Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KALP DAMAR CERRAHİSİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KALP DAMAR CERRAHİSİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI"— Sunum transkripti:

1 KALP DAMAR CERRAHİSİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI
BEÜ ZONGULDAK SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ CERRAHİ HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ A.D.

2 Kalp cerrahisi Kapaklara yönelik cerrahi girişimleri,
Konjenital lezyonların ve patolojilerinin tamirini, Damar greftlerini Kalp transplantasyonunu içerir.

3 Kalp cerrahisi Kapalı kalp ameliyatı ve
Açık kalp ameliyatı olarak iki ana tipi vardır.

4 Kapalı Kalp Ameliyatı Kapalı kalp ameliyatlarında ekstrakorporeal sirkülasyon (ECC= kalp- akciğer makinesi) kullanılmadan kalp ve akciğerler çalışırken kalbe girişimde bulunulur, örneğin: Mitral darlıkların düzeltilmesinde uygulanan mitral kommisürotomi kapalı kalp ameliyatı tekniği kullanılarak yapılabilir.

5 Açık Kalp Ameliyatı Kalp ve akciğerlerin fonksiyonlarının ameliyat süresince vücut dışında bir makine tarafından geçici olarak sağlanmasına ECC (ekstra korporeal sirkülasyon = kalp akciğer makinesi ile dolaşım) bu sırada yapılan ameliyata açık kalp ameliyatı denir.

6 Kalp akciğer makinasının (ECC) uygulanmasının 4 temel amacı vardır.
Dolaşımı, kalp ve akciğerlerden uzaklaştırarak cerraha kansız ortam sağlamak Kalp akciğer dinlenmedeyken bedenin tüm oksijen gereksinimini ve gaz değişimlerini sağlamak Kanı soğutmak, ısıtmak ve filtreden geçirmek Oksijenlenmiş ve filtreden geçmiş kanı, arter sistemine vermek

7 Kalp Akciğer Makinasının Bölümleri
Venöz Kanüller: Venöz yolla kalbe gelen kan venöz kanüller aracılığıyla rezervuara aktarılır, kanüller v.cava superior, v.cava inferiora yerleştirilir. Rezervuar: Hastadan alınan venöz kanın toplandığı kısımdır. Oksijenatör: O2 ile CO2 ‘in değişiminin yapıldığı bölüm. Isı Değiştirici: Hastanın soğutulmasını ve tekrar ısıtılmasını sağlar. Pompa: Oksijenatorde toplanan oksijenlenmiş kan, pompa aracılığıyla ve belirli bir basınçla arter sistemine geri verilir. Filtreler: Gaz embolilerini ve partikül geçişlerini önlemek amacıyla kullanılır. Arteriyel Kanül: Bu kanül, genellikle çıkan aortaya yerleştirilir. Bazen femoral arterede konulabilir. Kan bedene bu yolla geri gönderilir.

8 Koroner – Arter Bypass Greft (CABG)
Bypass = Köprü anlamındadır. Tıkalı olan bir ya da daha fazla koroner artere sefan ven ya da internal mamariyal arter (İMA) ile bypass yapılarak miyokardın revaskülarizasyonun (yeniden damarlanmasının) sağlanmasıdır.

9 Ameliyat Endikasyonları
Tıbbi tedaviye cevap vermeyen anjina Sol ana koroner arterde darlık Orta derecede sol ventrikül fonksiyon bozukluğuyla beraber damar hastalıkları

10 CABG Kontrendikasyonları
Tıkanıklığın ötesindeki damar çapının 1 mm veya altında olması ve canlı miyokard dokusunun olmamasıdır. İleri derecede düşkünlük, mental ve emosyonel bozukluk, Multipl sistem hastalığı relatif kontrendikasyon vardır.

11 Risk Faktörleri İleri yaş Obezite Hipertansiyon Sigara alışkanlığı
Stabil olmayan anjina Stres testine pozitif cevap Akut MI

12 Erken Olaylar Pozitif Hastaların %90’ında anginadan kurtulma
5 yıl sonunda %80 anginadan kurtulma 1 yıllık hayatta kalım %95 Düşük restenoz riski Negatif 2-3 gün yoğun bakım 7-10 gün hastanede kalım 2-4 ayda tam iyileşme %5-10 postoperatif komplikasyon Kanama %1 Böbrek yetersizliği %1-3 Stroke %2 Depresyon %10-30 Enfeksiyon %5

13 MIDCAB (Mimimally Invasive Direct Coronary Arterial Bypass)
Sol anteriyor desenden arter lezyonu olan hastalar için uygundur. Sol torakotomi yapıldıktan sonra 4. Kosta çıkarılır, sol internal mammarial arter (İMA) alınarak çalışmakta olan kalbe eklenir. Ameliyat sonrası hastada torokotomi yapılması nedeniyle göğüs tüpü bulunur. Ameliyat sonrası hastalar 6 saat süreyle yoğun bakım ünitesinde, 2- 3 gün de hastanede kalması gerekir.

14 Annüloplasti Kalp yatmezliklerinde genişlemiş annülüsün ya da kapak halkasının cerrahi tamiridir. Dikiş ya da protez halka kullanılarak annülüs daraltılır. Daha çok mitral yetmezlik ve triküspit yetmezliklerinde uygulanır.

15 Valvuloplasti Yırtılan kapak yaprakçıklarının dikilerek tamir edilmesidir.

16 Kommissürotomi (Valvotomi)
Dar olan kapağın genişletilmesidir. Açık ve kapalı kommissürotomi yapılabilir. Açık kommissürotomide ECC kullanılır. Kapalı kommissürotomi ECC kullanılmadan sol posterolateral torakotomi yapıldıktan sonra işaret parmağıyla darlık açılmaya çalışılır. Daha çok mitral ve triküspit kapak darlıklarında kullanılan bir yöntemdir.

17 Kapak Replasmanı Kapak tamiri cerrahi tedavi için yeterli olmayacaksa kapak replasmanı uygulanır. Replasman için mekanik (yapay) protez yada biyolojik kapaklar kullanılabilir.

18 Kapak Protezleri

19 İdeal kapak nasıl olmalı?
1- İyi hemodinami sağlamalı 2-Nontrombojenik olmalı 3-Dejenerasyon, yırtılma, yapısında değişme olmamalı 4-Kanın yapısında bozulma yapmamalı (hemoliz) 5-Yerleştirilmesi kolay olmalı 6-Hastayı rahatsız etmemeli

20 Mekanik Protezler Günümüzde en çok kullanılan kapaklardır.
Kafesli-Toplu, diskli bileaflet olmak üzere üç tipi vardır.

21 Mekanik Protezler Mekanik kapaklar genelde kanama diyatezi olmayan,
65 yaşından küçük, Hamile kalmayacak bayan Sosyokültürel durumu antikoagülasyonu takip edebilecek düzeyde olan hastalarda tercih edilir. Mekanik kapakların dayanıklılığı hasta ömründen uzun olup bazı problemler dışında değiştirilmelerine gerek yoktur

22 Mekanik Protezler- Dezavantajları
Koagülasyona neden olma Enfeksiyona eğilimi Hemolizi arttırma

23 BİYOPROTEZLER Dayanıklılık süreleri sınırlıdır. 10 yılda yaklaşık %50si değiştirilmek zorunda kalınır. Kapakçıklarda yırtılmalar sonucu yetmezlik ve kalsifikasyon sonucu darlık oluşabilir. Zamanla kapakların üzerinde fibrin, platelet, lökosit ve kalsiyum depolanması ile fonksiyonlarını yitirirler.

24 BİYOPROTEZLER Hemodinamileri çok iyi olmayıp hamile kalmak isteyen kadınlarda, 65 yaşının üzerinde olan, Antikoagulan kullanamayan, Kanama diyatezi olan ve endokarditli Hastalarda tercih edilirler. Tromboemboli insidansı daha düşük olup antikoagulasyon gerektirmezler. Dezavantajları; Kısa sürede dejenerasyon Koagülasyona neden olma

25 HOMOGREFTLER Homogreftler kadavradan çıkartılıp çeşitli işlemlerden sonra kullanılan kapaklardır. Antibiyotikli solüsyonlarda bekletilerek taze kullanıldığı gibi cryoprezervasyon tekniği ile dondurulduktan sonra da takılabilirler.

26 HOMOGREFTLER- Dezavantajları
Elde edilmesi zor Zamanla dejenarasyon

27 Kapak Ameliyatı Ameliyat Öncesi Bakım
Digoksin ve diüretikler ameliyattan 2 gün önce kesilir Protrombin zamanını normale döndürmek için K vitamini verilir. Postoperatif endokarditi önlemek için antibiyotik verililir Hasta ameliyata hazırlanır ve işlemler açıklanır.

28 Kapak Ameliyatı Ameliyat Sonrası Bakım
5- 7 gün antikoagülan verilir Apikal nabız alınır Ameliyat sonrası 1 ay antibiyotik kullanımı Kardiyak fonksiyonları geliştirmek ve aritmileri önlemek için kardiyak glikozidler verilir.

29 KALP TRANSPLANTASYONU
Kalp naklinin amacı; Başka tedavilerden yararlanma şansı olmadığı belirlenen, 6 ay yaşama olasılığı %10 un altında olan hastalarının kalplerini değiştirerek daha fonksiyonel bir yaşam sürdürmelerini sağlamaktır.

30 Kalp Transplantasyonu Endikasyonları
İdiyopatik Kardiyomiyopati Koroner arter hastalığına bağlı kardiyomiyopati Multi valvuler kalp lezyonları ve buna bağlı kardiyomiyopati Uzun süren ve tedaviye yanıt vermeyen miyokardit

31 Kalp Transplantasyonu Kontrendikasyonları
İleri derecede pulmoner hipertansiyon Yaygın malignite Kronik solunum yetmezliği Yaygın serebral ve damarsal sorunlar Koagülasyon bozuklukları Aktif peptik ülser

32 KALP CERRAHİSİNDE AMELİYAT ÖNCESİ BAKIM
Hastanın Hikayesi Psikolojik Hazırlık Genel Bilgilendirme Hastalığı ve Cerrahi Girişim Konusunda Bilgilendirme Fizyolojik Hazırlık

33 Hastanın Hikayesi Hemşireler ameliyat sonrası komplikasyonlara neden olabileceğinden Hastanın temel kardiyovasküler sorununu, Yapılacak cerrahi girişimin amacını ve risklerini bakteriyel endokardit, pulmoner emboli vb. gibi hastanın geçmişteki diğer hastalıkları ve hastanın aldığı tedaviler hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar.

34 Psikolojik Hazırlık Cerrahi girişim yapılacak tüm hastalar, neler olup biteceği endişesini yaşarlar. Kalp ameliyatı öncesi hastaların korku, depresyon ve anksiyete düzeyleri çok yüksek olabilir. Hastaya ameliyatı ve iyileşme süreci konusunda bilgi verilmelidir.

35 Genel Bilgilendirme Hasta hastaneye yattığında hastane, yoğun bakım ünitesi ve ziyaret saatleri konusunda açıklama yapılmalıdır. Bazı hastalar ameliyatlarına karar verildikten sonra yoğun bakım ünitesini görmek isteyebilirler. Onun için hasta bu üniteye getirilerek orada yer alan aletler, makineler, tüp, dren ve monitörler konusunda bilgilendirilir.

36 Hastalık ve Cerrahi Girişim Konusunda Bilgilendirme
Hastanın hastalığı ve yapılacak cerrahi girişim hakkında neler bildiği öğrenilmeli, Yanlışları düzeltilmeli, Mümkünse şekiller ve modeller kullanılarak bilgi açığı kapatılmalıdır.

37 Fizyolojik Hazırlık Ameliyat öncesi Kan, Elektrolit, Enzim (CK, MB),
İdrar, Pıhtılaşma zamanı gibi laboratuar testleri, EKG, Kateterizasyon gibi tanılayıcı testler tamamlanır.

38 AMELİYAT SONRASI BAKIM

39 Kardiyovasküler fonksiyonları geliştirmek, doku perfüzyonunu ve yaşam bulgularının stabilliğini sağlamak: Bu ölçümlerde sapmaların olması Kanama, Şok, Kalp tamponadı, Enfeksiyon gibi komplikasyonların gelişmiş olabileceğini düşündürmelidir Hastanın kan basıncı, Nabzı, Venöz basıncı, Beden ısısı, EKG’sinin izlenmesi ve anormal durumlarda gerekli önlemlerin alınması bu hedefe ulaşmak için önemlidir.

40 Solunum fonksiyonlarını sürdürmek
Solunum fonksiyonlarının ameliyattan sonra yeterli olması; Hava yolu açıklığına, Pulmoner salgıların aspirasyonuna, Akciğerlerin yeterli havalanmasına, Kanın yeterli oksijenlenmesine bağlıdır. Hastanın solunumunun izlenmesi gerekir. Hız ve derinlik önemlidir. Hırıltılı (wheezing) solunum; pulmoner ödem, bronkospazm ya da hava yolu obstruksiyonu gelişmesi nedeniyle ortaya çıkan bir sorundur. Bronkodilatörle düzeltilir.

41 Pulmoner sekresyonların birikiminin önlenmesi
Sekresyon birikimi dokuların yetersiz oksijenlenmesine, pnömoni ve atelektaziye neden olur. Entübe hastalarda biriken sekresyon aspire edilmelidir.

42 Sıvı – elektrolit dengesini ve yeterli beslenmeyi sağlamak
Aldığı-çıkardığı sıvılar izlenir, sodyum, potasyum, klor, kan elektrolit analizleri günlük yapılmalı, mümkünse her gün aynı saatte hasta tartılmalıdır

43 Böbrek fonksiyonlarını sürdürmek
İdrar dansitesi: Normalde 1015 – 1020 olmalıdır ancak oligüri ya da idrarda eritrositlerin bulunması nedeniyle dansite artabilir. İdrar volümü: Normal olarak saatlik idrar 20 – 30 ml / dk ve daha fazla olmalıdır. İdrar rengi: ECC’de eritrositlerin hemolizi nedeniyle ameliyattan sonra ilk saatlerde idrar kanlı olabilir. Sonra normal rengine dönmelidir.

44 Nörolojik fonksiyonlarını sürdürmek
Bilinç düzeyi, Pupillerin büyüklüğü, Işığa reaksiyonu Ekstremitelerin hareketliliği izlenmelidir.

45 Ağrıyı azaltmak Morfin türevi narkotik analjezikler verilebilir.
Bu ilaçlar solunumu ve öksürük refleksini baskılamaya neden olduğundan ilaç dozu ve zaman aralığı açısından dikkatli olmak gerekir.

46 Hareketi sağlamak Yatak istirahatının uzun olması sekresyonların birikmesine, osteoporoza, trombofilebite, atelektaziye neden olabilir. Aktiviteler geçirdikleri ameliyatın çeşidine, ameliyat sonrası duruma göre düzenlenmelidir.

47 Komplikasyonları önlemek
Hemoraji (kanama) Şok Hipovolemi, hipervolemi Solunum yetmezliği Potasyum dengesizlikleri, hipoksi, asidoz vb. aritmiler Hemipleji - Stres ülserleri

48 TABURCULUK EĞİTİMİ Ameliyat sonrası sternumun iyileşmesi 6 haftayı alacağından hastalar bu sure içinde 2 kilodan fazla ağırlık kaldırmamalı, Yine bu zaman sürecinde dikişler gerileceğinden araba kullanmamalıdırlar

49 TABURCULUK EĞİTİMİ Düzenli egzersiz yapmalı.
Diyet: protein ve vitaminden zengin, sodyum ve kolesterolden fakir olmalı, Beyaz et ve sebze ağırlıklı beslenme tavsiye edilir Kilo almamalı,

50 TABURCULUK EĞİTİMİ Bypass ameliyatı sonrası genellikle aspirin veya dipiridamol alması gerekir. Safen venin kullanıldığı hastalarda ödemi engellemek, kas pompasına yardımcı olmak ve venöz dönüşü kolaylaştırmak için ayak elevasyonu yapması ve birkaç hafta varis çorabı giyeceği açıklanmalı. Varis çorabının yataktan kalkmadan önce giyilmesi gerektiği açıklanmalı.

51 TABURCULUK EĞİTİMİ Greft ve yapay kapak ameliyatı sonrası ömür boyu antikoagülan (coumadin) alacağı için; İlaç çizelgeleri hazırlanmalı. PTZ ölçüleceği açıklanmalı. Çarpma ve yaralanmalardan korunması önerilmeli. Kanama açısından diş çekimi, enjeksiyon vb açıklama yapılmalı, kanama bulguları açıklanmalı. Siyah, katran rengi dışkı. Pembe veya kırmızı renkte idrar, burun, diş eti kanaması vb.

52 Risk faktörlerinden uzak BİR YAŞAM !
Yaşamın bütün zevki sigarada, bol içkide ve sınırsız gıdada değildir Hedef ve projeler değil yaşam stili değiştirilmeli

53 VASKÜLER SİSTEM HASTALIKLARI VE HEMŞİRELİK BAKIMI

54 ANEVRİZMALAR Aort veya herhangi bir arter segmentinin normal yapısını kaybetmesi sonucu meydana gelen damar genişlemesine anevrizma denir. Genellikle damar duvarını besleyen vasa vasorumların değişik patolojik etkenlerle tıkanmalarının o bölgede damar duvarını zayıflatması sonucu anevrizmaya yol açtığı kabul edilmektedir.

55 A) Hakiki anevrizmalar
Anevrizma kesesinin duvarı, arter duvarının bütün tabakalarını içine alıyorsa (intima, media, adventisia) hakiki anevrizma denir. Fusiform anevrizmalar: Damar duvarının küçük bir segmentinin iğ şeklinde genişlemesinden meydana gelir. Sakküler anevrizmalar: Arter duvarının belirli bir kesiminde oluşur. Bu tür anevrizmalarda, anevrizmanın bir ağzı vardır. Arterin bir noktasından dışarı doğru uzayan bir cep görünümündedir. Arterin media tabakasının incelerek genişlemesiyle oluşur.

56 Yalancı anevrizmalar Herhangi bir travma nedeniyle damar duvarının yırtılarak, yırtılan damardan çıkan kan, çevre dokular, fibroz doku ve trombus ile sınırlanmış ve böylece bir anevrizma kesesi oluşmuşsa buna yalancı anevrizma denir.

57 Dissekan anevrizmalar
Aorta içindeki kanın intimadaki bir yırtıktan media içerisine doğru girip mediayı istila etmesidir.

58 Etiyoloji Anevrizmalar konjenital veya akkiz olabilirler

59 Konjenital anevrizmalar
Doğuştan arter anevrizmaları az görülür. Mediada kas tabakasının gelişmemesi veya yokluğu sonucu ortaya çıkar. Doğuştan olan bu defektler herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. En çok A.carotis interna’nın intrakranial parçasında görülebilir.

60 Akkiz anevrizmalar Bu anevrizmaların nedenleri şunlardır.
Arterioskleroz Sifiliz Mikotik Anevrizmalar Arteritler Travmalar Medial Kistik Nekroz

61 Torasik Aort Anevrizmaları Abdominal Aort Anevrizması
AORT ANEVRİZMALARI Torasik Aort Anevrizmaları Abdominal Aort Anevrizması

62 KRONİK ARTER TIKANIKLIĞI
Periferik arterlerin tıkayıcı hastalıklarında arter lümeninde darlık vardır. Olayın süresine göre bu hastalıklar akut ya da kronik olarak sınıflandırılabilirler. Periferik arterlerin tıkayıcı hastalıkları genellikle atheroskleroz, emboli, trombüs, travma, vazospazm, inflamasvon nedeniyledir.

63 Belirti ve bulgular İntermittent klaudikasyon, dinlenme ağrısı,
Periferik nabızların kaybı, Pozisyona bağlı olarak ekstremitede renk değişikliği, Trofik değişiklik, Ülserasyon,

64 Tedavi Sigaranın bırakılması, diyetin düzenlenmesi tedavide önemlidir.
Diyetten lipid ve kolesterol içeren yiyecekler çıkarılmalı, hasta şişmansa kilo vermelidir. Anjiyoplasti 1980'lerden bu yana arteriyel tıkanıklıklarda kullanılan bir tedavi yöntemidir. Periferal atherektomi ise arteriyel tıkanıklıklarda cerrahi olarak atherom plağının çıkarılmasıdır. İşlemin komplikasyonları, perforasyon ve embolidir

65 AKUT ARTER TIKANMASI Travma, emboli ya da trombüs nedeniyle sağlıklı ya da hastalıklı arterde tıkanma olmasıdır. % 90 oranında alt ekstremite arterlerinde görülür.

66 Akut Arter tıkanması Belirti ve bulgular
Ani ortaya çıkar. Ekstremite iskemi ve doku nekrozu nedeniyle ağrılıdır. Sinir dokusu-iskemisi varsa, ekstremitede parestezi ve anestezi oluşur. Kanlanmanın azalmasına bağlı, tıkanıklığın distali soğuktur Kan akımı, kollateraller tarafından kısmen sağlansa ekstremiteler soluk renktedir. Olay ilerledikçe cilt nekrozu sonucu siyanoz görülür. Tıkalı arterin distalinde nabızlar alınamaz.

67 Akut arter tıkanması - Tedavi
Tedavinin amacı, en kısa zamanda ekstremiteye kan akımını yeniden sağlamaktır. Tromboemboliyi tedavi etmek için cerrahi girişim gerekir. Cerrahi tedavi, iskemi başladıktan sonra 6 saat içinde ve mümkün olan en kısa zamanda uygulanmalıdır.

68 TROMBOANJİTİS OBLİTERANS (BUERGER) HASTALIĞI
Alt ekstremitelerin orta ve küçük boy arter ve venlerini tutan ve zamanla tıkanmalara yol açan inflamasyonlu bir damar hastalığıdır. 1908’de Leo Buerger tarafından tanımlanan bu hastalık, özellikle genç erkeklerde görülür.

69 Buerger hastalığı - Etiyoloji
Buerger hastalığının nedeni bilinmemektedir. Yaş, cinsiyet, otoimmün sistem ve sigara ikincil etiyolojik faktörlerdir.

70 Buerger hastalığı- Belirti ve Bulgular
Ayak tabanında ve parmaklarda ağrı en tipik erken belirtileridir. “Yürüme kekemeliği’ olarak adlandırılan intermittent klaudikasyonda, hasta yürürken baldırında oluşan ağrı nedeniyle durmak zorunda kalır.

71 Buerger hastalığı- Tanı
Ultrason, arteriyografi Buerger testi tanıya yardımcı işlemleridir. Buerger testi için hasta sırt üstü yatırılır, her iki bacak yukarı kaldırılarak birkaç dakika bekletilir. Bacakların rengi solunca ani olarak bacaklar aşağıya indirilir. Normalde bacaklar indirildikten beş saniye sonra eski rengini almalıdır. Buerger hastalığında bu süre uzundur.

72 Buerger hastalığı- Tedavi ve Bakım
Buerger hastalığında tedavi ve bakımın temel amaçları; Hastalığın ilerlemesini önlemek, Vazodilatasyonu sağlamak, Ağrıyı gidermek ve hastaya duygusal destek olmaktır. Tedavinin ilk basamağı ve tıbbi tedavi oluşturur. Ayak hijyeni önemlidir. Dinlenme ağrısı olanlarda ağrı kontrol edilmelidir.

73 ARTERİYOSKLEROZİS OBLİTERANS (ASO)
Arterlerin tunika, intima ve media tabakalarında daralma ve tıkanmanın söz konusu olduğu bir hastalıktır. Bu hastalık, 50–70 yaş arası erkeklerde kadınlardan daha çok görülür. Hiperlipidemi, sigara, hipertansiyon, diyabet ve stres perdispozan (hazırlayıcı) faktörlerdir.

74 ASO -Belirti ve Bulgular
Egzersizden sonra gelişen ağrı bir-iki dakika sürer. Özellikle gece gelen dinlenme ağrısı, hastalığın ilerlediğini gösterir. Soğukluk, uyuşma, yanma diğer belirti ve bulgulardır.

75 ASO - Tedavi Vazodilatatörler ve antikoagülanlar tıbbi tedavi olarak önerilebilir. Tıkanmanın derecesi yeri ve yaygınlığına göre cerrahi tedavi olarak; embolektomi, endarterektomi, arteriyel bypass greft ve gerekirse amputasyon uygulanır.

76 AS0- Tedavi Endarterektomi, arter duvarındaki arteriosklerotik plağın ve pıhtının çıkarılmasıdır. Bypass greft, arterin tıkalı kısmının üst ve altına yapay maddelerden ya da safen venden köprü (ikinci bir yol) yapılmasıdır.

77 AORTAİLYAK TIKAYICI HASTALIK (LERICHE SENDEROMU)
Aorta ilyak tıkayıcı hastalık, aorta-ilyak darlık ve tıkanmanın yer aldığı kronik arteriyel tıkanmayla seyreder.

78 AORTAİLYAK TIKAYICI HASTALIK Belirti ve bulgular
Tipik belirti genellikle bilateral kalça ve uyluğun üst kısımların da oluşan intermittent klaudikasyondur. Hastalar sıklıkla gençtir ve hiperlipidemileri vardır. Aortoilyak hastalıklarda femoral arter pulsasyonlarında azalma ya da kaybolma ve seksüel güçte azalma ya kaybolma ve diğer belirti ve bulgularıdır.

79 AORTAİLYAK TIKAYICI HASTALIK Tedavi ve Bakım
Aortailyak tıkanıklıklarda tıbbi tedavi, sadece hastalığın ilerlemesini azaltır. Cerrahi tedavi olarak; aortailyak endarterektomi, aortailiak, aortafemoral ve aksillofemoral bypass greft uygulanabilir.

80 AORTAİLYAK TIKAYICI HASTALIK Tedavi
Aortailiak bypass: Tıkanıklık aortailyak ayırımda (bifürkasyonda) olmuşsa bypass greft ile alt ekstremitelere kan akımı sağlanır. Aortafemoral bypass; Renal arterlerin distalinde, abdominal aorta ile kasık bölgesinde femoral arterler arasında aortabifemoral bypass greft uygulanabilir. Aksillofemoral bypass grefti: Uzun süre anestezi alamayacak hastalara uygulanır.

81 ARTER AMELİYATLARI SONRASI BAKIM
Cerrahi girişim yapılan bölgenin altında kalan cilt ısı ve renk değişikliği açısından izlenmelidir. Periferik nabızları ameliyat öncesi ile karşılaştırılmalı ve ilk 24 saat, saate bir kaydedilmelidir.

82 ARTER AMELİYATLARI SONRASI BAKIM
(a) nabız alınamaması trombüsü düşündürmeli, (b) nabızlar zor alınıyorsa Doppler kullanılmalı, (c) ekstermitelerin duyu ve motor fonksiyonları da izlenmelidir.

83 ARTER AMELİYATLARI SONRASI BAKIM
Yara bölgesinde drenaj, kızarıklık ve ödem olup olmadığına bakılmalıdır. Dolaşım engellenmemesi için (a) iki saatte bir pozisyon değiştirilmeli, (b) bacaklar üst üste konmamalı , (c) uygun görüldüğü andan itibaren yatak içi ekstremite egzersizlerine başlanmalıdır.

84 DERİN VEN TROMBOZU (DVT)
Hastanede uzun süreli tedavi ya da akut miyokard infarktüsü geçiren 40 yaşın üzerinde olan hastaların üçte birinde DVT gelişmektedir.

85 DVT- Etiyoloji Tromboz oluşumu genellikle venöz staz hiperkoagülabilite ve venöz duvar endotelinin travması (zedelenmesi) sonucu gelişir. Venöz staz; genellikle uzun süren cerrahi girişimlerde genel anestezi uygulandıktan sonra alt ekstremitelere kan akımının azalması nedeniyle olur. Hareketsiz yaşam, obezite, gebelik ve paralizi venöz staza neden olabilen diğer durumlardır.

86 DVT- Belirti ve Bulgular
Etkilenen ekstremitede tek taraflı ağrı, ödem kızarıklık ısı artmasıdır Ekstremitede güçsüzlük ve uyuşma da olabilir.

87 DVT- Korunma Risk altında olan bireylerin; kilo vermesi
uygun egzersizler yapması elastik çorap giymesi, uzun süre aynı pozisyonda oturmaması, kontraseptif ilaç kullanmaması, sigara içmemesi, dehidrate olmaması sık sık-bacaklarını yukarı kaldırması gerekir.

88 DVT- Tedavi ve Bakım Tıbbi tedavide Heparin, oral antikogülanlar
fibrinolitik ajanlar yer alır.

89 DVT- Cerrahi tedavi DVT’nun cerrahi tedavisinde venöz trombektomi, şemsiye işlemi ya da filtre uygulanır. Venöz trombektomide Fogarty venöz balon kateteri ile tromboz çıkarılır.

90 VARİSLER Varis venlerin normalin dışında genişlemesine denir.
Alt ekstremite varisleri insanlarda sık görülen damar hastalıklarından biridir.

91 Varisler Primer ve ya sekonder olabilmektedir.
Primer varisin nedeni, herediter olarak ven duvarındaki yapısal zayıflık ve valv yetersizliğidir.

92 Sekonder varisler a) Ven kapakçığının yetersizliği
b) Ven damarında defekt c) Hem kapakçıklarda hem de ven duvarında yetmezlik ve defekt bulunmasıdır. d) Gebeliğin ilk devrelerinde östrojen hormonlar venöz tonusu azaltır. Ayrıca gebelik mekanik yolla karında büyük venlere baskı yaparak venöz dönüşü zorlaştırdığından varis oluşumunda etkili olmaktadır. e) Obesite f) Devamlı ayakta duran şahıslarda (cerrahlar, diş hekimi, berber, kasap v.s.) g) Yüzeyel flebitler ve derin ven trombozları ven kapaklarında yetmezlikler sonunda yine varisler meydana gelir. h) Eksternal destek dokusu zayıf olan yüzeyel venler bu basınç karşısında genişleyerek varisler meydana getirirler.

93 Varisler- Klinik Bulgular
Bacakta ağrı, kramplar, yorgunluk hissi vardır. Ağrı daha çok trombozlarla beraber görülmektedir. Varise bağlı ödem daha çok akşama doğru belirginleşmektedir.

94 Varisin Komplikasyonları
a-) Varis ülserleri: Varis ülserleri karakteristik olarak bacağın alt kısmında ve sıklıkla iç malleol üzerinde ortaya çıkarlar. b-) Ödem: Her ne kadar ödem, komplike olmayan varislerin karakteristik bir belirtisi değilse de, hastaların büyük bir kısmında görülür. c-) Kanama: Variköz venler, künt travmalarla kolayca yırtılarak ciddi kanamalara yol açabilirler.

95 Varisin Komplikasyonları
D-) Tromboflebit: Tromboflebit varislerin oldukça sık rastlanan bir komplikasyonudur. Yüzeyel varislerde yerel tromboflebit sahaları görülmesi bakteriyel enfeksiyondan çok, staz ve travma sonucudur. e-) Dermatit: Variköz dermatit genellikle variköz venlerde görüldüğü şekilde deride renk değişikliği kabuklanma, deride sertleşme, kaşıntı ve yanma hissi veren lezyonlardır. Bu tip lezyonada "variköz ekzema" adı verilir.

96 Varislerin Tedavisi Koruyucu tedavi Enjeksiyon (sklerozan) tedavisi
Cerrahi tedavi

97 VARİS- Cerrahi Tedavi Genellikle safenofemoral, safenopopliteal kapak yetmezliği olan varislerde cerrahi tedavi uygulanır. Safenofemoral bileşke bağlandıktan sonra tüm varikoz ven çıkarılır. Küçük varisler ayrı kesitlerle çıkarılırlar.

98 Varis ameliyatı sonrası bakım
Tüm ekstiremiteye elastik destek uygulamak, Bacağı hareketli tutmak ve egzersiz yaptırmak, Bacağı kalp seviyesinde tutmaktır. Ameliyattan 24–48 saat sonra hasta ayağa kaldırılır ve yatmaktan çok yürümeye teşvik edilir. Yattığı sürelerde bacaklar elevasyona alınmalıdır. Hastanın, yürüme egzersizleri ve elastik desteğini ameliyattan sonra üç hafta sürdürmesi gerekir. Yaşlı bireylerde bu süre daha uzun tutulmalıdır.

99 Cerrahi sonrası komplikasyonlar
Kanama, Enfeksiyon, DVT’dur.

100 PERİFERİK DAMAR HASTALIKLARINDA HEMŞİRELİK BAKIMI

101 Hemşirelik bakımının temel hedefleri
(1) Dokulara yeterli kan akımını sağlamak; (2) Cilt bütünlüğünü korumak; (3) Hastaya sağlığı koruyucu davranışlar kazandırmaktır.

102 Hastanın pozisyonu Arteriyel hastalarda kan akımının ayaklara doğru olması istendiğinden, hastanın başını yatarken 15–20 cm kadar yükseltmesi önerilir. Venöz dönüşü kolaylaştırmak için bu hastalar bacaklarını sık sık kalp seviyesine (12–15: cm) yükseltmeli ve bu pozisyonda, uyumalı, uzun süre oturmamalı ya da ayakta kalmamalıdır.

103 Ekstremitenin ılık tutulması
Damar hastalığı olan bireyler, serin ve soğuk ortamlarda bulunmamaya dikkat etmelidir. Sıcak su şişesi, Terfomor, Elektrikli ısıtıcılar vazodilatasyonu sağlamak amacıyla kullanılmalıdır.

104 Vazokonstriksiyonun önlenmesi
Hastaların nikotin, kafein, soğuk gibi vazospazma (vazokonstriksiyona) neden olan; stres gibi sempatik sinirleri uyarıcı faktörlerden uzak durmaları gerekir.

105 Vazodilatasyonun sağlanması
Hastalık arter kaynaklı ise vazodilatatör ilaçlar verilebileceği gibi hastanın durumuna göre sempatektomi yapılabilir.


"KALP DAMAR CERRAHİSİ VE HEMŞİRELİK BAKIMI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları