gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanlığına bedelsiz teslim ve/veya ifa edecekleri bilgisayarlar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımları katma değer vergisi ödemeksizin temin etmek isteyen mükellefler adlarına düzenlenmiş olan istisna belgesi ve ekini satıcılara ibraz ederek istisna kapsamında işlem yapılmasını talep edeceklerdir. Bu şekilde talepte bulunulmaması durumunda ise Milli Eğitim Bakanlığına bedelsiz bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımların teslim ve/veya ifasında bulunacaklara yapılacak satışlarda istisna kapsamında işlem yapılmayacaktır.

185 DİĞER İSTİSNALAR - GEÇ. M
DİĞER İSTİSNALAR - GEÇ.M MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA BEDELSİZ TESLİM EDİLECEK BİLGİSAYARLARDA KATMA DEĞER VERGİSİ İSTİSNASI İl veya İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesindeki koordinatörlükler tarafından adlarına bedelsiz bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımların teslim ve/veya ifası hususunda istisna belgesi düzenlenen katma değer vergisi mükellefi olmayan kişi veya kuruluşlar, bedelsiz teslim ve/veya ifa edecekleri bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımları piyasadan katma değer vergisi ödemeksizin temin edeceklerdir. Buna göre bedelsiz bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımları Milli Eğitim Bakanlığına bedelsiz teslim ve/veya ifa edecek istisna belgesine sahip katma değer vergisi mükellefi olmayan kişi veya kuruluşlar, satıcılara istisna belgelerini ibraz ederek, kendilerine yapılacak teslim ve/veya ifalarda katma değer vergisi uygulanmamasını talep edeceklerdir.

186 DİĞER İSTİSNALAR - GEÇ. M
DİĞER İSTİSNALAR - GEÇ.M MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA BEDELSİZ TESLİM EDİLECEK BİLGİSAYARLARDA KATMA DEĞER VERGİSİ İSTİSNASI Milli Eğitim Bakanlığının “Eğitime % 100 Destek Projesi” kapsamında bilgisayar ve donanımları ile bunlara ilişkin yazılımların alım şartı ile yapılan nakdi bağışların Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanımında da İl veya İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri nezdinde görevlendirilen koordinatörlüklerin bağış sahibi adına istisna belgesi düzenlemek suretiyle yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda işlem yapabilmeleri mümkündür İstisna kapsamında yapılan teslim ve hizmet ifaları için yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilecektir. Ancak indirimle giderilemeyen vergiler iade edilmeyecektir

187 DİĞER İSTİSNALAR Geçici m.26
Birleşmiş Milletler (BM) ile Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı (NATO) temsilcilikleri ve bu Teşkilatlara bağlı(*) program, fon ve özel ihtisas kuruluşları ile İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatına (OECD) resmi kullanımları için yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları, bunların sosyal ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları mal teslimi ve hizmet ifaları,  bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifaları ile ilgili mal ve hizmetlerin bunlara teslim ve ifası; finansmanlarının bu kuruluşlar tarafından karşılanması şartıyla ilgili kurum, temsilcilik, program, fon ve özel ihtisas kuruluşlarının Türkiye'deki faaliyetlerinin devamı veya ilgili kurumlara ilişkin uluslararası anlaşmaların yürürlükte bulunduğu süre içerisinde katma değer vergisinden müstesnadır. (6322 sayılı kanunun 23. maddesiyle eklenen fıkra; Yürürlük )Bu maddede düzenlenen istisnalar dolayısıyla yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergilerden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler ise 32 nci madde hükümleri uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine nakden veya mahsuben iade edilir. Bu istisnanın uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir. ( İstisna Uygulamasına ilişkin detaylar 120 Seri Numaralı KDV Tebliğinde yer almaktadır)

188 DİĞER İSTİSNALAR 6111 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesinde;
İSTANBUL SİSMİK RİSKİN AZALTILMASI VE ACİL DURUM HAZIRLIK PROJESİ (İSMEP) KAPSAMINDA, İSTANBUL İL ÖZEL İDARESİNE BAĞLI OLARAK FAALİYET GÖSTEREN İSTANBUL PROJE KOORDİNASYON BİRİMİNE YAPILACAK TESLİM VE HİZMETLER 6111 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesinde; (1) İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında, İstanbul İl Özel İdaresine bağlı olarak faaliyet gösteren İstanbul Proje Koordinasyon birimine yapılacak teslim ve hizmetler, finansmanı yabancı devletler, uluslararası kurum ve kuruluşlarca karşılanmak şartıyla 31/12/2020 tarihine kadar katma değer vergisinden müstesnadır. (2) İstisna kapsamındaki teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilir, indirim yoluyla giderilemeyen vergiler 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 32.maddesi hükmü uyarınca mükellefe iade edilir. (3) Maliye Bakanlığı, istisna kapsamına girecek teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisna ve iade uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir."

189 DİĞER İSTİSNALAR 6288 SAYILI KANUN İLE KDVK’NA EKLENEN GEÇİCİ 29. MADDE 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanuna göre yap-işlet-devret modeli çerçevesinde gerçekleştirilecek projeler ve 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 7 nci maddesine göre Yüksek Planlama Kurulu tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar verilen (6322 sayılı kanunun  24.maddesiyle değişen ibare; Yürürlük ) sağlık tesislerine ilişkin projeler ve 25/8/2011 tarihli ve 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 23 üncü maddesine göre Bakanlık tarafından kiralama karşılığı yaptırılmasına karar verilen eğitim öğretim tesislerine ilişkin projelerden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ihale veya görevlendirme ilanı yayımlanmış ancak teklif alınmamış olanlar ile 31/12/2023 tarihine kadar ihale veya görevlendirme ilanı yayımlanacak olanların; ihale edilmesi ile görevlendirilen veya projeyi üstlenenlere yatırım döneminde proje kapsamında yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları katma değer vergisinden müstesnadır.

190 DİĞER İSTİSNALAR 6288 SAYILI KANUN İLE KDVK’NA EKLENEN GEÇİCİ 29. MADDE (DEVAM) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce teklifleri alınmış ya da ihalesi veya görevlendirmesi yapılmış işlerde; görevli şirketin veya yüklenicinin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde talepte bulunması halinde bu maddenin yürürlük tarihinden sonra birinci fıkra kapsamındaki mal teslimleri ve hizmet ifaları da katma değer vergisinden müstesna tutulur. Şu kadar ki, bu istisnanın uygulanabilmesi için görevli şirketin veya yüklenicinin proje nedeniyle yatırım döneminde yükleneceği katma değer vergisi tutarının, indirim yoluyla telafi edilebileceği tarihe kadar, projenin ana kredi finansman koşullarına göre oluşacak finansman maliyeti tutarı veya buna isabet eden sürenin, ilgisine göre; işletme süresi öngörülen projelerde işletme süresinden, kira öngörülen projelerde kira tutarından veya kira süresinden indirileceği hususunun bu şirketler tarafından, içeriği idarece belirlenecek taahhütname ile taahhüt edilmesi ve bu taahhüdün idarece kabul edilmesi gerekir. İndirimler, ilgili projelere ait sözleşmelerde öngörülen esaslar dikkate alınarak yapılır. Bu kapsamda yapılan mal teslimleri ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler bu Kanunun 32 nci maddesi hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilir. Maliye Bakanlığı, istisna kapsamına girecek teslim ve hizmetleri tanımlamaya, istisna ve iadeye ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

191 GEÇİCİ M. 29 İLE İLGİLİ DÜZENLEME- 118 SERİ NUMARALI TEBLİĞ
İstisna; bu tebliğde belirtilen projeleri üstlenen ana yüklenicilere, doğrudan bu projelere yönelik olarak yapılacak teslim ve hizmetler ile ithalat işlemlerine uygulanır. Ancak, doğrudan proje ile ilgili olmayan mobilya, mefruşat ve benzeri demirbaşlar ile binek otomobili, insan taşımaya mahsus otobüs, minibüs ve benzeri araç alımları istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir. İstisna kapsamında değerlendirilmeyecek olan bu alımların yedek parça, yakıt, tadil, bakım ve onarım masrafları ile idari hizmet birimlerinin tadil, bakım, onarım, ısıtma, aydınlatma giderleri, her türlü büro malzemesi, kırtasiye, yiyecek, giyecek gibi alımlar ve temizlik hizmetlerinde de istisna uygulanmayacaktır. İstisnadan yararlanmak isteyen mükellefler, istisna kapsamında yapacakları mal ve hizmet alımlarında, bu yazının imza ve kaşe tatbik edilmiş bir suretini satıcıya vermek; ithalat işlemlerinde ise ilgili gümrük idaresine ibraz etmek suretiyle istisna kapsamında işlem yapılmasını talep ederler. Satıcılar yaptıkları teslim ve hizmet ifalarına ilişkin faturada KDV hesaplamazlar. İstisna tek safhada uygulanacak olup, projeyi üstlenen mükellefe mal teslimi ve hizmet ifasında bulunan mükelleflerin istisna kapsamında yaptıkları teslim ve hizmetlere yönelik alımlarında KDV istisnası uygulanması söz konusu değildir. İstisna kapsamında yapılan teslim ve hizmetlere ait yüklenilen KDV'nin indirim yoluyla telafi edilemeyen kısmı, 84 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin mal ihracından doğan KDV iadesindeki esaslar çerçevesinde mükelleflerin talebi doğrultusunda nakden veya mahsuben iade edilir. 120 numaralı tebliğ ile, madde kapsamında 6322 sayılı kanunla eklenen eğitim öğretim tesislerine ilişkin istisnanın uygulama biçimine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

192 DİĞER İSTİSNALAR 6322 SAYILI KANUN İLE KDVK’NA EKLENEN GEÇİCİ 30.MADDE BÜYÜK STRATEJİK YATIRIMLARDA İADE 31/12/2023 tarihine kadar uygulanmak üzere, yatırım teşvik belgeleri kapsamında asgari 500 milyon Türk Lirası tutarında sabit yatırım öngörülen stratejik yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve takvim yılı sonuna kadar indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisi, izleyen yıl talep edilmesi halinde belge sahibi mükellefe iade olunur. Teşvik belgesine konu yatırımın tamamlanmaması halinde, iade edilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanarak iade tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Bu vergiler ve cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılı başında başlar. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

193 DİĞER İSTİSNALAR 6327 SAYILI KANUN İLE KDVK’NA EKLENEN GEÇİCİ 31.MADDE 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun geçici 1. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketleri nezdinde 16/4/2012 tarihi itibarıyla mevcut bulunan emeklilik taahhüt planları kapsamındaki yurt içi ya da yurt dışındaki birikimler ve taahhütlere ilişkin tutarların (plan esaslarına göre aktarım tarihine kadar mutat yapılan ödemeler nedeniyle oluşanlar dahil) kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine aktarılması amacıyla taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallinde satışı dahil) devir ve teslimi 31/12/2015 tarihine kadar uygulanmak üzere katma değer vergisinden müstesnadır. Bu istisna, aktarılan tutarla orantılı olarak uygulanır. Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir

194 KONUT YAPI KOOPERATİFLERİNCE ÜYELERİNE KONUT TESLİMİ
5904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (b) bendi ile KDV Kanununun 17/4-k maddesinde yer alan "konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri" ibaresi madde metninden çıkarılmış; 5904 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle KDV Kanununa eklenen geçici 28. maddede de, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince, üyelerine yapılan konut teslimleri katma değer vergisinden müstesnadır." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, 5904 sayılı Kanunun yayımlandığı 3/7/2009 tarihinden itibaren bina inşaat ruhsatını almış olan konut yapı kooperatifleri tarafından, üyelerine yapılacak konut teslimleri, söz konusu konutlar için belirlenen oranlarda KDV'ye tabi tutulacaktır. Dolayısıyla, 3/7/2009 tarihinden itibaren bina inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatifleri adına, bina inşaat ruhsatının alındığı tarihten itibaren KDV mükellefiyeti tesis edilecek, vergiye tabi işlemleri bulunmasa dahi sözü edilen konut yapı kooperatifleri tarafından takvim yılının üçer aylık dönemleri itibariyle KDV beyannamesi verilecektir. Öte yandan, 3/7/2009 tarihinden önce veya sonra kurulan konut yapı kooperatifleri adına bina inşaat ruhsatı alınmadığı müddetçe KDV mükellefiyeti tesis edilmesine gerek bulunmamaktadır.  3/7/2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince üyelerine yapılan konut teslimlerinde ise istisna uygulaması devam edecek olup, bu kooperatifler bakımından daha önce yayımlanan KDV genel tebliğlerinde yer alan açıklamalar geçerli olacaktır.

195 KONUT YAPI KOOPERATİFLERİNE YAPILAN İNŞAAT TAAHHÜT İŞLERİNDE İSTİSNA
KDV Kanununun geçici 15 inci maddesi ile 29/7/1998 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak; konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri ile sadece 150 metre kareyi aşmayan konutlara münhasır olmak üzere kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kuruluşları ve belediyelere yapılan inşaat taahhüt işleri KDV'den istisna edilmiştir. 29/7/1998 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak "konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri" ise  30/12/2007 tarih ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli (I) sayılı listenin 12 nci sırası uyarınca % 1 oranında KDV'ye tabidir.

196 …56 nolu sirküler Yapı ruhsatının "yapı sahibi" bölümünde adı yer alan konut yapı kooperatiflerine verilecek inşaat taahhüt işleri, bu bölümde başkaca bir gerçek ya da tüzel kişinin adına yer verilmemiş olmak istisna veya indirimli oran uygulamasından yararlanacaktır.  Yapı ruhsatının "yapı sahibi" bölümünde adı bulunmamasına rağmen "yapı müteahhidi" bölümünde adı yer alan bir konut yapı kooperatifine yapılan inşaat taahhüt işlerinde ise "işin konut yapı kooperatifine yapılması"na yönelik şart gerçekleşmediğinden istisna ya da indirimli oran uygulanmayacaktır. Öte yandan, kat karşılığı inşaat işlerinde iki ayrı teslim (birincisi arsa sahibinin müteahhide arsa teslimi, ikincisi müteahhidin arsa sahibine konut teslimi) söz konusudur. Dolayısıyla, bu kapsamdaki işlemler teslim mahiyetinde olduğundan kat karşılığı inşaat işlerinde konut yapı kooperatiflerine ifa edilen bir inşaat taahhüt işinden söz edilemez. Örneğin, yapı ruhsatında adı "yapı sahibi" bölümünde yer alan bir konut yapı kooperatifinin, adı "yapı müteahhidi" bölümünde yer alan bir konut yapı kooperatifi ile kat karşılığı anlaşması durumunda yapı sahibi kooperatife konut teslimi söz konusu olduğundan istisna   ya da indirimli oran uygulamasından söz edilemeyecektir. Bina inşaat ruhsatının "yapı müteahhidi" bölümünde adı yer alan konut yapı kooperatifine bu kapsamda ifa edilen inşaat taahhüt işleri ise, işin sahibi söz konusu konut yapı kooperatifi olmadığından ve dolayısıyla  "işin konut yapı kooperatifine yapılması"na yönelik şart gerçekleşmediğinden genel hükümler çerçevesinde KDV'ye tabi olacaktır.

197 İSTİSNADAN VAZGEÇME Vergiden istisna edilen işlemleri yapanlar çeşitli nedenlerle bu istisnanın kendileri bakımından yararlı olmadığı kanısına ulaşabilirler. Gerçekten istisna müessesesi, bu verginin en önemli özelliği olan vergiden indirim olanağını ortadan kaldırdığı için, bazı iş kolları ve işletmelerde yarardan çok zarar veren bir durum yaratabilir. Özellikle büyük, pahalı yatırımları gerektiren ve girdileri dolayısıyla büyük ölçüde vergi ödemiş bulunan bir işletmenin işlemlerinin istisna edilmiş olması, bu yatırımlar ve girdiler dolayısıyla ödenmiş olan vergileri indirme olanağını ortadan kaldıracaktır. Bu vergilerin fiyat mekanizması yoluyla aynen bir sonraki safhaya aksettirildiği düşünülse dahi yine de zaman bakımından hasıl olacak gecikme nedeni ile indirimden faydalanma daha cazip hale gelebilecektir. Özellikle ziraatte yeni teknolojiden faydalanan, gübre ve makine gibi paralı girdileri olan işletmeler bakımından vergiden istisna kılınmak bir ölçüde cezalandırma mahiyetinde olacak; dolayısıyla modern teknoloji kösteklenecektir. (KDVK’nun 18. MADDESİNİN GEREKÇESİ)

198 İSTİSNADAN VAZGEÇME KDVK’nun 18’inci maddesine göre; Vergiden istisna edilmiş işlemleri yapanlar, ilgili vergi dairesine yazılı başvuruda bulunarak, belirtecekleri işlem türleri için vergiye tâbi tutulmalarını talep edebilirler. Bu talebin dilekçede belirtilen ve dilekçe tarihinden sonra ifa edilen işlemlerin tamamını kapsaması şarttır. Ancak, mükellefiyetin devam etmekte olan işlemlere şümulü yoktur. Kamu menfaatine yararlı dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların kuruluş amaçlarına uygun olarak işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri teslim ve hizmetlere ilişkin istisnalar hariç olmak üzere, 17 nci maddenin (1) ve (2) numaralı fıkralarıyla (3) numaralı fıkranın (a) ve (4) numaralı fıkranın (e) bentlerinde yazılı istisnalar hakkında istisnadan vazgeçmenin düzenlendiği ve yukarıda açıklanan 18/1 bendi uygulanmaz İstisnadan vazgeçeceklerin talepleri üzerine, vergi dairesince, vergi mükellefiyetleri talep tarihinden itibaren tesis olunur. Bu şekilde mükellef olanlar üç yıl geçmedikçe mükellefiyetten çıkamazlar. Mükellefler üç yıllık sürenin bitiminden önce mükellefiyetten çıkma talebinde bulunmadıkları takdirde mükellefiyet yeniden üç yıl süre ile uzatılmış sayılır.

199 İSTİSNADAN VAZGEÇME-İSTEĞE BAĞLI MÜKELLEFİYET TESİSİ
KDVK’nun 1’inci maddesi verginin konusunu teşkil eden işlemleri belirlerken rekabet eşitsizliğini gidermek amacıyla isteğe bağlı mükellefiyetler suretiyle vergilendirilecek teslim ve hizmetleri diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler bağlamında KDV’ne tabi tutmuştur.  Aynı kanunun 18’inci maddesi ise vergiden istisna edilmiş işlemleri yapanların, ilgili vergi dairesine yazılı başvuruda bulunarak, belirtecekleri işlem türleri için vergiye tâbi tutulmalarını talep edebileceklerini hükme bağlamıştır.  Vergi ödeme konusunda direnç gösteren veya kazancının belli bir bölümünü vergi adı altında devletle paylaşmak istemeyenler açısından yukarıda belirtilen hükümlerin anlamsızlığı ve gereksizliği ileri sürülebilir. Bir başka bakış açısıyla aynı işlemin vergi dışında gerçekleştirilebilmesi olanağına karşın, bunu tercih etmeyip vergisel bir çok ödevi (defter tutma, muhafaza ibraz, beyanname verme) yerine getirmeyi tercih etmenin akılcıl bir davranış olmayacağı düşünülebilir.  Ancak bu bakış açısının tersine, KDV’nin bünyesinde barındırdığı indirim mekanizmasının varlığı karşısında belirtilen kanun hükümlerini tercih etmek, çoğu zaman mükellef açısından bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır.

200 İSTİSNADAN VAZGEÇME-İSTEĞE BAĞLI MÜKELLEFİYET TESİSİ
TAM-KISMİ İSTİSNA KAVRAMLARI İNDİRİLEMEYEN KDV’NİN GİDER YAZILAMASI İsteğe bağlı mükellefiyeti tercih etmenin mükellef açısından anlamlı olabilmesi için, mükellefin yüklendiği KDV’yi indirebileceği vergiye tabi işlemler üzerinden hesapladığı KDV’nin olması gerekir. Eğer vergiye tabi işlemler üzerinden hesapladığı KDV’nin yetersizliği yüzünden yüklenilen vergiler tam olarak indirilemiyorsa, bir başka deyimle sonraki döneme devir KDV varsa ve bu devir KDV süreklilik arz ediyorsa, isteğe bağlı mükellefiyeti tercih etmemek tutarlı olabilir. Tabi bu durumda mükellefin gider yazmak suretiyle KDV’nin bir kısmından arındırma işlemi yapabilmesi için o döneme ilişkin kazancın yeterli olması gerekir ki daha az kurumlar vergisi ödeyebilsin. Bu bağlamda tercih noktasında olan mükellefin bir fayda-maliyet analizi yapması yerinde olacaktır. İstisnadan vazgeçen veya vazgeçmeyi düşünen mükelleflerce dikkat etmesi gereken husus, istisnanın “tam” mı yoksa “kısmi” istisna niteliğinde olup olmadığıdır. Eğer istisna tam istisna niteliğinde ise, mükellef indirim hakkına sahip olacağı ve indiremediği KDV’yi iade alabileceği için, her hal ve takdirde KDV’nin istisnadan vazgeçemeyerek gider yazılmasına göre daha avantajlı bir durumda olacaktır. Dolayısıyla istisnadan vazgeçme hükümleri yaptığı işlemler kısmi istisna tanımı içerisinde değerlendirilebilecek mükellefler açısından önem arz etmektedir.

201 İSTİSNANIN SINIRI Diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümleri bu vergi bakımından geçersizdir. Katma değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetler ancak bu Kanuna hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir. (6111 s.k. Geç m.16?) Uluslararası anlaşma hükümleri saklıdır.

202 KISMİ VERGİ İNDİRİMİ KDVK’na göre; indirim hakkı tanınan işlemlerle indirim hakkı tanınmayan işlemlerin bir arada yapılması halinde fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmı indirim konusu yapılır. İşlemlerin tamamı indirim hakkı tanınan işlemlerden oluşan ya da sadece indirim hakkı tanınmayan işlemlerden oluşan mükelleflerin indirim açısından pek problemi bulunmamaktadır. Çünkü, mükellefler ilk durumda yüklendikleri vergilerin tamamını indirebilmekte, ikinci durumda ise indirememektedir. İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemlerin bir arada yapılması halinde, yüklenilen KDV’nin sadece indirim hakkı tanınan faaliyetlere isabet eden kısmı indirilebilmekte, indirim hakkı tanınmayan işlemlere isabet eden tutarı ise indirilemeyip gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmektedir. 26 seri numaralı tebliğ’de yapılan açıklamalara göre, indirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemleri birlikte yapan yükümlülerin, satın aldıkları mal ve hizmetlere ilişkin yüklendikleri vergiyi indirmek için, toplam mal ve hizmet satışları içindeki indirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemlerin oranını bulmaları gerekmektedir. Yüklenilen vergilerin bu orana göre ayırıma tabi tutulup, indirilemeyecek kısmın gider veya maliyet hesaplarına intikal ettirilmesi zorunludur. İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemleri birlikte yapan yükümlülerin, müşterek genel giderler ile amortismanlar nedeniyle yüklendikleri vergilerden indirim konusu yapılmayıp, gider hesaplarına aktarılacak olanları da aynı esaslar dahilinde hesaplamaları gerekir

203 KISMİ VERGİ İNDİRİMİ TUTARININ HESAPLANMASI
TL satış yapan firmanın toplam satışlarının içerisinde TL kısmı indirim hakkı tanınan işlemlerden geriye kalan TL ise indirim hakkı tanınmayan işlemlerden oluşmaktadır. Mükellefin indirilecek KDV toplamı TL’dır Mükellefin indirim hakkı tanınan satışları toplam satışların içerisinde % 60 oranında bir paya sahip olduğundan, mükellefin indirilebilir KDV tutarı ( * 0,60=) TL olacaktır.

204 SINAV SORUSU Bir inşaat firması tarafından inşaa edilen net alanı 120 metre kare olan 20 konutun 10 adedi Maliye Bakanlığı’na bağışlanmıştır. Geri kalanı tamamen satılmıştır. Bu işlemlerin KDV karşısındaki durumunu açıklayınız.

205 KDVK m.17/2-b bu tür bedelsiz teslimleri KDV’den istisna kılmıştır.
KDVK m.30/a’ya göre vergiden istisna edilmiş işlemler için yüklenilen KDV indirim konusu yapılamaz. KDVK m.33/1’e göre KDVK’na göre; indirim hakkı tanınan işlemlerle indirim hakkı tanınmayan işlemlerin bir arada yapılması halinde fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmı indirim konusu yapılır. (Kısmi Vergi İndirimi) İstisna kapsamında yüklenilen vergiler gider veya maliyet olarak dikkate alınır.

206 KDV’DE İADE – KANUNİ DÜZENLEME
Bu kanunun 11, 13, 14, 15 ve 17/4-s maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen Katma Değer Vergisi, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak Katma Değer Vergisinden indirilir. Vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen Katma Değer Vergisi, Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunur (KDVK m.32)

207 İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDE KDV İADESİ UYGULMASI
KANUNİ DÜZENLEME “Bir vergilendirme döneminde indirilecek KDV toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan KDV toplamından fazla olduğu takdirde, Şu kadar ki, 28’inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan vergi, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir. Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edilir. Maliye Bakanlığı bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkilidir “ (M.29/2)

208 İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDE KDV İADESİ UYGULMASI
KDVK’nun 29’uncu maddesinde 5035 Sayılı Kanunla yapılan düzenleme sonrasında; 28’inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olan ve teslim ve hizmetin gerçekleştiği dönemde indirilemeyen ve Bakanlar Kurulunca belirlenen tutarı aşan tutarı vergi öncelikle; - Mükellefin vergi ve sosyal sigorta prim borçlarına - Genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına - Döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51’i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmelerden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsup edilir.

209 ESKİ HÜKÜM: Yıl içinde mahsuben iade edilemeyen ( mahsup edilecek vergisi veya borcu olmayan) vergi nakden iade edilir. YENİ HÜKÜM: Yıl içinde mahsup edilemeyen vergi izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edilir. (Değişiklik ne anlama geliyor?)

210 DEĞİŞİKLİĞİN ANLAMI: ESKİ DÜZENLEMEDEKİ TARTIŞMA
5838 sayılı kanunla yapılan tebliğ bazında yapılan düzenleme öncesi; indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmı, izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade edilebilecektir. İade talebi en erken izleyen yılın Ocak dönemine ait olup Şubat ayı içinde verilecek, en geç Kasım dönemine ait olup Aralık ayı içinde verilecek KDV beyannameleri ile yapılabilecektir. Bir başka anlatımla, mükellefler bir yıla ait indirimli orana tabi işlemlerinden doğan iade alacağını, ertesi yılın Kasım dönemine kadar talep edebilecektir. Düzenlemelere göre bu süreden sonra KDV iadesini talep imkanı yoktur. Danıştay’a intikal eden bir olayda; davacı 2000 yılına ilişkin indirimli orana tabi işlem nedeniyle indiremediği KDV iade talebinin, süresinden sonra olduğu gerekçesi ile reddi üzerine, KDVK’nun 29/2’inci maddesine istinaden çıkarılan 82 numaralı tebliğde indirimli orana tabi işlemler nedeniyle doğan KDV iadesi alacağının en geç Haziran 2001 tarihine kadar talep edilebileceğine ilişkin düzenlemenin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek yapılan işlemin bozulmasını istemiştir.

211 119 SERİ NUMARALI TEBLİĞ Maliye Bakanlığı’na verilen yetki çerçevesinde indirimli orana tabi işlemlerde uygulanacak usul ve esaslara ilişkin 119 Seri Numaralı KDVK GT yayımlanmıştır. Bu tebliğde ayrıca tereddüt duyulan bazı hususlar da açıklığa kavuşturulmuştur. Konu ile ilgili dağınık olarak bu tebliğin yayımından önce yayımlanan diğer tebliğlerdeki düzenlemeler yürürlükten kalkmış, uygulama tek tebliğde toplanmıştır.

212 İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDE KAPSAM
Vergi oranları indirilen teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarlarının, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sınırı aşan kısmı, belirtilen borçlara yılı içinde vergilendirme dönemleri itibariyle mahsuben, izleyen yıl içerisinde talep edilmesi kaydıyla nakden ya da söz konusu borçlara mahsuben iade edilebilecektir. İndirimli oran kapsamında yer almakla birlikte verginin konusuna girmeyen veya KDV den istisna edilen işlemler dolayısıyla yüklenilen vergiler bu Tebliğ kapsamında değerlendirilmeyecektir. Buna göre indirimli oran kapsamındaki işlemlerden; — KDV’nin konusuna girmeyenler KDV beyannamesine dâhil edilmeyecek, —Kısmi istisna kapsamına girenler dolayısıyla yüklenilen vergilerin indirim ve iadesi söz konusu olmadığından, yüklenilen bu vergiler işin mahiyetine göre gider, maliyet veya kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacak, —Tam istisna kapsamına girenler (ihraç kaydıyla teslimler hariç) dolayısıyla yüklenilen vergilerden indirim yoluyla telafi edilemeyenler ise, ilgili işleme ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde iade edilecektir.

213 YIL İÇİNDE MAHSUBEN TALEP EDİLECEK İADE TUTARININ HESAPLANMASI
İndirimli orana tabi işlemleri bulunan mükellefler, bu işlemleri nedeniyle yüklendikleri ve indirim yoluyla telafi edemedikleri için yılı içinde mahsuben iadesini talep edecekleri KDV tutarını aylar itibariyle ve kümülatif olarak hesaplayacaklardır Hesaplama aşağıdaki şekilde yapılacaktır: — Hesaplamaya her yılın Ocak ayı itibariyle başlanacaktır. Ay içindeki iade hakkı doğuran işlemin bünyesine giren vergiden, işlem dolayısıyla % 1 veya % 8 oranı uygulanarak hesaplanan KDV düşülecek ve ay içi itibariyle “iadeye esas KDV” tutarına ulaşılacaktır. Bu tutar Ocak ayı devreden vergisi ile karşılaştırılacaktır. Beyannamede sonraki döneme devreden vergi yer almıyorsa o dönem için dönem sonu iade hesabı “sıfır” kabul edilecektir. Sonraki döneme devreden vergi mevcutsa ve iadeye esas KDV tutarını (yüklenilen KDV - hesaplanan KDV farkı) aşıyorsa iadeye esas KDV tutarı, aşmıyorsa devreden vergi tutarı “İade Edilebilir KDV” olarak kabul edilecektir. Bu tutar ilk ay sonu itibariyle iade edilebilir KDV tutarıdır.4 — Ocak ayında indirimli orana tabi işlem yoksa, iade edilebilir KDV “sıfır” olarak dikkate alınacaktır. 

214 YIL İÇİNDE MAHSUBEN TALEP EDİLECEK İADE TUTARININ HESAPLANMASI
- Şubat ayında indirimli orana tabi işlemin bünyesine giren vergiden, işlem dolayısıyla hesaplanan vergi düşülerek Ocak ayında yapıldığı gibi ay içi iadeye esas KDV tutarına ulaşılacaktır. Bu tutar, Ocak sonu iade edilebilir KDV tutarı ile toplanacak ve toplam Şubat sonu devreden vergisi ile karşılaştırılacaktır. Karşılaştırma Ocak ayındaki gibi yapılarak, Şubat sonu “İade Edilebilir KDV” tutarına ulaşılacaktır. Bu tutar, iadeye hak kazanılan iki aylık kümülatif KDV tutarıdır. Şubat ayında indirimli orana tabi işlem yoksa Şubat içi iadeye esas KDV de olmayacağından devreden vergi ile karşılaştırma Ocak sonu iade edilebilir KDV esas alınarak yapılacaktır. Yıl içerisinde yapılacak tüm iade taleplerinde, önceki dönemlerde iade talebinde bulunulup bulunulmadığına bakılmaksızın, ilgili yıl için belirlenen alt sınır ve iadesi talep edilen tutarlar dikkate alınmadan iadenin talep edildiği her bir döneme kadar yukarıda belirtildiği şekilde kümülatif bir hesaplama yapılması gerekmektedir. Bu hesaplama sonucu bulunan tutardan ilgili yıl için belirlenen alt sınır ve önceki dönemlerde mahsuben iadesi talep edilen tutarlar çıkarılacak ve varsa kalan tutarın mahsuben iadesi talep edilecektir. Bu işlem sonucunda herhangi bir tutar kalmıyorsa bu dönemde iade talebinde bulunulması söz konusu değildir.

215 YIL İÇİNDE MAHSUBEN TALEP EDİLECEK İADE TUTARININ HESAPLANMASI
Öte yandan ilk defa iade talebinde bulunulduğu dönemden önceki dönemlerden herhangi birinde ödenecek verginin bulunması durumunda, ödenecek vergi çıkan bu dönemden önceki dönemlere ilişkin olarak herhangi bir iade talebinde bulunulamayacaktır. İndirimli orana tabi işlemlerde iade tutarı, indirimli orana tabi teslim veya hizmetle ilgili olarak yüklenilen vergi ile söz konusu işlemler üzerinden hesaplanan vergi arasındaki farkın sonraki döneme devreden KDV ile karşılaştırılması sonucu belirlenmektedir. Bu hesaplama yapılırken, indirimli orana tabi işlemler üzerinden hesaplanan verginin bu işlemler nedeniyle yüklenilen vergiden yüksek olduğu dönemlerdeki tutarlar arasındaki fark, cari dönem sonu iade edilebilir KDV tutarından düşülecektir. (YENİ UYGULAMA) Azami iade tutarının belirlenmesinde iade talebinde bulunulan döneme kadar yapılan toplam işlem bedeli dikkate alınacak, ay içi hesaplamalarda azami iade edilebilir tutarın aşılması bu durumu değiştirmeyecektir.

216 İZLEYEN YIL İÇERİSİNDE NAKDEN/MAHSUBEN TALEP EDİLECEK İADE TUTARININ HESAPLANMASI
İzleyen yıl içerisinde nakden veya mahsuben iadesi talep edilecek tutar, bir önceki takvim yılının bütün vergilendirme dönemleri için yukarıdaki açıklamalara göre hesaplanacaktır. Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde nakden veya mahsuben iadesinde, yılı içinde mahsuben iade edilen tutarlar dikkate alınmadan aylar itibariyle kümülatif hesaplama yapılacak, bulunan tutardan yılı içinde mahsuben iadeler düşülecek, kalan tutarın işlemin yapıldığı yıl için belirlenen iade edilmeyecek alt sınırı aşan kısmının nakden veya mahsuben iadesi, izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin KDV beyannameleri ile talep edilebilecektir. İadesi talep edilebilir tutar, izleyen yılın Ocak vergilendirme döneminden iadenin talep edildiği döneme kadar verilen beyannamelerde yer alan devreden vergi tutarları ile karşılaştırılacaktır

217 İZLEYEN YIL İÇERİSİNDE NAKDEN/MAHSUBEN TALEP EDİLECEK İADE TUTARININ HESAPLANMASI
Devreden vergi tutarı, iadenin talep edildiği döneme kadar bütün dönemlerde iadesi talep edilen tutarı aşıyorsa, talep edilen tutarın tamamı iade edilebilecektir. Devreden vergi tutarı, iadenin talep edildiği döneme kadar herhangi bir dönemde iadesi talep edilebilir tutarı aşmıyorsa, iadenin talep edildiği döneme kadar verilen beyannamelerde yer alan en düşük devreden vergi tutarı iade edilebilecek tutar olarak dikkate alınacaktır. İadenin talep edildiği döneme kadar aradaki dönemlerden herhangi birisinde ödenecek vergi çıkması halinde iade talep edilmesi söz konusu olmayacaktır. Yıllık iadelerde azami iade tutarının belirlenmesinde, iade talebinde bulunulan yıldaki toplam işlem bedeli esas alınacak, ay içi hesaplamalarda azami iade edilebilir tutarın aşılması bu durumu değiştirmeyecektir

218 YIL İÇİNDEKİ MAHSUBEN İADE TALEPLERİNİN YERİNE GETİRİLMESİ
Vergilendirme dönemleri itibariyle TL’yi aşmayan mahsup talepleri inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilecek, talep belgelerin tamamlandığı tarih itibariyle geçerlik kazanacaktır. İade talebin TL ve üzerinde olması halinde 4.000TL’yi aşan kısmın nakden ve/veya mahsuben iadesi vergi inceleme raporu, YMM raporu veya teminat karşılığında yerine getirilecektir. İndirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iade alacakları, mükellefin kendisine ait; ithalde alınanlar da dahil vergi borçlarına, sosyal sigorta primi borçlarına ve % 51 veya daha fazla hissesi kamuya ait kuruluşlardan temin ettikleri elektrik ve doğalgaz borçlarına mahsup edilebilecektir. Faaliyetleri indirimli oranda KDV’ye tabi işlemlerden oluşan kollektif şirketler ile adi ortaklıklar adına ortaya çıkan KDV iade alacakları, yukarıda belirtilen borçların yanı sıra yalnızca söz konusu şirket ortaklarının vergi (ithalde alınanlar dâhil) ve sosyal sigorta prim borçlarına da mahsup edilebilecektir.  Öte yandan Kurumlar Vergisi Kanununa göre vergi dairesine iş ortaklığı olarak mükellefiyet tesis ettiren işletmelerin, diğer kurumlar vergisi mükelleflerinde olduğu gibi ortaklarının vergi ve sigorta prim borçlarına bu uygulama kapsamında mahsup yapılması mümkün bulunmamaktadır.

219 YIL İÇİNDE MAHSUP EDİLEMEYEN VERGİLERİN İADESİ
İndirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade edilemeyen kısmı, izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak nakden veya mahsuben iade edilebilecektir. İade talebi en erken izleyen yılın Ocak dönemine ait olup Şubat ayı içinde verilecek, en geç Kasım dönemine ait olup Aralık ayı içinde verilecek KDV beyannameleri ile yapılabilecektir. Üç aylık vergilendirme dönemine tabi olan mükelleflerde iade talebi en erken izleyen yılın ilk üç aylık, en geç üçüncü üç aylık vergilendirme dönemlerine ait beyannamelerle yapılabilecektir. İndirimli orana tabi işlemlere ilişkin olup indirim yoluyla telafi edilemeyen yüklenilen vergi tutarları, yılı içinde mahsup edilen vergiler dikkate alınmadan, işlemlerin yapıldığı yılın tamamı için yıllık olarak ve Aralık dönemi sonu itibariyle hesaplanacaktır. Bu tutardan yılı içinde mahsup edilen vergiler düşüldükten sonra kalan kısmın işlemin gerçekleştiği yıl için belirlenen alt sınırı, (2011 yılı için TL, 2012 yılı için TL’yi) aşan kısmı "İade Edilebilir KDV" olarak hesaplanacaktır. Bu tutar, izleyen yılın Ocak vergilendirme döneminden iadenin talep edildiği vergilendirme dönemine kadar aradaki dönemlere ait devreden vergi tutarları ile karşılaştırılmak suretiyle “iade edilecek KDV tutarı” belirlenecektir.

220 YIL İÇİNDE MAHSUP EDİLEMEYEN VERGİLERİN İADESİ
Bu şekilde hesaplanan KDV alacağının TL yi aşmaması halinde nakden ve/veya mahsuben iade talepleri inceleme raporu, teminat ve YMM Raporu aranılmadan yerine getirilecek, talep bu bölümün sonunda belirtilen belgelerin tamamlandığı tarih itibariyle geçerlik kazanacaktır. İade talebinin TL ve üstünde olması halinde TL yi aşan kısmın nakden ve/veya mahsuben iadesi vergi inceleme raporu veya YMM Raporu ile yerine getirilecektir. İade talebi, iadenin vergi inceleme raporuna göre sonuçlandırılması durumunda iade talep dilekçesinin verildiği tarih itibariyle, YMM Raporu ile talep edilmesi halinde ise YMM Raporunun ibraz edildiği tarih itibariyle geçerlik kazanacaktır.

221 ÖRNEK Varsayımlar Mart ve Nisan vergilendirme dönemlerinde mükellefin indirimli orana tabi işlemi bulunmamaktadır. Mayıs döneminde indirimli orana tabi işlemler nedeniyle hesaplanan KDV, bu işlemler nedeniyle yüklenilen KDV’den büyüktür. Temmuz ve Ağustos aylarında indirimli orana tabi işlem bulunmakla birlikte, diğer işlemle üzerinden hesaplanan KDV nedeniyle bu aylarda ödenecek KDV çıkmaktadır. Mükellef Ekim ayında çıkan iadenin TL’lık kısmının vergi borçlarına mahsubun istemiştir. Mükellef Aralık vergilendirme döneminde mahsuben iade talebinde bulunmamış, bu dönemdeki indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan KDV iadesini, Kasım 2011 döneminde mahsuben iadesi gerçekleşmeyen tutar ile birlikte izleyen yılın Şubat döneminde nakden talep etmiştir. Mükellefin Ocak 2012 vergilendirme döneminde TL, Şubat 2012 vergilendirme döneminde TL devreden KDV’si bulunmaktadır.

222 DÖNEM İN.ORAN. AİT BEDEL İN. ORANA AİT HES. KDV İND. ORANA AİT YÜK.KDV FARK (4-3) ÖN.DÖN. SONU İADE EDİLEBİLİR KDV TOPLAM (5+6) DEVREDEN KDV CARİ DÖNEM SONU İADE EDİLEBLİR KDV MAHSUP EDİLECEK KDV (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) OCAK 50.000 4.000 6.000 2.000 ŞUBAT 16.000 34.000 18.000 20.000 84.000 5.700 MART 90.000 NİSAN MAYIS 1.600 900 -700 19.300 HAZİRAN 8.000 24.400 16.400 35.700 15.700 TEMMUZ 12.000 41.700 AĞUSTOS 9.600 14.600 5.000 EYLÜL 7.000 EKİM 14.400 30.000 15.600 22.600 55.000 KASIM 18.00 40.600 58.000 ARALIK 13.400 9.400 80.000

223 YILI İÇERİSİNDE MAHSUBU GERÇEKLEŞEN TOPLAM İADE TUTARI: 25. 400 TL’dır
Bu tutar aynı zamanda 2011 yılına ait kümülatif iade edilebilir KDV tutarı olup, bu tutardan ilgili yıl için belirlenen alt sınır ve yıl içerisinde mahsuben iadesi gerçekleşen tutarlar düşülmek suretiyle iade tutarı, [ ( )]= TL olarak hesaplanmıştır. Bu tutar, Ocak/2012 ve Şubat/2012 vergilendirme dönemlerindeki devreden KDV tutarlarından düşük olduğundan iadesi talep edilen tutarın tamamı, talebi doğrultusunda mükellefe nakden iade edilecektir.

224 İADE HESABINA DAHİL EDİLEBİLECEK YÜKLENİLEN KDV
İndirimli orana tabi işlemlerden doğan iade tutarının hesaplanmasında, önce işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen vergiler dikkate alınacak, daha sonra ilgili dönem genel yönetim giderleri için yüklenilen vergilerden pay verilecektir. Bu şekilde hesaplanan tutarın, azami iade edilebilir vergi tutarının altında kalması halinde, en fazla aradaki farka isabet eden tutar kadar amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) dolayısıyla yüklenilen vergilerden iade hesabına pay verilebilecektir. İndirimli orana tabi olmayan teslim ve hizmetler ile indirimli orana tabi işlemlerle ilgisi bulunmayan giderler dolayısıyla yüklenilen vergiler iade hesabına dâhil edilmeyecektir. Stoklarda yer alan mallarla ilgili olarak yüklenilen vergilerin, gerçekleşen indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade hesabına dahil edilmesi mümkün değildir. Amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle yüklenilen vergilerden, söz konusu iktisadi kıymetlerin indirimli orana tabi işlemlerde kullanılması kaydıyla, iade hesabına pay verilmesi mümkündür.

225 İADE HESABINA DAHİL EDİLEBİLECEK YÜKLENİLEN KDV
Söz konusu iktisadi kıymetlerin bizzat mükellef tarafından imal ve inşa edilmesi halinde, imal ve inşa sırasında yüklenilen vergilerden, bu kıymetlerin aktife alındığı ve indirimli orana tabi işlemlerde fiilen kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade hesabına pay verilebilecektir. İndirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği dönem içinde veya öncesinde bu işlemle ilgili olarak yapılan mal ve hizmet alımlarına ait fatura ve benzeri belgelerin, belge düzenleme süresi içerisinde olmakla birlikte, indirimli orana tabi işlem gerçekleştikten sonra düzenlenmesi veya zamanında düzenlenen belgenin işlemin gerçekleştiği vergilendirme döneminden sonra temin edilmesi halinde, bu belgelerde yer alan KDV tutarları, işlemin gerçekleştiği vergilendirme dönemi iade hesabına düzeltme beyannamesi verilmek suretiyle dahil edilebilecektir.(İndirim hakkında takvim yılı aşılmama koşuluna dikkat edilecektir.)

226 İNDİRİMLİ ORANA TABİ MALLARIN İHRAÇ KAYITLI TESLİMİNDE MAHSUBEN İADE
İndirimli orana tabi malların oldukları gibi ihraç edilmeleri şartıyla mükellefler tarafından; — Dış Ticaret Sermaye Şirketlerine, — Sektörel Dış Ticaret Şirketlerine, — Yarıdan Fazla Hissesine Sahip Oldukları Şirketlere, — Kendi Hisselerinin Yarısından Fazlasına Sahip Olan Şirketlere, tesliminden doğan yılı içindeki mahsup talepleri, miktara bakılmaksızın inceleme raporu, YMM Raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilecektir. (Uygulama biçimi konusunda tebliğe bakınız)

227 İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDE DİĞER KONULAR
KDV beyannamesinde indirimli orana tabi işlemlerin yanı sıra diğer işlemlerden doğan iade alacaklarının bulunması da mümkündür. Toplam iade alacağından öncelikle mükellefin ithalde alınanlar dışındaki kendi vergi borçlarına mahsup yapılacaktır. Bu mahsup işleminden sonra indirimli orana tabi işlemlere ait bir KDV alacağının kalması halinde kalan tutar, mükellefin isteğine bağlı olarak sigorta prim borçları ile diğer borçlarına mahsup edilebilecektir. İndirimli orana tabi işlemler dışındaki diğer iade hakkı doğuran işlemlerden doğan KDV alacaklarının mal ve hizmet alımlarına ilişkin borçlara mahsubu mümkün bulunmamaktadır. İndirimli orana tabi mal ve hizmetlerin aynı zamanda tam istisna kapsamında teslim ve ifa edildiği durumlarda yüklenilen vergilerden indirim yoluyla telafi edilemeyenlerin ilgili işleme ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde iade edilmesi gerekmektedir.Buna göre indirimli orana tabi mal ve hizmetleri aynı dönemde hem vergiye tabi hem de tam istisna kapsamında teslim veya ifa eden mükelleflerin, bu işlemlerle ilgili yüklendikleri vergilerin, iadenin talep edildiği vergilendirme dönemine ait devreden vergi tutarını aşması halinde indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan iade tutarı, işlemlerin toplam iade miktarı içindeki payı dikkate alınarak hesaplanacaktır.

228 İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDE DİĞER KONULAR
Örnek : Bir mükellefin Eylül/2011 vergilendirme dönemindeki iade hakkı doğuran işlemleri ihracat ve indirimli orana tabi teslimlerden oluşmaktadır. Mükellef, ihracat teslimlerinin bünyesine giren vergiyi TL, indirimli orana tabi teslimlerin bünyesine giren vergiyi TL olarak hesaplamıştır. Buna göre ilgili dönemde iade hakkı doğuran işlemlerin bünyesine giren toplam vergi tutarı içinde indirimli orana tabi işlemlerin payı [(80/200)x100=40] yüzde 40, ihracat istisnası kapsamındaki işlemlerin payı ise [(120/200)x100=60] yüzde 60 olacaktır. Bu paylar dikkate alınarak Eylül/2011 vergilendirme döneminde devreden TL katma değer vergisinin yüzde 40 ı olan TL si indirimli orana tabi işlemlere ilişkin yılı içinde mahsuben iade esaslarına göre iade edilecektir.

229 İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDE DİĞER KONULAR
KDV Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve geçici 17 nci maddesi kapsamında ihraç kaydıyla teslim edilen malların ihracı üzerine ihraç kaydıyla teslim faturasında hesaplanan ancak tahsil edilmeyen ve tecil de edilemeyen KDV mükellefe iade edilmektedir. Bu işlem indirimli orana tabi bir teslim ise hesaplanan KDV tutarını aşan yüklenimleri de Kanunun 29 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre mükellefe iade edilebilecektir. Bu teslim nedeniyle tecil edilecek KDV çıkması halinde yüklenilen KDV indirim yoluyla telafi edildiğinden mükellefe Kanunun 29 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre iade yapılmayacaktır. Tekstil ve konfeksiyon sektöründe indirimli orana tabi fason işlerden doğan KDV iade alacaklarının yılı içerisinde mahsuben iadesini talep eden mükelleflerin TL’yi aşmayan mahsup talepleri vergi inceleme raporu, YMM Raporu ve teminat aranmaksızın, TL ve üzerindeki mahsuben iade talepleri ise teminat ve/veya vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilecektir.Bu kapsamda işlemleri bulunan mükelleflerin izleyen yıl içerisinde nakden iade talebinde bulunmaları halinde ise nakden iade talepleri münhasıran teminat ve/veya vergi inceleme raporu ile yerine getirilecektir.

230 İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDE DİĞER KONULAR
İade alacağının ait olduğu aylık dönemde mahsuben iadesinin talep edilmesi ihtiyaridir. Bu sebeple indirimli orana tabi işlemleri bulunan mükellefler hak kazandıkları iade miktarını cari yılın sonraki dönemlerinde mahsuba konu edebilecekleri gibi, bir sonraki yılda da tebliğde belirtilen açıklamalara göre talep etmeleri şartıyla nakden veya mahsuben geri alabileceklerdir.Ancak süresinde iade hakkını kullanmayan mükelleflerin, daha sonra düzeltme beyannameleri ile iade talebinde bulunmaları mümkün değildir. İzleyen yılın Ocak-Kasım dönemlerinde usulüne uygun olarak iade talebinde bulunan mükelleflerin de talep edilen iade tutarını artırmak amacıyla, sonraki yıllarda bu dönemlere ilişkin düzeltme beyannamesi vermek suretiyle iade talebinde bulunmaları söz konusu değildir. Ancak izleyen yıl içerisinde talep edilen iade tutarının, aynı yıl içerisinde düzeltme beyannamesi ile artırılması mümkün olup bu şekilde artırılan kısmın iadesi münhasıran vergi inceleme raporuna göre yerine getirilecektir.

231 KISMİ TEVKİFAT KAPSAMINDA TEVKİF EDİLEN VERGİLERİN İADESİ
Mal ve hizmet alımları nedeniyle yüklenilen KDV’nin, mal teslimi ve hizmet ifası sırasında doğan KDV’nin bir kısmının tevkifata tabi tutulması nedeniyle arındırılamaması durumu ile karşı karşıya kalınmaktadır. Tevkifata tabi hizmetleri ifa eden mükellefler iade talep etmeleri halinde hizmetin yapıldığı dönem beyannamesinin 9 numaralı tablosunun numaralı satırlarına KDV hariç hizmet bedelini, iadeye konu olan KDV sütununa ise alıcının sorumlu sıfatıyla beyan etmek üzere tevkif ettiği KDV tutarını yazacaklardır. Bu bölüme işlemin bünyesine giren verginin yazılması söz konusu değildir. İade olarak talep edilecek tutar işlemin bünyesine giren vergi değil, tevkif edilen vergi esas alınarak belirlenecektir. Dolayısıyla iadesi istenilecek katma değer vergisi hiçbir surette tevkif edilen vergiden fazla olmayacaktır. Ayrıca iade talep eden mükelleflerden istenecek olan “yüklenilen vergiler listesi” iadenin tevkif edilen vergi tutarına göre belirlenmesine engel değildir. (KONU İLE İLGİLİ 117 SERİ NUMARALI TEBLİĞDE AYRINTILI AÇIKLAMALAR YAPILMIŞTIR)

232 FAZLA UYGULANAN VERGİLERİN İADESİ
KDVK’nun 8/2 maddesinde 5035 sayılı kanunla bir değişiklik yapılmıştır. Buna göre eski düzenlemede “bu gibi sebeplerle fazla ödedikleri vergilerin, indirim hakkına sahip olmayanlara iadesi konusunda Maliye Bakanlığı yetkilidir” ibaresi yeni düzenleme ile “bu gibi sebeplerle fazla ödenen vergiler , Maliye Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslara göre ilgililere iade edilir.” Şeklinde tarihinden geçerli olmak üzere değiştirilmiştir. Madde ile, fazla ödenen vergilerin yalnızca indirim hakkına sahip olmayanlara iadesine olanak tanıyan mevcut düzenleme değiştirilmekte, indirim hakkına sahip olan mükelleflerinde fazla ödedikleri vergiyi indirim yoluyla giderememeleri durumunda iade olarak alabilmeleri konusunda Maliye Bakanlığı’na yetki verilmektedir. 91 seri numaralı KDVK Genel Tebliği ile; değişiklik hükmünün Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, fazla veya yersiz ödenen vergilerin indirim hakkına sahip olanlara nakden ve mahsuben iadesinin belirtilen usul ve esaslara göre yerine getirilmesi uygun görülmüştür.Bu tebliğ daha sonra 116 seri numaralı tebliğ ile değiştirilmiştir.

233 FAZLA UYGULANAN VERGİLERİN İADESİ
1. Fazla veya yersiz olarak hesaplanan vergi, aşağıdaki şartlarla sadece satıcı mükellefe iade edilecektir. Kural olarak, fazla veya yersiz hesaplanan vergi bulunması durumunda, gerek satıcı gerekse alıcı nezdinde işlemin KDV uygulanmadan önceki hale döndürülmesi esastır. 2. Fazla veya yersiz olarak hesaplanan vergi, öncelikle satıcı tarafından alıcıya iade edilecektir. Alıcının indirim hakkı bulunan mükellef olmaması durumunda, satıcının söz konusu fazla veya yersiz KDV tutarını alıcıya ödediğini gösterir bir belge ile vergi dairesine başvurması gerekmektedir. Alıcının indirim hakkı bulunan bir mükellef olması durumunda ise, satıcının fazla veya yersiz KDV tutarını alıcıya ödediğini gösterir belgeye ek olarak, alıcının fazla veya yersiz KDV tutarını indirim hesaplarından çıkarmak suretiyle düzeltme yaptığının alıcının vergi dairesinden alınacak bir yazıyla tevsiki de istenecektir. 3. Satıcının, fazla veya yersiz olarak hesaplanan vergiyi alıcıya ödediğini gösterir belge ve indirim hakkı bulunan alıcıların düzeltmeyi yaptığını gösterir vergi dairesi yazısı ile birlikte, beyanlarını düzeltmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, fazla veya yersiz hesaplanan KDV tutarı ilgili dönem beyannamesinden tenzil edilecek ve sonraki dönemler de buna göre düzeltilecektir.

234 FAZLA UYGULANAN VERGİLERİN İADESİ
4. Fazla veya yersiz olarak ödendiği iddia edilen KDV’nin, satıcı tarafından iade olarak talep edilebilmesi için KDV beyannamesinde hesaplanan KDV olarak beyan edilmesi ve beyana konu edildiği dönem ile iade talep edilen dönem arasında asgari söz konusu KDV tutarı kadar ödenecek KDV çıkması gerekmektedir. Beyan edilen dönemle iade talep edilen dönem arasında fazla veya yersiz uygulanan KDV tutarından daha düşük tutarda ödenecek KDV çıkması durumunda, sadece bu tutar iadeye konu edilebilecektir. Beyan edilen dönemle iade talep edilen dönem arasında ödenecek KDV çıkmaması durumunda ise, sadece düzeltme yapılacak olup, iade söz konusu olmayacaktır.

235 FAZLA UYGULANAN VERGİLERİN İADESİ
5. Fazla veya yersiz tevkif edilerek ödenen vergi bulunması halinde, gerek alıcı gerekse satıcının beyanlarının düzeltilmesi suretiyle işlemin tevkifat uygulanmadan önceki hale döndürülmesi gerekir. Fazla veya yersiz tevkif edilen vergi öncelikle tevkifatı yapan alıcı tarafından satıcıya iade edilecektir. Alıcının, fazla veya yersiz tevkif ettiği KDV tutarını satıcıya ödediğini gösterir belge ve satıcının düzeltmeyi yaptığını gösterir vergi dairesi yazısı ile birlikte başvurması halinde, fazla veya yersiz tevkif edilen vergi, bu vergiyi vergi dairesine beyan ederek ödeyen alıcıya iade edilecektir. Genel bütçeli kuruluş saymanlıkları tarafından yapılan fazla veya yersiz tevkifatlar, satıcının beyanlarını düzelttiğini gösterir vergi dairesi yazısını ibraz etmesi üzerine ödemeyi yapan saymanlıklarca düzeltilecek ve gereken durumlarda iade edilecektir.

236 ATİK’LER DOLAYISIYLA YÜKLENİLEN VERGİLERİN İADESİ
Faaliyetleri kısmen veya tamamen "iade hakkı doğuran işlem"lerden oluşan mükelleflerin amortismana tabi iktisadi kıymet için ödedikleri vergilerin iadesi mümkün bulunmaktadır. Bu işlemler dolayısıyla yüklenilen vergiler, indirimin mümkün olmaması halinde mükellefe iade edilebilmektedir. İade kapsamına mal ve hizmet alışları yanında genel giderler ve amortismana tabi iktisadi kıymetler için ödenen vergiler de dahildir. Ancak, bir vergilendirme döneminde iade edilecek vergi, o dönemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin % 18’i olarak hesaplanan miktardan fazla olamayacaktır. FAALİYETLERİ MÜNHASIRAN İADE HAKKI DOĞURAN İŞLEMLERDEN OLUŞAN MÜKELLEFLER BAKIMINDAN İADE Bu mükelleflerin hesaplanan vergileri olmadığından, yüklendikleri vergilerin iadesi gerekmektedir. Buna göre beyannamede iade hakkı doğuran işlemlere ait bedel üzerinden kanuni vergi nispetine göre hesaplanan miktar ile amortismana tabi iktisadi kıymet için yüklenilen vergiler ve vergi indirimine konu olarak diğer unsurların toplamı mukayese edilecektir. Vergi indirimi konusu olup iade ile karşılanamayan miktarın sonraki döneme devrolunacaktır.

237 ATİK’LER DOLAYISIYLA YÜKLENİLEN VERGİLERİN İADESİ
VERGİYE TABİ İŞLEMLERLE İADE HAKKI DOĞURAN İŞLEMLERİ BİRLİKTE YAPAN MÜKELLEFLER BAKIMINDAN İADE Bu kapsama giren mükellefler yüklendikleri vergilerin tamamını vergiye tabi faaliyetleri üzerinden hesaplanan vergilerden indireceklerdir. İndirimle giderilmeyen vergilerden bu mükelleflere ancak iade hakkı doğuran işlemlere isabet eden kısım iade edilebilecektir. Mükellefler mal ve hizmet alışları ile genel giderlere ait olan vergilerden her iki işlem grubuna ait kısmı ayırmak zorundadırlar. Faaliyetleri kısmen iade hakkı doğuran işlemlerden oluşan bu kapsamdaki mükelleflerin amortismana tabi iktisadi kıymetlerine ait vergilerin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir. a) İktisadi kıymet, münhasıran vergiye tabi işlemlerde kullanılıyorsa, mükellefin söz konusu iktisadi kıymetin iktisabı sırasında yüklendiği vergilerin, iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle yüklendiği vergiler kapsamında, iadesi mümkün değildir. b) İktisadi kıymet münhasıran iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılıyorsa, amortismana tabi iktisadi kıymet için ödenen vergiler de dahil olmak üzere iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle yüklenilen vergilerden bu işlemlerin % 18’ine tekabül eden kısmı beyannameye aktarılacaktır. İktisadi kıymete ait verginin indirilemeyen kısmı için gelecek dönemlerde aynı işleme devam edilecektir. c) İktisadi kıymet vergiye tabi olan işlemler ile iade hakkı doğuran işlemlerde ortaklaşa kullanılıyorsa, amortismana tabi iktisadi kıymete ait olup indirimle giderilmeyen KDV yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, istisna kapsamına giren işlemlere isabet eden KDV kadar iade konusu olacaktır.

238 84 NUMARALI TEBLİĞ İLE GETİRİLEN KDV İADESİ ESASLARI
Genel Esaslar - İnceleme raporu ve teminat aranmaksızın iade - Teminat karşılığı iade - Vergi inceleme raporu ile iade Özel Esaslar - SMİYB düzenleme ve kullanma fiili ile doğrudan veya dolaylı ilgisi bulunan mükelleflerin nakden veya mahsuben iade talepleri

239 GENEL ESASLAR/İNCELEME RAPORU VE TEMİNAT ARANMAKSIZIN İADE
Mahsup yoluyla iade talepleri Maliye Bakanlığınca belirlenen sınırı aşmayan nakden iade talepleri Yeminli Mali Müşavir tasdik raporuna dayalı nakden iade talepleri Kamuya ait kuruluşların iade talepleri İnceleme raporu ve teminat aranılmaksızın yerine getirilir.

240 İNCELEME RAPORU VE TEMİNAT ARANMAKSIZIN İADE/ MAHSUP YOLUYLA İADE
Katma değer vergisi iade alacağının hak sahibi mükellefin kendisinin, ortaklarının veya ithalat sırasında uygulanan vergilere, Sosyal Sigortalar Kurumu prim borçlarına mahsubu talepleri miktarına bakılmaksızın inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilir. İade alacağı öncelikle mükellefin ithalde alınanlar dışındaki vergi borçlarına mahsup edilir. Artan bir miktar olursa mükellefin isteğine bağlı olarak; kendisinin, ortaklarının ithalde alınanlar dahil vergi borçlarına veya SSK prim borçlarına mahsup yapılır. Aralarında mal veya hizmet alışverişi olmasa bile, iade alacağının; - sermayelerinin % 51 veya daha fazlası Devlete ait kuruluşlarda bağlı müessese, iştirak veya ortaklıkların, - sermaye şirketleri, kooperatifler, kollektif şirketler ve adi ortaklıklarda ise ortakların vergi borçlarına mahsubu mümkündür. Türkiye’de ikamet etmeyenlere döviz karşılığı özel fatura ile satış yapanlara ihraç kaydıyla teslimde bulunanların iade talepleri münhasıran mahsup yoluyla yerine getirilir. Bir başka ifade ile bu mükelleflere nakden iade yapılmaz.

241 İNCELEME RAPORU VE TEMİNAT ARANMAKSIZIN İADE/ M. B
İNCELEME RAPORU VE TEMİNAT ARANMAKSIZIN İADE/ M.B.’CA BELİRLENEN SINIRI AŞMAYANLAR 4.000 TL’nı geçmeyen nakden iade talepleri inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilir. Talep, mahsup talebinde aranılacak belgelerin (mahsup dilekçesi yerine nakden iade talebine ilişkin dilekçe) ibraz edilmesinden ve gümrük beyannamesinin ve/veya onaylı fatura ya da özel faturaların teyidi ile aşağıda belirtilen şartların gerçekleşmesinden sonra yerine getirilir.

242 İNCELEME RAPORU VE TEMİNAT ARANMAKSIZIN İADE/ YMM TASDİK RAPORU İLE
Vergilendirme dönemleri itibarıyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın iade için belirlenen limit ile Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğleriyle belirlenen tutarlar arasındaki iade talepleri YMM raporuna göre yerine getirilir. Yeminli mali müşavirlerin düzenledikleri raporlarda gümrük beyannamelerinin veya gümrükçe onaylı fatura ya da özel faturaların teyidinin alınmamış olması halinde teyit işlemleri vergi dairesince yapılır. YMM tasdik raporu ile iade talebinde bulunan mükelleflere, rapor ibraz edilmedikçe iade yapılmaz. Mükelleflerin rapor düzenleninceye kadar, izleyen bölümlerde açıklandığı şekilde teminat göstermeleri halinde ise iade talebi incelemeye sevk edilmeksizin yerine getirilir. Rapor ibraz edildiğinde teminatlar iade edilir.

243 İNCELEME RAPORU VE TEMİNAT ARANMAKSIZIN İADE/KAMUYA AİT KURULUŞLARDA İADE
Sermayelerinin % 51 veya daha fazlası genel ve katma bütçeli dairelere, il özel idarelerine, köylere, belediyelere ve bunların teşkil ettikleri birliklere, döner sermayeli kuruluşlara, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları ile Devlet eliyle kurulan üniversitelere, kanunla kurulan emekli ve yardım sandıklarına ait mükelleflerin nakden veya mahsuben iade talepleri, mahsup talebinde aranılan belgelerin (nakden iade talep edilmesi halinde buna ilişkin dilekçe) ibrazı üzerine miktara bakılmaksızın inceleme raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

244 GENEL ESASLAR/ TEMİNAT KARŞILIĞI İADE
Kamuya ait kuruluşlar dışında kalan mükelleflerin, TL’lık sınırı aşan ve YMM tasdik raporu ibraz edilmeyen nakden iade taleplerinde aşağıda belirtildiği şekilde teminat gösterilmesi halinde iade yapılır. Teminat, vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporuna dayanılarak çözülür. NORMAL TEMİNAT UYGULAMASI Normal teminat uygulaması kapsamındaki mükellefler, talep ettikleri iade miktarının TL’sının aşan kısmının tamamı için teminat verirler. İndirimli ve yükseltilmiş teminat uygulamasına tabi olmayan tüm mükellefler normal teminat uygulamasına tabidir. İNDİRİMLİ TEMİNAT UYGULAMASI İndirimli teminat uygulamasında teminat, TL’lık sınırı aşan kısmın % 4’ü veya % 8’i olarak verilir. Normal veya indirimli teminat uygulaması kapsamında verilen teminat mektupları inceleme raporu veya YMM tasdik raporuna istinaden iade edilir.

245 GENEL ESASLAR/VERGİ İNCELEME RAPORU İLE İADE
Mükelleflerin, - İadelerini Vergi İnceleme Raporu sonucunda almak istemeleri - İadesini talep ettikleri katma değer vergisinin TL’nı aştığı hallerde; (teminat göstermek veya Yeminli Mali Müşavirlik Katma Değer Vergisi İadesi Tasdik Raporu ibraz etmeleri gerekmesine rağmen) teminat göstermemeleri veya iadelerini YMM tasdik raporu ile alacaklarını beyan etmemeleri -“Özel esaslar” hükümlerine göre münhasıran vergi inceleme raporu ile iadesi öngörülen durumların bulunması hallerinde, iade talepleri Bakanlığımız vergi inceleme elemanları tarafından düzenlenen inceleme raporları sonucuna göre yerine getirilir.

246 ÖZEL ESASLAR Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMİYB) düzenleme veya kullanma fiili ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan mükelleflerin nakden veya mahsuben iade talepleri özel esaslara göre yerine getirilir.

247 ÖZEL ESASLAR İade talepleri özel esaslara göre yerine getirilecek mükellefler kapsamına; - SMİYB düzenledikleri ya da kullandıkları konusunda haklarında rapor bulunan mükellefler, bu mükelleflerin raporun ait olduğu dönemdeki ortakları ve kanuni temsilcileri ile bunların kurdukları veya ortak oldukları şirketler ve rapor bulunanlardan mal alanlar, - Haklarında rapor olmamakla birlikte olumsuz tespit bulunan [SMİYB düzenledikleri ya da kullandıkları, adreslerinde bulunmadıkları, mücbir sebep sayılan haller dışındaki nedenlerle defter ve belgelerini ibraz etmedikleri veya birden fazla döneme ilişkin olarak katma değer vergisi beyannamesini (süresinden sonra verilenler hariç) vermedikleri hususunda tespit bulunanlar] veya bu tespitler nedeniyle incelenmesi istenilenler ile bunlardan mal alanlar, - Kendileri hakkında katma değer vergisi açısından ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz uygulananlar, - İşletme kapasitesi ile iş hacmi arasında bariz nispetsizlik bulunanlar, girmektedir.

248 ÖZEL ESASLAR ÖZEL ESASLARDA, GENEL ESASLARIN TERSİNE ARTIRIMLI TEMİNAT UYGULAMASI VARDIR. ŞARTLARIN VARLIĞI HALİNDE ÖZEL ESASLARDAN GENEL ESASLARA GEÇİŞ MÜMKÜNDÜR.

249 KDV İADE VE MAHSUPLARINA İLİŞKİN RAKAMSAL HADLERİ BELİRYENEN TABLO
İade Hakkı Doğuran İşlem Teminatsız ve Raporsuz Nakit İade Sınırı Kendi Borçlarına Mahsup Sınırı YMM Tasdik Raporu ile İade Alma Hakkı YMM Tasdik Raporu İle İade Sınırı ( Tam Tasdik Sözleşmesi İmzalamayanlar için ) Teyit Yapılan Belgeler Mal İhracı 4.000 TL Sınırsız Var TL G.B. Teyidi Teminat Mektubu Hizmet İhracı DAB Teyidi Tem. Mektubu Yolcu Beraberi TL (tam tasdik olup olmadığına bakılmaksızın) Özel Fatura 11/1-b taşımacılı fuar, panayır (90) 1.000 TL Yok Teminat Mektubu İhraç Kaydıyla Teslim

250 KDV İADE VE MAHSUPLARINA İLİŞKİN RAKAMSAL HADLERİ BELİRYENEN TABLO
İade Hakkı Doğuran İşlem Teminatsız ve Raporsuz Nakit İade Sınırı Kendi Borçlarına Mahsup Sınırı YMM Tasdik Raporu ile İade Alma Hakkı YMM Tasdik Raporu İle İade Sınırı ( Tam Tasdik Sözleşmesi İmzalamayanlar için ) Teyit Yapılan Belgeler M. 13/a 200 TL Sınırsız Var TL Teminat Mektubu M. 13/b 4.000 TL M. 13/c Petrol aramaları Yok M. 13/d M. 13/e

251 KDV İADE VE MAHSUPLARINA İLİŞKİN RAKAMSAL HADLERİ BELİRYENEN TABLO
İade Hakkı Doğuran İşlem Teminatsız ve Raporsuz Nakit İade Sınırı Kendi Borçlarına Mahsup Sınırı YMM Tasdik Raporu ile İade Alma Hakkı YMM Tasdik Raporu İle İade Sınırı ( Tam Tasdik Sözleşmesi İmzalamayanlar için ) Teyit Yapılan Belgeler Transit Taşımacılık 1.000 TL Sınırsız Var TL Teminat Mektubu 15/1-a Dip. İstisna 200 TL Yok 15/1-b TL

252 İADE İŞLEMLERİNDE YILLAR İTİBARİYLE UYGULANACAK LİMİTLER
YMM RAPORU İLE ALINABİLECEK KDV İADESİ ÜST LİMİTLERİ (TAM TASDİK SÖZLEŞMESİ İMZALAMAYANLAR İÇİN) İADE HAKKI DOĞURAN İŞLEM 2012 YILI (TL) - MAL VE HİZMET İHRACATI (m.11/1-a ) - İHRAÇ KAYITLI TESLİM (m. 11/1-c) - DENİZ-HAVA-D. YOLU TAŞIMA ARAÇLARININ TESLİMİ VE İNŞASI (m.13/a) - Y. TEŞVİK BELGESİ KAPSAMINDAKİ TESLİMLER (m.13/d) - TRANSİT TAŞIMACILIK (m.14) - VERGİ MUAFİYETİ TANINAN ULUSLAR ARASI KURULUŞAR VE MENSUPLARINA YAP. TESLİMLER (15/b) İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLER (m.29/2) TÜRKİYE’DE İKAMET ETMEYEN YOLCULARA YAPILAN TESLİMLER (m. 11/1-b) (Tam Tasdik Sözleşmesi olup olmadığına bakılmaksızın) 95.000

253 İADE İŞLEMLERİNDE YILLAR İTİBARİYLE UYGULANACAK LİMİTLER
YMM'LERİN YAPACAKLARI KARŞIT İNCELEMELERE İLİŞKİN LİMİTLER İŞLEM TÜRÜ Tarihinden İtibaren Düzenlenen Belgeler (TL) Karşıt inceleme yapılmasının zorunlu olmadığı haller 19.000 Bir mükelleften bir aylık dönemde yapılan mal ve hizmet alımları toplamının aşması halinde karşıt inceleme yapılması gereken limit 56.189

254 KATMA DEĞER VERGİSİNDE İADE HAKKI KULLANILMADAN BEYANNAMEDE İNDİRİM OLARAK GÖSTERİLEBİLİR Mİ?
İadenin fiilen gerçekleşebilmesi için beyannamenin ilgili satırlarının doldurulması yeterli değildir. İadenin alınabilmesi için gümrük beyannamesi, alış fatura listesi gibi pek çok evrağın, teminat mektubunun veya inceleme raporunun veya yeminli mali müşavir (YMM) tasdik raporunun bulunması gerekmektedir. Bu ise mükellefin zaman ve maliyet açısından bir takım hususlara katlanması anlamına gelmektedir. Bu yüzden 39 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (D) bölümünde de açıklandığı üzere, iade hakkı doğuran işlemleri bulunan mükelleflerin bu işlemler dolayısıyla yüklendikleri vergileri nakden veya mahsuben iade olarak talep etmek yerine indirim yoluyla giderme tercihinde bulunmaları mümkündür. Tercihini bu yönde kullanan mükellefler tarafından iade hakkı doğuran işlem bedelleri KDV Beyannamesinin 8 numaralı tablolarında beyan edilecek, ancak Tabloların “Yüklenilen KDV” veya “İadeye Konu Olan KDV” sütunlarına “0” (sıfır) yazılacaktır. Bu şekilde beyanda bulunan mükelleflerin, iade için istenenler hariç, iade hakkı doğuran işlemi tevsik eden belgeleri beyanname ekinde ibraz etmeleri gerekmektedir. Bu mükellefler için indirilecek KDV listesi ile yüklenilen KDV tablosu gibi iade için aranılan belgeler beyannameye eklenmeyecektir. KDV alacağını indirim yoluyla giderme tercihinde bulunan mükelleflerin daha sonra bu tercihinden vazgeçerek nakden veya mahsuben iade talep etmeleri halinde aradaki dönemler için düzeltme beyannameleri vermeleri gerekmektedir. Tercih değişikliğinin yapıldığı dönemde iade için istenilen belgelerin de beyannameye eklenmesi gerekmektedir.

255 HİS NEDİR? Aşağıdaki şartları taşıyan mükelleflere HİS sertifikası verilecektir.           1. Başvuru tarihinden önceki son 5 tam yıl itibariyle vergi mükellefiyetinin bulunması,      2. Başvuru tarihinden önce vergi dairesine vermiş olduğu son yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde yer alan bilançoya göre en az;aktif toplamının TL,maddi duran varlıkları toplamının TL,öz sermaye tutarının TL,net satışlarının TL olması,           3. Başvurudan önceki takvim yılında vergi dairesine vermiş olduğu muhtasar beyannamelere göre aylık ortalama çalıştırılan kişi sayısının 350 ve daha fazla olması,           4. Başvuru tarihinden önceki son 5 yıl içinde;mücbir sebep sayılan haller dışındaki nedenlerle, defter ve belgelerin ibrazından imtina edilmemiş olması, farklı vergilerin her birine ait beyanname verme ödevinin birden fazla dönem için aksatılmamış olması (süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler hariç),sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma fiili nedeniyle hakkında olumsuz rapor düzenlenmemiş olması, (Raporun, son 5 yıl içindeki vergilendirme dönemleri ile ilgili ve öngördüğü tarhiyatın tamamının nihai yargı kararıyla iptal edilmemiş olması gerekmektedir.) Başvuru tarihi itibariyle; a) KDV iade taleplerinde özel esaslara tabi olmayı gerektiren bir durumunun bulunmaması,       b) ödenmesi gereken vergi borcunun bulunmaması (vergilerin tecil edilmiş olması bu şartın ihlali sayılmaz).              gerekmektedir.

256 HİS NEDİR? HİS sertifikası sahibi mükelleflerin nakden ve/veya mahsuben iade talepleri tutarına bakılmaksızın, teminat, inceleme raporu veya YMM tasdik raporu aranılmadan yerine getirilecektir.    İade talebi bir dilekçe ile yapılacaktır. Talep, beyanname ve dilekçenin verilmiş olması şartıyla, ilgili genel tebliğlerde iade için öngörülen belgelerin tamamlandığı tarihte geçerlik kazanacaktır.    Bu mükelleflerin nakden iade talepleri, belgelerin tamamlandığı tarihi izleyen 5 iş günü içinde yerine getirilecek, mahsuben iade talepleri ise belgelerin tamamlandığı tarih itibariyle hüküm ifade edecektir.

257 KDV İADE ALACAKLARINI CARİ DÖNEM BORÇLARINDAN MAHSUP EDEN MÜKELLEFLERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUS-262 SERİ NOLU GELİR VERİGİSİ TEBLİĞİ Katma değer vergisi iade alacağının geçici vergi borçlarına mahsup edilmesi ve mahsup yoluyla ödenmiş bu geçici verginin de yıllık gelir/kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan gelir/kurumlar vergisine mahsubundan sonra kalan tutarın nakden iadesinin talep edilmesi durumunda, söz konusu iade taleplerinin asıl kaynağının katma değer vergisi alacağı olması nedeniyle bu tür iade talepleri, nakden iade şartları ile iade usul ve esaslarının belirlendiği Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri çerçevesinde yerine getirilecektir

258 KDV ‘DE MATRAH Teslim ve hizmetlerin karşılığını teşkil eden bedel teslim ve hizmet işlemlerinde matrahtır. Bedel deyimi, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para,mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade eder. İthalatta ise ithal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti,gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde CIF değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilen değeri, ithalat sırasında ödenen vergi resim ve harçlar, fiyat farkı kur farkı matrahı oluşturur.

259 ÖZEL MATRAH ŞEKİLLERİ Katma değer vergisi matrahının tespitinde sorun doğmaması veya değişik yorumlar yapılmaması açısından, söz konusu işlemlerin matrahını Kanun ayrıntıları ile belirtmiştir. Bunlar, Kanun'un "Özel Matrah Şekilleri" başlıklı 23. maddesinde beş bent halinde açıklanmıştır. 1. Spor-Toto oyununda ve Milli Piyango dahil her türlü piyangoda, oyuna ve piyangoya katılma bedeli, 2. At yarışları ve diğer müşterek bahis ve talih oyunlarında bu yarış ve oyunlara katılma karşılığında alınan bedel ile bunların icra edildiği mahallere giriş karşılığında alınan bedel, 3. Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar ve yarışlar ve yarışmalar tertiplenmesi ve gösterilmesinde bunların icra edildiği mahallere giriş karşılığında alınan bedel ile bu mahallerde yapılan teslim ve hizmetlerin bedeli, 4. Gümrük depolarında ve müzayede salonlarında yapılan satışlarda kesin satış bedeli, 5. Altından mamul veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınların teslim ve ithalinde matrah, külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan miktardır.

260 MATRAHA DAHİL OLAN VE OLMAYAN UNSURLAR
Aşağıdaki unsurlar KDV matrahına dahildir. Teslim alanın gösterdiği yere kadar satıcı tarafından yapılan taşıma, yükleme ve boşaltma giderleri Ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi,resim harç gibi unsurlar. Vade farkı, fiyat farkı, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzeri adlar altında sağlanan her türlü menfaat,hizmet ve değerler Teslim ve hizmet işlemlerinde fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen ticari teamüllere uygun miktardaki iskontolar ile hesaplanan KDV matraha dahil değildir.

261 VADE FARKI KONUSUNDA BAKANLIK GÖRÜŞÜ (105 SERİ NOLU TEBLİĞ)
KDV Kanununun 24/c maddesine göre, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler KDV matrahına dahildir.Buna göre, teslim ve hizmet işlemlerine ait faturada ayrıca gösterilen vade farkları matraha dahil edilecek ve işlemin tabi olduğu KDV oranı üzerinden vergilendirilecektir. Öte yandan, vadeli işlemlerde bedelin zamanında ödenmemesi nedeniyle ortaya çıkan yeni vade farkları da vadeli satışa konu teslim ve hizmete ilişkin matrahın bir unsuru olduğundan, bu vade farklarının ayrıca fatura edilmesi ve vadeli satışa konu teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemlerin tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanarak, vade farkı faturasının düzenlendiği döneme ilişkin beyannamede beyan edilmesi gerekmektedir.

262 VADE FARKI-ÖRNEK (60 NOLU SİRKÜLER)
KDV Kanununun 24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin, KDV matrahına dahil olduğu hükme bağlanmıştır. Buna göre, KDV'ye tabi bir teslim veya hizmetin karşılığında alınan bedelle ilgili olarak, tazminat adı altında olsa bile, yapılan ödemeler matraha dahil olduğundan, bunlar üzerinden teslim veya hizmetin tabi olduğu oranda KDV hesaplanması gerekmektedir. Örneğin, elektrik faturasının vadesinden sonra ödenmesi nedeniyle aboneden alınan %5 geç ödeme tazminatı KDV matrahına dahil edilerek, toplam tutar üzerinden KDV hesaplanacaktır.

263 DEĞERLEME NEDENİYLE ORTAYA ÇIKAN KUR FARKLARI
Katma değer vergisinin konusunu teşkil eden işlemler ve kur farklarının matraha dahil olduğu dikkate alındığında dönem sonu itibariyle yapılan değerleme işlemleri nedeniyle ortaya çıkan kur farklarının KDV’ye tabi olması mümkün değildir. Değerleme vergi matrahını hesaplamaya yönelik bir işlemdir, herhangi bir teslim veya hizmet ifasını içermemektedir. KDV’ye tabi olan kur farklarına ilişkin olarak 105 seri numaralı KDV Genel Tebliğinde şu açıklamaya yer verilmiştir: “….. Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanacaktır. Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenerek, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.” Tebliğde yer alan açıklamalar ve Maliye Bakanlığı’nın konuya ilişkin özelgeleri bir arada değerlendirildiğinde, sadece yapılan değerleme işlemleri nedeniyle ortaya çıkan kur farkları KDV’ye tabi olmayıp, döviz cinsinden vadeli satışlarda bedelin tahsil edildiği tarih itibariyle hesaplanan kur farkları ise katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.

264 HESAPLANAN KUR FARKLARINA KDV’NİN DAHİL OLUP OLMADIĞI
KDV dahil toplam bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda; vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkı bedeline iç yüzde oranı uygulanarak, Dövize endeksli toplam bedele KDV'nin dahil edilmemesi durumunda;vergiyi doğuran olay ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkları üzerinden lehine kur farkı ortaya çıkan mükellef tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönemde her iki mükellef tarafından genel esaslar çerçevesinde işlem yapılması gerekmektedir. (60 Seri Numaralı Sirküler)

265 KDV matrahı, teslim veya ithal edilen malın bedeli ile birlikte vergi, resim, harç, pay ve fon gibi unsurları da kapsadığından, yukarıda açıklandığı şekilde tespit edilen KDV matrahına ÖTV de dahil olacaktır. Konu hakkında 1 Sıra No.lu ÖTV Genel Tebliği’nde gerekli açıklamalar yapılmıştır. Bakanlık görüşüne göre (mukteza); Elektrik faturalarının vadesinden sonra ödenmesi nedeniyle uygulanan gecikme zamları, Kanunun 24/c maddesine göre KDV matrahına dahil bulunmaktadır. (60 NOLU SİRKÜLER) KDV Kanununun maddeleri ile geçici maddelerinde yeralan istisna kapsamındaki işlemler nedeniyle KDV hesaplanmamaktadır. Dolayısıyla, KDV'den istisna edilen işlemlere bağlı olarak ortaya çıkan vade farkları da vergiden istisna olacak, bu bedeller üzerinden KDV hesaplanmayacaktır. Satışı yapılan mal ve hizmetlerin satış bedelinin geç ödenmesi nedeniyle uygulanan vade farkları, gecikme zam veya faizleri, satış bedelini artıran unsurlar olarak, Kanun’un 24/c maddesine göre KDV matrahına dahil bulunmaktadır. Ancak, malların geç yüklenmesi nedeniyle uygulanan tazminatlar, malların sözleşmede belirtilen sürede teslim edilmemesi nedeniyle uygulanan gecikme faizleri ve tazminatlar, ceza mahiyetinde olduğundan ve bir teslim ve hizmetin karşılığını oluşturmadığından, KDV matrahına dahil bulunmamaktadır. ÖZELLİKLİ DURUMLAR

266 EMSAL BEDEL-EMSAL ÜCRET
KDV Kanununun 27/1 inci maddesinde, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, 27/2 nci maddesinde bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücretinin esas alınacağı hükmüne yer verilmiştir. Örneğin;3996 sayılı Kanun kapsamındaki yap-işlet-devret modelinde ilgili kurumca süre sonunda tesisin kendisine devri karşılığında işleticiye doğrudan bir bedel ödenmemektedir. Bir finansman türü olan bu modelde işletici tesisin devrine ilişkin bedeli, tesisi sözleşme ile öngörülen süre içinde işletmek suretiyle elde ettiği kazanç ile karşılamaktadır. Bu çerçevede, yap-işlet-devret modelinde, süre sonunda tesisin işletici tarafından ilgili kuruma tesliminde emsal bedel üzerinden KDV aranılmayacaktır. (60 NOLU SİRKÜLER)

267 SADECE BSMV KAPSAMINDAKİ İŞLEMLERİ YAPANLARIN SATIN ALDIKLARI MALLARI İADESİNDE VE GERÇEKLEŞMEYEN HİZMETLERDE KDV UYGULAMASI Buna göre, sadece BSMV kapsamındaki işlemleri yapanların (Banka, banker, sigorta şirketi vb.) KDV mükelleflerinden fatura ve benzeri belge karşılığında temin ettikleri malların kısmen veya tamamen iade edilmesi halinde iade amaçlı bir belge (dekont vb.) düzenlenerek bu belgede; Malın alış faturasının tarih ve numarası belirtilecek, İade edilen kısma ilişkin tutar KDV dâhil olarak gösterilecek, Belgeye, "İşbu belge 116 Seri No.lu KDV Tebliğinin 3. bölümüne göre iade edilen mallara ilişkin olarak düzenlenmiştir. % ... KDV dâhildir." açıklaması yazılacaktır. Malın iadesine ilişkin bu belgede toplam bedel içerisinde gösterilen KDV malı iade eden firma tarafından KDV beyannamesi ile beyan edilmeyecek, gelir/kurumlar vergisi bakımından belgede yer alan KDV dâhil toplam bedel hasılat olarak dikkate alınacaktır. Malın iade edildiği firma ise mal bedeli içindeki KDV tutarını iç yüzde yoluyla hesaplayacak ve genel hükümler çerçevesinde "indirilecek KDV" olarak dikkate alacaktır. (116 seri nolu KDVK Genel Tebliği)

268 ORAN Katma değer vergisi oranı, vergiye tabi her bir işlem için % 10'dur. Bakanlar Kurulu bu oranı, dört katına kadar artırmaya, % 1'e kadar indirmeye, bu oranlar dahilinde muhtelif mal ve hizmetler ile bazı malların (6322 sayılı kanunun  22.maddesiyle değişen ibare; Yürürlük ) perakende safhası ve inşaatın yapıldığı arsanın veya konutun vergi değeri ve bulunduğu yeri esas alarak konut teslimleri için farklı vergi oranları tespit etmeye yetkilidir

269 ORAN Genel KDV Oranı % 10’dur. Ancak BKK’na verilen yetki uyarınca KDV oranları ; 1. Ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi işlemler için,  % 18 2. Ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 1 3. Ekli (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için, % 8 olarak uygulanmaktadır.

270 ORAN- Güncel Değişiklikler
(2012/2697 sayılı Kararname ile eklenen madde Yürürlük: 28/01/2012) 15/7/2012 tarihine kadar uygulanmak üzere; okul, sağlık hizmet tesisi ve öğrenci yurdu olarak kullanılmak amacıyla inşa edilen prefabrik yapı teslimlerinde katma değer vergisi oranı %1 olarak belirlenmiştir

271 ORAN- Güncel Değişiklikler(Fin. Kiralama)
I sayılı Listeye yeni sıralar eklenmiştir. 16- (2011/2604 sayılı Kararname ile eklenen sıra Yürürlük: 27/12/2011)  3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca Yatırım Teşvik Belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makine ve teçhizatın, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre finansal kiralama şirketleri tarafından kiralanması, 17- (2011/2604 sayılı Kararname ile eklenen sıra Yürürlük: 27/12/2011)  20/12/2010 tarih ve 2010/1180 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinin bazı gümrük tarife istatistik pozisyonlarında yer alan ve amortismana tabi iktisadi kıymet niteliği taşıyan makine ve cihazların  (kullanılmış olanları ile aksam, parça, aksesuar ve teferruatları hariç) finansal kiralamaya konu olmak üzere, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre finansal kiralama şirketlerine teslimi ve bu malların finansal kiralama şirketleri tarafından katma değer vergisi mükellefleri ile işlemleri katma değer vergisinden istisna edildiği için katma değer vergisi mükellefiyeti bulunmayan ancak kazançları bilanço esasına göre tespit edilen gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine kiralanması ve teslimi, (2011/2604 sayılı Kararname ile değişen sıra Yürürlük: 27/12/2011) (I) sayılı listenin 16 ncı ve 17 nci sıralarında sayılan işlemler hariç olmak üzere finansal kiralama işlemlerinde, işleme konu olan malın tabi olduğu katma değer vergisi oranı uygulanır.

272 VERGİ TEMİNATI KDVK m. 55’e göre vergi teminatı:
Mükelleflerin fabrika, imalathane, ticarethane, şube, satış mağazası ve depolarında mevcut ilk madde, yarı mamül ve mamül madde stokları, üçüncü şahıslara satılmış veya rehnedilmiş olsa dahi, katma değer vergisi ile zam ve cezaların teminatı hükmünde olup bedellerinden ilk önce sözü edilen hazine alacağı tahsil olunur. 55. Madde hükmü, katma değer vergisini, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 21. maddesi dahilinde, her türlü alacağa karşı rüçhaniyetli bir duruma getirmektedir. Katma değer vergisi sisteminde, mükellef verginin tahsil edilmeyip Hazine’ye ödenmesi konusunda aracı durumunda olduğu için, bu hükümle vergi alacağı, daha ileri bir teminata bağlanmış bulunmaktadır. Bu hüküm ile düzenlenen rüçhaniyet hakkı, maddede sayılan mallar ile sınırlı olup, bunlar dışında kalan ve borçlu mükellefe ait diğer menkul ve gayrimenkuller için uygulanamaz. Diğer bir ifade ile, rüçhaniyet hakkı KDV borcu bulunan mükelleflere ait bulunan menkul ve gayrimenkul mallardan sadece maddede sayılan mallar için geçerlidir.

273 KAYIT DÜZENİ Katma değer vergisi mükellefleri, tutulması mecburi defter kayıtlarını bu verginin hesaplanmasına ve kontrolüne imkan verecek şekilde düzenlerler. Bu kayıtlarda en az aşağıdaki hususların açıkça gösterilmesi şarttır. a) Vergi konusu işlemlerin mahiyeti, vergisiz tutarları, hesaplanan vergi, indirilebilir vergi miktarları, b) Vergiden istisna edilen işlemlerin, indirim hakkı tanınan ve tanınmayanlara göre mahiyeti ve ayırımı ile hesaplanan indirilebilir vergi miktarı, c) İndirim konusu yapılamayacak işlemlerin niteliği ve bu işlemlerle ilgili vergi miktarları, d) Matrah ve indirim miktarlarındaki değişmelerle, ödenen terkin edilen ve iade olunan vergiler. 2. Emtia üzerine iş yapanlar, emtia envanterinde veya en­vanter defterinde, hesap dönemi sonunda mevcut emtiayı katma değer vergisine tabi olan ve olmayanlar itibariyle tefrik edip göstermeye mecburdurlar

274 BANKA VE SİGORTA MUAMELELERİ VERGİSİ

275 BSMV’NİN KONUSU 1. BANKA VE SİGORTA ŞİRKETLERİNİN YAPTIKLARI İŞLEMLER
Banka ve sigorta şirketlerinin Finansal Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir.

276 BSMV’NİN KONUSU 2. BANKERLERİN YAPMIŞ OLDUKLARI İŞLEMLER Bankerlerin yapmış oldukları banka muamele ve hizmetleri dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar (kendileri veya başkaları hesabına menkul kıymet alıp satmayı, alım-satıma tavassut etmeyi veya alıp sattıkları menkul kıymet karşılığı boçları ödemeyi taahhüt etmeyi meslek haline getirenlerin bu faaliyetleri dolayısıyla lehlerine kalan paralar ile mevduat faizi vermek veya sair adlarla faiz va benzeri menfaatler sağlamak üzere devamlı olarak para toplama işiyle uğraşanların topladıkları paralara sağladıkları gelir ve menfaatler üzerinden komisyon, ücret, hizmet karşılığı gibi adlarla aldıkları paralar dahil) da banka muameleleri vergisine tabidir.

277 BSMV’NİN KONUSU 3. BANKER SAYILANLARIN YAPTIKLARI İŞLEMLER
90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre ikraz işleriyle uğraşanlarla ikinci fıkrada belirtilen muamele ve hizmetlerden herhangi birini esas iştigal konusu olarak yapanlar bu Kanunun uygulanmasında banker sayılırlar. Bir şahsın münhasıran altın alım ve satımı ile uğraşması banker sayılmasını gerektirmez (6009 SAYILI KANUNLA DEĞİŞİK)

278 BANKER SAYILANLAR / 90 SAYILI KHK KAPSAMINDA İKRAZ İŞİ İLE UĞRAŞANLAR
90 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca ikraz işleriyle uğraşanlar banker kapsamında BSMV mükellefidir. Kararnamede ikrazatçılar, devamlı ve mutad meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişiler şeklinde tanımlanmaktadır. Ödünç para verme işlerini yetki belgesi olmaksızın yapan gerçek kişiler (tefeciler) de anılan Kararname kapsamına girdiğinden banker kapsamında BSMV mükellefidirler. Bu çerçevede, 90 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamında düzenlenen ödünç para verme işleriyle uğraşan gerçek kişiler ile faktoring ve finansman şirketleri banker kapsamında BSMV mükellefi olup, bunların yaptığı 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemler BSMV ye tabidir. Dolayısıyla bu işlemlerin dışında kalan diğer işlemleri ise KDV ye tabi olacaktır.

279 BANKER SAYILANLAR/ 28.MADDENİN 2 NUMARALI FIKRASINDA BELİRTİLEN MUAMELE VE HİZMETLERİ ESAS FAALİYET KONUSU OLARAK YAPANLAR Yapılan değişiklikle değişiklikle, banker sayılmak için aranan devamlılık koşulu söz konusu işlemlerin esas iştigal konusu olarak yapılması şeklinde yeniden belirlenmiştir. Buna göre, banker kapsamında BSMV mükellefi olmak için, anılan Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemlerin esas iştigal (ana faaliyet) konusu olarak yürütülmesi ve bu işlemler dolayısıyla lehe para alınması gerekmektedir. (87 SERİ NUMARALI GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞİNİ OKUYUNUZ)

280 28/2’de BELİRTİLEN MUAMELE VE HİZMETLERİ ESAS FAALİYET KONUSU OLARAK YAPANLAR
Bir işlemin esas iştigal konusu olarak yapılması, işletmenin kuruluş gayesi ve bu gayesini gerçekleştirmek için yapmakta olduğu işlem veya işlemlere bakılarak belirlenecektir. İnşaat, turizm, otelcilik, otomotiv, madencilik gibi alanlarda faaliyet gösteren işletmeler Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri, esas faaliyet konusu işlemleri ile birlikte yapabilirler. Ancak esas faaliyet konusu işlemlerin yanında arızi ve tali şekilde yapılan bu işlemler dolayısıyla işlemleri yapanların banker sayılması söz konusu olmayacaktır. Örneğin inşaat ve otelcilik alanında faaliyet gösteren bir şirketin gerek kullandığı yabancı kaynaklardan gerekse de öz kaynaklarından sağladığı fonları ortaklarına veya üçüncü kişilere faiz karşılığında kullandırması işlemi bu şirketin esas faaliyet konusunun inşaat ve otelcilik olması nedeniyle BSMV ye tabi olmayacaktır.

281 89 SERİ NUMARALI GİDER VERGİLERİ KANUNU GENEL TEBİLİĞİ İLE YAPILAN DÜZENLEMELER
Tebliğ, türev ürünlere ilişkin işlemler ile diğer bazı sermaye piyasası işlemlerinin BSMV yönünden vergilendirilmesine ilişkin açıklamaları içermektedir. TEBLİĞİN TAMAMINI MUTLAKA OKUYUNUZ

282 6802 Sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (p) bendinde, arbitraj muameleleri ile Türkiye'de kurulu borsalarda gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin muameleler ve bu muameleler sonucu lehe alınan paralar BSMV'den istisna edilmiştir.  Söz konusu Kanunun mükellefi belirleyen 30 uncu maddesine göre BSMV'yi banka ve bankerlerle sigorta şirketleri öder. Kanunun 31 inci maddesinde, BSMV matrahının kural olarak 28 inci maddede yazılı paraların tutarı (lehe alınan para) olduğu, ancak kambiyo alım ve satım muamelelerinde matrahın kambiyo satışlarının tutarı olduğu belirtilmiştir. Kanunun 33 üncü maddesinde ise, BSMV oranının kambiyo işlemlerinde binde bir, diğer işlemlerde %15 olduğu; ancak Bakanlar Kurulunun bu oranı bankalar arası mevduat muameleleri, bankalar ile 28/7/1981 tarihli ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan aracı kurumlar arasındaki borsa para piyasası muameleleri ve diğer banka ve sigorta muameleleri için ayrı ayrı veya birlikte % 1'e, kambiyo muamelelerinde ise sıfıra kadar indirmeye ve yukarıdaki oranları aşmayacak şekilde yeniden tespit etmeye yetkili olduğu belirtilmiştir.

283 Bakanlar Kurulu; - Bankalar arası mevduat muameleleri sonucu lehe alınan paralara ilişkin BSMV oranını 1/9/1998 tarihli ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 98/11591 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/9/1998'den itibaren %1'e, - Kambiyo muamelelerinde satış tutarına ilişkin BSMV oranını 15/4/2008 tarihli ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2008/13459 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1/5/2008'den itibaren sıfıra, - Genel BSMV oranını (Bakanlar Kurulu Kararı ile oranı farklı olarak belirlenmemiş diğer tüm işlemler için) 2/9/1998'den geçerli olmak üzere 98/11591 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %5'e indirmiştir.

284 BSMV'de vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi için bir muamele yapılması ve bu muamele sonucu lehe para kalması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Dolayısıyla BSMV'de her işlem tek başına bağımsız olarak dikkate alınmakta ve o işlem sonucu lehe alınan para vergilendirilmektedir. Diğer bir deyişle, bir işlem neticesinde gelir elde edilmemişse (lehe para kalmamışsa) BSMV'ye tabi bir matrah da bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak, BSMV'ye tabi her işlem tek başına ele alınmakta, işlem sonucunda lehe para kalmışsa BSMV doğmakta, kalmamışsa veya zarar edilmişse doğmamaktadır. Vergilemede işlem esas alındığından, vergiye tabi matrah bulunurken, bir işlemden elde edilen gelirden, başka bir işlemden elde edilen zarar düşülememektedir. Bu durumun, işlemden elde edilen gelirin hesabında, işlem maliyetlerinin dikkate alınmasına engel olmadığı tabiidir.

285 KAMBİYO MUAMELERİ Kambiyo; efektif dâhil yabancı parayla ödemeyi sağlayan her nev'i hesap, belge ve vasıtalar olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla, kambiyo olarak değerlendirilen söz konusu hesap, belge ve vasıtaların ana unsur olduğu işlemlerin kambiyo işlemi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, dövizin TL veya döviz ile değişimini öngören ve bir tarafa alım, diğer tarafa da satış hakkı/yükümlülüğü veren vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde; sözleşme vadesinde söz konusu sözleşme yükümlülüklerinin fiziki olarak yerine getirilmesi yani kambiyo işleminin ana unsur olması durumunda, bu işlemin kambiyo muamelesi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, sözleşmenin vade tarihinde tarafların sözleşme dolayısıyla lehe aldıkları parayı hesaplayıp ödemek suretiyle sözleşmeyi sonlandırmaları halinde, sözleşmenin ana işlem olarak kabulü gerektiğinden, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin nakdi uzlaşı ile sonuçlanmasının kambiyo muamelesi kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. 6802 sayılı Kanunun 31 inci maddesi uyarınca, kambiyo alım ve satım muamelelerinde döviz satışı ile birlikte vergiyi doğuran olay gerçekleşmekte ve döviz satış tutarının tamamı vergiye tabi bulunmaktadır. Ancak döviz satış işlemlerinde BSMV oranı sıfır olarak uygulanmaktadır. Bu nedenle, fiziki teslimatla sonuçlanan döviz/TL ve döviz/döviz vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri neticesindeki kambiyo işlemlerinde BSMV oranı sıfır olarak uygulanacaktır. Öte yandan, söz konusu sözleşmelerin nakdi uzlaşı ile sonuçlanması durumunda ise, sözleşme dolayısıyla lehe alınan paranın hesaplanması ve bu tutar üzerinden %5 oranında BSMV hesaplanması gerekmektedir.

286 ARBİTRAJ İŞLEMLERİ Arbitraj, herhangi bir menkul kıymetin, dövizin veya malın eş zamanlı olarak bir piyasadan alınıp diğer bir piyasada satılarak, aynı kıymetlerin birbiri ile değiştirilmesi sonucu risksiz bir şekilde gelir elde edilmesi işlemi olup, bu işlemler dolayısıyla lehe alınan paralar 6802 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (p) bendi uyarınca BSMV'den istisnadır. Abritraj’dan bahsedebilmek için; Birden fazla piyasada işlem gören her kıymet, döviz veya mal gibi ürünler kural olarak arbitraja konu edilebilir İşleme konu kıymet, döviz veya mal aynı anda birden fazla piyasada alım satıma konu edilebilen bir ürün olmalıdır Piyasa, en genel anlamıyla alıcı ve satıcıların alım satıma konu mal ve hizmetleri almak ve satmak amacıyla bir araya geldikleri yer olarak tanımlanmaktadır. Aynı ürünün farklı piyasalarda aynı anda farklı fiyatlardan alım satıma konu edilebilmesi gerekir. Ürünün eş zamanlı olarak düşük fiyatlı olduğu piyasadan alınıp, yüksek fiyatlı olduğu piyasada satılması suretiyle vadesiz ve risksiz gelir elde edilmesi gerekmektedir. Elde edilen gelirin kaynağı, aynı ürünün farklı piyasalardaki fiyat farklılığı olmalı, geleceğe, tahmine ve riske dayanmamalıdır. 

287 VADELİ İŞLEM VE OPSİYON SÖZLEŞMELERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ
Vadeli işlem sözleşmesi; belirli bir vadede, önceden belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte ekonomik veya finansal göstergeyi, sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni ve dövizi alma veya satma yükümlülüğü veren sözleşme olarak tanımlanmıştır. Opsiyon sözleşmesi, opsiyonu alan tarafa belirli bir vadede veya belirli bir vadeye kadar önceden belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte ekonomik veya finansal göstergeyi, sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni ve dövizi alma veya satma hakkı veren, satan tarafı ise yükümlü kılan sözleşme olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlardan da anlaşılacağı üzere gelecekte belirli bir fiyat, miktar ve nitelikteki kıymetin alım satım hakkını veren sözleşmeler yapılabilmekte ve bu sözleşmeler neticesinde gelir (lehe alınan para) elde edilebilmektedir. Vadeli işlemlere future, forward ve swap sözleşmeleri, opsiyonlara ise opsiyon sözleşmeleri ve varantlar örnek olarak verilebilir.

288 VADELİ İŞLEM VE OPSİYON SÖZLEŞMELERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ
Banka, banker ve sigorta şirketleri tarafından vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin düzenlenmesi ve alım satımı nedeniyle lehe alınan paralar 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesi uyarınca BSMV'ye tabidir. Söz konusu sözleşmelerin düzenlenme amacı BSMV açısından önem arz etmemektedir. 6802 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (p) bendinde Türkiye'de kurulu borsalarda gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin muameleler ve bu muameleler sonucu lehe alınan paralar BSMV'den istisna edilmiştir. Türkiye'de kurulu borsalarda yapılan opsiyon sözleşmelerinin alım satım işlemleri ile opsiyon hakkının satılması dolayısıyla lehe alınan paralar (opsiyon primi) istisna kapsamına girmektedir. Ancak, sözleşme işlemlerine ilişkin nakdi teminatların Takasbank'a yatırılması suretiyle lehe alınan paralar istisna kapsamına girmemekte olup, BSMV'ye tabi tutulmalıdır. Diğer taraftan, bankaların Takasbank nezdinde zorunlu olarak bulundurdukları teminat tutarlarının nemalandırılması karşılığında lehe aldıkları paralar, bankalar arası mevduat muameleleri sonucu lehe alınan para olarak 98/11591 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca %1 oranında BSMV'ye tabidir.

289 VADELİ İŞLEM VE OPSİYON SÖZLEŞMELERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ
Öte yandan, yukarıda yer alan arbitraj tanımı ve unsurlarından da açıkça anlaşılacağı üzere, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin arbitraj kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Ancak, birden fazla piyasada işlem gören "aynı vadeli işlem veya opsiyon sözleşmesi"nin eş zamanlı olarak düşük fiyatlı bir piyasadan alınıp yüksek fiyatlı diğer piyasada satılması işlemi arbitraj işlemi olduğundan, bu işlem sonucunda lehe alınan para 6802 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (p) bendi uyarınca BSMV'den istisna olacaktır. Döviz/TL veya döviz/dövize dayalı olarak yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin fiziki teslimatla sonuçlanması halinde, bu işlemler kambiyo işlemi olarak sıfır oranında BSMV'ye tabi olacaktır. Bir sözleşmenin fiziki teslimatla sonuçlanması, tarafların o sözleşmede yazılı edimlerini karşılıklı olarak yerine getirmelerini ifade etmektedir.Ayrıca , kambiyo satışında satış tutarı üzerinden hesaplanacak vergi dışında, ayrıca döviz alış kuru ve satış kuru arasındaki müspet fark üzerinden %5 oranında BSMV hesaplanmayacaktır. Diğer taraftan, Türkiye'de kurulu borsalarda gerçekleştirilmeyen gerek döviz/TL gerekse döviz/döviz vadeli işlem sözleşmelerinin nakdi uzlaşı ile sonuçlanması halinde vadeli işlem sözleşmesi dolayısıyla lehe alınan paralar BSMV'ye tabi tutulacaktır.

290 FORWARD İŞLEMLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ
Forward sözleşmesi, taraflardan birinin sözleşmeye konu olan finansal varlığı sözleşmede belirlenen fiyat üzerinden gelecekteki belirli bir tarihte satın almasını, karşı tarafın da sözleşmeye konu finansal varlığı satmasını öngören bir sözleşme türüdür. Banka ve bankerler tarafından dövize veya diğer finansal varlığa dayalı olarak yapılan forward işlemlerinde sözleşme dolayısıyla lehe alınan paralar BSMV'ye tabi tutulacaktır. Ancak, fiziki teslimatla sonuçlanan döviz/TL ve döviz/döviz forward sözleşmelerinde ana işlem kambiyo işlemi olduğundan, BSMV oranı sıfır olarak uygulanacaktır. Sözleşmenin nakdi uzlaşı ile sonuçlanması halinde ise, sözleşme nedeniyle lehe alınan para üzerinden %5 oranında BSMV hesaplanacaktır.

291 SWAP İŞLEMLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ
Swap, iki tarafın belirli bir zaman dilimi içinde farklı faiz ödemelerini ve/veya farklı para birimlerini karşılıklı olarak değiştirdikleri bir takas sözleşmesidir. Vadeli bir işlem olması ve risk içermesi gibi unsurları dikkate alındığında, swap işlemlerinin arbitraj işlemlerine yönelik istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle, swap işlemleri dolayısıyla lehe alınan paraların BSMV'ye tabi tutulması gerekmektedir.

292 SWAP İŞLEMLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ
Para Swapı İşlemleri Para swapı, tarafların önceden anlaştıkları oran ve koşullarda belirli miktardaki para birimlerini (döviz/döviz, döviz/TL) değiştirmek suretiyle gerçekleştirdikleri işlemlerdir. Para swapı sözleşmesinin fiziki teslimle sonuçlanması durumunda, bu işlem kambiyo işlemi niteliğinde olacağından BSMV hesaplanmayacaktır. Ancak, para swapı sözleşmesinin nakdi uzlaşı ile sonuçlanması halinde BSMV mükellefleri tarafından lehe alınan paralar %5 oranında BSMV'ye tabi tutulacaktır. Faiz Swapı İşlemleri Faiz swapı, gösterge bir anapara tutarı üzerinden farklı faiz oranı esaslarına göre hesaplanacak faizlerin iki taraf arasında anlaşılan vadelerde değişimini öngören bir sözleşmedir. Bu sözleşmede, aynı para biriminden olan borçların faiz ödemelerinin yapısı değişmekte, anapara değişimi gerçekleşmemektedir. Faiz swapı sözleşmesi tek bir işlem, yapılan faiz ödemeleri ise bu işlemin maliyet unsuru olarak kabul edilmekte ve gelir, sözleşme yükümlülüklerinin sona erdiği vadede ortaya çıkmaktadır. Bu işlemde lehe alınan paranın tespitinde alınan ve ödenen faizler birlikte dikkate alındığı için ara dönemlerdeki faiz tahsilâtları üzerinden ayrıca BSMV hesaplanmayacaktır. BSMV mükellefi tarafından bu sözleşme sonucunda lehe alınan paranın tespiti sözleşmenin vadesinde yapılabileceğinden, vade sonunda sözleşme bazında net faiz gelirinin oluşması halinde bu tutar üzerinden % 5 oranında BSMV hesaplanması gerekmektedir.

293 OPSİYON İŞLEMLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ
Opsiyon sözleşmesi, opsiyonu alan tarafa belirli bir vadede veya belirli bir vadeye kadar önceden belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte ekonomik veya finansal göstergeyi, sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni ve dövizi alma veya satma hakkı veren, satan tarafı ise yükümlü kılan sözleşmedir. Türkiye'de kurulu borsalarda gerçekleştirilen opsiyon sözleşmelerine ilişkin muameleler ve bu muameleler sonucu lehe alınan paralar 6802 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (p) bendi uyarınca BSMV'den istisna edilmiştir. BSMV mükelleflerinin söz konusu borsaların dışında gerçekleştirdikleri opsiyon sözleşmelerine ilişkin muameleler ve bu muameleler sonucu lehe aldıkları paralar BSMV'ye tabi tutulacaktır. Opsiyon işlemleri sonucu lehe alınan para, yani BSMV matrahı; alma hakkı veren opsiyonlarda sözleşmeye konu olan finansal varlığın piyasa fiyatından kullanım (alış) fiyatı ve opsiyon priminin indirilmesi suretiyle bulunacak tutar, satma hakkı veren opsiyonlarda ise kullanım (satış) fiyatından piyasa fiyatı ve opsiyon priminin indirilmesi suretiyle hesaplanacak tutardır. Opsiyon sözleşmelerinde, satın alma veya satma hakkını alan tarafın bu hakkı satan tarafa yaptığı ödeme, opsiyon primidir. Opsiyon primi, alım veya satım hakkını satan taraf açısından hak satışı nedeniyle lehe alınan para mahiyetinde olduğundan, BSMV mükelleflerinin lehlerine aldıkları opsiyon primleri üzerinden sözleşme tarihi itibariyle BSMV hesaplamaları gerekmektedir. Öte yandan, söz konusu opsiyon primi, opsiyon sözleşmesi sonucu lehe alınan paranın (BSMV matrahının) hesabında maliyet olarak dikkate alınacaktır.

294 VARANTLARIN VERGİLENDİRİLMESİ
Varant; elinde bulunduran kişiye dayanak varlığı ya da göstergeyi önceden belirlenen bir fiyattan belirli bir tarihe kadar alma veya satma hakkı veren ve bu hakkın kaydi teslimat ya da nakit uzlaşı ile kullanıldığı menkul kıymet niteliğinde bir sermaye piyasası aracı olarak tanımlanmaktadır. Hisse senedi varantları, tasarruf sahiplerinin hisse senedi piyasalarında yapmış oldukları yatırımların, ileriye dönük aşırı fiyat dalgalanmalarına karşı korunmalarını sağlayacaktır. Varant, yatırımcıların fiyat dalgalanmalarından etkilenmesini önleme özelliği nedeniyle, koruma özelliği ağır basan bir finansal enstrümandır. Varantlar, yatırımcılara düşük tutarlar yatırmak suretiyle, hisse senedi ve diğer yatırım araçlarının getirilerinden faydalanma olanağı sunması ve türev araçlar kadar karmaşık olmaması sebebiyle, daha fazla bireysel yatırımcının sermaye piyasalarına çekilmesinde etkilidir. 6802 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (p) bendi uyarınca, Türkiye'de kurulu borsalarda gerçekleştirilen vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin muameleler ve bu muameleler sonucu lehe alınan paralar BSMV'den istisna edilmiştir. Hukuki açıdan opsiyon sözleşmelerinin dayanak varlık itibariyle sınırlandırılmış bir çeşidi olarak kabul edilen varantlar için de, Türkiye'de kurulu bir borsada işlem görmeleri durumunda söz konusu istisnanın uygulanması gerekmektedir. Dolayısıyla, İMKB'de işlem gören varantlara ilişkin muameleler ve bu muameleler sonucu lehe alınan paralar BSMV'den istisna olup, Türkiye'de kurulu borsalarda işlem gören opsiyonların vergilemesine yönelik açıklamalar, varantlar için de geçerli olacaktır.

295 FOREKS İŞLEMLERİNİN VERGİLENDİRİMESİ
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 30 uncu maddesinin (g) bendinde, "Döviz, mal, kıymetli maden veya Kurulca belirlenecek diğer varlıkların kaldıraçlı alım satımı, alım satımına aracılık ve bu işlemlere yönelik hizmetlerin yerine getirilmesi" sermaye piyasası faaliyeti olarak sayılmış olup, Kanunun 31 inci maddesinde sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunacak kurumların, Kuruldan izin almalarının zorunlu olduğu, faaliyet ve aracılık türleri itibariyle başvuru ve izin esaslarının Kurulca düzenleneceği belirtilmiştir. 27/08/2011 tarihli ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri ve Bu İşlemleri Gerçekleştirebilecek Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğin "Tanımlar" başlıklı 4 üncü maddesinde kaldıraçlı alım satım işlemi; yatırılan teminat tutarı karşılığında, her türlü döviz, mal, kıymetli maden ve Kurulca belirlenecek diğer varlıkların kaldıraçlı olarak elektronik ortamda alım satımı işlemleri olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede yetkili kuruluş ise; kaldıraçlı alım satım faaliyetinde bulunmak üzere Kurulca yetkilendirilmiş aracı kurum ve vadeli işlemler aracılık şirketleri olarak tanımlanmıştır. Kaldıraçlı alım satım işlemleri foreks işlemleri, işlemlerin yapıldığı piyasa da foreks piyasası olarak isimlendirilmektedir.

296 FOREX- KALDIRAÇLI ALIM SATIM İŞLEMİ NEDİR?
Esas itibariyle Forex; bir ülkenin para birimi karşılığında başka bir ülke parasının alımı yada satımını yapmak olarak tanımlanır. Forex, yani döviz alım satım işlemleri ticari, yatırım, riskten korunma yada spekülatif amaçlarla dövize duyulan ihtiyaçtan yapılmaktadır. En basit ifadesiyle 1 $ = 1,50 TL kurundan 150 TL karşılığı 100 TL alınması bir forex işlemdir. İki ülke parasının birbirine yada altın gibi kıymetli madenlerin ülke parasına göre değeri alım satıma konu olmakta ve yatırımcılara yatırdıkları teminatın belli bir katına kadar işlem yapma yetkisi verilmektedir. Bu orana kaldıraç oranı adı verilir. Örneğin; kaldıraçın olmadığı bir forex işleminde 1$= 1,50 TL ise 100TL eldeki para için 67 $ alınır. Dolar 1,70 olursa eldeki 67 $ ile 67*1,70= 114 TL almak mümkündür. Yani kar 14 TL’dır. 1’e 100 kaldıraç oranı yapılan forex işleminde ise; TL karşılığında TL’lık işlem yapılabilir. Yani TL karşılığında 1 $= 1,50 TL’dan dolar almış gibi olunur. Kur 1,60 TL olursa *1,60= TL alınır. Yani TL’lık teminatla kar TL’dır.

297 FOREKS İŞLEMLERİNİN VERGİLENDİRİMESİ
Banka, banker ve sigorta şirketleri tarafından yapılan fiziki teslimatlı döviz alış ve satış işlemleri, kambiyo işlemi olduğundan sıfır oranında BSMV'ye tabi olup, üzerlerinden BSMV hesaplanmayacaktır. Ancak, nitelik itibariyle banka muamele ve hizmetleri kapsamında olduğu kabul edilen foreks işlemleri, dayanak varlıktaki fiyat değişimlerinden fiziki alım satım olmaksızın yararlanmayı amaçladığından, kambiyo alım satım işlemi olarak değerlendirilemez. Buna göre; - Banka ve sigorta şirketlerinin foreks işlemleri dolayısıyla lehe aldıkları paralar, - İlgili kanunlarla yetkilendirilmek veya izin verilmek suretiyle 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen işlemleri esas iştigal konusu olarak yapan ve banker kapsamında BSMV mükellefi olanların foreks işlemleri dolayısıyla lehe aldıkları paralar, - Yetkili kuruluşlar banker kapsamında BSMV mükellefi olup kendileri veya başkaları hesabına yaptıkları foreks işlemleri dolayısıyla lehe aldıkları paralar, 6802 sayılı Kanunun 28 inci maddesi uyarınca BSMV'ye tabi bulunmaktadır. BSMV mükellefleri tarafından Türkiye'de kurulu borsalarda yapılacak kaldıraçlı alım satım işlemleri, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri mahiyetinde olmadığından, 6802 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (p) bendi kapsamında değerlendirilmeleri mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, Türkiye'de kurulu borsalarda yapılan foreks işlemleri dolayısıyla lehe alınan paraların tamamı %5 oranında BSMV'ye tabi tutulacaktır.

298 DAMGA VERGİSİ

299 DAMGA VERGİSİNİN KONUSU VE ŞUMULÜ
DVK’na ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga Vergisine tabidir. Kağıtlar terimi, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade eder. Yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtlar, Türkiye'de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulur. 5228 Sayılı Kanunun 59 uncu maddesiyle i1’nci maddenin ikinci fıkrasında yer alan "belgeleri ifade eder." ibaresi "belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.", şeklinde değiştirilmiştir. Böylece damga vergisine tabi kağıtlar terimi, manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri de kapsayacak şekilde yeniden tanımlanmıştır.

300 DVK’nun 2. maddesine göre vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine, devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhler de Damga Vergisine tabidir. 14. maddeye göre de belli parayı ihtiva eden sözleşmelerin süresinin uzatılması halinde artan miktar aynı nispette vergiye tabidir. Devri halinde aslından alınan verginin ¼’ü alınır.Sözleşmenin süresinin uzatılması halinde aynı miktar veya nispette vergi alınır.

301 Sözleşmede Yer Alan Miktarın İndirilmesi: DVK’nunda bedel artırımı için açık hüküm bulunmasına rağmen, tersi durum için bir düzenleme bulunmadığından vergileme bakımından yapılacak bir işlem bulunmamaktadır. Kağıt Hükümlerinin Kendiliğinden Uzaması Süreli olarak düzenlenen ve süre dolması ile aynı şartlarda mevcut kağıdın süresi uzamakta ve hükmünden tekrar yaralanılmakta ise de, herhangi bir kağıt düzenlenmediği için bu işlemin damga vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir.

302 I SAYILI TABLO AKİTLERLE İLGİLİ KAĞITLAR (Örn: Sözleşmeler, teminat ve rehin senetleri, fesihnameler,sulhnameler, tahkimnameler) KARARLAR VE MAZBATALAR TİCARİ İŞLEMLERDE KULANILAN KAĞITLAR ( Örn: Ticari senetler, bilanço,gelir tablosu ) MAKBUZLAR VE DİĞER KAĞITLAR (Örn: Makbuzlar, beyannameler)

303 UZLAŞMA TUTANAKLARI DAMGA VERGİSİNE TABİ MİDİR?
Bir muktezaya göre; tahkimnameler kişiler arasında çıkan uyuşmazlıkların hakem aracılığıyla çözülmesine ilişkin kağıtlardır. Sulhnameler ise bir akdin uygulanmasında ortaya çıkacak sorunların mahkeme veya hakeme gitmeden taraflarca sulh yoluyla giderilmesi dolayısıyla düzenlenen kağıtlardır. Bu nedenle;Avukatlık Kanununa göre düzenlenecek olan ve ilan hükmünde sayılan uzlaşma tutanaklarının sulhname olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. ( tarih B.07.4.DEF sayılı) ?

304 KONUT YAPI KOOPERATİFİ TARAFINDAN ALINAN İHALE KARARI DAMGA VERGİSİ’NE TABİ MİDİR?
1 SAYILI TABLONUN KARARLAR VE MAZBATALAR BAŞLIKLI BÖLÜMÜNE GÖRE İHALE KANUNLARINA TABİ OLAN VEYA OLMAYAN RESMİ DAİRE VE KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİNİ HAİZ KURUMLARIN HER TÜRLÜ İHALE KARARLARININ BİNDE 4,95’İ DAMGA VERGİSİNE TABİDİR. KONUT YAPI KOOPERATİFİ KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİNE HAİZ KURUM OLMADIĞINDAN ALINAN İHALE KARARI DAMGA VERGİSİNE TABİ DEĞİLDİR.

305 KONUT YAPI KOOPERATİFİ TARAFINDAN MÜTEAHHİDE YAPILAN İSTİHKAK ÖDEMELERİ DAMGA VERGİSİ’NE TABİ MİDİR?
1 SAYILI TABLOYA GÖRE “RESMİ DAİRELER TARAFINDAN YAPILAN MAL VE HİZMET ALIMLARINA İLİŞKİN ÖDEMELER NEDENİYLE KİŞİLER TARAFINDAN RESMİ DAİRELERE VERİLEN VE BELLİ PARAYI İHTİVA EDEN MAKBUZ VE İBRA SENETLERİ LE BU ÖDEMELERİN RESMİ DAİRELER NAM VE HESABINA, KİŞİLER ADINA AÇILMIŞ VEYA AÇILACAK HESAPLARA NAKLEDİLMESİNİ VEYA EMİR VE HAVALELERİNE TEDİYESİNİ TEMİN EDEN KAĞITLAR BİNDE 8,25 ORANINDA DAMGA VERGİSİNE TABİDİR” KONUT YAPI KOOPERATİFİ RESMİ DAİRE SAYILMADIĞINDAN HAKEDİŞ ÖDEMELERİ DAMGA VERGİSİNE TABİ DEĞİLDİR.

306 DAMGA VERGİSİNİN MÜKELLEFİ
Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder. Yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların vergisini, Türkiye'de bu kağıtları resmi dairelere ibraz eden, üzerlerinde devir veya ciro işlemleri yapanlar veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalananlar öderler. Ancak bunlardan ticari veya mütedavil kağıt mahiyetinde bulunanların vergisini, bunları en evvel satan veya kabul veya başka suretle kullanan kişiler öderler.

307 KAĞITLARIN MAHİYETİNİN TAYİNİ
Bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılır ve buna göre tabloda yazılı vergisi bulunur. Kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılır. Mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği mahiyete göre vergi alınır.

308 KAĞIT NÜSHALARININ BİRDEN FAZLA OLMASI
Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshası ayrı ayrı aynı miktar veya nispette Damga Vergisine tabidir. Şu kadar ki, poliçe ve emre yazılı ticari senetlerin yalnız tedavüle çıkarılan nüshaları vergiye tabi tutulur.

309 BİRDEN FAZLA NÜSHA KONUSUNDA BİR DANIŞTAY KARARI
Danıştay 11’inci Dairesi’nin tarih 89/4974 Esas, 91/582 sayılı kararında, yasal düzenlemelere bağlı olarak taşıma ve hizmet sözleşmelerinin yapılmasının gerektiği bir durumda , kağıtların bu şekilde düzenlendiğinin saptandığı ancak ikinci nüshayı saklamak yükümlülüğünde olanların , yasaya aykırı olmakla birlikte kağıdın tek nüsha olarak düzenlendiği yolundaki beyanda bulundukları bir durumda , bu beyan yapılan belirleme çerçevesinde kabul görmemiş ve nüshaların vergisinin ödendiğinin ispat edilememiş olmasına bağlı olarak yapılan tarhiyat onanmıştır.

310 BİRDEN FAZLA NUSHA KONUSUNDA FARKLI BİR GÖRÜŞLER
Bir vergi mahkemesi kararına göre; sözleşmenin ilgili maddesine göre tek nüsha düzenlenen ve düzenlenen bu nüshanın yeminli mali müşavire bırakıldığı, sözleşmenin yeminli mali müşavirce onaylı bir suretinin iş sahibine verildiği olayda, 11 Seri numaralı SMMM ve YMM tebliğinde sözleşmenin iki nüsha düzenlenip, bir nüshasının taraflara verileceği belirtilmişse de, olayda, Oda tarafından düzenlenen tasdik sözleşmesinde herhangi bir açıklama olmadığı gibi, sözleşmenin iki veya daha fazla nüsha düzenlendiği hususunda somut bir tespit bulunmadığından, sözleşmenin iki nüsha düzenlendiği yönündeki iddia yerine görülmemiştir. Söz konusu karar bölge idare mahkemesince de onanmıştır. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığınca verilen bir muktezaya göre; tasdik raporlarının ilgili vergi dairesine ibrazında; raporlarla ilgili diğer tetkik ve kontrollerin yanı sıra, yeminli mali müşavirlerle mükellefler arasında düzenlenen sözleşmelerinde kontrol edilmesi gerektiği,bu kontroller esnasında yeminli mali müşavirlerle mükellefle arasında düzenlenen sözleşmelerin iki nüsha düzenlenmiş olması halinde iki nüsha üzerinden, tek nüsha düzenlenmiş olması halinde tek nüsha üzerinden damga vergisinin tahakkuk ettirilip tahsil edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

311 NÜSHA/SURET AYIRIMI Nüshalar, belli bir hususu ispat ve belli etmek üzere müstakilen ve aynı zamanda farklı mekanlarda ibraz edilebilir mahiyette olan kağıtlardır. Suret ise aslında bulunan ibarelerin aynısını taşıyan, fakat aslında bulunan imzaları taşımayıp aslına uygun olduğuna ilişkin onaylayanın imzasını veya kaşesini ihtiva eden kâğıtları ifade etmektedir. Taraf/taraflarınca düzenlenerek imzalanmış, diğer bir ifadeyle hukuken tekemmül etmiş bir kâğıdın usulüne uygun olarak çıkarılmış, ancak taraflarınca ayrıca imzalanmamış örnekleri surettir. Kâğıtların fotokopi ile çoğaltılmış örneklerinin de "Aslına uygundur" ya da "Aslı gibidir" şerhi ile onaylayanın imzası veya kaşesini ihtiva etmesi halinde mahiyeti itibarıyla suret; kâğıdın taraflarınca ayrıca imzalanması halinde ise nüsha olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

312 NÜSHA/SURET AYIRIMI Bu ayırım vergileme bakımından önemlidir. Çünkü nüshalardan her biri, ayrı ayrı aynı nispet ve miktarlarda vergiye tabi olduğu halde, suretler, 1 sayılı tablonun IV-4 pozisyonuna göre maktu vergiye tabi olur. Fotokopiler nüsha sayılmaz. Fotokopi genel hukukta bir hususu ispat ve belli etmede suretten daha zayıf kabul edilirler. Delil sayılmazlar.

313 KAĞITTA BİRDEN ÇOK İŞLEM BULUNMASI / BİRDEN FAZLA İMZALI KAĞITLAR
Bir kağıtta bir birinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların her birinden ayrı ayrı vergi alınır. Bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde Damga Vergisi, en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınır. Ancak bu akit ve işlemlere asıl işlemin akitlerinden başka bir şahsın eklenen akit ve işlemi de ayrıca vergiye tabidir. Kağıtlara konulan imzanın birden fazla olması verginin tekerrürünü gerektirmez. Ancak maktu vergiye tabi olup müteaddit kişilerin imzasını taşıyan makbuz ve ibra senetlerinin Damga Vergisi imza adedine göre alınır. Nispi vergiye tabi ve birden fazla kişinin imzasını taşıyan makbuz ve ibra senetlerinde her imza sahibine ait olan hisse ayrıca belli edilmiş ise, vergi hisselere göre ayrı ayrı ödenir. Şu kadar ki, bir resmi daire veya bir gerçek veya tüzel kişi adına kağıtlara konulan birden fazla imza bir imza hükmündedir.

314 DAMGA VERGİSİNDE İSTİSNALAR
DVK’na (2) sayılı tabloda yazılı kağıtlar Damga Vergisinden müstesnadır. 1. RESMİ İŞLEMLERLE İLGİLİ KAĞITLAR A. RESMİ DAİRELER ARASINDA KULLANILAN B. RESMİ DAİRLERDEN KİŞİLERE VERİLEN, C.KİŞİLERDEN RESMİ DAİRELERE VERİLEN 2. ÖĞRENCİLER VE ASKERLERLE İLGİLİ KAĞITLAR 3. İŞÇİLER, ÇİFTÇİLER VE GÖÇMENLERLE İLGİLİ KAĞITLAR 4. TİCARİ VE MEDENİ İŞLEMLERLE İLGİLİ KAĞITLAR 5. KURUMLARLA İLGİLİ KAĞITLAR

315 KVK’YA GÖRE YAPILAN BİRLEŞME, DEVİR VE BÖLÜNME İŞLEMLERİNDE DÜZENLEN KAĞITLAR
2 Sayılı Tablonun IV Ticari ve Medeni İşlerle İlgili Kağıtlar Başlıklı bölümünün 17 numaralı fıkrasına göre, KVK’na göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler nedeniyle düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisnadır. (Bu işlemler HK’nun 123. maddesine göre harca da tabi değildir.)

316 6322 SAYILI KANUNLA YAPILAN DEĞİŞİKLİK
DVK’na ekli 2 sayılı tablonun IV.numaralı başlıklı bölümünde yer alan 23 ve 30 numaralı bentlerde bankalar veya finansman şirketlerinde kullandırılan kredilere ve bunların geri ödenmesine ilişkin kağıtlara ve bu kağıtların üzerine konulacak şerhler damga vergisinden istisna idi sayılı kanunla yapılan değişiklik sonrasında istisna kapsamına “kredilerin teminatlarına ilişkin kağıtlar “ da dahil edilmiştir. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatları ile döner sermaye işletmelerinde geçici olarak istihdam edilenlerle yapılan sözleşmeler ile Aile Hekimliği Kanununa göre hizmet alımına ilişkin yapılan hizmet sözleşmeleri Damga Vergisinden istisnadır. ( 2 sayılı tablo V numaralı başlık)

317 VERGİLEME ÖLÇÜSÜ / VERGİNİN ÖDENMESİ
Damga vergisi nispi veya maktu oranda alınır. Nispi vergilerde nevi mahiyetlerine göre “belli para” maktu vergilerde ise kağıtların “mahiyeti” esastır. Damga vergisi, makbuz karşılığı, istihkaktan kesinti yapılması veya basılı damga konulması şekillerinden biriyle ödenir. (Pul yapıştırma suretiyle ödeme kalktı)

318 “BELLİ PARA” YI İÇERMEYEN SÖZLEŞMELERDE DAMGA VERGİSİ NASIL HESAPLANIR?
Verginin hesabına esas alınacak meblağın özel şekilde hesaplanmamış olması vergilemeyi etkilemez. Örneğin bir taşıma mukavelesinde 1 ton demirin 100 TL olmak üzere ton demirin taşınacağı kayıtlı ise, verginin matrahı TL olarak hesaplanabilir. Meblağın başlangıçta hesaplanamaması, bazen kağıdın bütünüyle maktu vergiye tabi olmasına yol açabilir. Örneğin, bir maden sahasının belli süreyle istihraç edilecek cevherin satışı ile ilgili bir mukavelenamede, birim fiyat bulunsa bile, bir meblağa ulaşmak mümkün değildir. Çünkü, öngörülen sürede ne kadar cevher istihraç edileceği bilinemez. Dolayısıyla, bu hallerde maktu vergi alınması ile yetinmek durumu doğar. Bazı hallerde sözleşmede miktar ve fiyat belirlenmeyebilir. Ancak sözleşme hükümlerine uyulmaması sonucu öngörülen tazminat miktarı varsa belli para olarak tazminat miktarı esas alınarak vergileme yapılabilir. Bir satış sözleşmesinde satış bedelinin vadeli olarak tahsili öngörülmüş ise vade farkı da satış bedelinin unsuru sayılır. Dolayısıyla belli paraya dahildir.

319 Belli parayı ihtiva eden sözleşmelerin değiştirilmesi halinde artan miktar aynı nispette vergiye tabidir. Bunların devri halinde aslından alınan verginin dörtte biri alınır. Daha önce de ifade edildiği gibi sözleşmelerin sürelerinin uzatılması halinde aynı miktar ve nispette vergi alınır. (“kira sözleşmesinin bitimine 15 gün kala hiçbir itirazda bulunulmaması durumunda kira süresi kendiliğinden uzar” şeklinde ifade bulunan kira sözleşmeleri için Maliye Bakanlığının mukteza bazındaki görüşü: Yeni bir kağıt düzenlemeden veya ayrı bir şerh ve mektupla uzadığı belirtilmeyen kira sözleşmelerinde damga vergisi hesaplanmayacaktır.)

320 NİSPET Kağıtların Damga Vergisi bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınır. Ancak her bir kağıt için hesaplanacak vergi tutarı (1) sayılı tabloda yer alan sınırlamalar saklı kalmak üzere yılı için  ,30 TL’nı aşamaz. Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktar aynı nispette vergiye tabidir. Bunların devri halinde aslından alınan verginin dörtte biri alınır. Mukavelenamelerin müddetinin uzatılması halinde aynı miktar veya nispette vergi alınır. Akreditif mektup ve telgraflarında süre uzatıldığı takdirde verginin dörtte biri alınır. Yabancı memleketlerden Türkiye üzerine düzenlenen kağıtlar aynı miktarda, yabancı memleketlerin birinden diğeri üzerine düzenlenip Türkiye`de tedavüle çıkarılanlar ise yarı nispette vergiye tabidir.

321 NİSPET/ I SAYILI TABLO - Akitlerle İlgili Kağıtlar - Kararlar ve Mazbatalar - Ticari İşlemlerde Kullanılan Kağıtlar - Makbuzlar ve Diğer Kağıtlar

322 İHALELERDE DAMGA VERGİSİ NİSPETLERİ
İhale yapılması halinde, söz konusu ihale sonucu düzenlenen ihale kararları binde 4,95 (II Kararlar ve Mazbatalar Bölümü 2. fıkra) İhale kararının uygulanmasına ilişkin sözleşme düzenlenmesi binde 8,25 (I Akitlerle İlgili Kağıtlar Bölümü A-1 Fıkrası) Hakediş ödemelerinde binde 8,25 (IV Makbuzlar ve Diğer Kağıtlar Bölümü 1-a fıkrası)

323 BİRDEN FAZLA NÜSHA DÜZENLENEN SÖZLEŞMELERDE AZAMİ DAMGA VERGİSİ
Gelir İdaresi görüşüne göre 14. maddede belirtilen sınır” her kağıt için hesaplanacak ve ödenecek en yüksek vergi tutarına” ilişkindir. Dolayısıyla azami sınırın tespitinde her kağıt ayrı ayrı alınacaktır. Danıştay, damga vergisine tabi kağıtların her nüshasının diğerinden ayrı ayrı olarak vergilendirileceği; ancak nüshalar için hesaplanan toplam verginin 14. maddede yazılı azami haddi aşamayacağı görüşündedir.

324 DAMGA VERGİSİNDE SORUMLULUK
Vergiye tabi kağıtların Damga Vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması lazım gelen vergi ve cezadan, mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları ibraz edenler sorumludur. Birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenler müteselsilen sorumludurlar. Bunlar arasında vergiden müstesna olanların bulunması Damga Vergisinin noksan ödenmesini gerektirmez. Damga Vergisinden muaf kuruluşlarca kişilerin (1) sayılı tabloda yer alan işlemleriyle ilgili olarak düzenlenen ve sadece bu kurumların imzasını taşıyan kağıtlara ait verginin tamamı kişiler tarafından ödenir. Ancak bu kağıtlara ait verginin hiç ödenmemesi veya noksan ödenmesi halinde vergi ve cezanın tamamından kişilerle birlikte kurumlar müteselsilen sorumludurlar. Resmi daireler veya noterlerce düzenlenerek kişilere verilen veya dairede bırakılan ve Damga Vergisi hiç alınmıyan veya noksan alınan kağıtların vergisi mükelleflere, cezası düzenleyenlere aittir. Vergi ve ceza, vergi için mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları düzenleyenlerden alınır.

325 “ıv- ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar”
TAŞINMAZ VE İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞ KAZANÇ İSTİSNASI KAPSAMINDA DÜZENLENEN KÂĞITLAR DAMGA VERGİSİNDEN DE İSTİSNA MIDIR? “ıv- ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” “ sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin birinci fıkrasının (12) numaralı bendi kapsamındaki işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar.” 5520 sayılı yeni K.V.K.’nın geçici 1. Maddesinin (5) numaralı fıkrasında, diğer kanunlarla 5422 sayılı kanuna yapılmış olan atıfların, ilgili olduğu maddeler itibarıyla 5520 sayılı kanuna yapılmış sayılacağı belirtilmiştir. Damga Vergisi Kanunu ile 5422 sayılı eski K.V.K.’nın8/12 maddesinde düzenlenen gayrimenkul ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası ile bankalara borçlu durumda olanlar ile bunların kefillerinin bu borçlara karşılık bankalara devrettikleri gayrimenkul ve iştirak hisselerinden elde ettikleri kazanca ilişkin istisna hükümlerine atıf yapılmıştır. Dolayısıyla, Damga Vergisi Kanunu’nda yapılan bu atfın, 5520 sayılı yeni K.V.K.’nın geçici 1. Maddesine göre, aynı kanun’un 5. Maddesinin (1) numaralı fıkrasının e) ve f) bentlerinde düzenlenen istisnalara yapıldığının kabul edilmesi gerekmektedir.

326 YURT DIŞINDA İMZALANAN SÖZLEŞMELER DAMGA VERGİSİNE TABİ MİDİR ?
Yurtdışında düzenlenen kağıtların damga vergisine tabi olmaları Kanun’un 1. maddesinin son fıkrasında yer alan şartların varlığı halinde söz konusudur. Bu hükme göre; yurtdışında düzenlenen kağıtların damga vergiye tabi olabilmesi için; a)      Türkiye’de resmi dairelere ibraz edilmesi b)      Üzerinde devir ve ciro işlemleri yürütülmesi c)      Herhangi bir suretle hükümlerinden Türkiye’de faydalanılması Koşullarından herhangi birinin gerçekleşmesi yeterli olmaktadır. HÜKMÜNDEN FAYDALANMA: Bir yargı kararında “hükmünden faydalanma” ibaresinden, yurtdışında düzenlenen kağıdın Türkiye’de ispat için ibraz edilmesi hatta ibraz edilebilme olasılığı dahi yeterli olmaktadır. Bu hükme göre Türkiye’de ispat için ibraz edilmeyen veyahut ibraz edilebilme olasılığı bulunmayan kağıtların, hükümlerinden Türkiye’de faydalanıldığını kabul edilemez.

327 FİNANSAL KİRA SÖZLEŞMELERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPAN SÖZLEŞMELERDE DAMGA VERGİSİ VE HARÇ UYGULAMASI (10 NUMRALI HARÇLAR SİRKÜLERİ) Finansal kiralama kanuna göre finansal kiralama sözleşmesi her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. 13 seri numaralı harçlar kanunu tebliğinde sadece finansal kiralama sözleşmesinin değil, bu sözleşmenin hüküm ifade edebilmesi için gerekli olan noterde yapılacak işlemler, tapu şerh işlemlerinin de harçtan istisna edilmesi gerektiği belirtilmiştir. 1997/2 sayılı Damga Vergisi İç Genelgesinde de finansal kiralama sözleşmesinin yanı sıra söz konusu sözleşmenin teminatını teşkil eden işlemler nedeniyle düzenlenen kağıtlarda damga vergisinden istisnadır. Finansal Kiralama Kanununun amacı işletme tarafından ihtiyaç duyulan malların temini için işletmeye finansman sağlamaktır. Bu hususa yönelik olarak taraflar arasında yapılan finansal kiralama sözleşmesinde, karara bağlanan ödeme planında, vadede veya teminat hükümlerinde işletmenin mali gücüne göre değişiklik yapılabilmektedir. Yapılan bu değişiklikler mevcut finansal kiralama sözleşmesinin amacının sürdürülmesine yönelik kağıtlardır. Bu itibarla, finansal kiralama sözleşmelerinde; ödeme planının revize edilmesi, sözleşmeye yeni bir mal eklenmesi veya çıkarılması, sözleşmenin süresinde veya teminat hükümlerinde değişiklik yapılması ya da kiracı değişikliği nedeniyle düzenlenecek kağıtların ve yapılacak işlemlerin 3226 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca damga vergisi ve harçtan istisna tutulması gerekmektedir.

328 DAMGA VERGİSİNDE ZAMANAŞIMI
 VUK’nun 114’üncü maddesinde; “Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl için tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar. ... Damga Vergisine tabi olup vergi ve cezası zamanaşımına uğrayan evrakın hükmünden tarh zamanaşımı süresi dolduktan sonra faydalanıldığı takdirde mezkur evraka ait vergi alacağı yeniden doğar.” hükmü yer almıştır.

329 DAMGA VERGİSİNDE ZAMANAŞIMI
DVK Ek:1.maddesine göre;Döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden müstesnadır. Döviz kazandırıcı faaliyetlerin kısmen veya tamamen gerçekleştirilmemesi halinde, gerçekleşmeyen kısma ait alınmayan damga vergisi, mükelleflerden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ceza ve gecikme faizi ile birlikte geri alınır. VUK’nun 114. maddesine göre;Şarta bağlı istisna veya muafiyet uygulamaları sonucu kısmen veya tamamen alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresi, istisna veya muafiyet şartlarının ihlâl edildiği tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlar. Bu durumda döviz kazandırıcı işlemlere ait damga vergisi zamanaşımının başlangıcı, istisna ve muafiyet şartlarının ihlal edildiği ve dolayısıyla taahhüt süresinin sona ermesi ile belgenin iptal edildiği tarihtir.

330 ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ

331 Harcama vergileri, bir yandan gelirin toplanmasına, diğer yandan ise tüketicilerin harcama tercihlerini etkileyebilmesi ve ülkelerin toplam vergi gelirleri içerisindeki önemi nedeniyle çok aşamalı ve değişik adlar altında uygulanmaktadır. Bu uygulama ülkemizde de tüm mal ve hizmetleri kapsayan çok aşamalı harcama vergisi olan KDV ile bu verginin dışında değişik adlar altında vergi, harç ve fon payı gibi tek aşamalı bir çok vergi alınmaktaydı. Ancak mevzuattaki bu dağınıklığın giderilmesi ve Avrupa Birliğine uyum sağlama amacıyla tarihinden itibaren değişik adlar altında alınan tek aşamalı harcama vergilerinin yerine ÖTV adı altında yeni bir harcama vergisi yürürlüğe konmuştur. 4760 Sayılı ÖTV Kanunu ile, yasalaşan tek aşamalı ve dar kapsamlı bu harcama vergisi ile, mevzuatta dağınık bir şekilde yer alan vergi harç ve fon payı gibi bir çok yükümlülük ortadan kaldırılmış ve KDV’ne tabi olup, genel orandan daha yüksek oranda vergilenen mal teslimleri bu vergi kapsamına alınarak , KDV’nin yanı sıra ithalat, imalat veya ilk iktisap aşamalarında ikinci bir dolaylı vergi uygulamasına geçilmiştir

332 ÖTV ile karmaşık olan dolaylı vergi sistemimiz sadeleştirilmiştir
ÖTV ile karmaşık olan dolaylı vergi sistemimiz sadeleştirilmiştir. AB’ye uyum süreci kapsamında ;TAV, lüks tüketim ürünlerinde yükseltilmiş KDV uygulaması, ATV gibi vergiler kaldırılmıştır. (Değişik adlarla anılan 16 adet vergi, harç, fon kaldırılıp tek vergi uygulamasına geçilmiştir.) (KDVK m.60’da yer alan “ek vergi” ATV, TAV,Özel İşlem Vergisi, SSDF, Toplu Konut Fonu, Tütün Fonu gibi) ÖTV ithalat ve imalat safhasında bir kez uygulanacaktır. Bu safhadan sonra bir daha ÖTV alınmayacaktır. Vergi ödenerek satın alınan malların ÖTV tabi başka bir malın imalinde kullanılması halinde, imal edilen malların teslimi nedeniyle hesaplanacak vergiden daha önce ödenen verginin indirilmesi suretiyle bir mal üzerinde tek bir vergi yükü olmaması sağlanmıştır.

333 ÖTV NEDİR? Maliye teorisinde ÖTV, ekonomik sürecin üretim ve dağıtım aşamalarında veya sadece bunların birinde, istisna ve muafiyetler dışındaki bütün mal ve hizmetlerden genel olarak alınan muamele vergisine karşılık, ayrı ayrı belirtilen mal ve hizmetlerden alınan vergiler şeklinde tanımlanmaktadır.

334 VERGİNİN KONUSU Verginin konusuna, Türk Gümrük Tarife Cetvelinde tanımlanan eşyalardan oluşan dört ayrı listede bulunan ve genel KDV oranından daha yüksek oranda vergiye tabi bulunan malların teslimi veya ilk iktisabı girmektedir. (I) sayılı listede yer alan malların (akaryakıt ürünleri, doğalgaz, propan, bütan, sıvılaştırılmış petrol, Lpg v.b.) ithalatçıları veya rafineriler dahil imal edenler tarafından teslimi (II) sayılı listede yer alan mallardan ( kara, deniz ve hava taşıma araçları) kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabı, (II) sayılı listede bulunan ve kayıt ve tescile tabi olmayan mallarla, (III) ve (IV) sayılı listelerde bulunan malların (alkollü ve alkolsüz içecekler, lüks tüketim maddeleri ) ithalatı veya imal yada inşa edenler tarafından teslimi, ( I), ( III ) ve ( IV ) sayılı listelerdeki mallar ile ( II ) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olmayanların özel tüketim vergisi uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışı, bir defaya mahsus olmak üzere, Özel Tüketim Vergisine tabi olacaktır.

335 İLK İKTİSAP / TESLİM İLK İKTİSAP: '' ilk iktisabı '' ifadesi, (II) sayılı listede yer alan mallardan Türkiye'de kayıt ve tescil edilmemiş olanların, kullanılmak üzere ithali, müzayede yoluyla yada motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabı, motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanması, aktife alınması veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesi TESLİM: Bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesini, İfade eder. Bir malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdii teslim hükmündedir. Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın nakliyesinin başlatılması veya nakliyeci ya da sürücüye tevdi edilmesi de mal teslimidir. Trampa iki ayrı teslim hükmündedir. Kap veya ambalajların geri verilmesinin mutat olduğu hallerde teslim, bunların içinde bulunan mallar itibarıyla yapılmış sayılır. Aşağıdaki haller de teslim sayılır: a) Vergiye tâbi malların, vergiye tâbi olan malların imali dışında her ne suretle olursa olsun kullanılması, sarfı, işletmeden çekilmesi veya işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi, b) Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışlarda zilyetliğin devri.

336 VERGİYİ DOĞURAN OLAY a) Mal teslimi veya ilk iktisap hallerinde malın teslimi veya ilk iktisabı, b) Malın tesliminden önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi, c) Kısım kısım mal teslim edilmesi mutat olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi, d) Komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda malların alıcıya teslimi, e) İthalatta, 4458 sayılı Gümrük Kanununa göre gümrük yükümlülüğünün doğması, ithalat vergilerine tâbi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescilidir.

337 MÜKELLEF/ SORUMLU a) (I), (III) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olmayanları imal, inşa veya ithal edenler ile bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler, b) (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanlar için; motorlu araç ticareti yapanlar, kullanmak üzere ithal edenler veya müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenlerdir. Örneğin; A kişisinin İngiltere’den araba ithal etmesi durumunda bu kişi ÖTV mükellefi, aynı aracı Türkiye’deki bayiden alması durumunda bayi ÖTV mükellefidir. Bayi araçları satmak amacıyla ithal ettiğinde ÖTV yoktur. Bu taşıtlar satıldığında, kullanılmaya başlandığında yada aktife alındığında ÖTV doğar.

338 SORUMLU Mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni ve iş merkezlerinin bulunmaması halleri ile gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tâbi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir. Fiilî veya kaydî envanter sırasında bu Kanuna ekli listelerdeki malların belgesiz olarak bulundurulduğunun tespiti halinde, belgesiz mal bulunduran mükelleflere, bu malların alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen malın tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan özel tüketim vergisi, alışını belgeleyemeyen mükellef adına re'sen tarh edilir. Tarh edilecek özel tüketim vergisi, asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanacak vergiden az olamaz. Bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanır. Ancak, belgesiz mal bulunduran mükelleflere bu malları satanlara, bu satışları ile ilgili vergi inceleme raporuna dayanılarak özel tüketim vergisi tarhiyatı yapıldığı takdirde, ayrıca alıcıdan özel tüketim vergisi ve buna ilişkin ceza aranmaz. ( ’den itibaren)

339 İSTİSNALAR İHRACAT İSTİSNASI İTHALAT İSTİSNASI DİĞER İSTİSNALAR

340 İHRACAT İSTİSNASI Teslim yurt dışındaki bir müşteriye yapılmalıdır. Yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezleri yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir işletmenin, yurt dışında faaliyet gösteren şubelerini ifade eder. Teslim konusu mal, Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden çıkmış olmalıdır. Malın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket edenlere veya bizzat alıcıya işlenmek ya da herhangi bir şekilde değerlendirilmek üzere yurt içinde teslimi ihracat sayılmaz. İhraç edilen malların alış faturaları ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen ve beyan edilen özel tüketim vergisi ihracatçıya iade edilir. Maliye Bakanlığı, ihraç edilen mallara ait verginin iadesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

341 DİPLOMATİK İSTİSNA Bu Kanuna ekli (I), (II) ve (III) sayılı listelerde yer alan malların karşılıklı olmak kaydıyla yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilcilikleri, konsoloslukları ve uluslararası anlaşmalarla vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlar ve bunların diplomatik haklara sahip mensupları tarafından kendi ihtiyaçları için ilk iktisabı, ithali veya bunlara teslimi vergiden müstesnadır. (DİKKAT EDİLECEK NOKTA: IV SAYILI LİSTE YOK.)

342 DİĞER İSTİSNALAR (I) sayılı listede yer alan malların; (Akaryakıt ürünleri) a) Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilâtının ihtiyacı için bu kuruluşlara veya bunların gerek göstermeleri üzerine ve işlemlerin bu kuruluşlar adına yapılması koşuluyla akaryakıt ikmalini yapanlara teslimi, b) 6326 sayılı Petrol Kanunu hükümlerine göre petrol arama ve istihsal faaliyetlerinde kullanılmak üzere bu faaliyetleri yapanlara teslimi,

343 DİĞER İSTİSNALAR /2 (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tâbi mallardan; a) (motor silindir hacmi cm³'ü aşanlar hariç), (motor silindir hacmi cm³'ü aşanlar hariç) ve G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, sakatlık derecesi % 90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından, b) (motor silindir hacmi cm³'ü aşanlar hariç), (motor silindir hacmi cm³'ü aşanlar hariç) ve G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından, c) (motor silindir hacmi cm³'ü aşanlar hariç), (motor silindir hacmi cm³'ü aşanlar hariç) ve G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bu bendin (a) ve (b) alt bentlerinde belirtilen malûl ve engelliler tarafından ilk iktisabından sonra deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle hurdaya çıkarılmasında, bu G.T.İ.P. numaralarında yer alan malları hurdaya çıkaran malûl ve engelliler tarafından, Beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı,

344 DİĞER İSTİSNALAR /3 (II) sayılı listede yer alan mallardan; uçak ve helikopterlerin Türk Hava Kurumu tarafından ilk iktisabı, (II) sayılı listede yer alan malların,  Başbakanlık merkez teşkilatı tarafından ilk iktisabı, (IV) sayılı listedeki ve tarife pozisyonunda yer alan malların (revolver,tabanca,ateşli silahlar ve benzeri cihazlar) Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Milli İstihbarat Teşkilâtı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğüne teslimi veya bunlar tarafından ithali, (IV) sayılı listede yer alan malların genel ve katma bütçeli dairelere, il özel idarelerine, belediyelere, köylere ve bunların teşkil ettikleri birliklere bedelsiz teslimi veya bunlar tarafından bedelsiz olarak ithali, KDV’de yer alan ithalat istisnasına benzer uygulamalar: M. 7/6-7

345 GEÇİCİ 5. MADDEDE YER ALAN İSTİSNA: ELEKTRİK ÜRETİMİDE KULLANILMAK ÜZERE FUEL OİL VE MOTORİN TESLİMLERİNDE ÖTV İSTİSNASI tarihine kadar, Kanuna ekli І sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan , , , , , , ve GTİP numaralı malların (FUEL OIL) yalnızca elektrik üretiminde kullanılmak üzere teslimi ile birincil yakıtı doğalgaz ve ikincil yakıtı akaryakıt olan santrallara Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı talimatı veya onayı ile Kanun’a ekli (I) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan , , , ve GTİP numaralı (MOTORİN )malların aynı amaçla kullanılmak üzere teslimi vergiden müstesnadır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları Maliye Bakanlığı belirlemeye yetkilidir (15 SERİ NOLU ÖTV TEBLİĞİNİ OKUYUNUZ)

346 Yalnızca elektrik üretiminde kullanılmak üzere satın alınacak fuel oilleri, “İstisna Kapsamında Fuel Oil Satın Alma İzin Belgesi”ni haiz, motorinleri ise “İstisna Kapsamında Motorin Satın Alma İzin Belgesi”ni haiz üreticiler satın alabileceklerdir. İstisna kapsamında teslim edilecek olan fuel oil ve motorini yalnızca, ÖTV mükellefiyetinin bulunduğu yer vergi dairesinden alınan ve geçerlilik süresi dolmamış olan “Dağıtım İzin Belgesi”ni haiz dağıtıcılar teslim edebilirler. İstisna kapsamındaki dağıtıcılardan fuel oil satın almak isteyen üreticiler, “İstisna Kapsamında Fuel Oil Satın Alma İzin Belgesi”nin, motorin satın almak isteyenler ise “İstisna Kapsamında Motorin Satın Alma İzin Belgesi”nin işletme yetkililerince kaşe tatbik edilerek onaylanmış örneği ile “Talep ve Taahhütname”nin bir örneğini dağıtıcılara vereceklerdir. Üreticilere istisna kapsamında teslim edilecek olan fuel oil ve/veya motorini, yalnızca dağıtıcılar teslim edebilirler. Dağıtıcılar ithal ettikleri fuel oil ve/veya motorini üreticilere tesliminde, teslim tarihi itibariyle hesaplanacak ÖTV tutarını fatura bedeline dahil etmeyeceklerdir. Dağıtıcılar bu suretle fatura bedeline dahil etmedikleri ÖTV tutarlarını ve teslim ettikleri fuel oil ve/veya motorin miktarlarını, (1) numaralı ÖTV beyannamesinin “İstisnalar ve İndirimler” bölümünün “İstisnalar” kısmında yer alan “Geçici 5 inci Madde Kapsamında Yapılan Teslimler” ibaresini seçerek istisna kapsamında beyanda bulunacaklardır. Dağıtıcılar, rafinerilerden ÖTV ödeyerek satın aldıkları fuel oil ve/veya motorini üreticilere istisna kapsamında teslim etmeleri halinde, teslim ettikleri fuel oil ve/veya motorine ilişkin olarak üreticiler adına düzenleyecekleri faturalarda, teslim tarihindeki ÖTV tutarını teslim bedeline dahil etmeyeceklerdir. Dağıtıcıların bu suretle yaptıkları teslimlere ilişkin tahsil etmediği ÖTV tutarları, rafinericilerden aldıkları mallar için hesaplanacak ÖTV tutarından mahsup edilecektir. Üreticiler, istisna kapsamında satın aldıkları fuel oilleri ve/veya motorinleri yalnızca elektrik üretiminde yakıt olarak kullanmaları halinde, söz konusu istisna kapsamındaki uygulamadan yararlanabileceklerdir.

347 VERGİNİN TECİLİ Verginin Tecilinde ikili bir uygulama vardır.
1. I/B’de sayılan malların I sayılı liste dışındakilerin imalinde kullanılması 2. İhraç kaydıyla teslim. Tecil-terkin uygulamasından sanayi sicil belgesine haiz imalatçılar yararlanacaktır. Vergisi tecil edilerek satın alınan malların, satın alma tarihinden itibaren 12 ay içinde imalatçı tarafından (I) sayılı listedeki mallar dışındaki malların üretiminde kullanıldığının 12 aylık süreyi takip eden 6 ay içinde YMM tarafından düzenlenen “ üretim raporu” ile tevsik edilmesi halinde tecil edilen vergi terkin edilir. İhraç kaydıyla teslimde tecil-terkin uygulaması ihtiyari olup, mükellef dilerse vergi tahsil ederek satış yapabilecektir.

348 VERGİNİN TECİLİ (I/B’DE SAYILAN MALLARIN SAYILI LİSTE DIŞINDAKİLERİN İMALİNDE KULLANILMASI)
Bu Kanuna ekli (I) sayılı listenin (B)cetvelindeki malların (Benzol,toluen v.b.) , (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere ithalatçıları veya imalâtçıları tarafından tesliminde tarh ve tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek kısmı, teminat alınmak suretiyle tecil olunur. Söz konusu malların tecil tarihini takip eden aybaşından itibaren oniki ay içinde (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılması halinde tecil olunan vergi terkin edilir. Bu hükümlere uyulmaması halinde tecil olunan vergi, vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirlenen gecikme zammı ile birlikte alıcıdan tahsil edilir. Ancak, tecil edilen verginin 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebepler dolayısıyla terkin edilememesi halinde bu vergi, tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edilir.

349 VERGİNİN TECİLİ (I/B’DE SAYILAN MALLARIN SAYILI LİSTE DIŞINDAKİLERİN İMALİNDE KULLANILMASI)
Tecil terkin uygulaması seçimlik bir hak olup, bu uygulamadan yararlanmak isteyenlerin ÖTV mevzuatında belirlenen usul ve esaslara uymaları gerekmektedir. Bu nedenle, uygulama kapsamında mal teslimlerine ilişkin verilmesi gereken teminat ile sanayi sicil belgesi, talpe ve taahhütname yada indirimli teminattan yararlanılan dönemler için ilgili bilgi formunun beyanname süresi içinde ilgili vergi dairesine verilmeden tecil-terkin uygulamasından faydalanılması mümkün değildir. (17 SERİ NUMARALI ÖTV SİRKÜLERİNİ OKUYUNUZ)

350 VERGİNİN TECİLİ (İHRAÇ KAYITLI TESLİM)
İhraç edilmek şartıyla ihracatçılara teslim edilen mallara ait özel tüketim vergisi, mükelleflerce ihracatçılardan tahsil edilmemesi şartıyla, bu mükelleflerin talebi üzerine vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur. Söz konusu malların ihracatçıya teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi halinde tecil edilen vergi terkin olunur. İhracatın yukarıdaki şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde, tecil olunan vergi vade tarihinden itibaren sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı ile birlikte tahsil olunur. Ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen malların 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilememesi halinde, tecil edilen vergi, tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil edilir. İhraç kaydıyla teslim edilen malların ihracatçıya teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde ihraç edilmemesi halinde, ilgili vergi dairesinden KDV uygulaması açısından ek süre alınmış olsa dahi, tecil edilen ÖTV’nin gecikme zammı ile birlikte tahsil edilmesi söz konusudur. (19 seri numaralı ÖTV tebliği)

351 VERGİNİN İNDİRİMİ Özel tüketim vergisine tâbi malların, yer aldığı listedeki başka bir malın imalinde kullanılması halinde ödenen vergi, Maliye Bakanlığınca belirlenen esaslara göre ödenecek vergiden indirilir. Örneğin; I sayılı listede yer alan baz yağın ÖTV mükelleflerinden satın alınmasında ödenen vergi, bundan imal edilen madeni yağın teslimi dolayıyla ödenecek vergiden indirilecektir. Aynı şekilde solvent türü ürün alan tiner üreticileri, tinerin satışı dolayısıyla hesaplayacağı vergiden bunun için kullandığı solvent ürününe ödediği ÖTV’yi indirebilecektir.

352 VERGİLEME REJİMİ I sayılı listede yer alan mallar için maktu vergiler (örneğin 95 oktan kurşunsuz benzinde litresinde 1,8915 TL) II sayılı listede yer alan mallar için % arasında değişen nispi vergiler (motor silindir hacmi 1600 cm(3) ü geçmeyenler için % 37,motor gücü; 85 kw’ı geçemeyenler %3, kw için %7, 120 kw’ı geçenler için %15) III sayılı listede yer alan mallar için % arasında değişen nispi (ve asgari maktu) vergiler (örneğin tütün içeren sigaralarda % 65, asgari maktu 0,1450 TL) IV sayılı listede yer alan mallar için sabit bir vergi oranı (% 6,7 veya % 20) (Örneğin çamaşır kurutma makinasında % 6,7 , kristal avizeler % 20) belirlenmiştir.

353 MÜTESELSİL SORUMLULUK 1: PETROL ÜRÜNLERİNDE
Gerçek veya tüzel kişiler tarafından ithal edilen ham petrolün Türkiye’deki rafinerilere fason olarak rafine ettirilmesi sonucu elde edilen (I) sayılı listedeki malların tesliminde doğacak özel tüketim vergisinin ödenmesinden, ham petrol ithalini gerçekleştirenlerle birlikte, ilgili rafineri şirketi müteselsilen sorumludur. (I) sayılı listedeki malları teslim alanların, bu malları daha yüksek tutarda vergiye tâbi bir mal olarak kullanmak veya üçüncü kişilere satmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet vermeleri halinde, ziyaa uğratılan vergi bunlar adına tarh olunur ve tarhiyata 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesine göre vergi ziyaı cezası uygulanır. Örneğin rafineriden mutfak tüplerine doldurulmak üzere LPG alan bir dağıtım firması, bu malı otogaz istasyonlarına satarsa LPG’nin tüplü kullanımı ile otogaz kullanımı için belirlenen vergi tutarı arasındaki fark, vergi ziayı cezası ile birlikte dağıtım firmasından tahsil edilir.

354 MÜTESELSİLSORUMLULUK 2: ARAÇ TESLİMLERİNDE
(II) sayılı listedeki malların ilk iktisabı, teslimi veya ithaline ilişkin işlemleri gerçekleştirenler, bu işlemlerden önce özel tüketim vergisinin ödendiğini gösteren belgeleri aramak zorundadırlar. Bu mecburiyete uymamak suretiyle gerekli verginin ödenmesinden önce işlem yapan gümrük memurları, kayıt ve tescile yetkili memurlar, motorlu araç ticareti yapanlar, bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler ile icra memurları, ziyaa uğratılan vergi, vergi cezası ve gecikme faizinden mükellefle birlikte müteselsilen sorumludurlar. Ancak bunlar, ödemek zorunda kaldıkları vergi, ceza ve faizler için mükellefe rücu hakkına sahiptirler.

355 MATRAHTA VE VERGİDE DEĞİŞİKLİK/ DÖNÜŞTÜRME
(II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanların, ilk iktisap tarihinden itibaren beş yıl içinde (10 ve daha fazla kişi taşımaya mahsus motorlu taşıtlar) (Otobüs ve midibüs hariç), (binek otomobil ve insan taşımaya mahsus taşıtlar) veya (eşya taşımaya mahsus taşıtlar) ("Diğerleri" grubu hariç) tarife pozisyonlarında yer alan mallara dönüştürülmesi halinde, daha önce ödenen vergi mahsup edilmek suretiyle bu malların ilk iktisabındaki matrah esas alınarak değişiklik uyarınca adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, değişikliğin kayıt ve tescili tarihinde dönüştürülen mallar için geçerli olan oran üzerinden, bu tarihte özel tüketim vergisi alınır.

356 VERGİNİN BEYANI VE ÖDENMESİ
I SAYILI LİSTEDEKİ MALLAR: 15 GÜNLÜK DÖNEMLER HALİNDE BEYAN EDİLİR. DÖNEMİ İZLEYEN 10. GÜNDE ÖDEME YAPILIR II SAYILI LİSTEDEKİ MALLAR A. TESCİLE TABİ OLMAYANLAR: DÖNEM 1 AYLIK, DÖNEMİ İZLEYEN 15. GÜN ÖDEME B. TESCİLE TABİ OLANLAR: İLK İKTİSAPTAN ÖNCE ÖDEME III SAYILI LİSTEDEKİ MALLAR: DÖNEM 1 AYLIK, DÖNEMİ İZLEYEN 15. GÜN ÖDEME IV SAYILI LİSTEDEKİ MALLAR: DÖNEM AYLIK, DÖNEMİ İZLEYEN 15. GÜN ÖDEME

357 TEŞEKKÜR EDERİZ

358 YARARLANILAN KAYNAKLAR
A. Murat YILDIZ, Vergide Gündemden Düşmeyen 100 Soru 100 Cevap, İzmir SMMMO Yayınları,Nisan 2008. A. Murat YILDIZ, Dönem Sonu İşlemlerinin Vergisel Boyutu,Seminer Notları, ASMMO, Ocak 2012. M. Aykut KELECİOĞLU, Son Yapılan Değişiklikler Çerçevesinde Katma Değer Vergisinde İstisna ve İade Uygulama Rehberi, İSMMMO Yayınları, Ocak 2008. M. Aykut KELECİOĞLU,İndirimli Orana Tabi İşlemlerde KDV İadesi Uygulama Rehberi, Turmob Sirküler Rapor, Ağustos 2007 Yılmaz ÖZBALCI, Katma Değer Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık Şükrü KIZILOT, Katma Değer Vergisi Kanunu ve Uygulaması, Yaklaşım Yayıncılık Nuri DEĞER, Açıklamalı ve Uygulamalı Katma Değer Vergisi Kanunu, Yaklaşım Yayıncılık Mehmet MAÇ, Katma Değer Vergisi Uygulaması Kemal OKTAR, Soru ve Cevaplarla KDV ve ÖTV Uygulaması, Maliye Hukuk Yayınları, Temmuz 2011. Katma Değer Vergisi Kanunu,Tebliğleri, Sirkülerleri Yılmaz ÖZBALCI, Damga Vergisi Kanunu Yorum ve Açıklamaları, Oluş Yayıncılık Kanunlar, Tebliğler, Sirkülerler Maliye Bakanlığı Muktezaları, Danıştay Kararları


"ANKARA SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları