Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

HİKAYE Hikayenin Tanımı

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "HİKAYE Hikayenin Tanımı"— Sunum transkripti:

1 HİKAYE Hikayenin Tanımı
“Olmuş ya da olabilmesi mümkün olayları anlatan kısa yazılar” şeklinde tanımlanmıştır. “İnsan yaşamından gerçeğe uygun kesitler sunan, bunu yere, zamana bağlayarak yapan” yazı türü denilmiştir.

2 Hikayenin Öğeleri 1- Olay ve Durum 2- Kişi ve Karakter 3- Yer ve Zaman
4- Anlatım Yöntemi

3 Olay ve Durum Her öykü bir olay ya da duruma yaslanır. Olay ve durum hikayeyi oluşturan öğelerin başında gelir.Yağmurun yağmasından, bir kişinin öldürülmesine, evlenmeden, doğuma varıncaya dek her şey olay bağlamı içinde düşünülebilir. Aynı şeyi durum kavramı için de söyleyebiliriz. İnsanın insanla, insanın doğal ve toplumsal çevresiyle ya da insanın kendisiyle olan çatışması, İlişkileri öyküde bir soruna dönüşür. Yazar öykünün içerdiği sorunu giriş, gelişme,sonuç düzeniyle okuyucunun ilgisini ayakta tutacak şekilde çözer. .

4 Kişi ve Karakter Her öykü ister olaya isterse duruma yaslansın insansız olmaz. Roman türünde olduğu gibi karakter kişinin huy ve davranış özelliklerine verilen addır. Ancak bu özellik roman türünde olduğu gibi bütün boyutu ile verilmez; tek bir doğrultuda gelişen karakter ağır basar.

5 Yer ve Zaman Her öykü bir olaya, bir duruma ya da olay ve durumlar zincirine yaslanır. Bu olay ve durumların belli bir yerde belli bir zaman dilimi içinde geçmesi gerekir.Yer ve zaman öğesi olmadan hiçbir olay, hiçbir durum düşünülemez. Bu yönden öykülenen olay ve duruma bağlı olarak yer de zaman da değişir.

6 Anlatım Yöntemi Anlatım yöntemi de öyküyü oluşturan
temel öğelerden biridir. Her öyküyü bir anlatan vardır. Anlatanın tutumuna, anlattığıyla ilişkisine anlatım yöntemi diyoruz. Genellikle tüm öykü ve romanlarda iki anlatım yöntemi kullanılır. Birinci kişili anlatım Üçüncü kişili anlatım

7 Birinci Kişili Anlatım
Geleneksel olarak öteden beri kullanılan anlatım yöntemidir. Birinci kişi başından geçen bir olayı, içinde bulunduğu bir durumu, gözlem ve izlenimlerini bize anlatır. Bu tür anlatımın okur için sağladığı yakınlık, canlılık gibi üstün yanları vardır.

8 Üçüncü Kişili Anlatım Öyküyü üçüncü kişi anlatır. Anlatıcı her
şeyi bilir, sınırsız bilgisi vardır. İstediği gibi davranır. Öyküyle okuyucunun arasına anlatıcı girer.

9 ÖYKÜ TÜRLERİ 1)Olay öyküsü: Öyküde ağır basan öğe olaydır. Olayın akışıyla olayın zaman öğesi arasında düzenli bir bağlantı vardır.Serim,düğüm, çözüm bağlamı içinde gelişen öyküde olay yoluyla okuyucunun ilgisi diri tutulmaya çalışılır. Edebiyatımızda Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, Orhan Kemal, Yakup Kadri, Sadri Ertem,Sabahattin Ali ve Necati Cumalı gibi yazarlarımız olay öyküsünün örneklerini vermişlerdir.

10 ÖYKÜ TÜRLERİ 2)Durum ve Kesit Öyküsü: Yaşamdan kesit sunan ya da belli bir insanlık durumunu, belli bir ortam içinde veren öykü türüdür.Olayın, gerilimin yerini belli bir ortamdan kaynaklanan izlenimler, çağrışımlar almıştır. Durum ve kesit öyküsünde uzun sergilemelere, öykünün gelişimini hazırlayacak serimsel ip uçlarına rastlanmaz. Memduh Şevket Esendal (Hayat Ne Tatlı) ve Oktay Akbal (Tarzan öldü) durum öyküsü yazan yazarlarımızdandır.

11 BATI EDEBİYATI’NDA ÖYKÜ
Eski Yunan ve Latin çağlarında, bugün Anlaşılan manada hikaye yoktur. Rönesanstan sonra masaldan kurtulan ilk hikayeler Dekameron adlı kitapta toplanmıştır. 18. yy’da Voltaire birçok tür gibi hikayeyi de denedi. İnsan dışı yaratıkları ve olmayacak vakaları da karıştırdığı bu hikayelerde doğru bildiği fikirleri yaymaya çalışıyordu. Gerçek hikayeler devri 19. yy. sonlarında Realistlerle başlayıp günümüze doğru gelişmiştir. Realistler, serim, düğüm ve çözümü belli olan düzenli konular işlemişlerdir. Üslup ve tekniğe de önem vermişlerdir. Fransa’da son otuz yıl içinde Anti-Roman,Gerçeküstü ve Varoluş akımları hikayeyi etkilemiştir. 19. yüzyılın sonunda yetişen Stevenson ve Rudyard Kipling gibi aynı zamanda macera romancısı olan İngiliz hikayecileri vardır. Bunlar,daha çok canlı gözlemlere, serüvenlere ve bol şiirli anlatıma önem vermişlerdir.

12 TÜRK EDEBİYATI’NDA ÖYKÜ
Bugün anladığımız manada hikaye bizde 1870’lerden beri görülmeye başlıyor. Daha önce bir olay etrafında kurulan, uzun,kısa, manzum, nesir bütün yazılara hikaye deniliyordu. Fransızca’dan çevrilen ilk romanlarda hikaye diye anıldı. Hikayenin bugünkü anlamı ancak servetifünun devrinde belirlenmiştir. İlk hikaye kitabımız Emin Nihat’ın 1873’deYayınlanan Müsameretname’sidir.12 parçayı içine alan bu kitap, uzun kış gecelerinde eş dostun anlattığı hikayeler şeklinde yazılmıştır. Bu kuruluşu ile Binbir Gece Masalları ve Dekameron hikayelerini hatırlatır. Tanzimat Devri’nde, sağlam kuruluşun ilk güzel hikaye örnekleri Samipaşazade Sezai’nin Küçük Şeyler’inde bulunur.

13 TÜRK EDEBİYATI’NDA ÖYKÜ
Servetifünuncular, roman gibi tam Batılı Hikaye’nin de ilk örneklerini verdiler. Halit Ziya Uşaklıgil büyük romancı olduğu kadar büyük bir hikayecidir de. Ondan başka Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Mehmet Rauf da batı tarzında yazmışlardır. Servetifünundan sonra Türk Hikayeciliği, birbirinden oldukça farklı dört kolda gelişmiştir.

14 TÜRK EDEBİYATI’NDA ÖYKÜ
1- Olayların giriş, gelişme ve sonuç bölümleri düzenli hikayeler: Bu öykülerin kiminde destansı kişiler yaşatılır, kimi sosyal çatışmaları, kimiyse toplum meselelerinden uzak fantezi temalarla uğraşır.Bu tarzın en büyük temsilcisi Ömer Seyfettin’dir.

15 TÜRK EDEBİYATI’NDA ÖYKÜ
2- Yine düzenli bir olaya bağlı kalmakla birlikte İstanbul’da yaşayan türlü halk zümrelerinin, özel renklerini, yaşayış ve şivelerini vermek isteyen hikayeler: Bu tarzın ustaları: Hüseyin Rahmi Gürpınar, Ahmet Rasim,Osman Cemal Kaygılı’dır.

16 TÜRK EDEBİYATI’NDA ÖYKÜ
3- Konu planlamasına önem vermeyerek olayın herhangi bir yerinden başlayan, akış halinde yaşamaların bir anına ışık tutan hergün rastlanan kişileri anlatan Çehov tarzına yakın hikayeler: Memduh Şevket Esendal,Sait Faik Abasıyanık, Tarık Buğra bu türde örnek vermişlerdir.

17 TÜRK EDEBİYATI’NDA ÖYKÜ
4- Anti-Roman ve varoluş çizgisiyle yeni hikayeler: Çağdaş toplum aydınlarının bunalma, çaresizlik ve sıkıntılarını anlatmak isteyen yeni hikayeler, alışılmış roman ve hikayedeki kişi, olay, tahlil, tasvir anlayışından uzaklaşmışlardır.Türk Edebiyatı’nda 1955’ten sonra görülmeye başlayan bu hikaye türünde Yusuf Atılgan, Orhan Duru, Ferit Edgü ve Erdal Öz eser vermişlerdir.

18 HİKAYENİN DİĞER KURGUSAL YAZIN TÜRLERİNDEN FARKI
Hikayenin destan ve masaldan farkı sosyal hayatın içinde insanın çatışmasını dar bir kurgu içinde anlatmasıdır. Romandan ayrılan yönü ise olaylar düzeninde, şahıs dünyasında fazla ayrıntıya ve tahlile girmeden hikaye kurgusunun kısa ve çarpıcı bir biçimde doruk noktada oluşturulmasıdır.

19 KAYNAKÇA 1- Prof. Dr. Zeynep Korkmaz Prof. Dr. Hamza Zülfikar
Prof. Dr. Mehmet Akalın Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun Prof. Dr. İsmail Parlatır Prof. Dr. Tuncer Gülensoy Prof. Dr. Necat Birinci, Türk Dili ve Kompozisyon Bilgileri, Ankara,2003, 2-Özdemir, Emin,Yazınsal Türler, Ankara,1984, 3-Kabaklı, Ahmet, Türk Edebiyatı, İstanbul,1971,


"HİKAYE Hikayenin Tanımı" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları