Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

IS-LM-BP/FE MODELİ VEYA MUNDELL-FLEMİNG MODELİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "IS-LM-BP/FE MODELİ VEYA MUNDELL-FLEMİNG MODELİ"— Sunum transkripti:

1 IS-LM-BP/FE MODELİ VEYA MUNDELL-FLEMİNG MODELİ

2 BAZI KAVRAMLARIN AÇIKLANMASI
Bu bölümde ağırlıklı olarak iç ve dış ekonomik denge hedeflerinin sağlanması üzerinde durulacaktır. İç denge(internal balance) tam çalışma durumunu yansıtır, yani ekonominin yeterince düşük bir işsizlik ve enflasyon içerisinde olmasını ifade eder. Dış denge ise ödemeler bilançosunda bir açık veya fazla bulunmaması durumudur. Ülkeler iç ve dış denge arasındaki tercihlerinde genellikle iç dengeye öncelik verirler.Fakat ödemeler bilançosu dengesizliklerinin kritik düzeylere ulaştığı durumlarda önceliği dış dengeye vermek kaçınılmaz olur.

3 BAZI KAVRAMLARIN AÇIKLANMASI
Her ekonomik politika uygulamasında, amaçlara uygun politika araçlarına sahip olmak gerekir.Bu konuda kural en az belirlenen amaçların sayısı kadar politika aracına sahip olmanın zorunluluğudur.Buna; TİMBERGEN KURALI denir.

4 Kur Ayarlaması ve Toplam Harcamalar ile İç ve Dış Denge

5 Kur Ayarlaması ve Toplam Harcamalarla İç ve Dış Denge
2 x 2 Modeli nedir? Uygulanacak politikalarda iki hedef ve iki aracın olmasıdır.Sabit kur sistemlerinde 2 x 2 modeli uygulanır. Hedefler Araçlar İç ve Dış ekonomik Döviz kuru ayarlamaları ile dengenin sağlanması toplam harcamaların değiştirilmesidir

6 Kur Ayarlaması ve Toplam Harcamalarla İç ve Dış Denge
Harcama kaydırıcı politika nedir? Toplam harcamaları yabancı mallardan yerli mallara veya bunun tersi yönde kaydıran politikalardır.Hedeflerimizden olan iç ve dış ekonomik dengenin sağlanması harcama kaydırıcı politikalarla olur.Örneğin devalüasyon ve revalüasyon Harcama değiştirici politika nedir? Toplam harcamaları değiştirmek üzere uygulanan politikalar maliye ve para politikalarıdır.Araçlarımız olan döviz kuru ayarlamaları ve toplam harcamaların değiştirilmesinde harcama değiştirici politikalar uygulanır.

7 Kur Ayarlaması ve Toplam Harcamalarla İç ve Dış Denge
Maliye Politikası:Kamu harcamaları ile vergilerin değiştirilmesine dayanır.Toplam harcamalar arttırılmak istendiğinde maliye politikası genişletici yönde uygulanır, yani kamu harcamaları arttırılıp vergiler azaltılır.Toplam harcamalar kısılmak istendiğinde de daraltıcı maliye politikası uygulanır. Para Politikası:Merkez Bankasının uygulayacağı çeşitli önlemlerle para arzının değiştirilip faiz oranlarının etkilenmesine yöneliktir. Faiz oranları arttırılmak isteniyorsa sıkı para politikası ile para arzı daraltılır. Faiz oranları azaltılmak isteniyorsa genişleyici para politikası ile para arzı genişletilir. NOT:Faizlerdeki değişmeler bir yandan yatırımları etkileyerek toplam harcamalarda değişmeye neden olurken diğer yandan da yabancı sermaye akımlarını uyararak dış dengeyi etkiler.

8 Kur Ayarlaması ve Toplam Harcamalarla İç ve Dış Denge
Sabit Kur Sisteminin Varsayımları 1)Uluslar arası sermaye akımları sıfır kabul edileceği için ödememeler bilançosu ile dış ticaret bilançosu birbirinin aynıdır. 2)Toplam talebin tam istihdam üretim düzeyine eşitlenmesine kadar fiyatlar genel seviyesinin sabit kalacağı ve ondan sonra artışların başlayacağı varsayılır. NOT:Daha sonraki analizlerde bu varsayımlar terk edilerek daha gerçekçi modeller kurulacaktır.

9 Kur Ayarlaması ve Toplam Harcamalarla İç ve Dış Denge

10 Kur Ayarlaması ve Toplam Harcamalarla İç ve Dış Denge
Dikey eksende:Döviz kurları gösterilmektedir.Kurdaki bir artış ulusal paranın devalüasyonunu, bir düşüş de revalüasyonunu ifade eder. Yatay eksende:Toplam reel yurtiçi harcamalar(H) ölçülmektedir.Harcamaların kapsamında iç tüketim,yatırım ve hükümet harcamaları yer alır. EB neden pozitif eğimli bir eğridir? Çünkü kurun yükselmesi, dış ticaret bilançosu fazlasına neden olur.Bu nedenler fazlalığı eritebilmek için ithalatın buna eşit miktarda artması gerekir.Bunun içinde yurtiçi talep(H) yeterli ölçüde genişletilmelidir. IB neden negatif eğimli bir eğridir? Çünkü düşük bir kur düzeyi dış ticaret bilançosu açığı yaratarak harcamaları daraltacağından iç dengeyi koruyabilmek için yurt içi harcamaların da yeterli miktarda arttırılması gerekir.

11 Kur Ayarlaması ve Toplam Harcamalarla İç ve Dış Denge
A ve B gibi noktalarda harcamalar ve kur politikalarının birlikte gerçekleştirilmesi gerekir.Diğer türlü hiçbir şekilde E denge noktasına gelinemez. İstisnai bir durum olmakla birlikte yalnızca yatay eksene paralel biçimde E denge noktasının sağında ve solundaki noktalarda veya dikey olarak E denge noktasının tam yukarısında ve aşağısında yer alan noktalarda, tek bir politika aracıyla E denge noktasına ulaşılabilir. Örneğin;L noktasından hareketle, yalnız yurt içi harcamaları arttırmakla E denge noktasına ulaşma olanağı vardır.Bunun nedeni yurtiçi harcamalardaki artış kurda herhangi bir değişiklik yapmadan ilk baştaki fazlayı tam olarak giderecek kadar ithalat artışına neden olur.

12 İÇ ve DIŞ DENGEDE PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİĞİ:Mundell-Fleming Modeli

13 TARİHİ GELİŞİM Geçmişteki sabit kurlu Bretton Woods sisteminde hükümetler ciddi dış açıklarla karşılaşmalarına karşın, olumsuz siyasal etkilerini düşünerek devalüasyon yapmaktan kaçınmışlardır. Dış fazla veren ülkelerde fazla dış rezerv biriktirmenin sağladığı prestij dolayısıyla, revalüasyon yapmaya istekli davranmamışlarıdır. İşte bu nedenlerle iç ve dış dengeyi sağlamak için geriye sadece toplam harcamaları değiştirici politikaları uygulamak kalmıştır. Bu sebeple para politikasıyla(dış denge) ile maliye politikasının(iç denge) açık ekonomiler üzerindeki etkilerini ilk inceleyen yazar ROBERT MUNDELL’dir(1962).

14 MODELİN İÇERİĞİ Mundell para ve maliye politikasının etkilerini incelerken uluslararası sermaye akımlarını da analizine katmıştır. Bu analizler kur ayarlaması yapmaya gerek olmadan para ve maliye politikalarının birlikte kullanılması ile iç ve dış dengenin aynı anda nasıl gerçekleştirilebileceğini ortaya koymaktadır.

15 Mundell-Fleming Modeli

16 Mundell-Fleming Modeli
Para ve maliye politikası arasında açıklanan ters ilişki bu şekilde pozitif eğimli IB ve EB eğrileriyle gösterilmektedir. IB eğrisini ele aldığımızda; bu eğri iç dengeyi sağlayan çeşitli maliye ve para politikası bileşimlerini yansıtır.IB eğrisi artan eğimlidir; çünkü iç dengeyi sağmak için genişletici bir maliye politikasının etkilerini, dozu iyi ayarlanmış sıkı bir para politikası ile dengelemek gerekir.(Örneğin M noktası) EB doğrusunu ele aldığımızda; bu eğri dış dengeyi sağlayan çeşitli para ve maliye politikası bileşenlerini göstermektedir.EB doğrusu artan eğimlidir; çünkü E noktasından hareketle genişletici bir maliye politikası uygulandığında M noktasına gelinir.Bu dış açığı ancak M’’ noktasına taşıyacak bir sıkı para politikası yani yüksek faiz politikası izlemekle giderebiliriz.Bu nedenle EB eğrisi de pozitif eğimli olmak zorundadır.

17 Mundell-Fleming Modeli
EB doğrusu IB doğrusuna göre neden daha yatıktır? Çünkü genişletici maliye politikası, ulusal geliri arttırır ve ekonomide işlem amaçlı para talebini yükseltir.Eğer para otoriteleri para arzını, artan para talebini artan ölçüde genişletirlerse faiz oranı sabit kalır.Böylece maliye politikası sadece ulusal gelir düzeyini etkiler faiz oranını değiştirmez.Oysa para politikasının işleyişi para arzını değiştirip faiz oranını etkilemek biçimindedir.Faiz oranındaki değişme de yalnız yatırım hacmini ve ulusal gelir düzeyini değil ulus, uluslar arası sermaye akımlarını da etkiler.Sonuç olarak para politikası dış dengeyi sağlamada maliye politikasından daha etkilidir.Böyle olunca da EB eğrisi IB eğrisinden daha yatık olacaktır. NOT:Kısa süreli yabancı sermaye akımları, uluslararası faiz oranı farklılıklarına tepkide bulunduğu sürece bu özellik de geçerli olacaktır.

18 Mundell-Fleming Modeli
Etkin piyasa sınıflandırması ilkesi nedir? Mundell yaklaşımına göre bir politika aracı iki amacıda etkilemekle birlikte hangisinde daha etkili oluyorsa o hedefe yönelik olarak kullanılmalıdır.Bunun diğer amaç üzerinde doğuracağı bozucu etkiler ise o politika aracının dozu iyi ayarlanarak giderilebilir.Mundell buna ETKİN PİYASA SINIFLANDIRMASI İLKESİ adını vermiştir.(Örneğin N nokatası)

19 MALİYE ve PARA PİYASALARI ile ÖDEMELER BİLANÇOSUNDA DENGE

20 IS:Mal Piyasasında Denge Eğrisi
MUNDELL-FLEMİNG MODELİ PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ KULLANIMI VE GENEL DENGE İÇ DENGE IS:Mal Piyasasında Denge Eğrisi IS(investment-saving/yatırım-tasarruf) eğrisi mal piyasası dengesini sağlayan faiz oranı ve ulusal gelir düzeyi bileşimlerini gösterir.Bu nedenle buna mal piyasası dengesi eğrisi de denilebilir.Eğrinin elde edilmesinde ulusal gelir ve faiz oranları dışındaki tüm faktörler örneğin fiyatlar sabit varsayılmıştır. IS:Neden negatif eğimli bir doğrudur? Çünkü faiz oranlarındaki düşüşlerin yatırım harcamalarını arttırması dolayısıyla toplam harcamaları ve denge milli gelir düzeyini genişletici etkide bulunmasıdır.Faiz oranlarının yükselmesi durumda da bu durumun tersi olacaktır.IS eğrisinin eğimi yatırım harcamalarının faiz oranına ne ölçüde duyarlı olduğuna bağlıdır yani çoğaltan katsayısına bağlıdır. [1-c(1-t) d] d:yatırımların faize duyarlılığı

21 LM:Para Piyasası Denge Eğrisi
MUNDELL-FLEMİNG MODELİ PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ KULLANIMI VE GENEL DENGE LM:Para Piyasası Denge Eğrisi LM eğrisi, reel para talebini reel para arzına eşitleyen faiz oranları ile ulusal gelir düzey bileşimlerini gösteren bir eğridir.LM eğrisi boyunca para piyasasında denge sağlanmıştır. Fiyatlar ne kadar yükselirse bireyler ellerinde daha fazla para tutmak isterler.Tersi de doğrudur. Gelir düzeyi arttıkça bulundurulmak istenecek reel para miktarı da artar. Faizle para talebi arasında ters yönlü bir ilişki vardır. LM eğrisi neden pozitif eğimlidir? Para piyasası dengesinin sürdürülebilmesi için gelir artışlarını faiz oranlarındaki artışlar izlemelidir.

22 MUNDELL-FLEMİNG MODELİ PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ KULLANIMI VE GENEL DENGE

23 MUNDELL-FLEMİNG MODELİ PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ KULLANIMI VE GENEL DENGE
Açık bir ekonomide iç denge IS-LM eğrilerinin kesiştiği noktanın belirlediği faiz oranı ve ulusal gelir düzeyi bileşiminde gerçekleşir. Otonom harcama değişmeleri gibi IS eğrisinin ya da para arzı değişmeleri gibi LM eğrisinin kaymasına yol açan yeni bir durum ortaya çıkıncaya kadar da o andaki denge geçerliliğini korur.

24 BP:Ödemeler Bilançosu Doğrusu
MUNDELL-FLEMİNG MODELİ PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ KULLANIMI VE GENEL DENGE DIŞ EKONOMİK DENGE BP:Ödemeler Bilançosu Doğrusu Dış dengeyi sağlayacak çeşitli gelir ve faiz oranı bileşimlerini gösteren bir eğridir.BP eğrisi analizi dış dengeyle ilgili olarak ödemeler bilançosunun hem cari işlemler hesabını hem de sermaye hesabını dikkate almaktadır. Gelirde bir artış olduğunda ithalat artar ve ihracat sabit kaldığından cari işlemler bilançosu açık verir. Gelirdeki bir düşme durumundaysa tersine ithalat azalır ve cari işlemler bilançosunda fazlalık ortaya çıkar. Faiz oranında bir artış yüksek faiz geliri kazanmak için yurt dışından ülkeye kısa süreli sermaye girişini hızlandırır ve yerli sermayedarların yurtdışına kısa süreli sermaye yatırımını azaltır.Bu da sermaye hesabının fazla vermesini sağlar. Faiz oranının düşmesi durumunda kısa süreli sermayenin ülkeye girişi azalır ülkeden çıkışı artar ve sermaye hesabı açık verir.

25 MUNDELL-FLEMİNG MODELİ PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ KULLANIMI VE GENEL DENGE

26 MUNDELL-FLEMİNG MODELİ PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ KULLANIMI VE GENEL DENGE
Ekonominin BP eğrisinin sağındaki noktalarda bulunması durumunda ödemeler bilançosunda açık vardır çünkü veri bir faiz oranında ulusal gelir aşırı bir ithalata yol açarken faiz oranı çok düşük olduğundan cari işlemler bilançosu açığını karşılayacak düzeyde bir kısa süreli sermaye girişi olmamaktadır.Bu durum ödemeler bilançosunun açık vermesi demektir.(N noktası) Benzer nedenlerle ekonominin BP doğrusunun solunda bulunduğu durumlarda ödemeler bilançosunda bir fazla olduğu söylenebilir.(M noktası)

27 Kısa Süreli Yabancı Sermaye Hareketliliğinde Farklar
MUNDELL-FLEMİNG MODELİ PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ KULLANIMI VE GENEL DENGE Kısa Süreli Yabancı Sermaye Hareketliliğinde Farklar BP doğrusunun eğimi büyük ölçüde kısa vadeli yabancı sermaye akımlarının faiz oranına vereceği tepkiye bağlıdır. Kısa süreli sermaye akımları faiz oranına ne kadar az duyarlıysa BP doğrusu o kadar dik olur. Kısa süreli sermaye akımları faiz oranına ne kadar çok tepki gösterirse BP doğrusu o kadar yatık bir konumda olur. Yabancı menkullerin yerle menkullerle ikamesi ya da sınır ötesi kısa süreli sermaye akımlarının ulusal faiz değişmelerine göstereceği tepki konusunda 3 farklı varsayım yapılabilir:

28 A)TAM SERMAYE HAREKETLİLĞİ(Perfect Mobility):
MUNDELL-FLEMİNG MODELİ PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ KULLANIMI VE GENEL DENGE A)TAM SERMAYE HAREKETLİLĞİ(Perfect Mobility): Aşırı bir durum olan tam sermaye hareketliliğinde faizlerdeki en ufak bir değişmenin sınırsız sermaye akımlarına yol açacağı varsayılır.Burada yerli menkuller ile yabancı menkuller arasında hiçbir fark olmadığı düşünülür.Yani ikisi birbiri yerine tam ikame edilir. B)TAM SERMAYE HAREKETSİZLİĞİ(Perfect Immobility): Diğer aşırı bir durum olan tam sermaye hareketsizliğinde ulusal sermaye piyasasının uluslar arası mali merkezlerden tamamen soyutlanmış olduğu varsayılır.Dolayısıyla yurtiçi faizler dünyaya göre ne oranda değiştirilirse değiştirilsin içe veya dışa doğru herhangi bir sermaye akımı oluşmaz. C)TAM OLMAYAN SERMAYE HAREKETLİLİĞİ(Imperfect Mobility): Yerli menkullerle yabancı menkuller arasındaki ikame sıfır olmadığı gibi tam da değildir.Diğer bir deyişle ulusla faiz oranlarının yükseltilmesiyle ülkeye bir miktar yabancı sermaye girişi sağlanır.

29 MUNDELL-FLEMİNG MODELİ PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ KULLANIMI VE GENEL DENGE

30 Aynı Anda İç ve Dış Dengenin Sağlanması
MUNDELL-FLEMİNG MODELİ PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ KULLANIMI VE GENEL DENGE Aynı Anda İç ve Dış Dengenin Sağlanması

31 MUNDELL-FLEMİNG MODELİ PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ KULLANIMI VE GENEL DENGE
Dış denge eğrisinin her zaman IS ve LM eğrilerinin kesiştiği noktadan geçme zorunluluğu yoktur. Benzer bir şekilde iç ekonomik dengenin sağlandığı yani IS ve LM eğrilerinin kesiştiği noktadaki ulusal gelirde her zaman tam istihdam denge seviyesini vermeyebilir.

32 SABİT ve DEĞİŞKEN KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI

33 SABİT KUR SİSTEMİ ve OTOMATİK DENKLEŞME MEKANİZMASI
Sabit kur sisteminde otomatik denkleşme mekanizmasının işleyişi, sabit kurdan ödemeler bilançosundaki açık veya fazlaların yurtiçi para arzında doğuracağı değişmeler yoluyla gerçekleşir. Bu sistemlerde kur değiştirilemediği için uluslararası ekonomik gelişmelerin belirlediği i ve Y bileşimleri zorunlu olarak BP eğrisi üzerinde bulunacaktır. Kur sabit kaldığından hükümet kuruluşları ekonomi politikalarını belirlerken hedef alınan faiz oranı ile ulaşılmaya çalışılan gelir düzeyi arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.Fakat ekonomi sonunda ekonomi otomatik olarak yeni bir dengeye ulaşır. NOT:Bunun bir istisnası MB’nın kısırlaştırma işlemi yapması yani kuru sabit tutmak için yaptığı müdahalelerin etkilerini giderecek önlemler almasıdır.örn:Döviz satıp ulusal parayı piyasadan çekmesi(kısa dönemde) NOT:Uzun dönemde MB’nın kısırlaştırma politikaları işe yaramayacak devalüasyon ve revalüasyon yapılacaktır.

34 SABİT KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
Sabit Kur Sistemlerinde Maliye Politikalarının Etkileri Hükümetin genişletici maliye politikası uygulaması toplam harcamaları genişleterek ulusal geliri yükseltir.Ulusal gelirin artması bir yandan ithalatı özendirerek ödemeler bilançosunun açık vermesine diğer yandan da işlem amaçlı para talebinin artmasına ve faizlerin yükselmesine neden olur.(Hükümetin daralmacı maliye politikası uygulaması tam tersi etkiler yapar)Bundan sonraki etkiler uluslararası kısa süreli sermayenin yurt içi faizlere karşı ne ölçüde tepkili olduğuna bağlıdır.Maliye politikasının etkileri aşağıdaki dört durumda incelenecektir: 1)Tam Sermaye Hareketsizliği 2)Sınırlı Sermaye Hareketliliği 3)Yüksek(esnek) Yabancı Sermaye Hareketliliği 4)Tam Sermaye Hareketliliği

35 SABİT KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI

36 SABİT KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
1)Tam Sermaye Hareketsizliği Ekonominin genel dengesi sağlanmışken kamu harcamaları arttırılsın. IS eğrisinin sağa kaymasıyla ulusal gelir ve faiz oranı yükselir.(IS-IS’) Ekonomi genişlemeye başladıkça yapılacak ithalat ve döviz talebi artar. Kuru sabit tutabilmek için MB piyasaya döviz satar ve ulusal para çeker. Böylece ulusal para arzı daralmış olur.(LM-LM’) Hükümet harcamalarındaki artış aynı miktarda yurtiçi özel yatırımı dışlamış olmaktadır(CROWDİNG-OUT). Sonuç olarak ulusal gelir ve istihdam ilk denge durumundaki düzeylerinde kalır.Maliye politikası tam sermaye hareketsizliği durumunda tam etkisizdir.

37 SABİT KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
2)Sınırlı Sermaye Hareketliliği Ekonominin genel dengesi sağlanmışken kamu harcamaları arttırılırsa yeni bir denge noktası oluşur(Y1-İ1). Bu nokta ödemeler bilançosu doğrusunun sağında yer aldığından bir dış açık oluşturur. Döviz kuru sabit olduğundan hükümet dış açığı karşılamak için gerekli dövizi piyasaya satarak ulusal paranın değerini korumaya çalışır. Böylece dengeye ulaşıncaya kadar sıkı para politikasıyla LM eğrisi sola kayar. Görülüyor ki ulusal gelir ve istihdamı arttırmada maliye bir ölçüde etkilidir.Burada tam da olmasa CROWDİNG-OUT görülür.

38 SABİT KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
3)Esnek Sermaye Hareketliliği Ekonomi genel dengesi sağlanmışken genişletici bir maliye politikası uygulanması ekonomide yeni bir denge oluşturmakta bu da ödemeler bilançosunda fazlalık doğurmaktadır. Bu fazlalığın nedeni daha yüksek faiz ve gelir düzeyinde kısa süreli yabancı sermaye girişlerinin ithalattaki artıştan daha büyük olmasıdır. MB kuru sabit tutabilmek için bu fazla dövizi tamamen satın alıncaya kadar piyasaya müdahalesi devam eder. Böylece ulusal para arzı artar ve LM eğrisi sağa kayar. Sonuç olarak artan para arzı ekonomiyi daha fazla genişleterek Y2 gelir seviyesine ulaşılmasını sağlar.Bu durumda maliye politikası sabit kur sistemindeki otomatik denkleşme mekanizmasının genişletici etkileriyle tamamlanmış olur.

39 SABİT KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
4)Tam Sermaye Hareketliliği Portfolyo teorisi açısından iç ve dış mali varlıkların birbirleri yerine tam ikame edilmesi durumudur. Esnek sermaye hareketliliğiyle aynı sonuçları verir ancak farklı olan nokta şudur; tam sermaye hareketliliği durumunda faiz oranları uluslararası düzeyde sabit kaldığı için yurtiçi yatırımlar da CROWDİN-OUT yoktur. Sonuç olarak maliye politikası sabit kur sisteminde sermaye hareketliliğinin tam olduğu durumda tam etkilidir. Sermaye hareketliliği arttıkça maliye politikasının etkinliği artmaktadır.

40 SABİT KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
Sabit Kur Sistemlerinde Para Politikasının Etkileri MB’nın uygulayacağı genişletici bir para politikası para arzını bollaştırarak faiz oranını düşürür. Yurt içi faizlerde düşme özel yatırımları arttırarak toplam harcamaları dolayısıyla ulusal geliri yükseltir. Yükselen ulusal gelir diğer yandan ithalatı genişleterek başlangıçta dengede olduğu varsayılan ödemeler bilançosunun açık vermesine neden olur. Sabit kur sisteminde MB ulusal paranın değerindeki düşüşleri önlemek için ortaya çıkan dış açıklar ölçüsünde döviz satışı yapmak yani ulusal parayı çekmekle yükümlüdür. Böylece azalan para arzı faizlerin para politikası uygulamasından önceki düzeye çıkmasına yatırımlarında o oranda inmesine neden olur. Sonuç olarak ulusal gelirde ve faiz oranında bir değişme olmaz.Bu nedenle sabit kur sistemlerinde para politikası etkin değildir.Farklı uluslararası sermaye hareketliliği varsayımları da bu sonucu değiştirmez.

41 SABİT KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI

42 DEĞİŞİR KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
Serbest değişken kur sisteminde döviz kurları arz ve talep etkilerine bağlıdır ve dış denge kur değişmeleri ile otomatik biçimde Marshall-Lerner koşulunun karşılanması durumunda sağlanır. MB döviz piyasalarına müdahalede bulunamadığından dış dengesizlikle ulusal para arzı arasında ilişki kurulamaz. Sabit kur sistemiyle değişken kur sistemlerindeki denkleşme mekanizmaları arasındaki fark serbest değişken kur sisteminde herhangi bir dış dengesizlik ani kur değişmesine neden olur ve BP eğrisini kaydırır. Sabit kur sisteminde bir dış dengesizlik para arzını değiştirir ve LM eğrisini kaydırır.

43 DEĞİŞİR KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
Maliye Politikalarının Etkileri

44 DEĞİŞİR KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
1)Tam Sermaye Hareketsizliği Ekonomi genel dengedeyken genişletici bir maliye politikası uygulansın. Hükümet harcamalarındaki artış mal ve hizmetlere olan talebi arttırır(IS-IS’), denge ulusal gelirini ve faiz oranını yükseltir. Yabancı sermaye tam hareketsiz olduğu için gelir artışlarının yarattığı ithalat talebine bağlı olarak ulusal para değer kaybeder(BP0-BP1). Ulusal paranın değer kaybının ihracatı özendirip ithalatı caydırması IS eğrisini daha da sağa kaydırır(IS’-IS’’) Sonuç olarak milli gelir artmış olarak yeni denge noktası oluşur.

45 DEĞİŞİR KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
2)Sınırlı Sermaye Hareketliliği Ekonomi genel dengedeyken genişletici bir maliye politikası uygulanması ulusal gelir ve istihdam düzeyini yükseltir fakat döviz talebini de arttırıcı etkiler doğurur. Bu baskılar sermayenin tam hareketsiz olması durumuna göre daha düşüktür; çünkü iç faiz oranlarına tepki olarak bir miktarda yabancı sermaye girişi olmaktadır. Ulusal paranın değer kaybı dolayısıyla BP eğrisi sağa kayar.Buna bağlı olarak da net ihracatta ortaya çıkan artışlar IS eğrisini daha da sağa iter. Böylece ekonomi daha fazla milli gelir seviyesinde dengeye gelir. Sonuç olarak tam sermaye hareketsizliğindeki kadar olmasa da maliye politikası ulusal gelir ve istihdamı değiştirmede hala etkilidir ve dış sektörün etkileri hükümet harcamalarındaki artışın etkilerini destekleyici yöndedir.

46 DEĞİŞİR KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
3)Yüksek Yabancı Sermaye Hareketliliği Ekonomi genel dengedeyken genişletici maliye politikasının uygulanması dış ödemeler bilançosunda bir fazlalık doğurur çünkü kısa süreli yabancı sermaye girişleri cari işlemler açığını fazlasıyla karşılar böylece ulusal para değer kazanır. Ulusal para değer kazanmasıyla BP eğrisi sola kayar. Cari işlemler bilançosundaki bozulma toplam talep üzerinde de etkide bulunur ve IS’ doğrusunu IS’’ konumuna getirir. Sonuç olarak hükümet harcamalarındaki artışın bir bölümü ulusal paranın değer kazanmasına bağlı cari işlemler bilançosundaki bozulmayla giderilmiş olur yani bu durumda dış sektördeki uyum hükümet harcamalarındaki ilk artışın etkilerini ortadan kaldırır.Maliye politikası

47 DEĞİŞİR KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
4)Tam Sermaye Hareketliliği Ekonomi genel dengedeyken genişletici bir maliye politikası IS eğrisini sağa kaydırır. Bu durum ödemeler bilançosunda bir fazlanın olası etkilerini doğurur. Aynı zamanda yoğun sermaye girişleriyle ulusal para değer kazanır. Ulusal paranın değer artışı cari işlemler bilançosundan kaynaklanan toplam harcamaları azaltıcı etkilerin hükümet harcamalarında başlangıçtaki artışa eşitlenecek ölçüye ulaşmasına kadar sürer. Sonuç olarak IS eğrisi başlangıçtaki yerine geri döner yani ihracat azalır ithalat artar ve ulusal gelir ve faiz oranında bir değişme ortaya çıkmaz. Sermaye hareketliliğinin artması değişken kur sisteminde maliye politikasının etkinliğini azaltan bir etkendir.

48 DEĞİŞİR KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
Para Politikasının Etkileri

49 DEĞİŞİR KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
1)Tam Sermaye Hareketsizliği Sermaye akımları faiz oranına karşı tamamen duyarsız olduğu için bir sermaye akımı etkisi doğurmaz. Bu nedenle ulusal paranın ithalat üzerindeki gelir etkisini tamamen giderecek ölçüde değer kaybına uğraması gerekir. Ulusal para değer yitirdikçe ödemeler bilançosu doğrusu sağa kayar. Net ihracattaki artış IS eğrisini sağa kaydırır. Sistem yeniden dengeye geldiğinde ulusal gelir artmış ulusal para değer kaybına uğramış faiz oranı da daha düşük bir seviyeye inmiş olur.

50 DEĞİŞİR KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
2)Sınırlı Sermaye Hareketliliği Para arzındaki genişleme faiz oranında bir düşüşe neden olarak kısa süreli sermaye çıkışını özendirir ve sermaye bilançosunu bozucu etki yapar. Böylece hem kısa süreli sermaye hareketleri hem de ulusal gelirdeki artışlar dolayısıyla ulusal para değer yitirir. Ulusal paranın değer kayıpları arttıkça net ihracat da artacağından demek oluyor ki uluslar arası sermaye hareketlerinin derecesine bağlı olarak açık ekonomilerde para politikasının genişletici etkileri o ölçüde yüksektir. Bu son nokta da sermaye esnekliğinin tam dolayısıyla BP eğrisinin yatay olması durumunda açıkça kendini gösterir.

51 DEĞİŞİR KUR SİSTEMLERİNDE İÇ ve DIŞ DENGE POLİTİKALARI
3)Tam Sermaye Hareketliliği Sermaye iç faiz oranındaki ufak bir değişmeye bile çok duyarlı olduğu için para arzındaki bir genişleme büyük sermaye çıkışlarına ve ulusal paranın değer kayıplarına yol açmaktadır. Bu değer kayıpları da net ihracatta büyük artışlar doğurmakta böylece de ulusal gelir artışına neden olmaktadır. Özetle uluslararası sermaye ne ölçüde hareketliyse para politikası o derece etkili olmaktadır.


"IS-LM-BP/FE MODELİ VEYA MUNDELL-FLEMİNG MODELİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları