Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Doç. Dr. Gülten HERGÜNER. YÖNTEM KAVRAMININ TANIMI Yöntem; kavram ve gerçekleri incelemede tutulan düzenli yol demektir. Bir amaca yada gerçeğe ulaşmak.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Doç. Dr. Gülten HERGÜNER. YÖNTEM KAVRAMININ TANIMI Yöntem; kavram ve gerçekleri incelemede tutulan düzenli yol demektir. Bir amaca yada gerçeğe ulaşmak."— Sunum transkripti:

1 Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

2 YÖNTEM KAVRAMININ TANIMI Yöntem; kavram ve gerçekleri incelemede tutulan düzenli yol demektir. Bir amaca yada gerçeğe ulaşmak için gidilecek en kısa en güvenilir yol da di­yebiliriz. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

3 Öğretim yöntem ve teknikleri, öğretim stratejilerinin yapı taşlarıdır. Bazı eğitimciler, öğretim metodunun bir "öğretim tekniği" olduğunu savunurlarken, bazıları da tekniği, daha geniş olan metodun içindeki bazı küçük işleri yapma yolu olarak anlarlar. Yani, bir metodun içinde çeşitli teknikler kullanılabilir. Bütün derslerde tek bir metod veya teknik kullanan öğretmen çok başarılı olamaz. TEKNİK YÖNTEM STRATEJ İ Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

4 ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ Öğretim yöntemleri, öğretmen veya öğrenciyi eksen alması durumuna göre öğretmen merkezli ve öğrenci merkezli olmak üzere iki sınıfa ayrılır. Öğ­retmen merkezli yöntemde aktif olan öğretmendir. Öğretmen konu hakkında ki bilgisini anlatır, öğrenci dinler ve öğrenmeye çalışır. Öğrenci pasiftir ve alıcı durumundadır. Öğretmenin derste çok soru sorması ve öğrencilerin derse katılımını sağlaması, onlardan aldığı cevapları toparlayıp özetleyerek sonuca gitmesi dersi öğrenci merkezli hale getirmez. Bu durumda ders, yine öğretmen merkezli bir derstir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

5 Bilindiği gibi öğretim yöntem ve teknikleri, öğretimi daha düzenli ve ve­rimli hale getirmek amacını güden çabalar sonunda ortaya çıkmaktadır. Tek bir yöntemden değil farklı yöntemlerden söz etmek mümkündür. Bunlar ne olabilir ki? Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

6 Öğretim Yöntemleri; 1)Anlatma yöntemi, 2)Soru-cevap yöntemi, 3)Problem çözme yöntemi, 4)Tartışma yöntemi, 5)Laboratuar yöntemi, 6)Örnek olay yöntemi, 7)Gösterip yaptırma yöntemi (Demostrasyon), 8)Grupla çalışma yöntemi, 9)Gezi- Gözlem yöntemi. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

7 1) Anlatma Yöntemi Eğitim tarihinde ve günümüzde en yaygın, en çok kullanılan ve aynı zamanda en eski olma niteliği taşıyan anlatma yöntemi; öğretmenin bir ko­nuya ilişkin bilgileri, karşısındaki öğrencilere iletmesi biçiminde uygulanır. Bu yöntem, öğrencileri pasif dinleyici konumuna getirmekte; düşüncele­rini açıklama ve soru sorma fırsatı vermemektedir. Bu olumsuzluklara rağmen, öğrencileri konuya karşı güdülemek, konunun açıklanması ve özetlenmesi için her derste kullanılması gereken bir yöntemdir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

8 Bu yöntemde dikkat edilmesi gerekli olan husus; anlatma süresini iyi ayarlama ve diğer yöntemlerin de kullanılarak öğrencilerle diyalog içerisinde olma gerekliliğidir. Bu yöntemin iyi kullanılabilmesi; öğretmenin bilgisine, ses tonuna, te­laffuzuna, anlatma süresini iyi ayarlamasına, jest ve mimiklerine bağlıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

9 Anlatma yönteminde sohbet ve konferans teknikleri kullanılır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

10 Sohbet tekniği; daha çok dini konularda yapılan eğitimde kullanılmaktadır. Özellikle tasavvuf eğitiminde, şeyhler, mürşitler, müritlerini eğitirken genellikle sohbet tekniğini kullanmışlardır. Dili ve mantığı mükemmel kullanan bu insanlar, karşılarındaki kişileri rahatlıkla etkisi altına almaktadırlar. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

11 Konferans tekniği; bazı eğitim bilimlerince konferans şeklinde ders vermenin kötü bir yöntem olduğu vurgulanmaktadır. Bazı kişiler yüzlerce kişiyi hiç sıkmadan, vermek istedikleri mesajların tamamını verecek şekilde güzel konferanslar verebilir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

12 İyi bir konferansçının;  Anlatacağı konuyu çok iyi planlaması,  Açık ve kısa cümlelerle konuşması,  Konuşmasının uygun bir hızda olması,  Sesinin çok açık olarak işitilebilmesi,  Dinleyicilerin geneline hitap etmesi,  Ayrıca tiyatroculuk yönünün olması,  Konuyu zevkle anlatması gerekir.

13 Anlatma Yönteminin Yararları a)Diğer bütün yöntemlerle birlikte kullanılabilir. Başka bir deyişle, bu yöntemi kullanmadan hiçbir yöntemle ders yapmak mümkün değil­dir. b)Öğrenciler dikkatlerini uzun süre bir konuşmaya vermeyi, sabırla dinlemeyi ve not tutmayı öğrenirler. c)Fazla araç gerece ihtiyaç duyulmadığından ekonomiktir. d)Dersin akışı tamamen öğretmene bağlı olduğundan sınıfın ve dersin kontrolü diğer öğretim yöntemlerinden daha kolay sağlanır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

14 Anlatma Yönteminin Sakıncaları a)Anlatma yönteminin sadece işitme organına yönelik olması öğren­meyi geciktirir. b)Görmeye dayalı bilgilerin ve psikomotor davranışların bu yöntemle öğretilmesi çok zordur. c)Öğrenci derse aktif olarak katılmadığı için öğrenme sorumluluğun­dan kaçabilir. d)Eğer öğretmen; bilgisi, ses tonu, vurgulamalarıyla dersi dinlenebilir bir hale getiremezse, öğrenciler kısa zamanda sıkılır, motivasyonlarını kaybe­der ve dersten koparlar. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

15 e)Öğretmenin sürekli anlatma yöntemini kullanması öğrenmenin te­sadüflere bırakılmasına neden olmaktadır. f)Bu yöntem büyük ölçüde kitabi bilgilere dayandığından, öğrencileri araştırma ve inceleme yapma yerine ezberciliğe itmektedir. g)Öğretmen derste öğrencilerle iletişim kurmadığı için; dersin anlaşılıp anlaşılmadığını ortaya koyacak geri bildirimler alamaz. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

16 2) Soru-Cevap Yöntemi Anlatma yönteminin sıkıcılığını gidermek ve öğrencileri daha aktif hale getirmek isteğine dayalı olarak geliştirilmiştir. Bu yöntem, öğretmenin bir konuyla ilgili öğrencilere sorular sorması ve bu sorulara aldığı cevapları eleşti­rerek öğretim yapmasıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

17 Soru sormak, her türlü öğrenmenin başlangıcıdır. Her öğretmen eğitim­de öğrencilere sorular yöneltmelidir. Kafasında herhangi bir konu hakkında soru oluşturan kişi; meselenin farkına varmış, çözüm yolunu aramaya başla­mış demektir. Soru, her zaman öğretimdeki temel iletişim araçlarından biri olmuştur. Soru-cevap yöntemi, diğer yöntemlerin içinde ara sıra kullanılan soru-cevap tekniğinden ayrı; dersi baştan sona soru cevap tarzında işlemek demektir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

18 Bu yöntemin tarihte esas kullanıcısı, Antik Yunan filozofu Sokrates’ tir. Ona göre; tüm bilgiler insanın kafasında vardır ama berrak ve uyanık halde değildir, üstü örtülü ve uyur haldedir. Eğitimin görevi, her insanın kafasında var olan bu bilgilerin üstünü açmak ve uyandırmaktır. Yoksa, insana daha önce kafasında olmayan bir şey öğretilemez. Öğretme, sadece soru sorarak yapılmalıdır. Verilen cevaplara göre yeniden sorular sorarak hiç bilmediği farz edilen bilgiler öğretilir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

19 Soru -cevap yöntemi ile doğrudan öğretim yapılabilmesi için soruların önceden oluşturulması gerekir. Bilmeyen soru soramaz. Kişinin konuyu bilip bilmediğini veya ne kadar bildiğini anlamak için ona soru sorulabilir. Berthold Otto’ya göre; soru soran öğrenci zihnini ve ruhunu bilgi için açmıştır. Öğ­retmen bu anı çok iyi değerlendirmelidir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

20 Soru-cevap yöntemi günümüzde genellikle tartışma ve sınav şeklinde yapılmaktadır. Burada diyalogdan ziyade, çok kişi arasında belli bir konuda sistemli bir fikir alış verişi söz konusudur. Sorunun birçok çeşidi vardır. Bunları şu şekilde sınıflandırmak müm­kündür: Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

21

22 Soru-Cevap yönteminin yararları a)Öğrencinin derse aktif olarak katılmasını sağlar. Sorular, öğrencileri düşünmeye sevk ettiği gibi öğretimi disipline eder. b)Öğrenciye, başkalarını dinleme ve kendini ifade etme yeteneğini kazandırır. c)Öğretmen, öğretmeye çalıştıklarının doğru anlaşılıp anlaşılmadığını veya ne kadar öğrenildiğini bu yöntemle öğrenebilir. d)Konunun ana hatlarının belirtilmesinde ve önemli yerlerinin vurgu­lanmasında önemli rol oynar. Böylece öğrencinin ezberlemesi engellenmiş olur. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

23 e)Öğrenciyi güdüler ve sosyalleştirir. Öğrencinin öğrendiklerini uygu­lama ve yorumlamasına imkan verir. f)Kişinin kendi kendini değerlendirmesini, karar vermesini, hatırlama­sını ve yaratıcı düşünmesini sağlar. g)Öğrencinin derse ilgisini artırır. Öğrenci, kendisine her an soru sorulabileceğini bildiğinden dersi daha dikkatli takip eder. h)Öğrenci, başkalarının mantığı ile de düşünmeye çalışır. i)Bu yöntem, her dersin öğretiminde kullanılabileceği gibi diğer öğre­tim yöntemlerinin de tamamlayıcısıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

24 Soru-Cevap yönteminin Sakıncaları a)Sorulara cevap veremeyen öğrencinin kendine olan güveni azalabilir. b)Derse aktif katılan öğrencilerin sayısı azaldığında sınıfın geneli dinle­yici durumuna düşebilir. c)Sorulara öğrencilerin geneli cevap vermezse sınıftaki öğrenme ortamı bozulur. d)Öğrencilerin sorulara cevap vermek istememesi veya sürekli yanlış cevap vermesi öğretmeni de olumsuz yönde etkiler. e)Konunun çok fazla dağıtılması durumunda ise öğretme ortamının bozulduğu gözlenir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

25 Öğretmenin soru - cevap yönteminin uygulanmasında dikkat etmesi gereken noktalar a)Sorular; dersin hedefine uygun, tutarlı ve konu ile uyumlu olmalıdır. b)Soru; kısa, açık, anlam bakımından doğru ve uyarıcı olmalıdır. c)Öğretmen, soru hazırlama ve soru sorma tekniklerini iyi bilmelidir. Soru; niçin, neden, nasıl, ne zaman, kim gibi soru ekleri ile başlamalı veya soru ekleri ile bitmelidir. d)Soru; öğrencileri düşünmeye, bilgi ve tecrübelerini ölçmeye sevk etmelidir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

26 e)Öğretmen, öğrencinin seviyesi altında veya üstünde sorular sormamalıdır. f)Öğretmen; öğrencilerin dikkatini çekmek, dikkatsiz öğrencileri uyar­mak ve disiplin sağlamak amacıyla da soru sorabilir. g)Soru; bir öğrenciye değil, sınıfın tamamına yöneltilmeli ve cevap beklenmelidir. Cevap verme safhasında mümkün olduğu kadar çok öğrenciden cevap almak hedeflenmelidir. h)Cevabında açık ve net olması sağlanmalıdır. Bunun için öğrencilere yeterli zaman verilmelidir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

27 i)Sorulara verilecek cevaplarda, öğrencinin dini veya ideolojik sistemin propagandasını yapmasına fırsat verilmemelidir. j)Öğretmen, öğrencilerin tek tek cevap vermesini sağlamalı, hep bir ağızdan cevap vermelerine izin vermemelidir. k)Öğretmen, numara veya isim listesine göre cevap isteyecekse bu öğ­renciyi rasgele seçmelidir. l)Öğretmen, öğrencileri sınıf ortamında utandırıcı, onur kırıcı durum­lara düşürmekten kaçınmalıdır. Öğrencileri güzel sözlerle ödüllendirerek, soru-cevap yöntemine aktif olarak katılmalarını sağlamalıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

28 3) Problem Çözme Yöntemi Problem, birey ya da toplumların karşılaştığı, başarıya ulaşmak için çö­zülmesi gerekli zorluklardır. Problem çözmenin insan hayatındaki önemini göz önünde bulunduran eğitimciler, okullarda öğrencilerin problem çözme yeteneklerinin gelişmesini sağlayacak bir öğretim yöntemine yer verilmesine gerek duydular. Eğitim kurumlarının görevlerinden birisi de öğrencilerin haya­ta başarıyla uyum gösterecek şekilde yetişmelerini sağlamaktır. Bu nedenle okulda işlenecek konular, hayatta karşılaşılacak problemler biçiminde ele alınmalıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

29 Öğrencilerin problem çözme sırasında, gerekli çözüm yollarını araması­na, gerekli bilgileri toplamasına ve sonucu değerlendirmesine yardımcı olun­malıdır. Bu yolla öğrenci; hayatta karşılaştığı problemleri soğukkanlı olarak karşılamayı, problem çözme becerisini, cesaretini ve gücünü okuldayken ka­zanmış olur. Her problemin kendine has yönleri olduğundan kendi zamanı ve kendi şartları içinde ele alınmalıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

30 John Dewey’ in “yapıcı ve üretici düşünce” modeline göre, problem çözmede şu aşamalar vardır; a)Öğrenci, sosyal hayattaki problemleri algılayabilmelidir. Problem ol­duğunu fark etmeyen kişinin onun üzerinde düşünmesi ve çözümler üretmesi mümkün değildir. Bu amaçla öğrencilere gençlik problemleri, okuldaki problemleri vs. gibi konularda araştırmalar yaptırılmalıdır. b)Öğrenci, ortaya konulan problemi bütün boyutları ile anlamaya ça­lışmalıdır. Kitaplardan, kaynak kişilerden veya çevreden problem hakkında bilgi toplamalıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

31 c)Sorun, anlaşılıp tanımlandıktan sonra probleme neden olan faktörler bulunmaya çalışılır. Problemin neden kaynaklandığı, hangi nedenlerin prob­lemi etkilediği konusunda çeşitli hipotezler geliştirilir. d)Hipotezlerin doğruluğu bilimsel araştırma yöntemleri ile tespit edil­melidir. Problemin neden kaynaklandığı tespit edildikten sonra problemi çö­ zebilecek bazı öneriler geliştirilmelidir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

32 Problem Çözme Yönteminin Yararları a)Öğrencinin aktif alarak katıldığı, bilgi ve duygusal öğrenmenin bir arada olduğu bir öğretim yöntemidir. b)Öğrencilere, problemleri nasıl algılayıp, onlar üzerinde nasıl düşün­meleri gerektiğini (en doğru kararı vermeyi, sebep-sonuç ilişkilerini) öğretir. c)Öğrencilere öğrenmeye karşı ilgi ve istek uyandırır. Çözüm önerileri bulma ve hipotezler geliştirme yeteneğini kazandırır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

33 d)Öğrenciler ders kitaplarının dışındaki yazılı kaynaklara ve kişilere ulaşmayı öğrenirler. e)Öğrencilere kendine güven, sorumluluk duygusu, planlı ve düzenli çalışma alışkanlıkları kazandırır. f)Öğrenci, nerelerde hata yaptığını anladığında, bir daha yapmamayı öğrenir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

34 Problem Çözme Yönteminin Sakıncaları a)Öğrenciler, bazı problemleri doğru algılayama bilirler. b)Problemin çözümü için gerekli araç-gereç bulunmayabilir. c)Problemin çözümü için çok zaman ve emek gerekebilir. Bu durumda elde edilen sonuç buna değmeyebilir. d)Bu yöntemde öğrenmenin değerlendirilmesi zordur. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

35 Problem Çözme Yönteminde Kullanılan Teknikler: Bunlar; a)Sınama-yanılma, b)Tümevarım, c)Tümdengelim, d)Benzer bilimsel araştırma tekniklerinden yararlanmadır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

36 a)Sınama-Yanılma : En çok kullanılan tekniklerden birisidir. Eğer bilgi ve tecrübe eksikse, araştırma ve inceleme için zaman yeterli değilse, problem iyi tanımlanmamış, sınırlanmamış veya üzerinde fazla düşünülmemişse bu teknikle çözülmeye çalışılır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

37 b)Tümevarım : Tabiattaki varlıklar ve olaylar dikkatli bir şekilde göz­lemlenir. Bunlar arasında benzerlikler ve farklılıklar bulunur. Daha sonra ben­zerliklerden, “soyutlama” veya “genelleme” denilen tekniklerle genel kurala veya yasaya ulaşılır. Çocuklara, hazır bilgiler vermek yerine bu şekilde keşfet­tirme çok daha doğru olacaktır. Hayat bilgisi, fen bilgisi, geometri, dil bilgisi ve beden eğitimi gibi derslerde tümevarım yöntemi sıkça kullanılmaktadır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

38 c)Tümdengelim : Tümevarım yönteminin tersidir. Daha önce ulaşıl­mış genel yasalar veya kurallar, formüller çocuğa verilir ve bunu birçok tekil olaya uygulanması istenir. Öğretimde tümdengelim tekniği mümkün 'oldu­ğunca geç kullanılmalıdır. Çünkü bu teknik tamamen soyut kavramlardan ve formüllerden hareket eder. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

39 d)Benzer Bilimsel Araştırma Tekniklerinden yararlanma : Bilim­sel araştırma yaparken daha önce bu alanda benzer bilimsel araştırma yapılıp yapılmadığını; yapıldı ise hangi teknikler kullanıldığını ve ne gibi sonuçlara ulaşıldığı bilinmelidir. Eğitimde genellikle daha önce yapılmış deney ve araş­tırmalar özetlenir ve kısaca sınıf huzurunda da yapılmaya çalışılır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

40 4) Tartışma Yöntemi Tartışma; iki veya daha fazla kimsenin herhangi bir konuyu karşılıklı konuşarak, birbirlerini dinleyerek, eleştirerek, gerektiğinde sorular sorarak incelenmesine dayanan bir öğretim yöntemidir. Genelliklesınıflarda sıkça uygulanan bu yöntem, öğrenci sayısının az olduğu sınıflar için daha uygun bir tekniktir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

41 Ortaçağ’da Batı’da dini bilimler ağırlıklı bir öğretim yapıldığı ve çoğu di­ni konuda da çeşitli taraflar arasında tartışmalar çıktığı için, eğitim sistemle­rinde yetiştirdikleri kişileri bu tartışmalarda üstün gelecek şekilde hazırlamaya çalışmışlardır. Bunun için; Grammer, Retorik ve Diyalektik derslerine yer vermişlerdir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

42 Günümüzde ise; gerek eğitim içinde öğrencinin faaliyetlerine ve görüş­lerine yer verilmesini isteyen akımlar gerekse toplumsal yönetim alanında çoğulcu demokratik yapılar egemen olduğu için, çocukların daha okulda iken tartışma yoluyla görüşlerini karşı tarafa kabul ettirmeye çalışması önem ka­zanmıştır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

43 Tartışma yönteminin soru-cevap yönteminden farkı; Soru-cevap yönteminde etkileşim daha çok öğretmenle öğrenci arasında iken, tartışma yönteminde; öğrenci- öğretmen ve öğrencilerin kendi aralarında olmaktadır. Soru-cevap yöntemi sınırlı konularda ve kısa süreli olurken, tartışma yönteminde belli konuların geniş olarak konuşulması söz konu­sudur. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

44 Tartışma Yönteminin Yararları a)Öğretmenin öğrencilerini tanımasına imkan veren en etkili yollardan birisidir. b)Tartışma yöntemi, geleneksel derse canlılık getirir. Herkes gönüllü olarak derse katılmaya ve kendini ortaya koymaya çalışır. c)Tartışma insanların toplumsal hayatını geliştirir. Bunun sonucu ola­rak onlarda yardımlaşma ve arkadaşlık duygularının ilerlemesini sağlar. d)Çocukları, daha sonraki gelişme dönemlerinde demokratik bir or­tamda tartışma alışkanlığı hazırlar. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

45 e)Çocukların eleştiri yapma ve kendilerine karşı yapılan eleştirilere hoşgörü ile karşılama yetenekleri de gelişir. f)Kişilere haklı oldukları konularda bile kırıcı olmamayı, nazik olmayı öğretir. g)Öğrenci bu yöntem sayesinde, karşısındakilerin konuşmasını doğru anlamayı ve kendi düşüncelerini doğru şekilde anlatmayı öğrenir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

46 h)İlgi uyandırma, alıştırma, pekiştirme gibi öğrenme ilkeleri tartışma yönteminde sıkça kullanılmaktadır. i)Tartışma yöntemi, öğrencinin konuyu; çözümleme kavrama ve yo­rumlama yeteneğini artırır. j)Tartışma yöntemi, insana, bildiğini ortaya koyma fırsatını verir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

47 Tartışma Yönteminin Uygulanmasında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar a)Sağlıklı tartışma yapabilmek için herkesin birbirinin yüzünü görmesi şarttır. Bunun için yuvarlak veya yarımay biçiminde oturma düzeni sağlanma­lıdır. b)Çok kalabalık sınıflarda bir tartışma grubu seçilerek geri kalanlar din­leyici konumuna geçebilirler. c)Öğretmen “tartışılabilir” ve öğrencilerin ilgisini çeken bir konu seç­melidir. d)Tartışmada mutlaka bir yönetici olmalıdır. Yönetici arada sırada konuyu toparlamalı, konudan uzaklaşmaları nazik bir şekilde önlemelidir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

48 e)Tartışma, karşılıklı güven içinde olmalıdır. Hem yönetici (öğretmen) hem de tartışmaya katılan öğrencilerin bu güvenli ortamı muhafaza etmeleri gerekir. f)Tartışma demokratik bir ortamda ve eşit düzeyde kişiler arasında yapılmalıdır. g)Tartışma başlamadan önce yönetici, tartışma konusunu katılımcılara belirtmeli, tartışmada herkesin uyması gereken kuralları (söz alarak konuşma, konuşma süresine uyma, başka konuşmacıların sözünü kesmeme, konudan uzaklaşmama vs.) açıklamalıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

49 h)Tartışma genelde yetişkinlerin yapabileceği bir iştir. Eğer sınıfta bu yöntem uygulanacaksa tartışma konusu önceden öğrencilere verilerek onların konuya hazırlanmasına imkan verilmelidir. i)Yönetici, tartışmadan çıkan sonuçları tartışma sonunda ortaya koy­malıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

50 Tartışma Yönteminde Kullanılan Teknikler: Bunlar; a)Münazara, b)Sempozyum, c)Panel, d)Kollekyum (Zıt Panel), e)Forum, f)Açık oturum, g)Beyin fırtınasıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

51 a)Münazara : Bir konuda birbirlerine zıt görüşler içeren iki farklı gru­bun kendi görüşlerini kabul ettirmek amacıyla dinleyici gruba anlatmaları şeklinde uygulanır. Dinleyici grup alkışlarla tartışmanın akışını etkilemeye çalışırken, tartışmaları değişik yönlerden değerlendiren ve kazanan tarafı açık­lamaya yetkili bir jüri bulunur. Fazla bilimsel olmayan bu uygulamada öğren­ciler münazaraya, uzun süre kaynakları tarayarak ve bilgi toplayarak hazırla­nırlar. Öğrencinin hem kendi tezini hem de karşı tezi iyi bilmesi gerekir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

52 b)Sempozyum : Önceden belirlenmiş ve tartışmaya katılacaklara ya­zılı olarak duyurulmuş bir konu üzerinde, uzman kişiler tarafından konunun değişik yönlerinin (10-15 dakikalık konuşma süreleri kullanılarak) büyük din­leyici kitleye sunulmasıdır. Oturuma katılacak kişi sayısı 5-6 kişi olabilir. Uz­man kişilerin sundukları ve yazılı olarak da düzenleme kuruluna verdikleri konuşmalarına “tebliğ” denir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

53 Sempozyumda tebliğler özet olarak verilebilir. Daha sonra bu tebliğlerin hepsi sempozyum kitabı içinde ayrıntılı olarak ya­yınlanır. Bazı sempozyumlarda da bir kısım tebliğler “poster tebliğ” olarak, düzenleme komitesinin belirlediği bir yerde panolara asılır. Sempozyum esna­sında tebliğler üzerinde tartışma olmaz. Ancak tebliğin sunulması bittikten sonra o oturuma katılanlarla bir forum düzenlenerek dinleyicilerin sorularına cevap verilebilir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

54 c)Panel: Belli bir konunun uzmanlar tarafından (3-5 kişi) bir yönetici­nin başkanlığında derinliğine işlenmesine panel denir. Buradaki tartışmalar, herkesin konuyu çeşitli açılardan ele almaları ve samimi bir havada tartışma­ları şeklinde olur. Münazara grupları farklı masalarda otururlar buna karşılık panel grubu tek masada oturur. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

55 d)Kollekyum (Zıt Panel) : Bu tartışma yönteminde iki gruptan biri­nin sadece soru soran, diğerinin ise cevap veren rollerini üstlenmesi ile olur. Genelde soru soran grup, dinleyicilerden olur; cevap veren grup ise uzmanlar­dan kuruludur. Sınıfın yarısı soru soran, diğer yarısı da cevap veren grubu oluşturabilir. Soruların belli bir konuda olması gerekir. Eğer iyi düzenlenirse, öğrencilerin derse ilgisinin artması sağlanabilir. Olumsuz yanı ise; her iki gruptan birkaç çalışkan öğrenci tartışmaya katılırken diğer öğrencilerin pasif kalmasıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

56 e)Forum : Bir grubun belli bir konuda geniş kitleye bilgi aktarması ve daha sonra da dinleyicilerden gelecek sorulara cevap vermesidir. Forum yöne­ticisi soruları yazılı olarak alır ve hangi kişinin uzmanlık alanına giriyorsa, o kişinin cevaplamasını ister. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

57 f)Açık Oturum : Toplantı biçiminde yürütüldüğünden panele benzer. Kişilerin tebliğ sunmaları söz konusu değildir. Açık oturuma katılanlar konu üzerinde söz alarak konuşabilirler. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

58 g)Beyin Fırtınası (Buluş): Bir problemi çözmede herkesin buluş yap­ma gücünden faydalanılmak için uygulanan bir tekniktir. Bu yöntemde “fırtına gibi” yeni görüşler sunulduğu için bu adı almıştır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

59 Beyin fırtınası tekniği içinde bazı teknikler vardır a)Büyük Grup Tartışması, b)Kısa Süreli Tartışma Grupları, c)Fikir Taraması, d)Seminer. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

60 a)Büyük Grup Tartışması : Televizyonlarda çok sayıda kişinin, öğretim­de ise bütün sınıfın katıldığı tartışma gruplarına verilen isimdir. Yönetici, katı­ lımcıların bir düzen içinde ve eşit oranda konuşmalarını sağlar. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

61 b)Kısa Süreli Tartışma Grupları: Öğrenciler belli sayıda gruplar oluştu­rur ve belli konular üzerinde herkes grup sayısı kadar dakika konuşma yapar. Örneğin “Vızıltı 22” iki kişilik bir gruptur ve ikişer dakika konuşurlar. “Vızıltı 44” dört kişilik bir gruptur ve dörder dakika konuşurlar. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

62 c)Fikir Taraması : Bir konuda 4 ile 9 kişiden oluşan grupların fikir tar­tışması yapmasıdır. Derse sınıfa canlılık getirmek için belli bir konuda kısa süreli fikir taraması yaptırılabilir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

63 d)Seminer: Bir grubun belli bir konuda ön çalışmalar yapıp bunu bir din­leyici kitlesinin önünde tartışma yöntemi ile sunmasıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

64 5) Laboratuar Yöntemi Öğrencilerin öğretim konularını laboratuar ya da özel dersliklerde birey­sel ya da küçük gruplar halinde gözlem, deney ve gösteri gibi tekniklerle yapa­rak ve yaşayarak, araştırarak, öğrenmelerinde takip ettikleri yola laboratuar yöntemi denir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

65 Gözlem tekniği: Tabiatta var olan bir olayın kendi şartlarında ince­lenmesine gözlem denir. Laboratuar yönteminde baştan sona bu teknik kulla­nılmaktadır. Çünkü, deney ve gösteri sırasında da gözlem yapmak gerekir. Kişi, sosyal hayatta başarılı olmak için öncelikle çok iyi bir gözlemci olmalıdır. Bu özellik kişilere; olayları değerlendirmede, bilgiye ulaşmada ve zamanında doğru kararları almada büyük yarar sağlar. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

66 Deney tekniği: Bilinmeyen bir şeyi bulmak, bir varsayımı sınamak amacıyla yapılan eyleme veya işleme deney denir. Deney, gözlemin kontrollü olarak yapılan ve istenildiğinde suni ortam­da defalarca tekrarı mümkün olan biçimidir. Deney, gözlemin ileri safhasıdır. Deney yapan, olayın gidişine müdahale edebilir. Gözlemde ise bu mümkün değildir. Deney, öğrencinin kendi kendine öğrenmesine yardımcı olur. Öğrencile­rin keşfedici yetişmelerine yardım eder. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

67 Gösteri (Demonstrasyon) tekniği: Laboratuarda örnek olarak yapılan bir deneyin veya işin öğrenciler tarafından seyredilmesidir. Gösteri tekniğinde aktif olan öğretmendir. Öğrenciler dinleyici ve seyirci durumundadır. Gösteri yönteminde, anlatımdan ziyade yapılan önemlidir. Öğrencilerin dikkat ve ilgilerini çeker. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

68 Laboratuar yönteminde; öğretmen, öğrencilerle yakından ilgilenir, uy­gulamalarını takip eder ve yardımcı olur. Laboratuar yönteminin, diğer öğre­tim yöntemlerinden farkı; bilgilerin aktarılması ve değerlendirilmesi yerine problemlerin öğrenciler tarafından çözümlenmesine önem verilmesidir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

69 Laboratuar Yönteminin Yararları a)Laboratuar yöntemiyle öğrenci, deneyin nasıl düzenleneceğini, nasıl yapılacağını ve nasıl sonuçlandığını görür. b)Laboratuar yönteminde birçok duyu kullanıldığından öğrenme kolay­laşmaktadır. c)Bu yöntemde, öğrenci bilgiyi keşfettiğinden problem çözmede ve bi­limsel araştırmalarda daha başarılı olur. d)Öğretimde bireyselliğe önem verir. Öğrenilenler unutulmadığı gibi ihtiyaç duyulduğunda kullanılabilir. e)Öğrenciyi aktif hale getirir, el becerisini ve yaratıcı düşünceyi gelişti­rir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

70 Laboratuar Yönteminin Sakıncaları a)Zaman ve araç-gereç bakımından ekonomik değildir. b)Becerisi az veya çekingen olan öğrencilerin derse katılımı az olur. c)Okullardaki laboratuar imkanları yeterli olmadığından az sayıda öğ­renciye çalışma imkanı verir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

71 Laboratuar Yönteminin Uygulanmasında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar a)Bu yöntem, laboratuar tecrübesi olan öğretmenlerin rehberliğinde uygulanmalıdır. b)Öğrencilere çalışmanın hedefleri belirtilmeli ve nelerin yapılacağı bir­likte planlanmalıdır. c)Kullanılacak araç ve gereçler önceden temin edilmelidir. d)Laboratuar çalışmasında hangi öğrencilerin görev alacağı belirlenme­lidir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

72 6) Örnek Olay Yöntemi Gerçek hayatta karşılaşılan problemlerin sınıf ortamına getirilerek çö­zülmesi yoluyla öğrenmenin sağlanmasıdır. Bu yöntem, öğrencilere bir bece­ri ve konu hakkında yeterlilik kazandırmak ve uygulama yaptırmak amacıyla kullanılır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

73 Örnek olaylar görsel, yazılı birçok kaynaktan derlenebilir. Öğrenciler veya öğretmen; bir trafik kazasını, bir çevre sorununu, bir spor müsabakasın­daki kavganın veya dostluğun film gibi tekniklerle sınıfa getirirler. Kısa bir sunumdan sonra öğrenciler bu konu hakkındaki fikirlerini, olayın nedenlerini, gelişimini ve sonuçlarını ortaya koyup tartışırlar. Öğrenciler bu yöntem sayesinde problem çözme tekniklerini, işbirliği içinde öğrenme, rol oynama tekniklerini de kullanabilirler. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

74 Örnek Olay yönteminin Yararları a)Öğrencilerin hepsi olay üzerinde yoğun bir şekilde düşünürler. Bu­nun sonucu olarak düşüncelerini uygulamaya dönüştürebilirler. b)Öğrencilerin bağımsız düşünme, fikir üretme ve bunları ortaya koy­ma özellikleri gelişir. c)Öğrencilerin, sorunları tartışarak çözme yetenekleri gelişir. d)Hayatımızdaki günlük olaylar ele alınarak eğitim- öğretim kalitesi ar­tırılabilir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

75 Örnek Olay Yönteminin Sakıncaları a)Örnek olay veya konu iyi seçilmezse, tartışmalar sınıf ortamını bo­zabilir. b)Örnek olay veya konu öğrencilerin seviyesine uygun seçilmezse, öğ­renciler sağlıklı tartışamaz ve fikir üretemezler. c)Konu veya olay hakkında öğrenciler yeterli bilgi ve tecrübelere sahip değilse, katılım az olabilir veya değişik fikirler ortaya konamaz. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

76 Örnek Olay Yönteminin Uygulanmasında Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar a)Pedagojik olarak tartışılabilecek ve eğitsel sonuçlar çıkarılabilecek olaylardan seçilmelidir. Seçilen olaylar, öğrencilerin seviyesine uygun olmalı­dır. b)Örnek olay film, ses kaydı veya resim olarak sınıfa sunulmalıdır. c)Olay güncel olmalıdır. Böylece sınıftaki öğrencilerin düşünme, tar­tışmaya katılma güdülerini arttırır. d)Öğretmen, konunun dağılmasını engellemek ve tartışmaları yumu­şatmak amacıyla devreye girmeli konunun eğitsel değerini korumalıdır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

77 7) Gösterip Yaptırma Yöntemi (Demostrasyon) Bu yöntem uygulama düzeyinde davranış kazandırmaya yönelik bir tekniktir. Genelde bir aracın nasıl çalıştırılacağı, bir işlemin bütün basamakla­rıyla nasıl uygulanacağını öğrencilere alıştırma yaptırılarak uygulanan bir yön­temdir. Bu yöntemde gösterme öğretmenin, yapma ise öğrencinin görevidir. Bu yöntem hem göz, hem de kulak yoluyla öğrenmeye olanak sağladığı için daha etkilidir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

78 Gösteri sırasında davranışların yavaş yapılması, davranışların nasıl ya­pıldığının açıklanması, öğrencilerin gösteriyi takip edip etmedikleri yada anla­yıp anlamadıklarını yoklayıcı sorular sorulması, varsa öğrencilerin sorularının yanıtlanması ve gösteri sonucunda tartışma için zaman ayrılması gerekir. Gösteri büyük ölçüde gözlem yoluyla öğrenmeyi sağlar. Ancak gösteri­den sonra, öğrencilerden gözledikleri beceriyi kendilerinin göstermesi isten­melidir. Böylece öğrenciler öğrendikleri beceriyi uygulama olanağı bulurlar ve öğrenme daha etkili ve verimli olur. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

79 Gösteri yönteminin gereği gibi uygulanabilmesi için a)Yapılacak işlerin bütün ayrıntılarının daha önceden saptanması, b)Sınıfın konu ile ilgilenmesinin sağlanması, c)Açıklamalar ile gösteri arasındaki ilişkinin açıkça belirtilmesi, d)Tehlikeli durumlarda bütün güvenlik önlemlerinin alınması, e)Gösteri yönteminde sonuçların yazılması gerekir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

80 8) Grupla Çalışma Yöntemi Grup, birbirleriyle ilişkileri ve aralarında ortak değerleri olan, birbirlerine bağlı iki veya daha fazla kişiden oluşmuş toplumsal bir birimdir. İnsanlar bir arada yaşadıkları için grupla çalışma kaçınılmaz yöntemlerdendir. Bu çalışma yöntemi, aynı zamanda bireyin sosyal gelişimini ve değişimini de sağlar. Gru­bu oluşturan bireylerin sayıları çok önemli değildir. Bütün bir sınıf grup olabi­leceği gibi, sınıfın küçük bir bölümü de bir grup olabilir. İster planlı ister plan­ sız olsun sınıftaki öğrenciler kendiliğinden gruplaşırlar. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

81 Bu yöntem öğrencileri, özellikle insan ilişkilerine alıştırması bakımından değerlidir. Bu yöntem, aynı zamanda öğrencileri bir amaca yönelmiş araştırma niteliğinde olan ortak çalışma yapmaya da alıştırır. Araştırma; belli sorun ya da sorunlar üzerinde gerçeği ortaya koymak için bilimsel yöntem ve teknikler­den yararlanılarak yapılan ayrıntılı, oldukça uzun süreli ve düzenli çalışmadır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

82 Grupla Çalışma Yönteminin Yararları a)Öğrenciler, serbest konuşarak daha iyi fikirler ortaya koyabilir, b)Öğrenciler arasında karşılıklı etkileşim olur, c)Öğrencilerin beceriler kazanmalarını sağlar, d)Öğrencilerin, başkalarının fikirlerine saygı duymalarını sağlar, e)Öğrenciler, başkalarını dikkatli dinlemeyi ve toplulukta konuşmayı öğrenirler, f)Öğrenciler, diğer insanlarla yardımlaşmayı ve işbirliği yapmayı öğre­nirler. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

83 9) Gezi-Gözlem Yöntemi Gözlem; herhangi bir nesne, olgu ya da olayı iyi kavramak için, bu nes­ne, olgu yada olayın türlü belirti ve koşullarını bir plan dahilinde göz yada görsel araçlar yoluyla, oluş halinde evre evre incelemek ve izlemek demektir. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

84 Gözlem, bir bakıma çocukta var olan inceleme ve araştırma eğiliminin bilimsel bir biçim almasıdır. Eğitim-öğretimde gözlem; varlık ve olayların tabii ortamlarında planlı ve amaçlı olarak incelenmesidir. Öğrenciler, gözlem yoluyla olay ve nesneleri gerçek biçimleriyle doğru olarak öğrenirler. Gözleme katılan duyu organlarının fazlalığı oranında, öğ­renme yaşantısının kalıcılık oranı da, yüksek olacaktır. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

85 Gözlem Çeşitleri a)Tabii Gözlem, b)Kontrollü Gözlem, c)Sürekli Gözlem, d)Bir Kez Yapılan Gözlem, e)Basit Gözlem f)Sistematik Gözlem Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

86 a)Tabii Gözlem; bir olay, nesne veya varlığın kendi ortamında incelenme­sidir. b)Kontrollü Gözlem; gözlemcinin müdahalesi söz konusudur. Buna “de­ney” de denir. c)Sürekli Gözlem; bir olay veya varlığın belli zamanlarda sürekli olarak iz­lenmesi ve bundan sonuç çıkarılmasıdır. Mesela, bitki gelişimi veya meteoro­lojik gözlemler. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER

87 d)Bir Kez Yapılan Gözlem; gözlem konusunun bir kez incelenmesidir. Me­sela, hücre yapısını incelemek veya fabrika gezisi düzenlemek. e)Basit Gözlem; genellikle sosyolojik araştırmalarda kullanılır. Araştırma­cının gözlem yaptığını hissettirmemesi gözlemin güvenliği açısından çok önemlidir. Aksi durumda gözlenen olaydaki kişilerin davranışları doğal olmaz. f)Sistematik Gözlem; basit gözlemden daha güvenilir bir yoldur. Çünkü gözlemci gözleme başlamadan önce hangi noktaları inceleyeceğini ve nasıl bir yol izleyeceğini bilir. Örnek olarak sosyal araştırmalarda kullanılan “monogra­fi” leri verebiliriz. Doç. Dr. Gülten HERGÜNER


"Doç. Dr. Gülten HERGÜNER. YÖNTEM KAVRAMININ TANIMI Yöntem; kavram ve gerçekleri incelemede tutulan düzenli yol demektir. Bir amaca yada gerçeğe ulaşmak." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları