Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

1960 Sonrası Türk Hikâyesi Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayların okuyucuya haz verecek şekilde anlatıldığı kısa, edebî yazılara hikâye.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "1960 Sonrası Türk Hikâyesi Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayların okuyucuya haz verecek şekilde anlatıldığı kısa, edebî yazılara hikâye."— Sunum transkripti:

1 1960 Sonrası Türk Hikâyesi Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayların okuyucuya haz verecek şekilde anlatıldığı kısa, edebî yazılara hikâye (öykü) denir. Edebiyatımızda ilk yerli örnekleri Tanzimat Edebiyatı Dönemi’nde verilmeye başlanan hikâye, Servetifünun ve Millî Edebiyat Dönemlerinde yeni bir tür olarak ağırlığını hissettirmeye başlar. Türk hikâyeciliği, “Cumhuriyet Dönemi”nde yaşanan toplumsal olaylar, kültürel değişimler gibi nedenlere bağlı olarak farklı tema ve yönelişlerle birlikte hem teknik hem içerik yönünden farklı özellikler gösterir.

2 1960’lı yıllara gelindiğinde önceki yılların birikimine ve sosyal, siyasi gelişmelere bağlı olarak Türk hikâyeciliğinde önemli gelişmeler görülür. Bu dönemde hikâye türünde eser veren yazar sayısı artar, farklı eğilimleri yansıtan eserler kaleme alınır. Buna bağlı olarak hikâyelerde ele alınan temalar da çeşitlenir. Bu dönemde Türk hikâyeciliğinde tema ve kurgu bakımından tamamıyla yenilikçi gelişmeler yaşanır.

3 Toplumcu gerçekçi anlayışla işçi, köy, kasaba ve şehirlerde yaşayan insanların sorunları, Almanya’ya işçi göçü gibi konular işlenir. Bu toplumsal konuların yanı sıra bireyin iç dünyasını esas alan eserler de verilmeye devam eder. Türk hikâyeciliğinde varoluşçuluk akımı etkili olur.

4 Toplumun farklı kesimlerini temsil eden kişiler üzerinde durularak daha çok bireyin çevresiyle ve toplumla olan uyumsuzluğu, bu uyumsuzluğun neden olduğu yabancılaşma ve yalnızlık duygusu üzerinde durulur. Bu dönemin önemli hikâyecilerinden bazıları şunlardır: Mehmet Seyda, Leylâ Erbil, Sevgi Soysal, Sevim Burak, Füruzan, Tomris Uyar, Sevinç Çokum, Nedim Gürsel, Rasim Özdenören…

5 1970’li yıllarda ise dönemin önemli siyasi ve toplumsal olayları Türk hikâyeciliği üzerinde etkili olur. Yazarlar estetik kaygılardan uzaklaşarak ideolojilerini ön plana çıkaran eserler verirler. Hikâyelerde daha çok siyasi, toplumsal ve günlük konular ele alınır.

6 Türk hikâyeciliği, yeni hikâyecilerin ve usta yazarların kaleme aldığı yeni eserlerle çeşitlenir, zenginleşir. Bu dönemde Adalet Ağaoğlu, Tomris Uyar, Füruzan gibi yazarlar toplumcu gerçekçilik anlayışıyla hikâyeler yazarken Mustafa Kutlu, Sevinç Çokum, Rasim Özdenören gibi hikaye yazarları, dinî ve millî duyarlılıkları yansıtan hikâyeler kaleme alırlar.

7 1980’li yılların başında Türkiye’de yaşanan önemli siyasi ve toplumsal olaylar edebiyat dünyasını derinden etkiler, sanatçılar yeni arayışlara girer. Bu arayışlar sonucunda dönemin sanatçıları; toplumsal sorunlardan uzaklaşır, bireyin kendi içindeki gerçekleri daha fazla öne çıkararak bireysel temaları ele alırlar.

8 Yeni anlatım imkânlarını kullanarak hikâyelerinde farklı kurgu tekniklerini denerler. Yeni ve farklı bir hikâye dili oluşturarak gözleme dayalı bir olayı ve durumu anlatmak yerine şiirsel, bölük pörçük, denemeyi andıran hikâyeler kaleme alırlar. Bu hikâyelerde kendini merkeze yerleştiren yazar; dünyayı, çevreyi kendine göre yorumlar.

9 1980’den önceki kuşaklardan gelen hikâye yazarlarının yanı sıra Murathan Mungan, Cemil Kavukçu, Ayfer Tunç, Murat Gülsoy, Murat Yalçın, Nalan Barbarosoğlu, Özcan Karabulut, Müge İplikçi, Nazan Bekiroğlu gibi yeni yazarlar da dil ve anlatım biçimi, konu ve kurgu bakımından özgün eserler verirler.

10 LEYLA ERBİL (d. 1931, İstanbul - ö. 19 Temmuz 2013, İstanbul) Yazar. Denizci bir babanın kızı olan Leyla Erbil, ailesinin dünya gezilerine katıldığından küçük yaştan başlayarak dünya kültürüyle, görgüsüyle iç içe yetişti. İlk, orta ve liseyi İstanbul'da tamamladı.

11 İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Edebiyatı Bölümü'nde öğrenim gördü. Aynı zamanda felsefe bölümünde ve Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nde (Zeki Faik Atölyesi) konuk öğrenciydi.

12 1955'te Mehmet Erbil ile evlenerek Ankara'ya yerleşti, daha sonra İzmir'de 4 yıl yaşadılar. 1961'de yeniden İstanbul'a döndüler. Bir kızı var, Fatoş Erbil (Pınar). Leyla Erbil bu süre içinde çeşitli yerlerde sekreter, çevirmen olarak, bir süre de Zürih konsolosluğunda çalıştı.

13 Erbil, Türkiye Sanatçılar Birliği (1970), Türkiye Yazarlar Sendikası kurucularındandır ve Pen Yazarlar Derneği üyesiydi. 1960'ta kurulan Türkiye İşçi Partisi sanat bürosunda görev alan yazar, 1979'da çağrılı olarak bulunduğu International Writing Programme dolayısıyla Lowa Üniverisitesi'nce onur üyesi yapıldı.

14 İmzalı ilk yazısı 1956'da Seçilmiş Hikâyeler Dergisi'nde yayımlanan "Uğraşsız" adlı öyküsüydü. Dost, Yeni Ufuklar, Dönem, Ataç, Yelken, Papirüs, Yeditepe vb. dergilerdeki öykü, polemik ve düzyazıları bunu izledi.

15 1959'da ilk öykü kitabı çıktı. Bu kitap usta bellediği iki yazara, Samuell Beckett ve Sait Faik'e adanmıştı ve o tarihte, geleneksel yazış biçimlerine karşı çıkmak, yeni bir bakış açısıyla dil kurma çabasıyla dikkat çekti.

16 İkinci kitabı Gecede yazarın temel bilgilerini oluşturan Marksizm ve psikanalizin özgürleştirici bulgularından geliştirdiği yöntemlerle karşımıza çıktı. Ele aldığı hastamsı, bunaksı, anormal kişileri yeni tekniklerle konuşturdu, onlara (demon) şer olanı ifşa ettirdi. Bu kitapta "dedim, dedi, diye" gibi anlatı almaşıklarını bütünüyle yok saydı. Kimi eleştirmenler tarafından edebiyatımızın bir başyapıtı (milestone) olarak görüldü.

17 1971'de yayımlanan Tuhaf Bir Kadın, dört bağımsız öykü olarak da okunabilen bir romandı. Geniş yankılar uyandıran roman, ayrıca edebiyatımızda ilk kez,cinsellik gibi konuları da içermesi ve Türkiye'de henüz "feminizm" sözcüğü edilmezken yazılmış olması nedeniyle feministlerce de bir ilk kitap olarak görüldü. Tuhaf Bir Kadın ayrıca geliştirdiği biçem ve biçim açısından da Türk edebiyatında önemli bir yer aldı (Selim İleri).

18 1977'de Eski Sevgili adlı öyküleri yayımlandı. Bu kitaptaki bazı öyküleri roman olarak kabul edildi (Hasan Bülent Kahraman).

19 1985'te ikinci romanı Karanlığın Günü yayımlandı. "Gelenekten başka her şeydir... bu kitap yaratıcı gücün bir zaferidir" gibi olumlu eleştiriler aldı (Talât Sait Halman).

20 Üçüncü romanı ise, yedi kişinin tarihsiz mektuplarından oluşan ve aşkı irdelemeyi odak edinmiş olan Mektup Aşkları'dır.

21 Leyla Erbil'in Cüce'si Edebiyatçılar Derneği'nce 2002 yılı Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterildi. Geçmişte sarayların gözdesi, günümüzde mitolojinin, sanat ve edebiyatın ilginç bir tipi olan Cüce, Leyla Erbil'de Zenîme adıyla renkli, sevimli bir kadın olarak okurun karşısına çıkıyor.

22 Erbil bu anlatısında, bu güne kadar hiç duyulmamış bir ad olan Zenîme'yi kullanarak ilk farkını ortaya koyuyor. Zenîme, adı gibi, son derece tipik bir kadın kahraman oluyor. Hiçbir özelliği bir başkasınınkine benzemeyen bir kadındır.

23 Başka karakterler de esere fantezi katıyor. Eserse, eleştirmen Ahmet Oktay'ın dediği gibi "girdap metin". Romanın başkahramanını yazar, "kendini arayan biri, Zemîne Hanım. İnsanlığın en eski temel formlarında dolaşması, kadınlıkla ilgili arketipleri anımsatıyor. 'Ben'i arıyor. 'Hiçoluş'la uğraşıyor.

24 Yerin altına inip dolaşıyor. 'Arama arketipi' diyebiliriz buna. İlle de toprağın altına inmesi gerekmez bence o eve kapanışı da yer altında dolaşmak gibi bir şey" diye tanımlıyor. Özetle Cüce, gerçeklikle fantezinin iç içe geçtiği, dil ustalığının görkemli bir yapıtı... Çağımızın başyapıtlarından biri...

25 Erbil'in bazı öyküleri İngilizce, Almanca ve Rusça olarak yayımlandı. Ayrıca Tuhaf Bir Kadın adlı romanından bir kısaltma İngilizce Wars dergisinde yer aldı. Karanlığın Günü romanından bir bölüm de Fransızca olarak yayımlandı. (Anka: Numeros 5-6 Automne 1988)

26 Öte yandan Sovyet Türkolog Svetlana Uturgaurin'in "Bunalım Edebiyatı" adlı incelemesine kuşak arkadaşlarıyla birlikte konu oldu. Erbil, kendisinden önce yerleşmiş yazın okullarına bağlanmaması ve geleneği öz ve biçim olarak kırma çabası kendisine muhalif bir ortam yarattı.

27 Ahmet Oktay'ın deyimiyle "özgünlük uzun süre makilerde yaşamak zorunda kalır kimi zaman". Erbil'in kimi baskı gruplarıyla sürtüşmesi ve kitaplarını ödüllere sokmaması bir ölçüde okurla da arasında engeller getirdi. Gene de yazınımızdaki gerçek yerini almasını pek engelleyemedi.

28 Leyla Erbil'in Eserleri Öyküleri: Hallaç (1959) Gecede (1968) Eski Sevgili (1977)

29 Romanları: Tuhaf Bir Kadın (1971) Karanlığın Günü (1985) Mektup Aşkları (1988) Cüce (2002) Üç Başlı Ejderha (2005) Kalan (2011) Tuhaf Bir Erkek (2013) Deneme: Zihin Kuşları (1998) Diğer: Tezer Özlüden Leyla Erbil'e Mektuplar (1995) Düşler Öyküler (1997)

30 Karasu, Bilge (d. 9 Ocak 1930, İstanbul - ö. 13 Temmuz 1995, Ankara) Yazar. Bilge Karasu1930'da İstanbul'da doğdu. 13 Temmuz 1995'te yaşamını yitirdi. Şişli Terakki Lisesi'ni ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Bir süre Ankara Radyosu'nda çalıştı. 1962'de kazandığı bursla Avrupa'da çeşitli ülkelerde bulundu. Türkiye'ye döndükten sonra Hacettepe Üniversitesi'nde uzman olarak görev aldı. Çeşitli yayınevlerinde çevirmenlik yaptı.

31 Türkçe'ye birçok eser kazandırdı. Öyküleriyle Türk öykücülüğüne yeni bir soluk getirdi. Bireyin iç dünyasını ve korku, tutku, ölüm, baskı, inanç çatışması gibi konuları kendine özgü simgesel bir dille yansıttı.

32 Bilge Karasu'nun Eserleri ÖYKÜ: Troya'da Ölüm Vardı (1963) Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı (1970) Göçmüş Kediler Bahçesi (1980) Kısmet Büfesi (1982) Kılavuz (1990) ROMAN: Gece (1985) DENEME: Ne Kitapsız Ne Kedisiz (1994) Narla İncire Gazel (1995)

33 ÖDÜLLERİ 1963 Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü D. H. Lawrence'den çevirdiği Ölen Adam'la 1970 Sait Faik Hikaye Armağanı Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı ile 1991 Pegasus Ödülü Gece ile 1994 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü Ne Kitapsız Ne Kedisiz ile

34 Demir Özlü, Öykü ve roman yazarı (İstanbul 1935). Kabataş Erkek Lisesi’ni (1953), İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdi (1959). Bir yıl kadar Paris’te kaldı, bir süre de hukuk feslefesi asistanı olarak üniversitede çalıştı. Siyasal eylemleri nedeniyle işine son verilince avukatlığa döndü, Tuzla Yedek Subay Piyade Okulu’ndan çavuş çıkarılınca askerliğini er olarak Muş’ta ve İstanbul’da tamamladı.

35 12 Mart 1971’den sonra bir ara tutuklandı. Daha sonra avukatlık, 1979’da yerleştiği İsveç’te hukuk danışmanlığı yaptı. 1980 darbesinden sonra “yurda dön” çağrısına uymadığı gerekçesiyle vatandaşlıktan çıkarıldı ve ancak 1989’da Türkiye’ye dönebildi. Yaşamını Stockholm’de ve İstanbul’da sürdürüyor.

36 Edebiyata, okuduğu lisenin edebiyat dergisinde yayımlanan şiirleriyle girdi (1952-1953), şairliğini Türk Dili’nde sürdürdü (1953-1955). Daha sonra öykü ve eleştiriye geçti.

37 Mavi, a, Pazar Postası dergilerindeki bireyin bunalımını ve tedirginliğini işleyen öyküleri ve kendi kuşağından önceki gerçekçileri yargılayan eleştirileriyle tanındı. Varoluşçu felsefeye dayanan bir sanat anlayışım geliştirmeye çalıştı.Varoluşçu felsefe

38 Ama askerliğini yaptıktan sonra görüşlerini değiştirdiği, toplumcu edebiyatı savunduğu, “hayatın durmadan değişen ve çeşitlenen çoğulluğunu kavramaya çalışan” öykü ve romanlara yöneldiği görüldü.

39 Demir Özlü Eserleri ÖYKÜ Bunaltı (1958), Soluma (1963), Boğuntulu Sokaklar (1966), Öteki Günler Gibi Bir Gün (1974), Aşk ve Poster (1980), Stockholm Öyküleri (1988), İstanbul Büyüsü (seçme öyküler, 1994), Geçen Yaz Kentte Kızlar (2001).

40 ROMAN Bir Uzun Sonbahar (1976), Bir Küçük Burjuvanın Gençlik Yılları (1979), Bir Yaz Mevsimi Romansı (1990), Tatlı Bir Eylül (1995), İthaka’ya Yolculuk (1996).

41 ANLATI Bir Beyoğlu Düşü (1985), Berlin’de sanrı (1987), Kanallar (1991). ANI-DENEME-GÜNLÜK-GEZİ Sürgünde On Yıl (1990), Berlin Güncesi (1991), Ne Mutlu Ulysses Gibi (1991), Siyasi Yazılar (1993), Borges’in Kaplanları (1997), Balkur’da Akşam Yemeği (1997).

42 Demirtaş Ceyhun (d. 1934, Adana) - (ö. 29 Temmuz 2009, İstanbul) Hikâye, roman ve inceleme yazarı. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık bölümünü bitirdi. Bir süre doğduğu yer olan Adana'da, belediyede çalıştı. 1977 yılında Politika gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yaptıktan sonra 15 günde bir yayınlanan Edebiyat Cephesi adlı dergiyi çıkardı.

43 Vatan gazetesinde köşe yazarlığı, Türkiye Yazarlar Sendikası'nda Genel Sekreterlik ve ikinci Başkanlık yapan Demirtaş Ceyhun'un ilk hikâyesi Adana dergisinde yayınlandı.

44 İlk ürünlerinde modernist bir çizgi sergileyen yazar, insanın iç dünyasına ve toplum içindeki bunalımını ele aldı. Daha sonraki eserlerinde toplumcu sanat yöneliminden etkilendiği gözlenen Ceyhun'un, Türk hikâyeciliğinde özgün bir yeri vardır.

45 Sait Faik Hikâye Ödülü (1972) Çamasan, Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü (1975) kazandığı "Apartman" ve "Sansaryan Hanı" onun hikâyecilikteki güçlü yanını ortaya koyan eserlerindendir. 1970'li yıllarda romana yönelen yazar, ilk romanı "Asya" ile 1970 TRT Başarı Ödülü kazanmıştır.

46 Romanlarında Anadolu insanının acılarını, çaresizliğini, ezilmişliğini ve duyarlı yanlarını ortaya koyarak feodal yapı ile teknolojik gelişmenin çelişkilerini gözler önüne sermiştir.

47 Demirtaş Ceyhun, hikâye ve romanın yanı sıra toplumsal ve siyasal yazılar da yazmış, yazarlık ve edebi üretim süreciyle ilgili deneme türünde örnekler vermiştir.

48 Demirtaş Ceyhun'un Başlıca Eserleri * Apartman (1981) * Ah Şu Biz Göçebeler (1994) * Yaşasın Aziz Nesin (1995) * Ah Şu Biz Karabıyıklı Türkler (1996) * Türk Edebiyatındaki Anadolu (1996) * Ayı İzi: Eylül Öyküleri (1997) * Yakılacak Adam Aziz Nesin (2006) Aziz Nesin

49 ERDAL ÖZ 26 Mart 1935'te Sivas'ın Yıldızeli ilçesinde doğdu. 6 Mayıs 2006'da İstanbul'da yaşamını yitirdi.1953'te Tokat Lisesi'ni bitirdi. 1969'da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Türk Dil Kurumu Yayın Kolu'nda görev aldı. Türk Sinematek Derneği Ankara Şubesi'nde çalıştı. 12 Mart 1971 sonrasında 3 kez tutuklandı. Yargılama sonucu aklandı. Cem Yayınevi'nin çocuk kitapları dizisini yönetti. 1980 yılında Can Yayınları'nı kurdu.

50 Edebiyat yaşamına şiirle girdi. Rasgele isimli ilk şiiri İstanbul'daki Kaynak dergisinde 1952'de yayınlandı. Seçilmiş Hikayeler Dergisi, Varlık, Yenilik, Yeditepe, Pazar Postası, a, Değişim, Emek, Cumhuriyet gibi dergi ve gazetelerde şiirlerinin yanısıra öykü ve eleştirileri de yayınlandı. "a" dergisinin kurucuları arasında yer aldı.

51 Eserlerinde toplum yaşamının bireylerin iç dünyasına etkilerini duygusal bir üslupla yansıttı. 1970 sonrasında toplumsal gerçekçi çizgiye yöneldi. 12 Mart döneminde hukuk dışı uygulamalarla karşılaşan tutukluların yaşamlarından yalın kesitler verdi. Baskı karşısında bireylerin yalnızlığını, direncini, umudunu etkin bir duyarlılıkla işledi.

52 Erdal Öz'ün Eserleri: Roman Odalarda (1960) Yaralısın (1974) Deniz Gezmiş Anlatıyor (1976) Gülünün Solduğu Akşam (1986) Odalarda (Elden geçirilmiş - 1995) Defterimde Kuş Sesleri (2003)

53 Öykü Yorgunlar (1960) Kanayan (1973) Havada Kar Sesi Var (1987) Sular Ne Güzelse (1997) Cam Kırıkları (2001) Gezi Yazısı Allı Turnam (1976) Bir Gün Yine Allı Turnam (1998)

54 Çocuk Kitapları Dedem Korkut Öyküleri (1979) Alçacıktan Kar Yağar (1981) Kırmızı Balon (1990) Babam Resim Yaptı Ödülleri Yaralısın ile 1975 Orhan Kemal Roman Armağanı Sular Ne Güzelse ile 1998 Sait Faik Öykü Armağanı Cam Kırıkları ile 2001 Sedat Simavi Öykü Armağanı

55 ÖZYALÇINER Adnan, Öykücü (İstanbul 1934). İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi (1955). Bir süre İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne devam ettiyse de gerek geçim zorlukları, gerekse yaşanan edebiyatla okutulan edebiyatın birbirine ters düşmesi sonucu öğrenimini bıraktı. Dergi ve kitap dağıtıcılığı, düzelticilik gibi işlerde çalıştı. Kim dergisiyle Varlık Yayınları’nda başladığı (1958) düzelticiliği Cumhuriyet gazetesinde sürdürdü. Emekli olduktan (1981) sonra yazarlığı uğraş edindi.

56 İlk öyküsü Demet’te çıkan (Bir Yılbaşı Gecesi, 1953) Özyalçıner, dönemin dergilerinde yayımlanan öyküleriyle dikkati çekti. 1960 öncesi belli bir sanat anlayışı çevresinde kümelenen a’cıların başlıca anlarındandı. Yönetimine katıldığı Yeni a dergisi (1972-1974) çıkana kadar da Papirüs, Yeni Dergi ve Halkın Dostları’nda göründü.

57 İlk öykülerinde belli bir toplumsal katın insanlarının dünyasına eğilen Özyalçıner, bu insanların başkalarıyla, eşyayla, çevreyle olan ilişkilerini vermeye çalıştı. Sonraları alışılmış biçimlere karşı çıkarak soyutlama ve betimlemenin ağır bastığı, anlatım olanaklarım geliştirmeye yönelik bir biçim anlayışıyla yazdı.

58 Genellikle bireyin başkaldırısından, bunalımından, uyumsuzluğundan yola çıktığı öykülerini toplumcu görüşün egemen olduğu ve toplumsal çelişkileri işlediği, öz ve biçim uyumunu sağlamaya çalıştığı yapıdan izledi.

59 Adnan Özyalçıner Eserleri ÖYKÜ Panayır (1960), Sur (1963), Yağma (1971), Yıkım Günleri (1972), Gözleri Bağlı Adam (1977), Cambazlar Savaşı Yitirdi (1991), Alaycı Öyküler (1991), Taş (seçmeler, 1992), Sağanak (1993),

60 Yazdan Kalma Bir Gün (1999), Ayak İzleri (2000), Toplu Öyküler 1 (Panayır -Sur, 2001), Toplu Öyküler 2 (Gözleri Bağlı Adam- Yağma, 2001), Toplu Öyküler 3 (Cambazlar Savaşı Yitirdi-Sağanak, 2001), Toplu Öyküler (Alaycı Öyküler, Aradakiler, 2001).

61 DENEME-İNCELEME İstanbul’un Taşı Toprağı Altın (Sennur Sezerle, 1995), Tarihin Işıldağı (1998). Çocuklar için yazdığı öykü kitaplarının yanı sıra IV. Murat ve Mirgün Bahçeleri (1997) adlı bir de belgesel romanı vardır.

62 Nevzat Üstün 1924'te İstanbul'da doğdu. 8 Kasım 1979'da Bolu yakınlarında geçirdiği bir trafik kazasında yaşamını yitirdi. 1945'te Özel Boğaziçi Lisesi'ni bitirdi. Öğrenim için gittiği Paris'te iki yıl kaldı. Eğitimini tamamlamadan yurtdışından dönüşte ticaretle uğraştı. 1951'de Nokta Dergisi'nin kurucuları arasında yer aldı, yazıişleri sorumluluğunu üstlendi.

63 1961-1964 arasında Tanin, Ekspres, Vatan, İkdam, Yeni Tanin gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. İlk şiiri 1935'te bir çocuk dergisinde yayınlandı. Daha sonra çeşitli dergilerde çıkan şiirleriyle tanındı.

64 Öyküleri Çekçe, Rusça ve Bulgarca'ya çevrildi. Verlaine, Valery gibi Fransız şairlerle, Garip Akımı'nın etkisindeki ilk şiirlerini "Oluş" kitabında topladı. Bu kitaptan sonra, çağın sorunları ve özgürlük savaşımını konu alan toplumsal gerçekçi şiirler yazdı. Geleneksel Türk ve çağdaş Batı şiirlerinin özelliklerinden yararlanarak özgün bir anlatım geliştirdi.

65 Öykülerinde gözleme, yalın bir anlatıma önem verdi, çoğunlukla Kayseri yöresi ve Güneydoğu Anadolu insanının kaygılar ve yoksulluklar içindeki yaşamını anlattı. Ölümünden sonra ailesi onun adına bir şiir ve öykü ödülü koydu.

66 Nevzat Üstün'ün Eserleri ŞİİR: Oluş (1946) Yaşadığımız Devre Dair Şiirler (1951) Cüceler Çarşısı (1955) Yitikler Kapısı (1961) Güneş Ülkesi (1964) Hey Sen Amerikalı (1967) Köprübaşı (İlk 6 şiir kitabı bir arada, 1968) Ak Yeşil Kavak Ağaçları (1972)

67 ÖYKÜ: Yaşama Duvarı (1964) Almanya Almanya (1965) Çıplak (1966) Akrep Üretim Çiftliği (1968) Boğaların Ölümü (1975) Çıplak (ilk dört öykü kitabı bir arada, 1970)

68 DENEME-GEZİ : Sovyetler Birliği'nden Batı'ya (1966) Üçüncü Bir Dünya (1974) Almanya Beyleri (1975) Portekiz Bahçeleri (1975) Türkiye'deki Amerika (1967)

69 Dursun Akçam (d. Kars, Ardahan, Ölçek köyü, 12 Temmuz 1930 - ö. 19 Eylül 2003) Öykücü, Romancı, Eğitimci Cılavuz Köy Enstitüsü'nü bitirdi (Kars, 1950), altı yıl ilkokul öğretmenliği yaptı. 1956'da girdiği Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü'nden 1958'de mezun oldu. Aynı yıl Ardahan Ortaokulu'na Türkçe öğretmeni olarak atandı, bir yıl çalıştı, ardından askerliğini yedek subay öğretmen olarak Kuleli Askeri Lisesi'nde edebiyat öğretmeni göreviyle tamamladı.

70 Daha sonra 1960-1963 arasında Kırıkkale Lisesi ve Keskin Ortaokulunda öğretmenlik yaptı. 1964'te Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu' nun (TÖDMF) yönetimine seçildi. Türkiye öğretmenler Sendikasının (TÖS) kurucuları arasında yer aldı, TÖS'ün ilk saymanı ve 1967'de TÖS'ün ikinci başkanı seçildi.

71 12 Mart döneminde tutuklandı, TÖS davasında yargılandı, 8 yıl 10 ay hapse mahkûm olduysa da Yargıtay kararı bozdu. Yargılanma sürecinde bakanlık tarafından açığa alındı (1971-1974). Görevine döndürüldükten sonra Ankara Atatürk Lisesi'ne atandı, sonra İncesu Ortaokulu'na sürüldü.

72 1976'da gazeteciliğe başladı. Cumhuriyet, Milliyet, Akşam, Vatan gazetelerinde yazdı. 1978'de Demokrat gazetesinin kuruculan ve yöneticileri arasında yer aldı.

73 Köşe yazılarıyla, öyküleriyle devrimci bir mücadele içinde oldu. 12 Eylü'de gazete kapatılınca, yurtdışına çıktı, on bir yıl Almanya'da yaşadı. 1992'de Türkiye'ye döndü, Ankara ve Kuşadası'nda yaşadı. Tedavi gördüğü akciğer kanserinden yaşamını yitirdi.

74 Dursun Akçam'ın ilk yazısı "Köy Notları" adıyla 1952'de Varlık dergisinde çıktı. Ama asıl adını, Milliyet gazetesinin "Bir Memleket Gerçeği" konulu röportaj yarışmasında "Analarımız" başlıklı röportajıyla Karacan Armağanı Birinciliği'ni kazanarak (1962) duyurdu. Daha sonraki yıllarda yazdığı öykü ve romanlarıyla kırsal kesimin sorunlarını yansıtan bir yazar konumuna geldi.

75 Yazı ve öykülerini sırasıyla Varlık, Yeni Ufuklar, Demet, Köy ve Eğitim, İmece, Pazar Postası, Son Havadis, Dünya, Milliyet, Cumhuriyet, Aksam, Vatan, Yön, Devrim, Demokrat gazeteleriyle Türk Dili, Forum, Milliyet Sanat, Yeni Toplum vb. dergilerde yayımladı.

76 Adnan Binyazar, Akçam'ı şöyle değerlendirdi: "Dursun Akçam çok renkli bir insandı. Bu renkliliğin en açık ifadesi ise, onun öykülerindeki ironidir, öykülerinde hiçbir fazlalık da yoktur, o Çehov cinsinden güçlü bir öykücüdür. Akçam'in yazarlığında derin bir komedya da vardır. Yazıları güçlü esprilerle süslüdür. Kişilikleri çok canlı anlatır. Çok da iyi bir gözlemcidir, Dursun Akçam Almanya'daki Türkleri en iyi yansıtan yazar olmuştur".

77 Haley adlı öyküsüyle Antalya Altın Portakal Film Festivali Sanat Ödülü'nü (1975), Kanlıderenin Kurtları kitabıyla 1976 TDK Roman Ödülü'nü kazandı. Almanya'da kaleme aldığı yapıtlarda da kırsal kesim insanının kentteki, yabancı ülkelerdeki sorunlarını yansıttı.

78 2003'te Edebiyatçılar Derneği'nce Onur Ödülü'ne değer görüldü. Dursun Akçam adını taşıyan ve yalnızca Ardahan Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin katılabilecekleri bir öykü yarışması açıldı (2005). (Kaynak: TBEA, Dursun Akçam resmi sitesi, Öner Yağcı.)

79 Dursun Akçam'ın Eserleri Öykü: Maral (1964), Ölü Ekmeği (1969), Taş Çorbası (1970), Köyden İndim Şehire (1973), Kafkas Kızı (1978), Haley (1975), Ataman Ocağı (Almanca-Türkçe, 1982), Generaller Birleşin (1988), Sevdam Ürktü (1992), Öğretmeni Kim Öptü? (1995). Bizim Sevdamız (1993).

80 Roman: Kanlıderenin Kurtları (1975), Dağların Sultanı (Almanya basımı 1991), Ucu Ucuna Yaşam (2002), Kafdağı'nın Ardı (2002). Röportaj:

81 Röportaj: Analar ve Çocuklar (1964), Doğunun Çilesi (1965), Kan Çiçekleri (1977). Günce - Hatıra - Gezi: Altta Kalanlar (1974).

82 İstanbul Rumelihisarı'nda 18 Aralık 1933'de doğan Orhan Duru, 1956 yılında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden mezun olduktan sonra aynı fakültede bir süre asistanlık yaptı. Daha sonra gazeteciliğe yönelen Duru, Ulus'ta başladığı mesleğini Cumhuriyet, Milliyet, Güneş ve Hürriyet gazetelerinde sürdürdü. Duru, gazetecilik kariyerinde muhabir, parlamento muhabirliği, haber müdürlüğü ve yazı işleri müdürlüğü gibi görevlerde bulundu.

83 Öykü ve deneme yazarlığının yanı sıra tiyatro uyarlamaları da bulunan Duru'nun ilk öyküsü, 1953 yılında Küçük Dergi 'de yayımlandı. Mavi, Evrim, Yeni Ufuklar, Pazar Postası, Yelken ve Dost dergilerindeki yazılarıyla dikkat çeken Duru, Ağır İşçiler adlı öyküsüyle 1970 TRT Sanat Ödülleri Yarışmasında başarı ödülü kazandı.

84 Türk öykücülüğünün önde gelen isimlerinden gazeteci-yazar Orhan Duru, 25 Ocak 2009 tarihinde İstanbul'da vefat etti. Orhan Duru ayrıca İngilizce secince-fiction sözünü Türkçe 'ye bilim-kurgu olarak tercüme eden, kullanan ve bu sözcüğü Türkçe 'ye kazandıran kişidir. Bu kullanım daha sonra Türk Dil Kurumu tarafından resmîleştirilmiştir.

85 Orhan Duru'nun Eserleri Bırakılmış Biri (1959), Denge Uzmanı (1962),Ağır İşçiler (1974), Yoksular Geliyor (1982), Şişe (1989), Bir Büyülü Ortamda (1991), Kısas-ı Enbiya (1979), Kıyı Kıyı Kent Kent (1977), Hormonlu Kafalar (1992), İstanbulin (1995), Küp (2008),

86 Amerikan Gizli Belgeleriyle Türkiye'nin Kurtuluş Yılları Düşümde ve Dışımda Yeni ve Sert Öyküler Fırtına Tango Geceleri Sarmal - Toplu Öyküler O Pera'daki Hayalet Kazı Durgun ve İşsiz

87 Çeviri-Uyarlama O Pera'daki Hayalet (1996), Sierra Madre'nin Hazineleri (B. Traven'den), Gizli Tarih (Prokopius'tan), Çağdaş Fizikte Doğa (Werner Heisenberg'den) Durdurun Dünyayı İnecek Var (1968 - Antony Newley ve Leslie Bricuss'tan), Sınırdaki Ev (1970 - Slawomir Mrozek'ten), Üzbik Baba (1990 - Alfred Jarry'nin Kral Übü'sünden)

88 Necati Tosuner (d. 1944, Ankara) Roman ve öykü yazarı. Günümüz hikaye yazarları arasında bulunan Necati Tosuner, 1944 yılında Ankara'da dünyaya geldi. Orta öğrenimini İstanbul Pertevniyal Lisesi'nde tamamladıktan sonra bir süre Basın-İlan Kurumu'nda çalıştı. 1977'de Derinlik Yayınları'nı kurduysa da kısa sürede kapattı ve reklam yazarlığına başladı.

89 Hikaye yazmaya 1963 yılında başlayan Tosuner'in ilk hikayeleri Ankara'da yayınlanan gazetelerde çıktı. Papürüs, Soyut, Varlık, Ulus, Yeni Gazete, Yeni Edebiyat, Türk Dili dergileri ve gazetelerinde yayınlanan hikayeleriyle tanındı.

90 Gerçekçi bir anlayış benimseyen yazar, kendi gerçeğiyle toplumun gerçeklerini biraraya getirerek farklı bir üslup benimsedi. Özellikle 70'li yıllarda yaratılan öykücülüğün gelişiminde önemli rol oynadı. 'İki Gün' adlı öyküsüyle 1970 TRT Tek Öykü Başarı Ödülü'nü, 'Sancı Sancı' ile 1978 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü'nü ve 'Armağan' adlı öyküsüyle 1997 Haldun Taner Öykü Ödülü'nü kazandı.

91 Necati Tosuner'in Eserleri: ÖYKÜ: Özgürlük Masalı (1965) Çıkmazda (1969) Kambur (1972) Sisli (1977) Necati Tosuner Sokağı (1983) Çılgınsı (1990) Kambur ve Öncesi (1994, bütün öyküler birinci cilt) Sisli ve Sonrası (1996, bütün öyküler ikinci cilt) Bir Tutkunun Dile Getirilme Biçimi (1997) Güneş Giderken (1998)

92 ROMAN: Sancı Sancı (1977) Yalnızlıktan Devren Kiralık (2000) Bana Sen Söyle (2002) ÇOCUK KİTAPLARI: Keleş Osman Evden Kaçıyor (1977) Keleş Osman'ın "Tarih"le Başı Dertte (1977) Dayım Balon Olmuş (1978) OYUN:

93 OYUN: Fareli Sokağın Kızı (1991) ÖDÜLLERİ: 1970 TRT Sanat Ödülleri Başarı Ödülü, "İki Gün" adlı öyküsüyle 1978 Türk Dil Kurumu Roman Ödülü Sancı Sancı ile 1997 Haldun Taner Öykü Ödülü "Armağan" adlı öyküsüyle

94 İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nde başladığı eğitimini Paris'te sürdürdü (1959- 1964). Acedemie du Feu'de seramik öğrenimi gördü. Sorbonne'da felsefe, Louvre'da sanat tarihi kurslarına katıldı. Yedek subay öğretmen olarak Hakkari ve Beypazarı'nda askerlikten sonra (1967), bir yıl daha Paris'te kalıp İstanbul'a yerleşti (1968). Man Ajans'ta reklam yazarlığı yaptı. Buradan ayrılıp kendi reklam şirketini kurdu.

95 Öykü yazarlığının yanı sıra, resim eleştirileri ve denemeleriyle ün yaptı. 1977 'den beri Ada Yayınları'nı yönetiyor. Kaynak dergisinde edebiyata adım attı. 1952-1953 yıllarında şiirler yazdı. Ama ilk öyküsü ocak 1954'te Yeni Ufuklar dergisinde çıktı. Aynı yıllarda Şairler Yaprağı (1954), Mavi'de de şiirleri yayımlandı (1954). Daha sonraları Yeni Ufuklar, Vatan Sanat Eki, Mavi, Pazar Postası, Dost'taki öyküleriyle (1954- 1959); Ataç, Yeni Dergi, Eylem, Papirüs, Ant, Soyut, Milliyet Sanat, Hürriyet Gösteri dergilerindeki deneme ve incelemeleriyle tanındı.

96 Bir Gemide kitabıyla 1979 Sait Faik Hikaye Armağanı, Ders Notları'yla 1979 TDK Deneme Ödülü, Eylül'ün Gölgesinde Bir Yazdı adlı??seriyle Sedat Simavi 1988 Edebiya Ödülü'nü aldı. Ayrıca O adlı romanı Hakkari'de Bir Mevsim adıyla ve Onat Kutlar'ın senaryosuyla sinemaya uyarlandı. 33. Berlin Film Festivali'nde (1983) ve 2. Akdeniz Kültürleri Film Festivali'nde ödüller a

97 Talip Apaydın, Hikâye ve roman yazarı, şâir. Polatlı'ya bağlı Ömerler Köyü'nde doğdu. İlk eğitimini Beypazarı'nda yaptı. Daha sonra Çifteler Köy Enstitüsü (1943) ve Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü'nü bitirdi. Çeşitli okullarda öğretmenlik yaptı. İlk şiir ve hikâyelerini Köy Enstitüleri Dergisi'nde yayınladı (1945-1946). 1948-1950 yılları arasında Yücel, Varlık, Edebiyat Dünyası, Fikirler, İmece, Yeni Ufuklar vs. gibi dergilerde çıkan hikâyelerinden sonra romancılığa başladı.

98 Köy Edebiyatı akımının temsilcileri arasında yeraldı. İlk romanı Sarı Traktör ile tarımda makineleşme konusuna bir umut olarak yaklaştı. Yarbükü'nde ise köylüler arasında toprak ve su paylaşımı ile ilgili çekişmelerin olduğu zorlu yaşam koşullarını anlattı. Öykü ve romanlarında doğa betimlemeleri ve insan ilişkilerini tüm doğallığı ile yansıttı.

99 Anı, oyun, çocuk edebiyatı türlerinde de eserler verdi. Eserlerinde Yaşar Kemâl, Kemâl Tahir ve Orhan Kemâl'in etkisi görülür. 28 Eylül 2014 tarihinde vefat etmiştir.

100 Talip Apaydın'ın Eserleri Hikâye: Ateş Düşünce (1967), Öte Yakadaki Cennet (1972), Kocataş (1974), O Güzel İnsanlar (çocuklar için hikâyeler, 1978), Yolun Kıyısındaki Adam (1979), Duvar Yazıları (1981), Yangın (çocuklar için, 1981), Kökten Ankaralı (1982), Hendek Başı (1984), Hem Uzak Hem Yakın (1985), Sıra Dışı Öyküler (1994), Öykülerle Çizgiler (1998), Biz Varız (2000).

101 Roman: Sarı Traktör (1958), Yarbükü (1959), Emmioğlu (1961), Ortakçılar (1964, 1974), Ferhat ile Şirin (1965), Toprağa Basınca (çocuklar için, 1966), Define (1972), Yoz Davar (1973), Toz Duman İçinde (1974), Tütün Yorgunu (1975), Kente İndi İdris (1981), Vatan Dediler (1981), Köylüler (1991).

102 Şiir: Susuzluk (1956), Kırsal Sancı (1999). Hâtırat: Bozkırdaki Günler (1952), Karanlığın Kuvveti (1967), Köy Enstitüsü Yolları (1978).

103 Tiyatro: Bir Yol (1966). Radyo Tiyatrosu: Yapılar Yapılırken, Otobüs Yarışı (Basılmadı). Ödülleri: Tütün Yorgunu, 1976 Madaralı Roman Ödülü. Köylüler, 1992 Orhan Kemal Roman Armağanı. Yapılar Yapılırken ve Otobüs Yarışı, 1975 TRT Radyo Oyunları Sanat Ödülleri.//


"1960 Sonrası Türk Hikâyesi Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayların okuyucuya haz verecek şekilde anlatıldığı kısa, edebî yazılara hikâye." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları